bazı başlıklar kehanetler bakabilmek yer var mı fuarı sayıları sever dalış eğitimi güren DANIŞMA KURULU REKLAM DİZİNİ DİZİN bu sayımızdaki



Benzer belgeler
Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

3. Uluslararası İlaç Bileşenleri, Hammaddeleri ve Teknolojileri Fuarı Ekim 2019 İstanbul Fuar Merkezi. pharmaist.net. Medya Partnerleri:

DETAY Fuarcılık Organizasyon ve Tanıtım Hizmetleri Ltd. Şti

3. Uluslararası Ekim 2019 İstanbul Fuar Merkezi. Gıda, Beslenme Bileşenleri, Kimyasalları ve Teknolojileri Fuarı. fningredients.

Anneye En Güzel Hediye Olarak Ne Alınması Gerekir?

FUAR SONUÇ RAPORU İSTANBUL. Eş Zamanlı: labtechmed Mart

ATM DUBAİ TURİZM FUARI DEĞERLENDİRME RAPORU


Kızla İlk Buluşmada Nasıl Sohbet Edilir? Hızlı Bağ Kurma Teknikleri

Rapor. Toyzeria Türkiye ve Orta Doğu nun Çocuk Fuarı.

Aslında, benim perakende sektöründeki kariyerim bir anlamda 12 yaşında sahibi olduğumuz süpemarkette yaz tatillerinde çalışmamla başladı.

İstanbul Otellerinin 360 Derece Değerlendirmesi

Göller Bölgesi Aylık Hakemli Ekonomi ve Kültür Dergisi Ayrıntı/ 60

3. Uluslararası İlaç Bileşenleri, Hammaddeleri ve Teknolojileri Fuarı Ekim 2019 İstanbul Fuar Merkezi. pharmaist.net. Medya Partnerleri:

ÜÇÜNCÜ TÜRK KENEŞİ İŞ FORUMU. (24 Ekim 2014, Nahçıvan) TÜRK KENEŞİ GENEL SEKRETERİ RAMİL HASANOV UN İŞ ADAMLARINA HİTABI

KİTAP GÜNCESİ VIII. GELENEKSEL KİTAP GÜNLERİ SAYI:3

TÜRKİYE - AFRİKA EKONOMİ FORUMU AÇILIŞ TÖRENİ KONYA 9 MAYIS İş Dünyası ve STK ların Değerli Başkan ve Temsilcileri,

TürkiyeEnerjiForumu. Enerji profesyonellerinin vazgeçilmez doruğu 12.yaşında! ANTALYA Nisan Club Med Palmiye, Kemer

İZMİR TİCARET ODASI LONDRA İŞ VE İNCELEME GEZİSİ ZİYARET RAPORU

MÜSİAD İNGİLTERE ŞUBESİ AÇILIŞI , LONDRA. İş ve Siyaset Dünyasının, STK larının Başkan ve Temsilcileri,

17. SAYI. kasım 2016 EXPO 2016 ANTALYA

SEDA ÜREN KURUMSAL

Zirve Takvimi

BÖLGESEL TİCARET TOPLANTISI İZMİR

Başbakan Yıldırım, Mersin Şehir Hastanesi Açılış Töreni nde konuştu

ÇOK ULUSLU ŞİRKETLERDE PERSONEL SEÇİMİ

ETKİN YÖNETİM BECERİLERİ - FERDİN HOYİ 10 MART ÇARŞAMBA İNSAN ODAKLI YÖNETİM - FERDİN HOYİ 24 MART ÇARŞAMBA

BU FUAR 5174 SAYILI KANUN GEREĞİNCE TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ (TOBB) İZNİ İLE DÜZENLENMEKTEDİR.

Sayın Büyükelçiler, Değerli Kongre üyeleri, Çok değerli dostum Sayın Zügayir ve Brosh, Kıymetli basın mensupları,

Güvene dayalı felsefemiz dünyanın her

:48 FİLİZ ESEN-BİROL BAŞARAN

AKSARAY TİCARET VE SANAYİ ODASI

TV LERDEKİ PROGRAMLARA ÇIKANLAR KURAN OKUMASINI BİLMİYOR

TÜRK KONSEYİ EKONOMİK İLİŞKİLERİ YETERLİ Mİ?

KOÇLUK NEDİR? İNCİ TOKATLIOĞLU Profesyonel Koç-Uzman Eğitimci

TUROB ITTFA / Belgrad - SIRBİSTAN 2014 Turizm Fuarı Sonuç Raporu

15 22 OCAK 2015 ALMANYA - FRANKFURT / HANNOVER / MÜNİH

Hepinizi Şahsım, Yönetim Kurulum ve etkinliğe emeği geçenler adına saygıyla selamlıyorum.

Bodrum a gönül veren ünlüler Trafo da buluştu

UYGULAMALI EĞİTİM KALICI ÖĞRENİM


Kadınlar Ne İster? Erkekler Ne Verir?

19 22 ŞUBAT 2014 ANTALYA

Uluslararası Parça, Komponent, Modüller ve Teknolojiler Tedarik Fuarı 5-8 Şubat 2019 Leipzig Üretim teknolojisi Tedarik Endüstrisi Yeni Teknolojiler

SORU- Bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız? Bugüne kadar nerelerde görev aldınız?

TBD Antalya Şube Başkanı Akyelli: Özellikle yazılımcıların yatırımlarını Antalya da yapmamaları için hiçbir neden yok

Meslekte Ruh Sağlığı. A.Tamer Aker İstanbul Bilgi Üniversitesi Travma ve Afet Ruh Sağlığı AD

İÇİNDEKİLER RESMİ DOKUMANLAR

Duygusal ve sosyal becerilere sahip Genç profesyoneller


Serüvenimiz 1919 yılında Bayan Maruşya ile kurukahvecilikle başladı yılında Burhanettin Koçer ve 1949 yılında Nurettin Tunçay ile gelişimini

TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI HALUK DİNÇER İN İŞ DÜNYASI BAKIŞ AÇISIYLA TÜRKİYE DE YOLSUZLUK SEMİNERİ AÇILIŞ KONUŞMASI

FUAR RAPORU Irak ın Ticaret Merkezi Erbil, ticari potansiyeliyle tüm yatırımcıları şaşırttı.

Şef Makbul Ev Yemekleri'nin sahibi Pelin Tüzün Quality of magazine'e konuk oldu

GÜVENLİK FUARI VE KONFERANSI 2017 KAPANIŞ RAPORU

Kayıt Dışı İstihdam Çalıştayı Ankara da Yapıldı

KİŞİSEL "GÜÇ KİTABINIZ" Güçlenin!

Bir$kere$güneşi$görmüş$ olan$düşmez$dara$

Sayın Yetkili, 02 Aralık 2011

Turizm ve Çevre Bakanlığı, turizm tanıtma ve pazarlama çalışmaları çerçevesinde KKTCyi Azerbaycanda düzenlediği road show etkinliğiyle tanıttı.

BİZ SİZ HEPİMİZ. Biz: Hakkımızda I Siz: Misyonumuz I Hepimiz: Vizyonumuz

Erbil Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Dara Celil Hayat ile Türkiye-Kürdistan Ekonomik ilişkileri. 02 Temmuz 2014

Yenilenen Geçici Hayvan Bakım Merkezi açıldı

IUA. Ortak yönetim kültürünü paylaşan ülkelerdeki devlet taşra temsilcileri arasında bilgi birikimi ve. Uluslararası. İdareciler Birliği IUA

ACP Yapı Elemanları Şirket Müdürü Erhan Karabağ

TÇMB DEN HABERLER. SEDEFED Krizden Çıkış Yollarını Tartışıyor ULUSAL KONFERANSLAR & FUARLAR. Başlarken

Avrupalı liderler baskıcı, Türk liderler ise dostane

KOTAN A Personelinden Uğurlama

8 15 OCAK 2014 ALMANYA - FRANKFURT / HANNOVER

KOBİ ler Nefes alacak / Ankara. TOBB, Ziraat Bankası, Denizbank ve Kredi Garanti Fonu (KGF) ortaklığında hayata

ANA SPONSORLAR POWERED BY

(09-11 Mayıs 2016, Ankara) Kıymetli İslam İşbirliği Teşkilatı Üye Ülkeleri Temsilcileri, Değerli Katılımcılar,

ERBIL-IRAQ ULUSLARARASI SÜS BİTKİLERİ VE PEYZAJ FUARI 30 MAYIS02 HAZİRAN FUAR RAPORU.

Ekonomik Etki Değerlendirme Çalışması

MB MMC BAKÜ. BAKÜ : Orxan İsmayilov. İSTANBUL: Orkide Bulut. İZMİR: Barış Bulut

22-27 EYLÜL 2014 FİNLANDİYA GEZİMİZ 22,09,2014 PAZARTESİ - BULUŞMA VE PISA SALI - ALVAR AALTO SAĞLIK VE SPOR FAKÜLTESİ

BÜTÜNSEL LİDERLİK INTEGRAL LEADERSHIP Kişisel Bütünlük olmadan Şirket Bütünlüğü olmaz ve Zafer Kazanılamaz 3-4 IYUL 2015 BAKÜ MARRIOT ABSHARON HOTEL

Denize En Çok Mavi Yakışır

tasarım oyunları dalyan_iztuzu 7-18 Ağustos esra sakınç / esra akbalık / emre özyetiş

Otel ve Tatil Köyü Operasyonlarına Yönelik Özel Kapsamlı İncelemeler

HOTEL, RESTORAN, HASTANE VE ikram ENDÜSTRiSi iş KONTRATLARI FUARI KASIM contracthotelexpo.com

4

JCI Antalya. Nisan-Mayıs-Haziran 2010 Haber Bülteni. Antalya

YÖNETİM KURULU BAŞKANI MUSTAFA GÜÇLÜ NÜN KONUŞMASI

6. Uluslararası Sosyal Güvenlik Sempozyumu İzmir de Başladı

ÖZET SONUÇ BİLDİRGESİ

MOSKOVA EYLÜL 2013 TÜRK HAVA YOLLARI İLE MURANO TURİZM A.Ş.

Doğukan Türkekul Akgün TURK Seda Uyanık. Tarih: Başlık: Budapeşte Gezi Notlarım. Budapeşte Gezi Notlarım

Ücret Sistemleri ve Verimlilik Arastırması Tuğçe Karaçevirgen Seçil Terk Hatice Çağan Şebnem Demiröz

İŞLETME 2020 MANİFESTOSU AVRUPA DA İHTİYACIMIZ OLAN GELECEK

2013 / 2014 SAYI: 17. Haftanın Bazı Başlıkları

LanguageCert AÜ TÖMER C1 TürkYet (Konuşma) Örnek Sınav 1

OTEL SATIN ALMA MÜDÜRLERİ BULUŞTU

Sultan Abdulhamit in hayali gerçek oldu BÜLTEN İSTANBUL AZİZ BABUŞCU B İ L G İ. NOTU BALKANLAR 2 de İL SİYASİ VE HUKUKİ İŞLER BAŞKANLIĞI

2. ULUSLARARASI MOBİLYA EV TEKSTİLİ VE HALI FUARI Haziran 2013 FUAR RAPORU

YAPI FUARI TURKEYBUILD İSTANBUL FUARI ZİYARET ORGANİZASYONU SONUÇLARI

Türkiye de hepimizin sağlığı ve mutluluğu için çalışan köklü bir kuruluş var:

NİJERYA ELEKTRİK-ELEKTRONİK VE BİLİŞİM SEKTÖREL TİCARET HEYETİ DEĞERLENDİRME RAPORU

Transkript:

DİZİN Sayı 23 - OCAK - ŞUBAT 2015 bu sayımızdaki bazı başlıklar otel tedarik zinciri & hijyen forumu ve sergisi 08 06 TÜYİB DER İKTİSADİ İŞLETMESİ Tüm Yiyecek İçecek Bölümleri Temizlik ve Malzeme Teminatçıları Derneği İktisadi işletmesi TÜYİB-DER MÜDÜRÜ VE GÖRSEL YÖNETMEN Mehmet İLHAN 0530 923 14 23 mehmetilhan@tuyibder.org YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ Erol AYDIN 0542 427 72 92 TÜYİB-DER PERPA - B Blok 13. Kat NO: 2336 Baskı: Doğa Matbaa 0212 612 61 70 Baskı Tarihi: 01.06.2012 Yerel Süreli / 2 Aylık Dergide yer alan makalelerdeki fikirler yazarlarına aittir. Yayınlanan ilanların sorumluluğu ilan sahiplerine aittir. Yazılar, kaynak gösterilerek yayınlanabilir. Steward Mayıs / Haziran - 2014 - Sayı: 21 2 yeni yıl ve yeni başlangıçlar tüyib-der e taze kan mustafa güren afrika üzerine kehanetler karşı tarafın gözünden bakabilmek iş hayatında duygusallara yer var mı anfaş hotel equipment fuarı otomobilciler sayıları sever gerçek lezzetin adresi atelier real food aletli dalış ve dalış eğitimi marina marina 12 08 18 12 26 18 32 22 40 24 48 26 53 30 62 40 64 42 66 48 DANIŞMA KURULU 16 10 Nedim AKBAYRAK Mustafa EMİRLİ Rafet İNCE Memet KAYA Mete KOÇAK Doç. Dr. Nezih MÜFTÜGİL REKLAM DİZİNİ The Marmara Otel Ecolab Wyndham Kalamış Homatex Ceylan Intercontinental Turkish DO & CO GALERİ KRİSTAL... Ön kapak iç MİLE... 1 SEALED AİR... 3 KÜLSAN... 5 ALTINBAŞAK... 7 ROBOT-COUPE... 9 WINTERHALTER... 15 V PLEKSİ... 17 KAPP... 23 ANFAŞ... 29 MITTERTEICH... 32-33 ÇEÇEN PLASTİK... 37 HİT MUTFAK... 51 YAKAMOZ... 57 CAMBRO... Arka kapak iç GÜREN METAL... Arka kapak

2015 Yılının Değerlendirmesi ile Herkese Selamlar Greetings to everyone for evaluation of 2015 4 2 I 015 Yılının ilk sayısı olarak yayınladığımız dergimiz bu sayısı aracılığı ile herkesin yeni yılını kutlar, bol kazanç diler, dergimizin yeni sayısının da hayırlı olmasını temenni ederim. Değerli dostlarımız; daha önceki sayılarda da belirttiğim gibi dernek olarak amaçlarımızdan bazıları dergimizi tüm turizm sektörüne ulaştırabilmek, var olan sıkıntıları çözmeye yardımcı olmak, yapılacak tüm etkinliklerde olabilmek ve sizleri bilgilendirmek. Her yıl olduğu gibi TÜYİB-DER etkinlikleri 2015 yılında da devam edecek. Yılın ilk etkinliği olacak olan Antalya ANFAŞ Fuarı na bu yıl 14 kişilik bir ekiple hem ziyaretçi hem de stant sahibi sıfatı ile katılıyoruz. Bu yıl ANFAŞ fuarında derneğimizin standı olacağı için sektörün içinde olan herkesin standımızı ziyaret etmesini rica ediyorum. ANFAŞ Fuarı ndan bahsetmişken 14 kişilik ekibimizin konaklamalarını sağlayan ANFAŞ Fuarcılık yetkililerine ve bu ekibin uçak gidiş, dönüş biletlerini sağlayan Güren Metal yetkililerine dergimiz aracılığı ile teşekkür etmek istiyorum. Değerli dostlarımız ve sevgili üyelerimiz; biz, dernek yönetimi olarak inanın yapabileceğimiz çok fazla etkinlik planlarımız var. Sizlerden tek istediğimiz maddi ve manevi desteklerinizi devam ettirmenizdir. Dört yıldır yaptığımız çalıştayımızın beşincisi 18 Mart 2015 tarihinde Levent Wyndham Otel de yapılacaktır. Bu çalıştayın çok daha etkili olabilmesi için Genç Turizm Derneği ile beraber organize etme kararı aldık. Amacımız etkinliğimize olacak katılımın yüksek ve medya tarafından önem atfedilerek izlenmesidir. Çalıştay sonrası etkinliklerimizin de devam edeceğini bildiriyor fakat etkinlik takvimini henüz belirlemediğimiz için tarih veremiyorum. Değerli firma yetkilileri, bizlere verdiğiniz desteklerden dolayı dergimiz aracılığı ile tekrar teşekkür etmek istiyorum. Ayrıca siz değerli firmalarımız, bu sene sizlerden ricam şu olacak; dergimize verdiğiniz reklamlarınızı yıllık olarak yapılması konusunda bizlere yardımcı olursanız seviniriz. Sevgili üyelerimiz derneklerin en güvendiği şey üyeleri ve üyelerin derneğine olan bağlılıklarıdır. Lütfen derneğinizi sık sık ziyaret ediniz ve üye aidatlarınızı ödeyiniz Sözlerime son verirken Tüm firmalarımıza 2015 yılının başarılı, sağlıklı ve bol kazançlı geçmesini dilerim, Derneğimizin sloganı ile sözlerimi bitiriyorum BİZ VARSAK HİZMET TAMDIR Saygılarımla / Dernek Başkanı Erol Aydın wish you all a very good year, wealth and happiness by presenting our new year's issue. Dear friends, as I have said before, one of our aims is being valuable in tourism business and try working out the solutions by keeping you informed. TUYIB-DER activities will carry out just the same this year. We are participating in Antalya ANFAS Fair with 14- man crew as both a visitor and a stand owner. I would like everyone to go and see our stand. I also would like to thank ANFAS Fair authorities who let this happen, and Güren Metal as well who bought the tickets! Dear friends, we have so much in mind for the new year. And all we demand is your support, financially and willingly. Our fifth workshop is taking place at Levent Wyndham Hotel on March 18. We have decided to work with Genc Turizm Dernegi (Young Tourism Association) for a better result. We are hoping this project will be presented in the media by its rating. I would like to thank the firms again who support us and ask that they keep their commercial commitments yearly. Foundations, like ours, tend to trust their partners, see them as relatives. So please show interest in your payments and visit us more often! I wish you again wealth and success in the forthcoming year. I leave you with our motto: IF US WELL SERVED Respectfully, President Erol Aydın

Otellerin Yiyecek, İçecek ve Hijyen Tedarikçileri Bu Forumda Buluşuyor Beşincisi gerçekleşecek olan Otel Tedarik Hijyen Forumu ve Sergisi'nde Türkiye'nin tüm yiyecek ve içecek bölümleri temizlik ve malzeme teminatçıları bir araya gelecektir. Türkiye'deki piyasalara ilişkin değerlendirmeler ve sektörün geleceğe yönelik stratejiler ele alınacağı forum yeni ürün ve fikirleri teşvik etmek ve desteklemek için de bir zemin hazırlayacaktır. Bilindiği üzere son yıllarda ülkemizde yapılan yasal reformlar gıda güvenliği, tedarik ve kamusal alanlarda hijyen kalitesinin korunması gibi turizm sektöründe de önemli yer kaplayan alanları da kapsamaktadır. Bu yeni dinamikler altında gıda zinciri boyunca güvenilir ve kaliteli ürünün; sürdürülebilir ve ekonomik biçimde kullanıcısına aktarılması ve son tüketiciye ulaşması önemli bir uğraş halini almıştır. Turizm sektöründeki bu büyüme ve küreselleşme (ya da en azından yerelden çıkma) diğer taraftan müşteriye, doğru ürünün, doğru zamanda, doğru yerde, doğru fiyata, tüm tedarik zinciri için mümkün olan en düşük maliyetle ulaşmasını sağlamayı zorlaştırmaktadır. Hijyen ve yiyecek içecek alanında otel tedarikçilerinin tüm paydaş ve bileşenlerini tek bir platformda toplayarak ortak bir akıl oluşmasına katkıda bulunacak olan Otel Tedarik Hijyen Forumu ve Sergisi'nde bu ve benzeri alanlarda birbirinden önemli konular ele alınacaktır. Zirvenin Amacı Sektörün tüm bileşenlerini bir araya getirip ortak bir akıl oluşturmak Küresel ortamda gerçekleşen yapısal gelişmeleri takip ederek ülkemizde uygulanılabilirliğini sağlamak Piyasaya yeni nitelikli ve denetimli eleman kazandırma konusundaki sürecin tartışılması Üretici, satıcı ve tüketiciler arasındaki diyalogu güçlendirmek 6 Zaman ve Mekan Wyndham Grand Hotel, Levent'te gerçeklesecek olan zirve 18 Mart Çarsamba, 2015 tarihinde düzenlenecektir. Saat: 10:00 Açılıs

Yeni ve Yıl Yeni Başlangıçlar 8 Fırat ÇAKIR Sağlıklı Yaşam Koçu Eğitimci ve Yazar Televizyon Programcısı A rtık iki bin on beş yılının ilk günlerindeyiz. Acısı tatlısı ile bir yılı daha geride bıraktık. Her yıl olduğu gibi birçoğumuzda yeni yıl heyecanı fazlasıyla yaşandı. Kimilerimiz için bazı şeylerin bitişi kimilerimiz içinse yeni başlangıçları temsil ediyor. İster biten olsun ister yeni başlayan, neresinden bakarsak bakalım bitişler de bir başlangıçtır. Her son, yeni bir başlangıcı temsil eder. Biz bu yıl neyin başlamasını istiyoruz? Acaba gerçekten ne istediğimizi biliyor muyuz? Bugüne kadar hep istediklerimizi mi elde ediyoruz? Yoksa istemediğimiz halde hep başka şeyler mi hayatımıza dâhil oluyor? Her yıl, bu yıl benim yılım olacak diyerek heyecanla başladığımız yeni yıl, sonraki aylarda eski yıllarda olduğu gibi olumsuzluklar ve hüzne mi yerine bırakıyor? Belki de neden hep bunlar beni buluyor diye söylenmekten kendimizi alamıyoruz. Kim bilir kimin içinden ne geçiyor? Tabii ki bunu bilemeyiz. Bildiğimiz tek gerçek hayata karşı olan umutlarımızdır. Bir insan umutları olduğu sürece geleceğe güzel bakabilir. Umutları olmayan biri ne bugününe ne de geleceğine umutla bakabilir. "Bir insan umutlarını ve hayallerini kaybettiği gün ölmüştür" Ne olursa olsun "Umutlarımızı ve hayallerimizi kaybetmemeli, kimsenin umutlarımızı ve hayallerimizi çalmasına izin vermemeliyiz." İnsan, yeşil olduğu sürece gelişir. Ben oldum diyen kişi artık çürümeye başlar. Hayatı sevmek, her zorluk içerisinden biraz daha güçlü çıkmak bizi hedeflerimize bir adım daha yaklaştıracaktır. Yanlış bir şey yaptığımızda neden yaptım, keşke böyle yapmasaydım gibi sözler söyleyip kendimize kızmak yerine, bir daha buna benzer bir şey yapsaydım nasıl yapardım demeliyiz. İnsan, hayatın bütününü güzel

geçirdiğinde, fiziksel ve ruhsal sağlığı elde edebilir. Kim olursak olalım, gereken fiziksel ve ruhsal sağlığa sahip olamazsak yaşanacak sorunlar ortadadır. Kendimize seçtiğimiz hedeflere kilitlenip neleri kaçırdığımızı göremeyebiliyoruz. Unutmayalım ki her gün yeni bir hayatın başlangıcıdır. Gece olmazsa gündüzün anlamı olmaz. Kış olmadığında yazın, kötü olmadığında iyinin kıymeti bilinmez. Hüzün mutluluğu görmemizi sağlar. Her şey bir anlam taşır. Yapılması gereken tek şey bunu görebilmektir. Mutlu bir ömür sürebilmek hepimizin gayesi; ancak bazen mutlu olmak adına sarılıp bırakmadığımız konular, en büyük mutsuzluğu yaşamamıza neden olabiliyor. Korkular ve çekimserlikler bize stres yaratmaktan başka işe yaramaz. En çok yapmak istemediklerimizi yapar, başta kendimizi üzeriz. Bu durumları istersek düzene sokabilir ve daha güzel hayatlar yaşayabiliriz. Önemli olan şey nasıl yaşamak istediğimizi bilmemizdir. Bir insan kim olduğunu ve kim olmadığını bilmelidir. Kim olduğunu bilmeyen elde edeceklerini de bilemez. Kendimizi sevmeli, saymalı ve gereken önem ve değeri vermeliyiz. Bizim sevmediğimiz, saymadığımız, değer vermediğimiz, önem göstermediğimiz birini başkalarının sevmesini bekleyemeyiz. Kim ne yaparsa kendine yapar. Unutmayalım ki bu günümüzü dün hayatımıza dâhil ettiklerimiz oluşturdu. Yarınımızı da bugün hayatımıza dâhil edeceklerimiz oluşturulacak. Doğru soru şu: Yarın nasıl yaşamak istiyorum? Eğer bu sorunun cevabı hazırsa yaşamak istediğimiz yarını bugünden oluşturalım. İnsan bir şeye sımsıkı sarılıp bırakmaması gerektiğini bilmesi gibi, bazen de vazgeçmesini bilmelidir. Yeni yılın ilk günlerinde bir geçmiş yıllara bakalım ve bu yıl geçen yıllardan neyi farklı yapmalıyım diye kendimize soralım. Eğer geçen yıllarda bizi mutsuz eden konuları tespit eder, bu yıl onları yapmaz ve hayatımızda daha sağlam adımlarla ilerlersek sonuç; mutlak başarı ve mutluluk olur. Yeni yılda hayal ettiğiniz tüm güzellikler ulaşmanız ve istediğiniz hayatları yaşamanız dileğiyle. Hoş geldin iki bin on beş:)

TÜYİB-DER e Taze Kan 10 Ali ÖZKAN Asst. Chief Steward Merhaba sevgili steward dergisi okurları. Merhaba TÜYİB-DER gönüllüleri. Öncelikle tüm yiyecek ve içecek operasyonlarının gediklisi ve konaklama sektörünün duayen ismi, kariyerinde onlarca isme yeni çığırlar açmış, isminin önüne yada arkasına hangi vasfı koysanız dolduracak şahsiyet, Erol Aydın Beyefendiyi derneğimizin başında görmek bizleri hayli onurlandırdı ve gururlandırdı. Erol Bey in bu sektöre olan katkısını camiada bilmeyen yoktur. Ama sizler de takdir edersiniz ki; böyle külfeti ağır bir yükün ve sorumluluğun altına girmek ve bu işi alnının akıyla yürütebilmek oldukça zor ve zahmetli bir iştir. Çünkü sivil toplum örgütlerinde manevi destek bazen maddi destekten önemlidir. Bazen çıkar ilişkilerinden dolayı birbirimize hatta yöneticilerimize olan sevgimizle öfkemiz arasında kıl payı bir fark olduğundan, zor iştir dernekçilik. Yönetici ateşten gömlek giymiştir ve Erol Bey de bunun farkındadır. Bizlere düşen görev sayın başkana bu yolda her türlü maddi ve manevi destek olmak, derneğin tüm organizasyonlarında ve tüm faaliyetlerinde yanında olduğumuzu kendisine hissettirmektir. Ve Tüyib-Der mensuplarının da bu konuya göstereceği hassasiyetten hiç şüphem yok. Kendisine muvaffakiyetler dilerim. Aslında örgütlenme birlik kurma. Ya da bugünkü adıyla dernekleşme, uygar insan için içgüdüsel bir harekettir. Zira insan ilk çağlardan buyana toplu yaşamaya, yaşadığı toplumda bir önder bir lider seçme yoluna gitmiştir. Seçilen lider, ya da temsilci elbette ki toplumun kanaat önderi olmuştur. Ama bazı kesimlerin zannettiği gibi, seçilen temsilci çok akil, seçenlerde akıl fukarası biçare garipler değildir. Aksine: seçenler çok akıllı ve organize olmanın ne derece faydalı bir hareket olduğunu çok iyi bildiklerinden, kooperatifleşmenin nimetlerinden azami ölçüde faydalanmayı yeğlemişlerdir. O yüzdendir ki: birlikten kuvvet doğar sözünün altını bir ez

daha kalın çizgilerle çizmiştir. İşte tamda bu noktadan hareketle, biz turizm ve yiyecek içecek sektörü çalışanları, TÜYİB-DER in ne kadar büyük bir öneme haiz olduğuna, tüm kalbi duygularımızla şahit olmalıyız. On dokuzdan, dokuz sekizden, iyidir der atalarımız. Demek ki bir olmak diri olmaktır. Demek ki birlik dirliktir. O yüzden bu birliğimizi ve bütünlüğümüzü tüm ülke sathına yaymalı ve sahip çıkmalıyız. Kaldı ki derneğimiz de bizim yaşadığımız coğrafyadaki mesleki ve kurumsal sorunlarımıza eğilmeli, yurt çapında, özellikle İstanbul daki personel sirkülasyonunda ve istihdamlarında aktif rol oynamalıdır. Bu örnek en iyi Yeşilçam filmlerindeki artist kahvehanelerinde ortaya çıkmış, kime nasıl bir figüran lazımsa orada bulmuştur. Durum, hemen küçümsemeyin. Bu günün en iyi aktörleri de oradan çıkmıştır. Mukayese yapmak gerekirse, aslında hepimiz bu hayata figüran olarak başladık ve kendini geliştirenler sektörün aktörü olarak yollarına devam ettiler. İşte bizde derneğimizden yeni figüranlardan aktör çıkarmasını bekleriz. Ve tüm bunlara paralel olarak sektördeki yeni gelişmeleri, değişen dünyadaki konjonktüre ayak uydurabilmemiz için, en son teknolojiden haberdar olmamamızı sağlamalıdır. Bizler zaten çok yoğun bir mesai içinde koşuşturduğumuz için, dışımızda gelişen birçok yenilikten ve değişiklikten bihaber olma ihtimalimiz kaçınılmazdır. Zaten dernek olmak eşittir örgütlü olmak demek olduğu için, yurdun her yerinden meslektaşlarımızla, yaşadıkları ve yaşadığımız sorunlardan haberdar olmamız, yine derneğimiz vasıtasıyla mümkün olacaktır. Zaten hep öyle olmamış mıdır? Ne zaman büyük bir otel açılsa, oranın yiyecek-içecekle alakalı yönetici ve çalışanları konusunda TÜYİB-DER in görüşüne başvurulmuş, derneğin görüş ve tavsiyeleri hep dikkate alınmıştır. Bu bağlamda Erol Beyin başkanlığa ve derneğimize getirdiği taze kan otel yöneticilerinin ve şirket ceolarının gözünden kaçmayacaktır. Çünkü emanet ehlinde güzeldir. gayrısında hoş durmaz. Evet, bizler çıtayı biraz yüksek tuttuk. Ama sorunlarımız ve gidişatla alakalı sıkıntılarımız var oldukça, bu denli bir sivil toplum kuruluşuna ihtiyacımız elzemdir. Erol Bey e bu zorlu görevinde tekrar başarılar dilerim. Bu noktada derneğimizin kuruluşundan bu yana bu davaya hizmetkâr olmuş yönetici arkadaşlara ve başkanlarımıza camiamız ve şahsım adına bir kez daha teşekkür ederim. 11

SÖYLEŞİ Mustafa Güren Bu benim maceram. Sizin değil. Sizin maceranız farklıdır ve yarın karşınıza çıkınca kendi maceram der, yaşar ve anlarsınız. Kendi maceranızı anlayamaz ve yaşayamazsanız mahkum olursunuz. 23 Aralık 2014 te, Güren Metal in sahibi Mustafa Güren ile bir yemekte bir araya geldik. Güzel bir müzik eşliğinde yemeğimizi yiyoruz... Mustafa Bey in çok dolu bir insan olduğunu konuştukça daha iyi kavrıyorsunuz. Sadece işi ile ilgili değil bu doluluk; hayata bakışı, onu kavrayışı, insanı ve toplumu değerlendirme ve anlama biçimi ile içinizi ısıtıyor. Bunu siz de Mustafa Güren kimdir? sorusuna aldığımız yanıtı okuyunca anlayabilirsiniz. Konuşmamız futbol, eski turnuvalar, Gökmen Özdenak, Sergen, Rıdvan, Prekazi diye sürerken Mustafa Bey in şeker hastalığına geliyor. Aktif sporu 2010 yılında bırakmış Mustafa Güren. Ama bir sahil yürüyüş parkuru var ki dillere destan. Tam 9,5 km imiş. Bu parkur sayesinde hastalığının marazlarını hafiflettiğini dile getiriyor. Bu küçük anekdottan sonra söyleşimize geçelim. 12 Mustafa Güren Kimdir? Nasıl anlatayım ben Mustafa Güren i? İnatçıdır biraz. Doğru bildiği, doğru olduğunu düşündüğü şeyde inatçıdır. Vaz geçmez, kolay kolay vaz geçmez. İdealisttir, biraz. Hayat idealist olmanızı diretir bazen. Çok özverili ve yufka yüreklidir. Vermeyi sever. İnsan tiplemeleri vardır. Bir kesim vardır, almayı çok severken bir kesim vardır, bir insan tipi vardır vermeyi sever. Mustafa Güren, vermeyi sevenlerden olmuştur. Zor bir hayatı olmuştur Mustafa Güren in. Erken yaşta babasını kaybetmesinden ötürü zor bir çocukluk ve zor bir gençlik yaşamıştır. Ama mücadeleci olan ruhu, mücadeleci yanı, sönmeyecektir sönmez de

O bir ateş Yapıyla alakalı. Mücadeleyi çok severim, savaşmayı çok severim. Mücadele anlamında çok arsız bir insanım. Kolay kolay bırakıp, kolay kolay pes etmeyen, pes etmeyi sevmeyen bir yapıya sahibim. Kendisine zarar vereceğini bildiği şeylerde dahi olsa en son damlasına kadar o mücadeleyi vermeyi seçer, Mustafa Güren. Çok pencerelerim var mıdır? Çok pencerelerim vardır gerçekten. Bir pencereden bakıp da diğer pencereleri kapatmam Hayata tek pencereden bakmak, hayata insafsızlıktır. Rengârenk dünyayı tek renk tonuna indirgememeli insan. Birçok penceresi olan insanları da çok severim, çok önem veririm. Çıraklık, kalfalık, ustalık dizgisine hayatın çok inanırım. Çocukluğumda çıraklığı yapmış bir insanım. Beş sene ben de terzi çıraklığı yaptım mesela. Usta olmayı ister miyim, elbette isterim. Tabi meslekle alakalı değil bu cümlem. Hayatla alakalı usta olabildim mi? O nokta çok önemli benim için. Altını çiziyorum usta olmak, hayat görüşüyle alakalı Usta mıyım? işte bu soru çok önemli ve çok önem veriyorum. Zenginliği ustalıkta bulan bir insanım. Usta olabilmiş insanın zaten maddi şeylerle ilgisi yoktur. Kalmamıştır da. O, o ustalığın keyfini çıkartır. En büyük servet de onun için ustalıktır zaten. Benim için 3 metrelik bir sandal, bir transatlantikten daha önemlidir. 3 metrelik bir sandalla ben Dünyanın en zengin insanıyım der miyim, derim. Öyle bir yaşarım ki o 3 metrelik sandalla, dünyanın en zengin insanından daha zengin bir insanım derim. Dolayısıyla biraz daha belirtmiş olduğum ustalığa önem veren, maddi görselden ziyade işte o ustalıkla alakalı, o olgunluğa erişmiş olan bir insan olmayı tercih ederim, isterim de. Allah nasip eder o ustalığa Sokaktaki, kaldırımdaki şarapçıyla oturup iki saat sohbet edip, Onun gibi yerde oturup şarap içiyorum ben de onla birlikte vakit geçirip aynı dili konuşabiliyorum. diyebildiğim gün zaten ben ustayımdır yani. Elbette ki maddi varlığı elinin tersiyle itmek de olmaz. Bunu tabi çevremizdeki insanlarla alakalı, eşimiz, dostumuz ve çalışanlarımızla alakalı, onların da sorumluluğunu taşıyan insanlar olmakla alakalı olarak değerlendirmeliyiz Bizim için mülk, benim için mülk şahsım için mi, hayır. Tabi ki ben etrafımla alakalı olması gereken güce sahip olmayla ilgili olarak bir hırsa sahip miyim, tabi ki sahibim. Ama benimle alakalı kısmı onun içerisinde ne kadardır, yüzde birdir. Parayı hiçbir zaman sevmedim, sevebilen bir insan da olmadım. Beni tanıyanlar çok iyi bilir, parasız gezerim. Parayla hiçbir zaman mutlu olmadım. Mustafa Güren in kim olduğu sorusuna yanıtı böyle. Mustafa Bey in, Güren Metal in bugünlere gelmesi ve gelecek üzerine olan planlarını aşağıda bulabilirsiniz. 13

14 Güren Metal nasıl ortaya çıktı? 5 sene önce Güren Metal i kurduğumuzda bir marka algısı ortaya çıkarmak derdindeydik. Bu algıyı ortaya çıkarmak, bir marka yaratmak, oturarak, yatarak olmuyor. 5 sene boyunca iyi mücadele ettik ama Güren Metal i bir yerlere taşıdık. Marka algısı, Hizmet noktasında, kalite olarak, termin olarak, temrin olarak işin neresindeyiz? sorusuna verdiğimiz cevapla ilgili biraz da. Hizmeti bu sorudaki gerçeklerle destekleyemezsen kırılma noktasını geçemezsin. Bu kırılma noktasını aştıktan sonra artık elimizde bir kartopu vardı. Kartopu ivmelenirse büyür elbette Bu sektör içinde çalışan, hizmet veren herkese müteşekkirim. Bizi destekleyenler, kabul edenler Hepimiz birlikteyken kartopundan doğan çığı düşünelim, kim durabilir karşısında. Ama her şeyden önce dostluk diyoruz. Marka olarak bir yere geldik diyorsunuz. Sizin doğru atılımlar yaptığınızı sektör anladı mı? Zamanında bizimle dalga geçenler olduğunu da üzülerek belirtmek isterim. Ama kimse kusura bakmasın, biz patika yola çıktık, asfalt yola değil. Duruşun her zaman önemli olduğunu düşünüyorum. Ayrıca, bir markanın referanslar kısmı kendiliğinden oluşmuyor. 100 tane markayı referanslar kısmına kazıyabildik biz. İlk showroom umuzun açılışında bize desteklerini esirgemeyenlere de teşekkürü bir borç bilirim. Bu noktayı referans olarak alırsak önemli noktalardan birinin de kalıcı olabilmek olduğunu görürüz. Bundan sonrası için neler düşünüyorsunuz? Hedefleriniz neler? Biz henüz ilk raundu atlattık. İkinci raunt, çıtanın yükseldiği raunt olacak. Bir dünya markası yaratmak meselesi bundan sonrası. 2020 yılına kadar Arap Yarımadası ve Türki cumhuriyetlerde marka olmak hedefimiz. Sığdıra bilirsek ABD ye de gideceğiz. 75 milyon değil 6,5 milyar diyoruz hedef. Alt yapımız da beş yıl önceye göre maddi ve manevi olarak daha iyi. Bu nedenle bizim sektörümüzde, bizim kulvarımızda geleceğin koşucusu olarak en büyük aday olduğumuzu düşünüyorum. Kendimizi ispat noktasını bu beş senede, ilk rauntta geçirdik biz. Bir slogan var İyiden daha iyi Başarının sınırı yok. Ne kadar çıkabilirsiniz? var. Dubai de showroom açabiliyorsam, dünyanın çeşitli yerlerindeki showroomlarımda şu anda benim ürünlerim sergileniyorsa mutluluk budur. Yalnız şunu da eklemek isterim. Biz başardık demiyoruz, başarıya adayız diyoruz. Yine altını ısrarla çiziyorum, her şeyden önce dostluk diyoruz.

Her Şey Dâhil de Steward ın Yeri 16 Mehmet GÖKÇE Papillon Belvil Hotel - Antalya lkemizin, bacasız sanayisi olarak da bilinen turizm işletmelerinin Ü her biri muhteşem mimarisiyle, büyüleyici güzelliğiyle turizm pastasından pay alma hedefleriyle takdir görecek yatırım ve istihdam sağlamaktadırlar. Hiçbir masraftan kaçınılmadan, milyon dolarlar harcanarak yapılan bu tesisler bol kazanç ve kaliteli hizmetin hayaliyle, standartlara uygun yönetici seçimi ve personel alımıyla birlikte görkemli açılışlar yapılarak turizm sektöründe en iyiyi, en güzeli sunmak, fark yaratmak, marka olmak anlayışı ile Yatırımcı, yönetim kadrosu ve personeliyle görüş içerisinde hemfikirlerdir. On yedi yıldır bulaşıkhanede görev yapan biri olarak, Antalya bölgesi otelleri içerisinde çok önemli yer teşkil etmemiş gibi görünen planı programı önemsenmeyen bulaşık makinası seçiminin F/B müdürü veya mutfak şefi kararıyla alınan tesisler vardır. Mutfak ve restorandın en ağır yükünü çeken departmandır. Stewarding departmanı. Stewarding departmanına bakış açısının iki nedeni bulunmaktadır. Birinci neden, pozisyon itibariyle her şeyi kendine özgü doğru kabul eden önyargılı, çok akıllı olsa zaten bulaşıkçı olmazdı diyen yönetici ya da yönetici adayları. İkincisi neden stewarding departmanı içerisinde çalışan beni bulaşıkçı diye hor görüyorlar küçümsüyorlar diye yakınıp isyan eden, mesai saati dışında tanınmasa otel sahibi zannedeceğimiz sözlerine davranışına dikkat etmeyen sorumluluk taşımayan kendini geliştirmeyen steward çalışanı. En önemli madde de bu olsa gerek. 500.000 TL den 750.000 TL ye kadar yıllık harcaması olan stewarding departmanı; aynı zamanda son sistem teknolojiyle dizayn edilen makine ve ekipmanların, kaliteli malzemenin takipçisi ve bakım görevlisi olduğunu unutmamalıyız. Aksi taktirde kurulan bu güzelim bacasız sanayii hizmeti gören tesislerimizin kar oranları otomatik olarak aşağılara düşecektir. Ekipman satan firmalar ve ekipman tamir bakımı yapan firmalar bu tesislerimize ciddi rakip olacağı kanısındayım. Hangi tesise bakarsak bakalım zücaciye depolarında, teknik depolarında hurdaya satılan ve satılmayı bekleyen milyonlarca para değerinde atıl malzeme ve ekipman bulunmaktadır. Son zaman ekipman ve diğer malzemelerin rekabet piyasası nedeni ile kalitesinin tartışılır hale geldiğini göz önünde bulundurmalıyız. Alım aşamasına dikkat edilmesi gerektiği hususunu bilmenizi isterim. Kırılan cam ve porselen malzeme kaybolan çatal bıçak vb. malzeme kimyasal tüketimindeki sarfiyat ciddi boyutlarda bütçe oluşturmaktadır. Başlıkta da yazıldığı gibi bulaşıkhaneye bakış açısı bu pencereden de bakılması gerekmektedir. Steward ve steward şefi dediğimiz görevli Aşçıbaşının ya da F/B müdürünün temsiliyle yönetilen başarıda pay sahibi az olan, başarısızlıkta en büyük sebep olan departmandır. 2014/2015 sezonu ülkemize bol misafir ve bol kazanç getirmesi dileklerimle.

Afrika da Ekonomik El Kriz, Ebola ve Diğer Kehanetler 18 Emre Karacaoğlu emrekaracaoglu@hotmail.com facebook.com/muzikte.yabancilasma.ve.noir 2014 yılı Gana için hiç iyi geçmedi. Daha birkaç sene öncesine kadar Afrika nın gelişimi için bir model teşkil eden bu ülkede, başını alıp giden enflasyon ve değerini hızla yitiren ulusal para birimi cedi herkesin dilinde. Aslında, 2000 li yıllarda bulunan yeni petrol rezervlerinin verdiği tetiklemeyle gayrı safi milli hâsılasını beş yıl boyunca %8 oranında arttıran Gana, Afrika da herkesin gözünü kamaştıran bir ışıkla parlıyordu. Ama bu yıl ne olduysa oldu ve 2013 yılı başlarında 1,90 seviyesinde olan dolar/cedi paritesi 2014 ün Ağustos ayında 3,80 gibi rekor bir orana ulaştı. Sanayi ve tarımsal üretimi kısıtlı olan ve ürünlerinin neredeyse tamamını ithal eden Ganalılar için bu son derecede ağır bir darbe oldu. Benzinden pazarda satılan pirince kadar her şey en az %15-%20 seviyelerinde zamlandı. Peki, suçlu kim? Tabii ki herkes bir yandan da bunu tartışıyor. İktisat analizcilerine göre ekonomik reformları duyurmak ve uygulamakta geciken hükümetin sorumluluğu büyük. Devletin 2014 yılı sonuna dair ekonomik hedeflerine ulaşamayacağından ve IMF den yeniden yardım isteyeceğinden şüpheleri yok. Devlet başkanı John Dramani Mahama ise IMF ye başvurmayacaklarını ve plansız, dengesiz kalkınmaya atılan ülkelerin duymaya alışık olduğu gibi kemer sıkma ya gideceklerini açıkladı. Amaç, devlet gelirlerini arttırmak ve bu yolda da öncelikli hedef devlet giderlerinin %11,8 artmasına en büyük katkıda bulunan kamu sektörü personel sayısı ve maaşlarını yeniden düzenlemek. Kellelerin gitmeye başladığını, Gana daki bir yabancı olarak ben bile görebiliyorum. Örneğin, bir devlet kurumu olan işverenimizde büyük bir yeniden yapılanma çoktan başladı.

Çevremdeki Ganalılarla konuştuğumda ise ekonominin kötü gidişatı için hepsi ağız birliği yapmış gibi aynı nedeni gösteriyor: yolsuzluk. Hakikaten de devletin herhangi bir kurumundaki bir yolsuzluk haberinin gazetelerin manşetlerine yansımadığı bir gün yok gibi. Bunu gören halk da doğal olarak ve küresel şartları toptan göz ardı ederek cebindeki parasının pazarda beş adet balık yerine dört adede yetmesini doğrudan buna bağlıyor. Ekonomik sıkıntıların gündelik hayata aksettiği tek alan fiyatlar değil; yollardaki trafik polisi kontrolleri bile belirgin bir şekilde artmış durumda. Hatta polisin dışında Göçmenlik Hizmetleri nin memurlarından birini bir gün karşımda bulmak, durumun ciddiyetini gösterdi. Türk marangoz ustamızla ahşap almak için liman şehri Tema ya gittiğimiz günlerden birinde, Akosombo dan süren iki saatlik yolun sonuna doğru, Ashaiman kasabası göbeğinde sivil kıyafetli iki Ganalı tarafından durdurulduk. Daha doğrusu, yoğun bir trafik içinde hareket ettiğimizden, tek yapmaları bizi yolun kenarına çağırmak oldu. Aralarından birisi pencereden içeriye kafasını uzatarak selam verdi, kendisinin Göçmenlik Hizmetleri nden olduğunu söyledikten sonra pasaportlarımızı rica etti. Arabada iki beyaz olarak ben ve marangoz ustası ve bir de Ganalı şoförümüz R. vardı. Her şeyden önce, kimliğinizi görmemiz mümkün mü acaba? diye sordum. Memur tutumunda herhangi bir değişiklik olmadan gömleğinin göğüs cebindeki kimliği çıkarıp bize doğru tuttu. Şeffaf plastik kabın ardında Ghana Immigration Service yazısını ve memurun ismini güçlükle seçebildim. Bay S., üzgünüm ama pasaportlarımız yanımızda değil. Onları taşımıyoruz, diye açıkladım. Hangi firma için çalışıyorsunuz? sorusunun üzerine kendi firmamız ve işverenimiz olan devlet kurumunun isimlerini verdim ve Volta gölü üzerinde çalışan Dodi Princess II isimli lokanta gemisini inşa ettiğimizi anlattım. Neyse ki Bay S. gemiden haberdardı. Dodi Princess I 2012 de yanmadan önce birkaç sefer kendisi de ailesiyle o geminin seferlerine katılmıştı. Samimiyeti kurduktan sonra merakımı gidermek istedim: Bay S., 2013 ten beri Gana dayım ve ilk defa böyle bir kontrole rastlıyorum. Bunun nedeni nedir? Yoksa bu pasaport kontrolleri sık yapılıyordu da ben mi ilk defa denk geliyorum? Hayır, devlet artık işi çok daha sıkı tutmak istiyor. Ülkede izinsiz çalışan çok yabancı var. Özellikle de Çinliler. Gülümsemeden edemedim. Ama benim Çinliye benzer bir halim mi var? Senin yok ama onun var, diyerek arka koltukta oturan marangoz ustamıza işaret etti. Vallahi daha önceden dikkat etmemiştim ama yıllardır inşa ettiğimiz gemilerde marangozluk işlerimizi yapan R. ustada gerçekten de bir Uzak Doğulu havası yok değildi. Yuvarlağa yakın bir surat biçimi, kulaklara doğru uçları yukarı bakan gözleri ve hafif bodurluğuyla bir Çinli olduğu gayet tabii düşünülebilirdi. 19

20 Gana nın 2015 evvelinde, önünde bir de ebola tehlikesi var tabii. Şu anda ebola salgınıyla mücadele eden batıdaki Gine, Sierra Leone ve Liberya ile Gana arasında sadece bir ülke, Fildişi Sahili var. Gana nın doğusunda ise ebola alarmı vermiş olan, Afrika nın en kalabalık ülkesi Nijerya ile arasında Togo ve Benin var ki bu ülkeler bir ebola salgını durumunda müdahale edebilmek için Nijerya gibi güçlü ve hazırlıklı değiller. Neyse ki Dünya Salık örgütü geçen hafta Nijerya nın eboladan temizlendiğini duyurdu. Liberyalı-Amerikalı bir adamın Lagos havalimanında bayılmasıyla ortaya çıkan durumun ardından, aralarında hastaya müdahale eden doktorların da olduğu 20 kişi virüsü kapmış ve sekizi yaşamını yitirmişti. (Gana nın doğusundaki ülkelerde ortaya çıkan binlik ölü sayılarının yanında oldukça düşük bir rakam.) Neyse ki 42 gün boyunca rapor edilen yeni bir vaka olmayınca, Dünya Sağlık Örgütü bu iyi haberi tüm dünyaya duyurabildi. Doğal olarak bu haberler Gana yı diken üstünde tutuyor. 24 Eylül 2014 te başkan Mahama CNN de Richard Quest le yaptığı mülakatta virüs salgınının görüldüğü ülkeleri bir-iki hafta önce bizzat ziyaret ettiğini, bu ülkelerde gerekli müdahalelerin yapıldığını ama her birinin işlediği hatanın da önlem almakta gecikmeleri olduğunu söylüyordu. Gana ise hazırlıklıydı. Hakikaten de gittiğim her umumî yerde ebola virüsü ile alakalı broşürlerin dağıtıldığını, duvarlarda bilgi posterlerinin asılı olduğunu görüyorum. Birleşmiş Milletler in Eylül sonunda Akra da faaliyete geçen Ebola Müdahale Merkezi de cabası. Haftalar boyu yerel doktorlar eğitim ve seminerlere çağırılarak hastalık konusunda bilgilendirildiler. Tabi ki başkanın açıklamaları, bütün bu hazırlıklar Gana için elzem niteliğinde ama bu ülkenin çilekeş halkının üzerindeki yatıştırıcı etkilerinden çok emin değilim. Ekonomik sıkıntı ve ebola korkusu birleşip Gana ya oldukça karanlık bir 2015 resmi çiziyor. Aralarında doğrudan bir bağlantı olduğu herkesçe bilinir: Böyle dertlerin ortasında insanların dinlerine sarılması daha belirginleşiyor adeta. Evangelistlerin yollardaki tabelalara astıkları konferans ve gösterilerin sayısında bariz bir artış olduğuna yemin edebilirim. Çukur ve tümsekleriyle sallamaktan mide bulandıran, toz toprak yollarla büyük bir tezat içerisinde, adeta bir rock yıldızı konserine davet eden büyük, renkli tabelalarda her hafta başka bir rahibin yüzünü görüyo-