Dayýrbek Kazakbayev. Hikaye (1940)



Benzer belgeler
Gökyüzündeki milyonlarca yýldýzdan biriymiþ Çiçekyýldýz. Gerçekten de yeni açmýþ bir çiçek gibi sarý, kýrmýzý, yeþil renkte ýþýklar saçýyormuþ

Mamasalý Apýþev (1960)

Kazat Akmatov (1941) Hikâye MUNABÝYA

Satkýn Sasýkbayev. Hikaye APAL ( )

Orozbek Aytýmbetov (1947)

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Samet Kalkan GÝZEMLÝ MAVÝ. Deniz mavisi gözlerin. Dünya tatlýsý gülüþün. Can alýcý sözlerin. Sana ne kadar yakýþýyor bir bilsen.

Bakay Seksenbayev (1932)

Mine Haným sevinçliydi, mutluydu. Ýçinden gülmek, türkü söylemek, oynamak geliyordu. Bilmediði, ayrýmýnda olmadýðý bir coþku vardý içinde.

Toktogul Satýlganov ( ) Þiirler

Benim adým Evþen, annem bana bu adý, evimiz hep þen olsun diye vermiþ. On yaþýndayým, bir ablam bir de aðabeyim var. Ablamla iyi geçindiðimizi pek

Evvel zaman içinde, eski zamanlarýn birinde, zengin bir ülkenin gösteriþ meraklýsý bir kralý varmýþ. Kralýn yaþadýðý saray çok büyükmüþ.

Uður Tok ÇOK SEVMÝÞSÝN. Sen onu çok sevmiþsin, Daha da seveceksin, Sen onunla aðlayýp, (sen onunla var olup,) Onunla güleceksin. (Onunla öleceksin.

Seyit Cetimiþev (1936)

Üzülme Tuna, annem yakýnda gelecek, biliyorum ben. Nereden biliyorsun? Mektup mu geldi? Hayýr, ama biliyorum iþte. Postacýya telefon edip not

Soðaným da kar gibi Elma gibi, nar gibi Kim demiþ acý diye, Cücüðü var bal gibi

Dersler, ödevler, sýnavlar, kurslar... Dinlence günlerinde bile boþ durmak yoktu. Hafta sonu gelmiþti; ama ona sormalýydý.

Kasým Kaimov. Hikâyeler (1926)


Bir an hangisini giyeceðinin kararsýzlýðý içinde kaldýktan sonra miki fare desenli pembe tiþörtüyle mavi kot pantolonunu çýkardý. Çabucak giyindi.

Esenbek Mederbekov. E LÇ Ý "Kýzýl tebetey" attýn tarihiy körköm bayandan / "Kýzýl Kalpaklar" adlý Tarihî Olay Yazýsýndan (1936)

Ebru Yiðit x. Hala üye olmamýþsýnýz..! Üye olun yolumuza devam edelim...! SEN BÝR GÜNAH ÝÞLEDÝN. Tek aþkýn bendim senin. Senin en çok sevenim

Eze meze Yýllar geçti geze geze. Neler gördüm neler! Daðlar gördüm yerden biter, gökte yiter. Daðlar gördüm kayalý, kayalarý oyalý.

İntikam. Ölüm Allah ın Emri

17 ÞUBAT kontrol

BİZ VE DEĞERLERİMİZ. 3. Ayþe yeni okulunda okuyacaðý için hangi duyguyu yaþýyormuş? A) B)

Kanguru Matematik Türkiye 2017

Azıcık şundan, azıcık bundan, Azıcık yumurta kabuğundan; Bir çanak yaptım a dostlar Ne bulgur kazanı ne hamsi tavası, Görenler sanır bülbül yuvası.

* Okuyalım: * Akıl Oyunları: * Matematik: * El Becerisi: * Alıștırma-Bulmaca: * Bilim ve Teknoloji: * Gezelim-Görelim:

2. Kazlarýn bulunduklarý gölü terk etmelerinin nedeni aþaðýdakilerden. A. kuraklýk B. þiddetli yaðýþlar C. soðuklarýn baþlamasý

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI (T.M.K. 10. MADDE İLE YETKİLİ) TUTANAK

ADIN YERİNE KULLANILAN SÖZCÜKLER. Bakkaldan. aldın?


Halime Aktaþ. Mehmedi Anmak. Bir çelik yürekli kartal bakýþlý. Mehmedi mehmede deneyim bakýn. Yüreði pek yufka çok çatýk kaþlý

þimdi sana iþim düþtü. Uzat bana elini de birlikte çocuklara güzel öyküler yazalým.

Kanguru Matematik Türkiye 2015

ünite1 Kendimi Tanıyorum Sosyal Bilgiler 1. Resmî kimlik belgesi Verilen kavram ile aþaðýdakilerden hangisi iliþkilendirilemez?

Romalýlar Mektubu Kursu Doðrulukla Donatýlmak

1. Böleni 13 olan bir bölme iþleminde kalanlarýn

Kanguru Matematik Türkiye 2015

Ayakkabýlarýný çýkardýktan sonra sevindirici bir yüz anlatýmýyla bir elindeki pakete baktý, bir içeriye. Sonra oðluna seslendi: Murat, Murat!..

Rafet El Roman. Amerika. Rafet El Roman. A memo. Burasý New York Amerika. Evler karýþtý bulutlara. Nasýl bir zaman. Nasýl bir yaþam.

ISBN :

edersin sen! diye ciyaklamış cadı. Bunun hesabını vereceksin! Kadının kocası kendisini affetmesi için yarvarmış cadıya. Karısının bahçedeki marulları

1. FASÝKÜL 2. FASÝKÜL

Yýldýz Tilbe 1 ADAM OLSAYDIN. Söz-Müzik: Yýldýz Tilbe. Sevdim olmadý yar, küstüm olmadý yar. Kendini arattý, beni bulmadý yar

MÜBDÎ. Allah MUHSÎ dir. MUHSÎ, her şeyin sayısını bilen demektir.

Fiilden İsim Yapma Ekleri

Nejat Yavaþoðullar. Ankara Sokaklarý. Söz - Müzik: Nejat Yavaþoðullarý. Yürüyordum. Yürüyordum ay ýþýðýnda. Adým seslerim.

ünite1 Sosyal Bilgiler

Tügölbay Sýdýkbekov ( )

KÜLTÜR SANAT-MAVÝ KARANFÝL-127

FSAYT ÇORUM GAZETESÝ NÝN KATKISIZ ORGANÝK SPOR-MAGAZÝN-MÝZAH EKÝDÝR. FÝYATI: Okuyana Beleþ

ünite1 3. Aþaðýdaki altý çizili sözcüklerden hangisi yan anlamda kullanýlmamýþtýr? A. Terazinin dili yaklaþýk 300 kg gösteriyordu.

Yücel Terkanlýoðlu. HTML clipboard. Yaþamadýklarýndýr Dünyan! Uykuyla geçirdiðim her an, Benim için yitik bir zaman. Rüyayla devirdiðim kazan,

Kýrmýzý çatýlarýn, kararmýþ yüksek bacalarýn üstünden geçiyordu. Nereye gittiðini bilmiyordu. Kafesinden çýkýp gökyüzünün maviliðine dalalý çok zaman

Bölüm 1. Bruno Keþif Yapýyor

Yüreğimize Dokunan Şarkılar

Anne Ben Yapabilirim Resimleyen: Reha Barış

ANOREKTAL MALFORMASYON DERNEĞİ

düþürücü kullanmamak c-duruma uygun ilaç kullanmamak Ateþ Durumunda Mutlaka Hekime Götürülmesi Gereken Haller:

Suat Yýðmatepe AZAD OLDU GÖNÜL KUÞUM. Söz : Suat Yýðmatepe. Müzik: Mustafa Malay. Azad oldu gönül kuþum. Ondan böyle bu duruþum

Bir akşam vakti, kasabanın birine bir atlı geldi. Kimdir bu yabancı diye merak eden kasabalılar, çoluk çocuk, alana koştular. Adam, yanında atı,

de hazır değilken yatağıma gelirdi. O sabah çarşafların öyle uyandırmıştı; onları suratıma atarak. Kız kardeşim makas kullanmayı yeni öğrendi ve bunu

Günler süren yağmurdan sonra bulutlar kayboldu. Güneş, ışıl ışıl yüzünü gösterdi. Yıkanan doğanın renklerine canlılık gelmişti. Ağaçlardan birinin

Administrator tarafından yazıldı. Çarşamba, 27 Temmuz :46 - Son Güncelleme Cuma, 19 Ağustos :53

Sezen Aksu 2. Çok Ayýp. Söz - Müzik: Sezen Aksu. Kulaðýma geliyor, atýp tutuyorsun, ileri geri konuþuyorsun aleyhimde. Çok ayýp, çok ayýp.

ANKARA ÜNİVERSİTESİ TÖMER TÜRKÇE ÖĞRETİM ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ TÜRKÇE SINAVI

Ozan Doðulu. Sen Çaðýr Yeter. Söz: Kenan Doðulu. Müzik: Ozan Doðulu. Alýþmak çok zor inan. Sebebim düþün bir an. Yakýþmaz bize haram

ΣΔΛΙΚΔ ΔΝΙΑΙΔ ΓΡΑΠΣΔ ΔΞΔΣΑΔΙ. ΔΙΑΡΚΕΙΑ: 2 ώρες ΗΜΕΡΟΜΗΝΙΑ: 24 Μαΐοσ 2011 ΣΟ ΔΞΔΣΑΣΙΚΟ ΓΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΣΔΛΔΙΣΑΙ ΑΠΟ 8 (ΟΚΣΩ) ΔΛΙΓΔ. Τπογραφή καθηγητή:

Bir başka ifadeyle sadece Allah ın(cc) rızasına uygun düşmek için savaşmış ve fedayı can yiğitlerin harman olduğu yerin ismidir Çanakkale!..

Sertab Erener. Acýt Canýmý. Söz: Sertab Erener. Müzik: Demir Demirkan, Sertab Erener. En gizli bahçelerim. Islandý yaðmurunla. Açýldý her damlada

O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç


HAFIZA TEKNÝKLERÝ ile MATEMATÝK

Bilgi güçtür. Sevdiğiniz kişiyi dinleyin ve kendinizi eğitin.

Çok Mikroskobik Bir Hikâye

Kemal ALYILMAZ' Agadan akıl, iniden ızaat küt. Aç itge tamak bersen, tok it kanşılayt. Aç köpeğe yemek versen, tok köpek kan döker.

Gelin Bir Yolculuða Çýkalým Birlikte

Sevgili dostum, Can dostum,

ÝÇÝNDEKÝLER 1. TEMA OKUL HEYECANIM Kazaným Testi Fiziksel Özelliklerim Duygularým Haftanýn Testi...

TATÍLDE. Biz, Ísveç`in Stockholm kentinde oturuyoruz. Yılın bir ayını Türkiye`de izin yaparak geçiririz.

ÇEVRE VE TOPLUM. Sel Erozyon Kuraklýk Kütle Hareketleri Çýð Olaðanüstü Hava Olaylarý: Fýrtýna, Kasýrga, Hortum

Adım-Soyadım:... Oku ve renklendir.

ünite SÖZCÜK ANLAM 3. Aþaðýdaki cümlelerin hangisinde altý çizili sözcük gerçek anlamý dýþýnda kullanýlmýþtýr?

17 ÞUBAT kontrol

Kullaným kýlavuzu. Oda kumandasý RC. Genel. Oda sýcaklýðýnýn (manuel olarak) ayarlanmasý. Otomatik düþük gece ayarýnýn baþlatýlmasý

TAVŞANCIK A DOĞUM GÜNÜ SÜRPRIZI


ünite1 Sosyal Bilgiler Verilenlerden kaçý sosyal bilimler arasýnda yer alýr? A. 6 B. 5 C. 4 D. 3

Demodur Kırmızı yazılar sizin sipariş verirken yollamış olduğunuz yazılardır.

Ülkü Tamer DESTANLAR VE MASALLAR ŞEYTANIN ALTINLARI. Masal-Şiir. Resimleyen: Mustafa Delioğlu

Günaydın, Bana şiir yazdırtan o parmaklar. ( ) M. Mehtap Türk


Bazen tam da yeni keþfettiðiniz, yeni tanýdýðýnýz zamanda yitirirsiniz güzellikleri.

En güzel 'Anneler Günü' şiirleri

6 Çocukla Ahır'da Yaşam Mücadelesi

Öteþ Alþýnbay Ulý* Þiirler ( )

Transkript:

Dayýrbek Kazakbayev (1940) Dayýrbek Kazakbayev 1940 yýlýnda doðdu. SSCB Yazarlar Birliði üyesidir. Moskova'daki M. Gorkiy Enstitüsünü bitirmiþtir. Filoloji Ýlimlerinin doktor adayýdýr. Kýrgýzistan'ýn Nesir cemiyetinin katibi olarak çalýþmaktadýr. "Arzu", "Bozkýr þarký söylüyor", "Sülün sesi", "Tazim", "Aydýn gölün kuðusu", "Ýki adým yol", "Öðle vakti kýþkýrtýsý" adlý kitaplarýn yazarýdýr. Biþkek'te yaþamaktadýr. Hikaye KÜKÜK MENEN ZEYNEP / Þaardýn çet cagýndagý çoñ koroonun ortosuna öskön kara daraktýn tübünö ornotulgan cýgaç tapçandýn üstündö epeyip bir kempir oturat. Köp-kök çañkaygan asmanda ay appak tiyip turat. Badýrayýp cangan koyu cýldýzdar berilep, tömön cerge tüþö kalçuday öñdönöt. Terebel özgöçö týmtýrs, aba salkýn. Daraktýn butagýnda nebaktan konup oturganbý ce kayaktandýr azýr ele uçup keldibi, kükük ün saldý: - Kþ-þ!.. - Aylanayýn, kükügüm, sen dagý keldiñbi? - Kempir süyünö baþ kötörüp, düpküröp öskön daraktýn karañgý butaktarýna karadý. Eç can körüngön cok. - Ooba, keldim, - dedi kükük. - birok "dagý keldiñbi" degeniñiz kanday, eneke? - Men seni köpkö küttüm. - Kempir ordunan asta kozgoldu. - Ene... kþ-þ! Bizdin, küküktördün ünü katýp kalbadýbý. Caydýn saratan kezi... men sizdi taanýbayt ekem. Siz kimsiz? - Meni taanýbay turasýñbý, karaldým? - Ooba. Siz kimsiz? Kþ-þ! - Men Zeynep emesminbi. Senin tügöyüñ. - Tügöyüñ?! Kandayça tügöyümsüz? Kþ-þ!.. Men cumurtkadan çegilip carýk düynögö köz carýp çýkkaný özümçö boor kötörüp cetilip kelatam. Men uyadan calgýzmýn. - Aytkanýñda kalet cok, kükügüm. Bizdin þýbagabýz oþo. Biri-biribizdi sagýnýp, izdeþip tabýþpaybýz. Tagdýr bizdi emnege mýnçalýk kordogon. - Sözüñüzgö tüþünbödüm. Kþ-þ! - Beri maga cakýnýraak konçu, körünböy catasýñ. Öñüñö karayýn. Karýp, arýdým. Söök-saagým sýzdap ooruyt, közümün kurçu ketti. Meni çýndap taanýbay turasýñbý, kükügüm? - Ooba. Men sizdi murda körböptürmün. Kþ-þ!.. Mýna, cakýn kondum, ene. Körüp atasýzbý emi? - Cok, körgönüm cok. - Men kiçinekeymin, býyýl arañ eki caþka tolom. - Seni kim bagýp çoñoyttu? - Saraygýr. - Kurgurum. Özüñ küküksüñ, a apañ saraygýr. Kükük ýzalanýp cünün ürpöyttü: - Kþ-þ! Men bolgonu, sizdin gana surooñuzga coop kaytardým. Saraygýr caman kuþpu? - Þorduum! - Kþ-þ! Tabaañýz kangýday emnesi bar. Þorduu bolguday men tilemçi belem?! GUGUK KUÞUYLA ZEYNEP Þehrin kenar mahallesinde büyük avlunun ortasýnda büyümüþ siyah aðacýn dibine yerleþtirilmiþ aðaç oturakta yaþlý bir kadýn oturuyordu. Masmavi gökyüzünde ay parlýyordu. Parýldayarak yanan yýldýzlar yakýnlaþýyor yere düþecek gibi görünüyordu. Etraf bir baþka sessiz, hava serindi. Aðacýn dalýnda çoktan beri burada olan ya da daha yeni gelip konan Guguk kuþu seslendi. - Kiþþ... - Kurban olayým, guguðum, seni yine mi geldin? - Yaþlý kadýn sevinçle baþýný kaldýrarak kocaman aðacýn karanlýk dallarýna baktý. Hiçbir þey görünmüyordu. - Evet, geldim, dedi Guguk kuþu. - Ama "yine mi geldin" demenizi doðrusu anlayamadým, Anacýðým? - Ben seni çok bekledim. - Yaþlý kadýn yerinden hafifçe kýpýrdadý. - Anne.. Kiþþ! Bizim, guguklarýn sesi kesilmez mi. Yazýn sýcak günleri... Ben sizi tanýmýyorum. Siz kimsiniz? - Beni tanýyamadýn mý, yavrum? - Evet. Siz kimsiniz? Kiþþ! - Ben Zeynep'im. Senin eþin. - Eþin?!. Nasýl eþinsiniz? Kiþþ... Ben yumurtadan çýkarak aydýnlýk dünyaya göz açtýðýmdan beri kendim büyümekteyim. Ben yuvadan tekim. - Söylediðinde yanlýþ yok, guguðum. Bizim kaderimiz bu (Bize düþen pay iþte bu). Birbirimizi özleyip, arar ama kavuþamayýz. Kader bizi neden bu kadar horladý? - Sözlerinizi anlayamadým. Kiþþ! - Beri gel bana yakýn bir yere kon, görünmüyorsun. Yüzünü göreyim. Yaþlandým, yoruldum. Kemiklerim sýzlayýp aðrýyor, gözüm eskisi gibi keskin deðil. Beni gerçekten tanýyamadýn mý, guguðum? - Evet. Ben sizi önceden hiç görmemiþim. Kiþþ!.. Ýþte, yakýn kondum, ana. Þimdi görüyor musunuz? - Hayýr, göremedim. - Ben küçücüðüm, bu yýl ancak iki yaþýna basacaðým. - Seni kim besleyip büyüttü? - Saraygýr (bir kuþ türü). - Zavallým, kendin guguksun, annense saraygýr. Guguk gücenerek tüylerini kabarttý: - Kiþþ! Ben sadece sizin sorduðunuz soruya cevap verdim. Saraygýr kötü kuþ mu?! - Zavallým! - Kiþþ! Oh olsun der gibi haliniz var. Zavallý diyorsunuz, niye ben dilenci miyim?!

- Þorduu emey, baktýluusuñbu? - Bakýt?.. Al tuurasýnda men oyloboptormun. Antip oylonçu cagday baþýma tüþkön emes. Aytpadýmbý, men caþmýn. - Küküktördün baarýsýnýn beþenesine buyurganý oþol. Men dagý özümdü küküktöy sanaym. - Adam turup özüñüzdü kuþ sanagan kýzýktay ekensiz. Kþ-þ! - Adep törölüp Zeynep atka kongonumdan tarta men tuura emes caralgam, tügöyüm. - Zeynep? Misalý, ýsmýñýz maga cagat. Mukam, ukkuluktuu... Menin atým kim, aligiçe bilbeym. - Senin atýñ-kükük. Baardýk küküktördün atý biröö ele - Kükük. - Aný bizge kim koygon? - Adamdar. Adamdar oþentip, silerdi baþka kuþtardan ayýrmalaþ üçün. Caratýlýþta türdüü kuþtar köp emespi. Kögüçkön, tarançý, üpüp, saraygýr... - Sayargýr - booruker kuþ. Düynödö andan meerman, keñpeyil kuþ cok. - Oþentkeniñ cakþý. Al seni telçiktirip östürdü, karýzdarsýñ. Kör tirlik ak niyetiñdi buzbaptýr. - Kþ-þ! A siz emnege özüñüzdü küküktün tügöyümün deysiz? - A-a bilbeysiñbi, kakmarým!- Kempir düpküröp öskön daraktýn kalýñ calbýraktarýnýn arasýn tiktedi. Kükük körüngön cok. - Siz meni tildebeñiz. Kþ-þ! Tildegidey men eç camandýk kýlgan cokmun. - Kükük terigip kempirge aybat kýldý. Anýn açuulanganýna kempir caydarý cýlmayýp, üþkürüp koydu. - Antkenime kapetpe. Baarýna künöökör, bu- tirüülük: aktý kara, karaný ak kýlgan. - Biz tirüübüzbü, ene? - Tirüü emey! - dep çoçudu kempir. - Siz coop aytkan coksuz. Adam turup özüñüzdü kükük sanaganýñýz kandayça? - Kükük menen Zeynep egiz bolgon degen eldin imiþi. Adam tolkup turgan köl, öz maksatýna cetiþ üçün arý urunat, beri urunat, col izdeyt. - Azap çekken, keyigen maanayýñýz bar sýyaktuu, ene!? - Taptýñ, tügöyüm. - Ansýz da büçülönüü çapanýnýn boorun kýmtýlandý kempir. - Sen, - dedi al eegin þalp ettire sorup. - añkoom, bu caþoonun tiri ukmuþ caþýruun sýrlarýn tüþünüügö tiþiñ katalek. Baardýk kuþtar sendey emes. Iþençeek, kýyalkeç turbaysýñbý. Kanat sermep ay-asmanga kaykýp uçup, týnbay küküktögönüñü köp körüp, ünümü ukkandar köñülü açýlýp, suktanýþat dep oyloysuñ. Munuñ senin baktýluuluguñ. - Ünümö sýymýktanganým ýras, eneke. - Senin asýlkeç, kiçi peyil, bala kýyalýñ kimge kerek? Balkim, kimdir biröölörgö çýn ele rahat, tattuu sezimder tartuularsýñ... - Tölgö salganday süylöysüz da, eneke. Ooba, men küküktögönümö maktanam, aytpadýmbý. Köp ele candardýn ünümö maaþýrlanýp, berilip týñþagandarýn baykaym. Canýma atayýlap cakýndap keliþip da kulak türüþöt. - Ay, tañ!? - Men sayraganýmdý ukkandardý dos, coldoþ tutup, ýlýmsýnýp, ogo beter ergip tañþýym. - Zavallý deðil de bahtlý mýsýn? - Baht?.. Bunun hakkýnda ben hiç düþünmemiþtim. Baþýma bunlarý düþünecek hal de gelmedi. Söylemedim mi, ben küçüðüm. - Guguklarýn hepsinin alnýna yazýlan budur. Ben de kendimi guguk gibi görürüm. - Ýnsan olduðunuz halde kendinizi guguk sanan ilginç biriymiþsiniz. Kiþþ! - Doðup da Zeynep adýný aldýðýmdan beri ben yanlýþ yaratýldým, eþim. - Zeynep! Örneðin, isminizi beðeniyorum. Ahenkli, dinlenebilir... Benim adým ne, hâlâ bilmiyorum. - Senin adýn Guguk. Bütün guguklarýn adý bir tane - Guguk. - Bu ismi kim verdi bize? - Ýnsanlar. Böylece sizi baþka kuþlardan ayýrt edebilmek için. Yaradýlýþta türlü kuþlar çok deðil mi. Güvercin, tarla kuþu, baykuþ, saraygýr... - Saraygýr þefkatli bir kuþtur. Dünyada ondan merhametli, alçak gönüllü kuþ yoktur. - Bu söylediðin güzel. O seni besleyip büyüttü, borçlusun. Acýmaz hayat senin iyi niyetini bozamamýþ. - Kiþþ! Siz neden kendinizi guguðun eþiyim diyorsunuz. - A, bilmiyor musun, akýlsýzým! - Yaþlý kadýn kocaman aðacýn gür yapraklarýnýn arasýna bakýndý. Guguk kuþu görünmedi. - Siz beni azarlamayýn. Kiþþ! Azarlayacak kadar kötü bir þey yapmadým. -Guguk kuþu kýzarak yaþlý kadýna terslendi. Onun sinirlenmesine yaþlý kadýn gülümsedi ve bir of çekti. - Söylediklerime sinirlenme. Her þey için suçlu olan yaþam : aký kara, karayý ak eden. - Biz diri miyiz, ana? - Diri deðil de! - diyerek irkildi yaþlý kadýn. - Siz cevap vermediniz. Ýnsan olduðunuz halde kendinizi guguk kuþu olarak görmeniz nasýl oluyor? - Guguk kuþu ile Zeynep ikiz olduðunu halk söylüyor. Ýnsan dalgalý bir göl, kendi amacýna ulaþmak için oraya, buraya çarpar, yol arar. - Acý çekmiþ, çile çekmiþ bir haliniz var gibi, ana!? - Buldun, eþim. - Zaten kývrýlmýþ olan elbisesinin önünü kapattý yaþlý kadýn. - Sen, dedi dudaklarýný emerek. - Akýlsýzým, bu hayatýn hayret verici, gizli sýrlarýný anlamaya daha yaþýn küçük. Herkese güvenen, hayalci birine benziyorsun. Kanat çýrpýp gökyüzüne uçarak, durmadan öttüðü görüp, sesimi duyanlarýn gönlü açýlýr, imrenir diye düþünüyorsun. Bu senin mutluluðun. - Sesimle gurur duyduðum doðru, anacýðým. - Senin þen þakrak, alçakgönüllü, çocuksu hayallerin kime gerek? Belki gerçekten birilerine huzur, tatlý hisler sunarsýn... - Fala bakmýþ gibi konuþuyorsunuz, anacýðým. Evet, ben ötüþümle övünüyorum, söyledim ya. Bir çok canlýnýn sesimi memnunlukla, kendilerini vererek dinlediklerini fark ediyorum. Yanýma özellikle yakýn gelip kulak verirler. - A, hayret!? - Ben, ötüþümü dinleyenleri dost, arkadaþ bilir, ýsýnýr, daha da fazla eriyerek öterim.

- Birok tañþýganýñ uzakka sozulabý. Ünüñdü ukkan soñ mooku kanýp alar kol þiltep basýp ketiþpeybi? - Kþ-þ! - Kükügüm, sen maga açuulanba. Ulgayýp uþul caþka kelgeni men neçen coldoþ, dostordu kütköm, kadýr-barkýn dalay kötörgöm. Tölgöm senden da menin özümö taandýk. - Anan emne boldu, ene? - Köñülçöök, eç kimge ziyaným cok ele. - Anan emne boldu? - Bügün mintip bak tübündö, ay nurunan da caþýnýp, calgýzsýrap, müñküröp oturam. Carýktan karañgýga kaçam, saga, caralanbagan caþ cürögüñö itirkeyim kelet. - Antiþiñizdin sebebi emne, kim künöölüü, ene? - Tirüülük. Kör ookat. Özüm dagý. - Özüm dagý? Özüñüz bolsoñuz, oñdop albadýñýzbý? Kþ-þ! - Al uzak söz kükügüm. - Ulutuñuz kim? - Ulutum -apa. Apa- eç ulutka bölünböyt, kaçan bolbosun, kayda cürbösün al bir uluttun ökülü. - Men eç kaçan eç kimdi "apa" degen emesmin. Kþ-þ! - Senin ayrýlbas þoruñ oþondo. Ekööbüz tabiyatýnan tuura emes caralýptýrbýz. Men-senin tügöyüñ, küküktün egizi - Zeynep... Küküktü enesi cumurtkalay tuup çiy tübünö talaaga taþtap ketet, a Zeynepti balasý bakpay karoosuz kaltýrat. Tagdýrýbýzga biz emnebizden cazdýk? - Siz suroogo tappagan cooptu men kaydan tabayýn. Men bir muþtumday boz çýmçýkmýn. Kþ-þ!.. Emne uktabay oturasýz? Tün bir ubak. Ay batýp baratat. Cürüñüz, üyüñüzgö uzatýp koyoyun, es alýñýz. Erteñ da kün bar. - Maga baarý ubak birdey, künbü-tünbü. Söögü eskirip karýlýgý cetkende adam uþintip kalat beym? Salkýndý eñseym, karañgýda eendep calgýz boluunu kaalaym. Es algýñ kelse, sen bara goy. - Kþ-þ!? - Erteñ dagý uçasýñ, ünüñ bütsö da künüñ bütölek. Içiñden tañþý. Aman bolsoñ dagý uçuru kelet, küküktöysüñ. - Emdigi cazýnda!- dep, kuduñdap kýykýrýp iydi kükük. Anýn ünü þañk etip, köz aldýna suluu, cadýrap gül caynagan caz mezgili elestedi. Kempir da kandaydýr süyünüp ketti. Kükük elestetken cazdýn carkýn cüzün bet mañdayýnan körüp, köñülü cayýttay açýla tüþtü. Al mintip oygo çömüldü: "Eki ooz ele söz: "emdigi cazýnda!" Cýrgal, kooz düynösün karasañ munun! Iras da. Ölbögön canga cakþýlýktýn kaçan keleeri çektelgen emes. Teskerisinçe, cakþýlýk kiþini kaçan taþtap keteeri belgisiz: carkýragan kündördün birinde ele cer sorgonsup sýypalatýp taptýrbay kalat". - Kþ-þ! Kempir çoçup baþ kötördü. - Oy, kükügüm! - dedi al kolun cañsap, karañgýdan küküktü körçüdön beter tuþ-tuþu eleñdep karanýp. - Sen aligiçe ketpey mýndasýñbý? - Ooba. Sizge kezdeþkenime ýraazýmýn, ene. Sözdörüñüz kýzýktay eken. Men emi karañgýda kayda uçup barmakmýn. Uþu daraktýn butagýnda tünöym. Özüñüzçü? Üyüñüz kayda? - Uþu koroodo. Uþu baktýn tübündö. - Koyuñuzçu carabagan sözdü. Adamdýn caþagan tamý bolot. Kþ-þ! - Ay-ay, çunagým! - Kempir küküktü þýldýñdaganday mýlcýñdap küldü. - Tambý? Tamým tigine!- Kempir kol ser- - Ama ötüþün fazla uzuyor mu? Sesini dinledikten sonra hevesleri geçip, el sallayarak gitmiyorlar mý? - Kiþþ! - Guguðum, sen bana kýzma. Bu yaþa gelen ben nice arkadaþ, dostlarý bekledim, kadir kýymetlerini hep yüce tuttum. Falým senden daha fazla kendime ait. - Sonra ne oldu ana? - Ýyi kalpli, kimseye ziyaným yoktu. - Sonra ne oldu? - Bugün iþte böyle aðacýn dibinde, ay ýþýndan bile saklanarak, yapayalnýz oturuyorum. Aydýnlýktan karanlýða kaçýyorum, sana, yaralanmamýþ yüreðine imreniyorum. - Böyle düþünmenizin sebebi ne, kim suçlu ana? - Hayat. Geçim derdi ve de kendim. - Kendim! Kendinizse düzeltemediniz mi? Kiþþ! - Bu uzun bir hikaye guguðum. - Milliyetiniz ne? - Milliyetim - ana. Anne hiç milliyet bölünmez, ne zaman olursa olsun, nerde olursa olsun o bir milletin üyesidir. - Ben hiçbir zaman hiç kimseyi "anne" demedim. Kiþþ! - Senin kaderin bu. Ýkimiz doðuþtan yanlýþ yaratýldýk. Ben senin eþin, guguðun ikizi Zeynep... Guguðun annesi yumurta þeklinde çalýnýn dibine býrakýp gider, Zeynep'e ise çocuðu bakmaz. Bizim kaderimiz neden böyle yazýldý? - Sizin soruya bulamadýðýnýz cevabý ben nerden bulayým. Ben yumruk kadar bir kuþum. Kiþþ!.. Neden uyumuyorsunuz? Gece hayli uzun. Ay batýyor. Yürüyünüz, eve kadar eþlik edeyim, dinleniniz. Yarýn da gün var. - Benim için vakit ayný, gece gündüz fark etmez. Yaþlanýnca insan böyle olurmuþ. Serinliði özlüyorum, karanlýkta yalnýz baþýma olmak istiyorum. Dinlenmek istiyorsan sen git. - Kiþþ! - Yarýn uçacaksýn, sesin bitse de günün bitmedi. Ýçinden mýrýldan. sað olursan yine zamaný gelir ötersin. - Gelecek yaz! - diyerek, sevinçle baðýrýverdi guguk. Onun sesi, göz önüne güzel, çiçeklerle dolu yazý getirdi. Yaþlý kadýnda her nedense gülümsedi. guguk kuþunun hatýrlattýðý yazýn yüzünü karþýsýnda görüp, gönlü yala gibi açýlýverdi. O þöyle bir düþünceye daldý: "Ýki kelimelik söz: "gelecek yaz!" Ne güzel, süslü dünyasýna bak þunun! Gerçek. Ölmeyen cana iyiliðin ne zaman geleceði belirsiz deðil, tersine, iyililiðin adamý ne zaman býrakýp gideceði belirsiz: Tam parlak günlerinin birinde yere girmiþ gibi bulunmaz olur". - Kiþþ! Yaþlý kadýn irkilerek baþýný kaldýrdý. - Hey guguðum! - dedi yaþlý kadýn elini sallayarak, karanlýkta guguðu görecekmiþ gibi her tarafa bakýnarak. - Sen hâlâ gitmedin mi, burada mýsýn? - Evet. Sizinle karþýlaþtýðým için mutluyum, ana. Sözleriniz çok ilginçmiþ. Ben þimdi karanlýkta nereye uçayým. Bu aðacýn dallarýnda geceleyeceðim. Ya siz? Eviniz nerede? - Bu avluda. Bu aðacýn dibinde. - Býrakýn boþ laflarý. Ýnsanýn yaþadýðý evi olur. Kiþþ! - Ah, ah, garibim! - Yaþlý kadýn gugukla alay eder gibi kýs kýs güldü. - Ev mi? Evim orada! - Yaþlý kadýn

pip tee oboçodo zañgýrap turgan eki katar tamdý körsöttü. - Tuura, adamdar üysüz caþabayt. Menin tamým oþol. - Tamýñýz þañkayýp ak saray turbaybý. Terezelerinin köptügüçü. Kþ-þ! Anan emnege bu cerde, bak tübündö oturasýz. Barýp töþögüñüzdö uktabaysýzbý? - Uktoogo cetiþem, kükügüm. - Sizdikindey menin eki katar ak sarayým bolso. Kþ-þ! - Ay-ay!.. Sarayýñ bolso emne kýlat eleñ? Kereldin keçke körbögön televizor tiktemeksiñ. Özüñö okþoþ maces, meesinen acýrap alcýgan, ömürünön ölümü cakýn, kününün bütöörün mança cumup sanagan karý-kartañdardýn katarýnda bücüröp oturmaksýñ. - Kþ-þ!.. Men caþmýn dedim go, ene!? - Dediñ, dediñ! Men seni emes, özümdü kelekelep, özümdü þýldýñdap atam. Özümü cana özümö okþogon ondogon askan-toskon kart þümþük Zeynepteri. - Menin düynö cüzündö oþonçoluk köp tügöyüm barbý? Kþ-þ! - Dagý kançasý bul sarayda emes, kükügüm. - Emne, silerdi cýynap kelip kamap salganbý? - Ooba akýlsýzým. - Kþ-þ! - Bul türmö da emes, bizdin kümbözübüz. Biz tirüülöy kömülgön ölüktörbüz. - Ene, siz ançalýk terikpey, ýzalanbay, özüñüzdü, meni dagý kor tutpay süylöñüzçü, suranam. - Makul. - Ce balkim, sizdikindey ak sarayým coktuguna þýldýñdap atasýzbý, ene?! - Carayt, terikpeyin. Iras ele! Kaysý arýma terigem. Kaysý arýbýzga, kýyýndýgýbýzga biz, Zeynepter terigebiz. - Bul tamda kaçantan beri caþaysýz? Sizdi murda körböptürmün. - Eki cýldan aþtý. Ak saraydý ökmöt salgan. Bizdi sýylaganýnan, urmattaganýnan, kam körgönünön. Aný pansion - "Kartañdar üyü" deyt. - Bul üydü men abdan caktýram, ene. Parký suluu, alleyalarý tüp-tüz, þaardýn ýzý-çuusunan alýs, döñdö. kýzýltazýl gül caynap, atýr cýtý añkýyt. Bu, siz oturgan daraktý karañýzçý, miñ türkün kuþ caþýnsa da eç kim izdep tapkýsýz. - Kükügüm, közüñ kurç, kökürögüñ taza. Suluuluktu körüp turasýñ. Mýnday suluuluktu caþtar gana baalaþat. - Sizderge, karýyalarga dele suluuluk kerek. "Caþýñda bersin meenetti, karganda bersin döölöttü" deþet go adamdar. Mýna emi, karýgan çagýñarda döölötkö çömülüpsüzdör. Kþ-þ!.. - Kükük kýypýçýktap týnçsýzdanýp, tamdýn aldý cagýn eleñdep karandý. Ayaktan basýp cürüþkön karaandar köründü. - Peyliñe rahmat. Örkönüñ össün, kükügüm. - dep alkadý kempir. - Balapanýñýz barbý, ene? - Bar, kükügüm. - Süyösüzbü? - Toguz ay tolgotup, boor etiñen çýkkan balapanýñdý süyböy koyçu beleñ! "Balanýn barý da balee, cogu da balee" dep tuura aytýþat. Ene üçün balanýn ömürün tilöödön artýk bakýt cok. - Kþ-þ!.. Kimdir biröö tamdýn aylanasýnda it eerçitip basýp cüröt. Sizdi izdeþkender bolbosun? - Al- küzötçü. - Kempir tam cakka kýlçaydý. Karaandar körüngön cok. - Býyakka kelatýþabý? elleriyle iþaret ederek yan yana duran kocaman iki evi gösterdi. - Doðru insanlar evsiz yaþamaz. Benim evim orasý. - Eviniz kocaman bir beyaz saraymýþ. Pencerelerinin çokluðuna bak. Kiþþ! Peki niye burada, aðacýn dibinde oturuyorsunuz. Gidip döþeðinizde uyusanýza. - Uyumaya vaktim var, guguðum. - Sizinki gibi benim iki sýra evim olsa. Kiþþ! - Ay, ay!.. Sarayýn olsa ne yapardýn? Sabahtan akþama kadar televizyon seyrederdin. Senin gibi avare, aklýndan adaþmýþ, ömründen ölümü yakýn, günlerinin biteceðini parmaklarý ile sayan yaþlýlarýn arasýnda otururdun. - Kiþþ!.. Ben gencim dedim ya, ana!? - Dedin, dedin! Ben seni deðil, kendimi yeriyor, kendimle alay ediyorum. Kendimi ve kendime benzeyen bir sürü evsiz barksýz, yaþlý, zavallý Zeynep'leri. - Dünya yüzünde o kadar çok eþim var mý? Kiþþ! - Daha bir çoðu bu sarayda deðil, guguðum. - Ne, sizleri toplayýp getirip kapattýlar mý? - Evet akýlsýzým. - Kiþþ!.. - Burasý hapishane de deðil, bizim mezarýmýz. Biz diri diri gömülen ölüleriz. - Ana, siz bu kadar kýzmadan, gücenmeden, kendinizi ve beni horlamadan konuþunuz, rica ediyorum. - Peki. - Belki de sizinki gibi beyaz sarayým olmadýðý için alay ediyorsunuz, ana?! - Tamam, kýzmayacaðým. Gerçekten! Hangi arýma güceneceðim. Hangi suçumuz için, hangi erliðimiz için biz, Zeynepler güceneceðiz. - Bu evde ne zamandan beri yaþýyorsunuz? Sizi önceden görmemiþim. - Ýki yýlý geçiyor. Beyaz sarayý devlet yaptýrdý. Bizi saydýðýndan, hürmet ettiðinden, bizi düþündüðünden. Pansiyon ya da "Yaþlýlar evi" diyorlar. - Bu evi çok beðeniyorum ana. Parký güzel, etrafý dümdüz, þehrin gürültüsünden uzak, tepede. Kýrmýzý, yeþil çiçeklerle dolu, mis gibi kokuyor. Þu, sizin oturduðunuz aðaca bir bakýn, bin türlü kuþ saklansa bile kimse arayýp bulamaz. - Guguðum, gözlerin keskin, yüreðin temiz. Güzelliði görüyorsun. Böyle güzelliðin deðerini sadece gençler bilir. - Sizlere, yaþlýlara da güzellik gerek. "Gençken versin mihneti, yaþlandýðýnda versin devleti" der ya insanlar. Ýþte þimdi, yaþlandýðýnýzda devlete konmuþsunuz. Kiþþ!.. - Guguk, gözleri pýrýldayarak kýpýrdanýyor, evin alt tarafýna bakýnýyordu. Orada dolaþan karaltýlar göründü. - Nezaketine teþekkür ederim. Büyüyüp geliþesin, guguðum. - diyerek hayýr duasýnda bulundu yaþlý kadýn. - Yavrunuz var mý ana? - Var, guguðum. - Seviyor musunuz? - Dokuz ay çilesini çekip, baðýr etinden çýkan yavrunu sevmez misin! "Çocuðun varý da bela, yoðu da bela" diye doðru söylüyorlar. Ana için evladýnýn ömrünü dilemekten yüce mutluluk yoktur. - Kiþþ!.. Her kimse evin etrafýnda itle beraber dolaþýyor. Sizi arayanlar olmasýn? - O, bekçi. - Yaþlý kadýn eve doðru döndü. Karaltýlar görünmedi. - Buraya mý geliyorlar?

- Cok. Tamdýn artýna ketiþti. - Menin bu cerde oturganýmdý bilbesin. - Emne üçün? - Alýp ketiþet. Akýrýn unçuk. - Kþ-þ! Kükük kempirdin kolunan tayak kördü. Tayagýn tizesine bekem kýsýp, çýmbýt çüködöy bögüp, dabýþýn çýgarbay dýmýp kaldý. Al aksak, butu ooruluu ele. Zeynep ketse, calgýz kalaarýnan çoçudu kükük. Birinçi iret uþinitp calgýzdýktan çoçudu. Tügöyünö könügüþö tüþüptür. Kanatýn kýmtýp, boyun cýmýrdý. Aylana cýmýrap týmtýrs. Can alçuday, bir kezde da uþunday týmtýrstýktý baþýnan ötkörgönün estedi kempir. Anda bölmö içinde balasý eköö oturuþkan. Bir camandýk aldýda kütüp turganýn, aný ugusa albay atkanýn sezgen kempir. Balasý kandaydýr müþkül tüþüp, sanaa tartýp, tüyþüktönüp, ulam-ulam oozun taptap, birok aytçusun açýk ayta albay kýynaldý. Oþentip eköö köpkö oturuþtu. Kempir sözdü uulunan küttü, a uulu bolso sözdü apam baþtasa dep oturdu. Bir ubakta kempir ooo üþküründü. Üþkürük ortodogu abaldý ceñildetip iydi. Divanda, küñürt karañgýlýkta üñküyüp oturgan balasý baþ kötörüp apasýna karadý. - Uulum, kýynalba. Camandýktan cürök carýlbayt, - dedi Zeynep. - Apa, tüþünsöñ... - dep mukaktandý balasý. - Çeçtiñerbi? Igýñan çýkpaym. - Tuura tüþün, apa! - Uulu sözün kaytalap, eerdin tiþtenip, ýylap cibergeni arañ turdu. - Ölüp attým bele. Men kuruyun, karýgan çagýmda seni müñkürötkön. - Pansiondun þartý cakþý eken. Özüñ kuraktuu kempirler, çaldar caþaþat. Kattap turam. - Kaçan alýp barasýñ? Murdatan aytýp koy dayardanganga. - Erteñ. - Carayt. Kuday saga kubat bersin. Neberelerimdi gana sagýnam go. - Alardý da üzböy kattatýp turam. - Öz boyuña karap, týkan bol, balam. - Kiþiler aylap-cýldap dele oorukanalarda catýp atýþpaybý. A pansion - üy. - Men makulmun, aldýña keteyin balam. Balasý baþka söz aytkan cok, divandan turdu da, aþkana cakka basýp ketti. Al aþkanaga barýp calgýz kalýp ýylaganýn bildi apasý. Aný soorotkonu bir ookumda Zeynep aksañdap dubaldý tayançýktap dalisten ötür aþkanaga barsa, anda balasý cok bolup çýktý. Üydö eç kim cok eken... - Oo, caratkan pendem! - dep þýpþýndý Zeynep. - Kþ-þ! Birdeme dediñizbi, ene? - Oygoosuñbu, kükügüm? - Bügün emnegedir ötö sakmýn. Sizge kezdeþkenimen go, sýyagý. - Canagýlar cürüþöbü? - Kimder, ene? - It menen küzötçü? - Kþ-þ! Alar baya tam artýna buruluþkan, kayra beri kaytýþkan cok. Siz bir paska çýrým etip aldýñýz okþoyt. Oygotpodum. - Közüm ilinip ketiptir. Tüþ kördüm, - dep, kempir kalp cootkotup küküktün sözün koldop, oygotpodum dege- - Hayýr. Evin arkasýna gittiler. - Benim burada oturduðumu bilmesin. - Niçin? - Alýp götürürler. Alçak sesle konuþ. - Kiþþ! - Guguk yaþlý kadýnýn elindeki deðneði gördü. Deðneði sýkýca dizlerinin arasýna sýkýþtýrmýþ, iki büklüm halde, ses çýkarmadan dura kaldý. O aksak, ayaklarý aðrýyordu. Zeynep giderse yalnýz kalacaðýný düþünerek irkildi guguk. Ýlk defa böyle yalnýzlýktan ürktü. Eþine alýþýr gibi olmuþtu. Kanatlarýný yapýþtýrarak, boynunu eðdi. Etrafa sessizdi. Can alacakmýþ gibi, bir zamanlar böyle bir sessizliði baþýndan geçirdiðini hatýrladý, yaþlý kadýn. O zaman odada oðlu ikisi oturuyorlardý. Kötü bir þeyin beklediðini, ama bunu söyleyemediðini sezmiþti yaþlý kadýn. Oðlu zorlanýyor, kaygýlanýyor, aðzýnda bir þeyleri geveliyor, ama söyleyeceði þeyi açýkça söyleyemiyordu. Bu þekilde bir hayli oturdular. Yaþlý kadýn ilk sözü oðlundan bekliyordu, oðluysa annem lafa baþlasa diyordu. Bir ara yaþlý kadýn aðýr aðýr of çekti. Bu of çekiþ ortalýðý biraz gevþetti. Divanda, zifiri karanlýkta, iki büklüm oturan oðlu baþýný kaldýrarak annesine baktý. - Oðlum, zorlanma. Kötülükten yürek yarýlmaz, - dedi,zeynep. - Anne, anlarsýn... - diyerek durakladý oðlu. - Karar verdiniz mi? Ne diyorsanýz onu yapacaðým. - Yanlýþ anlama anne! - oðlu sözlerini tekrarlayýp, dudaklarýný diþleyerek, aðlamamak için kendini zor tutuyordu. - Ölüyor muyum ki. Ben kahrolayým, yaþlý halimle seni böyle çýkýlmaz hale getiren. - Pansiyonun olanaklarý iyiymiþ. Senin yaþýndaki kadýnlar, erkekler yaþýyor. Sürekli uðrayacaðým. - Ne zaman götüreceksin. Önceden söyle hazýrlanmak için. - Yarýn. - Olur. Allah sana kuvvet versin. Torunlarýmý özleyeceðim herhalde. - Onlarý da devamlý götüreceðim. - Kendine mukayyet ol oðlum. - Ýnsanlar aylar, yýllar boyu hastanede de yatýyorlar ya. Pansiyonsa ev sayýlýr. - Ben kabulüm, kurban olduðum yavrum. Oðlu baþka bir þey söylemedi, divandan kalktý ve mutfaða doðru gitti. Oðlunun mutfaða gidip, yalnýz baþýna kalýp aðladýðýný anladý annesi. Oðlunu teselli etmek için anýnda Zeynep aksayarak, duvara dayanarak güçlükle mutfaða vardýðýnda, oðlu mutfakta yoktu. evde hiç kimse yoktu... - Ah, yaradan! - diye söylendi Zeynep. - Kiþþ! Bir þey mi söylediniz, ana? - Uyanýk mýsýn guguðum? - Bugün nedense oldukça sakým. Size rastladýðýmdan olsa gerek. - Biraz öncekiler hâlâ dolaþýyorlar mý? - Kimler anne? - Ýt ile bekçi? - Kiþþ! Onlar biraz önce evin arka tarafýna dönmüþlerdi, geri dönmediler. Siz biraz kestirdiniz galiba. Uyandýrmadým. - Gözüm iliþip gitmiþ. Düþ gördüm, diyerek yaþlý kadýn yalan söyleyerek, guguðun sözlerini kolladý ve uyandýrmadým demesine içinden memnun olmuþ gibi

nine içinen ýraazý cýlmaydý. - Tüþ özünçö kaniyet. Karýganda uyku kelbey, tüþ da çooçurkap kaçýp seyrek körünöt. - Tüþ? Anýñýz emne, ene? - Adamdýn öñündö baþýnan ötköndörü uktap catkanda kayra kaytalanat tüþ bolup. - Munuñuz bir kündü eki caþoo turbaybý. - dep tañdandý kükük. Kempir oylogonsup kaldý. - Eki caþoo teñ tattuu, - dedi al bir azdan kiyin. - Eköö teñ taþýgan suuday kölbüp, kokus koluñan çýksa balýktay cýlmýþýp, ekinçi karmatpayt. Senin tüþ körbögönöñdün sebebi, kükügüm, sanaa çekpegeniñ emespi. Adamdan ayýrmañ da oþo sanaa tartpaganýñda. - Sanaa? Kþ-þ! - Ilgerten kep bar: sanaasýz adam sanda cok. Telegeyi tegiz pendeni düynödön coluktura albadým. Baylýgýñ köböysö oþonço azap. Tagdýrga taarýngandan ne payda. Ar kim öz beþenesine buyurganýn ötöyt. - Kþ-þ! Men kýrgýyekke cem boluunu kaalabaym! - Kükük üröyü uçkanday silkindi. - Cýrtkýçka cem boluudan kaç, küröþ. Ölüm menen ömürdün ortosu çalkýgan deñiz, aný süzüp ötüü moyundagý parz, kükügüm. - Siz biröönü atayýlap kütüp atasýzbý, maga uþunday tuyulat, ene? "Biröönü atayýlap kütüp?" - Kempir kapýsýnan selt etip, bte mañdayýnan mañgýp karadý. Zeeni keyip, köñülündö uygu-tuygu oylor caraldý. "Basa, kütpödüm bele!? Ooba, kütköm. Uulumdu. Kaçantan beri aný kütüp cüröm. Kelbeyt. Emne üçün? Deni sakpý, karaldým? Mintip köpkö keçikpeyt ele. Iþinde, üyündö týnçpý? Karbalastap cumuþunan keç kaytçu uulunun kara kastum, ak köynökçön, kýzýl galustuk tagýngan þamdagay elesi tartýldý enenin köz aldýna. "Balam, meenetiñen aylanayýn, çýragým, keldiñbi!?" - dep calýnýp calbardý. Uulunun öñü ayrýp taanýlgan cok. Imýrkay, çýrkoo, ýylaak, býtýygan koldoru menen töþün çapçýlap, emçegin týrmalagan çürpöö kezi bir canýp kayra öçüp baratkan ak nur sýyaktuucýltýrap elestedi. - Kþ-þ!.. - Küküktün ünü kayradan selt ettirdi kempirdi. Es-mas dendaroo baþ kötörüp töbösünö, daraktýn kalýñ calbýraktarýna karadý kempir. Tün kata kükük menen, aný tügöyüm dep süylöþüp oturganýn unuta tüþüptür. - Kükügüm, ali mýndasýñbý? - Ene, tañ sögülüp baratat. Men keteyin. - Iya, ketesiñbi?! Anda meyliñ. Senin içeer suuñ, ceer cemiñ ali aldýda. Carkýn aalamda sabalay ber. - Kþ-þ-þ! - Küküktün ünü akýrký colu uguldu. Bütkön boyu talýkþýp cer tartýp, uykudanbý ce çarçaganbý, dalýsý büküröyüp, ansýz da kýska moynu ogo beter ülüldükündöy içine cýyrýlýp tört büktölö baþtadý kempir. Canagý alýstap uçup körünböy baratkan ak nur kaytýp ülbülsülbül köz coosuna tartýlýp, kempir arañdan-zorgo kübüröy calýnýp, kol sozdu: - Sen kayda-a, men mýndamýn, uulum! Karaldým! Meni koþup karaanýñ menen ala ket. Öz cayýma uçtum men dagý, karañgý tübölüktüü tünümö. Bul caþoogo, carýk düynögö ýraazýmýn. Ak sütümön keçtim senin!.. (Yanvar 1987cýl) gülümsedi. - Düþ bambaþka bir þey. Yaþlanýnca uyku gelmez, düþ de ara sýra seyrek geliyor. - Düþ? O dediðiniz nedir? - Ýnsanýn gerçek hayatta yaþadýklarýný uyurken tekrarlanýr. - Bu dediðiniz bir günü iki defa yaþamak deðil mi. Diye hayrete düþtü guguk. Yaþlý kadýn düþüncelere dalar gibi oldu. - Ýkisi de tatlý, - dedi yaþlý kadýn biraz sonra. - Ýkisi de taþkýn su gibi kabarýr, ansýzýn elinden çýkarsa balýk gibi kayar, bir daha yakalatmaz. Senin düþ görmemenin sebebi guguðum, dert çekmiyorsun ya. Ýnsanlardan farkýn da iþte bu dert çekmemen. - Dert? Kiþþ! - Eskilerden kalan söz var: Dertsiz insan olmaz. Dört dörtlük biri ile dünyada hiç karþýlaþmadým. Zenginliðin ne kadar artarsa o kadar azap. Kadere küsmenin bir faydasý yok. Herkes alnýna yazýlaný yaþar. - Kiþþ! Ben kýrkayaða yem olmak istemem! - Guguk ödü kopmuþ gibi silkindi. - Yýrtýcýya yem olmaktan kaç, mücadele et. Ölüm ile ömrün ortasý dalgalý deniz, onu yüzerek geçmek boynunun borcu guguðum. - Siz birini özellikle mi bekliyorsunuz, bana öyle geliyor, ana? "Birini özellikle beklemek?" - Yaþlý kadýn ansýzýn irkildi, yüzünü buruþturarak baktý. Aklý karýþtý ve karmakarýþýk düþünceler aklýna geldi. "Evet beklememiþ miydim!? Evet bekledim. Oðlumu. Çoktan beri onu bekliyorum. Gelmiyor. Niçin? Ýyi mi yavrum? Böyle gecikmezdi. Ýþinde, evinde bir yaramazlýk yoktur umarým". Telaþla iþinden hep geç dönen oðlunun siyah ceket, beyaz gömlek, kýrmýzý kravatlý atik hali, annesinin gözleri önüne geldi. "Oðlum, mihnetine kurban olayým, yavrum, geldin mi!? - diye yalvar yakardý. Oðlu tanýnmaz bir haldeydi. Solgun, çýtkýrýldým, çok aðlayan, küçücük elleriyle göðsüne vuran, memesini týrmalayan küçüklüðü, yanýp sönen bir beyaz ýþýk gibi parlayarak gözlerinin önüne geldi. - Kiþþ!.. - Guguðun sesi tekrar uyandýrdý yaþlý kadýný. Mayýþmýþ bir þekilde baþýný kaldýrarak tepeye, aðacýn kalýn yapraklarýna baktý yaþlý kadýn. Gece boyunca gugukla onu eþim diye, konuþarak oturduðunu unutuvermiþti bir an. - Guguðum, hâlâ burada mýsýn? - Ana, tan söküyor. Ben gideyim artýk. - Hý, gidecek misin?! Sen bilirsin. Ýçeceðin su, yiyeceðin yemek önünde. Aydýnlýk alemde yaþamaya devam et. - Kiþþ! Guguðun sesi son kez duyuldu. Tüm vücudu yorgun bir þekildeydi, uykudan mý yoksa yorgunluktan mý, omzu düþmüþ, zaten kýsa olan boynu salyangozunki gibi toplanmýþ dört büklüm olmuþtu yaþlý kadýn. Biraz önce uçarak gözden kaybolmak üzere olan beyaz ýþýk hayal meyal gözlerinin önüne geldi, yaþlý kadýn güçlükle yalvararak, ellerini uzattý : - Sen nerede, ben buradayým, oðlum! Caným! Beni de karaltýn ile birlikte götür. Kendi yerime uçtum bende, karanlýk ve sonsuz geceme. Bu hayata, aydýnlýk dünyaya razýyým ak sütümden geçtim senin!..