21. ULUSLARARASI İKTİSAT ÖĞRENCİLERİ KONGRESİ. Ege Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi. Nakitsiz Ekonomi: Türkiye Örneği

Benzer belgeler
PARANIN TARİHÇESİ TÜRKİYE DE NAKİTSİZ EKONOMİ EKONOMİNİN FAYDALARI

TABLO I: Bağımlı değişken; Tüketim,- bağımsız değişkenler; gelir ve fiyat olmak üzere değişkenlere ait veriler verilmiştir.

T.C. TRAKYA ÜNİVERSİTESİ İKTİSADİ VE İDARİ BİLİMLER FAKÜLTESİ İKTİSAT BÖLÜMÜ GENEL EKONOMİK SORUNLAR TÜFE NİN İŞSİZLİK ÜZERİNE ETKİSİ HAZIRLAYANLAR:

ADMIT: Öğrencinin yüksek lisans programına kabul edilip edilmediğini göstermektedir. Eğer kabul edildi ise 1, edilmedi ise 0 değerini almaktadır.

A. Regresyon Katsayılarında Yapısal Kırılma Testleri

Dependent Variable: Y Method: Least Squares Date: 03/23/11 Time: 16:51 Sample: Included observations: 20

Avrupa Ve Türkiye Araç Pazarı Değerlendirmesi (2013/2014 Şubat)

AVRUPA BİRLİĞİNE ÜYE VE ADAY ÜLKELERDE TEMEL MAKROEKONOMİK GÖSTERGELER. (Kasım 2011) Ankara

0, model 3 doğruysa a3. Variable Coefficient Std. Error t-statistic Prob.

TÜRKİYE CUMHURİYET MERKEZ BANKASI

24 Haziran 2016 Ankara

Avrupa Ve Türkiye Araç Pazarı Değerlendirmesi (2011/2012 Ekim)

Türkiye Bilişim Sektörü:

Avrupa Ve Türkiye Araç Pazarı Değerlendirmesi (2012/2013 Ağustos)

AB NİN EKONOMİK YAPISIYLA İLGİLİ TEMEL BİLGİLER 1. Ülkelerin Yüz Ölçümü 2. Ülkelerin Nüfusu 3. Ülkelerin Gayri Safi Yurtiçi Hâsıla 4.

AVRUPA TİCARİ ARAÇ SEKTÖR ANALİZİ. 22 Aralık 2015

Cumhuriyet Halk Partisi

HABER BÜLTENİ xx Sayı 8

HABER BÜLTENİ Sayı 22

HABER BÜLTENİ xx Sayı 10

Avrupa Birliği ve Türkiye Yerel Yönetimler Analizi

HABER BÜLTENİ Sayı 20

AB NİN EKONOMİK YAPISIYLA İLGİLİ TEMEL BİLGİLER 1. Ülkelerin Yüz Ölçümü 2. Ülkelerin Nüfusu 3. Ülkelerin Gayri Safi Yurtiçi Hâsıla 4.

HABER BÜLTENİ Sayı 24 KONYA İNŞAAT SEKTÖRÜ GÜVEN ENDEKSİ GEÇEN AYA GÖRE DÜŞTÜ:

İÇİNDEKİLER NÜFUS VE İŞGÜCÜ PİYASASI TASARRUFLAR

HABER BÜLTENİ xx Sayı 33

Avrupa Birliği ve Türkiye Yerel Yönetimler Analizi 2014 Mali Verileri

HABER BÜLTENİ Sayı 28

HABER BÜLTENİ xx Sayı 11

HABER BÜLTENİ xx Sayı 13

HABER BÜLTENİ xx Sayı 19

HABER BÜLTENİ xx Sayı 45

HABER BÜLTENİ Sayı 17

AVRUPA TİCARİ ARAÇ SEKTÖR ANALİZİ

KONYA İNŞAAT SEKTÖRÜNÜN, FİYAT BEKLENTİSİ DÜŞTÜ

HABER BÜLTENİ Sayı 38

HABER BÜLTENİ Sayı 9

HABER BÜLTENİ xx Sayı 40

HABER BÜLTENİ xx Sayı 26 KONYA İNŞAAT SEKTÖRÜ GÜVEN ENDEKSİ BİR ÖNCEKİ AYA GÖRE YÜKSELDİ

KÜRESEL KRİZLERİN YEREL YÖNETİMLERE ETKİLERİ. Erol KAYA

PROF. DR. ŞÜKRÜ KIZILOT

HABER BÜLTENİ Sayı 35

HABER BÜLTENİ Sayı 50

HABER BÜLTENİ xx Sayı 11

HABER BÜLTENİ Sayı 51

HABER BÜLTENİ xx Sayı 34

HABER BÜLTENİ xx Sayı 47

HABER BÜLTENİ xx Sayı 19

TÜRKİYE EKONOMİSİ MAKRO EKONOMİK GÖSTERGELER (NİSAN 2015)

HABER BÜLTENİ Sayı 31

AVRUPA OTOMOTİV PAZARI 2014 YILI OCAK AYINDA %5 ARTTI.

HABER BÜLTENİ Sayı 9

ENERJİ PİYASASI DÜZENLEME KURUMU PETROL PİYASASI FİYATLANDIRMA RAPORU EKİM 2014

HABER BÜLTENİ xx Sayı 14

HABER BÜLTENİ xx Sayı 22

Türkiye de Sağlık Harcamalarının Finansal Sürdürülebilirliği

KUKLA DEĞİŞKENLİ MODELLERDE KANTİTATİF DEĞİŞKEN SAYISININ İKİ SINIF İÇİN FARKLI OLMASI DURUMU

HABER BÜLTENİ xx Sayı 26 KONYA HİZMETLER SEKTÖRÜ ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEMDEN UMUTLU

HABER BÜLTENİ Sayı 51 Konya Hizmetler Sektörü 2017 de, 2016 ya Göre Daha İyi Performans Sergiledi:

HABER BÜLTENİ Sayı 25 KONYA HİZMETLER SEKTÖRÜ ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEMDEN UMUTLU

HABER BÜLTENİ xx Sayı 24

HABER BÜLTENİ xx Sayı 34

HABER BÜLTENİ xx Sayı 14

ENERJİ PİYASASI DÜZENLEME KURUMU PETROL PİYASASI FİYATLANDIRMA RAPORU ARALIK 2014

HABER BÜLTENİ xx Sayı 33 KONYA HİZMETLER SEKTÖRÜNÜN ÇALIŞAN SAYISI BEKLENTİSİ ARTTI

Yuvalanmamış F testi- Davidson- MacKinnon J sınaması

HABER BÜLTENİ Sayı 4

EURO BÖLGESİ NDE İŞSİZLİK

Pazar AVRUPA TİCARİ ARAÇ SEKTÖR ANALİZİ. 21 Mayıs 2018

HABER BÜLTENİ Sayı 50

HABER BÜLTENİ xx Sayı 16

HABER BÜLTENİ xx Sayı 17

HABER BÜLTENİ Sayı 39

AVRUPA TİCARİ ARAÇ SEKTÖR ANALİZİ

AVRUPA TİCARİ ARAÇ SEKTÖR ANALİZİ

HABER BÜLTENİ Sayı 29

HABER BÜLTENİ Sayı 24

Pazar AVRUPA TİCARİ ARAÇ SEKTÖR ANALİZİ. 27 Şubat 2018

HABER BÜLTENİ Sayı 49

ENERJİ PİYASASI DÜZENLEME KURUMU PETROL PİYASASI FİYATLANDIRMA RAPORU EYLÜL 2014

SAĞLIK HARCAMALARINDA SON DURUM

HABER BÜLTENİ Sayı 26

HABER BÜLTENİ Sayı 10

HABER BÜLTENİ xx sayı27 Konya İnşaat Sektörü 2015 te 2014 e Göre Daha Kötü Performans Sergiledi:

İKTİSADİ GÖRÜNÜM VE PARA POLİTİKASI. 25 Mayıs 2016 Ankara

HABER BÜLTENİ Sayı 3

ENERJİ PİYASASI DÜZENLEME KURUMU PETROL PİYASASI FİYATLANDIRMA RAPORU TEMMUZ 2014

HABER BÜLTENİ xx Sayı 38

HABER BÜLTENİ xx Sayı 35

PETROL VE LPG PİYASASI FİYATLANDIRMA RAPORU

BAKANLAR KURULU SUNUMU

Türkiye de Bankacılık Sektörü Eylül

HABER BÜLTENİ xx Sayı 39

01/05/ /05/2016 TARİHLERİ ARASINDAKİ EŞYA TAŞIMA GEÇİŞLERİ

KONYA HİZMETLER SEKTÖRÜNÜN FİYAT BEKLENTİSİ DÜŞTÜ

2017 YILI İLK İKİ ÇEYREK BLOK MERMER TRAVERTEN DIŞ TİCARET VERİLERİ

ENERJİ PİYASASI DÜZENLEME KURUMU PETROL PİYASASI FİYATLANDIRMA RAPORU KASIM 2014

ENERJİ PİYASASI DÜZENLEME KURUMU PETROL PİYASASI FİYATLANDIRMA RAPORU MAYIS 2014

HABER BÜLTENİ Sayı 29

Reel Efektif Döviz Kuru Endekslerine İlişkin Yöntemsel Açıklama

Transkript:

21. ULUSLARARASI İKTİSAT ÖĞRENCİLERİ KONGRESİ DİJİTAL DÖNÜŞÜM: SANAYİ 4.0 İzmir, Nisan 25-27, 2018 Ege Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Nakitsiz Ekonomi: Türkiye Örneği Berk Duran Kayabalı 1 1 Hacettepe Üniversitesi/Ekonomi, 4. Sınıf, Ankara, Türkiye Cumhuriyeti

PARANIN TARİHÇESİ Para, bir ekonomide genel kabul gören, değişim aracı, değer koruma aracı ve hesap birimi işlevlerine sahip varlıktır. (TDK, 2010) Yani herhangi bir şeyin para olarak kabul edilebilmesi için değer ölçüsü olması, ödeme işlevlerini yapabilecek nitelikte olması ve toplum tarafından kabul edilmesi gerekmektedir. İlk çağlarda paranın icadından önce ticaret herhangi bir malın diğer mal cinsinden değişimi ile yapılmaktaydı. Buna değiş-tokuş ya da takas sistemi adı verilmektedir. Ancak, takas sisteminde alışveriş yapan her iki tarafında birbirinin isteklerini karşılaması gerekmekteydi. Bu ise birçok zorluğu beraberinde getirmekteydi. Başlıca zorluklar; alıcı ve satıcının birbirlerinin ihtiyaç duyduğu malların değiş-tokuşu için malların miktar veya cinsine razı olması ve takas sisteminin servet birikiminin önünde engel olması vb. olarak sayılabilir. Zaman ilerledikçe ticari ilişkilerin artması ve üretimin büyümesi nedeniyle takas sistemi imkânsız hale geldi. Değeri herkes tarafından kabul edilen deniz kabuğundan, kıymetli metallere kadar çeşitli nesneler ticaret aracı olarak kullanılmaya başlandı. Zamanla bu araçlar yerini altın ve gümüş gibi değerli metallere bıraktı. Taşıması kolay, bozulmaz ve paslanmaz nitelikte oldukları için para olmaya elverişliydiler. Ancak çalınma risklerinin artması ve gelişen ticaret nedeniyle ileride bankalar haline gelecek bazı küçük sarraflar kendilerine emanet edilen altın ya da gümüşler karşılığında, bunların sahiplerine senetler (sertifikalar) vermeye ve onlarda ödemelerini bu senetler ile yapmaya başladılar. Böylece ilk kâğıt paralar ortaya çıkmış oldu. İlk kâğıt para M.S. 806 yılında Çin'de ortaya çıkmıştır. Batıda kâğıt paraların basılması ve kullanılması 17. yüzyılın sonlarına rastlamaktadır. İlk kâğıt paranın kullanımı 1690'lı yıllarda

Amerika Birleşik Devletleri nde ardından İngiltere'de kuyumcular tarafından basılıp dolaşıma çıkarılan kâğıt para daha sonra diğer ülkelerde de yaygınlaştığı görülmektedir. Türkiye de ise ilk banknotlar idari, sosyal ve yasal reformların gündeme geldiği Tanzimat Döneminde tedavüle çıkarılmıştır. Kâğıt para günümüzde hala önemini korumakla birlikte gelişen dünya ekonomisi ve teknolojinin ilerlemesiyle bir dönüşüm geçirmektedir. Nasıl ki, takas sisteminin yerini altın ve gümüş gibi değerli metaller ve daha sonradan onlarında yerini kâğıt ve madeni paralar aldıysa günümüzde de kâğıt ve madeni paraların yerini kartlı ödeme sistemleri almaktadır. Yani bundan sonraki aşama ise paranın tümüyle ortadan kalkıp somuttan soyuta geçişinin tamamlanması ve hiçbir maddi vücuda sahip olmayan hesap parasına-banka parasına geçişi, ödemelerin ve ekonomik işlemlerin kâğıt ve madeni paralar yerine tümüyle kartlı ödeme sistemlerin alması evresidir. Kısaca, nakitsiz ekonomi evresidir. Kısacası, ödemeler sisteminin tarihsel gelişimi dört aşamada gerçekleşmektedir. 1. Aşama: Takas Sistemi 2. Aşama: Değerli Madenler 3. Aşama: Kâğıt ve Madeni Paralar 4. Aşama: Kartlı Ödemeler-Nakitsiz Ekonomi TAKAS Mal Değişimi DEĞERLİ METALLER Altın Gümüş PARA Madeni Para Kağıt Para NAKİTSİZ EKONOMİ Banka Kredi Kartları

GİRİŞ Türkiye de kartlı ödeme sistemlerinin geçmişi, 1969 yılına dek uzanmaktadır. Bu tarihten itibaren dünyadaki trende paralel olarak hem kredi ve banka kartları sayısı artmış hem de geniş bir tüketici kitlesi tarafından kullanılmaya başlanmıştır. 1990 yılında ise bankalararası takas ve otorizasyon işlemlerinin yapılması amacıyla 13 kamu ve özel bankanın ortaklığıyla Bankalararası Kart Merkezi (BKM) kurulmuştur. Ödeme sistemleri içerisinde; nakit kullanımı gerekmeksizin her türlü ödemeyi veya para transferini sağlayan-destekleyen sistem, platform ve altyapıları oluşturma, işletme ve geliştirme amacında olan BKM ile birlikte 1995 yılında 13 milyon olan banka kartı sayısı 2017 yılında 131 milyona, aynı şekilde 1995 yılında 2 milyon olan kredi kartı sayısı da 2017 yılında ise 62 milyon seviyesine ulaşmıştır. Bugün ise toplamda 196 milyon kart sayısı ile Türkiye, Avrupa da en fazla karta sahip ülke konumuna ulaşmıştır. Aşağıdaki grafikte, 1995 yılından günümüze, banka ve kredi kartı sayılarındaki gelişmeler sunulmuştur. Türkiye'de Banka ve Kredi Kartlarının Gelişimi (1995-2017) 140.000 120.000 100.000 80.000 60.000 40.000 20.000 0 1995 1997 1999 2001 2003 2005 2007 2009 2011 2013 2015 2017 2019 Kredi Kartı Banka Kartı Grafik 1: BKM

Kredi ve banka kartlarının sayısındaki artışa paralel olarak, bu kartlarla yapılan alışveriş hacmi de artmıştır. Grafik 2, banka ve kredi kartları ile yapılan alışveriş harcamalarını göstermektedir. 2013 yılında yerli banka-kredi kartlarının yurt içi ve yurt dışı kullanımı 408 milyar TL seviyesinde iken 2017 yılında 677 milyar TL seviyesine gelmiştir. Yerli Kartların Yurt İçi ve Yurt Dışı Kullanımı 800.000 700.000 600.000 500.000 400.000 300.000 200.000 100.000 0 2013 2014 2015 2016 2017 Kredi Kartı Banka Kartı Grafik 2: BKM Türkiye de uzun dönemde nakit kullanımının ağırlığını koruduğu, ancak zaman içinde banka ve kredi kartı kullanımındaki artış ile beraber, alışverişlerde nakit kullanımının azaldığı görülmektedir. Bankalararası Kart Merkezinin hazırladığı Kart Monitör araştırmasına göre, 2015 yılında Alışveriş yaparken en çok tercih ettiğiniz ödeme yöntemi nedir? sorusuna %61 oranla kredi kartı yanıtı verilirken, 2017 yılında bu oran %68 e yükselmiştir. Kredi kartı tercihindeki bu yükseliş, nakit para kullanımının azalışıyla da paralellik içeriyor. 2015 te alışveriş yaparken en çok tercih edilen ödeme yöntemi olarak nakit parayı görenlerin oranı %35 iken, 2017 de bu oran %27 ye düşmüş durumda.

Aynı zamanda, kart harcamaları ile hanehalkı nihai tüketim harcamaları arasında da bir ilişki mevcuttur. Grafik 3 te 2009 yılından günümüze kadar kart harcamaları ile hanehalkı nihai tüketim harcamalarının seyri sunulmuştur. Kart Harcamaları ve Özel Nihai Tüketim Harcamaları 1800000 1600000 1400000 1200000 1000000 800000 600000 400000 200000 0 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015 2016 2017 Hane Halkı Tüketimi Kart Harcamaları Grafik 3: BKM, TÜİK Kısacası, nakit ve madeni paralar ekonomiden kalkmakta onun yerini kartlı ödeme sistemleri almaktadır. Bunun en belirgin örneği ise kart harcamalarının hanehalkı harcamaları içindeki payının hızla artmasıdır. 1998 yılında, kart harcamalarının hanehalkı harcamaları içindeki payı %0,05 iken 2016 yılında ise %37 lere gelmiştir. Grafik 4 te bu seyir sunulmuştur. 0,4 0,35 0,3 0,25 0,2 0,15 0,1 0,05 0 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015 2016 Grafik 4: BKM, TÜİK Kart Harcamaları (%Tüketim)

NAKİTSİZ EKONOMİNİN FAYDALARI ÜRETİM YÖNÜNDEN Hemen hemen tüm ülkelerin temel iktisadi amaçlarından bir tanesi uzun dönemli ve istikrarlı bir büyümeyi yakalamaktır. Burada büyümeden kastedilen şey ise GSYİH nin artırılmasıdır. GSYİH yi artırmanın birçok yolu olsa da ulusal ekonomiler kendileri için en düşük alternatif maliyete sahip bir istikrar politikası belirlemek ister. Ancak bir ekonomide sadece üretimin yapılması yeterli değildir. Aynı zamanda bu üretim sürecinde elde edilecek mal veya hizmetlere bir talebinde olması gereklidir. Talebi oluşturan en önemli unsurlardan birisi de hane halklarının tüketim talebidir. GSYİH nin oluşumunda tüketim talebi önemli bir yer tutmaktadır. 2016 yılında Türkiye ekonomisinde hanehalkı tüketim harcamaları GSYİH nin %61 ini oluşturmaktadır. Yani tüketim harcamaları ile üretim arasında karşılıklı bir ilişki mevcuttur. Dolayısıyla tüketimdeki talebindeki düşüş veya bir istikrarsızlık doğrudan GSYİH yi, üretimi etkileyecektir. Özellikle geçici bir işsizliğe veya ekonominin durgunluğa girildiği dönemlerde ekonominin ihtiyacı olan şey tüketim harcamalarıdır. Tüketim harcamalarının azalması, kriz içerisindeki ekonomide krizin iyice derinleşmesine sebep olacaktır. Bu ise istihdam-işsizlik, enflasyon, kayıt dışı ekonomi ve parasal büyüklükler gibi makro büyüklükleri de etkileyecektir. Örneğin, 2008 Küresel Krizi, Türkiye nin kendi dinamiklerinden kaynaklanmamış olsa da kriz Türkiye yi de etkilemiş imalat sanayinde ve diğer sektörlerdeki daralma ile birlikte üretim ve istihdamdaki düşüşler hane halkının tüketim taleplerinin düşmesine sebep olmuş bu ise diğer temel makro büyüklükleri de etkilemiştir.

Aşağıda, Grafik 3 te TCMB nin yaptığı İktisadi Yönelim Anketi Reel Kesim Güven Endeksine Göre Üretimi Kısıtlayan Faktörler verilmiştir. 60 TCMB Reel Kesim Güven Endeksine Göre Üretimi Kısıtlayan Faktörler 50 40 30 20 10 0 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015 2016 2017 2018 Kısıtlayan Faktör Yoktur Talep Yetersizliği İşgücü Yetersizliği Hammadde Yetersizliği Mali İmkansızlıklar Diğer Grafik 5: TCMB, EVDS Kartların olmadığı bir ekonomik yapıda hane halkları tüketimlerini cari gelirlerine göre yapmak durumundadır. Grafik 5 te görüldüğü üzere özellikle ekonominin kriz dönemlerinde talep yetersizliği önemli ölçüde artmaktadır. Bunun nedeni ise ekonominin krize girdiği dönemlerde hane halklarının cari gelirlerinin düşmesi ve tüketim harcamalarını azaltmasıdır. Ancak kart harcamaları cari gelir tarafından değil sürekli gelir tarafından belirlenmektedir. Burada sürekli gelir, tüketicilerin sadece cari dönemde elde ettikleri değil uzun dönemde elde edebilecekleri gelirlerin bir ortalaması olarak tanımlanmaktadır. Dolayısıyla kart kullanımı yaygınlaştıkça talepte daha istikralı hale gelecektir. Bu ise özellikle kriz dönemlerinde talep yetersizliğinden şikayetçi üreticiler için istikrar kazanmış talep demektir.

Kısaca, kart kullanımı talebi daha istikrarlı hale getirerek üretimi de istikrarlı hale getirmekte bu ise GSYİH deki oynaklığı engellemektedir. Bu istikrarlı yapı diğer temel makro ekonomik göstergeleri de olumlu yönde etkileyeceği açıktır. Tüketim harcamaları aynı zamanda çarpan (çoğaltan) etkisi ile GSYİH artırmaktadır. Yani ekonominin durgunluğa girdiği dönemlerde hane halklarının tüketim harcamalarının hızlı bir şekilde düşmesini engeller. Kızılot, Kılıç ve Tokatlıoğlu nun yaptığı çalışmaya göre kartlı ödeme sistemlerinin kriz döneminde GSYİH deki düşmeyi %12 oranında azalttığı görülmektedir.

Bulgaristan Romanya Türkiye Hırvatistan Estonya Litvanya Güney Kıbrıs Malta Letonya Polonya Slovenya Yunanistan Macaristan İtalya İspanya Ortalama Portekiz Belçika Çek Cumhuriyeti Slovakya İsveç Norveç Finlandiya Fransa Almanya Danimarka İrlanda Birleşik Krallık Hollanda Lüksemburg Avusturya İsviçre KAYIT DIŞI EKONOMİ YÖNÜNDEN Kayıt dışı ekonomi, gelir getirecek bir şekilde mal ve hizmet üretiminin, geleneksel ölçüm yöntemleri ile tespit edilemeyen, dolayısıyla kayıt altına alınıp denetlenemeyen, gelir kazancı yarattığı halde vergilendirilemeyen her türlü faaliyet olarak tanımlanmaktadır. Tanımdan da anlaşılacağı üzere kayıt dışı ekonomi çok geniş bir kavramdır. Sokaktaki işporta satıcısından, firmaların kaçırdığı vergilere, ek mesai yapmasına rağmen karşılığını alamayan bankacılara dek her alanda karşımıza çıkan bir olgudur. Kayıt dışı ekonomin kayıtlı hale gelmesiyle birlikte vergi gelirlerinin artması, orta ve uzun dönemde ekonominin istikrarlı hale gelmesi, gelir dağılımı ve istihdam gibi birçok makro ekonomik unsurun iyileşmesi yönünde faydası olacağı açıktır. Kayıt dışı ekonominin ölçülmesi konusu literatür üzerinde, herkesin anlaştığı bir konu değildir. Yapılan farklı çalışmalarda Türkiye de kayıt dışı ekonomi oldukça yüksektir. Grafik 6 da 2015 yılında Avrupa ülkelerinde kayıt dışı ekonominin GSYİH ye oranları verilmiştir. 35 30 25 20 15 10 5 0 2015 Yılında Kayıt dışı Ekonomi (%GSYİH) Grafik 6: Schneider, 2015

Kayıt dışı ekonomiyi önleme konusunda en etkin ve en önemli politikalardan birisi kartlı ödeme sistemlerinin teşviki yani kart kullanımı artışının desteklenmesidir. Ülkemizde, satış belgesi düzenleme usulü vergilemenin temelini oluşturmaktadır. Ancak satış sırasında devlet adına vergi alan işletmeler bu satışlarını belgelemedikleri takdirde ödenen vergiler devlete gitmemekte ve işletmelere haksız kazanç sağlamaktadır. Alışverişlerde nakit yerine kart kullanımı işlemleri otomatik olarak kayıt altına almakta dolayısıyla kayıt dışılığı ve vergi kaçakçılığını önlemektedir. Ekonominin krize girdiği dönemlerde kayıt dışılığın arttığı düşünülürse kartlı ödeme sistemleri aynı zamanda vergi gelirlerinin düşmesini de engelleyecektir. Ayrıca kayıt dışı ekonominin ölçüm zorluğunun yanında takibi de oldukça zordur. Ödemeler kart ile yapıldığında takibi de kolay olmaktadır. Dolayısıyla bu yönüyle gerçek dışı belge düzenleme olarak adlandırılan naylon fatura gibi düzenlemeleri önlemekte ve bu yolla devleti de büyük zarara uğratan yasadışı olaylar da engellenmektedir. Yukarıda da bahsedildiği üzere, kart kullanımı artışının yani kartlı ödeme sistemlerinin yaygınlaşması kayıt dışı ekonomiyle mücadelede en etkin ve en önemli politikalardan birisidir. Bu durumda kart kullanımı artışının kayıt dışı ekonomide ne kadarlık bir düşüşe neden olacağını hesaplayabiliriz. Bunun içinde Türkiye de kayıt dışı ekonominin ve hane halkı tüketim harcamaları içinde kart ile yapılan harcamaların oranının zaman içinde nasıl seyrettiğinin bilinmesi gerekmektedir. Bu amaçla Grafik 7 de, 2003-2015 yılları arasında yıllık olarak bu iki değişkeninin ne yönde seyrettiğini göstermektedir. Söz konusu dönemde, kayıt dışı ekonominin GSYİH ye oranı düşmekte iken, hane halkı tüketim harcamaları içerisindeki kredi kart kullanımı artmaktadır. Çalışmada öncelikle kredi kartı harcamaları ile kayıt dışı ekonomi arasında Granger nedensellik analizi test edilmiştir. Ardından kredi kartı harcamaları ile kayıt dışı ekonomi

arasında ilişkinin yönü için en küçük kareler yöntemine başvurulmuştur. Böylelikle yapılan ekonometrik regresyon analizi sonucunda, kart harcamaları %1 arttığında kayıt dışı ekonomi %16 azalmaktadır. Hesaplamalar Ek te sunulmuştur. 0,4 0,35 0,3 0,25 0,2 0,15 0,1 0,05 Kayıtdışı Ekonomi-Kart Harcamaları 0 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015 Kayıtdışı Ekonomi (%Gsyih) Kart Harcamaları(%Tüketim) Grafik 7: Schneider, BKM, TÜİK Görüldüğü üzere, kayıt dışı ekonominin düşmesi yönünde harcamalarda nakit kullanımı yerine kartlı ödeme sistemlerinin tercih edilmesi bir hayli önem taşımaktadır. Harcamalarda nakit yerine kart kullanımının yani nakitsiz ekonominin teşviki özellikle kayıt dışı ekonominin yüksek olduğu ekonomimiz için en önemli politikalardan birisi olacaktır. Ancak kartlı ödeme sistemlerinin kullanımı sadece nihai mal ve hizmetlerin satışı sırasında değil, üretim ve tedarik zincirinde de yaygınlaşması kayıt dışı ile mücadelede en önemli adımlardan birisi olacaktır. Çünkü kayıt dışı ekonominin varlığı kayıt dışı üretim ile başlamaktadır.

YASTIK ALTI BİRİKİMİ YÖNÜNDEN Yastık altı birikimi bir sokak deyimi olsa da zamanla ekonomide de kullanılır hale gelmiştir. Kısaca insanların tasarruflarını banka veya benzeri finansal kuruluşlarına yatırmayarak evde saklamalarına verilen addır. Yani ekonomiye herhangi bir katkısı bulunmayan âtıl bir varlık konumundadır. Türkiye de yastık altı birikimler daha çok altın ve dolar cinsinden tutulmaktadır. Dünya Altın Konseyi tahminlerine göre Türkiye de yastık altında 3500 ton altın olduğu tahmin edilmektedir. Bugünkü rakamlarla 140 milyar dolar gibi bir büyüklüğü temsil etmektedir. Dolayısıyla bu büyüklüğün ekonomiye kazandırılması yatırımlar için gereken finansmanın kolaylıkla temin edilmesi bunun da istihdam ve büyüme gibi makro büyüklüklere pozitif bir etkisi olacağı açıktır. Tüm dünyada hükümetler âtıl bir şekilde bekleyen birikimleri ekonomiye çekmek adına birçok politika denese de pek başarılı olamamıştır. Ancak Hindistan hükümetinin Kasım 2016 da dolaşımdaki emisyon hacminin %86 sını oluşturan 2 para banknotunu ortadan kaldırıp ardından insanlara ellerindeki birikimleri bankalara yatırması çağrısıyla uygulamaya konulan Demonetization başarılı olmuş ve milyonlarca insan ellerindeki birikimlerini bankalara yatırmışlardır. Paranın tümüyle ortadan kalktığı onun yerini kartlı ödeme sistemlerinin aldığı bir ekonomik yapı düşünülürse yastık altı birikimlerin herhangi bir ekonomik işlemde kullanılamayacağı açıktır. İnsanlar herhangi bir ekonomik işlemde bulunmak istediklerinde bunu kartlarla, banka yoluyla veya benzeri finansal kuruluşlarla gerçekleştirmek durumunda kalacaklardır. Dolayısıyla nakitsiz ekonomi politikası aynı zamanda insanların birikimlerini banka veya benzeri finansal kuruluşlarda tutmasını zorunlu kılacak böylelikle ekonomide kullanılamayan birikimler ekonomiye kazandırılmış olacaktır.

DİĞER BAZI TEMEL FAYDALARI Bu çalışmada, nakitsiz ekonominin ekonomiye olan faydalarından sadece bazıları ana başlık altında açıklanmaya çalışılmıştır. Ancak faydaları bunlarla sınırlı değildir. Kısaca diğer bazı temel faydalarının da vurgulanması gerekmektedir. Nakit para işlemlerinde hem bireyleri hem de işyerlerini zorda bırakan sahte para olayları ile karşılaşılmaktadır. Ancak, banka veya kredi kartının sahtesi yoktur. Nakit paralar çalınma ve kaybolma riski taşımaktadır. Ancak kartlar kaybolup-çalınsa dahi şifreli güvenlik sistemlerinden dolayı bireylerin varlıklarına zarar gelmez. Nakit paralar elden ele dolaştığı için birçok mikrop barındırmakta ve bu da sağlık sorunlarına yol açabilmektedir. Ancak kartlar kişiye özel olduğu için hijyeniktir. Alışverişlerde nakit kullanımında ortaya çıkan bir sorun genellikle verilmeyen ve önemsenmeyen bozuk-madeni para üsleri sorunudur. Ancak ödemelerde kart kullanımı bu sorunu ortadan kaldırmaktadır. BKM nin araştırmasına göre alışverişlerde nakit yerine kart kullanılması sayesinde Temmuz 2016-Haziran 2017 döneminde 71 milyon TL cepte kalmıştır. Kamu harcamalarının en önemli unsurlarından bir tanesi de sosyal yardımlar konusudur. Sosyal yardımlar konusunda kartlar sayesinde bazı harcamaların kategorize edilebilmesi, örneğin ön ödemeli kartlarda eğitim yardımının sadece eğitim harcamalarında kullanılabilmesi ve kolay takip özelliği gibi başlıca faydaları arasında bulunmaktadır.

KAYNAKÇA Aren, S. (2013), 100 Soruda Para ve Para Politikası, İmge Yayınları, Ankara. BKM (2017), Kredi Kartı Araştırması, Kart Monitör 2017, s:6, https://bkm.com.tr/wpcontent/uploads/2018/03/kart_monitor_2017.pdf, Erişim: 26.03.2018 BKM (2018), https://bkm.com.tr/raporlar-ve-yayinlar/donemsel-bilgiler/ Erişim: 26.03.2018 BKM (2018), Nakitsiz Toplum Yolunda Hindistan, BKM Yayınları. Elgin, C., Erzan, R., Kuzubaş, Umut. (2015), Türkiye de Nakit ve Kart Ödemelerinin Karşılaştırmalı Maliyeti Kızılot, Ş., Kılıç, C. Ve Tokatlıoğlu, İ. (2010) Kartlı Ödeme Sistemleri Ekonomik Katkılar Raporu ve 2008 Krizinde Kartlı Ödeme Sistemlerinin Olumlu Etkileri, Gazi Üniversitesi, Maliye-Vergi Hukuku Uygulama ve Araştırma Merkez Yayını, Ankara. Kızılot, Ş., Kılıç, C. Ve Tokatlıoğlu, İ. (2011), Kartlı Ödeme Sistemlerinin Tasarruf Üzerindeki Etkileri ve Ekonomik Katkılar Raporu, BKM Yayınları, Aralık, İstanbul. Kızılot, Ş., Kılıç, C. Ve Tokatlıoğlu, İ. (2014) Kartlı Ödemelerin Ekonomik Faydaları, İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları, Haziran, İstanbul. Schneider, F. (2015), Size and Development of the Shadow Economy of 31 European and 5 other OECD Countries from 2003 to 2015: Different Developments. TCMB (2018), EVDS, İktisadi Yönelim Anketi, https://evds2.tcmb.gov.tr/, Erişim: 26.03.2018 TÜİK (2018), Harcama Yöntemi ile GSYH, http://www.tuik.gov.tr/pretablo.do?alt_id=1105, Erişim: 26.03.2018 Vergi Konseyi (2011), Kayıtlı Ekonominin Geliştirilmesi Sürecinde Kartlı Ödeme Sistemleri ile Yeni Yöntem ve Teknolojiler, Türkiye Bankalar Birliği

Yılmaz, Ş. (2011), İktisadi Terimler Sözlüğü, Türk Dil Kurumu Yayınları, Ankara. EK a) Granger Nedensellik Testi: Granger nedensellik testini uygulayabilmek için serilerin durağan olması gerekmektedir. Durağan olmayan verileri durağan hale getirmek gerekir. Buna göre hiçbir değişken düzeyde durağan değildir. Değişkenlerin birinci farkları alınarak durağan hale getirilebilmektedir. Hata terimleri ise düzey değerlerde durağandır. Değişkenler eş bütünleşiktir yani uzun dönemde birlikte dengeye gelmektedir. En uygun gecikme uzunluğu 2 olarak belirlenmiştir. VAR Granger Causality/Block Exogeneity Wald Tests Date: 03/22/18 Time: 13:21 Sample: 2003 2015 Included observations: 11 Dependent variable: LOGKD Excluded Chi-sq df Prob. LOGKH 4.972836 2 0.0832 All 4.972836 2 0.0832 Dependent variable: LOGKH Excluded Chi-sq df Prob. LOGKD 3.295148 2 0.1925 All 3.295148 2 0.1925 Kart harcamaları olasılık değeri 0.0832 olarak bulunmuş ve yüzde 10 anlamlılık düzeyine göre kabul edilmiştir. Bu sonuçlara göre bağımsız değişkenimiz kart harcamaları (kh) bağımlı değişkenimiz kayıt dışı ekonominin (kd) nedenidir sonucuna ulaşılmıştır. Aynı şekilde kayıt dışı ekonominin olasılık değeri 0.1925 olarak bulunmuş ve yüzde 10 anlamlılık düzeyine göre Kabul edilmemiştir. Böylelikle, bağımsız değişkenimiz kayıt dışı ekonomi (kd) bağımlı değişkenimiz kart harcamalarının (kh) bir nedeni olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.

b) En Küçük Kareler Yöntemi: Değişimi daha net görebilmek adına verilerin logaritmaları alındı. Bu sonuçlara göre kart harcamalarındaki %1 lik bir artış kayıt dışı ekonomiyi %16 oranında azaltmaktadır. Ayrıca yapılan Q test istatistiği sonucunda otokorelasyon bulunmamıştır. Dependent Variable: LOGKD Method: Least Squares Date: 03/22/18 Time: 13:22 Sample: 2003 2015 Included observations: 13 Variable Coefficient Std. Error t-statistic Prob. LOGKH -0.166146 0.012683-13.09935 0.0000 C -1.467777 0.017730-82.78271 0.0000 R-squared 0.939757 Mean dependent var -1.242513 Adjusted R-squared 0.934280 S.D. dependent var 0.060738 S.E. of regression 0.015571 Akaike info criterion -5.346220 Sum squared resid 0.002667 Schwarz criterion -5.259305 Log likelihood 36.75043 Hannan-Quinn criter. -5.364085 F-statistic 171.5930 Durbin-Watson stat 1.725221 Prob(F-statistic) 0.000000 c) Hata Düzeltme Modeli: Hata terimlerinin katsayısı 0 ile 1 arasında olmalıdır. Bu sonuçlara göre sapmanın yaklaşık %96 sı bir sonraki dönem düzelmektedir. Dependent Variable: D(LOGKD) Method: Least Squares Date: 03/22/18 Time: 13:24 Sample (adjusted): 2004 2015 Included observations: 12 after adjustments Variable Coefficient Std. Error t-statistic Prob. D(LOGKH) -0.148179 0.059458-2.492174 0.0343 HATA(-1) -0.962388 0.362813-2.652573 0.0264 C -0.000345 0.007164-0.048109 0.9627 R-squared 0.548602 Mean dependent var -0.012244 Adjusted R-squared 0.448291 S.D. dependent var 0.021985 S.E. of regression 0.016330 Akaike info criterion -5.179368 Sum squared resid 0.002400 Schwarz criterion -5.058141 Log likelihood 34.07621 Hannan-Quinn criter. -5.224250 F-statistic 5.469022 Durbin-Watson stat 1.659522 Prob(F-statistic) 0.027895

d) VAR Analizi: Yapılan analiz sonucu en uygun gecikme uzunluğu 2 olarak saptanmıştır. Vector Autoregression Estimates Date: 03/22/18 Time: 13:20 Sample (adjusted): 2005 2015 Included observations: 11 after adjustments Standard errors in ( ) & t-statistics in [ ] LOGKD LOGKH LOGKD(-1) 0.059402-1.714708 (0.48063) (1.26382) [ 0.12359] [-1.35676] LOGKD(-2) -1.064084 1.081260 (0.52320) (1.37575) [-2.03379] [ 0.78594] LOGKH(-1) -0.334054 0.584750 (0.18982) (0.49913) [-1.75984] [ 1.17154] LOGKH(-2) -0.027036 0.141781 (0.09393) (0.24699) [-0.28782] [ 0.57402] C -2.978561-1.079571 (1.20940) (3.18010) [-2.46284] [-0.33948] R-squared 0.910557 0.978116 Adj. R-squared 0.850928 0.963527 Sum sq. resids 0.001894 0.013097 S.E. equation 0.017768 0.046721 F-statistic 15.27042 67.04363 Log likelihood 32.05923 21.42455 Akaike AIC -4.919859-2.986281 Schwarz SC -4.738998-2.805420 Mean dependent -1.260390-1.245613 S.D. dependent 0.046020 0.244640 Determinant resid covariance (dof adj.) 4.91E-07 Determinant resid covariance 1.46E-07 Log likelihood 55.35228 Akaike information criterion -8.245869 Schwarz criterion -7.884147

.30.30.25.25.20.20.15.15.10.10.05.05.00.00 -.05 03 04 05 06 07 08 09 10 11 12 13 14 15 -.05 03 04 05 06 07 08 09 10 11 12 13 14 15 D(LOGKD) D(LOGKH) D(LOGKD) D(LOGKH) HATA(-1)