ŞEYH HASAN, BÖLGESİNİN ULU EVLİYASIDIR Dr. İsmail KAYGUSUZ

Benzer belgeler
İsmail Kaygusuz. Giriş

TÜRKMEN İNANÇ ÖNDERİ : ŞEYH HASAN (SULTAN ONAR, OCAKLARI ve AŞİRETLERİ) - II

ONAR KÖYÜNÜN KURUCUSU ŞEYH HASAN ONAR VE SEKİZ ASIRLIK BÜYÜK OCAK CEMEVİ ÜZERİNDE SÖYLEŞİ

Onar Köyünün Kurucusu Şeyh Hasan Onar, Emîr Onar ın (ö. 1099/1100) Torunu mudur?

Balım Sultan. Kendisinden önceki ve sonraki Postnişin'ler sırası ile ; YUSUF BALA BABA EFENDİ MAHMUT BABA EFENDİ İSKENDER BABA EFENDİ

Bacıyân-ı Rum. (Dünyanın İlk Kadın Teşkilatı: Anadolu Bacıları)

Beylikler ve Anadolu Selçuklu Dönemi Mimari Eserleri. Konya Sahip Ata Cami Erzurum Ulu cami Saltuklar

TÜRKMEN İNANÇ ÖNDERİ : ŞEYH HASAN (SULTAN ONAR, OCAKLARI ve AŞİRETLERİ) - I

SULTAN IZZETTIN KEYKAVUS TÜRBESİ, 1217, SİVAS

Ilgın Sahip Ata Vakıf Hamamı. Lala Mustafa Paşa Külliyesi ve Cami. Ilgın Kaplıcaları. Buhar Banyosu

ORTA ASYA TÜRK TARİHİ-I 1.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. Orta Asya Tarihine Giriş

İktisat Tarihi I

Bayramın ikinci günü olan 26 Ekim Cuma günü, TAYAD lı Aileler bayramlaşmak için kahvaltıda bir araya geldiler.

Haçlı Seferlerinin hızının azaldığı 13. yüzyılın ilk yarısı Anadolu Selçukluları için bir yayılma ve yerleşme dönemi olmuşken, İlhanlı vesayeti

Edirne Camileri - Eski Cami. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı

KASIM 2011 FAALİYET RAPORU. Prof.Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

BULDAN ÖRNEĞİNDE DENİZLİ YÖRESİ ALEVİ-BEKTAŞİ KÜLTÜRÜ

Böylesine anlamlı ve sevinçli bir günde sizlerle birlikte olmaktan mutluluk duyuyorum. Türkiye İş Bankası adına sizleri kutluyorum.

İktisat Tarihi I Ekim

50.ULUSAL 24.ULUSLARARASI HACI BEKTAŞ VELİ ANMA TÖRENLERİ VE KÜLTÜR SANAT ETKİNLİKLERİ PROGRAMI

İktisat Tarihi I Ekim II. Hafta

ÖZGEÇMİŞ. Yrd. Doç. Dr. Hacı YILMAZ

Şiir Anadan Örnekler. Köyden ayrılalı nice yıl oldu Yıkıldı evimiz selinen doldu Hani bacı kardeş nerede kaldı özlüyorum ben seni güzel Alvar

İLK TÜRK İSLAM DEVLETLERİ

1 KAFKASYA TARİHİNE GİRİŞ...

Bu durum, aşağıdakilerden hangisin gösteren bir kanıt olabilir?

Siyasi Parti. Siyasi iktidarı ele geçirmek ya da en azından ona ortak olmak amacıyla örgütlenmiş insan topluluklarına siyasi parti denir.

İRAN GEZİ PROGRAMI 10 GECE 11 GÜNLÜK BİR TARİH VE KÜLTÜR GEZİSİ

Revak Kitabevi, 2015 Tüm hakları Revak Kitabevi ne aittir. Sertifika No: Revak Kitabevi: 30 Bektaşîlik Serisi: 4. Fakrnâme Vîrânî Abdal

KURTALAN İLÇESİ. Siirt deki Kültür Varlıkları

Gazi Üniversitesi Türk Kültürü ve Hacı Bektaş Veli. Araştırma Merkezi TÜRK KÜLTÜRÜ. ve HACI BEKTAŞ VELi. Araştuma Dergisi. Research Quarterly

TÜRKMEN İNANÇ ÖNDERİ : ŞEYH HASAN (SULTAN ONAR, OCAKLARI ve AŞİRETLERİ) İsmail Onarlı ( )

OSMANLI YAPILARINDA. Kaynak: Sitare Turan Bakır, İznik

İSLAMİYETİN KABÜLÜNDEN SONRAKİ EĞİTİMİN TEMEL ÖZELLİKLERİ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE

ORSAM AYLIK IRAK TÜRKMENLERİ GÜNCESİ

TARİH BOYUNCA ANADOLU

Dr.Hayati BİCE. Peki neydi Libya daki halk ayaklanmasını yürüten sosyal unsurlardan fütüvvet yapılanması?

ADI SOYADI: SINIFI: NUMARASI: PUANI:

İMAM ALİ RIZA

Ortaçağ Anadolusu nda İki Büyük Yerleşimci/Kolonizatör Derviş Dede Garkın ve Emirci Sultan Vefaiyye ve Yeseviyye Gerçeği. Editör: Ahmet Yaşar Ocak

İktisat Tarihi II. 1. Hafta

Nasuh Mitap ı Ankara dan tanırım. Kendisi hakkında bir şey yazmayacağım.

ARTUKLU DÖNEMİ ESERLERİ Anadolu da ilk köprüleri yaptılar.

KURAN IN ANLAMI İLE BULUŞMAK ARAŞTIRMASI

İktisat Tarihi II

Divan Edebiyatının Önemli Şair ve Yazarları. HOCA DEHHANİ: 13. yüzyılda yaşamıştır. Din dışı konularda şiir yazan ilk divan şairidir. Divanı vardır.

Vefatının 100. Yılında Sultan II. Abdülhamid ve Dönemi Uluslararası Kongresi

6. SINIF DERS: DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ ÜNİTE:1 KONU: DEĞERLENDİRME SORU VE CEVAPLARI

T.C. ÇANKIRI MÜFTÜLÜĞÜ RAMAZAN BULUŞMALARI

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ KLASİK ALEVİLİK NEDİR? Halk Mezhebi... 18

Alevilerin Sesi Dergisi'nde yayınlanmak üzere Metin Kaçmaz'ın İsmail Kaygusuz'la Cemevleri Gerçeği üzerine yaptığı söyleşi:

DİN VEYA İNANCA DAYANAN HER TÜRLÜ HOŞGÖRÜSÜZLÜĞÜN VE AYRIMCILIĞIN TASFİYE EDİLMESİNE DAİR BİLDİRİ

Ankara da SELÇUKLU MİRASI. Arslanhane Camii. (Ahi Şerafeddin) 58 YEDİKITA

İRAN IN BÖLGESEL FAALİYETLERİ VE GÜÇ UNSURLARI ABDULLAH YEGİN

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Türklerin Anayurdu ve Göçler Video Ders Anlatımı

SÜLEYMAN ŞAH TÜRBESİ

BURDURLU HOCA DAN YURT SÖYLENCELERÝ

KTO KARATAY ÜNİVERSİTESİ

KRONOLOJİK İSLAM MİMARİSİ 3 FATIMİLER-GAZNELİLER

5. SINIF DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ

HAÇLI SEFERLERİ TARİHİ 9.Ders. Dr. İsmail BAYTAK III. HAÇLI SEFERİ

İSLAM UYGARLIĞI ÇEVRESINDE GELIŞEN TÜRK EDEBIYATI. XIII - XIV yy. Olay Çevresinde Gelişen Metinler

- Nasreddin Hoca'nın mezarı Eskişehir Sivrihisar'da bulundu.

Tarihi Kültürel Miras ve Kent Belleği Çalışma Grubu. Sözcü: Asiye Yavuz Kobal

c-1086 da Süleyman Şah ile Tutuş arasında yapılan savaşta Süleyman Şah yenildi ve intihar etti, oğulları esir alındı.

ÜNİTE:1. Osmanlı-Türk Anayasal Gelişmeleri ÜNİTE:2. Anayasaların Yapılması ve 1982 Anayasası ÜNİTE:3. Anayasaların Değiştirilmesi ve 1982 Anayasası


EMEVİLER VE ABBASİLER DÖNEMİ

KTO KARATAY ÜNİVERSİTESİ

1.Ünite: SOSYOLOJİYE GİRİŞ A) Sosyolojinin Özellikleri ve Diğer Bilimlerle İlişkisi

İSLAM TARİHİ II DR. HALİDE ASLAN

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 9. SINIF TARİH DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ YILLIK PLANI

TÜRK EĞİTİM TARİHİ 3. Dr. Öğr. Ü. M. İsmail Bağdatlı.

Hazırlayan Muhammed ARTUNÇ 6.SINIF SOSYAL BİLGİER

İletişim çağı adını verdiğimiz bir çağda televizyon ve radyonun yoğun olarak ürettiği popü-

EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI 6. SINIF SOSYAL BİLGİLER DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU PLANI, KAZANIMLARI VE TESTLERİ

İSLAMİYET ÖNCESİ TÜRK TARİHİ TEST

TARİH BÖLÜMÜ ÖĞRETİM YILI BAHAR DÖNEMİ DERS PROGRAMI 1. SINIF

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ Sosyal Bilimler Enstitüsü/Tarih Anabilim Dalı/Yeniçağ Tarihi Bilim Dalı

KARAMAN ERMENEK BALKUSAN KÖYÜ

Kalem İşleri 60. Ağaç İşleri 61. Hünkar Kasrı 65. Medrese (Darülhadis Medresesi) 66. Sıbyan Mektebi 67. Sultan I. Ahmet Türbesi 69.

Azrail in Bir Adama Bakması

Genezinli Eliçin Ailesi

1-Anlatım 2-Soru ve Cevap 3-Sunum 4-Tartışma

( Mesnevi den 8 şirli) r H i k â y ele

Doç. Dr. Mustafa Alkan

KALEKIŞLA KÖYÜ TAKVİMİ 2019

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

SANAT FELSEFESİ. Sercan KALKAN Felsefe Öğretmeni

BİRİNCİ BÖLÜM ˇ ŞEYH HASAN OCAĞI VE AŞİRETİ

ŞANLIURFA İL KÜLTÜR VE TURİZM MÜDÜRLÜĞÜ YAYINLARI. Konusu: Urfa Üzerine Yazılmış Şiir Seçkisi

Neden Malatya ya yatırım yapmalı

MEDENİYETLERİN BEŞİĞİ İRAN

BÜLTEN İSTANBUL AZİZ BABUŞCU. FİLİSTİN MESELESİ 2 5 te B İ L G İ NOTU. Öğretmenler ile öğrenciler yıllar sonra bir araya geldi

URARTU UYGARLIĞI. Gülsevilcansel YILDIRIM

KAMU DİPLOMASİSİ ARACI OLARAK ÖĞRENCİ DEĞİŞİM PROGRAMLARI VE TÜRKİYE UYGULAMALARI. M. Musa BUDAK 11 Mayıs 2014

SULTAN ONAR. Bir Anadolu Evliyası. İsmail Kaygusuz KİŞİLER: PROLOGOS/Sahne I

FELSEFİ PROBLEMLERE GENEL BAKIŞ

Bin Yıllık Vakıf Medeniyeti ve Vakıfların Eğitimdeki Yeri Sempozyumu

Transkript:

ŞEYH HASAN, BÖLGESİNİN ULU EVLİYASIDIR Dr. İsmail KAYGUSUZ 23 Mayıs l983 yılında İstanbul Atatük Kültür Merkezi nde yapılan Uluslararası Anadolu Uygarlıkları Araştırma Sempozyumu nda Şeyh Hasan (Oner) Onar ı, bir Doğu Anadolu köyünün kültürel geçmişi üzerinde araştırma çerçevesinde, Adı bilinmeyen bir Türk kolonizatörü başlığı altında bir bildiriyle bilim dünyasına sunmuştum. Onar Köyü ndeydi Şeyh Hasan ın türbesi. Soyundan geldiğimiz atamıza saygımızı, onu evliyalaştırarak sürdürüp bugüne getirmiştik. Sığınağımızdı, ziyaretgahımızdı Onar Dede türbesi; mutlu günlerimizde üzerinde kurban keser lokma dağıtır, acılı günlerimizde yardım diler ve onun kutsallığına sığınırdık. Şeyh Hasan ın gerçek kişiliğini ne biliyor ne de merak ediyorduk. Sadece o bizim atamız, kerametleriyle tanıdığımız evliyamızdı; kuru bastonunu toprağa sokunca yeşerip Sakız Baba oluşmuş, bir tekme vurunca su çıkmış Pınar olmuş, tekkesini kurarken ağaç aramaya çıkmış bir koca kiraz ağacı, köküyle göçeğiyle kendiliğinden düşüp peşine gelmiş. Bir tas çorba ve bir torba arpayla padişahın üç bin atlı ve üç bin yaya askerini atlarıyla birlikte doyurmuş... Şeyh Hasan Onar ın kimliği masalsı anlatımlar biçiminde geldiği gibi, halk ozanlarının şiir diliyle de günümüze ulaşmıştı. Üç yüz yıl sonra Pir Sultan Abdal O nun için bir nefes yazıp, yetiş Onar Dede sen imdat eyle diye yalvarıyorsa oldukça önemliydi. Elbetteki bu söylenceler gözardı edilemezdi. Ancak keramet söylenceleri, içlerinde gerçeğe ışık tutan özü taşımakla birlikte, gerçekliğin, gerçek bilginin kendisi değildir, olamaz. Somut gerçeği yakalamak için maddi kanıtlara gereksinim vardı. Bunun üzerine türbenin bulunduğu Onar Dede mezarlığındaki taşları tek tek inceledik; tipik Selçuklu Dönemi mezar taşlarıydı. Bu taşlardan biri üzerine kazınmış, mezarlık sakinlerinin mensup oldukları Türk boyunun damgasını bulmuştuk. Bir de Şeyh Hasan Onar e ait vakıf belgesinin 17. yy. kopyası ortaya çıkınca çalışma kolaylaşıyordu. Şeyh Hasan ın yaşadığı tarihsel dönemi tam aydınlatan ve kişiliği üzerinde doğru tanıların ipuçlarını veren bu maddi kanıtlarla, söylencelerde olağanüstülükler, yani kerametler olarak verilmiş olayların yorumu daha nesnelleşir ve gerçeğe ulaşılabilirdi. Böylece masalsı ve şiirsel anlatımlarla gelen söylenceleri, mezar taşları ve vakıf belgesindeki verileri karşılaştırıp, çözüme ulaştırarak sağladığım bilgiler bir sentez oluşturdu. Ama o günün üniversite koşulları ve benim özel durumum daha fazla kitaplık çalışması yapmama ve yeni veriler bulmama, hatta saptadığım kaynaklara ulaşmama engel olmuş; bu yüzden aceleyle Şeyh Hasan Oner üzerinde sunduğum bildiriyi bir kitapçık olarak çıkarmak durumunda kalmıştım. 1 / 5

Bununla birlikte, Şeyh Hasan Onar hakkında, şiirsel ve masalsı anlatılar ile diğer maddi kanıtlardan elde ettiğim bilgilerle doğru sonuçlara varmış bulunuyordum: Şeyh Hasan Onar, Türkmen topluluklarından çok çeşitli kolları olan bir Bayat oymağının ana tarafından Ali soylu inançsal başkanı Şeyhi, ve yönetici önderi Beg i konumundadır. Mezar taşı üzerindeki damga Bayat boyu damgalarının bir çeşitlemesiydi. 1224 yılında (Hicri 621) Sultan Alaaddin Keykubat adına, Mir-i Azam beledisi, yani bölgenin yüce Emiri tarafından Şeyh Hasan Oner e, sınırları belirtilen ve içinde bugün Onar köyü bulunan arazi zaviye vakfı olarak verilmiştir. Sınırboyu yerleşim yeri olarak burası, kendisine bağlı Türkmen aşiretlerinin inançsal ve yönetim merkezi durumuna girmiştir. Ancak zaten onun konar-göçer grupları, Anadolu ya girdiğinden beri, Malatya nın kuzeyinde Tohma suyunun Fırat a karşıt yerden, Arapgir e kadar uzanan topraklardan ekip-biçme, yaylak ve konaklama olarak yararlanmaktaydı. Şeyh Hasan, Sultan Alaaddin e, Massara kalesindeki tutuklu günlerinden beri yakın bulunmaktadır. Ayrıca Selçuklu büyük emirlerinden Bahaaddin Kutluğca yı Irak topraklarında tanımış. Kendisine vakfı veren Eseduddin Ayaz ve Mubarezüddin Ertokuş ile 1223 te Kalanoros (Alaiye) kalesinin fethine katılmıştır. 1226 da Alaaddin in doğu (Fıratboyu) seferlerinde, Şeyh Hasan Onar zaviyesinin gelirini, Sultanın askerlerinin beslenmesi ve donanımına harcamış. Kendisi de savaşçı erleriyle birlikte bu fetihlere katılmıştır. Öyle anlaşıyor ki, Şeyh Hasan Onar kendisini başlangıçta, Sultan ın hizmetinde de bir Emir görmeye başlamış ve belki de bir temlik bekliyordu. Nüfusu kalabalık, insan ve silah gücü yerindeydi. Malatya yazılarında Tohma ve Fırat boylarında konar-göçer yaşarken zindandaki Sultan a gönüllü korumalık yaparak çok yakınında bulunduğundan, büyük vaadler almış olmalı. Kuşkusuz bazı sırlarını da biliyordu. Ne zaman ki, bizzat eliyle onu zindandan çıkartıp götürerek tahta oturtan emir Seyfeddin ve Bahaaddin Kutluğca dahil, tam yirmidört emiri bir gecede boğdurttuğunu duyduğunda, herhalde büyük korkular yaşadıktan sonra kendine gelmişti. Şeyh Hasan Onar, çok geniş olan Bayat boyu insanlarını yerleştirebileceği bir il veya büyük bir belde arazisi temliği ve Sultan Sarayı na yakın olmayı beklerken, sadece kendi kabile ve sülalesi için küçük bir zaviye vakfi ile arazi bağışlanmış. Olasıdır ki, Horasan, İrak ve El Cezire den çekip Anadolu ya getirdiği binlerce çadırlık koca Bayat Boyu bu nedenle dağılmıştır. Selçuklu Sultanı Alaaddin Keykubat bütün Alevi Türkmenleri sınır boylarına yerleştirerek, şeyhlerine-pirlerine Sünni şeriatı kurallarınca -istendiği zaman gelirini devletin kullanması koşuluyla- bir zaviye vakıf arazisi vererek, merkezi hükümeti güvenceye alıyordu. Konya Selçuklu Sultanlarının devlet siyaseti buydu. O nu hayal kırıklığına uğratan aynı durum, Şeyh Hasan Onar için de geçerlidir. Çünkü bu, Selçuklu Sultanları tarafından Melikşah tan beri uygulanan, Nizamülmülk ün koyduğu siyasetti: Türkmenler-Oğuzlar yönetime yaklaştırılmamalı, 2 / 5

bir başka deyişle yönetimden alabildiğine uzak tutulmalıdır! Böylece Şeyh Hasan Onar ın Bayat Türkmenleri de öbür Türkmen grupları gibi yönetimin ve emirlerin baskı ve zulümden nasibini almış. Sonuçta Şeyh Hasan Onar yaşamının son yıllarında kendini Baba İlyas-Baba İshak önderliğindeki büyük Babai başkaldırı hareketinin içinde bulmuş ve onun hazırlayıcılarından olmuştu. Bugün bile Onar köyünde hala, Dede lere kendi aralarında Baba Resul diye hitap ediliyor. Böylece o büyük toplumsal hareketin anısı -bilinçsizce de olsayaşatılmaktadır. Şeyh Hasan Onar ın Fütuvvet Örgütlenmesiyle İlişkisi: Şeyh Hasan Onar ın, Anadolu da ilk Fütüvvet (Ahi) örgütlenmesinin kurucuları arasında bulunduğu Prof. Dr. Mikail Bayram tarafından ortaya çıkarıldı. Prof. Bayram, Ahi Evren ve Ahi Teşkilati nin Kuruluşu kitabında şu bilgiyi vermektedir: Anadolu da Fütüvvet hareketi, Abbasi Halifesi en-nasir li-dinillah ile siyasi ve kültürel temasa geçilmesiyle başlamıştır... I. Giyaseddin Keyhusrev, ikinci defa tahta geçer geçmez, hocası Malatyalı Şeyh Mecdüddin İshak i cülusunu Abbasi Halifesine bildirmek üzere Bağdat a göndermiştir. Şeyh Mecdüddin bu diplomatik vazife sırasında o yıl (601/1204) Bağdad üzerinden Hacca gitmiş, dönüşte gene beraberinde birçok ilim ve fikir adamı Şeyhleri getirmiştir... Bu heyette Şeyh Hasan Onar da vardır. Halife Nasır ın Selçuklu Sultanına fütüvvet şalvarı giydirmek ve fütüvvet kuşağı bağlamak için gönderdiği mutasavvıf şeyhlerin hemen hepsi Şafii mezhebinden ve işâri inançlıydı. Şeyh Hasan Onar ise Alevi ve Horasan Pirlerinden biri; ana tarafından Ali soylu, yedinci imam Musa Kazım kolundan gelmektedir. Çok büyük olasılıkla Şeyh Hasan a bağlı El-Cezire Türkmen boylarının askeri gücü, Bağdad Halifesinin nezdinde onu önemli kılıyordu. Ama topluluğu toparlayıp Irak ı terketmesi Halife nin daha fazla işine gelirdi. Tam 46 yıl yönetimde kalan Halife Nasır Lidinillah zalim ve baskıcılığı kadar, geleceği gören, çok kurnaz bir siyasetçiydi. İlk yaptığı fütuvvet örgütlenmesinin toplumsal ve siyasal içeriğini boşaltarak, sadece din ve zanaat-ticaret ilişkilerindeki yenilikleri devlet siyaseti yapıp, Halifeliğe bağli Sünni vassal devletlere de kabul ettirmesi oldu. Bunu töreleştirdi. Bu siyaset hem Şii tebasını hem de Suriye ve İran-Irak Batınilerini memnun ediyordu. Ayrıca İran ve Suriye de çok sayıda kaleleri bulunan Alamut Nizari Devletinin imamı II. Celaleddin Hasan (1210-1221) ile yaptığı anlaşmayla ona kabul ettirdiği gevşek şeriat ile kendisine bağlamış. Bu arada Alamut fedai lerini bile kullanarak birçok düşmanını ortadan kaldırtmıştı. Oysa bir proto-alevi kuruluşu olarak, 6. İmam Cafer Sadık ın (Ö.765) koyduğu ilkelere dayanan 3 / 5

Fütuvvet (yiğitlik, gençlik) kardeşlik örgütlenmesi 9.-10. yy. boyunca, özel mülkiyetin olmadığı erken-ismaili (Karmati) Darü l Hicra larında inançsal, siyasal ve ekonomik yaşam biçimi olmuştur. La feta illa Ali, la seyfe illa zülfikar (Ali gibi yiğit, zülfikar gibi kılıç yok) Hadis inden hareket edilerek; yiğitlik, cesaret, cömertlik, bilgelik ve doğruluk gibi erdemlerin sahibi Hz.Ali örnek alınmıştır. Bu dönem içinde yaratılan, İhvan-i Safa (Saflık Kardeşleri) gibi doğal ve doğa ötesi bilimler, felsefe, sanat ve zanaat, matematik, cebir-geometri ve hekimlik bilgilerini içeren dev bir ansiklopedik yapıtla Fütuvvet in kapsamı genişletilmiş. Bu yapıt Karmati ve Alamut-Suriye İsmaili Federaif cumhuriyetlerinin anayasasına dönüşmüştü. Büyük olasılıkla bölgedeki İsmaili kaleleriyle ilişkisi bulunan Şeyh Hasan Onar, Bağdad in güneydoğusundaki Tıb Çayı nın kaynağına yakın yerde bulunan Türkmenlerin yaşadığı Bayat Kalesinin beğiydi. Bu elçilik heyetine katıldığı sırada genç denilecek yaştaydı. Başında bulunduğu ve Kaleye sığmayan Türkmen topluluğunu, Rum (Anadolu) ülkesine çıkarma ve konar göçerlerinin otlak ve yaylaklardan yararlanması için Selçuklu Sultanı ile görüşmek onun için önemli bir fırsattı. Halife Nasır ın Selçuklu Sultanı na, sözde Anadolu da fütuvvet örgütünü kurmaları için gönderdiği bu törensel heyette bulunmasından bazı ayrıcalıklar sağlamış olmalıdır. Açıkçası bu siyasi ilişkilerden kazanımlarını kendi topluluğu için kullanmıştır. II. Giyaseddin Keyhusrev (1204-1211) döneminde topluluğunu Anadolu ya getirmiş olduğu anlaşılan Şeyh Hasan Onar, O nun 1211 yılında ölmesi üzerine Sultanlğı ele geçiren I. İzzeddin Keykavus a (1212-1220) karşı, Malatya çevresindeki tutuklu yıllarında dahi I. Alaaddin Keykubat ın yanında bulunmuştur. Sonuçta kullanılan ve Sultanların siyasetine boyun eğmek zorunda kalan Şeyh Hasan Onar olmuş ve kendisine bağlı Bayat Türkmen grupları Anadolu nun hemen her tarafına dağılmıştır. 12. yüzyılın ikinci yarısı ile 13. yüzyılın ikinci yarısının ilk çeyrek yıllarına kadar yaşamış olan, Şeyh Hasan Onar çok önemli Alevi Türkmen Şeyhi ve önderlerindendir. O nun soyundan gelmiş olmak, hem bana hem de can dostum İsmail Onarlı ya büyük onur vermektedir. Şeyh Hasan Onar a ilişkin başlattığım çalışmayı İsmail Onarlı, uzun yıllar ulaşabildiği yazılı ve sözlü kaynaklardan araştırma, inceleme ve görüşmeler yaparak ilerletti, ayrıntıladı. Evliyamız, atamız ve köyümüze adını veren: Şeyh Hasan Onar ı soyuyla sopuyla; inançsal, siyasal ve oymak-aşiret ilişkileriyle Horasan dan Onar köyü ne kadar getirdi. Maddi olanaksızlıklar yüzünden büyük kitaplıklarda ve Başbakanlık arşivlerinde saptadığı, fakat ulaşmadığı belge ve kaynakları tarayamadı. Onun bu özverili çabalarıyla, hiçbir maddi yardım almaksızın kendi olanaklarıyla başardı. Vaktiyle Zâbit (Mülâzim) Hüseyin (Güney) Efendinin; Vakıf ve Cami arazilerinin Arapgir ağalarından geri alınması için yaptığı hukuk müccadelesinde 4 / 5

ve benim Onar Köyü nde yaptığım arkeolojik çalışmalarda olduğu gibi, İsmail Onarlı da örnek bir davranış gösterdi. Bugün henüz toplumumuz için tarihsel ve kültürel değerler hiçbir şey ifade etmiyor. Elbette bu durum aşılacak ve çağdaş düzeye toplumumuz gelecektir. İnancım da bu yöndedir. Tüm tarih, kültür, sanat ve edebiyat alanındaki çalışmalarımda bilimsel yöntemle ve çağcıl yönde sürecektir. 5 / 5