EN UZUN YÜZYIL (1800-1922) II. Abdülhamit Dönemi Siyasi Olayları
AYASTEFANOS ANTLAŞMASI 1. Osmanlı Devleti ne bağlı bir Bulgaristan Prensliği kurulacak, Prensliğin sınırları Tuna dan Ege ye, Trakya dan Arnavutluk a uzanacak. 2. Bosna-Hersek e iç işlerinde bağımsızlık verilecek. 3. Sırbistan, Karadağ ve Romanya tam bağımsızlık kazanacak ve sınırları genişletilecek. 4. Kars, Ardahan, Batum ve Doğubeyazıt Rusya ya verilecek. 5. Teselya Yunanistan a bırakılacak. 6. Girit ve Ermenistan da ıslahat yapılacak. 7. Osmanlı Devleti Rusya ya 30 bin ruble savaş tazminatı ödeyecekti.
BERLiN ANTLAŞMASININ MADDELERi (1878) 1) Ayestefanos Antlasmasıyla kurulan BULGAR KRALLIĞI üçe ayrıldı: a) Asıl Bulgaristan: Osmanlı Devletine vergi veren bir prenslik haline getirildi. b)makedonya: Islahat yapılmak sartıyla Osmanlıya bırakıldı. c) Doğu Rumeli: Osmanlıya bağlı kalacak,ancak hırıstiyan bir vali tarafından yönetilecek.
2) Sırbıstan, Romanya, Karadağ bağımsız olacak. 3) Bosna - Hersek Osmanlı toprağı sayılacak, yönetimi geçici olarak Avusturya ya bırakılacak. 4) Kars,Ardahan ve Batum Ruslara, Doğu Beyazıt Osmanlı ya verilecek. 5) Teselya Yunanistan a verilecek. 6) Ermenilerin oturduğu yerlerde ve Girit adasında ıslahatlar yapılacak. 7) Osmanlı Rusya ya 60 milyon altın savas tazminatı verecek.
Ermeni Meselesi nin Ortaya Çıkışı: Ermeniler uzun sure Osmanlı topraklarında devlet ile Barışık bir şekilde yaşamış ve devlete hiçbir sorun yaşatmamışlardı. Bundan dolayı Osmanlı Devleti Ermeniler icin Milletisadıka tabirini kullanmıştır.
Ermeniler Türklerle aynı koy ve kasabalarda yaşıyorlar, Çoğunluğu Türkçe konuşuyor ve önemli devlet kademelerinde Bulunuyorlardı. Osmanlı topraklarında dağınık olarak yaşayan Ermeniler en kalabalık olarak Doğu Karadeniz ve Çukurova da bulunuyorlardı. Burada dahi nüfus oranları %20 civarındaydı. Ermenileri kışkırtan devlet Rusya idi. Çünkü Rusya Kafkaslar dan Akdeniz e ulaşabilmek icin tampon bir Ermenistan a ihtiyaç duyuyordu.
Ermeni Örgütlenmesi: Ermeni örgütlenmesi ilk olarak 1860 ta başladı ve Ermeni yardım dernekleri kuruldu. 1887 de ise Ermeni ayaklanmalarını örgütlemek icin İsviçre de Hınçak Cemiyeti ve Rusya da Taşnak Ermeni Cemiyeti kuruldu. (1889) İlk Ermeni isyanı ise 1877-1878 Osmanlı - Rus Savaşı sırasında cıkmıştır.
Ermeniler, Berlin Antlaşmasına sundukları raporda Erzurum, Van ve Diyarbakır da 1.330.000 Ermeni, 729.000 Türk nüfusu olduğunu, dolayısıyla burada bir Ermeni Devleti nin kurulmasını talep ettiler. Bu sahte belgeleri İngiliz Hariciye Nazırı Lord Salisbury yalanlamış ve Ermeniler amaclarına ulaşamamışlardır.
Ermeni olayları: Ermeni olayları başlangıcta Doğu Anadolu da ortaya çıkmıştır. Çünkü dini merkezleri Akdamar buradaydı. Ayrıca bölge Erivan a yakın ve Rusya ile de komşu idi.
Bazı Ermeni olayları şunlardır: 1890 Erzurum ve Adana isyanı 1893 Merzifon da 25 askerimizi şehit ettiler. 1894 İstanbul da Osmanlı Hukumeti nin bulunduğu Babıali ye baskın düzenlediler. 1894 Sason ayaklanması (Ermeni ayaklanmalarının en şiddetlisidir) Kayseri, Yozgat, Corum, Kahramanmaraş ayaklanmaları 1896 da İstanbul da Osmanlı Bankası na saldırdılar. Osmanlı Padişahı II. Abdülhamit e bombalı suikast düzenlediler. (1905)
Ermeni sorunu Osmanlı için bitmemişti. I. Dünya Savaşı ve sonrasında Ermeniler boş durmamışlar ve bazı devletler tarafından Türk milletine Karşı kışkırtmışlardır. Kurtuluş Savaşı sırasında TBMM, Ermenileri mağlup etmiş ve onlarla 3 Aralık 1920 de Gümrü Antlaşması imzalanmış ve böylelikle Ermeni sorunu ortadan kalkmıştır.
Kıbrıs ın İngiltere Yönetimine Bırakılması (1878) İngiltere; 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı sonun da yapılan Ayastefanos Antlaşması nı geçersiz hale getirmek için kongre toplanmaya karar verdi. Ancak böyle bir kongrenin toplanması için şart olarak Kıbrıs ın üs olarak verilmesini istedi. Kıbrıs a sahip olmakla gerçekte Rusların Akdeniz e inmesini önlemeyi amaçlıyordu.
Bu konuda yapılan anlaşmaya göre, Kıbrıs hukuken Osmanlı Devleti ne bağlı bulunacak, kurumlar da aynen devam edecekti (1878). İngiltere, Kıbrıs ı elde etmekle, Doğu Akdeniz i ve Süveyş Kanalı nı kolayca kontrol etme imkanına kavuştu. Kıbrıs, İngiltere ye geçici olarak verildiği halde; Osmanlı Devleti nin l. Dünya Savaşı na girmesi üzerine İngiltere adayı topraklarına kattığını açıkladı.
Tunus un Fransızlar Tarafından İşgali (1881) Fransızlar, 1830 yılından Cezayir i işgal etmişlerdi. Berlin Kongresi nden sonra da Cezayir in güvenliği açısından Tunus un işgalini uygun gördüler. İtal yanların da bu konuda emellerinin olduğunu öğrenen Fransızlar harekete geçtiler. Bazı sınır olaylarını bahane ederek 1881 de Tunus a girdiler. Osmanlı Devleti bu olayı protesto etmesine karşılık yeterli gücü olmadığından sonuç alamadı. Böylece Tunus, Fransız himayesi altına girdi.
Mısır ın İngilizler Tarafından İşgali (1882) Tunus un Fransızlar tarafından işgali İngilizleri harekete geçirdi. Mısır, Mehmet Ali Paşa ve oğullarının idaresinde çok gelişmişti. 1869 da Süveyş Kanalının Fransızlar tarafından açılmasıyla Mısır ın siyasi ve ekonomik önemi giderek arttı. Süveyş Kanalının açılmasıyla Akdeniz limanları yeniden önem kazandı. İngilizler de Hindistan yolu üzerinden bulunan Mısır ı ele geçirme plânları yapmaya başladılar. Mısır ın başında Mehmet Ali Paşa soyundan gelen ve Hidiv denilen bir vali bulunuyordu.
Bunlardan Hidiv İsmail Paşa Fransa ve İngiltere den çok borç almış ve 1879 yılında iflas etmişti. İngiltere ve Fransa bunun üzerine Mısır işlerine karışmaya başladılar, Mısır maliyesinin koruma hakkını elde ettiler. Yabancıların müdahelesine karşı çıkan Mısırlılar ayaklanarak yönetimi ellerine geçirdiler. Karışıklıkları bahane eden İngilizler, 1882 de Mısır ı işgal ettiler. Osmanlı Devleti ile İngiltere arasında yapılan antlaşmaya göre; Mısır hukuken Osmanlı Devleti ne ait olacak ve vergi ödeyecekti.
Girit Sorunu ve 1897 Osmanlı - Yunan Savaşı Yunanistan a bağlanmak isteyen Girit Rumları adanın Mehmet Ali Paşa yla tekrar Osmanlılara geçmesiyle ayaklandılar (1841). Osmanlı Devleti isyanı bastırınca Avrupalılar duruma müdahele ettiler. Bunun üzerine Halepa Fermanı ilân edilerek Giritlilere imtiyazlar verildi (1866). Böylece: 1) Girit in bazı sancaklarına Hıristiyan, bazılarına da Müslüman vali atandı. 2) Yerli Meclisler kuruldu.
Ancak bu fermanda çözüm getirmeyince Osmanlı birlikleri Dömeke de Yunan birliklerini mağlup etiler (Dömeke Savaşı) savaş sonrası yapılan anlaşmayla 1) Yunanistan, Girit teki askerlerini geri çekecek ve Osmanlı Devleti ne savaş tazminatı ödeyecekti. 2) Girit e muhtariyet verilecek ve Yunanistan krallık soyundan bir prens vali olacaktı. Böylece: Bu antlaşmayla Girit elimizden çıktı.
II. Meşrutiyet (1908)Genç Osmanlılar (Jön Türkler), İttihat ve Terakki Cemiyeti ni kurmuştur. Rusya ve İngiltere Reval Görüşmesi nde Boğazlar Meselesi ni ve Balkanlar ın durumunu görüşmüşlerdir (1908). İttihatçılar Osmanlı nın parçalanacağından endişe etmişler, II. Abdülhamid e meşrutiyeti ilan etmesi için baskı yapmışlar ve Rumeli de ayaklanmışlardır. (Niyazi Bey Enver Bey) II. Abdülhamid baskılar sonucu meşrutiyeti ilan etmiştir (1908). II. Meşrutiyet in ilanı coşkuyla karşılandı. Memlekette büyük bir hürriyet ortamı oluştu. Birçok gazete ve dergi çıkarıldı. Ancak ülkede iç karışıklıkların önü alınamadı. Devlet siyasi, idari ve ekonomikbakımdan güç durumdaydı.
II. Meşrutiyet in ilanını takip eden dönemde Osmanlı Dvletinin iç karışıklığından ve güçsüzlüğünden faydalanan; Bulgaristan, bağımsızlığını ilan etti. Avusturya - Macaristan, Bosna - Hersek i topraklarına kattığını açıkladı. Girit, Osmanlı Devleti nden ayrılarak Yunanistan a bağlanmakararı aldı (1908). Gayrimüslimlerin Osmanlı dan ayrıldığı bu süreçte Türkçülük politikası güçlendi.
Osmanlı Devleti nde ilk siyasi partiler kurulmuşturittihat ve Terakki Partisi,Hürriyet ve İtilaf Partisi, Ahrar (Hürler) Partisi Osmanlı da ilk kez parlamenter sistemin denemeleri yapılmıştır. Meşrutiyete karşı olan İstanbul daki avcı taburları 31 Mart Olayı nı çıkarmışlardır (13 Nisan 1909). II. Abdülhamid tahttan indirilmiş, V.Mehmet Reşat tahta çıkarılmıştır (1909). Kanun-i Esasi de değişiklikler yapılmıştır.
Kanun-i Esasi de Yapılan Bazı Değişiklikler Bakanlar, Mebusan Meclisi ne karşı sorumlu olmuştur. Barış antlaşmalarını Mebusan Meclisi nin onaylaması kararlaştırılmıştır. Padişahın meclisi açma, kapama ve üyeleri sürgüne gönderme yetkileri kısıtlanmıştır. Basına geniş özgürlükler verilmiş, sansür kaldırılmıştır. Hükümet üyelerini sadrazam seçmeye başlamıştır. Siyasi partiler kurulmuştur.
31 Mart olayı Nedenleri 1. Meşrutiyetçi hareketin en güçlü kanadı olan İttihat ve Terakki Cemiyeti nin iktidarı tam olarak geçiremeyerek dolaylı bir denetim kurması, siyasal istikrarsızlığa yol açmış, halk arasında da yaygın çalkantılar doğurmuştu. 2. Bu koşullar bütün muhalefet gruplarının kısa sürede İttihat ve Terakki ye karşı birleşmelerine zemin hazırladı. 3. Siyasal istikrarsızlık ve çatışmalar, İttihat ve Terakki ye muhalefet eden tanınmış gazetecilerin (Serbesti Gazetesi Hasan Fehmi) öldürülmesiyle daha da şiddetlendi.
İstanbul daki bu olay, İttihat ve Terakki Cemiyeti nin merkezi olan Selanik te duyulunca, Hareket Ordusu adı verilen bir kuvveti İstanbul a gönderdi. Ordunun Kumandanı Mahmut Şevket Paşa, Kurmay Başkanı ise Mustafa Kemal di. İsyan kısa sürede bastırılırken, suçlular yargılanarak cezalandırıldı.
İsyanın Sonuçları 1. II. Abdülhamit tahttan indirilerek V. Mehmet Reşat tahta çıkarıldı. 2. İttihat ve Terakki Cemiyeti baskı yoluna gitti ve ülke yönetiminde tam olarak söz sahibi oldu. 3. İç politikada Türkçülüğe önem verildi. 4. Ülkedeki karışıklıklardan yararlanan Ermeniler bir çok yerde isyan çıkardı.
Osmanlı Devletinde Fikir Akımları Osmanlıcılık Fransız İhtilali nden sonra etkili olan milliyetçilik (ulusçuluk)jdüşüncesine karşı ortaya çıkmıştır. Din, dil, ırk farkı gözetmeksizin Osmanlı sınırları içinde yaşayan herkes Osmanlı vatandaşıdır fikri esas alınmıştır. Azınlıkların devlete bağlılığını artırarak Osmanlı Devleti nin bütünlüğünün korunması amaçlanmıştır. Bundan dolayı Mebusan Meclisi nde azınlıklar da yer almıştır. Genç Osmanlılar Cemiyeti tarafından savunulmuştur. Ulusçuluk hareketlerinin güç kazanmasıyla beraber etkinliğini kaybetmiştir. Balkan Savaşları, bu fikir akımının önemini yitirdiğinin en önemli göstergesidir.
İslamcılık (Ümmetçilik - Panislamizm) Ülkenin bütünlüğünü korumak amacıyla Hangi milletten olursa olsun bütün Müslümanların halifenin etrafında toplanmasının gerekliliği ilkesi esas alınmıştır. II. Abdülhamit devrinde, I. Meşrutiyet e son verilince uygulanmaya başlanmıştır. Osmanlı dışındaki Müslüman toplumların sömürge durumundan kurtarılması amaçlanmıştır. I. Dünya Savaşı nda Arapların ingilizler le işbirliği yapması, islamcılık düşüncesinin gereken etkiyi gösteremediğinin ve milliyetçiliğin önem kazandığının göstergesidir.
Türkçülük (Pantürkizm - Turancılık) Devlet ancak dili, dini, soyu ve ülküsü bir olan toplumla ayakta durabilir düşüncesine dayanır. Amaç, Türk birliğinin (Turancılık) kurulmasıdır. II. Meşrutiyet döneminde İttihat ve Terakki Cemiyeti tarafından iç ve dış politikada uygulanmıştır. Türkçülük, Yeni Türk Devleti nin temel ideolojilerinden biri olmuştur.
Batıcılık İlk olarak askeri alanda başlayan Batılılaşma hareketi, II. Meşrutiyet döneminde bir düşünce akımına dönüşmüştür. Batıcılar, Osmanlı Devleti nin ancak Avrupa tarzı kurumlarla yıkılmaktan kurtarılabileceğini savunmuşlardır. Batıcılık, Yeni Türk Devleti nin temel ideolojilerinden biri olmuştur. Adem-i Merkeziyetçilik Merkezi yönetimin bazı yetkilerinin yerel yönetimlere bırakılmasını savunmuştur. Federatif bir yönetimin kurulmasını ileri sürmüştür.