TÜRKİYE DE 2000-2006 DÖNEMİNDE TARIMSAL ÜRETİCİLERİN REFAH KAYBI: BANDIRMA ÖRNEĞİ



Benzer belgeler
2000 Yılı Sonrası Reformu - I

ÇELTİK DOSYASI TÜRKİYE ÇELTİK EKİLİŞ ÜRETİM TÜKETİM VERİM

2023 VİZYONU ÇERÇEVESİNDE TARIM POLİTİKALARININ GELECEĞİ

T.C. Kalkınma Bakanlığı

Bölüm 2. Tarımın Türkiye Ekonomisine Katkısı

TÜRKİYE DE TARIM FİNANSMANI KONFERANSI

Tarımın Anayasası Çıktı

Sürdürülebilir Tarım Yöntemleri Prof.Dr.Emine Olhan Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi

Türkiye de hayvancılık sektörünün önündeki sorunları iki ana başlık altında toplamak mümkündür. Bunlar;

TÜRKİYE DE TARIMIN GELECEĞİ ve AVANTAJLAR

Hüsamettin GÜLHAN T.C. Ziraat Bankası A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı

Bölüm 7. Tarımsal Üretim Faktörleri. Üretim Faktörleri Toprak Sermaye Emek (iş) Girişimcilik (yönetim yeteneği)

T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI DESTEK BİZDEN, ÜRETİM SİZDEN BOLU

Tarım Ekonomisi ve İşletmeciliği

2nci Ulusal Pamuk Zirvesi Türkiye de pamuk Üretiminin Geleceği Mart 2012, Şanlıurfa SONUÇ BİLDİRGESİ

7 Haziran 2015 Seçim Beyannamesi TOPLUMSAL ONARIM VE HUZURLU GELECEK TARIM

Tarım Ekonomisi ve İşletmeciliği

T.C. GIDA,TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI TÜRKİYE TARIM HAVZALARI ÜRETİM VE DESTEKLEME MODELİ. 30 Havza

AVRUPA BİRLİĞİ NDE TARIM POLİTİKASI VE ÇEVRE

TARIM - AGRICULTURE. İlkay Dellal. 6 th March 2018, Bilkent Hotel, Bilkent- Ankara 6 Mart 2018, Bilkent Otel, Bilkent Ankara

AR&GE BÜLTEN 2012 EYLÜL SEKTÖREL TARIM KENTİ İZMİR

YEMEKLİK BAKLAGİLLERİN EKONOMİK ÖNEMİ

TARIM ve GIDA GÜVENLİĞİ ve GÜVENCESİ - 1. Prof. Dr. Hami Alpas ODTÜ- Gıda Mühendisliği Bölümü-Ankara

TÜRKİYE DE PAMUK ÜRETİMİ VE BAKANLIK POLİTİKALARI. Dr. Mehmet HASDEMİR Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğü

Tarımsal Gelir Politikası/Amaç

1. Nüfus değişimi ve göç

C.Can Aktan (ed), Yoksullukla Mücadele Stratejileri, Ankara: Hak-İş Konfederasyonu Yayını, 2002.

İYİ TARIM UYGULAMALARI VE EUREPGAP. Prof. Dr. Emine Olhan Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü

ÇARŞAMBA TİCARET BORSASI 2016 YILI YILLIK İŞ PLANI

Gıda Piyasalarının Değişen Dinamikleri. Türkiye Tarım/Gıda Sanayii nin Rekabet Gücü

1844 te kimlik belgesi vermek amacıyla sayım yapılmıştır. Bu dönemde Anadolu da nüfus yaklaşık 10 milyondur.

TÜRKİYE DE TARIMIN YAPISI DEĞİŞİYOR. Prof.Dr. Seyfettin Gürsel 1 ve Ulaş Karakoç 2. Yönetici Özeti

GIDA GÜVENLİĞİ VE YENİ TARIM POLİTİKASINA İLİŞKİN ÖNERİLER

T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI DESTEK BİZDEN, ÜRETİM SİZDEN ELAZIĞ

ÇARŞAMBA TİCARET BORSASI 2015 YILI YILLIK İŞ PLANI

Tarım Politikasının Uygulama Alanları

T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI DESTEK BİZDEN, ÜRETİM SİZDEN DÜZCE

TARSUS TİCARET BORSASI

TARIMSAL DESTEKLER DEVLET DESTEKLERİ BİLGİLENDİRME TOPLANTISI

2015 Ayçiçeği Raporu

BAKLİYAT DOSYASI. 4 TÜRKİYE ABD 240 Kaynak: FAO

Tarım Ekonomisi ve İşletmeciliği

AB Destekli Bölgesel Kalkınma Programları

TÜRKİYE DE EKONOMİK KRİZLER VE TARIMA YANSIMALARI

2000 Sonrasında Tarım Kanunu ve Getirdikleri

Kuraklıkta Son Durum. Esin ERTEK TSKB Ekonomik Araştırmalar

T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI DESTEK BİZDEN, ÜRETİM SİZDEN ANTALYA

Döneminde Tarımsal Destekleme

2002 HANEHALKI BÜTÇE ANKETİ: GELİR DAĞILIMI VE TÜKETİM HARCAMALARINA İLİŞKİN SONUÇLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ

SERTİFİKALI BUĞDAY YETİŞTİRİCİLİĞİNİ YAYGINLAŞTIRMA PROJESİ

T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI DESTEK BİZDEN, ÜRETİM SİZDEN AYDIN

TARIM KREDİ KOOPERATİFLERİ İZMİR

PROJENİN TEZİN veya ÇALIŞMANIN TAM ADI

TARIM ve KÖYİŞLERİ BAKANLIĞI 2007 YILI KURUMSAL MALİ DURUM VE BEKLENTİLER RAPORU

T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI DESTEK BİZDEN, ÜRETİM SİZDEN KİLİS

TÜRKİYE TARIMI, GELİŞMELER ve GENÇ TARIMCILAR

Arasındaki Dönemin Değerlendirilmesi

T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI DESTEK BİZDEN, ÜRETİM SİZDEN KARABÜK

2012 YILI OCAK-EYLÜL DÖNEMİ BÜTÇE GERÇEKLEŞMELERİ 2012 YIL SONU BÜTÇE TAHMİNLERİ 2013 YILI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇE TASARISI MEHMET ŞİMŞEK MALİYE BAKANI

TARİHLİ BURSA KARACABEY ZİRAAT ODASI HEYETİ NİN GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI SN. MEHMET MEHDİ EKER E SUNUMU

STRATEJİK ÜRÜN PAMUKTA TEHLİKE ÇANLARI

T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI DESTEK BİZDEN, ÜRETİM SİZDEN ADIYAMAN

İl başkanlarına hükümetin tarım politikalarını anlattı

2009 YILI I. ÇEYREK EKONOMİK DEĞERLENDİRME ANKET RAPORU

TARIMSAL VERİLER Mart 2015

AB Ülkelerinin Temel Ekonomik Göstergeleri Üye ve Aday Ülkeler

GIDA ARZI GÜVENLİĞİ VE RİSK YÖNETİMİ

KIRSAL KALKINMA YATIRIMLARININ DESTEKLENMESİ PROGRAMI. Mart 2011 ANTALYA

Tarım Tarihi ve Deontolojisi Dersi 14.Hafta SÜRDÜRÜLEBİLİR TARIM VE GİRDİ KULLANIMI. Dr. Osman Orkan Özer

BÜTÜNLEŞİK SU YÖNETİMİ İÇİN YEREL ÇERÇEVENİN PLANLANMASI PAYDAŞLAR ÇALIŞTAYI. GAP Tarımsal Sorunlar, Çözüm Önerileri ve GAP TEYAP

Türkiye Sağlık Hizmetlerinin Finansmanı ve Sağlık Harcamalarının Analizi Dönemi

ORTA VADELİ PROGRAM ( ) 8 Ekim 2014

Türkiye Tarımında Enerji Tüketimi

T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI DESTEK BİZDEN, ÜRETİM SİZDEN BURDUR

MERSİN TİCARET VE SANAYİ ODASI Toplantısı

Bölüm 5. Tarım Politikası

21. Yüzyıl İçin Planlama Seminerleri 2015 Sonbahar III. 21. Yüzyılda Toprak, Tarım ve Gıda. 1/3 Yücel ÇAĞLAR İletişim:

HAZİNE MÜSTEŞARLIĞI - KOSGEB KOBİ TEŞVİKLERİ PROJESİ. Mehmet Atilla Söğüt Başkan Danışmanı

BİRİNCİ BÖLÜM TÜRKİYE EKONOMİSİNE PANORAMİK BAKIŞ...

AVUSTURYA VE MACARİSTAN DA TAHIL VE UN PAZARI

Türkiye`de Hububat Alanları

ĠKLĠM DEĞĠġĠKLĠĞĠ ve TARIM VE GIDA GÜVENCESĠ

Türkiye Üretici Fiyatlarıyla 7. Büyük Tarım Ülkesi

Tarım Sektöründe Bölgemizin ve İlimizin Yeri ve Önemi. Günnur BİNİCİ ALTINTAŞ

Polonya ve Çek Cumhuriyeti nde Tahıl ve Un Pazarı

ADANA İLİ TARIMSAL ÜRETİM DURUMU RAPORU

2005 YILI İLERLEME RAPORU VE KATILIM ORTAKLIĞI BELGESİNİN KOPENHAG EKONOMİK KRİTERLERİ ÇERÇEVESİNDE ÖN DEĞERLENDİRMESİ

TÜRKİYE KALKINMA BANKASI A.Ş. ENERJİ VE ENERJİ ETKİNLİĞİ YATIRIMLARINA SAĞLANAN KREDİLER

ÖDEMİŞ İLÇESİNDE PATATES ÜRETİMİ, KOŞULLAR ve SORUNLAR

A R A Z İ V A R L I Ğ I ALAN(Ha) PAYI(%) Tarım Arazisi (Kullanılmayan hali Araziler Dahil) (*) ,7. Çayır Mera Alanı (*) 65.

KAHRAMANMARAŞ SEMPOZYUMU 1205

HOLLANDA ÜLKE RAPORU

T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI DESTEK BİZDEN, ÜRETİM SİZDEN KIRIKKALE

AB Bütçesi ve Ortak Tarım Politikası

inşaat SEKTÖRÜ 2015 YILI ÖNGÖRÜLERİ

ORTA VADELİ PROGRAM ( ) 4 Ekim 2016

ORTA VADELİ PROGRAMA İLİŞKİN DEĞERLENDİRME ( )

Enerji Verimliliğinde Finans ve İnşaat Sektörü İşbirliği

TARIMA MÜDAHALE ŞEKİLLERİ

DÜNYA EKONOMİSİNDEKİ GELİŞMELER

Transkript:

865 TÜRKİYE DE 2000-2006 DÖNEMİNDE TARIMSAL ÜRETİCİLERİN REFAH KAYBI: BANDIRMA ÖRNEĞİ ÖZET TUNÇSİPER, Bedriye-SÜREKÇİ, Dilek TÜRKİYE/ТУРЦИЯ Türkiye de Avrupa Birliği Ortak Tarım Politikası (OTP) çerçevesinde, 2000 yılından itibaren, tarım sektöründe yeniden yapılanma ve reform çalışmalarına hız verilmiştir. OTP na uyum sağlandığında, Avrupa Birliği (AB) ile Türkiye arasında tarım ürünlerinin serbest dolaşımı sağlanabilecektir. Ancak, Türkiye ve AB nin tarımsal yapısı oldukça farklıdır. Türkiye de tarımsal işletmelerin önemli bir bölümü küçük ölçeklidir ve yüksek maliyetle üretim yapmaktadır. Sektöre aktarılan kaynaklar ise yeterli değildir. Bu durum verimliliğin düşük olmasına neden olmaktadır. Gerekli kurumsal ve mali düzenlemeler yapılmadığı taktirde, OTP na uyumunun tarımsal üreticilerin refah kaybına neden olacağı ve pek çoğunun piyasadan çekilmek zorunda kalacağı düşünülmektedir. Çalışmanın amacı, Türkiye de 2000 yılından itibaren yürütülen tarım politikalarının, tarımsal üretim maliyetleri ve gelirler üzerindeki etkilerini analiz etmek ve üreticilerin refah düzeyindeki gelişmeleri belirlemektir. İlk bölümde, OTP sürecinde Türkiye nin temel tarımsal sorunları değerlendirilmiş, AB ve Türkiye nin tarım yapısı karşılaştırılmıştır. İkinci bölümünde, tarımsal üreticilerin refahını etkileyen faktörlerin belirlenmesi ve sorunların tespitine yönelik, uygulama çalışması yapılmıştır. Uygulamada anket yöntemi kullanılmıştır. Anketler, Bandırma merkez ilçe ve köylerinde bitkisel üretim yapan 200 üreticiye uygulanmıştır. Veriler SPSS programında analiz edilmiştir. Analizlerde frekans ve yüzde dağılımlar kullanılmıştır. GİRİŞ Türkiye, diğer alanlarda olduğu gibi tarım alanında da Avrupa Birliği ne (AB) uyumlu politikalar yürütmektedir. Bu doğrultuda Türk tarım politikası, AB nin 1956 yılında uygulamaya koyduğu ve tüm aday ülkeleri de kapsayan Ortak Tarım Politikası (OTP) çerçevesinde şekillenmektedir. 1 OTP nin amacı topluluk içinde tarım ürünlerinin serbest dolaşımının sağlanmasıdır. Bu amaçla, 1 8. BYKP, Tarımsal Politikalar ve Yapısal Düzenlemeler Özel İhtisas Komisyon Raporu, 2000, ekutup.dpt.gov.tr/tarim/oik534.pdf.

866 gıda standartlarının sağlanması ve ortak bir fiyat oluşması hedeflenmiş, topluluğa üye üreticilerin desteklenmesi ve desteklerin ise topluluk bütçesi tarafından üstlenilmesi kararlaştırılmıştır. 2 Uygulamaya konduğu tarihten itibaren 1980 yılına kadarki dönemde AB de tarımsal ürünler üretimi ve verimliliği yükselmiş, optimal ölçekli işletmeler oluşmuştur. Bununla birlikte tarımda mekânizasyon artmış ve tarımda çalışan nüfus azalmıştır. Bu sayede üretici gelirlerinde artış yaşanmıştır. 1980 li yıllardan itibaren ise, üretimdeki artış stokların büyümesine, verilen destekler ise bütçede yük oluşturmaya başlamıştır. 3 Bu doğrultuda AB, Gündem 2000 le rekabete açılma arayışı, çevre önlemleri ve Doğrudan Gelir Desteği (DGD) uygulamasına ve ürün bazında yardım yapmaya başlamıştır. Çevre konularına uymayanlara destek vermemiş, ürün stokların artmasına engel olmak amacıyla ise üretim yapmayan, toprağını boş bırakan üreticilere de destek vermiştir. Türkiye OTP sürecini 2003 te Katılım Ortaklığı Belgesi nde de belirtildiği üzere, çiftçi kayıt sistemi (ÇKS), istatistiksel veri tabanları, örgütlenme, kalite standartları, idari yapılanmalar gibi öncelikli konularda iyileştirme yaparak hazırlanmaktadır. 4 Ancak, Türkiye ve AB nin tarımsal yapısı oldukça farklıdır ve OTP öncesinde Türk tarımının köklü iyileştirmeler yapması gerekmektedir. Tablo 1 de, Türkiye ve AB nin tarım kesimine ait gösterge niteliği taşıyan bazı veriler yer almaktadır. AB de tarım sektörünün GSMH içindeki payı % 1.6 iken, Türkiye de (% 11.1) millî gelirin önemli bir payını oluşturmaktadır. Bununla birlikte tarımsal üretimde bulunan nüfus AB de % 5 iken Türkiye de % 35 oranındadır ve bu oran nüfusun önemli bir bölümünün tarım kesiminden geçimini sağladığını göstermektedir. Tarımda nüfus yoğunluğuna bağlı olarak Türkiye de tarımsal işletme sayısı da oldukça yüksek ve ortalama işletme genişliği AB nin üçte biri kadardır. Bu işletmelerin sadece 175 bini, 200 dekarın üzerinde ve toplam işletmelerin sadece % 5 ini ifade etmektedir. 5 Büyük ölçekli işletmelerde işletme başına üretim hacmi ve verimlilik yüksek olduğundan, AB deki üreticiler Türkiye deki üreticilerden ortalama 4 kat yüksek gelir elde etmektedir. Tablo 1: Türkiye ve AB nin Seçilmiş Tarım Göstergeleri AB TÜRKİYE GSYIH da tarım sektörünün payı ( %) 1.6 11.1 Tarımda istihdam edilen nüfus oranı (% ) 5 35 İşletme sayısı (milyon) 13 3 Ortalama işletme genişliği ( dekar) 174 61 2 Tan, Sibel-Dellal, İlkay, (2003), Avrupa Birliği Ortak Tarım Politikası, Tarımsal Ekonomik Araştırmalar Enstitüsü, T.E.A. E-Bakış, Sayı: 2, Nüsha 1, Mart. 3 Karluk, Rıdvan, (1999), Avrupa Birliği ve Türkiye, İstanbul Menkul Kıymetler Borsası Yayınları, İstanbul. 4 AB Tarım Politikası na Uyum, http://www.dtm.gov.tr/ab/abtarim/abtarim.htm. 5 Türkiye Genelinde Arazi Dağılımı, Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı, www.tarim.gov.tr.

867 İşletme başına üretim (kg. ) 104.400 15.250 Dekar başına verim (kg. ) 600 250 Ortalama gelir (Avro) 17.154 4.322 2006 Destek miktarı 55 milyar Avro 4 milyar TL Kaynak: TÜİK, Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı ve EUROSTAT verileri kullanılarak tarafımızdan hazırlanmıştır. Bununla birlikte, AB nin OTP çerçevesinde 2006 yılı toplam tarım desteği 55 milyar Avro iken, Türkiye de 2006 yılında tarımsal destek 4 milyar YTL dir. Belirtilen destek, 2006-2012 dönemi Tarımsal Strateji raporunda her yıl tarımsal destekleme milli gelirin % 1 den aşağı inmeyeceği belirtilmekle birlikte, GSMH daki payı ise % 1 in altındadır. 6 2000 yılından itibaren Türkiye de devlet tarım alanından desteğini giderek çekmiş, 2002 yılından itibaren destekleme kaldırılmış, tarımda dünya fiyatlarının geçerli olması ve doğrudan gelir desteği ile bazı ürünlerde prim uygulamalarının devam ettirilmesi istenmiştir. 7 Fakat AB de, DGD ni diğer desteklere ek olarak kullanmakta, OTP çerçevesinde tarım destekleme politikalarına yoğun bir şekilde devam etmektedir. 8 2002 yılından itibaren uygulanmakta olan destekler ise, Türkiye de üretim maliyetlerinin % 10 unun bile karşılayamamaktadır. Türkiye de destekleme sisteminden kaynaklanan sorunlar yanında, tarımsal üreticilerin gelir düzeylerindeki gelişmenin analizinde, temel tarımsal girdi fiyatlarındaki artışlar önem taşımaktadır. Sadece son 6 yıllık süreçte, tarımsal girdi maliyetleri ürün alım fiyatlarına oranla çok daha fazla artış göstermiştir. Tablo 2 de, 2000 ve 2006 yıllarında temel tarımsal girdilere ait fiyatlar yer almaktadır. 2000 yılından 2006 yılına mazot fiyatı 5.5 kat, tohum fiyatı 3.5 kat, ilaç fiyatı 4.5 kat, gübre fiyatı 7 kat, traktör fiyatı 3 kat, iş gücü bedeli ise 3 kat artış göstermiştir. Üçüncü sütunda yer alan fiyat değişmeleri de girdi fiyatlarındaki değişimi ortaya koymaktadır. Aynı dönem tarımsal ürünlerin fiyatındaki artış oranı ise % 42. 66 dır. 9 Fiyatlar 2000 2006 Değişim (%) Mazot (YTL/Lt. ) 0.441 2.36 435 Tohum (YTL/Ton) 181 510 281 Zirai İlaç (TL/Kg. -Lt. ) 12 53.50 450 6 II. Tarım Şurası, Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı, tarimsurasi. tarim.gov.tr/pdfler/ XI.komisyon. pdf. 7 Hazine Müsteşarlığı, Türkiye nin Güçlü Ekonomiye Geçiş Programı, Ankara, Mayıs 2001, s. 87. 8 Winglee, P., Agricultural Trade Policies of Industrial Countries, Finance and Development, C. 26, No. 1, 1989, s. 9.; AB Ortak Tarım Politikasına Uyumun Türk Tarımına Etkileri, Ekonomik ve Mali İşler Başkanlığı, 2004. 9 Tarımsal Üretim İstatistikleri, http://www.tarim.gov.tr/uretim/statistikler/istatistikler.htm.

868 Kimyevi Gübre 65 500 673 Traktör (YTL/adet) 15000 45000 300 İşgücü (YTL) 5.5 15.5 182 Tablo 2: Tarımsal Girdilerdeki Artış Oranları Kaynak: İlçe Tarım Müdürlüğü ve DSİ verileri kullanılarak tarafımızdan hazırlanmıştır. Eğer Türk tarımı bu sürece artan üretim maliyetleri, yetersiz finansal olanaklar ve küçük ölçekli tarımsal işletme yapısına bağlı olarak girerse, AB tarımı ile rekabet edemeyecek, birçok üretici sektörden ayrılarak işsizlik ve sosyal sorunlar artış gösterecektir. Bununla birlikte tarım ürünlerinde dışa bağımlılık sorunu gündeme gelebilecektir. 1. Uygulama: Bandırma Örneği Uygulama aşaması; anket yöntemi kullanılarak yürütülmüştür. Tarım sektöründe üretime en fazla değer yaratan alt sektör çiftçilik olup, bu sektörde en fazla bitkisel üretim yapılması 10 ve bununla birlikte Balıkesir ilinde tarım alanlarının ve ürün yelpazesinin diğer ilçelere göre geniş olması nedeniyle anketler Bandırma ilçesi ve köylerinde, bitkisel üretim yapan 200 çiftçiye uygulanmıştır. Anket sonuçları SPSS programında frekans ve yüzde dağılımları kullanılarak analiz edilmiştir. 1.1. Anket Sonuçları Ankete katılan çiftçilerin % 85 i, 20 ve daha fazla yıldır bitkisel üretim yapmaktadırlar. 54.0 ı ilkokul, % 36.3 u ortaokul, % 4.7 si üniversite mezunu, % 8.8 i okur-yazar değildir. Bu sonuç üreticilerin % 90.3 ünün eğitim seviyesinin ilk ve orta okul düzeyinde olduğunu göstermektedir. Eğitim Durumu Okur-yazar olmayan % 8.8 İlkokul % 54.0 Ortaokul % 36.3 Üniversite mezunu % 4.7 Üreticilerle yapılan ikili görüşmelerde, eğitim seviyesinin düşük olmasının yaygın biçimde geleneksel üretim metotlarıyla üretim yapılmasına neden olduğu görülmüştür. Bununla birlikte ürün seçiminde geçmiş dönem deneyimlerinden yararlanılmakta, araziye ve altyapı olanaklarına uygun ürün seçenekleri araştırılmamaktadır. Üretimde yeni tekniklerin kullanımı ise sadece büyük arazi sahiplerinin % 9.2 si tarafından gerçekleşmektedir. 10 Hazine Müsteşarlığı, Tarımsal Destekleme Politikalarının Değerlendirilmesi, Ankara, 1996, s. 6.

869 İlçede tarımsal üreticilerin kurumsallaşmaya gitmedikleri, % 97 sinin şahıs işletmesi, % 3 ünün limited şirket olarak faaliyet gösterdiği belirlenmiştir. Kurumsallaşmamanın nedenleri olarak, üreticilerin % 46.8 i arazi parçalanmasına bağlı sorunlarını, % 22.2 si şirketleşirlerse tarımsal destek alamayacağını, % 13.8 i bu konuda yeterli bilgi birikimine sahip olmadığını, % 17.2 si ise yeterli sermaye birikimine sahip olmadığını belirtmişlerdir. Bu noktada, destekleme sisteminin arazinin çok parçalı görünmesine neden olan bir faktör olduğu karşımıza çıkmıştır. Mevcut destekleme sistemine göre (DGD) 500 dönümün üzerindeki arazilere destek verilmemesi, arazilerin aile ve yakın çevre arasında küçük parçalara ayrılmasına neden olmaktadır. Bununla birlikte destekleme sistemi kurumsallaşmaya izin vermemekte ve tarımsal şirketlere destek vermemektedir. Bu doğrultuda, DGD nin Türk tarım yapısına uygun şekilde yeniden gözden geçirilmesi gerekmektedir. Kurumsallaşmama Nedenleri Arazi parçalanması % 46.8 Tarımsal destek alamamak % 22.2 Yeterli bilgi birikimine sahip olmamak % 13.8 Finansal sorunlar % 17.2 Türkiye de olduğu gibi Bandırma ilçesinde de tarımsal işletmelerin küçük ölçeklidir ve bu durum işletmelerin ölçek ekonomisinden yararlanmasına engel olmaktadır. Üreticilerin % 44.6 sı 0-49 dekar, % 29.6 sı 50-99 dekar, % 12.2 si 100-199 dekar, % 10.4 sı 200-499 hektar, % 3.2 si 500 dekar ve üzerinde arazide üretim yapmaktadır. Yüksek maliyetlerle üretim yapan üreticiler, ürünlerini daha düşük oranda artan fiyatlardan satmak durumunda kaldıklarından, verimliliği göz ardı ederek yeni yatırımlarda bulunmamakta veya düşük fiyatlı girdi kullanımına yönelmektedir. Düşük verimlilik ise elde edilen gelirin azalmasına neden olmaktadır. Arazi Ölçekleri (Dekar) 0-49 % 44.6 50-99 % 29.6 100-199 % 12.2 200-499 % 10.4 500 ve üzeri % 3.2 2000-2006 yılları arasında arazi ölçeğindeki değişime yönelik tespitte ise bölgede arazi parçalanmasının devam ettiği görülmüştür. Belirtilen 6 yıllık sürede ankete katılan çiftçilerin % 57.7 sinin üretimde bulunduğu arazi ölçeğinde bir değişme olmadığını, % 7.7 sinde artış, % 34.6 sında azalma yaşandığını belirtmişlerdir. Arazi Parçalanması Arazi Ölçeğinde Artış % 7.7 Arazi Ölçeğinde Azalma % 34.6 Arazi Ölçeği Değişmedi % 57.7

870 Üretimde bulunulan arazinin % 70. 4 ünün mülkiyeti çiftçilerin üzerindedir. Diğer anlamda çiftçiler kendi arazisini işletmektedirler. Bununla birlikte, % 19.5 i kiracı, % 10.2 si hem toprak sahibi hem de kiracı olarak faaliyet göstermektedir. Mülkiyet Durumu Arazi sahibi % 70.4 Kiracı % 19.5 Arazi sahibi ve kiracı % 10.2 2000 yılından itibaren kiracı iken kiracılıktan tamamen vazgeçen çiftçiler ise, ankete katılan çiftçilerin % 10 udur. Bu oran, anket sırasında yapılan görüşmelere bağlı olarak artan maliyetler karşısında üretimden çekilmek zorunda kalan üreticileri göstermektedir. İlçede 2000-2006 dönemi maliyet-karlılık ilişkisinin, iş gücü talebindeki değişime etkisi incelendiğinde; üreticilerin % 17.9 unun iş gücü talebinde azalma, % 15.4 ünde artış, % 26.4 ünde bir değişme olmadığı belirlenmiştir. İşgücü Talebi Artış gösterdi % 15.4 Azalma gösterdi % 17.9 Değişme olmadı % 26.4 Bu çerçevede işçi sayısında azalma görülen işletmelerin % 32.2 inde yüksek girdi maliyetleri nedeniyle daha az işçi çalıştırılması, % 18.0 ında arazi parçalanmasına bağlı azalan emek talebi, % 11.5 inde kiracılıktan vazgeçilmesi nedeniyle işçi talebinin azalması, % 3.8 i de iş gücü arzında yaşanan sıkıntılar, neden olarak gösterildiği tespit edilmiştir. İşgücü Talebindeki Azalmanın Nedenleri Üretim maliyetlerinde tasarruf % 32.2 Arazi ölçeğinin azalması % 18.0 Kiracılıktan vazgeçilmesi % 11.5 İşgücü arzının yetersiz olması % 3.8 Üreticilerin % 70 i aynı araziden 2 çeşit, % 21.3 ü 3 çeşit, % 7.7 si 4 ve üzeri, % 6.9 u ise 1 çeşit ürün almaktadır. Aynı Araziden Alınan Ürün Sayısı İki çeşit % 70.9 Üç çeşit % 21.3 Dört çeşit ve üzeri % 7.7 Bir çeşit % 6.9 İlçede ürün çeşitlendirilmesine gidilememesinin nedenleri olarak, % 46.2 si su kıtlığını gösterirken, sulama sorunları, çiftçileri tahıl üretimine iten önemli nedenlerden biri olarak tespit edilmiştir. Özellikle kuraklık dönemlerinde sebze-

871 meyve üreticileri önemli ölçüde gelir kaybı yaşamaktadır. Bununla birlikte sebze ve meyve üretiminde hububata göre daha yoğun emek kullanılması ve desteklemenin az olması üreticileri hububat üretimine yönelten diğer nedenler olarak görülmüştür. İlçede organik bitkisel üretim yapılmamaktadır. Üreticilerin % 76 9 unun organik tarım yetiştiriciliği konusunda bilgi sahibi olmadığını belirtmişlerdir. Bilgisi olanlar ise organik üretimi, yüksek maliyetli ve riskli bulmakta, pazarlama sorunu yaşayabileceklerini düşünmektedirler. Üretim maliyetlerinin artmasına bağlı olarak ortaya çıkan diğer önemli bir sorun, sertifikalı tohumluk kullanımında azalmayla kendini göstermektedir. Bölgede sertifikalı tohumluk kullanımında bir süreklilik söz konusu değildir. Sertifikalı tohumluk, ortalama iki yılda bir yenilenerek ekimde kullanılırken, işletmelerin % 27.9 u düzenli kullanmaktadır. Sertifikalı Tohumluk Kullanımı Her yıl % 10.9 İki yıl % 17.0 Üç yıl % 19.4 Dört yıl ve üzeri % 38.8 Kullanmıyorum % 13.9 Dört yıl ve üzeri kullanan ve hiç kullanmayan üreticiler ( % 52.7) ise önceki dönem ekilen ürünü tohumluk olarak kullanmaktadırlar. Bu durum üreticinin verimliliğini ve ürün kalitesini düşürmektedir. Üreticilerin % 64.5 i hububat (buğday, arpa başta olmak üzere), % 9.2 si meyve, % 5.5 sebze, % 12.0 u zeytin, % 4.0 ı meyve ve sebze, % 3.8 i hububat ve sebze üretmektedir. Bu sonuç ilçede yaygın olarak hububat üretimi yapıldığını göstermektedir. Ürün Dağılımı Hububat % 64.5 Meyve % 9.2 Sebze % 5.5 Zeytin % 12.0 Meyve ve sebze % 4.0 Hububat ve sebze % 3.8 Bu çerçevede, Bandırma ilçesinde 2000-2006 yılları arasında dekar başına buğday üretiminde maliyet hesabı oluşturulmuş ve üretim maliyetleriyle belirtilen yıllarda elde edilen gelirler karşılaştırılmıştır.

872 Buğday Üretimi Dekar Başına Verim Dekar Başına Fiyat Dekar Başına Maliyet (sabit+değişken) Dekar Başına Gelir (YTL) 2000 450 0.18 26.16 81 2006 450 0.38 85.15 171 Kaynak: Tabloda yeralan hesaplamalarda, Bandırma İlçe Tarım Müdürlüğü nden temin edilen veriler kullanılmıştır. 2000 ve 2006 yıllarında ilçede buğday verimliliği dekar başına 450 kg dır. Belirtilen dönemde, dekar başına buğday maliyeti % 326 artarken, buğday fiyatı 2 kat artış gösterdiğinden dekar başına gelir % 211. Diğer bir anlamda, 2000 yılında üreticiler buğday üretim maliyetini karşılamak için, toplam buğday üretiminin 145 kg ı maliyete ayırırken, 2006 yılında bu rakam 224 kg a yükselmiştir. 2000 yılından itibaren verilen destekler artan maliyetlerin oldukça gerisindedir. Çiftçilerin 2000 ve 2006 yılları aldıkları destekler karşılaştırıldığında ise 2000 yılına kadar alınan destekler maliyetlerin ortalama % 20 sini karşılarken, 2006 da bu oran % 8 lere gerilemiştir. Üretim maliyetlerinin yükselmesi ve desteklerin ise kiracı olarak üretimde bulunan üreticilere değil arazi sahiplerine verilmesi, üretimde kiracılığı azaltmıştır. DGD yi arazi sahibinin alması, bunun yanında küçük üreticiler işlem giderleri, eğitimsizlik, ulaşım giderleri gibi nedenlerle DGD için başvuruda bulunamamaları, ilçede belirlenen sorunlar arasındadır. Özsermayesi yetersiz olan küçük üreticiler, kredi olanaklarından da yeterli ölçüde yararlanamamaktadır. Ankete katılan üreticilerin % 46,9 u faiz oranının yüksek olmasına, % 29.7 sinin teminat ve kefil sorununa bağlı finansman sıkıntısı yaşadığını belirtmiş, % 12.3 ü ise şimdiye kadar banka kredisine başvurmadığını, % 11.1 i ise kredi almakta sorun yaşamadığını belirtmiştir. Banka Kredisi Kullanımı Faiz oranının yüksek olması % 46.9 Teminat ve kefil sorunu % 29.7 Sorun yaşamadım % 11.1 Banka kredisi kullanmıyorum % 12.3 Kredi kullanan çiftçilerin % 21.9 u ise kredi borcunu ödeme sıkıntısı yaşamış, bunların % 36.9 u aile ve yakın çevre desteği ile borçlarını ödeyebilmiş, % 2.2 sinin ise arazisine haciz konmuştur. Sektörde üretimle tahsilat arasında uzun bir sürenin olması ve iklim koşullarına bağlı üretim, mahsulün dönem sonunda ne kadar olacağı kestirilememesine neden olmakta ve banka yerine aile, yakın akraba ve çevreden alınan destekler tercih edilmesine neden olmaktadır.

873 SONUÇ Bandırma ilçesinde ve köylerinde bitkisel üretim yapan çiftçilerin gelirlerinde 2000-2006 döneminde azalma söz konusudur. Girdi maliyetlerinin 2000 yılından itibaren hızlı bir şekilde artması, buna karşın tarımsal ürün alım fiyatlarının ve desteklerin yetersiz kalması, tarımsal gelirlerin azalarak, çiftçilerin refah kaybı yaşamasına neden olmuş, bunun yanısıra kiracı olarak faaliyet gösteren çiftçileri üretimden uzaklaştırmıştır. Tarımsal arazilerin küçük ölçekte yoğunluk göstermesi ise girdi fiyatlarındaki artış yanında işletmelerin maliyet avantajından yararlanmalarına engel olan önemli bir sorun olarak görülmüştür. Arazi parçalanmasına, tarımsal nüfus yoğunluğu ve mirasa bağlı toprak paylaşımı neden olurken, tarımsal destekleme sistemi de dolaylı olarak etkilediği düşünülmektedir. Desteklerin 500 dekar ve altındaki araziye verilmesi, büyük ölçekli arazilerin bölünmesine neden olmaktadır. Bu nedenle, arazi parçalanmasının önlenmesi ve üreticilerin arazilerinin mülkiyet hakları kendilerinde kalmak üzere örgütlenmesi sağlanmalıdır. Bu konuda Toprak Koruma ve Arazi Kullanma Kanunu çözüm sağlayabilecektir ancak, daha etkili olduğu düşünülen, üreticilerle görüşmeler yapılarak gönüllülük esasına dayalı arazi birleştirmelerine yönelik çalışmaların yürütülmesi olacaktır. Üreticilerin örgütlenmesi ve toprak parçalanmasının önüne geçilmesi, sektörde verimlilik ve rekabet olanağının artmasını sağlayacaktır. Bandırma ilçesi Balıkesir ilinin diğer ilçelerine göre tarımsal alanı geniş ve ürün çeşitlendirmesi için uygun bir toprak yapısına sahiptir. Fakat, ilçenin önemli sorunlarından birisi su sıkıntısıdır. Sulu tarımın yapılabilmesi, bölgede özellikle meyve ve sebze üretim potansiyelini artırması ve ürün çeşitlendirmesine gidilmesine olanak sağlayacağı düşünülmektedir. Bununla birlikte, sulama ve elektrik girdilerinin ucuzlatılması önem taşımaktadır. İlçede üretim maliyetleri artmasına bağlı olarak ortaya çıkan diğer önemli bir sorun, sertifikalı tohumluk kullanımında azalmayla kendini göstermiştir. Bu durum çiftçinin daha düşük verimlilik elde etmesine ve ürününün kalitesinin düşmesine neden olmaktadır. Sertifikalı tohumluk kullanımının zorunlu hale getirilmesi verimliliğin ve gelirlerin artmasına olanak sağlayacaktır. Bu konuda üreticilere verilen desteklerin artırılması ve eğitimlerin verilmesinin yararlı olacağı düşünülmektedir. Anket sonuçlarına yansıyan diğer bir sonuç, Türkiye genelinde olduğu gibi ilçede çiftçilerin eğitim seviyesinin düşük olmasıdır. Eğitim sorunun olması, ilçe tarım müdürlüğü, ziraat odası, ticaret borsası, veya özel danışmanlık ve üniversite iş birliğiyle yapılacak bilgilendirme faaliyetlerinin yürütülmesini zorunlu kılmaktadır. Çiftçilerle yapılacak iş birliği çerçevesinde ürün verimliliği ve çeşitlendirmesi, optimal üretim ölçeği, organik tarım, pazarlama, dışsatım ve çevresel önlemler gibi konularda destek sağlanmalıdır.

874 Bununla birlikte, DGD nin Türk tarımının sorunlarını yönelik yeniden değerlendirilmesi gerekmektedir. DGD Türkiye de, her bölge için ekilin ürünlere göre belirlenmeli ve üreticiler özellikle bazı stratejik ürünlere yönlendirilmelidir. Desteğin ise üretimde bulunan kişilere verilmesi, finansmanın tarımda kalmasını sağlayacaktır. Bununla birlikte arazi parçalanmasına engel olacak bir yapıya kavuşturulması ve üreticilerin kurumsal bir yapıya dönüşmesinde etkili olması gerektiği düşünülmektedir. Tarım kredilerinden istenen yüksek teminat ve faiz oranı, üreticileri zor durumda bırakmakta yeni girişimlerde bulunmalarına engel olmaktadır. Bunun yanında kredi çeşitlendirmesi ve esnek ödeme koşullarının bulunmaması, zorunlu olmadıkları sürece faaliyetlerini sürdürmek üzere yakın çevre aile ve akrabalarından destek almaya yönlendirmektedir. Bu durum sektörde sermaye birikiminin oluşmasına ve gelir düzeyinin artmasına engel olmaktadır. Tarım kredilerinin artırılması, teminatlar, faiz oranı ve ödeme şartlarında iyileştirilme yapılması, finansman ihtiyacının karşılanmasını sağlayabilecektir. KAYNAKÇA AB Ortak Tarım Politikasına Uyumun Türk Tarımına Etkileri, (2004), Ekonomik ve Mali İşler Başkanlığı. Hazine Müsteşarlığı, (1996), Tarımsal Destekleme Politikalarının Değerlendirilmesi, Ankara. Hazine Müsteşarlığı, Türkiye nin Güçlü Ekonomiye Geçiş Programı, Ankara, Mayıs 2001. II. Tarım Şurası, http://www.tarimsurasi.tarim.gov.tr/pdfler/xi. komisyon. pdf. Karluk, Rıdvan, (1999), Avrupa Birliği ve Türkiye, İstanbul Menkul Kıymetler Borsası Yayınları, İstanbul. Sekizinci BYKP, 2000 Tarımsal Politikalar ve Yapısal Düzenlemeler Özel İhtisas Komisyon Raporu, http://www.ekutup.dpt.gov.tr/tarim/ oik534.pdf. Tan, Sibel-Dellal, İlkay, (2003), Avrupa Birliği Ortak Tarım Politikası, Tarımsal Ekonomik Araştırmalar Enstitüsü, T. E. A. E-Bakış, sayı: 2, Nüsha 1, Mart. TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası, (2003), AB Genişleme Sürecinde Türkiye, Tarımsal ve Kırsal Politikalar, Ankara, Ocak. Toprak Mahsulleri Ofisi, (2005), (TMO), 2005 Yılı Hububat Raporu, http://www. tmo.gov.tr. Winglee, P., (1989), Agricultural Trade Policies of Industrial Countries, Finance and Development, C. 26, No. 1.

875 WTO, (2003), Trade Policy Review Turkey Report by Government, WT/TR/S125, 19, November. WEB http://www.epp.eurostat.ec.europa.eu/pls/portal/url/page/shared/ PER_ AGRFIS-37k, Agriculture and fisheries statistics. http://www.dtm.gov.tr/ab/ab%20sayfasi/ortktar.htm, Avrupa Birliği nin Ortak Tarım Politikası. http://www.dtm.gov.tr/ab/abtarim/abtarim. htm, AB Tarım Politikasına Uyum. http://www.tarim.gov.tr/uretim/istatistikler/istatistikler.htm,tarımsal Üretim İstatistikleri. http://www.tuik.gov.tr. http://www.dsi.gov.tr. http://www.agrotan.com.tr, Bandırma İlçesinde Tohumculuk, Şevki Tan.

876