VİSKOZİTE ÖLÇÜM YÖNTEMLERİ VE YÜZEY GERİLİMİ DENEY FÖYÜ



Benzer belgeler
ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ KİMYA MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ ORGANİK KİMYA LABORATUVARI DENEY 8 : YÜZEY GERİLİMİNİN BELİRLENMESİ

VİSKOZİTE ÖLÇÜM YÖNTEMLERİ VE YÜZEY GERİLİMİ DENEY FÖYÜ

Maddelerin Fiziksel Özellikleri

POLİMER ÇÖZELTİLERİN YOĞUNLUK, VİSKOZİTE ve YÜZEY GERİLİMİ ÖLÇÜMÜ DENEY FÖYÜ

< 2100 Laminer Akım > 4000 Türbülent Akım Arası : Kararsız durum (dönüşüm)

Viskozite, Boyutsuz Reynolds Sayısı, Laminer ve Türbülanslı akımlar

SIVILAR YÜZEY GERİLİMİ. Bir sıvı içindeki molekül diğer moleküller tarafından sarılmıştır. Her yöne eşit kuvvetle çekilir.daha düşük enerjilidir.

Borularda Akış. Hesaplamalarda ortalama hız kullanılır.

Sıvılar ve Katılar. Maddenin Halleri. Sıvıların Özellikleri. MÜHENDİSLİK KİMYASI DERS NOTLARI Yrd. Doç. Dr. Atilla EVCİN

KİNETİK GAZ KURAMI. Doç. Dr. Faruk GÖKMEŞE Kimya Bölümü Hitit Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi 1

BİLECİK ŞEYH EDEBALİ ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ MAKİNE VE İMALAT MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ

Makina Mühendisliği Bölümü Makine Laboratuarı

AKIŞ REJİMİNİN BELİRLENMESİ

Bölüm 2: Akışkanların özellikleri. Doç. Dr. Tahsin Engin Sakarya Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü

HİDROLİK. Yrd. Doç. Dr. Fatih TOSUNOĞLU

EŞANJÖR (ISI DEĞİŞTİRİCİSİ) DENEYİ FÖYÜ

Selçuk Üniversitesi. Mühendislik-Mimarlık Fakültesi. Kimya Mühendisliği Bölümü. Kimya Mühendisliği Laboratuvarı. Venturimetre Deney Föyü

Akışkanlar Mekaniği Yoğunluk ve Basınç: Bir maddenin yoğunluğu, birim hacminin kütlesi olarak tanımlanır.

Sistem Özellikleri 10/7/2014. Basınç, P Sıcaklık, T. Hacim, V Kütle, m Vizkozite Isıl İletkenlik Elastik Modülü

3. AKIŞKANLARDA FAZ DEĞİŞİKLİĞİ OLMADAN ISI TRANSFERİ

SU ÜRÜNLERİNDE MEKANİZASYON

2. Basınç ve Akışkanların Statiği

BÜLENT ECEVİT ÜNİVERSİTESİ MAKİNE MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ MAK490 Makine Laboratuarı Dersi Akışkanlar Mekaniği Deneyi

VENTURİMETRE DENEYİ 1. GİRİŞ

KİMYASAL DENGE. AMAÇ Bu deneyin amacı öğrencilerin reaksiyon denge sabitini,k, deneysel olarak bulmalarıdır.

Bölüm 8: Borularda sürtünmeli Akış

BİLECİK ŞEYH EDEBALİ ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ MAKİNE VE İMALAT MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ

1. AKIŞKANLARIN TEMEL ÖZELLİKLERİ

Farmasötik Teknoloji ABD

ÇEV207 AKIŞKANLAR MEKANİĞİ KİNEMATİK-1. Y. Doç. Dr. Güray Doğan

4.Sıkıştırılamayan Akışkanlarda Sürtünme Kayıpları

5.NEWTONIAN VE NEWTONIAN OLMAYAN AKIŞKANLARIN VİSKOZİTESİNİN BELİRLENMESİ (ROTASYONEL REOMETRE)

BÖLÜM 6 PROSES DEĞİŞKENLERİNİN İNCELENMESİ

ÖĞRENME ALANI : FİZİKSEL OLAYLAR ÜNİTE 2 : KUVVET VE HAREKET

5. BORU HATLARI VE BORU BOYUTLARI

ÇEV207 AKIŞKANLAR MEKANİĞİ KİNEMATİK-1. Y. Doç. Dr. Güray Doğan

SIVILAR VE ÖZELLİKLERİ

ÇEV-220 Hidrolik. Çukurova Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü Yrd. Doç. Dr. Demet KALAT

İnstagram:kimyaci_glcn_hoca GAZLAR-1.

ERCİYES ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ ENERJİ SİSTEMLERİ MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ ISI TRANSFERİ LABORATUARI

Alınan Puan NOT: Yalnızca 5 soru çözünüz, çözmediğiniz soruyu X ile işaretleyiniz. Sınav süresi 90 dakikadır. SORULAR ve ÇÖZÜMLER

4. Adveksiyon ve Difüzyon Süreçleri

ÖĞRENME ALANI: Kuvvet ve Hareket 2.ÜNİTE: Kaldırma Kuvveti ve Basınç. Kaldırma Kuvveti

DERS-3 -REOLOJİ- VİSKOZİTE VE AKIŞ TİPLERİ

Açık hava basıncını ilk defa 1643 yılında, İtalyan bilim adamı Evangelista Torricelli keşfetmiştir. Yaptığı deneylerde Torriçelli Deneyi denmiştir.

ÇEV-220 Hidrolik. Çukurova Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü Yrd. Doç. Dr. Demet KALAT

MAKİNA MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ AKIŞKANLAR MEKANİĞİ II FİNAL SINAVI Numara: Adı Soyadı: SORULAR-CEVAPLAR

VİSKOZİTE SIVILARIN VİSKOZİTESİ

Isı Kütle Transferi. Zorlanmış Dış Taşınım

Yüzey Gerilimi ve Temas Açısı Ölçümü

Hareket Kanunları Uygulamaları

Akışkanların Dinamiği

Akışkanların Dinamiği

DENEY 3. MADDENİN ÜÇ HALİ: NİTEL VE NİCEL GÖZLEMLER Sıcaklık ilişkileri

AKM 205 BÖLÜM 3 - UYGULAMA SORU VE ÇÖZÜMLERİ. Doç.Dr. Ali Can Takinacı Ar.Gör. Yük. Müh. Murat Özbulut

ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ KİMYA MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ KMB-305 KİMYA MÜHENDİSLİĞİ LABORATUVARI I

KİNETİK GAZ KURAMI. Doç. Dr. Faruk GÖKMEŞE Kimya Bölümü Hitit Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi 1

TAŞINIMIN FİZİKSEL MEKANİZMASI

BASMA DENEYİ MALZEME MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ. 1. Basma Deneyinin Amacı

6. İDEAL GAZLARIN HAL DENKLEMİ

3.1. Basınç 3. BASINÇ VE AKIŞKAN STATİĞİ

ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ KİMYA MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ KMB 305 KİMYA MÜHENDİSLİĞİ LABORATUVARI - 1

BAŞKENT ÜNİVERSİTESİ MAKİNA MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ MAK 402 MAKİNA MÜHENDİSLİĞİ LABORATUVARI DENEY 9A GERİNİM ÖLÇER KULLANARAK GERİLİM ANALİZİ YAPILMASI

ASİSTAN ARŞ. GÖR. GÜL DAYAN

AKM 205-BÖLÜM 2-UYGULAMA SORU VE ÇÖZÜMLERİ

Mühendislik Mekaniği Statik. Yrd.Doç.Dr. Akın Ataş

Deneye Gelmeden Önce;

AKM 205 BÖLÜM 2 - UYGULAMA SORU VE ÇÖZÜMLERİ. Doç.Dr. Ali Can Takinacı Ar.Gör. Yük. Müh. Murat Özbulut

METEOROLOJİ. IV. HAFTA: Hava basıncı

NÖ-A NÖ-B. Adı- Soyadı: Fakülte No:

Prof. Dr. Selmin TOPLAN

NÖ-A NÖ-B. Şube. Alınan Puan. Adı- Soyadı: Fakülte No: 1. Aşağıda verilen fiziksel büyüklüklerin eşit olduğunu gösteriniz. 1/6

Ders Notları 3 Geçirimlilik Permeabilite

Fizik 101-Fizik I Statik Denge ve Esneklik

T.C. GAZİ ÜNİVERSİTESİ TEKNOLOJİ FAKÜLTESİ ENERJİ SİSTEMLERİ MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ AKIŞKANLAR MEKANİĞİ LABORATUVARI

DERS-5 VİSKOZİTE ÖLÇÜM YÖNTEMLERİ

ÇÖZELTİLERİN KOLİGATİF ÖZELLİKLERİ

Fiziksel özellikleri her yerde aynı olan (homojen) karışımlara çözelti denir. Bir çözeltiyi oluşturan her bir maddeye çözeltinin bileşenleri denir.

Yüzey gerilimi. Hidayet TERECİ

Bilgi İletişim ve Teknoloji

SORULAR - ÇÖZÜMLER. NOT: Toplam 5 (beş) soru çözünüz. Sınav süresi 90 dakikadır. 1. Aşağıdaki çizelgede boş bırakılan yerleri doldurunuz. Çözüm.1.

(b) Model ve prototipi eşleştirmek için Reynolds benzerliğini kurmalıyız:

1. Giriş 2. Yayınma Mekanizmaları 3. Kararlı Karasız Yayınma 4. Yayınmayı etkileyen faktörler 5. Yarı iletkenlerde yayınma 6. Diğer yayınma yolları

1. Aşağıda verilen fiziksel büyüklüklerin dönüşümünde? işareti yerine gelecek sayıyı bulunuz.

BÖLÜM 1: TEMEL KAVRAMLAR

Su seviyesi = ha Qin Kum dolu sütun Su seviyesi = h Qout

AKM BÖLÜM 11 - UYGULAMA SORU VE ÇÖZÜMLERİ Doç.Dr. Ali Can Takinacı

KAYMALI YATAKLAR I: Eksenel Yataklar

DENEY-1: NEWTON KURALINA UYMAYAN AKIŞKANLARIN REOLOJİK DAVRANIŞLARI

KBM0308 Kimya Mühendisliği Laboratuvarı I BERNOLLİ DENEYİ. Bursa Teknik Üniversitesi DBMMF Kimya Mühendisliği Bölümü 1

AKIŞ REJİMİNİN BELİRLENMESİ

Aeresol. Süspansiyon. Heterojen Emülsiyon. Karışım. Kolloidal. Çözelti < 10-9 m Süspansiyon > 10-6 m Kolloid 10-9 m m

MADDENİN AYIRT EDİCİ ÖZELLİKLERİ. Nazife ALTIN Bayburt Üniversitesi, Eğitim Fakültesi

T. C. GÜMÜŞHANE ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK VE DOĞA BİLİMLERİ FAKÜLTESİ MAKİNE MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ MAKİNE MÜHENDİSLİĞİ DENEYLER 2

O )molekül ağırlığı 18 g/mol ve 1g suyun kapladığı hacimde

SAYBOLT VĐSKOZĐTE DENEYĐ

Tanım Akışkanların Statiği (Hidrostatik) Örnekler Kaldırma Kuvveti Örnek Eylemsizlik Momenti Eylemsizlik Yarıçapı

BÖLÜM 1: TEMEL KAVRAMLAR

ÇÖZÜM 1) konumu mafsallı olup, buraya göre alınacak moment ile küçük pistona etkileyen kuvvet hesaplanır.

Transkript:

ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ KİMYA MÜH. BÖLÜMÜ KML I LAB. VİSKOZİTE ÖLÇÜM YÖNTEMLERİ VE YÜZEY GERİLİMİ DENEY FÖYÜ A. VİSKOZİTE ÖLÇÜM YÖNTEMLERİ Amaç: Belirlenen sıvıların viskozitelerinin ölçülmesi ve viskozitenin sıcaklıkla değişiminin incelenmesi Tanım Viskozite : Bir akışkanın (sıvı veya gaz) viskozitesi, akışkan üzerine uygulanan kaydırma kuvvetinin karşılaştığı sürtünme direncinin bir ölçüsüdür. Bir akışkan bir yüzey üzerinden geçerek aktığı zaman, yüzeye hemen komşu olan akışkan tabakası durgun haldedir, yüzeyden itibaren birbirini izleyen tabakaların hızları giderek artar, yani yüzeye yakın tabakaların hızları düşük, yüzeyden uzak olan tabakaların hızları ise daha yüksektir. Şekil 1'de dv kadar akma hızı farkına sahip ve birbirlerinden dx kadar bir mesafe ile ayrılmış halde, bir akışkan içerisinde birbirine paralel iki tabaka görülmektedir. Newton'un viskoz akış (diğer adıyla laminer veya tabakalı akış) kanununa göre, sıvı içerisinde iki komşu tabakanın birbirine göre hareketine direnç gösteren F sürtünme kuvveti, A alanı ve dv/dx (hız gradienti) ile orantılıdır. Bu durum denklem 1'de matematiksel olarak ifade edilebilir. Orantı katsayısı ƞ, "viskozite katsayısı" veya basitçe "viskozite" olarak bilinir. Viskozitenin tersi olan akıcılık (1 / ƞ) ise ɸ simgesiyle gösterilir. SI birim sisteminde viskozitenin birimi Pa.s (pascal x saniye)dir. Bu birim kgm -1 s -1 ile eşdeğerdir. CGS birim sistemindeki viskozite birimi ise poise (g cm -1 s -1 )'dir. 1 poise (puvaz) = 0.1 Pa.s veya 1Cp (santipuvaz) =1 mpas (mili Pa.s)'dır. Eşitlik 1'in uygulandığı akış, laminer (tabakalı) veya Newtonian akış veya diğer adıyla viskoz akış adıyla bilinir. Bu akış şeklinde, moleküler hızların net bileşeni sıvının akış yönünde olup, akan sıvı tabakalarının birbirini kesmediği düşünülür. Sıvının akış hızının çok büyük olmadığı durumlarda ancak laminer akış şekli gözlenir. Hızlı akma durumlarında, tabakalı akış kaybolup türbülanslı akış (diğer adıyla girdaplı akış) şekli ortaya çıkar. Bu akışta, akan sıvı tabakaları birbirini keser ve bu durumda Eşitlik 1 artık uygulanmaz. Bu akış tipleri, 1883'de ilk defa Osborne Reynolds tarafından yapılan bir deneyle ortaya konmuştur. Reynolds'un deneyinde, cam bir boru içi su dolu bir depoya bağlanmış olup, boru içindeki suyun akma hızı arzu edilen değere ayarlanabilmektedir. Borunun giriş ucuna bir nozul (emzik) konularak, boru içerisine renklendirilmiş su verilebilmektedir. Reynolds, yapmış olduğu deneyler sonucunda, suyun akma hızı az olduğunda renkli suya ait akım iplikçiğinin bütün boru boyunca devam ettiğini görmüştür.

11 Reynolds, bu deneyi borunun değişik noktalarındaki kesitlere uygulamış ve bu kısımlarda renkli suya ait akım iplikçiğinin bozulmadığını ve akışkanın birbirine paralel ve düz doğrular boyunca aktığını görmüştür. Akışkanın akım hızı arttırıldığında, hızın belirli bir değerinden sonra renkli suya ait akım iplikçiğinin ortadan kalktığı ve bütün su kütlesinin renklendiği görülmüştür. Diğer bir ifadeyle, yüksek akış hızlarında, suyu meydana getiren parçacıklar borunun uzun ekseni boyunca birbirine paralel hareket etmeyip, borunun kısa ekseni boyunca da hareket etmeye başlarlar ve böylece tam bir karışma (yani türbülans) meydana gelir. Akımın bu şekilde bir ipten diğerine değiştiği andaki sıvı akım hızı "kritik hız" olarak adlandırılır. Reynolds, daha sonra yaptığı deneylerde bu iki tip akış şeklinin meydana geliş şartlarını incelemiş ve kritik hızın; boru çapına, akışkanın akış hızına, yoğunluğuna ve viskozitesine bağlı olduğunu bulmuş ve bu dört faktörün sadece bir şekilde gruplandırılabileceğini göstermiştir. Reynolds'un ileri sürdüğü ve Reynolds sayısı (Re) olarak bilinen ifade, Re = dv (2) şeklinde verilmektedir. Burada, d, borunun iç çapı; v, boru boyunca akışkanın ortalama akım hızı (bu hız, akışkanın hacimsel debisi borunun kesitine bölünerek bulunur);, akışkanın yoğunluğu; ise akışkanın viskozitesidir. Boyutsuz (birimsiz) bir grup olan Reynolds sayısı, hidrodinamik incelemelerde büyük bir önem taşır ve kimya mühendisliğinde yaygın şekilde kullanılır. Reynolds sayısının 2000'den büyük olduğu değerlere karşılık gelen akış hızlarında, türbülans ile karşılaşılır. Bazı kolloidal süspansiyonlar ve polimer moleküllerinin çözeltileri için viskozite, kayma hızına bağlı olup bu durum Newtonian olmayan davranış olarak bilinir. Kayma gerilimi (veya kayma zoru) süspanse olmuş parçacıkları yönlendirir veya onların düzenlerini değiştirirse, kayma hızı arttıkça viskozite azalması görülebilir. 3.2. Viskozite Ölçüm metotları 3.2.1. Kapiler akış metotları Viskozite ölçümleri genellikle akışkanın, dairesel kesitli bir boru içerisinden akıtılmış akma hızının ölçülmesi ile yapılır. Bu hız verisi elde edildikten sonra, borunun boyutları ve etkiyen basınçtan, Poiseuille tarafından geliştirilen teoriye dayanarak viskozite hesaplanır. Sıkıştırılamayan bir akışkanın; uçlarındaki basınçların P1 ve P2, yarıçapının r ve uzunluğunun 1 olduğu bir boru içinden aktığını düşünelim. Borunun duvarındaki sıvı durgun haldedir; akış hızı borunun merkezinde maksimuma erişir. 1 uzunluklu ve R yarıçaplı bir silindirin yüzey alanı 2πr1'dir ve Eşitlik 1'e göre böyle bir sıvı silindirine etkiyen sürtünme kuvveti; F = - dv dr 2 πr1 (3) şeklinde verilir. Burada hız gradienti adı verilen dv/dr negatif bir niceliktir. F kuvveti, bu silindirdeki akışkanı iten kuvvet (basınç kuvveti) tarafından tamamen dengelenir. Bu kuvvet, silindirin kesit alanı olan πr 2 ile basınç farkının (P1 - P2) çarpımıdır. Böylece, - dv dr 2 πr1 = π r 2 ( P 1 - P 2 ) (4) veya dv = - r 2 1 ( P 1 - P 2 ) dr ifadesi bulunur. Bu ifadenin belirsiz integrali alınırsa, (5)

12 v = - (P 1 - P 2 ) 4 1 r 2 + sabit (6) eşitliği elde edilir. r = R olduğu zaman hız sıfır olduğundan; integral sabiti, sabit = (P 1 - P 2 ) R 2 4 1 (7) ve bu sebepten, v = P 1 - P 2 (R 2 - r 4 1 2 ) (8) değerini alır. Birim zamanda borudan akan sıvının toplam hacmi (dv / dt), her bir kesit elementi üzerinde integrasyonla bulunur. Her bir element 2πrdr=da kadar bir yüzey alanına sahiptir ve bu sebepten, dv R da v rvdr dt. 2 (9) 0 ( P1 P2 ) R 2 1 2 R r dr 0 0 R r 3 dr = ( P 1 - P 2 ) π R 4 8 1 (11) şeklindeki "Poiseuille denklemi" elde edilir. Son eşitliği t, 0 t integral alınırsa aşağıdaki denklem elde edilir. 4 4 P R P R t V t veya (12) 8 1 8V 1 Burada t; uygulanan P basıncında, r yarıçaplı ve 1 uzunluklu bir kapiler boru içerisinden sıvının V hacminin akması için gerekli zamanı göstermektedir. Bir sıvının viskozitesi yukarıda türetilen Eşitlik 12 kullanılarak bulunabileceği gibi, düşey boru kullanılması halinde borunun çıkış ve giriş uçları arasındaki akışkan basınçlarının farkı ( P), sıvılarda hidrostatik basınca eşit alınabilir, P = 1 g (13) Burada sıvının yoğunluğu, g ise yerçekimi ivmesidir. Böylece Eşitlik 12 ve 13'ten; = 1 g π R 4 t = π R 4 g t 8 1 8V Bu eşitlikteki ρ t çarpanının katsayısı olan çarpanlar aynı bir viskozimetre için sabittir. k = πr 4 g/8v (14) Bu sabiti kullanarak eşitliği yeniden yazarsak, = k t (15) elde edilir. Eğer Eşitlik 15, aynı viskozimetrede iki ayrı sıvı için yazılıp taraf tarafa oranlanırsa; (10) (16)

13 Burada 2 indisiyle gösterilen büyüklükler viskozitesi tayin edilecek sıvıyla alakalı, 1 indisiyle gösterilen büyüklükler viskozitesi bilinen sıvıyla (referans sıvıyla) alakalıdır. Oswald viskozimetresi veya Ubbelohde viskozimetresi (Şekil 3) kullanılarak viskozitesi bilinen ve bilinmeyen sıvıların belli hacimlerinin (V) akma zamanları bulunur ve bu bilgilerden ( 1 ve 2 biliniyor) Eşitlik 16 yardımıyla viskozitesi bilinmeyen sıvının viskozitesi bulunur. = A e E a / RT (17) denklemi viskozite katsayısının sıcaklığa bağlılığını göstermektedir. Bu denklemin her iki tarafının logaritması alındığında; E a log = log A + 2.303 x R. 1 T (18) elde edilir. Denklemdeki A bir katsayı, Ea : viskozluk enerjisini gösterir. Değişik sıcaklıklarda bir sıvının viskozite katsayıları tayin edilip log -1/T grafiği oluşturulursa bir doğru elde edilir. Doğrunun eğiminden Ea hesaplanır. Ea = eğim x 2.303 x R (19) Şekil 3. Viskozite ölçümünde kullanılan iki ayrı viskozimetre 3.1.2. Düşen Küre Metodu Stokes'e göre r yarıçaplı bir küre bir sıvı içerisinde sabit bir v hızı (dx/dt) ile düşerken karşılaştığı sürtünme kuvveti (Şekil 4); F = 6 π r v (20) ifadesiyle verilir. 6 π r çarpanına "Stokes katsayısı" veya "sürtünme katsayısı" adı verilir. Sıvı içerisinde sabit v hızıyla düşen küre üzerine etkiyen sürtünme kuvveti, kürenin sıvı içerisindeki ağırlık kuvvetine eşittir. Böylece, mg = 6 π r v (21) veya 3 4 π r 3 ( 1-2 ) g = 6 π r v (22) ve buradan (23)

14 bağıntısı elde edilir. Böylece, yarıçapı r ve yoğunluğu 1 olan bir kürenin yoğunluğu 2 olan bir sıvı içerisindeki düşme hızı (v) bulunup; Eşitlik 23'den viskozitesi hesaplanabilir. Bu metot özellikle, büyük moleküllü polimerlerin derişik çözeltilerinde olduğu gibi, yüksek viskoziteye sahip çözeltiler için uygundur. Şekil 4. 2 yoğunluğundaki bir sıvı içerisinde düşmekte olan 1 yoğunluklu ve r yarıçaplı bir küre. Küreye yukarı doğru etkiyen sürtünme kuvveti ile kürenin sıvı içerisindeki ağırlık kuvvetinin birbirine eşit olduğu andaki sabit v hızı, "limit hız" olarak adlandırılır. 3.1.3. Döner Silindir Metodu Viskozite ölçümünde kullanılan diğer bir alet, döner silindir viskozimetresidir. Bu aletle, dış silindirde sıvının dönmesi sağlanır; bu içteki silindire bağlı olan tele bir tork (burkulma kuvveti) uygulanmasına yol açar. Alet, viskozitesi bilinen sıvılarla kalibre edilir ve böylece tork'tan viskozite hesaplanır. 3.2. Sıvıların Viskozitesi Üzerine Sıcaklık ve Basınç Etkisi Çoğu sıvıların viskozitesi, artan sıcaklıkla azalır. Boşluk (hole) teorisine göre, bir sıvı içerisinde boşluklar bulunmaktadır ve moleküller sürekli boşluklara hareket ederler. Bu olay akışa izin verir, fakat bir molekülün bir boşluğa taşınması bir aktivasyon enerjisine ihtiyaç duyduğundan enerji gerektirir. Yüksek sıcaklıklarda, aktivasyon enerjisi daha kolay temin edilebildiğinden, sıcaklık yükseldikçe sıvı daha kolay akar. Viskozitenin sıcaklıkla değişimi, aşağıdaki ifadeye oldukça iyi uyar: = A exp (Ea / RT) (24) Burada Ea viskoz akışa ait aktivasyon enerjisidir. Bir sıvının akıcılığı da kimyasal reaksiyonlarda olduğu gibi sıcaklıkla üstel bir şekilde değiştiğinden, viskozite ölçümlerinde sıcaklık kontrolüne önem verilmektedir. Diğer yandan, artan basınçla bir sıvının viskozitesi azalır, çünkü basıncın arttırılması sıvı içerisindeki boşluk sayısını azaltır ve bunun sonucu moleküllerin hareketi zorlaşır. 3.3. Gazların Viskozitesi Bir akışkan içerisinde, farklı hızlarla hareket eden iki paralel plaka arasındaki sürtünme kuvvetinden dolayı, viskozitenin ortaya çıktığını gördük. Gazlara ait viskozite teorisi sıvılarınkinden çok farklıdır. Bu deneyde, bizim asıl konumuz sıvıların viskozitesi ile ilgili olduğundan, gazların viskozitesine çok kısa bir şekilde değineceğiz. Gazlarda, iki paralel plaka arasındaki sürtünme kuvvetinin doğması, moleküllerin bir plakadan bir diğerine geçmesinin bir sonucudur. Gazların viskozite modelini anlayabilmek için faydalı bir benzetme olarak; v kadar farklı hızlarla paralel hatlar üzerinde aynı yönde hareket eden iki treni göz önüne alabiliriz. Yolcuların bu trenden diğerine atlayarak eğlenen garip kişiler olduklarını düşünelim. Hızlı giden trenden yavaş giden trene atlayan bir yolcu yavaş giden trene m v kadar bir momentum aktarır ve bunun sonucu onun hızını artırıcı bir etki yapar. Bu olayın

15 aksi olursa, yani yavaş seyreden trenden hızlı seyreden trene bir yolcu atladığında m v kadar bir momentumu hızlıdan alır ve onu hızını yavaşlatıcı bir etki yapar. Sonuç olarak, trenlerin hızları eşitlenmeye doğru gider ve net etki trenler arasında sanki bir sürtünme varmış gibi kendini gösterir. İşte aynı durum akmakta olan gaz katmanları (veya düzlemleri) arasında söz konusudur. Gazlara ait viskozite ifadesi aşağıdaki şekilde verilmektedir. (m k T ) 1/2 = π 3/2 d 2 (25) Teorik olarak türetilmiş olan bu ifade deneysel olarak da doğrulanmıştır. Bu ifadeye göre bir gazın viskozitesi molekül çapına (d), molar kütleye (m) ve sıcaklığa (T) bağlıdır. Gazın yoğunluğu ve basıncı gazın viskozitesine etki etmez. Bu durum ilk bakışta şaşırtıcı gibi gözükmekte ise de, açıklanması zor değildir. Daha yüksek yoğunluklarda, bir tabakadan komşu tabakaya daha çok sayıda molekül atlar, fakat ortalama serbest yol ( ) daha kısa olduğundan her bir atlama daha az momentum aktarımına yol açar. Böylece bu iki etki birbirini yok eder. Ayrıca Eşitlik 25'den viskozitenin sıcaklığın kareköküyle arttığı görülür. Deneysel olarak da doğrulanmış olan bu tahmin, sıvılardaki durumun tam tersidir. Sıcaklıkla viskozitenin artışını basitçe şöyle açıklayabiliriz: Sıcaklık yükseldikçe bir tabakadan komşu tabakaya daha çok sayıda molekül geçer ve böylece tabakalar arası sürtünme ve de viskozite artar. 3.4. Çözeltilerin Viskozitesi Temel prensiplere dayalı olarak çözeltilerin viskozitelerinin iyi bir şekilde irdelenmesi zor bir iştir. Bundan dolayı, çözeltilerin viskoziteleri daha ziyade deneysel olarak incelenmektedir. Özellikle, polimer moleküllerinin çözeltilerinin viskoziteleri incelenerek, polimer moleküllerinin büyüklüğü ve şekli hakkında bilgiler elde edilir. Su gibi bir sıvıya bir çözünen eklendiği zaman, genellikle viskozite artar. 3.5. Deneyin Amacı Bir sıvının değişik sıcaklıklarda viskozite katsayılarını bularak viskozluk enerjisini hesaplamak. 3.6. Deneyin Yapılışı Deney için gerekli alet ve malzemeler; sıcaklık ayarı yapılabilen termostat, Ubbelohde viskozimetresi, kronometre, saf su ve viskozitesi tayin edilecek başka bir sıvı. Yıkama suyu ile yıkanıp temizlenmiş Ubbelohde viskozimetresine belli hacimde saf su konup 20 C'deki termostata yerleştirilir. Sıcaklık dengesi kurulduktan sonra L ucuna takılan bir puar vasıtasıyla sıvının a çizgisinin üstüne çıkması sağlanır. Sonra serbest bırakılır. Sıvı a seviyesine geldiği anda kronometre çalıştırılır, b'ye geldiği anda durdurulur. Kronometrede ölçülen zaman aralığı, 20 C'de a ve b çizgileri arasında suyun akma süresidir. Termostatın sıcaklığı sırasıyla 25, 30, 35 ve 45 C'ye yükseltilerek her sıcaklıkta a ve b çizgileri arasından akma süreleri ölçülür. Viskozimetre yıkanıp iyice kurutulduktan sonra saf su için yapılan işlemlerin aynısı viskozluk enerjisi bulunacak sıvı içinde yapılır. Daha sonra aşağıdaki tablo düzenlenir. T(K) Suyun akış süresi (t, sn) Sıvının akış süresi (t, sn) Suyun yoğunluğu (do) Sıvının yoğunluğu Sıvının viskozitesi 1 / T Sıvı için log

3.7. Hesaplamalar -Suyun deney sıcaklıklarındaki yoğunluk ve viskozite değerleri literatürden bulunur. -Su için bulunan değerler kullanılarak 16 numaralı eşitlik yardımıyla 2. sıvının her bir sıcaklık değeri için viskozitesi hesaplanır. -Su ve 2. sıvının farklı sıcaklık değerleri için hesaplanan viskozite değerlerinin logaritmaları 18 numaralı eşitlikte gösterildiği gibi 1/T değerlerine karşı grafiğe geçirilir. Elde edilen grafiğin eğiminden E değeri, y eksenini kestiği noktadan ise A değeri hesaplanır. -Yapılan hesaplamalar ve grafiklerden iki farklı sıvının viskoziteleri ve viskozite değerlerinin sıcaklıkla değişimleri yorumlanır. SORULAR 1. Viskozite ve viskozite çeşitlerini açıklayarak yazınız. 2. Akışkan, newtonyan akışkan, newtonyan olmayan akışkan, laminer akış ve türbülent akış ifadelerini tanımlayınız. 3. Viskozitenin sıcaklık ve basınçla değişimini kısaca açıklayınız. 4. Viskozite kavramları hangi alanlarda önemlidir açıklayınız. NOT: Öğrencilerin deneye gelirken yukarıdaki soruları laboratuvar ajandalarına cevaplamış olmaları gerekmektedir.

B) YÜZEY GERİLİMİ Amaç: Gazlarda söz konusu olmayan yüzey gerilimi sıvı ve katılara özgü bir olgudur. Bu çalışmanın amacı içerisinde ise bazı alkol çözeltilerinin yüzey geriliminin derişime bağlı olarak değişiminin incelenmesi yer almaktadır. TEORİ Sıvı içindeki bir molekül, komşu sıvı molekülleri tarafından ortalama olarak aynı kuvvetle çekilir. Bu yüzden hiçbir kuvvetin etkisi altında değilmiş gibi hareket eder. Yüzeydeki sıvı molekülleri ise sadece sıvı tarafındaki molekülleri içe doğru çekerler. Bu çekim sıvı yüzeyinin daralmasına sebep olur. Dolayısıyla sabit sıcaklık ve basıçta sıvı yüzeyini 1 m 2 veya 1 cm 2 büyütmek için verilmesi gereken enerjiye yüzey gerilimi (σ) denir. Yani sıvı yüzeyinde alınan birim uzunluğu gergin tutan kuvvettir. Birimi dyn/cm dir. Öyleyse yüzey gerilimi için atom veya moleküller arasındaki çekme kuvvetinin yüzeydeki geometrik dengesizliğinin ve asimetrisinin sonucudur denebilir. Su gibi ıslatan sıvılar bir kılcal boruda kendiliğinden yükselirken, civa gibi ıslatmayan sıvılar kendiliğinden alçalmaktadır. Su gibi ıslatan sıvıların molekülleri ile cam arasındaki çekim kuvvetleri sıvı moleküllerinin birbiri arasındaki çekim kuvvetlerinden daha büyüktür. Sıvı ile cam arasındaki çekim kuvvetlerine adhezyon kuvvetleri denir. Kılcal boruda yükselmeye bu adhezyon kuvvetleri yol açmaktadır. Civa gibi ıslatmayan sıvının molekülleri ile cam arasındaki çekim kuvvetleri sıvı moleküllerinin birbiri arasındaki çekim kuvvetlerinden çok küçük kalmaktadır. Sıvı molekülleri arasındaki çekim kuvvetlerine kohezyon kuvvetleri adı verilir. Kılcal boruda alçalmaya neden olan bu kohezyon kuvvetleridir. Adhezyon kuvvetinin etkin olduğu kılcallarda sıvı yüzeyi iç bükey, kohezyon kuvvetinin etkin olduğu kılcallarda ise dış bükeydir. Kılcal olmayan borularda sıvı yüzeyi düz görünür. Yüzey gerilimini belirlemede çeşitli yöntemler vardır. Bunlardan birisi damla kütlesi ve damla sayma yöntemidir. Yönteme göre kılcal bir borudan düşen damlanın kütlesi (mg) tam düşme anında, borunun çevresindeki sıvının yüzey gerilim kuvvetine eşit olur. Yukarda da bahsedildiği gibi, yüzey gerilimini belirleme yöntemlerden bir tanesi, belli bir hacimdeki sıvının damla sayısını saymaktır. Bunun için Traube Stalogmometresi kullanılabilir.

Şekil: Traube Stalogmometresi V hacmindeki sıvının akması sırasında oluşan r yarıçapındaki bu damlaların kütle ve ağırlığı sırasıyla aşağıdaki bağıntıyla verilir. m = V. ρ (1) n mg = 2πrσ (2) Burada n damla sayısı, ρ sıvının yoğunluğu, g yerçekim ivmesi, 2πr stalogmometrenin alt ucunun çevresidir. Stalogmometre ile daha çok yüzey gerilimi bilinen bir sıvı yardımıyla başka bir sıvının yüzey gerilimi belirlenir. Aynı Stalogmometre kullanılmak üzere 1 ve 2 nolu eşitlikler iki ayrı sıvı için ayrı ayrı yazılıp taraf tarafa oranlanırsa sırayla; m 2 m 1 = ( n 1 n 2 ) ( ρ 2 ρ 1 ) (3) m 2 m 1 = σ 2 σ 1 (4) bağıntıları bulunur. Eğer iki sıvının yoğunlukları birbirine yakınsa ρ 1 = ρ 2 alınarak son iki bağıntıdan yüzey gerilimleri ile damla sayıları arasında; veya ρ 1 ρ 2 ise σ 2 σ 1 = n 1 n 2 (5) eşitlikleri elde edilir. σ 2 σ 1 = ( n 1 n 2 ) ( ρ 2 ρ 1 ) (6)

Çözeltilerin Yüzey Gerilimi: Gibbs Adsorpsiyon Denklemi Çözünen tanecikler içteki çözücü moleküllerinin yüzeydeki çözücü moleküllerini içe doğru çekmesini belli lçüde engellediğinde çözeltilerin yüzey gerilimi saf çözücüye göre genellikle düşüktür. Çözücünün yüzey gerilimini düşüren maddelere yüzey aktif, değiştirmeyenlere ise yüzey inaktif denir. Sulu çözeltiler için yüzey aktif maddelere organik asitler, alkoller, esterler, eterler ve aminler; yüzey inaktif maddelere ise inorganik elektrolitler organik asitlerin tuzları, şeker ve gliserin örnek olarak verilebilir. Yüzey aktif maddelerin çözeltideki derişimleri arttıkça yüzey gerilimi daha da düşmektedir. Herhangi bir i maddesi birbirine değen α ve β fazlarında sırasıyla n iα mol ve n iβ mol, arayüzeyde ise ana fazlara göre n iy mol daha fazla çözünmüş olsun. Arayüzün alanı Y olmak üzere birim arayüzde fazla olarak çözünen i maddesinin molar miktarına Gibbs Adsorpsiyonu denir ve τ i n iy Y Şeklinde gösterilir. Çözünen maddelerin toplam molar miktarı n i olduğunda ara yüzeyde tutulan maddelerin molar miktarı n iy = n i (n iα + n iβ ) = n i (C iα V α + C iβ V β ) şeklinde yazılan mol denkliğinden bulunur. Buradaki C iα ve C iβ fazlardaki molariteleri, V α ve V β ise fazların dm 3 olarak hacimlerini göstermektedir. Çözeltilerden adsorpsiyonu veren gibbs adsorpsiyon denklemi; τ = ( σ μ ) = 1 RT ( σ lnc ) = C T,p T,p RT ( σ C ) T,p elde edilmiş olur. Deney İçin Gerekli Malzeme Ve Kimyasallar - Traube Stalogmometresi - Puar - Erlen (50 ml) - Saf Su - İzopropil Alkol - Bütil Alkol - Saf Benzen

DENEYSEL YÖNTEM 1. Deneyde yukarıdaki şekilde gösterilen stalogmometre kullanılır. 2. Yüzey gerilimi bilinen sıvı olarak saf suyu alın. 3. 0,2, 0,1 ve 0,05 M lık izopropil alkol ve bütil alkol çözeltilerinden 100 ml hazırlayın. 4. Hazırlanan sıvı çözeltileri ile deneye başlamadan önce yüzey gerilimi bilinen saf suyun belirlenen V hacminde kaç damla oluşturduğu sayılır. Damla sayma işlemi sıvı seviyesi a noktasına geldiğinde başlanır ve b noktasında son damla alınarak toplam V hacminde ne kadar damla sayıldığı tespit edilir. 5. Önce suyun damla sayısı tespit edildikten sonra sıra ile diğer çözeltilerin damla sayıları tespit edilir. 6. Suyun yüzey gerilimi 25 o C civarında yaklaşık olarak γ = 72,8 dyn. cm 1 alınarak diğer çözeltilerin yüzey gerilimleri 6 nolu eşitlikten faydalanılarak hesaplanır. 7. Saf benzenin yüzey gerilimi içinde aynı işlemi tekrarlayın. HESAPLAMALAR VE TARTIŞMA 1. Her bir deney için sıvıların yüzey gerilimleri tesbit edildikten sonra aynı grafik üzerinde yüzey gerilimi konsantrasyon (γ C) grafikleri çizilerek sonuçları değerlendirin. 2. Çözeltilerin gibbs adsorpsiyon fazlasını hesaplayın. SORULAR 1. Yüzey gerilimi ve yüzeyler arası gerilim ne demektir? 2. Yüzey Gerilimine yaşamımızdan örnekler veriniz. 3. Yüzey gerilimi sıcaklıkla, molekül ağırlığıyla ve çözelti derişimiyle nasıl değişir? 4. Yüzey gerilim tayin metodları nelerdir? 5. Gibbs Adsorpsiyon denklemi yazarak açıklayınız. NOT: Öğrencilerin deneye gelirken yukarıdaki soruları laboratuvar ajandalarına cevaplamış olmaları gerekmektedir.