Ebru KARADAĞ SARI*, Nevin KURTDEDE**



Benzer belgeler
Özofagus Mide Histolojisi

LENFOİD SİSTEM DR GÖKSAL KESKİN ARALIK-2014

OMÜ TIP FAKÜLTESİ DERS YILI DÖNEM I HAYATIN DEVAMI III UYGULAMA REHBERİ

DR. OKTAY ARDA. İnce Barsak. Sindirimin Sona Erdiği Yer Besin Maddesi Absorbsiyonu Endokrin Sekrasyonu

BARSAKLAR -Midede mekanik ve kimyasal olarak parçalanan besin maddelerinin en önemli enzimatik değişimlere uğradığı yerdir. Karbonhidratlar ağızda,

BROYLERLERDE ÖZEFAGEAL TONSİLLERİN IŞIK MİKROSKOPİK YAPISI

II.Hayvansal Dokular. b.bez Epiteli 1.Tek hücreli bez- Goblet hücresi 2.Çok hücreli kanallı bez 3.Çok hücreli kanalsız bez

Protective Mechanisms in Digestive Tract

OMÜ TIP FAKÜLTESİ DERS YILI DÖNEM I HAYATIN DEVAMI II UYGULAMA REHBERİ

Köken hücreler. Primer lenfoid organlar. Progenitor hücreler. Timus. Sekonder lenfoid organlar

ABSTRACT ANAHTAR SÖZCÜKLER / KEY WORDS

Kalın Barsak Mukoza. Villi yoktur Kıvrımlar yoktur. Distal bölümde (Rectal) vardır DR. OKTAY ARDA

SAFRA KANAL SİSTEMİ VE SAFRA KESESİ. Yrd.Doç.Dr.Sevda Söker

SEKONDER LENFOİD ORGANLAR

HİSTOLOJİ. DrYasemin Sezgin

Örtü Epiteli Tipleri:

ENDODERMDEN MEYDANA GELENLER

TİMUS DR. OKTAY ARDA DR. OKTAY ARDA 1

SİNDİRİM SİSTEMİNİN GELİŞİMİ. Prof.Dr. Murat AKKUŞ

DOKU. Dicle Aras. Doku ve doku türleri

Epitel hücreleri glikokaliks denen glikoprotein örtüsü ile çevrilidir. Epitel hücrelerinin birbirine yapışmasını sağlar. Epitel hücrelerinin üzerine

EPİTEL DOKUSU. Prof. Dr. Levent ERGÜN

Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi / Patoloji A:B:D

Edinsel İmmün Yanıt Güher Saruhan- Direskeneli

KAN DOKUSU. Prof. Dr. Levent ERGÜN

KAS DOKUSU. Kontraksiyon özelliği gelişmiş hücrelerden oluşur Kas hücresi : Fibra muskularis = Kas teli = Kas iplikleri

Doç. Dr. Alev Gürol BAYRAKTAROĞLU

11. SINIF KONU ANLATIMI 32 DUYU ORGANLARI 1 DOKUNMA DUYUSU

LENFOİD DOKU. Lenfoid Organlar:

LENF DÜĞÜMÜ DR. OKTAY ARDA

BAŞ-BOYUN LENF NODLARI

Kanın Bileşenleri. Total kan Miktarı: Vücut Ağırlığı x0.08. Plazma :%55 Hücreler : %45. Plazmanın %90 su

KAYA KEKLİKLERİ (Alectoris graeca) NDE KULUÇKA SONRASI ON İKİ HAFTALIK DÖNEMDE BURSA FABRİCİİ DE GÖRÜLEN IŞIK MİKROSKOPİK DEĞİŞİKLİKLER

VİROLOJİ -I Antiviral İmmunite

Hücreler arası Bağlantılar ve Sıkı bağlantı. İlhan Onaran

Lenfosit Çeşitleri ve İmmun Sistemdeki Görevleri

Doç. Dr. Alev Gürol BAYRAKTAROĞLU

Kanın fonksiyonel olarak üstlendiği görevler

MİDE (Gaster-Ventrikulus )

HİSTOLOJİ ATLASI UYGULAMA KILAVUZU

28. Ulusal Patoloji Kongresi Çıkar İlişkisi Beyanı

SİNDİRİM SİSTEMİ FİZYOLOJİSİ III. Doç.Dr. Senem Güner

Bağışık Yanıtta Rol Oynayan Doku, Organ ve Hücreler

Hümoral İmmün Yanıt ve Antikorlar

Primer ve Sekonder Lenfoid Organlar. Lenfoid organlar thoracic ductuslar boyunca yerleşirler

Bağ doku. Mezodermden köken alır. En Yaygın bulunan dokudur ( Epitel, Kas, Kemik sinir)

*Hijyen hipotezi, astım, romatoid artrit, lupus, tip I diabet gibi otoimmün hastalıkların insidansındaki artışı açıklayan bir alternatiftir.

b. Amaç: Histoloji ders içeriği ile ilgili genel bilgi öğretilmesi amaçlanmıştır.

OMÜ TIP FAKÜLTESİ DERS YILI DÖNEM I HAYATIN TEMELİ I HİSTOLOJİ UYGULAMA REHBERİ

Doç. Dr. Alev Gürol BAYRAKTAROĞLU

ADIM ADIM YGS LYS Adım DOLAŞIM SİSTEMİ 5 İNSANDA BAĞIŞIKLIK VE VÜCUDUN SAVUNULMASI

Tıp Fakültesi 1. Sınıf Genel Histoloji Laboratuvar Ders Programı

EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI DÖNEM I V. KURUL DERS PROGRAMI HEMOPOETİK VE İMMÜN SİSTEM. (1 Mayıs Haziran 2017 )

FARMASÖTİK MİKROBİYOLOJİ VE İMMUNOLOJİ. Yrd.Doç.Dr. Müjde ERYILMAZ

11. SINIF KONU ANLATIMI 42 SİNDİRİM SİSTEMİ 1 SİNDİRİM SİSTEMİ ORGANLARI

Prof.Dr. MUSTAFA SANDIKÇI

PLASENTANIN OLUŞMASI. Doç. Dr. Alev Gürol BAYRAKTAROĞLU

Ankara tavşanı ileum epitelinde vimentin pozitif hücrelerin yapısal özellikleri

Hücre Nükleusu, Nükleus Membranı, Nükleus Porları. Doç. Dr. Ahmet Özaydın

Hücre yüzey özelleşmeleri. Doç. Dr. Çiğdem KEKİK ÇINAR

İmmün Sistemin Yapısı

Solunum Sistemi. Havadan aldığı O 2 ni kana verip kandan aldığı CO 2 i havaya veren bir ucu açık öbür ucu kapalı bir sistemdir.

EXTRAEMBRİYONAL KESELER

11. SINIF KONU ANLATIMI 43 SİNDİRİM SİSTEMİ 2 SİNDİRİM SİSTEMİ ORGANLARI

HAYVANSAL ÜRETİM FİZYOLOJİSİ

Enteral Mukoza: Bariyer mi? Geçirgen mi?

İMMÜN SİSTEMİ OLUŞTURAN ORGANLAR

Deve (Camelus dromedarius) İnce Barsak Mukozasında Plazma Hücresi ve Eozinofil Granulosit Dağılımının Belirlenmesi

Yeşim AKAYDIN*, Ahmet KOÇ**

Sıkı bağ dokusu yapısında parankimi yada dalak pulpasını. birbiriyle devamlılık gösteren bölümlere ayıran trabekulaların

Hücre. 1 µm = 0,001 mm (1000 µm = 1 mm)!

Burun, anatomik olarak, yüz üzerinde alınla üst dudak arasında bulunan, dışa çıkıntılı, iki delikli koklama ve solunum organı. Koku alma organıdır.

KARACİYER SAFRA KESESİ. Dr. Oktay Arda

T Lenfositleri. Dr. Göksal Keskin

ENDOTEL YAPISI VE İŞLEVLERİ. Doç. Dr. Esra Atabenli Erdemli

Kör Fare (Spalaxehrenbergi, Nehring, 1898) Kolonunun Histolojik ve Histometrik İncelenmesi

HÜCRE MEMBRANINDAN MADDELERİN TAŞINMASI. Dr. Vedat Evren

ÜRİNER SİSTEM HİSTOLOJİSİ. Prof.Dr.Yusuf NERGİZ

Kalbin Kendi Damarları ve Kan kaynakları; Koroner Damarlar

HİSTOLOJİ VE EMBRİYOLOJİ ANABİLİM DALI. Doç. Dr. Meltem KURUŞ Yrd.Doç. Dr. Aslı ÇETİN

ÜRİNER SİSTEM 1-BÖBREK(2) 2-ÜRETER(2) 3-İDRAR KESESİ 4-ÜRETHRA

KALP KASI Kalpte ve kalpten çıkan büyük damarlarda bulunur. Miyofilamanların organizasyonu iskelet kasındakilerle aynıdır; histolojik kesitlerde

Hindilerde Sindirim Sisteminde Mast Hücrelerinin Dağılımı ve Heterojenitesi Üzerine Morfolojik ve Histometrik Araştırmalar*

Deri Deri nedir? Derinin Fonksiyonları. Derinin Tabakaları

Öğr. Gör. Dr. İlker BÜYÜK, Botanik, 3. Hafta: Bitkisel Dokular KOLONİ VE DOKULAŞMA

Doktora Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi. İngilizce 2000 Güz ÜDS

ORGANİZMALARDA BAĞIŞIKLIK MEKANİZMALARI

T. C. İZMİR KÂTİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI DÖNEM I V. KURUL DERS PROGRAMI HEMOPOETİK VE İMMÜN SİSTEM

Kuramsal: 28 saat. 4 saat-histoloji. Uygulama: 28 saat. 14 saat-fizyoloji 10 saat-biyokimya

T. C. İZMİR KÂTİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI DÖNEM I V. KURUL DERS PROGRAMI HEMOPOETİK VE İMMÜN SİSTEM

HÜCRE FİZYOLOJİSİ Hücrenin fiziksel yapısı. Hücre membranı proteinleri. Hücre membranı

Solunum, genel anlamda canlı organizmada gaz değişimini ifade etmek için kullanılır.

Santral (merkezi) sinir sistemi

Kemik iliği yapısı Miyeloretiküler Bağ Dokusu

ÇOCUKLUK ÇAĞINDA AKUT KARIN DOÇ. DR. GONCA TEKANT CERRAHPAŞA TIP FAKÜLTESİ ÇOCUK CERRAHİSİ ANABİLİMDALI

Prenatal ve Postnatal Dönemlerde Gallus gallus domestica nın Bezsel Midesinde Mast Hücrelerinin Ontogenisi, Dağılımı ve Histokimyasal Karakterleri

b. Amaç: Bakterilerin patojenitesine karşı konakçının nasıl cevap verdiği ve savunma mekanizmaları ile ilgili genel bilgi öğretilmesi amaçlanmıştır.

ENDODERMDEN MEYDANA GELENLER. 1)Sindirim Sisteminin Meydana Gelişi

Transkript:

Veteriner Hekimler Derneği Dergisi BİLİMSEL MAKALELER Kanatlılarda İntestinal İmmun Sistem Histolojisi Ebru KARADAĞ SARI*, Nevin KURTDEDE** ÖZET: Barsak kanalı birçok özel görev üstlenmiş bir sistemdir. Yalnızca sindirim ve emilim ile ilgili görevleri değil, aynı zamanda dış ve iç ortam arasındaki önemli bariyeri de oluşturmaktadır. GALT (Barsakla ilişkili lenfoid doku), büyük bir immunolojik sistemdir. Bu sistem, memelilerde bulunan lenf düğümleri ve dalağı da içeren diğer organlardan daha fazla lenfosit içermektedir. Lenfoid doku, farinksten kloakaya kadar sindirim kanalının lamina propriya ve submukozasında düzensiz bir dağılım gösterir. Kanatlı barsağında bulunan lenfoid dokunun dağılımı ve miktarı enfeksiyonlardan etkilenmektedir. Anahtar sözcükler: Barsak kanalı, immun sistem, kanatlı Histology of Intestinal Immun System on Avian ABSTRACT: The intestinal tract is a highly specialized system with many specialized tasks. Not only must it perform digestive and absorptive functions, but it is also the main barrier between the external and internal milieus. GALT (Gut-Associated Lymphoid Tissue) is one of the major immunological system. This system has at least in mammalians, more lymphocytes than any other tissue including lymph nodes and spleen. Lymphoid tissue, shows a irregular distribution from pharynx to cloaca in lamina propria and submucousa of digestive system. Distribution and quantity of lymphoid tissue in avian intestine are affected with infections. Key words: intestinal tract, immun system, avian Giriş Kanatlılarda memelilerde olduğu gibi barsak kanalı ince ve kalın barsak olarak ikiye ayrılmıştır. Kanatlılarda da ince barsak duodenum, jejenum, ve ileum olmak üzere üçe ayrılır (30). Kalın barsak ise sekum, rektum (kolon) ve kloakadan oluşur. İki tane sekumun bulunması bakımından memelilerden ayrılır (25). Kloaka barsağın son parçasıdır ve ürogenital organlar bu bölgeye açılır. Kloaka halka dürümler ile birbirinden ayrılan üç kompartımandan oluşur. Bunlar sırası ile coprodeum, urodeum ve proctodeum dur. Proctodeum a enlemesine bir yarık vasıtasıyla bursa Fabricius açılır (21). Sindirim kanalı, vücudun dış çevreye açılan yüzeylerinden biridir. Doğal koşullarda vücudun mikroorganizma ve diğer antijenlerle ilk ve sürekli olarak temasta olduğu yerler bu mukozal yüzeylerdir. Bu bakımdan, bu bölgeler gerek immunolojik gerekse infeksiyöz hastalıklar yönünden büyük sorumluluk taşımaktadır. Gastrointestinal sistemde, mukozal direnç immunolojik ve nonimmunolojik savunma mekanizmaları ile sağlanır (10). Bu sistemdeki nonimmunolojik savunma mekanizmalarını, midenin asit ve pepsin salgıları, safra tuzları, barsak peristaltiği, mukoza yüzeyindeki mukus tabakası ve hücreler arası sıkı bağlantılar oluşturmaktadır (29). * Araş.Gör.Dr., Kafkas Üniversitesi Veteriner Fakültesi, Histoloji-Embriyoloji AD., KARS. ** Prof. Dr., Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi, Histoloji-Embriyoloji AD., 06110, Dışkapı-ANKARA. 57

BİLİMSEL MAKALELER Veteriner Hekimler Derneği Dergisi Tavuklar, memelilerde bulunan kapsüllü lenf düğümlerine sahip değillerdir. Buna karşın vücutta antijen tarafından stimüle edilen diffuz lenfoid dokular gelişmiştir. Çünkü, mukozalar antijenlerin ilk hedef yerleridir. Kanatlılar da yine memelilerde olduğu gibi zengin bir mukoza ile ilişkili lenfoid dokuya (MALT) sahiptir. Mukoza ile ilişkili lenfoid dokuların büyük bölümü barsaklarda yer almaktadır (16). Su kuşlarında ise özelliği olan lenf düğümlerine rastlanmaktadır (28). 1. 2. 3. 4. 5. Barsak kanalı boyunca tanımlanan immunolojik yapılar şunlardır: Meckel divertikülümü (MD) Peyer plakları (PP) Sekal tonsiller (CT) Bursa Fabricius Küçük lenfoid agregatlar Bunlara ek olarak intraepitelyal lökositler (IEL) ve lamina propriya lökositleri (ILL) de barsak mukozasında yer almaktadır (24). 1- Meckel Divertikülümü Vitellüs kesesinin barsak kanalına bağlanan sap kısmı (ductus vitellinus) yavru yumurtadan çıktıktan sonra kısa ve kör bir kese halinde devamlı olarak kalır. İnce barsağın orta bölgesinde görülen bu vitellüs kesesi artığına Meckel divertikülümü denir (12). Bu divertikülüm, divertikülüm sekum vitelli olarak da bilinir (5). Meckel divertikülümünün lümeni küçük bir kanalla ince barsaklarla bağlantılıdır (16). Divertikülüm mukozası kıvrımlara sahiptir ve lenforetiküler yapıları içerir (21). Kıvrımların lenfoid dokularındaki sekretorik hücreler, lenfoblastlarla birlikte küçük odaklar şekillendirir. Bu odakları da retiküler hücreler çevreleyerek lenf folikülleri meydana gelir (22). Meckel divertikülümünün proksimal kısmındaki longitudinal kıvrımlarda orta ve distal kısımlarda bulunmayan kısa ve düzensiz villuslar bulunur. Villuslar üzerindeki yüksek prizmatik epitel, lenfoid hücrelerden ve kadeh hücrelerinden yoksundur. Ancak kıvrımların diğer kısımları yoğun lenfoid hücrelerin bulunduğu epitel ile döşelidir. (22). Meckel divertikülümü epitelinde her ne kadar kadeh hücresi sayısı barsak epitelindekine göre daha az sayıda bulunsa da, iç yüzeyi barsak epiteli ile aynı olan bir epitel ile döşelidir. Bazal membran üzerine oturan (15), epitel hücreleri kısa ve düzensiz yerleşmiş mikrovilluslara sahiptir. Yedi haftalıktan sonra lamina propriya yapısal olarak villusdan villusa farklılık gösteren pironinofilik hücreler ile doludur. Bu hücrelerdeki farklılık hücrelerin değişik gelişme aşamasında olması yada farklı immunglobulin salgılamalarından kaynaklanmaktadır. Plazma hücreleri arasında mast hücreleri de bulunmaktadır. Lenfoid dokunun artması ile Meckel divertikülümünde kadeh hücrelerinin sayısı azalır ve epitel lenfosit infiltrasyonuna uğrar (22). Kazlarda Meckel diverticulumunda villuslar bulunmaz ve kas katmanı oldukça incedir (4). Meckel divertikülümündeki lenfoid dokuları örten epitel hücreleri arasında özelleşmiş epitelyal hücreler görülmüştür. Bu hücreler M hücreleri adını almaktadır. M hücrelerinin, antijenlerin intestinal lumenden barsakla ilişkili lenfoid dokuya (GALT) geçişinde çok etkili hücreler olduğu düşünülmektedir. Bu hücreler, lenfositlerin yerleştiği sitoplazmik invaginasyonlara sahiptir. Ayrıca M hücreleri, intestinal lumenden antijen örneklerini alıp yakın ilişkide olduğu lenfositlere verirler. Bununla beraber, bu hücrelerin sayısı intraepitelyal lökositlere (IEL) göre çok daha azdır. M hücreleri, komşu epitel hücrelerine tight junctionlar ve dezmozomlarla bağlanmıştır ve bu hücreler direk farklılaşmamış kript hücrelerinden köken almıştır. Bundan dolayı, M hücrelerinin epitel orijinli olduğu düşünülür. Folikülle ilişkili epiteldeki M hücrelerinin sayısı, 58

Veteriner Hekimler Derneği Dergisi BİLİMSEL MAKALELER türlere göre farklılık gösterir(17). Meckel divertikülümünde, B lenfositler bol olarak bulunur. Bu hücreler organ boyunca fakat çoğunlukla epitelin altında yer alırlar. T hücrelerinin ise çoğunlukla doğurucu merkezlere komşu olarak yerleştiği gözlenmektedir (15). Epitel, katmanının hemen altında, birçok lenfoid hücrenin bulunduğu bağ doku yer almaktadır. Bu bağ doku katmanı epitel ile kas katmanı arasında bulunur. Kas katmanı ise dışta longitudinal içtede sirküler olarak yerleşmiş düz kas tellerinden oluşmaktadır. Meckel divertikülümünü, en dıştan ince bir gevşek bağ dokudan oluşan seroza katmanı çevrelemiştir (15). 2- Peyer Plakları Erişkin tavuklarda, ileumda ileosekal bağlantının anteriör kısmında bulunan Peyer plakları kalınlaşmış villusları ve geniş lenfoid hücrelerin subepitelyal yerleşiminden dolayı barsağın kalan kısmından kolayca ayırt edilir. Peyer plaklarındaki villusların üzerini örten epitel, yassı epitel hücrelerinden oluşmaktadır. Bu bölgede villuslar yaprak şekilli iken barsağın kalan kısmında villuslar parmak benzeridir (3,6). Peyer plağının dışında kalan barsak villus ve kript epiteli üç tip hücreden ibarettir. Bu hücreler, barsak epitel hücreleri, kadeh hücreleri ve enterokromaffin hücrelerdir (6). Peyer plağının folikülle ilişkili epiteli bol lenfosit ile karakterize lenfoepitelyumdur (LE). Komşu epitelden farklı olarak LE yer yer kopuntuya uğraması nedeniyle kalıcı bazal laminaya sahip değildir. Kadeh hücreleri, villusların uç kısmında bol bulunurken LE de bulunmaz ve PP larının kript bölgelerinde ise yaygın olarak gözlenmektedir (3). Lenfositler, lenfoepitelyumu şekillendirmek için, PP epitelinin içine girer. Epiteldeki aralıklar, lenfositlerin, bazende plazma hücrelerinin intestinal lumene geçmesine izin verirler (6). FAE hücreleri arasında sık sık plazma hücreleri ve plazmablastlara rastlanır.(7). Folikülle ilişkili epitelde barsak epitel hücrelerinde apikal olarak yerleşmiş mikrovilluslar bulunurken, M hücrelerinde ise kısa, kalın mikrovilluslar gözlenir. M hücrelerinin düzensiz çekirdeği, hücrenin bazaline yerleşir. Bu hücrelerin sitoplazması sık sık lenfoepitel içindeki lenfositlerin yerleştiği derin invaginasyonlara sahiptir. M hücreleri aktif pinositozu gösteren bir çok vakuol içerir. Sitoplazmaları komşu epitel hücrelerine göre daha az elektron-densedir (7). Lamina propriyada lenf folikülleri ve diffuz lenfoid dokuyu şekillendiren lenfositler gözlenirken, ayrıca mast hücreleri ve globul lökositlere de rastlanmaktadır. Lamina propriya ve submukozada gözlenen lenf folikülleri, retiküler hücrelerin oluşturduğu birkaç tabaka ile çevrilidir. Lenf folikülleri, sıkıca paketlenmiş lenfositlerin bulunması nedeniyle koyu görünümlü kortikal bölge ile daha açık renkte olan medullar bölgeye ayrılmıştır. Lenf folikülleri küçük lenfositler ve lenfoblastlar ile çoğunlukla medullada yerleşmiş genç hücreler içerir (6). Peyer plağında, subepitelyal bölge B-bağımlı bölge iken sentral kuşak T ya da timusbağımlı bölgedir (3). Değişik gelişme aşamalarındaki plazma hücreleri olarak tespit edilen pironinofilik hücrelere hem korteksde hemde medullada rastlanmaktadır. PAS-pozitif Russell cisimciklerinin bulunduğu birkaç plazma hücresi çoğunlukla küçük lenfositlerden ibaret olan diffuz lenfoid dokuda bulunur (6). Peyer plaklarının ilerleyen yaşla birlikte, morfolojik özellikleri değişir. İntestinal lenfoid agregatlarda involusyon gözlenir. Lenf foliküllerinin sayılarında nispeten bir azalma görülür. Bazı kuşlarda, involusyon ile lenfoid agregatlarda bağ doku ağından başka bir şey kalmazken bazı kuşlarda ise, intestinal lenfoid agregatlar gençlerde bulunanlarla aynı özellikleri taşır. Peyer plaklarının yalnızca morfolojik özellikleri değil aynı zamanda dağılımları ve yoğunlukları da değişir (3). 59

BİLİMSEL MAKALELER Veteriner Hekimler Derneği Dergisi 3- Sekal Tonsiller İki büyük lenfoid agregattan oluşan sekal tonsiller kanatlılarda barsak ile ilişkili lenfoid dokunun (GALT) en geniş lenfoid organıdırlar. Sekal tonsiller fonksiyonu bakımından sekonder lenfoid organ olarak tanımlanır (9). Bu lenfoid organ, ileocecocolic bağlantının yakınında sekumun kaudal uçlarının genişlemesi şeklinde oluşmuştur. Sekal tonsil, sekum duvarının iç yüzünde uzanan ve mukozanın lamina propriyasında ve submukozasında yer alan sentral kript, diffuz lenfoid doku ve doğurucu merkezleri bulunan yuvarlağımsı agregat lenf foliküllerinden oluşmuştur (24). Sekal tonsilin luminal yüzeyi kriptler halinde invagine olmuştur. Villuslar ise lumene doğru uzanmıştır. Villus epiteli mukus salgılayan yüksek prizmatik epitel hücrelerinden oluşurken, kriptler çok sayıda küçük lenfositlerin bulunduğu epitel ile çevrilmiştir (24). Her bir folikül ince gevşek bağ doku ile sınırlanmıştır. Lenf foliküllerinin üzeri, folikülle ilişkili epitel ile çevrilmiştir (18). Sekal tonsillerde FAE in lateralinde yerleşmiş olan M hücreleri, genellikle hafif soluk bir sitoplazmaya sahiptir (19). Apopitozisin tipik morfolojik özelliklerine sahip epitel hücreleri, tüm sekal bölgelerin intestinal villus uçlarında ve sekal tonsillerdeki apikal FAE de gözlenir. Folikülle ilişkili epitelde DNA parçalanması olan apopitozis epitel hücrelerinde gözlenirken hiçbir M hücresinde apopitozise rastlanmamıştır. (27). Sekal tonsilin subepitelyal alanları bursa-bağımlı alanlar olarak düşünülmüştür. Subepitelyal B lenfositlerden başlıca Ig M ya da Ig A ya özel olanlar baskındır ve bu hücreler doğurucu merkezlerde ve az sayıda da sekum epitelinde bulunurlar. Sekal tonsillerde bulunan doğurucu merkezler, başlıca Ig M ve Ig G pozitif hücrelerden ve az sayıda T lenfositten (CD 4 ve T c R αβ ) ibarettir (9). Sekal tonsillerin apikal FAE inde CD 3, CD 8 ve T c R 2 T lenfositler, lamina propriyasında ise CD 4 T lenfositler lokalize olmuştur. FAE de T c R 1 T lenfositlerin, T c R 2 T lenfositlere göre daha az sayıda olduğu bildirilmektedir. T c R 3 T lenfositler sekal tonsiller boyunca nadir görülürler. Sekal tonsilin dışında kalan bölgelerin villus epitelinde de CD 3, CD 8 ve T c R 2 T lenfositler yer alırken, CD 4 T lenfositler nadiren görülmektedir (27). 4- Bursa Fabricius Yalnızca kanatlılara özgü olan bursa Fabricius kloakanın dorsal kısmına yerleşmiş, kese biçiminde, çok sayıda mukozal kıvrımlara sahip ve kısa bir kanalla kloakaya açılan lenfoepitelyal karakterde bir organdır (13,1). Mukozal kıvrımların lumene bakan iç yüzünü örten epitele interfoliküler epitel (İFE) denir ve yalancı çok katlı prizmatik epitel tipindedir (8). Epitelin altında bulunan bağ dokunun çok geniş bir bölümünü lenf folikülleri doldurur. (28). İnterfoliküler epitel (IFE) in dışında her bir lenf folikülünün üzerini örten epitel özelleşmiş bir epitel olup, folikülle ilişkili epitel (FAE) adını alır (11). Folikülle ilişkili epiteli; prizmatik şekilli, düzensiz sayı, uzunluk ve çapta apikal membran kıvrımlarına sahip hücrelerden meydana gelir. Bu epitelde kadeh hücreleri bulunmaz (23). Bursa Fabricius sindirim kanalının son kısmında nöbetçi rolü görür (26). Bursa Fabricus timusun aksine sadece primer lenfoid organ değildir. Kloakaya açılan kanalın dorsalinde küçük bir T lenfosit kümesi (DIA) bulundurması da bunun göstergesi olarak kabul edilir. Ancak organın kısa sürede atrofiye olması ve düşük düzeyde antikor üretmesi nedeniyle sekonder lenfoid organ olarak önemi fazla değildir (10). Bursa Fabricius taki lenfoid hücrelerinin birçoğu Ig M pozitifken, küçük bir kısmı Ig G pozitiftir. Bu organda ancak birkaç tane Ig A pozitif hücreye rastlanmıştır (14). Memelilerde bulunmayan bursa Fabricius un karşılığı olarak kırmızı kemikiliği gösterilir. Ancak bunun yanısıra son yıllarda bursa Fabricius karşılığı olarak ileal Peyar plakları da gösterilmektedir (28,31). 60

Veteriner Hekimler Derneği Dergisi BİLİMSEL MAKALELER 5- Diğer İntestinal Lenfoid Agregatlar Lenfoid agregatlar; Meckel divertikülümü, Peyer plakları, sekal tonsiller ve bursa Fabricius dışında barsağın geri kalan kısımlarında baştan başa yer almaktadır. Duedonumun lamina propriyası Ig A pozitif hücrelerden zengindir. Kolon ve kloakada da lenfoid yapılanma bulunmaktadır. Coprodeum un dorsal kısmında gevşek olarak organize olmuş lenfoid dokular yer almaktadır (24). Urodeumda da lenfoid yapıların bulunduğu bildirilmektedir (3). 6- İntestinal Lenfositler Epiteldeki intraepitelyal lökositler (IEL) memeli ve kanatlılarda enterositler arasında yer alır. Diğer türlerde olduğu gibi kanatlılarda da intraepitelyal lökosit populasyonu heterojendir. Back (1972), tarafından kanatlılarda IEL populasyonunun % 77 si lenfosit, % 22 si globül lökositler ve % 1 i eozinofil granülositler olarak belirtilmiştir. Intraepitelyal lökositlerin büyük çoğunluğu duedonum, jejunum ve ileumda epitelin bazal kısmında, epitel hücrelerinin arasında bulunur. İntraepitelyal lenfositler lamina propriyadan intestinal epitele göç eden lenfositlerdir (24). Lamina propriyada heterofiller, eozinofiller, bazofiller, mast hücreleri, makrofajlar, plazma hücreleri ve lenfositler bulunur. Lenfositler küçük tip lenfositlerden lenfoblastlara kadar değişen gelişme aşamalarında görülürler (20). Lenfositler immunolojik özelliklerine göre B ve T lenfositler olarak sınıflandırılırlar. T lenfositler vücudun selüler B lenfositler ise humoral immunitesinden sorumludurlar (2). İnce barsaklardaki lenfositlerden büyük bir kısmı T lenfositlerdir. B lenfositlerin oranı ise çok düşüktür. B lenfositler lamina propriyada epiteldekinden daha fazla bulunmasına rağmen yine de en fazla T lenfosit görülmektedir (20). Kanatlıların ince ve kalın barsaklarının lamina propriyası ile özellikle GALT ta B ve T lenfositler gözlenir. Lamina propriyadaki B hücreleri, Ig M ve Ig A için pozitiftir ve aynı zamanda bu antikor sınıfları için plazma hücreleri de mevcuttur (24). Kanatlı Immunglobulinleri Kanatlılar en az üç tip immunglobuline sahiptir. 1- Ig M: Yapısal ve fonksiyonel olarak memeli Ig M sine benzer. 2- a 7S Ig: Yapısal olarak farklı fakat fonksiyonel olarak memeli Ig G sinin analoğudur (çoğunlukla Ig G olarak adlandırılsa da bazen Ig Y olarak da isimlendirilmektedir). 3- Ig A-benzeri Ig: Genelde Ig A olarak adlandırılsa da Ig D olarak da isimlendirilmektedir. Ig M antijene karşı ilk savunmayı yapan immunglobulin olarak açıklanmaktadır. Ancak bu immunglobulinin intestinal immun cevapta sınırlı bir rolü bulunmaktadır. IgM seviyesi safra ve intestinal sıvı içinde düşük seviyelerde bulunmaktadır (24). Ig A belirgin olarak safra ve intestinal sıvılarda en yoğun bulunan immunglobulindir. Memeli Ig A sına benzer olarak kanatlı Ig A sıda monomerik (serumda) ve polimerik (serum ve sekresyonlarda) formlarda bulunurlar. Ancak sekresyonlarda başlıca Ig A lar çoğunlukla trimerik ya da tetramerik formdadır (24). Sonuç olarak bu derleme ile kanatlılarda intestinal immun sistem üzerinde yapılacak histolojik ve immunolojik çalışmalara temel teşkil edecek genel bilgiyi vermek amaçlanmıştır. Kaynaklar 1. 2. 3. Arda, M., Minbay, A., Aydın, N., Akay, Ö., İzgür, M., Diker, K.S. (1994). İmmunoloji. Medisan Yayın Serisi. I. Baskı. Ankara, s: 123-129. Aştı, R. N., Tanyolaç, A., Kurtdede, N., Özen, A. (1997). T ve B lenfositlerin Ankara Keçilerinin lenfoid dokularındaki dağılımı. Tr. J. Vet. Anim. Sci., 21:99-105. Befus, A. D., Johnston, N., Leslıe, G. A., Bıenenstock, J. (1980). Gut-associated Lymphoid Tissue in the Chicken. I. Morphology, Ontogeny and Some Functional Characteristics of Peyer s Patches. J. Immunol., 125 (6): 2626-2632. 61

BİLİMSEL MAKALELER Veteriner Hekimler Derneği Dergisi 4. Beşoluk, K., Eken, E., Boydak, M., Tipirdamaz, S. (2002). Morphological studies on Meckel s diverticulum in geese (Anser anser domesticus). Anat. Histol. Embryol., Oct; 31(5): 290-2. 5. Branton, S. L., Lott, B. D., Morgan, G. W., Deaton, J. W. (1988). Research Note: Position of Meckel s Diverticulum in Broiler-Type Chickens. Poult. Sci., 67 (4) : 677-679. 6. Burns, R. B. (1982). Histology and immunology of Peyer s patches in the domestic fowl (Gallus domesticus). Res. Vet. Sci., 32 : 359-367. 7. Burns, R. B., Maxwell, M. H. (1986). Ultrastructure of Peyer s patches in the Domestic Fowl and Turkey. J. Anat,. 147 : 235-243. 8. Ciriaco, E., Gagliardi, M. E., Cicciarello, R., Germana, G., Bronzetti, P. (1985). Development of the pigeon bursa of Fabricius. A scanning and transmission electron microscope study. Anat. Anz., 159: 55-63. 9. Del Moral, M. G., Fonfria, J., Varas, A., Jımenez, E., Moreno, J., Zapata, A. G. (1998). Appearance and Development of Lymphoid Cells in the Chicken (Gallus gallus) Caecal Tonsil. Anat. Rec., 250 (2): 182-189. 10. Diker, K. S. (1998). İmmunoloji. Medisan Yayın Serisi. I. Baskı. Ankara, s: 33-34. 11. Glick, B., Olah, I. (1993). Bursal secretory dentric-like cell: a microenvironment issue. Poult. Sci., 72 (7): 1262-1266. 12. Hassa, O., Aştı, R. N. (1997). Embriyoloji. III. Baskı, Ankara, s: 57. 13. Hodges, R. D. (1974). The Histology of the Fowl. Academic Press, San Francisco, pp: 205-221. 14. Honjo, K., Hagıwara, T., Itoh, K., Takahashi, E., Hirota, Y. (1993). Immunohistochemical Analysis of Tıssue Dıstrubution of B and T Cells in Germfree and Conventional Chickens. J. Vet. Med. Sci., 55 (6):1031-1034. 15. Jeurissen, S. H. M., Janse, E. M., Koch, G. (1988). Meckel s Diverticle: A Gut Associated Lymphoid Organ in Chickens. Adv. Exp. Med. Biol., 237: 599-605. 16. Jeurissen, S. H. M., Janse, E. M., Koch, G., De Boer, G. F. (1989). Postnatal development of mucosa-associated lymphoid tissues in chickens. Cell Tis. Res., 258 (1): 119-124. 17. Jeurissen, S. H. M., Wagenaar, F., Janse, E. M. (1999). Further Characterization of M Cells in Gut-Associated Lymphoid Tissues of the Chicken. Poult. Sci., 78 (7) : 965-972. 18. Kitagawa, H., Hıratsuka, Y., Imagawa, T., Uehara, M. (1998). Distribution of lymphoid tissue in the caecal mucosa of chickens. J. Anat., 192 (2) : 293-298. 19. Kitagawa, H., Hosokawa, M., Takeuchi, T., Yokoyama, T., Imagawa, T., Uehara, M. (2003). The cellular differentiation of M cells from crypt undifferentiated epithelial cells into mikrovillous epithelial cells in follicle-associated epithelia of chicken cecal tonsils. J. Vet. Med. Sci., Feb; 65(2): 171-8. 20. Lawn, A. M., Rose, M. E., Bradley, J. W. A., Rennıe, M. C. (1988). Lymphocytes of the intestinal mucosa of chickens. Cell Tis. Res., 251 : 189-195. 21. Nickel, R., Schummer, A., Seiferk, E. (1977). Anatomy of the Domestic Birds. Verlag Paul Parey Berlin. s: 46-56. 22. Olah, I., Glick, B., Taylor, R.L. (1984). Meckel s Diverticulum. II. A Novel Lymphoepithelial Organ in the Chicken. Anat. Rec., 208 (2): 253-263. 23. Saufiddin, Md., Manktelow, B. W., Moriarty, K. M., Christensen, N. H., Birtles, M. J. (1988). Age-related functional changes in the follicle-associated epithelium of the bursa of Fabricius in Shaver Cockerels. N. Z. Vet. J., 36: 108-111. 24. Schat, K. A., Myers, T. J. (1991). Avian Intestinal Immunity. Crit. Rev. Poult. Biol., 3: 19-34. 25. Strong, T. R., Reimer, P. R., Braun, E. J. (1990). Morphometry of the Galliform Sekum: A Comparison Between Gambel s Quail and the Domestic Fowl. Cell Tis. Res., 259 (3) : 511-518. 26. Sturkie, P. D. (1986). Avian Physiology. Fourth Edition. Springer-Verlag, New York, pp: 89-92. 27. Takeuchi, T., Kitagawa, H., Imagawa, Uehara, M. (1999). Apoptosis of Villous Epithelial Cells and Follicle-Associated Epithelial Cells in Chicken Sekum. J. Vet. Med., Sci. 61 (2) : 149-154. 28. Tanyolaç, A. (1999). Özel Histoloji. Yorum Basın Yayın San. Ltd. Şti. Ankara, s: 44. 29. Tizard, R. I. (1984). Immunity at body surfaces. Immunol., 41: 259-269. 30. Whittow, G. C. (2000). Sturkie s Avian Physiology. Fıfth Edıtıon. San Diego, p: 299-305. 31. Yasuda, M., Tanaka, S., Arakawa, H., Taura, Y., Yokomio, Y. Ekino, S. (2002). Comparative study of gut-associated lymphoid tissue in calf and chicken. Anat. Rec., Apr 1; 266(4): 207-17. 62