TR0500125 1 22. FIZIK KU\C,IU:S!. hi 17 KYLl 7-200-1. BODRl 'M TUİKİYU AN INVESTIGATION OF OXYGEN ADSORPTION ON W(110) USING REFLECTANCE ANISOTROPY SPECTROSCOPY O. ZEYBEK AND S.D. BARRETT* Faculty of Art and Science, Department of Physics, Balikesir University, Soma Caddesi, 10100 Balikesir, Turkey ^Department of Physics, Surface Science Research Centre, University of Liverpool, PO Box 147, Liverpool, L69 3BX, UK. The probe of metal surface electronic structure and results of the oxidation of a BCC material and the first Joint Density of States interpretation of the spectrum from same metal have been presented. The surface sensitivity of RAS has been exploited when applied to a cubic single crystal to study the surface electronic structure of W(110) and the resulting chemisorption-induced changes upon exposure to oxygen. Oxidation of the surface is monitored until a final exposure of 10 Langmuirs is reached. A decrease of reflectance anisotropy signal is obtained with increasing oxygen coverage on the substrate and a coverage of ~ 0.75 ML results in zero anisotropy over the reflectance anisotropy energy range. 364
Uygulamalı Fizik (02)
TÜRK FİZİK DERNEĞİ 22. FİZİK KONGRESİ, 14 17 EYLÜL 2004, IİODIH \1 TUİKIYK EGE DENİZİ KIYILARINDA KARA MİDYE (Mytilus galloprovincialis L.1758)'DE 210 Po BİRİKİMİNİN ALFA SPEKTROMETRESİ İLE TAYİNİ S. AKÖZCAN. A.l/GUR. G.YENER VE U. SUNLU * Ege Üniversitesi Nükleer Bilimler Enstitüsü, İzmir, Türkiye, sakozcan@ nükleer, ege. edu. tr *Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi, Su Ürünleri Temel Bilimler A.B.D., İzmir, Türkiye, Midye sert zeminlere tutunarak yaşamını sürdüren ve suyu süzerek beslenen ekonomik öneme sahip kabuklu bir su ürünüdür. Bundan dolayı sudaki ağır metalleri ve radyonüklidlerin bir kısmını vücutlarında biriktirme özelliğine sahiptirler. Tüm Akdeniz ve Karadeniz de yaygın olarak bulunan bu deniz ürünü dünyada ve ülkemizde insan gıdası olarak yoğun bir biçimde tüketildiğinden bünyesinde biriktirmiş olduğu kirletici düzeylerinin izlenip belirlenmesi halk sağlığı açısından da son derece önemlidir. Bu çalışmada, Ege Denizi'nin kıyı bölgesinden Ekim 2002-Nisan 2003 tarihleri arasında 210 toplanan kara midye örneklerindeki (Mytilus gallorovincialis L.1758) Po konsantrasyonları tayin edilmiştir. Midye örnekleri Seferihisar, Çandarlı Körfezi, Bodrum ve İzmir Körfezi (Homa Dalyanı) olmak üzere dört ayrı istasyondan alınmıştır. Örneklemeden sonra midyelerin tüm yumuşak dokuları etüvde kurutulmuş, radyokimyasal ayırma işlemlerinden sonra elektrodepozisyon yöntemiyle 2l0 Po, bakır diskler üzerine toplanmıştır. Bu işlemlerden sonra sayıma hazır olan bakır disklerdeki 5.3 MeV enerjili 2l0 Po aktivitesi alfa spektrometresi ile sayılmış ve örneklerdeki aktivite konsantrasyonları 75 Bq/kg ile 505 Bq/kg aralığında bulunmuştur. Anahtar Kelimeler: Kara Midye (Mytilus galloprovincialis), Polonyum-210, Ege Denizi 367
/ 7 ICYLÜL 2004. IİODIİI M Tl RKİYH ADLİ TIP'TA FİZİKİ UYGULAMALAR DR. İSMAİL ÇAKİR*, DOÇ.DR.. H.BÜLENT ÜNER** *'Adalet Bakanlığı, Adli Tıp Kurumu, İstanbul, Türkiye ismailcakir@adalet.gov.tr **Istanbul Üniversitesi, Adli Tıp Enstitüsü, istanbul, Türkiye hbuner istanbul, edu. tr Adli Bilimler, Fizikçilerin çalışma alanları içinde az olarak bilinen bir alandır. Ülkemizde bu alanda var olan kurumlar; Adalet Bakanlığına bağlı Adli Tıp Kurumu, Üniversiteler bünyesindeki Adli Tıp Enstitüleri ve Kriminal Laboratuvarlardır. Adli Tıp'ta çalışan Fizikçilerin görevi adli makamlarca gönderilen delilleri iddialar doğrultusunda incelemek, olayı aydınlatıcı teknik bilirkişi desteği sağlamaktır. Otopsi sırasında elde edilen bir mermi çekirdeğinin, şüphelinin kullandığı silah tarafından atılıp atılmadığının, dava konusu senette miktar bölümünün başındaki rakamın ilave olup olmadığının saptanması ya da şüpheli kişinin gerçekten ateş edip etmediğinin anlaşılması için kişinin elinde ateşli silah atış artıklarının aranması gibi konular Adli Tıp'ta Fizikçilerin çalışma alanları arasında bulunur. Bu çalışmada, bu alanda kullanılan SEM/EDX (Scanning Electron Microscopy with Energy Dispersive X-Ray Spectrometry), VSC (Video Spectral Comparator) ve ESDA (Electrostatic Detection Apparatus) vb. cihazlar ve bunlarda uygulanan yöntemler özet olarak sunulmaktadır. 368
TÜRK FİZIK DERNEĞİ 22. Fİ/AK KOMCRF.SI. 14 17 EYl.l.L 2(>()1. HODRİ M ~ll>rk!ye 90 Sr / ^Y İNTRAVASKÜLER BRAKİTERAPİ KATETERİ VE KILAVUZ TELİNİN KAYNAK ETRAFINDAKİ DOZ DAĞILIMINA ETKİSİNİN RADİOCHROMİC FİLM DOZİMETRİSİ İLE ARAŞTIRILMASI B. DEMİR, F. Ö. DİNBAŞ, A. KOCA, S. KARAÇAM, B. GÜNHAN İstanbul Üniversitesi, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, Radyasyon Onkolojisi Ab.D., istanbul, Türkiye, bay bay @ istanbul, edu. tr Son dönemler yapılan çeşitli hayvan deneyleri ve ön klinik çalışmalar 15-30 Gy arası bir radyasyon dozunun koroner arterlerlerdeki tıkanıklığı açmak için yapılan balon ve stent uygulamaları sonrası oluşan restenoz (tekrar tıkanma) oranlarını önemli ölçüde düşürdüğünü göstermiştir. Damar içi radyasyon tedavisi intravasküler brakiterapi (IVBT) olarak isimlendirilmektedir ve bu uygulamada genellikle kısa erişim mesafeli beta ışınımı yapan kaynaklar kullanılmaktadır. Seed (tohum) formunda kaynaklardan oluşan ışınlama sistemlerinde kaynaklar su basıncı yardımıyla bir kateter içerisinde damarın ışınlanacak bölgesine gönderilir. 5 Fr (İFr = 0,318 mm) kateter 1,8 mm dış çapa sahip olup, kateter su gidiş-dönüş, kılavuz tel ve radyoaktif kaynaklar için üç ayrı lümenden oluşmaktadır. Kateterin bu yapısından dolayı radyoaktif kaynaklar kateterin merkezinde yer alamamaktadır. Bu çalışmada kateter ve kılavuz telin 90 Sr / 90 Y IVBT kaynağı etrafında doz dağılımına etkisi radiochromic film dozimetrisi ile incelenmiştir. Çalışmanın sonucunda kaynakların uzak olduğu bölgeye göre yakın olduğu bölgelerin %30 'a varan oranında fazla doz aldığı, buna karışın kılavuz telin absorbsiyonundan dolayı telin arkasındaki bölgenin % 42 oranında daha az doz aldığı tespit edilmiştir. 369