TEKNOLOJİ BAĞIMLILIĞI VE SİBER ZORBALIK Teknoloji hayatımızın her alanında yer almaktadır. Telefon, tablet, bilgisayar gibi teknolojik aletler hayatımızın vazgeçilmezleri arasındadır. Boş zamanlarımızı değerlendirmek, bilgi dağarcığımızı genişletmek için kullanmanın dışında okullarda eğitim aracı, çeşitli mesleklerin kullanım aracı, çalışma hayatının hemen hemen her yerinde teknolojik aletlerle iç içeyiz. Bir şeyin bağımlılık sayılabilmesi için bir kişinin, o nesneden uzaklaşamaması ve onunla vakit geçirirken zaman konusunda bilinçli olmaması gerekir. Günümüz çocukları da maalesef bu durumun bir yansıması olarak gözlemlenmektedir. Çocuklar; günde 4-5 saat telefon ve bilgisayar karşısında vakit geçirmektedir. Sosyal ilişkiler artık sosyal medyadan ilerlemektedir. Çocuklar okulda ya da buluşmalarda iletişim kurmak yerine sosyal medyadan yorum yapma, beğenme, takip etme adımlarıyla sanal iletişimi seçmektedir. Günlük yaşantıda, iletişim kurma; yerini ortak buluşmalarda aynı masa etrafında toplanan ve telefonla oynayan insanlara bırakmıştır. Sanal oyunların içerisinde kendisini bulan ve savaş, dövüş, silah oyunlarıyla başarı kavramını eşleştiren çocuklar, aileleri tarafından kontrol edilebilir ve zaman yönetimi kazandırılabilirse daha güzel zamanlar geçirecektir. Ebeveyn olarak, çocukların teknolojiyle geçirdikleri zamanı ve amaçları kontrol altında tutulmalıdır. Eğitim, araştırma, ödev, bilgi, öğrenme amacı dışında kullanılan teknolojinin zararları olabilmektedir. Oynadıkları oyunlarda, saatler harcamaları yüzünden; saldırganlık, cinselliğe aşırı ilgi duyma, zaman yönetimini kaybetme, otokontrolde zayıflık gibi durumlar yaşanabilir. Çocukların teknolojiye yönelmelerinde etkili olan noktalardan bahsedecek olursak; aile yaşantıları sonucunda ihmal edilen, sürekli yıkıcı bir şekilde eleştirilen, kıyaslanan, engellenen ve yeterince ilgi ve sevgi gösterilmeyen çocuklar bu arayışı farklı alanlara taşırlar. Günümüzde en çok yönelime sahip alanlardan birisi hiç kuşkusuz teknolojik aletlerdir. Çocuk evde, ailede göremediği ilgi, sevgi, takdir edilme duygusunu bilgisayarda oyun oynayarak ve sanal arkadaşlıklar kurarak giderme ihtiyacı içine girecektir. Bu sayede çocuk sorunlardan uzaklaştığını düşünecektir. Bu yaklaşımlar sonucunda çocuklarımız saatlerce, telefon ve bilgisayar karşısında vakit geçirebilir.
Bunu önlemek için sevgi, saygı, değer her zaman çocuğa hissettirilmelidir. Teknolojiyle geçirdiği vaktin de sınırlandırılması önleyici adımlardan olabilir. Bu yaş çocuklarımız; Her şeyi bilmek istediklerinden dolayı sürekli olarak araştırma ve inceleme içerisine girmektedir. İnternetteki verimli bilgilerin yanında bilgi kirlilikleri de bulunmaktadır. Bu bilgilerin bilinçli bir şekilde okunması, incelenmesi ve ayrıştırılması da bilinçli çocuklar tarafından yapılır. Bu nedenle çocuklarımıza, karşılarına çıkacak olan reklamlar, dikkatlerini çekmek için yapılan görüntülerin amaçları ve bu görüntülerle karşılaşıldığı zaman ne yapılması gerektiği anlatılmalıdır. Bilinçli kullanım dışında yapılan girişlerde, çocukların internette pornografi, siber zorbalık gibi olumsuzluklarla karşılaşması mümkündür. Siber Zorbalık Nedir? Siber zorbalık; bir kişiyi incitmek, örselemek için yapılan agresif ve bilinçli bir şekilde mesaj gönderme ya da izinsiz bir şekilde fotoğraf, video paylaşmaktır. Bir kişi adına sahte hesap açmak, web sayfası oluşturmak, telefon numarasını bir sitede paylaşmak da siber zorbalık kavramının içerisinde yer almaktadır. Çocukların gerçek dünyalarına dâhil olduğunuz gibi sanal dünyalarına da dâhil olarak yanınızda hissettirebilirsiniz. Çocuklar her ne kadar ebeveynleriyle her şeyi paylaşsalar da bazen korku ve tehdit yüzünden çekingenlik yaşayabilirler. Siber zorbalığa maruz kalan çocuk, bunu ebeveynine anlatmak istemez, kaçınır. Sizinle paylaşmadığı takdirde aşağıdaki belirtilerden yola çıkarak ipuçları yakalayabilirsiniz.
Çocuğunuzun siber zorbalığa maruz kaldığını nasıl anlarsınız? Aile bireylerinden, arkadaşlarından uzaklaşırsa, Telefon ya da tabletle geçirdiği vakit sonrası üzülür, ağlarsa, Okul notlarının düşerse ve evde öfkeli davranışlar gösterirse, Ruh hali, iştah ve uykularında değişiklik yaşanırsa, Anlık ileti, mesaj geldiğinde ürkek ya da panik davranırsa, çocuğunuz siber zorbalığa maruz kalmış olabilir. Çocukların Teknoloji Bağımlılığı ve Siber Zorbalığa Maruz Kalmamaları İçin Aileler Ne Yapabilir? Bilgisayar ve telefonla geçirilecek zaman çocukla birlikte belirlenmelidir. Bu sürede 5 dakika daha gibi ifadelere karşı net olarak 30 dakika ya da 1 saati aşmayacak şekilde teknolojiyle sınırlı zaman geçirmesi sağlanmalıdır. Çocuğunuz oynarken kendi kendine zamanı fark edip kalkmasını sağlayabilirsiniz. Fişi çekmek, ekranı kapatmak çatışmaya yol açabilir. Bunun yerine hatırlatma amaçlı cümleler kurarak çocuğunuzun zamanı doğru kullanması gerektiğini söyleyebilirsiniz. Aileler çocuklarını, internet ortamında kendilerini rahatsız edici ya da tehdit altında hissettiren bir kişi olduğunda bu durumu kendilerine iletmeleri için teşvik etmelidirler. Davranışları takdir edilmeli ve aynı şey yeniden olduğunda yine ailelerine gelmeleri konusunda cesaretlendirilmelidirler. İnternette gezinmek ve araştırma yapmak istediğinde çocuklara özel olarak hazırlanan (Google Safe Search for Kids) gibi ya da ebeveyn kontrolü olan arama motorlarını kullanmalıdır. Ebeveynler, bu yaş grubu çocuklarına kendilerinin izni olmadan herhangi bir dosyayı, programı, oyunu, görseli internetten indirmesinin doğru olmadığını öğretmelidir. Ebeveynler, bu yaş grubundaki çocukları internet ortamında da gerçek hayatta olduğu gibi ahlaki davranışlara uyması gerektiği konusunda bilgilendirmelidir. Saygı sınırları içerisinde mesaj yazma, yorum yapma davranışını çocuğunuza aktarabilirsiniz.
Aileler, çocuklarının internet ortamında, oyunlarda karşılaşabilecekleri internet pornografisine karşı sağlıklı cinsellik konusunda konuşmalıdırlar. Ergenlik dönemlerine uygun olarak cinsel eğitim aile tarafından verilmelidir. Çocuğun sosyal ağlarda kullandığı şifresinin bilinmesi ve düzenli aralıklarla kontrol edilmesi önemlidir. Aileler, çocuklarını çevrimiçi ortamda tanıştıkları kişilerle adres, telefon, özel bilgileri paylaşmamasının yanı sıra yüz yüze görüşmelerinin de tehlikeli olduğunu hatırlatmalıdır. Çocukların oynadıkları oyunlar da kontrol altına alınmalıdır. Cinsel içerikli, saldırganlık amaçları taşıyan oyunlar oynamaları davranış anlamında olumsuz yüklemeler yapabilmektedir. Çocuğunuzla birlikte geleneksel oyunlardan oynayabilirsiniz. Onun iletişim ve zihinsel becerilerini geliştiren oyunları, aile arasında oynamanız verimli bir vakit geçirmeniz için oldukça önemlidir. Bu sayede aile içi iletişim de kuvvetlenecek ve çocuğunuzda pozitif yansımalar göreceksiniz.