NÜKLEER ENERJİ GERÇEĞİ. Serdar İSKENDER Türkiye Teknik Elemanlar Vakfı (TÜTEV) Enerji Danışmanı, Makina Yük. Müh.



Benzer belgeler
NÜKLEER ENERJİ. Dr. Abdullah ZARARSIZ TMMOB-Fizik Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı

ENERJİ KAYNAKLARI ve TÜRKİYE DİYARBAKIR TİCARET VE SANAYİ ODASI

Nükleer Enerji Santrali Nedir? Yararları ve Zararları

Nükleer Teknoloji Tarihçesi, Gelişimi ve Elektrik Üretimi. Dr. Halil DEMİREL

RÜZGAR ENERJĐSĐ. Erdinç TEZCAN FNSS

TÜRKİYE'DE VE DÜNYADA ENERJİ KRİZİ VE BU KRİZİN ÇÖZÜMÜNE YÖNELİK ÖNEMLİ BİR ALTERNATİF

Doç. Dr. Mehmet Azmi AKTACİR HARRAN ÜNİVERSİTESİ GAP-YENEV MERKEZİ OSMANBEY KAMPÜSÜ ŞANLIURFA. Yenilenebilir Enerji Kaynakları

Enervis H o ş g e l d i n i z Ekim 2015

Ülkemizde Elektrik Enerjisi:

ENERJİ ÜRETİMİ VE ÇEVRESEL ETKİLERİ

Yakın n Gelecekte Enerji

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ POLİTİKALARI ve ENERJİ

GELECEĞİN NÜKLEER GÜÇ PROJEKSİYONLARI Ahmet Cangüzel Taner Fizik Yüksek Mühendisi Türkiye Atom Enerjisi Kurumu ( acant@taek.gov.

İÇİNDEKİLER SUNUŞ... XIII 1. GENEL ENERJİ...1

ALTERNATİF ENERJİ KAYNAKLARI

KÜRESEL ISINMA ve ENERJİ POLİTİKALARI. Özgür Gürbüz Yeşiller Enerji Çalışma Grubu 8 Ekim İstanbul

PAGEV - PAGDER. Dünya Toplam PP İthalatı

YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARI

TÜRKİYE KÖMÜR İŞLETMELERİ KURUMU GENEL MÜDÜRLÜĞÜ PAZARLAMA SATIŞ DAİRE BAŞKANLIĞI 2006; EYLÜL ANKARA. Mustafa AKTAŞ

KÖMÜRÜN ENERJİDEKİ YERİ

KÜRESELLEŞEN DÜNYA GERÇEKLERİ TÜRKİYE NİN ENERJİ GÖRÜNÜMÜ VE TEMİZ TEKNOLOJİLER

İÇİNDEKİLER TABLO VE ŞEKİLLER...

KÜRESELLEŞEN DÜNYA GERÇEKLERİ TÜRKİYE NİN ENERJİ GÖRÜNÜMÜ VE TEMİZ TEKNOLOJİLER

SANAYİDE ENERJİNİN VERİMLİ KULLANILMASI

YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARIMIZ VE ELEKTRİK ÜRETİMİ. Prof. Dr. Zafer DEMİR --

Dünyada Enerji Görünümü

tmmob makina mühendisleri odası

ENERJİ ALTYAPISI ve YATIRIMLARI Hüseyin VATANSEVER EBSO Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Enerji ve Enerji Verimliliği Çalışma Grubu Başkanı

Bu nedenle çevre ve kalkınma konuları birlikte, dengeli ve sürdürülebilir bir şekilde ele alınmalıdır.

Enerji ve İklim Haritası

(*Birincil Enerji: Herhangi bir dönüşümden geçmemiş enerji kaynağı) Şekil 1 Dünya Ekonomisi ve Birincil Enerji Tüketimi Arasındaki İlişki

Dünyada Enerji Görünümü

TMMOB Maden Mühendisleri Odası

Türkiye nin Nükleer Enerji Politikasına bakış

TÜRKİYE 2013 YILLIK ENERJİ İSTATİSTİKLERİ RAPORU

SANAYĠ KAYNAKLI HAVA KĠRLĠLĠĞĠ KONTROLÜ

RÜZGAR ENERJİSİ. Cihan DÜNDAR. Tel: Faks :

Yenilenebilir olmayan enerji kaynakları (Birincil yahut Fosil) :

ÜLKEMİZDE ELEKTRİK ENERJİSİNİN BUGÜNÜ VE YARINI

Biliyor musunuz? Enerji. İklim Değişikliği İle. Mücadelede. En Kritik Alan

4. Ünite 2. Konu Enerji Kaynakları. A nın Yanıtları

İZMİR İLİ ENERJİ TESİSLERİNİN ÇEVRESEL ETKİLERİ (Aliağa Bölgesi) TMMOB Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi

Nükleer Reaktörler. Özgür AYTAN

ELEKTRİK ve PLANLAMA 21. YÜZYILDA PLANLAMAYI DÜŞÜNMEK. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Cengiz GÖLTAŞ 14 Mayıs 2011

TÜRKIYE NİN MEVCUT ENERJİ DURUMU

Türkiye nin Elektrik Üretimi ve Tüketimi

Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi TÜRKİYE 10. ENERJİ KONGRESİ

Kömür ve Doğalgaz. Öğr. Gör. Onur BATTAL

SERAMİK KAPLAMA MALZEMELERİ VE SERAMİK SAĞLIK GEREÇLERİ SEKTÖRÜNDE DÜNYA İTHALAT RAKAMLARI ÇERÇEVESİNDE HEDEF PAZAR ÇALIŞMASI

Türkiye nin Enerji Geleceği İklim bileşenini arıyoruz

DÜNYA VE ÜLKEMİZ ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR GÖRÜNÜMÜ

Türkiye de Yenilenebilir Enerji Piyasası. Dünya Bankası Shinya Nishimura 28 Haziran 2012

İstanbul Bilgi Üniversitesi Enerji Sistemleri Mühendisliği. Çevreye Duyarlı Sürdürülebilir ve Yenilenebilir Enerji Üretimi ve Kullanımı

ENERJİ. KÜTAHYA

Türkiye Cumhuriyeti-Ekonomi Bakanlığı,

Türkiye nin Endüstriyel Emisyonlar Direktifine Uyumu: Enerji Sektörü Üzerindeki Muhtemel Maliyetler

2011 YILI DEMİR-ÇELİK SEKTÖRÜNÜN DURUMU

TÜM ÜLKELER NÜKLEER SANTRALLARIN YAPIMINDAN VAZGEÇERKEN, BĐZDE NEDEN HALA NÜKLEER SANTRAL(LAR) YAPILMASINA ÇALIŞILIYOR?

AYLIK ENERJİ İSTATİSTİKLERİ RAPORU-7

NÜKLEER SANTRALLER ve YERLİLEŞTİRME ÇALIŞMALARI. Prof. Dr. H. Mehmet Şahin Gazi Üniversitesi

ÇALIŞMA YAPRAĞI KONU ANLATIMI

TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI. 31 Ocak 2019

Yenilebilir Enerji Kaynağı Olarak Rüzgar Enerjisi

Kömür, karbon, hidrojen, oksijen ve azottan oluşan, kükürt ve mineral maddeler içeren, fiziksel ve kimyasal olarak farklı yapıya sahip bir maddedir.

Türkiye Elektrik Piyasası

qwertyuiopgüasdfghjklsizxcvbnmöçq wertyuiopgüasdfghjklsizxcvbnmöçqw ertyuiopgüasdfghjklsizxcvbnmöçqwer tyuiopgüasdfghjklsizxcvbnmöçqwerty

YENİLENEBİLİR ENERJİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ. Türkiye Güneş Enerjisi Geleceği Solar TR2016, 06 Aralık

ÜLKEMİZDE ENERJİ ARZ GÜVENLİĞİ VE ALINAN TEDBİRLER

Türkiye Elektrik İletim A.Ş. Genel Müdürlüğü Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi Üyesi

DÜNYA SERAMİK KAPLAMA MALZEMELERİ SEKTÖRÜNE GENEL BAKIŞ

Gökmen ÖZER-Elazığ Kovancılar Çok Programlı Anadolu Lisesi

World Energy Outlook Dr. Fatih BİROL UEA Baş Ekonomisti İstanbul, 1 Aralık 2011

AYLIK ENERJİ İSTATİSTİKLERİ RAPORU-5

Türkiye nin Enerji Teknolojileri Vizyonu

Türkiye Cumhuriyeti-Ekonomi Bakanlığı,

JEOPOLİTİK VE TEKNOLOJİK GELİŞMELER ÇERÇEVESİNDEN KÖMÜRÜN GELECEĞİ

İÇİNDEKİLER. Türkiye İçin Nükleer Enerji Neden Gereklidir? Dünyada Nükleer Santrallerin Durumu. Tarım, Turizm, Çevre ve Radyasyon

ENERJİ VERİMLİLİĞİ (ENVER) GÖSTERGELERİ VE SANAYİDE ENVER POLİTİKALARI

CAM SANAYİİ. Hazırlayan Birsen YILMAZ T.C. Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi

TÜRKİYE ELEKTRİK SİSTEMİ (ENTERKONNEKTE SİSTEM)

2002 ENERJİ İSTATİSTİKLERİ

Dünya Birincil Enerji Tüketimi Kaynaklar Bazında (%), 2015

2017 YILI İLK İKİ ÇEYREK BLOK MERMER TRAVERTEN DIŞ TİCARET VERİLERİ

GENEL BAKIŞ. Petrol ve Doğal Gaz Üretimi 2004 Senaryosu. Fosil Yakıt Rezervleri: Ekonomik olarak Kullanılabilir Kaynaklar Bilinen Tüm Kaynaklar

AB NİN EKONOMİK YAPISIYLA İLGİLİ TEMEL BİLGİLER 1. Ülkelerin Yüz Ölçümü 2. Ülkelerin Nüfusu 3. Ülkelerin Gayri Safi Yurtiçi Hâsıla 4.

AYLIK ENERJİ İSTATİSTİKLERİ RAPORU-3

SERA GAZI SALIMLARININ DEĞERLEND

Dünya Enerji Görünümü Dr. Fatih BİROL Uluslararası Enerji Ajansı Baş Ekonomisti Ankara, 25 Aralık 2012

24 HAZİRAN 2014 İSTANBUL

FOSİL YAKITLARIN TÜKETİMİNDEN KAYNAKLANAN KARBONDİOKSİT SALIMLARINDAKİ EĞİLİMLER. Duygu PAPUR 1, Nazif Hülâgü SOHTAOĞLU 2

SERA GAZI EMİSYONU HAKAN KARAGÖZ

SU ÜRÜNLERİNDE MEKANİZASYON-2

Yenilenebilir Enerji Kaynakları

ENERJİDE SORUNLAR VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ. Özgür Gürbüz 20. Pratisyen Hekimlik Kongresi 4 Kasım 2016-Antalya

BİYOKÜTLE ENERJİ SANTRALİ BİOKAREN ENERJİ

MADEN SEKTÖR GÖRÜNÜMÜ

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK Yönetimine Giriş Eğitimi

TEKNİK ELEMANLARA YÖNELİK BİNALARDA ENERJİ VERİMLİLİĞİ SEMİNERİ

TR33 Bölgesi nin Üretim Yapısının ve Düzeyinin Tespiti ve Analizi. Ek 5: Uluslararası Koşulların Analizi

Transkript:

NÜKLEER ENERJİ GERÇEĞİ Serdar İSKENDER Türkiye Teknik Elemanlar Vakfı (TÜTEV) Enerji Danışmanı, Makina Yük. Müh. Gelişmekte olan ülkelerdeki hızlı nüfus artışı ve sanayileşme, enerjiye olan talebin hızla artmasına neden olmaktadır. Yeni ve büyük rezervlerin bulunamaması durumunda, birincil enerji kaynaklarından petrol rezervlerinin 2050, doğal gaz rezervlerinin 2070 ve kömür rezervlerinin de 2170 yıllarında tükeneceği varsayımı, küreselleşen dünyada enerji ve enerji üretimine gösterilen ilgiyi arttırmaktadır. Bu durum, enerji üretiminde kullanılan kısıtlı kaynakları, uluslararası politikalara yön veren bir araç haline getirmiş, ülkelerin yeni ve yenilenebilir enerji üretim alternatiflerine yönelmelerine neden olmuştur. Bu çalışmada, enerji üretim alternatifleri içerisinde önemli bir yer tutan, uzun yıllardır elektrik enerjiisi üretiminde kullanılan nükler enerjinin, dünyadaki kullanımı, çevresel ve sağlık etkileri üzerinde durulmuştur. 1. GİRİŞ IAEA (Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı) tarafından yayınlanan Aralık 2005 verilerine göre dünyada toplam 443 adet nükleer santral çalışmakta olup, bu nükleer santrallerin kurulu gücü 369.572 MW e dır [1, 2, 3]. 27 adet nükleer santralinde inşası devam etmektedir. İnşaatı devam eden nükleer santrallerin de toplam kurulu gücü 21.811 MW e dir [3, 4]. 2004 yılı itibariyle, elektrik üretiminde nükleer enerjinin payı ülkeler bazında incelendiğinde, Fransa (% 78,10), Litvanya (% 72,10), Slovak Cumhuriyeti (% 55,20), Belçika (% 55,10), İsveç (% 51,80) olmak üzere ilk beş ülke olarak görülmektedir [5]. Tablo 1 de, 31.12.2005 tarihi itibariyle, ülkeler bazında işletmedeki ve inşa halindeki nükleer reaktörler, kapasiteleri ve kurulu güçleri verilmiştir.

Tablo 1. 31.12.2005 tarihi itibariyle, ülkeler bazında işletmedeki ve inşa halindeki nükleer reaktörler, kapasiteleri ve kurulu güçleri [2, 3]. Ülke İşletmedeki Reaktörler Ünite Sayısı Toplam MW e Ünite Sayısı İnşa Halindeki Reaktörler Toplam MW e ABD 104 99.210 - - Almanya 17 20.339 - - Arjantin 2 935 1 692 Belçika 7 5.824 - - Brezilya 2 1.901 - - Bulgaristan 4 2.722 2 1.906 Çek Cumhuriyeti 6 3.368 - - Çin Halk Cum. 9 6.572 3 3.000 Çin (Tayvan) 6 4.904 2 2.600 Ermenistan 1 376 - - Finlandiya 4 2.676 1 1.600 Fransa 59 63.363 - - Güney Afrika 2 1.800 - - Güney Kore 20 16.810 - - Hindistan 15 3.040 8 3.602 Hollanda 1 449 - - İngiltere 23 11.852 - - İran - - 1 915 İspanya 9 7.588 - - İsveç 10 8.910 - - İsviçre 5 3.220 - - Japonya 56 47.836 1 866 Kanada 18 12.599 - - Litvanya 1 1.185 - - Macaristan 4 1.755 - - Meksika 2 1.310 - - Pakistan 2 425 1 300 Romanya 1 655 1 655 Rusya Federasyonu 31 21.743 4 3.775 Slovak Cumhuriyeti 6 2.442 - - Slovenya 1 656 - - Ukrayna 15 13.107 2 1.900 TOPLAM 443 369.572 27 21.811

2. NÜKLEER SANTRALLER VE RADYASYON İnsanlar, doğal ve çevre/yapay radyasyon olmak üzere iki tip radyasyon etkisinde yaşamak zorundadırlar. Yer kabuğundaki radyoaktif elementlerin yaydıkları radyasyonlar ve uzayın boşluklarından gelen kozmik radyasyonlar, doğal radyasyonun oluşumuna neden olmaktadır [6]. Doğal radyasyonun insana yükledigi yıllık radyasyon dozu, yaşadığı ortama bağlıdır. Doğal radyasyon, İstanbul'da 0,66 msv/yıl, Ankara'da 0,44 msv/yıl, Erzurum'da 1,75 msv/yıl ve altında Toryum yatakları bulunan Sivrihisar'da 3,74 msv/yıl'dır (msv: milisivert, radyasyon dozunu ifade etmek için kullanılan bir birimdir. 1 msv=0,001 Sievert=0,1 rem dir.). Yeryüzünde, çok daha yüksek yıllık doğal radyasyon dozlarının bulundugu bölgelerde vardır. Örneğin, Rio de Jeneiro'nun plajlarında 6 msv/yıl, Hindistan Kerela Bölgesi nde 15 msv/yıl, İran Ramsar Bölgesi nde 148,92 msv/yıl dır [6, 7, 8, 9]. Tablo 2 de, bazı bölgelerde ölçülen doğal radyasyon doz seviyeleri verilmiştir. Tablo 2. Bazı bölgelerde ölçülen doğal radyasyon doz seviyeleri [7]. Bölge Radyasyon Dozu (msv/yıl) Mersin/Akkuyu 0,53 Ankara 0,44 Iğdır/Alican 0,88 Çanakkale 1,23 Kars/Digor 1,58 Hindistan/Kerela 15,8 İran/Ramsar 148,92 Brezilya/Guarapari kumsalları 788,4 Yapay radyasyon kaynakları, doğal radyasyon kaynakları gibi belli miktarlarda radyasyon dozuna maruz kalınmasına sebep olurlar. Yapay radyasyon dozları, talebe bağlı olarak artsa da, doğal kaynaklardan alınan doza göre çok daha düşüktür. Yapay radyasyon kaynaklarının, doğal radyasyon kaynaklarına göre tamamen

kontrol altında olmaları da, maruz kalınacak doz miktarının ayarlanabilmesi açısından önemlidir. Tıbbi, zirai ve endüstriyel amaçla kullanılan X ışınları, yapay radyoaktif maddeler, nükleer bomba denemeleri sonucu meydana gelen nükleer serpintiler, nükleer güç üretiminden salınan radyoaktif maddeler ile bazı tüketici ürünlerinde kullanılan radyoaktif maddeler, bilinen başlıca yapay radyasyon kaynaklarıdır. Yapay radyasyon kaynaklarından maruz kalınan küresel radyasyon dozlarının % 97 si tıbbi uygulamalardan, % 1,88 i radyoaktif serpintilerden, % 0,64 ü mesleki nedenlerden, % 0,32 si nükler santrallerden, % 0,16 sı tüketici ürünlerinden kaynaklanmaktadır [7]. Çevre/yapay radyasyon farklı faktörlere bağlı olarak 0,5 msv/yıl ile 1,5 msv/yıl arasında değişmektedir. ABD, kendi vatandaşları için sürekli alınan doğal ve çevre radyasyonunun izin verilen toplam ortalama dozunu 1,8 msv/yıl olarak tespit etmiştir. Doğal ve yapay radyasyon kaynaklarından alınan sürekli ortalama etkin doz 2,4 msv/yıl düzeyindedir. Normal işletme şartlarındaki nükleer güç santralinin toplam doza katkısı 0,01 0,001 msv/yıl seviyesindedir. Dünya Sağlık Örgütü(WHO), sürekli alınan doğal ve yapay radyosyon üst limitini 5 msv/yıl olarak belirlemiştir [6, 10]. ABD de tüm nükleer endüstrinin bir kişiye yüklediği fazladan doz 0,001 msv/yıl olmasına rağmen, 1.000 MWe lik gücündeki kömürle çalışan bir termik santralin bacasından çıkan radyoaktif partiküllerin bir kişiye yüklediği fazladan doz 0,004 msv/yıl dır [6]. Tablo 3 de, sürekli alınan radyasyon dozları ve etkileri, Tablo 4 de ise bir kerede alınacak radyasyon dozları ve etkileri verilmiştir.

Tablo 3. Sürekli alınan radyasyon dozları ve etkileri [6, 11]. Dozaj(mSv/yıl) Etkisi 0,001 Etkisiz 0,004 Etkisiz 0,01 Etkisiz 0,1 Etkisiz Açıklama ABD nde tüm nükleer endüstrinin bir kişiye yüklediği fazladan doz. 1.000 MW e lık bir kömür santralinin bacasından çıkan radyoaktif partiküllerin kişiye yüklediği doz. ABD'nde nükleer patlamaların bir kişiye yüklediği fazladan doz. İngiltere de Dounreay nükleer santralinin yakın civarındaki kişilere yüklediği doz. 0,5-4 Etkisiz Doğal radyasyon dozu. 0,6 Etkisiz Çernobil Kazası nda kişi başına ilk yıl boyunca alınmış doz. 2,2-2,5 Etkisiz Yapay / çevre radyasyonunun dozu. 5 Etkisiz 20 Etkisiz WHO ve ILO'nun sivil halk için müsade ettikleri maksimum yıllık doz. Uluslararası Radyasyondan Korunma Komitesi(ICRP)'nin radyasyon alanında çalışanlar için müsade ettiği maksimum yıllık doz. Tablo 4. Tek seferde alınacak radyasyon dozları ve etkileri [6]. Dozaj(mSv) Etkisi Açıklama 0,12 Zararsız Çernobil Kazası nda yakın çevreden alınan tahliye dozu. 0,8-1,2 Zararsız Akciğer röntgeni çektirirken alınan doz. 50-150 Zararsız Trioid up-take i için alınan doz. 250 Zararsız Nükleer kaza şartlarında alınmasına izin verilen sınır doz. 1.000 Merkez Çernobil olmak üzere 1 km lik yarıçap içinde alınan Halsizlik doz. 2.000 Baş ağrısı, kusma, ciltte kızarma ve yara, kanser Zararlı başlangıcına neden olan doz. 5.000 Zararlı İstatistiksel olarak % 50 oranında ölümcül doz. 10.000 Zararlı Ölümcül doz.

3. NÜKLEER SANTRALLER VE ATMOSFERE VERDiKLERI GAZ EMiSYONLARI Nükleer güç santralleri işletme sırasında atmosfere kirletici gazlar bırakmazlar. Buna karşılık, kömür, petrol ya da doğal gaz gibi fosil yakıtlarla çalışan termik elektrik üretim santrallerinin çevreye pekçok zarar verdigi tespit edilmiştir. Fosil yakıtların yanabilmesi için Oksijen e ihtiyaç vardır. Yanma işlemi sonucunda, Karbondioksit (CO 2 ), Azotoksitler( NO X ), Kükürtdioksit ( SO 2 ) gibi gazlar oluşmakta ve bunlar santralin bacasından atmosfere atılmaktadır [12, 13]. Yanma işlemi sonucunda ortaya çıkan CO 2 gazı, sera etkisine neden olmaktadır. CO 2 gazı atmosferde bir tabaka oluşturmaktadır. Bu tabakayı delerek yeryüzüne ulaşan güneş ışınları ise atmosfere geri dönmek istediklerinde bu tabakayı geçememekte, bu tabaka tarafından yansıtılarak tekrar yeryüzüne gönderilmektedir. Bu ışınlar ise atmosferin sıcaklığının artmasına neden olmaktadır. Bütün dünyadaki CO 2 emisyonları kontrol altına alınmadığı takdirde, 2010 yılında atmosferin ortalama sıcaklığında, 5 o C lik bir artış olacaktır. Atmosfer sıcaklığındaki artış kutuplarda buzulların erimesine ve tahıl üretiminin düşmesine neden olacaktır. Ayrıca, doğalgaz kullanımı sırasında meydana gelen kaçaklar yüzünden atmosfere sızan Metan gazı da, Karbondioksit den daha fazla sera etkisine neden olmaktadır. Buna ek olarak, ( NO X ), ( SO 2 ) gazları da asit yağmurlarına neden olmaktadır. Asit yağmurları, göllerdeki doğal yaşamı tehdit etmekte, bitki örtüsünü, ormanları, tarımsal alanları, metalik ve beton yapıları geri dönüşü olmayan bir biçimde tahrip etmektedir [6, 12, 13]. Kyoto Protokolü ne taraf olan ülkeler, emisyonlarını 2008-2012 yıllarında 1990 yılı seviyesinin % 5,2 altına çekmeyi hedeflemekte ve yenilenebilir enerji kaynakları için araştırma-geliştirme çalışmalarını hızlandırmayı düşünmektedirler [14, 15]. Tablo 5 de, çeşitli enerji üretim zincirlerinden elektrik üretimi başına düşen CO 2 emisyon miktarları verilmiştir. Kömürle çalışan termik santrallerin bir başka sakıncası da, kömür cevheriyle karışmış olan Uranyum filizlerinin baca gazlarıyla ve atık küllerle çevreye atılarak kalıcı bir radyoaktifliğe neden olmasıdır. Bir nükleer santralin ise nükleer yakıt atığını uygun bir teknolojiyle bir kap içerisinde kontrol altına almak mümkündür ve Nükleer Güvenlik Doktrini çerçevesi içinde atıklar kontrol altına alınarak saklanmaktadır. Buna karşılık, termik santrallerden atmosfere verilen

radyoaktif küllerin uçuşarak yayılmasının ve teneffüs yoluyla akciğerlere girmesinin engellenmesi çok daha zor ve pahalı olduğundan, bunların ortadan kaldırılmasına yönelik çalışmalar yapılamamaktadır. Ayrıca, termik santrallerin yakınlarındaki yerleşim alanlarında, üst solunum yolu enfenksiyonlarında, ciddi artışlar gözlenmektedir [6]. Tablo 6 da, 1.000 MW e gücündeki nükleer ve kömür santrallerinin yıllık yakıt, atık ve emisyon miktarlarının karşılaştırılması verilmiştir. Tablo 5. Çeşitli enerji üretim zincirlerinden elektrik üretimi başına düşen CO 2 emisyon miktarları [10]. Yakıt Türü Kwsaat/gram Kömür 900 1200 Petrol 700 900 Doğal Gaz 350 900 Nükleer 10 30 Rüzgar 10 75 Güneş 100 200 Tablo 6. 1.000 MW e gücündeki nükleer ve kömür santrallerinin yıllık yakıt, atık ve emisyon miktarlarının karşılaştırılması [10, 13]. Yakıt, Atık ve Emisyonlar Nükleer Kömür Yakıt(tüketilen miktar) 27 ton 2,6 milyon ton Kulanılmış Yakıt(Yüksek Radyoaktiviteli Atık) 27 ton - Yüksek Radyoaktiviteli Atık 3-5 3 m - Orta ve Düşük Seviyeli Radyoaktif Yakıt 800 ton - CO 2-6,5 milyon ton Kül - 300.000 ton NO X - 20.000 ton SO 2-4.000 ton Ağır Metal - 400 ton

ABD de yayınlanan raporlara göre, kömür santrallerinin kül ve duman olarak çevreye vermiş oldukları emisyonlar içerisinde bulunan Uranyum ve Toryum un sebep olduğu radyasyon kirliliği, aynı enerjiyi üreten nükleer santrallerin sebep olduğu radyasyon kirliliğinden 100 kat daha fazladır [16, 17]. 1990 yılından itibaren dünyamızın hemen hemen tüm bölgelerinde CO 2 emisyonu artış göstermiş, Asya ve Orta Doğu gibi bölgelerde bu artış yıllık % 6 düzeyine ulaşmıştır. 1990 2002 yılları itibariyle endüstrileşmiş ülkeler arasındaki en düşük CO 2 emisyonu yıllık değişim oranı, % 0,1 ile Avrupa Birliği ülkelerinde ölçülmüştür. Bunun nedeni, Avrupa Birliği ülkelerinin enerji verimliliğini arttırma konusundaki uygulamaları ve nükleer enerji kullanımıdır. Avrupa Birliği ülkelerinin dışında kalan OECD ülkelerinde ise ki bu gruba Türkiye de dahildir 1990 yılından bu yana yıllık CO 2 emisyonu artışı % 1,7 olmuştur. ABD, Kanada ve Meksika nın dahil olduğu NAFTA ülkelerinin yıllık CO 2 emisyonu, 1990 yılından sonra, % 1,6 düzeyinde gerçekleşmiştir. Özellikle Orta Doğu ve Asya ülkeleri en yüksek CO 2 emisyon artış hızına (yıllık % 6) sahip ülkeler olma özelliklerini korumaktadır ve bu ülkelerin nükleer enerji gibi daha temiz enerji kaynaklarına hızla yönelmeleri gerekmektedir [18]. Küresel ısınmanın en önemli nedeni olan CO 2 emisyonun yıllık değişimleri incelendiğinde; dünya genelinde CO 2 emisyonu 80 li yıllarda, kararlı bir biçimde, yıllık % 1,3 oranında artmış, 1990 yılından sonra bu artış hızı yılda % 1,1 düzeyine düşmüştür. Diğer bir ifadeyle, 1990 1997 yılları arasındaki CO 2 emisyon artışı % 8 olmuştur. 1997 yılında bazı ülkeler tarafından imzalanan Kyoto protokolü hedefleri (2008 2012 yılları arasında 1990 yılı emisyonunun % 5,2 altına çekmek) düşünüldüğünde, CO 2 emisyonu sorununa tüm insanlığın yararı için acilen bir önlem alma gerekliliği ortaya çıkmaktadır [10, 15]. Kyoto Protokolü şartları dikkate alındığında ve bunun sonucunda fosil yakıtlara olan bağımlılığın azaltılmasının gereği düşünüldüğünde, nükleer enerjiye olan talep önümüzdeki yirmi yılda, artış eğilimine girecektir. Kyoto Protokolü kapsamında, CO 2 emisyon vergisi de gündemdedir ve söz konusu vergilendirme nükleer santralleri, üretim maliyeti açısından, fosil yakıtla çalışan termik santrallere göre daha avantajlı hale getirecektir.

4. SONUÇ Nükleer enerji, dünyada 32 ülkede bulunan toplam 443 nükleer santralle, dünya elektrik enerjisi ihtiyacının % 16 sını karşılayan kanıtlanmış bir enerji türüdür. Nükleer enerjinin yoğun olarak kullanıldığı ülkelerde, tüketime sunulan birim enerji başına, Karbon emisyonlarının azaldığı ve büyük miktarlarda partikül madde, Kükürtdioksit, Azotoksit gibi zararlı emisyonların atmosfere verilmediği tespit edilmiştir. Madencilikten, atık depolama ve işletimden çıkarılma aşamalarına kadar bütün bir enerji zinciri düşünüldüğünde, nükleer enerjinin çok az miktarda çevresel etkisi olduğu görülmektedir. Yıllık yakıt ihtiyacının az, toplam işletme maliyeti içinde yakıt maliyetinin payının düşük olması ve zengin Uranyum kaynaklarının dünyanın pek çok bölgesine yayılmış olarak bulunması, nükleer enerji temininde güvenilirliği sağlarken, potansiyel olarak ani artışlar gösterebilen petrol ve gaz fiyatlarına karşı da bir güvence olmaktadır. Sürdürülebilir kalkınma ve büyüme için yeterli miktarda fosil yakıt kaynakları veya taşımacılık altyapısı olmayan, tüketim merkezleri ile enerji kaynaklarının bulunduğu bölgeler arasında uzun mesafeler bulunan, sanayileşme için enerji talep ve beklentileri yüksek olan ülkeler için nükleer enerji kullanımı bir ihtiyaçtan çok, zorunluluk olmaya başlamıştır. Nükleer enerji, çevresel açıdan avantajlarının yanında, ekonomisi ve temininde güvenirlik gibi avantajları, taşıdığı risklerin düşüklüğüyle, diğer enerji kaynaklarının yerine tercih edilebilecek bir enerji kaynağı olarak gözükmektedir. Doğal gaz ve petrolde doğrudan ithalatçı konumunda bulunan ülkemizde, kömür yakıtlı termik santraller ve hidroelektrik santrallerden üretilen enerji yeterli değildir ve yakın gelecekte ülkemizde enerji üretiminde sıkıntılar yaşanacaktır. Türkiye yerli hidrolik, linyit ve taşkömürü kaynaklarından ekonomik olarak en fazla 246 milyar kwh/yıl elektrik üretebilecektir. Buna karşılık, 2010 yılında elektrik talebi 290 milyar kwh/yıl ve 2020 yılında elektrik talebi de 547 milyar kwh/yıl olacaktır. Aradaki farkın ithal doğal gaz, petrol ve kömür ile kapatılması, kısıtlı ekonomik kaynakların yurt dışına akmasına ve önemli çevre sorunlarının ortaya çıkmasına neden olacaktır. Bu nedenle, temiz, güvenli, ekonomik ve yoğun üretime uygun nükleer teknoloji, Türkiye için zorunlu duruma gelmiştir. Nükleer teknoloji, ülkemizin elektrik talebinin güvenle karşılanmasına önemli katkıda bulunacak, ucuz elektrik sağlayacak, yüksek teknoloji

kazandıracak, sanayi için itici güç oluşturacak, yeni istihdam alanı yaratacak ve bilgi birikimini arttıracaktır. Nükleer enerji, enerji problemlerimizin tek çözümü değildir, fakat çözümün önemli bir parçası olduğu da asla unutulmamalıdır. 5. KAYNAKLAR 1) İskender, S., Türkiye de ve Dünyada Enerji&Nükleer Enerji Gerçeği, TÜTEV, Ankara, Ekim 2005. 2) IAEA PRIS (Power Reactor Information System), Number of Reactors in Operation Worldwide, http://www.iaea.org/cgi-bin/db.page.pl/pris.oprconst.htm (Mart 2006). 3) IAEA PRIS, Nuclear Power Plants Information, http://www.iaea.org/cgibin/db.page.pl/pris.reaopucct.htm (Mart 2006). 4) WNA, Plans for New Reactors Worldwide, http://www.world-nuclear.org/info/inf17.htm (Mart 2006). 5) WNA (World Nuclear Association), Nuclear Share Figures, 1995-2003, http://www.world-nuclear.org/info/nshare.htm (Mart 2006). 6) Özemre, A.Y., Bayülken, A., Gençay, Ş., 50 Soruda Türkiye nin Nükleer Enerji Sorunu, Kaknüs Yayınları, 2000. 7) Togay, Y.E., Radyasyon ve Biz, TAEK, Ankara, 2002. 8) IAEA, Radiation Safety, IAEA Division of Public Information, 1996. 9) Yaşar, S., Radyasyon ve Radyasyondan Korunmak, TAEK, İstanbul, 1999. 10) TMMOB Fizik Mühendisleri Odası, Nükleer Enerji 2000, Ankara, 2000. 11) UIC, Radiation and the Nuclear Fuel Cycle, Nuclear Issues Briefing Paper 17, http://www.uic.com.au/nip17.htm (Mart 2004). 12) Atılgan, İ., Nükleer Enerji, Toryum Elementi ve Türkiye İçin Önemi, Mühendis Makina Dergisi, Sayı 529, Ankara, Şubat 2004. 13) TAEK (Türkiye Atom Enerjisi Kurumu), Sürdürülebilir Kalkınma ve Nükleer Enerji, Ankara, 2000. 14) WNA, Global Warning, http://www.world-nuclear.org/info/inf59.htm (Mart 2006) 15) WNA, Kyoto Protocol, http://unfccc.int/resource/docs/convkp/kpeng.pdf, (Eylül 2004). 16) US Environmental Protection Agency, Background Information Document (Integrated Risk Assessment): Final Rule for Radionuclides EPA 520/1-84-002-2, Vol. II, EPA, Washington, 1978.

17) Gabbard, W.A., Coal Consumption: Nuclear Resource or Danger, Oak Ridge National Laboratory Rewiev, Vol. 26, No. 3-4, pp 24-32, 1993. 18) Tanrıkut, A., Dünyada ve Türkiye de Nükleer Santrallerin Geleceği, Türkiye Sekizinci Enerji Kongresi, Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi, Ankara, 2000.