KAMU YONETIM.«." PANEL 12 ARALIK 2003 MOIS DANIŞTAY GENEL KURUL TOPLANTI SALONU



Benzer belgeler
Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

:48 FİLİZ ESEN-BİROL BAŞARAN

Aç l fl Vural Öger Çok değerli misafirler, Konrad-Adenauer vakfının 23 senedir yapmış olduğu bu gazetecilik seminerinde son senesinde bizim de k

NEDEN. Türk ye Cumhur yet Cumhurbaşkanlığı S stem

ESAM [Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi] I. Dünya Savaşı nın 100. Yıldönümü Uluslararası Sempozyumu

TBMM MİLLETVEKİLLERİ Cinsiyete göre dağılım. TBMM MİLLETVEKİLLERİ Partilere göre dağılım YEREL YÖNETİMLER KADIN ORANI (%)

Biz yeni anayasa diyoruz

Biz Fakir Okuluz Bizim Velimiz Bize Destek Olmuyor Bizim Velimizi Sen Bilmezsin Biz Bağış Alamıyoruz Cümlelerini kurarken bir daha düşüneceksiniz.

T.C. IZMİR BÜYÜKŞEHIR BELEDİYE BAŞKANLIĞI SATINALMA DAİRESİ BAŞKANLIĞI HİZMET ALIMLARI ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI HAKKINDA YÖNERGE

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu

IUA. Ortak yönetim kültürünü paylaşan ülkelerdeki devlet taşra temsilcileri arasında bilgi birikimi ve. Uluslararası. İdareciler Birliği IUA

CHP Yalıkavak Temsilciliğinin düzenlediği Kahvaltıda Birlik ve Beraberlik Mesajı

DALKARA'DAN PAZARCIK TA GÖVDE GÖSTERİSİ

BİRİNCİ KISIM İDARE HUKUKUNUN TEMEL KAVRAMLARI

TMMOB DANIÞMA KURULU 2. TOPLANTISI YAPILDI

En İyisi İçin. I. Kanun-u Esasi gerçek anlamda anayasa bir monarşi öngörmemektedir. (x)

ANAYASA HUKUKU (İKTİSAT VE MALİYE BÖLÜMLERİ) GÜZ DÖNEMİ ARASINAV 17 KASIM 2014 SAAT 09:00

TÜRKİYE TİPİ BAŞLANLIK SİSTEMİ MODEL ÖNERİSİ. 1. Başkanlık Sistemi Tartışmasının Temel Gerekçeleri

Başkan Acar Bursa da Sosyal Güvenlik Reformunu Anlattı

YERELYÖNETİM TARKANOKTAY

OKUL MÜDÜRÜMÜZLE RÖPORTAJ


Cumhuriyet Halk Partisi

2011 KADIN İSTATİSTİKLERİ

İDARİ YARGI DERSİ (VİZE SINAVI)

SİYASET ÜSTÜ DÜŞÜNMEK Pazar, 30 Kasım :00

Ben bir yazarım demek, kullanacağım kelimeleri ben seçerim demektir.

HAKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU DEĞİŞİKLİK TEKLİFİ HAKKINDA BİLGİ NOTU

ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ. Sorular Cevaplar

YENİ YAYIN ULUSLARARASI ÖRGÜTLER HUKUKU: BİRLEŞMİŞ MİLLETLER SİSTEMİ

KÜRESEL GELİŞMELER IŞIĞI ALTINDA TÜRKİYE VE KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ EKONOMİSİ VE SERMAYE PİYASALARI PANELİ

TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI HALUK DİNÇER İN KADIN-ERKEK EŞİTLİĞİ HAKKINDA HER ŞEY KISA FİLM YARIŞMASI ÖDÜL TÖRENİ KONUŞMASI

GENEL OLARAK DEVLET TEŞKİLATI SORULARI

33. BÖLÜM İLK VE SON SORUŞTURMA İNŞAAT SAHİBİNE PARA CEZASI İNŞAATA YIKIM KARARI VE BU KARARIN İPTALİ SUÇLAMA; KARARA İTİRAZ ETMEMEK!

Cumhuriyet Halk Partisi

(ÇEKAP) Çevresel Kapasitemiz Gelişiyor

KILIÇDAROĞLU K.MARAŞ'TA

YÖNETİMDE DÜRÜSTLÜK, ŞEFFAFLIK, HESAP VEREBİLİRLİK: NEREDEYİZ, NEREYE GİDİYORUZ? Erol Erdoğan. Genel Başkan Yardımcısı - İstanbul Milletvekili Adayı

10SORUDA AİLE SİGORTASI

JEAN MONNET BURS PROGRAMI AKADEMİK YILI FARKINDALIK ARTIRMA TOPLANTILARI

Avukat Atilâ SAV (*) HUKUK ÖĞRENİMİ - MESLEK EĞİTİMİ (**) (*) Ankara Barosü Avukatlarından. (**) Açık oturum metninden.

TÜRKİYE BAROLAR BİRLİĞİ

Cumhuriyet Halk Partisi

Altınordu Belediye Başkanı Engin Tekintaş, Altınordu İlçesi nde bulunan 92 Mahalle nin muhtarlarıyla ile bir araya geldi.

Türkiye nin Yeni Anayasa Arayışı: TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu Tecrübesi

Başbakan Yıldırım, Mersin Şehir Hastanesi Açılış Töreni nde konuştu

> > ADAM - Yalnız... Şeyi anlamadım : ADAMIN ismi Ahmet değil ama biz şimdilik

ANAYASA DERSĐ ( ) ( GÜZ DÖNEMĐ YILSONU SINAVI) CEVAP ANAHTARI

Cümlede Anlam İlişkileri

KAMU POLİTİKASI BELGELERİ

14. ÇALIŞMA EKONOMİSİ VE ENDÜSTRİ İLİŞKİLERİ KONGRESİ

Page 1 of 6. Öncelikle, Edirne de yaşanan sel felaketi için çok üzgünüz. Tüm Edirne halkına, şahsım ve üniversitem adına geçmiş olsun demek istiyorum.

3. SALON PARALEL OTURUM XII SORULAR VE CEVAPLAR

Sayın Bakanım, Sayın Rektörlerimiz ve Değerli Katılımcılar,

3. Global SATELLITE SHOW HALİÇ KONGRE MERKEZİ STK, Kurum ve Kuruluşlarımızın Değerli Başkan ve Temsilcileri,

KMÜ İİBF KAMU YÖNETİMİ VİZE SORULARI

YEREL YÖNETİMLERDE STRATEJİK PLAN ve UYGULAMA ÖRNEKLİ PERFORMANS ESASLI BÜTÇE. Dr. Ali İhsan ÖZEROĞLU Hatice KÖSE

Cumhuriyet Halk Partisi

Sizleri şahsım ve TOBB adına saygıyla selamlıyorum. Biliyorsunuz başkasına gönderilen selam kişinin üzerine emanettir.

Devleti Yönetecek Güç Sandıktan Çıkan İradedir

DÖNEM : 22 CİLT : 55 YASAMA YILI : 2 T. B. M. M. TUTANAK DERGİSİ 113 üncü Birleşim 9 Temmuz 2004 Cuma 6. - Büyükşehir Belediyeleri Kanunu Tasarısı

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı. Hanehalkı Gözünden Kamu Yönetimi, Kamu Hizmetleri ve Yolsuzluk Ocak 2013

Herkese Bangkok tan merhabalar,

Başlangıç ölçümleri - bir VC'ın en iyi 10

Kamu Yönetimi 2. Kısm Ders Notları. Öğr. Gör. Erkan ÇAKIR

SAYIN CUMHURBAŞKANIMIZ ABDULLAH GÜL ÜN YILI TÜBİTAK BİLİM, HİZMET, TEŞVİK ÖDÜLLERİ ve TÜBİTAK ÖZEL ÖDÜLÜ TÖRENİ KONUŞMA METNİ 23 ARALIK 2008

Sivil toplum KAMU HARCAMALARINI İZLİYOR

8. Türkiye Avrupa'nın en önemli ülkesi

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...VII İÇİNDEKİLER...IX

Türkiye'de "Decentralization" Süreci

Àëìàçáåê Àòàìáàåâ: "Ãåíïðîêóðàòóðà áîðåòñÿ ñ êîððóïöèåé, ðàçðóøàþùåé ãîñóäàðñòâî"

ŞUBAT 2013 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

16 ŞUBAT 2011 CHP İSTANBUL MİLLETVEKİLİ ÇETİN SOYSAL IN DİNLEMELERLE İLGİLİ BASIN AÇIKLAMASI

BURSA KENT KONSEYİ BURSA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ NİN KATKILARIYLA

KAMU GÖREVLİLERİ ETİK KURULU KURULMASI VE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI. HAKKINDA KANUN ileti5176

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Karacan Düzce'de

YÖNETİM KURULU BAŞKANI MUSTAFA GÜÇLÜ NÜN KONUŞMASI

Türkiye, bu oranla araştırmaya katılan 24 ülke arasında 5. sırada yer alıyor.


alternatif cevabı olabilir fakat anlatmak veya vurgulamak istediğim konu insanların alışveriş merkezlerine ihtiyacı olsun olmasın gitme durumları.

LAW 104: TÜRK ANAYASA HUKUKU 14 HAFTALIK AYRINTILI DERS PLANI Doç. Dr. Kemal Gözler Koç Üniversitesi Hukuk Fakültesi

Başbakan Yıldırım TRT Haber de gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu

Giovanni dışında bütün örenciler çok çalışıyor. O hiç çalışmıyor ama sınıfın en başarılı öğrencisi. Çok iyi Türkçe konuşuyor.

TÜRKĠYE DE ANAYASA DEĞĠġĠKLĠĞĠ: NEDENLER, YAġANANLAR VE SONUÇLAR

TÜRKİYE DE YEREL YÖNETİMLER. Yerel Yönetimler Maliyesi Dersi

Ş U B A T MALİ YÖNETİM MERKEZİ UYUMLAŞTIRMA DAİRESİ 2006 YILI FAALİYET RAPORU BÜTÇE VE MALİ KONTROL GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

Günlük Kent Gazetesi 4/c'yi de kaldır!.. cümlelerine yer verildi. Basın açıklamasında özetle; Kamuda çalıştırlan

TOPLANTI BİLGİLERİ MUTLU GÜNLERİMİZ KONUKLARIMIZ

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi

Başkan Kocadon basına yemek verdi; tarafsızlığınızdan taviz vermeyin

TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI HALUK DİNÇER İN İŞ DÜNYASI BAKIŞ AÇISIYLA TÜRKİYE DE YOLSUZLUK SEMİNERİ AÇILIŞ KONUŞMASI

ANTALYA MURATPAŞA BELEDİYE MECLİSİNİN TARİH VE 105 SAYILI KARARI

MEHMET UTKU ÖZTÜRK 1961 KURUCU MECLİSİ

Böylesine anlamlı ve sevinçli bir günde sizlerle birlikte olmaktan mutluluk duyuyorum. Türkiye İş Bankası adına sizleri kutluyorum.

TÜRKİYE SERMAYE PİYASALARINDA MERKEZİ KARŞI TARAF UYGULAMASI 13 MAYIS 2013 İSTANBUL DR. VAHDETTİN ERTAŞ SERMAYE PİYASASI KURULU BAŞKANI KONUŞMA METNİ

kimdir? Nazif Kerem GÖZENER ÖZGEÇMİŞ

FASIL 23 YARGI VE TEMEL HAKLAR

MALATYA SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLER ODASI CHAMBER OF CERTIFIED ACCOUNTANTS OF MALATYA. Sayı : 2010/134 Malatya : 02/06/2010

13. ASKERLİK GÖREVİ Ordu Hayatı Savaş Yönetimi ve Siyaset Ordu Okuldur SEÇİM

Transkript:

0 0 KAMU YONETIM.«." PANEL 12 ARALIK 2003 MOIS DANIŞTAY GENEL KURUL TOPLANTI SALONU

\ TÜRKİYE BAROLAR BİRLk İ I<AMU YÖNETİMİ PANEL 12 ARALII< 2003 ANKARA DANIŞTAY GENEL KURUL SALONU EKLER * Kamu Yönetimi Temel Kanunu Tasar ısı * Görüşler * Değerlendirmeler

Türkiye Barolar Birli ği Yay ınları: 54 Kamu Yönetimi ISBN: 975-6689-31-5 Türkiye Barolar Birliği Birinci Bask ı: Aralık 2003 Türkiye Barolar Birliği Karanfil Soka ğı 5/62 06650 Kızılay - ANKARA Tel: (312) 425 30 11 Faks: 418 78 57 web: www.barobirlik.org.tr e-posta: admincbarobirlik.org.tr yayinbarobiik.org.tr Sayfa Tasar ımı ve Ofset Haz ırlık Düş Atelyesi (0312.215 70 37) Baskı ŞEN MATBAA (0312. 999 6454-230 5450)

un I<AMU YÖNETİMİ PANEL 12 ARALII< 2003 ANKARA DANIŞTAY GENEL KURUL SALONU

İÇİNDEKİLER ÖzdemirÖZOK...1 Birinci Oturum KAMU YÖNET İMİNİN MERKEZ ve TAŞRA ÖRGÜTLENMES İ SORUNLARI ve ÇÖZÜM ÖNER İLERİ İlhan ÖZAY...7 Aytaç DURAK..........10 Dengir Mir Mehmet FIRAT...... 15 Mehmet KESIMOĞLU...... 21 TanerAYANOĞLU...31 Tartışma......38 İkinci Oturum KAMUSAL GÖREV-YETK İLERİN YEREL YÖNET İMLERE DEVRI ve 'ÜNİTER DEVLET' İLKES İ Sumru ÇÖRTOĞLU...45 İbrahim KABOĞLU......45 Süheyi BATUM...52 AliULUSOY...61 CüneytOZANSOY...... 68 Üçüncü Oturum YEREL YÖNET İMLERDE HALK DENETÇ İLİĞİ; GEREKS İNİM ve İŞLERL İK Turgay ERGUN...77 HikmetSami TURK... 78

Tuncay ALEMDAROĞLU.84 Tartışma... Dördüncü Oturum KAMU YÖNETİMİ VE DENET İM MustafaB İRDEN... 101 KızıltanULUKAVAK... 101 Atalay ERGÜVEN.........111 FeyziULU Ğ... 119 Tartışma......... 134 Bildiri KızıltanULUKAVAK... 139 Ekler Danıştay Başkanı Nuri ALAN...161 BirgülA. GÜLER... 173 Esmeray ALACADAĞLİ...213 Ankara Barosu Raporu... Istanbul Barosu Raporu...227 TurgutKAZAN... 239 Musatafa ŞAHİN... 245 İnönü Üniversitesi Kamu 1. Yönetimi Kurultay Bildirgesi...251 Tasarı Kamu Yönetimi Temel Kanunu Tasar ısı... 255

Özdemir ÖZOK (Türkiye Barolar Birli ği Başkanı): Sayın Danıştay Başkanı, say ın Anayasa Komisyonu Ba şkanı, sayın parlamenterler, say ın Danıştay daire başkanları ve üyeleri, değerli meslektaşlarım, saygıdeğer konuklar; Türkiye Barolar Birli ği'nin düzenledi ği "Kamu Yönetimi Paneli"ne ho ş geldiniz. Değerli konuklar; Ba şbakanl ık'ta olu şturulan Kamu Yönetimi Temel Kanunu Çal ışma Grubu tarafından haz ırlanan Kamu Yönetimi Temel Kanünu Tasar ıs ı, kamuoyuna sunulduğu günden itibaren toplumun çe şitli kesimlerinden çok ciddi eleştiriler almıştır. Büyük olas ıl ıkla tartışılmadan ve önemli bir değişikliğe uğramadan, iktidarın sayısal çoğunluğunun oylarıyla bundan önceki ç ıkan yasalar gibi, bu yasalar da meri mevzuat içinde yerini alacak ve yeni sorunlara neden olacakt ır. Değerli konuklar; yönetim, en genel anlamda belirli bir amacın gerçekleştirilmesi için bireylerin i şbirliği yapmalar ı- dır. Kamu ise, kavram olarak genel anlamda halk ı anlattığı gibi, devlet erkii, yani egemenli ği de ifade etmektedir. Kamu yönetimi, kamu gücünü, yani egemenlik erkine sahip yönetim sürecini tanımlamaktad ır. Egemenlik, kamu gücünün kurumsal ifadesi olarak tan ımlanabilen devlet kurumu eliyle kullanılmaktadır. Bu nedenle kamu yönetimi kavram ını geniş anlamda yorumlad ığımızda, her türlü devlet görevlilerini ve örgütlerini içine almam ız gerekir. Günümüzde iki farkl ı kamu yönetimi modelinden söz edilebilmektedir. Bunlardan birincisi, dünyanın küreselle şti-

KAMU YÖN ETM İ PANEL ÖZDEMtR ÖZOKUN ği ve ulus-devlet olgusunun tarihe karıştığı, kalkınma ve de- AÇI Ş KONU ŞMASI mokratikle şmenin her ülke için ancak d ış alemin reflekslerine duyarlılık göstererek mümkün olabilece ği, bu nedenle ülkelerin kamu kesimi, kamu mekanizmalar ı, kamu hukukundan vazgeçerek kendilerini tümüyle küresel piyasa mekanizmalar ına bağıml ı kılmaları gerektiği görü şüne dayanarak geli ş- tirilmektedir. Bu model, sekreterya olarak gördü ğü kamu yönetimini bir tür büyük şirket bürokrasisi ya da holding bürokrasisi olarak organize etmeyi öngörmektedir. Bu bürokrasi, kamusal alanı, kamu ç ıkar ı ad ına kamu hukuku çerçevesinde yönetmekten sorumlu sayılmadığı gibi, kendisi de iç yap ılanması bakımından bir özel sektör kurumu gibi örgütlenmekte ve çalışmaktadır. Temel olarak al ınan ikinci model, küreselle şmenin dünyanın değil, as ıl olarak sermayenin küreselle şmesi oldu ğu, küresel sermayenin ülke halklar ının kaderlerine kar şı duyarsız kaldığı, her ülkenin bu hareket kar şısında insan varl ığını, emek varlığını, üretim gücünü ve do ğal kaynaklar ını korumak zorunda olduğu, bu zorunluluğun doğal sonucu olarak ulusal ve demokratik bir devlet örgütlenmesine dayanmas ı gerektiği görüşünden türetilmektedir. Ulusall ık, küresel sermayenin taleplerine ve reflekslerine, ülkesinde ya şayan insanların ve gelecek kuşaklar ın yararına olacak şekilde duyarl ılık göstermek, bu güçlü bask ıyı yönetebilmek için gerekli çerçevedir. Ulusall ık, XXI. yüzy ılda sömürgeleşme çemberinden s ıyrılmak ve dünya ile ulusal ç ıkarlar doğrultusunda sağlıklı bir biçimde bütünleşmek için kendi öz varlığını korumak anlamına gelmektedir. Bu bağlamda ulusal ve demokratik bir devletin örgütlenmesi, ne kutsal devleti, ne de hizmetkr ya da şirketleşmiş devleti taşıyabilir. Ulusal ve demokratik devlet örgütlenmesi, sekreterya kamu yönetimi de ğil, kamu yönetimi teriminin tüm çağrışımlarını bünyesinde bulunduran bir örgütlenmeyi gerektirir. Saygıdeğer konuklar; bu tasar ıyla kamu yönetimi, kuruluş y ıllarında hedeflenen sosyal devlet yerine, XXI. yüzy ıl ın küreselleşme zihniyetine mahküm edilerek yap ıland ırılmak istenmektedir. Hemen belirtelim ki, ülkemizde kamu yönetiminin hantall ığı doğrudur, merkezi idare t ıkanmıştır, uygulanan idari vesayet sistemi yerel yönetimlerin elini kolunu bağlamaktad ır, bu yap ının mutlaka iyile ştirilmesi gereklidir. Ancak bu yap ılırken, Tanzimat'tan bu yana kamu alanında

PANEL KAMU YÖNET İ M İ oluşan birikimi yok sayarak, konu şup tartışmadan, üniversi- ÖZDEM İ R ÖZOK'UN telere sormadan, ilgili birim ve kesimlerin görü şü al ınmadan AÇI Ş KONU ŞMASI hayati ve temel bir değişiklik tasar ıs ı haz ırlanamaz ve kamuoyuna sunulamaz. Görünen o ki, yasa, diğer yasa çalışmalarında olduğu gibi say ısal ve biçimsel koşullar ı aşarak yasalaşacaktır. Değerli konuklar; tüm halkımız ın önünde iktidara bir kez daha hat ırlat ıyor ve sesleniyoruz: Bu yasayla toplumun temel dokusu çözülecek ve dönü şü olmayan bir yola girilecektir, kimse bu tarihi sorumlulu ğu yads ıyamaz. AKP yönetimi, sistemli bir biçimde sürekli olarak mutabakat, uzla şı ve diyalog aradığını söylemesine kar şın, hep bildiğini okuyor, bu yüzden katılım ve demokrasi türküleri bo şlukta kal ıyor. Atılan her ad ım, bunun sonucu olarak ister istemez ku şkuyla karşılanıyor. Kamu Yönetimi Kanunu Tasar ısı çal ışmalar ı da böyle gelişti; üniter devlet, ulusal birlik ve e ğitim birliği gibi konularda büyük endişe ve korkular do ğdu. Ilk akla gelen sorular, "Acaba milli eğitim, tarikatlara m ı teslim edilecektir? Türkiye eyaletlere mi bölünecektir? Tasar ı bütün tefti ş kurullar ını kaldırıyor; bu durumda denetim nas ıl gerçekle şecek, yolsuzluklarla nas ıl mücadele edilecekti? Kamu hizmetleri özel sektöre devredildiğine göre, sosyal devlete veda m ı edilecek? Yine halk ın sosyal gereksinimi iftar çad ırlar ına m ı b ırak ılacak? As ıl önemlisi, dü şünülen bu değişiklikler Anayasa 'n ın başlangıç bölümü ve temel felsefesiyle çelişecek miydi, çelişmeyecek miydi?" Tüm bunların kimler için yapıldığı konusunda da ciddi görüşler ve ciddi ayr ılıklar ı ortaya sürüldü. Tüm değişikliklerin IMF veya Dünya Bankas ı yanında, uluslararas ı sermaye kuruluşlar ına verilen sözlerin sonucu gerçekle ştirildiği vurgulandı. Doğrusu kendisi için yap ılan yasayla ilgili olarak kamuoyu, bu sorulara doyurucu cevaplar alamad ı. Değerli konuklar; iktidar yetkilileri ve tasar ıy ı haz ırlamakla görevli olan bürokratlar, "Kamu Yönetimi Kanunu Tasarısı " adını taşıyan bu metnin sadece bir çerçeve metin olacağını söyleyerek "10.2.2003 günü TBMM Genel Kurulu'nda kabul edilen Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Yasas ı yan ında, Kamu Personel Rejimi Yasas ı, Özel İdare, Büyükşehir ve Belediye Yasas ı, Bölge Kalk ınma Ajan ı Yasas ı, Üst Kurullar Yasas ı, Kamu Sermayeli Şirketler Yasas ı, Idari Usul Yasas ı tasar ılar ı n ın yasala şmas ı halinde, dü şünülen toptan kamu reformu tan ımlanm ış olacakt ır"

KAMU YÖNETİ Mİ PANEL Öİ OEM İ R ÖZOK'UN demektedirler. Bu nedenle devlet yap ısını yeniden olu ştu- AÇI Ş KONU ŞMASI ran böylesi önemli düzenlemelerin hiçbir ku şku ve endişeye olanak tanımayacak şekilde tümden bilinmesi ve kamuoyu önünde detaylar ına kadar tart ışılmas ı şartt ır ve gereklidir; çünkü say ın bilim adamı Prof. Dr. Ülkü Azrak' ın belirtti ği gibi, bizim anayasa sistemimizde "çerçeve yasa" kavranu yoktur. Her yasa ayn ı değeri taşır ve aynı yaptırım gücüne sahiptir. Dolay ısıyla hukuk sistemimizin gere ği olarak sonra gelen yasanın aykırı kuralları, önceki yasay ı değiştirmiş olur. Oysa "çerçeve yasa" kavramının kabul edildi ği sistemlerde, çerçeve yasaya uygunluk kesinlikle aranır. Dolay ısıyla sonra yap ılan yasanın, bu yasa, yani çerçeve yasaya ayk ırı kurallar ı iptal edilecek. Bunun do ğal sonucu olarak iktidar yetkililerinin ve yasay ı haz ırlayan bürokratlar ın bu yasay ı çerçeve yasa saymalar ı hukuken anlams ız kalmaktad ır. Bu bak ımdan kamu reformunu oluşturan bütün metinlerinn birlikte değerlendirilmesi zorunludur, ama bunlardan bir tanesi ay ın 10'unda çıkarıldı. Bu yap ılmadığı gibi, ayr ı ayr ı yasalaşan metinler de yeterince tart ışılmadan TBMM Genel Kurulu'ndan h ızla geçmektedir. Peki, bu acele niye? iktidar bazı konularda çok aceleci, ama dokunulmazl ık gibi ya da çok daha önemli hayati konularda son derece yava ş, bunu anlamak mümkün de ğil. Tartışacağımız yasa tasarısıyla ilgili olarak, bu da dahil olmak üzere, -benim bildi ğim- 5 çok önemli etkinlik yap ılmaktadır. Bunlar ın sonuçları alınsın, dinlenilsin, acele edilmesin; tarafs ız, objektif, sakin bu yasa yasalaşsın. Dileğimiz, dönülmesi mümkün olmayan hataların yap ılmamas ı. Neden böyle önemli bir yasayla ilgili yeterince kamuoyunun sesine kulak verilmez; anlamak mümkün değil. Neden tüm tartışmalar ın sonucu alınmak istenmez; anlamak yine mümkün de ğil. Ben, yasayla ilgili ayr ıntılı bilgi vermek istemiyorum; çünkü konunun uzman ı olan kat ılımc ılar, bizleri her yönüyle ayd ınlatacaklard ır. Öncelikle kat ılımc ılar başta olmak üzere, bu salonu bize tahsis eden ve her zaman yanımızda olan Danıştay Başkanı say ın Nuri Alan ve şahsında tüm Danıştay çalışanlarına, etkinliğe emeği geçenlere ve bizi yalnız bırakmayan sizlere, siz de ğerli konuklar ımıza en derin sayg ılar ımı, sevgilerimi sunuyorum. Teşekkür ediyorum.

BiR İNC İ OTURUM "I<AMU YÖNETİMİNİN MERKEZ ve TAŞRA ÖRGÜTLENMES İ SORUNLARI ve ÇÖZÜM ÖNERİLERİ " Oturum Başkanı : Prof. Dr. il Han ÖZAY (LÜ. Hukuk Fakültesi)

PANEL Özdemir ÖZOK (Türkiye Barolar Birliği Başkanı): Efendim, birinci oturumumuzun konusu "Kamu Yönetiminin Merkez ve Taşra Örgütlenmesi Sorunlar ı ve Çözüm Önerileri". Say ın Hocamız Ilhan Özay' ı oturuma ba şkanl ık etmesi için kürsüye çağırıyorum. Say ın Özay, konuşmacılar ı davet etsinler. Sayın Özay; buyurun. Oturum Ba şkanı: Efendim, önce bütün burada bulunan- İ lar ı LHAN ÖZAY'IN en derin saygılar ımla selaml ıyorum. Saygılar ımın yanın- KONU ŞMASI da bir de müsaade buyurun, sevgiyle de selamlıyorum ayn ı zamanda; çünkü Danıştay bizim evimiz gibi, o bak ımdan da bu çatının altında kim bulunursa bulunsun, hepsine karşı çok büyük bir sevgi duyuyoruz. İkincisi, Türkiye Barolar Birli ği'ni kutluyorum. Niçin Türkiye Barolar Birliği'ni kutluyorum? Türkiye Barolar Birli ği en önemli konularda her zaman çok de ğerli çalışmalar yapan bir kuruluş. Örneğin bundan önce Türkiye Barolar Birli ği, benim de içinde bulunmaktan büyük bir onur duyduğum bir komisyona bir "Anayasa Tasar ısı " hazırlattı. 0 bizim hazırladığımız Anayasa tasarıs ı biraz gürültüye gitti; çünkü 12 Eylül günü açıklanacaktı, ilk çal ışmalar bitirildi ğinde, 11 Eylül günü maalesef Amerika'daki olay oldu. Ertesi günden ba şlayarak senelerce o olaydan ba şka hiçbir şey konuşulmaz oldu. Şimdi de bir ölçüde böyle gibi. "Bir ölçüde" diyorum; çünkü bizim Istanbul'daki olaylar ve saire, sadece bizi de ğil, bütün dünyanın kamuoyunu en fazla me şgul eden konular arasına girdi. 7

KAMU YÖNET İ M İ PANEL İ LHAN ÖLAY'IN 0 Anayasa çalışmas ını bir tarafa b ırakın, işte bu yasa ta- KONU ŞMASI sarısı da saym Özdemir Özok'un aç ıkladığı gibi, son derece önemli. Hatta "çerçeve yasa, temel yasa olur mu, olmaz m ı " ve saire, o tartışmay ı teorik olarak bir tarafa bırakıyorum; ben bunu Italya'da "Anayasal Kanun" diye bir kavram vard ır, ona benzettim. Peki di ğer kanunlar Anayasal değil mi, Anayasal kanun ne? Anayasal kanun, kabulü ve de ğiştirilmesi usulü Anayasa'ya benzeyen kanun, yani bir nevi Anayasa'dan sonra gelen Anayasa gibi. Bizdeki bu yasa da bizler için hiç olmazsa, kamu hukukçular ı için bu nitelikte. O bakı mdan da ben bulunmak istedim, fakat bir konu ş- mac ı olarak bulunmak istemedim, şu anlamda istemedim: Üstünüze afiyet, k ısa bir. süredir Adalet Bakanl ığı Yüksek Mü şaviri diye bir görevde bulunuyorum. Neresi yüksek, onu pek anlamad ım, ama yüksek mü şavir deyince, bizim baz ı meşlektaşlar maaşı falan yüksek zannediyorlar. Maa şımı söylemiyorum, S ıddık Sami Onar; "Evlad ım, sağda solda bizim ınaa şlarıın ızdan söz etmeyin; çünkü, bu ülkede herkes insanlar ı paraya göre ölçtüğü için, 'demek ki bunların da hiçbir değeri yokmu ş ki, bu paralara çal ışıyorlar' der" derdi. 0 bize öyle önerirdi, biz o öneriyi hâlâ şey yapıyoruz. Buna kar şılık, yasanın haz ırlanışında görüş biidirmek ve saire şeklinde hiçbir göreyim olmad ı. 0 bakımdan da belki ele ştirilerde söylenecek, yani teknik hukuk bakımından, da terimler bakımından da birtak ım eksiklikleri olan bir tasar ı ya da taslak. Fakat Meclis'e sunulmadan, say ın bakan bir görüş istedi. Ben o zaman kamu yönetiminin niye tam verimli bir şekilde çal ışmad ığını bir kere daha anlad ım. Öyle tembel bir insan falan de ğilim; fakat ne zaman say ın bakan, bir. görüş istese, bundan önce o idari Usul Yasas ı vesaire, onun koymu ş olduğu sürelere hiçbir zaman uyam ıyoruz, o süreden bir hafta sonra, 10 gün sonra ancak verebiliyoruz böyle şeyleri. 0 bakımdan da görü ş ulaştıktan sonra Allah'tan şey mi oldu, yani o görü şe dayalı olarak bazı önerileri göz önünde bulunduracaklar m ı, bulundurmayacaklar m ı, onu bilmiyorum, o tabii yasama meclisinin takdiri. Biz de bu görüşü bir ekip halinde Istanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi idare Hukuku Kürsüsü olarak haz ırlad ık, asistanlar ımla birlikte onu haz ırladık ve buraya da gelirken, o bak ımdan hep birlikte buraya geldik ve içimizden bir tanesi de zaten konu ş- mac ı olarak aç ıklayacak, baz ı açıklamalarda bulunacak.

PANEL KAMU YÖNETİMİ Şimdi müsaade buyurursanız, ben say ın konuşmacılar ı İ LHAN ÖZAY'IN kürsüye çağırmak istiyorum: Sayın Aytaç Durak, Adana Be- KONU ŞMASI lediye Ba şkanı. Sayın Durak, ben unvanm ı yazsaydım, "Adana'n ın değişmez Belediye Ba şkan ı " diye yazabiirdim; çünkü ben kendisini çok uzun zamand ır tanıyorum, çok uzun zamandan beri hep Adana Belediye Ba şkanı. Ilkokulun bir k ısmını Adana'da okudum. Ama benim zamanımdan çok farklı, değişmiş, olumlu yönde de ğişmiş, bunda onun da büyük bir katkısı olduğuna eminim. Daha sonra say ın Dengir Mir Mehmet F ırat; Adalet ve Kalkmma Partisi Genel Ba şkan Yard ımc ıs ı, konu şacaklar. Bu programda say ın Hasan Fehmi Güne ş'in de adı var. Fakat son anda yurtdışı na gitmesi has ıl olduğu için, say ın Güne ş aramızda bulunamıyor. Onun yerine de o partinin temsilcisi olarak sayın Mehmet Kesimo ğlu burada olacak, bizimle birlikte olacak. Son olarak da Dr. Taner Ayano ğlu konu şacak. Taner Ayanoğlu, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi İdare Hukuku Ana Bilim Dal ı'nın mensubu. İdare Hukuku Ana Bilim Dalı'nın mensubu olduğu gibi, tek numaralı kürsünün mensubu. Tek demek, çift demek ne demek, belki birçoklar ı bilmezler, Danıştay mensupları haricinde. Tek numaral ı kürsü, Sıddık Sami Onar, Lütfü Duran demek aynı zamanda. Almanların bir sözü varmış, "Soyluluk patates tarlas ına benzer; çunku i şe yarayan kısımlar ı toprak alt ındadır" derler. Biz de şimdi "S ıddık Sami Onar Kürsüsü, Lütfü Duran Kürsüsü" deyip duruyoruz, ama onların hepsi merhum oldu, biz de i şte miraslar ından yararlanıyoruz, büyük miraslarından. Bu programa göre say ın konu şmacıların her biri için 20 dakikalik süre gözüküyor. Dikkat ederseniz, ben o sürenin bir kısmını zaten çald ım, büyük bir k ısmını çald ım. Buna kar şılık daha kısa bir süre kullanırlarsa, zamanında bitirebiirsek -kio benim kanımca bir mucize olabilir, bilimsel toplant ılarda hiç böyle mucizeler olmaz genellikle- belki o zaman baz ı sorular, ele ştiriler ya da yorumlar ı salondan da alabiliriz. Bunu şu sırada yapamazsak, en azından öğleden sonraki oturumlar ın bitiminde bunu yapabiliriz.

KAMU YÖNETIMI PANEL Ben, buradaki s ıraya uyarak önce say ın Aytaç Durak' a sözü veriyorum. Buyurun say ın Durak. AYTAÇ DURAK'IN Aytaç DURAK (Adana Büyükşehir Belediye Başkanı): KONU ŞMASI Sayın Başkan, Danıştay' ın değerli Başkanı ve değerli üyeleri, Türkiye Barolar Birliği'nin değerli Başkanı ve muhterem hazirun; asl ında böyle bir panele davetli olmamdan dolay ı, şahsen burada son derece etkili sonuçlar al ınacağına inanıyorum. Ben bir uygulamac ıy ım, alayl ıy ım bir başka ifadeyle; önce benim dinleniyor olmam, çözüm yollar ı arayışında, irdelenmesinde daha yararl ı olabilecektir. Biz y ıllardır aksaklıklar ı uygulamada görüyoruz, olmas ı gerekenleri dü şünüyoruz, ama bunlar ın uygulay ıcılar ı olan Ankara ve özellikle parlamento ve siz uzmanlar, bizimle böyle ileti şim sağlanan platformda bir araya gelmeniz, gerçekten yararl ı sonuçlar doğuraca ğını takdir edersiniz. Ben inşaat mühendisiyim, say ın Ba şkan' ın da ifade ettiği gibi uzun yıllar belediye konular ı içerisinde bulundum. 1960'11 y ıllarda, önce Adana'da Devlet Su İşlerinde Köy İçme Suları Şefliği, daha sonra Yol Su Elektrik Müdürlü ğü görevi yaptım. Buradan hareket etmemin nedeni, o İl Müdürlü ğtmüz zamanında köyün çe şmesi, köyün yolu, köyün köprüsü veya oradaki sorunlar, oradaki valiyle, oradaki il özel idare bütçesiyle ve il daire müdürüyle, kaymakamla hallediliyordu. Ama aradan y ıllar geçti, sanıyorum o zaman 14 civar ında bakanl ık vardı Türkiye'de; sonra bakanl ık say ılar ı arttıkça, Ankara'da yeni genel müdürlükler icat oldukça, ta şranın yetkileri hep Ankara'ya çekildi. Öyle bir hal geldi ki, bugünkü noktaya gelindi. Ben genç yaşta taşrada uygulay ıc ı bir yat ırımcı dairede müdürlük yapt ıktan sonra, Adana'da üç dönem belediye meclisi üyeliği; üç dönemdir de belediye ba şkanlığı görevinde bulunmaktay ım. Bu Ankara'nın büyümesi, başta bakanlık sayısının artmas ı ve yetkilerin Ankara'ya çekilmesi, gözlerimizin önünde oldu. Eskiden tek ba şımıza orada hemen halkla beraber yapabildi ğimiz i şler, öyle bir gün geldi ki -hem belediye olarak, hem devlette bir yat ırımc ı dairede çal ışan bir kişi 10

PANEL KAMU YÖNET İMİ olarak- bu yetkilerin Ankara'ya çekilmesi, bizleri hizmetlerin AYAÇ DURAKİ N realize edilmesinde son derece dolayl ı ve dolambaçl ı yollara KONU ŞMASI itti. Zaman uzad ı, işin fizibilitesi dü ştü, ekonomik olmayan ve halk ı usand ıran, çoğu zaman da yatırımlar ı sonuca ula ştıramadığımız bir uygulama dönemi ba şlad ı. Düşünebiliyor musunuz; ben geçen sekiz zab ıta memuruma belediye olarak 100'er milyon lira ikramiye vermek istedim, ama Ankara ile bir dosya yaz ışma oldu ve i şin sonunda ancak dört zab ıta memuruna, ba şar ılı olduklar ı için 100'er milyon lira ikramiye verebildim. Özal zamanında yine belediye yönetiminin temsilcileri aras ında bulunmamdan dolay ı, direkt olarak kontak yapabiliyorduk hükümet yetkilileriyle, bu s ıkmtılarımız ı anlat ıyorduk ve bu tarihlerde Özal' ın bir sözünü hatırl ıyorum: Diyordu ki, "ben bürokrasiyi yenemeyeceğimi anlad ım. Siz gidin, belediye şirketleri kurun. Belediye şirketleri kurarsan ız, kamu şirketidir, kanunlar ın onlara tan ıdığı birtak ım pratik yetkiler vard ır". Işte 1980'li yıllarda, yani 1984-85 y ıllarında Adana'da biz de belediye şirketleri kurduk. Bu şirketlerden biri de Yeni Adana imar In şaat Şirketi'ydi, Adana Valiliği'yle Adana Belediyesi... o zaman Büyük şehir değildik, Büyük şehir olduktan sonra pişman da olduk asl ında, olmasa daha iyiydi. Sayın Cumhurbaşkanı'mız, geçen gün "Olur mu, yani bir yerde iki yetkili olur mu?" diyor. İşte bir karmaşa kanunudur o 3030 say ılı Kanun. 0 da halledilemedi, bu temel yasa ç ıkacak diye bekliyoruz yıllard ır. Orada uygulamada son derece s ıkıntılar başlad ı. İşte bu belediye şirketi, say ın Başkan' ın da ifade etti ği gibi, Adana'da olağanüstü seri kararlar alabildi ve çukura yap ılmış, düz ovada, tar ım alanlarını işgal eden s ıcak, rutubetli bir şehir yerine, yamaçlarda, tepelerde bir yeni şehir yapılmas ına Belediye şirketi önayak oldu ve sonuca kadar gitti. Sayın Falc ıoğlu burada, -o zaman Bölge İdare Mahkemesi Başkanıy'd ı- bir milyon insanm yaşayacağı bir şehrin kurulmas ı, o şirket çok seri ald ığı bu kararlar suretiyle bunu başarabildi. Hataları olmuyor muydu; oluyordu elbette. Ama "hatas ız iş yapay ım" derseniz de herhalde hiç i ş yapmaman ız daha doğru olacak. Ben insicaml ı konu şamıyorum, bağışlayın. Ben kırk yıldır devlet çarkının içerisindeyim, ama geçtiil

KAMU YÖNET İ M İ PANEL AYTAÇ DURAK'IN ğimiz iki ay içerisinde Yarg ıtay'da iki defa mahküm oldum; KONU ŞMASI biri 5 ay 25 gün, diğeri de 11 ay 20 gün. Alayl ı bir insanın, hızl ı çalışan bir insanın k ırk y ıl ba şına gelmedi, ama 40. y ıl, işte bu Memurin Muhakemat Kanunu değiştikten sonra, bizler art ık Yüce Mahkeme'de yargılanıyoruz. Ta şradaki mahkemeler ve memurin muhakemat ındaki yetkili olan vali ve yöneticileri, ildeki belediye ba şkanlar ını tanırlar, memurlar ını tanırlar; ilde ç ıkan gazeteleri bilirler, ne niyetle ç ıktıklar ın ı bilirler. Bugün Adana'da günlük, haftal ık ve ayl ık olarak 178 yerel gazete çıkıyor. 178 adet yerel gazete ç ıkarsa, bunlar ın hangi niyetle, ne niyetle ç ıktığını oradaki yöneticiler, ernniyetçiler, adaletçiler, MIT'çiler, valiler bilir. Ama derdimizi buraya, Ankara'ya anlatmaya kalkın, Ankara'daki hkim1er tabii sat ır aralar ındaki kanunun satırlar ına bak ıyorlar ve orada birinci mahkümiyetim, memur statüsünde yap ılacak işleri kadrolu işçi elemanlara yapt ırmışım. Anayasa'nın ilgili maddesi, 1982 Anayasas ı'nın ilgili maddesi, "Sürekli ve devaml ı kamu hizmetleri, kamu görevlileri ve personeliyle yap ı l ır" diyor. Ben bilemedim tabii, memurlar ve kamu personeli, i şçileri de kamu personeli zannetmişiz. İkinci mahkümiyet nedenim, Belediye Meclisi'nde halk beni seçmiş, ama meclis üyelerini seçmemi ş benim partimden, Anavatan Partisi'nden, ba şkalar ını seçmi ş. Ilçelerden geliyor, Büyükşehir Belediye Ba şkanı, kendi listesiyiç seçilmiyor. Nereden seçiliyor bunlar; ilçelerde ba şka partililer seçiliyor, onlar geliyor "Sizin üyeniz, bunlarla karar alacaks ın ız" diyorlar. Hep muhalefet, Türkiye'de siyaset böyle yap ılıyor. Madem ki onlar bana muhalif, o halde ne dersem aksini yapacaklar. Belediyeye otobüs alaca ğım, ald ırmıyorlar; belediye şirketine ald ırıyoruz otobtsü ve o şirketten belediyeye kiraya tutuyoruz. Belediye'ye kiraya tutulurken, 2886 say ılı!hale Kanunu'nun ilgili 71. maddesi, "Iki kamu şirketi aras ında, hizmetin gereği olarak takdir yapars ınız, al ırs ınız ve fakat bu değişikliği yaparken genelgeye uymam ışsan ız..." 11 ay 20 gün de oradan ceza alıyorum. Bunlar ı niye anlatt ım; bir tatbikatç ının h ızl ı çalışan, şehrin kaderini etkileyecek kadar sürekli ve sonuç al ıc ı, somut sonuç al ıcı rasyonel işleri gerçekle ştirirken bürokrasinin önüne ç ıkarttığı engeller. Türkiye'de 38 bakanl ığa kadar ulaşıld ı. 12

PANEL KAMU YÖNETİ Mi Taşrada ben pratik birkaç cümle söyleyerek toparlamak iste- AYTAÇ DURAK'IN yeceğim; s ıkıntımı arz edeyim de çözüm yollar ı burada tartı- KONU ŞMASI şılsın. Yeni yasa bize dan ışıld ı, birçok yetkileri bize veriyorlar, bu yetkilerin kar şılığında da etkili şekilde devlet erkini Ankara kullanacak, onda bir iddiam ız yok. Yeni yasa, merkezin yapmas ı gereken i şleri taşraya vermiyor, ama bu yeni yasa, şunlar ı bize veriyor: Mesela Spor Bakanlığı'na bizden % 1 para kesiliyor. Adana'dan belediyenin paras ı % 1 Spor Bakanlığı bütçesine gidiyor Ankara'ya, orada program yap ılıyor, Adana'da nereye top sahas ı yapılacaksa ve say ın Bakan da geliyor, "Buras ı iyi" diyor, biz de arkas ından "Peki efendim, buras ı iyiyse buraya yapal ım" diyoruz ve bizim gönderdi ğimiz parayla bizim para geri dolanıyor, geliyor oradaki spor sahas ı yapılıyor veya Sosyal Güvenlik Bakanlığı var, oraya % 2 kesiliyor belediye bütçesinden, o paralar bizden Ankara'ya gidiyor, bu da yeni bir bakanl ık, yeni genel müdürlükler. 0 say ın genel müdürlükler, Adana'daki sosyal dayanışmaya muhtaç insanlar ın kimler olduğunu daha iyi bilir tabiatıyla, onların elemanlar ı bunu tespit ediyorlar. Bir küçük olay anlatarak sözümü bitirmek istiyorum, yani sıkıntılar ımı anlatmak istiyorum: Bir gün Içi şleri Bakanl ığı Müsteşar'lığınday ım, bir kasaba belediye ba şkanı, Ayd ın' ın Koçarlı Belediye Başkanı, "Başkan, bana yard ımc ı ol" dedi. "Nedir sorun?" dedim. Dedi ki, "Ben, kasabama bir firın yaptırd ım, ama -ruhsatl ı, ruhsatını da kendi vermiş, İçişlerinden de kredi alm ış- Sağl ık Bakanl ığı 'n ın adamlar ı geldi, bunu mühürlediler, tavan ı inginmi ş." Allah aşkına, Sağlık Bakanlığı'nın Türkiye'de sağlık işleri her iş bitti de bir küçük köydeki f ırının tavan ındaki yükseklik mi kaldı, yani b ırakın ne halleri varsa görsün adamlar. Ankara o kadar büyüdü ki, Ankara büyüdükçe -ben kırk yıldır o çarkın içindeyim, hatta daha eski- Anadolu'daki işler sarpa sard ı, işler yürümez oldu. Bizim s ıkıntımız bu. Bunun değerlendirilmesi, gerek hukukçular, gerek yöneticiler, gerekse parlamento, Ankara'ya düşüyor. Ankara bunu yapacak mı, yapamayacak mı? Sayın başkan, konu şurken gayet güzel "Sorunsuz bir yasa ç ıks ın" dediler, doğru; bir başka cümlesinde, "Acele edilmemesi gerekir" dediler, o da do ğru. Ancak 20 y ıld ır ben bu işi takip 13

KAMU YÖNETİ Mİ PANEL İ LHAN Ö İAY'IN ediyorum; o da doğru! Ne olacak şimdi? inanın, iyinin daha KONU ŞMASI iyisini bulmak daima mümkündür; ne olur biraz da yanl ış olsun, eksik olsun, ama bizim bu s ıkıntılar ım ızı çözecek bu temel yasanın ç ıkar ılması doğrultusunda hareket biraz h ızlandırılsın. Ancak benim akl ıma geliyor; acaba bu kanun parça parça ç ıkar ılsayd ı say ın Başkan, daha iyi olmaz mıydı? Benim s ıkmtım neydi; Büyük şehir Belediye Ba şkanı olarak diyordum ki, "Seçildiğime pişman oldum." Seçim sistemi o kadar kötü ki, sizi halk seçiyor, halk partiler üstü oy veriyor, ama karşınıza sizin Belediye listeniz yok, ba şkaları geliyor oturuyor. Bu değişecekti, bu yeni taslakta vard ı, yıllard ır yaz ıldı. Bir seçim daha geldi, bir 5 y ıl daha, yani eğer ben ba ğıms ız Belediye Ba şkanı olur seçilirsem, Adana'da Adanal ılar da pişman olacak, ben de pişman olacağım. Niye; başkaları olacak, oturacak, hep muhalefet yapacaklar. I şte ondan sonra Yargıtay'da mahküm olacaks ınız. Niye? Otobüs ald ırmayacaklar. Siz pteki yolu göstereceksiniz. Şirkete ald ıracaks ın ız. Şirketten kiraya tutarken bir hata yapacaks ınız; 11 ay 20 gün mahkümiyet!.. Kadro isteyeceksiniz, Meclis imzalamayacak, Içi şleri Bakanl ığı vermeyecek. Muhalifseniz, siz i şçiyle yapacaksınız oradaki mühendislik i şini!.. Işte statüsünde ald ığınız mühendise yaptıracaks ınız, oradan da 5 ay 25 gün mahkümiyet! Bilmiyorum, s ırada yine var. 4483 say ılı Kanun değişmezse Türkiye'de, büyükşehir belediye başkanları, belediye başkanlığı yapamaz, inan ın yapamazlar, bütün arkada şlar sırayla mahküm oluyoruz. Efendim, saygı sunuyorum, sağ olun. Oturum Ba şkanı: Sayın Aytaç Durak'a teşekkür ediyorum. Ben, aynı zamanda kendisinin Türkiye Belediyeler Birliği Başkanı ölduğunu da söylemeyi unuttum. Süreye uydular, hatta daha az süre kulland ılar. Diğer sayın konu şmac ılar, uzatmaktan endi şe buyurmas ınlar, oturum uzadıkça, benim saltanatım da uzuyor, ba şkanl ık kötü bir şey değil. Şimdi de sayın Dengir Mir Mehmet F ırat'a söz veriyorum. Buyurun efendim. 14

PANEL KAMU YÖNETM Dengir Mir Mehmet FIRAT (AKP Genel Ba şkan Yar- DENG İ R M İ R dımc ıs ı): Say ın Başkan; teşekkür ediyorum. HEHMET FIRAT'IN Değerli izleyicileri gördükçe de epey terliyorum; çünkü hakikaten Danıştay' ın çok değerli, çok tecrübeli -138. y ılınızı kutluyorsunuz- özellikle idari yargının ba şında olan ki şilerin karşısında kendimi imtihanda gibi hissediyorum. Dolay ısıyla eğer bir kusur eylersem affola. KONU ŞMASI Ben, sevgili Özdemir'e cevap vererek ba şlayacağım. Sevgili Özdemir, buradaki konu şmalar ında birkaç konuya değindiler. Ben, sevgili Özdemir'i okuldan tan ırım, okuldan beri arkadaşız; demokrat kimliği, taraf s ızlığı her zaman takdirimi toplamıştır. Kald ı ki 21. dönemde de Meclis'te çok faydal ı çalışmaları beraber yürüttük. Sayın Ozdemir, idare şeklini ikiye ay ırd ı; biri küreselle şme nedeniyle şirket işletme zihniyeti şeklindeki bir idare; ikincisi de ulusal devlet yap ılanması şeklinde. Benim hatırladığım kadarıyla idare hukukunu beraber okumu ştuk, ama idare hukukunda böyle bir ayr ıma ben şahsen rastlamamıştım, herhalde bu son küreselleşme nedeniyle böyle bir ayr ıma tabi tutulmuş. Bir de işletme zihniyetini neden bu kadar kötümser görüyoruz, onu da anlayamad ım, yani vatanda şın memnuniyeti, acaba birilerini rahats ız mı ediyor? Çünkü i şletme zihniyetinin temelinde, hizmet verdi ğiniz kişinin, bireylerin veya kurumlar ın menmuniyeti esast ır. Benim hat ırladığım kadar ıyla birçok devlete de aynı şeyi getiriyorlar, kurumlara da aynı şeyi getiriyorlar, standartlar getiriyorlar ve orada da bu standartlar ın temelinde mü şteri memnuniyeti vard ır, insan ın memnuniyeti vard ır. Dolayısıyla aslında şunu söyleyebiliriz: Belki ikiye ay ırmak gerekirse, kabataslak hukuksal olmayan bir ayr ıma tabi tutarsak şunu söyleyebiliriz: Bir, vatanda şın odakta olduğu ve tüm hizmetlerin vatandaşa odakland ığı, onun memnuniyeti sonucunu doğuracak bir zihniyet; bir de vatandaşı tebaa olarak görüp, idareciye, idare edenlere hizmetle mükellef ve ancak ne kadar lütfederseniz, o kadar ını vereceğiniz insan şeklindeki bir idare. Ben inanıyorum ki say ın Özok, birinciden yanad ır. 15