Pilor Koruyucu Olmayan Peptik Ulser



Benzer belgeler
TÜM MİDE BİYOPSİLERİNE RUTİN OLARAK GIEMSA VE ALCIAN BLUE UYGULAMALI MIYIZ?

Doç. Dr. Halil Coşkun. Dr. Hüseyin Kazim Bektaşoğlu

İNTERAKTİF VAKA TARTIŞMASI

Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi / Patoloji A:B:D

HIV & CMV Gastrointestinal ve Solunum Sistemi

Neden MGB Tercih Ediyorum? DR. HALİL COŞKUN İSTANBUL

EOZİNOFİLİK ÖZOFAJİT ANTALYA 2016 DR YÜKSEL ATEŞ BAYINDIR HASTANESİ ANKARA

TÜRKİYE DE MİDE KANSERLERİ SIKLIĞI, COĞRAFİ DAĞILIMI VE KLİNİK ÖZELLİKLERİ. Prof.Dr.Fikri İçli

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ Dönem III - 5. Ders Kurulu. Gastrointestinal Sistem. Eğitim Programı

DUMPİNG SENDROMU(DS) VE BİRLİKTE OLAN ALKALEN REFLÜ GASTRİT SENDROMU (ARGS) İÇİN DÜZELTİCİ AMELİYATLAR *

24. ULUSAL TÜRK OTORİNOLARENGOLOJİ & BAŞ - BOYUN CERRAHİSİ KONGRESİ

PEPTİK ÜLSER. Uzm. Hem. Oya SAĞIR Bahçelievler Aile Hastanesi Eğitim ve Gelişim Hemşiresi Hazırlanma Tarihi: Haziran 2014

Metabolik Cerrahinin Diyabet Tedavisinde Yeri

Akut Karın Ağrısı. Emin Ünüvar. İ.Ü. İstanbul Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı.

Dev Karaciğer Metastazlı Gastrointestinal Stromal Tümör Olgusu ve Cerrahi Tedavi Serüveni

POSTGASTREKTOMİ ve POSTVAGOTOMİ SENDROMLARI. Prof.Dr. Turgut İpek. İ.Ü.Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Genel Cerrahi ABD

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ

Tiroidin en sık görülen benign tümörleri foliküler adenomlardır.

Hazırlayan: Dr.Ufuk MEMİŞ

Safra Yolları Kanserlerinde SistemikTedaviler. Dr.M.Oktay TARHAN İzmir K.Ç.Ü. Atatürk E.A.H. Tıbbi Onkoloji Kliniği

PRİMER GASTRİK LENFOMA OLGUSU DR SİNAN YAVUZ

Konya Bölgesinde Gastroskopi Yapılan Hastalarda Histopatolojik Bulgular ve Helicobacter Pylori Sıklığı

Performance of Cytoreductive Surgery and early postoperative intraperitoneal chemotherapy in a Gastric Carcinoma Patient with Huge Krukenberg tumor

Mide Kanseri Taramasında Pepsinojen I ve II nin Önemi

Meme Kanseri Cerrahisinde İntraoperatif Değerlendirme Ne kadar güvenebiliriz?

Sjögren sendromu (SS) lakrimal bezler ve tükrük bezleri başta olmak üzere, tüm ekzokrin bezlerin lenfositik infiltrasyonu ile karakterize, kronik,

Özofagus Tümörleri. Doç. Dr. Halil Kıyıcı 2016

Kimler Endoskopi Yaptırmalı? ON WHOM THE ENDOSCOPY SHOULD HAVE DONE?

REKTUM KANSERİNDE NEO / ADJUVAN RADYOTERAPİ. Ethem Nezih Oral İstanbul Üniversitesi İTF Rad Onk AD

DİFFÜZ GASTRİK KANSER TEDAVİSİNDE CERRAHİ TEDAVİ YETERLİ MİDİR? Dr. İlter Özer. Türkiye Yüksek İhtisas Hastanesi Gastroenteroloji Cerrahisi Kliniği

ACİL CERRAHİ GİRİŞİM GEREKTİREN ENDOKRİN PATOLOJİLER: ERKEN TANI & HIZLI TEDAVİ

TÜRKİYE DE MİDE KANSERLİ HASTALARIN KLİNİKOPATOLOJİK ÖZELLİKLERİ: -Çok Merkezli Retrospektif Çalışma- Türk Onkoloji Grubu

Trikoryonik Triamniyotik Üçüz Gebelikte Monofetal Cantrell Pentalojisi

MIDE KANSERİ. Prof.Dr.Yusuf ÇİÇEK GENEL CERRAHİ ANABİLİM DALI

Robotik Cerrahi? Laparoskopi?

Bir Av Köpeğinde (Pointer) Biliöz Kusma Sendromu

Duodenal Ulserli Hastalarda Omeprazolün Amoksisilin veya Klaritromisin İle. (HP) Eradikasyonu Üzerine Etkileri*

ERKEN LOKAL NÜKS GELİŞEN VULVA KANSERİ: OLGU SUNUMU

Ameliyat Öncesi Tanı / Nodüler Hastalıkta Kalsitonin Yeri

Gastrointestinal Sistem Hastalıkları. Dr. Nazan ÇALBAYRAM

MİDE KANSERİNDE APOPİTOZİSİN BİYOLOJİK BELİRTEÇLERİNİN PROGNOSTİK ÖNEMİ

TÜP MİDE AMELİYATI ÜZERİNE 3. DURUM BİLDİRİM RAPORU (2011)

Bora Barut1, Volkan İnce1, Fatih Özdemir1, Hüseyin Yönder1. Abstract. Billroth II

Doç.Dr.Berrin Karadağ Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları ve Geriatri

MİDE KANSERİ TARAMASI PROF.HİKMET AKGÜL ANKARA ÜNİVERSİTESİ 2014

T. C. MUĞLA SITKI KOÇMAN ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI DÖNEM III

Prof. Dr. Ömer ŞENTÜRK

KOLESİSTEKTOMİ SONRASI HASTALARDA ALKALEN REFLÜ GASTRİT GELİŞİMİ VE TEDAVİSİNDE URSODEOKSİKOLİK ASİTİN EKİNLİĞİ. (Klinik Prospektif Çalışma)

ULUSAL KONGRESİ. Türk Veteriner Jinekoloji Derneği Ekim Liberty Hotels Lykia - Ölüdeniz / Fethiye - Muğla AMAÇ

Gastrointestinal Sistem Kanamalı Hastaların Özellikleri Endoskopi ve Biyopsi Sonuçlarının Değerlendirilmesi

Ventilatör İlişkili Pnömoni Tanısında Endotrakeal Aspirat Kantitatif Kültürü ile Mini-Bal Kantitatif Kültürü Arasındaki Uyum

Sleeve gastrektomilerde histopatolojik bulgularımız: 63 vakanın analizi

Dr. Mehmet İnan Genel Cerrahi Uzmanı

Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesinde İzlenen Olgularda Akut Böbrek Hasarı ve prifle Kriterlerinin Tanı ve Prognozdaki Önemi. Dr.

ADRENAL KORTİKAL KANSER TEDAVİSİNDE LAPAROSKOPİK CERRAHİ

ÜLSER CERRAHİSİ KOMPLİKASYONLARI 1. VAGOTOMİ KOMPLİKASYONLARI II)

Coğrafi temel yaklaşım farklılıkları

Ulusal Akciğer Kanseri Kongresi İleri Evre Küçük Hücreli Dışı Akciğer Kanserlerinde Neoadjuvan Tedavi Sonrası Pulmoner Rezeksiyon Sonuçlarımız

Radyasyon Koliti Oluşturulmuş Sıçanlarda Ghrelinin Barsak Anastomozu Üzerine Etkisi Dr. Ebubekir Gündeş

SAĞ VE SOL KOLON YERLEŞİMLİ TÜMÖRLER: AYNI ORGANDA FARKLI PATOLOJİK BULGULAR VE MİKROSATELLİT İNSTABİLİTE DURUMU

GENEL İLKELER ( tarihinde kontrol edildi.)

T. C. MUĞLA SITKI KOÇMAN ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI DÖNEM III

Yeliz Çağan Appak¹, Hörü Gazi², Semin Ayhan³, Beyhan Cengiz Özyurt⁴, Semra Kurutepe², Erhun Kasırga ⁵

Midemizdeki davetsiz konuk: Helicobacter pylori. Dost mu, düşman mı?

GASTRİN. Klinik Laboratuvar Testleri

İDİOPATİK İNTERSTİSYEL PNÖMONİLER (IIP) DE RADYOLOJİK BULGULAR. Dr. Recep Savaş Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji ABD İzmir

BU İNFLUENZA SALGIN DEĞİL: ÇOCUK VE ERİŞKİN HASTALARIMIZIN DEĞERLENDİRİLMESİ

ILAŞTIRILMASI. ve Araştırma rma Hastanesi Genel Cerrahi Kliniği

HIV Enfeksiyonu ve Tüberküloz Birlikteliğinin Değerlendirilmesi

Çocukluk çağı özofajitleri: Eozinofilik Özofajit...? Reflü Özofajit...?

ADLİ OTOPSİ OLGULARINDA GASTROİNTESTİNAL SİSTEM KANAMASI VE PERİTONİT KAYNAKLI ÖLÜMLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ

29 yaşında erkek aktif şikayeti yok. sağ sürrenal lojda yaklaşık 3 cm lik solid kitlesel lezyon saptanması. üzerine hasta polikliniğimize başvurdu

Şanlıurfa bölgesinde kronik aktif gastritli olgularda Helicobacter pylori sıklığı

TULAREMİ OLGU SORGULAMA FORMU. Dr. Güven ÇELEBİ Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD

Dr. Figen HANAĞASI Gayrettepe Florence Nightingale Hastanesi Nöroloji Bölümü

Proflaktik santral disekisyon: Yeni bir tartışma alanı. Ashok R. Shaha, MD. Çeviren: Dr. Yalın İşcan*, Dr. Yasemin Giles* * İÜTF Genel Cerrahi ABD

ŞİZOFRENİ HASTALARINDA TIBBİ(FİZİKSEL) HASTALIK EŞ TANILARININ DEĞERLENDİRİLMESİ

Trakea Rüptürü. Nadir Bir Entübasyon Komplikasyonu. Doç. Dr. Aydın KARAKUZU Yakın Doğu Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Lefkoşe, KKTC Nisan 2011

Adalet Elçin Yıldız, Sinan Genç, Berna Uçan, Suat Fitoz. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Radyolojisi Bilim Dalı, Ankara

NAZOFARENKS KARSİNOMUNDA CLAUDIN 1, 4 VE 7 EKSPRESYON PATERNİ VE PROGNOSTİK ÖNEMİ

DE CERRAHİ SONRASI NORMOKALSEMİK PARATHORMON YÜKSEKLY

KULAK BURUN BOĞAZ ANABİLİM DALI TIPTA UZMANLIK EĞİTİM PROGRAMLARI. KBB-007 KBB Ab.D. Burun ve Paranazal Sinüs Hastalıkları Teorik Dersleri

Dr. Mustafa Hasbahçeci

T. C. MUĞLA SITKI KOÇMAN ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI DÖNEM III

BARİATRİK CERRAHİ GEÇİRMİŞ HASTALARDA SAÇ DÖKÜLMESİ VE NEDENLERİ

MEMENİN PAGET HASTALIĞI. Doç. Dr. M. Ali Gülçelik Ankara Onkoloji Hastanesi

OBEZİTE CERRAHİSİ KARŞIT-YANDAŞ GÖRÜŞ

Mide Kanseri Tanısı Olan Hastalarda Lenf Nodu Tutulum Oranı ve Sağkalım İlişkisi

Kansız kişilerde görülebilecek belirtileri

Cerrahi sonrası erken ve geç dönemde metabolik takip. Prof. Dr. İbrahim Şahin İnönü. Üniversitesi

T. C. İZMİR KÂTİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI DÖNEM III SİNDİRİM SİSTEMİ - METABOLİZMA DERS PROGRAMI

T. C. İZMİR KÂTİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI DÖNEM III IV. KURUL DERS PROGRAMI SİNDİRİM SİSTEMİ - METABOLİZMA

Oral Prekanserözlerde Tanı Bakımından Dişhekiminin Rolü

İntraoperatif Sinir Monitorizasyonunun Bir Cerrahi Kliniğe Katkısı

MULTİVİTAMİN PREPARATI KULLANIMINA İKİNCİL GELİŞEN D VİTAMİNİ İNTOKSİKASYONU: 3 OLGU SUNUMU

Endoskopi yapılan hastalarda eroziv reflü hastalığının sıklığı, endoskopik, klinik ve histopatolojik özellikleri ve Helicobacter pylori ile ilişkisi

KOLON VE İNCE BAĞIRSAĞIN NONTÜMÖRAL REZEKSİYON MATERYALLERİNDE TANIYA YAKLAŞIM. Dr. Armağan GÜNAL GATA Tıbbi Patoloji AD - Ankara

Lokalizasyon çalışmalarının şüpheli olduğu primer hiperparatiroidi olgularında 99 Tc-MIBI intraoperatif gama-prob kullanımı: Kohort değerlendirme

Gastrointestinal sistem fitobezoarları

SİNDİRİM SİSTEMİ HASTALIKLARI BİLGİLENDİRME PROGRAMI

Transkript:

Pilor Koruyucu Olmayan Peptik Ulser Ameliyatlarının Alkalen Reflü Gastrit Yönünden Değerlendirilmesi Dr. Hüseyin Altun (1), Dr. Hasan Bektaş (2), Dr. Binnur Karagöz (3), Dr. Turhan Aksoy (4) ÖZET Peptik ülser nedeniyle ameliyat edilen 63 hasta, alkalen reflü gastrit açısından değerlendirildi. Bunun için, bütün hastalara, gastroskopi, kalan mide güdüğünden biopsi, kolesintigrafı yapıldı ve hastalar "Visick" kriterlerine göre değerlendirildi. Değerlendirme sonucunda, alkalen reflü gastrit açısından en iyi ameliyatın Billrath-I prosedürü olduğu ve klinikle en uyumlu tanı yönteminin ( alkalen reflü gastrit için) kalan mide güdüğünden yapılan biopsi olduğu anlaşıldı. Anahtar Kelimeler: Peptik ülser, alkalen reflü gastrit SUMMARY EV ALUATION OF ALKALINE REFLUX GASTRITIS IN THE PEPTIC ULCER OPERATIONS WITHOUT PRESERVATION OF THE PYLORUS. In this study 63 patients, undergone peptic ulcer operations, have been evaluated for alkaline reflux gastritis. We applied, gastroscopy and biopsy from the remoining gastric stump and cholesintigraphy to all our patients and they were evaluated with respect to "Visick" criteria. It has been concluded that the best operation for alkaline reflux gastritis is Billrath-I procedure and the best diagnostic criteria for alkaline reflux gastritis is Billrath-I procedure and the best diagnostic criteria for alkaline reflux gastritis is biopsy from the remaining gastric stump. Key words: Peptic ulcus, alkaline reflux gastritis. GİRİŞ Peptik ülser için yapılan ameliyatların yüz yıldan beri tartışılıyor olması hala ideal bir yöntemin bulunamadığını gösterir. Tartışmaların kaynağı, operasyondan sonra ortaya çıkan post gastektomik semptomlardır. Hastada sürekli şikayete neden olan alkalen reflü gastrit, peptik ülser için yapılan ameliyatların başansını olumsuz yönde etkiler. Reflü sonucu, mide epitelinde oluşan metaplazinin prekanseröz bir lezyon olduğu tespit edildikten sonra, alkalen reflü gastrit (ARG), bütün kliniklerde yeniden değerlendirilmeye başlandı. (1,2,3). ARG için mutlaka aranan şart; pilorik sifınkterin yıkımı, bozulması veya by-passı ile barsak içeriğinin gastrik güdüğe reflüsüdür. Bu klinik antite, alkalen duodenal içeriğin mideye reflüsü, mide mkozası ile sürekli teması sonucu oluşan epigastrik ağn, bulantı, safralı kusma ve kilo kaybı ile karekterizedir (4,5). SSK İstanbul Hastanesi Il. Cerrahi Kliniği (1) Uzmanı (2) Çanakkale Devlet Hastanesi, Uzman Doktor SSK İstanbul Hastanesi Il. Cerrahi Kliniği (3) Asistanı, (4) Şefi, ARG'in tanısı, tedavisi için ikinci bir operasyonun gerekip gerekınediği veya ikinci bir operasyona meydan vermemek için "seçilen ameliyat tipi ne olmalıdır?" sorularına cevap olacak çalışmalara katkıda bulunmak amacıyla pilor koruyucu olmayan çeşitli peptik ülser ameliyatı geçirmiş hastalar, ARG yönünden klinik, gastroskopik, histopatolojik ve kolesintigrafık olarak değerlendirildi. Aynca, diagnostik yöntemler arasında tanı değeri açısından kıyaslama yapıldı. MATERYAL VE METOD Bu çalışma kapsamına, 1.1.1987-31.12.1990 tarihleri arasında, SSK İstanbul Hastanesi 2. Cerrahi kliniğinde pilor koruyucu olmayan mide ameliyatı geçirmiş 63 hasta rastgele bir seçimle alındı (Tablo 1). Maligniteler çalışma kapsamına alınmadı. Tüm hastalar klinik açıdan değerlendirilip, "Visick" kritelerlerine göre sınıflandırıldı (Tablo 2). Ayrıca, tüm hastalar gastroskopi, histopatolojik ve kolesintigrafık değerlendirmeler, Tablo 3,4 ve 5 te sunuldu. Hastalar Tablolardaki kriteriere göre değerlendirildi. BULGULAR Hastaların en genci 16, en yaşlısı 60 yaşında olup, ortalama yaş, 41.5 yıl idi. 28

Dr. Hüseyin Altun ve Ark., Pilor Koruyucu Olmayan Peptik Ülser Ameliyatlarının Alkalen Reflü Gastrit Yönünden Değerlendirilmesi Hastaların cins ve geçirmiş olduğu drenaj tipi Tablo l'de verilmiştir. TABLDl Drenej Tipi Kadın Erkek N BTP-PP* ı ll 12 B-I** 4 9 13 BTV-BII*** 3 14 17 B-II**** 6 15 21 * ** *** **** Bilateral Trunkal Vagotomi-Piloroplasti Billroth-1 Bilateral Trunkal Vagotomi-Billroth-11 Billroth-11 N: Toplam TABL04:EÜSTOPATOLOJÖ{ 1. Parietal hücrelerde azalma veya kaybolma 2. Musin sekrete eden hücrelerde artış 3. Yüzeyel mukozada ülserasyon veya atrofik değişiklikler (A: Atroji) (-,+A,++A) 4. İltihabi infiltrasyon (-,+,++) 5. Gland morfolojisi (Ds: Distorsiyon DI: Dilatasyon) 6. İntestinal metaplazi 7. Damarsal değişiklikler 8. Regenerasyon (-,+Ds,Dl) TABLO 2: VISICK SONUÇ I II III IV Klinik semptomsuz fevkalade iyi neticeler Çok az hazım bozuklukları ile ağn semptomu olmaksızın iyi netice. Bu hazım şikayetleri İstirahat ve diyetle tedavi edilebilir ve hiç bir doktor tedavisini gerektirmez. Vasat netice; dumping, ishal, safralı kusma, ağnlar gibi az veya çok dortor tedavisini gerektiren hallerdir. Kötü neticeler, bunlar, ileri derecede zayıflama, tedavinin yetersiz olduğu haller, nüks oluşması gibi klinik iyileşme olmayan vakalardır. Tünı parametrelerin toplamı veya ( +) Tünı parametrelerin toplamı 2-3 ( +) Tüm parametrelerin toplamı 4-5 ( +) Tünı parametrelerin toplamı 6 ( +) veya üstün TABLO 5: KOLESİNTİGRAFİK TABLO 3: GASTROSKOPİK SONUC SONUÇ 1. Mide görüntüsünün olmaması Midede safra bulunmaması ve endoskopik olarak gastrit saptanmaması Midede az miktarda safra görülmesi, antrum distalinde veya peristomal bölgede gastrit hali saptanması. Korpusun kısmen safra ile dolu olması ve/veya midenin yansından fazla bir bölümünde gastrit belirlenmesi. Midenin safra ile dolu olması ve/veya midenin bütününde gastrit hali 2. Antrum, peristomal bölgenin görüntülenmesi 3. Korpusun bir kısmımn görüntülenmesi 4. Korpusun tamamı ve/veya fundusun görüntülenmesi Peptik ülser için uyguladığımız ameliyat yöntemleri (Billroth-1, Billroth-11, Vagotomi-Piloroplasti) yukarıdaki verilere göre değerlendirdik ve Tablo 6,7,8,9'daki sonuçları aldık. 29

TABLO 6 KLİNİK BTV -PP B-I BTV -BLL B-II TOPLAM Visick n % n % n % n % n % I 3 25.00 3 23.08 6 35.29 6 28.57 ı8 28.57 II 6 50.00 ı o 76.92 8 47.06 ı3 61.90 37 58.73 III 2 ı6.67 - - 3 ı7.65 2 9.53 7 ıı.ıı IV ı 8.33 - - - - - - ı 1.59 TABLO 7 GASTROSKOPİK SONUÇLAR BTV -PP B-I BTV -BLL B-II TOPLAM Gastroskopi n % n % n % n % n % - - - 3 23.08 - - ı 4.76 4 6.35 + 5 41.67 6 46.ı6 7 41.18 ı o 47.62 28 44.45 ++ 5 41.67 2 ı5.32 8 47.06 ı o 47.62 25 39.68 +++ 2 ı6.66 2 ı5.38 2 11.76 - - 6 9.52 TABLO 8 BİOPSİ SONUÇLARI BTV-PP B-I BTV-BLL B-II TOPLAM Biopsi n % n % n % n % n % - 3 30.00 5 62.50 5 35.71 7 38.84 20 39.22 + 3 30.00 ı ı2.50 7 50.00 8 42.11 ı9 37.25 ++ 3 30.00 ı ı2.50 2 ı4.29 ı.26 7 ı7.73 +++ ı ıo.oo ı ı2.50 - - 3 ı5.79 5 9.80 TABLO 9 KOLESİNTİGRAFİ SONUÇLARI BTV-PP B-I BTV -BLL B-II TOPLAM Kolesinti n % n % n % n % n % grafi - 3 42.8ı 8 72.73 3.71 9 62.29 25 4.35 + 2 28.57 ı 9.09 4 28.57 4 28.7 ll 23.9ı ++ ı ı4.29 ı 9.09 2 ı4.29 - - 4 8.69 +++ ı ı4.29 ı 9.09 3 21.43 - - 6 ı3.05 30

Dr. Hüseyin Altun ve Ark., Pilor Koruyucu Olmayan Peptik Ülser Ameliyatlarının Alkalen Reflü Gastrit Yönünden Değerlendirilmesi Tablolar incelendiğinde sonuçlar şu şekilde çıkmaktadır. 1- Drenaj çeşitlerinin Visick-kriterlerine göre karşılaştırması; -63 hastanın %88; Visick I ve II, %12'si Visick III ve IV. -B-I tipi drenaj yapılanların %100'ü Visick I ve II. -BTV-PP ameliyatı olanların %75'i Visick I ve II, %25'i Visick III ve N. -B-II ameliyatı olanların %90.9'u Visick I ve II, %0.l'i Visick III ve N. -BTV-B-II ameliyatı olanların %82.3'ü Visick I ve II, %17. 7'si Visick III ve N. 2- Gastroskopiye göre ameliyat çeşitleri karşılaştırıldıij.nda (Tablo-7) -B-I ameliyatı olanların %69.24'ü veya, %30. 70'i -BTV-PP ameliyatı olanların :41.67'si, %58.33'ü - BTV-B-II ameliyatı olanların %41.18'i, % 58.82'si. -B-II ameliyatı olanların %52.38'i veya, %47.62'si 3- Biopsi sonuçlarının ameliyat çeşitlerine göre kıyaslanması (Tablo-S) -B-I ameliyatı olanların %76'i veya, %25'i veya(+++~ - BTV-PP ameliyat olanların %60'ı veya, %40'ı - BTV-B-II ameliyatı olanların %85.71'i veya, %14.29'u. -B-II ameliyatı olanların %80.95'i veya, %19.5'i. 4- Kolesi1\tigrafi sonuçlarının ameliyat çeşitlerine göre kıyaslaması (Tablo-9) - B-I ameliyatı olanların %81.82'sı veya, %18.18'i. - BTV-PP ameliyatı olanların %71.42'si veya, %28.58'i. - BTV-B-II ameliyatı olanların %64.28'i veya, %35.72'si. - B-II ameliyatı geçirenterin %92.86'sı veya, %7.14'ü. TARTIŞMA Peptik ülser ameliyatlanndan sonra entero-gastrik reflü bir kural olmakla birlikte kalitatif anlamda bir morbidite etkeni değildir ve ameliyattan sonra görülen morbiditenin kısıtlı bir bölümünden sorumludur. Alkalen reflü gastrite bağlı şikayetler ameliyattan 3 ay ile 20 yıl sonra görülebilir (1). ARG tanısı genel olarak, postoperatir yakınmaları başka bir nedenle bağlanmayan, safra refüsunun yoğunluk ve süre açısından göreceli bir şekilde fazla olduğu ve reflüye bağlı mukaza değişiklikleri az çok üniform özellikler içeren hastalar için söz konusu edilmektedir (3,6). Postoperatif ARG açısından bazı yazarlar klinik belirtilerin üzerinde dunnakta, bazı yazarlar endoskopik olarak reflü varlığının saptanmasının en önemli bulgu olduğuna işaret etmektedir (3,4, 7,8). Bazı yazarlar ise mukaza değişikliklerinin görülmesini en önemli bulgu olduğunu savunmaktadır. Bu nedenle biz her dört yöntemi (klinik, gastroskopi, histoloji, kolesintigrafi) birlikte kullandık. Ayrı ayrı yöntemlerle ARG yüksek oranda çıkmasına rağmen, dört tanı yöntemi birden kullanıldığında ARG'e rastlanmadı. ARG için bildirilen tipik belirtilerin hepsine her vakada rastlanmamaktadır. Olgulanmızda da böyle olmuştur. Bu nedenle bir çok yazar klinik belirtilerin yanısıra patognomik laboratuvar bulgulannın da gerekliliğinden söz etmektedir. Hangi laboratuvar bulgusunun ARG için patognomonik olduğu konusunda tartışmalar mevcuttur. Gastroskopide midede bol safra görülmesinin patognomonik olduğunu savunan yazarlar olduğu gibi biopsi ile kalan mide güdüğünde gastrit hali saptanmasını savunanlar da vardır (3). Kimi yazarlar ise postoperatif yakınmalan olan ve bu yakınmalan açıklayacak başka bir patoloji ortaya konulamayan kişilerde enterogastik sofra reflüsunun ortaya konmasının tanı açısından yeterli olacağını savunmaktadırlar ve tanıda entübasyon yönetimini kullanmayan, dolayısıyla da antiperistaltik hareketleri provake etmeyen kişisel yoruma kapalı bir yöntem kullanılması gerektiğini savunmaktadırlar. Yazarlar bu durumda en akıllıca yaklaşımın enterogastrik reflünun kolesintigrafi ile incelenmesini savunmaktadırlar (4). Bizim çalışmamazıda ARG açısından patognomonik bir laboratuvar yöntemi ortaya konulamadı. Yalnız klinik verilerle en uyumlu laboratuvar bulgusunun biopsi olduğu, en uyumsuz laboratuvar bulgusunun ise gastroskopik olarak midede safra görülmesi olduğu anlaşıldı. Ameliyat yöntemlerinin verilerimize göre değerlendirilmesinde: B-II, özellikle vagotomili olanlarda ve bunlardan daha az bir oranda BTV-PP ameliyatlanndan sonra en yüksek reflü beklentisinin olduğu gösterilmiştir (4). Bu literatür verileriyle uyumludur. Ayrıca B-1 ameliyatlanndan sonra en düşük düzeyde reflü beklentisinin olduğu gösterilmiştir. Bu konudaki daha geniş kapsamlı bir çalışmanın cerrahi klinikterindeki standart ülser ameliyatı seçimine ışık tutacağı kanısındayız. Ayrı ayrı yöntemlere göre ARG yüksek oraniara çıkınakla beraber, 3 veya 4'ünü (klinik, gastroskopik, histopablojik ve kolesintigrafik) pozitif olarak içeren olguya rastlanmadı. 31

KAYNAKLAR ı- Başaran Y, Canoruç F. Safra gastritisi semptomlar, gastrik analiz, endoskopik ve histolojik bulgulann. değerlendirilmesi. VI. Türk Gastroenteroloji Kongresi,!zmir, Uycan Basımevi 1985; 224-230. 2- Bozfakiojlu Y, Gökşen Y. Peptik ülserin cerrahi tedavisinde bilateral tnınkal vagotomi-hemigastrektomiden sonra sindirim kanalı devamlılığının "Roux-en-Y" tipi gastrojejunal anastomozla sağlanması. VI. Tıirk Gastroenteroloji Kongresi, İzmir, Uycan Basımevi 1985; 231-233 3- Burden WR, et al. Alkaline reflux gastritis. Surg Clin North Am 1991; 71: 33-34. 4- Miedema BW, Kelly KA. The Roux operation for postgastrectomy syndromes. Am J Surg 1991; 161: 256-261. 5- Cabrol J, et al. Bile reflux in postoperative alkaline reflux gastritis. Ann Surg 1980; 211: 239-243. 6- Davidson ED, Hersh, T. Bile reflux gastritis. Am J Surg 1975; 130: 514-518. 7- Davidson ED, Herch T. The surgical treatment of bile reflux gastritis. Ann Surg 1980; 192: 175-178. 8- Malagelada JR, et al. Postoperative reflux gastritis: Pathophysiology and long term outcome after Roux-en-Y diversion. Ann Int Med 1985; 130: 78-183. 32 /