POLÝSTEN GAZLI MÜDAHALE

POLÝSTEN GAZLI MÜDAHALE Mevlana Caddesi üzerinden Madýmak Bilim ve Kültür Merkezi olarak düzenlenen Madýmak Oteli yakýnlarýna gelen katýlýmcýlar, anmayý ýsrarla Madýmak ýn önünde yapmak istediklerini belirterek, polis bariyerleri önünde sloganlar attý. Uzun süren görüþmelerin ardýndan emniyet yetkilileri sadece yakýnlarýný kaybeden ailelerin bariyerleri aþýp anma gerçekleþtirmesine izin verdi. Ölenlerin yakýnlarýnýn bariyerleri geçtiði sýrada katýlýmcýlarýn da polis bariyerlerini geçmeye çalýþmasý sonrasý polis kitleye biber gazýyla müdahale etti. Müdahale sýrasýnda ölenlerin yakýnlarý da gazdan etkilendi. 4 DE 2 DE Yüzyýllardýr yýðýnlar yapýlýp ateþ yakýlmýþ, ya teslimiyet ya yanmak, yok olmak dayatýlmýþ özgür ve onurlu yaþamak tercihi olan aydýn yüzlü, sevgi dolu insanlýða. Dönen dönsün ben dönmezem yolumdan diye yüzyýllardýr yürümüþler ateþe, yanmýþlar ama yok olmamýþlar gül yüzlü yüreði sevgi dolu güzel insanlar. Dönülmeyen yol nedir? Yanlýþ mýdýr? Doðayý sevmek, hiçbir ayýrým gözetmeden koþulsuz sevgi ile insaný sevmek, üreteni ve tüm üretilen deðerleri yaþama sevincinin bir parçasý olarak bilmek, yanýnda olmak. Bilimsel gerçekliði kabul gören, geliþmeyi, çaðdaþlýðý, uygarlýðý, yenilikleri benimsemek ve tüm canlýlarýn varlýðý birliði gerekliliðini savunmak. Ezeni ezileni, soyaný soyulaný, sömüreni sömürüleni olmayan bir dünyadýr. Birlikte çalýþmak, birlikte üretmek ve paylaþmaktýr. Bir can için bin canýn aðladýðý, güldüðü, birlik ve dirlik düsturumuzdur. Sevgi saygý tüm insanlýða, tüm canlýyadýr. Kainatýn aynasýdýr insan, Enel Haktýr. Diyebilmek. Böyle bir dünya düzenini savunmak. Bu anlayýþý yüz yýllardýr istemeyen, reddeden; ezendir, soyandýr, sömürendir ve bu anlayýþlarýn yeryüzündeki benlik iktidarýdýr. Bu kirli ihtiraslarý uðruna yüzyýllardan bu güne; kanlý elleriyle, insanlýðý hep katletmiþ, asmýþ ve yakmýþlardýr. Yakacaklar, asacaklar ve katledeceklerdir. Sömürü düzenleri kuranlar, Birlikte çalýþmadan, üretmeden ve paylaþmadan yana olmayý hiçbir zaman kabullenememiþtir. Birliðin, varlýðýn ve sevginin güzelliðini yaþamamýþtýr. Onlarýn tanýdýðý ezmektir, soymaktýr ve sömürmektir. Korku imparatorluðudur. Temel, sevgi deðil korkudur. Yarataný sevmeyi deðil, yaratandan korkmayý öðretirler. Var oluþ, yaþamak; sevgi mutluluk, iyilik güzellik deðil... 3 DE 6 DA 7 DE Sivas'ta, 2 Temmuz 1993 günü meydana gelen olaylarda 35 kiþinin diri diri yakýldýðý Madýmak Oteli, kamulaþtýrýldýktan sonra yenilendi Bilim ve Kültür Merkezi olarak düzenlendi. SÝVAS - Sivas Valisi Ali Kolat tarafýndan basýn mensuplarýna gezdirilen binanýn iç dizayný tamamen deðiþtirilirken, olayda ölenlerin... Ayrýntý yayýnlarý içinde çýkan kitap, Burhan Sönmez editörlüðünde yayýna hazýrlanmýþ. Mevlüt Özben, Erzurum Atatürk Üniversitesinde Sosyoloji Bölümünde öðretim üyesi olarak çalýþmaktadýr. Okuduðumuz bu kitap anladýðým kadarý ile adý anýlan üniversite çatýsý altýnda bilimsel yollar gözetilerek hazýrlanmýþ. Araþtýrmanýn amacý olarak; Kültürel kimlik temelli farklýlaþmalar ve bunlarýn neden olduðu toplumsal sorunlar ( ) kültürel farklýlýða dayalý söylem pratiklerinin ve önyargýlarý bir sosyal anormal... 2 Temmuz 1993 tarihinde Sivas ta Madýmak Oteli nde yakýlarak katledilen 35 aydýn, sanatçý ve ilerici insan, 18 yýl aradan sonra Ankara da düzenlenen yürüyüþ ve mitingle bir kez daha anýldýlar. FAÞÝZME KARÞI OMUZ OMUZA SÝVAS TA YAKANLAR AKP YÝ KURANLAR sloganlarý damgasýný vurdu.

Tez yazýyorum. Memlekete hayýrlý olsun. Yazanlar bilir. Tez yazmak Ýngiliz tuzu, Hint yaðý gibi yutulmasý zor bir nesnedir. Yani bir sandalyenin tepesinde oturup gayet özel ve muhtemelen bu dünyada on, on beþ kiþi ile sýnýrlý bir uzmanlar grubundan gayri çok da fazla okuyucusu olmadýðýný bildiðiniz bir hususu didik didik etmek. Tüm dikkatinizi ona yöneltmek. Koskoca akademi endüstrisine naçizane bir katký. Ama gerçek in sahibi olmak adýna, gerçeðin ne olduðu üzerinde bir hak talebi diðer yandan. Bu ruh eziyetine girmeden evvel günlük rutininiz olan her þey kýymete biner. Günlerdir yapmanýz gereken ama ne bileyim baþka cazip þeylerden, mesela arkadaþlarla buluþmak falan gibi, zaman bulamadýðýnýz þeyler aklýnýzda sýralanmaya baþlar. Kýþlýklar ya da yazlýklar çýkacaktýr, son bir aydýr temizlenmeyen evin temizlenmesi gerekir mesela. Sonra mutfak dolabýný da bir aktarmak lazým. Son altý aydýr yýðýlý duran kitaplarý bir düzenleme de mutlaka gerekli. Sonra okumadýðýnýz bütün kitaplar sýralanýr aklýnýzda. Tezle ilgili olsun olmasýn. Tez Yazacaksýn da Ne Olacak? Hadi bu faslý atlattýk diyelim. Öyle ya da böyle oturduk o sandalyeye. Bu kez yok Facebook, yok Google, yok þu gündeme de bir bakayým. Diðer mevzularý hiç saymýyorum. Ama araþtýrmaya ayýrdýðýnýz devasa emeði kâðýda dökmek kendi baþýna bir beladýr. Öyle hayatýnýzýn merkezi haline gelir ki bu faaliyet dünya onun etrafýnda dönüyor zannedersiniz. Bir arkadaþýmýn dediði gibi, tez bitince CNN de alt yazý geçecek zannedersiniz. Daha fazla aðlak yapmayacaðým. Peki, bunca emeðin neticesi nedir? Okuyacan da nolcak? zihniyetinin hâkim olduðu bu dönemde kalabalýk ve hâkim bir koro yüzü dönük sorup durur: tez yazacaan da ne olacak! en kestirme cevap elinin körü olacak týr. Zira verecek hem çok cevap vardýr, hem de aslýnda bunun pek cevabý yoktur. Parlak Ýstihdam Olanaklarý Benzer þekillerde tez yazdýðýný düþündüklerinizin köþelerdeki ve ekranlardaki hallerini görüp utanýrsýnýz. Katledilen, bombalanan, türlü eziyet ve iþkencelerden geçen bir halkýn hala barýþ taleplerine körlük utandýrýr seni. Her þeye raðmen çareyi Ankara daki mecliste arayanlarýn siyaset dýþýna itilmesi için ayak oyunlarý. Büyük yazarlarýmýzýn terör gevelemeleri, Ergenekon bulandýrmalarý. AKP nin oylarýný düþürmek içindir Hopa daki olaylar, kutsal iktidarýna halel getirmek için kaos ortamý yaratmaktadýr malum odaklar. Oralardan bakýnca öyle görülüyor demek ki demek kalýr bize esefle. Allah sonumuzu böyle etmesin. Yoksa tiyatroda sansür, Abdülhamit dönemi falan derken kendimizi AKP nin sansür heyetinin baþýnda bulmak da var(!) Daha Az Parlak Alternatifler Tabii köþeler ve ekranlar kadar parlak olmasa da daha baþka istihdam olanaklarý da var. Tez yazanlar için yani. Anadolu daki kamu üniversitelerinin ha bire malum cemaat içindekilere giden kadrolarý mesela. Alýn size istihdam olanaðý. Yahut merkezdeki üniversitelere size kadro veririz, ama bizim þu adamý da alýverin mesajlarý Ýþte diðer bir istihdam olanaðý! Nasýl? Ha pardon tabii siz ömrünüzü yiyip akademik çalýþma falan yaparken doðru aðýn içinde olmayý ihmal etmiþ olabilirsiniz tabii. Ya da ayak diremiþ tamamen yanlýþ bir netwok içine düþmüþ, kahrolasýca bir muhalif olmuþ olabilirsiniz. O zaman buyurun seçin; KCK dan mý yatmak istersiniz, Ergenekon dan mý? Eh o da bir istihdam sayýlýr(!) Ekmek elden su gölden(!) Asmayýp, besliyorlar hapishanelerde bizi. Olmadý yine o bitmeyen kaynaða sarýl. Ailen desteklesin seni otuzlu yaþlarýna dayanmýþken. Part-time iþlerde çalýþ alakalý alakasýz. Vakýf Üniversiteleri Çalýþanlarý Saha ya Ýniyor! Amman caným abarttýn sen de bir sürü vakýf üniversitesi var, git orada çalýþ diyorsanýz hah! Ben de tam onu diyecektim. Türkiye de ilk vakýf üniversitesinin kuruluþundan bu yana geçen süre otuz sene. Otuz senedir çoðalan ve kâr hýrsýyla gözü dönen vakýf üniversitelerinde de iþ çýðrýndan çýktý. Ya da þöyle diyelim; Sesi en az duyulan kesimlerden biri olan vakýf üniversitelerinin akademik yükünü sýrtlanan kadrolara yapýlan muamele mýzrak misali çuvala sýðmaz oldu. Ders yükleri arttýkça arttý, ücretler ve haklar çoktan kamu üniversitelerini aratýr hale geldi. Üniversite de yapýlan iþin niteliðinin bu mesai ile uyumsuzluðunu kenara koyalým hadi. Ama fazla mesai ödemeleri? Herhangi bir tekstil fabrikasýnda çalýþan ve sabah sekiz akþam on fazla mesai yapan iþçi ile duygudaþlýðýmýz güçlendi. Sorduk bu hayatta, yalnýz bir kocaman mekanizmanýn parçasý olmaktan baþka insan olarak bir anlamýmýz var mýdýr? Bu sýnýf duygudaþlýðýmýzý güçlendirmek için olsa gerek, Vakýf üniversitelerinin mal sahipleri elimize giriþ-çýkýþlar için bir de zaman kartý tutuþturmaya kalktýlar. Ýtiraz edersen ya? Fabrikada çalýþan sýnýfdaþýnýn baþýna gelen senin de baþýnda. Yani? Kapýnýn önündesin. Örgütlensem okumuþ bir insan olarak? Israr etme kapýnýn önündesin. Fakat oyunun kurallarý artýk deðiþiyor diyorlar vakýf üniversitelerinden çalýþanlar. Ve artýk sahaya iniyorlar. Emeklerini ve akademik onurlarýný korumak için. gerçeðin üzerindeki karýn ve hýrsýn iktidarýna meydan okumak ve yeniden hak iddia etmek için. NOT: tez yazýyorum mazereti kabul edilmeyecektir! Tarih ve saat: 02.07.2011 Cumartesi 13:00 Yer: Ýstiklal Caddesi Galatasaray Lisesi Önü Destekleyen Kurumlar: Sosyal-Ýþ Ýstanbul Þubesi, Eðitim-Sen 6 Nolu Üniversiteler Þubesi ALÝ CEMAL KARABUDAK METÝN KILIÇ Sivas Madýmak ta 18 yýl önce Pir Sultan Abdal Kültür Þenlikleri sýrasýnda gericiler tarafýndan yakýlarak katledilen 33 aydýn için düzenlenen anmaya Sivas Valisi Ali Kolat'ýn yasakçý tutumu ve polis þiddeti damgasýný vurdu. YASAKÇI VALÝYE ÝNAT 2 Temmuz etkinliklerinin en önemli adresi bu sene de Madýmak'tý. 2 gün öncesinden Sivas Valisi Ali Kolat ýn, Ýl Özel Ýdaresi'ne devri sonrasý Madýmak Bilim ve Kültür Merkezi olarak düzenlenen otel önünde "Anmaya izin vermeyeceðiz" açýklamasýna raðmen sabah erken saatlerde PSAKD ve Alevi Bektaþi Federasyonu nun (ABF) öncülüðünde demokratik kitle örgütleri ile siyasi partiler toplanmaya baþladý. Binlerce polisin güvenlik gerekçesiyle yýðýldýðý Sivas ta, Madýmak önünde yapýlmak istenen anmaya katýlmak için þehir dýþýndan gelenler, polis tarafýndan GBT ve üst aramasý gerekçesiyle 2 saate yakýn bir süre de kent giriþinde bekletildi. Otobüslerin bekletildiði sürede araçlarýn içinde aramalar yapýldý, tüm pankart, döviz ve materyaller incelendi. Kente girmesine izin verilen otobüslerin içindeki yurttaþlarýn Madýmak Bilim ve Kültür Merkezi olarak düzenlenen Madýmak Oteli önünde anma yapýlmasýna izin verilmedi. Madýmak ýn önü sabah erken saatlerde trafiðe kapatýlýrken, park halindeki araçlar da uzaklaþtýrýlarak alan polis bariyerleriyle kapatýldý. Katýlýmcýlarýn yürüyüþ yaparak Madýmak önüne gelmek istediði güzergah üzerindeki tüm çöp konteynýrlarý da kaldýrýldý. 'MADIMAK OTELÝ MÜZE OLSUN' Anma, tüm katýlýmcýlarýn ve katliamda yaþamýný yitirenlerin yakýnlarý ve ailelerinin Ethembey Parký yakýnlarýnda bir araya gelmesiyle baþladý. 18 yýl önce yaþamýný yitiren aydýn ve yurttaþlarýn fotoðraflarýnýn yanýnda çeþitli döviz ve pankartlar taþýndý. Katýlýmcýlar, Madýmak Bilim ve Kültür Merkezi olarak düzenlenen otelin müzeye dönüþtürülme talebini sloganlarla tekrarlarken, ölen canlarý unutmadýklarýný ifade ettiler. Katýlýmcýlar, yürüyüþe geçecekleri sýrada 20-25 kadar otobüsün þehre alýnmadýðýný öðrenmeleri üzerine yürüyüþü durdurdular. Bazý katýlýmcýlar bu durumu oturma eylemiyle protesto ederken kýsa bir süre sonra yürüyüþ tekrar baþladý. POLÝSTEN GAZLI MÜDAHALE Mevlana Caddesi üzerinden Madýmak Bilim ve Kültür Merkezi olarak düzenlenen Madýmak Oteli yakýnlarýna gelen katýlýmcýlar, anmayý ýsrarla Madýmak ýn önünde yapmak istediklerini belirterek, polis bariyerleri önünde sloganlar attý. Uzun süren görüþmelerin ardýndan emniyet yetkilileri sadece yakýnlarýný kaybeden ailelerin bariyerleri aþýp anma gerçekleþtirmesine izin verdi. Ölenlerin yakýnlarýnýn bariyerleri geçtiði sýrada katýlýmcýlarýn da polis bariyerlerini geçmeye çalýþmasý sonrasý polis kitleye biber gazýyla müdahale etti. Müdahale sýrasýnda ölenlerin yakýnlarý da gazdan etkilendi. Madýmak önünde anmaya izin verilmemesi üzerine hazýrlanan basýn açýklamasý da okunmazken, anma, katýlýmcýlarýn selamlanmasý ve "Madýmak utanç müzesi olsun" tabelasýnýn otele asýlmasýyla son buldu. BirGün

ezendir, soyandýr, sömürendir ve bu anlayýþlarýn yeryüzündeki benlik iktidarýdýr. Bu kirli ihtiraslarý uðruna yüzyýllardan bu güne; kanlý elleriyle, insanlýðý hep katletmiþ, asmýþ ve yakmýþlardýr. Yakacaklar, asacaklar Mahallesi nde Avrupa dan ve Türkiye nin dört bir yanýndan gelen canlar, Þehit aileleri, örgüt yöneticileri, inanç önderleri, sanatçý dostlar, Alevi Bektaþi kuruluþlarý, Pir Sultan kuruluþlarý, KESK temsilcileri, üyeleri, Alevi Bektaþilerce Sivas Madýmak Oteli, Madýmak Utanç Müzesi dir. Öylede olacaktýr. 2 Temmuz 1993 Sivas katliamýnýn 18. yýlý Yakýlan Canlarýmýzý Madýmak ta anma etkinliði, Sulucakarahöyük/HACIBEKTAÞ Naci ÖZÇELÝK Yüzyýllardýr yýðýnlar yapýlýp ateþ yakýlmýþ, ya teslimiyet ya yanmak, yok olmak dayatýlmýþ özgür ve onurlu yaþamak tercihi olan aydýn yüzlü, sevgi dolu insanlýða. Dönen dönsün ben dönmezem yolumdan diye yüzyýllardýr yürümüþler ateþe, yanmýþlar ama yok olmamýþlar gül yüzlü yüreði sevgi dolu güzel insanlar. Dönülmeyen yol nedir? Yanlýþ mýdýr? Doðayý sevmek, hiçbir ayýrým gözetmeden koþulsuz sevgi ile insaný sevmek, üreteni ve tüm üretilen deðerleri yaþama sevincinin bir parçasý olarak bilmek, saygý duruþu, Þehit aileleri adýna konuþma, Pir Sultan Abdal ve Alevi Örgüt temsilcileri konuþmalarý ile sona erdi. Yürüyüþ korteji Ali Baba Mahallesinden geldikleri memleketlerine hareketleriyle 2 Temmuz 2011 Sivas Madýmak Yürüyüþü tamamlandý. yanýnda olmak. Bilimsel gerçekliði kabul gören, geliþmeyi, çaðdaþlýðý, uygarlýðý, yenilikleri benimsemek ve tüm canlýlarýn varlýðý birliði gerekliliðini savunmak. Ezeni ezileni, soyaný soyulaný, sömüreni sömürüleni olmayan bir dünyadýr. Birlikte çalýþmak, birlikte üretmek ve paylaþmaktýr. Bir can için bin canýn aðladýðý, güldüðü, birlik ve dirlik düsturumuzdur. Sevgi saygý tüm insanlýða, tüm canlýyadýr. Kainatýn aynasýdýr insan, Enel Haktýr. Diyebilmek. Böyle bir dünya düzenini savunmak. Bu anlayýþý yüz yýllardýr istemeyen, reddeden; ve katledeceklerdir. Sömürü düzenleri kuranlar, Birlikte çalýþmadan, üretmeden ve paylaþmadan yana olmayý hiçbir zaman kabullenememiþtir. Birliðin, varlýðýn ve sevginin güzelliðini yaþamamýþtýr. Onlarýn tanýdýðý ezmektir, soymaktýr ve sömürmektir. Korku imparatorluðudur. Temel, sevgi deðil korkudur. Yarataný sevmeyi deðil, yaratandan korkmayý öðretirler. Var oluþ, yaþamak; sevgi mutluluk, iyilik güzellik deðil. Suç günah, kin nefret ve kötülük temellidir. 2 Temmuz 2011 Cumartesi günü þafak vakti Hacýbektaþ tan yola çýkan bir grup Hacýbektaþlý, Hacý Bektaþ Veli Kültür Deneði, Gençlik Platformu ve Suluca Karahöyük Gazetesi katýlýmcýlarý, 18 yýl önce Sivas ta Madýmak Otelinde yakýlan Canlarý, Ozanlarý, Sanatçýlarý, Yazarlarý, Petrol Aydýnlarý anmak ve bir kez daha dünya ya Mamak Utanç Müzesi diye haykýrmak için sabah 9.30 da Sivas Ali Baba Mahallesi Cem Evi önüne vardý. Ali Baba Eðitim-Sen temsilcileri, üyeleri, çok sayýda siyasi gençlik örgütlülüðü üyeleri buluþmasý ile oluþturulan ve sayýlarý on beþ bini bulan kortej saat 11.30 da Ali Baba Cem Evi önünden baþlattýðý yürüyüþle ancak saat 14.00 de Madýmak Oteline beþ metre kala kurulu polis barikatlarýna dayandý. Her yýl 2 Temmuzda Sivas Madýmak Oteli önüne onbinler le gelinir. Siyah çelenk býrakýlýr. Saygý duruþu yapýlýr. Þehit Aileleri adýna, Örgüt Temsilcileri örgütler adýna ve sanatçýlar kültür ve sanat adýna kýnama konuþmalarýný yapar, Semahlar, deyiþlerle ve sloganlarla anma sevgi barýþ anlayýþý ile bitirilirdi. Ama bu yýl Sivas Valisi Ali Kolat ýn, hoþgörüsüz, sevgisiz ve sorumsuz anlayýþla yasakçý yaklaþýmý sonucu Madýmak Oteline 5 metre kala kurdurduðu polis barikatý ile adeta yeni bir katliama, yeni bir Alevi Bektaþi Mamak kýyýmýna çaðrý yapmýþtýr. Alevi Bektaþi örgütleri ve yöneticilerinin soðukkanlý davranýþlarý ve polisin gaz sýkmasý, gaz bombasý atmasýna Fýrýn karþý karanfillerle cevap KIRÞEHÝR<------------>HACIBEKTAÞ vermesi yaþanacak faciaya ------>MERKEZ engel olmuþtur. Devlet adýna anlamsýz bir inatlaþma yaratan ve Kýz Öðrenci Erkek Otel Ýnþaatý gerilim yaþatan bu tutumu Yurduve saldýrýyý Öðr.Yurdu kýnýyoruz. Dedebað Üniversite 8 9 7 6 5 3 15 17 16 2 18 <-----------BEÞTAÞ YOLU 643m2 587.96m2 1 638m2 634m2 617.53m2 610m2 10 11 14 13 Hüseyin Sümen in evi 12 1-18-17-16-15 Nolu parseller satýlýktýr.

Madýmak otelinde yaþanan insanlýk katliamýnýn ardýndan 18 yýl geçti. O günden beri güvercinler uçmadý Sivas semalarýnda. 2 Temmuz, insanlýðýn yok olduðu gündü. 10 bin dindar ellerinde taþlar, yüreklerinde nefret, dillerinde tekbir sesleriyle Cuma namazýndan sonra cami avlusundan boþaldý kentin sokaklarýna. Devletin derini de, üstünde duraný da ordaydý. Ýnsanlýða yönelik katliam vardý. Herkes kendine yakýþaný yapýyordu. O gün 35 insan yakýldý. O gün güvercinler caminin avlusuna bile konmadý. Terk ettiler karanlýðý. Devlet 18 yýldýr sessiz. Asker 18 yýldýr sessiz. Ýmam 18 yýldýr sessiz. Bu insanlýk katliamýný biz yaptýk itirafýnda bulunamadý siyasi iktidarlar. Devlet özür dilemiyor. Ýmam iþi derin e havale ediyor, imamlarýn derini yokmuþ gibi. Gereðini yapan yok. Çünkü söz konusu Aleviler, demokrasi, laiklik, eþitlik ve adalet olunca, postalla, takunya birleþiyor. Gerçekle yüzleþmekten korkanlarýn çoðunlukta olduðu bir ülkede yaþamak zorundayýz. Cehenem kapýlarýnýn, cennete açýldýðý masalýný anlatan hükümete inananlarýn sayýsý az deðil. Her iki kiþiden biri inanýyor bu masallara. Yaþayan ölülerin mezarlýðýna dönüþmüþ bir ülkede, ölmeden yaþamayý anlatmanýn zorluðuyla tanýþmak ise ayrý bir acýdýr. Sivas katliamý sanýklarýný savunan avukatlar ordusunun neredeyse tümünün AKP li olmasý tesadüf deðil. Ýnsanlýk cinayetinin masum olarak gösterilmesi, ayrýmcýlýða ve katliama haklý gerekçe uydurmak bu ülkenin genetiðinde var. Maðdurun deðil, failin sözünün egemen ve karar verici olduðu bir hayatta, demokrasiyi tenefüs etmek imkânsýzlaþýyor. Ama demokrasiyi, demokratlarýn inþa etmesi de mümkündür. DEÐERÝNÝ DEÐÝL, FÝYATINI VE SAYISINI BELÝRLEYEN ÝKTÝDAR VAR. En acýsý ise, Madýmak katliamýnýn doðrudan maðduru olan insanlýk ve þehit ailelerinin dýþlandýðý ve görüþlerinin dahi dikkate alýnmadýðý bir ortamda, yaþananlarýn, dün katliamýn savunmasýný failler için yazanlarýn çözüm önerilerine sýkýþtýrýlmýþ olmasýdýr. Yani maðduriyeti gideren deðil, maðduriyeti iki kez artýran bir tutumun kutsandýðý siyaset ormanýnda boðulmak üzereyiz. 18 yýl önce Madýmak otelinden yükselen dumanlarýn öldüren boðuculuðunun yerini bugün AKP hükümetinin yarattýðý ve failin dünyasýndan bakan boðucu politikasý almýþtýr. AKP, Madýmak otelini devlet adýna satýn aldý. Aldý da ne oldu? Parayý veren düdüðü çalar denildi. Fiyatý belli; 5 milyon 601 bin TL. AKP her þeye bir fiyat biçiyor, fiyatý ve sayýlarý çok iyi biliyor. O nedenle devleti tüccar gibi yönetiyor. Ama AKP hükümeti insanýn deðerini bilmiyor. Acýlarýn deðerini bilmiyor. AKP için her þeyin bir fiyatý vardýr ama deðeri yoktur. AKP için, ölenler sadece istatistiktir, çünkü AKP ne maðdurun adýný, nede acýnýn dilini bilmez. Müze fikrine itirazý da bu yüzdendir. Deðersizleþtimek ve unutturmak için, katliamýn delillerini örtmeyi tercih eder. Ama bilmez ki, deliller üstü örtülemeyecek kadar açýkta ve örtmeye çalýþanlarýn yaný baþýnda. AKP iktidarý, Madýmak katliamýnýn bir fiyatý olduðunu düþünüyor. 35 insanýn fiyatý deðil, deðeri vardýr. Hükümet katliamý unutturmak için, þaklabanlýk yapýyor. Katliamýn gerçekleþtiði yere, çiçekçi, kitapçý, çocuk odasý, kültür merkezi yapacakmýþ. Einstein ýn resmini de koyacakmýþ. Ýnsanlýk katliamýný siyasete istismar eden AKP ye göz yummamýz isteniyor. Göz mü yumacaðýz? Kesinlikle hayýr! Katliamlarla hesaplaþmadan ve yüzleþmeden helalleþmek isteniyor. Helalleþecekmiyiz? Hayýr! Çünkü Aleviler AKP yi iyi tanýr. Siyaseti demokratik deðil, tüccar zihniyet ile yaptýklarýnýn ve insanlarýn acýlarýna bir siyasi tüccarlýkla yaklaþtýklarýný iyi bilir. AKP icratlarýnýn merkezinde insan deðil, kar vardýr. Ruh deðil, hesap vardýr. AKP kendisine adaletli, kendine demokrat ve kendisine kalkýnmacý olabilir. Fakat AKP Alevilere ve kendinden olmayan herkese karþý Ayrýmcýlýðýn ve Kutuplaþtýrmanýn Partisidir. MADIMAK OTELÝ UTANÇ MÜZESÝ OLMADAN HELALLEÞMEK MÝ? Utanç müzesi yerine, unutturmayý hedefleyen Kütüphane ve Kültür Merkezi teklifini Aleviler onur kýrýcý buluyor. Gözünü Alevilere yönelik inkâr ve ayrýmcýlýk tutumuyla perdelemiþ olan AKP iktidarýnýn siyasal kalbini ise Alevi nefretiyle mühürlediðini referandum ve seçimler sürecinde yaþadýk ve gördük. AKP istismar ve gerilim siyasetinin açýk adresidir. Þimdi ise Madýmak katliamýnýn gerçeðini örtmek ve manüpüle etmek için Koraylarý, Behçetleri, Yaseminleri, Hasretleri istismar edecek. 12 yaþýndaki Koray ýn Madýmak otelinde çalýnmýþ geleceðini, dünyaca ünlü bir Fizikçi olan Einstein ýn ismini istismar ederek örtmeye çalýþýyor. 35 Anne, 35 baba, 35 kardeþin eksik kalmýþ yaslarýný tutturmamak için, Madýmak Otelinde yaþanan vahþetin üstünü, kurnazca örtmeye çalýþýyorlar. Hasret Gültekin in, Serkan Doðan ýn, Huriyem in, Yeþim in, Metin in, Sait in ve Handan ýn yan yana serilmiþ bedenlerinin üstünü Kütüphane ile kapatmaya çalýþýyorlar. Kabesi ölüm ve kefen olanlarýn, kabesi insan ve sevgi olaný yok etme hakkýný koruyan devlet ve iktidar, 2 Temmuz insanlýk katliamýný unutturmak, kefen ve ölümü kutsamak için, katliamla acýmýþ belleklerimizi silerek, helalleþmek istiyor. Oysa önce insaný kutsayan ve onu koruyan akýl, bir daha katliamlar olmasýn, insanlýðýmýz katliama maruz kalmasýn diye, katliamýn gerçekleþtiði mekâný ibret alýnmasý için müze haline getirir. Yani kötülükten iyiliði, öldürmek yerine yaþatmayý öðrenme sanatýna dönüþtürmek için de müze bir okuldur. Öldürmek için eðitilmiþ akýllara meydan okumak için, Madýmak otelinden utanmayý ve kötülükle yüzleþmeyi öðrenebilir, öðretebiliriz. Bu nedenle insanlýk katliamý karþýsýndaki yüzsüzlüðümüzle yüzleþebilmek için, Madýmak Otelinin duvarlarýna sürülmüþ boyalarýn altýndaki kara dumanýn islerini, yanmýþ tenlerin ruhlarýný görünür kýlalým. Bunun için de, yüzleþmek ve hesaplaþmak gerek. Bu olmadan helalleþme olur mu?

Ayrýntý yayýnlarý içinde çýkan kitap, Burhan Sönmez editörlüðünde yayýna hazýrlanmýþ. Mevlüt Özben, Erzurum Atatürk Üniversitesinde Sosyoloji Bölümünde öðretim üyesi olarak çalýþmaktadýr. Okuduðumuz bu kitap anladýðým kadarý ile adý anýlan üniversite çatýsý altýnda bilimsel yollar gözetilerek hazýrlanmýþ. Araþtýrmanýn amacý olarak; Kültürel kimlik temelli farklýlaþmalar ve bunlarýn neden olduðu toplumsal sorunlar ( ) kültürel farklýlýða dayalý söylem pratiklerinin ve önyargýlarý bir sosyal anormalite dairesi içerisine yerleþtirdiði Aleviliði incelemeye çalýþtýk. demektedir. (s.14) Alevilik, Sünni bakýþ açýsý içinde öteki ve kirlilik kavramý içinde incelenmektedir. Kitap, kirlilik tanýmlarý ile konuya adým atmýþ ve sonuçta Sünni bakýþ açýsýndan Alevilik; kirlilik kavramlarý temelinde Alevi gençleri ile yapýlan görüþmeler ile tezlere yanýt aranmýþtýr. Kirlilik kavramý ve Sünni bakýþ açýsýnýn Alevileri nasýl rahatsýz ettiði, ne kadar içselleþtirdiði konusunda alevi gençlerin görüþleri ilerleyen sayfalarda yerini almaktadýr. Bu kitapta ne yapmak istediðini yazar þu þekilde belirtmektedir; bilimsel akademik usullerin dýþýna çýkmadan, dinsel bakýmýndan toplumun çoðunluðundan farklý bir özellik gösteren bir toplum kemsinin (Alevilik) sadece bu farklýlýðýn kendisini baþkalaþtýran ve bütünlüklü bir eþitsizliðe mahkum eden yapýsýný gözler önüne sermektir. (S.15) Boy abdesti kirlik kavramýnýn temelini oluþturmaktadýr, suniler boy abdesti aldýðý için temiz, Aleviler almadýklarý için kirlidir. Bu kirlilik kavramý içinde Alevilerin varlýk sebebi, Sünni iktidar için gerek görüldüðünde korku için bir temeldir. Sünni iktidar gerek gördüðünde, (Maraþ, Çorum, Sivas ta olduðu gibi) kitlesel katliamlar için ortam hazýrlamakta ve o ortam içinde kendi iktidarýný pekiþtirmektedir. Alevilik bir sorun olarak ortada durmaktadýr, bu sorunun çözüm yolu olarak ne yapýlmalýdýr sorusuna Sünni iktidarýn cevabý hazýrdýr, korkutarak sindirmek ve asimile etmektir. Asimilasyon için en önemli araç Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý bir kurum olarak Alevilerin önünde durmaktadýr. (s.93) Çünkü Alevilik Ýslam dini içinde ya da tartýþmasý yerine yok etmek üzerine ortada durmaktadýr. Devlet mekanizmasý Alevileri Sünni inancý içinde eritmek ve bireylerini kendilerini kirli hissettirmek ve karþýsýnda bir duvar örerek onlarý kalýp deðiþtirerek toplum içine kaynaþmasýný yani asimile olmasýný saðlamak için elindeki her türlü olanaðýný kullanmaktadýr. Görüþmeler içinde bunun yansýmalarýný görmekteyiz. Alevi gençler kendilerini Sünni arkadaþlarýnýn çok olduðu yerde saklamakta ve onlara göre daha temiz olmak için ayrýca çaba sarf ettiklerini söylemektedirler. Peki, bu durumda Sünni arkadaþlarýn görüþleri nedir? Sünniler Alevi bir genci ile arkadaþlýk kurmak istediðinde ne yapmaktadýr? Evliliklerde nasýl sorunlar yaþanmaktadýr? Bu konuda alevi gençlerin gözleri ile yansýtýlmaktadýr ve onlarýn sözlerini doðru kabul etmektedir, çünkü sürülen hipoteze göre söyledikleri doðrudur. Kitap baþtan belirlenen hipotezlere doðrulayan bir kurgu içinde yol almýþtýr. Bu çalýþmanýn baþtan belirtildiði gibi bilimsel deðil, taraflý, önyargýlara göre hazýrlandýðýna þahit oluruz. Devlet mekanizmasýnýn bakýþ açýsý ile yazarýn bakýþ açýsý arasýnda bir paralellik görmekteyiz, bu çalýþma Türk üniversitelerin bakýþ açýsýný da yansýtmasý açýsýndan ilginç bir çalýþmadýr. Yazar son bölümde; Sünni çoðunluk kültürünün kirlilik üzerinden gerçekleþtirdiði ötekileþtirme ile de asimilasyonun nesnesi haline getirilmektedir. (s.95) denmektedir. Liberal politikalarýn ve açýlým vaatlerin çýkmaz sokak olduðu, tüm azýnlýk gruplar gibi aleviler içinde geçerlidir. Çünkü liberal vizyon, kirlettiklerini temizleyemeyecek kadar maðrurdur. (s.96) Yazar sorunun çözümü için yapmýþ olduðu öneri; empati geliþtirebiliriz. Empati ye dayalý imgeleme, kiþinin kendi kendisini baþkasýnýn bedeninde ya da koþullarýnda tasavvur etmesiyle ulaþabilir toplumsal sorunlarýn çözümü için politik yol göstermelere deðil, vicdanlarýmýzýn yol göstericiliðine daha çok güvenebiliriz. (s.97) demektedir. Kýsaca kiþilerin vicdaný ile bu sorunun çözülebileceðine, siyasi çözümlerin aslýnda çözüm üretmeyeceðine, alevi örgütlerin varlýðý, iktidarýn elini güçlendirildiðine vurgu yapmaktadýr. Mevlüt Özben sonuç olarak bu çalýþmasýnda pek bir þey söylememektedir, Alevilerin kirli olduðu inancýnýn hala devam ettiði ve bunun deðiþmesi için nasýl bir yol izleneceði konusunda bir önerisi yoktur. Akademik çalýþma olmasý açýsýndan belki bir ilk olmasý nedeniyle dikkati çekmesine raðmen, resmi söylemin bilimsel þekilde tekrarlanmasýndan öteye bir anlam ifade etmemektedir. Kitap, tartýþmaya kapý aralamak amacýyla yazýldýðýný söylemektedir, aslýnda resmi söylemin baþka açýdan tekrarýndan öte ve onlarýn tezlerinin elini güçlendirici bir vurgudan öte anlam ifade etmemektedir. Bilimsel çalýþmalarýn bu seviyede olmasý elbette yazarýn sorunu deðildir, üniversitelerin eðitim seviyesini de göstermektedir. Eðitim en büyük asimilasyon aracý olmaya devam etmektedir, Alevileri ilk eðitimden son eðitime kadar her alanda asimilasyon yapmak için müfredat hala yürürlükte ve Aleviler negatif olarak ayrýma uðramaya devam etmektedir. Alevilerin bu durumdan kurtulmasýnýn tek bir çýkýþ yolu vardýr, yasalar ile pozitif ayrýmcýlýk yapýlmasý ve Alevileri küçümseyen, alçaltan ve gururlarý ile oynanan demeçlerin ortadan kalkmasý için yasal düzenlemelerin yapýlmasý þarttýr. Vicdanlara kalýrsak eðer, Alevilik inancý tamamý ile yok olacaktýr, çünkü devlet her türlü baský aracý ile Alevilerin karþýsýnda durmaktadýr. Hükümetin baþkaný halký Alevilere karþý kýþkýrtmaktan çekinmemektedir, hükümet taraftarý gazetelerde komþu ülkede olan geliþmeler karþýsýnda tüm Alevilerin öldürülmesi ya da sürülmesi yönünde açýkça görüþ bildirilebilmektedir. Yaþanan süreç bir kýrýlma sürecidir, tarihin bu kýrýlma noktasýnda Aleviler düþman olarak gösterilmekte ve daha da dýþlanmaktadýrlar. Alevilerin yapmýþ olduðu bir etkinlikte ölenler suçlu, öldürenler ise zaman aþýmýndan dýþarýda býrakýlmak istenmektedir. Mahkum olanlarýn ise birer kader kurbaný olduðu için af edilmesi konusunda görüþler açýkça söylenmektedir. Sosyolojik olarak incelenen bir kavramýn bir çok yönü eksik býrakýlmýþ, sonuç itibarý ile Aleviler kirli olduklarý veya kirli olarak gösterildikleri için düþman deðil, devletin "bakasý" için düþman býrakýldýklarýna þahitlik ediyoruz. Alevilere tek seçim hakký tanýnmaktadýr, inancýný terk et ve Sünnileþ denmektedir. Þehirleþen Aleviliðin önündeki en büyük tehlike iþte bu bakýþ açýsý içinde yatmaktadýr. Aleviler homojen bir yapýya kavuþturularak, devletin inanç açýsýndan %99 içinde yeri almasý beklenmektedir. Devlet idare eden sað, sol iktidarlarýn temel düþüncesinde de bu görüþ yatmaktadýr. Ýktidarlarýn deðiþmesi devlet politikasýnýn deðiþmesi anlamýna gelmez, Aleviler devlet için kirlidir, bir kirlik ancak asimilasyon veya katliamlar ile sindirilerek yok edilmesi politikasý hep varlýðýný korumaktadýr. Kitap var olan gerçekleri geniþ açýdan görmek yerine ayrýntýsýna bakmýþ, tartýþmanýn boyutunu bir yere kanalize ederek sorunun temel felsefesinden uzaklaþmasýný saðlamaktadýr, vicdanlara býrakarak sorun çözülür diye de önerme bulunarak nereden baktýðýný saklamamaktadýr. Mevlüt Özben, Kirlilik kavramý ve Aleviliðin asimilasyonu, Ayrýntý Yayýnlarý, 2011

Sivas Katliamý'nda hayatýný kaybedenler anýsýna 2 Temmuz günü Madýmak Oteli önünde her yýl düzenlenen anma etkinliðine valilik izin vermeyeceðini açýkladý. Katliamda hayatýný kaybedenlerden Metin Altýok'un kýzý Zeynep Altýok Akatlý karara tepki göstererek 'Sivas 93'ü anmaya kimin itirazý olanlara...' baþlýklý bir yazý yazdý Zeynep Altýok Akatlý'nýn yazýsý þöyle: "Siz sayýn devlet yöneticileri nasýl ki 18 yýl önce günler öncesinden planlanan kalkýþmanýn piyonu olan binlerce kiþinin 35 insaný diri diri yakýþýný 8 saat boyunca eliniz kolunuz baðlý izlediniz, öyleyse bugün orada kayýplarýnýn yasýný tutan birkaç yüz kiþinin otelin önünde toplanarak karanfil ve türkülerle acýlarýný paylaþmalarýna ve o meþum günü hatýrlatmalarýna mani olamazsýnýz! Siz ki cumhuriyet tarihinin en insafsýz ayaklanmalarýndan birinin temelinde yatan bu ortaçað zihniyetine göz yumdunuz, siz ki bu katliamýn ardýndan adil bir hukuk süreci iþletmediniz, sadece kalabalýktan göstermelik olarak topladýðýnýz sanýklarý yargýya taþýdýnýz, elebaþlarýnýn örgüt liderlerinin peþine düþmediniz, siz ki sözde aranan firari sanýklarýn T. C. Sýnýrlarý içinde evlenmesine, askerlik yapmasýna, ehliyet almasýna olanak saðladýnýz, siz ki bir insanlýk suçunu zaman aþýmý ile yüzyüze býrakacak altyapýyý saðladýnýz, siz ki 18 yýldýr eyleme geçen cehalet ile savaþmadýnýz, Sivas katliamýnýn ardýnda kalan karanlýklarý aydýnlatmadýnýz! Öyleyse bugün bu insanlarýn senede sadece bir gün -o da kendi baþlarýna geldiði için- toplanmalarýný yasaklayamazsýnýz. O günü tekrar yaþamak bile ne kadar aðýrdýr bilir misiniz? Sizin hiç babanýz yandý mý? Hiç evladýnýz öldü mü? Siz kimi o otelden uzak tuttuðunuzun farkýnda mýsýnýz? Oradan uzak tutamadýklarýnýzý adaletten uzak tutmayý pekâla biliyorsunuz. Sivas ta deprem ya da sel gibi bir doðal bir afet yaþanmadý. Orada gözü dönmüþ bir kalabalýk insanlarý öldürdü. "Olaya insan merkezli baktýðýmýz için hiçbir ayrým yapýlmadý" diyemezsiniz. Orada insanlar tesadüfen ölmedi. Onlarý öldürmeye kalkanla öleni bir arada anamazsýnýz. Madýmak binasýnýn yerine talep ettiðimiz utanç müzesini kurmaktan özenle kaçýnýp sözde bilim ve kültür merkezi kurmanýz kabul edilemezken orada -hele bizlerin izni olmadan- kayýplarýmýzýn isimlerini kullanamazsýnýz. Saldýrganla maðdurun adýný birlikte yazmak þuursuzluk ya da aymazlýk deðildir. Bu bilinçli yapýlmýþ bir tercihtir. Meydan okumadýr, gözdaðý vermektir, kudret gösterisidir, vicdansýzlýktýr, hakarettir, saygýsýzlýktýr. Derhal ama derhal babam Metin Altýok un adýnýn oradan kaldýrýlmasýný talep ediyorum. 18 yýldýr duygusal sebeplerle Sivas a adým atmadým. Sadece bir utanç müzesi ya da bir insanlýk anýtý yapýlýrsa gideceðimi söyledim. Þimdi gerekirse oraya gider o plaketi sökerim. Beni buna mecbur etmeyin. Bir zahmet siz kaldýrýn. Hemen! Siz basýn mensuplarý, köþe yazarlarý sizin Sivas katliamýnýn anýlmasýna itirazýnýz olamaz. Sizlerin toplumsal sorumluðu var. Ülkemizde çok gerilerde olan eðitim sisteminin gelecek kuþaklara aktarmakta yetersiz kaldýðý noktada yakýn tarihimizin karanlýk olaylarýný tekrar tekrar hatýrlatmalýsýnýz. Kapkaranlýk tablonun açmazlarýnýn üzerine gitmeli, gerekli yasal süreçlerin doðru iþlemesi ve adaletin yerini bulmasý için baský oluþturmak zorundasýnýz. Sivas 93 anýlacak, hatýrlanacak ki orada susturulan aydýn insanlarýn sesi gelecek kuþaklara ulaþabilsin. Bu ülke geçmiþiyle doðru anlamda yüzleþebilsin, alýnacak dersler alýnsýn. Lütfen Sivas ta yaþanan vahþeti yazýn, hatýrlatýn. Dava sürecinin önemli kýrýlma noktalarýný takip edin, aktarýn. Örgütsüz olduklarýný söyleyerek ceza indirimi alanlarýn örgütlü suçlara tanýnan haktan yararlanmak için baþvurmalarýndaki çeliþkiyi, Kaçaklarýn iade istemlerinin Avrupa ülkelerinden doðru taleplerle yapýlmayýþýnýn takipçisi olun, Ýnsanlýk suçlarýnýn zaman aþýmýna uðramasýna direnin. Dünyada kabul görmüþ uygulamalara emsal teþkil eden kararlara yer verin. Sivas katliamý sanýklarýnýn avukatlarýndan kaçýnýn milletvekili olduðunun bilançosuna dikkat çekin. Neden maðdur avukatlarýnýn böylesi kariyer patlamalarý yapmadýklarýný düþündürün. Ve son olarak lütfen her yýl sadece 2 temmuzdan bir gün önce arayýp duygularýmýzý sormayýn. Bizim duygularýmýzý tahmin etmek hiç zor deðil. Etkili haber için gözyaþlarýmýzýn, acýlarýmýzýn peþinde koþmayýn, gerçekleri yazýn yalnýzlýðýmýzý, çaresizliðimizi yazýn. Dile kolay 18 yýllýk süreci yazýn, yanýmýzda olun ki bir þeyleri deðiþtirebilelim. Sizin bizim duygularýmýza deðil bizim sizlerin ve toplumun duygularýna ihtiyacý var. Bunu unutmayýn! Son söz : "Baðýrsam neye yarar, nasýlsa duymazlar. Ben bir kömür ocaðýnýn onulmaz göçüðüyüm; Ýçimde cesetler ve daha ölmemiþler var." 2 Temmuz, bundan 18 yýl önce insanlýk tarihine kara bir gün olarak kaydedildi. Devletin resmi makamlarýnca düzenlenen þenliklere, resmen davet edilen konuklara sahip çýkýlmayarak, vatantdaþlarýný koruyup ve kollamak gibi asli görevini, devlet yerine getirmedi. Bizler, Sekiz saat boyunca canlý yayýnda, aydýnlarýn yakýlýþýna seyirci kalan bu zihniyeti Dersim'den, Çorum'dan, Maraþ'tan, Gazi'den tanýyoruz. Yakan ile yakýlanýn isimlerini ayný panoya koyarak acýlarýmýzla dalga geçen, katille maðdurlarý bir sayan, seçim meydanlarýnda Alevi kimliðine saldýrmakta hiç bir sakýnca görmeyen bu zihniyeti çok iyi biliyoruz. Onlar da bilmeliler ki;18 yýldýr ben insaným diyenlerin yüreði parçalanýrken, Madýmak Oteli ni, 'Bilim ve Kültür Merkezi'ne çevirerek, Madýmak adýný unutturmaya yönelik çabalarý sonuç vermeyecektir. Madýmaðýn var olan dokusunu bozarak, izleri kaybettirmeye yönelik giriþimler, yakan ile yakýlanýn isimlerini ayný panoya koyarak, katille maðdurlarý bir sayan AKP Hükümeti, gerçek yüzünü bir kez daha göstermiþtir. Hedef saptýrma gayretleri, kafa karýþtýrýcý haberler yapmalarý, Madýmak Otelinin bir Utanç Müzesi ne dönüþmesi önünde, asla engel teþkil etmeyecektir. Madýmak Oteli'ni bir Utanç Müzesi ne dönüþtürmek için yetkililer, Alevi örgütlerinin, Madýmak Katliamýnda yaþamýný kaybeden Ailelerin, emek ve demokrasi güçlerinin sesine kulak vermelidir. Fransa Alevi Birlikleri Federasyonu (FUAF) olarak, Cumhurbaþkaný Abdullah Gül'e, Devlet Bakaný Faruk Çelik'e, Zafer Üskül'e ve Kürþat Tüzmen'e bu güne kadar Fransa Ziyareteleri sýrasýnda, Fransa da yaþadýðý iddia edilen Sivas katillerinden Cafer Erçakmak'ýn Fransa'dan Türkiye'ye teslim edilmesi için gecikmiþ çalýþmalarýn hemen baþlatýlmasýný talep ettik. Bu giriþimimiz artýk sonuçlandýrýlmalýdýr. Devlet Alevilerden özür dilemeli ve kendisiyle yüzleþmelidir. Bu tür katliamlarýn bir daha yaþanmamasý için Siyasi cinayetlerde zamanaþýmý olmamalýdýr. Ýnsanlýk suçu kapsamýnda ele alýnmalýdýr. Bu ülkenin aydýnlýk yüzlerinin yakýlmalarý karþýsýnda Fransa Alevi Birlikleri Federasyonu (FUAF) olarak, Madýmak ýn Utanç Müzesi olmasý konusundaki, kararlýlýðýmýz ve mücadelemiz artarak devam edecektir. Erdal KILIÇKAYA FUAF 2. Baþkan www.alevi-fuaf.com SATILIK ÝNÞAATLI ARAZÝ 8.000m2 Projeli inþaatlý arazi satýlýktýr. Tel:0 384 441 39 47-0 384 441 29 16 Gsm:0 555 324 44 34 SATILIK ARSA HACI BEKTAÞ VELÝ TÜRBESÝ ARKASI Kayseri Caddesinde 984 m2 Arsa satýlýktýr. Gsm: 0 555 324 44 34

Hacý Bektaþ Veli Kültür Derneði kültürel bir etkinliðe daha imza attý. 25. 26. Haziran günlerinde Aþýk Daimi anýsýna 2. Uluslar arasý Halk Ozanlarý Hacýbektaþ Buluþmasý kültür þöleni gibiydi dense yeri. Anýlar. Semahlar. Deyiþ ve de türküler Oluþan güzellikler Yeni yüzler, yeni dostlar Öylesine hoþ ki Daimi bu ilçe için gerçekten de ayrýcalýklý bir kiþi Hepimizin tanýdýðý bir halk aþýðý o 1964-1982. 18.yýl, hiç ara vermeden her 16.Aðustos ta Hacýbektaþ ta olabilme, ayný kaptan yemek yiyip, ayný bardaktan su içebilme. Ayný evi paylaþýp, yer yataðýnda uyuyabilme Kolay mý? Var mý bir örneði daha. Bu ilçeye, bu kültüre, bu inanca katkýsý o kadar çok oldu ki Semahý o öðretti bize. Deyiþleri ondan öðrendik biz. Bir nesil o kültürle O nun deyiþleri ile büyüdü Hacýbektaþ ta. Teþekkürler Daimi, teþekkürler sana. ** Seçim yorgunluðundan olsa gerek, siyasiler pek de yoktu bu etkinlikte. CHP. Genel Baþkaný Sayýn KILIÇDAROÐLU derneðimizi telefonla arama inceliðini gösterdi. Derneðimiz 2. Baþkaný Mustafa Özcivan la konuþan ve de etkinlikle ilgi bilgi alan KILIÇDAROÐLU kapýsýnýn her zaman Hacý Bektaþ Veli Kültür Derneðine açýk olacaðýný ifade etti. Kültür bakaný sayýn Ertuðrul Günay ile Devlet Bakaný sayýn Faruk Çelik ise gönderdikleri telgraflarla davetimize Sulucakarahöyük/ANTALYA Hasan KANKAL Antalya'nýn Elmalý ilçesinde, Alevilerce kutsal sayýlan Dur Daðlarý'nda mermer çýkarýlmasýnýn durdurulmasýný isteyen Abdal Musa Gönüllüleri, valiliðe 2012 imzalý dilekçe verdi. Antalya'nýn Elmalý ilçesi halký, 730 yýllýk Abdal Musa Dergâhý yakýnýndaki Dur Daðlarý nýn tarih ve inanç turizmi alaný ilan edilmesini istiyor. Sözcü Cemal Kaya, Aleviler ve Sünniler için burasý bir inanç merkezi. Biz taþ alýyoruz, o taþý kalbimizde saklýyoruz inancýmýz gereði. Ondan sonra çocuðumuza, torunumuza býrakýyoruz o teþekkür edip baþarý dileðinde bulundu. Aþýk Daiminin saygýdeðer eþleri, kýzlarý, oðlu, damadý ve de torunlarý onur konuklarýmýzdý Ankara ozanlar derneði 500.kiþi ile katýldý bu etkinliðe. Ýran ve Azerbaycan dan gelen þair ve ozanlar o kadar sempatiklerdi ki, çalýp söyledikleri türkü ve deyiþler, okuduklarý þiirler, ettikleri sözler gerçekten de anlamlý bir o kadar da etkileyici idi... Halk ozanlarý korosu, Þah Turna, Berrin Sulari, Ýsmail Ýpek ve baþkalarý ve de Ankara Mamak Pir Sultan Derneði semah ekibi, renk kattýlar geceye, teþekkürler hepsine de ** Baþbakanlýk Tanýtma Fonu ile Kültür Bakanlýðý kanalýyla devletin destek olduðu uluslararasý bir etkinlikte devlet temsilcilerinin olmamasý bir eksiklikti. Vali Yok, Kaymakam da yoktu. Ýlçe Belediye Baþkaný da yoktu o salonda Herkes sordu bize bu soruyu. Niye? Yanýt bulmada o kadar zorlandýk ki Savcýsý, yargýcý, hekimi, öðretmeni, memuru da yoktu bu buluþmada. Böyle mi olmalý? Ne oldu bize öyle? 1970.yýllarda bu tür etkinlikler bir araya gelmemize vesile olurdu. Sevinç ve de üzüntü birlikte yaþanýrdý. Yargýçlarýn jüri üyeliði, öðretmen ve memurlarýn severek ve de isteyerek görev yaptýðý o yýllarý özlüyor insan... Niye gelmezler, bu kültürün güzelliklerini toplumla niye paylaþmazlar ki Baþa bir iþ gelir diye mi korkulur Kim, ne yapabilir. Korku toplumu olduk yakýþtýrmasý doðru mu yoksa Birleri çýkýp da söylese ya taþý. Burada çýkan mermer süs eþyasý olarak kullanýlýyor, bu bizi yaralýyor dedi. Antalya Valisi Ahmet Altýparmak ý ziyaret eden Hindistan ýn Ankara Büyükelçiliði Maslahatgüzarý Dr. AVS Ramesh Chandra ya da ocaðý Hindistanlý bir ailenin iþlettiði hatýrlatýldý. Chandra bunun üzerine Ýlk kez duyuyorum, üzüntü duydum. Tarihi alanlar, tapýnak gibi yerler korunmalý diye konuþtu. Ocaða önceki yýllarda izin verildiðini belirten Vali Altýparmak ise bölgenin korunmasý için çalýþma yürüttüklerini açýkladý. Ýþte yeni Madýmak! Sivas'ta, 2 Temmuz 1993 günü meydana gelen olaylarda 35 kiþinin diri diri yakýldýðý Madýmak Oteli, kamulaþtýrýldýktan sonra yenilendi Bilim ve Kültür Merkezi olarak düzenlendi. SÝVAS - Sivas Valisi Ali Kolat tarafýndan basýn mensuplarýna gezdirilen binanýn iç dizayný tamamen deðiþtirilirken, olayda ölenlerin adlarý otelin lobi bölümünde oluþturulan Aný Köþesi nde yer aldý. Kamulaþtýrma bedeli olarak 5 milyon 601 bin lira ödenen ve Sivas il Özel Ýdaresi ne devredilen eski Madýmak Oteli binasý tepeden týrnaða yenilendi. Ýnþaat ve düzenleme çalýþmalarý nedeniyle aylardýn kapalý olan bina bugün Bilim ve Kültür Merkezi adýyla basýna tanýtýldý. Lobideki Atatürk büztünen kaidesine de Toplumun içindeki farklý düþünceler, farklý inanýþlar ne olursa olsun, milli birlik ve beraberlik içerisinde hareket etmesini bilen bir milletin baþaramayacaðý iþ aþamayacaðý engel yoktur sözleri yazýldý. ALEVÝLERÝ KIZDIRACAK DETAY Otelin lobi bölümünde 2 Temmuz olaylarýnda yaþamýný yitirenlerin adlarý yer alýrken, her biri için de devir- daim yöntemi ile 24 saat akacak çeþme yaptýrýldý. Lobideki Aný Köþesi nde çýkan yangýnda hayatýný kaybeden 33 aydýn ile birlikte 2 otel görevlisi ve göstericilerden ölen 2 kiþinin de adý yazýldý. Göstericilerden Ahmet Alan ýn adýnýn ilk sýrada olmasý dikkati çekti. Diðer gösterici Hakan Türkgil ile otel görevlileri Ahmet Öztürk ve Kenan Yýlmaz isimleri de panoda yer buldu. Vali Ali Kolat, olaya insan merkezli baktýklarý için hiç bir ayrým yapýlmadýðýný dile getirdi. Hayatýný kaybedenlerin adlarýnýn altýnda ise 2 Temmuz 1993 tarihinde meydana gelen elim olayda 37 insanýmýz hayatýný kaybetmiþtir. Böyle acýlarýn bir daha yaþanmamasý dileðiyle" ifadesi yer aldý. Ölenlerin adlarýnýnyer aldýðý bölyümün bir yanýnda Aþýk Veysel, Pir Sultan Abdal, Aþýk Ruhsati, diðer yanýnda Hacý Bektaþý Veli, Mevlana Celaleddini Rumi, Yunus Emre nin özlü sözleri de yer alýrken, daha önce otelden baðýmsýz et lokantasý olarak kulanýlan kýsým ise binayla birleþtirilerek burasý modern bir çocuk kütüphanesi haline getirildi. Binanýn güvenliði için iç kýsmýna 11, dýþýna ise 2 olmak üzere toplam 11 güvenlik kamerasý yerleþtirildi. 'UTANÇ MÜZESÝ OLSUN' Sivas Pir Sultan Abdal Kültür Derneði, kamulaþtýrýlarak Bilim ve Kültür Merkezi olarak düzenlenen Madýmak Oteli nin Utanç Müzesi olmasýný istedi. Hükümet Meydaný nda toplanan yaklaþýk 20 kiþilik Pir Sultan Abdal Kültür Derneði üyeleri, kamulaþtýrýlarak Özel Ýdare ye geçen binanýn müze yapýlmasý isteðini tekrarladý. Pir Sultan Abdal Kültür Derneði Sivas Temsilcisi Hidayet Yýldýrým, 2 Temmuz 1993 te Sivas ta gerçekleþtirilen katliamýn insanlýðýn yüzkarasý sayfalarý arasýnda yer aldýðýný belirtti. Hidayet Yýldýrým, "Sivas ta Madýmak ta yaþananlar insanlýða karþý ortaya konan bir suçtur. Ýnsanlýðýn vicdani ve ahlaki deðerlerini altüst eden bir vahþettir. Bu vahþeti hayata geçirenler, olayý basitleþtirenler, üzerini örtemeye çalýþtýranlar, siyasal çýkar umanlar, o gün güvenliði saðlayamayanlar ve sessizce izleyenlerin bu olay aðý içerisinde bütün insani deðerlerini yitirdikleri unutulmamalýdýr" dedi. Çaðrýlarýnýn insanlýða olduðunu belirten Yýldýrým, sözlerini þöyle sürdürdü: "Madýmak katliamýnýn gündemde tutulmasý vicdani ve ahlaki bir protesto harekettir. Terör ve þiddeti reddeden insanlýðýn aydýnlýk yüzüdür. Katille maðdurlarý bir sayan bütün düþüncelere karþý koyuþtur. Onun içindir ki Madýmak Utanç Müzesi olmalýdýr. Madýmak adý ne þehrimizin ne de insanlýðýn hafýzasýndan silinmemelidir. Dönemin siyasi sorumlularý ve katliamda yer alan firarilerin yakalanýp yargý önüne çýkarýlmasý, meþru ve yasal bir etkinlikteki insanlarý koruyamayan devletin suçu kendi dýþýndaki odaklara yýkmasýna izin verilmemelidir. Ýnsanlýða çaðrýmýzdýr, bundan böyle bu tür katliamlara engel olmak için herkese sorumluluk düþmektedir. Herkesin inancý kendisine aittir, bir baþkasýna dayatýlamaz. Ne tanýrýnýn avukatlýðý ne de þeytanýn rolüne soyunulmamalýdýr." Madýmak Oteli ni, Bilim ve Kültür Merkezi ne çevirerek, Madýmak adýný unutturmak gibi beyhude çabalardan vazgeçilmesini isteyen Hidayet Yýldýrým, "Türkiye geçmiþindeki bu utançla yüzleþmek, geleceðini de aydýnlatmak zorundadýr. Bu nedenle Alevi örgütlerinin, ailelerin emek ve demokrasi güçlerini sesine kulak verin. Madýmak Otelini bir Utanç Müzesi ne dönüþtürerek, bu katliamlarýn lanetlenmesini saðlayýn. Böylece ortak yaþama kültürüne ve kardeþliðine katký sunun" dedi. (dha)

Sulucakarahöyük/ANKARA 2 Temmuz 1993 tarihinde Sivas ta Madýmak Oteli nde yakýlarak katledilen 35 aydýn, sanatçý ve ilerici insan, 18 yýl aradan sonra Ankara da düzenlenen yürüyüþ ve mitingle bir kez daha anýldýlar. FAÞÝZME KARÞI OMUZ OMUZA SÝVAS TA YAKANLAR AKP YÝ KURANLAR sloganlarý damgasýný vurdu. 33 aydýný yakan katillerin avukatlýðýný yapan 26 kiþinin Refah Partisince korunup AKP tarafýndan çeþitli mevkilerde görev verilerek ödüllendirildiðinin ortaya çýktýðý bir dönemde gerçekleþen anmada gerici faþist güçlere lanetler yaðdý. Baþta Sivas olmak üzere ülkenin pek çok yerinde ve yurtdýþýnda gerçekleþen anmalarda, Madýmak Otelinin, UTANÇ MÜZESÝ olmasý talebi gözardý edilerek, SÝVAS BÝLÝM VE KÜLTÜR MERKEZÝ haline getirilmesi büyük tepkilere neden oldu. AKP polislerinin sýktýðý biber gazý ve aþýrý þiddet Sivas ta yürüyen demokrasi güçlerine geri adým attýrmadý. Yürüyüþ programlandýðý þekilde Madýmak Oteline, MADIMAK UTANÇ MÜZESÝ tabelasýnýn asýlmasýyla son buldu. Ankara da gerçekleþen anma eylemi için demokrasi güçleri saat: 15:00 ten itibaren Sýhhiye de Toros Sokakta buluþmaya baþladý. Madýmak ta katledilenlerin fotoðraflarýnýn bulunduðu büyük pankartýn kortejin baþýnda yeraldýðý yürüyüþ saat: 16:20 de baþladý. Kitleler Sýhhiye köprüsü üzerinden Yeniþehir Pazarý önüne, Çok Katlý Otoparkýn yanýndan geçerek Kolej Meydanýna ulaþtý. Saat: 18:12 de katliam sonucu yaþamýný yitirenler için saygý duruþu yapýldý. Saygý duruþu sýrasýnda Madýmak ta katledilenlerin adý ve soyadýnýn tekrarlanmasý sýrasýnda alanda bulunanlar hep birlikte, YAÞIYOR diye seslendi. Madýmak ta yaþamýný yitirenlerin aileleri adýna SEHERGÜL ATEÞ in amcasý Süleyman ATEÞ kýsa bir konuþma yaptý. Duygu yüklü bir konuþma yapan ATEÞ, katliamýn sorumlularýnýn AKP tarafýndan korunduðunu belirterek davanýn da sulandýrýlarak sonuçsuz býrakýldýðýný söyledi. Madýmak ta insanlarý yakanlarýn ellerini kollarýný sallayarak ortalýkta gezdiðini belirten ATEÞ, onlarýn cezalarýný çekmeleri konusunda kararlýlýklarýnýn süreceðini söyledi. Yoðun duygusallýk içinde devam eden konuþmasýný kesmek zorunda kalan Süleyman ATEÞ, ses platformundan inerken daha da rahatsýzlandý ve saðlýk görevlileri yardýmýna koþtu. Madýmak Katliamýnýn 18. Yýl Ankara anmasýnýn ortak konuþma metnini ise Pir Sultan Abdal Kültür Derneði Genel Baþkan Yardýmcýsý Mustafa ÖZARSLAN yaptý. 2 Temmuz 1993 te Madýmak Oteli önüne toplanan gerici faþist güçlerin devlet organizasyonu ve korumasýnda Madýmak Otelini ateþe vererek 33 canýn hunharca katledildiðini belirten ÖZARSLAN, aradan geçen 18 yýla raðmen onlarýn unutulmadýðýný sevgi ve özlemlerinin sýcaklýðýný koruduðunu söyledi. Madýmakta katledilenlerin barýþýn ve kardeþliðin sözcüleri, ülkenin aydýnlýk yüzleri ve umudu olduklarýný söyleyerek konuþmasýný sürdüren ÖZARSLAN; Onlarý asla unutmayacaklarýný ve katilleri asla affetmeyeceklerini vurguladý. ÖZARSLAN daha pek çok þeyi hala hatýrladýklarýný ve unutmayacaklarýný þu sözlerle ifade etti: > 8 saat boyunca oteli çevreleyen emniyet güçlerini, sonradan gönderilen bir tabur askerin asker Bosna ya sloganlarý altýnda otelin yanýna gelerek bir þey yapmadan saldýrganlara gösterdiði toleransý, >Sivas Emniyet Müdürlüðü nün faksýndan günler öncesinden çekilen Müslüman Kamuoyuna baþlýklý bildirinin yerel gazetelere gönderilmesini, >Refah Partili Belediye Baþkanýnýn Gazanýz mübarek olsun Müslüman kardeþlerim cümleleriyle baþlayan nefret dolu kýþkýrtýcý konuþmalarýný, >Emniyet Müdürü Doðukan ÖNDER in göstericileri kastederek Onlarca kez sakallarýndan öptüm demesini, >Dönemin Kültür Bakaný Fikri SAÐLAR ýn anma komitesinde olmasýna ve her konuda konuþmasýna raðmen katliamla ilgili aðzýný açmamasýný, >Dönemin Baþbakaný Tansu ÇÝLLER in otelin dýþýndaki vatandaþlarýmýza bir zarar gelmemiþtir bunun sevincini yaþýyoruz sözlerini, >Dönemin Cumhurbaþkaný Süleyman DEMÝREL in Vatandaþlarla oteldekiler karþý karþýya gelmemiþtir açýklamalarýný, >Koçgiri yi Dersim i, 1977 1 Mayýs ýný, Maraþ ý, Çorum u Gazi yi ve Cezaevi katliamlarýný unutmadýk. Biz unutmayacaðýz, unutturmayacaðýz. Tarihe tanýklýk edeceðiz, vicdan cellâtlarýnýn yüzlerine doðru hep birlikte haykýrmaya devam edeceðiz diyen ÖZARSLAN; devletin kendi Alevisini yaratmaya çalýþtýðýný, Madýmak otelinin seçim malzemesi yapýldýðýný, Bilim ve Kültür Merkezi yapýlarak unutturulmak istendiðini söyledi. Madýmak ýn utanç müzesi olduðunda halkýn vicdaný ve belleði yeni katliamlarý önleyecekti diyen ÖZARSLAN; oysa ki bugün gelinen nokta Cumhuriyet tarihi boyunca gerçekleþtirilen katliamlarýn unutturulmasý noktasýdýr dedi. Unutulduðunda yeni katliamlarla hatýrlatýldýðýný belirten ÖZARSLAN; Maraþ ý unuttuk Çorum la hatýrlattýlar, Çorum u unuttuk Sivas la hatýrlattýlar. Bu nedenle unutmamak önemli, yeni katliamlarýn önüne geçmek unutmamakla mümkündür. ÖZARSLAN, katliamlarýn önüne geçilmesinin ve Anadolu nun zenginliði olan tüm halklarýn ve kültürlerinin kardeþçe yaþamasýnýn bir baþka yolunu da þu sözlerle ifade bir baþka yol ise nefret, kýþkýrtýcýlýk, inkar ve imha giriþimlerinin egemen din, egemen dil, egemen kültür anlayýþýnýn ortadan kaldýrýlmasý için mücadele ile mümkündür. Bölüþümdeki adaletsizlik, tek dil, tek ýrk anlayýþýný eleþtiren ÖZARSLAN; bütün bunlarýn eþit yurttaþlýðý temel alan, demokratik, özgürlükçü, katýlýmcý ve evrensel deðerleri esas alan çaðdaþ yeni bir anayasa ile ortadan kalkacaðýný söyledi. ÖZARSLAN taleplerini de þöyle sýraladý.: >Madýmak oteli utanç müzesi olmalýdýr, >Zorunlu din dersleri kaldýrýlmalýdýr, >Alevi köylerine camii yapýmýna son verilmelidir, >Diyanet Ýyleri Baþkanlýðý hemen laðvedilmelidir, >Halklarýn kardeþçe yaþadýðý bir anayasal düzen kurulmalýdýr, >Eþit yurttaþlýk önündeki engeller kaldýrýlýp, eþit yurttaþlýk anayasal güvenceye alýnmalýdýr. ÖZARSLAN konuþmasýný þu sözlerle bitirdi. Gün dayanýþma günüdür. Gün mücadele günüdür. Alevi inancýnýn hak ve hukuk mücadelesi, diðer yasaklý kültürlerle tam bir eylem birliði, dayanýþma bilinci ile baþarýya ulaþacaktýr. Saat: 18:50 de ezgileriyle alandakilere seslenen Kardeþ Türkülerin (Boðaziçi Gösteri Sanatlarý Topluluðu) konseri, saat : 19:16 ya kadar devam etti. Madýmak katliamýnýn 18. yýlýnda Ankara da gerçekleþen anmaya kadýnlarýn katýlýmýnýn yoðunluðu dikkat çekiciydi. Miting Kardeþ Türküler in konserinin bitmesinin ardýndan son buldu.