Obstruktif Uyku Apne Sendromu ve Anestezi



Benzer belgeler
Tarihçe, CPAP Cihazının Teknik Özellikleri ve Aksesuarları. Dr. Hikmet Fırat SB Dışkapı Y.B Eğitim & Araştırma Hastanesi Uyku Bozuklukları Merkezi

OSAS TANIM, SEMPTOMLAR & KLİNİK BULGULAR

Uykuda Solunum Bozuklukları Merkezimize Başvuran Hastaların Demografik Özellikleri, Tedavi Yöntemleri ve Tedaviye Uyumları

Uyku Fizyolojisi Uyku Hijyeni Obstrüktif Uyku-Apne Sendromu

Geçmişten günümüze. Pediatride günübirlik anestezi. Preoperatif. Preoperatif. Postoperatif. Peroperatif. Preoperatif

Ağır OUAS lı bir olguda klostrofobi ve uykuda ölüm korkusuna bağlı yaşanan CPAP cihazına uyum sorununun davranışsal destekle çözümlenmesi

UFUK ÜNİVERSİTESİ ANESTEZİ TEKNİKERLİĞİ PROGRAMI UYGULAMA DOSYASI

Postanestezik ajitasyon

PROF. DR. TÜLİN TANER

Klinik Yaklaşım 1 OLGU

UYKU APNE SENDROMUNUN KLİNİĞİ -Olgunun Değerlendirilmesi- Dr. Özen KAÇMAZ BAŞOĞLU 21 Mart 2009, Ankara TTD Uyku Bozuklukları Merkezi Kursu

OBSTRÜKTİF UYKU APNE SENDROMU. Dr. M. Sezai Taşbakan Ege ÜTF Göğüs Hastalıkları A.D.

Uyku apne sendromlu hastalarda CPAP tedavisine uyum ve tedavinin anksiyete ve depresyon üzerine etkisi

UYKUDA SOLUNUM BOZUKLUKLARI SINIFLAMA VE TANIMLAR

Ağrısız Doğumda Sezaryen Endikasyonu Gelişirse! Tülay ÖZKAN SEYHAN

Uykuda Solunum Olayları Skorlaması. Eğt Gör Doç Dr. Zeynep Zeren Uçar İGHCEAH Uyku Bozuklukları Kliniği

UAS da Oto CPAP Titrasyonu

Tüm Uyku Teknologları Derneği. Uyku laboratuarı Akretidasyon Formu.? Telefon:.? Faks:..? E-posta:.? Web Sayfası:.

Uykuda Solunum Olayları Skorlaması. Dr. Zeynep Zeren Uçar İGHCEAH Uyku Bozuklukları Merkezi

Sunu planı. Solunum yetmezliği NON-İNVAZİV MEKANİK VENTİLASYON NIMV

Genel Önlemler. Dr. Bülent Çiftçi Sanatoryum Hastanesi Keçiören-Ankara

Dr. Oğuz Köktürk. Tablo-1: Uykuda solunum bozuklukları

Uykusuzluk Yakınması İle Gelen Hastaya Yaklaşım. Dr. Hakan KAYNAK

Hakkari İl Merkezi Kamu Çalışanları Arasında Obstrüktif Uyku Apne Sendromu Semptom Prevalansı

CPAP Titrasyonu (manuel titrasyon)

Afyonkarahisar ili ilköğretim okulu öğrencilerinde habitüel horlama ve uyku ile ilişkili solunum bozukluğu prevalansı

SOLUNUM SİSTEMİ HASTALARINDA EVDE SAĞLIK UYGULAMALARI

T.C. MARMARA ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK HİZMETLERİ MESLEK YÜKSEKOKULU ANESTEZİ PROGRAMI DÖNEM İÇİ UYGULAMA DEĞERLENDİRME FORMU

Otomatik CPAP ların (APAP) Teknik Özellikleri ve Tedavi Endikasyonları

A) Solunumsal uyku hastalıklarında NĐMV cihazları verilme ilkeleri;

Çocukluk Çağı Obstrüktif Uyku Apne Sendromu TANI. Yrd. Doç. Dr. Ceyda Erel KIRIŞOĞLU, ABSM Acıbadem Üniversitesi Göğüs Hastalıkları AD

Çocukluk Çağı Uykuda Solunum Bozuklukları: Medikal Tedavi ve Non-invazif Mekanik Ventilasyon Tedavisi

HORLAMA VE TIKAYICI UYKU APNESĠ HASTALIĞI. Prof. Dr. Ali Vefa YÜCETÜRK Celal Bayar Ün. Tıp Fak. KBB AD Öğretim Üyesi

İnvaziv olmayan mekanik ventilasyon tedavisinde klinik ve polisomnografik izlem: Basınç ayarı kontrolü rutin olarak yapılmalı mı?

Obstrüktif Uyku Apne Sendromunda Perioperatif Değerlendirme

ÇOCUKLARDA OBSTRÜKTİF UYKU APNE SENDROMU VE MEDİKAL TEDAVİ

Titrasyonda hangisi tercih edilmeli? CPAP mı? APAP mı?

Solunumsal Olayların Skorlanması

Solunum Kayıtlar. tları Artefaktları,, Sorunlar ve. Dr. Banu Eriş Gülbay AÜTF Göğüs Hastalıkları AD

Uykuda Solunum Kayıtlama ve Skorlama

Başoğlu Ö K 1 Yürekli B S 2 Taşkıranlar P 1 Tunçel Ş 1 Yılmaz C 2. Özet

CPAP (Continuous Positive Airway Pressure) Celal Bayar Üniversitesi Hafsa Sultan Hastanesi Nöroloji Epilepsi ve Uyku Bozuklukları Birimi

UYKUDA SOLUNUM BOZUKLUKLARININ DİĞER POZİTİF HAVA YOLU BASINÇ (PAP) TEDAVİLERİ

POLİSOMNOGRAFİDE SOLUNUMUN SKORLANMASI

CPAP TEDAVİSİ. Prof. Dr. Mehmet KARADAĞ Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi.

CPAP KABULÜNDE-UYUMUNDA SORUNLAR VE ÇÖZÜMLERİ

Abant Medical Journal. Obstrüktif Uyku Apne Sendromu ve Anestezi. Obstructive Sleep Apnea Syndrome and Anesthesia

Solunumsal Yoğun Bakım Ünitesinde Uykuda Solunum Bozuklukları Görülmesi

Prof. Dr. Mehmet Ünlü. Afyon Kocatepe Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Göğüs Hastalıkları AD.

Polisomnografi Raporunun Hazırlanması ve Yorumlanması

ASTIM «GINA» Dr. Bengü MUTLU SARIÇİÇEK

Obstrüktif Uyku Apne Sendromunda Diş Hekimliği Uygulamaları. Haluk İşeri. Ankara Üniversitesi Ortodonti Anabilim Dalı

UYKU. Üzerinde beni uyutan minder Yavaş yavaş girer ılık bir suya. Hind'e doğru yelken açar gemiler, Bir uyku âleminden doğar dünya...

Tıkayıcı uyku apne sendromunun ve sürekli pozitif havayolu basıncı titrasyonunun evre 3 ve REM uykusuna etkisi

POLİSOMNOGRAFİ İÇİN HASTANIN HAZIRLANMASI. Dr.Ender Levent Maltepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları A.D. İstanbul

Tarih Konunun Adı Öğretim Üyesi

Solunum Fizyolojisi ve PAP Uygulaması. Dr. Ahmet U. Demir

BAŞKENT ÜNİVERSİTESİ Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Anestezi Teknikerlği Ders Programı. Pazartesi Salı Çarşamba Perşembe Cuma

Zor Zor Havayolu Tanım ve Algoritması


Uykuda Solunumsal Skorlama; Geçmişten Günümüze. Dr. Hikmet Fırat

Rejyonel Anestezi Sonrası Düşük Ayak

HİBRİD VASKULER CERRAHİDE ANESTEZİ DENEYİMLERİMİZ

Dr. Figen HANAĞASI Gayrettepe Florence Nightingale Hastanesi Nöroloji Bölümü

Uykuya Bağlı Solunumsal Hastalıkların Sınıflaması ve Tanımlar

Anksiyolitik, sedatif, hipnotik ilaçlar. Prof. Dr. Öner Süzer

Hızlı göz hareketleri ile ilişkili obstrüktif uyku apne sendromu: Antropometrik ve

Kamyon sürücülerinde trafik kazası ve uyku apne sendromu semptomları arasındaki ilişki

Uyku Hastalıklarında PAP Tedavisi. Prof. Dr. Mehmet KARADAĞ Bursa Şevket Yılmaz Eğitim ve Araştırma Hastanesi

Dr. Akın Kaya. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Solunum Yoğun Bakım Ünitesi

TUTD Teknisyen Sertifikasyon Kursu Solunumsal Skorlama. Dr. Ahmet U. Demir

BARİATRİK AMELİYATLARIN KİLO VERMENİN ÖTESİNDE 7 ÖNEMLİ YARARI

BÖLÜM UYKUDA SOLUNUM BOZUKLUKLARI

Uykuda Solunumsal Olayların Skorlanması-Tanımlar

OVERLAP SENDROMU. Dr. Gökhan Kırbaş. Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Uyku Bozuklukları Merkezi

DİYABET VE UYKU BOZUKLUKLARI

Titrasyon Gecesinde CPAP Tedavisini Reddeden Hastalar

Yüksekte Çalışması İçin Onay Verilecek Çalışanın İç Hastalıkları Açısından Değerlendirilmesi. Dr.Emel Bayrak İç Hastalıkları Uzmanı

Acil Serviste Sedasyon ve Analjezi

SDÜ ANESTEZİYOLOJİ VE REANİMASYON AD TIP FAKÜLTESİ DÖNEM V Grup 1 DERS PROGRAMI

İnsomni. Dr. Selda KORKMAZ

II. YIL ASİSTANLARININ SORUMLU OLDUĞU KONULAR:

Araştırmalar / Original Articles

UAS da CPAP Titrasyonu

Doç. Dr. Zerrin Sungur, İstanbul ÜTF Anesteziyoloji ve Reanimasyon AD Dr. Zeliha Tuncel, Siyami Ersek GKDCM Anesteziyoloji ve Reanimasyon Kliniği

GS hakkında genel bilgiler. GS ilaçları. Hangi durumlarda hangi ilaç (ilaç stratejileri)

TÜRK ANESTEZİYOLOJİ VE REANİMASYON DERNEĞİ (TARD) ANESTEZİ UYGULAMA KILAVUZLARI ZOR HAVA YOLU

Obstrüktif Uyku Apne Sendromunda Polisomnografi Değişkenleriyle Beden Kitle İndeksi İlişkisinin Değerlendirilmesi

Sivas il merkezi sağlık çalışanlarında obstrüktif uyku apne-hipopne sendromu semptom prevalansı

Noninvazif Mekanik Ventilasyon Kime? Ne zaman?

Pediatrik Havayolu Yönetimi

Uyku Testleri BÖLÜM. Ayşe Tana Aslan. Polisomnografi testi. 112 Ayşe Tana Aslan

Adenoid Hipertrofisi ve Uykuda Solunum Bozukluğu Olan Çocuk Hastalarda Kısa Süreli Oral Kortikosteroid Tedavisi

GENEL ANESTEZİ ALTINDA DİŞ ÇEKİMİ YAPILAN MENTAL RETARDE HASTALARDA DENEYİMLERİMİZ

UYKU APNE SENDROMU KLİNİĞİ Olgunun Değerlendirilmesi. Doç. Dr. Ahmet URSAVAŞ Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı

Obstrüktif Uyku Apne Sendromu ile Anksiyete ve Depresyon Arasındaki İlişki

Kalp Yetersizliğinde Güncel Tedavi Doç. Dr. Bülent Özdemir

Obstrüktif Uyku Apnesi Olan Hastalarda Hastalık Şiddetinin Uyku Algılaması Üzerine Etkisi

Obstrüktif Uyku Apne Sendromu Tedavisinde, Nazal Septum Deviasyonu Cerrahisinin Etkileri

DEĞİŞİK TAZE GAZ AKIM HIZLARININ PEROPERATİF KAS GEVŞETİCİ TÜKETİMİ ÜZERİNE ETKİLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI

Transkript:

Kocatepe Tıp Dergisi The Medical Journal of Kocatepe 6: 1-5 / Eylül 2005 Afyon Kocatepe Üniversitesi Obstruktif Uyku Apne Sendromu ve Anestezi Obstructive Sleep Apnea and Anaesthesia Hüseyin FİDAN 1, Fatma FİDAN 2, Mehmet ÜNLÜ 2 1 Afyon Kocatepe Üniversitesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon AD, Afyonkarahisar 2 Afyon Kocatepe Üniversitesi Göğüs Hastalıkları AD, Afyonkarahisar ÖZET: Obstruktif uyku apne sendromu (OUAS) uyku sırasında obstruktif apne ve hipopne epizodları, gündüz aşırı uykululuk ile birlikte seyreden bir hastalıktır. OUAS nin erkeklerin %4 ü, kadınların %2 de görüldüğü tahmin edilmektedir. OUAS anestezistleri önemli ölçüde ilgilendirir. Standart preopertaif anestezik değerlendirmeye horlama, tanıklı apne, dinlendirmemiş uyku, gündüz aşırı uyuklama gibi OUAS semptomlarının eklenmesi, anestezistin OUAS olasılığına karşı dikkatli olmasını sağlamasının dışında anestezistin entübasyon veya intraoperatif havayolu açıklığını sağlamadaki güçlükleri belirleme kapasitesini arttırır. OUAS olan hastalarda anestezik teknik seçimi önemlidir. İntra ve postoperatif havayolu problemleri ve arousal yanıtlarının baskılanması rejyonel tekniklerin kullanımı ile önlenebilir. Derlenme odaları ve postoperatif koğuşlarda hastalar sırtüstü pozisyona çevrildiklerinde üst havayolu obstruksiyonuna eğilimli oldukları için lateral pozisyonda tutulmalıdırlar. Acil durumda nazofarengeal havayolu aracı yardımcı olabilir. Basit çözümlere rağmen obstruksiyon devam ederse nazal CPAP uygulanmalıdır. Uykuya bağlı solunum zorluğu problemleri tüm yaş gruplarını etkilemektedir. Anestezistler açısından en önemli nokta OUAS semptom ve bulguları olan hastaların farkına varabilmek ve bu hastaların peroperatif yönetimlerinde gereken özeni göstermektir. Anahtar Kelimeler: Obstruktif, uyku apne, sendrom, anestezi TANIMLAMALAR 1970 lerin başında, obstruktif uyku apne sendromu (OUAS) uyku sırasında obstruktif apne ve hipopne epizodları, gündüz aşırı uykululuk ile birlikte seyreden bir hastalık olarak tanımlanmıştır (1). OUAS olan hastaların çoğunda mevcut olan anahtar semptomlar aşırı horlama, bir anlık boğuluyormuş gibi aniden uyanma, yatak partneri tarafından tanımlanan tanıklı apne ve gündüz aşırı uykululuk halidir. Yazışma ve tıpkı basım için; Yrd. Doç. Dr. Hüseyin FİDAN Afyon Kocatepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Anesteziyoloji AD. Afyonkarahisar Tel: 0.272.213 89 08 (e-posta: drhfidan@yahoo.com) ABSTRACT: Obstructive sleep apnea syndrome (OSA) presents with obstructive apnea and hypopnea episods during sleep and daylight sleepiness. It is suggested that 4% of men and 2% of women present with OSA. Anesthesiologists have many concerns about OSA. Anesthesiologists ask for snoring, witnessed apnea, restless sleep and daylight sleepiness in preoperative evaluations and this may alert anesthesiologists not just for OSA itself but also probable difficult intubation problems. The choice of anesthetic technique is important in OSA patients. Per and postoperative airway problems and depression of arosal responses may be overwhelmed by regional anesthesia. Patients with OSA should be positoned laterally because they may experience airway problems during postoperative emergency. Nasopharengeal airway may be helpful in emergency. Respiratory problems during sleep may be seen in any age. The most important point may be to be aware of OSA symptoms and management of these patients. Key Words: Obstructive, sleep apnea, syndrome, Anaesthesia Bu semptomları olan hastaların tanısında altın standart polisomnografidir. Polisomnografi: Elektroensefalografi (EEG), elektrookülografi (EOG), çene ve bacak elektromiyelografi (EMG), elektrokardiyografi (EKG), oro-nazal termistör ile hava akımı, göğüs ve karın solunum hareketleri, parmak ucu pulse oksimetre ile oksijen saturasyonu, boyuna yerleştirilen trakeal mikrofon ile horlama ve vücut pozisyonu kaydedilir. Apne: Oronazal hava akımında 10 saniyeden daha uzun süreli tam kesilmeye denir. Hipopne: On saniye veya daha fazla süre ile oksijen saturasyonunda %3 lük düşme ya da arousal gelişimi ile birlikte hava akımında en az %50 azalma olmasıdır.

2 FİDAN ve ark. Apne hipopne indeksi (Respiratuar distres index): Saatteki apne ve hipopne sayısı apne hipopne indeksi (AHI) olarak tanımlanır. Sonuçlara göre, AHI<5 olanlar normal, AHI 5 olanlar OUAS olarak gruplandırılır. OUAS grubu da kendi içinde hafif OUAS (AHI=5-14.9), orta OUAS (AHI=15-29.9), ağır OUAS (AHI 30) olarak sınıflandırılır (2). Arousal: Uyku sırasında daha hafif bir uyku evresine ya da uyanıklık durumuna ani geçişlerdir. Prevalans ve Obstruktif Uyku Apne Sendromu İçin Risk Faktörleri: Obstruktif uyku apne sendromu erkeklerin %4 ü, kadınların %2 de görülmektedir (3). Bu prevalans yaşla birlikte artar (4). OUAS oluşumu için risk faktörleri Tablo 1 de görülmektedir. Tablo 1. Obstruktif uyku apne sendromu için risk faktörleri (5) Obesite Nazal obstruksiyon (septal deviasyon,kronik nazal konjesyon) Irk/genetik Faringeal obstruksiyon (tonsiller ve adenoid hipertrofi) Yaş Kraniofasial anormallikler (Down s sendromu, akromegali) Erkek cinsiyet Laringeal obstruksiyon (laringomalasi, trakeomalasi) Alkol Endokrin/metabolik hastalıklar (hipotroidizm, androjen tedavisi) Analjezikler Nöromüsküler hastalıklar (serebral palsi, myotonik distrofi) Anestezikler Kollajen doku hastalıkları (Marfan sendromu) Sedatifler Depo hastalıkları (Mukopolisakkaridozlar) Sigara Kronik böbrek yetmezliği Obstruktif Uyku Apne Sendromu Semptomları Obstruktif uyku apne sendromu olan hastalarda horlama, gündüz aşırı uykululuk hali ve tanıklı apne gibi majör semptomlar başta olmak üzere pek çok yakınma olabilir. Afyon ilinde yapılan bir çalışmada 1100 ilköğretim okulu öğrencisinde habitüel horlama sıklığı %4.8 olarak bulunmuştur (6). Erişkin ve çocuklarda OUAS ile ilişkili semptomlar Tablo 2 de görülmektedir. Obstruktif Uyku Apne Sendromu Tanısı OUAS nin kesin tanısı için altın standart polisomnografidir. Ancak bunun yanında kullanılan bazı radyolojik ve endoskopik incelemelerde tanıya yardımcı olabilmektedir. Boyun bilgisayarlı tomografisi ile ekspirasyon sırasında orofarinks çapının ölçümü ağır OUAS tanısına yardımcı olabilmektedir (7). Yardımcı tanı yöntemleri arasında kan ve idrar tetkikleri, akciğer grafisi, solunum fonksiyon testleri, arteryel kan gazları, ekokardiografi gibi yöntemler de yer almaktadır. Tablo 2. Erişkin ve çocuklarda OUAS ile ilişkili semptomlar (5) Erişkinler Çocuklar Aşırı horlama Horlama Gündüz aşırı uykululuk hali Uykuda huzursuzluk Tanıklı apneler Uykululuk hali Boğuluyormuş gibi aniden uyanma Çatışma/davranışsal problemler Uykuyla ilişkili kazalar Hiperaktivite Hafıza ve konsantrasyonda Düzensiz uyku bozulma Deliryum Gastroözefajial reflü Kişilik değişiklikleri Gece terlemesi Noktüri Enüresis (yaygın değil) Ağız kuruluğu Gece veya sabah başağrısı İmpotans Nokturnal epilepsi postürleri Sık öksürük/soğuk algınlığı Obstruktif Uyku Apne Sendromu ve Anestezi Preoperatif değerlendirme: Son yayınlar OUAS tanısal kriterlerine uyan hastaların % 10 undan azının tıbbi tedavi için başvurduğunu ya da tanı için araştırıldığını ortaya koymuştur (8). Benumof (9) önümüzdeki 10 yılda OUAS tanısı veya şüphesi olan ve cerrahi için başvuran hastaların prevalansının 5 ile 10 kat artacağını bildirmektedir. OUAS anestezistleri önemli ölçüde ilgilendirmektedir. Rutin anestezik preoperatif incelemede, trakeal entübasyon veya anestezi altında üst havayolu açıklığını sağlamada güçlüğe yol açabilecek patolojileri saptamak amacıyla üst havayolu anatomik olarak değerlendirilmelidir. Sadece semptomlara göre OUAS nu önceden belirleme kapasitesinin semptom ve bulguların kombine değerlendirilmesi ile arttığı görülmektedir (10,11). Dahası standart preopertaif anestezik değerlendirmeye horlama, tanıklı apne, dinlendirmemiş uyku, gündüz aşırı uyuklama gibi OUAS semptomlarının eklenmesi, anestezistin OUAS olasılığına karşı dikkatli olmasını sağlamadan başka anestezistin entübasyon veya intraoperatif havayolu açıklığını sağlamadaki güçlükleri belirleme kapasitesini arttırır (12). Çünkü

Obstruktif Uyku Apne Sendromu ve Anestezi / Obstructive Sleep Apnea and Anaesthesia 3 OUAS lu hastalarda zor entübasyon insidansı belirgin olarak artmıştır (13,14). Ağır OUAS tanısı alan olgular kullandıkları sürekli pozitif havayolu basıncı (CPAP) cihazlarını operasyon salonuna birlikte getirmeleri konusunda uyarılmalıdır. Ayrıca preoperatif sürede bu CPAP cihazının kullanımı postoperatif hemşiresine ve hastanın bakımıyla ilgili personele gösterilmeli, böylece hastaların CPAP ihtiyacı olduğunda zaman kaybı önlenmelidir. Preoperatif değerlendirmede dikkat edilmesi gerekli hususlardan birisi de preoperatif premedikasyon amacıyla verilen anksiyolitik ajanların kullanımıdır. Sedatif premedikasyon OUAS lu hastalarda hava yolu obstruksiyonunu ağırlaştırabilir ve bazı otörler bu nedenle OUAS lu hastalarda sedatif premedikasyondan kaçınılması gerektiği konusunda uyarmışlardır (15). Sakin hastalarda premedikasyona gerek olmamasına rağmen, ancak sedatize olduklarında CPAP uygulanabilen hastalarda premedikasyon kullanımı için herhangi bir kontrendikasyon yoktur (16). Hastaya sedasyon veya ağır premedikasyon uygulaması sözkonusu ise intravenöz damar yolu acil durumlarda bir antagonist ilacın verilebilmesi için açık tutulmalıdır. Dolayısıyla premedikasyon ve sedasyon sırasında antagonizasyonu mümkün olan sedatif ajanlar seçilmelidir (17,18). Özellikle ağır OUAS olduğu düşünülen hastaların ileri tetkikleri yapılarak operasyonlarının ertelenmesi düşünülmelidir (5). Ancak çoğu durumda operasyonların ertelenmesi mümkün olmayabilir ve hatta acil koşullarda imkansız olabilir. Uyku ile ilgili hekim tarafından değerlendirme mümkünse OUAS düşünülen hasta preoperatif değerlendirilmeli ve tanısı konarak gerekli tedavileri planlanmalıdır. Eğer hastanın OUAS yönünden incelenmesi mümkün değilse hasta peroperatif OUAS li olgu olarak kabul edilmelidir (5). Peroperatif değerlendirme: OUAS nun peroperatif morbidite ve mortaliteye neden olduğuna dair kanıtlar mevcuttur (19). Özellikle hematom gibi intraluminal obstruksiyon, nazogastrik kateterler gibi tüpler ve nazal paketler olması ve postoperatif ödem gibi hava yolu alanını azaltan nedenlerin eşlik edebileceği üst havayolu cerrahisi OUAS yönünden büyük önem taşır (20,21). Uyku sırasında solunum bozukluğu olan hastalar sedatize edildiği zaman solunumu daha da kötüleşebilir. Ayrıca uyku sırasında havayolu obstruksiyonunu kolaylaştıran üst havayolu anormallikleri trakeal entübasyonu zorlaştırabilir. Kronik olarak ciddi OUAS olan hastalarda ciddi nokturnal hipoksemi ve hiperkapninin devam etmesi ile solunum yetmezliği ve sağ kalp yetmezliği gelişebilir, böylece anestezi ve cerrahinin riski daha fazla artar (5). OUAS olan hastalarda anestezik teknik seçimi önemlidir. İntra ve postoperatif havayolu problemleri ve arousal yanıtlarının baskılanması rejyonel tekniklerin kullanımı ile önlenebilir. Eğer cerrahi teknik izin veriyorsa ve hastalar müsaitse rejyonal teknikler düşünülmelidir ancak rejyonal tekniğin yol açabileceği bilinç kaybı ve solunum paralizinin olması durumunda zor havayolu yaklaşımı akılda tutulmalıdır. Ayrıca genel anestezi uygulanması gerektiğinde de muhtemel zor entübasyon için hazırlık yapılmalı, ve hasta muhtemel zor entübasyon komplikasyonları ile entübe edilemeyerek operasyonun ertelenmesi konularında bilgilendirilmelidir. Anestezi indüksiyonu ve idamesinde seçilecek ajanların arasındaki seçim çok önemli değildir. Derlenme dönemine geçişte kas gevşeticilerin etkilerinin devam etmemesine dikkat edilmelidir. Bu hastalar havayolu obstruksiyonuna eğilimli oldukları için kas kuvvetinin optimum hale getirilmesi önemli olabilir. Kas gevşetici etkisinin peroperatif monitörizasyonu ve derlenmede antagonize edilmesi mantıklı olabilir. Kas gevşetici etkisinin antagonizasyonu için kullanılan neostigmin gibi ajanların sekresyon arttırıcı etkilerine dikkat edilmelidir çünkü derlenme döneminde hipoksiye eğilimli bu hastalarda sekresyon havayolu direncini arttırıcı etki gösterir. Analjezik olarak kullanılan opioidlerin solunum reflekslerini baskılayıcı etkileri yakın izlenmeli ve gerekli olduğunda CPAP ile müdahale edilmelidir. Ayrıca bu ajanların nalokson ile antagonize edilebilmeleri bir avantajdır. Gerektiğinde analjezik etkinlik kadırılmadan nalokson ile opioidlerin solunum baskılayıcı etkileri azaltılmalıdır (5). Anestezi almış insanlarda üst havayolunun kollabe olmaya eğilimli olması, pek çok insanda havayolu açıklığının üst havayolu dilatör kaslarının aktivitesine yüksek oranda bağlı olduğunu düşündürmektedir (22). Horlaması olan hastalarda hatta özellikle OUAS lu hastalarda normal hastalara göre uyanıklılık döneminde bu kasların aktivitesi daha yüksek olmakta ve kollapsa eğilimli hava yollarını yansıtmaktadır (23). Üst hava yolu kollapsı maksimal daralmanın veya elastisitenin olduğu bölümlerde olmaya eğilimlidir. Velofarinks OUAS olan ve olmayan hastalarda sıklıkla en küçük segment olup (24), uyku sırasında en sık primer kollabe olan alan olarak görülmektedir (25). Üst havayolu kollapsına eğilimi arttıran risk faktörleri arasında erkek cinsiyet, obesite, artmış bo-

4 FİDAN ve ark. yun çevresi, makroglossi, retrognati ve maksiller konstriksiyon yer almaktadır. Alkol ve sedatif ilaç kullanımı da kollaps eğilimini arttırır. Muhtemel nazal konjesyon ve faringeal ödemi arttırıcı etkileri nedeniyle sigara içimi de OUAS eğilimini arttırmaktadır. Horlama kendisi de faringeal ödeme neden olabilmektedir (14). Spinal veya epidural anestezi gibi rejyonel anestezik tekniklerin kullanımı ile intra ve postoperatif hava yolu açıklığını sağlama ile ilgili potansiyel problemlerden kaçınılabilir. Postoperatif dönemde epidural infüzyon gibi rejyonel analjezinin devam ettirilmesi sistemik analjeziklere olan ihtiyacın azalması gibi potansiyel faydaların postoperatif periodda da devam etmesi sağlanabilir. Elbette bu teknikler cerrahi prosedürün ve hastanın uygun olması durumunda düşünülmelidir (14). Bilinen ya da şüpheli OUAS olan hastalarda genel anestezi sırasında, hastaların postoperatif havayolu açıklığını sağlama yeteneğini en az etkileyen ilaçlar seçilmelidir. Sedatifler (örneğin diezepam ve midazolam), opioid analjezikler, etanol ve inhalasyon anestezik ajanlarının subanestezik konsantrasyonları veya propofol (sedasyon için kullanılabilir) gibi ilaçların tümü üst hava yolu kas aktivitesini inhibe eder ve üst hava yollarınının obstruksiyona eğilimini arttırır. Opioidler sıklıkla anesteziklerin önemli bir kısmını oluştururlar, fakat opioidlerin kullanımında dikkatli olmak gerekir (14). Postoperatif özellikler: Toraks ve üst abdomen cerrahisi ventilatuar fonksiyonları etkiler, postoperatif oluşabilecek santral aracılıklı hipoventilasyonu arttırabilir (26). Üst hava yolunu kapsayan cerrahiler obstruksiyonu kötüleştirerek postoperatif havayolunda daralma oluşturma riski taşır (27,28). Postoperatif sedatiflerin neden olabileceği solunum depresyonu gibi potansiyel problemlerin üstesinden rejyonel analjezi ve/veya nonsteroidal analjezik kullanımı ile gelinebilir ya da opioidlerin kullanımı gerekiyorsa CPAP tedavisi gerekli olabilir (5). Derlenme odaları ve postoperatif koğuşlarda hastalar sırtüstü pozisyona çevrildiklerinde üst havayolu obstruksiyonuna eğilimli oldukları için lateral pozisyonda tutulmalıdırlar. Acil durumda nazofarengeal havayolu aracı yardımcı olabilir (29). Basit çözümlere rağmen obstruksiyon devam ederse nazal CPAP uygulanmalıdır (5). OUAS tanısı almış tüm hastalarda, postoperatif dönemde OUAS nun şiddetinde artma olasılığı ve/veya postoperatif analjezi veya sedasyon için artmış gereksinim nedeniyle CPAP tedavisi gerekebilmektedir (14). CPAP uyku sırasında üst hava yollarının kollapsını önlemek için OUAS tedavisinde sıklıkla kullanılır (30). Efektif olmasına rağmen, anestezi sırasında sistematik olarak daha az kullanılmaktadır (31). Ekstübasyon, oral veya nazofaringeal havayolunun çıkartılması sonrası kısa süreli CPAP tedavisi uygulanması gerekebilir. Bu nedenle acilen ulaşılabilir bir CPAP aracı bulunmalıdır. Maske yoluyla oksijen alımı erken postoperatif periodda çok yaygın olarak kullanılır. Tek başına oksijen tedavisi OUAS için yetersizdir. CPAP maskesi üzerine yan bir port yoluyla verilen rölatif olarak düşük akımda (2-4 lt/dk) oksijen CPAP tedavisine eklenebilir (14). Uykuya bağlı solunum zorluğu problemleri tüm yaş gruplarını etkileyebilmekte ve bazı hastalık ve sendromlar ile birlikte görülebilmektedir. Bu konudaki patolojilerin anestezi ve cerrahi sürelerini nasıl etkilediği ile ilgili çalışmalar henüz başlangıç aşamasındadır. Anestezistler açısından en önemli nokta OUAS semptom ve tanısı olan hastaların farkına varabilmek ve bu hastaların peroperatif yönetimlerinde gereken özeni gösterebilmektir. KAYNAKLAR 1. Guilleminault C, Tilkian A, Dement WC. The sleep apnoea syndromes. Ann Rev Med, 1976; 27: 465-484. 2. Gould GA, Whyte KF, Rhind GB, et al. The sleep hypopnea syndrome. Am Rev Respir Dis, 1988;137: 895 898. 3. Young T, Palta M, Dempsey J, et al. The occurrence of sleep-disordered breathing among middle-aged adults. N Engl J Med, 1993; 328: 1230-1235. 4. Krieger J, Turlot JC, Mangin P, et al. Breathing during sleep in normal, young, and elderly subjects: hypopneas, apnoeas and correlated factors. Sleep, 1983; 6: 108-120. 5. Loadsman JA, Hillman DR. Anaesthesia and sleep apnoea. Br J Anaesth, 2001; 86: 254-266. 6. Fatma Fidan, Mehmet Ünlü, Murat Sezer, Ziya Kara. Afyonkarahisar ili ilköğretim okulu öğrencilerinde habitüel horlama ve uyku ile ilişkili solunum bozukluğu prevalansı. Tüberküloz ve Toraks, 2005;53:380-386. 7. Yücel A, Unlu M, Haktanir A, Acar M, Fidan F. Evaluation of the upper airway cross-sectional area changes in different degrees of severity of obstructive sleep apnea syndrome: Cephalometric and dynamic CT study. Am J Neuroradiol, 2005; 26:2624-2629. 8. Young T, Hutton R, Finn L, et al: The gender bias in sleep apnea diagnosis: are women missed because

Obstruktif Uyku Apne Sendromu ve Anestezi / Obstructive Sleep Apnea and Anaesthesia 5 they have different symptoms? Arch Intern Med, 1996; 156: 2445-1451. 9. Benumof JL. Obstructive sleep apnea in the adult obese patient: implications for airway management. Anesthesiol Clin North America, 2002, 21: 789-811. 10. Flemons WW. Obstructive sleep apnea. New Engl J Med, 2002; 347: 498 504. 11. Tsai WH, Remmers JE, Brant R, et al. A decision rule for diagnostic testing in obstructive sleep apnea. Am J Respir Crit Care Med, 2003; 167: 1427 1432. 12. Practice parameters for the treatment of obstructive sleep apnea in adults: the efficacy of surgical modifications of the upper airway. Report of the American Sleep Disorders Association. Sleep, 1996; 19: 152 155. 13. Hiremath AS, Hillman DR, James AL, et al. Relationship between difficult tracheal intubation and obstructive sleep apnoea. Br J Anaesth, 1998; 80: 606 611. 14. Hillman DR, Loadsman JA, Platt PR, Eastwood PR. Obstructive sleep apnoea and anaesthesia. Sleep Med Rev, 2004; 8: 459-471. 15. Connolly LA. Anesthetic management of obstructive sleep apnea patients. J Clin Anesth, 1991; 3: 461 469. 16. Rennotte RM, Baele P, Aubert G, Rodenstein DO. Nasal continuous positive airway pressure in the perioperative management of patients with obstructive sleep apnea submitted to surgery. Chest, 1995; 107: 367 374. 17. Kabeli C. Obstructive sleep apnea and modifications in sedation. Crit Care Nurs Clin North Am, 2005; 17: 269-277. 18. Rosenberg J, Rasmussen V, von Jessen F, Ullstad T, Kehlet H. Late postoperative episodic and constant hypoxemia and associated abnormalities. Br J Anaesth, 1990; 65: 684-91. 19. Gupta RM, Parvizi J, Hanssen AD, Gay PC. Postoperative complications in patients with obstructive sleep apnea syndrome undergoing hip or knee replacement: a case-control study, Mayo Clin Proc, 2001; 76: 897 905. 20. Burgess LP, Derderian SS, Morin GV, Gonzalez C, Zajtchuk JT. Postoperative risk following uvulopalatopharyngoplasty for obstructive sleep apnea. Otolaryngol Head Neck Surg, 1992; 106: 81 86. 21. Kravath RE, Pollak CP, Borowiecki B, Weitzman ED. Obstructive sleep apnea and death associated with surgical correction of velopharyngeal incompetence. J Pediatr, 1980; 96: 645 648. 22. Eastwood PR, Szollosi I, Platt PR, Hillman DR. Comparison of upper airway collapse during general anaesthesia and sleep. Lancet, 2002; 359: 1207 1209. 23. Mezzanotte WS, Tangel DJ, White DP. Waking genioglossal electromyogram in sleep apnea patients versus normal controls (a neuromuscular compensatory mechanism). J Clin Invest, 1992; 89: 1571 1579. 24. Isono S, Remmers JE, Tanaka A, et al. Anatomy of pharynx in patients with obstructive sleep apnea and in normal subjects. J Appl Physiol, 1997; 82: 1319 1326. 25. Morrison DL, Launois SH, Isono S, et al. Pharyngeal narrowing and closing pressures in patients with obstructive sleep apnea. Am Rev Respir Dis, 1993; 148: 606 611. 26. Knudsen J. Duration of hypoxaemia after uncomplicated upper abdominal and thoraco-abdominal operations. Anaesthesia, 1970; 25: 372 377. 27. Cistulli PA. Craniofacial abnormalities in obstructive sleep apnoea: implications for treatment. Respirology, 1996; 1: 167 174. 28. McColley SA, April MM, Carroll JL, Naclerio RM, Loughlin GM. Respiratory compromise after adenotonsillectomy in children with obstructive sleep apnea. Arch Otolaryngol Head Neck Surg, 1992; 118: 940 943. 29. Young ML, Hanson CW. An alternative to tracheostomy following transsphenoidal hypophysectomy in a patient with acromegaly and sleep apnea. Anesth Analg, 1993; 76: 446 449. 30. Sullivan CE, Issa FG, Berthon-Jones M, Eves L. Reversal of obstructive sleep apnoea by continuous positive airway pressure applied through the nares, Lancet, 1981; 18: 862 865. 31. Eastwood PR, Szollosi I, Platt PR, Hillman DR. Collapsibility of the upper airway during anesthesia with isoflurane. Anesthesiology, 2002; 97: 786 793.