1 2018-2019 EĞİTİM YILI 2019 şubat AYI EĞİTİM BÜLTENLERİ WEB: www.karamurselbeyazzambak.com EMAİL: karamurselbeyazzambak@hotmail.com FACEBOOK: wwwfacebook.com/karamurselbeyazzambakanaokulu/ İNSTAGRAM: karamurselbeyazzambak WhatsApp: 05075587565 ADRES: 4 Temmuz mah. 116.cad. 1164.sk. no 13 Karamürsel /KOCAELİ TELEFON: 0507 5587565 0262 4546001-02
2 Sayın Velimiz; OKULUMUZDAKİ TÜM EĞİTİM PROGRAMLARIMIZ Değerler Eğitimi ve Kuranı Kerim Programı dahil TÜM UYGULAMALARIMIZ TC. Milli Eğitim Bakanlığı müfredatları doğrultusunda yürütülmektedir. Okulumuzda bu müfredata göre hazırlanan ÇAMLICA ÇOCUK Yayınları ve Eğitim planları kullanılmaktadır. Dolayısıyla bu doğrultuda hazırladığımız OKUL ÖNCESİ EĞİTİM BÜLTENİ, DEĞERLER EĞİTİMİ BÜLTENİ, İNGİLİZCE EĞİTİM BÜLTENİ (5-6 Yaş öğrencilere İNGİLİZCE Kitap olarak gönderilmiştir.) ZEKA EĞİTİMİ AYLIK GELİŞİM RAPORU, VELİ REHBERLİK BÜLTENİ, AYLIK YEMEK PROGRAMI Ay ay düzenli olarak, her ayın ilk günlerinde sizlere gönderilecektir. Çocuğunuzun okulda aldığı Eğitimlerini, gelişimini ve Yemek programlarını ay ay buradan da takip edebilir ve çocuğunuza sizde yardımcı olabilirsiniz. Bilgilerinize sunarız. Saygılarımızla.. Özel Karamürsel Beyaz Zambak ANAOKULU Müdürü
3 2018-2019 Eğitim Yılı ŞUBAT ayı REHBERLİK BÜLTENİ Hazırlayan: Okul Rehberlik Servisi ÇOCUKLARDA SORUMLULUK BİLİNCİNİ KAZANDIRMAK Her anne-babanın ideali çocuklarını kendi ayakları üstünde durabilen, kendine güvenen bir birey olarak yetiştirmektir. Çocuğun kendi davranışlarının sorumluluğunu alması, yeterince büyüdüğünde bir gün içinde kazanabileceği, öğrenebileceği bir beceri değildir. Sorumluluk bilincinin gelişmesi yaşamın ilk yıllarından itibaren atılan adımlar ile mümkündür. Hayat ile ilgili diğer değerler gibi sorumluluk da çocuğun öncelikle annebabasından daha sonra sosyal çevresinden öğrendiği, geliştirdiği bir beceridir. SORUMLULUK NEDİR? Sorumluluk duygusu bir kişilik özelliği olarak ya da sonradan kazanılan bir beceri olarak değerlendirilebilir. Bazı bireyler kişilik özellikleri nedeniyle sorumluluk kazanmaya daha yatkın ya da istekli olabilirler. Örneğin anne-baba olarak aynı tutumları gösterirlerse de iki kardeş birbirinden tamamen farklı sorumluluk bilinci geliştirebilirler. Kişisel özellikler belirleyici olsa da genel olarak sorumluluk duygusu öğretilen ve kazandırılan bir beceridir. Çocuğun hayatındaki her beceriyi öğreten ve geliştirmesine yardım eden anne-baba, sorumluluk duygusunun gelişiminde de başrole sahiptir.
4 Sorumluluk duygusunu geliştirmek için anne-babanın çocuğun yaşına, cinsiyetine ve kişisel özelliklerine uygun görevleri çocuğun yapmasına fırsat vermesi, istenilen davranışlar için model oluşturması ve olumlu davranışları pekiştirmesi gereklidir. SORUMLULUK DUYGUSU NEDEN ÖNEMLİDİR. Sorumluluk duygusu bir takım görevleri yerine getirmek için gerekli bir beceri gibi düşünülse de aslında bireyin kendi becerilerini geliştirmesi, davranışlarının sonucunu (kendi ve çevresindeki insanlar üzerindeki etkilerini) farkında olması ile ilgilidir. Sorumluluk duygusu ile özgüven gelişimi arasında oldukça güçlü bir ilişki vardır. Kendi ihtiyaçlarını tek başına karşılama becerisini kazanana çocuğun anne-babaya veya diğer yetişkinlere duyduğu bağımlılık giderek azalır. Davranışlarının sonucunu yaşadıkça, gelişen becerilerini kullandıkça çocuğun kendine olan güveni artar. Doğal gelişimin parçası olarak çocuk aşamalı olarak hayat ile ilgili yeni beceriler edinir (önce emeklemek sonra yürümek ve koşmak, ilk dişlerinin çıkması, el becerilerinin gelişmesi sonrasında tek başına yemek yiyebilmek gibi), kazanılan her beceri çocuğun bireyselleşmesinde, bağımsız, kendine yeten bir birey olmasında önemli adımlardır. Becerilerini kullanması ve geliştirmesi için fırsat verilmeyen çocukların yeterlilik duygusu ve özgüven gelişimleri de sınırlanır. Sorumluluklar ise çocuğun sahip olduğu, yeni geliştirdiği becerileri kullanması, hayata geçirmesi için gereklidir. Bir çocuk kaşığı kendi tutabildiği andan itibaren kendi başına yemek yeme sorumluluğunu almazsa ilerleyen yıllarda kendi ayakları üzerinde duran bir birey olma yoluna dezavantajlı olarak başlamış demektir. Ev ortamında sorumluk alma becerilerini geliştirme fırsatı bulamayan çocuklar okul yıllarında ödevlerini ve eşyalarını sıklıkla unutan, çanta ve masalarını düzenlemekte zorlanan daha da önemlisi karşılaştıkları olaylar karşısında her zaman başkalarından yardım alma ihtiyacı duyan ve bu nedenle kendilerine olan güvenleri tam olarak gelişmeyen bireyler haline gelebilirler.
5 Allâhü Teâlâ, Resulullah ın (s.a.v.) en güzel ahlak üzere olduğunu bildirmiş, Resulullah da (s.a.v.) kendisinin güzel ahlakı tamamlamak üzere gönderildiğini haber vermiştir. Dolayısıyla anne ve babaların çocuklarını yetiştirirken en güzel numune olan Resulullah Efendimizi örnek almaları, onun çocuklara nasıl muamelede bulunduğunu öğrenmeleri ve o şekilde çocuklarını yetiştirmeleri gerekir. İnsan, Allâhu Teâlâ nın en güzel surette yarattığı bir varlıktır. Gerek fizikî ve cismanî bakımdan, gerek ahlak ve maneviyat itibariyle ruhanî bakımdan insan en güzel bir kıvama erebilecek, en güzel bir biçimde yaratılmıştır. Böyle mükemmel bir şekilde yaratılan insan fıtratındaki bu kemâle ulaşıp ulaşamamasında başta ebeveyni olmak üzere, arkadaşlarının, çevresinin ve diğer unsurların çok büyük tesiri vardır. Çocukluk dönemi, insan hayatında son derece mühim bir yere sahiptir. Çünkü insanlar, hayatlarındaki birçok hususiyeti henüz çocukken kazanırlar. Resulullah (s.a.v.) kadınlara ve özellikle kız çocuklarına hiç değer verilmeyen bir dönemde peygamber olarak gönderilmiştir. Tebliğ ettiği İslam dini bu vahşeti büyük günahlardan saymış, çocuklara belirli haklar tanımış ve değer vermiştir. Peygamber Efendimiz hem değer verilmeyen çocuklara iâde-i itibarda bulunmuş, hem de onların terbiyelerinin en güzel şekilde olması gerektiğine işaret ederek bizzat bunları göstermiştir. Bütün bunları şu başlıklar altında zikretmek daha güzel olacaktır.
6 HASTA OLAN ÇOCUKLARLA İLGİLENİR ONLARI ZİYARET EDERDİ.. Hastaları ziyaret etmenin, onların moral bulmaları ve iyileşmelerinde çok büyük yeri vardır. Özellikle çocuklar kendisini ziyarete gelen büyüklerini görünce hastalığa karşı güç ve mukavemet kazanır ve çabuk iyileşirler. Resulullah (s.a.v.) hastalarla, özellikle de çocuklarla yakından ilgilenmiş, onları ziyaret etmiş ve tedavilerinde bazı tavsiyelerde bulunmuştur. Resulullah (s.a.v.), kapının eşiğine ayağı takılıp düşen ve yüzü yaralanıp kanlar akan Üsame (r.a.) ın yüzündeki kanları temizleyip onu tedavi etmiştir. Resulullah (s.a.v.) hastalanan çocukları Müslüman olsun veya olmasın, ziyaret etmiştir. Enes b. Mâlik (r.a.), Resulullah ın hastalanan bir Yahudi çocuğunu ziyaret ettiğini, bu ziyaret üzerine onun Müslüman olduğunu rivayet etmiştir. ÇOCUKLARI KUCAKLAYIP ÖPER VE ONLARIN BAŞLARINI OKŞARDI Öpmek, kalbin çocuğa olan merhametinin bir göstergesi olduğundan büyük ile küçük arasındaki sevgi bağlarının güçlendirilmesini ve sağlam bağların kurulmasını sağlar. Ayrıca çocukları öpmek Resulullah ın çocuklara yönelik sünnetlerinden biridir. Resulullah (s.a.v.) çocukları reyhana benzetmiş ve Çocuğun kokusu cennet kokusudur buyurmuş, onları öpüp kucaklamış ve okşamıştır. Kendisine ehli beytinden en çok kimi sevdiği sorulunca Hasan ve Hüseyin (r.a.) diye cevap vermiş, onları çağırtmış ve kucaklayıp koklamıştır. Yine Resulullah (s.a.v.) ashabıyla beraber giderken yolda oynayan torunu Hüseyin i görünce kollarını açmış, fakat Hüseyin (r.a.) kaçmaya başlayınca o da peşinden koşup yakalamış ve onu yakaladığı yerde kucaklayıp öpmüştür.
7 ÇOCUKLARA İKRAMDA BULUNURDU İkram, insanların birbirlerine karşı muhabbetini arttırır. Özellikle çocuklarda, büyüklerine karşı kalplerinin ısınmasını, sevgilerinin artmasını sağlar. Nitekim bunu Peygamberimiz Hazreti Aişe nin rivayetine göre şöyle ifade etmiştir: Yanına komşunun çocuğu girdiği zaman önüne bir şeyler koy. Çünkü bu, sevgiyi beraberinde getirir. Bununla birlikte Çocuklarınıza gereken ikramı yapın ve güzelce terbiye edin. emri de ikramla terbiyenin güzel oluşu arasında sıkı bir ilişkinin varlığını gösterir. Yılın ilk turfanda meyvesi getirildiği zaman dua eder ve meyveyi o mecliste bulunan en küçük çocuğu çağırıp ona ikram ederdi. İmam Nevevî (v.1277) Bu davranışta Resulullah ın (s.a.v.) çocuklara olan kemal mertebesindeki şefkat ve merhametini görmekteyiz. Bu ikramı çocuklara yapması onların ikrama daha çok müştak, daha ziyade hırs sahibi olmalarındandır. der. ÇOCUKLARA YUMUŞAKLIKLA DAVRANIRDI Resulüllah (s.a.v.) çocuklara karşı hep şefkatle yaklaşmış, onlara kaba bir şekilde muamele etmemiştir. Bir gün Enes b. Mâlik i (r.a.) ihtiyacı için bir yere göndermek istemiştir. Fakat Enes gitmeyeceğini söyleyip dışarı çıkmış, oynayan çocukları izlerken Resulullah (s.a.v.) gelip onun başından tutup gülümseyerek gidip gitmediğini sormuştur. Hazreti Enes de gideceğini söyleyip denileni yapmıştır. Kendine itiraz eden bir çocuğa, hem de hizmetçisi olan bu çocuğa, tebessüm ederek güzel muamele etmiştir. Hurmaları taşlayan çocuğa yine aynı şekilde kaba davranmamıştır. Kendisi kaba davranmadığı gibi böyle davrananlara da mani olmuştur. Kucağına aldığı torunu üzerine bevlettiği zaman, çocuğun omzuna vuran kimseye Oğlumun canını yaktın. Allah sana rahmet (mağfiret) etsin. diyerek uyarıda bulunmuştur.
8 Resulullah ın sünneti dendiği zaman akla ilk gelen iman ve ibadet esasları olmakta, sosyal hayata dair pek çok konu göz ardı edilmektedir. Hâlbuki Resulullah (s.a.v.) sadece iman ve ibadeti öğretmek ve tebliğ etmek için gönderilmemiş, bunlarla birlikte ahlak ve terbiyeyi de öğretmek için vazifelendirilmiştir. Nitekim Kur anı Kerim de Muhakkak sen en güzel ahlak üzeresin buyrularak ahlakın önemine işaret edilmiştir. Resulullah (s.a.v) Efendimiz de Ben güzel ahlakı tamamlamak üzere gönderildim buyurarak bu hususun ehemmiyetine dikkat çekmiştir. ÇOCUKLARA ŞEVKATLE DAVRANIRDI Resulullah (s.a.v.) çocuklara olan sevgisini sözleriyle de dile getirip onlara şefkatle nida etmiştir. Ayrıca onların dikkatini çekmek ve söyleneni kabule hazır hale getirmek için onlara farklı şekillerde seslenmiştir. Resulullah (s.a.v.) bazen de bunlardan farklı ifadeler kullanmıştır. Kızı Hazreti Fatıma nın evinin yanına gelip Hasan ı (r.a.) kastederek küçük diye çağırmıştır. İstediği yere gitmeyen hizmetçisi Enes e Enescik diye hitab etmiştir. Annesinin Resulullah a vermesi için gönderdiği üzümleri yolda yiyen Abdullah a da (r.a.) vefasız adını takmıştır. ÇOCUKLARIN ELLERİNDEN TUTARDI Çocuklarla iletişim kurmanın, onlara sevgi ve şefkat göstermenin en etkili yollarından biri de onların ellerinden tutmak, onlara güven vermektir. Resulullah, oyun oynayan çocuklara selam verdikten sonra Enes b. Mâlik in (r.a.) elinden tutup onunla bir yere haber göndermiştir. Yedi veya sekiz yaşlarında olan Zübeyr (r.a.) ile karşılaştığı zaman elinden tutup onunla biatleşmiştir. - Son -
9