Nakil Vasıtalarına ĠliĢkin Kdv Oranlarındaki Yeni Düzenlemeler



Benzer belgeler
I. KUYUMCULARIN VERGİYE TABİ SATIŞ KAZANÇLARININ TESPİTİ

SİRKÜLER 2018/70. Taşınmazların Yeniden Değerlemeye Tabi Tutulabilmesine İlişkin VUK. Tebliği Yayımlanmıştır.

MEVZUAT SİRKÜLERİ /

ENFLASYON DÜZELTMESİNDEN KALAN BİLANÇO KALEMLERİ

TAŞINMAZLARIN YENİDEN DEĞERLEMEYE TABİ TUTULMASI

Rehber 7144 SAYILI KANUN (VERGİ DÜZENLEMELERİ)

DEĞER YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK A.Ş.

Taşınmazlarda Yeniden Değerleme

DEĞER YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK A.Ş.

DEĞER YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK A.Ş.

SİRKÜLER İstanbul, Konu: AKTİFE KAYITLI TAŞINMAZLARIN YENİDEN DEĞERLENMESİNE DAİR DÜZENLEMEYİ DE İÇEREN 7144 SAYILI KANUN YAYINLANMIŞTIR

Pasifte özel bir fon hesabında gösterilen değer artışı tutarı üzerinden % 5 oranında vergi hesaplanması gerekmektedir.

TAŞINMAZ DEĞERLEMESİ (500 NO.LU V.U.K. TEBLİĞİ HAKKINDA)

SİRKÜLER 2018/70. : Taşınmazların Yeniden Değerlemeye Tabi Tutulmasına İlişkin Tebliğ Yayımlandı.

Yenileme Fonu Ayırma Koşulları ve Muhasebe Kaydı

Tebliğde yer verilen açıklamalar dahilinde konuya dair ayrıntılı açıklamalar aşağıdaki gibidir.

5024 VE 5228 SAYILI KANUNLAR SONRASINDA AMORTİSMAN AYIRMA YÖNTEMLERİ VE BİRİKMİŞ AMORTİSMANLARIN DÜZELTİLMESİ

ISI YALITIMI VE ENERJİ TASARRUFU SAĞLAMAYA YÖNELİK HARCAMALARIN GİDER YAZILABİLME DURUMU?

POLARİS YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK LTD.ŞTİ Ataşehir Bulvarı Ata 2-3 Plaza Kat 10 No: 88 Ataşehir-İSTANBUL

TEBLİĞ VERGİ USUL KANUNU GENEL TEBLİĞİ (SIRA NO: 500)

VERGİ USUL KANUNU GENEL TEBLİĞİ (SIRA NO: 500)

6 Temmuz 2018 CUMA Resmî Gazete Sayı : TEBLİĞ Maliye Bakanlığı (Gelir İdaresi Başkanlığı) ndan: VERGİ USUL KANUNU GENEL TEBLİĞİ (SIRA NO: 500)

TEBLİĞ. Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 500)

TEBLİĞ VERGİ USUL KANUNU GENEL TEBLİĞİ (SIRA NO: 500)

TEBLİĞ VERGİ USUL KANUNU GENEL TEBLİĞİ (SIRA NO: 500)

VERGİ USUL KANUNU GENEL TEBLİĞİ (SIRA NO:

Maliye Bakanlığı (Gelir İdaresi Başkanlığı) ndan: VERGİ USUL KANUNU GENEL TEBLİĞİ (SIRA NO: 500)

KONU: VERGİ USUL KANUNU GENEL TEBLİĞİ (SIRA NO: 500)

KURUMLAR VERGİSİ BEYANNAMESİ 1010

TARTIŞMA 1. Görüş : Eski özelgeler ve kanun metni doğrultusundadır.

VERGİ SİRKÜLERİ NO: 2009/24 TARİH: Bazı Varlıkların Milli Ekonomiye Kazandırılması Hakkında Kanuna İlişkin 2 Seri Numaralı Genel Tebliğ

İŞLETMELERİN AKTİFLERİNDE YER ALAN GAYRİMENKULLERİN DEĞERLENMESİNDE VUK VE TTK/TMS YAKLAŞIMI

KURUMLAR VERGİSİ BEYANNAMESİ 1010

VERGİ USUL KANUNU GENEL TEBLİĞİ (SIRA NO: 500) VUK un Geçici 31 inci Maddesine Göre Taşınmazların Değerlenmesi

VERGİ USUL KANUNU GENEL TEBLİĞİ TASLAĞI (SIRA NO: 500)

KURUMLAR VERGİSİ BEYANNAMESİ 1010

SİRKÜLER RAPOR ( )

KUR DÜŞMELERİNİN SABİT KIYMET MALİYETLERİNE VE AMORTİSMAN UYGULAMALARINA ETKİSİ

SİRKÜLER TARİHİ : 06 / 07 / 2018 SİRKÜLER SAYISI : 2018 / 051 SİRKÜLER KONUSU : Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 500) Hak.

SİRKÜLER NO: POZ-2018 / 72 İST,

GEÇİCİ VERGİ UYGULAMASINDA YENİDEN DEĞERLEME VE AMORTİSMAN HESABI

KURUMLAR VERGİSİ GENEL TEBLİĞİ (SERİ NO: 7) Türkiye'den Yurtdışı Mukimi Kişi ve Kurumlara Verilen Hizmetler

Ö z e t B ü l t e n Tarih : Sayı : 2018/59

SİRKÜLER İstanbul,

Yatırımların Teşvik Edilmesinde Vergi İndirimi

VERGİ SİRKÜLERİ NO: 2018/78. Konu :Taşınmazların Yeniden Değerlenmesine İlişkin 500 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği

KURUMLAR VERGİSİ BEYANNAMESİ 1010

Muhasebe Müdürlüğü ne

KURUMLAR VERGİSİ BEYANNAMESİ 1010

GEÇİCİ VERGİ BEYANNAMESİ

FİRMA YÖNETİCİLERİ VE MUHASEBE BİRİMLERİNİN DİKKATLERİNE,

FABRİKA BİNASI SATIŞINDAN DOĞAN VE YENİLEME FONU HESABINDA BEKLETİLEN KAR, İŞYERİ (BÜRO) AMAÇLI BİNA ALIMINDA KULLANILABİLİR Mİ?

İşletme Kayıtlarının Düzeltilmesi (Madde: 6)

KİRACI AÇISINDAN FİNANSAL KİRALAMA İŞLEMLERİ

BANKA KREDİSİ İLE BİNEK OTO ALIMI VE MUHASEBESİ

FİNANSAL KİRALAMADA SAT GERİ KİRALA İŞLEMLERİNİN VERGİ UYGULAMALARI AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ (II)


Mevzuat Bilgilendirme Servisi

I. ÇALIŞMAYA KONU KARŞILIK LARIN OLUŞUMU KONUSUNDA GENEL BİLGİLER

SERBEST MESLEK ERBABININ FİNANSAL KİRALAMA YOLU İLE EDİNDİĞİ İKTİSADİ KIYMETLER İÇİN AYIRDIĞI AMORTİSMANLAR GİDER YAZILABİLİR Mİ?

BİLANÇO DİPNOTLARI 1- İşletmenin fiili faaliyet konusu :Vana İmalatı 2- Sermayenin %10 ve daha fazlasına sahip ortakların : Adı Pay Oranı Pay Tutarı

KURUMLAR VERGİSİ BEYANNAMESİ 1010

SİRKÜLER İstanbul, Sayı: 2016/155 Ref: 4/155. Konu: İŞLETME KAYITLARININ (KASA, ORTAKLAR CARİ, STOKLAR VE SABİT KIYMETLER) DÜZELTİLMESİ

Konu: Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğ (Sıra No : 500) 06/07/2018 tarihli ve sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmıştır.

KURUMLAR VERGİSİ BEYANNAMESİ 1010

Sirküler Tarihi : Sirküler No : 2011/24 : Stok Beyanları, Kasa Mevcudu ve Ortaklardan Alacaklar Hk.

SİRKÜLER: 2014/021 BURSA, Konu: E-Beyanname Sistemindeki 2013 Yılı Kurumlar Vergisi Bildirimindeki Yenilikler Hakkında

KURUMLAR VERGİSİ BEYANNAMESİ 1010

2014/2.DÖNEM SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLİK SINAVLARI VERGİ MEVZUATI VE UYGULAMASI 28 Haziran 2014-Cumartesi 14:30-16:00

BAZI VARLIKLARIN MİLLİ EKONOMİYE KAZANDIRILMASI HAKKINDA KANUN

KURUMLAR VERGİSİ BEYANNAMESİ 1010

SİRKÜLER RAPOR KATMA DEĞER VERGİSİ SİRKÜLERİ - 54

KURUMLAR VERGİSİ BEYANNAMESİ 1010

SİRKÜLER RAPOR ( )

VARLIK BARIŞI 6736 SAYILI KANUN UN BAZI VARLIKLARIN MİLLİ EKONOMİYE KAZANDIRILMASINA İLİŞKİN DÜZENLEMELERİ

SAYI : 2014 / 26 İstanbul,

Ö z e t B ü l t e n Tarih : Sayı : 2016/20

KURUMLAR VERGİSİ BEYANNAMESİ 1010

1.2. Serbest Meslek Defterinin günü gününe tutulmaması ve vergi levhası asmamanın cezası 149.-YTL ye çıkarılmıştır.

ALFA GENELGE 2010/30. Konunun önemine binaen, bu yazımızda, yasa tasarısının Stok Affı ve Kasa Affı hükümleri değerlendirilecektir.

VARLIK BARIŞI OLARAK ADLANDIRILAN KANUNİ DÜZENLEME RESMİ GAZETEDE YAYINLANMIŞTIR

KURUMLAR VERGİSİ BEYANNAMESİ 1010

Gayrimenkullerde YENİDEN DEĞERLEME (Enflasyon Muhasebesi) Uygulama ve Avantajları

İŞLETMEDE BULUNDUĞU HÂLDE KAYITLARDA YER ALMAYAN EMTİA, MAKİNE, TEÇHİZAT VE DEMİRBAŞLARIN KAYIT ALTINA ALINMASI

Sayı: İstanbul, Konu: Aktife Kayıtlı Gayrimenkullerin Yeniden Değerlenmesine İlişkin Uygulamanın Usul ve Esasları Belirlendi.

KURUMLAR VERGİSİ BEYANNAMESİ 1010

YENİ VARLIK BARIŞI KANUNU ÖZET BİLGİLER

GEÇİCİ VERGİ BEYANNAMESİ

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü

alfa ymm İstanbul, 17/05/2018 ALFA GENELGE 2018/23 Konu : Stok Affı ve Kasa, Ortaktan Alacaklar Affı

Hülya YAVUZCAN ÇOLAK MAZARS/DENGE Vergi Bölümü, Müdürü Yardımcısı. Lebib Yalkın Mevzuat Dergisi Aralık 2014 sayısında yayınlanmıştır.

KURUMLAR VERGİSİ BEYANNAMESİ 1010

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI BÜYÜK MÜKELLEFLER VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI. (Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü)

BİNEK OTOMOBİLLERİNE AİT GİDER VE AMORTİSMANLARIN KAYDI

Sirküler No : Sirküler Tarihi :

kurumlar vergisi mükelleflerinin aktiflerinde yer alan taşınmazlarının değerlerinin Yİ- ÜFE değerindeki artış oranı dikkate alınmak suretiyle yeniden

SİNERJİ SİRKÜLER RAPOR

YENİLEME FONUNA ALINAN SATIŞ KARLARI FİNANSAL KİRALAMALARA AİT AMORTİSMANLARDAN MAHSUP EDİLEBİLİR Mİ?

: Matrah Arttırımı ve İşletme Kayıtlarının Düzeltilmesi

KULLANILMIŞ ARAÇ SATIŞINDA UYGULANACAK KATMA DEĞER VERGİSİ ORANI İLE İLGİLİ SİRKÜLER ÇIKARILDI

Transkript:

Nakil Vasıtalarına ĠliĢkin Kdv Oranlarındaki Yeni Düzenlemeler Mehmet ERKAN Hesap Uzmanı GĠRĠġ: Bilindiği üzere finansman giderlerinde gider kısıtlaması olarak adlandırılan düzenleme uyarınca; Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre, dönem sonu stoklarını son giren ilk çıkar yöntemine göre değerleyen veya amortismana tabi iktisadi kıymetlerini yeniden değerlemeye tabi tutan mükelleflerin işletmede kullandıkları yabancı kaynaklara ilişkin faiz, komisyon, vade farkı, kar payı, kur farkı ve benzeri adlar altında yaptıkları giderler ve maliyet unsurları toplamına (yatırımın maliyetine eklenenler hariç) belirlenen indirim oranının uygulanması suretiyle bulunacak kısmın %25 i, kazancın tespitinde gider olarak dikkate alınamayacaktır. Kısaca ifade edecek olursak; Vergi Usul Kanunu hükümleri çerçevesinde amortismana tabi iktisadi kıymetlerini yeniden değerlemeye tabi tutan veya dönem sonu stoklarını son giren ilk çıkar yöntemine göre değerleyen mükellefler gider indirimi uygulamasının kapsamına girecekler, amortismana tabi iktisadi kıymetlerini yeniden değerlemeye tabi tutmayan veya dönem sonu stoklarını son giren ilk çıkar yöntemine göre değerlemeyen mükellefler ise kapsam dışında kalacaklardır. Ancak 55 seri nolu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği nin 3 üncü bölümünde yapılan açıklamayla yeniden değerleme ve/veya son giren ilk çıkar yöntemi uygulanmakla birlikte bunların sağladığı vergisel imkanlardan yararlanılmadığı durumlarda, gider indirimi kısıtlaması uygulaması açısından yeniden değerleme yapılmadığı veya son giren ilk çıkar yönteminin uygulanmadığı kabul edilecektir. Yazımızda yeniden değerleme yapan mükelleflerin finansman gider kısıtlaması karşısındaki durumu ele alınacak olup dönem sonu stoklarını son giren ilk çıkar yöntemine göre değerleyen mükelleflerin durumuna değinilmeyecektir. 1 YENĠDEN DEĞERLEME UYGULAMASI: Vergi Usul Kanunu nun mükerrer 298 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca; bilanço esasına göre defter tutan gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri (imtiyazlı şirketler hariç; kollektif, adi komandit ve adi şirketler dahil) bilançolarına dahil amortismana tabi iktisadi kıymetleri ve bu kıymetler üzerinden ayrılmış olup bilançolarının pasifinde gösterilen amortismanları, her hesap dönemi sonu itibariyle yeniden değerleyebilirler. Yeniden değerleme müessesesinin kuruluş amacı, işletmelerin bilançolarında maliyet bedelleri ile yer alan amortismana tabi iktisadi kıymetlerin değerlerinin güncel değerlere yükseltilmesidir.1 Amortismana tabi iktisadi kıymetler mahiyet olarak, işletmelerde uzun yıllar kullanıldıkları için, defterlerde gözüken değerler tarihi maliyet olarak kalmakta ve günün gerçeklerini yansıtmamaktadır. Bu durum işletme bilançolarının kullanıcılara doğru bilgiyi aktarmalarında önemli bir engel teşkil etmektedir.

Yeniden değerleme ülkemizde yaşanan enflasyonun işletmeler üzerindeki olumsuz etkilerini hafifletmeye yönelik olarak getirilen bir düzenlemedir. 2 Tarihi maliyetlerle takip edilen kıymetler üzerinden ayrılabilecek olan amortisman, dolayısıyla gider yazılabilecek tutar da düşük olmaktadır. İktisadi kıymetlerin değerleri yeniden değerlenerek güncellendiğinde, aynı zamanda ayrılabilecek amortisman tutarı da yükselmekte ve buna paralel olarak işletmelerin giderleri de cari yıldaki olması gereken değerine gelmektedir. 57 seri nolu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği nde de belirtildiği üzere; yeniden değerlemenin işletmelere sağladığı vergisel avantajlar; amortisman ayrılması sırasında ortaya çıkan vergisel avantaj ve iktisadi kıymetin elden çıkarılması sırasında ortaya çıkan vergisel avantaj olmak üzere başlıca iki tanedir. 1.1.Amortisman Ayrılması Sırasında Ortaya Çıkan Vergisel Avantaj: Yeniden değerlemenin vergisel avantajlarından birincisi; amortisman ayrılması sırasında ortaya çıkmaktadır. İktisadi kıymetlerini yeniden değerlemeye tabi tutan mükellefler, söz konusu iktisadi kıymetlerini yeni değerleri üzerinden itfa etmeye devam edeceklerdir. Bunun istisnası bina, arsa ve arazidir. Bina, arsa ve araziler, diğer amortismana tabi iktisadi kıymetlerin aksine yeniden değerlemeye tabi tutulsalar dahi, eski değerleri üzerinden itfa edilmeye devam edilir (VUK mük. mad. 298/4). 1.2. Ġktisadi Kıymetin Elden Çıkarılması Sırasında OluĢan Vergisel Avantaj : Yeniden değerlemenin vergisel avantajlarından ikincisi iktisadi kıymetin elden çıkarılması sırasında ortaya çıkmaktadır. İktisadi kıymetin elden çıkarılması sırasında, değer artış fonlarının sermayeye ilavesi ve yeniden değerleme sonucunda iktisadi kıymetin maliyet bedelinin yükseltilmesi suretiyle olmak üzere başlıca iki vergisel avantaj oluşmaktadır. 1.2.1. Değer ArtıĢ Fonunun Sermayeye Ġlavesi Suretiyle Ortaya Çıkan Vergisel Avantaj : İktisadi kıymetlerin elden çıkarılması sırasında ortaya çıkan vergisel avantajlardan birincisi, oluşan değer artışı fonlarının kurumlar vergisi mükelleflerince sermayeye ilave edilebilmesidir. Sermaye artırımında kullanılacak olan fon oluşumu yeniden değerleme müessesinin uygulama yönteminden doğmaktadır. Vergi Usul Kanunu nun mükerrer 298 inci maddesine göre hem sabit kıymetler, hem de birikmiş amortismanlar yeniden değerlemeye tabi tutulacaktır. Sabit kıymetin yeniden değerleme sonrasındaki net değeri ile yeniden değerleme öncesindeki net değeri arasındaki fark özel bir fon hesabında tutulacaktır. Bu fon, kurumlar vergisi mükellefleri tarafından sermayeye ilave edilebilir. Sermaye ilave edilen değer artış fonları, ortaklar tarafından işletmeye ilave dilen değer olarak kabul edilir. Değer artış fonlarını sermayesine ilave eden kuruma iştirak eden kurumların aktiflerinde meydana gelen değer artışları da özel bir fon hesabında takip edilir. Bu fonlar da sermayenin cüz ü addolunur ve bu kurumlar tarafından sermayeye ilave edilebilir. Öte yandan, gerek yeniden değerleme yapan kurumda, gerekse bu kurumlara iştirak eden kurumlarda oluşan fonların sermayeye ilave edilmesine ilişkin işlemler kar dağıtımı sayılmamaktadır. Bilançonun pasifinde oluşan bu fonlar sermayeye eklenmemiş olsalar bile TTK nun 422 nci maddesi uygulamasında ödenmiş sermaye sayılmaktadır. Gelir vergisi mükellefleri açısından ise değer artış fonlarının ilave edilmesi imkanı bulunmamaktadır. Bu mükelleflerin söz konusu fonu başka bir hesaba nakletmeleri veya sermayelerine ilave etmeleri halinde işletmeden çekilen değer olarak kabul edilecektir. 3

1.2.2. Yeniden Değerleme Sonucunda Ġktisadi Kıymetin Maliyet Bedelinin Yükseltilmesi Suretiyle Ortaya Çıkan Vergisel Avantaj : Yeniden değerleme işlemi sonucunda, iktisadi kıymetin kayıtlı bedeli yükseltilmekte ve bilançoda bu yeni değeriyle gösterilmeye başlanmaktadır. Böylece, söz konusu iktisadi kıymetin satış veya tasfiye nedeniyle elden çıkarılmasında dikkate alınacak maliyet bedeli artmaktadır. Bu durum, kurumlar vergisi mükellefleri açısından değer artış fonunun sermayeye ilave edilmesi halinde vergisel bir avantaj teşkil etmektedir. Yeniden değerleme sonucunda kayıtlı bedelin yükseltilmesinin sağladığı avantaj, elden çıkarma sırasında kar unsuru olarak dikkate alınan birikmiş amortismanlar da yeniden değerlemeye tabi tutulduğundan, iktisadi kıymetin itfa süresinin sonuna yaklaştıkça azalmaktadır. 2. Yeniden Değerlemenin Sağladığı Vergisel Avantajlardan Yararlanmayan Mükellefler Finansman Gider Kısıtlamasına Tabi Olmayacaktır : Yeniden değerleme müessesi esas olarak işletmelere, iktisadi kıymetlerini eski değerleri yerine yeniden değerlenmiş değerleri üzerinden amortismana tabi tutma, oluşan değer artışını vergilemeye konu olmaksızın sermayeye ekleme gibi bazı vergisel imkanlar sağlamaktadır. Yeniden değerleme yapılmasına rağmen, vergiye tabi kazancın tespitinde bu vergisel imkanlardan yararlanılmaması ve iktisadi kıymetin elden çıkarılması veya işletmenin tasfiyesi sırasında daha önce yapılan yeniden değerleme uygulaması dolayısıyla doğabilecek diğer vergi imkanlarından da vazgeçilmesi halinde, gider indirimi kısıtlaması uygulaması açısından yeniden değerleme yapılmamış kabul edilecektir. Ancak, bu şekilde gider indirimi kısıtlaması kapsamı dışında kalabilmek için, yasal kayıtların yukarıda açıklanan hususların tespitine imkan verecek şekilde tutulması gerekmektedir. 3. Yeniden Değerlemenin Vergisel Avantajından Ne Zaman YararlanılmıĢ Olur : 3.1. GeçmiĢ Yıllarda Yapılan Yeniden Değerlemenin Cari Yılda Ayrılacak Amortismana Etkisi : Geçmiş yıllarda yeniden değerleme yapmakla birlikte cari yılda yeniden değerleme yapmayan veya yeniden değerleme yapmakla birlikte yeniden değerlemenin vergisel avantajlarından yararlanmayanların ayıracağı amortisman tutarı hakkında bir açıklama yapılmış değildir. Konuyu bir örnekle açıklayacak olursak; 1996 yılında 100 liraya iktisap edilen bir makine 1997 yılında yeniden değerlemeye tabi tutulmuş ve amortisman ayrılırken yeniden değerlemeden sonraki tutarlar dikkate alınmıştır. 1998 yılında gider kısıtlaması kapsamına girmemek için, yeniden değerleme yapılmamıştır. 1997 yılında yeniden değerleme oranı % 100, amortisman oranı % 20 dir. Değer Y.D. lenmiģ Değer Ayrılan Sabit Oranı Sabit lenmiģ Amor Toplam Kıymet (%) Kıymet B.A. tisman B.A. 1996 100 - - - 20 20 1997 100 100 200 40 40 80

(A) İşletmesi 1998 yılında, 1997 yılındaki yeniden değerlemeden sonraki tutar olan 200 lira üzerinden amortisman ayırırsa, yeniden değerlemenin vergisel avantajlarından yararlanmış olacak mıdır? Sorunun cevabı gider kısıtlaması ve yeniden değerleme uygulamalarının amacında yatmaktadır. Yeniden değerleme, bilançonun aktifine dahil bulunan amortismana tabi iktisadi kıymetlerin değerlerinin belirlenen oranlara göre güncelleştirilmesini ifade etmektedir.4 Bu oranlar da, enflasyonun kayıtlı değerler üzerindeki aşındırmasını telafi edecek şekilde Ekim Eylül dönemi TEFE oranları toplamı esas alınarak belirlenir. Yeniden değerleme, enflasyonun işletmeler üzerindeki etkisini hafifletmek amacıyla konulan mükellef lehine bir düzenlemeyken; gider kısıtlaması, vergi gelirlerindeki enflasyon aşındırmasını önlemek amacıyla konulan devlet lehine bir düzenlemedir. Mükellefler yeniden değerleme yaparak yukarıda belirtilen vergisel avantajlara sahip olmaktadırlar. Ancak, yüklenmiş oldukları finansman giderleri incelendiğinde, bunun önemli bir kısmının enflasyondan kaynaklanan finansman yükü olduğu, pek azının reel faizden kaynaklandığı göze çarpmaktadır. Bu durumda, hem yeniden değerleme yapan, hem de finansman gideri bulunan firmalar, enflasyonu giderlerine mükerrer bir şekilde yansıtmış olmaktadır. Gider kısıtlaması uygulaması, bu mükerrerliği önlemek amacıyla getirilmiştir. Dikkat edilmesi gereken, işletmelerin kazançlarını yıllık olarak tespit ettikleri, yeniden değerleme oranının da o yıl içerisindeki enflasyonist aşınmayı giderecek şekilde belirlendiğidir. Dolayısıyla geçmiş yıllarda yapılan yeniden değerlemenin yeniden değerlemenin, vergisel avantajdan yararlanılması konusunda cari yılı etkilemesi söz konusu değildir. Yeniden değerlemenin vergisel avantajlarından yararlanılması konusunda her yıl bağımsız olarak ele alınır. Ancak geçmiş yıllarda yeniden değerleme yapılmasına rağmen, vergisel avantajlarından yararlanılmaması ayrıksı bir durum olup aşağıda değinilecektir. Yapılan açıklamalar çerçevesinde örneğimize dönecek olursak, geçmiş yıllarda yapılan yeniden değerleme vergisel avantajdan yararlanma konusunda 1998 yılını etkilemeyeceğinden ayrılacak amortisman tutarı 40 olacaktır. 3.2. GeçmiĢ Yıllarda Vergisel Avantajından Yararlanılmayan Yeniden Değerlemenin Cari Yıl Amortismanına Etkisi: Mükelleflerin yeniden değerleme yapmalarına rağmen vergisel avantajlarından yararlanmamaları durumunda gelecek yıllarda ayıracakları amortisman özellikli bir durum olarak karşımıza çıkmaktadır. (A) İşletmesi 1996 yılında 100 liraya aldığı makinayı; 1997 yılında yeniden değerlemeye tabi tutmuş ve yeni değeri üzerinden amortisman ayırmış, 1998 yılında yeniden değerlemeye tabi tutmuş, yeni değer üzerinden amortisman ayırmış, ancak vergisel avantajdan yararlanmamak için, yeniden değerlemeden kaynaklanan amortisman giderini kazancına ilave etmiş, 1999 yılında yeniden değerlemeye tabi tutmuş ve yeni değer üzerinden amortisman ayırmıştır.

(A) işletmesi, 1998 yılında, ticari karın tespitinde yeniden değerleme yaparak bu tutar üzerinden amortisman ayırmış, ancak mali karın tespitinde yeniden değerlemenin vergisel avantajlarından yararlanmayarak, ayrılan amortisman tutarını düzeltmiştir. (A) işletmesinin söz konusu makine üzerinden 1999 yılında ticari karın tespitinde ayırdığı amortisman tutarı aşağıdaki gibidir : (Yeniden değerleme oranı % 100, amortisman oranı % 20 dir.) Sabit Birik. Y.D. Değerleme Değerleme Ayrılan Yıl Kıymet Amort. Oranı Sonrası Değer Sonrası B.A. D.A.F. Amortis man 1996 100 - - - - - 20 1997 100 20 1.00 200 40 80 40 1998 200 80 1.00 400 160 120 80 1999 400 240 1.00 800 480 160 160 4. Ġktisadi Kıymetin Elden Çıkarılması Sırasında OluĢan Vergisel Avantaj : Yukarıda belirtildiği üzere; yeniden değerlemenin vergisel avantajlarından ikincisi iktisadi kıymetin elden çıkarılması sırasında meydana gelmektedir. Elden çıkarma sırasında oluşan vergisel avantajlar iktisadi kıymetin kayıtlı bedelinin yükseltilmesi ve değer artış fonunun sermayeye ilavesi şeklinde başlıca iki şekilde olmaktadır. Önce vergisel avantajdan yararlanma veya vergisel avantajdan yararlanmama kavramları üzerinde duralım. Mükellefler yeniden değerlemenin vergisel avantajından yararlandıklarında; vergi matrahının tespitinde, amortisman ayırma ve elden çıkarma sırasında iktisadi kıymetlerini yeniden değerlenmiş değerleri üzerinden dikkate alarak fazladan amortisman ayırma, kayıtlı bedeli yüksek göstererek ve değer artış fonunu sermayeye ilave ederek satış karının daha düşük olmasını sağlamaktadırlar. Vergisel avantajdan yararlanmadıklarında ise, amortisman ayırma konusunda yeniden değerleme yapılmamış gibi eski değer üzerinden itfa edilmeye devam edilmesi hususunda bizce fazla tereddüt bulunmamaktadır. Ancak vergisel avantajdan iktisadi kıymetin elden çıkarılması sırasında yararlanmama konusunda bazı tereddütlerimiz bulunmaktadır. Yukarıda, vergisel avantajdan yararlanma durumunda geçmiş yıllardaki yeniden değerlemenin cari yılı etkileyeceği veya etkilemeyeceği konusunda farklı görüşler olduğunu belirtmiştik. Cari yılı etkilediğini varsayacak olursak, hiç yeniden değerleme yapılmamış gibi işlem yapılması gerektiği sonucuna varırız. Bu durumda iktisadi kıymet elden çıkarılırken iktisap sırasındaki maliyet bedeli üzeriden kar tespiti söz konusu olacaktır. Bu durumda ticari karın tespitinde yeniden değerleme yapan ve değer artış fonlarını sermaye ilave eden bir firma yeniden değerlemenin vergisel avantajından yararlanmış olacak mıdır? Cari yılı etkilemeyeceğini varsayacak olursak bu kez vergisel avantajdan yararlanma konusunda tercih yapılan yılın yeniden değerlemesi yapılmamış gibi işlem yapılacak, aynı şekilde sermayeye eklenen bu yıl değer artış fonunun vergisel avantajdan yararlanma konusundaki akıbeti soru işareti oluşturacaktır. Tebliğde vergisel avantajdan yararlanılmayan dönemde oluşan değer artış fonunun sermayeye eklenmesi halinde yeniden değerlemenin vergisel avantajından yararlanılmış olacağı belirtilmiştir. Bizim kanaatimiz, satış sırasında karın hesaplanmasında, iktisadi kıymetin kayıtlı bedelini vergisel avantajdan yararlanılmayan yıl yeniden değerleme yapmamış gibi dikkate alan mükellefler, yeniden

değerlemenin vergisel avantajlarından yararlanmamış olacaklar ve değer artış fonlarını sermayeye ilave edebileceklerdir. Ancak kayıtlı bedeli yeniden değerleme yapmış gibi dikkate alırlarsa, bu takdirde değer artış fonlarını sermayeye eklememeleri gerekecektir. Aksi takdirde yeniden değerlemenin vergisel avantajından yararlanılmış olunacaktır. Mükellefler, yeniden değerlemenin vergisel avantajından yararlanmadıkları yılların değerleme işlemlerini kayıtlarında ayrıntılı bir şekilde takip edip amortisman ve elden çıkarma işlemlerini bu hususları dikkate alarak yapmalıdırlar. Yazının 4.2 numaralı bölümündeki örneğe dönecek olursak, (A) işletmesi 1998 yılında yeniden değerleme yapmış olmasına rağmen bunun vergisel avantajından yararlanmamıştır. İktisadi kıymetin değer artış fonları 2000 yılı içerisinde sermayeye eklenmiş ve daha sonra bu iktisadi kıymet 300 liraya satılmıştır. Söz konusu iktisadi kıymetin satış karı hesaplanırken 1998 yılında yapılan yeniden değerlemenin vergisel avantajlarından yararlanılmayacak ve kayıtlı bedel o yıl yeniden değerleme yapılmamış gibi hesaplanacaktır. (KDV ihmal edilmiştir.) 102 Bankalar 300 257 Birikmiş Amortismanlar 320 254 Taşıtlar 400 649 Diğer Olağan Gelir ve Karlar 220 Oysa (A) işletmesi iktisadi kıymeti satarken ticari karın tespitinde 1998 yılında yeniden değerleme yapmış gibi hesaplama yaparak aşağıdaki kaydı yapmıştır. 102 Bankalar 300 257 Birikmiş Amortismanlar 640 254 Taşıtlar 800 649 Diğer Olağan Gelir ve Karlar 140 Karını birinci örneğe göre hesaplayan mükellefler, yeniden değerlemenin vergisel avantajından yararlanmamış olacaklardır. İkinci kayda göre hesaplayanlar ise yeniden değerlemenin vergisel avantajından yararlanmış olacaklardır. 5. SONUÇ: Finansman giderlerinde gider kısıtlaması uygulaması, yukarıda belirtildiği üzere vergi kanunlarımızdaki enflasyona karşı oluşturulmuş müesseselerden birisidir. Dileğimiz uygulanmakta olan ekonomik istikrar programının amaçlanan hedefe ulaşarak enflasyonsuz bir ülkede yaşamamızı sağlaması, bu suretle mükelleflerin fiilen katlanmalarına rağmen bir kısım giderlerini dönem

kazancından indirememeleri sonucunu doğuran bu tarz düzenlemelerin uygulama gereğinin kalmamasıdır. Dipnotlar 1 87.02. G.T.P. numarası, on veya daha fazla kişi taşımaya mahsus (şoför dahil) motorlu taşıtları içermektedir. Bu pozisyon motorlu otobüs ve vagonları; troleybüsleri (tepedeki tellerden akım sağlanarak) ve otomatik otobüsleri (girobüsler) (bunlar, büyük bir suratle dönen bir volanda biriken kinetik enerji esasına dayanmakta ve bu enerji bir elektrik jeneratörünü harekete geçirmekte ve meydana gelen elektrik enerjisi de motoru beklemektedir) içermektedir. Bu pozisyona tekerlekleri ve dümeni değişebilen, fakat motoru değişmeksizin demiryolu arabalarına dönüşebilen motorlu vagonlar da dahildir. 2 Bu pozisyonun amaçları doğrultusunda station vagonlar terimi, oturma kapasitesi, maksimum dokuz kişi olan (şoför dahil) yolcu ve malzeme taşımak için kullanılan yapısı değiştirilemeyen taşıtları ifade eder. 3 Çift kabinli veya çift oturma sıralı pick-up larda şoför hariç en az 3 veya 4 koltuk bulunmaktadır. Farklı gümrüklerde farklı uygulamalara neden olması üzerine, Gümrükler Genel Müdürlüğü nce yayınlanan 1998/9 nolu genelgede, bu tür pick-up ların oturma kapasitesi ile yük taşıma kapasitesinin ölçüleri esas alınarak hangisi büyükse buna yönelik imal edildiğinin kabul edileceği belirtilmiştir. (Genelgede Maxi Pampa-Çift Kabinli Pick-Up isimli eşyanın(5 kişilik kabul edilerek toplam yük kapasitesi 479 kg, toplam taşıma kapasitesi 350 kg)oturma kapasitesi yük taşım kapasitesinden fazla olması nedeniyle insan taşımaya mahsus taşıt olarak 87.03 tarife pozisyonunda, Chevrolet LUV 2300- Çift Kabinli Pick-Up isimli eşyanın yük taşım kapasitesi oturma kapasitesinden fazla olması nedeniyle 87.04 tarife pozisyonunda sınıflandırılmasına karar verilmiştir. Bu genelge ışığında, çift kabinli pick-up larda, oturma kapasitesi, yük taşıma kapasitesinden büyükse, esas olarak insan taşımaya mahsus olduğu kabul edilip, motor gücü 1600 cm 3 ve altındaysa %25, 1600 cm 3 ün üzerindeyse % 40 oranında KDV tabi olacaktır. Oturma kapasitesi, yük taşıma kapasitesinden küçük olan pick-up lar ise esas olarak yük taşımaya mahsus olduğu kabul edilip genel (% 17) orana tabi olması gerekmektedir