(EL-ŞARK EL-AVSAT GAZETESİ)

,HABER BÜLTENİ 23 Ağustos 2007 Haber Özetleri Irak Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani, Fransa'nın Irak için konferans önerisiyle ilgili olarak, Irak'ın sorunlarını kendisinin çözebileceğini söyledi ve Fransa'nın petrol yatırımını ve yeniden inşa sürecine yardımcı olmasını tercih edeceklerini belirtti. Talabani, Le Monde gazetesine verdiği demeçte, Fransa'nın Irak konusundaki konferans önerisiyle ilgili olarak, bu öneriyi gerekli bulmadığını söyledi. Irak'ta herkesin birbiriyle konuştuğunu, her gün bir araya geldiğini, her toplumun diyaloğa katıldığını belirten Talabani, konferans dışında bir yol bulabileceklerini kaydetti. Talabani, ayrıca şiddet eylemlerine rağmen, "Irak'ta Sünni-Şii savaşı olmadığını" anlattı. Altı Sünni bakanın hükümetten ayrılmasının demokrasinin doğal bir durumu olduğunu ifade eden Talabani, bu kişilerin ayrılmasıyla hükümetin düşmeyeceğini hatırlattı. Saddam Hüseyin'in devrilmesinden bu yana Irak'ı ziyaret eden en üst düzey Fransız yetkili olan Dışişleri Bakanı Bernard Kouchner'in bu "tarihi" ziyaretini olumlu karşıladığını açıklayan Talabani, "Fransız hükümeti, geçmişte halkın nefret ettiği bir diktatörlükle bağlarını sürdürdü. Şimdi, ilişkileri yenileme zamanı", dedi. Fransa'nın yeniden inşa konusundaki yardımlarını olumlu karşılayacaklarını belirten Talabani, ayrıca Fransız yatırımını bekleyen petrol alanları olduğunu ifade etti. Bu arada, Fransa Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Denis Simonneau, Talabani'nin açıklamaları üzerine, Irak konusunda uluslararası bir konferans yapılması düşüncesinin birçok fikirden biri olduğunu ve bunun ancak Iraklıların istemesi halinde uygun bir zamanda yapılabileceğini söyledi. (AA)(REUTERS)(www.aswataliraq.info) (EL-ŞARK EL-AVSAT GAZETESİ) Irak Başbakanı Nuri El Maliki, ABD'nin kendisine yönelik eleştirilerine tepki göstererek, seçilmiş hükümetinin önüne kimsenin ömür biçme hakkı bulunmadığını söyledi. Suriye'ye yaptığı 3 günlük resmi ziyaretin sonunda Şam'da basın toplantısı düzenleyen Maliki, son günlerde ABD Başkanı George Bush yönetiminden ve diğer Amerikalı siyasetçilerden gelen sert sözlerin Amerikan başkanlık seçimi kampanyasından kaynaklandığını ifade etti. Maliki, "Hiç kimse Irak önüne bir takvim koyma hakkına sahip değil. Bu (hükümet), halk tarafından seçildi" dediği konuşmasında, bu tip açıklamalar yapanların Suriye ziyaretinden rahatsız olduğunu savundu. Irak Başbakanı, ancak bunun üzerinde durmayacaklarını, Irak halkı ve anayasasıyla ilgileneceklerini ve başka yerlerde arkadaşlar bulabileceklerini söyledi. Nuri El Maliki, herhangi bir Amerikalı yetkilinin adını zikretmediği konuşmasında, 1

kendisine ve hükümetine yönelik bazı eleştirilerin saygısızca olduğunu ifade etti. (AA)(REUTERS) Irak Cumhurbaşkanı Yardımcısı Tarık El Haşimi'nin, istişarelerde bulunmak üzere Ankara'ya gelmesi bekleniyor. Edinilen bilgiye göre, ziyaret programına ilişkin hazırlıklar sürerken, Tarık El Haşimi'nin, hafta sonundan önce Ankara'da temaslarda bulunması planlanıyor. Haşimi'nin, Ankara'da Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmesi öngörülüyor. (AA) Irak Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari, ABD önderliğindeki koalisyon güçlerinin Irak'tan erken çekilmesi halinde "Irak'ın çökebileceği ve bölgede çatışmaların çıkabileceği" uyarısında bulundu. Zebari, El Hürre televizyonuna verdiği demeçte, "Irak'tan Amerikan askerlerinin erken çekilmesi, Irak'ın çöküşüne neden olabilir, Irak'ı içerden parçalanmaya ve bölünmeye sürükleyebilir", dedi. Koalisyon güçlerinin Irak'tan erken çekilmesinin "bölgesel müdahaleler ve çatışmalara yol açabileceğini, bu çatışmaların bölgeyi savaşlara sürükleyebileceğini" belirten Zebari, bunun "büyük çapta mezhep çatışmalarına ve iç savaşa" da neden olabileceğini kaydetti. Askerlerin Irak'tan erken çekilmesi halinde, El Kaide'nin Irak'ta "gerçek ve önemli bir üs" kurma imkânı bulabileceğini söyleyen Zebari, Suriye'den Irak'a, intihar etmek ve sivil Iraklıları öldürmek için onlarca intihar eylemcisinin girdiğinin kanıtlandığını söyledi. Zebari, "Suriye'nin gerçekten güvenliği artırma isteği varsa bu sorunun Irak ve Suriye sınırlarında halledilebileceğini" düşündüğünü de ifade etti. (AA)(AFP) Beyaz Saray, ABD Başkanı George W. Bush'un Irak Başbakanı Nuri El Maliki'ye güvenmeye devam ettiğini açıkladı. Beyaz Saray sözcüsü Gordon Johndroe, gazetecilerin Bush'un 2006'da söylediği gibi hala Maliki'nin "Irak'taki durumun adamı olduğunu" düşünüp düşünmediğini sorması üzerine "evet" yanıtını verdi. Maliki'nin Iraklıların seçtiği bir başbakan olduğunu belirten sözcü, "Bu da onu bizim muhatap olduğumuz kişi konumuna getiriyor", ifadesini kullandı ve Bush'un bugün Maliki'ye güvenini bir kez daha ifade edeceğini kaydetti. Bunun üzerinde durmayacaklarını, Irak halkı ve anayasasıyla ilgileneceklerini ve başka yerlerde arkadaşlar bulabileceklerini belirten Maliki, herhangi bir Amerikalı yetkilinin adını zikretmediği konuşmasında, kendisine ve hükümetine yönelik bazı eleştirilerin saygısızca olduğunu kaydetti. (AA)(AFP) Finlandiya kaynaklarından alınan habere göre, Finlandiya'da gelecek hafta resmi olmayan bir kuruluş tarafından Irak liderleri için bir toplantı düzenleneceği bildirildi. Ancak Irak hükümeti sözcüsü Ali El-Dabbağ dün yaptığı açıklamada, Irak hükümeti böyle bir toplantının yapılmasından haberi olmadığını bildirdi. (EL-SABAH GAZETESİ) ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), Irak'taki ABD birliklerine, mayınlara ve yola yerleştirilen patlayıcılara daha iyi dayanması için özel olarak tasarlanan 1500 kadar zırhlı aracın yıl sonuna dek gönderilebileceğini açıkladı. Pentagon Sözcüsü Geoff Morrell, yıl sonuna dek 3 bin 500 kadar MRAP tipi mayına dayanıklı (Mine Resistant Ambush Protected) zırhlı aracın Irak'taki ABD birliklerine gönderilmesinin planlandığını, ancak üretici firma bulmakta 2

zorlanılması yüzünden ancak 1500 kadarını yıl sonuna dek gönderebileceklerini söyledi. Morell, üretimin ritminin, daha önce ilan edilen hedefe ulaşmaya yetişecek bir düzeyde olmadığını da belirterek, ''Yıl sonuna dek 1500 MRAP gönderebilirsek iyi'', dedi. Dışarıdan gelecek patlamalara içeriden daha iyi bir koruma sağlayan MRAP'lardan Irak'taki ABD askerlerine 3 bin 500 kadar gönderilmesi planlanıyordu. Irak'ta sık sık yola yerleştirilen patlayıcılarla ABD askerlerine saldırılar düzenleniyor. Şu anda Irak'taki ABD askerlerinin elinde 200 kadar MRAP bulunuyor. (AA)(AFP) El-Kaide ye karşı kurulan Diyala Kurtarma Meclisinin sözcüsü Sabah Şukri El- Şammari dün yaptığı açıklamada, Meclise 15 bin kişinin gönüllü olarak katıldığını belirterek, katılanların çoğunun Diyala aşiretlerinden oluştuğunu bildirdi. (EL-SABAH GAZETESİ) Kerkük valisi Abdulrahman Mustafa dün Kerkük Trafik Polis Müdürü Salar Fakki ile bir araya geldi. Görüşmede Kerkük plakalı arabalara stiker dağıtılması konusunda anlaşıldığı bildirildi. Ayrıca güney ve kuzey şehirlerden Kerkük e giden araçlara da girişlerinde kolaylık sağlamak için özel bilgi formu dağıtılacağı açıklandı. Ayrıca Kerkük ün Korya, Cumhuriyet Caddesi ve Kale çarşılarının girişlerine büyük betonlar yerleştirilmesi konusunda da anlaşıldı. (www.nirgalgate.com) Kerkük Polisinden alınan habere göre Havice İl Meclisi Başkanı Hüseyin Ali Salih dün bir suikaste uğradı. Yere döşenen mayının patlaması sonucunda Salih yara almadan kurtulurken, 1 korumasının yaralandığı bildirildi. (www.aswataliraq.info) Irak'ın kuzeyinde bir ABD helikopterinin düştüğü bildirildi. ABD ordusu adına yapılan açıklamada, helikopterin düşmesi sonucu 14 askerin öldüğü kaydedildi. Helikopterin saldırı mı, yoksa kaza sonucu mu düştüğü henüz öğrenilemedi. Öte yandan Irak'ta bir Amerikan askerinin daha öldüğü bildirildi. Ordudan yapılan açıklamada, başkent Bağdat'ın batısındaki bir bölgedeki operasyonda bir askerin öldüğü, 3 askerin de yaralandığı belirtildi. Böylece 2003 Mart ayında savaşın başlamasından beri ölen Amerikan askerlerinin sayısı 3.722'ye çıktı. (AA)(AP) Irak'ta faaliyet gösteren Kızılay yetkilileri, geçen hafta Yezidiler'in yaşadığı 2 köyde bomba yüklü kamyonlarla eşzamanlı olarak düzenlenen intihar saldırılarında, 500'den fazla kişinin öldüğünü açıkladı. Irak'taki Kızılay'ın başkanı Said Hacı İsmail, kuruluşun açıkladığı ölü sayısının, 14 Ağustos'ta düzenlenen saldırılarda yakınlarını yitiren ve yardım için belirlenen ailelerin kayıtlarına dayandığını söyledi. İsmail, ''Ailelere yardım dağıtmak için listeler hazırladık. Bu listelere göre, saldırıda 520 ya da 525 kişi yaşamını yitirdi'' diye konuştu. Ailelere, ölen her akrabaları için 100, yaralananlar içinse 50 dolar yardım yapıldığı bildirildi. Saldırıda, yaklaşık 1500 kişinin de evsiz kaldığı kaydediliyor. Iraklı yetkililerin geçen hafta yaptığı açıklamada, Kahtaniye ve Adnaniye köylerinde düzenlenen saldırılarda, 344 kişinin öldüğü, 70 kişinin de kaybolduğu bildirilmişti. (AA)(REUTERS) Irak'ın başkenti Bağdat'ın kuzeydoğusunda düzenlenen intihar saldırısında 45 kişi hayatını kaybetti. Iraklı yetkililer, Beyci yakınlarındaki bir polis karakolunu 3

Ortadoğu hedef alan saldırıda, 45 kişinin öldüğünü, 80 kişinin de yaralandığını söylediler. Polis ve hastane görevlileri, ölenlerin 25'inin polis olduğunu, yaralananlar arasında da 23 polisin bulunduğunu kaydettiler. Öte yandan Irak'ın başkenti Bağdat'ın kuzeydoğusunda bir pazar yerine akşam saatlerinde düzenlenen intihar saldırısında, ilk belirlemelere göre, 38 kişi öldü ya da yaralandı. Bölgedeki operasyonlardan sorumlu General Aldülkerim El Ambagi, Mukdadiye'de motosikletle düzenlenen intihar saldırısında yaralı sayısının henüz saptanamadığını belirterek, bir motosikletin polis devriyesine saldırdığını söyledi. Saldırının hedefinde polis ve sivillerin bulunduğunu belirten general, saldırıdan zarar görenlerin ne kadarının öldüğünü ve ne kadarının yaralandığını henüz bilemediklerini kaydetti. (AA)(AP)(AFP) Alman hükümeti, UNIFIL misyonu kapsamında Lübnan sahili açıklarında görev yapan Alman filosunun görev süresini 1 yıl uzatma kararı aldı. Alman hükümetinin sözcü yardımcısı Thomas Steg, başkent Berlin'de yaptığı açıklamada, hükümetin bugünkü kabine toplantısında, Alman askerlerinin görev süresinin 15 Eylül 2008 tarihine kadar uzatılmasının kararlaştırıldığını bildirdi. Alman meclisi tarafından Eylül ortalarında onaylanması beklenen karara göre, asker sayısının üst sınırı 2400'den 1400'e düşürülecek. Alman askerleri yaklaşık 1 yıldan bu yana Lübnan sahili açıklarında gemileri kontrol ederek Hizbullah örgütüne silah sevkiyatı yapılmasını önlemeye çalışıyor. Bugüne kadar kontrol edilen 8500 gemide silah bulunup bulunmadığı konusunda ise açıklama yapılmadı. (AA) BM'nin Ortadoğu Özel Temsilcisi Michael Williams, İsrail'i, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ı ve barış girişimlerini desteklemek için daha fazla çaba sarf etmeye çağırdı. Ramallah ve Kudüs'te temaslarda bulunan Michael Williams, temaslarının ardından düzenlediği basın toplantısında, ''Yeni önlemler alındığını görmedik, bu da beni endişelendiriyor. Görmek isterdim. İsrail Başbakanı Ehud Olmert, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ile çok iyi görüşmeler yaptığını söyledi. Bu çabaların gelecek haftalarda da sürmesini umuyorum'', dedi. İsrail hükümetinden, başka mahkûmları serbest bırakmak, Batı Şeria'daki Yahudi yerleşim birimleri konusunda birşeyler yapmak gibi yenilikler de beklediğini belirten Williams, İsrail'in, Filistinliler'in yaşamını çok zorlaştıran ve ekonomisini bozan Batı Şeria'daki 500 kadar İsrail ordu barikatının bir kısmını kaldırma sözünü yerine getirmeye de çağırdı. Serbest dolaşımın ekonomik kalkınmanın temel koşulu olduğunu vurgulayan Williams, İsrail'den, 15 Haziran'dan beri Hamas'ın kontrolünde bulunan ve uluslararası boykot uygulanan Gazze Şeridi'nde de geçiş noktaları oluşturmasını da istedi. (AA)(AFP) Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, İsrail'in Filistinli militanlara yönelik şiddetini artırmasının, İsrail-Filistin arasındaki barış görüşmelerine zarar verebileceğini söyledi. İsrail askerlerinin Hamas kontrolündeki Gazze Şeridi'nde düzenledikleri operasyonlarda, önceki günden beri kimileri sivil 13 Filistinli öldürüldü. 13 kişinin öldürülmesini, ''hiçbir koşulda meşru olamayacak bir katliam'' olarak niteleyen Abbas, ''bu hızlı tırmanışın, İsrail'in barış için 4

gerçek girişimlerde bulunma çabası konusunda kuşku yarattığını'' söyledi. (AA)(REUTERS) İran'ın, 900 kilogramlık ''akıllı bomba'' geliştirdiği bildirildi. İran Resmi Haber Ajansı IRNA'nın haberine göre, İran Savunma Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, askeri uzmanlar tarafından geliştirilen ''Kasid'' (haberci) adlı verilen güdümlü bombanın kullanıma hazır olduğu ve bombanın, F-4 ve F-5 tipi jet uçaklarından atılabildiği kaydedildi. İran Savunma Bakanlığı'nca geçen yıl yapılan açıklamada, 900 kilogramlık bir güdümlü bombanın geliştirildiği ve deneneceği ifade edilmişti. (AA)(REUTERS) ABD'nin Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (UAEK) nezdindeki daimi temsilcisi Büyükelçi Gregory Schulte, İran ile UAEK arasında varılan işbirliği anlaşmasının "gerçek kısıtlamalar" içerdiğini söyledi. Schulte, İran'ın, nükleer programıyla ilgili soruları yanıtlama gönüllülüğünün gerçek niyetini gizleme amaçlı olduğunu öne sürerek, bu yönde yapılan iş birliği anlaşmasının BM Güvenlik Konseyini Tahran yönetimine ek yaptırımlar uygulamaktan alıkoymayacağını ifade etti. İran'ın, dikkatleri, gelişen nükleer bomba yapma kapasitesinden başka yöne çekmeye çalıştığını savunan Schulte, Güvenlik Konseyi'nin buna kanacağını sanmadığını belirtti. İran'ın nükleer faaliyetleriyle ilgili sorunların çözümünde ilerleme kaydedilmesini elbette memnuniyetle karşıladıklarını söyleyen Amerikalı yetkili, ancak UAEK ile İran arasında dün varılan iş birliği planı anlaşmasında gerçek tahditler bulunduğunu, bunlardan birinin İran'ın UAEK Ek Protokolünü uygulaması reddetmeyi sürdürmesi olduğunu kaydetti. Ek Protokol, UAEK müfettişlerinin, nükleer tesis olarak ilan edilmeyen; ancak İran'ın nükleer faaliyetlerinin kapsamı ve yapısıyla ilgili sorulara yanıt bulunması bakamından önemli kabul edilen tesisleri denetlemesine imkân tanıyor. (AA)(AP)(REUTERS) Kafkasya ve Orta Asya Gürcistan, Rusya'dan gelen bir savaş uçağının Gürcistan hava sahasını ihlal ettiğini ileri sürdü, Rusya bu iddiayı yalanladı. Gürcistan Dışişleri Bakanlığının internet sitesinde İngilizce yayımlanan açıklamada, "Gürcistan hava savunma sistemi, Gürcistan devlet sınırlarının ihlal edildiğini ve Rusya Federasyonu'ndan Gürcistan hava sahasına girildiğini tespit etti", denildi. Açıklamada, Rusya'dan gelen savaş uçağının Gürcistan hava sahasına 5 km kadar girdiği belirtildi. Rusya ise bu iddiayı yalanladı. (AA)(REUTERS) Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin geçen hafta yaptığı açıklamada; Rus bombardıman uçaklarının Sovyetler Birliği nin dağılmasından sonra ilk kez Pasifik, Atlantik Okyanusu ve Kuzey Buz Denizinde uçuş yapacaklarını açıklamıştı. Yabancı basında çıkan haberlerde, diğer ülkelerin hava sahalarına yaklaşan Rus uçaklarının İngiltere, Norveç gibi ülkeler tarafından endişe ile izlendiği belirtilmişti. Rus Hava Kuvvetleri yaptığı açıklamada, Rus pilotlarının, ülkelerin hava sahalarını ihlal etmediğini ve diğer ülkelere göz dağı vermek gibi bir niyetlerinin olmadığını belirtti.(www.pravda.ru) İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinecad ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev tarafından imzalanan ortak bildirinin içeriği bazı gazetelerde 5

yayımlandı. Bildiride, İran'ın nükleer araştırmaları ve Ermeni işgali altındaki Yukarı Karabağ ile ilgili sorunun çözümünde tarafların birbirine desteği dile getirildi. Nükleer araştırmalar hakkında bildiride, ''Taraflar, uluslararası hukukun herkes tarafından tanınan norm ve ilkeleri temelinde Nükleer Silahların Yayılmasının Engellenmesi Anlaşması ve Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu ile işbirliği kapsamında tüm ülkelerin, bu çerçevede İran'ın da nükleer enerjiden barışçıl amaçlarla yararlanma hakkını desteklemektedir'', denildi. Bildiride, ülkelerin toprak bütünlüğü ve devletlerin egemenliğine saygı çerçevesinde tarafların Yukarı Karabağ ile ilgili sorunun daha önce alınmış BM kararları doğrultusunda Azerbaycan ın toprak bütünlüğü temelinde çözülmesinden yana oldukları da vurgulandı. Sorunun barışçı çözümünde arabuluculuk üstlenen AGİT Minsk Grubunun daha etkili ve kesin adımlar atması çağrısının da yer aldığı bildiride, ayrıca ikili ilişkilerin geliştirilmesi, terörizm ve uyuşturucu kaçakçılığı gibi sınır aşan suçlarla birlikte mücadele edilmesinde tarafların hemfikir olduğu kaydedildi. Ziyareti kapsamında gün içinde Başbakan Artur Rasizade ve Kafkas Müslümanları İdaresi Başkanı Allakşükür Paşazade'yi ayrı ayrı kabul eden Ahmedinecad, Şehitler Hıyabanı ve Fahri Hıyaban'ı da ziyaret ederek Bakü temaslarını tamamladı. (AA) Diğer Haberler ABD Dışişleri Bakanlığı Nüfus, Mülteciler ve Göç bürosu Müsteşar Yardımcısı Ellen Sauerbrey, Dışişleri Bakanlığı yetkilileriyle bir araya geldi. ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice'ın, Irak savaşı yüzünden yerlerinden olanlar ve Iraklı mülteciler konularında çalışmalarda bulunmak amacıyla oluşturduğu görev gücü adına Türkiye'de bulunan Sauerbrey'in, Türkiye temasları çerçevesinde BM Mülteciler Yüksek Komiserliği yetkilileriyle de görüşmesi öngörülüyor. Sauerbrey, Cuma günü Türkiye'den ayrılarak gezisinin ikinci ayağı olan Ürdün'e gidecek. (AA) Kosova'da temaslarda bulunan Avrupa Birliği (AB) dönem başkanı Portekiz'in Dışişleri Bakanı Luis Amado, Kosova meselesinin çözümünde AB'nin üzerine düşen sorumluluğu alacağını söyledi. Amado, ziyareti çercevesinde, BM Kosova Geçici Misyonu (UNMIK) Başkanı Joachim Rüecker, Kosova Barış Gücü (KFOR) Komutanı General Roland Kather, Kosova Başkanı Fatmir Seydiu ve Başbakan Agim Çeku ile görüştü. Seydiu ile görüşmesinin ardından açıklama yapan Amado, Kosova'nın Avrupa'da bulunduğunu, bu nedenle Kosova sorununa çözüm bulunmasında AB'nin sorumluluğunun büyük olduğunu belirtti. ''Kosova meselesinin çözümünde AB üzerine düşen sorumluluğu alacaktır'' diyen Amado, AB, ABD ve Rusya'nın BM Genel Sekreterinin desteğiyle Kosova meselesini yeniden ele aldıklarını, AB Bakanlar Konseyinin Eylül ayında yapacağı toplantıda Kosova'nın da ağırlıklı olarak görüşüleceğini ifade etti. Kosova'ya gitmeden önce Sırbistan'ın Kosova'dan Sorumlu Bakanı Slobodan Samarciç ile görüştüğü belirtilen Amado'nun, Kosova'da görev yapan Portekiz askerlerini de ziyaret etmesi bekleniyor. Bu arada, merkezi Brüksel'de bulunan Uluslararası Kriz Grubu (ICG) adlı düşünce kuruluşunun yayımladığı son raporun Kosova ile ilgili bölümünde, Nisan veya Mayıs 2008'e kadar Kosova'nın bağımsızlığının tanınmaması durumunda kanlı çatışma olasılığı bulunduğu yönünde AB ülkelerine uyarıda bulunulduğu bildirildi. (AA) 6

Afganistan'ın doğusunda, Afgan ordusu üniforması giymiş Taliban güçlerinin bir NATO üssüne saldırı düzenlediği, saldırıda 2 Afgan askerinin öldüğü, 11 NATO askerinin yaralandığı bildirildi. NATO'dan yapılan yazılı açıklamada, Taliban militanlarının, doğudaki dağlık Nuristan vilayetinde bulunan bir operasyonel üssü hedef aldığı kaydedildi. Açıklamada, yaralı askerlerin kimliği konusunda bilgi verilmedi. Afganistan'ın doğusunda görev yapan NATO bünyesindeki askerlerin çoğunu Amerikalıların oluşturduğu belirtiliyor. (AA)(AFP) Güney Kore, sel felaketinden büyük zarar gören Kuzey Kore'ye ilk acil yardımını yaptı. Güney Kore Birleşme Bakanlığından yapılan açıklamada, aralarında makarna, içme suyu, battaniye ve ilaçların bulunduğu acil yardımın 25 tonluk 40 kamyonla Kuzey Kore'nın sınır kenti Kaesong'a gönderildiğini kaydetti. Açıklamada, bu yardımın, Seul'ün Kuzey'e taahhüt ettiği 7,5 milyon dolarlık acil yardım paketinin ilk aşaması olduğu ve yardımın bu ay sonuna kadar tamamlanacağı belirtildi. Kuzey Kore'de 40 yıldan sonra görülen sel felaketinde 221 kişi öldü, 82 kişi kayboldu ve 89 bin kişi evsiz kaldı. (AA) Polonya Savunma Bakanlığı, Afganistan'da NATO bünyesinde görev yapan Polonyalı birliklerin kısa bir süre önce çok sayıda Afgan sivili öldürdüğünü kabul etti. Bakanlık sözcüsü Jaroslaw Rybak, 16 Ağustos'ta doğudaki Wazi- Khwa bölgesinde kimliği belirsiz kişilerin hedefine giren bir Polonyalı birliğin ateş açarak karşılık verdiğini ve açılan ateşte çok sayıda sivilin öldüğünü söyledi. Açılan ateşte kaç kişinin öldüğünü belirtmeyen sözcü, Polonyalı devriyenin bir saldırıya konu olduğunu, zırhlı araçlarının altında bir mayının patladığını ve askerleri de ateş açarak karşılık verdiğini de belirterek, Polonyalı askerlerin 2 saldırganı yakalamayı başardıklarını aktardı. Askerlerin kaçan saldırganları kovaladıklarını, ancak Taliban'ın yine sivilleri canlı kalkan olarak kullandıklarını da belirten sözcü, kurban ailelerine tazminat ödenmesiyle ilgili müzakereler başlatıldığını da kaydetti. Olay, Afganistan'da ilk Polonyalı askerin ölmesinden 2 gün sonra meydana gelmişti. Polonya'nın Afganistan'da 1200 askeri bulunuyor. (AA)(AFP) Dünya Basını Bugünkü İngiliz gazetelerinin çoğunun manşetlerinde, Amerika Birleşik Devletleri Başkanı George Bush'un Missouri'de savaş gazilerine hitaben yaptığı konuşma var. Guardian, Bush'un sözlerinden birini manşetine çekmiş: Bush, Irak'tan çekilmelerinin geçmişte Amerikan askerlerinin Vietnam'ı terk etmesi ardından Güney Doğu Asya'da tanık olunan türden bir kargaşaya yol açacağını söylemişti. Guardian'ın Washington muhabiri Ewen MacAskill, Bush'un konuşmasıyla, Irak'a takviye asker göndermeye dayanan stratejisi için daha fazla zaman kazanmaya çalıştığını söylüyor. Başyazısının başlığında "Saigon Sendromu" diyen Guardian, Bush'un Amerikan güçlerinin Vietnam'dan çekilmeleriyle ilgili görüşlerinin de tuhaf olduğu kanısında. Gazete, Vietnam'da çok sayıda kişinin ölümünün nedeninin, Amerika Birleşik Devletleri'nin bu ülkeden çekilmesi değil, komşu ülke Kamboçya'ya müdahalesi olduğunu belirtiyor. 7

Financial Times Bush'un eleştirileri kabul etmeyip, meydan okuyan tarzda bir konuşma yaptığını aktarıyor. Times da manşetiyle, Bush'un konuşmasıyla, Vietnam Savaşı'yla ilgili anıların yeniden canlandığını ima ediyor. Gazete Amerika'nın Vietnam'da 58 bin kayıp verdiğini, 500 binden fazla Vietnamlının da yaşamını yitirdiğini hatırlatmış okurlarına... Times'ın Washington muhabiri Gerard Baker, Amerikan askerlerinin geri çekilmesi halinde bunun bölgesel sonuçlarının yıkıcı olacağı konusunda ülkede çok az kişinin şüphesi olduğunu belirtiyor: "Irak'ta Şiilerle Sünniler arasında yeni başlayan iç savaş büyük bir yangına dönüşecektir. Bu mücadeleden çıkacak sonucu yakından izleyen ve onda önemli çıkarları olan Irak'ın komşularının da hedeflerine varmak için müdahalede bulunmaları beklenebilir. Suudi Arabistan ve Ürdün'deki Sünni hükümetler, din kardeşlerinin katledilmelerine seyirci kalmayacaklardır. İran'ın Şiileri desteklemesi ve Irak'taki gücünü artırması beklenebilir. Türkiye de Irak'ın kuzeyinde Kürtlerin yönetimindeki bir oluşum karşısında alarma geçecektir. Bunun da Türkiye ve kendi Kürt azınlığı için endişe verici anlamları olacaktır." Yine Times'ın yazarı Bronwen Maddox'a göre ise George Bush'un Irak'ta daha fazla kalmayı meşru kılmak için Vietnam'ı hatırlatması, çaresiz bir hareket. Bush konuşmasında Güney Kore'yle Japonya'yı örnek göstermiş, Amerika'nın bu ülkelerdeki varlığının, demokrasilerin inşasına yardımcı olduğunu söylemişti. Bronwen Maddox bu denklemde de bir sorun olduğunu vurguluyor: "Taliban net bir şekilde yenilgiye uğratılmadı. Amerika Birleşik Devletleri Saddam Hüseyin'in işini bitirse de, Irak'taki iç savaşla, İkinci Dünya Savaşı sonrasındaki Japonya arasında da çok az benzerlik var." Independent'ın tecrübeli Ortadoğu muhabiri Robert Fisk de, Bush'un konuşmasına tepkili. Fisk'in yazısının başlığı, "Iraklılar bizi hak etmiyorlar. Bu nedenle biz de onlara ihanet ediyoruz..." Yazıdan bazı satırları aktaralım: "Amerikalılar Vietnam'da demokrasi talebinde bulundular. Vietnamlıları birçok kent, asaba ve köyde ateş altında oy kullandıkları için övmeleri sonrası da, ülkenin seçilmiş başbakanlarını tek tek yok ettiler. Çünkü onlar Amerika'nın emirlerini yerine getirmiyorlardı. Şimdi de Irak'ta iş başındayız. Görünen o ki, bu sinir bozucu Iraklılar, özverilerimizi hak etmiyorlar. Çünkü onların seçilmiş liderleri, yapmalarını istediğimiz şeyleri yapmıyor." Independent manşetinde ise "Ortadan yok olan koalisyon", diyor. Gazete, üst düzey bir emekli Amerikalı generalin, İngiltere'nin tasarladığı geri çekilme sonrası, Amerikan askerlerinin Irak'ın güneyine gönderilmek zorunda kalabilecekleri yolunda uyarıda bulunduğunu yazıyor. Daily Teleghraph ise uyarıları yapan, Beyaz Saray'a çok yakın bir isim olan ve Bush'un Irak stratejisinin mimarı olarak görülen emekli General Jack Keane'le görüşmüş. Keane, İngiliz askerlerinin Irak'tan geri çekilmelerinin, bu ülkenin güneyinde bir güvenlik krizine yol açacağını söylüyor. Amerikalı General İngiltere'nin izlediği politikanın, Basra'nın 'yeraltı dünyasının savaşına' tanık olunan bir kente dönüşmesine yardımcı olduğunu da belirtiyor. Daily 8

Telegraph'ın ilk sayfasında verdiği haberin başlığı "Amerikalı General Basra'daki krizden İngiltere'yi sorumlu tutuyor". Gazete, Gordon Brown'un başbakan olmasından bu yana ilk kez İngiltere'nin stratejisinin, üst düzey bir Amerikalı yetkili tarafından kamuoyu önünde sorgulandığını vurguluyor. Jack Keane'nin İngiltere'yi eleştiren şu sözlerine yer vermiş Daily Telegraph: "Bence meydana gelen, direnişçilerin İngiliz askerlerinin sayılarının azaldığını, operasyonlarının niteliğinin değiştiğini görmeleri. Direnişçiler bu durumu sezdiler, momentumu da arkalarına aldılar. Bir iktidar mücadelesi var elbet. Ancak direnişçiler kimsenin onlara karışmayacağını biliyor." Financial Times dün Londra'da bir araya gelen İngiltere Başbakanı Gordon Brown ve Almanya Başbakanı Angela Merkel'in ülkeleri arasındaki işbirliğini güçlendirdiklerini belirtiyor. Gazeteye konuşan bir Alman diplomat da, Merkel'in Londra gezisini, 'Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'yle arasına belli bir miktar mesafe koymak' için de planladığını söylüyor. Financial Times'a göre, Sarkozy'nin bazı girişimleri-özellikle de sanayi politikasındaki korumacılığa dayalı unsurları ön plana çıkarma çabaları- Almanya'yı sinirlendirmiş durumda. Financial Times bir başka haberinde de Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'nin bugün cumhurbaşkanlığında 100 gününü doldurduğunu duyuruyor. Gazetenin yazarı Peggy Hollinger, analizinde, Sarkozy'nin 'inişli çıkışlı' bir 100 gün geçirdiğini, ondan reform bekleyenlerin biraz hayal kırıklığına uğradığını belirtiyor. Hollinger'e göre bunun nedenleri; Sarkozy'nin emek piyasasında reform çabaları sırasında sendikalarla uzlaşması, üniversite reformuyla ilgili olaraksa öğrenci seçimi ve okul ücretleri konularında, direnen sendikalara teslim olması. Times ise Nicolas Sarkozy'yle ilgili olarak yarın piyasaya çıkacak bir kitabın, Fransa'da en çok satanlar listesine girmesine kesin gözüyle bakıldığını aktarıyor. Kitabın adı "Şafak, akşam ya da gece", yazarı ise Sarozy'nin, Eylül ayından Mayıs ayına dek kendisini yakından izlemesine izin verdiği oyun yazarı Yasmina Reza. Reza kitapta Sarkozy'yi "kendini beğenmiş, takıntıları olan ve zalim" bir kişi olarak nitelendiriyor. Ancak yazar Fransa Cumhurbaşkanı'nın ayrıca çocuksu tarafları da olan hassas bir kişi olduğunu da belirtiyor. 9