İPUCU İNOVATİF. Kimya Dergisi YIL : 2 SAYI : 7 TEMMUUZ 2014 PROF. DR SEVİL ATASOY İLE RÖPORTAJ RÖPORTAJ



Benzer belgeler
İPUCU INOVATIF. Kimya Dergisi YIL : 2 SAYI : 7 TEMMUUZ 2014 PROF. DR SEVİL ATASOY İLE RÖPORTAJ RÖPORTAJ

KİMYANIN UĞRAŞI ALANLARI NELER KAZANACAĞIZ

1.ÜNİTE:KİMYA BİLİMİ KİMYA NE İŞE YARAR? KİMYA DİSİPLİNLERİ KİMYANIN BAŞLICA UYGULAMA ALANLARI

Paylaşılan elektron ya da elektronlar, her iki çekirdek etrafında dolanacaklar, iki çekirdek arasındaki bölgede daha uzun süre bulundukları için bu

İÇİNDEKİLER 1: ADLİ KİMYA...

Günümüzde bilinen 117 element olmasına rağmen (92 tanesi doğada bulunur) bu elementler farklı sayıda ve şekilde birleşerek ve etkileşerek farklı

6.WEEK BİYOMATERYALLER

HACETTEPE ÜNĐVERSĐTESĐ EĞĐTĐM FAKÜLTESĐ ÖĞRETĐM TEKNOLOJĐLERĐ VE MATERYAL GELĐŞTĐRME

HAZIRLAYAN Mutlu ŞAHİN. Hacettepe Fen Bilgisi Öğretmenliği DENEY NO: 5 DENEYİN ADI: SUYUN ELEKTRİK ENERJİSİ İLE AYRIŞMASI

BİLEŞİKLER VE FORMÜLLERİ

Atomlar ve Moleküller

ÖĞRENME ALANI : MADDE VE DEĞİŞİM ÜNİTE 4 : MADDENİN YAPISI VE ÖZELLİKLERİ

Örnek : 3- Bileşiklerin Özellikleri :

Doç. Dr. Özlem Esen KARTAL (A Şubesi) Yrd. Doç. Dr. Adil KOÇ (B Şubesi) :16:57 1

TEKQUEST P 129. Kuvvetli bir iyon tutucu ve yıkama malzemesi

HİDROKSİAPATİT NANOPARÇACIKLARININ SENTEZİ

BÖLÜM 7. ENSTRÜMENTAL ANALİZ YÖNTEMLERİ Doç.Dr. Ebru Şenel

ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

HAZIRLAYAN Mutlu ŞAHİN. Hacettepe Fen Bilgisi Öğretmenliği. DENEY NO: 6 DENEYİN ADI: DOYMUŞ NaCl ÇÖZELTİSİNİN ELEKTROLİZİ

TEHLİKELİ MADDE SINIFLANDIRMALARINDA TEHLİKE İŞARET VE LEVHALARININ ÖZELLİKLERİ

DENEYĐN ADI. Organik bileşiklerde nitel olarak Karbon ve hidrojen elementlerinin aranması

Lab Cihazları Dersi Çalışma Soruları

7. Sınıf Fen ve Teknoloji Dersi 4. Ünite: Madde ve Yapısı Konu: Elementler ve Sembolleri

K213 ANALİTİK KİMYA I

ATOMLAR ARASI BAĞLAR Doç. Dr. Ramazan YILMAZ

İ Ç İ NDEKİ LER. Çevre Mühendisliği ve Bilimi İçin Kimyanın Temel Kavramları 1. Fiziksel Kimya ile İlgili Temel Kavramlar 52.

ADANA BİLİM VE TEKNOLOJİ ÜNİVERSİTESİ MADEN VE CEVHER HAZIRLAMA MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ KİMYASAL ANALİZ LABORATUVARI CİHAZ KATALOĞU

DETERJAN VE DEZENFEKTANLAR. Fırat ÖZEL, Gıda Mühendisi 2006

Nötronlar kinetik enerjilerine göre aşağıdaki gibi sınıflandırılırlar

Element ve Bileşikler

GÜNEŞİN ELEKTROMANYETİK SPEKTRUMU

OKULDA KİMYA KAĞIT. Kağıdın ana maddesi doğal bir polimer olan selülozdur.

Kimyasal analiz : bir örnekteki bileşenleri v bileşenlerin konsantrasyonların bulmak için yapılan işlemi genel adıdır.

Yrd. Doç. Dr. H. Hasan YOLCU. hasanyolcu.wordpress.com

Üç farklı malzeme türünden imal edilen ve günlük haya6a sıkça karşılaş9ğımız ürünlerden biri, gazlı içecek kaplarıdır. Gazlı içecekler alüminyum

maddelere saf maddeler denir

3 )Peroksitlerle deney yapılırken aşağıdakilerden hangisi yapılmamalıdır?

ALKALİNİTE. 1 ) Hidroksitler 2 ) Karbonatlar 3 ) Bikarbonatlar

İLK ANYONLAR , PO 4. Cl -, SO 4 , CO 3 , NO 3

ÇÖZÜNMÜŞ OKSİJEN TAYİNİ

Serbest radikallerin etkileri ve oluşum mekanizmaları

VIA GRUBU ELEMENTLERİ

Adli Tıp Enstitüsü 1982 yılında İstanbul Üniversitesi Rektörlüğüne bağlı olarak kurulmuş olup, Tıp, Fen ve Sosyal Bilimler Anabilim Dalları altında Li

TIG GAZALTI KAYNAK YÖNTEMİNDE KULLANILAN GAZLAR VE ÖZELLİKLERİ PROF. DR. HÜSEYİN UZUN HOŞGELDİNİZ

T.C. Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi

PROJE EKİBİ Mustafa KEMEÇ ALİ GÜRSOY Proje Danışmanı Prof.Dr.Osman SERİNDAĞ

KARIŞIMLAR. Karışımların Ayrılması

YAKIT PİLLERİ. Cihat DEMİREL

9- RADYASYONUN ETKİ MEKANİZMALARI 9.1- RADYASYONUN İNDİREKT (DOLAYLI) ETKİSİ

Metal Yüzey Hazırlama ve Temizleme Fosfatlama (Metal Surface Preparation and Cleaning)

1,3-bis-(p-iminobenzoik asit)indan Langmuir-Blodgett filmlerinin karakterizasyonu ve organik buhar duyarlılığı

Proje Danışmanı Prof.Dr.Osman SERİNDAĞ

Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/6) Akreditasyon Kapsamı

CANLILARIN YAPISINDA BULUNAN TEMEL BİLEŞENLER

HYDROTERMAL YÖNTEMİYLE NİKEL FERRİT NANOPARTİKÜLLERİN SENTEZİ VE KARAKTERİZASYONU

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

BARTIN ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ METALURJİ VE MALZEME MÜHENDİSLİĞİ MALZEME LABORATUARI II DERSİ AKIMLI VE AKIMSIZ KAPLAMALAR DENEY FÖYÜ

Biochemistry Chapter 4: Biomolecules. Hikmet Geçkil, Professor Department of Molecular Biology and Genetics Inonu University

Araçlar: Çıkarma Parçaları şu şekilde etiketlenmiştir:

ÖNEMLİ BOR BİLEŞİKLERİ

EVDE KİMYA SABUN. Yağ asitlerinin Na ve ya K tuzuna sabun denir. Çok eski çağlardan beri kullanılan en önemli temizlik maddeleridir.

ÇEV416 ENDÜSTRİYEL ATIKSULARIN ARITILMASI

FZM 220. Malzeme Bilimine Giriş

A- LABORATUAR MALZEMELERİ

1- ELEMENTLER: 2. BÖLÜM SAF MADDELER. saf madde denir.

Amasya Üniversitesi Merkezi Araştırma Uygulama Laboratuvarı Uygulama ve Araştırma Merkezi 2017 Yılı Analiz Fiyat Listesi

5) Çözünürlük(Xg/100gsu)

MADDENİN YAPISI VE ÖZELLİKLERİ ATOM

STOKİYOMETRİ. Kimyasal Tepkimelerde Kütle İlişkisi

GIDA ve TARIM KİMYASI LABORATUVARI TEST VE ANALİZLERİ

MADDENİN YAPISI VE ÖZELLİKLERİ

Şekil 1. Elektrolitik parlatma işleminin şematik gösterimi

ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ KİMYA MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ ORGANİK KİMYA LABORATUVARI DENEY 8 : YÜZEY GERİLİMİNİN BELİRLENMESİ

Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/8) Akreditasyon Kapsamı

KOROZYON. Teorik Bilgi

HAYATIMIZDA ASİTLER VE BAZLAR

MALZEME GÜVENLİK BİLGİ FORMU

TÜRKİYEDE KİMYA ENDÜSTRİSİ

Dispergatör: Dispers boyar maddenin flotte içinde disperge hâlinde kalmasını sağlar.

Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/9) Akreditasyon Kapsamı

FİZİK ANABİLİM DALI. Afyon Kocatepe Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Fizik Anabilim Dalı ANS Kampüsü, Afyonkarahisar

TOPRAK TOPRAK TEKSTÜRÜ (BÜNYESİ)

AROMATİK BİLEŞİKLER

artmaktadır. Bu malzemeler olmadan yaşam kalitesi biraz daha düşük ve beklenen yaşam süresi de

KOMPOZİTLER Sakarya Üniversitesi İnşaat Mühendisliği

HPLC (Yüksek Basınçlı Sıvı Kromotografisi)

(SRS; SUPLEMENTARY RESTRAINT SYSTEM)

- Bioanalytic; Biyokimya otoanalizörleri için test kitleri üretimi,

PERİYODİK CETVEL Mendeleev Henry Moseley Glenn Seaborg

Serüveni 3.ÜNİTE:KİMYASAL TÜRLER ARASI ETKİLEŞİM FİZİKSEL VE KİMYASAL DEĞİŞİM KİMYASAL TEPKİME TÜRLERİ

Infrared Spektroskopisi ve Kütle Spektrometrisi

5730 yıllık fiziksel yarı ömrü boyunca 158 kev (maksimum) enerjiye sahip -β partikülleri yayarak stabil bir element olan 14 N e bozunur.

Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/7) Akreditasyon Kapsamı

5. GRUP KATYONLAR (Alkali grubu)

ÖNFORMÜLASYON 5. hafta

BÖLÜM 1 GİRİŞ. Bu bölümde, aşağıdaki konular kısaca anlatılarak uygun örnekler çözülür.

MALZEME BİLGİSİ DERS 2 DR. FATİH AY. fatihay@fatihay.net

Bileşiğin basit formülünün bulunması (moleküldeki C, H, O, X atomlarının oranından, veya molekül ağırlığından)

2/13/2018 MALZEMELERİN GRUPLANDIRILMASI

Şekilde görüldüğü gibi Gerilim/akım yoğunluğu karakteristik eğrisi dört nedenden dolayi meydana gelir.

Transkript:

YIL : 2 SAYI : 7 TEMMUUZ 2014 İPUCU NaOH ÜRETİMİ BİYOMALZEMELER VE BİYOUYUM NÜKLEER SİLAHSIZLANDIRMA TORYUM POLİESTER MAMÜLLERDE HAŞIL SÖKÜMÜ SİGARA KİMYA VE KEMOMETRİ RÖPORTAJ PROF. DR SEVİL ATASOY İLE RÖPORTAJ

Sahibi : Yavuz Selim Kart Genel Yayın Yönetmeni : Yavuz Selim Kart Yayın Danışmanı : Yavuz Selim Kart Sevgili İnovatif Okuyucuları, Dergimiz Kimya hakkında bilgiler vermesi, siz okuyucularımızın ufkunu açması, bildiklerimizin pekiştirilmesi, bilmediklerinizin öğrenilmesi amacıyla hazırlanmıştır. Dergimiz sizlerin göndereceği makaleler, yazılar ile oluşacaktır. Diğer bir deyişle bu derginin içeriğini sizler hazırlayacaksınız. Dergimizin içeriğinde * Kimya Sektörü ile ilgili bilgiler * Kimya Sektörü ile ilgili yazılar ve makaleler olacaktır. Ayrıca çeşitli bulmacalar,hos yazılar ve resimler ile de sıkılmayacağınızı ümit ediyoruz. Güzel bir dergi olacağı düşüncesindeyiz. Fayda sağlaması dileklerimizle... İnovatif Dergi Editörleri : Yavuz Selim Kart Aybike Kurtuldu Seda Çoban Haber Bölümü : Seda Çoban Röportaj Bölümü : Yavuz Selim Kart Aybike Kurtuldu Ebru Çetinkaya Dergi Tasarımı : Yavuz Selim Kart Facebook Yönetimi ve Bilgi Araştırma: Yavuz Selim Kart Hatile Moumintsa Ebru Çetinkaya Ezgi Sulu Twitter Yönetimi : Yavuz Selim Kart Büşra Yılmaz Instagram Yönetimi : Yavuz Selim Kart Bize Ulaşın facebook.com/inovatifkimyadergisi twitter.com/inovatifkimya Bu Sayıda Yazanlar : Metin İNCİ Efe YAVUZSOY İsmail BAYRAKTAR Aybike KURTULDU Anıl Yasin AKDOĞAN Hatile MOUMİNTSA Yavuz Selim KART inovatifkimyadergisi@gmail.com instagram.com/inovatifkimyadergisi

KURALLARI 1. İnovatif, yazılarını herhangi bir makalenizde veya yazınızda kullanmak için yazısını aldığınız kişiye mail atarak haber vermek durumundasınız. Ayrıca kullanmış olduğunuz bu yazıların kaynağını bu dergi olarak belirtmek durumundasınız. 2. Dergide yazılan yazıların sorumluluğu birinci derece yazara aittir. Bu konu hakkında eğer bir sorun yaşıyorsanız ilk yazara ulaşacaksınız. 3. Dergide yer alan bilgileri kullanarak başınıza gelebilecek felaketlerden ya da işlerden dergi sorumlu değildir. 4. Dergide yazarların kullanmış olduğu resimler kesinlikle kaynak belirtilmektedir. Aksi durum olduğu zaman bunu yazarın kendisine ulaşarak hallediniz. Çünkü bizim yazarlarımızdan ricamız telif haklarına riayet ederek resimlerini dökümanlarına eklemeleri. Burdan çıkacak problemlerden direkt yazarlar sorumludur. Dergi sorumlu değildir. 5. Dergide benim de yazım olsun diyen yazarlarımız var ise. Yazıları için Yavuz Selim Kart ile konuşmaları gerekmektedir. www.facebook.com/groups/147842018740235/ Grubu aracalığı ile ulaşabilirler. Bu gruba yanlızca yazarlık yapan ve gerçekten yazmayı düşünen arkadaşları almaktayız. Burada çeşitli görüşler fikirler tartışılmaktadır. Bunun harici sayfamızı takip edenler için girişteki ÖNSÖZ kısmında gerekli adresler mevcuttur. 6. Aşırı yazar bolluğu olmadığı takdirde her yazıyı yayınlamaya gayret edeceğiz. Amacımız hem yazan hem de bilgili güzel bir gençlik sağlamaktır. Ya benim yazım niye yayınlanmadı tarzı soruları üstte belirtmiş olduğum isime sorabilirsiniz. 7. Sayfamızda yayınlanmasını istediğiniz yazıları inovatifkimyadergisi@gmail.com mail adresine göndermeniz rica olunur. Bu mail adresine gönderdiğiniz yazılarda bir eksiklik var ise editörlerimiz tarafından incelenecektir. Eksik kısımları var ise size geri dönüş yapılacaktır. Düzeltmeniz için tavsiyelerde bulunulacaktır. Lütfen geri dönüş yapılınca bunu kendinizi küçümsemek olarak görmeyin. Amaç daha güzel bir dergi çünkü. 8. Dergimizde konu gönderen arkadaşlar, bazı tarz yazılar bazı kişilere verilmiştir. Misal, Ünlü bir kimyagerin hayatı ve kimya eğlence tarzı bölümler bazı arkadaşlarımıza verilmiştir. Bu konuları özellikle isteyenler olmuştur. Ama bu sizin bu konularda yazı yazmayacağınız anlamına gelmez. Yazı yazıp gönderirseniz illaki yayınlanacaktır. Bir yazar arkadaşımızın olur ya işi olur yazamassa, o zaman o yazıyı sizin adınız altında ekleriz. Hem dergi zaman kaybetmemiş olur. Hem de süreklilik sağlanmış olur. Ayrıca aynı konu hakkında birden fazla yazı dergide olursa bu seferde dergi amacından sapmış olur. 9. Dergimize göndereceğiniz yazılar en fazla 6 sayfa olabilir. 6 Sayfayı geçmemeye çalışın. Geçen yazılar 2 bölüm halinde yayınlanabilir. Bu konuda son söz hakkı dergi yönetimine aittir. 10. Dergimize yapacağınız eleştirileri de arkadaşlarımıza saygısız bir biçimde değilde ölçülü bir biçimde sayfalarda yapmaya dikkat ediniz. Bu işi herkes gönüllü yapıyor. Saygıda lütfen kusur etmeyiniz. 11. Son olarak Dergimizde yazabilecceğiniz konular aşağıda listelenmiştir. *Akademik Makaleler *Endüstriyel Yazılar *Üniversite Hayatında Kimya *İş Hayatında Kimya *Laboratuvar Üzerine *Kimya Güvenliği 12. Bu konulardan baska konular olsun istiyorsanız. Edtörlere ve vermiş olduğumuz gruba ulaşabilirsiniz.yazılarımız Kimya içeriği dışına çıkmamaya çalışılacaktır. İş hayatı ve okul hayatnda kişisel gelişime yönelik ek yazılar olabilir. Bunun hakkında da çalışmalar yapılacaktır. 13. Dergi tasarım ve yönetiminden sorumlu arkadaş buraya ek maddeler koyup değiştirme yetkisine sahiptir. 14. Dergiyi okuyanlar bu kuralları kabul etmiş sayılırlar. İnovatif

EDİTÖRDEN Merhaba İnovatif Okuyucuları Değerli Okuyucularımız; Gönüllülük esasına göre işleyen dergimizde sizin gönderdiğiniz yazılarla bir senedir e-dergiyi çıkartıyoruz. Bize yazı gönderen herkese çok teşekkür ediyoruz. 12. Sayımıza gelene kadar bir çok değişiklik yaptık. Bir çok kişiden yazı geldi. Bazılarını yayımladık bazılarını yayımlamadık. Bu konuda biraz seçici olduk. Birkaç röportajımız oldu. Haberler kısmı ile sizi bilgilendirmeye çalıştık. Facebook ve Twitter kanallarını kullanarak kimya ile ilgili bildiklerimizi gördüklerimizi sizlerle paylaştık. Dergiye yazı gönderen meslektaşlarımızın yazılarını facebook ve twitter platformları üzerinden yayınlayarak yazarlarımızın tanınmalarını sağlamaya çalıştık. Kısacası uğraştık sabır ettik ve 1. sene bitti. 12. Sayıyı çıkardık. Bu ay E-Dergimizde 7 farklı yazı bulunmakta ve bir de röportaj yaptık. Kanıt Dizisinden tanıdığımız Ünlü Hocamız Prof. Dr. Sevil Atasoy a bizim ile röportaj yaptığı için çok teşekkürler. NaOH Üretimi başlığında sodyum hidroksitin üretimi ile ilgili bilgiler yer almakta. Biyomalzemeler ve Biyouyum başlığında ise biyomalzemeler ve vücut uyumları hakkında bilgiler yer almakta. Nükleer Silahsızlandırma ve Toryum başlığında ise geçen ayın Nükleer Enerji konusundan konumuz devam etmekte. İpucu başlığında ise Röportajımıza uyumlu olması açısından güzel bir konu ve değerli bilgiler yer almakta. Poliester Mamüllerde Haşıl Sökümü konusunda ise tekstil sektörü ile ilgili bilgiler yer almakta. Sigara başlığında ise sigaranın kimyasal ve insan sağlığı üzerine etkileri ile ilgili bilgiler yer almakta. Kimya ve Kemometri başlığında ise kemometri nedir ne değildir bu konuda bilgiler yer almakta. Bu ay ki konularımız bunlar. Umarım zevk alarak okursunuz. Bize yazı gönderen emek harcayan meslektaşlarımıza teşekkür ediyoruz. Bize her zaman yazı gönderebilirsiniz. Bir sonraki ay görüşmek üzere sevgiyle kalın. Yavuz Selim Kart Dergi Editörü

İçindekiler İnovatif 6 10 13 16 19 25 28 30 34 38 39 40 41 NaOH ÜRETİMİ BİYOMALZEMELER VE BİYOUYUM NÜKLEER SİLAHSIZLANDIRMA-TORYUM AYIN RÖPORTAJI (PROF. DR. SEVİL ATASOY İLE) İPUCU POLİESTER MAMÜLLERDE HAŞIL SÖKÜMÜ SİGARA KİMYA VE KEMOMETRİ HABERLER KİMYA SÖZLÜĞÜ YARARLI SİTELER KİMYA BULMACA KİMYA BULMACA (GEÇEN AYIN ÇÖZÜMÜ)

Metin İNCİ metin_inci15@hotmail.com KIMYA MUHENDISI (MEZUN) NaOH ÜRETİMİ Atatürk Üniversitesi Kimyasal adı Kimyasal formülü Molekül ağırlığı CAS numarası Erime noktası Kaynama noktası Yoğunluğu :Sodyum Hidroksit, Kostik :NaOH :39,99 g/mol :1310-73-2 :318 oc :1388 oc :2,13 g/cm3 NaOH üretimi için kullanılan hammaddeler tuz çözeltileridir. Kaya tuzundan (%99.9 NaCI), Deniz suyunun hidrolizinden ve doğal tuz çöktürücülerinden elde edilmektedir. 6

NaOH in kullanım alanları - Güçlü nem çekicidir ve CO2 ı absorblayarak Na2CO3 sentetik soda elde edilebilmektedir. - Sabun endüstrisinde - Tekstil sanayinde - Boyama işlerinde - Kaynatma kazanlarında - Şeker endüstrisinde - Vernik endüstrisi - Kağıt sanayinde kullanılmaktadır. NaOH üretim metodları: 1-) Diyaframlı hücreler 2-) Civa katotlu 3-) Membran hücreler 1-Diyaframlı hücreler: Diyaframlı hücrelerde anot malzemesi olarak Titanyum, magnetit, Pt kullanılmaktadır. Katot malzemesi olarak Demir, Çelik ve Grafit kullanılmaktadır. Diyafram malzemesi ise Asbest ve metaller kullanılmaktadır. Tüm sistemlerde NaCI çözeltisi saflaştırma işlemi uygulanarak sisteme gönderilmektedir. 7

Yukarıdaki şekilde sisteme anot tarafından doygun NaCI çözeltisi beslenir. Sistemde anot tarafındaki çözelti katot tarafındaki çözeltiden fazla olması istenir. Bunun sebebi katot tarafındaki OH- iyonu anot tarafına geçmesi istenmez yan reaksiyonlar oluşturur. Sisteme elektrik enerjisi verilerek elektroliz işlemi başlatılır. Elektroliz işlemi esnasında anot kısmında anotta CI2 gazı oluşurken, katot kısmında ise H2 gazı oluşmaktadır. Katot kısmının alt kısmından NaOH ve NaCI birlikte alınarak ayırma işlemlerine tabi tutarak NaCI çözeltisi tekrardan geriye beslenir. CI2 gazı için; -Nemli klor gazı bir ısı değiştiriciden geçirilir ve su yoğuşturulur. -Suyun tamamını giderebilmek için derişik H2SO4 kuleden geçirilerek klor gazının nemi giderilir. Atm basıncında -50 oc soğutulur, oda sıcaklığında 10-12 atm ye sıkıştırılır veya -25 oc ye soğutularak 6 atm ye sıkıştırılarak depolanabilmektedir. H2 gazı için; Hidrojen gazını depolamak zordur bunun için çift çeperli çelik tüpler kullanılmaktadır. Genelde fırın içerisinde CI2 ile HCI asidi elde edilmektedir. 2-Civa Katotlu: Bu hücrede adından da anlaşılacağı gibi civa kullanılmaktadır. Hücrede anot olarak titanyum kullanılmaktadır. Hücrenin alt kısmına civa serilir. Sisteme tuzlu su çözeltisi beslenir. Anot kısmının etrafında CI- iyonları toplanırken katot tarafında Hg üzerinde de Na+ iyonları toplanmaktadır. Hg Na iyonunu absorblar ve Na-amalgam oluşturur. Amalgam dekompozere gönderilerek NaOH elde edilmektedir. Bu sistem pek tercih edilmemektedir. Hg nın zehirleyici etkisinin olmasından dolayı tercih edilmemektedir. 8

3-Membran Hücreler: Buradaki sistem tıpkı diyaframlı hücrede olduğu gibi çalışmaktadır fakat tek farkı diyafram kısmı yerinde membran kullanılmasıdır. Membra nın en büyük avantajı sistemde NaCI ün sadece Na iyonlarının geçişine izin vermektedir. Buda sistemdeki verimin artmasını sağlamaktadır. Elde edilen Sodyum Hidroksikler: Kaynaklar : PAYET KOST POTAS KOSTİK SUD KOSTİK - Doc.Dr. Turan ÇALBAN Kimyasal Teknolojiler ders notları derlemesi - http://www.wikipedia.org/ 9

Efe YAVUZSOY efeyavuzsoy@gmail.com BIYO MUHENDISLIK (ÖGRENCI) Üsküdar Üniversitesi Biyomalzemeler ve Biyouyum Biyomalzemeler Malzeme biliminin çok hızlı gelişmeye başladığı günümüzde canlı vücuduna kolayca adapte edilebilen ve klinik olarak yarar sağlayacak biyomalzeme araştırmaları da önem kazanmıştır. Biyomalzeme konusunun bu denli önem kazanmasında şüphesiz ki kimya, biyoloji ve malzeme bilimi gibi alanların ortaklaşmasına dayalı multidisipliner bir bilim olmasının da rolü büyüktür. Biyomalzemenin başka bir alanı olan kemik implantasyonlarının tarihi ise milattan öncesine kadar gider. O zamanlarda bronz ve bakır kemik implantasyonları için kullanılıyordu. Çok eski tarihlerden beri bakır iyonunun vücuda zarar verdiği bilinmesine karşın başka madde bulamadıklarından kullanmaya devam etmişlerdir. Fakat 19. Yüzyılda biyomalzemelerin bir bilim olarak ele alınmasıyla araştırmalar ivme kazanmıştır. 1880 de fildişi protezler vücuda yerleştirilmiştir. 20. Yüzyılda ise metalik biyomalzemelerdeki gelişmeler sonucu ilk metal protez üretilmiştir. 1960 lara kadar bu metal protezlerin kullanılmasına karşın korozyana uğradıkları belirlenen bu maddelerin çok ciddi olumsuz etkileri görülmüştür. Metalde yaşanan bu başarısız deneyimin ardından seramiklerin kullanılması fikri yaygınlaşmaya başlamıştır. Her ne kadar bir bilim olarak yeni gelişmeye başlasa da tarih boyu insanlar çeşitli ihtiyaçlarını karşılamak için sayısız biyomalzemeler kullanmışlardır. Kullanılan ilk protezin günümüzden 3000 yıl önce olduğuna dair bulgular bize biyomalzemenin tarihi açısından çok önemli veriler sunar. Romalılar, Çinler ve Aztekler 2000 yıl önce diş protezi yapıyorlardı. Hatta diş hekimliğinde altının kullanılmaya başlanması da bu dönemlerdedir. 10

Bu konuda en önemli atılım vücuda zararı olmayan ALU- MİNA ve ZİRKONYA isimli seramik yapıların kullanılmaya başlanmasıdır. Bu iki seramikte vücuda zarar vermemelerine karşın inert yapıda olmalarından dokuya bağlanmada sorun yaşamış ve uzun ömürlü olamamışlardır. Yine bu tarihlerde Hench tarafından bulunan BİYOCAM ve Hİ- DROKSİAPATİT gibi biyoaktif seramikler bu problemi çözmüş ve dokuya bağlanmayı sağlamışlardır. Bu gelişmeleri 1950 lerde sentetik kemik plakalarının implantasyonu izlemiştir. 1960 larda ise kalça protezlerinde paslanmaz çelik kullanmak yaygınlaşmıştır. Aynı zaman diliminde bir polimer olan Poliüretan kalp ile ilgili implantasyonlarda kullanılmıştır. Biyouyum Özetle 1900 lerin ikinci yarımından itibaren çok sayıda malzeme implantasyonlarda kullanıldı. Bu kadar bahsettikten sonra biyomalzemenin sadece implante edilebilen malzemelerden ibaret olmadığını eklemek gerekir. Vücut dışına yerleştirilen ve vücutla etkileşim halinde olan ekstrakoporel cihazlar ve ilaç sektöründe kullanılan biyomalzemeler gibi bir çok alanda biyomalzemelerden yararlanılır. Biyomedikal mühendisliği, biyomühendislik, kimya mühendisliği, doku mühendisliği, malzeme mühendisliği gibi birçok alan biyomalzemelerin gelişmesine hizmet etmektedir. Günümüzde çok sayıda şirketin esas ürünü biyomalzemelerdir. Biyomalzemeyi bir bilim olarak ele aldığımızda bu bilimin sınırlarının çizilmesi için bir tanımlama gerekmektedir. Bilimsel olarak biyomalzemeler insan vücudundaki doku hasarlarının ve kayıplarının neden olduğu işlev kaybını düzeltmek üzere kullanılan malzemelere verilen addır. Biyomalzemeden bahsettiğimizde karşımıza biyouyum terimi çıkar. Biyouyum vücudun biyomalzemeyi kabul edebilirliği olarak tanımlanır. Biyomalzemelerin istenilen mekanik özelliğine ek olarak biyouyumluluğu da uzuv ve organ tedavisinde önemlidir. Vücut içerisinde istenmeyen zarar verici tepkimelere giren malzemelerin tespitinde biyouyum testleri çok önemli yer kaplamaktadır. Bu konuda dikkat edilmesi gereken unsur vücudumuzun her bölgesinin farklı özellik göstereceği ve biyomalzemenin hangi bölgeye göre tasarlandıysa ona göre testlerden geçirilmesi gerekliliğidir. Örnek olarak bir kalça eklemindeki ortalama yük vücut ağırlığının 3 katına çıkabilir. Fakat sıçrama gibi durumlarda 10 katına kadar çıkabilir. Kalça ekleminde kullanılacak malzeme de bu şartlara uygun olarak seçilmelidir. 11

Günümüzde bir malzeme eğer biyouyumluysa biyomalzeme olarak tanımlanmaktadır. Bu konuda çok sayıda araştırma olmasına karşın mükemmel biyouyumluluğa sahip biyomalzeme bulunmuş değildir. Grafikte incelebileceğiniz bazı malzeme türleri ve uygulama alanları gösterilmiştir. Bunun dışında çok sayıda maddeyle ilgili biyouyumluluk araştırmaları sürmektedir. UYGULAMA ALANI İSKELET SİSTEMİ Eklemler Kırık Kemik Uçlarının Tespitte Kullanılan İnce Metal Levhalar Kemik Dolgu Maddesi Kemikte oluşan Şekil Bozukluklarının Tedavisinde Yapay Tendom ve Bağlar Diş İmplantları KALP-DAMAR SİSTEMİ Kan Damarı Protezleri Kalp Kapakçıkları Kataterler ORGANLAR Yapay Kalp DUYU ORGANLARI İç Kulak Kanalında Göz İçi Lensler Kontakt Lensler Kornea Bandajı MALZEME TÜRÜ Titanyum, Ti - 6 Al - 4 V alaşımı Paslanmaz çelik,kobalt-krom alaşımları Poli (metil metakrilat) (PMMA) Hidroksiapatit Teflon, Poli (Etilen Teraftalat) Titanyum, Alümina, Teflon, Poliüretan Poli (Etilen Teraftalat), Teflon, Poliüretan Paslanmaz çelik, Karbon Silikon Kauçuk, teflon, poliüretan Poliüretan Platin Elektrotlar PMMA, Silikon, Kauçuk, Hidrojeller Silikon-Akrilat, Hidrojeller Kolajen, Hidrojeller Tabloda da göreceğiniz üzere insanların farklı vücut bölgelerine farklı biyomalzemeler kullanılabilir. Bunun dışında çok sayıda maddeyle ilgili biyouyumluluk araştırmaları sürmektedir. Organların yapısına göre belirlenen bu malzemeler teknolojinin ilerlemesiyle farklılık gösterebilir ve yeni biyouyumlu malzemeler bulunabilir. Kaynaklar : PROF. DR. MENEMŞE GÜMÜŞDERELİOĞLU BİLİM TEKNİK DERGİSİ BİYOMALZEMEL- ER EKİ 2002 http://biomaten.metu.edu.tr A.Kaya GÜR Mustafa TAŞKIN, 2004, METALİK BİYOMALZEMELER VE BİYOUYUM, Fırat Üniversitesi, Teknik Eğitim Fakültesi, Metal Bölümü-ELAZIĞ www.bilgiustam.com www.biyomedikal.kocaeli.edu.tr www.pclabs.com.tr www.radikal.com.tr 12

İsmail BAYRAKTAR ismbyrktr@gmail.com YÜKSEK KIMYAGER (MEZUN) Adnan Menderes Üniversitesi Nükleer Silahsızlandırma - Toryum Bir önceki yazımda Nükleer Enerji konusunda biraz da olsa sizleri bilgilendirdiğimi düşünüyorum. Enerji konusunda teknolojilerimiz, o kadar çok çalışıyor ki yeni metot ve yöntem bulmaya görsünler... Nükleer enerji konusunda atık sorunundan bahsetmiştim. Oluşan atıkların azaltılması ve bomba yapımında kullanılan Plütonyumun asgari şartlarda oluşturulmasıdır. Toryum elementinin güç reaktörlerinde kullanılması, nükleer enerjinin kullanıma girdiği 1950 li yıllardan beri düşünülen bir konudur. Nedeni basit: Toryumun dünya kabuğundaki bolluğu, uranyumun üç katıdır. Ne yazık ki toryum atomları kendiliğinden bölünmeye yatkın değildir. Oysa bir nükleer güç reaktörü için temel gereksinimdir. Toryum-232, belli bir miktar nükleer reaktör kalbine konduğunda, hemen nötron soğurmaya başlar ve uranyum-233 e dönüşür. Bu izotop da, uranyum-235 gibi parçalanma zincir tepkimelerini destekler. Uranyum-238 den plütonyum üretmek yerine, toryumdan uranyum-233 üretmek daha çok verim sağlıyor[1]. Nedeni, süreç içinde ortaya çıkan çeşitli parçalanmaz izotopların sayısının daha az olması. Reaktör tasarımcıları, bu görece yüksek verimden yararlanılarak üretilen birim enerji başına kullanılacak yakıtı azaltabilir, bu da saklanması gerekecek atık miktarı azaltabilir. 13

Bunların dışında toryum kullanımının başka artıları da var: Örneğin, toryumun nükleer güç için kullanılan biçimi olan toryum dioksit, kullanılan uranyuma göre daha kararlı, toryum dioksitin termal iletkenliği, uranyumdan % 10-15 daha fazla. Bu da ısının, reaktör kalbinde kullanılan ince yakıt çubuklarından daha kolay yayılması sağlıyor. Toryum dioksitin erime noktası, uranyum dioksitinkinden 500 o C daha yüksek.. Aşırı güç yüklenmesi ya da soğutucunun kaybı gibi durumlarda ek bir güvenlik marjı oluşturuyor[2]. Reaktöre Toryum çubuklarının konulması Buraya kadar çok teknik konulardan bahsettim ve belki de canınız sıkılmaya başladı. Konunun bir önceki yazımla ilişkili olmasıdır. Şöyle düşünürsek, nükleer atık miktarını düşürmek, bomba yapımında kullanılabilecek malzemenin yayılmasını önlemek konusundaki potansiyeli göz önüne alındığında, toryum tabanlı yakıtlara olan ilginin canlanması şaşırtıcı değil. Özellikle ABD Enerji Bakanlığı bu alandaki araştırmaları teşvik etmeye istekli. Radkowsky nin şirketi ve ortaklarının Rus reaktörleriyle gerçekleştirdikleri deneylerin finansmanını üstlenmekle kalmayan Enerji Bakanlığı, son zamanlarda başlatılan girişimlere de destek sağlıyor. Araştırmacılar, farklı tiplerdeki yakıt ünitelerinin kendi homojen bir yapıya sahip oldukları Bölünmüş Dizimli Tohum ve Battaniye Kalbi tasarımında bile yakıtın oluşturulması ve kalbi içinde kontrol edilmesinin, alışılmış yöntemlere kıyasla daha karmaşık olacağı açık. Tipik bir nükleer güç reaktöründe yakıt ünitelerinin yerleri belirli zaman aralıklarında değiştirilir. 14

Konuyu biraz teknik açıdan ele aldığımı söyleyebilirsiniz, araştırma sadece nükleer enerji çeşitlerinden veya yöntemlerinden maruz değildir. Oluşacak sorunlara da müdahil olunması, gerekirse atıkların bertaraf edilmesi gibi birçok sorunu teşkil eder. Konumuza dönersek, toryum yakıtlarının benimsenip benimsenmeyeceği elbette yalnızca maliyet hesaplarıyla belirlenecek bir şey değildir. Önemli olan değerlendirme yapılırken toryuma geçişi engelleyecek, aşılmaz teknik sorunların olmadığının bilinmesi. Gerçi toryuma geçiş, eldeki ticari nükleer santrallerde bir takım değişiklikler yapılması zorunlu; ama yepyeni bir teknoloji de gerekmiyor. Radkowsky nin önerisi (Tohum ve Battaniye tipi) [3] Ayrıca, gerekli malzemenin ( toryum ve zenginleştirilmiş uranyum) reaktörde uzun süre deneysel olarak kullanılmış olması da, siyasetçilerin nükleer endüstriye o yönü göstermeleri halinde toryum santrallerinin kısa sürede yaygın kullanım kazanabileceği görüşünü inanılır kılıyor[4]. Sonuçta, ülkemizin yakın gelecekte nükleer santraller kuracağını biliyoruz. Neden bizde toryuma geçiş yapmayalım ki, hem ülkemizin yer altı kaynaklarında mevcut olması hem de nükleer silahsızlanmaya bir örnekte biz olalım. Konunun teknik kısımlarını çok özet geçmeye çalıştım, kimyagerler olarak nükleer enerjiye olan ilgim beni buralara kadar sürükledi umarım sizde okurken ülkemize kurulacak olan nükleer santralleri yakın takip edersiniz. Dünyanın nükleer silahlara olan ilgisi Toryumla beraber bitmesi ümidiyle Gaz Soğutmalı Hızlı Reaktör Kaynaklar : 1.Mujid S. Kazimi, Thorium Fuel for Nuclear Energy, American Scientist, Eylül-Ekim 2003. 2.Bilim Teknik Dergisi, Ağustos 2004. 3.Idaho Ulusal Mühendislik ve Çevre Lab. Toryum Raporu 4.Seyida Turhan, Konya Ticaret Odası-Etüd ve Araştırma Raporu. Raşit Gürdilek e bu konuyu bizlerle paylaştığı için teşekkür ederim. 15

AYIN RÖPORTAJI Merhaba Hocam. Hoş geldiniz. Öncelikle bu röportajı bizimle yaptığınız için çok teşekkürler. Sizi birçok kişi Kanıt Dizisinden tanıyor. Kendinizi kısaca tanıtır mısınız? İstanbul Alman Lisesi ve Kimya Fakültesi mezunuyum. Biyokimya profesörüyüm, neredeyse 30 yıldır adli bilimlerle ilgileniyorum. Ülkemizde Kimya Mesleği nin gelişmesi için neler yapılabilir? Akademisyen olmak isteyen öğrenci arkadaşlar kişisel gelişimleri için neye dikkat etmeliler? Bana göre kimya, nedensellik bağları bulmayı, ayrıntıdan bütüne, bütünden ayrıntıya gidebilmeyi, kuşkulanmayı, alternatif üretmeyi, gördüğüne bile inanmamayı, düşünmeyi öğretir. Daha sonraki gerek meslek, gerekse özel hayatınızda bu beceri sizi hep ileriye taşır. Bana kalırsa herkesin önce kimya okuması gerekir. İstanbul Üniversitesi Biyokimya Bölümünde ihtisas yaptınız. Ülkemizde Kimya ilmi ile uğraşıp adli kimya konusunda ihtisas yapmak isteyen arkadaşlarımız için yurt içi ve yurt dışı tavsiyeleriniz nelerdir? Öncelikle yine kimya fakültelerinde analitik kimya, enstrümantal analiz gibi bir dalda lisansüstü eğitimi öneririm. Tez konularını adli kimyadan seçebilir, adli tıp enstitülerinden ve hukuk fakültesinden ders alarak mesleğe adım atabilirler. 16

İnternette yaptığımız araştırmalar neticesinde 1980 yılından itibaren Adli Tıpta görev almaktasınız. Adli Tıpta kimya üzerine neler olduğunu çok merak eden var. Kuruma uzun yıllarını vermiş biri olarak kimya üzerine bölüm okuyan arkadaşları bilgilendirir misiniz? Yasa dışı uyuşturucu madde analizinden, gıda maddelerinin, ilaçların, vücut geliştiricilerin yasal düzenlemelere uygunluğuna; çevre kirliliğinden, görünmeyen parmak izinin ya da kan lekelerinin görünürleştirilmesine, bulunan kemik ve dişlerden yola çıkarak kişinin hangi coğrafyada doğup, nerede yaşadığına; hangi silahın ateşlendiğine, bombanın nerede imal edildiğine, hangi marka otomobilin kişiye çarptığına varıncaya dek her yerde kimya gerekir. Adli Tıpa olan merakınız nereden geliyor? Gençliğinizde bu tür romanlar okuyor muydunuz, çocukluk ve gençliğinizden gelen bir meslek miydi? Biyokimya doktorasını bitirdiğimde Cerrahpaşa Tıp Fakültesi nin bahçesinde karşılaştığım farmakoloji hocası Prof. Dr. Alaeddin Akçasu nun kimya ve biyokimya bilgimi adli tıpta değerlendirmemin vatana millete daha faydalı olacağını söylemesi üzerine alan değiştirdim. Yoksa babamın adli tıp hocası olmasının ya da 6-7 yaşlarından itibaren morg salonlarında bulunmamın da bir etkisi olmadı. Kimya Fakültelerinde Analitik Kimya, Enstrümantal Analiz gibi bir dalda lisansüstü eğitimi öneririm. Adli Tıp hayata bakışınızı değiştirdi mi? Sanırım hayata bakışımı pozitif yönde etkiledi. En küçük şeyden mutlu olmasını bilirim. Birçok projeniz oluyor. Bunlardan biri de Masumiyet Projesi. Bu proje nedir, bahseder misiniz? Başta cinsel saldırı olmak üzere şiddet suçlarından cezaevine girmiş, masum olduğunda ısrar eden kişilerin, bu suçu DNA analizlerinin yapılmadığı bir dönemde işlemesi halinde, eğer bulunabilirse biyolojik delillerin yeniden analizini ve yeniden yargılama yolunu açmayı hedefleyen uluslararası bir projedir. Masumiyet Projesi ile 2005 den beri yürütüyorsunuz. Bu konuda olumlu sonuçlar aldınız mı? Sizin öncülük ettiğiniz bu projeye alternatif sistemler çıktı mı? Bu konu da bilgi verebilir misiniz? Evet, olumlu sonuçlar aldık. Alternatif isim çıkmadı, bu konuya meraklılarla birlikte çalışıyorum zaten. Masumiyet Projesi nden sonra hukuk ile tıp arasında bir köprü olduğunuzu ve düşüyor musunuz? Adı üzerinde adli tıp yani adalete hizmet eden tıp. Ama ben büyük ölçüde adli bilimlerle ilgiliyim, yani delillerin analizi ve olay yeri inceleme ile. 17

Rapordaki en ufak bir değişiklik insanı ya mahkûm ettirir, ya serbest bıraktırır. Sizde Masumiyet Projesiyle bunun önüne geçmek için uğraşıyorsunuz ve bu yolda DNA kullanıyorsunuz peki ülkemizde DNA bankasının olmaması yapılan çalışmalarda Adli Tıp Kurumunu çok fazla etkiliyor mu? Bankanın olmaması Adli Tıp Kurumu nu ilgilendirmez, sadece gerçek suçlunun yakalanmasını kimi zaman imkansız kılar. Aynı kişinin işlediği suçları birbirine bağlayamazsınız. Seri suçlu, hatta seri katil yok sanırsınız, halbuki vardır. Kusursuz cinayet yoktur. diyoruz peki çözülemeyen cinayetlerin çözülememe nedeni nedir? Sistematik hatalardan kaynaklı mı yoksa yeterli teknolojinin ya da donanımın olmamasını mı? Yeterli delil toplanamamasından, personelin olay yerinden delil toplarken kafasında bir senaryonun olmasından ve bu senaryoya göre delil toplamasından, yoksa teknoloji ve donanım sahibiyiz. Kriminal laboratuvarların gelişmesine katkıda bulunarak, Yılın Bilim İnsanı Ödülü ne layık görüldünüz. Kriminoloji terimi ülkemizde çok fazla bilinmiyor. Bizi bu konuda aydınlatır mısınız? Neden bu kadar önemli kriminoloji? Kriminoloji bir sosyal bilim dalıdır ve suç bilimi demektir. Genelde hukuk fakültelerinde bir dal olarak açılır. Kriminalistik ise, fen bilimlerinin kullanılmasıyla delillerin incelendiği alandır. Fizik, kimya, biyoloji, istatistik ve her türlü mühendislik dallarıyla ilgilidir. Batı ile Türkiye'nin suçlara bakış acısını hakkında görüşleriniz nelerdir? Dünyanın her ülkesinde adam öldürme suçtur, uyuşturucu imal edip satmak suçtur, insan kaçakçılığı, çocuklara cinsel saldırı suçtur. Mühim olan suçlara verilen cezalar arasındaki farktır. O da toplumların hassasiyetleri ve hangi suçun daha fazla olduğu, infial uyandırdığı ile ilgilidir. Elbette ilginç uygulamalar yok değil. Örneğin seks işçiliği hemen her ülkede yasaktır. Ama kimilerinde seks işçisi olarak çalışana ceza verilir, kiminde seks işçisine giden müşteriye. Önemli olan yasa koyucu iradenin suçla mücadele için hangi yolun daha doğru olduğuna karar vermesidir. Ancak ideal olanı, küreselleşen dünyanın her ülkesinde aynı suça, eşit ceza verilmesidir ki, yakın gelecekte bu görünmüyor. Bu güzel Röportaj ve değerli vaktini bize ayırdığı için Sayın Prof. Dr. Sevil Atasoy Hocamıza çok teşekkür ediyoruz. 18

Aybike KURTULDU aybikekurtuldu@hotmail.com KIMYAGER (ÖGRENCI) İPUCU Kırklareli Üniversitesi Kriminalistik Latince crimen anlamına gelen suç kelimesinden türetilmiştir. Kriminalistiğin en önemli dallarından biri olan adli kimya; bir suç ile ilgili olan mikro veya makro düzeydeki bulguları, temel olarak kimya, yardımcı olarak da fizik, biyoloji, jeoloji temellerine dayalı laboratuvar analizleri ve incelemeleri ile tanımlayarak bulguların suç ile ilgisini belirleyen ve suçun aydınlatılmasına somut olarak katkıda bulunan bir bilim dalıdır. Kriminalistik kriminolojinin bulgularından faydalanır ancak nitelik ve maksat açısından bu iki dal birbirinden ayrılır. Adli kimya, kimya bilimindeki gelişmelere paralel olarak gelişmiş ve 19. yüzyılın sonlarından itibaren kimya biliminin içinde yer almaya başlamış ancak ikinci dünya savaşı sonrasına kadar yeterince etkin olamamıştır. İkinci dünya savaşından sonra aletli analiz tekniklerindeki gelişmeler ile adli kimya da çok hızlı gelişmiş ve adli bilimde büyük gelişmelere yol açarak bu bilimin en önemli dalı olmuştur. Bu nedenle Adli Kimyanın adli bilimler içindeki doğum tarihi olarak 1950 tarihi verilebilir. Adli kimya alanında fonksiyonu olan kurumlardan en önemlisi adli kimya laboratuvarlarıdır. Bu laboratuvarlarda başlıca üç temel soruya yanıt aranır: * Bu nedir? * Bununla şu ya da şunlar arasında bir ilişki var mıdır? * Bunda, şu nesne veya şu nitelik var mıdır? 19

Gaz kromatografi-kütle Spektroskopisi, Gaz kromatografi, Atomik Absorpsiyon spektroskopisi, X-ışını analizörlü Taramalı Elektron Mikroskop gibi oldukça hassas aletli analiz teknikleri bu sorulara yanıt ararken kullanılan inceleme teknikleridir. Bir suçu aydınlatmada olay yerinde bulunan her türlü fiziksel maddenin farklı kimyasal yapısı olduğu için adli kimya laboratuvarında incele yapılması suçun aydınlatılmasında oldukça önemlidir. Olay yerinde bulunan merminin daha önce kullanılan bir silaha ait olup olmadığı, kan lekeleri, DNA ile kişinin kimlik tespiti, parmak izleri, bulunan belgelerin sahte ya da üzerinde oynama yapılıp yapılmadığının incelenmesi, ceset üzerinde bulunan larva, böcek, polen ile olayın gerçekleşme zamanın ve ölüm yerinin tayinin olayın aydınlatılma son derece önemli bulgulardır. Kriminalistik ve Adli Kimyada Kullanılan Yöntemler Parmak izinin belirlenmesi Parmak izi yüz yıllardır kullanılan bir kimlik belirleme tekniğidir. Tek yumurta ikizleri de dahil olmak üzere; her insanın parmak izinin farklı oluşu, yıllarca değişmemesi dolayısı ile faillerin tespitinde yaygın olarak kullanılmaktadır. Parmak izlerinin belirlenmesi için kullanıldığı bilinen kimyasallar Ninhidrin, DFO (1,8-diazafluoren-9-one), Gümüş Nitrat, Gentain Moru, Sudan Siyahı, Amido Siyahı ve İyottur. Son zamanlarda kullanılan en yaygın teknik ise Ninhidrin Ninhidrin, parmak izinin belirlenmesinde en yaygın kullanılan kimyasaldır. Primer ve sekonder aminlerle ya da amonyak ile reaksiyon veren ninhidrin, serbest aminlerle reaksiyona girdiğinde Ruhemann moru olarak bilinen koyu mavi-mor renk meydana gelmektedir. aminoasit kalıntısı olan parmak izindeki aminlerle reaksiyon verir. Renk değişiminin nedeni reaksiyon sonunda meydana gelen schiff bazıdır. Amonyak ve primer aminde mavi-mor renk oluşurken, sekonder aminlerle sarı-turuncu renkli iminyum tuzu meydana gelir. DFO DFO, gözenekli yüzeylerden parmak izi alınmasında kullanılan kimyasaldır. Parmak izindeki aminoasitlerle reaksiyona girdiğinde yüksek floresans özelliğe sahip türevine dönüşmektedir. 470 nm de uyarılan bu madde, 570 nm de ışıma yapmaktadır. Parmak iziyle etkileşmesi sonucunda oluşan mavi- yeşil ışığın sebebi budur. 20