AB Parlamentosunda son 5 y la bak fl



Benzer belgeler
Aç l fl Vural Öger Çok değerli misafirler, Konrad-Adenauer vakfının 23 senedir yapmış olduğu bu gazetecilik seminerinde son senesinde bizim de k

TÜRKİYE NİN AVRUPA BİRLİĞİ İLETİŞİM STRATEJİSİ

Kafkasya ve Türkiye Zor Arazide Komfluluk Siyaseti

Kızla İlk Buluşmada Nasıl Sohbet Edilir? Hızlı Bağ Kurma Teknikleri

KOPENHAG ZİRVESİ IŞIĞINDA TÜRKİYE AB İLİŞKİLERİ

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

İKV DEĞERLENDİRME NOTU

ΕΘΝΙΚΟ & ΚΑΠΟΔΙΣΤΡΙΑΚΟ ΠΑΝΕΠΙΣΤΗΜΙΟ ΑΘΗΝΩΝ ΤΜΗΜΑ ΤΟΥΡΚΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ ΚΑΙ ΣΥΓΧΡΟΝΩΝ ΑΣΙΑΤΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ Μάθηµα : ΤΟΥΡΚΙΚΗ ΓΛΩΣΣΑ II ΔΕΞΙΟΤΗΤΕΣ ΣΤΟΝ

TÜRKİYE DE KADINLARIN SİYASAL HAYATA KATILIM MÜCADELESİ VE POZİTİF AYRIMCILIK

> > ADAM - Yalnız... Şeyi anlamadım : ADAMIN ismi Ahmet değil ama biz şimdilik

AVRUPA OTOMOTİV PAZARI 2014 YILI OCAK AYINDA %5 ARTTI.

Her milletin dili kimliğidir eğer dilinizi yozlaştırırsanız kimliğiniz erozyona uğrar.

Ekonomik ve Sosyal Komite - Avrupa Komisyonu Genişleme Genel Müdürlüğü AB Politikaları AB Konseyi AB Bakanlar Kurulu Schengen Alanı

3647 SAYILI ve 2008 (3647/2008) TARİHLİ YUNANİSTAN VAKIFLAR YASASI VE UYGULAMALARI

Cumhuriyet Halk Partisi

Şimdi olayı şöyle düşünün. Temel ile Dursun iddiaya giriyor. Temel diyor ki

Komisyon EN GÜNCEL BİLGİLER VE SORULAR ISBN Kitapta yer alan bölümlerin tüm sorumluluğu yazarlarına aittir.

HAZİRAN AYINDA ÖNE ÇIKAN GELİŞMELER. AB Liderleri Jean-Claude Juncker in AB Komisyonu Başkanı Olması İçin Uzlaştı

RAPORU HAZIRLAYANLAR: Azime Acar & Ender Bölükbaşı

Anket`e katılan KOBİ lerin ait olduğu branş 10,02% 9,07% 5,25% 3,10% Enerji sanayi. Oto sanayi. Gıda sanayi. Ağaç sanayi. İnformasyon teknolojisi

Öğrencilerin çektiği fotokopiye yasal formül şart!

TÜRKİYE-AB İLİŞKİLERİNİN İLETİŞİM BOYUTU

AB Kulisi. Ajanda Türkiye nin AB katılım sürecinde önemli tarihler ve dönüm noktaları...

Serbest ticaret satrancı

AB Kulisi. Ajanda Türkiye nin AB katılım sürecinde önemli tarihler ve dönüm noktaları...

AVRUPA BİRLİĞİ HUKUKUNUN KAYNAKLARI

:48 FİLİZ ESEN-BİROL BAŞARAN

Cumhuriyet Halk Partisi

ŞUBAT AYINDA ÖNE ÇIKAN GELİŞMELER. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Macaristan a Resmi Bir Ziyaret Gerçekleştirdi

T U T A N A K. Dönem : 2015 Toplantı : Ocak Birleşim : 4 Oturum : 1 Birleşim Tarihi : Birleşim Saati : 15.00

Yaz l Bas n n Gelece i

AVRUPA BİRLİĞİ GELİŞİMİ, KURUMLARI ve İŞLEYİŞİ

þimdi sana iþim düþtü. Uzat bana elini de birlikte çocuklara güzel öyküler yazalým.

1.- GÜMRÜK BİRLİĞİ: 1968 (Ticari engellerin kaldırılması + OGT) 2.- AET den AB ye GEÇİŞ :1992 (Kişilerin + Sermayenin + Hizmetlerin Serbest Dolaşımı.

ESAM [Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi] I. Dünya Savaşı nın 100. Yıldönümü Uluslararası Sempozyumu

İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM AVRUPA KÖMÜR VE ÇELİK TOPLULUĞU, AVRUPA EKONOMİK TOPLULUĞU VE AVRUPA ATOM ENERJİSİ TOPLULUĞU

Türkler Kendi işinin patronu olmak istiyor!

AVRUPA BİRLİĞİ BÜLTENİ AB SERVİSİ SAYI:15 NİSAN 2004/2

OKUL MÜDÜRÜMÜZLE RÖPORTAJ

DALKARA'DAN PAZARCIK TA GÖVDE GÖSTERİSİ

KILIÇDAROĞLU K.MARAŞ'TA

Çarşamba İzmir Gündemi

Okul günüm. Anne-babalar ve çocuklar için için okula başlama rehberi. Niedersächsisches Kultusministerium

01/05/ /05/2016 TARİHLERİ ARASINDAKİ EŞYA TAŞIMA GEÇİŞLERİ

AVRUPA KONSEYİ İNSAN HAKLARININ KORUYUCUSU ÖZET

Türkiye de Sivil Toplumu Geliştirme ve Sivil Toplum-Kamu Sektörü Diyaloğunu Güçlendirme Projesi

Kuruluş 843 (Verdun Anlaşması) ( 1958 Cumhuriyet ) Tarım %1,8, Endüstri %19,3, Hizmetler %78,9

Türkiye nin Nükleer Silahlanmaya Bakışı

Avrupa Birliği ve Türkiye Yerel Yönetimler Analizi

ANA METAL VE METAL ÜRÜNLERİ SEKTÖRÜ

Cumhuriyet Halk Partisi


Avrupa Ekonomik ve Sosyal Komitesi. Avrupa Ekonomik ve Sosyal

II. MALİ SEKTÖRÜN GENEL YAPISI

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... TABLOLAR LİSTESİ... BİRİNCİ BÖLÜM AVRUPA BİRLİĞİ NİN GELİŞİM SÜRECİ VE TÜRKİYE

Yüz Nakli Doktorları Birbirine Düşürdü

Yrd. Doç. Dr. Münevver Cebeci Marmara Üniversitesi, Avrupa Birliği Enstitüsü

Erbil Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Dara Celil Hayat ile Türkiye-Kürdistan Ekonomik ilişkileri. 02 Temmuz 2014

HEM DÜŞÜNECEĞİZ, HEM ÖĞRENECEĞİZ HEM DE SÜRPRİZ HEDİYELER KAZANMA ŞANSINA SAHİP OLACAĞIZ.

INCOMING TURİZM RAPORU / ARALIK 2017

TÜRKİYE NİN AVRUPA BİRLİĞİ İLETİŞİM STRATEJİSİ ABİS

CHP Yalıkavak Temsilciliğinin düzenlediği Kahvaltıda Birlik ve Beraberlik Mesajı

Kapitalistler Halka İstemediği Bir Şeyi Satabilir mi?

İZMİR TİCARET ODASI MECLİS TOPLANTISI

2 Ekim 2013, Rönesans Otel

İKV DTSO BİLGİLENDİRME TOPLANTISI İKV Başkanı Ömer Cihad Vardan Açış Konuşması Diyarbakır,

TÜRKİYE TAKIM TEZGAHLARI ALT SEKTÖRÜ

KOPENHAG ZİRVESİ IŞIĞINDA TÜRKİYE AB İLİŞKİLERİ

ABD İLE YAPTIĞIN GİZLİ ANLAŞMAYI AÇIKLA -(TAMAMI) Çarşamba, 03 Temmuz :11 - Son Güncelleme Perşembe, 04 Temmuz :10

Araştırma Notu 15/179

Avrupa Birliği Yol Ayrımında B R E X I T

O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç

Dünyada ve Türkiye de ORGANİK TARIM

ÜYE DEVLET HÜKÜMETLERİ TEMSİLCİLERİ KONFERANSI. Brüksel, 25 Ekim 2004 CIG 87/1/04 EK 2 REV 1. Konu :

Yeni Sosyal Güvenlik Sistemi Üzerine Notlar

NATO Zirvesi'nde Gündem Suriye ve Rusya

HABER BÜLTENİ xx Sayı 8

NİSAN 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

EMRE KÖROĞLU BAŞKANLIK İÇİN ADAYLIĞINI AÇIKLADI

MAYIS 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

BAŞBAKAN ERDOĞAN: KOPENHAG SİYASİ KRİTERLERİ NOKTASINDA EĞER HERHANGİ BİR SIKINTI DOĞACAK OLU

Dünya ekonomisinde kartlar yeniden karılıyor!

4 üncü Birleşim Perşembe

Asker hemen komutanı süzerek cevap vermiş; 1,78! Komutan şaşırmış;

İSTANBUL AYDIN ÜNİVERSİTESİ SİYASET AKADEMİSİ ANKARA TÜRKİYE NİN DEMOKRATİKLEŞME SINAVINI DERİNLEMESİNE TARTIŞTI!

Pazar AVRUPA TOPLAM OTOMOTİV SEKTÖR ANALİZİ. Ekim 2018

Cumhuriyet Halk Partisi

AVRUPA TİCARİ ARAÇ SEKTÖR ANALİZİ. 22 Aralık 2015

9. Uluslararası İlişkiler

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ

Pazar AVRUPA TİCARİ ARAÇ SEKTÖR ANALİZİ. 27 Şubat 2018

U T A N A K. Dönem : 2015 Toplantı : Mayıs Birleşim : 4 Oturum : 1 Birleşim Tarihi : Birleşim Saati : 16.00

01/08/ /08/2015 TARİHLERİ ARASINDAKİ EŞYA TAŞIMA GEÇİŞLERİ

Almanya daki slam Konferans - Müslümanlar n Durumu ve Uyumlar

Avrupa Ve Türkiye Araç Pazarı Değerlendirmesi (2011/2012 Ekim)

TÜRKİYE DE SİYASET VE DEMOKRASİ

01/07/ /07/2015 TARİHLERİ ARASINDAKİ EŞYA TAŞIMA GEÇİŞLERİ

Cumhurbaşkanı Konuşması

Bakan Güler, "Türkiye rüzgar enerjisinde AB ülkeleri arasında 1'inci, olacak" dedi

Pazar AVRUPA TİCARİ ARAÇ SEKTÖR ANALİZİ. 21 Mayıs 2018

Transkript:

Vural Öger Ben 5 yıldan beri Avrupa Parlamentosu ndayım ve orada dışişleri komisyonunda ama aynı zamanda da uluslar arası ticaret komisyonunda bulunuyorum. Bu bakımdan elbette Türkiye ile AB arasında o dönemde yaşanan gelişmelere orada kolayca talip olma imkanı buldum. Bu nedenle de bugün burada sizlere yaşadıklarımdan ve izlenimlerimden bazılarını anlatma imkanı bulduğumdan dolayı seviniyorum. Avrupa Birliği aslında önce Montan Birliği daha sonra Avrupa Ekonomik Topluluğu olmak üzere kuruldu. Amaç neydi? Schumann ve Adenauer burada 1950-51 yıllarında Avrupa nın yıkık dökük halini gördüklerinde burası Avrupa olamaz. Avrupa yı ne hale getirdik? 73

Gelin Avrupa yı yeniden inşa edelim. dediler. İşte burada bu Montan Birliği düşüncesi ortaya çıktı, çünkü o zamanlar, çelik ve kömürün yönetimi birleştirilirse, savaş yapmak engellenir diye düşünüldü. Bu, devam eden bir süreçtir. Bugün Avrupa Birliği içinde bugünden sonra muhtemel bir savaş tehlikesi yoktur. Kanaatimce Avrupa Birliği nin en büyük kazanımı, Avrupalıların artık asla birbiriyle savaşmayacak olmalarıdır. Birbiri ardından AB ye alınmalarına rağmen birkaç Balkan ülkesi dışında. İşte bu birinci amaçtır. İkinci amaç; Avrupa Birliği bir süreç ve sonu henüz tam belli değil. Gerçekten de Avrupalılar Avrupa nerede bitmelidir? Sınırları nerededir? konusunda henüz bir karar vermedikleri için Türkiye-AB ilişkilerini de bu bağlamda gerçekçi görmek gerekir. AB tüzüğünün 59. Maddesine göre her Avrupa ülkesi Avrupa Birliğine üye olabilir. Avrupa ülkeleri hangi ülkelerdir? Bunlar Avrupa Konseyi üyesi ülkelerdir. Özellikle Almanya daki tartışmalarda Türkiye nin daha 1949 da Avrupa Konseyi nin bir üyesi olduğunu her zaman dile getiriyorum. En son olarak o tarihte Türkiye nin bir Avrupa ülkesi olduğu belirlenmiştir. Sonradan Türkiye nin Avrupa ya ait olup olmadığını tartışmanın, çünkü bu konu siyasallaştırmak ve konuya popülist yaklaşmak doğru değil diye düşünüyorum. Bizler Avrupa Parlamentosu nda 27 ülkeden 785 parlamenteriz. Avrupa Parlamentosu nda 23 dil konuşuluyor ve her parlamenter kendi dilini kullanabiliyor. Arkadaki kabinlerde her dili tercüme eden 1500 tercüman oturuyor. Tabii ki sadece daha küçük birimler olan komisyonlarda ya sadece mükemmel İngilizce ya da mükemmel Fransızca konuşma şartı var. Ama Almanlar aslında hem nüfus hem de ekonomi açısından bakıldığında çoğunluğu teşkil etmelerine rağmen, 74

Vural Öger maalesef İngilizce ve Fransızcanın yanında Almanca orada henüz resmi dil değil, ki bundan çok üzüntü duyuyorum. Yeni düzenlemeye göre 7 Temmuz seçimlerinden sonra vekillerin sayısı 785 ten 737 ye düşürülecek. Avrupa Birliği nden bahsediyorsak, öyleyse Avrupa Birliği ne anlama geliyor? bunu bilmek zorundayız. Avrupa Birliği nin dört organı bulunmaktadır: Avrupa Parlamentosu, Avrupa Komisyonu, Bakanlar Konseyi ve Avrupa Konseyi. Burada ince bir ayrım yapmak gerekir. Alman hemşerilerimin çoğu da Avrupa Konseyi ve Avrupa Meclisi arasındaki farkı pek bilmez. Avrupa Konseyi, tüm Avrupa ülkelerinden oluşur ve 1949 yılında kurulmuştur. Avrupa Meclisi ise Avrupa Birliği ne üye 27 ülkenin hükümet başkanlarından oluşan bir meclistir. İşte aradaki fark budur ve şimdiki tüzüğe göre Avrupa Parlamentosu nun tüm kararlarının orada daha ziyade bir tavsiye niteliğinde olduğunu görüyorum. Lizbon Sözleşmesi ile Avrupa Parlamentosu daha fazla haklara sahip olacaktı, ama durum böyle değil. Gerçi biz belirliyoruz, ama bir komiseri reddedebiliriz, buna hakkımız var, yasama organı Bakanlar Konseyi ile birlikte hareket edebiliyor. Özellikle çevre kanunları, birçok Avrupalı çevre kanunlarının %70-80 inin, tüketici kanunlarının Avrupa da parlamentoda çıkarıldığını bilmiyor, bu bakımdan elbette önemlidir. Ayrıca bizler Avrupa uluslarını temsil ediyoruz. Eğer bir düşünceyi dile getiriyorsak, bunu her zaman Avrupa ulusları adına yapıyoruz. Türkiye ve AB ile de durum aynıdır. Aralık 2004 te Avrupa Parlamentosu nda bir karar aldık ve bunu ilan ettik. Ben bu parlamentonun bir üyesi olmaktan çok gururluyum. Bizler Türkiye ile üyelik müzakerelerinin başlamasını 262 hayır oyuna karşı 404 evet oyu ile 75

tavsiye ettik. Bana göre o gün çok tarihi bir gündü. Birçok Türk o tarihte Yes ve Oui oylarını gösteren birçok fotoğrafı hatırlayacaktır. Avrupa Birliği içinde sorunlarımız var, bu sabah buna kısaca değinmiştim. Avrupa Birliği büyük bir ekonomik güçtür, dünyanın en büyük iç pazarıdır, en büyük ekonomik güç olduğunu, bir ekonomi devi olduğunu söylemeliyim, ama siyasi açıdan da bir cücedir. Avrupa Birliği tek ağızdan konuşmuyor, hangi sorunla ilgili oylama yapılırsa yapılsın, bizim sesimiz tek bir ağızdan değil tam 27 ağızdan çıkıyor. İster Yakındoğu politikasında, ister İran politikasında isterse enerji politikasında bir fikir birliği yok... Brüksel de birçok konu oldukça çelişkili şekilde tartışılıyor. Bu nedenle şimdi çok önemli bir noktaya, yani Türklerin Avrupa Birliği anlayışına, onu kavrayışlarına ve algılayışlarına geliyorum. Türkler çoğunlukla Avrupa Birliği hakkında tamamen yanlış bir izlenime sahiptir. Onlar aynı bağlamda ABD, AB vb. için söylüyorlar. Oysa ABD bir güçtür, belki de emperyalist bir güç, ama AB siyasi bir güç değildir. AB nin bir tek askeri bile yok ve Türkiye de Türklerin 2/3 ü Avrupa Birliği nin Türkiye yi böleceğinden korkuyor. Bu saçma bir iddiadır, çünkü nihayetinde AB her biri değişik fikirde olan 27 ülkeden oluşuyor. Türklerin bu düşünceye kapılmalarının bir nedeni var, çünkü Türkiye de bu konu oldukça siyasallaştırılmış durumda. Bizler Avrupa Birliği ni algılamakta güçlük çekiyoruz. Bazen Türk gazetelerinde okuyor ve bu düşüncelerin nasıl ortaya çıktıklarına şaşıyorum, örn. geçmişte AB nin genişlemeden sorumlu komiseri olan bir Günter Verheugen vardı. Kendisi sürekli saldırıya maruz kaldı. Onu şahsen iyi tanıyorum. Günter Verheugen olmasaydı o tarihte Almanya nın Türkiye için Evet oyu olmazdı. Aslında Schröder in 76

Vural Öger olumlu bir kanaat göstermesini sağlayan kişi Günter Verheugen di. Bunu ben biliyorum, bu zat kısmen bazı Türk basını tarafından saldırıya uğradı, sadece bazı noktaları eleştirdiği için. Bir de Lagendek konusu var. Lagendek 787 parlamenterden biridir ve tabii ki kendi düşüncesini açıkça dile getirebilir. Daha ağzını açar açmaz AB şöyle diyor deniliyor. Hayır, bunu AB değil aksine Lagendek söylüyor. Sayın Barroso buradaydı. Bazı şeyleri kusurlu bulduğu için onu çok aşırı şekilde eleştirdiler. Türkler bir kulübe üye olmak istiyorlar, bunun da şartları var. Bakıyorsunuz insanlar çıkıyor ve siz şunu yapıyorsunuz, şunu yapmıyorsunuz, siz burada hata yapıyorsunuz, siz şurada hata yapıyorsunuz diyorlar. Türkiye de bunlar neden böyle duygusal algılanıyor, bu benim için anlaşılmaz bir şey. Ankara da üniversitede bir derste bulunuyordum. Aynı gün mecliste Ermenistan la bir toplantı vardı. Açıklayayım, Brüksel deki mecliste işler böyle yürüyor. Her milletvekili bir oda kiralayıp insanları davet edebilir ve orada bir etkinlik yapabilir. Bunun Avrupa Parlamentosu ile hiçbir ilgisi yok. Bunun üzerine bir Türk televizyonu hemen haberlerde AB nin Türklere yeni bir ihaneti diye manşet atıyor. Bu nasıl bir ihanetti? Haberin devamında Avrupa Parlamentosu dün bir Ermeni toplantısı yaptı şeklinde yazıyordu. Bunu yapan Avrupa Parlamentosu değil, birkaç Ermeni yi davet etmiş olan bir Fransız parlamenterdi. Orada parlamentodan sadece bir parlamenter yoktu. Ben asistanımı göndermiştim. Bu yanlış bir algılama. O toplantıyı düzenleyen genelde Avrupa Birliği değil, bilakis herhangi bir parlamenter. Kürtlerle ilgili konuda da aynı durum söz konusu. Bir yıl önce bir etkinlik vardı. Herkes oradaydı. Diyarbakır belediye başkanı, evet 77

onlar orada bir toplantı yaptılar ve birkaç kişiyi davet ettiler. Bunlar Avrupa Birliği veya Avrupa Parlamentosu adına yapılmamıştı. Bazı Türk gazetelerini okudum, şöyle yazıyordu: yeni bir ihanet daha. Avrupa Parlamentosu bir Kürt toplantısı yapıyor. Hayır, bunu yapan Avrupa Parlamentosu değil, sadece bir parlamenter. Algılamada çok dikkatli olmalarını rica ediyorum. Şahıslar, kurumlar değildir. Gelelim Sarkozy ve Merkel e. Merkel ile başlayacağım. Merkel, sağ kesimin oylarını almak istediğini söylüyor, bunu parti başkanı olarak söylüyor, ama hükümet başkanı olarak ne söylüyor acaba? Merkel pacta sunt servanda (anlaşma tarafları, anlaşma şartlarına uymakla yükümlüdür). Türkiye ile bir anlaşmamız var, müzakereler devam ediyor. diyor. Yani bunu bir siyasetçi seçmenlerine söyleyebilir. Bizim için önemli olan, Angela Merkel veya Sarkozy nin ne söylediğidir. Bizim için önemli olan, Avrupa Birliği nin, Avrupa Konseyi nin ne söylediğidir. Konsey, Türkiye ile üyelik müzakerelerine başlamayı kararlaştırdı. Şimdiye kadar bunun tersine bir şey söylenmedi. Bizler neden Türkiye de Sarkozy nin, Merkel in söyledikleriyle kendimizi yoruyoruz ki? Şimdi sizlere Sarkozy hakkında bir şey söyleyeceğim. Geçen yıl 1 Mayıs tan itibaren dönem başkanlığı Fransa daydı. Ben dışişleri komisyonundayım, Sayın Kouchner geldi ve bizlerin önünde konuştu. Kendisi oldukça nazikçe genişlemeye olumlu baktığını söyledi. Ben de orada Sayın Kouchner, bir şey sormak istiyorum. Burada güzel şeyler söylüyorsunuz, ama Sarkozy ise ben bir imtiyazlı ortaklıktan yanayım diyor dedim. Ne cevap verdiğini öğrenmek ister misiniz? Bana şöyle dedi: Sayın Öger, Sarkozy bunu seçmenlerine söylüyor. O bir politikacı ve yeniden seçilmek istiyor. Fransa cumhurbaşkanı 78

Vural Öger olarak her şeyi söyleyebilir, ama kendisi şimdi 6 aylığına AB dönem başkanı ve bana Sayın Kouchner, lütfen müzakerelerde 2 yeni başlık açınız dedi. Yani Sarkozy AB demek değildir. Avrupa Birliği, uluslar üstü bir oluşumdur ve konsey tarafından temsil edilir. Konsey ise şimdiye kadar aksine bir söz söylemedi. Türkiye ile müzakereleri ne Merkel ne de Sarkozy durdurabilir. Bunlar müzakereleri ancak geciktirebilirler. Müzakereleri durdurmak için 27 ülkenin oybirliği ile bir karar alması gerekir ki bu da mümkün değil. Durum maalesef böyle ve ben bunu açıkça söylemek zorundayım. Bu 27 Avrupa ülkesi arasında 5 veya 6 ülke var ki bunlarla belli sorunlar var, bunlar Türkiye nin AB ye üyeliğine karşı direnmekte ve kuşku ile bakmaktadırlar. Bunlar hangi ülkelerdir? Bunlar Anadolu dan göç alan ülkelerdir. Almanya, Avusturya, Fransa, kısmen Belçika, kısmen Hollanda ve kısmen Danimarka. Ama tamamı da bu kadar. Parlamenterleriyle temsil edilen diğer tüm Avrupa ülkeleri ise tamamen farklı bir düşünceye sahip. Bunlar Türkiye nin üyeliğinden yanadır ve buna destek vermektedirler. İngilizler hakkında eleştiriler duyuyorum. Biri çıkıyor ve şöyle diyor: evet onlar Almanya da 1918 de şunu yaptılar, 1919 da şunu yaptılar. Bunları unut gitsin. Bunlar geçmişte kaldı. Bugünkü İngiltere şöyle diyor: Biz Türkiye nin birliğe alınmasından yanayız. Sağ partiler veya sol partiler. Elbette her zaman birkaç karşı oy çıkar. İsveç Türkiye nin üyeliğinden yana, Polonya, bütün yeni üye ülkeler bundan yana. Estonya dan, Litvanya dan, Polonya dan dostlarım var. Hepsi de Türkiye nin üyeliğinden yana. 79

2004 yılında parlamentoda Türkiye için 404 evet oyu çıktığında, arkamda İspanyalı Alvarez, önde İtalyan, Litvanyalı, hepsi beni kucakladı ve şöyle dedi: Başardık. Bunlar da AB ülkesiydi ve bana Başardık dediler. Şimdi öyle kolayca AB hayır diyor diyemezsiniz, çünkü bunu AB değil, Sarkozy söylüyor. Bu ince ayrımı yapmanızı rica ediyorum. Rehn ile de durum aynı. Rehn in olması bizim için bir şans. Onun muhtemelen yakında artık burada olmayacağına çok üzülüyorum. Kendisi Türkiye nin AB üyeliğinden yana olan bir kişidir ve bundan dolayı da sürekli saldırıya maruz kalmaktadır. Barroso da saldırılara maruz kalmaktadır. Olumlu haberler ise gazetelerin 4. sayfayasına atılıyor. Burada yapılanlar tuhaf bir mazoşizmdir. Barroso 35 müzakere başlığını geride bırakan bir Türkiye yi artık kimse durduramaz. demişti. Gazetelerimizde onun söyledikleri neden manşet oluyor. Sarkozy yi manşetlere taşımak ve ümitlerimizi yitirmek neden bu o kadar önemli ve esasen komisyon başkanı olan, Avrupa nın başkanı olan Barroso yu kaybetmek neden bu kadar önemli? Bu da bir yanlış algılama. Bazı köşe yazarları Avrupa komiseri geldi diye yazıyorlar. Bu komiser bizdeki karakol komiseri gibi değil. Şimdi izin verirseniz konuşmama Türkçe devam etmek istiyorum. Son kısmı Türkçe bitireyim çünkü Almancada komiser dediğin zaman Türkçedeki çağrışım olmuyor. Biz komiser diyince karakol komiseri gibi zannediyoruz. Ama bu komiser commissioner diyelim. Benim için bunlar Avrupa bakanıdır. İşte bunlar komiser değil ve bunların çoğu bugün size samimi olarak söylüyorum Avrupa komisyonu içinde ağırlık Türkiye nin lehinedir. Ben bunu çeşitli komiser, commissioner ile konuşan bir insan olarak söylüyorum. Parlamentonun çoğunluğu vardır. Zaten konsey de tam kararını vermiştir. Peki niye bu ümit- 80

Vural Öger sizliğe düşüyoruz? Yani bir Sarkozy nin bir Merkel in konuşması bizi niye ümitsizliğe sokuyor. Bir de kendimizden kaynaklanan sorunlar olabilir. Bu hükümet Temmuz 2005 te bir taahhüt verdi Avrupa Birliği ne, dedi ki biz sene sonuna kadar limanları açacağız. Bu taahhüt üzerine Avrupa Birliği bize müzakere başlayabilir diye karar aldı. Biz taahhüdümüzü yerine getirdiğimiz zaman niye Avrupa Birliği ni suçluyoruz. Haklılar. Bizimkiler de işte efendim Kıbrıs ta şunu yapacaklar diyorlar. Ne diyor Avrupa? Dikkat edin. Birisi commitment diyor taahhüt, diğeri promise söz vermek. Söz vermekle taahhüt iki ayrı şey. Söz verdiler, tutamıyorlar çünkü Güney Kıbrıs orada zorluk gösteriyor ama taahhüdümüzü biz vermişiz. Dolayısıyla bizden şu andaki talepte Kıbrıs ı tanıyın diye bir şey yok. Bu gündeme gelecektir. Yani müzakere bittikten sonra gelir ama şu anda yok. Sen limanlarını aç diyor. Benim aldığım bilgide sizde daha iyi bilgi vardır. 1970 lere kadar bu limanlar zaten açıkmış. Yani biz kendi kendimize çok büyük sorunlar yaratıyoruz. Bu yüzden de 5 tane Kapitel dondurulmuş oluyor. Evet Sarkozy 8 Kapitel durdurtuyormuş. Şimdi ben size şöyle bir şey söyleyeyim. Sona geliyorum. Bizim Avrupa Birliği ne girme sürecimizin önümüzdeki 2 sene, 3 sene içinde bitmeyeceğini biliyoruz. Karar alınacağı zaman ne Sarkozy başta olacak ne Merkel başta olacak. Bu kadar kısa bir girişten sonra benim size vereceğim tavsiyem size ne olur. Bence Avrupa Birliği benim görüşüm Avrupa Türkiye den vazgeçemez. Bir stratejik açıdan vazgeçemez. Ben çok defa da Alman dostlarıma söylüyorum. Türkiye olmasaydı Türkiye yi yeniden icat etmek gerekirdi çünkü böyle bir ülke Avrupa nın ihtiyacı olan bir ülke. Çünkü Avrupa nın nüfusu Müslüman olan, devleti laik yapısı olan, seküler bir toplum içinde olan bir Türkiye ye ihtiyacı var ki model bir ülke diğer Avrupa ülkelerine 81

bir ilham kaynağı olsun yani inspiration. Ben model kelimesini tam olarak kullanmak istemiyorum çünkü her ülkenin kendine has bir şeyi var. Enerji konusunda zaten biliyorsunuz Nabucco projesinde enerji yolları üzerinde olan bir Türkiye nin gittikçe artan bir değerini de burada görmekteyiz. Bence bu hükümet demin çok haklı olarak tenkit edildiişi ciddiye alıp reform sürecine bir gaz verdiği takdirde yani bu bir 15-20-25 dosya açılıp onların yasal durumları ve yürütmesi de çalışmaya başladıktan sonra Türkiye zaten başka bir ülke oluyor benim görüşüm. Günün birinde 35 dosya bittikten sonra Türkiye nin Avrupa Birliği ne girip girmeyeceği siyasi bir karar olacaktır. Bu siyasi karar o zamanki dünyanın genel politik konjünktörüne bağlı bir karar olacaktır. İran ın durumu, Çin in durumu, Yakındoğu nun durumu, hepsi bunda rol oynayacaktır, hatta Rusya nın durumu. Aynı bizim NATO ya girdiğimiz zamanki konjünktör gibi. Benim elimdeki belgelere göre Hollandalılar, Fransızlar o zaman demişler NATO ya girerken: bu nasıl atlantic trade organisation? Ne zamandan beri Türkiye Yunanistan Kuzey denizi kenarında? Amerika demiş ki bizim istediğimiz yerde olur. Bizim ihtiyacımız var. demiş Ve son vereceğim mesaj Türk insanları çok duygusal insanlar, çok çabuk darılırlar, çok çabuk kırılırlar. Zaten Avrupa ile olan ilişkilerimizde hayranlık ve kompleks karışımı çok karışık bir duygu alemi içindeyiz. Bu Osmanlı da başlamış zaten. Bir yerde hayranlık bir yerde nefret ve bunun getirdiği bir kompleks. Bence artık 72 milyon nüfusa ulaşmış olan bir Türkiye, 220 milyar dış hacme ulaşmış bir Türkiye biraz daha olgun, biraz daha rahat olası gerekir diye düşünüyorum ve şuna inanıyorum günün birinde biz kendi ev ödevlerimizi yaptığımız 82

Vural Öger takdirde Türkiye Avrupa Birliği ne girecektir. Avrupa nın başları da değişecektir. Bir şey çok gereklidir bence. Chirac ın meşhur lafı kulaklarımda: Politikacılar bir daha başa gelmek isterler. Seçmen hazır değilse bir konuya onu çok fazla zorlamamak gerekir belli bir zaman içinde. Bizim yapacağımız stratejilerle iktidar, hükümet, muhalefet, politikacılar, medya, sivil toplum örgütleri müşterek bir strateji içinde Avrupa topluluğu ile iyi bir iletişim kurup o hakları kazanacak projeler üretmemiz lazım. Halkın karşı olduğu konularda politikacılar bir daha seçilmek istedikleri için başka türlü davranırlar. Ne yazık ki Avrupa da iyi devlet adamı da kalmadı. Son sözümdür: Politikacı ile devlet adamının tarifini içeren bir cümle. Ben çok seviyorum bunu. Politikacılar bundan sonraki seçimleri düşünür ama devlet adamları bundan sonraki kuşakları düşünür. Ben bu lafı çok seviyorum. Ne yazık ki bu tarz düşünen insan sayısı her iki tarafta da biraz az. Ümit ederim devlet adamı anlayışlı insanlar çok daha fazla politik angajmana girerler. 83