GİRİTLİ SIRRI PAŞA, ÂRÂÜ L-MİLEL ADLI ESERİ VE MEZHEPLER TARİHİNDEKİ YERİ

Benzer belgeler
KELAM DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI

İçindekiler. Giriş Konu ve Kaynaklar 13 I. Konu 15 II. Kaynaklar 19

İçindekiler. Kısaltmalar 13 GİRİŞ I. ÇALIŞMANIN KONUSU VE AMACI 15 II. İÇERİK VE YÖNTEM 16 III. LİTERATÜR 17

Ünite 1. Celâleyn Tefsiri. İlahiyat Lisans Tamamlama Programı TEFSİR METİNLERİ -I. Doç. Dr. Recep DEMİR

Eğitim Programları ANA HATLARIYLA İSLAM DİNİ

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS KELAM VE İSLAM MEZHEPLERİ ILH

YALOVA ÜNİVERSİTESİ - SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ

MÂTÜRÎDÎ KELÂMINDA TEVİL

T.C. BİLECİK ŞEYH EDEBALİ ÜNİVERSİTESİ İSLAMİ İLİMLER FAKÜLTESİ İSLAMİ İLİMLER BÖLÜMÜ EĞİTİM-ÖĞRETİM PROGRAMI

Sabah akşam tevâzu içinde yalvararak, ürpererek ve sesini yükseltmeden Rabbini an. Sakın gâfillerden olma! (A râf sûresi,7/205)

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ İSLÂMÎ İLİMLER FAKÜLTESİ LİSANS PROGRAMI 1. Yıl / I. Dönem Ders. Kur'an Okuma ve Tecvid I

Milel ve Nihal Geleneğinden

AKADEMİK YILI

Medrese ve İlahiyat Kavşağında İSLÂMÎ İLİMLER (Uluslararası Sempozyum)

KURAN I KERİMİN İÇ DÜZENİ

IÇERIK ÖNSÖZ. Giriş. Birinci Bölüm ALLAH A İMAN

KİTAPLARA İMAN. 1 Vahiy nedir? Allah Teâla nın Cebrail (aleyhisselam) vasıtasıyla peygamberlerine bildirdiği ilahî emirlerdir.

Aynı kökün "kesmek", "kısaltmak" anlamı da vardır.

TOKAT IN YETİŞTİRDİĞİ İLİM VE FİKİR ÖNDERLERİNDEN ŞEYHÜLİSLAM MOLLA HÜSREV. (Panel Tanıtımı)

İLÂHİYAT FAKÜLTESİ DERGİSİ

T.C. ERCİYES ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü

1-MERKEZ TEŞKİLATI. A- Hükümdar B- Saray

BOSNA-HERSEK TEKİ KÜLTÜR, BİLİM VE EĞİTİM ÜZERİNDEKİ OSMANLI ETKİSİ: MEVCUT DURUM

7- Peygamberimizin aile hayatı ve çocuklarla olan ilişkilerini araştırınız

Üniversitemiz Senatosunun tarih ve 2018/19 2 sayılı karar eki

GÜZ DÖNEMİ DERS PROGRAMI II.Ö/İLA.7.YY. İstanbul Üniversitesi / İlahiyat Fakültesi I.Ö/ 7 ve II.Ö/1 I.Ö/8 ve II.Ö/2 II.Ö/ 4.

14. BÖLÜMÜN DİPNOTLARI

ÖZGEÇMİŞ HARRAN ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ HARRAN ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ

Üniversitemiz Senatosunun tarih ve 2018/19 2 sayılı karar eki

Kur an-ı Kerim i Diğer Kutsal Kitaplardan Ayıran Başlıca Özellikleri

Dersin Optik Kodu. Ders Dur. (Z/S) Kredi AKTS. Ulus. Kredi. Dersin Optik Kodu. Kredi AKTS. Ulus. Kredi. Ders Dur. (Z/S) Dersin Adı

T.C. KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ İlâhiyat Fakültesi Dekanlığı. REKTÖRLÜK MAKAMINA (Öğrenci İşleri Daire Başkanlığı)

Fakülte Kurulunun tarih ve 2018/02 1 sayılı karar eki İSTANBUL 29 MAYIS ÜNİVERSİTESİ ULUSLARARASI İSLAM VE DİN BİLİMLERİ FAKÜLTESİ

AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ İLAHİYAT FAKÜLTESİ DEKANLIĞI EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI DERSLER KATALOĞU. Dersin Optik. Kredi AKTS. Ulus.

İmam-ı Muhammed Terkine ruhsat olmayan sünnettir der. Sünnet-i müekkededir.[6]

AKADEMİK ÖZGEÇMİŞ YAYIN LİSTESİ. : Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Telefon : (0212) : abulut@fsm.edu.tr

7.SINIF SEÇMELİ KUR AN-I KERİM DERSİ ETKİNLİK (ÇALIŞMA) KÂĞITLARI (1.ÜNİTE)

İçindekiler. Önsöz 11 Kısaltmalar 15

MUHAMMED BAKIR EL-MECLİSÎ NİN VE BAZI ŞİÎ ÂLİMLERİN HZ. AİŞE HAKKINDAKİ BAZI SÖZLERİ

HÜCCETİN İKAMESİ VE ANLAŞILMASI

1 İslam ne demektir? Hazreti Peygamberimiz in (sallallahu aleyhi ve sellem) getirdiği din olup bunu kabul etmek, Allah a ve resulüne itaat etmektir.

HİZMETE ÖZEL. T.C. ERCİYES ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü

TÜRKİYE DİYANET VAKFI YAYINLARI

ŞİÎ-SÜNNÎ POLEMİĞİNDE EBÛ TÂLİB VE DİNÎ KONUMU. Habib KARTALOĞLU

İslam İtikadında Sünnet: Hamdi GÜNDOĞAR /

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS

İslam Hukukunun kaynaklarının neler olduğu, diğer bir ifadeyle şer î hükümlerin hangi kaynaklardan ve nasıl elde edileceği, Yemen e kadı tayin edilen

Avrupa İslam Üniversitesi İSLAM ARAŞTIRMALARI. Journal of Islamic Research البحوث االسالمية

ESKİ TÜRK EDEBİYATI TARİHİ- 14.YÜZYIL TEMSİLCİLERİ

Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı. Yayın Kataloğu

Konu Anlatımlı Diyanet Yeterlik Kitabı - İlyas Uçar - Ebû Rudeyha - Evvâh - Kişisel Bilgi Sitesi

ADI SOYADI: SINIFI: NUMARASI: PUANI:

İmam Humeyni'nin vasiyetini okurken güzel ve ince bir noktayı gördüm ve o, Hz. Fatıma

5 Kimin ümmetisin? Hazreti Muhammed Mustafa nın (sallallahu aleyhi ve sellem) ümmetiyim. 6 Müslüman mısın? Elhamdülillah, Müslümanım.

O, hiçbir sözü kendi arzularına göre söylememektedir. Aksine onun bütün dedikleri Allah ın vahyine dayanmaktadır.

Acaba hali hazırda elimizdeki Kur an Peygamber (s.a.a) e nazil edildiği suretteki Kur an mıdır?

İSLÂM ARAŞTIRMALARI DERGİSİ TÜRKÇE MAKALELER İÇİN REFERANS KURALLARI

Question. Masumların (Allah ın selamı üzerlerine olsun) velayet hakkına sahip olduklarının delili Nedir?

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...9 GİRİŞ...11

Sosyal Bilimler Enstitüsü

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Tefsir, Kıraat (İlahiyat ve İslâmî ilimler fakülteleri)

YÜZÜNCÜ YIL ÜNİVERİSTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ HAZIRLIK SINIFLARI (NORMAL VE İKİNCİ ÖĞRETİM) GÜZ MAZERET SINAV PROGRAMI

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...7

KOCAELİ ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ BAHAR YARIYILI OKUTULACAK MATERYAL LİSTESİ TEMEL İSLAM BİLİMLERİ BÖLÜMÜ

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS HUKUK DOKTORİNLERİ VE İSLAM HUKUKU

İslamî bilimler : Kur'an-ı Kerim'in ve İslam dininin doğru biçimde anlaşılması için yapılan çalışmalar sonucunda İslami bilimler doğdu.

1. İnanç, 2. İbadet, 3. Ahlak, 4. Kıssalar

Fırka-i Naciyye. Burak tarafından yazıldı. Çarşamba, 09 Eylül :27

İLAHİYAT FAKÜLTESİ I. VE II. ÖĞRETİM HAZIRLIKSIZ İLAHİYAT MÜFREDATI

Kelâm ve Mezhepler Tarihi II

HAKKARİ ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ İLAHİYAT LİSANS MÜFREDAT PROGRAMI

HADİS DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI HADİS DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI

İSLAM UYGARLIĞI ÇEVRESINDE GELIŞEN TÜRK EDEBIYATI. XIII - XIV yy. Olay Çevresinde Gelişen Metinler

ERCİYES ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ Eğitim-Öğretim Yılı 1.ve 2. Öğretim Eğitim Planları

MUṢṬAFĀ NŪRĪ (d. 1824; ö. 1890)

T.C. RECEP TAYYİP ERDOĞAN ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ ENSTİTÜ KURULU TOPLANTI TUTANAĞI

KUR AN ve SAHÂBE SEMPOZYUMU

50 MİMARİ I TAHİR AĞA TEKKESİ TAHİR AĞA TEKKESİ. Yazı ve Fotoğraf: İsmail Büyükseçgin /

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Tanzimat Edebiyatı. (Şiir-Roman) YAZARLAR Dr. Özcan BAYRAK Dr. Muhammed Hüküm Dr. Taner NAMLI Dr. Celal ASLAN

İLİM ÖĞRETMENİN FAZİLETİ. Bu Beldede İlim Ölmüştür

Lisans Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Y. Lisans S. Demirel Üniversitesi Sosyal Bilimler /Temel İslam Bilimleri/Hadis 1998

NOT : İMAM-I RABBANİ Hz. bundan önceki mektuplar gibi. bunu da büyük şeyhi Bakibillah'a yazmıştır.

İLAHİYAT FAKÜLTESİ I. VE II. ÖĞRETİM FORMASYONLU İLAHİYAT MÜFREDATI (ILY)

Devleti yönetme hakkı Tanrı(gök tanrı) tarafından kağana verildiğine inanılırdı. Bu hak, kan yolu ile hükümdarların erkek çocuklarına geçerdi.

İslam hukukuna giriş (İLH1008)

Divan Edebiyatının Önemli Şair ve Yazarları. HOCA DEHHANİ: 13. yüzyılda yaşamıştır. Din dışı konularda şiir yazan ilk divan şairidir. Divanı vardır.

OSMANLICA öğrenmek isteyenlere kaynaklar

Kur ân ve iman hakikatlerine ulaşmanın adresi

Hz. Mehdinin (A.S.) geleceği ile ilgili olarak üzerinde durmamız gereken bir konu daha vardır.

DOI: /fsmia

İSMAİL DURMUŞ PROFESÖR

Değerli büyüğümüz Merhum Fatma ÖZTÜRK ün ruhunun şad olması duygu ve dileklerimizle Lisans Yayıncılık

Sunum ve Sistematik 1. BÖLÜM: MUSTAFA KEMAL İN HAYATI

6. SINIF DERS: DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ ÜNİTE:1 KONU: DEĞERLENDİRME SORU VE CEVAPLARI

İMAMİYYE NİN İMAMET NAZARİYESİNİN TEŞEKKÜL SÜRECİ Metin BOZAN İSAM Yayınları, İstanbul 2009, 272 s. Harun TÜRKOĞLU

Doç. Dr. Mustafa Alkan

İslâm Düşüncesinin Dönüşüm Çağında. Editörler: Ömer Türker Osman Demir

İÇİNDEKİLER. G r 17 I. YÖNTEM ve KONUNUN SINIRLANDIRILMASI 17 II. TERMİNOLOJİ 23

Transkript:

T.C. SELÇUK ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TEMEL İSLÂM BİLİMLERİ ANABİLİM DALI İSLÂM MEZHEPLERİ TARİHİ BİLİM DALI GİRİTLİ SIRRI PAŞA, ÂRÂÜ L-MİLEL ADLI ESERİ VE MEZHEPLER TARİHİNDEKİ YERİ YÜKSEK LİSANS TEZİ DANIŞMAN Yrd. Doç. Dr. Seyit BAHCIVAN HAZIRLAYAN Murat ÖNDER KONYA 2006 1

İÇİNDEKİLER KISALTMALAR... 7 ÖNSÖZ... 8 GİRİŞ... 10 BİRİNCİ BÖLÜM GİRİTLİ SIRRI PAŞA NIN HAYATI VE ESERLERİ I. HAYATI... 15 A. Sırrı Paşa nın Yaşadığı Dönemin Özellikleri... 15 B. İsmi, Soyu ve Ailesi... 16 C. Doğum Yeri ve Yılı... 17 D. Şahsiyeti ve İlmî Yönü... 17 1. Şahsiyeti....... 17 2. İlmî Yönü.... 18 E. Yapmış Olduğu Hizmetler... 19 F. Vefatı... 21 II. ESERLERİ... 22 A. Tefsirle İlgili Eserleri... 23 B. Akâid ve Kelam İle İlgili Eserleri... 25 C. Diğer Eserleri... 27 İKİNCİ BÖLÜM GİRİTLİ SIRRI PAŞA NIN ÂRÂÜ L-MİLEL ADLI ESERİ I. ESERİN GİRİŞİNDE İŞLENEN KONULAR... 31 A. Ehlü l-ehvâ... 33 B. Küfrü Gerektirmeyen İhtilaflar... 35 1. Hz. Peygamber in Vasiyeti Meselesi, Kırtas Olayı. 36 2. Üsame b. Zeyd in Ordusundan Tehallüfdeki İhtilaf... 40 3. Nebi (a.s.) ın Vefatı Konusu... 42 4. Nebiyi Defnedecek Yer Konusu... 44 a. Sahâbinin Tarifi... 45 2

b. Ashabın Tabakaları... 45 5. Hilafet Meselesi... 46 6. Hz. Nebi (a.s.) nin Mirası Mesele 51 7. Zekatı Vermek İstemeyenlerle Savaş Etme Konusu 52 8. Hz. Ömer in Halife Seçilmesi Konusu. 53 a. Suret-i Vasiyetnâme... 54 b. Hz. Ebu Bekir-i Sıddık ın Vasiyeti... 54 9. Hz. Osman ın Halifeliği Öncesindeki Şûra Konusu... 55 10. Hz. Osman ın Katli Meselesi...59 11. Hz. Ali ye Beyat Konusu... 62 II.ESERİN HİLÂFİYÂT BAŞLIĞI ALTINDA ELE ALDIĞI DİĞER KONULAR63 İSLÂM DİNİNE MENSUP OLAN FIRKALARIN TAKSİMİ... 63 A. MU TEZİLE... 64 1. Vâsıliyye... 67 2. Amriyye... 68 3. Huzeyliyye... 68 4. Nazzâmiyye... 69 5. Esvâriyye... 71 6. İskâfiyye... 71 7. Ca feriyye... 71 8. Bişriyye... 72 9. Muzdâriyye/Murdâriyye... 72 10. Hişâmiyye... 73 11. Sâlihiyye... 74 12. Hâbitıyye... 74 13. Hadbiyye/Hadesiyye... 75 14. Muammeriyye... 75 15. Sümâmiyye... 76 16. Hayyâtıyye... 77 17. Câhızıyye... 78 18. Kâ biyye... 78 19. Cübbâiyye... 79 20. Behşemiyye... 80 B. ŞİA... 80 3

1. Gulât... 81 a. Sebeiyye... 82 b. Kâmiliyye... 83 c. Benâniyye/Beyâniyye... 83 d. Muğîriyye... 84 e. Cenâhiyye... 85 f. Mansûriyye... 85 g. Hattâbiyye... 86 ğ. Gurâbiyye... 87 h. Zemmiyye... 87 ı. Hişâmiyye... 87 i. Zürâriyye... 88 j. Yûnusiyye... 89 k. Şeytâniyye... 89 l. Rizâmiyye... 89 m. Müfevvida... 89 n. Bedâiyye... 90 o. Nusayriyye-İshâkıyye... 90 ö. İsmâiliyye... 90 Hasan Sabbah ın Tercüme-i Hali... 99 2. Zeydiyye... 104 a. Cârudiyye... 104 b. Süleymâniyye... 106 c. Betriyye/Sâlihiyye. 106 3. İmâmiyye... 106 C. HAVÂRİC (HÂRİCÎLER)... 108 1. el-muhakkimetü l-ûlâ... 109 2. Beyhesiyye... 113 3. Ezârika... 113 4. Necedât... 114 5. Asfariyye... 115 6. İbâdiyye... 116 a. Hafsiyye... 116 b. Yezîdiyye... 117 4

c. Hârisiyye... 117 d. Ashâbü t-tâat... 117 7. Acâride... 118 a. Meymûniyye... 118 b. Hamziyye... 119 c. Şuaybiyye... 119 d. Hâzimiyye... 119 e. Halefiyye... 119 f. Etrâfiyye... 119 g. Ma lûmiyye... 120 ğ. Meçhûliyye... 120 h. Saltiyye... 120 ı. Sa lebiyye... 120 aa. Ahnesiyye. 121 ab. Ma bediyye.. 121 ac. Şeybâniyye... 121 ad. Mükremiyye... 121 D. MÜRCİE... 122 1. Yûnusiyye... 123 2. Ubeydiyye... 123 3. Gassâniyye... 124 4. Sevbâniyye... 125 5. Tûmeniyye... 125 E. NECCÂRİYYE... 126 1. Bergûsiyye/Bürgûsiyye... 126 2. Za feraniyye... 126 3. Müstedrike... 126 F. CEBRİYYE... 127 G. MÜŞEBBİHE... 128 Ğ. NÂCİYYE FIRKÂSI... 130 5

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM ÂRÂÜ L-MİLEL İN MEZHEPLER TARİHİNDEKİ YERİ VE ÖNEMİ I. Ârâü l-milel Adlı Eserin Genel Olarak Tanıtımı... 132 II. Sırrı Paşa nın Eserinde Ele Aldığı Konuları İnceleyiş Metodu... 136 III. Eserin Diğer Mezhepler Tarihi Eserlerine Benzeyen Yönleri... 137 IV. Ârâü l-milel in Diğer Eserlerden Farklılığı ve Yeniliği... 137 V. Sırrı Paşa nın Etkilendiği Eserler 138 VI. Eserin Mezhepler Tarihindeki Değeri... 138 SONUÇ... 142 BİBLİYOGRAFYA... 144 6

KISALTMALAR a.g.e. : Adı geçen eser. a.e. : Aynı eser. a.s. : Aleyhisselâm. Bkz. : Bakınız. b. : İbn, bin DİA : Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi. DİB :Diyanet İşleri Başkanlığı. H. : Hicrî. İ.A. : İslâm Ansiklopedisi. Krş. : Karşılaştırınız. M. : Mîlâdî. ö. : Ölümü. r.a. : Radıyallahu anh s. : Sayfa. sad. : Sadeleştiren. s.a.v. : Sallallâhü aleyhi ve sellem. Tahk. : Tahkik eden. Terc. : Tercüme eden. Tsz. : Tarihsiz. v.b. : Ve benzeri. y.y. : Yayım yeri yok. 7

ÖNSÖZ Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v.) hayatta iken inananlar birlik ve beraberlik içerisindeydiler. Müslümanlar arasına ayrılık tohumları ekmek isteyenler de Efendimiz zamanında asla başarılı olamamışlardır. Ancak Peygamberimiz in hastalığı esnasında ve ahirete irtihal ettikten sonra, Müslümanlar arasında çeşitli ihtilaflar meydana gelmiştir. Bu ihtilaflar zamanla artarak devam etmiş ve kaderi inkar seviyelerine kadar gelmiştir. ihtilafların bir kısmı ictihat farklılıklarından ortaya çıkmıştır. Bir kısmı ise İslâmın içine tefrika sokmak isteyenler tarafından bilerek meydana çıkarılmıştır. Küfrü gerektirmeyen ihtilaflar ilerde detaylı bir şekilde anlatılacaktır. Bu ayrışmalar öyle artmıştır ki zamanla itikadî fırkalar ve mezhepler meydana gelmiştir. Hatta bunların bazıları birbirlerini küfürle bile itham etmişlerdir. Mezhepler tarihçileri, İslâm mezheplerini itikadî mezhepler, siyasi mezhepler ve fıkhî mezhepler diye bazı kısımlara ayırmışlardır. Bu mezhepleri de kendi aralarında çeşitli şekilde ve sayıda taksim etmişlerdir. İlk mezhepler tarihçileri itikadî mezhepleri çok çeşitli şekilde tasnif ederler. Tarihçiler arasında temel İslâmî fırkaların sayısı konusunda 4 ile 10 a kadar değişik taksimler kabul edilmiştir. Bunlar da birçok kollara ayrılmışlardır. Mezhep ile fırka kelimeleri ve aralarındaki farklılık giriş kısmında açıklanacaktır. Mezhepler tarihi alanında yazılmış olan kitaplara bakıldığında, İlk mezhepler tarihçileri genel olarak Yetmiş Üç Fırka Hadisi ni esas almak suretiyle fırkaları bu sayıya çıkarmayı ve bu sayı ile dondurmayı hedefledikleri görülmektedir. Ancak bir kısmı bu sayıyla iktifa ederken bir kısmının taksimi ise yetmiş üç sayısına ya ulaşamamakta ya da bu sayıyı aşmaktadır. İlk dönem eserlerinin özelliği olan Yetmiş Üç Fırka Hadisi ni esas alma geleneği daha sonra yazılan eserlerde de görülmektedir. Bu eserler sistematik olarak ilk önce ihtilafları anlatır. Daha sonra fırkaları ve görüşlerini açıklar. Örneğin Bağdâdî nin el-fark Beyne l-fırak ı, Şehristânî nin el-milel ve n-nihal i bu eserlerden birkaçıdır. Giritli Sırrı Paşa nın mezheplerle ilgili olan Ârâü l-milel adlı eseri, müellifin bu alanda yazmış olduğu ilk ve tek kitabı olmakla birlikte, kitabın fırkaları tasnifi ve anlatımı Bağdâdî ve Şehristânî nin eserlerine benzemektedir. Bu çalışmada gerek müellifin hayatı, eserleri, gerekse Ârâü l-milel adlı bu eser bilim dünyasına kazandırılmaya çalışılacaktır. 8

Sırrı Paşa nın hayatı, eserleri ve onun yazmış olduğu tefsirler hakkında genel bir yaklaşımla yapılan çalışmalara da rastladık. Bunlar: İsmail Kılıç ın hazırladığı Giritli Sırrı Paşa nın Ahsenü l-kasas İsimli Eseri ve Tefsir İlmindeki Yeri, (İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, İstanbul 2000), adlı yüksek lisans tezi ve A. Hâlim Koçkuzu nun hazırladığı Giritli Sırrı Paşa ve Tefsir İlmindeki Yeri, 1844-1895, (Selçuk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Konya 1992), adlı yüksek lisans tezidir. Bu çalışmayı tez konusu olarak bana veren, danışmanlığımı yaparak bana rehberlik eden ve tavsiyelerde bulunan çok değerli hocam Yrd. Doç. Dr. Seyit Bahcıvan a, yardımlarını esirgemeyen tüm hocalarıma ve arkadaşlarıma teşekkür etmeyi bir borç bilirim. Başarıya ulaştıran ve doğru yola ileten Yüce Allah tır. O ndan, bizi başarıya ulaştırmasını diliyoruz. Murat ÖNDER 20/9/2006 Konya 9

GİRİŞ Mezhep, sözlükte gitmek anlamında zehâb kökünden hem mastar hem de gidecek yer ve yol manasında mekan ismidir. Terim olarak dinin inanç esaslarını veya amelî hükümlerini anlama ve yorumlama konusunda kendine özgü yaklaşımlara sahip düşünce sistemi; bu yaklaşımlar etrafında meydana gelen ekolleşmenin ürünü olan ilmî ve fikrî birikim anlamına gelmektedir. 1 Fırka kelimesi ise (çoğulu fırak) sözlükte ayırmak, bölmek; açıklayıp hükme bağlamak manalarına gelen fark kökünden isim olup insanlar arasında ayrılmış belli bir grup ve topluluğu ifade eder. Terim olarak, İslâm fikir tarihinde kendilerine has siyasi düşünce veya itikadî telakkilere sahip bulunan gruplar için siyasi akım ve itikadî mezhep anlamında kullanılmıştır. 2 Şu halde mezhep ve fırka kelimelerinin kelime anlamları farklı olduğu gibi, ifade ettikleri kavramlar bakımından da farklıdırlar. Ancak İslâm Mezhepleri tarihi konusunda çalışanlar günümüze kadar yaptıkları çalışmalarda, bu iki kelimenin kısaca tariflerini verip, ifade ettikleri sosyal kavramların ve ortaya çıkan sonuçlarının farklı olmasına rağmen değerlendirmelerini ortak yapmışlardır. İki ayrı sosyal olguyu bir ve eş anlamlı olarak değerlendirmişlerdir. Tabii, bu değerlendirmenin sonucu olarak ta bir kavram kargaşası ortaya çıkmıştır. Toplum, fırkayı mezhep, mezhebi de fırka görmüş, hakkı savunanla bâtılı savunan aynı değer yargılarıyla incelemeye veya anlaşılmaya tâbi tutulmuştur. Böyle bir değerlendirmenin insanı salim bir düşünce ve değerlendirmeden uzaklaştıracağı, yanlış sonuca götüreceği tabiidir. 3 Milel kelimesine gelince Arapça da millet (din ve şeriat) kelimesinin çoğuludur. Arapça da millet, din anlamında olmasına ve onun yerine kullanılmasına rağmen her iki kelime arasında fark olduğu belirtilmektedir. Millet dinin toplumsal ve kurumsal boyutudur. Şahsi itaat ve inançların şeklileşmesi ve gelişmesi millet kavramını oluşturmaktadır. Millet, dini bir toplum birliği meydana getiren ve o toplumdaki sosyal hayatın temelini teşkil eden inançlar ve törenler sistemidir. Klasik dönemde bu kelimeye (millet) daha çok din ve şeriat manası verilmektedir. 4 1 İlyas Üzüm, Mezhep, DİA, Ankara 2004, XXIX, 526. 2 Bekir Topaloğlu, Fırka, DİA, İstanbul 1996, XIII, 35. 3 Lütfi Şenel, İslâm Mezhepleri Tarihi, Konya 1996, s. 1. 4 Ömer Faruk Harman, Milel ve Nihal, DİA, İstanbul 2005, XXX, 57. 10

Sırrı Paşa, mezheplerle ve fırkalarla ilgili olan bu kitabına Ârâü l-milel adını vermiştir. Böyle bir ismi kitabına verme ve kitabını yazma amacından bahsetmez. Yukarda geçtiği üzere milel, Arapça da millet (din ve şeriat) kelimesinin çoğuludur. Ârâ ise sözlükte fikir, görüş, 5 ve itikat 6 anlamlarına gelmektedir. Bu halde Ârâü l-milel görüşler, dinler ve şeriatlar veya toplumların farklı itikatları gibi anlamlara gelmektedir. Tanzimat (1839) sonrasında dünyaya gelen (1844 de), Islahat Fermanı (1856), I. Meşrutiyet (1876) zamanını yaşayan ve böyle karışık bir dönemde yetişen Giritli Sırrı Paşa, bir Osmanlı son dönemi müfessiri ve âlimidir. Sırrı Paşa, değişik bölgelerde mektupçuluk, mutasarrıflık, valilik yapmış ve vezirliğe kadar yükselmiştir. Birçok sahada önemli eserler telif etmiştir. Çalışmada Sırrı Paşa nın önemli eserlerinden bir tanesi olan fırkaları ve mezhepleri konu edinen Ârâü l-milel incelenecektir. Araştırma, üç bölümden meydana gelmektedir. Birinci bölümde, Giritli Sırrı Paşa nın hayatı ve eserleri hakkındaki bilgiler tespit edilebildiği kadar sunulacaktır. İlk olarak, Giritli Sırrı Paşa nasıl bir dönemde ve nasıl bir ortamda yetişmiş, bunu gözler önüne sermek için müellifin yaşadığı dönemin özelliklerinden kısaca maddeler halinde bahsedilecektir. Daha sonra doğum yılından, doğduğu yerden, asıl adından, soyundan ve ailesinden yine kısaca bahsedilecektir. Nasıl bir kişiliğe sahip olduğuna da yer verilecektir. İlmî yönü incelendiğin de ise, ilim ve fazilet bakımından 19. yüzyılın ikinci yarısında yetişen Türk ilim adamları arasında ayrı bir yer işgal eden ender şahsiyetlerden birisi olduğuna şahit olunacaktır. Müellifin çeşitli memuriyetliklerde bulunduğuna, mektupçuluk, mutasarrıflık ve valilik gibi görevleri de en iyi şekilde îfâ ettiğine de şahit olunacaktır. Ancak ömrünün en verimli çağında kalp hastalığına yenik düşmüştür. İkinci olarak Sırrı Paşa nın eserleri hakkında elde edilen bilgiler sunulacaktır. Onun memuriyetliğinin yanında birçok sahada kitap telif ettiği de görülecektir. Yazmış olduğu kitaplar kategorilere ayrılacaktır. En çok tefsir alanıyla, ikinci olarak akâid ve kelam sahalarıyla ilgili eserler telif ettiğine şahit olunacaktır. Eserleri elden geldiğince ve ulaşılabildiği kadarıyla tanıtılmaya çalışılacaktır. İkinci bölümde, ilk olarak eserin giriş kısmında işlenen konulara değinilecektir. Ehlü l-ehvâ ya ve bu bölümde tafsilatlı bir şekilde anlatılan ihtilaflara yer verilecektir. 5 Şemseddin Sami, Kâmûs-ı Türkî, İstanbul 2002, s. 26, 657. 6 İbn Manzur, Lisânu l-arab, Beyrut 1994, XIV, 300. 11

İhtilafları ve fırkaları anlatırken müellifin nasıl bir metot izlediği, kaça ayırdığı, hangi eserleri nerelerde kaynak gösterdiği de belirtilecektir. Daha sonra hilâfiyât başlığı altındaki, itikadî fırkalara değinilecektir. Bu fırkaları anlatırken ilk önce İslâm dinine mensup olan fırkaların taksimi konusundaki farklılıklara değinilerek kısa bir bilgi verilecektir. Yine müellifin taksimini esas alarak sekiz büyük itikadî fırka, kolları ve görüşleri kısaca anlatılacaktır. Bunlar sırasıyla 1. Mu tezile, 2. Şia, 3. Havâric, 4. Mürcie, 5. Neccâriyye, 6. Cebriyye, 7. Müşebbihe ve 8. Naciyye dir. Üçüncü bölümde, ilk olarak Ârâü l-milel in genel bir tanıtımı yapılacaktır. Daha sonra, Sırrı Paşa nın eserinde ele aldığı konuları inceleyiş metodundan, kitabın diğer bazı mezhepler tarihi eserlerine benzeyen yönlerinden, Ârâü l-milel in diğer eserlerden farklılığından ve yeniliğinden, Sırrı Paşa nın eserinde kimlerden ve nerelerde etkilendiğinden ve son olarak eserin mezhepler tarihindeki yerinden ve öneminden kısa bilgiler verilecektir. En sonunda bu kısa çalışma sonuç bölümüyle bitirilecektir. Ârâü l-milel diğer bazı klasik İslâm mezhepleri eserlerine benzemektedir. Eserin, bazı mezhepler tarihi kitaplarından farklılığı ise ihtilaflar kısmının detaylı olmasıdır. Kitapta yaklaşık on beş civarında ihtilaf zikredilir ve bu ihtilafların bir kısmında kaynak eser gösterilirken bir kısmında ise kaynak verilmemektedir. İhtilaflar anlatılırken gösterilen kaynak eserlerin bir kısmı müellifin çağdaşlarının yapıtlarıdır. Ana kaynak eserlerin isimleri -bir kaç yer hariç- geçmemektedir. Hilâfiyât başlığı altında fırkalar kısmı anlatılırken bu fırkaların ve görüşlerinin nereden alındığı belirtilmez. Ancak bazı yerlerde Âmidî dedi ki, Cürcânî dedi ki diyerek onların görüşlerinden alıntı yapılmıştır. Fırkalar tasnifinde yanlışlıklara da rastlanmaktadır. Örneğin: 107.sayfada Şia nın Gulat kolunu 18 fırkaya ayırır. Ancak 107-122.sayfalarda isimlerini sayarken ve tanıtırken 19 fırka olarak zikreder. Bu bölüm (Hilâfiyât) Cürcânî nin Şerhu l-mevâkıf ındaki fırkaların anlatıldığı kısımla hemen hemen aynıdır. Bu sebeple Müellifin, bu bölümü Şerhu l-mevâkıf tan almış olabileceği izlenimine varılmaktadır. Ayrıca eserde kısa da olsa fıkhî mezheplere ve Ehl-i Sünnet akidesine yer verilmesi yapıtın farklı olmasını sağlamıştır. Yine bu kısımda da kaynak gösterilmemektedir. Sırrı Paşa nın yaşadığı dönemin özelliğinden olsa gerek kitapta âyet numarası, hadis kaynağı, ve diğer bazı kaynak eserlerinin yerleri belirtilmemiştir. 12

Eserde hikaye türü vakıalarda mevcuttur. Örneğin kitabın 198, 199. sayfalarında Ebu Yusuf ile Ebu Muhammed arasındaki kıskançlık olayı kaynak gösterilmeden ve sahihliği belirtilmeden anlatılır. Bütün bunlara rağmen bu eser Osmanlı son dönemlerinde mezhepler tarihi alanında yazılmış önemli eserler arasında sayılabilir. Bu kitap, müellifin devrinde nasıl bir metotla eser meydana getirildiğini gösterir önemli bir yapıt olarak da zikredilebilir. Ârâü l-milel ile ilgili detaylı değerlendirme çalışmanın üçüncü bölümünde yer almaktadır. 13

BİRİNCİ BÖLÜM GİRİTLİ SIRRI PAŞA NIN HAYATI VE ESERLERİ 14

I. HAYATI A. Sırrı Paşa nın Yaşadığı Dönemin Özellikleri Giritli Sırrı Paşa Osmanlı devletinin son devirlerinde, devlet-i aliyye nin çöküş döneminde yaşamıştır. Osmanlı devleti çöküşe geçmeden önce, duraklama dönemi daha sonra gerileme ve son olarak ta dağılma dönemine girmiştir. Osmanlının çöküşünü hazırlayan nedenler 1700 lü yıllara dayanmaktadır. En başta idari, mali iktisadi durumun bozulmaya başlaması, ordu ve donanmanın yeniden düzene konması gereği bu dönemde ortaya çıkmıştır. Hatta Avrupa ilim ve teknikte hızla ilerlerken Osmanlı askeri ve teknik sahalarda onlardaki ilerlemenin sırrını araştırmaya bu dönemde mecbur olmuştur. Daha sonra her alanda yenilik yapmaya başlanmıştır. Bu yenilikler zaman ilerledikçe etkisini göstermiyor, halk yeniliklere sahip çıkmıyordu. Hatta devletin her alandaki bu gerileyişine dur diyebilmek için Osmanlı tahtına, gayretli pâdişahlar çıkmıştır. Bütün bunlara bir çok yerde meydana gelen isyanlar da dahil olunca Osmanlı kendi düzenini koruyamaz hale gelmiştir. Böyle bir zamanda Türk ordusunun esasını teşkil eden yeniçerilerin modern askeri bilgi ve tekniğe kapalı ve uzak kalmaları, hatta bazı nedenlerden dolayı askerlikle münasebetlerini bile kesmeleri devletin sonunun gelmesini hızlandırmıştır. Ondukuzuncu yüzyıla gelindiğinde ise kötü durumdan kurtulmak için kökten inkılaplar yapılmaya başlanmıştır. Tanzimat Fermanı (1839) ilan edilerek birçok alanda köklü yeniliklere gidilmiştir. Bu yenilikleri Islahat Hatt-ı Hümayün ü (1856) ve I. Meşrutiyet (1876) takip eder. 7 Ondokuzuncu yüzyılda Osmanlı devletinde meydana gelen olayları ana hatlarıyla şu şekilde özetlemek mümkündür: 1. Savaşlar yoluyla ve milliyetçilik hareketleri sebebiyle Balkanlarda meydana gelen huzursuzluk, buradan Anadolu ya göçlerin olması ve toprak kayıpları. 2. Osmanlı topraklarında üretimin azalması, dışarıdan alınan borçların artması, israf sebebiyle ekonomik bunalımlar. 3. Osmanlı devleti sınırları içerisinde yaşayan bütün halkı birbirine kenetleyen: Osmanlıcılık ve İslâmcılık gibi mefhumlardan sıyrılarak, Osmanlıyı bölmek isteyen 7 Onsekizinci ve ondukuzuncu yüzyıllarda meydana gelen olayların geniş bilgisi için bkz. Enver Ziya Karal, Osmanlı Tarihi, VI, VII, VIII, Ankara 1976, 1977, 1983. 15

grupların, devletlerin aldatmacasına kapılarak milliyetçi cereyanlar ve materyalist fikirler arkasından gitme. 4. Müslüman olmayan bütün etnik unsurların ayaklanması ve hepsinin ayrı ayrı devlet olmak istemeleri ve bağımsız olma gayretleri. 5. Eğitim ve öğretimde eskiyi horlayarak, batıyı taklit ederek yeni düzenlemeler yapma ve kurumlar açma. 6. Bütün bunlara rağmen bölünme ve parçalanma arzusuyla, dünya devletleri tarafından yalnızlığa itildiği bir asır olması. 8 Yukarda bütün bu anlatılanlardan da anlaşılacağı üzere Sırrı Paşa, siyasi ve fikri çalkantıların yoğun bir şekilde yaşandığı, toplumda yeni arayışların doruk noktasında olduğu bir zaman diliminde yaşamıştır. Sırrı Paşa nın yaşadığı devrin tespit olunan temel karakteristik özelliği genel hatlarıyla bunlardan ibarettir. Konuyla ilgili olmadığından dolayı bütün bu olayların sebeplerine ve detaylarına yer verilmemiştir. B. İsmi, Soyu ve Ailesi Asıl adı Selim Sırrı Paşa 9 veya Muhammed Sırrı Paşa dır. 10 Müellif Sırrı Paşa diye meşhur olmuş, hal tercümesi yapan kaynak eserler başlıklarını hep Sırrı Paşa şeklinde kullanmışlardır. Giritli denmesinin sebebi ise Sırrı Paşa nın Girit te doğmuş olmasından dolayıdır. Ayrıca Paşa 11 unvânı ile de anıla gelmiştir. 12 Daha sonraki yıllarda Giritli Sırrı Paşa diye anılmıştır. Sırrı Paşa yazılarında imzasını Sırrı-i Girîdî şeklinde atmaktadır. 13 Kandiyeli Helvacı Zâde Salih (Tosun) 14 Efendinin oğludur. 15 8 A. Hâlim Koçkuzu, Giritli Sırrı Paşa ve Tefsirdeki Metodu, S.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü, Basılmamış Yüksek Lisans Tezi, Konya 1992, s. 8. Ayrıca (1844-1895) yılları arasındaki olayların detayı için bkz. İsmail Hâmi Danışmend, İzahlı Osmanlı Tarihi Kronolojisi, İstanbul 1972, IV, 132-330. 9 İbnülemin Mahmut Kemal İnal (1870/1957), Son Hattatlar, İstanbul 1955, s. 755; Son Asır Türk Şairleri, İstanbul 1988, III, 1734. 10 Bağdatlı İsmail Paşa (1839/1920), Hediyyetü l- Arifin, Esma ül- Müellifin ve Âsâru l-musannifîn, İstanbul 1955, II, 395. 11 Paşa, sivillerle askerlerin ileri gelenlerinin bir kısmına verilen resmî ünvandır. Bilgi için bkz. Mehmet Zeki Pakalın, Osmanlı Tarih Deyimleri Sözlüğü, İstanbul 1983, II, 755-757. 12 İsmail Kılıç, Giritli Sırrı Paşa nın Ahsenü l-kasas İsimli Eseri ve Tefsir İlmindeki Yeri, İ. Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü, Basılmamış Yüksek Lisans Tezi, İstanbul 2000, s. 19. 13 İsmet Parmaksızoğlu, Sırrı Paşa, Türk Ansiklopedisi, Ankara 1980, XXVIII, 534. 16

Hekim İsmail Paşa nın kızı Şair 16 Leyla Saz 17 hanımla 1869 yılında evlenmiştir. Bu evlilikten sırasıyla Yusuf Râzi, Vedat Bey, Nezihe Beler ve Feride adında dört çocukları dünyaya gelmiştir. 18 Sırrı Paşa nın kendisinin olduğu gibi ailesi ve evlatları da yaşadıkları dönemlerde Türk fikir, ilim ve sanat hayatına katkıda bulunmuşlardır. 19 C. Doğum Yeri ve Yılı Sırrı Paşa 1260/1844 yılında Girit in 20 Kandiye 21 kasabasında dünyaya geldi. 22 Doğduktan sonra belirli bir süre memleketi olan Girit te kalır ve ilim tahsil eder. 23 Ancak Girit te geçirmiş olduğu hayatı hakkında bilgi veren kitap hemen hemen yok denecek kadar azdır. 24 D. Şahsiyeti ve İlmî Yönü 1. Şahsiyeti Sırrı Girîdî tedbirli, gayretli ve çalışkan olup bulunduğu yerlerde iyi hizmeti görülmüş ve azil yüzü görmemiştir. Sert mizaçlı, 25 fakat iyi niyetli ve anlayışlı birisidir. 26 Hiddeti ve şiddeti de meşhurdur. 27 Mahmut Kemal İnal, Sırrı Paşa nın bir özelliğini şu şekilde anlatıyor: Ben, birine bir şey gösterip de nevâkısını (noksanlarını), hatalarını ihtar ve ıslah etmezse dost addetmem (saymam), kalben münkesir olurum. Sırrı Paşa merhum ise bilakis ihtardan fevkalade münfail olurdu ve o âdemle (insanla) kat-ı ülfet edip görüşmezdi. En 14 Öztuna, Devletler ve Hanedanlar (İslâm Devletleri), Ankara 1969, II, 676; Parmaksızoğlu, Türk Ansiklopedisi, XXVIII, 534. 15 İnal, Son Hattatlar, s. 755; Sırrı Paşa Giritli, Meydan Larousse, İstanbul 1980, XI, 278. 16 Sırrı Paşa (Giritli), Türk Dili ve Edebiyatı Ansiklopedisi, İstanbul 1998, VIII, 10. 17 Tercüme-i Hali için bkz. İnal, Son Asır Türk Şairleri, II, 880; Öztuna, Saz, Leyla, Türk Ansiklopedisi, Ankara 1980, XXVIII, 206, 207. 18 Öztuna, Devletler ve Hanedanlar, II, 675-677. 19 Parmaksızoğlu, Türk Ansiklopedisi, XXVIII, 534. 20 Cemal Tukin, Girit, DİA, İstanbul 1996, XIV, 85. 21 Yılmaz Öztuna, Büyük Türkiye Tarihi, İstanbul 1979, XIII, 153; Ersin Gülsoy, Kandiye, DİA, İstanbul 2001, XXIV, 303. 22 Bursalı Mehmet Tahir Efendi, Osmanlı Müellifleri, İstanbul 1972, II, 368; Parmaksızoğlu, XXVIII, 534. 23 Mehmed Süreyyâ, Sicill-i Osmanî veya Tezkire-i Meşahir-i Osmaniyye, İstanbul 1996, III, 16. 24 Kılıç, Giritli Sırrı Paşa nın Ahsenü l-kasas İsimli Eseri ve Tefsir İlmindeki Yeri, s. 19. 25 Süreyyâ, a.g.e., s. 1507, 1508. 26 Parmaksızoğlu, Türk Ansiklopedisi, XXVIII, 534. 27 İnal, Son Hattatlar, s. 756. 17

garibi söylediği bir gazelin, yahut kaleme aldığı bir müsveddenin hatasını ve kusurunu ihtar edeceğine yemin ettirir ve sonra da ihtardan filhal (hemen) muğber olarak (gücenerek, küserek) ve ateşpare-i gayzu gazap kesilerek (ateş parçası ve kıvılcım gibi öfkelenerek) Bir âdemin zâde-i tabiatı (bir kişinin meydana getirdiği eseri), evladı mesabesindedir. Bir kişinin evladına huzurunda kördür, topaldır, çirkindir demek perde-birûnâne (utanmazcasına) bir harekettir deyip ve ağzını açıp gözünü yumarak tecavüzât-ı lisaniyede (hakarette) bulunurdu. Bu hal, Sırrı Paşa nın müsellem olan (doğruluğu herkesçe kabul edilmiş olan) irfanıyla ve iktidarıyla mütenasip (uygun) değildi. Demek ki, noksansız insan olmuyor. 28 Bütün bunlardan anlaşıldığına göre Sırrı Paşa eleştiriden asla hoşlanmamaktadır. Kendisini eleştirenlere de kızmakta hatta küsmektedir. 2. İlmî Yönü Sırrı Paşa doğduktan sonra belirli bir süre memleketi olan Girit te kalır ve ilim tahsil eder. 29 Ancak Girit te geçirmiş olduğu ilim hayatı, hocaları ve öğrencileri hakkında bilgi veren kitap yok denecek kadar azdır. 30 Bu yıllarda Kandiye âlimlerinden olan Cevri Efendi den ders almıştır. 31 Sırrı Girîdî öğrenimini, İstanbul a gelerek burada medresede tamamlamıştır. 32 İlim ve fazilet bakımından benzersiz olanlardandır. 33 Birçok alanda ilmî eserleri bulunmaktadır. Eserlerinin bir kısmı tefsir, hadis, ahlak ve kelam gibi konularla ilgilidir. 34 Bu eserler günümüzde hâlâ değerini korumaktadır. 35 Her ne kadar Koçkuzu: Hadis ve ahlak ilim dallarına ait eserlerine rastlanmamaktadır 36 dese de Bağdatlı İsmail Paşa: Ahlak alanında yazılmış yapıtının olduğunu ifade etmektedir. 37 Dolayısıyla kaynaklarda bazen çelişkili bilgiler mevcuttur. Aynı zamanda nesri (düz yazı) nazmından (şiir) üstündür. 38 Bu yüzden nazım tarzında yazmış olduğu eserleri azdır. 39 28 İnal, Son Asır Türk Şairleri, III, 1737. 29 Süreyyâ, a.g.e., III, 16. 30 Kılıç, Giritli Sırrı Paşa nın Ahsenü l-kasas İsimli Eseri ve Tefsir İlmindeki Yeri, s. 19. 31 İnal, Son Hattatlar, s. 755; Son Asır Türk Şairleri, III, 1734. 32 Sırrı Paşa Giritli, Meydan Larousse, XXI, 278. 33 Süreyyâ, a.g.e., V, 1508. 34 Sırrı Paşa (Giritli), Türk Dili ve Edebiyatı Ansiklopedisi, VIII, 10. 35 Parmaksızoğlu, Türk Ansiklopedisi, XXVIII, 534. 36 Koçkuzu, Giritli Sırrı Paşa ve Tefsirdeki Metodu, s. 11. 37 Bağdatlı, a.g.e., II, 395. 18

Rik a yazısı güzel ve kendine mahsus bir tarzdadır. Hatta vilayetlerde maiyetinde bulunanlardan bazıları yazısını taklit etmişlerdir. Bu hususla ilgili olarak M. Kemal İnal, Ben de yazısını pek beğenirdim. Muhabere etmek (haberleşmek) ve o güzel yazısıyla mektuplarına nail olmak arzusunda bulunurdum. Henüz çocuk denilebilecek bir yaşta olduğum halde kendisiyle mektuplaşırdım 40 diyerek Sırrı Paşa nın edebî yönünü takdir ettiğini ve çok beğendiğini ifade eder. Bir Osmanlı âlimi olan Sırrı Girîdî bazen evinde âlimlerle ilmî toplantılar yaparak çeşitli münazaralarda da bulunmuştur. 41 Sırrı Paşa, ilmî çalışmalarının yanında görevli bulunduğu yerlerde imar faaliyetlerinde de bulunarak yollar yaptırmıştır. Bağdat valisi iken Hindiye seddinin inşasında ve Hille kanalının açılmasında büyük hizmetleri vardır. 42 E. Yapmış Olduğu Hizmetler Sırrı Paşa çeşitli memuriyetliklerde bulunmuş, vezirlere divan kâtipliği yapmış, bazı vilayetlerde mektupçuluk, 43 mutasarrıflık 44 ve valilik görevlerinde de bulunmuştur. Sırrı Girîdî öğrenimini tamamladıktan sonra hizmet hayatı kendi memleketi olan Girit adasının Kandiye kasabasında mahkeme-i şer iyye katipliği ile başlamıştır. 45 1860 yılında daha henüz 16 yaşında iken Yanya ya 46 gider ve evkaf kitabeti görevinde bulunur. Daha sonra İstanbul a gelir. Bir müddet geçince Yenişehr-i Fenar e 47 gider ve Meclis kitabetinde istihdam olunur. Bu arada Tepedelenli Zâde İsmail Rahmi ve Hasan Tahsin Paşa ların divan efendiliğinde ve Ethem Paşa Yanya valisi iken husûsî kitabetinde bulunmuştur. Bundan sonra 1867 yılında Yanya vilayeti mektupçuluğu muavinliğine tayin oldu. Ethem Paşa Yanya dan İstanbul a dönerken İzmir valisi Hekim İsmail Paşa liyakatli bir katibe ihtiyacı olduğundan bahsetmesiyle Ethem Paşa Sırrı Efendiyi tavsiye etmiştir. Bu tavsiye üzerine İsmail Paşa nın inhasıyla Sırrı Paşa 1868 yılında Aydın mektupçuluğu 38 Bursalı, a.g.e., II, 368. 39 İnal, Son Asır Türk Şairleri, III, 1736. 40 İnal, Son Asır Türk Şairleri, III, 1736. 41 Kılıç, Giritli Sırrı Paşa nın Ahsenü l-kasas İsimli Eseri ve Tefsir İlmindeki Yeri, s. 27. 42 İnal, Son Asır Türk Şairleri, III, 1735, 1737. 43 Resmi dairelerde yazı işleri ile meşgul olan idari veya kalemin başında bulunan memurun ünvanına denir. Bilgi için bkz. Mehmet Zeki Pakalın, a.g.e., II, 466. 44 Sancak adı verilen teşekkülün başında bulunan memur hakkında ünvan olarak kullanılan bir terimdir. Bilgi için bkz. Mehmet Zeki Pakalın, a.g.e., II, 586. 45 Parmaksızoğlu, Türk Ansiklopedisi, XXVIII, 534. 46 Hakkında bilgi için bkz. Pars Tuğlacı, Osmanlı Şehirleri, İstanbul 1985, s. 406. 47 Hakkında bilgi için bkz. Tuğlacı, a.g.e., s. 407. 19

muavinliğine getirildi. 48 Kaynak kitapların hemen hemen hepsinde Yanya mektupçu muavinliğinden sonra Aydın mektupçu muavinliği zikredilirken 49 M. K. İnal ın Son Hattatlar isimli eserinde İzmir vilayeti mektupçu muavinliği zikredilmektedir. 50 1869 yılında Prizren ve hemen arkasından 1872 de Tuna vilayetleri mektupçuluğuna getirildi. 51 1876 yılında ûlâ sânisi 52 rütbesiyle Bihke 53 mutasarrıflığında görev aldı ve bunu takiben de beylerbeyi payesiyle İzvornik 54 ve Vidin 55 mutasarrıflıklarında bulunmuştur. 56 Doksanüç bozgunundan sonra Tuna eyaletinde kalan Osmanlı kuvvetlerinin bakiyelerinin ve göçmenlerin sevkıyatını yönetmek, 57 Şumni ve Varna 58 istihkamlarının silahları ve mühimmatının tahliyesi görevini yerine getirmek üzere komiser unvanıyla tekrar Vidin e gönderildi. 59 Daha sonra Karesi 60 mutasarrıflığına tayin edildi. 1296/1879 yılında Trabzon valisi oldu. Bir müddet sonra Trabzon dan ayrılarak İstanbul a gelir. Birkaç ay sonra da 1297/1880 de Kastamonu valiliğine görevlendirilmiştir. 61 Bir yıl sonra 1298/1881 de Kastamonu valiliğinden tekrar Trabzon valiliğine tahvil edilmiştir. 1300/1882 yılında Trabzon valiliğinden Ankara valiliğine memuriyet eylemiştir. 1302/1883 yılı içerisinde Sivas valisi olmuştur. 1304/1885 yılında Diyarbekir, 1306/1888 yılında Adana, 1307/1889 yılında Bağdat valiliklerinde görev yapmıştır. 62 48 İnal, Son Asır Türk Şairleri, III, 1734. 49 Mehmet Ali Aynî, Tabakât ve Âdâb-ı Müfessirîn Zeyli, İstanbul 1312, s. 27; İnal, Son Asır Türk Şairleri, III, 1734; Süreyyâ, a.g.e., III, 16; Öztuna, Devletler ve Hanedanlar, II, 676; Parmaksızoğlu, Türk Ansiklopedisi, XXVIII, 534. 50 İnal, Son Hattatlar, s. 755. 51 Parmaksızoğlu, Türk Ansiklopedisi, XXVIII, 534. 52 Mülki rütbelerden birinin adıdır. Bilgi için bkz. Mehmet Zeki Pakalın, a.g.e., III, 544. 53 Bilgi için bkz. Bihke, Türk Ansiklopedisi, Ankara 1953, VI, 365; Bihke, Büyük Larousse Sözlük ve Ansiklopedisi, İstanbul 1986, III, 1626. 54 Bilgi için bkz. Tuğlacı, a.g.e., s. 358; Nedad Moacanın, İzvornik, DİA, İstanbul 2001, XXIII,553. 55 Bilgi için bkz. Tuğlacı, a.g.e., s. 404. 56 Süreyyâ, a.g.e., III, 16; Parmaksızoğlu, Türk Ansiklopedisi, XXVIII, 534. 57 Parmaksızoğlu, Türk Ansiklopedisi, XXVIII, 534. 58 Bilgi için bkz. Tuğlacı, a.g.e., s. 396, 403. 59 İnal, Son Asır Türk Şairleri, III, 1734. 60 Bilgi için bkz. Tuğlacı, a.g.e., s. 197. 61 Mehmet Ali Aynî, Tabakât ve Âdâb-ı Müfessirîn Zeyli, s. 27, 28; İnal, Son Asır Türk Şairleri, III, 1734. 62 Mehmet Ali Aynî, Tabakât ve Âdâb-ı Müfessirîn Zeyli, s. 28. 20

Bu illerde valiliğin, yanı sıra Erâzi-i seniyye 63 komisyonu başkanlığı da yapmıştır. Vidin mutasarrıfı iken askere erzak yetiştirmekteki gayretini Plevne kumandanı Gazi Osman Paşa takdir ederek o zamandan beri hakkında teveccüh ederdi. Sırrı Paşa Bağdat valiliğine tayin olunduğu esnada öyle çok önemli bir vilayet valisinin vezir olması lazım geleceğini Osman Paşa Padişaha arz ettiğinden dolayı Sırrı Paşa ya valilik görevinin yanında vezirlik rütbesi de verilmiştir. 64 Ayrıca birinci rütbe-i Osmani ve Mecidi nişanlarıyla da taltif edilmiştir. 65 Sırrı Paşa nın Bağdat valiliği başarılı geçmiştir. 66 Daha sonra Bağdat valiliğinden ikinci defa Diyarbekir valiliğine tayin olmuştur. Bu valilik Sırrı Paşa nın devlet hizmetindeki son görevidir. Çünkü Sırrı Girîdî 1310/1894 yılında yakalandığı kalp hastalığı sebebiyle görevinden istifa ederek ayrılmıştır. 67 F. Vefatı Giritli Sırrı Paşa 1891 yılının Temmuz ayında Bağdat valiliğinden Diyarbekir valiliğine nakledilir. Burada görev yaptığı esnada 1894 yılında müptela olduğu kalp hastalığı illetinden kurtulmak için tedavi amacıyla İstanbul a gelir. Fakat hastalığının uzun sürmesinden dolayı görevinden istifa eder. 68 İstanbul a gelişinden bir müddet sonra tedavisi sonuç vermez ve rahatsızlığı artar. 11 Aralık 1895 (23 Cemaziyelahir 1313) yılında ahirete irtihal eylemiştir. 69 Sırrı Paşa, Sultan Mahmut türbesi haziresine defin olunmuştur. 70 Mezarı Divan Yolu nda, II. Mahmut Türbesinin yanındadır. Mezar taşında; dini eserler telif etmesiyle âlimler içinde, güzel idaresiyle Osmanlı devleti vezirleri içerisinde mümtaz bir mevkiye sahip olduğu yazılıdır. 71 63 Padişahlara ait arazi hakkında kullanılan bir tabirdir. Bilgi için bkz. Mehmet Zeki Pakalın, a.g.e., I,78. 64 Mehmet Ali Aynî, Tabakât ve Âdâb-ı Müfessirîn Zeyli, s. 28; İnal, Son Hattatlar, s. 756. 65 İnal, Son Asır Türk Şairleri, III, 1735. 66 Parmaksızoğlu, Türk Ansiklopedisi, XXVIII, 534. 67 Mehmet Ali Aynî, Tabakât ve Âdâb-ı Müfessirîn Zeyli, s. 28; İnal, Son Hattatlar, s. 756; Son Asır Türk Şairleri, III, 1735; Süreyyâ, a.g.e., III, 16; Bursalı, a.g.e., II, 368. 68 İnal, Son Hattatlar, s. 756; Parmaksızoğlu, Türk Ansiklopedisi, XXVIII, 534. 69 İnal, Son Hattatlar, s. 756; Son Asır Türk Şairleri, III, 1735; Süreyyâ, a.g.e., III, 16. 70 Mehmet Ali Aynî, Tabakât ve Âdâb-ı Müfessirîn Zeyli, s. 29; İnal, Son Hattatlar, s. 756; Bursalı, a.g.e., II, 368; Öztuna, Devletler ve Hanedanlar, II, 676. 71 Kılıç, Giritli Sırrı Paşa nın Ahsenü l-kasas İsimli Eseri ve Tefsir İlmindeki Yeri, s. 26. 21

II. ESERLERİ Osmanlıların vezir ve ediplerinden faziletli bir zât olan Sırrı Girîdî, 72 çalıştığı yerlerde çok büyük hizmetlerde bulunduğu gibi pek çok faydalı eserler de meydana getirmiştir. 73 Yukarda da geçtiği üzere birçok alanda eser meydana getirmiştir; tefsir, hadis, ahlak, kelam gibi. 74 İsmail Kılıç: Sırrı Girîdî nin eserleri incelendiğinde Arapça sının, Arapça tefsir kaynaklarına dayanarak tefsir yazacak kadar kuvvetli olduğu ve yine eserlerinde Farsça şiirlere yer verdiğinden Farsça yı da iyi bildiği anlaşılabilir 75 demektedir. Tabi eserlerindeki Arapça ibareleri ve Farsça şiirleri tercümelerinden almış olma ihtimali de göz önünde bulundurulması gerekmektedir. Sırrı Paşa muhatap ittihaz ettiği (muhatap kurduğu) ve muhabere eylediği (haberleştiği) insanların kabiliyetlerini ve kendisiyle hasıl ettikleri münasebetin derecesini tefekkür etmeyerek yazardı. Muhatap külliyen hatırından çıkardı. Mektubun bir mecmuaya kaydolunacak derecede güzel olmasına dikkat ederdi. Mektuplaştığı insanlar kendisiyle görüştüğü zaman mektuplarında kullandığı lisana uygun kendisinden bir muamele görmezlerdi. Binaenaleyh mektupları, bürûdeti (soğukluk) ve belki nefreti davet ederdi. 76 Yukardan Sırrı Paşa nın kendisiyle görüştüğü insanların kabiliyetlerine ve samimiyetliklerine göre yazdığını, yazarken düşünmediğini, mektuplarına çok özen gösterdiğini, mektup gönderdiği kimselerle görüşürken aynı özeni göstermediğini ve mektuplarının çok sert olduğunu anlıyoruz. Sırrı Paşa nın eserleri şunlardır: Cilt 1. Sırr-ı Kur an 3 2. Ahsenü l-kasas 3 3. Sırr-ı Furkan 2 4. Sırr-ı İnsan 1 5. Sırr-ı Tenzil 1 72 Bursalı, a.g.e., II, 368. 73 Mehmet Ali Aynî, Tabakât ve Âdâb-ı Müfessirîn Zeyli, s. 29. 74 Parmaksızoğlu, Türk Ansiklopedisi, XXVIII, 534; Sırrı Paşa (Giritli), Türk Dili ve Edebiyatı Ansiklopedisi, VIII, 10. 75 Kılıç, Giritli Sırrı Paşa nın Ahsenü l-kasas İsimli Eseri ve Tefsir İlmindeki Yeri, s. 28. 76 İnal, Son Asır Türk Şairleri, III, 1735, 1737. 22

6. Sırr-ı İstiva 1 7. Ru yet-i Bâri Hakkında Risale 1 8. Şerh-i Akaid ve Haşiyelerinin tercümesi 2 9. Nakdü l-kelam fî Akaidi l-islâm 1 10. Ârâü l-milel 1 11. Ruh 1 12. Nûrü l-hüdâ Limeni s-tehdâ 1 13. Mektubat-ı Sırrı Paşa 3 14. Galatât 1 15. Numune-i Adalet 1 16. Lek Dokakin 1 77 17. İhvaniyet 78 18. Tabakât ve Âdâb-ı Müfessirîn Eserlerle ilgili ayrıntı bilgi ilerde verilecektir Bu genel çerçeveden sonra eserleri tanıyacak olursak: A. Tefsirle İlgili Eserleri Sırrı Paşa, Fahreddin er-râzî nin (ö. 606/1209) Tefsir-i Kebir ini esas kaynak tutarak Kur an-ı Kerim den muhtelif surelerin faydalı, kısa tercüme ve tefsirlerini içeren yapıtlar meydana getirmiştir. Bunlar beş tanedir: 1) Sırr-ı Kur an, 2) Ahsenü l-kasas, 3) Sırr-ı Furkan, 4) Sırr-ı Tenzil, 5) Sırr-ı İstiva. 79 1. Sırr-ı Kur an Bu eser üç cilt halindedir. Fahreddin er-râzî nin Fatiha suresine ait bölümünü tercüme etmiştir. Eserin birinci cildi 280 sayfa olarak 1302 de, ikinci cildi 240 sayfa ve üçüncü cildi 277 sayfa olarak H. 1303 te İstanbul da basılmıştır. 80 77 Mehmet Ali Aynî, Tabakât ve Âdâb-ı Müfessirîn Zeyli, s. 29, 30. 78 Kılıç, Giritli Sırrı Paşa nın Ahsenü l-kasas İsimli Eseri ve Tefsir İlmindeki Yeri, s. 34. 79 Bursalı, a.g.e., II, 368; Kılıç, Giritli Sırrı Paşa nın Ahsenü l-kasas İsimli Eseri ve Tefsir İlmindeki Yeri, s. 29, 30; Büyük Larousse Sözlük ve Ansiklopedisi, İstanbul 1986, XX, 10474. 80 Bilgi için bkz. Sırrı Paşa, Sırr-ı Kur an, İstanbul 1302, 1303. 23

2. Ahsenü l-kasas Yusuf (a.s.) kıssasını Osmanlıca tefsir eden hacimli bir kitap olup üç cilt halindedir. Birinci cildi 204, ikinci cildi 372 ve üçüncü cildi 470 sayfadan oluşmaktadır. Bu eserler 1309/1892 tarihinde İstanbul da Maarif Nezaret yayınevinin ruhsatı ile basılmıştır. 81 Sırrı Paşa nın diğer tefsirleri içerisinde kaynak ve malzeme yönünden en zengini ve üslup bakımından en güzelidir. 82 3. Sırr-ı Furkan Furkan sûresinin tefsiri olup, Bağdat ta 1307/1890 yılında 555 sayfa olarak basılmıştır. Ayrıca İstanbul da 1312/1892 tarihinde iki defa basılmıştır ve iki cilt halindedir. 83 4. Sırr-ı Tenzil Sırrı Paşa bu risalede daha önce yazdığı İnsan, Furkan ve Yusuf sûrelerinin tefsirlerini özetlemiştir. Diyarbekir de 1311/1893 te basılmıştır. 84 5. Sırr-ı İstiva Bu eserin basılmış yapıtları arasında olduğuna dair bir bilgi mevcuttur. 85 Ancak eserle ilgili daha fazla ayrıntıya ulaşılamamıştır. Bunların dışında birkaç tane daha tefsirle ilgili eseri vardır. 6. Tabakât ve Âdâb-ı Müfessirin Sırrı Paşa ya ait olan bu eser ashabın tabakalarından, derecelerinden ve müfessirlerin âdâbı meselesinden bahsetmiştir. En sonunda da Mehmet Ali Aynî, kitabın zeylinde Sırrı Paşa nın tercüme-i halinden bahsetmiştir. Mehmet Ali Aynî eserin üçüncü sayfasında şöyle 81 Bilgi için bkz. Sırrı Paşa, Ahsenü l-kasas, I, II, III, İstanbul 1309. 82 Kılıç, Giritli Sırrı Paşa nın Ahsenü l-kasas İsimli Eseri ve Tefsir İlmindeki Yeri, s. 30. 83 Kılıç, a.e., s. 30. 84 Kılıç, a.e., s. 31. 85 İnal, Son Asır Türk Şairleri, III, 1735. 24

demiştir: Tabakât ve Âdâb-ı Müfessirîn Meryem suresinin tefsirine (Sırr-ı Meryem) mukaddime olarak yazılmıştır. Fakat Sırr-ı Meryem in basımı çok zaman alacağından bunun ondan ayrılarak risale şeklinde basılması uygun görülmüştür. Bu Risale 30 sayfadan oluşmaktadır. 1312 yılında Dersaâdet te basılmıştır. 86 7. Sırr-ı Meryem Bu eser Meryem suresinin tefsiridir. Diyarbekir de Vilayet Matbaası nda 1311/1893 yılında orta hacimli iki cilt halinde basılmıştır. 87 8. Sırr-ı İnsan İnsan suresinin küçük hacimli bir tefsiridir. Tek cilt olup 240 sayfadır. İstanbul da 1312/1894 tarihinde basılmıştır. 88 Bu tefsirin hemen her âyetinde müfessir Beydâvî (ö. 685/1286) den istifade ettiği göze çarpmaktadır. 89 Bağdatlı İsmail Paşa bu eseri ahlak alanında yazılmış bir yapıt olarak tanıtır. 90 Sırrı Girîdî farklı alanlarda çok sayıda eser yazmıştır. 91 Bunların isimleri yukarda zikredilmiştir. Şimdi tefsir alanı dışındaki eserleri kısaca tanıyalım: B. Akâid ve Kelam İle İlgili Eserleri 1. Nakdü l-kelâm fî Akâidi l-islâm Bu eser bir akâid ve kelam kitabıdır. Allâme Taftazâni (ö. 791/1389) nin Akâid şerhi ile Hayâlî (ö. 886-7/1481) gibi âlimlerin eserlerinden özetlenmiştir. 92 86 Mehmet Ali Aynî, Tabakât ve Âdâb-ı Müfessirîn Zeyli, s. 3, 26. 87 Kılıç, Giritli Sırrı Paşa nın Ahsenü l-kasas İsimli Eseri ve Tefsir İlmindeki Yeri, s. 31. 88 Bilgi için bkz. Sırrı Paşa, Sırr-ı İnsan, İstanbul 1312, s. 1. 89 Kılıç, Giritli Sırrı Paşa nın Ahsenü l-kasas İsimli Eseri ve Tefsir İlmindeki Yeri, s. 31. 90 Bağdatlı, a.g.e., II, 395; Kılıç, Giritli Sırrı Paşa nın Ahsenü l-kasas İsimli Eseri ve Tefsir İlmindeki Yeri, s. 31. 91 Kılıç, Giritli Sırrı Paşa nın Ahsenü l-kasas İsimli Eseri ve Tefsir İlmindeki Yeri, s. 31. 92 Bursalı, a.g.e., II, 369; Kılıç, Giritli Sırrı Paşa nın Ahsenü l-kasas İsimli Eseri ve Tefsir İlmindeki Yeri, s.32. 25

1324 İstanbul tarihli baskısı 355 sayfadan oluşmaktadır. Sırrı Paşa, bu eseri şu şekilde tanıtır: Akâid-i İslâmiyye nin Âyât-ı Kerime-i Kur aniyye, Ahâdis-i Şerife-i Nebeviyye, İcma-i Ümmet, Akvâl-ı Eimme-i Müctehidîn ve Âsâr-ı Ecille-i Müfessirîn ile müsbet olduğunu bir suret-i hakimanede şerh ve izah ederek, Sufîler ve Mu tezile vesâire gibi mu tarızların akâid-i mezkûre hakkındaki zan ve zehablarının butlanını, delâil-i kaviyye-i akliyye ile isbat eder bir eser-i hakikat-ı küster dir (adaleti yayan, gösteren bir eserdir). 93 2. Ârâü l-milel Bu eserle ilgili Nakdü l-kelâm fî Akâidi l-islâm tarzında yazılan 94 fırkaları anlatan 95 bir kitaptır şeklinde bilgilere ulaşıldı. Kitap 227 sayfadan oluşmaktadır. H. 1303 yılında İstanbul da basılmıştır. 96 Eserle ilgili geniş malumat ilerde verilecektir. 3. Şerh-i Akâid ve Haşiyelerinin Tercümesi Bu eser Nesefî nin (ö. 710/1310) Akâid Şerhi, Allâme Taftazânî ile Hâşiyelerinden olan Isam-Siyelkûtî gibilerin eserlerinin tercümeleridir. 97 Birinci cilt 320, ikinci cilt 294 sayfadan oluşmaktadır. 1292 yılı baskısına ulaşılmıştır. 98 Akaid konusundan bahsedildiği için bu kategoriye dahil edilmiştir. 4. Rü yet-i Bârî Hakkında Risâle Bu kitap Cenâb-ı Hakk ı ahiret gününde görmenin mümkün olup olmadığına dair İlm-i Kelâm âlimleriyle Mu tezile nin görüşlerinin özetidir 99. 93 Bilgi için bkz. Sırrı Paşa, Nakdü l-kelâm fî Akâidi l-islâm, İstanbul 1324, s. 1. 94 Bursalı, a.g.e., II, 369. 95 Koçkuzu, Giritli Sırrı Paşa ve Tefsirdeki Metodu, s. 13. 96 Sırrı Paşa, Ârâü l-milel, İstanbul 1302, s. 1, 227. 97 Bursalı, a.g.e., II, 368. 98 Bilgi için bkz. Sırrı Paşa, Şerh-i Akâid ve Haşiyelerinin Tercümesi, y.y. 1292. 99 Bursalı, a.g.e., II, 368. Bu risale basılan eserleri arasındadır. Bkz. İnal, Son Asır Türk Şairleri, III, 1735. 26

Aynı şekilde bu eser de Mezhepler tarihi ve kelam konusu olan Mu tezile nin görüşlerinden bahsettiği için kelam gurubuna dahil edilmiştir. 5. Ruh Risalesi Ruh hakkında büyük İslâm âlimleriyle bazı filozofların görüşlerini açıklayan 100 bir eserdir. İstanbul da 56 sayfa olarak 1305 tarihinde basılmıştır. 101 Yine bu eser de bir kelâmî konu olan ruh meselesinden bahsetmesinden dolayı bu guruba dahil edilmiştir. 6. Nûrü l-hüdâ Limeni s-tehdâ Üçlü ilah sisteminin batıllığı konusundan ve bugün elde mevcut olan İncillerin tahrif edilmiş olduğu meselesinden bahseden 102 bir eserdir. 1310 yılında Diyarbekir de basılmıştır. 103 Bu kitap ta bahsetmiş olduğu konusu itibariyle bu kategoriden sayılmıştır. C. Diğer Eserleri 1. Mektubât-ı Sırrı Paşa Bu eser Sırrı Paşa nın resmi ve özel mektuplarını içermektedir. 104 Üç cilt halindedir. 105 Mektuplarını Abdülaziz Talat toplamıştır. I.cildi 1886 de, II.cildi 1892 de, III.cildi 1893 te Diyarbekir de basılmıştır. 106 100 Bursalı, a.g.e., II, 369. 101 Bilgi için bkz. Sırrı Paşa, Ruh, İstanbul 1305. 102 Bursalı, a.g.e., II, s. 369. 103 Koçkuzu, Giritli Sırrı Paşa ve Tefsirdeki Metodu, s. 13. 104 Bursalı, a.g.e., II, 369. 105 Mehmet Ali Aynî, Tabakât ve Âdâb-ı Müfessirîn Zeyli, s. 30. 106 Sırrı Paşa (Giritli), Türk Dili ve Edebiyatı Ansiklopedisi, VIII, 10. 27

2. Lek Dokakin Eser Arnavutların ahlak ve eski adetleri konusunu işlemektedir. 107 3. Galatât Bu eser Allâme İbn-i Kemal in (1468/1534) Galatât risalesine bazı maddelerin ilavesinden meydana gelmiştir. Ayrıca Vezir Münif Paşa nın (1828/1910) muhakemeli bir takrizini içermektedir. 108 İstanbul da 1301 tarihinde basılmıştır. 109 4. Numûne-i Adalet 110 Kaynaklarda eser hakkında bilgi verilmemiştir. 5. İhvaniyet 111 Sırrı Paşa nın Mektubât isimli eserine dahil olmayan daha pek çok layihalarının ve mektuplarının olduğunu M. Kemal İnal, Tabakât ve Âdâb-ı Müfessirîn adlı risaleye yazdığı müellifin hal tercümesinde belirtmektedir. 112 Ayrıca Sırrı Paşa nın gazelleri de bulunmaktadır. Gazel Giren bu kalibe sanma müsab olup gidiyor Gelen bu dehri deniye müsab olup gidiyor 107 Mehmet Ali Aynî, Tabakât ve Âdâb-ı Müfessirîn Zeyli, s. 30. 108 Bursalı, a.g.e., II, 369; Kılıç, Giritli Sırrı Paşa nın Ahsenü l-kasas İsimli Eseri ve Tefsir İlmindeki Yeri, s. 33. 109 Koçkuzu, Giritli Sırrı Paşa ve Tefsirdeki Metodu, s. 14. 110 Mehmet Ali Aynî, Tabakât ve Âdâb-ı Müfessirîn Zeyli, s. 30; Bağdatlı, a.g.e., II, 395; İnal, Son Asır Türk Şairleri, III, 1735. Bu eser hakkında fazla bilgi verilmemiştir. İnal, bu eserin basıldığını ifade eder. Bkz. İnal, Son Asır Türk Şairleri, III,1735. 111 Kılıç, Giritli Sırrı Paşa nın Ahsenü l-kasas İsimli Eseri ve Tefsir İlmindeki Yeri, s. 33 de, bu eserin sadece İbrahim Alaettin Gövsa, Meşhur Adamlar, IV/1457 de geçtiğini fakat hakkında bilgi verilmediğini söyler. 112 Mehmet Ali Aynî, Tabakât ve Âdâb-ı Müfessirîn Zeyli, s. 30. 28

Yıkar esasını seyli havadisi eyyam Binayı muhkemi âlem harab olup gidiyor Televvünatı şüunı cihana aldanma Semer, şecer, beşer âhır türab olup gidiyor Görür müsün nice yükseldi dûdı ahımızın Baharı hüsnüne yârın sehab olup gidiyor. 113 113 İnal, Son Asır Türk Şairleri, III, 1737. 29

İKİNCİ BÖLÜM GİRİTLİ SIRRI PAŞA NIN ÂRÂÜ L-MİLEL ADLI ESERİ 30

I. ESERİN GİRİŞİNDE İŞLENEN KONULAR Müellif kitabın önsözünde gayb ilminden bahsederek Hz. Peygamber Efendimizin, vukuundan önce ümmetinin 73 fırkaya ayrılacağını haber vermiş olmasını kendisinin peygamberliğini teyit eden, pekiştiren açık bir delil değil midir? sorusuyla kitabına giriş yapmaktadır. Ümmetim yetmiş üç fırkaya ayrılacaktır. Bunlardan bir fırka hariç diğer hepsi cehennemdedir, Ey Allah ın Rasülü hariç olan fırka hangisidir? denildiği zaman, benim ve ashabımın yolu üzerinde olanlardır buyurdular. 114 Daha sonra ihtilaf 115 ile hilaf 116 kelimelerini örnek vererek açıklar. İhtilaf: Bir şeye ulaşma yolları farklı olup, amaçları birdir. Mesela; bir kimsenin Kâbe yi ziyaret amacıyla Bağdat tan, diğer bir kişinin de İstanbul dan yolculuk etmesi gibi. Bunların maksatları birdir fakat yolları farklıdır. Hilaf: Bir kimsenin diğerinin fiiline muhalefet etmesiyle iki kişi arasında meydana gelir. Mesela; Bir kimsenin doğuya, diğerinin batıya doğru hareket etmesi gibi. 117 Daha sonra kitabın giriş kısmında Ahkâm-ı Şer iyye nin 118 ikiye ayrıldığından bahseder. Niteliği amelle ilgili olan hükümlere Ahkam-ı Fer iyye ve Ameliyye 119 denir. Sem i delillerden istinbat 120 edildiği için fer iyye ve kullardan ortaya çıkan amellerin niteliğine ilişkin olduğu için de ameliyye denmiştir. Niteliği itikatla ilgili olan hükümlere Ahkam-ı Asliyye ve İtikadiyye 121 ismi verilmiştir. Şer i hükümlerin aslı olduğu için asliyye ve bu hükümlerden kast olunan amaç itikatın kendisi olduğu için itikadiyye adı verilir. 114 Tirmîzî, İman, 18; el-hâkim, el-müstedrek, I, 128, 129, III, 547, IV, 430. Bu hadis-i şerifin çeşitli versiyonları vardır. Daha fazlası için bkz. Ebu Davud, Sünne, 1; İbn Mâce, Fiten, 17; Ahmed b. Hanbel, Müsned, III, 25; Dârimi, Siyer, 75. 115 İhtilaf bir meselede ayrı ayrı görüşlerin ortaya çıkması anlamında bir terimdir. Daha çok farklı bir görüşe sahip olma, farklı görüşlerin birini benimseme anlamı taşımaktadır. Buna göre maksat aynı olmakla birlikte yöntemin farklı olmasını ifade eder. Geniş bilgi için bkz. Şükrü Özen, İhtilaf, DİA, İstanbul 2000, XXI, 565; Ali Toksarı, İhtilaf, İslâmî Kavramlar, Ankara 1997, s. 362. 116 Hilaf söz veya davranışta birinin tuttuğu yoldan başka bir yol tutmak, farklı bir tavır ortaya koymak anlamına gelir. Maksadında yönteminde farklı olması anlamına gelmektedir. Geniş bilgi için bkz. Şükrü Özen, Hilaf, DİA, İstanbul 1998, XVII, 527. 117 Sırrı Paşa, Milel, s. 7. 118 Bilgi için bkz. Ahmet Özel, Ahkâm, DİA, İstanbul 1988, I, 550. 119 Bilgi için bkz. İlyas Üzüm, Hüküm, DİA, İstanbul 1998, XVIII, 465. 120 İstinbat çözümlenmesi istenen bir mesele karşısında mevcut prensipler ve bilgileri araştırıp mukayese ederek, yeni bir ilim çıkarılması demektir. Bilgi için bkz. Ali Toksarı, İstinbat, İslâmî Kavramlar, s. 400. 121 Bilgi için bkz. Muhammed Hüdâri, Usûl-i Fıkıh, Mısır 1965, s. 20; İlyas Üzüm, Hüküm, DİA, XVIII, 465. 31

Ahkam-ı Fer iyye ve Ameliyye den bahseden ilme İlm-i Şerâyi ve Ahkam denilir. İlm-i Şerâyi ve Ahkam Fıkıh ilmi demektir ki Şer i hükümlerden Ahkam-ı Fer iyye ve Ameliyye nin korunması ve muhafazası için tedvin olunmuştur. Ancak bu kısım belirli sayılarla kısıtlanamaz çünkü kulların fiillerinin artmasıyla bu fıkıh ilmi de artar ve çoğalır. Ahkam-ı Asliyye ve İtikadiyye den bahseden ilme de İlmî Tevhid ve Sıfat adı verilmiştir Bu tabir eskiden (Fıkh-ı Ekber), yeni tabir (İlm-i Kelam) 122 demektir. İlm-i Kelam, şer i hükümlerin Ahkam-ı Aslıyye ve İtikadiyye kısmını korumak ve muhafaza etmek için tedvin olundu. Kelam ilmi muhafaza altına alınmış bulunup mazbuttur. Kulların fiillerinin artmasıyla bu ilim artmaz ve çoğalmaz. Çünkü bu ilmin ihatası mümkündür. 123 Müellif kitabın giriş kısmından ihtilaflar konusuna kadar bunun gibi teknik bilgiler vermektedir. Örneğin: Şeriat, 124 ahkâm, 125 iktizâ, 126 tahyir (Mübah), 127 terimlerini açıklamaktadır. 128 Şerâyi : Şerîa nın cemisidir. Bunun aslı vaz ı ilahidir. İnsanlar dünya ve ahiret hayatında salahlarına olan inanç, fiil ve sözlerinin hükümlerini bundan öğrenirler. Ahkam: Hükmün cemisidir. Hükmün de üç manası vardır. a) Bir emrin yapılmasını veya yapılmamasını kesin olarak istemek. b) İki durum arasındaki şartın var olması veya olmaması. c) İktiza veya tahyîrî hükümlerden olan vücüb, ibahe v.b. İktiza: Mükelleften bir şeyin yapılmasını veya yapılmamasını istemek demektir. Bu dört çeşittir: a) Îcab: Bir şeyin yapılması kesin olarak istenmektedir. Bu şeyi terk etmek de yasaklanmıştır. b) Nedb: Bir şeyin yapılmasında kesinlik yoksa mendup hükmündedir. c) Tahrim: Bir şeyin işlenmesi yasak olmakla beraber bu işin kesinlikle işlenmemesinin istenmesi. d) Kerâhet: 122 Bilgi için bkz. Seyyid Şerif Cürcânî, et-târifat, İstanbul 1318, s. 124; Yusuf Şevki Yavuz, Kelâm, DİA, Ankara 2002, XXV, 196. 123 Sırrı Paşa, Milel, s. 6-10. 124 Bilgi için bkz. Ömer Nasuhi Bilmen, Hukukı İslâmiyye ve Islahatı Fıkhıyye Kamusu, İstanbul 1949, I, 8; Ali Bardakoğlu, Şeriat, İslâmî Kavramlar, s. 652. 125 Bilgi için bkz. Ebu Bekir Muhammed b. Ahmed b. Ebi Sehl es-serahsî, Usûl-i Serahsî, Beyrut 1973, II, 192-199; Muhammmed Hüdâri, a.g.e., s. 20; Ahmet Özel, Ahkam, DİA, İstanbul 1988, I, 550; Ali Bardakoğlu, Ahkâm, İslâmî Kavramlar, s. 26. 126 Bilgi için bkz. Cürcânî, et-târifat, s. 22; Muhammed Ebu Zehra, İslâm Hukuku Metodolojisi, çev. Abdulkadir Şener, Ankara 1997, s. 39. 127 Bilgi için bkz. Muhammed Ebu Zehra, İslâm Hukuku Metodolojisi, s. 365. 128 Sırrı Paşa, Milel, s. 11-15. 32