Jean-Louis Mattei den Örneklerle Çeviride Kültürel Unsurlar Sorunu



Benzer belgeler
bab.la Cümle Kalıpları: Kişisel Dilekler Fransızca-Hintçe

bab.la Phrases: Personnel Meilleurs Vœux français-turc

ANA DİL Mİ, ANA DİLİ Mİ? IS IT PARENT LANGUAGE OR OR MOTHER TONGUE?

AÖĞRENCİLERİN DİKKATİNE!

AÖĞRENCİLERİN DİKKATİNE!

International Journal of Language Academy AN INTERDISCIPLINARY OVERVIEW OF TRANSLATION; EXAMPLE OF CULTURE AND POLITICS

Personne Contenu de la discussion. AM Bonjour, vous êtes Madame Aksoy? 00:22. P Madame Aksoy, merci beaucoup d être venue 01 :04

Çoğuldizge Kuramı. Ünal Yoldaş* Giriş

AÖĞRENCİLERİN DİKKATİNE!

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS FRANSIZCA I (ÇEVİRİBİLİM) AFFF

Seyahat Konaklama. Konaklama - Bulma. Konaklama - Rezervasyon. Nereden bulabilirim? Où puis-je trouver? Konaklama için yön sorma

L alphabet. Toutes les lettres se prononcent. kâ et gâ se prononcent en mouillant la consonne ([

Prof. Dr. Mirjana Teodosiyeviç, Turski Jezik u Svakodnevnoj Komunikatsiji, Beograd, 2004, 327 s. Günlük Konuşmada Türkçe

Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi Atatürk University Journal of Faculty of Letters Sayı / Number 59, Aralık / December 2017,

ZA5882. Flash Eurobarometer 363 (How Companies Influence Our Society: Citizens View) Country Questionnaire Turkey

1. Uluslararası Karadeniz Dil ve Dil Eğitimi Konferansı, Eylül 2017, Ondokuz Mayıs Üniversitesi, SAMSUN

Fransızca-Türkçe Çeviri I (ETI471) Ders Detayları

Bana yardımcı olurmusunuz, lütfen? Vous pouvez m'aider, s'il vous plaît? Yardım isteme

Seyahat Genel. Genel - Olmazsa olmazlar. Genel - Muhabbet. Yardım isteme. Birinin İngilizce konuşup konuşmadığını sormak

Bana yardımcı olurmusunuz, lütfen? Vous pouvez m'aider, s'il vous plaît? Yardım isteme

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS FRANSIZCA VI AFFF

FRANKOFON TOP 50 BİRİNCİ AŞAMA A1/A2 FİŞİ (17 Mart - 28 Mart)

Voyage Sortir Manger. Sortir Manger - À l'entrée. Sortir Manger - Commander à manger

FRANSIZCA ÖĞRETMEN ADAYLARINDA SÖZLÜ SÖYLEM BECERİLERİNİN İYİLEŞTİRİLMESİ * ÖZET

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS FRANSIZCA II AFFA

18-carat white or red gold or platinum Diameter: 43 mm

Doç. Dr. Ender ATEŞMAN

Premiers mots. Au revoir. Allahaısmarladık

T.C. HACETTEPE ÜNĐVERSĐTESĐ Sosyal Bilimler Enstitüsü

Kişisel Mektup. Mektup - Adres. Clarisse Beaulieu 18, rue du Bac Paris.

AÖĞRENCİLERİN DİKKATİNE!

BÖĞRENCİLERİN DİKKATİNE!

CÖĞRENCİLERİN DİKKATİNE!

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ 8. SINIF 1. DÖNEM FRANSIZCA DERSİ MERKEZÎ ORTAK SINAVI

Kültür Nedir? Dil - Kültür İlişkisi

DÖĞRENCİLERİN DİKKATİNE!

PRELEVEMENT ET DON D ORGANES ORGAN BAĞIŞI VE NAKLİ

Seyahat Etrafı Dolaşma

İDV ÖZEL BİLKENT ORTAOKULU SINIFLARINA KONTENJAN DAHİLİNDE ÖĞRENCİ ALINACAKTIR.

ANKARA ÜNİVERSİTESİ TÖMER TÜRKÇE ÖĞRETİM ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ TÜRKÇE SINAVI

Fransızca-Türkçe Çeviri II (ETI472) Ders Detayları

Çeviri Eğitiminde Öğrencilerin Geliştirdiği Öğrenme Stratejileri 1. Learning Strategies Developed by Students in Translation Training

Çeviriye Giriş (ETI200) Ders Detayları

TAHSİN YÜCEL İN VATANDAŞ ROMANININ FRANSIZCA ÇEVİRİSİNDE EKİNSEL ÖĞELERİN AKTARIMI

Discours de Monsieur Hervé Magro, Consul Général de France à Istanbul. A l occasion de la réception pour la Fête Nationale

KİTAP GÜNCESİ VIII. GELENEKSEL KİTAP GÜNLERİ SAYI:3

Yazar Hakkında Dilek Turan Hacettepe Üniversitesi Alman Dili ve Edebiyatı Bölümü nden lisans (1995), yüksek lisans (1998) ve doktora (2002)

İNGİLİZCE HAZIRLIK PROGRAMI SEVİYE 2 DERS MÜFREDATI

Lisans Eğitim Programı

Galatasaray University

Discours de Monsieur Hervé Magro, Consul Général de France à Istanbul. A l occasion de la réception pour la Fête Nationale

AÖĞRENCİLERİN DİKKATİNE!

ORTA DOĞU VE KAFKASYA UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

Bienvenue à l'ecole en France

Söylem Çözümlemesi (ETI205) Ders Detayları

Voyage Général. Général - Bases. Général - Conversation. Demander de l'aide. Demander si une personne parle anglais

Pazartesi. Salı. Çarşamba. Perşembe. Cuma. conjugaison du verbe. Grammaire progressive du français avec 680 exercices-page:8

AÖĞRENCİLERİN DİKKATİNE!

KIRGIZİSTAN TÜRKİYE MANAS ÜNİVERSİTESİ MODERN DİLLER YÜKSEK OKULU MÜTERCİM - TERCÜMANLIK BÖLÜMÜ LİSANS PROGRAMI

F E D E R A T I O N D E S A S S O C I A T I O N S T U R Q U E S D E S U I S S E R O M A N D E

Teknik Çeviri (ETI320) Ders Detayları

BAĞIL HAREKET. 4. kuzey. Şekilde görüldüğü gibi, K aracındaki gözlemci L yi doğuya, M yi güneye, N yi güneybatıya doğru gidiyormuş gibi görür.

Russell ın Belirli Betimlemeler Kuramı

Çocuklar için Çeviri (ETI432) Ders Detayları

DIPLÔME NATIONAL DU BREVET

Fransızca-Türkçe Çeviriye Giriş I (ETI371) Ders Detayları

T.C. 8. SINIF I. DÖNEM. ORTAK SINAVI 29 KASIM 2013 Saat: 12.00

Arnavutça (DİL-2) Boşnakça (DİL-2)

ÝÇÝNDEKÝLER. Diyalog Tamamlama Haftanýn Testi...25

Bu kısa Z Nesli tanımından sonra gelelim Torunum Ezgi nin okul macerasına.

EKİM AYINDA NELER ÖĞRENECEĞİZ?

FRANSIZCA HAZIRLIK BİRİMİ TOTEM METOD DERSİ GÜNLÜK DERS PLANI

FRANSIZCA HAZIRLIK BİRİMİ LATITUDES METOD DERSİ GÜNLÜK DERS PLANI

İletişim kavramı ve tanımı

1975 yılından beri sürekli ve emin adımlarla büyümeye ve dünyaya açılmaya devam etmektedir.

İletişim, hem güçlerimizin farkında olmak, hem de zayıflıklarımızın üstesinden gelmek demektir.

MERAKLI KİTAPLAR. Alfabe

KİMLİK, İDEOLOJİ VE ETİK Sevcan Yılmaz

Mr. Adam Smith Smith's Plastics 8 Crossfield Road Selly Oak Birmingham West Midlands B29 1WQ

geliştirmemize yardımcı olur.

ÖZ GEÇMİŞ. Yüksek Lisans Tezi: Ahmet Vefik Paşa nın Çevirilerinde Osmanlılaşan Molière, Bilkent Üniversitesi Türk Edebiyatı Bölümü, Haziran 2004.

olduğunu fark etti. Takdir ettiği öğretmenleri gibi hatta onlardan bile iyi bir öğretmen olacaktı.

DIPLÔME NATIONAL DU BREVET

ÝÇÝNDEKÝLER TEMA 1. Anlam Bilgisi. Yazým Bilgisi. Dil Bilgisi. SÖZCÜK ANLAMI...15 Gerçek, Yan ve Mecaz Anlam...15 Deyim...15

T.C. 8. SINIF I. DÖNEM. 27 KASIM 2014 Saat: 11.20

Çeviri Yapmak Üzerine

İş E-Posta. E-Posta - Giriş. Son derece resmi, alıcının ismi yerine kullanılabilecek bir ünvanı var ise. Resmi, erkek alıcı, bilinmeyen isim

En parlant à votre enfant, vous développez sa capacité de compréhension.

Can you help me, please? Vous pouvez m'aider, s'il vous plaît? Yardım isteme

Ankara Üniversitesi Geliştirme Vakfı Özel İlkokulu/Ortaokulu AİLE İÇİ İLETİŞİM

Çeviri Eleştirisi (ETI402) Ders Detayları

İLETİŞİM BECERİLERİ. Doç. Dr. Bahar Baştuğ

Temel Kavramlar Bilgi :

Bu kitabın sahibi:...

Une corrélation entre le journal et ses lecteurs, telle est la mission de «CoReLE»

KULLANMA KILAVUZLARININ TEKNİK ÇEVİRİ AÇISINDAN İNCELENMESİ

Selam vermekle karşımızdaki kimseye neyi ifade etmiş oluruz?

Bir Açık Kaynak Masalı Bölüm 1: Kasabanın Dışında Bir Meyve Ağacı

Prof. Dr. Ayla GÖKMEN Tel: +90 (224)

Transkript:

G.Ü. Gazi Eğitim Fakültesi Dergisi Cilt 23, Sayı 1 (2003) 47-58 Jean-Louis Mattei den Örneklerle Çeviride Kültürel Unsurlar Sorunu The problem in translating culture-specific items in by example from Jean-Louis Mattei Perihan YALÇIN G.Ü. Gazi Eğitim Fakültesi, Yabancı Diller Eğitimi Bölümü, Fransız Dili Eğitimi Anabilim Dalı, ANKARA-TÜRKİYE ÖZET Bu makalede, çeviride önemli rolü oynayan kültürel unsurlar ve bunları aktarırken karşılaşılabilecek sorunlar ele alınmıştır. Çeviride en önemli güçlük, çevrilecek nesnelerin amaç dilin kültüründe yer almamaları dolayısıyla adlandırılmamış olmalarıdır. Bunlar, birbirinden farklı iki uygarlık olan Türk ve Fransız uygarlığında, kültürel gerçeklikleri verirken yaşanılan zorluklardır. Bu durumda, çevirmen ne yol izleyecektir? Metindeki bilgi aktarımının ne kadarını sağlayabilir? Kültürel farklılıklardan kaynaklanan göndermeleri nasıl çözebilir? Bu çalışmanın amacı, kültürel unsurları çevirirken karşılaşılan bu sorunlara ışık tutmaktır. Anahtar Kelimeler: Çeviri, kültür, çevirmen, kültürel unsurlar. ABSTRACT This article is concerned with cultural differences that play a significant role in translation and the problems in translating culture-specific items. An important problem in cultural translation is that the cultural items to be translated do not exist in the culture of the target language and thus do not have a context of reference for the target reader. In the translation of texts from Turkish into French or from French into Turkish the translator faces the problems of translating between two different cultures. In this case what would be the best strategy for translation? How much of the cultural context can be transferred to the target language? How could the translator deal with the culture-specific references? This article analyses the problems in translating culture-specific items from Turkish into French. Key Words: Translation, culture, translator, cultural translation.

48 G.Ü. Gazi Eğitim Fakültesi Dergisi Cilt 23, Sayı 1 (2003) 47-58 1. GİRİŞ Çağımızın bir olgusu olan çeviri etkinliği yüzyıllardır birçok bilim adamının ilgi odağı haline gelmiş ve günümüzde ulusların, ülkelerin, kurum ve kuruluşların ilgi alanı olmayı devam ettirmektedir. Çeviri, dar anlamıyla bir yazın yapıtını şekil, anlam, ileti ve biçem düzeylerinde kaynak dilden amaç dile aktarma, geniş anlamıyla ise, bir kültür ürününü, başka bir kültürün alımlamasına sunma, hatta bu ürünün amaç kültür dizgesi içinde bir yer edinmesine, o dizgedeki diğer eserlerle hesaplaşmasına zemin sağlamadır. (Kuran, N.P., 1993: 1). Diller ve kültürlerarası bir aktarım olarak nitelediğimiz çeviriyi Vardar (1982:18) bütün çağlarda karşımıza çıkan bir etkinlik, çeşitli uygarlıklar arasında köprü kuran, değişik toplumlardan bireyleri birbirine yaklaştıran, her türden ekinsel değeri, içinde oluşturduğu tarihsel-toplumsal çevrenin dışına taşıyan o çevreden olmayan kişilerin yararlanmasına sunan, uygarlıklar, ekinler arası bir iletişim, bildirişim aracı olarak tanımlamaktadır. Göktürk e göre ise, çeviri sadece anlamın yabancı bir dilden tanıdık bir dile aktarılması değildir, başka dillerin tanımladığı, başka dünyaların tanıtılmasıdır. Her dil, belli bir kültürün göstergeler dizgesiyle, belli uzlaşımlar, töreler, davranışlar, değer ölçüleriyle, kısacası somut insan yaşamıyla içiçedir. Değişik toplulukların, ulusların, bilim, sanat, düşünce alanındaki çabalarını birbiriyle paylaşabilme yoludur. (1994: 14-15). Bu yönüyle, çevirinin dil ve kültür olmak üzere iki önemli boyutu olduğunu söyleyebiliriz. Dil boyutu, dilbilimcilerin, metindilbilimcilerin, ruhbilimcilerin araştırmalarına konu olurken, kültür boyutu da edebiyatçıların, karşılaştırmalı alanın, görgebilimcilerin, yorumbilimcilerin, toplumbilimcilerin, tarihçilerin inceleme alanına girer. Çeviriyi, dilbilimsel, toplumsal, göstergebilimsel bir olgu biçiminde ele alıp, irdeleyen, bir kurama dayanarak açıklamaya çalışan bilim dalı olarak tanımlayan çeviribilimin araştırma alanı ise çevirinin bu iki boyutunu birden kapsar. Çeviribilimci, çeviri olgusunu, bir bütün olarak ele alıp, her yönüyle incelemek zorundadır.

G.Ü. Gazi Eğitim Fakültesi Dergisi Cilt 23, Sayı 1 (2003) 47-58 49 2. ÇEVİRİ VE KÜLTÜR Dil içinden çıktığı kültürle kaynaşmış, o kültürün ayrılmaz bir parçası olmuştur. Kültürün tanımına gelince; kültür bir insan topluluğunun nesilden nesile aktardığı, gelenek halinde devam eden maddi ve manevi varlıklarının, değerlerinin bütünüdür (...). Topluluğun yaşayış ve davranış şeklidir (Türkçe Sözlük, 2000: 621). Görüldüğü gibi, kültürde belli bir aktarma söz konusudur. Bu aktarma işini üstlenen çevirmenin iki dili iyi bilmesi yeterli değildir, bu dili konuşan uygarlığı, kültürü tanıması gereklidir. Bu konuda G.Mounin (1963:236) şöyle demektedir: Bir dili çevirmek için iki koşulu yerine getirmek gerekmektedir, tek başına biri yeterli olamaz, yabancı dili iyi öğrenme, o dili kullanan topluluğun kültürünü bilmekle olur. Hiçbir çeviri bu iki koşul yerine getirilmedikçe yeterli sayılamaz. Kültürler arası farklılık çeviri işleminde dikkat edilmesi gereken önemli etkenlerden biridir. Çeviride kültürel-toplumsal etkenlere gelince; her toplumun kendine özgü bir yaşayış bir düşünce tarzı, bir uygarlığı vardır ve her dil belli bir uygarlık çevresinde, belli bir toplumsal ortamda işlevini yerine getirir ve bireylere kendine özgü bir düşünce ve duygu kalıbı sunar. Onun için, diller yalnız iç yapıları bakımından değil, dış ortamları açısından da birbirlerinden ayrılırlar. O halde, Fransızca ve Türkçe gibi birbirinden çok farklı iki dil arasında yapılan çeviride yukarıda belirttiğimiz nedenlerden dolayı bilgi yitimi olması kaçınılmazdır. Örneğin Türk kültüründe var olan Allah razı olsun Allah gani gani rahmet eylesin, kıyamet mi kopar gibi deyişler veya masallardaki evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, onlar ermiş muradına, biz çıkalım kerevetine gibi anlatımlar çeviride sorun yaratacaktır. Bu duruma, iletişimsel eşdeğerlik açısından baktığımızda, bir dile ya da kültüre özgü apayrı konularla içeriklerinin, amaç dilde seslenilen okurun, en kolay anlayabileceği bir biçimde aktarılması gerekir. 3. KÜLTÜREL UNSURLAR Çeviri ve kültür hakkında bu kısa bilgilerden sonra, yukarıda da değindiğimiz gibi çeviride önemli rolü oynayan kültürel unsurlar ve dil ilişkisini ve bunun çeviri

50 G.Ü. Gazi Eğitim Fakültesi Dergisi Cilt 23, Sayı 1 (2003) 47-58 aracılığıyla toplumdan topluma aktarılmasını ele alacağız. Bu çalışmada, Fransızca ya Jean-Louis Mattei tarafından çevrilen Orhan Kemal in Müfettişler Müfettişi adlı romanın çevirisi ve kültürel özellikleri üzerinde duracağız. Eserin dili halkın günlük konuşma dilidir; günlük yaşamdan kesitler alınmıştır, toplumun çeşitli kesitlerinden insanlar iyi ve kötü yönleriyle eleştirel bir bakışla, komik bir şekilde anlatılmıştır. Çeviride en önemli güçlük çevrilecek nesnelerin varış dilin kültüründe yer almamaları dolayısıyla adlandırılmamış olmalarıdır. Bunlar, birbirinden uzak, birbirinden farklı iki uygarlık, Fransız ve Türk uygarlığında, kültürel gerçeklikleri verirken yaşanılan zorluklardır. Bu durumda, çevirmen ne yol izleyecektir? Metindeki bilgi aktarımının ne kadarını sağlayabilir? Kültürel farklılıklardan doğan göndermeleri nasıl çözebilir? İşte incelememize konu olan ve kültürel yoğunluk taşıyan bu romanda bu türden kültürel özellikleri inceleyelim: Çeviri metinle özgün metni karşılaştırdığımızda (kültürel eşdeğerliği sağlamada) en çok karşılaşılan sorunların kültürel farklılıklardan kaynaklandığını görmekteyiz: Süreyya sır verircesine: - Benden duymuş olmayın, yüzüklerin numaralarını tespit etti aklınca! - Yaa, dedi Deve. Ver sen onları bana. O gitsin derdini Marko Paşa ya anlatsın... (s.287) Süreyya, comme s il confiait un secret: - Ne dites pas que vous le tenez de moi, il a relevé un par un les numéros des billets! - Vraiment? Dit Deve. Donne-les moi. Qu il aille raconter des malheurs à Marko Pacha! Yukarıdaki örnekte, kaynak metindeki derdini Marko Paşa ya anlatmak deyimi Türk kültürüne özgü bir deyimdir; Rum asıllı bir Osmanlı hekimi olan Marko Paşa çözemeyeceği sorunları bile sabırla dinlemesiyle ün yapmıştır ve onun bu tutumundan dolayı, yakınmayı dinleyecek kimsenin olmaması anlamında derdini Marko Paşa ya anlat deyimi, halk arasında yaygın olarak kullanılmaktadır; fakat bu deyim, çevirisi

G.Ü. Gazi Eğitim Fakültesi Dergisi Cilt 23, Sayı 1 (2003) 47-58 51 yapılan dilin, yani amaç dilin okuyucusu tarafından bilinmemektedir ve dolayısıyla çeviri de kültürel farklılıktan kaynaklanan bir sorun olacaktır. Bu sorunu çözmek amacıyla, çevirmen bir dipnotla açıklama gereği duymuş ve okuyucusunu bilgilendirmiştir. Kültürel farklılıklara diğer bir örnek: Hayırlı yolculuklar beyefendiciğim. - Güle güle evladım... Hemşehrilerinize selâmlarımı götür, hepsinin gözlerinden ayrı ayrı öptüğümü söyle - - Emredersiniz beyefendi. (s.205). -Bon voyage, cher Monsieur... - Au revoir, mon fils... apporte mes salutations à tes compatriotes, dit-leur que je les embrasse chacun sur les yeux! - A vos ordres, Monsieur. (s.273) Gözlerinden öpmek, Türk kültüründe kullanılan bir deyimdir; böyle bir kullanım Fransız toplumunca yadırganabilir, dolayısıyla mesajın anlaşılması güçleşir; bu nedenle çevirmen aşağıda bir dipnotla, Türk toplumunda saygı ve sevgi ifadesidir şeklinde açıklama gereği duymuştur. Diğer bir örnek ise: - Dolmuşa binelim anne, dedi. Şehvar kalın çerçeveli gözlüğünün ardından oğluna şöyle bir baktı ki delikanlı yuttu. - Taksi! Kapkara bir taksi önlerinde durdu. (s.189). - Prenons le dolmuş maman dit-il. Şehvar jeta un tel regard à son fils de derrière des lunettes aux montures épaisses que le jeune homme se tut. - Taxi! Un taxi énorme et tout noir s arrêta devant eux. (s.251)

52 G.Ü. Gazi Eğitim Fakültesi Dergisi Cilt 23, Sayı 1 (2003) 47-58 Bu örnekte de dolmuş sözcüğü amaç dilde tam olarak karşılığı olmadığından aynen alınmış yani çevrilememiş, fakat çevirmen yine bir dipnotla dolmuş sözcüğünün Türkçe de neyi ifade ettiğini açıklamıştır. Çeviri metinle kaynak metni karşılaştırdığımızda, en çok göze çarpan konulardan birisi de dinî unsurların çevirisinde tutulan yoldur. Türk ve Fransız toplumları farklı dinleri benimseyen toplumlardır ve dinin dilin oluşumu üzerinde büyük etkisi vardır. Türkçe de bu türden Maşallah, İnşallah, Allah razı olsun vs. gibi ifadeler, sayısız kavramlar mevcuttur. Eserde de pek çok dinî unsura yer verilmiştir: - Bilmiyorum Beyefendi, vallahi billahi bilmiyorum. Biliyor da söylemiyorsam, Allah iki gözümü avuçlarıma akıtsın! (s.95) - Je ne sais pas, Monsieur, par Dieu, je ne le sais pas. Si je le sais et que je ne le dis pas qu Allah fasse tomber mes deux yeux dans les paumes de mes moins! (s.125) Türk kültürüne ve toplumuna ait Allah iki gözümü kör etsin, İki gözümü avuçlarıma akıtsın gibi ifadeler, amaç dile kaynak dilde verildiği gibi sözcüğü sözcüğüne çevrilmiştir. Aşağıdaki örnekte Türkçe de çok kullanılan ve nazar değmesinden kötülüklerden korunmak amacıyla kullanılan Maşallah sözcüğü kullanılmış, aynen alınmış ancak Fransızca okunacak şekilde yazılmıştır. Ayrıca çevirmen aşağıya bu sözcüğün neyi ifade ettiğini belirten bir not düşmüştür: - Bir tarihte, diye başladı, zatınız gibi bir müfettiş beyi istasyondan aldımdı ama, o, zatınız gibi maşallah, yüz yirmi kiloluk değil. (s.18) Une fois, dit-il j avais pris à la station un inspecteur comme votre Excellence, mais, lui, il ne pesait pas comme votre Excellence dans les cent vingt kilos, macha Allah... (s.19). Aşağıdaki örnekte de Allah sözcüğü aynen alınmıştır, çünkü Müslüman toplumunu Allah sözcüğü daha iyi yansıtmaktadır:

G.Ü. Gazi Eğitim Fakültesi Dergisi Cilt 23, Sayı 1 (2003) 47-58 53 Babaanne kırış kırış, ufacık yüzü, süt mavisi gözleriyle ürktü, sonra da, Allah sen gösterme Yarabbi... diye mırıldandı. (s.195) Sa grand-mère qui avait un voyage tout ridé et tout petit avec des yeux d un bleu laiteux eût peur puis murmura: Allah, ne nous fais pas voir ça, ô seigneur..: (s.260) Diğer bir örnek: Tunç, Aznavur dan bir şarkının melodilerini ıslıkla çalarak apartman merdivenlerini hızla inerken, babaanne torununun ardından üç Kulhüvallahi bir Elham okuyup üflemiş, sonra da kapıyı usulcacık kapamıştı. Gelininin bile ardından okur üflerdi. (s.196) Comme Tunç descendait l escalier de l immeuble en sifflant la mélodie d une chanson d Aznavour, sa grand-mère avait lu derrière son petit-fils trois Külhüvallahi et une Elham puis avait soufflé, puis avait refermé la porte doucement. Elle lisait et soufflait même dans le dos de sa belle-fille. (s.260) Bu örnekte de çevirmen, aşağıda dipnotla böyle bir davranışın (okuyup üfleme) ne anlama geldiğini, niçin yapıldığını içeren bir açıklama yapmıştır. Doğal olarak, bu tür ifadeler amaç metnin okuyucusuna tuhaf gelebilir. Böyle bir açıklama yapılmamış olsaydı, amaç dilin okuyucusu anlamakta güçlük çekecekti. Aşağıdaki örnekte ise çevirmen, kaynak dilde yaygın olarak kullanılan bir dua yı aynen çevirmiş ama dipnot düşmemiştir: -Allah sizin gibi büyüklerimizi başımızdan eksik etmesin. (s.8) -Qu Allah ne nous prive pas de grands personnages de votre sorte, ni nous, ni nos puissances. (s.5) İlgimizi çeken bir konu da kaynak metinde bazı sözcüklerin (özellikle karşılıklı konuşmada geçen) uzatılarak telâffuz edilmeleridir. Bu durumda çevirmen, yazarın

54 G.Ü. Gazi Eğitim Fakültesi Dergisi Cilt 23, Sayı 1 (2003) 47-58 biçemine sadık kalmak ve orijinalliğini korumak amacıyla, bu tür sözcüklerin çevirisini de uzatarak (bazı harflerin tekrarı şeklinde) ya da hecelerine ayırarak çevirmiştir, bu tür sözcükler kaynak metinde oldukça sık kullanılmıştır: Şaraphanedekiler içinde muhalif partililer de vardı, ama, adamın öylesine etkisi altında kalmışlardı ki hemen hemen bütün müşteriler, bir ağızdan: - Yoook! dediler. Olamaaaz!!! (s.7-8) Il y avait à la vérité, des membres du parti de l opposition parmi les clients du débit, mais ils étaient tellement sous l influence de l homme que tous s écrièrent d une seule voix: - Noooon! C est im-pos-si-ble! (s.5) Aşağıdaki konuşma metninde bu tür örneklere sıkça rastlıyoruz; özellikle duaya cevap verilirken pek çok uzatılmış sözcük kullanılmıştır: - Helal olsun, beyefendi, helâl olsun sana emdiğin süt! - Helâl olsuuuuun!!! - Allah seni, senin gibilerini başımızdan eksik etmesin!!! - Etmesiiiin! - Allah seni çoluğuna, çocuğuna bağışlasııııın! - Amiiiiiin!!! (s.34) -Que le lait que tu as sucé soit béni! - Qu il soit béniiiii! - Qu Allah ne nous prive pas de toi ou de gens pareils à toi!!! - Qu il ne nous en prive paaaaaaas! - Qu Allah te conserve pour tes enfants!! - Qu il te conserve!!! - Ameeeeeeen!!! (s.40-41) Kaynak metinde olay günlük hayattan alındığı için, kullanılan dil günlük konuşma dilidir, dil kullanımı açısından baktığımızda, yöresel özellikler taşıyan, argoya kaçan

G.Ü. Gazi Eğitim Fakültesi Dergisi Cilt 23, Sayı 1 (2003) 47-58 55 birçok ifadenin sıkça kullanıldığını görürüz. Argo kullanımlar da ulusun kültürünü yansıtmaktadır: Müşterilere döndü: - Sorarım aziz vatandaşlar, yurttaşlık hukukuna sığar mı? Sarhoş, yarı sarhoş, zom Aziz vatandaşlara gürredek cevapladılar: - Sığmaaaaz!!! (s.33) Il se tourna vers les clients: - Je vous le demande, mes chers concitoyens, est-ce que cela vous entre dans le cadre du droit civil? - Les chers contiyones qui étaient saouls, à demi saouls, ou saouls à en tomber, répondirent en grondant: - Pas du toout! (s.40) Yukarıdaki örnekte Türkçe de zom argo dilinde körkütük sarhoş anlamındadır. Fransızca ya çevirisine bakınca, aynı anlama gelen ama halk arasında kullanılan soul (soûl) sözcüğü ile karşılandığını görüyoruz; yani çevirmen de standart Fransızca kullanmayıp metne uygun olanını seçmiştir. Aşağıdaki konuşma metninde de bu tür argo kullanımlara rastlıyoruz: Bir başkası şarapçıyı omuzundan itti: - Gidiyor lan, koş! - Koş ki koş! - Sonra vallaha... Çakıyorsun ya? - Çakmaz olur mu? Kaçın kurrası o? - Eski kulağı kesik! (s.10) Un autre poussa par l épaule lui! - Il s en va, fieu, cours après lui! - Après, par Dieu... Eh, tu piges? - Comment peut-il ne pas piger? N est-ce pas un fin matois?

56 G.Ü. Gazi Eğitim Fakültesi Dergisi Cilt 23, Sayı 1 (2003) 47-58 - Ce n est pas à un vieux singe qu on apprend à faire des grimaces! (s.8) Kaynak metindeki lan sözcüğü, amaç metindeki köylü dilinde oğul, erkek çocuk anlamına gelen fieu sözcüğü ile karşılanmıştır; her iki sözcük de her iki dilde argo kullanımlardır. Piger fiili, Fransızca da halk dilinde anlamak, kavramak anlamındadır; Türkçe deki çakmak fiiline karşılık olarak kullanılmıştır. Ayrıca çok bilgili tecrübeli kimse anlamındaki kaçın kurrası, amaç metne anlayışlı, zeki, kurnaz anlamındaki fin matois deyimiyle karşılanmıştır. Bunlarda yine her iki dilde argo kullanımlardır. Türkçe de kulağı kesik çok dikkatli dinleyen, bilen anlamındadır. Fransızca ya tereciye tere satmak anlamına gelen on n apprend pas à un vieux singe à faire des grimaces şeklinde çevrilmiştir. Diyebiliriz ki, çevirmen uygun deyimler, argo kullanımlar bulmuştur. Kültür bağlamında en çok sorun yaratan konulardan biri de, farklı yemek kültürüne sahip Türk ve Fransız toplumunun yemek adlarının nasıl çevrileceğidir. Kültürün önemli bir bölümünü oluşturan yemekler için tam bir karşılık bulunamıyacağından çevirmen, yemek adlarını aynen almış ve yemeğin yapılış tarzını dipnotla açıklamıştır: Önünde duran, yarısı içilmiş rakı kadehini kendisininmişcesine aldı, tepesine dikti, yağları donmuş tas kebabından çatalıyla bir parça. Sonra: (s.22) Il prît le verre de raki à moitié bu qui était devant lui comme si c était le sien et le siffla, Puis, il entama un taskebap dont la gras était gelé. Puis: (s.25) Taskebap bir çeşit Türk yemeğidir, çevirmen aşağıda yemeğin yapılışı ile ilgili bir dipnot vermiştir:

G.Ü. Gazi Eğitim Fakültesi Dergisi Cilt 23, Sayı 1 (2003) 47-58 57 Diğer bir örnek: Amasya bamyası gibi kupkuruydu. Müfettiş demeye bin şahit ister. Müfettiş, amir mâmir dedin mi? Yüz kiloyu aşmalı.amasya bamyası gibi oldu mu? seni kimsenin gözü tutmaz. (s.18) Il était tout sec comme un bamya d Amasya. Pour se dire inspecteur, cela demande mille témoins. Lorsque tu t es dit Inspecteur chef et potin couffin, il faut dépasser les cent kilos. Si tu es comme un bamya d Amasya personne ne te prend en considération. (s.20) Burada da çevirmen bamya sözcüğünü aynen almış, aşağıda açıklama yapmıştır. 4. SONUÇ Sonuç olarak; dili bir bütün olarak ele aldığımızdan, onu kültürden, kültürü de dilden ayrı düşünemeyiz; buradan hareketle kaynak dilden amaç dile veya amaç dilden kaynak dile çeviride kültürel unsurlar en önemli birer olgu olarak karşımıza çıkmaktadırlar. Çevirmenin görevi, bu aktarımda, söz konusu kültürel unsurlara en uygun karşılıkları bulabilmektir. Ele aldığımız yapıtta, çevirmen, kültürel unsurları çevirirken amaç metnin okuyucusunu rahatlamak amacıyla, her zorlukta okuyucuyu bilgilendirmiştir. Bunu da, açıklamalar yaparak, sayfa sonunda aşağıya dipnotlar vererek gerçekleştirmiştir. Eserdeki olayların anlatımındaki günlük konuşma dili, halk dili, argo kullanımlar aynen korunmuştur. Burada amaç tüm kültürel unsurların kayba uğramaması hem de hedef kitle okuyucusunun rahatlamasıdır. Bu sayede, yazımızın başında da belirttiğimiz gibi, çeviribilimin önemli işlevlerinden birisi olan, bir ülkenin kültürünü diğer bir ülkeye iletme, kültürler arası diyalog kurma işlevi de gerçekleştirilmektedir. Böylece, kültürün iletim aracı olan dil sayesinde, daha ziyade çeviri sayesinde kültürler karşı karşıya gelmektedir ve bir kültür ürününü başka bir kültürün alımlaması ve bu ürünün amaç kültür dizgesinde yer edinmesi sağlanmaktadır.

58 G.Ü. Gazi Eğitim Fakültesi Dergisi Cilt 23, Sayı 1 (2003) 47-58 KAYNAKLAR Anamur, Hasan. (1998). Yazınsal Çeviri Eleştirisine Yöntemsel Bir Yaklaşım Örneği, Ankara, Hacettepe Üniversitesi Çeviribilim ve Uygulamaları Dergisi, s.1-13. Cary, Edmond. (1996). Çeviri Nasıl Yapılmalı? (Çev. Mete Çamdereli), İstanbul: İnsan Yayınları. Gencan, T.Nejat. (1979). Dilbilgisi. Ankara: TDK Yayınları. Göktürk, Akşit. (1994). Çeviri, Dillerin Dili. İstanbul: Yapı Kredi Yayınları. Kemal, Orhan. (1995). Müfettişler Müfettişi, İstanbul: Tekin Yayınları. Kuran, Necdet P. (1993). Kültürlerarası İletişim Aracı Olarak Çeviri. İstanbul: Boğaziçi Üniversitesi Yayınları. Lederer, Marianne. (1994). La Traduction aujourd hui, Le Modèle Interprétatif. Paris: Hachette. Mattei, Jean-Louis. (1995). Inspecteur des Inspecteurs. Ankara: Kültür Bakanlığı Yayınları. Mounin, Georges. (1963). Les Problèmes Théoriques de la Traduction. Paris:. Ed. Gallimard. Vardar, Berke. (1982). Dilbilimin Temel Kavram ve İlkeleri, Ankara: TDK Yayınları. Ansiklopedi ve Sözlükler Ana Britannica. (1989). Cilt 16, İstanbul, s.361. Büyük Fransızca-Türkçe Sözlük. (1992). Tahsin Saraç, Adem Yayınları. Büyük Türkçe-Fransızca Sözlük. (1991). Yalçın Kocabay Tisamat Yayınları. Dictionnaire Petit Robert. (1973). Société de Nouveau Littré. Türkçe Sözlük, (2002). Ankara, TDK Yayınları.