AVRUPA İ NSAN HAKLARI SÖZLE ŞMESİ 'NE GÖRE ÇEVRE VE İ NSAN na karşı devletlerin objektif yükümlülü ğünü öne ç ıkaran önemli bir değerlendirmedir. 5. Muğla'y ı ve Gökova Körfezi'ni Karartan Üç Termik Santral Okyay/Türkiye İzmir Barosu üyesi Ahmet Okyay, Derya Durmaz, R ı- fat Bozkurt, Noyan Özkan, U ğur Kalelioğlu, Banu Karabulut, Senih Özay, Talat O ğuz, Tamay Arslançeri ve İbrahim Arzuk adlarindaki avukatlar ın 1996 y ılmda kendi adlar ına yapt ıkları bir ba şvuru nedeniyle A İHM, çevre sorunların ı ulusal yasalara dayanarak sözle şmenin 6/1 maddesindeki 'medeni hak' kavramı içinde tartışmıştır. Dava ulusal mahkemelerdeki yarg ılama süreci aç ısndan özel bir önem taşımaktad ır. Başvurunun özü, Muğla ilindeki, üç termik santralin yaratt ığı çevre kirlili ği nedeniyle mahkemelerce kapatılmalar ı yolundaki kararlar ın, yetkili organlarca yerine getirilmemesiyle ilgilidir. İznıir'de yaşayan başvurucular, yakla şık 250 kilometre uzaklıktaki termik santraller.in neden oldu ğu çevre kirliliğini önlemenin ve çevreyi koruman ın ödevleri oldu ğunu ileri sürmüşlerdir. Yatağan, Yeniköy ve Gökova (Kemerköy) termik sar ıtralleri uzun bir süreden beri Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanl ığı'na bağl ı bir kamu kurulu şu olan, Türkiye Elektrik Kurumu ("TEAŞ") tarafmdan i şletilmektedir. Ancak i şletilmelerde yak ıt olarak kullan ılan dü şük kaliteli kömür kirlili ğe neden olmu ş ve bölgenin biyolojik çeşifliliğini zarara uğratmıştır. Avukatlar, termik santrallerinin çal ışmalarımn durdurulmas ı için öncelikle yönetsel yollara ba şvurmu şlar ancak olumlu yanıt alamayınca yetkili Aydm İdare Mahkemesi'nde üç dava açm ışlard ır. Aydm İdare Mahkemesi, ormanc ıl ık, çevre ve kimya konular ında uzman üç üniversite profesöründen olu şan MU Ğ LKYI VE GÖKOVA KÖR FEL İ 'N İ IWJAN ÜÇ rerm1k SANL
Güney D İNÇ MUĞLA'Yl VE bir bilirki şi kurulunu görevlendirmi ştir. Bilirki şilerin ha- GÖKOVA z ırlad ıklar ı raporlarda santrallerin zorunlu baca fiitreleri- KÖRFEZ İ 'N İ nin olmamas ı nedeniyle çevreye önemli miktarda nitrojen- KARARJAN dioksit ve sülfürdioksit yayd ıkları saptanm ışt ır. Bilirki şi- ÜÇTERMIK SANTRAL lerin ayrıca, termik santrallerin, 25-30 kilometre çap ındaki bir alanda yer alan bölgede tehlike olu şturduğunu bulgulamışlard ır. Buna göre, Gökova termik santralinin derhal kapatılmas ını; Yeniköy ve Yatağan termik santrallerinin birer ünitesinde çal ışman ın durdurulmas ın ı ve bunlarda desülfürizasyon üniteleri kurulmas ını önermişlerdir. Ayd ın İdare Mahkemesi, 20 Haziran 1996 tarihinde termik santrallerin çal ışmas ının geçici olarak durdurulması için yürütmeyi durdurma kararı vermi ştir. Mahkeme, TEAŞ'm santralleri, gaz emisyonlar ı, atık suyun boşaltılmas ı ve inşaat için zorunlu izinler olmaks ızın, 1994 y ılından bu yana "deneme çal ışmas ı" görüntüsü altında çal ıştırdığını bulgulam ıştır. Yerel mahkeme bilirki şilerin saptamaları doğrultusunda kirlili ğe neden oldu ğuna, insan sağlığı ve çevre için zararl ı olduğuna ve çal ışmaların sürdürülmesi durumunda, halka giderilmesi olanaks ız zarar vereceğini kararında belirtmi ştir. Sonuçta Aydın İdare Mahkemesi santrallerin çal ıştırılmas ın ın hukuka ayk ırı olduğuna karar vermiştir. Bu kararlar, Danıştay'ca da onanmıştı. Başvurucular, görevli kamu organlar ına gönderdikleri dilekçeleriyle, Ayd ın İdare Mahkemesi kararlar ın ın uygulamas ını istemi şlerdir. Ancak kararlar ın gerekleri yerine getirilmemiş, çevreye zehir fışkırtan santrallerin çal ışması sürdürülmü şt-ür. Hukuka aykır ı olarak sürdürülen bu direnç karşıs ında başvurucular, 11 Kas ım 1996 günlü dilekçeleri ile, Ankara Cumhuriyet Ba şsavc ıl ığı'na ve santrallerin bulundu ğu yerlerin yetkili cumhuriyet savc ıl ıklarma suç duyurustmda bulunmu şlard ır. Ba şvurucular, mahkeme kararlarını yerine getirmedeki için Bakanlar Kurulu üyeleri ve diğer yetkililer hakk ında da ceza davas ı aç ılmas ın ı istemi şlerdir. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanl ığı ise, 20 288
AVRUPA İ NSAN HAKLARI SÖZLE ŞMES İ 'NE GÖRE ÇEVRE VE İ NSAN Kas ım 1996 günlü yaz ısıyla, termik santrallerin kapat ılmayaca ğın ı başvuruculara bildirmi ştir. Bakanl ık, termik santrallerin ülkenin toplam elektrik üretiminin %7'sini karşılad ığına ve ekonomiye yakla şık 500 milyar lira katk ı sağladığına değinmiş, eğer santrallerirı çal ışması sona erdirilirse 4079 kişinin i şini kaybedeceğini ve bölgedeki turizm sektörünün bundan olumsuz etkilenece ğini ileri sürmüştür. Bakanl ık, yeni baca gaz ı desülfürizasyon sistenılerirıin kurulmas ı için sözle şmelerin imzalanm ış olduğunu ve kamu sa ğlığı ile çevrenin korunmas ı için gereken önlemlerin al ınacağını aç ıklanuştır. Ankara Cumhuriyet Başsavc ılığı da, Anayasa'nm 100. maddesine göre, Ba şbakan ve di ğer bakanların kovu şturulmasmm bir parlamento soruşturmasmı gerektirdiği gerekçesiyle, 27 Kas ım 1996' da ilgililer hakkında kovu şturma aç ılmasına yer olmadığını kararlaştırımştır. Çok k ısa olarak özetledi ğimiz bu süreç sonanda, ba şvurucular kamu yarar ına yönelik olarak sürdürdükleri girişimlerini A İHM'ne taşımışlardır. MU Ğ IA'Y İ VE Gb KOVA KÖRFEZi'N İ KARARIM ÜÇ TERM İ K SANTRAL A İHM'ne göre "Başvurucular, Ege Bölgesi'nde ya şad ıklanndan, Yatağan, Gökova, Yeniköy san trallerinin çevreye verdikleri zararlar nedeniyle yönetsel organlar önündeki girişimlerinden sonuç alamay ınca, bölgede sağl ık ve yaşam için risk olu şturan bu üç termik santralin koruyucu önlemler al ınmadan çal ıştırılmamas ı için Aydın İdare Mahkemesi'nde davalar açm ışlardır. Başvurucu lar, ekonomik ya da ba şka herhangi bir ki şisel yitikle karşı karşıya kald ıklar ın ı ileri sürmemişler, ancak, sağlıklı ve dengeli bir çevrede ya şamaya ilişkin anayasal İtaklarına dayanm ışlardır. Türk hukuku böyle bir hakk ı tan ımaktadır. Anayasa'n ın 56. maddesinde sağlıkl ı bir çevrede ya şama hakk ını korunduğu gibi, açılan davalarla ilgili İdare Mahkemesi kararları da bu olgu yu benimsemişlerdir. Mahkeme, termik santrallerin tehlikeli etkilerinin neden oldu ğu çevre zararına karşı korunmak için başvurucuların Türk hukukuna göre istemde bulunmaya yetkili olduklar ını, tartışılabilir bir yararlann ın bulunduğunu benimsemiş tir." 289
Güney D İ NÇ MU ĞIXYI VE Bu nedenle Mahkeme, öncelikle, söz konusu hakk ın bir GÖKOVA "medeni hak" olup olmad ığım araştırmışhr. Bu bağlamda KÖRFEZt'Ni Mahkeme, Aydm İdare Mahkemesi'nce bilirki şi raporları KAR.ARTAN uyar ınca, tehlikeli gaz ve kül emisyonu yüzünden Gökova, ÜÇ İERMIXSANTRAL Yeniköy ve Yata ğan termik santrallerinin çevre kirlili ğine neden olduklar ının ve toplum sağlığı için tehlike ta şıdıklar ının saptandığına değinmi ştir. "Termik santraller tarafindan yayı lan tehlikeli gaz ın, 25-30 kilometre çap ından daha geni ş bir alan ı etkileyebileceğini, İdare Mahkemesi'nin bulguları ortaya koymaktad ır. Bu mesafe başvurucuları n yaşadığı yeri kapsamaktad ı r. Tern ıik san trallerin yak ın çevresinde ya şayanlar kadar özel ve yak ın bir riske sokmamas ına karşın,fiziksel bütünlüklerini korumak için onlara harekete geçme hakk ın ı vermektedir. Mahkeme, başvurucular ın sağl ıkl ı ve dengeli bir çevrede yaşama hakk ı na sahip bireyler olduklar ı; çevresel kirliliği önlemenin ve çevreyi koruman ın sürdürülmesi gereken bir görev olduğu; yönetsel organların termik san trallerin çal ışmas ın ın devam ına ili şkin karar ın ın iptali ve termik san trallerin çevresel tehlike yaratan çal ışnıaların ın durdurulmas ı amacıyla mahkemenin karar vermesini talep etmek için Türk hukukuna göre hak sahibi olduklar ın ı göz önünde bulundurmaktad ır. Ayrı ca, İdare Mahkemeleri'nce verilen kararlar ba şvuruculann istemleri doğrultusunda sonuçlanm ıştır. Bu nedenle, olaylar bir bütün olarak ele al ındığında, İdare Mahkemeleri önündeki yarg ılamalardan çıkan sonuç, uyu şmazl ık konular ının başvurucu lar ı n medeni haklarıyla bağlantılı olduğudur. Mahkeme, sözleşmenin 6/1. maddede yer alan "medeni hak" kavram ın ı n, sözle şmenin 53. maddesi bağlam ında iç hukukta uygulanabilir bir hakk ın kıs ı tlanmas ı olarak yorumlanamayacağı görü şündedir... Mahkeme, ulusal bir yarg ı yeri tarajindan verilen kararın yerine getirilmesinin, sözleşmenin 6/1 maddesinde ama çlanan "yargılama"n ın bütünleyici parças ı olarak dikkate al ınmas ı gerektiğini bir kez daha yineler. Eğer "Sözleşmeci Devlet"in yasal yap ılanmas ı, kesin ve bağlay ıcı olan bir mahkeme karar ının veya yanlardan birinin u ğrayabileceği zararı 290
AVRUPA İ NSAN HAKLAR! SÖZLE ŞMES İ'NE GÖRE ÇEVRE VE İ NSAN önleyen bir karar ın uygulanamaz duruma dü şürülmesine izin MU ĞLM İ VE veriyorsa, bu durumda, 6.maddeyle sağlanan mahkemeye ula ş- GÖKOVA ma hakk ı anlams ız kalacakt ı r. Bu ilke, davac ın ın medeni haklan KORFEI'Nl için kesinlik sağlayan idari işlemler bağlam ında bir tartışman ın RARTAN sonucu ile ilgili olduğu durumlarda daha da önemlidir. ÜÇJERJMIKSANJRAL Mahkeme, idari makamlar ın üç termik santralin çal ışmalar ının durdurulmas ı için, 20 Temmuz 1996 tarihinde Ayd ın İdare Mahken ıesi'nce verilen yürütmeyi durdunna karar ın ı uygulamadıklarına dikkat çek ınektedir. İdari organlar, aynca Ayd ın İdare Mahkemesi'nin kararlar ı n ı onayan Dan ış tay'ın kararlar ın ı da yasa tarajlndan emredilen süre içinde yerine getirmemi şlerdir. Bakanlar Kurulu, 3 Eylül 1996 tarihinde İdare Mahkemeleri'nin kararlarına karşın, üç termik santralin çal ışmalann ın sürdürülmesine karar vermiştir. Bu son karar yasal temelden yoksun ve iç hukuka aç ıkça ayk ındır. Böyle bir i şlem, yarg ı kararlar ına karşı hile yapmakla ayn ı şeydir. Mahkeme, böyle bir uygulaman ın yasal kesinlik ilkesi ve hukukun üstünlüğü üzerine kuruimu ş "Hukuk Devleti" olgusunu ters yönde etkiledi ği görü şündedir. Daha önce belirtilenlerin ışığında Mahkeme, ulusal organlann, Ayd ın İdare Mahkemesi'nce verilen 30 Aral ık 1996 günlü kararlar ı ve sonradan verilen Dan ıştay'ın 3 ve 6 Temmuz 1998 gün ılü kararlann ı uygun süre içinde ve hukuka uygun biçimde yerine getirmedikleri için Sözle şmenin 6/1 maddesinin etkin kullan ım ından yoksun kal ındığı dü şüncesindedir. (Okyay / Türkiye,2005) Böylece, doğrudan Sözle şme kapsamında olmamas ı- na karşın, önce uygun sürede yargılaııma hakk ı, ard ından özel yaşama, konut dok ımulmazl ığına sayg ı gösterilmesini isteme hakk ı ile birlikte medeni hak kavranuyla ili şkilendirilen sağl ıkl ı bir çevrede ya şama hakkı, bir insan hakk ı olarak Sözle şme'nin güvence alan ına yerle şmiş oluyordu. 78 Nilgün Tortop çevirisi 291
6üney D İ NÇ MU ĞWYI VE A İHS'nin güncel ko şullara uyarlanmas ı aç ısında son de- GÖKOVA rece önemli olan bu karar, Türkiye'de Anayasa güvencesi KORFEİiNi altmdaki sağlıkl ı bir çevrede ya şama hakk ından yola ç ıka- KARTAN rak, sözle şmenin 6/1. maddesindeki 'kişisel hak', 8. madde- ÜÇTERAkIKSANJRA sindeki'özel yaşam hakk ı ' kavramlar ının geni ş yorumu ile, çevre sorunlarm ı sözleşmenin ve A İHM'nin denetim alan ı içine çekmiştir. Bilindiği gibi A İHS'rıi onaylayan devletler, sözle ş- menin 46/1. maddesi uyarınca Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin kesinle şmiş kararlar ına uyma yükümlülü ğünü üstlenmi ş bulunmaktad ırlar. Kararlar ın yerine getirilmesi, ayn ı maddenin 2. bendi uyannca Bakanlar Komitesi'nce izlennıektedir. Okyay davas ı sonucunda verilen karar da, kesinle ştikten sonra, uygulaman ın saptanmas ı amac ıyla 12 Ekim 2005'de Bakanlar Kornitesi'ne gönderilmi ştir. Komite, ba şvurunun amac ını ve AIHIVI'nin gerekçelerini gözeterek a şağıdaki değerlendirmeyi yapmışt ır: "Bu davada Mahkeme, 1996 tarihinde yerel yarg ı organlannca verilmiş ve 1998 y ılında temyiz aşamas ında onaylanm ış bulunan, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanl ığı ve bir kamu iktisadi teşekkülü tarajindan birlikte yönetilmekte olan üç termik santralin (Gökova (Kemerköy), Yeniköy ve Yata ğan termik santralleri) çevrenin korunmas ına ili şkin Türk mevzuat ına ayk ır ı olarak ülkenin güney bat ıs ında çevre kirliliği yaratmaları nedeni ile (bu san trallerin işletilmelerinin ağır derece çevre zarar ı olduğu ve yasal izinlerinin bulunmad ığı belirlenmiştir) kapat ılmaları karar ın ın yerine getirilmemesi hakk ındaki davayı, Sözleşmenin 6. maddesi ile güvence alt ına al ınan adil yargılanma hakk ının ihlali olarak değerlendirmiş tir. Yerel mahkeme kararlarında, san trallerin bacalarından ç ı- kan kükürt gaz ı ve azot gaz ı salı n ı m ı n ı n fiitreme ekipmam olmadan gerçekle ştirildiği belirtilmekte, sülfürdioksit'in % 95'ini fil treleyecek derecede kükürt giderici sistem kurulmas ı emredilmektedir. 292
AVRUPA İ NSAN HAKLARI SÖZLE ŞMES İ'NE GÖRE ÇEVRE VE İ NSAN Mahkeme, bir ihlalin varl ığın ı saptadığı durumlarda, talep MU Ğ LA İ edilen tazminat miktar ın ın üstünde ya da alt ında bir bedelin GOKOVA ödenmesine hükmetmekte ve da yal ı Devletten, eğer durum ge- KÖREEZ İ 'N rektiriyorsa, KARARTAN t. ihlali sonland ıracak doğrudan önlemleri almas ın ı ve olabildiğince eski hale getirmeyi gerçekle ştirecek düzeyde ihlalin etkilerini ortadan kaldı rmas ı n ı; ve benzer ihlallerin ya şanmaması için genel önlemlerin almas ı n ı istemektedir. Bakanlar Kurulu tarafindan dava hakk ında yap ılan ilk incelemede, resmi makamların birçok kez, Mahkeme'nin karar ında da belirtilmi ş olan sözleşmenin 6. maddesindeki yükümlülükleri doğrultusunda yargı kararların ı uygulamaya davet edildikleri görülmü ş tür. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanl ığı 'n ın, 1996 tarihli iç düzenleineler kapsam ında gerekli gelişmeler için sözle şmelerin imzalandığın ı belirttiği görülmü ş tiir. Gereken donan ım ın halen kurulmad ığı ve resmi makamlardan al ınan bilgilere göre termik san trallerin bu konu ile ilgili nedenlerle mümkün olan en az gaz sal ın ımın ı sağlamak için asgari kapasite ile çal ıştırıld ıkları, özellikle Yatağan Termik Santrali açıs ından aşırı kirlenme nedeniyle idari ve adli para cezaların ın uyguland ığı anla şı lmaktad ı r. Termik san trallerin kapat ılmas ına ilişkin yerel mahkeme kararların ın kesinleşmelerinden itibaren alt ı y ıl ve Mahkeme'nin kararı üzerinden bir y ıl geçmesine rağmen halen uygulanmam ış olmas ı ve santrallerin uygun filtre sistemi olmaks ızın çal ışmaya devam ettikleri esefle görülmektedir. Önemle belirtmek gerek ki, bir yarg ı kararına veya tedbire uymaman ın bu şekilde devam etmesi, adil yarg ılanma hakkı kavram ı n ın içini bo şaltmakta, kanunları uygulanamaz hale getir- VE ÜÇ JERMIK SANTRAL 293
Güney D İ NÇ MU Ğ ELY İ VE SÖKOVA KÖREEZ İ'Ni MRARTAN ÜÇ TERMİ K SANTRAL mekte, dolay ıs ıyla hukuk devleti ilkesi ile bağda şmayacak sonuçlara neden olmaktad ı r. Gerçekleştirilecek işlemlerin sonucunda ba şvurucular ın Türkiye Anayasas ı ve ilgili mevzuatla güvence alt ına al ınm ış sağl ıkl ı bir çevrede yaşama haklar ı temin edilmiş olacağından, bu davada yarg ı karar ın ın ivedilikle uygulanmas ı en önemli sorun dur. Konu çevrenin korunmas ı olduğundan, yerel mahkeme kararlar ına tam sayg ı gösterilmesini sağlaman ın ayr ıca önemi büyük tür. Yukar ıda belirtilenlere ek olarak Bakanlar Komitesi, davaya konu ihlal nedeni ile toplumun büyük bir bölümünün risk alt ında kalacağı kaygıs ı ile; Ve bununla bağlant ı l ı olarak Türkiye'nin Mahkeme kararında belirtilen münferit ve genel nitelikteki tüm gerekli önlemleri vakit kaybetmeksizin almas ı yükümlülüğü nedeniyle; Türk makamlar ına, fabrikalar ın kapat ılmas ı veya gereklifiltre sisteminin kurulmas ı n ı emreden yarg ı kararları n ı n ivedilikle uygulamas ını ısrarla talep eder; ve Türk makamlar ın ı, söz konusu yarg ı karar ında belirtilen konu ile ilgili olarak, bu gibi ihlallerin engellenmesine yönelik tedbirler konusunda bilgi edinmeye davet eder." (CM/ResDH (2007)4 Nolu Ara Karar) Yukar ıdaki tümcelerde de vurguland ığı gibi, Türk Hükümeti, hem ulusal yarg ı kararların ı, hem de Avrupa İnsan Haklar ı Mahkemesi kararlar ını uygulamamakta direnmektedir. Avrupa Konseyi Bakanlar Konütesi'nir ı karar ına eklenecek bir söz bulam ıyoruz. 294