YAZMAK, İÇİMDEKİ KIRILMANIN KENDİNİ ONARMA ÇABASIDIR. 2008 yılı Yunus Nadi Öykü Ödülü nü alan yazar Alper Akçam ile söyleşi



Benzer belgeler
Bir$kere$güneşi$görmüş$ olan$düşmez$dara$

Woyzeck: Öğleyin güneş tepeye çıkıp da dünya ateşe düşmüş gibi yanmaya başlayınca, işte o zaman korkunç bir ses bir şeyler diyor bana.

SEVGİNİN GÜCÜ yılında Manisa da doğan İlhan Berk, Türk şiirinin en üretken, usta şairlerinden

MATBAACILIK OYUNCAĞI

PAMUKŞEKERLER SINIFI HAFTALIK BÜLTEN MAYIS

ESTETİK (SANAT FELSEFESİ)

Yukarıda numaralanmış cümlelerden hangisi kanıtlanabilirlik açısından farklıdır?

ARAMIZDA ÇOK FARKLAR VAR

Bir akşam vakti, kasabanın birine bir atlı geldi. Kimdir bu yabancı diye merak eden kasabalılar, çoluk çocuk, alana koştular. Adam, yanında atı,

þimdi sana iþim düþtü. Uzat bana elini de birlikte çocuklara güzel öyküler yazalým.

Karadeniz dağlarında bir yerlerde

> > ADAM - Yalnız... Şeyi anlamadım : ADAMIN ismi Ahmet değil ama biz şimdilik

KARANLIKTA FİLİZLENEN TOHUM

KILIÇDAROĞLU K.MARAŞ'TA

EMRE KÖROĞLU BAŞKANLIK İÇİN ADAYLIĞINI AÇIKLADI

1. SINIF PYP VELİ BÜLTENİ. (11 Mayıs -19 Haziran 2015 )

Konsept Yorum 200 EYLÜL 2010

ÖZEL EGEBERK ANAOKULU Sorgulama Programı. Kendimizi ifade etme yollarımız

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI (T.M.K. 10. MADDE İLE YETKİLİ) TUTANAK

7.Ünite: ESTETİK ve SANAT FELSEFESİ

ilk yar'larımızın sevgili dostları

3. Yazma Becerileri Sempozyumu. Çağrışım: Senden Kim Çıkacak?

YÜKSEL ÖZDEMİR. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

KÜÇÜK UYKULAR BAHÇESİ

ZONGULDAKLI GENÇ ŞAİR VE BÜLENT ECEVİT ÜNİVERSİTESİ DİN KÜLTÜRÜ ÖĞRETMNENLİĞİ BÖLÜMÜ ÖĞRENCİSİ UFUK SİLİK ŞİİR İLE HAYATIM YENİDEN ŞEKİLLENDİ

Yabancı Dil Ööğreniminde Güçlü Hafıza Teknikleri - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

EDEBİYATIN İZİ 86. İZMİR ENTERNESYONAL FUARI NA DÜŞTÜ

BAĞLAÇ. Eş görevli sözcük ve sözcük gruplarını, anlamca ilgili cümleleri birbirine bağlayan sözcüklere "bağlaç" denir.

2013 / 2014 SAYI: 5. Haftanın Bazı Başlıkları. Anne Baba Olabilme Gerçeğinde Tutarlılık Uçmak Özgürlüktür. Öğrencilerimiz Tiyatroda

5.SINIF TÜRKÇE (GENEL DEĞERLENDİRME TESTİ) almıştır?

Yazılı Basında Çocuk Haberleri Üzerine Bir Analiz

KOKULU, KIRIK BİR GERÇEĞİN KIYISINDA. ölüler genelde alışık değiliz korkulmamaya, unutulmamaya... (Özgün s.67)

Bir hastanın mektubundan...

Psikolog Seda BİLGEN IŞIK İÇİNDEKİLER: 1. TIRNAK YEME 2. ÇOCUKLARDA BİLGİSAYAR KULLANIMI 3. SINAV KAYGISI 4. KAYNAKÇA

İSMEK İN USTALARI SANATA ADANMIŞ BİR ÖMÜR ETEM ÇALIŞKAN ETEM ÇALIŞKAN KALİGRAFİ SERGİSİ

Serbest Yazma Konuları. Yrd. Doç. Dr. Aysegul Bayraktar

Çalışan Kadın ve Annelik Rolü

Mavi Pupa Montessori Anaokulu nun Sevgili Anne ve Babaları,

SEVGİ. Doğduğumuz gün içgüdüsel olarak annemize babamıza sarılır onların yanında olmak

Hani annemin en büyük yardımcısı olacaktım? Hani birlikte çok eğlenecektik? Kardeşime dokunmama bile izin vermiyor. Kucağıma almak da yasak.

Samed Behrengi. Püsküllü Deve. Çeviren: Songül Bakar

TV LERDEKİ PROGRAMLARA ÇIKANLAR KURAN OKUMASINI BİLMİYOR

TEMA: OKULUMUZU TANIYALIM KONU: OKULUMUZ TARİH: 01 EYLÜL / 30 EYLÜL YAŞAYAN DEĞERLER: SEVGİ

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Evliliğin Yazısız Kuralları!..

2 Aile yapısı ve yaşam şekli, yaşam evresi merasimleri ve dini bayramlar. 5 Çocuk hakları ve aile rolü. 8 Demokrasi ve değerler

Cümle, bir düşünceyi, bir dileği, bir haberi ya da duyguyu tam olarak anlatan, bir veya birden çok sözcükten oluşmuş anlatım birimidir.

TATÍLDE. Biz, Ísveç`in Stockholm kentinde oturuyoruz. Yılın bir ayını Türkiye`de izin yaparak geçiririz.

ŞEFKAT TE DEĞERLER EĞİTİMİ

ŞEKİL KAVRAMI TEMA ÇALIŞMALARIMIZ KAVRAMLAR RENK KAVRAMI SAYI KAVRAMI SES KAVRAMI ÖZEL BİLGİ İLKÖĞRETİM OKULU ANASINIFI

Kızla İlk Buluşmada Nasıl Sohbet Edilir? Hızlı Bağ Kurma Teknikleri

ISBN :

3.SINIFLAR PYP VELİ BÜLTENİ (10 EYLÜL-19 EKİM 2012)

Melih Güler. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Sayın Büyükelçiler, Değerli Kongre üyeleri, Çok değerli dostum Sayın Zügayir ve Brosh, Kıymetli basın mensupları,

MOTİVASYON. Nilüfer ALÇALAR. 24. Ulusal Böbrek Hastalıkları Diyaliz ve Transplantasyon Hemşireliği Kongresi Ekim 2014, Antalya

HALFETİ Yİ GEZDİĞİNİZDE SAŞIRACAKSINIZ! Şaşırarak gezdim Halfeti yi. Abdullah Öcalan ın doğduğu yer olan Halfeti ye, Acaba güvenli mi?

Yaşamımızdaki Referans,

Şef Makbul Ev Yemekleri'nin sahibi Pelin Tüzün Quality of magazine'e konuk oldu

PELİN BUZLUK Deli Bal ve Kanatları Ölü Açıklığında

Bir hedef seçtiğiniz zaman o hedefe ulaşmanın getireceği bütün zorluklara katlanmanız gerekir. Her başarım bana ayrı bir heyecan, ayrı bir enerji

Masa üstlerine ve reyonlara minimal dokunuşlar

1. IŞIK BİLGİSİ ve YANSIMA


ÇAYLAK. Çevresinde güzel bahçeleri olan bir villaydı.

Geç Kalmış Bir Yazı. Yazar Şehriban Çetin

Cumhuriyet Halk Partisi

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Cihan Demirci. Şiir ŞİİR KÜÇÜĞÜN. 2. basım. Resimleyen: Cihan Demirci

0 yaştan itibaren. Sıcak ve sakin bir ses ile konuşabilirsin ve şarkı söyleyebilirsin. "Bebek kelimeleri" yerine, gerçek kelimeleri kullanabilirsin

MODÜLDE KULLANILAN SEMBOLLER

İÇİNDEKİLER. BİRİNCİ BÖLÜM AYHAN BOZFIRAT IN HAYATI VE ESERLERİ 1.1. Hayatı Eserleri...15

Mission Berlin. Deutsch lernen und unterrichten Arbeitsmaterialien. Bölüm 02 Firarda

OYUN VE ÇOCUK. -Çocuğun iç dünyasını anlayabilmek. -Çocuğun olayları anlamasına yardım etmek. -Çocuğa olaylarla baş etme becerileri kazandırmak

Böylesine anlamlı ve sevinçli bir günde sizlerle birlikte olmaktan mutluluk duyuyorum. Türkiye İş Bankası adına sizleri kutluyorum.

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü için; KONDA dan araştırma verileri. 8 Mart 2015

MAYIS 2014 BÜLTENİ. Merhaba! Mayıs ayı boyunca yaptığımız etkinlikleri bulabileceğiniz. bültenimizi sizinle paylaşmanın sevinci ve gururu. içindeyiz.

T.C. MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI TEMEL EĞİTİM GENEL MÜDÜRLÜĞÜ OKUL ÖNCESİ EĞİTİM PROGRAMI PAMUK ŞEKERİM I (Kavram Eğitimi Kitabı)

Öğrencilerin çektiği fotokopiye yasal formül şart!

Yenişimdir Sözü Girişimdir Yönü İnsandır Özü:

Kepçe kulak ameliyatında yapılan temelde kulak şeklini değiştirmek. Bu yukarıda saydığım iki sorun için ayrı ayrı müdahaleler yapılıyor.

Senin bir yaşlı piri fani mi yoksa pırıl pırıl istikbal vadeden bir delikanlı yada erkek mi kadın mı olduğunu bilmiyorum.

Ay Yine Gecikti. Ferhat Şahnacı

Diyanet'in yaz Kur'an kursları bugün başladı

Murat Çelebi 2. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

ikonu bir yeşilçam (ev dekorasyon)

İnsanı Okumayı Bilir. R. ŞAFAK KEKLİK

MATEMATİK-AKIL OYUNLARI -ÖRNEK SORULAR-

ÖYKÜ NÜN GÜNLÜĞÜ GÜNLÜĞÜM

SANAT FELSEFESİ. Sercan KALKAN Felsefe Öğretmeni

sesleniyor. Bu nedenle sayın Alper Akçam, öykü serüveninizi kısaca özetler misiniz?

O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç

Yüksek. Eğitim Bilimleri. Eğitim Bilimleri

Cümlede Anlam TEST 39. 1) Bu güzellikleri görmek için Uzungöl e gün doğarken gelmelisin. Bu cümlede aşağıdaki sorulardan hangisi nin cevabı yoktur?

Biyolojik yapýlar için yaþlýlýk kaçýnýlmaz bir süreç.

Türkiye Nüfusunun Yapısal Özellikleri Nüfus; 1- Nüfusun Yaş Gruplarına Göre Dağılımı Genç (Çocuk) Nüfus ( 0-14 yaş )

Kulenizin en üstüne koşup atlar mısınız? Tabii ki, hayır. Düşmanınıza güvenip onun söylediklerini yapmak akılsızca olur.

Ali Çolak. Bir Bahçe Düþü

Soðaným da kar gibi Elma gibi, nar gibi Kim demiþ acý diye, Cücüðü var bal gibi

D. CÜCELOĞLU: Gönlünün Muradını Yaşamak Savaşçı Stili Gerektirir - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

Transkript:

YAZMAK, İÇİMDEKİ KIRILMANIN KENDİNİ ONARMA ÇABASIDIR 2008 yılı Yunus Nadi Öykü Ödülü nü alan yazar Alper Akçam ile söyleşi GÜLŞEN ÇANDAR Gülşen Çandar: Yunus Nadi Öykü Ödülü nü Kiev de Aşk adlı öykü dosyasıyla aldınız. Sizi, hatta ailenizi, yaşamınızı yakından tanıyanlar böyle bir öykü dosyası adını biraz aykırı bulacaklardır gibime geliyor. Öyle değil mi? Alper Akçam: Haklısınız Zaten yazmak da böyle bir aykırılığın dışavurumudur diyorum. Kiev de Aşk bir başlık olarak günümüz hedonist toplumunun güncel güdülerine uygun düşen tarzda, birazda itici bir içerik taşıyor. Sorun, Kiev de Aşk tan yola çıkarak yaşamın çoğulluğuna inebilmeyi başarmakta düğümleniyor. Kiev de birden çok aşk var; Kiev de de dünyanın tüm nesne ve olgularında da Ardahan da yalçın bir kayalığın başındaki yoksul bir dulun içsesinde de, Bartın da kuytu ve salaş bir lokantada tabağa yemek dolduran kepçede, sürahiden bardağa boşalan suda Kiev de Aşk ı bulabilmek çabasıdır öykü; ben bu gözle bakıyorum. Yaşamımımı oluşturmuş tüm kırılmaları, parçaları bir araya getirme çabasına girmeden, tüm aykırılıkları yan yana ve karşı karşıya koyarak hem bir itirazda bulunuyorum kırılmalara karşı, hem parçalar içinde parıldayan güzellikleri ayrımsanabilir kılmaya çalışıyorum. Kant ın Yargı Gücünün Eleştirisi nde söylediği gibi zorunluluk ile özgürlük düşünceleri arasında bir ara terim 1

yaratmaya çalışırız sanat uğraşı içindeyken. Bu anlamıyla gerçekçi sanatı bir rıza öğesi olarak görüp karşı çıkar kimi düşünürler. Ama sanat hem bir rıza ve uyum çabası iken (ki o çaba olmazsa nasıl sürdürebiliriz yaşam sevincimizi) hem de büyük bir itirazı barındırır. Bu anlamda, yeniden çocukluğuma dönerek beni bugünlere getirmiş yaşamımla kavga ediyorum yazarken. Kırılmalara, baştan hiç hesaplayamadığım düş kırıklıklarına, yaşanamamışlıklara karşı bir isyan. Hem de bana tüm bunları sorgulama ve iyiyi güzeli arama itisi verdiği için minnet duyuyorum beni yazmaya iten tüm olumsuzluklara Gülşen Çandar: Kiev de Aşk ın dosya olarak genelde yaşam parçaları içeriyor olduğunu anladık Biraz daha ayrıntılandırabilir misiniz öyküleri? Alper Akçam: Elbette İlk öyküde Kiev de Aşk ta kendisini Batı dan ayrı gören, olgulara ve nesnelere inanç çerçevesi içinde bakan Doğulu bir erkekle, kendisini Batı kaynaklı bir aynada izleyen ve hemşerisine karşı önemli bir ayrım taşıdığı inancında olan başka bir Doğulu erkeği karşı karşıya getirmeye, bir de o Kiev kentinin insanın başını döndüren birkaç parçasını öyküye taşımaya çalıştım. Gültan adlı ikinci öyküde dul ve yoksul bir köylü kadınının köylü bilinci derinliklerindeki söylence zenginliğini ve karmaşayı çözmeye uğraştım. Anlatıcı da girip çıkar öyküye; bir üstkurgu esintisi uğrar satırlara. İki kısa Bartın öyküsünde Sait Faik Burgaz dan bir Karadeniz kasabasına uğramış oldu belki. Gelmeyin Üstüme öyküsü Ankara varoşlarına ait Emekli bir kadın öğretmenin muhtarlık mücadelesinde, bir iç sesin gezinmeleri arasında halk için konuştuğunu sanan bir tarzın aykırılığı, düşünce çocuklukları ve kadının toplamdaki yeri bir parçasıyla gösterilmeye çalışıldı. 2

Bugün Günlerden Pazar benim için on yıla yakın geçmişi olan bir öykü. Bazı dergilerde uzun süre bekledi, yayınlanmadı. Kimileri beğenmedi bu öykümü. Anlamadıkları kanısı gelişti bende. Üç ayrı anlatıcının üç ayrı biçeminde yoğrulmuş bir öyküdür Bugün Günlerden Pazar Kimisi kutsal saydığı işçi sınıfıyla dalga geçtiğimi sanıp beğenmedi, kimisi öyküyü bütünlüklü bulmadı. Bir işçinin asıl gücünün kendisiyle dalga geçmekte, bir başkası olmakta gösterebildiği erdeme bağlı olduğunu bilemeyen kaba gerçekçilerdir bunlar At gözlüğüyle bakarlar dünyaya. Halk kültüründe en büyük güç, değişebilme, yenileşebilme ve kendisini başkasından ayrı görmeme kaynağından fışkırır gelir. Bu öyküde de, Buğulu Gözler de de aralarında 17 yıl çalıştığım Karabük ün demiroksit tozlarını ve çelik işçisinin yağlı alnından damlayan teri, çorabının yamasında ayağının çıplak tenine düşmüş ay ışığını yaşatmaya çalıştım. Maviye biraz bir özyaşam öyküsü Deniz kıyısına uzanmış bir dağlının gelgeç hevesler uğruna alt üst edilmiş yaşamlara bakışı Düzdeğişmece de sıcak bir hayvan sevgisi yer değiştirir içimizdeki kimlikle Hayatla Aramızdaki nde müthiş bir dram vardır. Babamın hastalığını öğrenmeden birkaç gün önce muayene ettiğim mide kanserli bir emekçiden yaşam sorgulaması O öyküyü yazdıktan hemen sonra babamın da kanser olduğunu öğrenmiştim. Son Balık doğa yıkımının ve insandaki yozlaşmanın öyküsü gibi Çocuklukla delikanlılık arası üç kardeşin gelecekleri balığın gözlerinde bugünlere taşınır. Öykülerimde genel olarak bir şeş söylemeye çalışmadım. Yalnız anlattım ve soru işaretleri uyandırmaya çalıştım; sonuçta neyin olup neyin olmadığını görecek olansa okurlardır 3

Gülşen Çandar: Neden yazarlık? Yazarlığı nasıl bir iç yaşam biçiminin ürünü olarak görürsünüz? Alper Akçam: Bir yetişkin olarak içinde bulunduğumuz düşünce ve davranış biçimlerinin oluşmasında çocukluk çağımızın büyük etkileri vardır. Bugün öykü yazmaya, kurmaya yönelmiş düş ve düşlem dünyamda çocukluğuma ait kimi gözlem anlarını ölümsüz kılma kaygısının bulunduğunu görüyorum. Benim yaşamı gözleme ve deneyimleme alanım, her yaz koşarak gittiğim köyümdü O zaman parçalarında, yaşayandan çok gözleyen olurdum sanki. Kentten gelmiş bir yabancı olarak gözlediklerimin bir parçası olma arzusu ile oraya ait olmadığıma ait kaygı çarpışırdı içimde. Kar sularının aktığı derin koyaklarda, yalçın kayalıklarda, dağ rüzgârlarının renk renk kır çiçeklerini savurduğu yaylalarda doğayla başbaşa kaldığımda ve etekleri süt kokulu Anadolu analarına her sarılışımda gördüklerimin ayrılmaz bir parçası olabildiğime ait hoş bir ses fısıldayarak adımı söylerdi kulağıma. Köylülerle yan yana çalışmaya giderdim. Ellerimin nasır bağlaması müthiş gönendirirdi beni. Üretmek ve yaratmak eyleminin verdiği yorgunluğun dünyanın en büyük erdeminin kaynağı olduğunu da duyumsardım sanırım. Doğayla insan arasındaki ilişkilerde, doğaya karşı etkinlikte bulunan kimi insanın gözbebeğinde büyüyen o saygı ışığını görür gibi olurdum. Atlara nal çakan ustaları gözlerdim. Kimisi hoyrattı, işini bir an önce bitirip parasını almak telaşındaydı. Kimisi, elindeki çiviyi, çekici bile okşayarak tutar... Ata dokunuşunda, tırnağı yontuşunda özel bir anlam, bir tür kutsama vardır sanki Özel bir ayindeymiş gibi görür işini... Her köylü ayrı bir biçimde döver, keskinleştirir tırpanını. Dağ güneşinin vurduğu tırpanın çeliği, köylünün ter içindeki alnı, akları kızarmış yorgun ve ela gözleri; köylünün gözüyle güneş, çelik, yorgunluk arasında oluşmuş o anlık 4

imgeler büyüleyicidir. Bu büyülenme, tırpanını döverken az önce anlatmaya çalıştığım o kutsal töreni yaşayan köylüye duyduğum saygıdan, hayranlıktan kaynak almıştır. Köylü, yorgun gözlerinde erdemi ve dünyayı tanıyor olmanın bilgeliğini taşıyor gibidir. Aynı şeyi bir saat onarımcısında, bir fayans işçisinde de gözleyebilirsiniz. Bir çöpçünün sokağı süpürdüğü süpürgesine bakışı, süpürgeyi kullanışı bile kendince bir anlam taşıyabilir. O çöpçünün yoldan geçenlere bakışında da bir ayrılık, aykırılık bulabilirsiniz. Öyküyü orada da görürsünüz. Atın ayağına, elindeki nala ve çiviye, bileylediği tırpana, keseceği ota ve çiçeğe, kullandığı sokak süpürgesine bakarken yaşıyor ve üretiyor olmanın, paylaşıyor olmanın erdemini bakışlarında yaşatan o iç dünya, bende satırlara düşmüş bir yeniden kurma uğraşı biçimine dönüşmüştür diyebilirim. Bir başka deyişle, yazarlığı, yaşamını sorgulamayı başarmış bir iç varlığın çözümleme çabasını paylaşma etkinliği olarak görebiliriz. Tüm yazın türleri, hele de öykü, böylesi bir ideoloji türü gibidir. Hayatı kavrama biçimidir. En başta da parça parça olmuş bir itirazdır hayata karşı; hayata saygının kışkırttığı bir itiraz... Hayatın hem içinde, hem dışındadır... 5