T E M A V a k f ı n ın S e çi m l e r Ö n c e s i n d e Y a p t ığı Ç a l ışm a l a r 3 0 M a r t Y e r e l S e çi m

Benzer belgeler
TEMA Vakfı ndan Yerel Yönetimlere Çağrı:

BELEDİYELERCE BİLGİ SAĞLANACAK İDEP EYLEMLERİ

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı

Yaşanabilir Bir Şehir için İzmir Bölge Planı Hedefleri. H.İ.Murat ÇELİK, PMP Birim Başkanı

ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI 2023 YILI HEDEFLERİ

DOĞA - İNSAN İLİŞKİLERİ VE ÇEVRE SORUNLARININ NEDENLERİ DERS 3

GÜNEY EGE BÖLGE PLANI

YEŞİL BELEDİYECİLİK YEŞİL NİLÜFER. Mustafa BOZBEY* *İnşaat Yük. Müh., Nilüfer Belediye Başkanı HOŞGELDİNİZ.

AB ve Türkiye Sivil Toplum Diyaloğu - IV Tüketicinin ve Sağlığın Korunması Hibe Programı

İZMİR BÖLGE PLANI İLÇE LANSMAN SÜRECİ BAYINDIR SONUÇ RAPORU

Yeniden Yapılanma Süreci Dönüşüm Süreci

Biliyor musunuz? İklim Değişikliği ile Mücadelede. Başrol Kentlerin.

İZMİR BÖLGE PLANI İLÇE LANSMAN SÜRECİ TORBALI SONUÇ RAPORU

İZMİR BÖLGE PLANI İLÇE LANSMAN SÜRECİ KİRAZ SONUÇ RAPORU

İZMİR BÖLGE PLANI İLÇE LANSMAN SÜRECİ MENDERES SONUÇ RAPORU

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ: FAO NUN BAKIŞ AÇISI. Dr. Ayşegül Akın Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü Türkiye Temsilci Yardımcısı 15 Ekim 2016

CEV 314 Yağmursuyu ve Kanalizasyon. Türkiye deki Atıksu Altyapısı ve Atıksu Mevzuatı

ŞEHİR YÖNETİMİ Şubat 2018

İKLİM MÜCADELELERİ. bu küresel sorunlarla yüzleşmede kilit bir rol oynayacak, eğitme, tecrübeye ve uzmanlığa sahiptir.

Küresel. İklim Değişikliği. ÇEVRE KORUMA ve KONTROL DAİRESİ BAŞKANLIĞI

Sera Gazlarının İzlenmesi ve Emisyon Ticareti. Politika ve Strateji Geliştirme. Ozon Tabakasının Korunması. İklim Değişikliği Uyum

PROJE - FAALİYET KISA VADE ORTA VADE UZUN VADE 1 HAVZA KORUMA EYLEM PLANI STRATEJİSİNİN OLUŞTURULMASI

Yıllar PROJE ADIMI - FAALİYET. Sorumlu Kurumlar. ÇOB, İÇOM, DSİ, TİM, Valilikler, Belediyeler ÇOB, İÇOM, Valilikler

ÇAKÜ Orman Fakültesi Havza Yönetimi ABD 1

21. Yüzyıl İçin Planlama Seminerleri 2015 Sonbahar III. 21. Yüzyılda Toprak, Tarım ve Gıda. 1/3 Yücel ÇAĞLAR İletişim:

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ VE YEREL YÖNETİMLER

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti. Ülkesel Fizik Planı. Bölüm III. Vizyon, Amaç ve Hedefler (Tasarı)

ÇEVRE ALANıNDA FINANSMAN FıRSATLARı

Binaların Enerji Etkinliğinin Teşviki Erzurum İlinde Uygulama Projesi

Türkiye de Kırsal Kalkınma Politikaları ve Geleceği

KENTLERDE SU YÖNETİMİ İLE UYUM POLİTİKALARI. Dr. Tuğba Ağaçayak

Sürdürülebilir Kalkınma - Yeşil Büyüme. 30 Mayıs 2012

KENTSEL SU YÖNETĠMĠNDE ÇAĞDAġ GÖRÜġLER VE YAKLAġIMLAR

KAMU KURUMLARI VE BELEDİYELER İLE YÜRÜTÜLEBİLECEK ÇALIŞMA VE PROJELER

İZMİR BÖLGE PLANI İLÇE LANSMAN SÜRECİ ÖDEMİŞ SONUÇ RAPORU

İZMİR BÖLGE PLANI İLÇE LANSMAN SÜRECİ ÇİĞLİ SONUÇ RAPORU

YEREL ÇEVRESEL PLANLAMA

SÜRDÜRÜLEBİLİR ŞEHİRLER ve TÜRKİYE. Rifat Ünal Sayman Direktör, REC Türkiye SBE16 Swissotel, İstanbul 14 Ekim 2016

3. ANA POLİTİKALAR 3.1 EKONOMİK POLİTİKALAR

Türkiye de Döngüsel Ekonomi Kapsamında AMBALAJ ATIKLARININ YÖNETİMİ

İZMİR BÖLGE PLANI İLÇE LANSMAN SÜRECİ ALİAĞA SONUÇ RAPORU

ÇYDD: su, değeri artan stratejik bir nitelik kazanacaktır.

Şehirsel Teknik Altyapı. 8. Hafta Ders tekrarı yeni eklemeler

BÖLGE PLANI SÜRECİ Bursa Çevre, Enerji ve Tabii Kaynaklar Özel İhtisas Komisyonu Çalışmaları Merinos AKKM

6.14 KAMU KULLANIMLARI

3 Temmuz 2009 İngiltere Büyükelçiliği Konutu, Ankara Saat: 16:00. Çevre ve Orman Bakanlığı nın Saygıdeğer Müsteşar Yardımcısı,

KENTLI, YOĞUN, HIZLA YAŞLANAN BIR NÜFUS

AVRUPA TOPLULUĞU PEGASO PROJESİ

BALIKESİR BÜYÜKŞEHİR STRATEJİK PLANI

İZMİR BÖLGE PLANI İLÇE LANSMAN SÜRECİ ÇEŞME SONUÇ RAPORU

ULUSAL HAVZA YÖNETİM STRATEJİSİ

Türkiye de Ulusal Politikalar ve Endüstriyel Simbiyoz

Su Temini ve Atıksu Toplama Sistemlerinde Enerji Verimliliği Sevgi TOKGÖZ GÜNEŞ & Hasan SARPTAŞ TMMOB Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi

13. HAFTA MICROSOFT OFFICE POWERPOINT UYGULAMALARI -2

KENTSEL PLANLAMANIN TEMEL NİTELİKLERİ

T.C. BALIKESİR ÜNİVERSİTESİ FEN-EDEBİYAT FAKÜLTESİ COĞRAFYA BÖLÜMÜ

Yerel Yönetimler İçin Sera Gazı Salım Envanteri (Karbon Ayak İzi) nin Önemi

İZMİR BÖLGE PLANI İLÇE LANSMAN SÜRECİ BUCA SONUÇ RAPORU

Çevre Koruma ve Kontrol Daire Başkanlığı. Gaziantep 2014

ENERJİ VERİMLİLİĞİ (EnVer) & KANUNU

Türkiye de Çevre Yönetimi için Kurumsal Kapasitenin Geliştirilmesi Projesi B Bileşeni: Yerel Düzeyde Kapasite Geliştirme Mart 2015, Ankara

TEMİZ ENERJİ GÜNLERİ. Binalarda Enerji Verimliliği

İZMİR BÖLGE PLANI İLÇE LANSMAN SÜRECİ KARŞIYAKA SONUÇ RAPORU

DÜZCE NİN ÇEVRE SORUNLARI VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ ÇALIŞTAYI 4 ARALIK 2012 I. OTURUM OTURUM BAŞKANI: PROF. DR. SÜLEYMAN AKBULUT

SANAYİ SEKTÖRÜ. Mevcut Durum Değerlendirme

ANTALYA İLİ, AKSU İLÇESİ, ATATÜRK MAHALLESİ, ADA 2 PARSELİN BİR KISMINI KAPSAYAN ALANDA HAZIRLANAN 1/1.000 ÖLÇEKLİ İLAVE UYGULAMA İMAR PLANI

ENERJİ ALTYAPISI ve YATIRIMLARI Hüseyin VATANSEVER EBSO Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Enerji ve Enerji Verimliliği Çalışma Grubu Başkanı

Arazi verimliliği artırılacak, Proje alanında yaşayan yöre halkının geçim şartları iyileştirilecek, Hane halkının geliri artırılacak, Tarımsal

TEKLIF ÇAĞRILARI SIVIL TOPLUM DIYALOĞU (CSD-IV) AB VE TÜRKIYE ARASINDA KAPSAMINDA YAYIMLANAN. Fikirden Projeye. Hazırlayan: Öğr. Gör.

HAVA KİRLİLİĞİ KONTROLÜNDE BİLGİ YÖNETİMİ: PERFORMANS GÖSTERGELERİ YAKLAŞIMI

İZMİR BÖLGE PLANI İLÇE LANSMAN SÜRECİ BALÇOVA SONUÇ RAPORU

İZMİR BÖLGE PLANI İLÇE LANSMAN SÜRECİ GAZİEMİR SONUÇ RAPORU

BALIKESİR BÜYÜKŞEHİR

Proje alanı, süresi ve bütçesi

İSTAÇ A.Ş. ENERJİ YÖNETİMİ ve PROJELER

10. ÇEVRE İSTATİSTİKLERİ

MARMARA BÖLGESİNDEKİ HAVZA KORUMA EYLEM PLANI

TABİAT VARLIKLARINI KORUMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ENERJİ VE ÇEVRE POLİTİKALARI AÇISINDAN RESLER VE KORUNAN ALANLAR. Osman İYİMAYA Genel Müdür

İZMİR BÖLGE PLANI İLÇE LANSMAN SÜRECİ BERGAMA SONUÇ RAPORU

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ, AB SÜRECİ VE ÇEVRE

ŞARTNAME AMAÇ VE KAPSAM KATEGORİLER KATILIMCI KATILIM KOŞULLARI BAŞVURU FORMU VE TESLİM MATERYALİ

2001 yılında Marakeş te gerçekleştirilen 7.Taraflar Konferansında (COP.7),

İklim Değişikliği ve Kentler. Hande Özüt Bölgesel Çevre Merkezi, REC Türkiye

TÜRKĠYE DE KENTSEL GELĠġME STRATEJĠSĠ: KENTGES. Tuğba PEMBEGÜL (Yüksek Mimar / Uzman) T.C. FIRAT KALKINMA AJANSI tugba.pembegul@fka.org.

Doğal Afetler ve Kent Planlama

İZMİR BÖLGE PLANI İLÇE LANSMAN SÜRECİ BEYDAĞ SONUÇ RAPORU

Dünyada ve Türkiye'de alternatif su yönetimi arayışları ve öneriler. Dr. Akgün İlhan

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK Yönetimine Giriş Eğitimi

İZMİR BÖLGE PLANI İLÇE LANSMAN SÜRECİ BAYRAKLI SONUÇ RAPORU

Kırsal Alan ve Özellikleri, Kırsal Kalkınmanın Tanımı ve Önemi. Doç.Dr.Tufan BAL

SAĞLIKLI ŞEHİR YAKLAŞIMI

AVRUPA BİRLİĞİ BAKANLIĞI

TÜRKİYE CUMHURİYETİ NİYET EDİLEN ULUSAL OLARAK BELİRLENMİŞ KATKI

Yrd.Doç.dr. Orhan CERİT

CEV 314 Yağmursuyu ve Kanalizasyon

BÖLGE PLANI SÜRECİ Eskişehir Çevre, Enerji ve Tabii Kaynaklar Özel İhtisas Komisyonu Çalışmaları Anadolu Üniversitesi

ŞEHİRSEL TEKNİK ALTYAPI ( ) Prof. Dr. Hülya DEMİR

MONDİ TİRE KUTSAN KAĞIT VE AMBALAJ SANAYİİ A.Ş. ATIKSUDAN BİYOGAZ ELDESİ TESİSİ PROJE BİLGİ NOTU

TELKO ENERJİ ÜRETİM TURİZM SAN. ve TİC. A.Ş. EDİNCİK BİYOGAZ PROJESİ PROJE BİLGİ NOTU

ZEKERİYAKÖY ÇEVRE FAALİYETLERİ PLANI ZEKERİYAKÖY KOOPERATİFİ ÇEVRE KOMİTESİ

Transkript:

T E M A V a k f ı n ın S e çi m l e r Ö n c e s i n d e Y a p t ığı Ç a l ışm a l a r 3 0 M a r t 2 0 1 4 Y e r e l S e çi m

TEMA Vakfı ndan Yerel Yönetimlere Çağrı: Ekolojik Okuryazar Belediye Başkanları Aranıyor Dünya nüfusunun büyük kısmını barındıran kentler günümüzde içtiğimiz sudan, soluduğumuz havaya kadar olan temel ihtiyaçlarımız ve yaşam kalitemiz üzerinde kilit bir rol oynuyor. Kentler, yaşam alanlarımız, tüketim ve yaşam biçimlerimizi belirleyen temel unsurlara dönüştüler. Dolayısıyla, nasıl bir kent istediğimiz aslında nasıl bir hayat sürmek istediğimiz ile doğrudan ilişkili bir hale geldi. Bu sebeple TEMA Vakfı olarak, yerel yönetimlerin Anayasamız ile garanti altına alınan sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşam hakkı konusunda çok önemli bir rol oynadığına inanıyoruz. 2014 yerel seçimlerinde belediye başkanı olacak adaylara, TEMA Vakfı olarak, en temel hakkımız olan sağlıklı bir çevrede yaşamak için bazı taleplerimizi iletmek istiyoruz: 1. Tarım arazilerinin korunması 2. Doğal ve kültürel kimliklerin korunması 3. Yeşil alanların korunması 4. Atık yönetimi ve çevrenin korunması 5. İklim değişikliğine uyum sağlanması 6. Sürdürülebilir ulaşımın geliştirilmesi 7. Kentsel altyapının geliştirilmesi 8. Kentlerin sağlıklı gelişmesi 9. Paydaşların karar süreçlerine aktif katılımının sağlanması 10. Kırsal kalkınmanın desteklenmesi 11. Ekolojik okuryazar belediyelerin oluşturulması 1. Tarım Arazilerinin Korunması *********************** Hızla artan nüfus, kentlerin çeperlerinde bulunan tarım arazilerinde yapılaşma baskısına neden oluyor. Binlerce yılda oluşan verimli topraklarımızı, yapılaşma yüzünden hızla kaybediyoruz. Tüm bunların yanında, yeni büyükşehir belediyelerinin kurulmasına yönelik 6360 sayılı Kanun gereği yerel seçimlerden sonra birçok köy ve belde belediyesinin mahalleye dönüştürülecek olması da kırsal alanların hızla kentleşmesinin önünü açacak. Oysa yeni gelişme alanları ve her türlü kullanım için, gerekli altyapının sağlanması kaydıyla alternatif alan bulunabilirken çok uzun yıllar ve karmaşık süreçler sonucu oluşan bitkisel üretime elverişli topraklarımızın alternatifinin bulunamayacağını biliyoruz. Türkiye tarım arazisi potansiyeli bakımından sanıldığı kadar zengin değildir.öncelikle toprağımızın doğal nitelik ve yetenekler açısından kısıtları bulunmaktadır: Ülke genelinde arazinin üçte ikisinin eğimi % 15'den fazladır. Derin araziler toplamın ancak %14,3 ünü, orta derinler %11,9 unu ve sığ araziler %67,7 ini oluşturmaktadır. 1

Toprağımızın üçte ikisi (%67) organik madde açısından yoksuldur. Toplamın %7,72 inde hafif, % 20 inde orta,% 36,4 ünde şiddetli ve % 22,3 ünde çok şiddetli erozyon yaşanmaktadır. Dolayısıyla, bitkisel üretim için kısıtlayıcıları bulunmayan, verimli tarım arazilerinin korunması son derece önemlidir. TEMA Vakfı olarak, sürdürülebilir yaşam için özellikle kentlere yakın yerlerdeki tarım arazilerimizin yapılaşmaya açılmamasını talep ediyoruz. Çünkü tarım arazilerimizin korunması, gıda güvenliğimizin teminatıdır. İlave imar planları ile tarım arazilerinin yapılaşmaya açılması, geleceğimizin, gıda güvenliğimizin tehlikeye girmesi anlamına gelecektir. 2. Doğal Kimliklerin Korunması Yerleşmelerin fiziksel, sosyo-ekonomik, kültürel ve tarihi özelliklerinin yanı sıra, yeşil alanları, doğal varlıkları, ekosistem bileşenleri de kentsel kimliği oluşturan önemli unsurlardır. Kentlerin doğal kimliğini oluşturan yeşil alanlar, sulak alanlar, ormanlar, su havzaları, tarım alanları gibi doğal varlıkları ve ekosistem bileşenleri; yapılaşma ve kirlilik nedenleriyle tahrip edildiğinde ve/veya değiştirildiğinde kentsel kimlik de değişmektedir. Sonuç olarak kentlerde yaşayanların belleği ve yaşadıkları yer ile kurdukları ilişki de zarar görmektedir. TEMA Vakfı olarak, kentlerin gelişim ve dönüşüm süreçlerinde, doğal ve kültürel kimliklerinin korunması konusunda belediyelerin sorumluluklarını yerine getirmelerini talep etmekteyiz. Unutulmamalıdır ki kentlerin doğal ve kültürel değerleri korunduğu ölçüde kimlikleri güçlenir. 3. Yeşil Alanların Korunması Sıkışık kent dokusu içinde doğa ile bütünleşmeye imkan veren yeşil alanlar, yapılaşmış alanlar içerisinde insanların dinlenmesi, gezinmesi ve doğaya yakınlaşmaları amacıyla düzenlenen ortak kullanım alanlarıdır. Bu kapsamda, yeşil alanlar, insan ile doğa arasında bozulan ilişkiyi dengelemede, toplumsal ilişkilerin geliştirilmesinde ve kentsel yaşam koşulları ile yaşam kalitesinin iyileştirilmesinde etkilidirler. Ayrıca, olası afet durumlarında geçici barınma, hastane, aşevi gibi yaşamsal ihtiyaçlarımıza da cevap verecek toplanma ve çadır alanları olmaları, bu açık ve yeşil alanların korunmasının önemini artırmaktadır. Türkiye'de mevzuat gereği yerleşmelerde kişi başına düşen aktif yeşil alan miktarı 10 m 2 olmalıdır. Örneğin İstanbul'da, İstanbul Büyükşehir Belediyesi, 2010 verilerine göre kişi başına düşen yeşil alan miktarını 6 m 2 olarak hesaplamıştır. Ancak, bu hesaplamaya dahil edilen yeşil alanların türlerine ulaşılamamaktadır. Aktif yeşil alan tanımı; park, bahçe, çocuk oyun alanı gibi doğrudan insanların kullanımına açık alanlar olup, yol kenarı, refüjler, ormanlar gibi doğrudan insanların kullanımına hizmet etmeyen alanları kapsamamaktadır. Gelişmiş ülkelerde kişi başına düşen yeşil alan miktarına bakılacak olursa; Stockholm de kişi başına 87.5m 2, Roma da 45.3m 2, Londra da 26.9 m², Amsterdam da ise 45.5 m² yeşil alan düştüğü görülmektedir. TEMA Vakfı olarak, açık ve yeşil alanların yeni yapıların yapılabileceği rezerv alanlar olarak görülmemesini, korunması ve geliştirilmesi gereken değerler olarak kabul edilmesini talep ediyoruz. Ayrıca kaldırım, refüj gibi kamusal alanlarda bulunan ağaçlar da peyzaj değeri bulunan varlıklardır. Yol 2

genişletilmesi, yeni düzenlemeler gibi çalışmalarda mevcut ağaçların korunmasının esas alınmasını ve bölgede yaşayan insanların hassasiyetinin de göz önünde bulundurulmasını talep ediyoruz. 4. Atık Yönetimi ve Çevrenin Korunması Düzenli depolama tesislerinin kurulması, bertaraf ve dönüşüm sistemleri ile atık su şebekesi ve arıtma sistemlerinin yeterliliği ve doğru işletilmesinin yanı sıra bu tür tesislerin yer seçimi son derece önemlidir. Özellikle orman alanlarının yakınında yer alan kentlerde çok sık görülen bir durum, katı atık depolamak için ormanlık alanların seçilmesidir. Bu durum, hem orman yangını riskini arttırabilmekte, hem de kentlerdeki halk sağlığı için büyük önem taşıyan orman ekosisteminin zarar görmesine sebep olmaktadır. Aynı şekilde tarım arazilerinde katı atık depolama alanı veya atık su arıtma tesisi yapılması halinde de verimli toprakların kaybı söz konusudur. TÜİK 2010 verilerine göre, toplanan belediye atıklarının sadece %54,4 ü düzenli depolama sahalarına götürülmekte, %43,5 i ise vahşi depolama alanı olarak adlandırılan ve çevre ve insan sağlığını tehdit eden çöplüklere dökülmektedir. Yine TÜİK in 2010 verilene bakılacak olursa, atık suların %24 ü hiçbir arıtma işlemine tabi tutulmadan, deniz, göl, akarsu vb alıcı ortamlara deşarj edilmektedir. Alıcı ortamlara bakılacak olursa, toplam atık suların %48,6 sı akarsulara deşarj edilmekte ve bunların %32,2 si de arıtılmamaktadır. Bu durum da, kuraklığın giderek ciddi bir sorun olmaya başlamasıyla birlikte su varlıklarımızı tehdit etmektedir. Avrupa Birliği üye ülkelerde katı atık bertaraf yöntemlerine bakılacak olursa, 2009 verilerine göre, İsviçre de katı atıkların %50 ye yakınından enerji üretilmekte, %30 u geri dönüştürülmekte ve %20 sinden de kompost üretilmektedir. Avusturya da ise, %30 undan enerji üretilmekte, %30 u geri dönüştürülmekte, %40 ından da kompost üretilmektedir. TEMA Vakfı olarak, vahşi depolamadan biran önce vazgeçilerek düzenli depolama tesislerinin kurulması, bertaraf ve dönüşüm sistemlerinin geliştirilmesi ve bu konuda bilinçlendirme çalışmalarının yapılması, atık su şebekelerinin iyileştirilmesi ve ileri arıtma sistemlerinin kurulmasını talep ediyoruz. Ayrıca, bu tesislerin yer seçiminde de orman ve mera alanları, tarım arazileri gibi sürdürülebilir yaşamın güvencesi olan alanların korunmasını talep ediyoruz. 5. İklim Değişikliğine Uyum Sağlanması En büyük ortak sorunumuz olan iklim değişikliğinin etkilerini şimdiden tüm dünyada ve Türkiye de, görmeye başladık. Türkiye de insan kaynaklı iklim değişikliğine bağlı olarak sadece büyük kentlerimizde meydana gelen sel hasarlarının neden olduğu maddi kayıplar, depremlerin neden olduğu maddi kayıplara yaklaşmaktadır. Bu durum bize, iklim değişikliği ile mücadelede ve değişen iklimlere uyum sağlayıp, medeniyetimizi kurtarmak konusunda yerel yönetimlerin ne kadar önemli olduğunu göstermektedir. Dünyadaki sera gazı salınımın %75'i kentlerden kaynaklanmaktadır. Kentlerdeki elektrik üretimi, ısınma, kent içi ulaşım gibi alanlarda fosil yakıtların kullanımı; bununla beraber kent etrafındaki ormanlar, tarım arazileri gibi karbon yutak alanların yok olması sebebiyle, kentler iklim değişikliğinin en önemli sebeplerinden birisi durumundadır. Bununla beraber, dünya nüfusunun yarısından fazlası, Türkiye nüfusunun yaklaşık %90'ı kentlerde yaşamaktadır. İklim değişikliğine bağlı kuraklık ve sel olaylarının artışı kentlerin su kaynaklarını ve 3

altyapısını olumsuz etkilemekte; altyapının zarar görmesi ve aşırı iklim koşulları (aşırı sıcaklar, aşırı soğuklar, sel felaketleri, kasırgalar vb.) halk sağlığını tehlikeye sokmaktadır. Aynı zamanda, iklim değişikliğine bağlı deniz seviyesi yükselmesine karşı önlemler alınmazsa, Türkiye gibi denize kıyısı olan ülkelerde birçok kent önemli bir risk altına girmektedir. TEMA Vakfı olarak, iklim değişikliği ile mücadele ve iklim değişikliğine uyum sağlanması için sürdürülebilir ulaşım politikalarının benimsenmesini, enerji tasarrufunun ve yenilebilir enerjinin teşvik edilmesini, altyapı sistemlerinin geliştirilmesini, peyzaj düzenlemelerinde yerel türlerin kullanılmasını talep ediyoruz. 6. Sürdürülebilir Ulaşımın Geliştirilmesi Ulaşım politikaları, kentlerde hava kirliliği, trafik sorunu, iklim değişikliği, yaşam kalitesi açısından son derece önemli bir konudur. Kentlerin ulaşım politikalarının geliştirilmesi için sadece yeni yolların yapılması yeterli değildir; ulaşımda arz-talep dengesinin kurulması, ulaşım türü tercihleri, ulaşımın arazi kullanım politikaları ile birlikte ele alınması da önemlidir. İklim değişikliğinin birincil sebebinin fosil yakıt bağımlılığımız olduğu göz önünde bulundurulacak olursa, sürdürülebilir ulaşım politikaları, iklim değişikliği ile mücadelede de son derece önemlidir. Avrupa Birliği üye ülkelerde, kent içi ulaşımda tercih edilen ulaşım türlerine bakılacak olursa (European Metropolitan Transport Authorities, 2011) Amsterdam da %68 i bisiklet ve yaya, %11 i toplu taşıma ve %21 i diğer motorlu taşıtlardan oluşmaktadır. Barselona da ise, %55,3 ü bisiklet ve yaya, %30,8 i toplu taşıma, %13,9 u diğer motorlu taşıtlardan oluşmaktadır. Görüldüğü üzere, gelişmiş ülkelerde motorsuz ulaşım türleri ve toplu taşımanın kent içi ulaşımdaki payları oldukça yüksektir. TEMA Vakfı olarak, toplu ulaşım sistemlerinin geliştirilmesini, farklı ulaşım türlerinin bütünleşik bir şekilde planlanmasını, bisiklet kullanımının teşvik edilmesini talep ediyoruz. 7. Altyapının Geliştirilmesi Altyapı çalışmaları, kentlerin sağlıklı gelişimi ve yaşam kalitesinin artırılması açısından hayati öneme sahiptir. Yol, kanalizasyon, yağmur suyu, içme suyu gibi ihtiyaçlarını yeterli düzeyde karşılamamış kentler, ekonomik ve sosyal gelişimini sağlamayacağı gibi doğa için de büyük tehdit oluşturmaktadır. Altyapı açısından en önemli sorunlardan birisi de altyapı ile ilgili detaylı bilgilerin yetersizliğidir. Birçok kentte içme suyu, atık su, elektrik, telekomünikasyon şebekeleri ile ilgili sağlıklı yer altı haritaları ve güzergâh bilgileri bulunmamaktadır. Bu sebeple, herhangi bir yatırım sebebi ile inşaat çalışmaları yapılırken elektrik hatları, telefon kabloları veya su şebekesi sıklıkla zarar görebilmektedir. Onuncu Beş Yıllık Kalkınma Planında da belirtildiği gibi, kentlerde su kayıp ve kaçakları yüksek düzeylerdedir. Şebeke kayıplarının %40-45 arasında olduğu tahmin edilmektedir. Elektrik şebekesindeki kayıplara da bakılacak olursa, Türkiye Elektrik İletim A.Ş. Genel Müdürlüğü verilerine göre, 2011 yılında toplam şebeke kaybı %14,6 dır. 2008 yılı verilerine göre ise, Avrupa Birliği üye ülkelerde şebeke kayıpları yaklaşık %6 dır. TEMA Vakfı olarak, su varlığımızın korunması, kaçakların engellenmesi için su şebekelerinin iyileştirilmesini, enerji verimliliği ve tasarrufu için elektrik şebekelerinin iyileştirilmesini, yağmur suları 4

ile kanalizasyon sularının birbirinden ayrılarak kullanılması gibi yenilikçi çözümlerin teşvik edilmesini ve altyapı ile ilgili detaylı bilgilerin çıkartılarak altyapının geliştirilmesini talep ediyoruz. 8. Kentlerin Sağlıklı Gelişmesi Türkiye de, başta büyük kentlerimiz olmak üzere neredeyse tüm kentlerimizde hızlı bir gelişim ve dönüşüm yaşanmaktadır. Bunun sonucunda, ekolojik ve sosyo-kültürel boyutları göz ardı edilerek, kentsel dönüşüm planları ya da üst ölçekli planlara uygun olmayan projelerin hayata geçirildiğini görmekteyiz. Hızla gelişen bu plan ve projelerle birlikte, ülkemizde kentsel dönüşüme dair tartışmalar da artmaktadır. Bu tartışmaların başında gelen konu ise, kentsel dönüşümde sorunun çözümü yerine proje geliştirmeye odaklanılmasıdır. TEMA Vakfı olarak, kentlerin sağlıklı bir şekilde gelişmesi adına; iyileştirilmesi ve sağlıklı hale getirilmesi gereken bölgelerde yapılacak planlamalarda ve proje çalışmalarında yeşil alanların korunmasını, mümkün olduğunca miktarının arttırılmasını ve kesinlikle başka kullanımlara dönüştürülmemesini; bu plan ve projelerin sosyal boyutu ile birlikte ekolojik boyutunun da göz önünde bulundurulmasını talep ediyoruz. 9. Paydaşların Karar Süreçlerine Aktif Katılımının Sağlanması Yerel yönetimlerin toplumu ilgilendiren kararları, o kararlardan etkilenecek olan kişiler ile STK lar ve üniversiteler gibi kurumların sürece aktif katılımlarını sağlayarak, katılımcı bir anlayışla alması son derece önemlidir. Birleşmiş Milletler Aarhus Sözleşmesi (2011) ile şimdiki ve gelecekteki kuşakların sağlıklı bir çevrede yaşaması için çevresel bilgiye erişimi, karar alma sürecine halkın katılımı ve yargıya başvuru hakları güvence altına alınmaktadır. Türkiye Aarhus Sözleşmesine henüz taraf olmasa da yerel yönetimler Aarhus Sözleşmesi nin çevresel demokrasi anlayışını uygulayabilir ve halkın ve paydaşların sürece katılımını sağlayacak mekanizmaları etkin şekilde uygulayabilirler. TEMA Vakfı olarak, çevre sorunlarının oluşmadan önlenebilmesi için, yerel yönetimlerin çevresel katılım ilkesini benimsemesini, ekosisteme zarar verebilecek projelerin engellenmesi veya değiştirilmesi yönünde adımlar atmasını talep ediyoruz. 10. Kırsal Kalkınmanın Desteklenmesi Giderek artan yoksulluk ve açlık, kır-kent, gelişmiş-az gelişmiş bölgeler ve ülkeler arasındaki farklılıkların derinleşmesi, ekonomik dengesizlikler ve adaletsizlikler, hızla kirlenen ve tükenen doğal kaynaklar tüm dünyada kırsal kalkınma kavramını gündemde ön sıralarda tutmaktadır. TÜİK in 2013 verilerine göre Türkiye de nüfusun %91,3 ü il ve ilçe merkezlerinde yaşamaktadır. Bu durum Türkiye de kırsal kalkınmanın desteklenmesi gerektiğinin en önemli göstergesidir. Kırsal kalkınma yaklaşımları, değişen ihtiyaçlar, sorunlar doğrultusunda farklılaşsa da yerelleşme, yerel toplulukları güçlendirme her zaman ortak hedef olarak karşımıza çıkmaktadır. Dolayısıyla, Türkiye gibi nüfusunun büyük bir kısmının kentlerde yaşadığı bir ülkede, kentlilerin gıda ihtiyaçlarının yakın bölgelerinden karşılanması yerelleşme açısından önemlidir. Ayrıca, nakliye vb kaynaklı karbon ayak izinin azaltılması açısından da önemlidir. TEMA Vakfı olarak, kentsel hizmetlerin ulaştırılacağı bölgelerde -6360 sayılı Kanun gereği mahalle olacak köyler de dahil- üretim ve pazarlama olanaklarının arttırılarak yerel tohum takas ağları, coğrafi 5

işaretler, markalaşma, kolay ve kısa nakliye sağlayacak yerel pazar sistemlerinin kurularak yerel üreticilerin desteklenmesini ve sosyal olanaklarının arttırılmasını talep ediyoruz. 11. Ekolojik Okur Yazar Belediyelerin Oluşturulması: Ekoloji okuryazarlığı yeryüzünde hayatı mümkün kılan doğal süreçleri anlamak ya da doğaya yönelik bilgi, beceri, tutum, değer ve anlayış sergilemesi olarak tanımlanabilir. Ekoloji okuryazarlığı bireyde doğa bilincinin oluşmasını, doğanın ilkelerini öğrenmesini ve doğayla iletişim kurmasını sağlar. Yerel yönetimler de doğayla uyumlu kentler yaratabilecek en önemli karar alıcı organlardır. Doğayla uyumlu, sürdürülebilir kentler yaratmak öncelikle belediyelerdeki yöneticilerin ve çalışanların doğayı anlayıp, doğanın parçası olduklarını fark etmeleri ile gerçekleşebilir. TEMA Vakfı olarak, ekolojik okuryazar belediyeler hayal ediyoruz. 6

Basın Bülteni 4 Mart 2014 TEMA Vakfı ndan Yerel Yönetimlere Çağrı TEMA Vakfı 30 Mart ta gerçekleşecek yerel seçimler öncesinde tüm belediye başkanı adaylarına çağrıda bulundu. Mevcut durumu değerlendirerek, Anayasa ile garanti altına alınan Sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşam hakkı için gerekli olan düzenlemelere dikkat çekti Mevcut durum değerlendirildiğinde; 6360 sayılı Kanun gereği, yerel seçimlerden sonra 14 ilde büyükşehir belediyesi kurulacağı biliniyor. Bu illerdeki köy ve belde belediyelerinin mahalleye dönüştürülecek olması, kırsal alanlardaki kentleşmenin önünü açıyor. Türkiye de nüfusun %91,3 ü il ve ilçe merkezlerinde yaşıyor. Kentlilerin gıda ihtiyaçlarının yakın bölgelerden karşılanması, yerelleşmenin yanı sıra nakliye kaynaklı karbon ayak izinin azaltılması açısından da giderek daha çok önem kazanıyor. Türkiye genelinde toplanan belediye atıklarının %43,5 i insan sağlığını tehdit eden çöplüklere dökülüyor. Yanlış atık yönetimi kuraklık sorunuyla birlikte su varlığını da tehdit ediyor. Atık suların %24 ü arıtma işlemine tabi tutulmadan, deniz, göl, akarsu vb. alıcı ortamlara deşarj ediliyor. Su şebeke kayıplarının %40-45 arasında olduğu tahmin ediliyor. Elektrik şebekesindeki kayıplar ise %14,6 olarak hesaplandı. Türkiye de insan kaynaklı iklim değişikliğine bağlı olarak sadece büyük kentlerimizde meydana gelen sel hasarları, verimli üst toprak kaybının yanı sıra, depremlerin neden olduğu maddi kayıplara yaklaşıyor. Türkiye nüfusunun önemli bir kısmının yaşadığı İstanbul da kişi başına düşen yeşil alanın, mevzuatın altında olduğu görülüyor. TEMA Vakfı nın yayınladığı bildiriye göre ideal bir yerel yönetimin üzerinde durması ve iyileştirmesi gereken düzenlemeler şöyle sıralanıyor: Tarım arazilerinin, doğal ve kültürel kimliklerin, yeşil alanların korunması, doğru atık yönetiminin sağlanması, sürdürülebilir ulaşımın ve kentsel alt yapının geliştirilmesi, kentlerin sağlıklı gelişmesi, iklim değişikliğine uyum sağlayan modellerin uygulanması, ekolojik okuryazar belediyelerin oluşturulması ve paydaşların karar süreçlerine aktif katılımının sağlanması. Türkiye ye ait ve gelişmiş ülkeler ile karşılaştırmalı veriler Türkiye'de mevzuat gereği yerleşmelerde kişi başına düşen aktif yeşil alan miktarı 10 m 2 olmalıyken, örneğin İstanbul'da, İstanbul Büyükşehir Belediyesi nin 2010 verilerine göre hesapladığı kişi başına düşen yeşil alan miktarının 6 m 2 olduğu görülüyor. (Ancak, bu hesaplamaya dahil edilen yeşil alanların türlerine ulaşılamamaktadır. Aktif yeşil alan tanımı; park, bahçe, çocuk oyun alanı gibi doğrudan insanların kullanımına açık alanlar olup, yol kenarı, refüjle, ormanlar gibi doğrudan insanların kullanımına hizmet etmeyen alanları kapsamamaktadır) Avrupa daki gelişmiş kentlerden örnek verecek olursak kişi başına düşen yeşil alan miktarı şu şekilde sıralanıyor; o Stockholm de 87.5 m 2, Roma da 45.3 m 2, Londra da 26.9 m², Amsterdam da ise 45.5 m² TÜİK 2010 verilerine göre, toplanan belediye atıklarının sadece %54,4 ü düzenli depolama sahalarına, %43,5 i ise çevre ve insan sağlığını tehdit eden çöplüklere dökülüyor. Atık suların %24 ü hiçbir arıtma işlemine tabi tutulmadan, deniz, göl, akarsu vb. alıcı ortamlara deşarj ediliyor.

Alıcı ortamlara bakılacak olursa, toplam atık suların %48,6 sı akarsulara deşarj edildiği ve bunların %32,2 sinin de arıtılmadığı görülüyor. Avrupa Birliği üye ülkelerindeki katı atık bertaraf yöntemlerine bakıldığında 2009 verilerine göre; o İsviçre de katı atıkların %50 ye yakınından enerji, %20 sinden kompost üretiliyor. %30 u ise geri dönüştürülüyor. o Avusturya da katı atıkların %30 undan enerji, %40 ından kompost üretiliyor. %30 u ise geri dönüştürülüyor. Avrupa Birliği üye ülkelerde, kent içi ulaşımda tercih edilen ulaşım türlerine bakılacak olursa (European Metropolitan Transport Authorities, 2011) o Amsterdam da tercih edilen ulaşım türlerinin %68 i bisiklet ve yaya, %11 i toplu taşıma ve %21 i diğer motorlu taşıtlardan oluşuyor. o Barselona da tercih edilen ulaşım türlerinin %55,3 ü bisiklet ve yaya, %30,8 i toplu taşıma, %13,9 u diğer motorlu taşıtlardan oluşuyor. Türkiye nin Onuncu Beş Yıllık Kalkınma Planı nda da belirtildiği gibi, kentlerde su kayıp ve kaçakları yüksek düzeylerde bulunuyor. Su şebeke kayıplarının %40-45 arasında olduğu tahmin ediliyor. Elektrik şebekesindeki kayıplara bakıldığında, Türkiye Elektrik İletim A.Ş. Genel Müdürlüğü verilerine göre, 2011 yılındaki toplam şebeke kaybı %14,6 olarak hesaplandı. 2008 yılı verilerine göre ise, Avrupa Birliği üye ülkelerindeki şebeke kayıpları yaklaşık %6 olarak kaydedildi. TEMA Vakfı nın yerel yönetimleri talepleri: Planlama ve proje çalışmalarında yeşil alanların korunması, artırılması, dönüştürülmemesi, plan ve projelerin sosyal boyutu ile birlikte ekolojik boyutunun da göz önünde bulundurulması. Düzenli depolama tesislerinin kurulması, bertaraf ve dönüşüm sistemlerinin geliştirilmesi, bilinçlendirme çalışmalarının yapılması, atık su şebekelerinin iyileştirilmesi, ileri arıtma sistemlerinin kurulması. Tesislerin yer seçiminde orman ve mera alanları, tarım arazileri gibi sürdürülebilir yaşamın güvencesi olan alanların korunması. İklim değişikliği ile mücadele ve iklim değişikliğine uyum sağlanması için sürdürülebilir ulaşım politikalarının benimsenmesi, enerji tasarrufunun ve yenilebilir enerjinin teşvik edilmesi, altyapı sistemlerinin geliştirilmesi, peyzaj düzenlemelerinde yerel türlerin kullanılması. Toplu ulaşım sistemlerinin geliştirilmesi, farklı ulaşım türlerinin bütünleşik bir şekilde planlanması, bisiklet kullanımının teşvik edilmesi. Su varlığının korunması, kaçakların engellenmesi için su şebekelerinin iyileştirilmesi, enerji verimliliği ve tasarrufu için elektrik şebekelerinin iyileştirilmesi. Yağmur suları ile kanalizasyon sularının birbirinden ayrılarak kullanılması. Doğayla uyumlu kentler için en önemli karar alıcılar olan yerel yönetimlerin ekolojik okuryazar olmaları. Çevresel katılım ilkesinin benimsenmesi, ekosisteme zarar verebilecek projelerin engellenmesi veya değiştirilmesi yönünde adımlar atılması. Kent hizmetlerinin ulaştırılacağı bölgelerde -6360 sayılı Kanun gereği mahalle olacak köyler de dahil olmak üzere- üretim ve pazarlama olanaklarının arttırılması. Yerel tohum takas ağları, coğrafi işaretler, markalaşma, kolay ve kısa nakliye sağlayacak yerel pazar sistemlerinin kurularak yerel üreticilerin desteklenmesi ve sosyal olanaklarının arttırılması. Yerel Yönetimlere Çağrı metninin tamamını tema@tema.org.tr adresinden talep edebilirsiniz. Türkiye Çöl Olmasın TEMA Vakfı