Medeniyetler Çatışması ve Buluşması İkileminde Güvenlik Sorunları



Benzer belgeler
Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

KOPENHAG ZİRVESİ IŞIĞINDA TÜRKİYE AB İLİŞKİLERİ

Şimdi olayı şöyle düşünün. Temel ile Dursun iddiaya giriyor. Temel diyor ki

ESAM [Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi] I. Dünya Savaşı nın 100. Yıldönümü Uluslararası Sempozyumu

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi

Beşiktaş Gazetesi. Gençlere anlatacaklar

TOPLANTI BİLGİLERİ MUTLU GÜNLERİMİZ KONUKLARIMIZ

Çarşamba İzmir Gündemi

Cumhuriyet Halk Partisi

Aç l fl Vural Öger Çok değerli misafirler, Konrad-Adenauer vakfının 23 senedir yapmış olduğu bu gazetecilik seminerinde son senesinde bizim de k

Güncel Bilgiler. y a y ı n l a r ı

BAŞBAKAN ERDOĞAN: KOPENHAG SİYASİ KRİTERLERİ NOKTASINDA EĞER HERHANGİ BİR SIKINTI DOĞACAK OLU

İSLAM KURUMLARI VE MEDENİYETİ

ΕΘΝΙΚΟ & ΚΑΠΟΔΙΣΤΡΙΑΚΟ ΠΑΝΕΠΙΣΤΗΜΙΟ ΑΘΗΝΩΝ ΤΜΗΜΑ ΤΟΥΡΚΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ ΚΑΙ ΣΥΓΧΡΟΝΩΝ ΑΣΙΑΤΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ Μάθηµα : ΤΟΥΡΚΙΚΗ ΓΛΩΣΣΑ II ΔΕΞΙΟΤΗΤΕΣ ΣΤΟΝ

İSİPAB Dördüncü Müslüman Kadın Parlamenterler Konferansı Raporu nun Sunumu

Türk ve Alman Bak fl aç s ndan AB Türkiye liflkileri

Temiz üretimin altı çizilmeli ve algılanması sağlanmalıdır

ABD İLE İLİŞKİLERDE YENİ DÖNEM: MODEL ORTAKLIK

Soru: MEB olarak, bizi 2023'te dünyanın ilk 10 ülkesi arasına taşıyacak kadroları yetiştirebiliyor musunuz

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, Bilim ve Kültür Teşkilatı'nın (UNESCO) 38. Genel Konferansı'na katılmak için gittiği Paris te, UNESCO Genel Direktör

BÜLTEN İSTANBUL AZİZ BABUŞCU. FİLİSTİN MESELESİ 2 5 te B İ L G İ NOTU. Öğretmenler ile öğrenciler yıllar sonra bir araya geldi

MEVLÜT GÖL KARŞILAŞTIRMALI HUKUKTA ANAYASA BAŞLANGIÇLARININ SEMBOLİK VE HUKUKİ DEĞERİ

O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç

Cumhuriyet Halk Partisi

Tanrı Zar Atmaz Ya FED?

Başbakan Yıldırım, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu

Öğrencilerin çektiği fotokopiye yasal formül şart!

Her milletin dili kimliğidir eğer dilinizi yozlaştırırsanız kimliğiniz erozyona uğrar.

Cumhuriyet Halk Partisi

MARUF VAKFI İSLAM EKONOMİSİ ENSTİTÜSÜ AÇILDI

ABD İLE YAPTIĞIN GİZLİ ANLAŞMAYI AÇIKLA -(TAMAMI) Çarşamba, 03 Temmuz :11 - Son Güncelleme Perşembe, 04 Temmuz :10

Başbakan Yıldırım, Mersin Şehir Hastanesi Açılış Töreni nde konuştu

Terör Olayları ve Enerji Zinciri : İstatistiksel bir İnceleme

BAŞBAKAN YARDIMCISI HAKAN ÇAVUŞOĞLU, BATI TRAKYALI GENÇLERLE YTB DE BULUŞTU Cuma, 13 Nisan :47

ORTADOĞU DA BÖLGESEL GELIŞMELER VE TÜRKIYE-İRAN İLIŞKILERI ÇALIŞTAYI TOPLANTI DEĞERLENDİRMESİ. No.12, ARALIK 2016

Serbest ticaret satrancı

Kızla İlk Buluşmada Nasıl Sohbet Edilir? Hızlı Bağ Kurma Teknikleri

Türkiye nin Nükleer Silahlanmaya Bakışı


11 EYLÜL SALDIRISI VE YENİ DÜNYA: SOĞUK BARIŞ DÖNEMİ

Тurkic Weekly (23-29 Kasım)

Serkan Ertem.

Seyfi Teoman Kısa film çekmeyi düşünmüyorum, çünkü maliyeti çok yüksek, geri dönüşü yok.

GÖSTERGELER YABANCI HAREKETİ:

FİRMALARIN PLAKA TAHDİTİ GÖRÜŞLERİ

Birleşmiş Kentler ve Yerel Yönetimler Orta Doğu ve Batı Asya Teşkilatı (UCLG-MEWA)

MEDYA ENTELEKTÜEL PAYLAŞIM PROGRAMI

Ýstanbul hastanelerinde GREV!

Fransa'da, Hz. Muhammed'e hakaret içeren karikatürleri yayınlayan Fransız Dergisi'ne baskın düzenlendi ve 12 kişi öldürüldü.

Enerji Ülkeleri.Rusya En Zengin..! 26 Ocak 2015

DÜNYADAKİ GELİŞMELER VE TÜRK DIŞ POLİTİKASI

Başbakan Sayın Binali YILDIRIM KANAAT ÖNDERLERİ VE STK İLE BULUŞMASI KAYSERİ

1) İngilizce Öğrenmeyi Ders Çalışmak Olarak Görmek

KÖŞEMDEN. Nasıl Bir Cumhurbaşkanı? ABDULLAH URAZ

ABD - AB SERBEST TİCARET ANLAŞMASI Ve TÜRKİYE ÜZERİNE ETKİLERİ

Okuyarak kelime öğrenmenin Yol Haritası

SIRA SAYISI: 677 TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ

Erbil Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Dara Celil Hayat ile Türkiye-Kürdistan Ekonomik ilişkileri. 02 Temmuz 2014

Cuma İzmir Basın Gündemi. Edebiyattan sinemaya, sinemadan sosyolojiye Türkiye de sosyal bilimler

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi nde düzenlenen basın toplantısında konuştu

KIRGIZİSTAN DAKİ YABANCI DESTEKLİ ÜNİVERSİTELER VE DİĞER EĞİTİM KURUMLARI

Doğu Afrika Jeopolitiği ve Türkiye nin Somali Politikası

ÖZTÜRK: TURİZM BÖLGELERİNE DİREK UÇUŞ ŞART

Kafkasya ve Türkiye Zor Arazide Komfluluk Siyaseti

OLGUN AKBULUT ANAYASAL DİNSEL ÇOĞULCULUK

21. Yüzy lda Yafll l k Yeni Bir ktisadi Güç

ΣΔΛΙΚΔ ΔΝΙΑΙΔ ΓΡΑΠΣΔ ΔΞΔΣΑΔΙ. ΔΙΑΡΚΕΙΑ: 2 ώρες ΗΜΕΡΟΜΗΝΙΑ: 24 Μαΐοσ 2011 ΣΟ ΔΞΔΣΑΣΙΚΟ ΓΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΣΔΛΔΙΣΑΙ ΑΠΟ 8 (ΟΚΣΩ) ΔΛΙΓΔ. Τπογραφή καθηγητή:

15 Ekim 2014 Genel Merkez

İSLAM İŞBİRLİĞİ TEŞKİLATI

TÜRKİYE - ARJANTİN YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1

Bakan Güler, "Türkiye rüzgar enerjisinde AB ülkeleri arasında 1'inci, olacak" dedi

İzmir İktisat Kongresi, Ekim 2013 Oturum 7D: Tarım ve Gıda Sektöründe Dönüşüm. Panel Başkanı: Vedat Mirmahmutoğlları, GTHB Müsteşarı

Koç Üniversitesi nde ders verme tecrübelerim BURAK ÖZBAĞCI 2013

Yine yapmak istediklerimizden birisi olan, spesifik sektörlerde, belki daha az, ama daha etkin iş adamları seyahatlerini önemsiyoruz ve buna

Yönetici tarafından yazıldı Çarşamba, 09 Eylül :41 - Son Güncelleme Çarşamba, 09 Eylül :10

TÜRKİYE NİN EN TEKNİK ELEKTRİK FUARI: 4. ULUSLARARASI ELEX FUARI 2015 YILINDA DA HEYECAN VERDİ

HEM DÜŞÜNECEĞİZ, HEM ÖĞRENECEĞİZ HEM DE SÜRPRİZ HEDİYELER KAZANMA ŞANSINA SAHİP OLACAĞIZ.

Yönetici tarafından yazıldı Perşembe, 08 Ekim :05 - Son Güncelleme Perşembe, 08 Ekim :08

İSTANBUL AYDIN ÜNİVERSİTESİ SİYASET AKADEMİSİ ANKARA DEMOKRATİKLEŞME SÜRECİNDE KÜRT VE ERMENİ MESELELERİNİ TARTIŞTI!

Bursa İş Geliştirme Toplantısı. 28 Mayıs Cumartesi. Bursa

İSTANBUL MEDENİYET ÜNİVERSİTESİ SİYASAL BİLGİLER FAKÜLTESİ ULUSLARARASI İLİŞKİLER BÖLÜMÜ (TÜRKÇE LİSANS PROGRAMI) 4 YILLIK DERS PLANI

Beyaz Saray'daki Trump-Erdoğan Zirvesinden Ne Çıktı?

2 Ekim 2013, Rönesans Otel

TARİHSEL VE TOPLUMSAL GELENEK

PINAR ÖZDEN CANKARA. İLETİŞİM BİLGİLERİ: Doğum Tarihi: E-Posta: EĞİTİM BİLGİLERİ: Doktora/PhD

> > ADAM - Yalnız... Şeyi anlamadım : ADAMIN ismi Ahmet değil ama biz şimdilik

Eylemlerin, eylemsilerin, sıfatların ve zarfların anlamlarını çeşitli yönden etkileyen sözcüklere zarf denir. Ör. Büyük lokma ye: büyük konuşma. Ör.

Uzun Bir Köpek Hakkında Kısa Bir Öykü. Henry Winker. İllüstrasyonlar: Scott Garrett. Çeviri: Bengü Ayfer

3647 SAYILI ve 2008 (3647/2008) TARİHLİ YUNANİSTAN VAKIFLAR YASASI VE UYGULAMALARI

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ. Öğrenim Durumu: Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl Uluslararası İlişkiler Ana Gazi Üniversitesi 2004

Milletten destek alan sadece millete hesap verir

Dünya Mültecileri Hakkında Anahtar İstatistikler

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS TÜRK DIŞ POLİTİKASI SPRI Program Öğrenme Çıktıları 13,14,15 13,14,15

DALKARA'DAN PAZARCIK TA GÖVDE GÖSTERİSİ

============================================================================

Vizyon Siyasi Kalkınma Merkezi tarafından düzenlenen Filistin Ulusal Projesi Görüşler ve Perspektifler Sempozyumu Filistin in çeşitli kesimlerinden

İKİNCİ BİNYILIN MUHASEBESİ İÇİNDEKİLER

TÜRK DIŞ POLİTİKASI II. Zorunlu Lisans 5 AKTS. Prof. Dr. Engin Berber Örgün. Türkçe Türk Dış Politikası I. Yok. Yok

TURK101 ÇALIŞMA 6 ZEYNEP OLGUN MAKİNENİN ARKASI

Transkript:

Medeniyetler Çatışması ve Buluşması İkileminde Güvenlik Sorunları Prof. Dr. Hüseyin BAĞCI * Sayın Başkan, muhterem dinleyenler; Benden önceki iki değerli konuşmacı bana altyapı oluşturan bildiriler sundular. Bu, benim işimi iki açıdan kolaylaştırıyor. Bir tanesi hukuki açıdan nasıl bir süreç yaşandığını Sayın ÖZBUDUN anlattı. İkincisinde de Sayın İlber ORTAYLI özellikle Osmanlı açısından, Türkiye açısından, Avrupa Birliği-Türkiye ilişkileri açısından tarihsel perspektiften Türkiye'nin Avrupa ile olan barış projelerinde olup olmayacağı veyahut da ileriye yönelik olarak da öngörülerde bulundu. Eğer Lord Owen ın söyledikleri gerçekleşirse gerçekten de Türkiye'nin Avrupa Birliği ile uzun süreli olarak bir araya gelmesi zor gibi gözüküyor. Eğer ekonomik ve hukuki gelişmeler bu düşüncenin önüne geçmez ise. Şimdi, benim konum, hukukçu değilim bir defa, hukuk bile diyemeyen bir adamım. Trakyalı olduğum için h leri söyleyemiyorum. Ama şöyle bir şey var: Benim üzerinde duracağım konu bugün için hukukçuları doğrudan ilgilendiren bir konu. Çünkü 21. yüzyılın en büyük problemlerinden biri değişen dünya koşullarında hukukun ve bununla birlikte hukuki kurumların yeni oluşan, yeni ortaya çıkan dengelere, yeni ortaya çıkan olaylara ne derece uyum sağlayıp sağlamayacağında yatacaktır. Amerikan Devlet Başkanı George Bush un Irak müdahalesi öncesinde Uluslararası hukuk mu, o nedir? Danışmanlarıma bir sorayım. şeklinde veciz olarak ifade ettiği ama * Ortadoğu Teknik Üniversitesi İİBF Öğretim Üyesi

374 Anayasa Yargısı 24 (2007) dünya tarihine uluslararası hukukun bir noktada ihlali olarak da denilebilecek bir yaklaşımla Amerika Birleşik Devletleri nin uluslararası hukuku tanımadığı yönünde bütün dünyaya bir mesaj verdi. Şimdi, bu özellikle 2001 olaylarından sonra Amerika Birleşik Devletleri nin tüm dünyada hem kendi açısından hem de diğer ülkeler açısından insanları belirsizliğe sokan ve bu belirsizliğin de hâlen devam ettiği entelektüel siyasal, sosyal, ekonomik bir yapılanma süreci içindeyiz. Yani 90 lı yıllarda yine Amerikalı yazarlar tarafından gündeme getirilen Samuel Huntington un o meşhur medeniyetler çatışması, bütün 90 lı yıllar boyunca literatürde entelektüellerin kafasını karıştırdı. Yani gerçekten dünya bir medeniyetler çatışmasına gidiyor mu? Böyle bir süreç yaşanacak mı? Hangi aktörler bu olayın içinde vardır? Biz dâhil Türkiye de, bu konuda kitaplar yayınlandı, makaleler yayınlandı ve bütün 90 lı yıllar nereden bakarsak bakalım Fransız Fukuyama nın tarihin sonu ve Samuel Huntington un medeniyetler buluşması teorileri çerçevesinde dolaştı durdu. Bizler özellikle uluslararası ilişkileri ve güvenlik sorunlarını takip etmeye çalışan, zamanın ruhunu yakalamaya uğraşan akademisyenler olarak bazen büyük bir belirsizliğe girdik. Çünkü ya var olan kurumlar yeni ortaya çıkan sorunları çözecek veyahut da yeni kurumlara yol açan gelişmeleri beklemek zorunda kalacağız. Sayın ORTAYLI nın söylediği Birleşmiş Milletler örneği belki bu açıdan çok tipik bir örnektir. Yani bugün için hiç kimse Birleşmiş Milletlerin dünyadaki genel güç dengelerini savunduğunu söyleyemez. 1,2 milyar kişilik İslam dünyasının örneğin Birleşmiş Milletlerde bir temsilcisinin olmaması bugünkü dünya siyasi gerçeklerine uymamaktadır. Yani Birleşmiş Milletlerin özellikle beş daimî temsilcisinin bugün için bütün dünya olayları hakkında veto alma kararları, içinde bulunduğumuz siyasal güvenlik, sosyal, ekonomik yapılanmaların gerçeklerine uymamaktadır. Ama bir Macar diplomatın dediği gibi, diyor ki: Eğer sabahleyin kalkıp da aynaya baktığınızda ayna sizi kötü gösteriyorsa bu aynanın suçu değil, kendinize çeki düzen vermeniz lazım. Bugün için dünyadaki gelişmeleri eğer bir ayna perspektifinden bakacaksak gerçekten aynanın gösterdiği kişilik veyahut da olay pek o kadar sevimli değil. Özellikle bir noktanın ayrımını yapmak lazım. Anglosakson dünya ile bunun dışında kalan dünya arasında medeniyetler kültürler arasında bir çatışma vardır. Yani Almancası zivilization, civiliziation İngilizcesi ama biz medeniyetlerden mi sadece söz edeceğiz, yoksa

Prof. Dr. Hüseyin BAĞCI 2.Gün Birinci Oturum 375 kültürlerden mi? Mesela İslam kültürü, Hristiyan kültürü, Çin, Hint kültürleri var. Ama İslam dünyası içerisinde İslamiyet i yorumlayan farklı ülkeler var. Yani bir Arap medeniyeti var, Türk medeniyeti var, İran medeniyeti var, bunlar büyük medeniyetler. Yoksa biz bu İslam dünyası içerisinde yorumlanmayı başka türlü algılayan yerel kültürleri mi mesela daha fazla çıkaracağız? Müsaadenizle şunu söyleyeyim: Dün bir yurt dışı seyahatinden geldim, Arap ülkelerinden birindeydim, Umman da. Orada İslam üzerine belli konuları tartışırken mesela İslamiyet in yerel kültürlerle nasıl bir uyum sağladığı konusunda uzunca bir tartışma yaşandı. Şimdi biz şunu göreceğiz: 90 lı yıllarda mademki dünya bir çatışma kültürü üzerine kuruluydu Tartışmalar, yani Huntington ın medeniyetler çatışması bunu söylüyordu yani resmen bu olacak diyordu. 2000 li yıllarda ise Türkiye Başbakanı Sayın Tayyip ERDOĞAN ın ve İspanya Başbakanı Sayın Zapatero nun birlikte medeniyetler buluşması olarak da tanımladıkları ve İstanbul un ev sahipliğini yaptığı birçok toplantı gerçekleşti. Şimdi, buluşma ile çatışma arasında önemli bir süreç yaşanıyor. Yani çatışmadan buluşmaya doğru bir evrimleşme söz konusu ve ben Samuel Huntington ın özellikle 90 lı yıllarda başlattığı bu teorinin 21. yüzyılın bu ilk çeyreğinde gerçekleşmemesi için özellikle altını çizerek söylüyorum- İslam dünyasının oyuna gelmemesi gerekiyor. Çünkü bu gibi teoriler uzun süreli başlayacak olan hastalıkların ilk belirtisidir. Biz özellikle şunu görüyoruz: Türkiye birdenbire bütün bu süreç içerisinde medeniyetleri uzlaştırıcı, birleştirici, bir araya getirici bir kilit ülke konumunda olmaya başladı. Türkiye bunu yapabilir mi? Yapmalı mı? Nereye kadar bunu yapabilir? Bu ayrı bir tartışma konusu. Ama Türkiye'nin arka planı -Sayın ORTAYLI nın çok güzel bir şekilde ortaya koyduğu gibi- Osmanlı geçmişi ve bunun 21. yüzyıldaki sorunların ortaya çıkış biçimlerine de baktığımızda Türkiye'nin böyle bir rolü oynama, yürütme, götürme şansı var. O nedenle burada özellikle Türk akademisyenlerine olduğu kadar diplomatlarına, siyasetçilerine, iş adamlarına, herkese büyük bir gereksinim var. Dünya şu anda çok büyük bir güvensizlik içinde yaşıyor. Seyahat edenler, muhterem misafirlerimiz, değişik ülkelerden geldiler. Havaalanlarında özellikle güvenlikle ilgili olarak yaşadıkları tecrübeleri zannediyorum biliyorlar. Yani bir noktadan bir noktaya hareket etme artık geçmiş yıllarda olduğu gibi pek o kadar kolay değil. Ama biz tabii, uluslararası ilişkilerde güvenlik konularını, özellikle çalışırken şuna dikkat ederiz: Çatışma potansiyeli nerede var? Çatışmaların

376 Anayasa Yargısı 24 (2007) reelliği, gerçekliği ne kadar? Bu çatışmalar yapısal çatışmalar mı, yoksa dışarıdan desteklenen birtakım olaylar mı? Uluslararası terörizm konusunda ne yazık ki -en azından benim bilgilerim ölçüsünde- bugüne kadar doğru dürüst bir tanımlama yapılamadı. Yani bu önemli bir sorun. Yani teröristin ne olduğu tanımlaması çok önemli. Bazılarına göre terörist bazılarına göre özgürlük savaşçısı olabiliyor. Bu sene Münih Güvenlik Konferansı nda Rusya Devlet Başkanı Putin kalktı, bir konuşma yaptı. Birdenbire herkes Eyvah, soğuk savaş geri mi geliyor? dedi. Aslında Putin in yapmış olduğu konuşma dünyada birçok ülkenin söylemek isteyip de söyleyemediği sözlerin siyasal anlamda ifadesiydi. Ama bir gün sonrasında Rus siyasetçi Sergei Ivanov un açık ve net bir şekilde teröristlerin gereğinde ya bulundukları ülkelerde o ülke tarafından mahkeme edilmesi veyahut da geri verilmesi konusundaki tavrı Dünyada artık öyle gözüküyor ki, güvensizliğin en önemli unsurlarından biri olan bu terörist aktivitelerin ve teröristlerin çok daha çabuk bir şekilde herhangi bir şekilde mahkeme edilmeleri ve kamuoylarının özellikle burada tabii memnun edilmeleri gerekiyor. Bizim Türkiye örneğinde Fehriye ERDAL örneği vardır. Şimdi bu tabii beni aşan bir şey, hukukçu değilim ama ben Avrupa daki tartışmalarda şunu gördüm: Türkiye Avrupa Birliği ile müzakere eden bir ülke. Brüksel deki bir toplantıda dedim ki: Türkiye ye niye vermiyorsunuz? Türkiye de idam cezası yok, kaldırıldı. Avrupa Birliği ile müzakere eden bir ülke. Belçika lı 2 kişi bunlardan biri diplomat, biri siyasetçiydi- resmen Türkiye ye güvenmediklerini ifade eden cümleler söylediler. Ben de dedim ki: Peki, ya kaçırırsanız ne olacak? Yani yargılamıyorsunuz, herhangi bir şekilde geri de vermiyorsunuz. Tamam, anladık. Ya kuş uçarsa, ya kaçırırsanız ne yapacaksınız? Bugün Fehriye ERDAL kayıp. Yani şimdi, güvensizliğin duyulduğu bir ülkeden, güvenli olarak görülen bir ülkenin düştüğü duruma bakmak bence çok ilginç bir süreç. Muhterem dinleyenler, özellikle son dönemlerde bu medeniyetler çatışmasını biz anlatırken, ekonomi, güvenlik ve hukuk üçgeni çerçevesinde anlatmaya çalışıyoruz. Yani ekonomik açıdan zenginleştikçe güvenliğe daha fazla para yatırırsınız. Güvenliğe daha fazla para yatırdığınız zaman da sizin o hukuk sisteminizin bu beklentilere cevap vermesini sağlayacak bir altyapıyı oluşturmasını arzu edersiniz.

Prof. Dr. Hüseyin BAĞCI 2.Gün Birinci Oturum 377 Küreselleşme diye bildiğiniz olgu, aynı zamanda yerelleşmenin de karşıtıdır. Yani küreselleşme bütün dünyayı saran bir olgu, buna karşı çıkmak mümkün değil. Ancak küresel bir hukuk anlamında özellikle söyleyeceksek, dünyada devletler zannediyorum ki konulardan bir tanesi de o- ortak bir dil kullanabiliyorlar mı? Yani bugüne kadarki süreç içerisinde belli konularda devletler ortak bir dili kullandılar mı? Eğer kullanmadılarsa o zaman demek ki sorunların birçok kaynağı da bu ortak dili kullanamamalarından kaynaklanıyor. Acaba şimdi yeni dönemde bir ortak dil kurulabilir mi, geliştirilebilir mi? Yani parametreler, kafadaki düşünce biçimleri benzeşebilir mi, aynı olabilir mi? Buna da belki bakmak lazım. Dün belki birçoğunuz okudu, takip etti. Etiyopya da Çinli işçilere saldırıldı, yerel bazı gruplar saldırdı. Şimdi bu birçok kişi için belki önemsiz olabilir. Ama Çinlilere saldırılan yer Afrika. Yani Çin, Afrika da. Şimdi bu ilginç. Yani Fransızlara veyahut da İngilizlere saldırılsa hiçbir sorun yok. Nasıl olsa onlar orada, eski kolonileri dersiniz. Belçikalılar, Hollandalılar, sorun yok. Ama Çinlilere saldırılıyorsa bir şey var. Yani bu önemli diye düşünüyorum. İkincisi: Bunu ideolojik olarak açıklamak mümkün mü? Yani dünyada 20. yüzyılın gördüğü 3 tane önemli hareket var: Biri 74 yıl süren sosyalist, komünist düşünce biçimi, ikincisi hâlen Batı dünyasının ideallerini oluşturan demokrasi ve üçüncüsü de öyle gözüküyor ki İslam olacak. Ben son dönemlerde özellikle buna Batı dünyası dışı olarak da gördüğüm Hindistan ve Çin i de ekliyorum. İslam dünyasının nasıl ve ne yapacağını, zannediyorum mercek altına alan bir süreç başladı. Yani 1,2 milyar insanın soğuk savaş dönemindeki o ideolojik çatışmalar, tartışmalar döneminde pek fazla sesleri çıkmamıştı. Ama şimdi iş değişti. 1990 lı yılların başında kısa bir süre NATO Genel Sekreterliği yapan Sayın Claise şöyle demişti: NATO nun yeni düşmanı İslam. demişti. Biz o zamanlar Ne diyor bu? Yani ne ilgisi var? demiştik. Yani NATO orada duruyor, 93 lü, 94 lü yıllar. Allah Allah dedik. Ama bugün gelinen nokta itibarıyla Afganistan a, Irak a, diğer başka bölgelere baktığınızda, özellikle İslam dünyası içindeki çatışmalara baktığınızda böyle bir algılamanın olduğunu söylemeden edemeyeceğim. Hele hele bir Türk akademisyen olarak üç gün önce Mustat ta Türkiye NATO nun Afganistan da ve Irak taki kıyımına ortak olacak mı? sorusuna cevap verirken hakikaten ilginç bir sürecin başladığını tespit ettim. Peki, ne olacak? Yani sorun şu: Dünya eskisi gibi güvenli değil, güvensizlik belirleyici. Bu doğru. Bütün devletler şu anda birbirleriyle

378 Anayasa Yargısı 24 (2007) özellikle güvenlik konularında sınır güvenliği başta olmak üzere- yeni baştan anlaşmalar imzalıyorlar, yeni baştan teknolojiler geliştiriyorlar. Ben bunu bir örnekle size anlatayım. Son beş dakikam değil mi Sayın Başkanım? Üç dakika mı? O zaman anlatıp bitireyim. Şimdi, özellikle Türkiye ye pek fazla girmedim ama Türkiye 11 bin kilometrelik sınırıyla, dokuz komşusuyla, farklı dil, din ve siyasi rejimlere olan yakınlığı nedeniyle dünyanın ister istemez göz önünde bulunan ülkelerinden biridir. Hiçbir siyasetçi -ne Avrupa da ne Amerika da ne de Çin de- Türkiye yi devre dışı bırakan bir bölgesel politikayı yapma lüksüne sahip değil. Öyle veya böyle, matematiksel bir sayı gibi Türkiye bu süreçlerin içerisinde. Bu bizi de tabii hem sorumluluğa getiriyor hem de yeni meydan okumalara karşı ortak davranmayı da beraberinde getiriyor. Bu yılki Münih Güvenlik Konferansı nda Pakistan Dışişleri Bakanı Sayın Kasuri konuşurken şöyle bir soru geldi Alman bir milletvekilinden, dedi ki: Siz Pakistanlılar olarak Taliban la yeterince mücadele etmiyorsunuz. Taliban var. diyerek bizden ekonomik yardım talep ediyorsunuz. Yani siz bir noktada bilerek Taliban la mücadele etmiyorsunuz. O ana kadar çok sakin, mülayim olan Pakistan Dışişleri Bakanı bizim Türkçemizde bam teline basmak olarak tanımlanan bir biçimde sinirlendi ve başladı bağırmaya. Alman milletvekiline dönerek Siz burada Berlin den böyle rahat rahat konuşuyorsunuz. Benim sınırlarımda günde 35 bin tane insan Afganistan dan Pakistan a geçiş yapıyor. 35 bin kişi ve hepsi birbirine benziyor. Kolunda kaleşnikof, sakallı, aynı tip elbise ve neredeyse hepsi birbirinin benzeri olan insanlar. Ben bunları nasıl kontrol edeceğim? Yani sen bana teknoloji verdin, benim yeterince gümrük muhafaza memurum vardı da ben mi kontrol etmedim? dedi. Şimdi bu tabii şunu da beraberinde getiriyor: Güvenlik sorunları artık sadece bir ülkenin sorunu değil, dünyanın ortak sorununa dönüştü. O nedenle ben şunu söyleyerek bitirmek istiyorum müsaadenizle. 21. yüzyılda medeniyetler çatışması mı yoksa medeniyetler buluşması mı? Bu bir ikilemdir, bu doğru, dilemma. Dilemma ilginç bir cümle, yani en az zararlı olanı almayı tercih ettiğiniz bir süreçtir. Ne yardan ne serden hikâyesi. Ama 21. yüzyılın medeniyetler çatışmasına dönüşmemesi, bugün dünden beri yapılan toplantıların bence özü. Eğer hukuki yapılanma evrensel bir nitelik

Prof. Dr. Hüseyin BAĞCI 2.Gün Birinci Oturum 379 kazanıyorsa, bütün uluslararası hukuk kurumları benzer, ortak tavır takınıyorsa o zaman çatışma olmayacaktır. Ben 21. yüzyılın belki de en büyük meydan okumasını burada görüyorum. Dünyanın geldiği nokta itibarıyla özellikle Amerikalı bilim adamlarının çatışmadan çok uzlaşmaya yönelik yorumları, tarihsel örnekler getirmeleri tercih edilir. Ama diğer taraftan Sayın ORTAYLI nın da çok güzel bir şekilde ifade ettiği gibi, tarihi anlamadan da geleceği yapmak mümkün değil. O nedenle, tarih bize ne gösterdi, o tarihten alacağımız dersler sonucunda barış mı yoksa çatışma mı olacak, diye bakmak lazım. Ben dünyanın çatışmacı değil, uzlaşmacı, barışçı olması gerektiğini düşünüyorum. Ama akademisyenlerin siyasetçiler tarafından dinlenildiği çok ender zamanlar olmuştur. O nedenle de karamsarım. Saygılar sunuyorum.