GÜNEÞ ECZANESÝ Ecz. Tel: 441 29 45 Ev Tel: 441 25 02. Türker Alkan Zor iþ. Mustafa Andýç



Benzer belgeler
Bazen tam da yeni keþfettiðiniz, yeni tanýdýðýnýz zamanda yitirirsiniz güzellikleri.


EKONOMÝDE GELÝÞMELER

Ýstanbul hastanelerinde GREV!



SÖZCÜKTE ANLAM. Gerçek Anlam Yan Anlam Mecaz Anlam Terim Anlam Sözcükler Arasý Anlam Ýliþkileri Anlam Olaylarý Söz Öbeklerinde Anlam

TMMOB DANIÞMA KURULU 2. TOPLANTISI YAPILDI

Olmak ya da Olmamak. Cumhuriyetin temel niteliklerine

DALKARA'DAN PAZARCIK TA GÖVDE GÖSTERİSİ

Saðlýk çalýþanlarý GöREV'de

*** TOSYA KENT REHBERİ ***

3. Eðitim - Öðrenim ve Saðlýk Kýrsal yörelerde (köylerde) eðitim ve saðlýk

SOSYAL BÝLÝMLER 1 TESTÝ (Sos 1)

mmo bülteni þubat 2005/sayý 81 doðalgaz temin ve tüketim politikalarý raporu da basýn mensuplarýna daðýtýlmýþtýr.

EMO-Genç Yaz Eðitim Kampý Tamamlandý

FEN BÝLÝMLERÝ DERSHANESÝ

ÝNTES ÝN AYLIK GELENEKSEL TOPLANTISI 01 HAZÝRAN 2001 TARÝHÝNDE ÝSTANBUL DA YAPILDI

haber TMMOB ESKÝÞEHÝR KENT SEMPOZYUMU GERÇEKLEÞTÝRÝLDÝ Türk Mühendis ve Mimar Odalarý Birliði Eskiþehir Ýl

ÖDP : Maraþ'ý unutmayacak unutulmasýna izin vermeyeceðiz

Üç çocuk çünkü...

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

135 yýlý geride býrakan köklü bir mizah dergisi geleneðine sahibiz, ama mizah dergilerimiz

Soðaným da kar gibi Elma gibi, nar gibi Kim demiþ acý diye, Cücüðü var bal gibi

Türk Kütüphaneciliði 21,1(2007), 75-87

20 EKÝM DE ALANLARDAYIZ

Türkiye de azınlık olmak Anket Çalışması

FÝYATLAR A. FÝYATLARDAKÝ GENEL GÖRÜNÜM

KRİZ ÖNCESİNİN TEK İYİ HABERİ

mmo bülteni ekim 2005/sayý 89

A NADOLU I SUZU Y ILLIK R APOR. isuzu ANADOLU GRUBU

Onlar konuşur, AK Parti yapar

Eze meze Yýllar geçti geze geze. Neler gördüm neler! Daðlar gördüm yerden biter, gökte yiter. Daðlar gördüm kayalý, kayalarý oyalý.

Dersler, ödevler, sýnavlar, kurslar... Dinlence günlerinde bile boþ durmak yoktu. Hafta sonu gelmiþti; ama ona sormalýydý.


Doğum günün kutlu olsun Büyük Usta

11,500 11,000 10,500 10,000 9, Türkşeker in özelleştirme stratejisi imzada

sayý 94 yýl : 17 MART - NÝSAN 2009

Yaz l Bas n n Gelece i

KLÜ DEN SAGLIK OKURYAZARLIGI EGITIM SEMINERI

OKA akar, Çorum bakar Baþkanlardan gazetemize ziyaret

Ýmece Evi. Ziyaret-2016


Yeni bir dönem açılıyor: Mali çöküş, depresyon, sınıf mücadelesi

35 YKR. ABD li turistler Ýlicek Köyünde. Muhtar Özdoðan (Saðda) Turistlerle

þimdi sana iþim düþtü. Uzat bana elini de birlikte çocuklara güzel öyküler yazalým.

TED KAYSERİ KOLEJİ VAKFI VELİ VE ÖĞRETMENLERİNDEN SOMA YA EL VER KAMPANYASINA BÜYÜK DESTEK


KÜLTÜR SANAT-MAVÝ KARANFÝL-127

Yönetim Kurulu Başkanõ Tuncay Özilhan õn Antalya SİAD Konuşmasõ

Hedef: Yaşanabilir Sakarya

Editörler: Prof. Dr. Müberra Babaoðul Araþ. Gör. Uzm. E. Betül Sürgit

TÜRK-RUS ÝLÝÞKÝLERÝ: SORUNLAR VE FIRSATLAR. Prof. Dr. Ýlter TURAN

Kafkaslarda Barýþa Giden Yol Savaþtan mý Geçmeli?

" ENERJÝ VERÝMLÝLÝÐÝ " KONULU RESÝM ve AFÝÞ


Türkiye de Kutuplaşmanın Boyutları Araştırması. 1 Şubat 2016

ŞUBAT Sanayi Üretim Endeksi 2015 Kasım ayında 130 seviyesinde gerçekleşerek yıllık bazda %3,6 artış kaydetti. Endeksin bu

Rafet El Roman. Amerika. Rafet El Roman. A memo. Burasý New York Amerika. Evler karýþtý bulutlara. Nasýl bir zaman. Nasýl bir yaþam.

Karar Sayýsý : 2008/14118 Pazar, 19 Ekim 2008

Ýl Özel Ýdarelerine ve Belediyelere Genel Bütçe Vergi Gelirlerinden Pay Verilmesi Konusunda Yapýlan Yeni Yasal Düzenlemeler

2005/2006 Sezonu Yeþeren Kabare Türk Tiyatrosu 7.Türk Dünyasý Tiyatro Ödülleri

frekans araştırma

İşte YGS'nin EN'leri!

Gündemde Öne Çıkanlar

Öğrenmek İstiyorum Kampanyası

Günlük Bülten. 23 Eylül 2002

TÜRKİYE DE SİYASET VE DEMOKRASİ

Batı işçi çıkarttı, doğu istihdam yarattı

ELEKTRÝK ENERJÝSÝNDE ÖZELLEÞTÝRME

Hüseyin Seyfi. Söyleþi. Devamý 5 DE

Haberler / News. Dizin / Index. Hayýrsever iþ adamýndan

TBMM MİLLETVEKİLLERİ Cinsiyete göre dağılım. TBMM MİLLETVEKİLLERİ Partilere göre dağılım YEREL YÖNETİMLER KADIN ORANI (%)

Baþkan Hisarcýklýoðlu: Reformlarýn hayata geçmesi için hükümetle çalýþacaðýz

Prim Rekortmenlerine Ödül Gecesi

16,000 15,000 14,000 13,000 12,000 11,000 10,000 9,000 8, Erdemir Isdemir in bedelli sermaye artõrõmõna

O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç

STRATEJÝK PLANI

GEMLİK TİCARET ve SANAYİ ODASI

EMRE KÖROĞLU BAŞKANLIK İÇİN ADAYLIĞINI AÇIKLADI

Zigana'da çýð felaketi

Plaka Tahdidi Gündemi Yoğun Geçiyor

TOPLUMSAL RAPORLAR YATIRIM TEŞVİKLERİ VE İSTİHDAM ( ) Yatırımlar büyürken istihdam küçülüyor

ZEKA Oyunları Turnuvaları

GEMLİK TİCARET ve SANAYİ ODASI

BA CILAR BELED YES KÜLTÜR YAYINLARI ÛRASI

AKP ye Soruyoruz CHP EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI

VII PARA, BANKA VE MALÝ PÝYASALAR

Her. Pazar BRUNCH. #OlmasadaOlur. Düzenli destekte bulunmak için ü arayabilirsiniz.

ESKÝÞEHÝR'DE ÇOÞKULU 1 MAYIS

PRESS Diren Sanat EMWAP festival 2015 Shrapnel: 32 moments of massacre

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Mart 2013, No: 53

TÜRKÝYE SAÐLIK SEKTÖRÜNDE ÝNSAN GÜCÜ: Eþitsiz Daðýlým, Ucuz Emek Gücü

ANAYASA MAHKEMESÝ KARARLARINDA SENDÝKA ÖZGÜRLÜÐÜ Dr.Mesut AYDIN*

Cari açıktan fazla döviz geldi, on yılda 68 milyar Merkez Bankası rezervine eklendi (Milyon $)

Piyasa Kahvesi. Amerika Avrupa Asya. Temmuz ayý imalat PMI verisi beklentilerin altýnda gerçekleþti.

Liderlik Üzerine Bir Analiz

ULUSAL VE RESMİ BAYRAMLAR İLE MAHALLİ KURTULUŞ GÜNLERİ, ATATÜRK GÜNLERİ VE TARİHİ GÜNLERDE YAPILACAK TÖREN VE KUTLAMALAR YÖNETMELİĞİ

ve AHLAK BÝLGÝSÝ TESTÝ

Transkript:

GÜNEÞ ECZANESÝ Ecz. Tel: 441 29 45 Ev Tel: 441 25 02 TÜRKÝYE nin net dýþ borç stoku, AKP Hükümeti nin göreve geldiði 2002 sonundan 2008 sonuna kadar olan dönemde yüzde 70 artýþ gösterdi. 62 milyar dolarýn üzerinde artýþ gösteren borç stoku, 88 milyar dolarken 151 milyar dolara dayandý. ANKA nýn Hazine Müsteþarlýðý verilerinden yaptýðý belirlemeye göre net dýþ borç stoku, 2002-2008 döneminde yüzde 70.5 arttý. 2002 sonunda 88 milyar 419 milyon dolar düzeyinde olan net dýþ borç stoku, 2008 sonunda 62 milyar 347 milyon dolar artarak 150 milyar 766 milyon dolara çýktý. Net dýþ borç stokunun GSYÝH ye oranýnda ise düþüþ meydana geldi. 2002 sonunda yüzde 38.4 olan söz konusu oran, 2008 sonunda yüzde 20.3 oldu.anýlan dönemde Türkiye nin bankacýlýk hariç dýþ borç stoku yüzde 114 arttý. 2002 sonunda 97 milyar 174 milyon dolar olan dýþ borç, 2008 sonunda 110 milyar 782 milyon dolar artarak 207 milyar 956 milyon dolara çýktý. 2 DE Türker Alkan Zor iþ Mustafa Andýç Hava sýcaklýðý iç ve batý bölgelerde 2 ila 4 derece azalacak, diðer yerlerde önemli bir deðiþiklik olmayacak. Rüzgar, genellikle güney yönlerden, Marmara ile Karadeniz kýyýlarýnda kuzey ve kuzeydoðu (Poyraz) yönlerden hafif, ara sýra orta kuvvette, Marmara ile yaðýþ alan yerlerde yaðýþ anýnda kuvvetli olarak esecek. Meteoroloji ayrýca, yaptýðý uyarýda kuvvetli yaðýþlar nedeniyle yaþanabilecek olumsuzluklara karþý (Sel, Su baskýný, Taþkýn, Yýldýrým düþmesi vb.) ilgililerin ve vatandaþlarýn tedbirli olmalarýný istedi. 7 DE Hacý Bektaþ Veli Kültür Merkezi Müdüresi Hülya Aksoy sanat aktivitesi ile ilgili açýklamasýný ve 26 Þubat 2009 tarihinde Sabah gazetesi Kültür-Sanat sayfasýnda Aslý Örnek'in röportajýný siz okurlarýmýzýn bilgisine sunuyoruz. Hacý Bektaþ Veli Kültür Merkezimiz ile Nevþehir Ýl Telekom Müdürlüðü Ortaklaþa Kültür-Sanat hizmeti vermek için giriþimde bulunduk. Hacý Bektaþ Veli Kültür Merkezi, Kültür-Sanat aktiviteleri kapsamýnda; Türk Telekom Tiyatro Topluluðu'nun sergileyeceði DOST adlý tiyatro oyununa ev sahipliði yapýyor. DOST adlý tiyatro oyunu, 11 Nisan 2009 Cumartesi günü saat: 20.00- Masklarda tekin olmayan bir gizemlilik vardýr. Yüzlerine takanlara tuhaf bir güç verirler, izleyende ise güçlü, karþý konulmaz duygular uyandýrýrlar. Ama bunun ille de yüzün tümünü örten bir maske olmasý gerekmez; mask çok basit bir biçimde de oluþturulabilir. Sözgelimi, bir takma burun, belirli bir makyaj ya da bir peruk bile bu iþi görebilir. Tuhaf bir biçimde yürümenizi saðlayan bir çift pabuç ya da içinde kaybolduðunuz kocaman bir ceket de olur. Aynada kendinize bakarsýnýz ve anlaþýlmaz bir güç harekete geçer. Beden biçim deðiþtirir; beklenmedik dürtüler sizi ele geçirir. 5 DE 22.00'de kültür merkezimizin çok amaçlý salonun da Hacýbektaþ Halkýna ücretsiz olarak sergilenecek. Ýzleyici sýkýntýmýz yok hatta ilgi fazlamýz var 26.02.2009 Sabah/Aslý ÖRNEK 1989 yýlýnda kurulan Türk Telekom Tiyatrosu bugün 20 yaþýnda... Tiyatronun yönetmeni Mine Bayrakeri: Her yere ulaþabiliyoruz. Ýzleyici sýkýntýmýz yok, tersine fazla ilgi görüyoruz.. Türkiye'nin en büyük þirketlerinden biri olan 21 yýllýk Türk Telekom'un bünyesindeki Türk Telekom Tiyatrosu 20. yýlýný kutluyor. 3 DE Kapadokya Turistik Ýþletmeciler Derneði (KAPTÝD) Baþkaný Ahmet Tok, 2008 yýlýnýn son aylarýndan itibaren tüm dünya genelinde kendisini hissettiren ekonomik krizin, turizm sektörünü ciddi oranda etkilemediðini söyledi. 6 DA Nevþehir Örnekevler Ýlköðretim Okulu Müdürü Yaþar Altuner, okullarýnýn Sosyal Yardýmlaþma ve Dayanýþma Kulübü tarafýndan il genelindeki çeþitli okullarda öðrenim gören ve maddi durumu iyi olmayan öðrenciler için her eðitim-öðretim döneminde yardým kampanyasý baþlatýldýðýný söyledi. 3 DE

2 Baþbakan G-20 toplantýsý sonrasý Londra da uzunca bir seçim deðerlendirmesi yaptý. Yüz ifadesi ve seçtiði kelimelere bakýnca mutsuzluðunu yurt dýþýna da taþýmýþ Aslýnda 29 Mart gecesi, tüm uðraþýna raðmen, TV lerin karþýsýnda hoþnutsuzluðunu ve kaybetmiþlik duygusunu saklayamamýþtý. O gece, Davos sonrasý mitinglerde atýlan fatih unvanlý nutuklar, kaybedenin ezikliði ile yer deðiþtirmiþti Erdoðan nýn G-20 toplantýsýna giderken havaalanýnda, bakanlar kurulu toplantýsýný sýzdýran 6 bakana yaptýðý aðýr saldýrý, kapýnýn dýþýna koyacaðý tehditleri, muhalefete sarf edilen kaba ve yakýþýksýz sözler, içinde yaþadýðý ruh halini dýþa yansýtýyor DTP Ermenistan sýnýrýna dayandý Sözüne yaptýðý eleþtiri birkaç saat sonra Cemil Çiçek ten yanýtlanmasý, üstelik, o sözlerin arkasýnda hâlâ durduðunu belirmesi anlaþýlan Erdoðan ý hayli sýkýntýya sokmuþ Kaybedilen belediyelerde baþlayan huzursuzluklar, içten içe hareketlenen Meclis grubu, Ýstanbul özelinde büyük getirim alanlarýnýn elden çýkmasý, ufukta yeni mücadelelerin sinyallerini veriyor. Arazi rantlarýyla oluþturulmuþ yeni zengin tayfasýnýn yaptýðý soygunlar ve kullandýðý yolsuzluk yöntemleri nin Kýlýçdaroðlu tarafýndan deþifre edilmesi, kendi mütedeyyin tabanýný da kýzdýrýyor. Bunlara ek olarak, Saadet Partisi nin varlýðýný hissettirmesi Erdoðan a durumun ciddiyetini anlatýyor!.. AKP nin kaybettiði oylarda Doðan Medya nýn etkin rolü var... Özellikle büyükkentlerde ve kýyý bölgelerinde, çaðdaþ yaþamý tercih edenlerin kendilerini ifade edebilme aracý oldu. Seçim boyunca sergiledikleri gerçek gazetecilik haklý olarak AKP yi sýkýntýya soktu. Ancak Erdoðan ýn, alanlarda rakip olarak aldýðý Doðan Medya ya deðil de, asýl kendisine mutlak baðlý olmasý gereken yandaþ basýnýn yeterince çaba göstermemiþ olmasýna kýzdýðý belli... Bugüne kadar büyük olanaklar saðladýðý kuruluþlarýn, seçimde yetersiz olmasý kadar, belki de daha fazla, bazý liberal yazarlarýn seçim sonrasý yapmýþ olduklarý acýmasýz eleþtirileri Erdoðan kabullenemiyor... Bozuk psikolojiler, Erdoðan ile oluþturduðu zengin ve etkin yandaþlarý arasýnda, giderek þiddetlenecek bir iç kavgayý hazýrlýyor Bu seçimde düþen 8 puan ve çizilen karizmasýnýn suçlularýný bulup onlarla Erdoðan ýn hesaplaþacaðý açýk!.. Ýlk örnek Ý. Melih Gökçek... Hakkýnda davalar nedeniyle görevden el çektirilirse hiç sürpriz olmaz. Hele hele, yerine Altýndað Belediye Baþkaný Veysel Tiryaki getirilirse þaþýrmayýn!.. Her þey bir yana, Seçim sonrasý yaþanýlan huzursuzluðun asýl nedeni; Bay ve (özellikle) Bayan Erdoðan ýn gelecekteki rüyalarýnýn sýkýntýya girmesi!.. Tayyip Erdoðan bu kez, daha önce yaptýðý gibi yapmayacak... Gelecek seçim de Cumhurbaþkaný olmak isteyecek!.. Cumhurbaþkanlýðýna giden yol belli ki, Baþbakanlýktan geçiyor. O nedenle en az 2012 Aðustos ayýna kadar iktidar da kalmalý!.. Mevcut Anayasa ya göre; bundan böyle Cumhurbaþkanlýðý seçimi halk oylamasýyla 5 yýlda bir yapýlacak ve bir kiþi ikinci kez seçilebilecek Ancak Abdullah Gül ün durumu açýk deðil. Eski maddeye göre 7 yýl, yeni maddeye göre 5 yýl için mi seçildi? Belirsiz!.. Þimdilik bu konu üzerinde ciddi bir tartýþma da yok. Sanki bilinçli olarak uyutulmaya býrakýlmýþ. Bu belirsizliði yine Meclis çözecek. Muhtemelen de 5 yýl için seçildiðine karar verilecek! Çok zorlama olmaz. Yapýlacak yeni Anayasa içinde her türlü sorun çözülecektir. Önemli olan Erdoðan ýn o yolu kontrol eden bir kuvvet olarak, seçim gününe kadar hüküm sürebilmesi... G-20 toplantýsýndan birçok karar çýktý. 1 trilyon dolar kaynak aktarýmý, kalkýnmadaki ülkelere yardým, IMF nin daha aktif olmasý gibi... Ama alýnan kararlarý dikkatle okursanýz, ekonomilerin üzerinde ciddi bir denetim anlayýþý getiriliyor. Belki piyasa ekonomisinden vazgeçilmiyor ancak, siyasi iktidarlarýn keyfi ekonomi yönetimleri dizginleniyor. Bu birinci geliþme. Türkiye IMF ile anlaþýyor. IMF demek baþtan her þeyinizi kontrol altý na sokmak demek Bu da ikinci geliþme. Küresel kriz Türkiye yi yakýyor Açlýk ve iþsizlik had safhaya gelecek. Bundan böyle ülkenin tek derdi karnýný doyurmak olacak. Türkiye deki gelir dengesindeki uçurum, zengin ve varsýl arasýnda fark, vahþi bir tablo çýkarýyor. Yakýnda toplumsal patlamalar yaþayabiliriz. Artýk hükümetin bir çuval kömürle, makarna ve yað ile insanlarý doyurmasý, yeþil kartla kendine baðlamasý, belediye kaynaklarý ný yaðmalayan zenginlerin AKP ye destek olmasý devri geçiyor. Genel iktidarýn yaný sýra sayýsal çoðunlukla elde ettiði belediyelerin sorunlarýný hükümetin bu denetimler içinde yüklenmesi mümkün olmayacak. AKP, eskisi kadar hovardalýk yapamayacak... Belediyelerin kaynaklarýný daðýtamayacak... Giderek artan bu sýkýntýlar, açlýk ve iþsizlik muhalefeti de körükleyecek böylece AKP nin gelecek seçimi kaybetme ihtimali artacak.., Belki bazýlarý AKP hükümetin dýþýnda kalmaz, diyebilir. O zaman, Cumhurbaþkanlýðýnda söz sahibi olacak yeni ortak ya da ortaklar devreye girecektir. Bu durumda Erdoðan ýn Cumhurbaþkaný olma hayalleri uçar!.. Seçim sonucu deðil!.. Erdoðan ý kara kara düþündüren konu da bu olsa gerek.. Felaket kapýyý çalmadan, Erdoðan seçime gidecektir! Böylelikle hükümet süresini bir üç yýl daha öteleyecektir. Bu süreçte yapýlacak Cumhurbaþkaný seçiminde baþbakanlýk gücünü kullanacaktýr!.. 2010 nun ilk ya da sonbahar aylarýnda bir erken seçim yapýlacaðýný öngörmek, gerçekleþemeyecek bir senaryo olmasa gerek!.. BirGün ÝSMMMO nun raporu krizin bilançosnu gözler önüne seriyor. Buna göre 2008 in ikinci yarýsýndan Ocak 2009 a kadar olan altý aylýk sürede 385 bin kiþi iþsiz kaldý. ÝSTANBUL Serbest Muhasebeci Mali Müþavirler Odasý (ÝSMMMO), krizin illerdeki iþsizlik bilançosunu çýkardý. Buna göre krizin yoðun olarak yaþanmaya baþladýðý 2008 yýlýnýn ikinci yarýsýndan Ocak 2009 a kadar 385 bin 16 kiþi iþsiz kaldý. Altý ayda en çok iþçi çýkaran kent 113 bin 112 kiþiyle Ýstanbul oldu. ÝSMMMO nun Sosyal Güvenlik Kurumu verilerinden yararlanarak hazýrladýðý Krizin Ýllerdeki Ýþsizlik Bilançosu raporuna göre Türkiye genelinde bina inþaatý alanýnda Ekim 2008 de 808 bin 545 kiþi çalýþýrken, aralýkta bu alanda çalýþanlarýn 75 bin 474 ü iþsiz kaldý. Kriz, sadece çalýþaný deðil iþyerlerini de vurdu. Haziran 2008-Ocak 2009 arasýnda ülke genelinde 26 kentte 10 bin 400 iþyeri kapandý. 2 bin 685 iþyerinin kapandýðý turizm kenti Muðla ilk sýraya yerleþti. Haziran ayýndan bu yana en fazla istidam kaybý, 113 bin 112 kiþiyle sanayi ve ticaretin kalbi olan Ýstanbul da yaþandý. Bu kenti, 90 bin 263 kiþilik kayýpla turizm kenti Antalya, 45 bin 352 kiþiyle de Muðla izledi. Haziranaralýk döneminde otomotivin nabzýnýn attýðý kentlerden Bursa da, 31bin 727 kiþi iþini kaybetti. Bir diðer sanayi kenti Kocaeli nde ise 15 bin 842 kiþi iþinden atýldý. Ýzmir ve Ankara, altý ayda en çok iþçi çýkartýlan beþinci ve altýncý kentler oldular. Tekstil sanayinin gözde kenti Denizli ile Anadolu sanayisinin yükselen kenti Kayseri de iþsizlik konusunda üst sýralarda yer aldý. Resmi verilere göre en az istihdam kaybý 12 kiþiyle Ardahan da meydana geldi. Ýnþaat kabus yaþýyor Ýç piyasada önce inþaat sektörü darbe yedi. Turizm, krizin yaný sýra mevsimlik gerilemenin de etkisiyle sarsýldý. Uzun süredir dünyadaki ucuz hammadde ve iþgücü nedeniyle zorlanan tekstil sektörü, ihracattaki daralma nedeniyle bir darbe daha aldý. Metal ve metal ürünlerine dayalý sektörler de aðýr hasarlýlarýn baþýna yerleþtiler. Küresel krizin kendini iyiden iyiye hissettirmeye baþladýðý 2008 Ekim ayýnda Türkiye genelinde bina inþaatý alanýnda 808 bin 545 kiþi çalýþýrken, aralýkta bu alanda çalýþanlarýn 75 bin 474 ü iþvereninin tasarruf, fýrsat ya da finansman bulamamasý nedeniyle iþsiz kaldý. Aralýkta bina inþaatý alanýndaki istihdam 795 bin 356 kiþiye geriledi. SGK nýn sýnýflamasýna göre ekim ve aralýk döneminde bina ve çevre düzenleme faaliyet kolunda iþsiz kalanlarýn sayýsý ise 39 bin 571 olarak gerçekleþti. Krizin ne kadar süreceði ve Türkiye yi ne kadar etkileyeceði konusunda belirsizlik arttýkça iþsiz sayýsý da yükselmeye baþladý. SGK nýn verilerine göre 2008 Aralýk ayý sonunda 99 faaliyet alanýnda çeþitli nedenlerle iþsiz kalanlarýn sayýsý 403 bin 812 kiþiye ulaþtý. Ancak, baþta kamu sektörü olmak üzere bazý sektörlerdeki personel ihtiyacý 83 bin 390 kiþilik istihdam yaratýnca, aralýk ayýna göre net iþsizlerin sayýsý 320 bin 422 ye indi. Diðer bir ifadeyle 2008 de Ekim, Kasým ve Aralýk olmak üzere üç aylýk sürede 320 bin kiþi iþsiz kalmýþ oldu. Muðlalý iþletmeler ilk sýrada yer aldý Haziran-Aralýk 2008 döneminde ülke genelinde 26 kentte 10 bin 400 iþyeri kapandý. Bu dönemde 2 bin 685 iþyerinin kapandýðý turizm kenti Muðla ilk sýraya yerleþti. 2 bin 117 iþyerinin kapandýðý Antalya ikinci, 1630 iþyerinin kapandýðý Ýstanbul ise üçüncü sýraya yerleþti. Bu kentleri sýrasýyla Ýzmir, Bursa ve Ankara izledi. Krize raðmen 38 kent istihdamý artýrdý. Kamu, özel ve mevsimlik çalýþanlarý kapsayan verilere göre istihdam yaratan kentlerin önemli kýsmý, Doðu ve Güneydoðu Anadolu Bölgesi ile Karadeniz de yer aldý. Þanlýurfa, krize karþýn hazirandan bu yana yarattýðý 4 bin 110 kiþilik istihdamla ilk sýrada yer aldý. Þanlýurfa yý 3 bin 432 kiþiyle Gaziantep, 3 bin 75 kiþiyle Osmaniye izledi. Altý ayda 38 kentte yaratýlan istihdam toplamý 45 bin 398 oldu. En az istidam ise 110 kiþiyle Erzincan da yaratýldý. ÝSMMMO Baþkaný Yahya Arýkan, verilere iliþkin deðerlendirmesinde, krizin 2008 yýlýnýn ikinci yarýsýndan sonra Türkiye de de etkisini hissettirmeye baþladýðýný kaydederek, hükümetin geç de olsa önlem alma çabasýna karþýn istihdamýn korunmasý için teþviklerin yetersiz kaldýðýný belirtti. (ANKARA) Dýþ borç stoku AKP döneminde yüzde 70 arttý TÜRKÝYE nin net dýþ borç stoku, AKP Hükümeti nin göreve geldiði 2002 sonundan 2008 sonuna kadar olan dönemde yüzde 70 artýþ gösterdi. 62 milyar dolarýn üzerinde artýþ gösteren borç stoku, 88 milyar dolarken 151 milyar dolara dayandý. ANKA nýn Hazine Müsteþarlýðý verilerinden yaptýðý belirlemeye göre net dýþ borç stoku, 2002-2008 döneminde yüzde 70.5 arttý. 2002 sonunda 88 milyar 419 milyon dolar düzeyinde olan net dýþ borç stoku, 2008 sonunda 62 milyar 347 milyon dolar artarak 150 milyar 766 milyon dolara çýktý. Net dýþ borç stokunun GSYÝH ye oranýnda ise düþüþ meydana geldi. 2002 sonunda yüzde 38.4 olan söz konusu oran, 2008 sonunda yüzde 20.3 oldu. Anýlan dönemde Türkiye nin bankacýlýk hariç dýþ borç stoku yüzde 114 arttý. 2002 sonunda 97 milyar 174 milyon dolar olan dýþ borç, 2008 sonunda 110 milyar 782 milyon dolar artarak 207 milyar 956 milyon dolara çýktý. Merkez Bankasý nýn dýþ borcu, yüzde 38.6 azalarak 22 milyar 3 milyon dolardan 13 milyar 520 milyon dolara geriledi. 2001 de aðýr bir kriz yaþan bankacýlýk sektörünün görünümü, anýlan dönemde çok deðiþti. Bankalarýn dýþ borcu, 2002-2008 döneminde yüzde 434.8 artarak 10 milyar 351 milyon dolardan 55 milyar 358 milyon dolara yükseldi. Bankalarýn dýþ varlýklarý ise yüzde 553.2 artarak 8 milyar 755 milyon dolardan 57 milyar 189 milyon dolara yükseldi. Mevduat bankalarýnýn dýþ varlýklarý, yüzde 536.5 artýþla 9 milyar 565 milyon dolardan 60 milyar 881 milyon dolara çýkarken, kalkýnma ve yatýrým bankalarýnýn dýþ açýðý da yüzde 355.4 artarak 811 milyon dolardan 3 milyar 92 milyon dolara yükseldi. ANKARA Evrensel

8 Nisan 2009 Çarþamba Hacý Bektaþ Veli Kültür Merkezi, Kültür- Sanat aktiviteleri kapsamýnda; Türk Telekom Tiyatro Topluluðu'nun sergileyeceði DOST adlý tiyatro oyununa ev sahipliði yapýyor. Sulucakarahöyük/HACIBEKTAÞ Hacý Bektaþ Veli Kültür Merkezi Müdüresi Hülya Aksoy sanat aktivitesi ile ilgili açýklamasýný ve 26 Þubat 2009 tarihinde Sabah gazetesi Kültür-Sanat sayfasýnda Aslý Örnek'in röportajýný siz okurlarýmýzýn bilgisine sunuyoruz. Hacý Bektaþ Veli Kültür Merkezimiz ile Nevþehir Ýl Telekom Müdürlüðü Ortaklaþa Kültür-Sanat hizmeti vermek için giriþimde bulunduk. Hacý Bektaþ Veli Kültür Merkezi, Kültür- Sanat aktiviteleri kapsamýnda; Türk Telekom Tiyatro Topluluðu'nun sergileyeceði DOST adlý tiyatro oyununa ev sahipliði yapýyor. DOST adlý tiyatro oyunu, 11 Nisan 2009 Cumartesi günü saat: 20.00-22.00'de kültür merkezimizin çok amaçlý salonun da Hacýbektaþ Halkýna ücretsiz olarak sergilenecek. Ýzleyici sýkýntýmýz yok hatta ilgi fazlamýz var 26.02.2009 Sabah/Aslý ÖRNEK 1989 yýlýnda kurulan Türk Telekom Tiyatrosu bugün 20 yaþýnda... Tiyatronun yönetmeni Mine Bayrakeri: Her yere ulaþabiliyoruz. Ýzleyici sýkýntýmýz yok, tersine fazla ilgi görüyoruz.. Türkiye'nin en büyük þirketlerinden biri olan 21 yýllýk Türk Telekom'un bünyesindeki Türk Telekom Tiyatrosu 20. yýlýný kutluyor. Devlet ve Þehir Tiyatrolarý'na alternatif oluþturmak amacýyla 1989 yýlýnda kurulan topluluk, bugün 20 kiþiden oluþuyor ve hepsi de kurumda farklý görevlerde çalýþýyor. 20 yýlda 20 oyun sergileyen topluluðun baþarýsýný ve 'Dost' isimli yeni oyunlarýný tiyatronun kurucusu ve yönetmeni Mine Bayrakeri ve ekibiyle konuþtuk. Önce Mine Bayrakeri anlattý. * Bu serüven nasýl baþladý? Türk Telekom Tiyatrosu, 1988 yýlýnda kuruldu. Ben de ayný yýl iþe baþlamýþtým. Çalýþanlar, o dönemki adýyla PTT'de tiyatro kurulmasýný istemiþler. O zamanki baþ müdürümüz, 'Tiyatroyu yöneten de PTT'den olursa izin veririm. Yoksa kabul etmiyorum' demiþ. Ben doktoramý yaparken, bir yýllýðýna burada iþe girmiþtim. Ben baþlamadan 'Tiyatro mezunu biri geliyor' diye duyulmuþ. Geldim hemen arkadaþlar beni buldu. O dönem Haldun Taner'in 'Gözlerimi Kaparým' adlý oyununu oynadýk. Beðenildi ve ondan sonra hiç ara vermeden, önce PTT sonra Türk Telekom çalýþaný olarak bugüne kadar geldik. En Yaþlýmýz 46 Yaþýnda * Oyunlarýnýzý seçerken neye dikkat ediyorsunuz? Oyunlarýmýzý daha çok tanýnmýþ yazarlarýn, tanýnmýþ oyunlarýndan seçmeye özen gösteriyoruz. Baþlarken amacýmýz o dönemki PTT çalýþanlarýný ve yakýnlarýný tiyatroya çekmekti. Sonra dýþarýya açýldýk, uluslararasý festivallere katýldýk. Bizim katýldýðýmýz etkinliklerde insanlar özellikle bizi bekler oldular. 2000'den bu yana üç oyunumuzun metnini biz oluþturduk. Birisi 'Kurtuluþ Yolu' diðeri 'Çanakkale Gelibolu 1915 Güneþin Askerleri' ve yeni oyunumuz 'Dost'... * Ekip kaç kiþiden oluþuyor? Bu oyunun kadrosuna göre deðiþiyor. 26'ya da çýkýyor. Oyun altý kiþilikse altýya da düþüyor. 20 kiþilik bir kadromuz var. Ýhtiyaca göre oyuncu temini yapýyoruz. * Peki kadronun en genci ve en yaþlýsý kaç yaþýnda? Meral Toksöz aramýza 20 yýl önce katýldý, emekli oldu. Ama hâlâ bizimle birlite oyunlarda rol alýyor. Güler Gök ve Rýza Bahtiyar isimli arkadaþlarýmýz da Türk Telekom'dan emekli olduklarý halde, bizim yetiþtirdiðimiz insanlar ve hâlâ devam ediyorlar. Þu an oyuncularýmýzýn en genci 26, en yaþlýsý 46 yaþýnda.. * Aranýza her geleni oyuncu olarak kabul ediyor musunuz? Önce bize her baþvuranla oturup, konuþuyoruz. Zaten bizden farklý düþünen olursa kendi kendine eleniyor. Bizim çalýþma tempomuza uyamýyor. Biz cumartesi ve pazar günlerimizi de provalara harcýyoruz. Her akþamýmýz burada geçiyor. Oyuncular yýllýk izinlerini bile tiyatro çalýþmalarýnýn olmadýðý dönemde yapýyor. Yani katý bir sistemimiz var. * Bu da büyük bir özveri gerektiriyor sanýrým... Evet. Gerçekten büyük bir özveri gerekiyor. Bizim çalýþma yerimiz Eminönü Telekom... Hepimiz sabah 9.5'ta orada buluþuyoruz. Çýkýþýmýz gece 11-12'yi buluyor. Yýl içinde yaptýðýmýz kilometreleri hesaplasanýz dünyayý birkaç kere turlamýþ oluruz. Tiyatroyu çocuðunuz gibi sevmezseniz kahrý çekilmez. Çok Ciddi Çalýþýrýz * Yýllar içinde oyuncu kadronuzda bir deðiþim oluyor deðil mi? Tabii. Þu ana kadar 100-150 oyuncu yetiþtirdik. Baþka þehirlere gidenler oluyor. Sonuçta yaþam koþullarý içinde çalýþmak zor gelince, tiyatroyu býrakanlar da oluyor. Telekom da yaþayan bir kurum olduðu için tiyatromuz da hayat gibi devingen... Yani biz de kendi içimizde aynen hayat gibiyiz. * Bu etkinliðin Türk Telekom'a maddi anlamda bir getirisi var mý? Maddi anlamda pek katkýsý yok! Ama Türk Telekom için yaptýðýmýz bütün etkinlikler topluma sosyal katký saðlýyor. Bizim dýþarýya bilet satýþýmýz yok! Tüm masraflarýmýz Telekom tarafýndan karþýlanýyor. Turnelerde de öyle. Gittiðimiz her ilde biz okullara ve halka açýk oynuyoruz. Çok yoðun talep geliyor. Bir gün diye gidiyoruz üç gün oynuyoruz. Telekom olarak en büyük þansýmýz Türkiye'nin her yerinde bir Telekom çalýþanýnýn olmasý... Bu bizim için büyük destek. Biz Devlet ya da Þehir Tiyatrosu'nun ulaþamadýðý her yere ulaþabiliriz. Çünkü her yerde Telekom var. Bizim izleyici sýkýntýmýz yok tam tersi fazla ilgi görüyoruz. * Oyunlara herkes davetli deðil mi? Bu konuda belli bir sýnýrlama yok! Tabii... Bölgedeki talebi Türk Telekom'un il yöneticisi belirliyor. Halk da sadece il Telekom'a müracaat ediyor. Oradaki il Telekom, bölgedeki tüm bayilere davetiyeleri býrakýyor. * Peki Türk Telekom Tiyatrosu olarak sizin amacýnýz nedir? Bizim çalýþmalarýmýz Devlet Tiyatrosu ya da Þehir Tiyatrosu kývamýnda... Hiçbir zaman "Biz memuruz, biz bu kadar çalýþýrýz" durumunu kabul etmiyoruz. Her þeyin en ince ayrýntýsýna kadar düþünüyoruz. Amacýmýz tiyatronun bir Okullar arasýnda örnek davranýþ Nevþehir'de Örnekevler Ýlköðretim Okulu öðrencileri ve velileri arasýnda baþlatýlan yardým kampanyasý çerçevesinde toplanan giyim ve kýrtasiye malzemeleri, il genelindeki köy okullarýnda öðrenim gören öðrencilere daðýtýlýyor. Nevþehir Örnekevler Ýlköðretim Okulu Müdürü Yaþar Altuner, okullarýnýn Sosyal Yardýmlaþma ve Dayanýþma Kulübü tarafýndan il genelindeki çeþitli okullarda öðrenim gören ve maddi durumu iyi olmayan öðrenciler için her eðitim-öðretim döneminde yardým kampanyasý baþlatýldýðýný söyledi. Kulüp danýþman öðretmenleri Tuncay Yýldýrýcý ve Ahmet Zeki Yüksel öncülüðünde gerçekleþtirilen kampanyaya tüm okul öðrencilerinin ve velilerin büyük ilgi gösterdiðini ifade eden Altuner, kampanya çerçevesinde toplanan yardýmlarýn her yýl farklý bir köy okulunun ziyaret edilerek buradaki öðrencilere daðýtýldýðýný kaydetti. Kampanya ile daha önce Yuva, Ýnallý, Aðýllý, Ovaören ve Kurugöl ilköðretim okullarýndaki öðrencilere kýrtasiye ve giyim yardýmýnda bulunduklarýný belirten Yaþar Altuner, "Bu yýl topladýðýmýz yardýmlarý merkez ilçeye baðlý Çiftlik köyünde bulunan 100. Yýl Ýlköðretim Okulu'ndaki öðrencilerimize daðýttýk. Daðýtýlan yardýmlar içerisinde kýrtasiye malzemelerinin yaný sýra, yardýmcý ders kitaplarý, kýþlýk ve yazlýk giyecekler ve ayakkabý yer alýyor. Bu gibi faaliyetlerle öðrencilerimize sosyal yardýmlaþma ve dayanýþma olgusunu aþýlýyoruz" dedi. kurumda nasýl iyi yapýlabileceðini göstermek... 'Dost'la 60 þehre ulaþma hedefimiz var, bakalým! * Yeni oyununuz 'Dost'u anlatýr mýsýnýz? Mevlana'nýn 700. yýlý nedeniyle bu yýl dostluk ve sevgi üzerine bir oyun hazýrlamaya karar verdik. 13. yüzyýl Anadolusu'nu iþleyelim dedik ve ortaya 'Dost' çýktý. Oyunumuzda Moðol baskýsýndan kaçan Türkmenler Anadolu'ya sýðýnýyor. O dönemde Anadolu'da bir kargaþa var. Bir yanda Mevlana, bir yanda Hacý Bektaþ, bir yanda Yunus Emre var. 'Ne olursa olsun sonuçta dostluk kazanýyor' felsefesinden yola çýkýp, bu metni oluþturduk. * Oyun turneyle nerelere gidecek? Hedefimiz 60 þehirde oynamak... Oyunumuzu dekorun sýðabileceði her Seyirci oyunlarý bize soruyor, merak ediyor Bekir Erdem Öz: 20 yýldýr Telekom'da çalýþýyorum. Eminönü Telekom çalýþanýyým... Bu oyunda yönetmen yardýmcýlýðý yapacaðým Iþýk, reji ve efektle de ilgiliyim. Ben 'Dost'ta Yunus Emre'nin hocasý Taptuk Emre'yi oynuyorum. Sefa Güneþ: 22 yýldýr Telekom çalýþanýyým. 16 yýldýr bu grubun içindeyim. Oyunda Yunus Emre'yi canlandýrýyorum. Ünlü oyuncularý sorup 'Þu varsa gelirim' diyen arkadaþlarým þimdi 'Oyununuz ne zaman?' diye soruyorlar. Bu bizim için büyük nimet. Rýza Bahtiyar: Grubun en ünlüsüyüm. Oyunda þeytaný canlandýrýyorum. 93 yýlýnda tiyatroya baþladým. Tiyatroda kostümler benden soruluyor. GEREKLÝ TELEFONLAR Kaymakam 441 30 09 Kaymakamlýk Yazý Ýþ. 441 34 10 Sos. Yar. ve Day. 441 39 77 Özel Ýdare 441 31 01 Nüfus 441 31 02 Belediye Baþkanlýðý 441 37 44 Milli Eðitim Müd. 441 30 16 Halk Eðitim Müd. 441 30 48 Askerlik Þubesi 441 30 10 Kapalý Spor Salonu 441 35 20 Devlet Hastanesi 441 30 15 Ýlçe Saðlýk Grup Bþk. 441 36 32 Tapu Sicil 441 32 49 C.Savcýlýðý 441 35 38 Adliye 441 35 38 Adliye 441 30 18 Kütüphane 441 30 19 H.B.V Kültür Merkezi 441 33 94 Müze 441 30 22 Turizm Danýþma 441 36 87 Emniyet Amirliði 441 26 97 Karakol Amirliði 441 36 66 Jandarma 441 38 08 Ýlçe Tarým 441 30 20 Lise 441 37 74 Kýz Meslek Lisesi 441 31 08 Mal Müdürlüðü 441 30 56 Kadastro 441 35 37 Karaburna Belediye 453 51 30 Kýzýlaðýl Belediye 455 61 29 PTT. 441 35 55 T.M.O. 441 30 11 Türkiye Ýþ Bankasý 441 35 00 Ziraat Bankasý 441 33 26 Þoförler Cemiyeti 441 30 74 Esnaf Odasý 441 37 42 Tarým Kredi Koop. 441 32 76 TEDAÞ 441 31 42 Çiftci M.K.Baþkanlýðý 441 36 80 Rýfat Kartal Huzurevi 441 33 38 Sulucakarahöyük Gzts 441 39 47 Taþýyýcýlar koop 441 20 06 Nevþehir Seyahat 441 30 43 Þanal Seyahat 441 33 59 Mermerler Seyehat 441 21 73 Dergah Taksi Duraðý 441 25 25 Terminal Taksi 441 27 97 Huzurevi 441 33 38 Hacýbektaþ Noterliði 441 35 23

ARAÞTIRMA Agos gazetesi 13 yaþýnda Ermenice de tohum atmak veya fidan dikmek için açýlan oyuk, evlek anlamýna gelen Agos, 13 yýl önce dikilen fidanlarýn boy attýðý haftalýk bir gazete þimdi. Yaþanan onca þeye raðmen, kurucusu, yayýn yönetmeni Hrant Dink i kaybetmesine, peþpeþe açýlan davalara, saðlý sollu faþistlerin hedef göstermelerine karþýn yoluna devam ediyor, edecek Agos un kurucularýndan ikisi artýk aramýzda deðil, Agos un genel yayýn yönetmeni Hrant Dink, 19 Ocak 2007 de alçakça öldürüldü. Agos kurucularýndan gazetesinin ilk imtiyaz sahibi ve sorumlu yazý iþleri müdürü Diran Bakar ise 30 Mart 2009 günü aramýzdan ayrýldý Agos un kuruluþ çalýþmalarýný iki yýl boyunca yürüten Luiz Bakar, Harutyun Þeþeryan, Anna Turay ve Hrant Dink ten oluþan dört kiþilik gruba daha sonra Sarkis Seropyan, Arus Yumul, Sandy Zurikoðlu, Diran Bakar, Setrak Davuthan ve Nýver Lazoðlu nun katýlmasýyla gazeteyi çýkaracak ekip bir araya geldi. Kendisini Türkiye deki Ermeni cemaatinin ilk Türkçe-Ermenice gazetesi olarak tanýmlayan Agos, sekiz sayfa Türkçe, iki sayfa Ermenice olarak 5 Nisan 1996 günü yayýnlandý. Sevgili Hrant Dink, Agos un 10. yýlýnda 7 Nisan 2006 tarihli Milliyet gazetesinde yayýmlanan Agos beni yaþlandýrdý baþlýklý röportajda Agos un sözcük anlamýný ve Agos un kuruluþ öyküsünü þu satýrlarla anlatmýþtý: Türkçe de de kullanýlan kýrsal kökenli bir Anadolu terimi. Sabanýn toprakta açtýðý ark vardýr, ona Agos denir. Ýçinden su geçer, tohumu atarsýnýz, oradan da bereket fýþkýrýr. Biz de yaratacaðýmýz fikirlerle, yetiþtireceðimiz entelektüel deðerlerle bir Agos olalým ve bereket fýþkýrsýn istedik. ( ) 1995 ve 96 yýllarý Ermeni kimliði açýsýndan iþkence çektiðimiz zamanlardý. Ermeni kelimesi neredeyse bir küfüre dönüþmüþtü. Kürt sorunu bile Ermenilere atfediliyordu. Bardaðý taþýran damlalardan biri de Sabah gazetesinin bir manþeti oldu. Bir rahip ile Abdullah Öcalan ýn beraber bir fotoðrafýný koyup Ýþte Ermenilerle iþbirliðinin ispatý diye bir baþlýk atýlmýþtý. Ama fotoðraftaki Ermeni deðil, Doðu Kilisesi ne ait bir rahipti. O günün patriði bizi çaðýrýp neler yapmamýz gerektiðini sordu. Biz de basýnýn önüne çýkýp bu iddialarý reddetmesini söyledik. Toplantýdan sonra cesaretlendik ve Türkçe bir gazete çýkarýp kendimizi topluma tanýtmak istedik. Sorunlarýmýzý tüm Türkiye nin sorunu haline dönüþtürelim ki çözüm bulunsun. Çünkü devlete götürdüklerimiz hep sümen altýnda kalýyordu. Ve yedi sekiz kiþi, Agos u kurduk. Baharla birlikte gelen Agos Agos u çýkaran ekip, 25 Þubat 1996 da çýkarýlan sýfýrýncý sayý da yayýmlanan Nisan da Merhaba baþlýklý yazýda nasýl bir gazete istediklerini anlatýyordu: Güleryüzlü, genç, modern bir gazete hedefliyoruz. Deðerlerine baðlý, ayný zamanda Türkiyeli ve dünyalý Tarafsýz, çoksesli, barýþçý, yapýcý, kararlý ve saðduyulu Haberde geri kalmayan, yorumda ahkâm kesmeyen, siyasi-sosyal ekonomik çýkar iliþkileri bulunmayan, cemaatin tüm kesimlerini ayný içtenlikle kucaklayan, sesimizin yankýlandýðý, bir gazete yaratýyoruz. Zaman içinde hedefledikleri, istedikleri gazeteyi yaratmanýn kývancýný yaþayacaklardý. Agos, sadece Ermenilerin deðil, bu ülkede hoþgörü ve barýþ içinde birarada yaþamak isteyen herkesin gazetesi olmuþtu. Agos un 1. sayýsýnda yayýmlanan Yortumuz kutlu olsun baþlýklý yazýda yazdýklarýndan taviz vermeden yola devam ettiler: Büyük Perhiz in ardýndan, bu Pazar, Hýristiyan dünyasýnýn en büyük bayramý Surp Zadik i, Ýsa Mesih in Diriliþ Yortusu nu kutluyoruz. Surp Zadik (Paskalya) bu kez, baharýn yanýsýra, Türkiye deki Ermeni cemaatinin ilk Türkçe haftalýk gazetesi Agos u da beraberinde getiriyor. ( ) Zadik haftasýnda yayýn hayatýna merhaba diyen ve bundan böyle her hafta Cuma günleri yayýmlanacak olan Agos, evrensellik, demokrasi, hoþgörü ve barýþ içinde bir arada yaþama ilkelerinin, yaþadýðýmýz coðrafyadaki tüm iliþkilere egemen olmasýný düþleyerek yola çýkýyor. Agos, bu düþün, ancak bireyler, kurumlar ve sosyal gruplar arasýnda saðlýklý bir iletiþimin kurulmasýyla varolabileceðini savunuyor. Cemaatin, içinde bulunduðu ve yarýnýný paylaþacaðý toplum ile karþýlýklý anlayýþ, saygý ve hoþgörü temelinde bir iletiþim kurmasýna katkýda bulunmayý hedefleyen Agos, özellikle Ermenice okuryazar olmayan kesimin cemaatle iliþkisinin daha güçlü biçimde saðlanmasýný amaçlýyor. Agos gazetesi yoluna devam etti, on yýl geçmiþti 8 Nisan 2005 tarihli Agos gazetesinde yayýmlanan Agos 10 Yaþýnda baþlýklý baþyazý, Agos un on yýlda geride býraktýklarýný özetliyordu: Aðýrlýklý Türkçe yayýnýyla Anadolu dan Ýstanbul a göç eden ve Anadolu da okulu, kilisesi kalmadýðý için kuþaklar boyu anadilini öðrenme olanaðýndan mahrum kalan geniþ bir kesimi de kucaklayan Agos, Türkiye toplumunun da Ermeni tarihi, kültürü, sorunlarý ve bugünkü yaþayýþýna iliþkin bilgi alabileceði bir kaynak noktasý oldu. Yalnýzca haber vermekle yetinmedi Agos, Türkiye Ermeni toplumunun kurumsal sorunlarý, Türkiye Ermenistan iliþkilerinin tesisi, Türkiye nin AB sürecinin desteklenmesi ve 1915 e nasýl bakýlmasý gerektiði noktalarýnda açýlým saðlayan söylemleriyle dikkat çekti. Eleþtirel duruþuyla Türkiye Ermenistan toplumunun sivilleþmesi ve eðitim, toplumsal yaþam gibi konularda var olan aksaklýklarýn giderilmesi noktalarýnda yapýcý bir muhalefetle ve çözüm önerileri geliþtirerek yayýnlar yaptý. Ermenilerin sesini duyurdukça, Ermenilerin sorunlarýný dillendirdikçe Agos un sevenleri kadar sevmeyenleri de çoðaldý. Özellikle, Sabiha Gökçen yazýsý ve Ermeni Konferansý üzerine yazýlarýn ardýndan Agos gazetesi, Doðu Perinçek in çok deðer verdiðim bir gençtir dediði eski Ülkü Ocaklarý Ýstanbul Ýl Baþkaný Levent Temiz ve ülküdaþlarý tarafýndan hemen hemen her fýrsatta hedef gösterildi. Hrant Dink in katledilmesine giden süreç bu söylemlerle, eylemlerle baþladý. Hrant ý katledenler Agos un kurucularýndan, Ermenice bölümü sorumlusu Sarkis Seropyan, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti tarafýndan yayýmlanan Bizim Gazete de 19 Ocak 2009 da Hrant ýn emaneti Agos emin ellerde baþlýklý röportajda Agos a saldýranlarý anlattýðý satýrlarý birlikte okuyalým: Anlamak isteyenler anladý. Anlamak istemeyenler zaten hiçbir zaman anlamayacak. Konuya at gözlüðüyle bakanlar anlayamadý tabii ki. Hep önyargýlý yaklaþtýlar. Hrant ýn koca bir yazýsýndan Zehirli Türk kaný ifadesini alanlardan Bir gece ansýzýn gelebiliriz þarkýsýný Agos un kapýsýnda söyleyen insanlar da vardý. Bunlarýn çoðu Agos u ya da Hrant ýn yazýlarýný bile okumamýþlardý. Agos un emektarlarýndan Seropyan ýn dediði gibi, Agos u ya da Hrant ýn yazýlarýný bile okumamýþ olanlardan biri öldürdü Hrant ý Hrant ýn katillerinin mahkemesi hâlâ sürüyor. Hâlâ cinayetin üzerindeki kalýn perde kalkmadý, hâlâ azmettirenler, emri verenler belli deðil! Sevgili Hrant Dink öldürüldü Ancak onun yarattýðý Agos yaþýyor! Ve onu öldürenler bile biliyor ki, Agos bu topraklarda izleri silinemeyecek derin bir oyuk, derin bir evlek býraktý Türkiyeli Ermenilere yurttaþ olmanýn anlamýný ve yurttaþ haklarýný anlatan Agos un baðýmsýzlýk ve demokrasi mücadelesindeki yeri asla silinmeyecek. Agos un 5 Nisan 1996 tarihli 1. sayýsýnda Zurna adlý köþesinde Mýgýrdiç Margosyan Baþlarken baþlýklý ilk yazýsýný þu 8 Nisan 2009 Çarþamba Derkenar: Agos 13 yaþýnda, nice uzun yýllara!.. 20 Ocak 2006 tarihli Agos gazetesinde Zik-Zak baþlýklý yazýsýnda þöyle diyordu Hrant Dink: Doðrudur, AGOS solcu ve devrimcidir. Doðrudur, AGOS u Ermeniler, Türkler ve hatta Kürtler birlikte hazýrlamakta, birlikte okumaktadýrlar. Doðrudur, AGOS dini bir cemaatten ziyade daha sivil bir toplum için çabalar. Doðrudur AGOS bu özellikleriyle sadece çizmeyi aþmaz çoðu kez haddini ve çapýný da aþar; cüretkârdýr. satýrlarla bitiriyordu: Eh! Öyleyse, o halde, bize düþen görev, galiba kollarý sývamak, karasabanýn tahtasýna sýkýca sarýlmak ve ölümsüz Gomidas ýn horovel leriyle, coþkuyla ve tabii ki inançla bereketli bir toprakta Agos un açýlmasýna ve orada yeþerecek tohumlara destek vermektir. Agos 13. yaþýnda Margosyan ýn dediði oldu. Agos u yaratanlar öylesine inançla ve çoþkuyla sarýldýlar ki karasabanýn tahtasýna, Agos un o yýl atýlan tohumlarý yeþerdi, büyüdü ve çiçek açtý. Agos 13. yaþýnda, nice uzun yýllara Son söz sevgili Hrant ýn 20 Ocak 2006 tarihli Agos gazetesinde Zik-Zak baþlýklý yazýsýnda þöyle diyordu Hrant Dink: Doðrudur, Agos solcu ve devrimcidir. Doðrudur, Agos u Ermeniler, Türkler ve hatta Kürtler birlikte hazýrlamakta, birlikte okumaktadýrlar. Doðrudur, Agos dini bir cemaatten ziyade daha sivil bir toplum için çabalar. Doðrudur Agos bu özellikleriyle sadece çizmeyi aþmaz çoðu kez haddini ve çapýný da aþar; cüretkârdýr. *** Agos tan Merhaba AGOS, sabanýn açtýðý uzun yarýk Suyun aktýðý, tohumun filizlendiði ve bereketin fýþkýrdýðý yer Türkçe de karþýlýðý arýk, ark, ya da hark Elinizde tuttuðunuz bu sayý ile, artýk yeni bir agos açýldý. Eteðinde sevginin, barýþýn, yaratýcýlýðýn, dayanýþma ve geliþmenin tohumlarýný taþýyanlarýn, onlarý agos a serpmekte yarýþacaklarýný biliyorduk. Ama bu kadar kýsa sürede, payýmýza bu kadar büyük bir ilgi ve sevginin düþeceðini hayal etmeye cesaret edememiþtik. Ýlk sayýmýz ile karþýnýza çýkabilmenin heyecaný içindeyken, yazarýmýz Oþin Çilingir in ani rahatsýzlýðý hepimizi derin bir üzüntüye boðdu. Ama Oþin aðabeyimiz, bizi saran heyecaný ve sevinci bir kat daha artýran bir gayretle, hýzla saðlýðýna kavuþmaya kararlý olduðunu gösterdi. Kýsa sürede iyileþip aramýza katýlacak. Agos, uzun ve zorlu bir yolun henüz çok baþýnda. Bu yolu katederken bize güç verecek tek þey, yalnýz olmadýðýmýzý, sizin de bizimle yürüdüðünüzü bilmek olacak. Bu gazetenin hazýrlanmasý sürecinde bize verdiðiniz desteðin, bütün bu yol boyunca sürmesini diliyor, Agos un ürününü, bereketini ve kývancýný birlikte paylaþmayý umuyoruz. Agos Agos gazetesi, 5 Nisan 1996, Sayý: 1 BirGün

ARAÞTIRMA Agos gazetesi 13 yaþýnda Ermenice de tohum atmak veya fidan dikmek için açýlan oyuk, evlek anlamýna gelen Agos, 13 yýl önce dikilen fidanlarýn boy attýðý haftalýk bir gazete þimdi. Yaþanan onca þeye raðmen, kurucusu, yayýn yönetmeni Hrant Dink i kaybetmesine, peþpeþe açýlan davalara, saðlý sollu faþistlerin hedef göstermelerine karþýn yoluna devam ediyor, edecek Agos un kurucularýndan ikisi artýk aramýzda deðil, Agos un genel yayýn yönetmeni Hrant Dink, 19 Ocak 2007 de alçakça öldürüldü. Agos kurucularýndan gazetesinin ilk imtiyaz sahibi ve sorumlu yazý iþleri müdürü Diran Bakar ise 30 Mart 2009 günü aramýzdan ayrýldý Agos un kuruluþ çalýþmalarýný iki yýl boyunca yürüten Luiz Bakar, Harutyun Þeþeryan, Anna Turay ve Hrant Dink ten oluþan dört kiþilik gruba daha sonra Sarkis Seropyan, Arus Yumul, Sandy Zurikoðlu, Diran Bakar, Setrak Davuthan ve Nýver Lazoðlu nun katýlmasýyla gazeteyi çýkaracak ekip bir araya geldi. Kendisini Türkiye deki Ermeni cemaatinin ilk Türkçe-Ermenice gazetesi olarak tanýmlayan Agos, sekiz sayfa Türkçe, iki sayfa Ermenice olarak 5 Nisan 1996 günü yayýnlandý. Sevgili Hrant Dink, Agos un 10. yýlýnda 7 Nisan 2006 tarihli Milliyet gazetesinde yayýmlanan Agos beni yaþlandýrdý baþlýklý röportajda Agos un sözcük anlamýný ve Agos un kuruluþ öyküsünü þu satýrlarla anlatmýþtý: Türkçe de de kullanýlan kýrsal kökenli bir Anadolu terimi. Sabanýn toprakta açtýðý ark vardýr, ona Agos denir. Ýçinden su geçer, tohumu atarsýnýz, oradan da bereket fýþkýrýr. Biz de yaratacaðýmýz fikirlerle, yetiþtireceðimiz entelektüel deðerlerle bir Agos olalým ve bereket fýþkýrsýn istedik. ( ) 1995 ve 96 yýllarý Ermeni kimliði açýsýndan iþkence çektiðimiz zamanlardý. Ermeni kelimesi neredeyse bir küfüre dönüþmüþtü. Kürt sorunu bile Ermenilere atfediliyordu. Bardaðý taþýran damlalardan biri de Sabah gazetesinin bir manþeti oldu. Bir rahip ile Abdullah Öcalan ýn beraber bir fotoðrafýný koyup Ýþte Ermenilerle iþbirliðinin ispatý diye bir baþlýk atýlmýþtý. Ama fotoðraftaki Ermeni deðil, Doðu Kilisesi ne ait bir rahipti. O günün patriði bizi çaðýrýp neler yapmamýz gerektiðini sordu. Biz de basýnýn önüne çýkýp bu iddialarý reddetmesini söyledik. Toplantýdan sonra cesaretlendik ve Türkçe bir gazete çýkarýp kendimizi topluma tanýtmak istedik. Sorunlarýmýzý tüm Türkiye nin sorunu haline dönüþtürelim ki çözüm bulunsun. Çünkü devlete götürdüklerimiz hep sümen altýnda kalýyordu. Ve yedi sekiz kiþi, Agos u kurduk. Baharla birlikte gelen Agos Agos u çýkaran ekip, 25 Þubat 1996 da çýkarýlan sýfýrýncý sayý da yayýmlanan Nisan da Merhaba baþlýklý yazýda nasýl bir gazete istediklerini anlatýyordu: Güleryüzlü, genç, modern bir gazete hedefliyoruz. Deðerlerine baðlý, ayný zamanda Türkiyeli ve dünyalý Tarafsýz, çoksesli, barýþçý, yapýcý, kararlý ve saðduyulu Haberde geri kalmayan, yorumda ahkâm kesmeyen, siyasi-sosyal ekonomik çýkar iliþkileri bulunmayan, cemaatin tüm kesimlerini ayný içtenlikle kucaklayan, sesimizin yankýlandýðý, bir gazete yaratýyoruz. Zaman içinde hedefledikleri, istedikleri gazeteyi yaratmanýn kývancýný yaþayacaklardý. Agos, sadece Ermenilerin deðil, bu ülkede hoþgörü ve barýþ içinde birarada yaþamak isteyen herkesin gazetesi olmuþtu. Agos un 1. sayýsýnda yayýmlanan Yortumuz kutlu olsun baþlýklý yazýda yazdýklarýndan taviz vermeden yola devam ettiler: Büyük Perhiz in ardýndan, bu Pazar, Hýristiyan dünyasýnýn en büyük bayramý Surp Zadik i, Ýsa Mesih in Diriliþ Yortusu nu kutluyoruz. Surp Zadik (Paskalya) bu kez, baharýn yanýsýra, Türkiye deki Ermeni cemaatinin ilk Türkçe haftalýk gazetesi Agos u da beraberinde getiriyor. ( ) Zadik haftasýnda yayýn hayatýna merhaba diyen ve bundan böyle her hafta Cuma günleri yayýmlanacak olan Agos, evrensellik, demokrasi, hoþgörü ve barýþ içinde bir arada yaþama ilkelerinin, yaþadýðýmýz coðrafyadaki tüm iliþkilere egemen olmasýný düþleyerek yola çýkýyor. Agos, bu düþün, ancak bireyler, kurumlar ve sosyal gruplar arasýnda saðlýklý bir iletiþimin kurulmasýyla varolabileceðini savunuyor. Cemaatin, içinde bulunduðu ve yarýnýný paylaþacaðý toplum ile karþýlýklý anlayýþ, saygý ve hoþgörü temelinde bir iletiþim kurmasýna katkýda bulunmayý hedefleyen Agos, özellikle Ermenice okuryazar olmayan kesimin cemaatle iliþkisinin daha güçlü biçimde saðlanmasýný amaçlýyor. Agos gazetesi yoluna devam etti, on yýl geçmiþti 8 Nisan 2005 tarihli Agos gazetesinde yayýmlanan Agos 10 Yaþýnda baþlýklý baþyazý, Agos un on yýlda geride býraktýklarýný özetliyordu: Aðýrlýklý Türkçe yayýnýyla Anadolu dan Ýstanbul a göç eden ve Anadolu da okulu, kilisesi kalmadýðý için kuþaklar boyu anadilini öðrenme olanaðýndan mahrum kalan geniþ bir kesimi de kucaklayan Agos, Türkiye toplumunun da Ermeni tarihi, kültürü, sorunlarý ve bugünkü yaþayýþýna iliþkin bilgi alabileceði bir kaynak noktasý oldu. Yalnýzca haber vermekle yetinmedi Agos, Türkiye Ermeni toplumunun kurumsal sorunlarý, Türkiye Ermenistan iliþkilerinin tesisi, Türkiye nin AB sürecinin desteklenmesi ve 1915 e nasýl bakýlmasý gerektiði noktalarýnda açýlým saðlayan söylemleriyle dikkat çekti. Eleþtirel duruþuyla Türkiye Ermenistan toplumunun sivilleþmesi ve eðitim, toplumsal yaþam gibi konularda var olan aksaklýklarýn giderilmesi noktalarýnda yapýcý bir muhalefetle ve çözüm önerileri geliþtirerek yayýnlar yaptý. Ermenilerin sesini duyurdukça, Ermenilerin sorunlarýný dillendirdikçe Agos un sevenleri kadar sevmeyenleri de çoðaldý. Özellikle, Sabiha Gökçen yazýsý ve Ermeni Konferansý üzerine yazýlarýn ardýndan Agos gazetesi, Doðu Perinçek in çok deðer verdiðim bir gençtir dediði eski Ülkü Ocaklarý Ýstanbul Ýl Baþkaný Levent Temiz ve ülküdaþlarý tarafýndan hemen hemen her fýrsatta hedef gösterildi. Hrant Dink in katledilmesine giden süreç bu söylemlerle, eylemlerle baþladý. Hrant ý katledenler Agos un kurucularýndan, Ermenice bölümü sorumlusu Sarkis Seropyan, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti tarafýndan yayýmlanan Bizim Gazete de 19 Ocak 2009 da Hrant ýn emaneti Agos emin ellerde baþlýklý röportajda Agos a saldýranlarý anlattýðý satýrlarý birlikte okuyalým: Anlamak isteyenler anladý. Anlamak istemeyenler zaten hiçbir zaman anlamayacak. Konuya at gözlüðüyle bakanlar anlayamadý tabii ki. Hep önyargýlý yaklaþtýlar. Hrant ýn koca bir yazýsýndan Zehirli Türk kaný ifadesini alanlardan Bir gece ansýzýn gelebiliriz þarkýsýný Agos un kapýsýnda söyleyen insanlar da vardý. Bunlarýn çoðu Agos u ya da Hrant ýn yazýlarýný bile okumamýþlardý. Agos un emektarlarýndan Seropyan ýn dediði gibi, Agos u ya da Hrant ýn yazýlarýný bile okumamýþ olanlardan biri öldürdü Hrant ý Hrant ýn katillerinin mahkemesi hâlâ sürüyor. Hâlâ cinayetin üzerindeki kalýn perde kalkmadý, hâlâ azmettirenler, emri verenler belli deðil! Sevgili Hrant Dink öldürüldü Ancak onun yarattýðý Agos yaþýyor! Ve onu öldürenler bile biliyor ki, Agos bu topraklarda izleri silinemeyecek derin bir oyuk, derin bir evlek býraktý Türkiyeli Ermenilere yurttaþ olmanýn anlamýný ve yurttaþ haklarýný anlatan Agos un baðýmsýzlýk ve demokrasi mücadelesindeki yeri asla silinmeyecek. Agos un 5 Nisan 1996 tarihli 1. sayýsýnda Zurna adlý köþesinde Mýgýrdiç Margosyan Baþlarken baþlýklý ilk yazýsýný þu satýrlarla bitiriyordu: Eh! Öyleyse, o halde, bize düþen görev, galiba kollarý sývamak, karasabanýn tahtasýna sýkýca sarýlmak ve ölümsüz Gomidas ýn horovel leriyle, coþkuyla ve tabii ki inançla bereketli bir toprakta Agos un açýlmasýna ve orada yeþerecek tohumlara destek vermektir. Agos 13. yaþýnda Margosyan ýn dediði oldu. Agos u yaratanlar öylesine inançla ve çoþkuyla sarýldýlar ki karasabanýn tahtasýna, Agos un o yýl atýlan tohumlarý yeþerdi, büyüdü ve çiçek açtý. Agos 13. yaþýnda, nice uzun yýllara Son söz sevgili Hrant ýn 20 Ocak 2006 tarihli Agos gazetesinde Zik-Zak baþlýklý yazýsýnda þöyle diyordu Hrant Dink: Doðrudur, Agos solcu ve devrimcidir. Doðrudur, Agos u Ermeniler, Türkler ve hatta Kürtler birlikte hazýrlamakta, birlikte okumaktadýrlar. Doðrudur, Agos dini bir cemaatten ziyade daha sivil bir toplum için çabalar. Doðrudur Agos bu özellikleriyle sadece çizmeyi aþmaz çoðu kez haddini ve çapýný da aþar; cüretkârdýr. *** Agos tan Merhaba AGOS, sabanýn açtýðý uzun yarýk Suyun aktýðý, tohumun filizlendiði ve bereketin fýþkýrdýðý yer Türkçe de karþýlýðý arýk, ark, ya da hark Elinizde tuttuðunuz bu sayý ile, artýk yeni bir agos açýldý. Eteðinde sevginin, barýþýn, yaratýcýlýðýn, dayanýþma ve geliþmenin tohumlarýný taþýyanlarýn, onlarý agos a serpmekte yarýþacaklarýný biliyorduk. Ama bu kadar kýsa sürede, payýmýza bu kadar büyük bir ilgi ve sevginin düþeceðini hayal etmeye cesaret edememiþtik. Ýlk sayýmýz ile karþýnýza çýkabilmenin heyecaný içindeyken, yazarýmýz Oþin Çilingir in ani rahatsýzlýðý hepimizi derin bir üzüntüye boðdu. Ama Oþin aðabeyimiz, bizi saran heyecaný ve sevinci bir kat daha artýran bir gayretle, hýzla saðlýðýna kavuþmaya kararlý olduðunu gösterdi. Kýsa sürede iyileþip aramýza katýlacak. Agos, uzun ve zorlu bir yolun henüz çok baþýnda. Bu yolu katederken bize güç verecek tek þey, yalnýz olmadýðýmýzý, sizin de bizimle yürüdüðünüzü bilmek olacak. Bu gazetenin hazýrlanmasý sürecinde bize verdiðiniz desteðin, bütün bu yol boyunca sürmesini diliyor, Agos un ürününü, bereketini ve kývancýný birlikte paylaþmayý umuyoruz. Agos Agos gazetesi, 5 Nisan 1996, Sayý: 1 BirGün

Türker Alkan talkan@media.ankara.edu.tr Zor iþ Amerika dünyanýn lideri. En azýndan askeri ve ekonomik güç açýsýndan liderliði kabul görüyor. Fakat gene de tartýþmasýz bir lider deðil. Diþini geçiremediði devletler, gerçekleþtiremediði amaçlar var. Kuzey Kore, Ýran, Taliban ilk akla gelen muhalif güçler. Ve geri planda kalmaya özen gösteren, diþlerini ve týrnaklarýný þimdilik belli etmemeye çalýþan Rusya da ABD nin dünya liderliðine konmuþ rezervasyonlardan bir tanesi. Rusya nýn çözülüp daðýlacaðýnýn hesabýný yapanlar var, ama ben bu konudan o kadar emin deðilim. O Rusya ki, doðal kaynaklar bakýmýndan dünyanýn en zengin ülkesidir ve çok iyi eðitilmiþ bir nüfusu vardýr. Doðum oraný düþük, bu devlet fazla yaþamaz türünden jinekolojik teþhisleri ciddi bulmuyorum. Nüfusu artýrmanýn çeþitli yöntemleri var! Tamam, Amerika dünyanýn en güçlü ülkesidir, fakat etki alaný tüm dünyayý kapsamaktan uzaktýr. Amerika nýn bir sorunu da üretim dir. Evet, uçak üretiyor, tank üretiyor, bomba üretiyor, dünya pazarlarýna mal üretiyor... Fakat daha barýþçý, eþitçi bir dünya için model üretmiyor, fikir üretmiyor. Eþitsizlikleriyle, baskýlarýyla, þiddet potansiyeliyle, çevre yýkýmýyla gittikçe daha yaþanmaz hale gelen dünyamýza liderlik edilecekse, mevcut düzenin çok daha ötesine bakacak, yeni bir dünyanýn temellerini oluþturacak bir vizyona gereksinmesi var. Amerika þu ana kadar ekonomik ve askeri bakýmdan dünyanýn lideri oldu, yol gösterdi, ama daha iyi, adil, eþitçi, barýþçý bir dünyanýn örneðini sunmadý. Tam tersine savaþçý bir dev örneði sundu. Geçen yüzyýlýn en çok savaþ çýkaran ülkesi Amerika olmuþtur. Eðer her ülke Amerika kadar savaþsaydý, insan soyu tükenme tehlikesiyle karþý karþýya kalýrdý. Yeni Baþkan Obama, Nükleer silahlardan arýnmýþ bir dünya sözü veriyor! Bunu nasýl gerçekleþtirecek, planý nedir, bilmiyorum. Fakat, bir iyi niyet jesti olarak bunu söylemesi bile önemlidir. Gerçekleþmesi ise þimdilik son derece zor gözüküyor. Dünyada aþýrý bir öldürme kapasitesi var. Amerika nýn liberal baþkanlarýndan sayýlan Kennedy Sovyetler Birliði ni dört kez havaya uçuracak kapasitemiz var dediði zaman Sovyet lideri Kuruþçev, Biz de Amerika yý bir kez havaya uçururuz, o da bize yeter demiþti. Nükleer Silahlarýn Yayýlmasýný Önleme Anlaþmasý yapýldý, ama nükleer silah yapmak isteyen ülkeler bu anlaþmaya uymadýlar ve yapacaklarýný yaptýlar. Þimdi Obama nýn ve dünyanýn önünde çözülmesi geren ciddi bir sorun duruyor: Genel olarak silahlanmayý, özel olarak da nükleer silahlanmayý önlemenin yolu nedir? Bu konuyu tartýþýrken salt nükleer silahlardan söz edip konvansiyonel silahlanma yarýþýnýn pek önemi yokmuþ gibi davranmak yanlýþ olur. Geleneksel silahlar da, pekala nükleer silahlar kadar zarar verebilir. Konuyu genel bir silahsýzlanma çerçevesi içinde irdelemek gerekiyor. Þu soruya doðru bir yanýt bulmadan çözüme ulaþamayýz: Ýnsanlar neden savaþýr, bunu nasýl önleriz? Obama nýn ve insanlýðýn iþi zor! Radikal Nevþehir'de çok amaçlý alanlarda kullanýmý sonrasýnda rastgele çevreye býrakýlmasý ile telafisi oldukça zor sonuçlar ortaya çýkartan atýk pillerin, yaygýn bir þekilde toplanýlmasý amacýyla baþlatýlan atýk pil toplama kampanyasýnda bugüne kadar 90 kilogram atýk pil toplandý. Çevre ve Orman Bakanlýðý, Nevþehir Belediyesi ve Taþýnabilir Pil Üreticileri ve Ýthalatçýlarý Derneði ile ortaklaþa gerçekleþtirilen atýk pil toplama kampanyasýnda ilköðretim, lise ve dengi okullara daha önceden býrakýlan atýk pil kutusu ve atýk pil bidonu ile yaklaþýk 7 aylýk süre içerisinde 90 kilogram atýk pil toplandý. Nevþehir Belediyesi Stratejik Planlama Sulucakarahoyuk/ KAPADOKYA Dünya genelinde yaþanan ekonomik krize karþýn Kapadokya bölgesinde, nisan ayýnýn ilk günlerinde alýnan rezervasyonlar yeni sezon öncesinde turizmcileri umutlandýrdý. Kapadokya Turistik Ýþletmeciler Derneði (KAPTÝD) Baþkaný Ahmet Tok, 2008 yýlýnýn son aylarýndan itibaren tüm dünya genelinde kendisini hissettiren ekonomik krizin, turizm sektörünü ciddi oranda etkilemediðini söyledi. Turizm çevrelerinde ekonomik kriz sonrasýnda 2009 yýlýnda Türkiye'ye gelecek olan turist sayýsýnda bir düþüþ beklenmesine karþýn 2009 yýlý baþýndan itibaren gerçekleþtirilen erken rezervasyonlarla Kapadokya bölgesinde nisan, mayýs ve Araþtýrma ve Geliþtirme Müdürlüðü (AR- GE ) tarafýndan organize edilen bu çerçeveli çalýþmalarda, atýk pillerin çevreye verdiði zararda bir dizi eðitim çalýþmalarý ile öðrencilere anlatýlýyor. Nevþehir Belediyesi Stratejik Planlama Araþtýrma ve Geliþtirme Þampiyon atletlere ödül Mersin'in Silifke ilçesinde gerçekleþtirilen Okullararasý Genç Erkekler 5000 Metre Kros Yarýþmasi nda ferdi ve takým halinde 1. olan Nevþehirli atletler ödüllendirildi. Milli Eðitim Bakanlýðý tarafýndan organize edilen ve Mersin'in Silifke ilçesinde gerçekleþtirilen Okullararasý Genç Erkekler 5000 Metre Kros Yarýþmasý nda Nevþehir Lisesi Atletizm Takýmý, takým halinde ve ferdi branþta 1. oldu. 16 ilden yaklaþýk 100 sporcunun katýldýðý müsabakalarda Nevþehir Lisesi nden Mustafa Demir 1., Semih Yýldýz 2., Çaðrý Karaca 3. ve Suat Küçüçdeveci ise 22. olarak büyük bir baþarýya imza attý. Baþarýlý sporcular Nevþehir Lisesi'nde düzenlenen bir tören ile ödüllendirildi. Sporcu öðrencilere ödülleri Nevþehir Lisesi Müdürü Ýlyas Uðurlý ve okul idarecileri tarafýndan verildi. Nevþehir Lisesi öðrencileri almýþ olduðu bu baþarýlý sonuçlarýn ardýndan 2 Mayýs 2009 tarihinde Amasya da olan Genç Erkekler 5000 Metre Türkiye Kros Müsabakalarý nda Nevþehir'i temsil edecekler. Turizmciler 2009'dan umutlu haziran aylarýnda büyük bir yoðunluk beklediklerini ifade eden Tok, bu yoðunluðun 2009 yýlýnýn ikinci yarýsýnda da yaþanmasýný umut ettiklerini açýkladý. 2008 yýlý sonundan itibaren yurt içi ve yurt dýþýnda gerçekleþtirilen fuarlara katýlmalarýnýn bunda ciddi bir etken olduðunu belirten KAPTÝD Baþkaný Tok, "Türkiye'de Ýzmir ve Ýstanbul'un yaný sýra yurt dýþýnda Ýngiltere, Hollanda, Ýspanya, Ýtalya, Almanya ve Rusya'da çeþitli turizm fuarlarýna katýlarak burada Kapadokya bölgesinin tanýtýmýný gerçekleþtirdik. Bu fuarlarda gerek ülkemize gerekse de Kapadokya'ya gösterilen ilgi son derece iyiydi. Kapadokya'ya en fazla turist Almanya'dan geldiði için ekonomik kriz nedeniyle biz özellikle Almanya'dan korkuyorduk. Ancak fuarda görülen ilgi çok fazla bir düþüþ yaþanmayacaðýný bize gösterdi. Geçtiðimiz yýl Türkiye'ye gelen Alman turist sayýsý yüzde 13 arttý, bu sene bu oranda bir büyüme bekleyemeyiz, ama yinede iyi olacak. Þu anda baþta Almanya olmak üzere çeþitli Avrupa ülkelerinden ve Uzakdoðu'dan aldýðýmýz rezervasyonlarla haziran ayýna kadar bölgede ciddi bir turist yoðunluðunun olmasýný bekliyoruz" dedi. Kapadokya bölgesine Çin, Rusya ve Ýran'dan turist çekebilmek için son yýllarda Müdürlüðü (AR-GE) çevre mühendisleri tarafýndan koordine edilen atýk pil toplama çalýþmalarýnda, atýk pillerin çevreye verdiði zarar anlatýlýyor. Eðitim çalýþmalarýnda pillerin içerdiði civa, kadmiyum ve kurþun gibi bileþenlerin çöpe atýlmaya baþladýðý andan itibaren çevre ve insan saðlýðýný ciddi yönde tehlikeye düþürecek etmenlerin ortaya çýktýðýna iþaret edilerek, pillerin bilimsel çerçevede insan ve çevre saðlýðýný etkilemeden toplanmasý ve geri kazanýmýnýn saðlanmasýna yönelik çalýþmalara katýlmanýn her þeyden önce bir vatandaþlýk görevi olduðu dile getiriliyor. Sulucakarahoyuk/ KIRÞEHÝR Kýrþehir bahar havasýný iyiden iyiye hissetmeye baþladý. Kýrþehir'de yaþayan vatandaþlar kendilerini parklara ve bahçelere attý. Bazý vatandaþlar çimlerin üzerinde yatmayý tercih etti. Çocuklar da havayý güzel görünce anne babalarýyla kendilerini parklara attý. Uzun bir kýþ mevsiminin ardýndan Kýrþehir'de badem ve erik aðaçlarý çiçek açtý. Tarihi mekânlarla birlikte çiçek açan aðaçlar hoþ görüntüler yaþatýrken, aðaçlarýn önümüzdeki günlerde yaþanacak don tehlikesinden etkilenerek meyve vermemesinden endiþe ediliyor. Birkaç gün öncesine kadar kuru odun görünümünde olan aðaçlarýn çiçek açmasý baharýn gelmesi olarak yorumlandý. gerek Kültür ve Turizm Bakanlýðý'nýn gerekse de bölge turizmcilerin bir beklenti içerisinde olduklarýný söyleyen KAPTÝD Baþkaný Ahmet Tok, bu konuda ileriki yýllarda KAPTÝD olarak daha verimli bir tanýtým çalýþmasý yapmayý hedeflediklerini aktardý. Tok, "Rusya ve Çin'in yaný sýra Ýran'dan Kapadokya bölgesine turist çekebilmek için bir çalýþma var. Bugüne kadar yapýlan çalýþmalardan istediðimiz verimi alamadýk. Türkiye'ye Çin ve Rusya'dan gelen turist sayýsý oldukça fazla olmasýna karþýn bölgemiz ne yazýk ki bundan yeterince faydalanamýyor. Tabi ki 10 yýl öncesine kadar bu iki ülkeden gelen turist sayýsýnda bir artýþ var, ancak bu bizim beklentilerimizin çok altýnda" diye konuþtu. Kent haber SATILIK TARLA Zir Mahallesi Viran Baðý Mevkiinde Hacý Bektaþ Veli Meslek Yüksek Okulu yanýnda 35500 m2 Tarla Satýlýktýr. Ramazan DANACI 0 542 652 62 25

Amerika dünyanýn lideri. En azýndan askeri ve ekonomik güç açýsýndan liderliði kabul görüyor. Fakat gene de tartýþmasýz bir lider deðil. Diþini geçiremediði devletler, gerçekleþtiremediði amaçlar var. Kuzey Kore, Ýran, Taliban ilk akla gelen muhalif güçler. Ve geri planda kalmaya özen gösteren, diþlerini ve týrnaklarýný þimdilik belli etmemeye çalýþan Rusya da ABD nin dünya liderliðine konmuþ rezervasyonlardan bir tanesi. Rusya nýn çözülüp daðýlacaðýnýn hesabýný yapanlar var, ama ben bu konudan o kadar emin deðilim. O Rusya ki, doðal kaynaklar bakýmýndan dünyanýn en zengin ülkesidir ve çok iyi eðitilmiþ bir nüfusu vardýr. Doðum oraný düþük, bu devlet fazla yaþamaz türünden jinekolojik teþhisleri ciddi bulmuyorum. Nüfusu artýrmanýn çeþitli yöntemleri var! Tamam, Amerika dünyanýn en güçlü ülkesidir, fakat etki alaný tüm dünyayý kapsamaktan uzaktýr. Amerika nýn bir sorunu da üretim dir. Evet, uçak üretiyor, tank üretiyor, bomba üretiyor, dünya pazarlarýna mal üretiyor... Fakat daha barýþçý, eþitçi bir dünya için model üretmiyor, fikir üretmiyor. Eþitsizlikleriyle, baskýlarýyla, þiddet potansiyeliyle, çevre yýkýmýyla gittikçe daha yaþanmaz hale gelen dünyamýza liderlik edilecekse, mevcut düzenin çok daha ötesine bakacak, yeni bir dünyanýn temellerini oluþturacak bir vizyona gereksinmesi var. Amerika þu ana kadar ekonomik ve askeri bakýmdan dünyanýn lideri oldu, yol gösterdi, ama daha iyi, adil, eþitçi, barýþçý bir dünyanýn örneðini sunmadý. Tam tersine savaþçý bir dev örneði sundu. Geçen yüzyýlýn en çok savaþ çýkaran ülkesi Amerika olmuþtur. Eðer her ülke Amerika kadar savaþsaydý, insan soyu tükenme tehlikesiyle karþý karþýya kalýrdý. Yeni Baþkan Obama, Nükleer silahlardan arýnmýþ bir dünya sözü veriyor! Bunu nasýl gerçekleþtirecek, planý nedir, bilmiyorum. Fakat, bir iyi niyet jesti olarak bunu söylemesi bile önemlidir. Gerçekleþmesi ise þimdilik son derece zor gözüküyor. Dünyada aþýrý bir öldürme kapasitesi var. Amerika nýn liberal baþkanlarýndan sayýlan Kennedy Sovyetler Birliði ni dört kez havaya uçuracak kapasitemiz var dediði zaman Sovyet lideri Kuruþçev, Biz de Amerika yý bir kez havaya uçururuz, o da bize yeter demiþti. Nükleer Silahlarýn Yayýlmasýný Önleme Anlaþmasý yapýldý, ama nükleer silah yapmak isteyen ülkeler bu anlaþmaya uymadýlar ve yapacaklarýný yaptýlar. Þimdi Obama nýn ve dünyanýn önünde çözülmesi geren ciddi bir sorun duruyor: Genel olarak silahlanmayý, özel olarak da nükleer silahlanmayý önlemenin yolu nedir? Bu konuyu tartýþýrken salt nükleer silahlardan söz edip konvansiyonel silahlanma yarýþýnýn pek önemi yokmuþ gibi davranmak yanlýþ olur. Geleneksel silahlar da, pekala nükleer silahlar kadar zarar verebilir. Konuyu genel bir silahsýzlanma çerçevesi içinde irdelemek gerekiyor. Þu soruya doðru bir yanýt bulmadan çözüme ulaþamayýz: Ýnsanlar neden savaþýr, bunu nasýl önleriz? Obama nýn ve insanlýðýn iþi zor! Radikal Nevþehir'de çok amaçlý alanlarda kullanýmý sonrasýnda rastgele çevreye býrakýlmasý ile telafisi oldukça zor sonuçlar ortaya çýkartan atýk pillerin, yaygýn bir þekilde toplanýlmasý amacýyla baþlatýlan atýk pil toplama kampanyasýnda bugüne kadar 90 kilogram atýk pil toplandý. Çevre ve Orman Bakanlýðý, Nevþehir Belediyesi ve Taþýnabilir Pil Üreticileri ve Ýthalatçýlarý Derneði ile ortaklaþa gerçekleþtirilen atýk pil toplama kampanyasýnda ilköðretim, lise ve dengi okullara daha önceden býrakýlan atýk pil kutusu ve atýk pil bidonu ile yaklaþýk 7 aylýk süre içerisinde 90 kilogram atýk pil toplandý. Nevþehir Belediyesi Stratejik Planlama Mersin'in Silifke ilçesinde gerçekleþtirilen Okullararasý Genç Erkekler 5000 Metre Kros Yarýþmasi nda ferdi ve takým halinde 1. olan Nevþehirli atletler ödüllendirildi. Milli Eðitim Bakanlýðý tarafýndan organize edilen ve Mersin'in Silifke ilçesinde gerçekleþtirilen Okullararasý Genç Erkekler 5000 Metre Kros Yarýþmasý nda Nevþehir Lisesi Atletizm Sulucakarahoyuk/ KAPADOKYA Dünya genelinde yaþanan ekonomik krize karþýn Kapadokya bölgesinde, nisan ayýnýn ilk günlerinde alýnan rezervasyonlar yeni sezon öncesinde turizmcileri umutlandýrdý. Kapadokya Turistik Ýþletmeciler Derneði (KAPTÝD) Baþkaný Ahmet Tok, 2008 yýlýnýn son aylarýndan itibaren tüm dünya genelinde kendisini hissettiren ekonomik krizin, turizm sektörünü ciddi oranda etkilemediðini söyledi. Turizm çevrelerinde ekonomik kriz sonrasýnda 2009 yýlýnda Türkiye'ye gelecek olan turist sayýsýnda bir düþüþ beklenmesine karþýn 2009 yýlý baþýndan itibaren gerçekleþtirilen erken rezervasyonlarla Kapadokya bölgesinde nisan, mayýs ve Araþtýrma ve Geliþtirme Müdürlüðü (AR- GE ) tarafýndan organize edilen bu çerçeveli çalýþmalarda, atýk pillerin çevreye verdiði zararda bir dizi eðitim çalýþmalarý ile öðrencilere anlatýlýyor. Nevþehir Belediyesi Stratejik Planlama Araþtýrma ve Geliþtirme Takýmý, takým halinde ve ferdi branþta 1. oldu. 16 ilden yaklaþýk 100 sporcunun katýldýðý müsabakalarda Nevþehir Lisesi nden Mustafa Demir 1., Semih Yýldýz 2., Çaðrý Karaca 3. ve Suat Küçüçdeveci ise 22. olarak büyük bir baþarýya imza attý. Baþarýlý sporcular Nevþehir Lisesi'nde düzenlenen bir tören ile ödüllendirildi. Sporcu öðrencilere ödülleri Nevþehir Lisesi Müdürü Ýlyas Uðurlý ve okul idarecileri tarafýndan verildi. Nevþehir Lisesi öðrencileri almýþ olduðu bu baþarýlý sonuçlarýn ardýndan 2 Mayýs 2009 tarihinde Amasya da olan Genç Erkekler 5000 Metre Türkiye Kros Müsabakalarý nda Nevþehir'i temsil edecekler. haziran aylarýnda büyük bir yoðunluk beklediklerini ifade eden Tok, bu yoðunluðun 2009 yýlýnýn ikinci yarýsýnda da yaþanmasýný umut ettiklerini açýkladý. 2008 yýlý sonundan itibaren yurt içi ve yurt dýþýnda gerçekleþtirilen fuarlara katýlmalarýnýn bunda ciddi bir etken olduðunu belirten KAPTÝD Baþkaný Tok, "Türkiye'de Ýzmir ve Ýstanbul'un yaný sýra yurt dýþýnda Ýngiltere, Hollanda, Ýspanya, Ýtalya, Almanya ve Rusya'da çeþitli turizm fuarlarýna katýlarak burada Kapadokya bölgesinin tanýtýmýný gerçekleþtirdik. Bu fuarlarda gerek ülkemize gerekse de Kapadokya'ya gösterilen ilgi son derece iyiydi. Kapadokya'ya en fazla turist Almanya'dan geldiði için ekonomik kriz nedeniyle biz özellikle Almanya'dan korkuyorduk. Ancak fuarda görülen ilgi çok fazla bir düþüþ yaþanmayacaðýný bize gösterdi. Geçtiðimiz yýl Türkiye'ye gelen Alman turist sayýsý yüzde 13 arttý, bu sene bu oranda bir büyüme bekleyemeyiz, ama yinede iyi olacak. Þu anda baþta Almanya olmak üzere çeþitli Avrupa ülkelerinden ve Uzakdoðu'dan aldýðýmýz rezervasyonlarla haziran ayýna kadar bölgede ciddi bir turist yoðunluðunun olmasýný bekliyoruz" dedi. Kapadokya bölgesine Çin, Rusya ve Ýran'dan turist çekebilmek için son yýllarda Müdürlüðü (AR-GE) çevre mühendisleri tarafýndan koordine edilen atýk pil toplama çalýþmalarýnda, atýk pillerin çevreye verdiði zarar anlatýlýyor. Eðitim çalýþmalarýnda pillerin içerdiði civa, kadmiyum ve kurþun gibi bileþenlerin çöpe atýlmaya baþladýðý andan itibaren çevre ve insan saðlýðýný ciddi yönde tehlikeye düþürecek etmenlerin ortaya çýktýðýna iþaret edilerek, pillerin bilimsel çerçevede insan ve çevre saðlýðýný etkilemeden toplanmasý ve geri kazanýmýnýn saðlanmasýna yönelik çalýþmalara katýlmanýn her þeyden önce bir vatandaþlýk görevi olduðu dile getiriliyor. Sulucakarahoyuk/ KIRÞEHÝR Kýrþehir bahar havasýný iyiden iyiye hissetmeye baþladý. Kýrþehir'de yaþayan vatandaþlar kendilerini parklara ve bahçelere attý. Bazý vatandaþlar çimlerin üzerinde yatmayý tercih etti. Çocuklar da havayý güzel görünce anne babalarýyla kendilerini parklara attý. Uzun bir kýþ mevsiminin ardýndan Kýrþehir'de badem ve erik aðaçlarý çiçek açtý. Tarihi mekânlarla birlikte çiçek açan aðaçlar hoþ görüntüler yaþatýrken, aðaçlarýn önümüzdeki günlerde yaþanacak don tehlikesinden etkilenerek meyve vermemesinden endiþe ediliyor. Birkaç gün öncesine kadar kuru odun görünümünde olan aðaçlarýn çiçek açmasý baharýn gelmesi olarak yorumlandý. gerek Kültür ve Turizm Bakanlýðý'nýn gerekse de bölge turizmcilerin bir beklenti içerisinde olduklarýný söyleyen KAPTÝD Baþkaný Ahmet Tok, bu konuda ileriki yýllarda KAPTÝD olarak daha verimli bir tanýtým çalýþmasý yapmayý hedeflediklerini aktardý. Tok, "Rusya ve Çin'in yaný sýra Ýran'dan Kapadokya bölgesine turist çekebilmek için bir çalýþma var. Bugüne kadar yapýlan çalýþmalardan istediðimiz verimi alamadýk. Türkiye'ye Çin ve Rusya'dan gelen turist sayýsý oldukça fazla olmasýna karþýn bölgemiz ne yazýk ki bundan yeterince faydalanamýyor. Tabi ki 10 yýl öncesine kadar bu iki ülkeden gelen turist sayýsýnda bir artýþ var, ancak bu bizim beklentilerimizin çok altýnda" diye konuþtu. Kent haber SATILIK TARLA Zir Mahallesi Viran Baðý Mevkiinde Hacý Bektaþ Veli Meslek Yüksek Okulu yanýnda 35500 m2 Tarla Satýlýktýr. Ramazan DANACI 0 542 652 62 25

Dünya nýn en yüksek baþkenti La Paz daki üçüncü günümü kentin tarihi mekânlarýna ve yerel pazarlarýna ayýrdým. Otelimin çok yakýnýnda bulunan Murillo Meydaný ndan güne baþladým. Meydanýn iki yanýnda bulunan ve özel bir mimarisi olan Kongre Binasý ile Baþkanlýk Sarayý ný izin verilen ölçülerde gezdim. Hemen yanýndaki büyük katedral ve onun bir köþesinde bulunan Sanat Müzesi de görülmeye deðer yerler. Birkaç sokak ilerleyip kentin belki de en çok görülmeye deðer yerlerinden biri olan gümüþ ve altýnýn iþlenme serüveninin anlatýldýðý müzeye gittim. Yanýndaki bir baþka müzede yüz yýl boyunca bütün komþularýyla yapýlan savaþ anlatýlýrken yine çok ilgimi çeken Enstrüman Müzesi ne girdim. Müzede baþta And Daðlarý nýn ulusal müzik aleti olan pan flütün her türlü versiyonu olmak üzere birbirinden ilginç yüzlerce enstrüman sergileniyor. Cadýlar pazarý'nda alýþveriþ Tarihi mekânlarý bitirdikten sonra bir baþka meydan olan San Fransisco Kilisesi nin arkasýndaki Sagarnaga yokuþunu çýkarak yerel kültürün her türlü ürünlerinin satýldýðý market ve dükkânlarýn bulunduðu sokaklarý turladým. Bu sokaklardan en ilginci Cadýlar Pazarý. Bu pazarda her türlü büyücülük malzemeleri satýlýyor. Özellikle Ýnka kültüründe büyücülük çok yaygýnmýþ. Ýnkalar dan bu yana bölgenin en önemli büyücülük malzemesi ise ölmüþ lama yavrusu ya da lama ceninleri. Kimi dükkânlarýn önü Pacahamam denilen bu lama fetuslarýyla dolu. Deðiþik bitki kökleri ve bu ceninler büyünün dýþýnda tedavi amaçlý da kullanýlýyor. Yük kadýnlarýn üzerinde Bu bölgedeki ara sokaklardan hangisine girerseniz girin sizi þaþýrtacak bir þeylerle mutlaka karþýlaþýyorsunuz. En ilginci ise sebze ve meyvelerin satýldýðý sokak pazarlarýndaki alýcý ve satýcý kadýnlarýn görüntüleri. Yine tümü geniþ etekli, kalýn örme kazaklý, ayný renk ve desende kumaþlardan yapýlmýþ sýrtý bohçalý, kafasý fötr þapkalý ve uzun fistanlarýna sarýlmýþ mutlaka birer çocuk bulunuyor. Bu asil görüntüleriyle kadýnlar kendilerine bakan insanlarda derin bir saygý uyandýrýyor. Onlarla göz göze geldiðinizde gururlu bakýþlarý ve hayata tutunuþlarý karþýsýnda duyduðunuz saygý bir kat daha artýyor ve içinizde önlerinde eðilme isteði beliriyor. Uzakdoðu nýn en fedakâr kadýnlarýnýn bulunduðu Çinhindi coðrafyasýnda olduðu gibi bu coðrafyalarda da aile yaþamýnýn önemli bir yükü kadýnlarýn sýrtýna yüklenmiþ durumda. Her biri bir köþe baþýný tutmuþ. Kimi elörgüsü kazaklarýný, kimi koca bir tencerede yaptýðý yemeði, kimi kendine özgü bir yöntemle sýktýðý meyve sularýný, kimi þifa veren çeþitli otlarý, kimi haþladýðý mýsýrlarý, kimi bahçesinden topladýðý çeþitli sebzeleri satarak çocuklarýnýn karnýný doyurmaya çalýþýyor. Þimdi bu insanlara saygý duyulmaz da ne yapýlýr? Koka müzesi'ne uðramamak olmaz Yolunuz bu bölgeye düþmüþken mutlaka bir de Koka Müzesi ne uðramanýz önerilir. Bu ülkede hükümetler devirecek kadar büyük öneme sahip koka bitkisinin serüveni ve birçok kullaným alaný örnekleriyle anlatýlýyor. Koka nýn bu kültürde yüzlerce kullaným alanýnýn olduðunu görüyorsunuz ama bu ülkede onca koka olmasýna raðmen yapýlmayan ve kullanýlmayan tek þey kokain. O halde Morales in söylediði gibi ABD istiyor diye niye vazgeçsinler bu denli önemli bitkilerinden. Köy ve kent içiçe Kentin renkli sokaklarýný gezerken tamamen buraya özgü bir olayý daha fark ettim. On gün boyunca bu ülkenin hem Þili hem Arjantin kesiminden baþlayýp bir çok köy kasaba ve þehrini dolaþtým ama bu ülkede insan yaþamýnýn, giyiminin, kuþamýnýn, kýr ve þehir arasýnda hatta baþkentte bile hiç deðiþmediðini gördüm. Diðer Latin Amerika ülkelerinin baþkentlerine gittiðinizde genellikle Avrupa tarzý mimariler ve modern giyimli insanlarla karþýlaþýrken, burada baþkentte olmanýza karþýn ülkenin en kýrsal kesiminden bile insanlarý sokaklarda alabildiðine görebiliyorsunuz. Gezdiðim onca ülkenin farklý yüzlerini tanýmak için mutlaka kýrsal kesimlerine de gitmeyi yeðler ve modern kentlerin yaþamlarýnýn arkasýna gizlenmiþ yaþamlara tanýklýk etmeye çalýþýrdým. Oysa bu ülkede baþkentin kalbinin attýðý sokaklarda bile Andlar ýn eteklerinde yaþayan en özgününden Aymara yerlilerinin yaþantýsýna da tanýklýk edebiliyorsunuz. Ýþte La Paz ý diðer dünya kentlerinden ayýran en önemli özellik bu. Bu özelliðinden ötürü Latin Amerika yý görmeyi planlayanlarýn mutlaka La Paz ý da programlarýna dahil etmeleri gerekiyor. Çünkü bu kentin sokaklarý Güney Amerika nýn da en özgün sokaklarýný oluþturuyor. Burada her köþe baþý ayrý bir ekonomik ve sosyal yaþamýn izlerini yansýtýyor. Baþkentin yansýttýðý tüm bu özgünlüðe karþýn yine de önceki hükümetlerin izlediði politikalarýn sonucunda ülkenin doðal zenginliklerini kullanarak belirli bir ekonomik güce ulaþan küçücük bir azýnlýðýn yaþadýðý lüks semtler de yok deðil. Yerli halktan arýnmýþ olarak yaþayan Avrupa kökenli Bolivyalýlar ýn yaþadýðý 20 de Octubre Caddesi ve onun çevresi etrafý yüksek duvarlarla çevrili lüks villalarý ve son derece modern yapýlmýþ dev iþ merkezleriyle bir Avrupa semtinden farksýz görünüyor. Yolunuz bu semte düþtüðünde ortalýkta yerel kültürden eser kalmadýðýný görebilirsiniz. Özel güvenliklerin önünde nöbet tuttuðu son derece lüks alýþveriþ merkezileriyle þýk restoran ve kafelerin önüne park etmiþ pýrýl pýrýl otomobillerin içinden çýkan bakýmlý gençlere rastlamanýz mümkün. (Her ne kadar Morales in iktidara gelmesiyle bir bölümü ABD ye ve Avrupa ya gitmiþ olsa da.) Morales ile neredeyse yüz yüze 16 Temmuz, La Paz ýn kuruluþ yýldönümü. Kutlamalar akþamdan baþlayýp ertesi gün akþama kadar sürecek. Plaza Murillo daki yerimizi aldýk. Bu sýrada mahþeri kalabalýk çoktan geçiþ törenine baþlamýþtý. O da ne? Uzaktan baktýðýmda geçiþ yapan gruplar protokolün önündeki aprona çýkmýþ olan Evo Morales i selamlýyor. O anda geçiþ yapan tüm gruplarý yararak protokolün tam karþýsýndaki yerimi aldým. Gerçekten de bir Aymara yerlisi. Ýlk bakýþta insana baþkanmýþ imajý vermiyor. Bunda giydiði sýradan bir kazak ve montun da etkisi var. Yüzünde çok doðal ve samimi bir ifade var. Saatler ilerledikçe protokolün önünden geçen gruplarýn renkliliði artýyor. Ýtfaiyecilerden daðcýlara, lama çobanlarýndan koka üreticisi çiftçilere, ülkenin her türlü sosyal ve ekonomik özelliklerini yansýtan, bir anlamda meslek loncalarýnýn geçiþleri yapýlýyor. Meydaný dolduran halkýn gözü ise gruplardan çok Morales in üzerinde. Ara sýra ona baðlýlýklarýný dile getiren sloganlar atýyorlar. Gecenin ilerleyen saatlerinde baþkanla ertesi gün yapýlacak resmî törende yeniden karþýlaþmak üzere meydandan ayrýldým. Baþkan o kadar doðal ki... Ertesi gün La Paz ýn kuruluþunun 177. yýldönümünü hep birlikte kutlamak için yeniden baþkanlýk sarayýnýn önündeki yerimizi aldýk. Tören ilk olarak meydanýn ve baþkanlýk sarayýnýn hemen yanýndaki kilisede baþladý. Bu kez ona daha da yaklaþýp yakýndan fotoðraflarýný çekebilmek için bir yolunu bulup basýn çalýþanlarýnýn içine dalarak en uygun konumu aldým. Baþrahibin uzun konuþmasý en çok baþkaný sýkmýþ olacak ki; sýkýldýðý yüz ifadesine tamamen yansýyordu. Kâh ayaðýný uzatýyor, kâh esniyor ve uyumamak için gözlerini ovuþturuyor. Doðrusu bir baþkanýn tüm objektifler üzerindeyken bile bu kadar doðal davranabildiðine þaþmamak elde deðil. Bense bu uzun konuþmadan yararlanýp baþkanýn kendi özel arþivim için kare kare fotoðrafýný çekiyorum. Halkýn beðenisi bir kenara, askerler bile Morales e büyük saygý gösteriyordu. Aslýnda o bir bakýma sadece Bolivya nýn þimdiki lideri deðil, 500 yüz yýllýk bir hasretin sonucu iktidara gelmiþ tüm Latin Amerika nýn yerli halklarýnýn baþkanlýðýný temsil ediyordu. Eski ve renk renk minibüsler Akþam vakti gün batýmýnda baþkenti yüksek bir tepeden seyretmek için havaalaný yolundaki Manzara Tepesi ne çýktým. Ýllimaný Daðý baþkentin üzerine asýlmýþ deðerli bir tablo gibi duruyordu. Onun gölgesindeki kent ise etrafý kýrmýzý tuðlalý sývasýz gecekondularla çevrilmiþti. Bir futbol sahasýnda futbol yerine köpek yarýþlarý yapýlýyordu. Sanki bir tepeden deðil de bir uçaðýn camýndan ya da 4 bin metre yüksekliðe çýkýp bir paraþütten seyrediyordum baþkenti. La Paz a gelenlerin mutlaka buraya gelip þehri temaþa etmelerini öneriyorum. Dönüþte buraya özgü ön tarafý kamyonlarýn ön kýsmý gibi uzun olan renkli mi renkli minibüslerden birine bindim. Þehrin caddelerindeki özgünlüðün en önemli göstergelerinden biri de bu þehir içi yolcu minibüsleri. Çok eski yapým olmalarýna karþýn renk ve desenleriyle o kadar þirinler ki herhangi birine nereye gittiðini sormadan atlayýp beþ on kuruþa yolculuk yapabilirsiniz. Böyle bir vadi gördünüz mü? Yolunuz buralara kadar düþmüþken bir de la Paz ýn biraz dýþýnda bulunan Valle La Luna ya (Ay vadisi) gitmeniz gerekiyor. Þehrin güneyindeki dere yataðýndan ilginç yer þekillerini geçerek bir süre týrmandýktan sonra Ay Vadisi ne ulaþýlýyor. Vadi gerçekten de görülmeye deðer. Hele de gün batýmýnda gitmiþseniz. Hem akarsu aþýndýrmasý hem de sel sularýnýn biriktirmesiyle oluþmuþ konglomera larýn yol açtýðý birbirinden ilginç yer þekilleri var. Bazý bölümler ise bizim peribacalarýný andýrýyor. Yalnýzca üstündeki bazalt taþlarý eksik. Derin çukurluklar, dev çýkýntýlar bölgeyi albenisi yüksek bir kanyon haline getiriyor. Aþýrý yýkanmadan ötürü tuzlaþmýþ yüzeylerde dev kaktüslere de rastlamak mümkün. Ara sýra minibüsler de buraya gelip gidiyor ama taksiyle gitmek daha uygun. Bolivya da taksiler çok ucuz. Þehir içinde gittiðiniz her yer en fazla 20 Bolivyanos tutuyor. Bu da bizim 3 TL yi geçmiyor... BirGün