ANKARA ÜNİVEBSİTESİ BASIN-YAYIN YÜKSEKOKULU YAYINLARI: 10 TÜRKİYE VE ORTA DOĞU AMME İDARESİ ENSTİTÜSÜ YAYINLARI s 221 HALKLA İLİŞKİLER SEMPOZYUMU



Benzer belgeler
Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

SAĞLIK HİZMETLERİNDE HALKLA İLİŞKİLER

HALKLA İLİŞKİLER (HİT102U)

Aç l fl Vural Öger Çok değerli misafirler, Konrad-Adenauer vakfının 23 senedir yapmış olduğu bu gazetecilik seminerinde son senesinde bizim de k

2.8 milyon TL harcanarak 8 ayda tamamlanan Alucra Turan Bulutçu Meslek Yüksek Okulu (MYO) binasının açılışı Kültür Bakanı Ertuğrul GÜNAY yaptı.

HALKLA İLİŞKİLER: TEORİK ÇERÇEVE...

Sütlüce YERLEŞKESİ İLETİŞİM FAKÜLTESİ. Halkla İlİşkİler Bölümü Görsel İletİşİm Tasarımı Bölümü Medya ve İletİşİm Sİstemlerİ Bölümü Reklamcılık Bölümü

HALKLA İLİŞKİLERE GİRİŞ

Page 1 of 6. Öncelikle, Edirne de yaşanan sel felaketi için çok üzgünüz. Tüm Edirne halkına, şahsım ve üniversitem adına geçmiş olsun demek istiyorum.

Sponsor Ol Rengini Seç Kendini Göster

İLETİŞİM TASARIMI UZMANI

3. Global SATELLITE SHOW HALİÇ KONGRE MERKEZİ STK, Kurum ve Kuruluşlarımızın Değerli Başkan ve Temsilcileri,

HALKLA İLİŞKİLER. HALKLA İLİŞKİLERDE FAYDALANILAN YÖNTEM ve ARAÇLAR - 2. Yrd.Doç.Dr. Özgür GÜLDÜ

Uluslararası Yükseköğretim Hareketliliği ve Türkiye nin Konumu temalı Toplantı İstanbul TOBB Plaza da Gerçekleşti

Bir süre önce Büyük günlük gazetelerimizden birinin Genel Yayın Müdürü medya dünyasına yeni bir konu atarak bir tartışma başlattı.

İÇİNDEKİLER. Sunuş Konu Proje Koordinatörü ve Uygulayıcı Kurum Tarih ve Yer Amaç ve Hedefler Katılımcılar...

TV LERDEKİ PROGRAMLARA ÇIKANLAR KURAN OKUMASINI BİLMİYOR

Profesyonel Yönetim Kurulu Programı Yönetim Kurulunun Etkin ve Verimli Hale Getirilmesi

Pazartesi İzmir Basın Gündemi

T.C. ÇANAKKALE BELEDİYESİ. BASIN, YAYIN ve HALKLA İLİŞKİLER MÜDÜRLÜĞÜ ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI HAKKINDA YÖNERGE BİRİNCİ BÖLÜM

5 soru-cevap:layout 1 4/28/11 12:14 PM Page 201 CEVAPLAR VE PARALEL OTURUM I SORULAR 201

DTİK TÜRK GİRİŞİMCİLER KURULTAYI. Gala Yemeği Konuşması. Ömer Cihad Vardan, DEİK Başkanı. 26 Mart 2016, İstanbul

Şef Makbul Ev Yemekleri'nin sahibi Pelin Tüzün Quality of magazine'e konuk oldu

Fransa da ki saldırıya Bodrumdan tepki

YÖNETMELİK. Üsküdar Üniversitesinden: ÜSKÜDAR ÜNİVERSİTESİ İNSAN ODAKLI İLETİŞİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM

ESAM [Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi] I. Dünya Savaşı nın 100. Yıldönümü Uluslararası Sempozyumu

YÖNETMELİK. İstanbul Arel Üniversitesinden: İSTANBUL AREL ÜNİVERSİTESİ KARİYER PLANLAMA UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM

Takdim. Bu, Türkiye nüfusu göz önüne alındığından her 90 kişiden birinin aday olması anlamına geliyor (TV, Haberleri, ).

MÜSİAD Başarılı Öğrenciler Ödül Töreni KARADENİZ EREĞLİ 7 HAZİRAN 2018 Sayın Kaymakamım, Sayın Milletvekilim, Sn Rektörüm, Belediye Başkanlarım,

MUHASEBE VE FİNANSMAN ALANI

Cumhuriyet Halk Partisi

FABRİKALARDAN. Beton Sempozyumu nda. hazır beton sektörüne ışık tuttu

I. ULUSLARARASI SOSYAL VE EKONOMİK ARAŞTIRMALAR ÖĞRENCİ KONGRESİ

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu

3/7/2010. ÇAĞDAŞ EĞİTİMDE ÖĞRENCİ KİŞİLİK HİZMETLERİNİN YERİ ve ÖNEMİ EĞİTİM EĞİTİM ANLAYIŞLARI EĞİTİM

YÖNETMELİK SİİRT ÜNİVERSİTESİ TÜRKÇE ÖĞRETİMİ UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

SORU- Bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız? Hangi okullarda okudunuz? Nerelerde çalıştınız bugüne kadar?

İÇİNDEKİLER. Sunuş Bölüm I: Küresel İletişim, Değişen Paradigmalar ve Reklamın Yeni Rolü Küreselleşme Sürecinin İletişime Yansımaları

Kreatif yaklașımımız, profesyonel bakıș açımız, dinamik fikirlerimiz ile emek ve zamanımızı da harmanlayarak sizlere hizmet vermeyi hedefliyoruz.

Beyin Gücünden Beyin Göçüne...

15 Ekim 2014 Genel Merkez

KTTO PROJE, EĞİTİM VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

Profesyonel Yönetim Kurulu Programı Yönetim Kurulunun Etkin ve Verimli Hale Getirilmesi

Türkiye de üniversiteye giremeyen öğrenciler Fas ta üç dil öğreniyor

PAZARTESİ İZMİR GÜNDEMİ


HALKLA İLİŞKİLER PAZARLAMA İLETİŞİMİ ARAÇLARI. (Bölüm 5)

TOBB GGK nın Onursal Başkanı Sayın M. Rifat Hisarcıklıoğlu ve Başkanı Sayın Ali Sabancı dır.

Yaz l Bas n n Gelece i

Profesyonel Yönetim Kurulu Programı Yönetim Kurulunun Etkin ve Verimli Hale Getirilmesi

TÜRKİYE DE İŞ DÜNYASINDA ÇALIŞANLAR SOSYAL MEDYAYI NASIL KULLANIYOR?

ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ KADIN ARAŞTIRMALARI VE UYGULAMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Perşembe İzmir Gündemi

Đsmail Hilmi Adıgüzel

İÇİNDEKİLER GİRİŞ Bölüm: SİYASAL İLETİŞİM OLGU VE SÜRECİ Siyasal İletişimin Tanımı Siyasal İletişim Olgusu ve Süreci...

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ. Unvanı: Prof. Dr. Tel: (0532)

YILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ ÖĞRENCİ REHBERLİK VE KARİYER MERKEZİ (ÖRKAM) YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

REKLAM VE REKLAM YAZARLIĞI VİZE SORU VE CEVAPLARI

KALİTE BİLİNCİ, LİDERLİK VE TOPLAM KALİTE FELSEFESİ

1.ÇAĞDAŞ EĞİTİM SİSTEMİNDE ÖĞRENCİ KİŞİLİK HİZMETLERİ VE REHBERLİK. Abdullah ATLİ

HALKLA İLİŞKİLER VE ORGANİZASYON HİZMETLERİ

İÇİNDEKİLER. Birinci Bölüm. Halkla İlişkiler Kavramı, Tarihçesi ve İlişkili Olduğu Alanlar

Sermaye Piyasası Kurulu Başkanı. Doç. Dr. Turan EROL un. Avrupa Birliği Eşleştirme Projesi. Kapanış Toplantısı Konuşması. 11 Aralık 2007.

T.C. CUMHURİYET ÜNİVERSİTESİ DIŞ İLİŞKİLER BİRİMİ YÖNERGESİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

YA S NRA 18. İNSAN YÖNETİMİ KONGRESİ

İ Ç İ N D E K İ L E R

YÖNETMELİK. Üsküdar Üniversitesinden: ÜSKÜDAR ÜNİVERSİTESİ KARİYER PLANLAMA UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM

İÇİNDEKİLER. Birinci Bölüm HALKLA İLİŞKİLER KAVRAMI, TARİHÇESİ VE İLİŞKİLİ OLDUĞU ALANLAR

Halkla İlişkiler. Uygulama Alanları. Barış Baraz Hakan Yılmaz

PERŞEMBE İZMİR GÜNDEMİ

Doğruların buluştuğu adres...

YERELYÖNETİM TARKANOKTAY

Böylesine anlamlı ve sevinçli bir günde sizlerle birlikte olmaktan mutluluk duyuyorum. Türkiye İş Bankası adına sizleri kutluyorum.

I. TÜRKİYE ÇOCUK ve MEDYA KONGRESİ KONGRE PLANI

TÜRKİYE NİN İLK 1000 İHRACATÇI FİRMASI

NAMIK KEMAL ÜNİVERSİTESİ KADIN SORUNLARI UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

YÖNETMELİK. İstanbul Arel Üniversitesinden: İSTANBUL AREL ÜNİVERSİTESİ PSİKOLOJİK DANIŞMA, REHBERLİK UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ

Namık Kemal Üniversitesi SÜREKLĠ EĞĠTĠM MERKEZĠ

Duygusal ve sosyal becerilere sahip Genç profesyoneller

YÖNETMELİK. Trabzon Üniversitesinden: TRABZON ÜNİVERSİTESİ PSİKOLOJİK DANIŞMA VE REHBERLİK UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM

YÖNETMELİK. Üsküdar Üniversitesinden: ÜSKÜDAR ÜNİVERSİTESİ TÜRKÇE ÖĞRETİMİ UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM

YÖNETMELİK. Gazi Üniversitesinden: GAZİ ÜNİVERSİTESİ KARİYER PLANLAMA UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM

Kemal LOKMAN. Petrol Dairesi, Ankara

TÜSİAD, iç denetim ile ilgili raporunu kamuoyuna sundu

KIRGIZİSTAN TÜRKİYE MANAS ÜNİVERSİTESİ İLETİŞİM FAKÜLTESİ HALKLA İLİŞKİLER VE REKLAMCILIK BÖLÜMÜ LİSANS PROGRAMI BİRİNCİ YIL

Başkan Kocadon basına yemek verdi; tarafsızlığınızdan taviz vermeyin

KIRKLARELİ ÜNİVERSİTESİ TÜRKÇE ÖĞRETİM, UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

HALKLA İLİŞKİLER. HALKLA İLİŞKİLER ve SPONSORLUK. Yrd.Doç.Dr. Özgür GÜLDÜ

EN BEĞENİLENLER 70 CAPITAL 12 / _071_072_CP_12.indd 2 11/26/16 6:44 PM

BALIKESİR TABİP ODASI AĞUSTOS 2016 ÇALIŞMA RAPORU

T.C. KÜTAHYA BELEDİYESİ BASIN YAYIN VE HALKLA İLİŞKİLER MÜDÜRLÜĞÜ GÖREV YETKİ SORUMLULUK VE ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM

KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ KARİYER MERKEZİ YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

İHL'yi Ne Kadar Tanıyoruz?

Yaşam Boyu Öğrenme, Araştırma ve Uygulama Merkezi nin ilk şubesi Bodrum da

ZKÜ DEVREK MESLEK YÜKSEKOKULU

Yeni Göç Yasas Tecrübeleri

HALKLA İLİŞKİLER YÖNETİMİNDE ARAŞTIRMA. SBR 215 Halkla İlişkiler ve İletişim

ÖZGEÇMİŞ. İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım İstanbul Ü. 2007

Ben İş Geliştirmeciyim

Transkript:

ANKARA ÜNİVEBSİTESİ BASIN-YAYIN YÜKSEKOKULU YAYINLARI: 10 TÜRKİYE VE ORTA DOĞU AMME İDARESİ ENSTİTÜSÜ YAYINLARI s 221 HALKLA İLİŞKİLER SEMPOZYUMU Ankara, 20-21 Msm 1987

ISBN 975-482-001-5 C opyright: A. Ü. Basın - Yaym Yüksekokulu, 1988 Türkiye ve O r t a Doğu Amma İdaresi Enstitüsü, 19CS A.Ü. SİYASAL BİLGİLEE FAKÜLTESİ VE BASIN - YAYIN YÜKSEKOKULU BASIMEVİ, ANKARA -1988

^. j^isrîvmlsiteleş, jjje '^KAflVİÛâ^. VE/,pZEL KUHULÜŞLARIN ' BİLİMSEL: İŞBİRLİĞİNE BİR ÖRNBE'" OLMn ^ YAYİNIN'' ' OKUYUCUYA M a RLI OLMASI DİLEĞİYLE., III

TEŞEKKÜR Sempozyumun gerçekleştirilmesinde, aynı süre içinde açık tutulan Anadolu Basınından Örnekler Sergisi nin hazırlanmasında,.bû-'yapıtın yayımlanmasında emeği geçen ve katkıda bulunan A.Ü. BYYO ile TODAİE nin akademik ve idarî personeline, Semliözyımâ bildiri sunarak, oturürii başkanı ve'tartışmacı ölarâk katılanlara^ Basıri-Yaiyın ve Enformasyon Genel; Müdürlüğü ile Anadolu Basın Birliği ve Türkiye Halk Bankası ile Ankara Ticaret Borsaşı yetkililerine, ayrıca BYYO öğrencileri ile A.Ü. SBF ve BYYO Basımevi çalışanlarına içtenlikle teşe'kkür ederiz. W

İÇİNDEKİLER AÇILIŞ OTURUMU BAŞEAN: Prof. Dr. Nermin ÂBADAN-ÛNAT " ' (Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler; Fakültesi),i.... 3 KONUŞMALAR: Prof. Dr. Tarık SOMER, (Ankara Üniversitesi Rektörü)........................ 5 Prof. Dr. Nııri TORTOP (TODAlE Genel Müdürü),.................. ;.. Prof. Dr.'Ferruh DİNÇER S' (Ankara Üniversitesi Basm-Yaym Yüksekokulu Müdürü)...... BİRİNCİ OTURUM HALKLA İLİŞKİLERİN DOĞUŞU, GELİŞİMİ VE KURUMSALLAŞMASI BAŞKAN; Prof. Dr. Özcan ÖZAL ' (Ege Üniversitesi-Basın- Yayın'Yüksekokulu Müdülrü)......... 19 BİLDİRİLER: Betûl MARDİN ^... Halkla İlişkilerin ABD de ' Gelişimi ve Avrupa ya Girişi... 21 M., Alâeddin AŞNA,.,, : ' Halkla İlişkilerin Türkiye de Benırns'enmesi..........27 Dr. Mehmet TURAÇ,. : r, ı,,... Türkiye de H^kla İlişkiler Eğitimi, Nasıl Olmalıdır?/............... 31 Doç. Dr. Yiteel ERTEKİN. Halkla İlişkiler ve Mesleİcleşme Olgusu... 35 TARTIŞMA... :.......... 47 İKİNCİ OTURUM' TÜRKİYE DE HALKlX İLİŞKİLER ÜYCÜLAMALÂRİ 'VE SORUNLARI BAŞKAN: Prof. Dr. Ozdemir AKMUT (Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültek)... 53

Î3İLDİRİLEÎI: Dr. Selçuk YALÇINDAĞ Kamu Sektöründe Halkla İlişkiler Uygulamaları ve Sorunlarının Genel Görünümü... 55 @ Prof. Dr. Osman TEKİNEL Üniversitelerde Halkla İlişkiler Uygulamaları... 85 Yard. Doç. Dr. Hikmet SEÇİM Hastanelerde Halkla luşkiler ve Sağlık Hizmetleri Temel Kanun Tasarısı 97 TARTIŞMA...... m ÜÇÜNGÜ OTURUM ÖZEL SEKTÖR&E HALIMLA İLİŞKİLER UYGULAMALARI VE SORUNLARI,. BAŞKAN: Prof. Dr. Osman TEKİNEL,, - (Çukurova Üniversitesi Rektör Yardımcısı)... 117 BİLDİRİLER: Sunuk PASİNER V' Özel Sektör ve Halkla İlişkiler........................... 119 Kem al DOĞANGALI Bankacılıkta Halkla İlişkiler Uygulamaları..1............ 125 TARTIŞMA.........................131 DÖRDÜNGÜ OTURUM HALKLA İLİŞKİLERDE ARAÇLAR VE ARAŞTIRMA ' BAŞKAN; Prof. Dr. İsmet GİRİTLİ ; (Marmara ıt^niversitesi. Başm-Yayın Yüksekpkulu,,Müdüi ü)... 133 BİLDİRİLER; Doç. Dr. Aysel AZİZ Halkla İlişkiler ve Sözlü Basın............... 135 @ Doç. Dr. Oya TÖKGÖZ ' ' ' ' ' Gazeteoilik-Halkla İlişkiler İlişkisinde Yazılı Basmın Rolü ve Önemi 141 İbrahim ÇAMLI., :, Halkla İlişkilerde Araştırma Yöntemleri-Teknikleri ve Sımrları......... 147 Yard Doç. Dr. Mehmet KÜÇÜiatURT ' ' Halkla İlişkilerde Araştırma Yöntemleri ye/değerlendirme......... 155 TARTIŞMA....,.,.173 BEŞİNCİ OTURUM,, HALKLA İLİŞKİLERDE KURAMSAL SORUNLAR BAŞKAN: Doç. Dr. Ömer BOZKURT.,,,. (TODAİE Öğretim, Üyesi) ^ ;,,, VI

BİLDİRÎLER: Dr. Haluk GÜRGEN Halkla İlişkiler Faaliyeti Olarak Sosyal Reklamlar... 177 Dr. Muhan'em VAROL Siyasal Alanda Halkla İlişkiler... 187 Doç. Dr. Niyazi ÖKTEM Halkla İlişkilerin Şuurları... 191 Dr. Birkân UYSAL-SEZER Bir Halkla İlişkiler Kuramı Olabilir mi?... 197 PANEL TÜRKİYE DE HALKLA İLİŞKİLERİN GELİŞMESİ İÇİN YAPILABİLECEKLER BAŞKAN: Prof,, Dr. Nuri TORTOP CTODAİE Genel Müdürü)... 225 KONUŞMACILAR: Ruhman AldL... 227 M. Alâeddin AŞNA... 231 İbraliim ÇAMLI... 232 Doç. Dr. Yücel ERTEKİN... 233 Doç. Dr. Niyazi ÖKTEM... 233 Canan USMAN... 234 Dr, Birkân UYSAL-SEZER... 235 TARTIŞMA... 237 DEĞERLENDİRME VE KAPANIŞ Prof, Dr. Ferrulı DİNÇER...... 241 vn

A p iiş - ÖTÜRÜMÜ BAŞKAN: Prof. Dr. Nermin Abadan-UNAT

frof. Dr. NEEMİN ABAd AN - ÜİSFAf Çok değerli Ankara Üniversitesi Eektörü, öğretim üyeleri, Sayın, A.Ü. Basın-Yayın Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Ferruh Dinçer Bey, değerli gençler: Bu onurlu görev bana nasıl teveccüh edildi diye düşünürken, kendi kendime dedim ki, herhalde, Ferruh Bey, eski SBF Dergilerini karıştırıp, 1955 yılında halkla ilişkiler üzerine yazmış olduğum makaleyi görmüş olacak. Belki, ondan dolayı bana bu görevi verdi. Fakat, halkla ilişkiler kavramım, belki, tesadüfen yaşım dolayısıyla, ilk ben yazdıysam da, programa baktığınız zaman görüyorsunuz ki, ondan sonra o kadar çok değerli bilim adamı ve araştırıcı bu hususta yapıtlar vermişlerdir. Kavrara çok çabuk gelişti, serpildi, ürünlerini verdi ve bu sempozyumda, bunların gayet güzel bir şekilde, kronolojik sıra ile gelişimini ve getirdiği sorunları göreceğiz., ı Şimdi, gündemimiz gereğince, ük konuşmayı yapmak üzere, A.Ü. Sayın Prof. Dr. Tarık Somer i rica ediyorum.

.^HALKLA^İLİŞKİI,ER SEM POZYUM U87,, Açış Konuşması : 20 Nisan, 1987 Prof. Dr. TarüfeASomör ' Arikarâ' jüriivefsitesi Rektörü Sayın Davetliler, ÜniversitenıiZ; Basın Yayın Yüksek Okulu,,ye.,, Türkiye^^^ Orta Doğu Amme idaresi Enstitüsü tarafından ortaklaşa, tertip edilen Hallda İlişkiler Sempozyumu - 87 nin açılışında sizlere hitap etmek benim için bir'gurur' vemiesidir;' Sempozyumun ülkemize ve rnilletimize hâyıflı ve uğurlu *ölmâsmı, ekonöniik ve sdsyat hayatıttiızın'^ gelişmesine katkılardk bulunmasını içtenlikle dilerim. Bir şahsın veya kuruluşun çevresiyle,olan münasebetlerini açıklığa kavuşturmak veya bu münasebetleri geliştirmek amacıyla yürüttüğü faaliyetlerin tümüne Halkla İlişkiler diyoruz. Bu konu şüphesiz tarihin derinliklerine kadar inmektedir. Bununla beraber, uygularna alanı geniş ve bağımsız bir konu haline gelişi, I. Dünya Savaşından sonralara rastlar j 19. Yüzyılın ba.şlarihda Amerika daki" gazetelerin pekçoğu para karşılığında yazılar yayınlayarak bazı şahıs ve kuruluşların haber şüturüarında reklamlarını yapardı. Değersiz bir kişi övülür, seçimde kazandırılır, hisse senetleri ahnmakıistepıeja, kârlı bir şirketin.iflas.etmekte olduğ;u etraf af; yayılarak r-panik yaratılırdı., Emlâkçüar, : demiryolu şirkştleri, politi-,kapılar.-yfe finanş.gurupları bu etik ye, terbiye dışı ypllafdan g ölçüde faydalanıyorlardı; ;Pjara t karşılığında yalan;, yanlış haberierr, yayınlatmak ve bundan sayısız çıkarlar, sağlamak o kadar şyaygmlaştı ki, 189p larda ticari kuruluşlar ve politik dernekler Yazışma Bürosu adı altında kendi bünyelerinde 'birer büro kurmayi faydalı ve? lüzumlu gördüler. 1900 larda Ne^r Yorkîta bü işleri tezgahlayan veyai'iyürüten'reklam menajerleri' bir- dehbire artmağa başlamıştı; Bunların çoğu eski gazetecilerdi. Halkın hangi haberlerden hoşlandığını bildikleri için, 'reklam 1uğruna haberler uy-

duruyor ve bunları para karşılığında serbestçe yayınlıyorlardı. 1909 da Amerikan Gazeteciler Birliği nin yaptığı bir etüdde, bu faaliyetlerde bulunan 757 kişi tesbit edilmişti. Bununla beraber, gazetecilerin aldığı paralar, yayınladıkları sansasyonel haberler dolayısıyla gazete tirajmdaki artış, tatlı geliyor, neticede bu uygulama Amerika ve İngiltere de sürüp gidiyordu. 20. Yüzyılın başlarında ticâret ve finans kuruluşlarının bu tutumuna karşı çıkıldığını görüyoruz; halka yalan ve yanlış haberler vererek şahsi çıkar saklayanlara müsaade edilmemesi kararına varılmıştı. Buna karşı şiddetli tepkiler oldu. Mesela, Banker George F. Baker ben istediğimi yaparım. Benim yaptığım halkı ilgilendirmez denaişti. Meşhur milyarder J.P. Morgan, ben halka hiçbir şey borçlu değüim, ifadesinde bulımmuştu. Demiryolları kralı William H. Vanderbilt, halkm canı cehenneme diyecek kadar ileri gidebilmişti. Halk ve iş çevreleri arasındaki bu çekişme meclis tahkikatlarına kadar vardı. Bu arada Henry Clew:s, yazdığı bir makalede, bankacılık ve, sigortacılıkta gizlilik politikasına son yerihnesi gerektiğine işaret ederek, bu gizlilik politikasının halkın hissiyatinı hiçe saymak anlamına geldiğini belirtmişti. Halkla ilişkilere ve kamuoyuna önem vermiyen zihniyet 20. Yüzyılın ilk senelerinde iflas etmiştir. Nitekim, 1906 yılında antrasit kömür ocakları işleten bir şirketler gurubuna müşavir tayin edilen Ivy L. Lee, gazetecilere şöyle söylüyordu; Ben her olayı, her konuyu sizlere bütün açıklığı ile bildireceğim; bundan sonra gizlilik diye birşey 'tanımıyorum. Bu sözlerle Lee, yeni bir inanç ve akıma önciilük etmiş oluyördü. Artık bütün iş kazaları, olaylar, işçi ve işverenle ilgili kararlar, anında gazetelere bildiriliyordu. 1923 yılında Ed ward L. Bemays ın yayınladığı Kamu Oyunun Kristalleşmesi adlı kitabı, haber ve reklam fonksiyonlarını, sosyal sorumluluk duygusunu ye etik kurallarım dile getiren önemli bir eserdir. 6 u kitap, Halkla İlişkiler tabirinin yerleşmesine öncülük etmiştir.; II; Dünya İSavâşı sırasında İngiltere ve-aıherika Hükümetleri tarafından halkla ilişkiler daireleri kurulmağa babanmış, bu dairelere müdürler tâyin edilmiştir. Savaştan söıira Üniversite ders programlarına Halkla İlişkiler derslerinin konulduğunu görüyoruz. İlk halkla ilişkiler okulu da Boston Üniversitesinde 1947 senesinde açılmıştır.. Şu hususu^ önemle belirtmek gerekir ki, ham a ilişkilerin ardında önenüi'bir felsefe yatar; i bu;; da halk oyunun en üst düzeyde. otorite olduğu ve önem, taşıdığı felsefesidir. Böylece, halkla ilişkilerin esas; amacı, her türlü işlemde veya olayda iyi niyetin yerleştirilmesi, doğrımun dile geti 6

rilmesi ve ;bu: geleneğin yaşatılmasıdır. ^Herhangi bir olayın veya faaliyetin-açıklanmasında tahrif veya j kısıtlama asla düşünülemez. Bii' inanca bağlıc kalan Amerika. Birleşik Devletleri, Watergate; ve İran a silah satışı olaylarını kamu oyuna açıklanmaktah kaçınmamış, bu arada acaba dış politika veyam illi güvenlik yara sâhr mı diye düşünmemiştir. Bujömek- 1er de gösteriyor ki, herhangi bir kuruluşun tasarladığı bir işin ilerde eh az teitkide maruz kalabilmesi için önceden iyi planlanması ye kusursuz biçimse yapıjması gerekir. Bu suretle halklaı' ilişkiler bir ilerleme, gelişilme ve kontrol mekanizması duruııriundadır. Zira, bir işin önceden iyi yapılmasını sağlamak, sonradan çıkacak özürleri kapatmak için tedbir aramaktan veya bahane bulmaktan çok daha sağlıklı ve tutarlı bir yoldur. Herhangi bir kuruluş, herhangi bir konuda bir uygulama düzeni kabul etmiş ve yürürlüğe koymuş ise, bunu oldu bitti haliyle çevresine, benimsetnıek yoluna gitmemeli, bunun yerine, çok daha önceden uygulamanın halkın kabul edebileceği ve benimseyebilecğği tarzda olmasına özen göstermelidir. Gazetecilikte, bir gazetenin halk tarafından benimsenmesi, haberlerin ilgi çekici olmasına, halk tarafından tasvip görmesine bağlıdır. Halk, neyi, niçin ve nasıl ister soruları, basının en çok ilgilendiği ve sürekli araştırmak zorunda olduğu sorular arasmdadır. Her sınai kuruluş işçinin gönlünü kazanmak zorundadır. Zira, işçinin morali ve işinden memnuniyeti, üretimi ve ürün kalitesini tayin eden bir faktördür. O kuruluşun çevresiyle olan ilişkileri, mahalli idarenin o müesseseye karşı tutumunu belirliyecektir. Hiçbir halkla ilişkiler prensibi, normalin altında bir işçi ücretini veya çahşma şartlarını hedef alamaz. Bir kuruluşun aldığı kararlar derhal açıklanmak, işçi ve personele bildirilmek durumundadır. Aksi takdirde konu üzerinde yapılan tahminler ve çıkartılan dedikodular çok acı olaylara yol açabilmektedir. Şirketlerin iş ve işçi politikaları, gelir ve giderleri, geleceğe matuf planları, halkla ilişkilerin normal faaliyetleri içinde olup, açıklanmak zorundadır. Halkla ilişkiler, her türlü haber ve bilgileri söz, yazı, resim, bülten, ilan, makale, reklam, video, fikn, radyo, televizyon ve grafik gibi araç ve metodlarla ilgililere zaman kaybetmeden ulaştırmak zorundadır. Maalesef bu uygulamayı ülkemizde gerekli titizlik ve sür atle yerine getiremiyoruz. Bu konuda çok şeyler öğrenmek ve öğretmek zorundayız. Mevcut eksikliğin çok zararlarını görüyoruz. Zira, yurt içinde ve yurt dışında kötü niyetli kişiler ve kuruluşlar, yaydıkları yalan haberlerle ve dedikodularla psikolojik savaşta başarılı olmaktadırlar. Geçmiş tarihimiz, ülkesine iyi niyetlerle hizmet edenlerin sürgüne gönderilmesi, hükümetlerin iyi ve faydalı kararlarının kötü gösterilmesi, kasıtlı propagandalarla grev ve boykotların düzenlenmesi gibi acı olaylarla doludur. Şu hususu da belirtmek isterim ki, halkla ilişkilerde zayıf kalan bir milletin, uluslararası

ilişkilerde başarılı olması düşünülemez. Yabancıların bizi tariimayışij. neticede uluslararası kararlarda pek çok sonuçların aleyhimize tecelli edişi, hâma ilişkilerde geç- kalışımızın, yetersiz kalışımızın tabii birer sonücu- düri l923 deh-beri, değil Atatürk ilkelerini dünyaya tanıtmak, fesi çıkartıp şapka giydiğimizi bile yeterince duyuramâmışız, Hâlâ dünya karikatürleri- Türkleri püsküllü fesle göstermektedir..sanayileşmemiz, dünya, pazarlarına açılmamız, turizmdfe başarı şağliyabilmemiz, halk ye hükümet ilişkilerinde gelişmeler kaydedebimıemiz için büyük önem' taşıyan halkla ilişkiler konusunda Sempozyum- 87 nih tertip edilmiş, olmasıhın, büyük fa y d a lı sağllyacağma ve sık sık tekrarlanması gerektiğirie samimiyetle inanıyorum, Sözlerime son verirken, ŞerHjpozyumdâ görev ala^ı arkadaşlarıma teşekkür ederek başarılar diler, siz sayın davetiilere en içtbn saygılarımı sünarım.

, Fröf.f i Dr. ^N.üeİ i leortof u n. Konuşması :.Sayın sbaşkan/isayın Rektör-j değerli konuklar, sevgili ioğreıicilerbai sm-yayın Yüksekokulumuzun girişimi; ye iitodaîe nin işbirliği ile ger- 'çekleştirilfen bü; sempozyuma^ teşriflerinizden dolayı teşekkürlerimi' suiıarım. Bu sempozyumun gerçekleştirîmesinde ilk; girişiitfi: B.Y.Y;0. ^Müdürrüınüz îsaym:ıpröf. idrj Ferruh DÎNÇER tar.afından. başlatılmıştır..bunun içın benıkendilerine îve diğer emeği geçeri B jy.y.o:^ rtıensuplarıria ve' Eristitümüz 'öğretim üyelerine teşekkür.'ediyorum..,. Halkla''ilişkiler, konusu, Türkiye de daima yönetimin iyileştirilmesi, kamu yönetimi reformu konularıyla birlikte ele alınmıştır. Nitekim 1962 yılında geniş' kapsamlı olarak gerçekleştirilen ilk Merkezi Hükümet.Te.şkilatı Araştırma. Erojesi nde, kısaca ismine* MEHTAî^ dediğiıııiz projede, halkla.ilişkilere, değinilmiş ve Türkiye de yönetimin, iyileştirilriıeşinde halkla ilişldleıin ka1)kısma yer verilmiştir. Yine 1971 yılında, yapılan; idarenin yeniden düzenlenmesiyle ilgili çalışmalarda ve hazırlanari. projede halkla ilişkilere daha çok yer yerilmiş, özelukle 'b projede,türkiye de İıalkl'a iuşkiict konûsunuin ;çeşıtli,idiçimlerde değişik isimler, altında yürütüldüğü, bu konuda bir birlik beraberuğin yâratilmaşı gerektiği vurgulanmış, ve halkla* ilişkiler eğitiminin Tiırki ye de gereği, gibi yer almadığı belirtiknış ;ir.' Bu konuda: kunımlâr, arasında bir işbirhği sağlanması_, teldif edilmiştir. O, yıllarda, 1971 li yıllarca, yapılap^ t)u önerilerin büyük :ölçude gerçekleştiğini, görüyoruz. Bir defa,' Devlet M emurları. Kanu istisnai. mevkilerle ilgili; valilik ve büyük elçilikleri sıralayan 59. raaddede, değişiklik yapılarak, basın ve halkla, ilişkiler, müşavirlikleri de istisnai mevki olarak, eklemrıiştir.,yine, eğitim konuşundaki,o tekliflerin gereğini yerine getirmek' için,'^'ö yıllarda, mevcut olan gazetecilik yüksekokulları, gazetecilik ve halkla ilişkiler yuksekokullan haline dönüştiirülmüştür. 1982 den sonraki' YÖK ndan sonra, bilindiği gibi,, bütün bu okullara aym isim, Basın Yayın Yüksekokulu /ismi verilmiştir. Bu pkullarrbün-^şsin^ de Halkla'İlişkiler ayrı bir bölürii olarak ve agırlıldı derslerle yer aknı tı:ç,. Bir başka gehşme de, kalkınma planlarında; ve özellikle planların gör liştiıilmesinde halkla; ilişkilerin ' payının! 'belirtilmesi ve hauda-; ilişkilere geniş yer verilmesidir. Nitekim, 1985-1989' yıllarım kapsayan 7.nBe yıllık

Kalkınma Planı nda, hem plan hedefleri ve stratejisinde ve hem de planın kendisinde, tanıtma ve kamuoyunu aydınlatma başlığı altında halkla ilişkilere geniş yer ayrılmıştır. İçinde bulunduğumuz 1987 yılım kapsayan 1987 Uygulama Programında da, yine aynı başlık altında, tanıtma ve Kamuoyunu aydınlatma faaliyetlerinin nasıl yapılacağına ait bazı direktifleri görüyoruz. Bunlar arasmda en önemlisi, planda ve programda Türkiye de halkla ilişkiler eğitimine yer verilmesi, özellikle kamu kuruluşlarının bu alanda eğitim yapmalarına değinilmesidir. Devlet Personel Dairesi ve T.O. Amme İdaresi Enstitüsünün işbirliği ile bu programın gerçekleştirileceği de yine planda yer almaktadır. Nitekim, Enstitümüz geçen yıllar çeşitli kamu kuruluşlarmda çalışan halkla ilişkiler uzmanları için bir kaç seminer düzenlemiş bulunınaktadır. Bir başka gelişme, 1984 yılında çıkarılan KHK ile halkla ilişkiler hizmetlerinin düzenlenmesidir. 202 sayılı KHK, bildiğimiz gibi bakanlıkların nasıl teşkilatlandırılacağına dairdir. Orada, her bakanlıkta basın ve halkla ilişküer müşavirlikleri kurulabileceği vurgulanmıştır.. Daha sonra 203 Sayılı KHK ile de, Başbakanlıkta basın ve halkla ilişkiler müşavirlikleri birbirinden ayrılmıştır. Söz konusu kararnamede basın müşavirinin ve halkla ilişkiler müşavirinin neler yapacakları ayrı ayrı belirtilmiştir. Dışişleri ve Milli Savunma Bâkanlıkları hariç, diğer bakanlıklarda, 202 Sayılı KHK yi izleyen 203 ve 204 Sayılı KHK lerle basın ve halkla ilişkiler müşavirliği yardımcı birim olarak yeraknıştır. Basın ve halkla iliş'kiler müşavirliklerinin görevleri, bu bakanlıkların teşkilat kanunlarında belirtilmiştir. Basın ve halkla ilişkiler müşavirlerinin görevi, bu alandaki faaliyetleri kurunilarında planlariıak ve belirtilen ilkeler çerçevesinde haikla ilişkiler faaliyeitlerini yürütmek olarak belirtilmiştir. İki bakanlık istisna demiştim. Bunlardan Dişişlefi Bakanlığı ile Milli Savunma Bakanlığında, onların teşkilat kanunlarında basın ve halkla ilişkiler müşavirliği. yoktur. Dışişleri Bakanlığında 5 müsteşar yardımcısından birisi bakanlık sözcüsü olarak göreviehdirilmekte ve basın ve halkla ilişkiler görevleri bu sözcü tarafından yerine getirilmektedir. Milli Savunina Bakanlığında ise, teşkilat kanununda olmamakla birlikte, biir şulbe müdürlüğü ki, ismi Basın, Protokol ve Halkla İlişkiler ube. Müdürlüğü dür, basın ve halkla ilişkiler görevini yürütik. Bu gelişmelferdfen gördüğümüz giidi, Türkiye de 1962 li yıllarda Mfehtâp projesinden bu yana, gerek halkla ilişkiler eğitimi alanında, gerekse teşkilatlahma alanında büyük gelişmeler olmuştur^ Düzenlenen bu sempdiiyumun bu gelişmelerin değerlendirilmesinde ve değerli uzmanların fikir alış yerişinde bulunmalarında katkısı olacaktır. Konunun ne gibi aksak yönleri bulunduğu, Türkiye de bu konuda neler yapılması gerektiği konularında dai sempozyumun büyük k;atkıları olacağını umud, ediyorum. ibendeniz bu duygular, içinde. sempozyumun başarılı geçmesini dilerken hepinize, saygılar sunuyorum. u; v?, 10

^-Prof: Dr. FERRUH DİNÇEE' ' Â.Ü. Basın-Yayın Yüksekokulu 'Müdürü Sayın Başkan, Sempozyumun değerli konuşmacıları, Saym konuklar,,a;ü.;fbaşın,-(yayın Yüksekokulu nda;bir yılı aşan görevim içerisinde!geçirdiğieh heyecanlı günlerden birini i yaşıyorum. Bu nedenle Sempozyumda göriilebiiecek eksikliklerle birlikte benim de hatalarımın hoşgörülmesini diliyorum. '.m ^ Konuşmama başlamadan öhcei'basın-yayın YııksekÖkulu na bugüne kadar /âpımş olduğu değerli yardımları ve yakın ilgileri için Â.Ü. Rektörü Prof. Dr. Sayın Tarık SOMER e ve bu sempozyumun düzenlenmesinde verimli bir işbirliği ortamı yaratarak tüm olanaklarım bize açan TpDAÎE Genel Müdürü Prof. Sayın Nuri TORTOP a burada bulunanla-.rın, huzurunda içtenlikle teşekkür etmek istiyorum. Türkçemizde çok güzel bi? söz yar; bir elin nesi var, iki elin sesi var diye. Benim o kadaı çok;elim var ki^ b,u,euerin en büyüğünü,rektörden, daha sonra rektörlük ycinetiminden ve çok i çok sıcak elleri de müdürlüğünü i yapmakta olduğum Yüksekokulumdaki öğretim. elemanlarından, sevgili öğrencilerimden, ve işbirliği yaptığımız kurumlarınjj yöneticilerinden alıyorum. Bu sıcak ilgi rve [işbirliği olmasa, sanıyorum ki, temeli halkla ilişkilerle pekiştirilen bu tür olaylar gerçekleşemeyecekti. Bu nedenle, bugün, burada bulunmamızı sağlayan; tüm ilgililere teşekkür;etmeyi bir. borç kabul ediyorum, f Ha Ikla ilişkilerin tarihsel süreç içerisinde günümüze kadar gmişi, öne^ mi ve TiirMye deki durumu konusunda. Sayın Rektör ye değerli Gene] Müdiirütnüz bilgi sundıılar. İzmir Halkla İlişkiler Seîminermde bir konuşmacı 'Türk toplumunda halkla ilişkilerin önemine değinmiş; Tüfklerrn düıiya üzerinde hiç bir millette görülmeyen sevgi bağlarına ssihip olduğunu, halkla ilişkilerin ana öğesini sevginin teşkil elitiğini; o halde, TüT' kiye de değil de, nerede halkla ilişkilerden bahsedilebileceğini somiuştü. Konuşmacı devamla,' Aslında, bizj yıuarm ötesinden, halkla ilişkileri en iyi uygulayan bir milletiz; ne var ki, birçok şeyde olduğu gibi, bunun kuramsal ive kurumsal yönlerini ithal etmişiz demişti.n Bu-yoruma katılımamaki mümkün değil., Sanıyorum 16-17.bildiride bu konulara sık-sık 11

değinilecek. Ben çok kısa bir geçmişten örnek vermek istiyorum. Neden bu toplantıyı düzenledik? Geçtiğimiz (1986) ekim ayında Halkla İlişkiler Derneği nin İstanbul toplantısına basın-yayın yüksekokulu müdürleri ve ilgili öğretim üyeleri katıldı. Orada, halkla ilişkilerin Ülkemizde uzun bir geçmişi olmasına kar- m arzu edilen, beklenen sonuçların henüz alınmamış olduğu üzüntüyle belirtildi. Biz profesyoneller, siz teorisyenler ile el ele verelim ve halkla ilişkileri Batıda olduğu gibi, hızla gelişmekte olan Ülkemizde de gerçek anlamıyla yerleştirelim, kabul ettirelim denildi. Bu öneriden hareketle, hatırlanacağı gibi, Kasım 1986 da İzmir de ve bir hafta önce (Nisan 1987) yine İzmir de ve bügüti ve yarın da burada halkla ilişkiler toplantıları düzenledik. İstanbul daki ilk toplantidâ' bir konuşmacı çok duygulanmış ve Bu toplantı o kadar öhetrilidir ki, bin kilometrelik yola atılan ilk adımdır demişti;'ben de, olaya sev^ 6 ^ 1 açıaından baktığımda mesafeyi gerçekten bin kilometre görüyorum. Ancak, mesafeyi kpşanlarm ipo km.lik hıza ulaştıklarını hişsedebiliyorıün.,umarım ki, bu 1 0 0 0 kilometrelik yol 100- km/saatlik hızla aşılır ve ip göğüslenir.....,.r; Şüphesiz kı, bildirilerde konu derinliğine incelenecektir. Ben İzmir deki toplantıdan esitileıierek bir ' iki noktaya: değinmek isierim. Gazetelere de intikal etniişti, çok yerinde bir eleştiri^ ile üniversitelerde hâlkla ilişkiler eğitiminin a:rzu edileli düzeyde ölmadığı söyleniyor. Objektif bir değerlendirme' ile >bü görüşe katılmamak' elde değil. Bmîu biliyor ve kabul ediyorüz. Esasen, bir süredir basın-yayın yüksekokiıllârmda eğitini V&r öğretimin 'yeniden düz^nlenrnesi könüsüridei- yâpılağelen toplantılarda' *bu sorun önemle ele alınmıştır. Bui-âda'bulunan E.Ü. Bâsm-Yâyıh Yüksekokulu'Müdürü Proî. i &. Sayın Özcari ÖZAL ın İzmir de de belirttikleri gibi biz bü Eksikliği biliyoruz. Yüksekökulumuzun Siyasal Bilgiler, İFakültesi ne bağlı olduğu ilk yıllarda gazetecilik ve halkla, ilişkiler iki ajnri bölüm hahn^eydi, l).aha sonraki düzenlernelerle bu iki böliim birleştirilmiştir. Yine, İzmir de üzerinde ısrarla durulmuştu. Neden kamu kuruluşipın; da basın ye halkla ihşkiler gibi iki ayrı işlev bir başlık içinde yan yana kullanılıyor? Oysa, basın, hama üişkilerin bir öğesidir,, pn hizmet eden bir; iletişim aracıdır Asıl olan halkla ilişkilerdir. Ben, değerli başın mensuplarının burada göründüklerinden çök, daha öted.e, halkla ilişkiler konusuna değer vereceklerini, ilgi duyacaklarını ye belki de bunu yaptıkça, gelecekte hizmetlerini de beklenen ölçüde değerlendirebileceklerini zann^iyorum. r^r.,.... i Sayın Baişkanım^ belirtmiş 'dlduğunuz makalenizi okumadım. Aslında Burada bü'açıhşiotürıımünda:, Prof. Dr. Nermin ABADAJSF-UNAT ı başkan 12

olarak görmek bizim, için basm ve bilim ahlâkı açısmdan yerine getirilmesi gereken bir görevdir. Çünkü, Değerli Hocamız Yüksekokıılumuzun Müdürlüğünü yapmışlardır. Bizi yetiştiren büyüklerimizi unutmadığınız ölçüde, gelecek nesillerin de kendilerine hizmet edenleri hatırlayacaklarına inanıyoruz. Bu sözlerimle egoistik bir yorum yapmak istemediğime inanmanızı diliyorum. Bu bağlamda, değerli hocama bu sempozyumda görev kabul ettikleri için huzurlarınızda içtenlikle teşekkür ediyorum. Sayın Başkanımız mutlaka hatırlayacaklardır, dışarda bir sergimiz var; Anadolu Basınından örnekler Sergisi. Bu serginin gerçekleşmesinde emeği geçenlerin başında Basın-Yayın ve Enformasyon Genel Müdürü Sayın Tımcer TOPUR Bey ile Anadolu Basın Birliği Başkam Sayın Lütfü AKCAN geliyorlar. Kendilerine teşekkür ediyorum. Umarım ki, bu ilk örnek giderek çoğalacak ve daha yaygın ve yararlı hizmetleri sizlere sımma olanağına sahip olacağız. Huzurlarınızdan sevgi ile ayrılıyor, sempozyumun sağlıklı sonuçlar getirmesi inancı ile tüm konuşmacılara ve katkıda bulunanlara başarılar diliyorum. 13

İProf. Dr. NERMİN ABADAN-UNAT Sayın Prof. Dr. Ferruh Dinçer e gösterdikleri kadirşinaslık için gerçekten teşekkür ederim. Şahsın sözkonusu olnıası önemsiz, fakat gerçekten, meşalenin bir kuşaktan diğerine geçerken unutulmaması gerekir. Bu bakımdan kendilerine karşı özel bir minnet duygusu taşıyorum. Bir küçük noktayı belirtmeme izninizi rica ediyorum: Sayın Proü. Dinçer, basm ve halkla ilişkiler şubelerinin eskiden ayrılmış ohnası yahut tekrar ayrılarak, halkla ilişkilere gereken önemin verilmesi dileğinde bulundu. Bu dileği, ben, can-ı gönülden desteklerim. Çünkü, kitle iletişimi araçları çeşitli özellikler taşıyan özerk bir konudur. Halkla ilişkiler gibi, daha çok onları değerlendiren ve bunu bilimsel bir yaklaşım içinde gerçeldeştiren bir faaliyet de başka bir konudur. Bu vesileyle bir noktaya daha değinmek istiyorum: Bilindiği üzere, dünyanın her yerinde halkla ilişkiler, hem özel sektörün hallîa verebildiği ölçüde hizmet ve katkılarını yansıtmaya yardım eder, hem de, kamu sektörü bu yöntemlerle yapmış olduğu hizmeti kamuoyuna duyurur. Demokratik süreci bu şekilde güçlendirir. Bugünlerde, basmda yer yer bazı kişilerin, biz bundan sonra PİAR - cılık yapacağız dedikleri gözüme çarptı. Şimdi, bilmeyenler olabilir, PÎAE, İngilizce de Public Relations ın kısaltılmış biçimidir. Özellikle Amerika da hayat çok hızlı geçtiği için, insanlar, kısaltılmış harflerle konuşmaktan hoşlanırlar. Bizim Türkçe de de çok güzel bir terim yerleşti: halkla ilişkiler. Temennim şudur ki, halkla ilişkilere sahip çıkalım ve PÎAR ı değerli hizmetler yapan bir kuruma bırakalım. O da onun özel tanıtma ismi olsun. Bu, benim başkan olarak, özür dileyerek yaptığım küçük bir katkıdır. Hepinizi sevgilerimle selamlayarak bu oturumu kapatıyorum. 1

BÎRMCÎ ÖTÜRÜM HAIKIA İIÎŞKİIERİN BOĞÜŞÜ, GElİŞÎMl E KÜRÎIMSAIİAŞMASI BAŞKAN: Prof. Dr. Özcan ÖZAL

Prof. Dr. ÖZCAN ÖZAL Sayın konuklar, sevgili öğrenciler, halkla ilişkilerin, dünyada gelişmesine paralel olarak ülkemizde de önem ve gerekliliği gittikçe anlaşılmaktadır. Bunun sonucu olarak da, özel kuruluşlar ve kamu kuruluşları konuya ilgi göstermektedir. Bugün için belki değil ama, ileride bu kuruluşların tümünde halkla ilişkiler ünitelerinin mevcut olabileceğine inanıyoruz. Ancak, halkla ilişkiler alanının gelişmesi, gerek üniversitelerin gerekse diğer kuruluşların konu ile ilgili çalışmalarına bağlı bulunmaktadır. Bugün, A.Ü. BYYO ile TODAÎE bu görevin bir bölümünü de bu sempozyumla yerine getirmiş bulunmaktadırlar. Bu nedenle her iki kuruma teşekkür ediyoruz... Sizleri saygı ile selamlayarak birinci oturumu açıyorum. 19

HALKLA İtİŞKİLERÎN ABD DE GELtŞİMİ-VE; AVRUPA Y A GİRİŞİ' Betûl MAİRDÎN..fj j, Günümüzde 1dünyamn, en büyük Halkla İlişkiler Şirketlerinden : biri olarak değerlendirilen Burson Mai-şteller in tanıtun kitapçığı u sözlerle başlıyor:.; ' ' Dünyâiıın hei: bölgesindeki merkezlerimizde Halkla İlişkiler hizmetini aynı standartta vermeye 'çalışıyoruz. Büyük şiirkeilerden Huküinetlere, 'hayır cemiyetlerifiden' öğretim'kül'^iârıha kad!âr 4()Ö,ayrı müşterimiz var...... ^ '. -...... Borşalardan ringiltere deki; Avam Kamarasına, moda ve; kozmetikı firmalarından; hükümet; temsilcilerinin konuşmalarınav kadar r h e r yerde biz yarlz.;r s, Sorunları çözniek için olaylara daima çok yöiılü yaklaşırız. Tüm personelimiz üetişim kuramları,.hukuk, medeni, kanun, çoziimleme,, ekonomi, işletme, pazarlama gibi konularda eğitim görmüş ya da pratikte bilgilenmiştir. Ayrıca perşçnelimiz tüm bu niteliklerin yanı sıra değişik yapı ve kültürlerden gehııekte,, tüm farklı kültürlerle, iletişimimizi sağlamaktadır. " ' Güniirnüzde böylesine'geçerli bir meslek halini âlmış olan halkla ilişkilerin gerçek ; bâşlâıigıcı aslında insanlığın başlahğıciyla ' aynı zamandadır; Ancak son yüzyılda'halklâ İlişkiler çeşitli iletişim araçlarıhih kullanıldığı yeni bir bilim dalı haline gelmiştir. Halkla İlişMler in ABD de Gelişimi: i Amerika Birleşik Devletlerin de tanıtım olayı toplumun tarihinden de daha eskidir. (Amerikalı lar mesaj göndermenin önemini Kızilderililer dni' dmuan sinyallerinin getirdiği sonuçlardan öğrendiler.) Yapılan afaştıırmalara göre,; Amerika nın tanıtmaya yatkınlığı 1644 de Doğu kıyısında yerleşen guruplara dayanır. İlk sistemli bağış' toplama veya fon kurma' çabaları 1641 de o devirdeki ufak Harvard Ühiversitesfnin îngiltfere ye gönderdiği misyoner ekiple başladı. Bu misyonerler İngiltere ye 21

vardıklarında Harvard hakkında bilgi içeren bir tanıtım mektubuna veya bir kitapçığa ihtiyaçları olduğunu anladılar. Bu kitapçık basılmadıkça yardım toplamaya başlamayacaklarım bildirmeleri üzerine Harvard yöneticileri Massachussets de metinleri hazırladılar ve daha ucuz olacağından baskısı Londra da yapılan kitapçık misyonerler tarafından kullanıldı. î - te, adı İlk Meyvalar olan bu tanıtım materyali halkla ilişkiler tarihinde kabul edilen ilk broşürdür. Günümüzde milyonlarca basılan bu broşürler şirketler aracılığıyla hedef kitlelere gönderilmektedir. Amerika da halkla ilişkiler tekniği ve silahlarının politik anlaşmazlıklarda kullanımı gene çok eski bir geçmişe dayanır. İngiltere ye karşı yürüttükleri Bağımsızlık Savaşı döneminden öncelerde bile kamunun fikirlerini etkilemek ve yönlendirmek için sürekli olafâk kampanyalar düzenlenmiştir. Devrin ileri gelen devlet adamlarından Samuel Adams ve arkadaşları toplum desteğinin ne denli önemli ve etkili olduğunu anladıklarından bunu çeşitli yönlerde değerlendirdiler. Hayal gücüne dayanan, ilgi çekici, cesur, hatta acımasız bir üslupla kaleme alınan yazılar, açık ve kapalı yerlerde yapılan ateşli konuşmalar, özel olaylar ve kolay akılda kalacak simgesel sloganlar, sızıntı halberler ve fısıltı gazeteleri ile kamuyu etkilediler. Adams Toplumun büyük çoğunluğu mantığından çok duygularıyla yönlendirilir. fikrinden yola çıkarak çalışmalarını sürdürdü. Amacına hizmet edecek bir olay olmadığı zaman bile kendine yeni olaylar yaratan bu ekip bugünki halkla ilişkiler mesleğinin prensipleri göz önünde tutulursa, ağırlıklı olarak propaganda yaprrıaktaydı. Halkla ilişkilerin gelişmesinde bir başka dönüm noktası 1787-88 yıllarında Alexander Hâinilton, Madison ve Ray tarafından önce gazetelere gönderilen 85 inektubun sonradan kitap halinde yayınlanmasıdır. Fedaralist adı altında toplanan bu mektuplar anayasanın kabulünde önemli bir rol oynadı. Devrin ünlü devlet adamı, hukukçu ve ekonomist Hamilton a göre toplumun bir konuda fikri yoksa bu boşluğu gerçek bilgilerle doldurmak gerekiyordu. Dolayısıyla Hamilton yalnız ^anayasayı sunma,kla kalmadı, onun anlaşılması ve kabulü için, de büjmk çaba harcadı. Tarihçi Allan Nevins e göre tarihin en başarılı halkla ilişkiler örneklerinden biri genç Amerika nın anayasayı bu denli içtenlikle kabullenmesidir. Başkanlık seçimlerinde halkla ilişkiler kampanyalarının düzenlenmesi ise 19. y.y. başlarında Andrew Jackson döneminde başladı. Halk arasında okuryazarlığın hızla yayılması politikaya olan ilgiyi de arttırdı. Doğan yeni demokrasi bireye güç ve haklar kazandırdı; Kibar sımfın ayaktakımı diye nitelendirdiği gurup da demokrasi istiyordu. Seçimlerin getirdiği fırtınah günlerde Başkan adayı Andrew Jackson kendisine bir basın danışmam tu ttu: Amos Kendall... Fikirlerini iletmede pek başarli ol- 22