: Av. Hüseyin ERSÖZ. Eski Büyükdere Cad. No: 22. Park Plaza Kat: 11 Maslak 34398 Sarıyer Istanbul. Tel: 0 (212) 345 06 06 Pbx Fax: 0 (212) 345 06 18



Benzer belgeler
İSTANBUL CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI'NA

BİLİMSEL MÜTALAA. Konu : Murat Eren vekili Av. Hüseyin Ersöz ün talebi üzerine Genelkurmay

10 Ocak 2013 BASIN AÇIKLAMASI

İSTANBUL CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI'NA

: Av. Hüseyin ERSÖZ. Eski Büyükdere Cad. No: 22. Park Plaza Kat: 11 Maslak Sarıyer Istanbul. Tel: 0 (212) Pbx Fax: 0 (212)

T.C. İSTANBUL CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI NA. (CMK 250. Madde ile Yetkili Bölümü) BİLİRKİŞİ RAPORU

HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU İKİNCİ DAİRE KARARI Esas No 2013/149. Karar No 2013/1034

ÖNSÖZ 3 EMNİYET GENEL MÜDÜRLÜĞÜ YAZISI 5 İÇİNDEKİLER 7-12 KANUNLAR VE KAYNAKLAR BİRİNCİ BÖLÜM Genel Bilgiler Dersin adı ve konusu 17

Hüseyin Yıldırım Danıştay şemasına Aslı gibidir' imzası atmıştı.

T.C. ANKARA 9. İDARE MAHKEMESİ ESAS NO : 2009/1118 KARAR NO : 2010/1600

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ BİRİNCİ BÖLÜM KARAR BİLAL MÜŞTAK BAŞVURUSU. (Başvuru Numarası: 2014/233)

İstanbul 13 ncü Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığı na

TÜRKİYE DE CEZA VE ADALET SİSTEMİ

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ İKİNCİ BÖLÜM KARAR. Başvuru Numarası: 2013/8492. Karar Tarihi: 8/9/2014 İKİNCİ BÖLÜM KARAR

ANAYASA MAHKEMESİNDEN VERGİ USUL KANUNUYLA İLGİLİ BİREYSEL BAŞVURUYA İLİŞKİN YETKİSİZLİK KARARI

Sirküler Rapor /108-1

CEZA MUHAKEMESİ KANUNUNUN YÜRÜRLÜK VE UYGULAMA ŞEKLİ HAKKINDA KANUN

ÜÇÜNCÜ KISIM Olağanüstü Kanun Yolları. BİRİNCİ BÖLÜM Karar Düzeltme ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının İtiraz Yetkisi

Anahtar Kelimeler : Türkiye İş Bankası Anonim Şirketi, bireysel başvuru, Anayasa Mahkemesi, ücret

HASAN BALIKÇI ONUR ÖDÜLÜ PROF. ONUR HAMZAOĞLU NA

Bağdat Cad. No:108/B D:26 Fenerbahçe Kadıköy İSTANBUL. : Bilirkişi 2. Ek Rapor ve Ayrık 2. Ek Rapora Karşı Beyanlarımızdan İbarettir.

ı.t. TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ İKİNCİ BÖLÜM KARAR CANAN TOSUN BAŞVURUSU (Başvuru Numarası: 2014/8891)

İSTANBUL 10. AĞIR CEZA MAHKEMESİ BAŞKANLIĞINA

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ BİRİNCİ BÖLÜM KARAR NURAN CEYLAN ÖZBUDAK BAŞVURUSU. (Başvuru Numarası: 2014/2890)

1 ( TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ İKİNCİ BÖLÜM KARAR BURAK EDİŞ BAŞVURUSU. (Başvuru Numarası: 2014/11177)

Doğal Gaz Piyasasında Yapılacak Denetimler ile Ön Araştırma ve Soruşturmalarda Takip Edilecek Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik

İPTAL BAŞVURUSUNA KONU OLAN YASA MEDDESİ İLE İLGİLİ AÇIKLAMA:

3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanununun bu hükmünden yola çıkarak, İçişleri Bakanlığının emniyet ve asayişi sağlamada, yürütme organları olarak

EK 1 Sayısal Verilerin Özel İncelemesi - Dosya İncelemesi

T.C İZMİR BÖLGE İDARE MAHKEMESİ ESAS NO : 2012/4000 KARAR NO : 2012/4285 YARGILANMANIN YENİLENMESİNİ İSTEYEN (DAVACI) :

YÖNETİM KURULU 02 EYLÜL 2014 GÜNDEMİ

Fatih Cumhuriyet Başsavcılığı na

T.C. KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU (OMBUDSMANLIK)

2- Dâvanın, her biri hakkında aynı sebepten neşet etmesi. hükmü öngörülmüş. iken,

Fatih Cumhuriyet Başsavcılığı na

İKİNCİ BÖLÜM Adayların Çalışma Esasları, Staj Süresi, Staj Mahkemelerinin Tespiti

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/53,57

: Av. Hüseyin ERSÖZ. Eski Büyükdere Cad. No: 22. Park Plaza Kat: 11 Maslak Sarıyer Istanbul. Tel: 0 (212) Pbx Fax: 0 (212)

ÜSKÜDAR... İŞ MAHKEMESİ NE. : Av. Aytekin TETİK Av. Ahmet AYDIN Adres Antette

Đstanbul 3üncü Asliye Ceza Mahkemesi Esas No.: 1998/1637 Karar No.: 2000/484 (21 Nisan 2000 tarihli karar)

TÜRK YARGI SİSTEMİ YARGITAY Öğr. Gör. Ertan Cem GÜL MYO Hukuk Bölümü Adalet Programı

8 Nisan 2016 CUMA Resmî Gazete Sayı : YÖNETMELİK

TİCARET ŞİRKETLERİNİN GÜMRÜK VE TİCARET BAKANLIĞINCA DENETLENMESİ HAKKINDA YÖNETMELİK

HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU HUKUKİ MÜZAKERE TOPLANTILARI SONUÇ RAPORU. : Erzurum Polat Renaıssance Otel. : Kaçakçılık Ve Uyuşturucu Suçları

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/ S. BK/100

T.C. ANKARA 4. İDARE MAHKEMESİ ESAS NO : 2010/1045 KARAR NO : 2010/2000

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ BİRİNCİ BÖLÜM KARAR BARIŞ DERİN BAŞVURUSU. (Başvuru Numarası: 2014/13462)

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /32,46

(28/01/ 2003 tarihli ve sayılı Resmi Gazete de yayımlanmıştır.) Enerji Piyasası Düzenleme Kurumundan :

DANIŞTAYIN SÜRESİNDE AÇILMAYAN DAVAYLA İLGİLİ KANUN YARARINA BOZMA KARARI

CEZA MUHAKEMESİ KANUNUNUN YÜRÜRLÜK VE UYGULAMA ŞEKLİ HAKKINDA KANUN. BİRİNCİ BÖLÜM Genel Hükümler

İÇİNDEKİLER. Giriş 1 SORUŞTURMA EVRESİ. 1. SORUŞTURMA KAVRAMI ve SORUŞTURMANIN AMACI 3 2. SORUŞTURMANIN YÜRÜTÜLMESİNDEN SORUMLU MERCİ

AVUKATLAR İÇİN ADLİ BİLİŞİM EĞİTİMİ

Fatih Cumhuriyet Başsavcılığı na

Esas Sayısı : 2009/1 (Değişik İşler) Karar Sayısı : 2009/1 Karar Günü : KARAR

OHAL KAPSAMINDAKİ SORUŞTURMA VE KOVUŞTURMALARDA AVUKATLARIN SAVUNMA HAKLARININ KISITLANMASI KONULU ARAMA KONFERANSI SONUÇ RAPORU

T.C. ANKARA 17. İDARE MAHKEMESİ ESAS NO : 2011/963 KARAR NO : 2011/1582

DAVALI : Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı (.. Vergi Dairesi Müdürlüğü) Tutarı : TL Damga Vergisi,. Vergi Ziyaı Cezası

Sayı: Ankara, 24 /03/2014 ANKARA İDARE MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI NA

İlgili Kanun / Madde 2821 S. SK/45

VERGİ SİRKÜLERİ NO: 2014/ Sayılı Kanunla Vergi Yargılamasına ve Ticaret Mahkemelerine İlişkin Getirilen Yenilikler

Birden Çok İş Deneyimini Gösteren Belge Sunulması Halinde Yapılması Gerekenler Nedir?

Hükümet in TSK İçinde Oluşturduğu Paralel Yapılar; Cumhurbaşkanı ve AYİM nin Konumu..

Beraat Eden Sanıklar Müdafiinin Vek âlet Ücreti

Adli Yadım Bürosu ADLİ YARDIM BÜROSU

: Av.Tezcan ÇAKIR Meşrutiyet Cd. N:3/15 - ANKARA

ZAMANAŞIMI SÜRESİ GEÇTİKTEN SONRA DİSİPLİN CEZASI VERİLMESİ

BİLGİ TEKNOLOJİLERİ VE İLETİŞİM KURULU KARAR. : Turkcell-İhsan Tolga ACAR Soruşturması.

T.C. SAYIŞTAY BAŞKANLIĞI İSTANBUL BAŞAKŞEHİR BELEDİYESİ 2012 YILI DENETİM RAPORU

İstinaf Kanun Yolu ile Temyiz Kanun Yolu Arasındaki Fark Nedir? Hukuk Davası İçin İstinaf Mahkemesine Başvuru Şartları

Ergenekon'da 19 tahliye, işte tahliye olan isimler

İlgili Kanun / Madde 6356 S. STSK/5, 41

CEZA MUHAKEMESİ KANUNUNUN YÜRÜRLÜK VE UYGULAMA ŞEKLİ HAKKINDA KANUN

5. A. TELEFON DİNLEMELERİNE İLİŞKİN DEĞERLENDİRMELER

HUKUSAL ÇALIŞMALARI. Durum : Kayıt defterine yazılma tarihinin gecikmiş olması nedeniyle davanın reddine karar verildi.

T.C. D A N I Ş T A Y. Vergi Dava Daireleri Kurulu

ÜLGEN HUKUK BÜROSU FATİH CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI NA. SUÇ : TCK m.257, TCK m.281, TCK m.267

İlgili Kanun / Madde 399 S.KHK/2

TÜRKİYE CUMHURİYETİ İLE ROMANYA ARASINDA HUKUKÎ KONULARDA ADLİ YARDIMLAŞMA ANLAŞMASI

VEKİLİ: Av. Özgür ÖZTEKİN - Üçtutlar Mah. Üçtutlar 6.Sok. Fırat Apt.Kat:4 No:2/15 ÇORUM. : Hukuk MüşaviriHuri GÜLÜMSER-Kızılay/ANKARA

SİRKÜLER İstanbul, Sayı: 2019/078 Ref: 4/078

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... V İÇİNDEKİLER... IX

KOVUŞTURMA ve SONRASI Tanık, polise veya savcıya ifade vermek zorunda mıdır?

DANIŞTAY 12. Daire 2008/6979 E.N, 2009/854 K.N.

T.C. Genelkurmay Başkanlığı

İÇİNDEKİLER SUNUŞ...V ÖNSÖZ...VII İÇİNDEKİLER...IX KISALTMALAR...XV GİRİŞ...1

İlgili Kanun / Madde 818 S.BK /125 İŞ KAZASI ZAMAN AŞIMININ BAŞLANGICININ MALULİYET ORANIN KESİN OLARAK TESPİT EDİLDİĞİ TARİH OLDUĞU

: TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi. KONU Davalı idarenin yanıt dilekçesine yanıtlarımızın sunulmasıdır.

İKİNCİ DAİRE KABUL EDĠLEBĠLĠRLĠK HAKKINDA KARAR

1982 Anayasası nın Cumhuriyetin Nitelikleri başlıklı 2. maddesinde, Türkiye Cumhuriyeti nin bir hukuk devleti olduğu kurala bağlanmıştır.

İçindekiler Önsöz ix Giriş xi 1) Adli Bilimler ve Adli Bilişim 1 2) Adli Bilişimin Aşamaları 17

Yorumluyorum. Ceza Hukuku Perspektifinden Güncel Olaylara Bakış

Ankara da yargıçlar olduğuna inanıyorum. Şimdi sıra Yargıtay da

İktisat Bölümü CEZA USUL HUKUKU BAHAR DÖNEMĐ ARA SINAVI CEVAP ANAHTARI

MADDE GEREKÇELERİ MADDE

Karar No : 1782 Karar Tarihi : 27/09/2015

KABUL EDİLMEZLİK KARARI

REKABET KURULU KARARI

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ İKİNCİ BÖLÜM KARAR ÜMİT BALABAN BAŞVURUSU (2) (Başvuru Numarası: 2014/5951) Karar Tarihi: 8/3/2017

Transkript:

Av. Hüseyin ERSÖZ Eski Büyükdere Cad. No: 22 Park Plaza Kat: 11 Maslak 34398 Sarıyer Istanbul Tel: 0 (212) 345 06 06 Pbx Fax: 0 (212) 345 06 18 ASKERİ YARGITAY BAŞKANLIĞI'NA SUNULMAK ÜZERE GENELKURMAY BAŞKANLIĞI ASKERİ MAHKEMESİ'NE İNFAZIN DURDURULMASI İSTEMLİDİR Ankara, 27 Kasım 2015 DOSYA NO HÜKÜMLÜ MÜDAFİİ KONU : 2012/147 E, 2012/128 K : Murat EREN Kartal Açık Ceza İnfaz Kurumu - İstanbul : Av. Hüseyin ERSÖZ : Yeni Deliller ve Açığa Çıkan Yeni Olaylar/Olgular Çerçevesinde Yargılamanın Yenilenmesi Talebimizin Sunulmasından İbarettir. AÇIKLAMALAR : 1. Müvekkilimiz hakkında Genelkurmay Başkanlığı Askeri Mahkemesi'nin 2010/33 E sayılı dosyasında 01 Nisan 2010 tarihli Hükümle, Askeri Ceza Kanunu'nun 87/1. Maddesi çerçevesinde bilgisayarında kayıtlı hukuka aykırı dijital dokümanlar sebebiyle Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılmasına; Yunis AKKAYA'nın evinde hukuka aykırı yapılan aramada ele geçtiği iddia olunan mühimmatla ilgili olarak da TCK'nın 37/1. Maddesi ve Askeri Ceza Kanunu'nun 131/1. Maddesi uyarınca Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılmasına Karar verilmiştir. Yunis AKKAYA'nın evinde yapılan aramada hukuka aykırı olarak el konulan CD içindeki dijital Sayfa 1 / 34

dokümanlar nedeniyle ise TCK'nın 336/1. Maddesi çerçevesinde 2 Yıl 6 Ay Hapis cezasına hükmolunmuştur. Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması Kararları kesinleşmiştir. Mahkumiyet Kararı, Askeri Yargıtay 3. Dairesi'nin 20 Mart 2012 tarih ve 2012/281 E, 2012/362 K sayılı Kararıyla bozulmuştur. Üye Deniz Hakim Albay Turgut SÖNMEZ, dijital medyanın (200 Nolu CD) ele geçiriliş şekli, suçun sübutu ve noksan soruşturma yönlerinden Müvekkilimizin lehine görüş bildirerek karara muhalif kalmıştır. 2. Bozma Kararı sonrasında, Müvekkilimiz Murat EREN hakkında Genelkurmay Başkanlığı Askeri Mahkemesi'nin 2012/147 E, 2012/128 K sayılı dosyasında verilen 11 Ekim 2012 tarihli Hükümle TCK'nın 329/1. Maddesi uyarınca 4 Yıl 2 Ay Hapis cezasıyla cezalandırılmasına ve Türk Silahlı Kuvvetlerinden Çıkartılmasına karar verilmiştir. Söz konusu hükme dayanak kabul edilen delil, Sanık Yunis AKKAYA'nın evinde CMK'nın 134. Maddesine aykırı olarak el konulan, benzer yargılama süreçlerinde olduğu gibi suç uydurmak amacıyla üretilmiş 200 Nolu Memorex Marka CD'dir. 3. Mahkumiyet Kararına ilişkin temyiz incelemesini yapan Askeri Yargıtay 3. Dairesi 2013/304 E, 2013/229 K ve 06 Şubat 2013 tarihli İlamında, Genelkurmay Askeri Mahkemesi'nin 11 Ekim 2012 tarihli Kararının "Oyçokluğuyla" onanmasına karar vermiştir. Üye Deniz Hakim Albay Turgut SÖNMEZ ve Üye Hakim Yarbay Kamil SEVİMLİ noksan soruşturma ve suçun sübutu yönünden karara muhalif kalmıştır. 4. Üye Deniz Hakim Albay Turgut SÖNMEZ Muhalefet Şerhinde, suç konusu CD üzerinde parmak izi incelemesi yapılmadığına, yargılamanın her safhasında Müvekkilimiz ile Sanık Yunis AKKAYA'nın söz konusu CD'nin kendilerine ait olmadığını beyan ettiğine, CD'nin Müvekkilimizin bilgisayarında oluşturulduğuna dair bir emareye ulaşılamadığına, Ankara Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'nde görevli polisler tarafından üç farklı adreste arama yapılmasına ve bu adreslerde birçok CD'ye el konulmasına karşın sadece 200 Nolu CD'nin markasının tutanağa yazılmış olduğuna dikkat çekmiştir. Sayfa 2 / 34

GENEL DEĞERLENDİRMELERİMİZ 5. Müvekkilimiz Murat EREN hakkında verilen Mahkumiyet Kararına delil olarak kabul edilen 200 Nolu Memorex Marka CD'ye arama işlemleri sırasında hukuka aykırı olarak el konulmuş, kovuşturma aşamasındaki eksik incelemeye dayanan Bilirkişi Raporlarıyla Mahkumiyet Hükmü verilmiştir. Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyeleri Prof. Dr. Bülent SANKUR ve Prof. Dr. Ahmet Celal Cem SAY'ın 20 Kasım 2015 tarihli Raporu ile Adli Bilişim Mühendisi Tuncay BEŞİKÇİ'nin 24 Kasım 2015 tarihli Adli Analiz Raporunda, söz konusu CD'nin teknik yönden çelişkili durumuna ve el koyma sırasındaki hukuka aykırı uygulamalara dair tespitler yapılmıştır. 6. Müvekkilimize isnat edilen suçlamalara dayanak CD üzerinde inceleme yapan Ankara TEM Şube Müdürlüğü'nde görevli Mehmet YAYLA isimli personel ile arama ve ifade alma işlemlerine katılan diğer personel hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 2014/37666 ve Genelkurmay Başkanlığı'nın suç duyurusu üzerine başlatılan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 2014/5804 sayılı dosyalarında soruşturmalar yürütülmektedir. 7. Kamuoyunda, "Poyrazköy/Kafes Eylem Planı/ÇYDD/Amirallere Suikast", "Balyoz Harekat Planı", "İstanbul Askeri Casusluk", "İzmir Askeri Casusluk" ve "Ergenekon" isimleriyle bilinen yargılama süreçlerinin tamamı ihbar e- mailleriyle başlatılmış, arama işlemleri sırasında CMK'nın 134. Maddesine aykırı olarak el konulan dijital medya (CD, DVD, Flash Disk, Hard Disk, Telefon, Hafıza Kartı vb) içinde kayıtlı dokümanlara dayanılarak davalar açılmıştır. Müvekkilimiz Murat EREN hakkında açılan davanın soruşturma ve kovuşturma süreçlerinde yaşanan gelişmeler bu davalarla benzerlikler taşımaktadır. 8. Kamuoyunda, "Poyrazköy/Kafes Eylem Planı/ÇYDD/Amirallere Suikast" Davası olarak bilinen İstanbul Anadolu 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2014/155 E sayılı dosyasında yargılanan asker kişiler de Sanıklardan ele geçtiği iddia olunan CD/DVD ve Hard Diskler içinde kayıtlı dijital dokümanlarla suçlanmış, bu dokümanlara el konulma usulü ve barındırdıkları çelişkiler göz önüne alınarak tüm Sayfa 3 / 34

sanıklar hakkında 02 Ekim 2015 tarihinde Beraat Kararı verilmiştir. Aynı yargılamada Sanıkların Beykoz İlçesi Poyrazköy Mevkii, Beykoz İlçesi Kaynarca Mevkii ve Beykoz İlçesi Çubuklu Mevkiine gömdükleri iddia olunan mühimmatla ilgili olarak da Beraat Kararları verilmiştir. Mahkeme suç uydurmak amacıyla sahte delil üreten kişi/kişiler hakkında da suç duyurusunda bulunulmasına hükmetmiştir. 9. Kamuoyunda "Balyoz Harekat Planı" Davası olarak bilinen İstanbul Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2014/188 E sayılı dosyasındaki asker şahıslar CD, Hard Disk ve Flash Disk içinde kayıtlı dijital dokümanlarla yargılanmış, bu dokümanların suç uydurmak amacıyla oluşturulmuş sahte delililer olduğunun tespitinin ardından Sanıkların Beraatına, sorumlular hakkında ise suç duyurusunda bulunulmasına karar verilmiştir. Benzer süreçler "İlhan CİHANER/Erzurum", "İstanbul Askeri Casusluk" ve "İzmir Askeri Casusluk" ismiyle bilinen yargılama süreçlerinde de yaşanmıştır. 10. Müvekkilimiz hakkında Ankara Kapatılan 11. Ağır Ceza Mahkemesi ve Genelkurmay Başkanlığı Askeri Mahkemesi'nde görülen yargılamayı "Ergenekon Davasının Başlangıcı" olarak nitelendirmek yanlış olmayacaktır. Zira CMK Mülga 250. Madde İle Görevli İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 2008/1536 sayılı soruşturmasını yürüten Cumhuriyet Savcısı Zekeriya ÖZ ve kamuoyunda "Ergenekon Davası" olarak isimlendirilen İstanbul Kapatılan 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2009/208 E sayılı dosyası kapsamında Müvekkilimizin yargılandığı Ankara Kapatılan 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2006/159 E sayılı dosyasıyla birleştirme talepli yazışmalar gerçekleştirilmiştir. 11. Cumhuriyet Savcısı Abbas ÖZDEN tarafından yürütülen Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 2008/97349 sayılı soruşturması kapsamında Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyeleri Doç. Dr. Muharrem ÖZEN, Yrd. Doç. Dr. Devrim GÜNGÖR ve Dr. Güneş OKUYUCU ERGÜN tarafından kaleme alınan 03 Eylül 2009 tarihli Bilirkişi Raporunda da CMK'nın 134. Maddesine göre arama kararı verilmesizin el konulan dijital dokümanların hukuka aykırı mahiyete sahip olacağı hususunda önemli tespitlere yer verilmiştir. Sayfa 4 / 34

12. Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN, Başbakan Yardımcısı Sayın Yalçın AKDOĞAN, Başbakan Yardımcısı Sayın Mehmet Ali ŞAHİN ve üst düzey devlet adamları, devlet içinde örgütlü bir yapı tarafından Türk Silahlı Kuvvetlerinin hedef alındığı yönünde açıklamalarda bulunmuştur. Bu açıklamalar sonrasında Genelkurmay Başkanlığı tarafından suç duyurusunda bulunulmuştur. Müvekkilimiz Murat EREN de sahte delillerle hakkında suç uydurulan TSK Personeli arasında yer almaktadır. 13. Yukarıda özetlediğimiz hususlar aşağıda ortaya konulan "Kanuni Sebepler", "Yeni Deliller" ve "Yeni Olaylar/Olgularla" birlikte ele alındığında Müvekkilimiz hakkında verilen Mahkumiyet Kararı ile Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması Kararlarında hataya düşüldüğü, bu sebepten Yeniden Yargılama Kanun Yolunun şartlarının oluştuğu değerlendirilmiştir. YENİ DELİLLER (BİLİRKİŞİ RAPORLARI, BİLİMSEL MÜTALAALAR, MAHKEME KARARLARI) ÇERÇEVESİNDE DEĞERLENDİRMELERİMİZ 14. Müvekkilimiz Murat EREN hakkındaki Mahkumiyet Kararı, Yunis AKKAYA'nın evinde el konulan hukuka aykırı ve suç uydurmak amacıyla oluşturulmuş 200 Nolu Memorex Marka CD içinde kayıtlı dijital dokümanlara dayandırılmıştır. 15. Gerek Yunis AKKAYA'nın evinde gerekse Müvekkilimizin evinde yapılan aramalarda el konulan dijital dokümanların imajı, CMK'nın 134. Maddesine aykırı olarak mahallinde alınmamıştır.(ek_1) Bu işlemlerin yapılmamasının hukuka aykırı olduğu ve el konulan delili de hukuka aykırı hale getireceği Askeri Yargıtay Başsavcısı Recep SÖZEN'in 24 Ekim 2008 tarihli Tebliğnamesinde ifade edilmiş olmasına karşın bu husus yargılama sırasında göz önüne alınmamıştır. 16. Cumhuriyet Savcısı Abbas ÖZDEN tarafından yürütülen Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 2008/97349 sayılı soruşturma dosyasında mübrez 08 Eylül 2009 tarihli Bilirkişi Raporunda, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyeleri Doç. Dr. Muharrem ÖZEN, Yrd. Doç. Dr. Devrim GÜNGÖR ve Dr. Güneş Sayfa 5 / 34

OKUYUCU ERGÜN, Mahkeme Kararında arama ve el koyma işlemlerinin CMK'nın 119 ve 127. Maddeleri çerçevesinde yapılacağı belirtilmesine ve CMK'nın 134. Maddesi uyarınca bir arama kararı bulunmamasına karşın mahalde bulunan dijital medyaya el konulmasının CMK'nın 134/1. Maddesine aykırı olduğunu ifade etmiştir.(ek_2) 17. Ankara Üniversitesi Öğretim Üyelerinin müşterek imzasını taşıyan Bilirkişi Raporunda, el konulan dijital medyaya (CD, DVD, Hard Disk, Flash Disk vb) şifreli olduğu tespit edilmeksizin, arama mahallinde imajının alınmaksızın doğrudan el konulması da CMK'nın 134/2. Maddesine aykırılık olarak değerlendirilmiştir. 18. Genelkurmay Askeri Mahkemesi'nin 2012/147 E ve 2012/128 K sayılı dosyasında delil olarak kabul edilen Müvekkilimizin evinden el konulan HISPEED Marka Taşınabilir Hard Disk ile Yunis AKKAYA'nın evinden el konulan 200 Nolu Memorex Marka CD'ye CMK'nın 134. Maddesi çerçevesinde el konulmasına dair bir Mahkeme Kararı bulunmamaktadır. 19. CMK'nın 134. Maddesi el konulan dijital medyaların incelenmesine ilişkin bir düzenleme olmayıp, doğrudan arama ve el koyma usulüne ilişkin özel bir Kanun Maddesidir. CMK'nın 134. Maddesine göre Kanuna uygun bir Arama Kararına istinaden gerçekleşen aramada şifrelenmiş bilgiler tespit edilmediği müddetçe doğrudan el koyma işlemi gerçekleştirilmesi mümkün değildir. 20. CMK'nın 134. Maddesi uyarınca arama sırasında el konulacak dijital medyanın imajının alınması (yedeklemesinin yapılması) ve HASH değerinin tespit edilmesi gerekmektedir. Bu işlem yapılmadığı sürece söz konusu dijital medyanın el konulduğu andaki durumuyla muhafaza edilip edilmediği de tespit edilemeyecektir. Öyle ki Genelkurmay Başkanlığı Askeri Mahkemesi'nin 2009/199 E sayılı dosyasında Veri ve Donanım İnceleme Uzmanı Adem AŞKAR tarafında gerçekleştirilen incelemede el konulan dijital medyaya Müvekkilimizin tutuklu bulunduğu sırada müdahale edildiğini gösteren önemli tespitlere yer verilmiştir.(ek_3) Sayfa 6 / 34

21. Sanık Yunis AKKAYA ve Müvekkilimiz Murat EREN'in evlerinde gerçekleşen aramalarda hukuka aykırı olarak imajı alınmayan dijital medyalara Ankara TEM Şube Müdürlüğü'nde müdahalede bulunulduğu Bilirkişi Raporunda aşağıdaki şekilde tespit edilmiştir. Şöyle ki; a) Müvekkilimiz Murat EREN ve Yunis AKKAYA'nın evlerinde 30 Mayıs 2006 tarihinde arama, el koyma ve yakalama işlemleri gerçekleştirilmiştir. Yunis AKKAYA'nın evinde Kolluk Personeli tarafından 200 numara verilen Memorex Marka CD'ye, Müvekkilimiz Murat EREN'in evinde ise TOSHIBA Marka Dizüstü Bilgisayara ve HISPEED Marka Taşınabilir Hard Diske el konulmuştur. b) Yunis AKKAYA 04 Haziran 2006, Müvekkilimiz Murat EREN ise 02 Haziran 2006 tarihinde tutuklanmıştır. Söz konusu dijital medyalar el koyma işlemleri sonrasında Ankara Emniyet Müdürlüğü'nde ve Ankara Merkez Komutanlığı'nda muhafaza edilmiş, sonrasında Genelkurmay Askeri Savcılığı'nın 2006/8 sayılı emanetine kaydedilmiştir. c) Genelkurmay Başkanlığı Askeri Mahkemesi'nin 2009/199 E sayılı dosyası kapsamında Veri ve Donanım İnceleme Uzmanı Adem AŞKAR tarafından yapılan incelemeye dair 21 Ekim 2009 tarihli Bilirkişi Raporunun 2. sayfasında, Müvekkilimiz Murat EREN'den el konulan TOSHIBA Marka Dizüstü Bilgisayarın HITACHI Marka Hard Diski üzerinde yapılan inceleme neticesinde, ""ÖKHÜ BRİFİNG.ink" isimli dijital dosyanın 25 Temmuz 2006 tarihinde saat 15:28:04'de oluşturulduğu, aynı gün saat 15:28:11'de son kez erişim sağlandığı, "ÖZ KUV BİRİFİNG.ink" isimli dijital dosyanın 25 Temmuz 2006 tarihinde saat 15:25:38'de oluşturulduğu, aynı gün saat 15:25:46'da son kez erişim sağlandığı" tespitleri yapılmıştır. Bu tarihlerde Müvekkilimiz Mamak Askeri Cezaevi'nde tutukludur. Sayfa 7 / 34

d) Veri ve Donanım İnceleme Uzmanı Adem AŞKAR tarafından yapılan incelemeye dair 21 Ekim 2009 tarihli Bilirkişi Raporunun 4. sayfasında, Müvekkilimiz Murat EREN'den el konulan HISPEED Marka Taşınabilir Hard Disk üzerinde yapılan inceleme neticesinde, ""K.IRAK AK TERTİPLENME SON DURUM.ppt" isimli dosyanın 09 Ağustos 2006 tarihinde saat 15:20'de son kez değiştirildiği,13 Aralık 2006 tarihinde son kez erişim sağlandığı; "K.IRAK AK YENİ.ppt" isimli dosyanın 09 Ağustos 2006 tarihinde saat 15:24'de son kez değiştirildiği, 02 Mart 2007 tarihinde son kez erişim sağlandığı; "K. IRAK BÖLGE HARİTALARI.ppt" isimli dosyanın 09 Ağustos 2006 tarihinde saat 15:19'da son kez değiştirildiği, 02 Mart 2007 tarihinde son kez erişim sağlandığı; "K.IRAK'TAKİ HAREKAT SAHASINA İLİŞKİN EK-B SON DEĞİŞİKLİK.doc" isimli dosyanın 09 Ağustos 2006 tarihinde saat 15:20'de son kez değiştirildiği, 13 Aralık 2006 tarihinde son kez erişim sağlandığı; "K.IRAK'TAKİ HAREKAT SAHASINA İLİŞKİN EK-B çizelge.doc" isimli dosyanın 09 Ağustos 2006 tarihinde saat 15:20'de son kez değiştirildiği, 13 Aralık 2006 tarihinde son kez erişim sağlandığı; "K.IRAK'TAKİ HAREKAT SAHASINA İLİŞKİN.doc" isimli dosyanın 09 Ağustos 2006 tarihinde saat 15:24'de son kez değiştirildiği, 02 Mart 2007 tarihinde son kez erişim sağlandığı; "KONSEPT SLAYTININ DİNLEYİCİ NOTLARININ YENİDEN YENİDEN YAZILAN BÖLÜMLERİ.PPT" isimli dosyanın 09 Ağustos 2006 tarihinde saat 15:24'de son kez değiştirildiği, 02 Mart 2007 tarihinde son kez erişim sağlandığı; "konsept-2010 düzeltilmiş hali yeni.doc" isimli dosyanın 09 Ağustos 2006 tarihinde saat 15:24'de son kez değiştirildiği, 02 Mart 2007 tarihinde son kez erişim sağlandığı; "konsept-2010.doc" isimli dosyanın 09 Ağustos 2006 tarihinde saat 15:24'de son kez değiştirildiği, 02 Mart 2007 tarihinde son kez erişim sağlandığı;" tespitleri yapılmıştır. Raporda yer alan tarihler, dijital medyalara Müvekkilimiz tutukluyken ve sonrasında müdahale edildiğini göstermektedir. Sayfa 8 / 34

22. Müvekkilimiz Murat EREN ve Sanık Yunis AKKAYA'nın 30 Mayıs 2006 tarihinde yakalandıkları ve el konulan dijital medyaların kendilerine iade edilmediği göz önüne alındığında, 25 Temmuz 2006-02 Mart 2007 tarihleri arasında dijital dokümanlar üzerinde gerçekleşen manipülasyonun, bu tarih aralığında TEM Şube Müdürlüğü ve Genelkurmay Başkanlığı'nda görevli personel tarafından yapıldığı açıktır. 23. Sanık Yunis AKKAYA'dan ele geçtiği ileri sürülen isnatlara dayanak 200 Nolu Memorex Marka CD ile diğer dokümanlar incelenmek üzere Genelkurmay Askeri Savcılığı'ndan talep edilmişse de yargılamanın hiçbir aşamasında bu deliller Müvekkilimize verilmemiştir. Soruşturmanın ve kovuşturmanın her aşamasında Müvekkilimiz Murat EREN ve Sanık Yunis AKKAYA sahte dijital dokümanların kayıtlı olduğu dijital medyanın kendilerine ait olmadığını ifade etmişlerdir. Bu çerçevede arama ve el koyma işlemleri Kanunda öngörülen usule uygun olarak yapılmayan dijital medyalarda kayıtlı dokümanların Sanıklara ait olduğunu söyleyebilmek mümkün değildir. 24. Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyeleri Prof. Dr. Bülent SANKUR ve Prof. Dr. Ahmet Celal Cem SAY'ın müştereken kaleme aldıkları 20 Kasım 2015 tarihli Bilirkişi Raporu'nda, Müvekkilimizden ele geçtiği iddia olunan HISPEED Marka Taşınabilir Hard Disk ile Yunis AKKAYA'dan ele geçtiği iddia olunan 200 Nolu Memorex CD'nin manipülatif niteliğe sahip olduğu hususunda önemli tespitlere yer verilmiştir.(ek_4) 25. Prof. Dr. Bülent SANKUR ve Prof. Dr. Ahmet Celal Cem SAY, Raporlarında, Müvekkilimizin evinde el konuşan diz üstü bilgisayarda tespit edilen "ÖKHÜ BRİFİNG.ink" ve "ÖZ KUV BİRİFİNG.ink" isimli dijital dokümanların Müvekkilimiz tarafından oluşturulmuş olamayacağını 20 Kasım 2015 tarihli Raporda 7. Sorunun Cevabında aşağıdaki şekilde açıklamıştır: "Adı ".lnk" ile biten dosyalar Windows işletim sisteminde "kısayol dosyaları" olarak bilinir. Adem Aşkar'ın yazdığı bilirkişi raporunda bunların başka bir dosya açıldığında adı o dosyanın isminin başlangıcıyla başlayacak şekilde oluşan ve dolayısıyla o isimde bir dosyanın Sayfa 9 / 34

bilgisayarda açıldığına işaret eden dosyalar olduğu belirtilmektedir. Raporu hızla okuyan ve konunun uzmanı olmayan bir okuyucunun zihninde bu ifade Murat Eren'in bilgisayarında suça konu CD'deki dosyaların açıldığı izlenimini yaratabilirse de, sorunuzda belirttiğiniz (ve gerek raporda, gerekse de duruşmalarda vurgulanmayan) detayları içeren tablo ve raporun geri kalanında Yunis Akkaya'dan ele geçirildiği söylenen CD'yle ilgili dökümler incelendiğinde farklı bir görünüm çıkmaktadır. Bu husus aşağıda ayrıntılı olarak açıklanacaktır. Dava dosyasından anlaşıldığı kadarıyla, Askerî Yargıtay ın 6.1.2009 tarihli bozma kararında CD'de yer alan dosyaların bu bilgisayarda oluşturulup oluşturulmadığı, oluşturulmuşsa hangi tarihte kim tarafından oluşturulduğu, bilgisayarın tarih/saatinde değişiklik yapılıp yapılmadığı vb. bir dizi hususun bilirkişiden sorulması gerektiğine hükmolunmuştur. Bilirkişi Adem Aşkar bu nedenle hem bilirkişiliğe tayin kararında, hem de inceleme sonrası çağrıldığı duruşmada bu konulardaki sorulara muhatap olmuş, ve Bilgisayarın mevcut tarih-saat ayarlarında değişiklik yapılıp yapılmadığına dair herhangi bir veri tespit edemediğini beyan etmiştir. Bir bilgisayarın mevcut tarih-saat ayarıyla ilgili herhangi bir incelemede akla gelen ilk ve en basit yöntem bilgisayarın o andaki tarih ve saati doğru gösterip göstermediğine bakmak olduğundan, bilirkişi Aşkar ın bu kontrolü yaptığını ve saatin doğru olduğunu gördüğünü kabul etmek gerekir. Bu kabulden hareketle, raporun 2. sayfasındaki tablodan Murat Eren in kendisinin tutuklu, bilgisayarının da adli emanette olduğu bilinen 25 Temmuz 2006 günü söz konusu bilgisayarın açıldığı ve bahsi geçen kısayol dosyalarının oluşmasına yol açacak şekilde dosya açma işlemlerinin yapıldığı anlaşılmaktadır. Fakat tablodaki verilerden çıkan bu sonuç bilirkişi tarafından raporda veya duruşmada dile getirilmemiştir. Adem Aşkar ın raporunda önce "ÖZ KUV Brifing.ppt" ve "ÖKHÜ Brifing.ppt" isimli dosyaların incelemesi yapılan bilgisayarda oluşturulup oluşturulmadığına dair herhangi bir veri tespit edilememiştir. denilmesine karşın, yukarıda sözü edilen.lnk dosyalarındaki veriler listelenerek Murat Eren in bilgisayarına takılan ("14 Oca 2006" adı verilmiş) bir CD de suça konu ("14 oca 2006" adlı) CD deki iki dosyayla aynı isimlere sahip iki dosyanın açıldığı ifade edilmiş olmaktadır. Ancak (daha sonra Aşkar raporunu inceleyen Ulusal Kriminal Büro nun raporunda belirtildiği gibi).lnk dosyalarındaki diğer haneler ve Aşkar ın CD ile ilgili dökümlerinden, bilgisayara takılan CD nin Yunis Akkaya dan ele geçirildiği söylenen CD olmadığı (klasör yapılarındaki farklılık nedeniyle) anlaşılmaktadır. Bizim Aşkar raporundan tespitimize göre de bilgisayara takılan CD'nin adı ("14 Oca 2006") ile Yunis Akkaya'nın evinde el konulduğu bildirilen suça konu CD'nin adı ("14 oca 2006") arasında büyük/küçük harf farkı vardır. Ne yazık ki bu hususlar da Aşkar tarafından dile getirilmemiştir. Delil sahteciliğine ilişkin ağır kuşku yaratan bu Sayfa 10 / 34

olguların vurgulanmamasının, rapordaki veriler bütününün gerçek anlamının tersi yönde algılanmasına yol açtığı kanaatindeyiz." 26. Bilirkişiler yapmış oldukları incelemede, Müvekkilimizden el konulduğu iddia edilen Hard Diske tutuklu bulunduğu sırada müdahalede bulunulduğunu ve suçlamalara dayanak "ÖKHÜ BRİFİNG.ink" ve "ÖZ KUV BİRİFİNG.ink" isimli dijital dokümanların da bu müdahale neticesinde bilgisayarda iz bıraktığını ayrıntılı olarak açıklamışlardır. 27. Prof. Dr. Bülent SANKUR ve Prof. Dr. Ahmet Celal Cem SAY tarafından yapılan incelemede, Müvekkilimiz Murat EREN'den el konulan HISPEED Marka Taşınabilir Hard Diske de hukuka aykırı el konulma anından sonra müdahalede bulunulduğu hususunda 8. Sorunun Cevabında önemli tespitlere yer verilmiştir: "Soruda belirtilen son değiştirme ve erişim tarihlerinin tümü, anılan bellek cihazına el konulma tarihinden sonradır. Adem Aşkar raporunda soruda belirtilen dosyaların özelliklerinin "iki numaralı klasör DZ 1502-1512'deki kayıtlarla uyumlu" olduğunu ifade etmektedir. Burada söz konusu cihazın daha önce tabi tutulduğu bir bilirkişi incelemesinin kayıtlarından (örneğin aynı cihazla ilgili aynı isimli dosyaların listelendiği bilirkişi Erhan Sakallı nın raporunun Ek-B sinden) söz ediliyor olması muhtemel olsa da, tarafımıza iletilen taratılmış dosyalarda görülen sayfa numaralarından "iki numaralı klasör DZ 1502-1512 nin nereye tekabül ettiği anlaşılamamaktadır. Erhan Sakallı raporunda bu dosyaların tümünün son kaydetme tarihleri 2002-2003 yılları olarak listelenmektedir ve Aşkar eğer kendi listelediği özelliklerin bu kayıtlarla "uyumlu" olduğunu ifade ediyorsa verdiği son değiştirme tarihlerinin bu değerlerle nasıl uyumlu olduğunu izah etmemektedir. Normal kullanıcı davranışları kapsamında kimse bilgisayar saatini aylar mertebesinde ileride tutmaz. Bir dizi dosyayı önceden bilinçli olarak aylar sonrasının tarihiyle kaydetmenin getiri sağlayabileceği bir kötü niyetli davranışın mantığını da görmek zordur. Bu nedenlerle belirttiğiniz kayıt ve erişim tarihlerinin en akla yakın açıklaması, cihaza el koyulmasından sonra, adli emanette veya bilirkişilerin elinde iken müdahale edilmiş olmasıdır. Adli bilişim kurallarına göre bilirkişinin incelediği dijital delilde hiç bir değişiklik yapmaması gerekir. Erhan Sakallı raporunun düzenlendiği 2.3.2007 tarihi, soruda anılan Aşkar raporunda listelenen dokuz dokümandan altısının görünen son erişim tarihleriyle aynıysa da, dokuz dokümanın tümünün son değiştirme tarihlerinin cihaza el konulmasından iki ay sonrasına ve Erhan Sakallı raporundan yedi ay Sayfa 11 / 34

öncesine denk gelen 9 Ağustos 2006 olarak görünmesi, yani yukarıda belirttiğimiz en akla yakın senaryoya göre bu tarihte dosyaların açılmakla kalmayıp, üzerlerinde değişiklik yapıldıktan sonra kaydedilerek kapatılmış olduğunun anlaşılması, delil manipülasyonuna ilişkin kuşkular doğurmaktadır." 28. Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi Bilirkişiler Müvekkilimizden el konulduğu iddia edilen HISPEED Marka Taşınabilir Hard Diske de el konulma anından sonra müdahalede bulunulduğu hususunda önemli tespitler yapmışlardır. Bu hususların yargılama sırasında göz önüne alınmaması büyük bir eksikliktir. Bu durum Mahkeme Heyetinin Mahkumiyet Kararını verirken yanılgıya düşmesine neden olmuştur. 29. Adli Bilişim Uzmanları Prof. Dr. Bülent SANKUR ve Prof. Dr. Ahmet Celal Cem SAY 20 Kasım 2015 tarihli Raporlarında, Yargıtay 3. Dairesi Kararında yazan bir değerlendirmeyi de Adli Bilişim Kuralları çerçevesinde 11. Sorunun Cevabında irdelemiştir: "Dijital veriler üzerindeki çeşitli işlemlere ilişkin tarih kayıtları o sırada kullanılmakta olan bilgisayarın tarih ve saat ayarına bağlıdır. Bilgisayar saati gerçek zamanı göstermeyecek şekilde değiştirilirse sonra yapılacak dosya işlemlerine ilişkin tarih kayıtlarının da buna bağlı olarak yanlış görüneceği tabiidir. Diğer üstveri bilgileri gibi dosya oluşturma, son değiştirme vs. tarihlerine ilişkin kayıtlar da rahatça manipüle edilebilir ve özellikle tartışmalı durumlarda güvenilir olmadıkları akılda tutulmalıdır. Bilirkişi Erhan Sakallı'nın 2.3.2007 tarihli raporunda dosya oluşturma tarihlerine ilişkin kayıtların işlemin yapıldığı bilgisayarın yerel tarihine bağlı olduğu açıkça belirtilmiştir. Bilirkişi Adem Aşkar'ın 21.10.2009 tarihli raporunda ise bazı hanelerdeki oluşturulma tarihleri için "kullanıcı tarafından değiştirilmesinin mümkün olamayacağı" değerlendirilmesi yapılmıştır. Kanaatimizce bu son derece yanıltıcı bir ifadedir; bilgisayarın saatini değiştirmek gibi temel becerilere sahip bir kullanıcının herhangi bir üstveri hanesini istediği gibi şekillendirebileceğinin vurgulanması gerekmekteydi. Bilirkişi Aşkar 21.1.2010 tarihli duruşmadaki "CD'nin oluşturulma tarihi 15 Ocak 2006 gözükmesine rağmen, dosyanın 30 Mayıs 2006'da oluşturulduğu kesindir." şeklindeki Adlî Bilişim mantığına aykırı bir beyanıyla da Askerî Yargıtay 3. Dairesi'nin anılan kararına dayanak sağlamış görünmektedir. Askerî Yargıtay 3. Dairesi'nin 6 Şubat 2013 tarihli anılan kararında CMK 134. maddeye aykırı olarak imajı alınmadan el konulmuş suça konu CD'deki dosyaların kimi üstveri bilgilerine (yukarıda anlatıldığı üzere temelsiz bir şekilde) itibar edilerek dosyaların 30 Mayıs 2006 akşamı, Murat Eren'in söz konusu evde Sayfa 12 / 34

bulunduğu sırada kaydedildiği sonucuna varıldıktan sonra bu sonuçla çelişkili görünen aynı CD'deki diğer kimi üstverilerin bilgisayar saati geri alınmak suretiyle bilerek yanlış olarak kaydedildiği değerlendirilmektedir. Bu senaryo bilişim mantığı açısından sorunludur. Bir an için CD içeriğinin elkoymadan sonra değiştirilmediğini varsayarsak, (bu varsayımın imaj alınmamış olması nedeniyle temelsiz kaldığını yukarıda belirtmiştik) anılan akşam CD'ye yazdırma yaparken bazı tarihleri bilerek geriye aldığı iddia edilen sanığın diğer tarihleri doğru bırakması, üstelik kendi adını da (suça konu dosyaların üstverilerinde "Yazan" hanelerinde "Murat Eren" adı görülmektedir) Adem Aşkar'ın raporunda belirtildiği gibi kolayca silebilecekken açıkça yazılı olarak bırakması akla yakın gelmemektedir. Genel olarak tümüyle güvenilmez bir dijital delildeki veriler birbirleriyle çelişiyorsa bazılarının doğru, diğerlerinin ise sahte kabul edilmesinin mantıksal bir dayanağı olduğunu düşünmüyoruz." 30. Askeri Yargıtay 3. Dairesinin CD üzerindeki tarih ve saat bilgilerini Sanıkların değiştirmiş olabileceği hususundaki değerlendirmesi kendi içinde çelişkilidir. Zira suçtan kurtulmak isteyen bir kişinin tarih bilgileri üzerinde değişiklik yaparken "yazar" bölümündeki kendi ismini değiştirmemesi Hayatın Olağan Akışına uygun değildir. Bu çerçevede söz konusu Hard Diske el konulduktan sonra müdahalede bulunduğu şüpheye yer bırakmayacak şekilde açıktır. 31. Prof. Dr. Bülent SANKUR ve Prof. Dr. Ahmet Celal Cem SAY, 20 Kasım 2015 tarihli Raporun 2. Sorusunun Cevabında delil güvenliği noktasında arama ve el koyma işlemleri sırasında yapılması gerekenler ile bu işlemlerin yapılmaması neticesinde ortaya çıkacak sorunları aşağıdaki şekilde açıklamıştır: "Elektronik ortamda oluşturulan dijital verilerin gerek içerikleri, gerekse de üstveri bilgileri kolayca ve genelde iz bırakmadan istenildiği gibi kurgulanabilir ve tahrif edilebilir. 1. soruya verilen cevapta belirtildiği gibi, el konulan dijital verilerin elkoyma anından sonra herhangi bir değişikliğe uğrayıp uğramadığının denetlenmesi ancak el konulan veri depolama ortamının elkoyma esnasında tarafların denetiminde çıkarılan tıpatıp bir imajının şüpheliye verilmesi halinde mümkün olabilmektedir. "Hash" değeri alınması, milyonlarca birimden oluşabilen iki dijital kaydın birbirinin aynısı olup olmadığının kolayca denetlenebilmesi için kullanılan yerleşik bir yöntemdir. "Hash" algoritmaları, verilen her dijital dosya için o dosyanın "özeti" diye adlandırabileceğimiz nispeten kısa bir karakterler dizisi ("hash" değeri) hesaplarlar. İki büyük dosya arasında küçük bir fark olsa da çıkarılan Sayfa 13 / 34

hash değerleri birbirinden farklı olur, böylece gerek elkoyma sırasında kolluk kuvvetlerinin ve şüphelinin aldığı imaj kopyalarının, gerekse de daha sonra aynı dijitalde bir suç unsuru bulunduğu savlandığında kullanılan kopyanın kütüğün özgün halinin aynısı olup olmadığı bu değerler karşılaştırılarak rahatça anlaşılabilir ve kanıtlanabilir. Şüpheli elkoyma sırasında yedeklenen dijitalin bir kopyasının kendisine verilmesini istemese dahi, el konulma anında "hash" değerinin hesaplanıp kaydedilmesi delil zincirinin bütünlüğünün sağlanması açısından yasanın emrettiği yedekleme sürecinin vazgeçilmez bir parçasıdır." 32. 30-31 Mayıs 2006 tarihlerinde Müvekkilimiz Murat EREN ile Yunis AKKAYA'nın evlerinde yapılan aramalarda el konulan dijital medyaların (Sabit Hard Disk, CD, Taşınabilir Hard Disk vd) CMK'nın 134. Maddesine uygun olarak imajları alınmamıştır. Dosya kapsamındaki Sanıkların tümünün isnatlara dayanak dijital medyaları daha önce görmediklerini beyan etmeleri ve ısrarla parmak izi incelemesi yapılmasını talep etmeleri bu hukuka aykırı dijital medyanın Sanıklara ait olmadığının açık bir göstergesidir. Genelkurmay Askeri Mahkemesi'nin CMK'nın 134. Maddesi çerçevesinde bir değerlendirme yapmaksızın vermiş olduğu Karar, eksik ve hatalı değerlendirmelere dayanmaktadır. 33. Adli Bilişim Mühendisi ve Sertifikalı Siber Adli Bilişim Profesyoneli (CCFP-EU) 1 Tuncay BEŞİKÇİ'nin 24 Kasım 2015 tarihli Adli Analiz Raporunda ise Prof. Dr. Bülent SANKUR ve Prof. Dr. Ahmet Celal Cem SAY tarafından yapılmış tespitlere paralel değerlendirmeler yer almaktadır.(ek_5) Türkiye'deki tek Adli Bilişim Mühendisi unvanına sahip olan Tuncay BEŞİKÇİ Raporunda, Müvekkilimiz hakkında Mahkumiyet Kararı verilmesine dayanak olarak kabul edilen dijital medyaların el koyma ve inceleme süreçlerinin hukuken ve teknik yönden hatalı yapıldığına ilişkin önemli tespitlerde bulunmuştur: "Maddi gerçeğin ortaya çıkarılması ve adil bir muhakeme yapılabilmesi için olay yerinin layıkıyla korunması ve delillerin dürüst bir şekilde olay yerinden elde edilmesinin sağlanması gerekmektedir. Arama ve el koyma işlemleri sırasında, adli bir vakanın aydınlatılması amacı ile bilimsel yöntemler kullanılarak, olay mahalinde bulunabilecek her türlü elektronik, dijital 1 Avrupa Birliği Ülkelerinde 27 Sertifikalı Siber Adli Bilişim Profesyoneli (CCFP-EU) bulunmaktadır. Tuncay BEŞİKÇİ bu alanda Türkiye'deki tek Adli Bilişim Uzmanıdır. Sayfa 14 / 34

ve sayısal verinin, içerisinde hazırlık ve planlama, delili tanımlama, toplama ve koruma, analiz etme ve bulguları sunma sahfalarından oluşan, kanun ve yönetmeliklerle belirlenmiş kurallara uyulmadığı anlaşılmaktadır. Dava kapsamındaki belge ve dökümanlar üzerinde yapılan incelemede; CMK 134. madde ve Adlî ve Önleme Aramaları Yönetmeliği'nin 17. maddesi ile birlikte Türkiye'nin taraf olduğu Avrupa Birliği müktesabatına aykırı uygulamalar tespit edilmiştir. Sonuç olarak; bilgisayar ve diğer ortamlar üzerinde verilerinin değiştirilmesi, manipüle edilmesi veya yok edilmesi şüphesi oluşmuş ve delillerin mahkemeler tarafından kabul edilemeyecek hukuka aykırı delil olarak nitelendirilmesi kanaati oluşmuştur.(...) Dijital veri içeren herhangi bir delilin "mutlak delil" özelliği gösterebilmesi için ele geçirildiğinde mutlaka nerede, kimden ve ne zaman ele geçirildiği, ele geçiren kişi ve yapılan işlemin hukuki dayanağı da dahil olmak üzere kayıtlara geçirilmeli ve tutanak altına alınmalıdır. Yine bu işlemin üzerinde analiz yapılacak nüshasını (adli imaj) oluşturmak amacı ile veya taraflara verilmek üzere ne şekilde kopyalandığı ve hangi yöntemlerin kullanıldığı yazılı hale getirilerek tutanak altına alınmalıdır. Adli kopyalama sırasında orijinal verinin veya dosyanın mutlaka günün teknolojisi ile uygun özet (HASH), yani değişmezlik değeri alınmalıdır. Yapılan incelemede, olay yeri incelemesi ve delillere el konulma sırasında, delillerin adli imajının alındığını ve özet (HASH) değeri hesaplatılarak delil bütünlüğünün korunduğunu gösteren herhangi bir bulgu veya tutanağa rastlanılmamıştır.(...) Diğer veri saklama kapasitesine sahip medyaya nazaran CD'ler, imajı alınması en kolay medya çeşitlerindendir. Sadece okunabilir durumda oldukları için yazma koruma cihazı/programı gerektirmez, kapasitelerinin küçük olmasından ötürü de imaj işlemi çok daha kısa (1 CD'nin adli imajı 3 veya 4 dakika içinde alınabilir) sürer. Bu basit işlem yapılmadığından dolayı delil bütünlüğü henüz ilk aşamada bozulmuştur. Özet (HASH) değeri olay yerinde alınıp tutanağa kayıt edilmedikten sonra delilin değişikliğe uğrayıp uğramadığı kesin bir dille ifade edilemez. Teknik nedenlerden dolayı olay yerinde alınamayan imajlar ise, kapandıktan sonra sadece bir defa açılabilecek şekilde tasarlanmış özel delil torbalarında taşınıp, şüpheli veya vekili şahadetliğinde açıldıktan sonra imaj alma işlemi gerçekleştirilmelidir. Yapılan incelemede delillerin nasıl, ne zaman ve nereye taşındığına dair herhangi bir bulguya rastlanmamıştır." 34. Adli Bilişim Mühendisi Tuncay BEŞİKÇİ, arama ve el koyma işlemleri sırasında Mahkumiyet Kararına dayanak kabul edilen dijital medyaya, CMK'nın 134. Maddesi ile diğer Yönetmelik ve Uluslararası Standartlara aykırı olarak el konulduğunu tespit etmiş ve dijitallerin Mahkemelerde hukuki delil niteliğinde kullanılamayacağı kanaatine varmıştır. Sayfa 15 / 34

35. Adli Bilişim Mühendisi ve Sertifikalı Siber Adli Bilişim Profesyoneli (CCFP-EU) Tuncay BEŞİKÇİ'nin 24 Kasım 2015 tarihli Adli Analiz Raporunda, dijital dokümanların üst verisinde yer alan tarih ve saat bilgilerinin Müvekkilimiz Murat EREN ile Sanık Yunis AKKAYA'nın Cezaevinde bulunduğu zaman aralığında değiştirilmiş olduğuna dair tespitleri de söz konusu dijital dokümanların hukuki delil niteliğine sahip olmadığını göstermektedir: "Yapılan incelemede, dijital delillere Sanık Murat EREN ve Sanık Yunis AKKAYA'nın ev ve araçlarında yapılan arama, el koyma ve yakalama işlemi sonucunda, 30 Mayıs 2006 ve 31 Mayıs 2006 tarihlerinde el konulmuş ve yakalama işlemleri gerçekleştirilmiştir. Jandarma Bilirkişi Raporu na göre ise ilgili dosyalara erişim tarihi, delillere el konulmasından 55 gün sonrası, 25 Temmuz 2006 tarihindedir. Sanık Murat Eren in 5 Haziran 2006 ile 22 Eylül 2006 tarihleri arasında tutuklu kaldığı bilinmektedir. Sonuç itibarı ile dijital delillerin adli emanette veya bilirkişi incelemesi altında olması gereken 30 Mayıs 2006 ve 5 Ekim 2009 tarihleri arasındaki bilinmeyen bir tarihte değişikliğe uğradığı ve delil bütünlüğünün sağlanmadığı anlaşılmaktadır. Bilgisayar tarihi doğru kabul edildiğinde, dosya tarih ve saatlerinden bağımsız olarak her halukarda orjinal delil üzerinde çalışıldığı/değiştirildiği sonucu ortaya çıkar. Bilgisayar tarih ve saatinin yanlış olduğu kabul edildiğinde ise incelemeye konu olan tüm dosyaların üstveri bilgileri güvenilirliklerini yitirecektir. Sonuç olarak, Sanık Murat Eren e ait olduğu belirtilen Toshiba marka bilgisayarda bulunan HITACHI marka MP2ZH0X0GKR3WE seri numaralı hard diskten elde edilen veriler hukuki delil niteliğini kaybettiği ve delil olarak kullanılamayacağı kanaatine varılmıştır. Yapılan incelemede, Jandarma Bilirkişi Raporu nda tespit edilen 2 adet LNK uzantılı dosyanın Adli Bilişim standartları çerçevesinde yeterince incelenmediği anlaşılmaktadır. Keza, Windows XP işletim sistemde LNK uzantılı kısayol dosyaları, asıl dosyaların tarih ve saatlerinde yapılacak olası bir manipülasyon veya dosyaların kopyalanma işlemleri hakkında kesin bilgiler sundukları bilinmektedir. Örneğin, raporda adı geçen 2 adet LNK uzantılı dosyanın içerdiği bilgiler arasında yer alan FileObjectID ve NTFS dosya sisteminin $MFT adlı indeks dosyası, UuidSequenceNumber adlı sıra numarasını gösteren değer üzerinden analiz edilse idi, dosyaların oluşturulduğu anda bilgisayarın tarih ve saatinde herhangi bir değişiklik yapılıp yapılmadığı kolayca tespit edilebilirdi. Sonuç itibarı ile, delilin tam ve doğru olarak yeniden incelendiği takdirde kesin bir yargıya varılabileceği anlaşılmaktadır. Jandarma Bilirkişi Raporu'nda yapılmayan diğer bir analiz ise NTFS dosya sistemine ait $LOGFILE dosya analizidir. $LOGFILE dosyası diskteki dosya hareketlerinin (oluşturulma, kopyalama, isim değişikliği vs) olası bir hatada dosyaların kurtarılması amacı ile, bilgisayar tarih ve saattinden bağımsız olarak kaydedildiği bir sistem dosyasıdır. $LOGFILE dosyası Sayfa 16 / 34

$MFT ile birlikte analiz edilse idi, ilgili dosyaların zaman damgalarındaki çelişkiler kolaylıkla ortaya konulabilecekti. Oysa gerek Jandarma Bilirkişi Raporu'nda gerek önceki bilirkişi raporında bu analiz yapılmamış, sadece Windows'un olay görüntüleyicisi kayıtlarından yola çıkılarak tarih ve saatlerdeki çelişki nedeninin tespit edilemeyeceği belirtilmiştir. Sonuç olarak, yapılmayan analizler neticesinde tespit edilemeyen dosya işlemleri, davada inceleme yapan bilirkişilerin yetersiz kaldığı, dijital deliller hakkında ehil ve yeterli bilgiye sahip olmadıkları kanaati uyandırmaktadır." 36. Adli Bilişim Mühendisi Tuncay BEŞİKÇİ'nin 24 Kasım 2015 tarihli Raporunda, Genelkurmay Askeri Mahkemesi dosyası kapsamında yaptırılan Bilirkişi İncelemeleri ile Asker Bilirkişilerin duruşmalar sırasındaki beyanlarının da çelişkili ve teknik açıdan hatalı olduğu yönünde değerlendirmelere yer vermiş, Mahkumiyet Kararına dayanak teşkil eden dijital medyaların mutlak suretle yeniden incelenmesi gerektiği ifade edilmiştir. 37. Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyeleri Prof. Dr. Bülent SANKUR ve Prof. Dr. Ahmet Celal Cem SAY ile Adli Bilişim Mühendisi Tuncay BEŞİKÇİ tarafından yapılan tespitler, Mahkumiyet Hükmüne dayanak oluşturan dijital dokümanların el konulma anından başlamak üzere hukuka aykırı hale geldiğini ve CMK'nın 134. Maddesine uygun olarak imajı alınmasızın Kollukta gerçekleşen inceleme sırasında ve sonrasında müdahaleye uğradıklarını açıkça ortaya koymaktadır.(ek_4 ve 5) Bu çerçevede soruşturma aşamasında dijital medyalar üzerinde ilk incelemeyi gerçekleştiren kolluk personelinin tarafsızlığı konusunun da tartışılmaya açılması zorunludur. 38. Müvekkilimiz ve diğer kişilerden el konulan dijital medyanın ilk incelemesi, Ankara Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'nde görevli 2 kolluk görevlisi ve TSK'da görevli 3 personel tarafından gerçekleştirilmiştir. Bu kişilerin isimleri, Kurmay Kıdemli Albay Nurettin ÖZMEN, Kurmay Kıdemli Albay Sedat ÖZÜER, Topçu Binbaşı Nusret EROL, Başkomiser Murat ÖZTÜRK ve Komiser Mehmet YAYLA'dır. Bu kişilerce hazırlanan bilirkişi raporu yargılamanın aşamalarında Sanıklara verilmemiştir. 39. Söz konusu dijital dokümanlar üzerinde ilk incelemeyi yapan 4. Sınıf Emniyet Müdürü Murat ÖZTÜRK'ün 2014 senesinde Malatya Tanık Koruma Şube Müdürü iken Battalgazi İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne atandığı, sonrasında ise Mart Sayfa 17 / 34

2014'de Malatya Polis Meslek Yüksekokulu'nda görevlendirildiği açık kaynaklardan tespit edilmiştir. Söz konusu tayinlerin iddia edilen Paralel Devlet Yapılanması çerçevesinde gerçekleştirildiği basında yer almıştır. 40. Söz konusu incelemede görev alan Komiser Mehmet YAYLA ise Ergenekon Soruşturması sürecinde sıklıkla ismi geçen bir kolluk personelidir. Bu kişi Ergenekon Davası Sanığı Mustafa Levent GÖKTAŞ'ın avukatlık ofisinde yapılan aramada 51 Nolu DVD'yi bulan(!) kişidir. Aynı kişi Ergenekon Sanığı Serdar ÖZTÜRK'ün avukatlık ofisindeki aramada, "İrtica İle Mücadele Eylem Planı" olarak bilinen sahte dokümanın sözde ıslak imzalı nüshasını bulan(!) şahıstır. Komiser Mehmet YAYLA, Yunis AKKAYA'nın evinde arama yapan Ayhan KOÇ isimli kişi ile birlikte İşçi Partisi'nin Ankara'daki Genel Merkezi'nde yapılan aramalara da katılmış, hukuka aykırı arama ve el koyma işlemleri sebebiyle 2010 senesinde hakkında soruşturma başlatılmıştır. Bu şahısların iddia edilen Paralel Devlet Yapılanması çerçevesinde soruşturuldukları kamuoyuna yansımıştır. Bu çerçevede söz konusu kişiler tarafından yapılan işlemlerin hukuka uygunluğu noktasında ciddi şüpheler ortaya çıkmış bulunmaktadır. 41. 31 Mayıs 2006 tarihinde gerçekleşen arama faaliyetleri çerçevesinde, Müvekkilimiz Murat EREN ile Sanık Yunis AKKAYA'nın evinde yapılan aramalarda el konulan dijital medyaların özellikleri ve yaşanan süreç itibarıyla (Sabit Hard Disk, CD, Taşınabilir Hard Disk vd) kamuoyunda "Poyrazköy/Kafes Eylem Planı/ÇYDD/Amirallere Suikast", "İstanbul Askeri Casusluk" ve "Balyoz Harekat Planı" olarak isimlendirilen yargılama süreçleriyle benzerlikler taşımaktadır. Tüm bu yargılama süreçlerinde Sanıklar sahte/manipülatif dijital dokümanlarla suçlanmıştır. Aşağıda bu davalara ilişkin birkaç örneğe yer verilmiştir: a) Kamuoyunda "Kafes Eylem Planı Davası" olarak bilinen İstanbul Anadolu 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2014/155 E sayılı dosyasında Levent BEKTAŞ, iş yerinden ele geçtiği iddia olunan 1 Nolu CD ve 3 Nolu DVD içinde kayıtlı dijital dokümanlar ve Beykoz İlçesinde ele geçen mühimmatla suçlanmıştır. Arama ve el koyma işlemleri sırasında CMK'nın 134. Maddesine aykırı olarak söz konusu Sayfa 18 / 34

dijital medyanın imajı alınmamış, manipülatif niteliğe sahip olduğu kovuşturma aşamasında İstanbul Adli Tıp Kurumu tarafından yapılan incelemeyle ortaya çıkarılmıştır. b) Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Yöneticileri Prof. Filiz MERİÇLİ, Prof. Dr. Ayşe YÜKSEL ve Av. Fatma Nur GERÇEL ile merhum Ali TATAR (soruşturma aşamasında vefat etmiştir) da İstanbul Anadolu 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2014/155 E sayılı dosyasında CMK'nın 134. Maddesine aykırı olarak ÇYDD Kadıköy Şubesi'nde el konulan Hard Disk içinde kayıtlı dijital dokümanlarla suçlanmıştır. Bu dokümanların el koyma işlemleri sonrasında söz konusu Hard Diske yüklendiği İstanbul Adli Tıp Kurumu Raporuyla tespit edilmiştir. c) Hakan BÜYÜK, kamuoyunda "Balyoz Davası" olarak bilinen İstanbul Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2014/188 E sayılı dosyasında CMK'nın 134. Maddesine aykırı olarak evinde el konulan Flash Diskte kayıtlı dijital dokümanlarla suçlanmış, kovuşturma aşamasında İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Öğretim Üyeleri tarafından yapılan incelemeler neticesinde bu dokümanların sahte olduğu tespit edilmiştir. d) İstanbul Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2014/188 E sayılı dosyasında yargılanan Sanıkların büyük bir bölümü ise Donanma Komutanlığı Askeri Savcılığı'nda yapılan aramalarda el konulan 1 Nolu CD ve 5 Nolu Hard Disk içinde kayıtlı dijital dokümanlarla suçlanmış, İTÜ Öğretim Üyeleri tarafından yapılan incelemeler neticesinde gerçek resmi belgelerin de kayıtlı olduğu Hard Disk içine sahte dijital dokümanların sonradan yüklendiği tespit edilmiştir. 42. Yukarıda bir dönem Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarını hedef alan yargılama süreçlerinden sadece birkaç örnek verilmiştir. "İstanbul Askeri Casusluk Davası" ve "İzmir Askeri Casusluk Davası" olarak isimlendirilen yargılama süreçlerinde de benzer dijital delillerle Sanıklara suç isnadında bulunulmuştur. Bu yargılama süreçleri neticesinde Mahkemeler tarafından CMK'nın 134. Maddesi çerçevesinde emsal kabul edilmesi gereken kararlar verilmiştir. Sayfa 19 / 34

43. Kamuoyunda bilinen adıyla "İstanbul Askeri Casusluk Soruşturması" kapsamında el konulan 11 Nolu CD'ye ilişkin olarak İstanbul 10. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2011/168 E sayılı dosyasında söz konusu dijital medyaya usulüne uygun olarak el konulmadığı gerekçesiyle Sanıkların Beraatına, usule aykırı arama ve el koyma işlemi gerçekleştiren kolluk personeli hakkında suç duyurusunda bulunulmasına karar verilmiştir (EK_6): "(...) bu tutanağa göre el konulan dijital verilerin CMK 134/3 maddesi gereğince yedeklemesinin yapılmadığı gibi, bir örneğinin sanık vekiline verilmediği, çok sonra İstanbul Cumhuriyet Savcılığının Emniyet e 03/10/2010 tarihinde yazdığı müzekkere üzerine 22/10/2010 tarihinde Av.... a verildiği,(...) Yapılan yargılamada sanıklar hakkında dava açılmasına neden olan dijital verilerin ele geçirildiği yer olduğu iddia olunan İstanbul ili Kadıköy ilçesi Sögütlüçesme Hacı Recep Sokak Savil Apt. No 11/2 adresindeki arama ve el koyma işlemlerinin CMK 119/4 maddesi CMK 134/3 maddelerine aykırı olarak yapılmış olduğundan kararın bir örneğinin gereği yapılmak üzere Cumhuriyet Savcılığına gönderilmesine karar vermek gerekmiştir." 44. "Kafes Eylem Planı Davası" olarak bilinen İstanbul Anadolu 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2014/155 E sayılı dosyasında da arama ve el koyma işlemlerinin usulüne uygun olarak yapılmaması sebebiyle kolluk personeli hakkında suç duyurusunda bulunulmasına karar verilmiştir (EK_7): "Davaya konu olan 1 No'lu CD ile 3 No'lu DVD'ye olay tutanağından anlaşılacağı üzere 22/04/2009 tarihinde el konulduğu, el koyma tutanağı incelendiğinde olay yerinde teknik yetersizlik nedeni ile imaj alma işleminin yapılamadığının tutanak altına alındığı, olay yeri ekibinin kanıtların bire bir kopyasını alıp (imaj) oluşturulan bu kopyanın "elektronik mühür'' olarak tabir edilen HASH değerinin sanığa ya da vekiline verilmediği, diğer bilgisayar sistemlerine nazaran CD ve DVD'lerin imajı alınmasının kolay medya çeşitlerinden olduğu, sadece okunabilir durumda oldukları için ve kapasitelerinin küçük olmasından dolayı da imaj alma işleminin kısa sürdüğünün bilindiği, olay yeri ekibinin kısa ve basit bir şekilde gerçekleştirebilecekleri imaj alma işini soruşturmanın daha ilk aşamasında yerine getirmedikleri ve bu duruma göre el konulan delillerin değişikliğe uğrayıp uğramadığını söylemenin imkansız olduğu,(...) Dava dosyası kapsamı dosyada alınan tanık ifadeleri, el koyma işlemleri birlikte değerlendirildiğinde el konulan delillerin emniyete taşınması sırasında da gerekli hassasiyetin Sayfa 20 / 34

gösterilmediği, yalnızca bir defa açılabilecek şekilde tasarlanmış delil torbalarının kullanılmadığının anlaşıldığı, 22/04/2009 tarihinde gerçekleştirilen dijital delillere el koyma işleminin CMK'nun 134 madde ve Adli ve Önleme Aramaları Yönetmeliği'nin 17 maddesine uygun olarak gerçekleştirilmediği ve soruşturmanın daha başında delillerin güvenilirliğini yitirdiği ve delil bütünlüğünün bozulduğu anlaşılmıştır.(...) Dava dosyası incelendiğinde derneğin Kadıköy Şubesi'nde sabit diske 13/04/2009 tarihinde el konulduğu, el koyma sırasında adli imajın olay yerinde alınmadığı, adli imaj almanın delil bütünlüğünü sağlamak için veri üzerinde bir değişiklik olup olmadığını anlamak için kullanılan anahtar bir değer olduğu, has değer olarak tabir edilen bu değerin alınmamasının delilin güvenilirliliği konusunda daha soruşturmanın başında kuşkuların oluşmasına neden olduğu, CMK'nun 134 maddesi ve Adli ve Önleme Arama Yönetmeliği'nin 17 maddesinde belirtilen hususlara açıkça aykırı davranıldığı mahkememizce tespit edilmiştir.(...)" 45. Sahte dijital dokümanlara dayanılarak yürütülen ve kamuoyunda "İzmir Askeri Casusluk Davası" olarak bilinen İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2014/100 E (İzmir Kapatılan 12. Ağır Ceza Mahkemesi, 2013/9 E) sayılı dosyasına ilişkin olarak Anayasa Mahkemesi'nin 04 Haziran 2015 tarihli Kararında, el konulan dijital dokümanların imajının savunmaya verilmemesi ve bilirkişi incelemesi yaptırılmaması Adil Yargılanma Hakkı ihlali olarak görülmüştür.(ek_8) Anayasa Mahkemesi kamuoyunda "İstanbul Askeri Casusluk Davası" olarak bilinen yargılama sürecine ilişkin olarak da 09 Ocak 2015 tarihinde benzer mahiyette bir karar vermiştir.(ek_9) 46. Kamuoyunda "Balyoz Davası" olarak bilinen İstanbul Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2014/188 E (İstanbul Kapatılan 10. Ağır Ceza Mahkemesi, 2010/283 E) sayılı dosyasına ilişkin olarak Anayasa Mahkemesi tarafından verilen 18 Haziran 2014 tarihli Kararda da suçlamalara dayanak dijital dokümanlar üzerinde çelişkili bilimsel değerlendirmeler karşısında bilirkişi incelemesi yaptırılmaması Adil Yargılanma Hakkı İhlali olarak kabul edilmiştir.(ek_10) 47. Yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere, Türk Hukuk Tarihinin 2006-2015 yıllarında iz bırakan yargılama süreçlerinin tamamı hukuka aykırı yollarla el konulan sahte/manipülatif dijital dokümanlara dayanmaktadır. Söz konusu fiilleri işleyen yasadışı suç örgütü, sahte dokümanlar yanında ele geçirmiş oldukları gerçek Sayfa 21 / 34

belgeleri de el konulan dijital medyaların içine yükleyerek sahte dokümanların gerçek olduğu intibaını yaratmaya çalışmıştır. Yöntem itibarıyla sahte rumuzla gönderilen ihbar e-mailleriyle başlayan soruşturma süreçleri, seçkin Türk Silahlı Kuvvetleri Personelinin özgürlüklerinin kısıtlanması ve sonucunda kurumdan tasfiyeleriyle neticelenmiştir. Genelkurmay Başkanlığı Askeri Mahkemesi'nin 2012/147 E ve Ankara Kapatılan 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2006/159 E sayılı dosyalarında yapılan yargılamalar bu sürecin başlangıcını oluşturmaktadır. ASKERİ YARGI MENSUPLARINA YÖNELİK BASKI 48. Gerek kamuoyunun gündemini önemli ölçüde meşgul eden diğer davalarda gerekse Müvekkilimiz Murat EREN'in yargılandığı dava süreçlerinde görev alan yargı mensupları üzerinde baskı ve sindirme yöntemleri uygulanmıştır Bu yöntemler arasında kişilerin özel hayatlarının sahte sosyal medya hesaplarından paylaşılması da bulunmaktadır. 49. Genelkurmay Başkanlığı Askeri Mahkemesi'ndeki yargılama sürecinin 2006/413-337 sayılı soruşturma aşamasını yürüten Askeri Savcı Z.D. hakkında da, o dönem birçok asker şahısın özel hayatlarına ilişkin sosyal medya ile çeşitli gazetelerde yayınlanan haberler yapılmış ve kamuoyunda küçük düşürmek maksadıyla yasa dışı ses ve görüntü kayıtları servis edilmiştir. 2 50. Genelkurmay Başkanlığı Askeri Mahkemesi'nin 2012/147 E sayılı dosyasında Askeri Savcı olarak görev yapan Deniz Hakim Yüzbaşı İ. V. Ş. hakkında ise yasa dışı dinleme faaliyeti gerçekleştirilmiş ve bu kişiye ait olduğu ileri sürülen yasa dışı ses kayıtları sosyal medyada yayınlanmıştır. 3 51. Müvekkilimizin Genelkurmay Başkanlığı Askeri Mahkemesi'ndeki aynı delillerle yargılandığı Ankara Kapatılan 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2006/159 E sayılı dosyasında Mahkeme Başkanı olarak görev yapan Hakim H. Ş.'la ilgili olarak, 2 http://www.samanyoluhaber.com/gundem/o-albay-istifa-etti/327570/ 3 https://www.youtube.com/watch?v=q67-y8v05du Sayfa 22 / 34

Emniyet Müdürü M. D. tarafından Ankara'da görevli Cumhuriyet Savcısı C. T.'e gönderilen yazıda, "Haziran sonuna kadar görevden aldıramazsak kabak bizim başımıza patlayacak. Her ihtimale karşı tutuklama sorun olmasın diye özel yetkili konuştuğumuz hâkim ve savcıların röntgenini çektik. H. Ş.'ın büyük bir açığını bulduk sözümüzden çıkmaz. Savcım planı sessizce uygulayalım. Baskı gelirse topu yukarıya atarız." değerlendirmeleri yer almaktadır. 4 52. Çoğaltılabilecek bu örnekler Hukuk Sistemimizde görev alan yargı mensuplarının ahlak dışı yöntemler uygulanarak hedef alındığını göstermesi açısından önemlidir. Bu çerçevede Müvekkilimizin yargılandığı ve hakkında cezalandırılması yönünde hüküm kurulan dava dosyasının özetlenen bu olağanüstü şartlar çerçevesinde değerlendirilmesini, dava dosyasının Adil Yargılanma Hakkının gerektirdiği şartlar sağlanarak tekrar ele alınmasını zorunlu kılmaktadır. ERGENEKON DAVASIYLA BİRLEŞTİRME GİRİŞİMİ 53. Yunis AKKAYA'nın evinde ele geçtiği iddia edilen mühimmat ve 200 Nolu Memorex Marka CD'yle ilgili olarak Müvekkilimizin de yargılandığı Ankara Kapatılan 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2006/159 E sayılı dosyası, kamuoyunda "Birinci Ergenekon Davası" olarak bilinen İstanbul Kapatılan 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2008/209 E sayılı dosyasıyla birleştirilmek istenmiştir. 2007-2011 yılları arasında Cumhuriyet Savcısı Zekeriya ÖZ'ün yürüttüğü, CMK 250. Madde İle Görevli İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 2007/1536 ve 2009/1756 sayılı soruşturmaları kapsamında da ilgili Mahkemeyle yazışmalar yapılmıştır. 54. Danıştay Davası Saldırganı Osman YILDIRIM, Ergenekon Soruşturması Savcısı Zekeriya ÖZ'e gizli tanık olarak verdiği ifadesinde, Müvekkilimiz Murat EREN'in iddia edilen Ergenekon Terör Örgütü'nün Yöneticisi olduğu, Danıştay Saldırısı faili Alparslan ASLAN'ın Müvekkilimizin yönlendirmesiyle hareket ettiği şeklinde asılsız beyanlarda bulunmuştur. "Danıştay Saldırısı Davası" olarak bilinen Ankara Kapatılan 11. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 4 http://www.sabah.com.tr/gundem/2014/02/24/paralel-yapidan-kumpas-itirafi Sayfa 23 / 34