çare değil iş sağlığı ve güvenliği kanunu nun muğlaklığı



Benzer belgeler
İşçi ve İşveren Tanımları

HİKMET NURHAN PARLAK 9926 ELEKTRİK MÜHENDİSİ A SINIFI İŞ GÜVENLİĞİ UZMANI E M O

6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu

SUNU PLANI SAYILI İŞ SAĞLIĞI ve GÜVENLİĞİ KANUNU HAKKINDA GENEL BİLGİLENDİRME 2- ÇALIŞAN TEMSİLCİSİ GÖREV YETKİ VE SORUMLULUKLARI

İŞVERENİN ÖNLEM ALMA BORCU

YENİ İŞ GÜVENLİĞİ KANUN ve YÖNETMELİKLEREGÖRE İŞ GÜVENLİĞİ UZMANLARI ve İŞVERENLERİN GÖREV YETKİ VE SORUMLULUKLARI KONUSUNDA ÖZET BİLGİLER

OCAK 2013 TÜRKİYE KAMU-SEN AR-GE MERKEZİ

EYLÜL 2013 MEVZUAT BÜLTENĠ. Çevre & ĠĢ Güvenliği

Biyosidal Ürünlerde İş Sağlığı ve Güvenliği

6331 SAYILI İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ YASASI BİLGİLENDİRME TOPLANTISI

İŞYERLERİNDE İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ ÖRGÜTLENMESİ. Yrd.Doç.Dr. H. Ebru ÇOLAK KTÜ Harita Mühendisliği Bölümü GISLab

Sena FİDAN. Üsküdar ÜNİVERSİTESİ, İş Sağlığı ve Güvenliği Lisans Bölümü.

İş Sağlığı ve Güvenliği Kurulları

İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KURULLARI

6331 SAYILI İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KANUNUNA GÖRE UYGULANACAK İDARİ PARA CEZALARI ( )

İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KURULLARI HAKKINDA YÖNETMELİK (7 Nisan 2004/25426 R.G.) BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak

GEREKLİ İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ ÖNLEMİ ALINMAYAN İŞYERLERİNDE ÇALIŞAN İŞÇİLERİN HAKLARI NELERDİR?

İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu İle Çok Ciddi Yükümlülükleri ve Büyük Cezalar Geliyor Pazartesi, 12 Kasım :55

İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KURUL PROTOKOLÜ

6331 SAYILI İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KANUNUNA GÖRE UYGULANACAK İDARİ PARA CEZALARI

6331 SAYILI İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KANUNU BİLGİLENDİRME TOPLANTISI 8 OCAK 2013 ÖNDER KAHVECİ

İŞ GÜVENLİĞİ MÜHENDİSİ. Yrd. Doç. Dr. Fuat YILMAZ Gaziantep Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü

İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ HİZMETLERİ. Emekli Baş İş Müfettişi A Sınıfı İş Güvenliği Uzmanı İnşaat Mühendisi Şenel ŞEN

İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KANUNU İDARİ PARA CEZALARI

İTÜ MADEN FAKÜLTESİ İş Sağlığı ve Güvenliği İç Yönergesi


Doç. Dr. Pir Ali KAYA

Korunması Hakkında Yönetmelik. (26 Aralık 2003 tarih ve sayılı Resmi Gazete) BİRİNCİ BÖLÜM

İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KANUNU İLE ÇOK CİDDİ YÜKÜMLÜLÜKLER VE BÜYÜK CEZALAR GELİYOR

6331 SAYILI İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KANUNU

Yeni İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununda. İşveren Yükümlülükleri -I-

Vaatler kağıt üzerinde kalmasın, kaliteli hizmet alayım diyorsanız, İş güvenliği uzmanınız ve işyeri hekiminiz işyerinize gelsin istiyorsanız.

6331 SAYILI İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KANUNU

Yönetmelikler. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından: Patlayıcı Ortamların Tehlikelerinden Çalışanların Korunması Hakkında Yönetmelik

6331 SAYILI İŞ SAĞLIĞI ve GÜVENLİĞİ KANUNU

6331 SAYILI İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KANUNU

Konular. Yasal Dayanak. Kapsamı. Kurulun oluşumu, çalışanları. Kurulun faaliyetleri, görev yetki ve sorumlukları. İlgili mevzuat

(Türkiye Sözleşmeyi 18 Ekim 1961 tarihinde imzalamış ve 16 Haziran 1989 tarihinde onaylamıştır.)

6331 SAYILI İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KANUNUNA GÖRE 2016 YILINDA UYGULANACAK İDARİ PARA CEZALARI

İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ

T.C. ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANLIĞI İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ SAYILI İŞ SAĞLIĞI ve GÜVENLİĞİ KANUNU

ÇALIŞMA MEVZUATI İLE İLGİLİ BİLGİLER

Madenlerde İş Sağlığı ve Güvenliği ILO Düzenlemeleri ve Uygulamaları Kadir Uysal ILO Türkiye Ofisi

İSG PROFESYONELLERİNİN STATÜSÜ ÇALIŞMA İLİŞKİLERİ İŞ GÜVENCESİ

6331 SAYILI İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ YASASI BİLGİLENDİRME SEMİNERİ. HOŞGELDİNİZ Fahrettin YILMAZ Eğitim Uzmanı

6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Yasasının Çalışma Hayatına Getirdiği Yenilikler/ Yükümlülükler

Ögr.Gör.Halil ÇELİK Selçuk Üniversitesi A-Sınıfı İş Güvenliği Uzmanı İGU ve İYH Eğitimci. Page 1 ZİNDE

6331 SAYILI İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KANUNU NDA YER VERİLEN İDARİ PARA CEZALARININ 2016 YILINDA UYGULANACAK TUTARLARI

İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KURUL EĞİTİMİ

ÇALIŞANLARIN SAĞLIK VE GÜVENLİĞİ İLE İLGİLİ KİMİ HAK VE YÜKÜMLÜLÜKLER

İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ

T.C. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı

KUAFÖRLER & BERBERLER İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ HİZMETLERİ

Bursa Tabip Odası İşçi Sağlığı ve İşyeri Hekimliği Komisyonu Dr. Nurhan SÖZDİNLEYEN

DEĞERLENDİRİLMESİ AMAÇ:

MESGEMM İSG/Mevzuat/Yönetmelikler. İş Sağlığı ve Güvenliği Kurulları Hakkında Yönetmelik Resmi Gazete Yayım Tarih ve Sayısı :

VII. Uluslararası İş Sağlığı ve Güvenliği Konferansı. 6Mayıs 2014

İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KURULLARI

6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu

Cuma, 04 Şubat :27 - Son Güncelleme Cumartesi, 15 Ağustos :40

6331 SAYILI İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KANUNUN UYGULAMASINA YÖNELİK SORUNLAR HAKKINDA RAPOR

İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KANUNU NA GÖRE İŞVEREN VE İŞVEREN VEKİLİ KAVRAMLARININ ANALİZİ

HİZMETLERİMİZ. HAKkIMIZDA. İş Güvenliği Uzmanlığı. İş Yeri Hekimliği. Sağlık raporu. Acil Durum Planlaması. İş Güvenliği Eğitimleri.

ÇALIŞMA HAYATI İLE İLGİLİ KANUNLAR

10 dan Az Çalışanı Olan İşyerleri Çalışanı Olan İşyerleri. AZ TEHLİKELİ (Aynı miktarda) ÇOK TEHLİKELİ (%50 artırılarak)

Boss Yönetişim Yeni İş sağlığı ve İş güvenliği

6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu na Genel Bakış

ADANA TİCARET ODASI İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ HİZMET ALIMI TEKNİK ŞARTNAMESİ

KONU : İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KURULLARI HAKKINDA YÖNETMELİK YAYIMLANMIŞTIR.

10 dan Az Çalışanı Olan İşyerleri Çalışanı Olan İşyerleri. AZ TEHLİKELİ (Aynı miktarda) ÇOK TEHLİKELİ (%50 artırılarak)

İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KURULLARI HAKKINDA YÖNETMELİK

6331 SAYILI İSG KANUNUNA GÖRE 2017 YILINDA UYGULANACAK İDARİ PARA CEZALARI

6331 SAYILI İSG KANUNUNA GÖRE 2016 YILINDA UYGULANACAK İDARİ PARA CEZALARI

6331 SAYILI İSG KANUNUNA GÖRE 2017 YILINDA UYGULANACAK İDARİ PARA CEZALARI

09 Aralık 2003 Tarihli Resmi Gazete

6331 SAYILI İSG KANUNUNA GÖRE 2016 YILINDA UYGULANACAK İDARİ PARA CEZALARI

6331 SAYILI İSG KANUNUNA GÖRE 2018 YILINDA UYGULANACAK İDARİ PARA CEZALARI

6331 SAYILI İSG KANUNUNA GÖRE 2017 YILINDA UYGULANACAK İDARİ PARA CEZALARI

6331 SAYILI İSG KANUNUNA GÖRE 2017 YILINDA UYGULANACAK İDARİ PARA CEZALARI

6331 SAYILI İSG KANUNUNA GÖRE 2016 YILINDA UYGULANACAK İDARİ PARA CEZALARI

6331 SAYILI İSG KANUNUNA GÖRE 2017 YILINDA UYGULANACAK İDARİ PARA CEZALARI

6331 SAYILI İSG KANUNUNA GÖRE 2017 YILINDA UYGULANACAK İDARİ PARA CEZALARI

6331 SAYILI İSG KANUNUNA GÖRE 2018 YILINDA UYGULANACAK İDARİ PARA CEZALARI

6331 SAYILI İSG KANUNUNA GÖRE 2018 YILINDA UYGULANACAK İDARİ PARA CEZALARI

6331 SAYILI İSG KANUNUNA GÖRE 2017 YILINDA UYGULANACAK İDARİ PARA CEZALARI

6331 SAYILI İSG KANUNUNA GÖRE 2018 YILINDA UYGULANACAK İDARİ PARA CEZALARI

(*09/12/2003 tarih ve sayılı Resmi Gazetede yayımlanmıştır)

6331 SAYILI İSG KANUNUNA GÖRE 2019 YILINDA UYGULANACAK İDARİ PARA CEZALARI

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından: Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar. Madde 1- Bu Yönetmelik, işyerlerinde sağlık ve güvenlik şartlarının

10 dan Az Çalışanı Olan İşyerleri Çalışanı Olan İşyerleri AZ TEHLİKELİ ÇOK TEHLİKELİ TEHLİKELİ

İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KANUNU UYARINCA İVEDİLİKLE YAPILMASI GEREKEN İŞLEMLER

6331 sayılı İş Kanunu kapsamında iş sağlığı ve güvenliği konusunda çalışmalar yaparak, Şifa Ortak Sağlık Güvenlik Birimi tarafından ;

6331 SAYILI İSG KANUNUNA GÖRE 2017 YILINDA UYGULANACAK İDARİ PARA CEZALARI

6331 SAYILI İSG KANUNUNA GÖRE 2016 YILINDA UYGULANACAK İDARİ PARA CEZALARI

SAYILI KANUN

6331 SAYILI İSG KANUNUNA GÖRE 2018 YILINDA UYGULANACAK İDARİ PARA CEZALARI

İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ YASASI

167 SAYILI İNŞAAT İŞLERİNDE GÜVENLİK VE SAĞLIK HAKKINDA ILO SÖZLEŞMESİ NİN İNŞAAT SEKTÖRÜNÜN VERİMLİLİĞİ ÜZERİNE ETKİSİ

İşveren ve çalışanların görev, yetki, sorumluluk, hak ve yükümlülüklerini düzenlemektir

Yeni İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununda. İşveren Yükümlülükleri -II- Yeni İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununda İşveren Yükümlülükleri -II-

Transkript:

Hatice Erbay Jeoloji Mühendisi olduğu belirlendi. Yasa, kamu ve az tehlikeli iş yerleri bakımından ise 2016 yılında yürürlüğe girecek. İSG kanununu, çıkarılan kırkı aşkın yönetmelikle, hatta Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve İş Kanunu ile birlikte değerlendirerek bu alana ilişkin daha ayrıntılı söz söylemek mümkün. Ancak bu yazıda kapsamı daraltarak yasanın genel mantığına baktığımızda; inisiyatifi, yetkiyi işverene verdiğini, aynı şekilde sonuçları bakımından da bütün sorumluluğu da yine işverene bıraktığını görüyoruz. İSGK ya göre iş kazalarının sonuçlarından işveren hiçbir şekilde kurtulamıyor, bunlardan ilk ve nihai sorumlu olilo çare değil iş sağlığı ve güvenliği kanunu nun muğlaklığı yeraltı madenlerimizin gerçek sahibi halkımızdır 56 Soma maden işletmesinde madencilerin soyunma odaları. Soma, 2014. Tehlike ve risk kavramlarıyla birlikte Türkiye de ilk defa iş sağlığı, iş güvenliği kavramlarını içeren ve bunları adında taşıyan bir kanun çıktı. Bu kanun ilk defa bu tanımları taşıma özelliğine sahip olsa da adından da anlaşılacağı gibi işçi sağlığını ilk elden öteleyen, işçiyi iş sağlığı kavramı içinde değerlendiren bir anlayışa sahip. 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu (İSGK) 2012 yılında yayımlandı, yeterli uzmanın bulunmaması ve uygulama alanlarındaki alt yapı eksiklikleri nedeniyle tümü yürürlüğe giremedi. Yasa sadece çok tehlikeli ve tehlikeli sınıf niteliğinde bulunan iş yerleri yönünden 2012 yılında yürürlüğe girdi ve bu iş yerlerinin İSG hizmeti almak zorunda

duğu kesin. Sağlamasını görmek için SOMA ya bakmakta yarar var. Aşağıdaki madde bu konuda gayet açık ifadeler barındırıyor. İşverenin genel yükümlülüğü MADDE 4 (1) İşveren, çalışanların işle ilgili sağlık ve güvenliğini sağlamakla yükümlü olup bu çerçevede; a) Mesleki risklerin önlenmesi, eğitim ve bilgi verilmesi dâhil her türlü tedbirin alınması, organizasyonun yapılması, gerekli araç ve gereçlerin sağlanması, sağlık ve güvenlik tedbirlerinin değişen şartlara uygun hale getirilmesi ve mevcut durumun iyileştirilmesi için çalışmalar yapar. b) İşyerinde alınan iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerine uyulup uyulmadığını izler, denetler ve uygunsuzlukların giderilmesini sağlar. c) Risk değerlendirmesi yapar veya yaptırır. ç) Çalışana görev verirken, çalışanın sağlık ve güvenlik yönünden işe uygunluğunu göz önüne alır. d) Yeterli bilgi ve talimat verilenler dışındaki çalışanların hayati ve özel tehlike bulunan yerlere girmemesi için gerekli tedbirleri alır. (2) İşyeri dışındaki uzman kişi ve kuruluşlardan hizmet alınması, işverenin sorumluluklarını ortadan kaldırmaz. (3) Çalışanların iş sağlığı ve güvenliği alanındaki yükümlülükleri, işverenin sorumluluklarını etkilemez. (4) İşveren, iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerinin maliyetini çalışanlara yansıtamaz İşçiyi koruma arzusuyla çıkarılan ve dünya ölçeğinde geçerli olan bu ve benzeri hükümler aslında işverene sesleniyor. Yani yasalar aslında maksimum kâr anlayışının karşılığı olarak güvenlik kültürünü oturtmak istiyor. Büyük sermayenin büyük kârı için tüm işverenler yetki ve sorumlulukta birleşiyor. Dünyanın bütün işverenleri birleşin! Niye mi,çünkü iş kazaları nedeniyle yaşanan, iş kaybı, zaman kaybı, tazminatlar, görünmeyen diğer giderler ile birlikte oluşan maliyet, gayri safi yurtiçi hasılatın binde dördünü tutmakta. Bu nedenle de işçiyi korumanın, kazaya uğratmak ya da ölümüne neden olmaktan daha ekonomik olduğu hesaplanmış. Yasa da bu temel mantığa uygun olarak inşa edilmiş. Oysa işçinin sağlık ve güvenliği işverenlerin inisiyatifine, vicdanına bırakılamaz. Sermayenin her şeyi kârı maksimize etme üzerine kurduğunu göz önüne aldığımızda,işçilerin sağlıklarının sadece kârı etkileme düzeyiyle bağlantılı ele alınacağını görürüz. Biz yine de yasaları işçiden yana yorumlamaya ve çıkarımları buradan kurmaya gayret edelim. Yasa ve bu kapsamda çıkan yönetmelikler çalışanı kendi güvenliği için sürekli işverenle işbirliğine çağırıyor. Örneklersek,çalışanın yükümlülükleri kısmında; (Madde 19-ç) Teftişe yetkili makam tarafından işyerinde tespit edilen noksanlık ve mevzuata aykırılıkların giderilmesi konusunda, işveren ve çalışan temsilcisi ile iş birliği yapmak., Kendi görev alanında, iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması için işveren ve çalışan temsilcisi ile iş birliği yapmak. İşsizliğin, işten çıkarmanın yanında işçi-işveren ilişkisinin kuruluşuna baktığımızda bizim ülkemizde işçinin böyle bir işbirliği içinde olmasının karşılığı ve gerçekliği yoktur.benzer yaklaşım İSG uzmanı için de geçerli, işi durdurma yetkisini uzmana veriyor, fakat bu kararı işverenle iş birliği yaparak alması gerekiyor.işi durdurmanın işveren açısından ciddi bir maliyeti var. İSG uzmanının ücretini aldığı işverene karşı bu kararı o kadar kolay alamayacağı, dolayısıyla bir iş birliğinin olamayacağı çok açık. Yani söz yetki karar işverenin! İş birliği ise sadece laf. İşverene rağmen iş güvenliği Yasaya alt yapı hazırlamak adına son iki yılda sayısı yüz bine varan iş güvenliği uzmanlarının piyasaya salınmasıyla, aşırı kâr hırsı, düşük nitelikli hizmet üretimi anlayışıyla kurulan şirketlerin sayısı (OSGB ler) dahızla arttı. Geldiğimiz nokta itibariyle tecrübesi yeterli olmayan birçok uzman ile sorumluluğunun farkında olmayan ve taşeronlaşma sisteminin içinde değerlendirilmesi gereken OSGB lerbu alanı altüst etmiş durumdalar.isgk niniçeriğine ilişkin sıkıntılar, sahada yaşanan sıkıntılarla iç içe geçmiş durumda. Yasanın işçiye getirdiği hakların birçoğu kullanılamadığı gibi, en basit güvenlik önlemlerinin alınması dahi çoğu zaman mümkün olmamakta. Tıpkı SOMA da olduğu gibi en çok kazanın yaşandığı inşaat sektöründe de taşeronluk son hız sorun yaratmaya devam 57

58 ediyor. Özellikle yevmiye usulü çalıştırılan işçiler, işi hızlı yapmaya zorlanmakta bu nedenle işi yavaşlattığını düşündükleri hiç bir güvenlik önlemine uymak istememekte, geçirdikleri kazaları, yaralanmaları yada meslek hastalığına tekabül edebilecek şikayetlerini gizlemektedirler. Çünkü hastaneye gittiklerinde ya da tedavi altına alındıklarında o günkü yevmiyeleri işveren tarafından kesilecektir. Bu yasa eğitim şart diyor ve çalışan eğitimine çok önem veriyor, eğitimle birçok sorunun aşılabileceği algısını yaratıyor. Fakat ne ilginçtir ki en basit uygulama olabilecek eğitimin kendisi de sahada sorun oluyor. İşveren eğitimde geçecek zamanı iş kaybı olarak değerlendiriyor. İş kazalarını sıradan ve işin doğası olarak gördüğünden, yasayla gelen sorumluluğu tam olarak anlayamıyor ve dolayısıyla sahada çalışan uzmanlar bu işi işverene rağmen yapmak zorunda kalıyor. Önce işverene anlatma ve onu ikna etme süreçlerindeki gerilim, işçinin güvenlik önlemleriyle ilgili kaygısını arttırıyor, işverenden çekinerek bu konuda etkisiz kalmayı tercih ediyor. Yasa ise işçiye belki de hiç kullanamayacağı çalışmaktan kaçınma hakkını tanımlamaktan kaçınmıyor. (Madde 13-1) Ciddi ve yakın tehlike ile karşı karşıya kalan çalışanlar kurula, kurulun bulunmadığı işyerlerinde ise işverene başvurarak durumun tespit edilmesini ve gerekli tedbirlerin alınmasına karar verilmesini talep edebilir. Kurul acilen toplanarak, işveren ise derhâl kararını verir ve durumu tutanakla tespit eder. Karar, çalışana ve çalışan temsilcisine yazılı olarak bildirilir., (Madde 13-2) Kurul veya işverenin çalışanın talebi yönünde karar vermesi hâlinde çalışan, gerekli tedbirler alınıncaya kadar çalışmaktan kaçınabilir. Çalışanların çalışmaktan kaçındığı dönemdeki ücreti ile kanunlardan ve iş sözleşmesinden doğan diğer hakları saklıdır. İş kazalarının, algımızda belki bir farkındalık yaratması amacıyla inşaat, maden, metal sektörü dışında,2011 de yaratıcı sanat faaliyetlerinde de meydana geldiğini ve bu alanlarda iş kazası sonucu 118 kişinin hayatını kaybettiğini belirtmekte fayda vardır.2013 TÜİK verilerine göre ise mesleklere göre en yüksek işe bağlı sağlık sorunu yaşayanlar %3.2 oranı ile sanatkarlar veilgili işlerde çalışanlar grubudur.bu da bize iş ve çalışma kavramlarının alan ayrımı gözetmeksizin tehlikeli olduğunu ve yaşamsal riskler barındırdığını göstermektedir. Bu alandaki diğer bir farkındalık da, tehlike ve risk kavramlarına, sadece yaralanma ve ölüm gibi sonuçlarla sınırlandırmadan bakarak,işverene sadece iş gücünün satıldığını; bedenin, sağlığın ve geleceğin hiç bir koşulda satılmayacağını ortaya koyarak, çalışırken gerçekleşen ve gerçekleşebilecek olan her sorunu psikolojik ve sosyolojik alanı da küçümsemeden algılamakla mümkündür.

İş Güvenliği Uzmanlarının Hali Sahada görev yapan değişik sınıflardaki ve tahminen mühendislerin çoğunluğunu oluşturduğu iş güvenlik uzmanlarının durumuna bakacak olursak, yaygın algının tersine İSG uzmanları denetleyici değil ya işverenin elemanı yada OSGB adına hizmet veren yani bağımlılığını ikinci bir zincirle devam ettiren çalışanlar. Her iki durumda da İSG uzmanları sermayeden bağımsız kılınamamaktadır. Zaten yasa da İLO da böyle bir öngörüye sahip değildir. Sorunun sahibi olarak işveren tanımlandığı için ve çıkarını korumak zorunda olan da yine işveren olduğu için ekonomik bağımlılık ulusal ve uluslararası mevzuatta bir engel olarak ortaya konmamıştır. 6331 sayılı kanunun Türkiye de bu haliyle işçi sağlığını ve güvenliğini korumaktan çok uzak olduğunu, ihale şartlarının ve alt işverenlerle yapılan anlaşmalara konulan genel geçer maddelerin hiç bir işe yaramadığını düşünürsek durum tam bir vahamet arz etmektedir. Buna İSG uzmanlarının deneyimsizliklerini, örgütsüzlüklerini ve mesleki etik ilkelerin oluşmadığını da eklersek tablo iyice kararmaktadır. Bir de iş müfettişlerinin sayısının 500 civarında olduğu bilgisiyle denetim yapabilecek nitelikli eleman sayısının yetersizliğinibu tabloya eklersek karşımıza SOMA gerçeği çıkmaktadır. 6331 sayılı yasa yayımlandığı günden bu yana gerek uygulama güçlükleri ve gerekse iş verenlerin maliyete bağlı talepleri sonucu bazı değişikliklere uğramıştır. Bu kapsamda son yasal düzenlemeyle uzmanların daimi istihdam zorunluluğu da azaltılmış, çok tehlikeli yerlerde önceden 750 çalışan için bir İSG uzmanı bulundurma şartı varken, bu sayı 1000 çalışana çıkartılmıştır. Yukarıdaki değerlendirmeden anlaşılacağı üzere; iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerinin gerçekten alınabilmesi için ivedilikle İSG uzmanları sermayeden bağımsız kılınmalı, en kısa sürede örgütlenmelerinin yolu açılmalı, kurumlar aracılığıyla ücretsiz olarak uzmanlara meslek içi eğitimler verilmeli ve nitelik kazandırmak için bunların sürekliliği sağlanmalıdır. OSGB lerin aslında taşeronlaşmanın tam da kendisi olduğunun deşifre edilmesiyle, bu hizmeti kağıt üstünde salt evrak anlayışıyla yürütmesine, sorumluluktan uzak kâr mantığıyla hizmet vermesine derhal son verilmelidir. Bu şirketlerin tam bağımsız ve yetkili olması için yeniden yasal düzenleme yapılmalı ve bu düzenleme yaptırımları da kapsamalıdır. SOMA, madenlerde iş güvenliği ve ILO 176. sözleşme Tüm bu yasal sorunların arasında SOMA katliamı sonrası, ILO sözleşmelerinin kurtarıcı olarak sunulması, mevcut durumun çözümüne katkı sunmaktan oldukça uzaktır. SOMA daki işçi katliamından sonra 59

60 madenlere ilişkin ILO nun 176 Nolu Sözleşmesinin imzalanması gündemimizde yer etti. Oysaki 19 Eylül 2013 de çıkartılan Maden İşyerlerinde İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetmeliği, ILO 176 Nolu Sözleşmeye kıyasla önemli bir eksiklik içermemekte, neredeyse denklik sağlamaktadır. Yönetmeliğin 7. maddesi, İşveren, patlama ve yangın çıkmasını ve bunların olumsuz etkilerini önlemek üzere, patlayıcı ve sağlığa zararlı ortam havasının oluşmasını önlemek, yapılan işlemlerin doğası gereği patlayıcı ortam oluşmasının önlenmesi mümkün değilse patlayıcı ortamın tutuşmasını önlemek, patlama ve yangın başlangıçlarını tespit etmek, yayılmasını önlemek ve mücadele etmek için yapılan işe uygun tedbirler alır. demektedir, devamla 8. madde de şöyledir: İşveren, bir tehlike anında çalışanların çalışma yerlerini en kısa zamanda ve güvenli bir şekilde terk edebilmeleri için uygun kaçış ve kurtarma araçlarını sağlar ve kullanıma hazır bulundurur. Bu bağlamda işverenin yükümlülükleri açısından ILO nun 176 Nolu Sözleşmesine baktığımızda; (Madde 7-vii) Kaza ihtimali bulunan bölgelerde güvenli bir çalışma sistemi kurulması ve işçilerin korunması için bir faaliyet planı ve nasıl uygulanacağına dair kuralları belirlemek ve uygulamak, Yangın ve patlamaların başlaması ve yayılmasını önlemek, tespit etmek ve söndürmek üzere maden işletmesinin özelliklerine uygun koruma önlemlerini/ tedbirleri almak, (Madde 7-ix ) İşçilerin sağlık ve güvenliğine yönelik önemli bir tehdit olduğu durumlarda faaliyeti durdurarak işçilerin güvenli bir alana tahliyesini sağlamak şeklinde bir düzenleme olduğu görülmektedir. 176 Nolu Sözleşme tıpkı 6331 sayılı yasa gibi birçok noktayı genel ifadelerle açıklamış ve aynı muğlaklığı devam ettirmiştir. SOMA da işçi kardeşlerimizin kaybından sonra yaşam odaları tartışması can yakıcı bir hal aldı ve bunun yasal zorunluluk olmadığının altı çizildi. Evet, mevcut yasa ve yönetmelik yaşam odası ifadesini telaffuz etmemektedir. Ancak mevzuata bakarsak, alınacak önlemler anlamında mevzuatın en alt sınır olduğu, asgari önlemlerin bunun altına düşemeyeceği fakat gerekli durumda işverenin her türlü önlemi alması gerektiği anlaşılmaktadır. Yani işveren SOMA da bu önlemi almalıydı ama almadı ve yasada bunun açıktan ifade edilmemesini kendi çıkarları doğrultusunda kullandı. 176 Nolu Sözleşme her aşamada ulusal mevzuatı işaret etmektedir. Öyleyse öncelikli olarak, işverenin yasaları kendi lehine okumasına mahal vermeyecek şekilde ulusal mevzuatta bu açıktan ifade edilmeli, yaşam odaları oluşturma yükümlülüğü şart koşulmalıdır. Yaşam odası tedbiri ILO nun madenlerle ilgili sözleşmesinde değil, bu sözleşmeye bağlı tavsiye kararında yer almaktadır. Şöyle ki; Sözleşmenin 7(i) maddesine göre, maden işletme tesisinde, uygun olan hallerde, acil durumlarda işçilerin sığınması için yeterli miktarda yangın geçirmez ve müstakil odalar yer alır. Müstakil odalar özellikle görüş alanının daraldığı durumlarda kolaylıkla tanınabilir ve ulaşılabilir olmalıdır. Öyleyse atıfta bulunulan sözleşmenin 7 (i) maddesine bakalım; İşverenler sağlık ve güvenlik riskini ortadan kaldırmak ve en aza indirmek için gerekli tüm önlemleri alır. Bu yükümlülükler özellikle şunları kapsar: (i) Madenin elektronik, teknik ve diğer donanım gereçlerini güvenli bir faaliyet ve sağlıklı bir çalışma ortamı için gerekli koşulları sağlayacak üzere kurmak Sözleşmenin 9(c) maddesinde belirtilmekte olan koruyucu araç gereç ve tesisler şunları kapsayabilir başlığı altında Müstakil kurtarma odaları da sayılıyor. Atıfta bulunulan sözleşmenin 9 (c) maddesine bakalım Kaza veya sağlığı olumsuz etkileyecek durumlardan doğan risklere ve her türlü olumsuz koşula karşı gerekli koruma önlemlerinin yeterli bir şekilde alınamadığı durumlarda, işçiye maliyetsiz olarak koruyucu ekipman, giysi ve ulusal mevzuatta belirtilen gerekli diğer kolaylıkları sağlamak ve bulundurmak. Burada 7. maddede uygun olan hallerde, 9. madde de ise kapsayabilir ve ulusal mevzuatta belirtilen ibarelerine dikkat çekip yorumu hukukçulara bırakalım. Ayrıca ILO 176 Nolu Sözleşme ve tavsiye kararında bağımsız yetkili bir kurumdan söz edildiğine dikkat çekelim,(i-4) Yetkili kurumun, inceleme ve teftişte

bulunma ve işbu Sözleşme ile ilgili mevzuata uygunluk değerlendirmesini yaparak ve tavsiyede bulunma becerileriyle donanmış nitelikli ve eğitimli personel ile teknik ve mesleki desteği bünyesinde bulundurması zorunludur. ILO sözleşmelerinin TBMM tarafından kabul edilmesi tek başına bir şey ifade etmemektedir. Bir an için sözleşmede yer alan kimi düzenlemelerin iç hukuktaki düzenlemelerden ileri olduğunu varsaysak bile, sorun asıl olarak işverenlere uygulanacak yaptırım mekanizmalarının yetersizliğidir. Yasada belirtilen bir zorunluluğun yerine getirilmemesi karşısında işverenlere getirilen ceza ile o kuralın uygulanması arasında bir maliyet, kâr/zarar hesabının yapıldığı bir sistemde, gerçek anlamda ağır yaptırımların getirilmediği bir durumda, tavsiye nitelikli yasa hükümlerinin uygulanması ile sorunun çözülemeyeceği açıktır. Tüm bu açıklamalar uyarınca şunu belirtmek gerekir: Bu katliamın ve öncekilerin gerçek sorumlusu olan devlet, denetleme görevini hiç bir zaman hakkıyla yerine getirmemiştir. En son bir iş müfettişinin denetleme yaparken iş kazasına uğraması sonucu ölümü de bu zafiyetin boyutlarını göstermektedir.denetleme kısmının hızla iyileştirilerek gerçek bir denetimin alt yapısı oluşturulmalıdır. Gerekli güvenlik tedbirleri alınmadığı takdirde işi durdurma konusunda bakanlık müfettişleri yetkilidir. Devlet, denetimcilerin bu sorumluluklarını yerine getirebilmelerini sağlamak ve niteliklerini yükseltebilmek amacıyla TMMOB ve bağlı odalarla da ortaklaşarak çözüm önerileri geliştirilmeli ve bunlar hayata geçirilmelidir. Son olarak, 6331 sayılı yasa çalışanın psikososyal risklerini de dikkate aldığını söylemektedir. Fakat şu an SOMA da yaşanan psikososyal hiçbir sorunu ne bu yasanın ne de siyasal iktidarın çözme niyeti ve basireti bulunmamaktadır. Madenciliğin kader gibi yaşandığı SOMA da, 18 yaşını dolduran çocukların, babalarının öldüğü yeri kendileri için zorunlu iş yeri olarak algılamaları, bununla büyümeleri ve bu durumunonlarda yaratacağı toplumsal travma nasıl aşılacaktır? Bu çocukların geleceği nasıl oluşturulacak, onlara yeni alanlar nasıl açılacak, eğitimleri ne olacaktır? Yıllardır ev kadını olarak, ev içi emeğinin görünmezliği altında hayat süren, maden işçilerinin bakım emeğini üstlenen kadınlar, nasıl desteklenecek nasıl güçlendirileceklerdir? Bağlanan maaş, verilen yardım gerçekten bu kadınlara ulaşabilecek midir? Resmi nikahlı eşlerin dahi mağduriyeti ortadayken, imam nikahlı eşlerin yaşayacağı mağduriyet görülmekte midir/görülecek midir? Tüm bunların cevabını ve çözümünü yetkililerden beklemekteyiz. Fakat tüm bu cevap ve çözümler bu yetkililere bırakılmayacak kadar can yakıcıdır. Başta sendikalar, TMMOB olmak üzere tüm demokratik kitle örgütleri ve kadın örgütleri, dayanışma güçlerini SOMA için seferber etmelilerdir. Bu anlamda öncelikle ve ivedilikle yurt genelindeki bütün kömür ocaklarının çalışmaları durdurulmalı, hepsi tez elden derhal kapatılmalıdır ve maden işçilerini katleden bu iktidar şunu unutmamalıdır ki; ÜÇ YÜZ BİR sayı değildir! 61