Vajinal Doğum ve Sezaryen Sonrası Akut ve Kalıcı Ağrıda Tedavi



Benzer belgeler
Ağrısız Doğumda Sezaryen Endikasyonu Gelişirse! Tülay ÖZKAN SEYHAN

AKUT AĞRI UYGULAMALARINDA TÜRKİYE DEN VERİLER

Klinikte Analjeziklerin Kullanımı. Dr.Emine Nur TOZAN

Kronik Ağrının Önlenmesi ve Tedavisi

Postanestezik ajitasyon

Kalp cerrahisi sonrasında gözardı edilen ağrı

AKUT AĞRI. Yrd.Doç.Dr. Mert AkbaĢ, FIPP Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı, Algoloji Bilim Dalı

Spinal Kord Yaralanmaları ve Ağrı. Dr. Ayşegül Ketenci İstanbul Tıp Fak. FTR AD

PLAN OPİOİD KULLANIMI. DSÖ Analjezik merdiveni OPİOİD KULLANAN HASTANIN TAKİBİ

en kötü ağrı en iyi analjezi Oktay Hakbilir Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi

Oral, İntravenöz ve İntranasal analjezi: ANALJEZİDE EN İYİ YOL? Uzm. Dr. İsmail TAYFUR

SEZARYEN İLE DOĞUM YAPAN ANNELERİN EPİDURAL ANESTEZİ SEÇME NEDENLERİNİN İNCELENMESİ

POSTOPERATİF AĞRI TEDAVİSİ

Spinal, Epidural, Kombine, RİVA ve Komplikasyonları. Öğr. Gör. Ahmet Emre AZAKLI. Rejyonel Anestezi Nedir?

Yaşlıda Ağrı Tedavisi. Prof. Dr. Reyhan Çeliker

AĞRI YÖNETİMİ PROSEDÜRÜ

Acil servis başvurularının. %50-60 ını oluşturur. ERİŞKİN HASTADA AĞRI YÖNETİMİ. Dünya Ağrı Araştırmaları Derneğinin. ağrı tanımlaması şöyledir:

İNTRATEKAL MORFİN UYGULAMASININ KORONER ARTER BYPASS GREFT OPERASYONLARINDA ETKİSİ

Göğüs Cerrahisinde Postoperatif Ağrı Kontrolü

Nöropatik Ağrı Tedavi Algoritması

Kronik Ağrı Tedavisinde Temel Prensipler ve Uygulama Hataları (malpraktis) Prof Dr Dilek Yörükoğlu AÜTF Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı

LAMİNEKTOMİ UYGULANAN OLGULARDA PRE-EMPTİF ANALJEZİNİN ETKİSİ THE EFFECT OF PRE- EMPTIVE ANALGESIA IN PATIENTS UNDERGOING LAMINECTOMY ÖZET SUMMARY

Postoperatif ağrı sadece nosiseptif ağrı mıdır?

Postoperatif hasta kontrollü analjezide bir kliniğin deneyimleri

Postoperatif tromboemboli profilaksisi

Hazırlayan Oya SAĞIR Bahçelievler Aile Hastanesi Eğitim Gelişim Hemşiresi 2014

KLİNİKTE ANALJEZİKLER VE ANALJEZİK KULLANIM İLKELERİ Prof. Dr. Gül Köknel TALU

II. YIL ASİSTANLARININ SORUMLU OLDUĞU KONULAR:

OFF-PUMP KORONER ARTER BYPASS GREFT CERRAHİSİ İÇİN YÜKSEK FEMORAL BLOK YÖNTEMİ

FTR 303 Ortopedik Rehabilitasyon

TRAVMA HASTASINDA SEDOANALJEZİ. Prof. Dr. Mehtap BULUT İstanbul Medipol Üniversitesi Acil Tıp AD

DERLENME VE TABURCULUK

Lomber disk cerrahisi uygulanan olgularda intravenöz deksketoprofen kullanımının ameliyat sonrası analjezik tüketimine etkisi

BAŞKENT ÜNİVERSİTESİ Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Anestezi Teknikerlği Ders Programı. Pazartesi Salı Çarşamba Perşembe Cuma

IV-V. YIL ASİSTANLARININ SORUMLU OLDUĞU KONULAR:

DOĞUM EYLEMİNE İLİŞKİN GİRİŞİMLER

Abdominal Histerektomi Operasyonlarında Adjuvan Ketamin ile Yara Yeri İnfiltrasyonu: Çift Kör, Randomize Kontrollü Çalışma

Gebelikte Astım Yönetimi. Dr. Dilşad Mungan Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları ABD İmmünoloji ve Allerji BD

Sezaryenlerde intratekal levobupivakaine ilave edilen fentanil ve morfinin postoperatif ağrı üzerine etkisinin değerlendirilmesi

Lokal anestetik preparatları

Op#mal Analjezi ve Opioid Azaltma Stratejileri. «Periopera(f physicians» ERAS protokolünde mul7modal adımlar. Ağrının fizyolojik sonuçları

Kronik Ağrıya Yaklaşım

Postoperatif ağrı tedavisinde uygulanan hasta-kontrollü analjezi yöntemlerinin retrospektif incelemesi

Ağrı Tedavisinde Akupunkturun Yeri

AĞRI İLE NASIL BAŞA ÇIKARIZ

Pediyatrik Hastalarda Anestezik Nörotoksisite

AĞRI TEDAVĠSĠNDE NÖROSTĠMULASYON

SPİNALDE AKILCI İLAÇ KULLANIMI. Dr. Elif Başaran Gündoğdu. Uludağ Üniversitesi Beyin ve Sinir Cerrahisi.

POSTOPERATİF AĞRI FARMAKOLOJİSİ. Yrd.Doç.Dr. Önder AYTEKİN

Tiroidektomi sonrası intrainsizyonel uygulanan bupivakain uygulamasının ameliyat sonrası ağrı üzerine etkisi

Fırat Tıp Dergisi 2006;11(2):

Postoperatif A r Tedavisi II

Diyabetik Ayakta Hiperbarik Oksijen Tedavisi

Acil Serviste Sedasyon ve Analjezi

Gömülü Üçüncü Molar Diş Cerrahisinde Submukozal Tramadol Uygulamasının Postoperatif Ağrı Üzerine Etkinliği

HİBRİD VASKULER CERRAHİDE ANESTEZİ DENEYİMLERİMİZ

Kronik Ağrıya Yaklaşım. Doç. Dr. Haktan KARAMAN Dicle Ü. Tıp Fakültesi Algoloji-Ağrı Tedavisi Uzmanı

SPİNAL ANESTEZİ ÖNCESİ UYGULANAN KETAMİNİN KALÇA CERRAHİSİ GEÇİREN YAŞLI HASTALARDA POSTOPERATİF ANALJEZİ ÜZERİNE ETKİSİ. Selda ŞEN, Kutlay AYDIN

Narkotik Analjezikler. Prof.Dr.A.Tanju ÖZÇELİKAY

Çalışmaya dahil edilme kriterleri

OPU Komplikasyonlarına Yaklaşım. Doç. Dr. Gamze Sinem Çağlar Ufuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hast. ve Doğum AD.

Tıbbi endüstri ile herhangi bir çıkar çakışmam ve çatışmam yoktur PERİOPERATİF BESLENMEDE DOGMALAR VE GERÇEKLER

PALYATİF BAKIMDA AĞRI YÖNETİMİ

İntravenöz Parasetamolün Torakoskopik Cerrahi Sonrası Postoperatif Analjezi Üzerine Etkinliği

TRAMADOLE BAĞLI BULANTI KUSMAYI ÖNLEMEDE METOKLOPRAMİD, DROPERİDOL VE ONDANSETRONUN KARŞILAŞTIRILMASI

Anestezi ve Termoregülasyon

Dr. M. Çaloğlu 1. Dr. Murat Çaloğlu Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyasyon Onkolojisi AbD

Geçmişten günümüze. Pediatride günübirlik anestezi. Preoperatif. Preoperatif. Postoperatif. Peroperatif. Preoperatif

ARAŞTIRMA. F.Ü.Sağ.Bil.Tıp Derg. 2014; 28 (3): Selami Ateş ÖNAL 1. Ayşe Belin ÖZER

REJYONAL İNTRAVENÖZ ANESTEZİ DEKSMEDETOMİDİN VEYA NEOSTİGMİN (RİVA) DE ADJUVAN AJAN OLARAK

Rejyonel Anestezi Sonrası Düşük Ayak

HASTALARIN CERRAHİ SONRASI UYGULANAN AĞRI TEDAVİSİNDEN MEMNUNİYET DÜZEYİNİN BELİRLENMESİ

Palyatif Bakım Hastalarında Sık Gözlenen Ruhsal Hastalıklar ve Tedavi Yaklaşımları

Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi

Total Abdominal Histerektomilerde İntravenöz Deksketoprofen Trometamol, Lornoksikam ve Parasetamolün Etkinliklerinin Karşılaştırılması

PEDİYATRİK KALP CERRAHİSİNDE REKTAL YOLLA VERİLEN KETAMİN, MİDAZOLAM VE KLORALHİDRAT PREMEDİKASYONLARININ KARŞILAŞTIRILMASI

etkilerinin araştırılması

ONKOLOJI HASTASINDA AĞRI YÖNETİMİ. Uzm.Dr.Sevilay Ünver Okmeydanı EAH

DOĞUM ANALJEZİSİNİN FETUSA ETKİSİ. Yrd. Doç. Dr. Banu Ayhan Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon AD

POSTOPERATİF AĞRI TEDAVİSİNDE İNTRAVENÖZ HASTA KONTROLLÜ ANALJEZİ YÖNTEMİ İLE UYGULANAN FENTANİL VE MEPERİDİN İN KARŞILAŞTIRILMASI

Diyabetik Ayakta Hiperbarik Oksijen Tedavisi

PERİOPERATİF ANEMİ. Dr. Hüseyin İlksen TOPRAK İnönü Ün. Tıp Fakültesi Anesteziyoloji ve Rean AD

Epidural hasta kontrollü analjezi yönteminde lokal anestezik - opioid birlikteli inin etkinlik ve yan etkilerinin araflt r lmas

Kırıkkale Üniversitesi Tıp Fakültesi, Anesteziyoloji ve Reanimasyon AD., Kırıkkale 2

Venöz Tromboembolizmin Önlenmesinde Antitrombotik Tedavi (Birincil Koruma)

Tek Taraflı İnguinal Herni Tamiri ve İlioinguinal İliohipogastrik Blok: Perioperatif ve Postoperatif Bulgularımız

Travmalı Hastanın Ağrı Yönetimi ve Hemşirelik Yaklaşımları

AKUT LENFOBLASTİK LÖSEMİ TANILI ÇOCUKLARIN İDAME TEDAVİSİNDE VE SONRASINDA YAŞAM KALİTELERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ. Dr. Emine Zengin 4 mayıs 2018

Bitkisel ürünlerin etkinlik ve güvenilirliğini etkileyen faktörler: -kullanılan bitkinin toplama zamanı -kullanılan kısmı -mevsimsel değişiklikler

AKUT BATIN da ANALJEZİ. Dr Mustafa ÇALIK GOP Taksim Eğitim ve Araştırma Hastanesi

N-ASETİL SİSTEİNİN AÇIK KALP CERRAHİSİ SONRASI NÖROKOGNİTİF FONKSİYONLARA ETKİSİ. Uzm.Dr. Canan ÜNLÜ Dr. Fatma UKİL

SPONDİLODİSKİTLER. Dr. Nazlım AKTUĞ DEMİR

ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ BESLENME ÜNİTESİ BESLENME DEĞERLENDİRME KILAVUZU

Çocukta Analjezik Antipiretik Kullanımı

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ

Nurten NAN, Esma TEZER, Handan GÜLEÇ, Aysel ER, Nurflen GÜRSOY, Hülya BAfiAR

HEMŞİRELİK BÖLÜMÜ HASTA BAKIM PLANI FORM VE SKALA REHBERİ

Fonksiyonel endoskopik sinüs cerrahisinde gabapentin ve nimesulidin preemptif analjezik etkinliği

AÇIK ve LAPORASKOPİK CERRAHİDE HEMŞİRELİK BAKIMI HEMŞİRE SEHER KUTLUOĞLU ANTALYA ATATÜRK DEVLET HASTANESİ

Anestezi Tekniği ve Kanser Nüksü. Türkiyede Ölüm Nedenleri. Metastaz Oluşumunda Temel Adımlar. Kansere Karşı Savunma Mekanizması

Transkript:

Vajinal Doğum ve Sezaryen Sonrası Akut ve Kalıcı Ağrıda Tedavi Dr.Elvan Erhan Anesteziyoloji ve Reanimasyon AD Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi

Cerrahiden sonra kronik ağrı Optimal postoperatif ağrı kontrolünün sağlanması cerrahi girişimlerin erken ve geç dönem başarısında belirleyici bir faktör olmaktadır. Bu prensip obstetrik olgularda da geçerlidir ve ayrı bir önem taşır. Çünkü genel cerrahi popülasyona kıyasla doğum sonrası annenin bebeğin beslenmesi ve bakımını sağlayabilmesi için erken mobilize olabilmesi gereklidir. Perioperatif ağrı tedavisinin erken postoperatif dönemi aşan sonuçları olduğunu ortaya konmuştur. Kontrol altına alınamayan postoperatif ağrı cerrahi sonrası gelişen kronik ağrının en en önemli risk faktörüdür. Tüm cerrahi girişimler kronik ağrıyı tetikleme riski (%5-80) taşımaktadır. Lavand homme P. Curr Op in Anesthesiology 2006; 19:244-8

Cerrahiden sonra kronik ağrı Kronik ağrı beklenen iyileşme süresinden daha uzun devam eden ağrı olarak tanımlanmaktadır; farklı süreler (3-6 ay) önerilmektedir. 1999 yılında Macrae & Davies cerrahiden sonra gelişen kronik ağrı tanımı için şu kriterlerin karşılanması gerektiğini bildirmiştir. Ağrı cerrahi girişimden sonra gelişmelidir. En az 2 aydır mevcut olmalıdır. Cerrahiden önce mevcut olan bir problemin devamı dışlanmalı, malignite veya enfeksiyon ağrı nedeni olmamalıdır. IASP en son olarak cerrahiden 3 ay sonra devam eden ağrı tanımını yapmıştır. (Kehlet, Pain 2012)

Cerrahiden sonra kronik ağrı Amputasyon %30-80 Torakotomi %5-54 Meme cerrahisi %50 Inguinal herni %5-8 Ortopedik cerrahi Total diz artroplastisi %13-18 Histerektomi %5-32 Vajinal doğum %10 Sezaryen %18 Cerrahiden sonra kronik ağrı %10-50 Orta-şiddetli ağrı %2-10

%12 olguda 10. ayda ağrıdan yakınma mevcuttur %6 olguda ağrı yaşam kalitesini etkilemektedir Risk faktörleri: Genel anestezi > spinal anestezi, öncesinde ağrı varlığı, şiddetli akut postoperatif ağrı

Postoperatif 36 saat; şiddetli ağrı %11 Postoperatif ağrı şiddeti kalıcı ağrı (2.5 kat) ve depresyon (3 kat) için risk oluşturmaktadır. Sezaryen kalıcı ağrı ve depresyon için risk faktörü değildir.

Kalıcı ağrı sezaryen sonrası %18 > vajinal doğum %10 Kalıcı ağrı %55 olguda hafif şiddettedir. Öncesinde ağrı, öncesinde bel ağrısı, kronik hastalık, sezaryenden sonraki günde daha fazla ağrı bildirimi kalıcı ağrı için risk faktörleridir.

Cerrahiden sonra gelişen kronik ağrı Cerahi sırasında sinirlere hasar ve cerrahi kesi yerinde inflamatuar yanıt oluşması sensoriyel sistemde periferik ve santral sensitizasyona neden olmakta ve sonrasında cerrahi insizyon bölgesinde ağrı, hiperaljezi ve/veya allodini gelişmektedir. Ağrı yanıcı, batıcı ve elektrik çarpar niteliktedir, genellikle hafif ve orta şiddettedir, nadiren şiddetli olabilir.

Katz and Seltzer Exp Rev Neurother 2009

Preoperatif Faktörler Demografik faktörler Yaşa bağlı insidans düşer (herni onarımı), K<E Psikososyal faktörler Genetik faktörler Nosiseptif faktörler Diğer ağrı sendromları Cerrahi planlanan alanda önceden ağrı varlığı Herni onarımı, mastektomi

Psikososyal Faktörler Psikososyal faktörler akut ağrının kronikleşmesinde önemlidir. Kognitif ve emosyonel süreçler kronik ağrı gelişmesi için bireyin riskini belirleyen en önemli etkendir. Anksiyete,somatizasyon, başa çıkamama erken ve geç dönem cerrahi sonuçları olumsuz yönde etkilemektedir. (Kehlet et al, Pain 2012). Uyku bozukluğu akut ve kronik postoperatif ağrıda bireyler arası farkların oluşmasında önemli rol oynamaktadır. (Wright et al 2009, Smith & Quartana, 2010). Ağrıyla başa çıkmada zorlanan, anksiyöz, stresli, deprese, somatik olarak kendine yoğunlaşmış ve uyku sorunu yaşayan cerrahi olgular psikolojik olarak daha etkilenen ve olumsuz postoperatif sonuçlara daha yatkın bireyler olmaktadır.

Psikososyal Faktörler Catastrophizing Ağrı ile ilişkili olumsuz kognitif ve affektif süreçler Sürekli ağrının ne kadar canımı acıttığını düşünüyorum Bu ağrıya daha fazla dayanamayacağımı düşünüyorum Olumsuz duygu ve düşünceleri yüksek düzeyde yaşamak bazı cerrahi girişimlerden sonraki postoperatif ağrıya ilişkin olumsuz sonuçlarla bağlantılı bulunmuştur (spinal cerrahi, meme cerrahisi, sezaryen, histerektomi). (Khan et al, 2011; Pinto et al, 2012) Bu konuda son yayınlar stres ve olumsuz duygulanımın postoperatif ağrıda en önemli psikososyal etken olduğunu göstermektedir. (Kehlet, Pain 2012)

Genetik Faktörler Ağrı yanıtına bireyler arasındaki farklılığın nedeni multifaktoriyeldir. Ağrı deneyimindeki varyasyonların %20-70 kadarı genetik faktörlerle açıklanmaktadır (genotipik varyasyon) Bazı genlerin akut ağrı sensitivitesi, akut postoperatif ağrı ve cerrahiden sonra analjezik kullanımı ile ilişkili olduğu gösterilmiştir (Finco et al, 2012). µ-opioid reseptör genindeki varyasyon ağrı üzerine genetik etkilerin gösterilmesinde önemlidir. µ-opioid reseptör OPRM1 gen Opioid analjezisinde bireysel farklılıklar (Mague et al, 2010) Akut torakotomi ve sezaryen sonrasında ağrı (De Caprarais et al, 2011, Ochroch et al, 2011)

Genetik Faktörler Sitokrom P450 genleri Cerrahiden sonra farmakolojik tedavi yanıtındaki farklılıklar Polimorfizm medikasyonların metabolizasyon hızını etkiler (ultrarapid, normal or slow metabolizers) Katekol-O-metiltransferaz gen (COMT) En iyi çalışılan ağrı geni, opioid aktivitesini modüle eder COMT; katekolaminlerin degradasyonunda görevli enzim COMT genotipleri yaygın ağrı ve depresyon ile ilişkilidir Dental cerrahiden sonra ağrı şiddetiyle ilişkili bulunmuştur (Lee et al, 2011) SCN9A Nukleotid polimorfizm ağrı duyumunu değiştirmektedir (Reimann et al, 2010)

Nosiseptif Faktörler Preoperatif dönemde farklı nosiseptif uyarılarla (ısı, soğuk, elektrik) nosiseptif fonksiyonun durumunu belirlemek için çalışmalar yapılmıştır Preoperatif uyaranlara ağrı yanıtının cerrahi girişime akut ağrı yanıtını hatta girişimden sonra kalıcı ağrı riskini belirleyebileceği belirlenmiştir. Preoperatif ağrıyla ilişkili fonksiyonel yakınmalar ve 47 C ısı stimulasyonu herni onarımından sonra kalıcı ağrı gelişiminde en öenmli preoperatif risk faktörleri olmuştur. (Aasvang et al, 2010). Preoperatif DNIC (diffuse noxious inhibitory control) testi torakotomiden sonra akut ve kronik ağrı için risk oluşturan olguları belirlemiştir. (Yarnitsky et al, 2008).

Increased Preoperative Pain Response to Heat Stimulation Predicted Persistent Postherniotomy Pain No Pain- Related Impairment Mild Pain- Related Impairment 47 C Stimulation sırasında NRS ağrı skorları Moderate Pain- Severe Pain- Related Impairment Related Impairment Aasvang et al Anesthesiology 2010

Intraoperatif Faktörler Anestezinin tipi Perioperatif medikasyon Cerrahi faktörler İnsizyon yeri, tipi Sinir koruyucu teknikler Sinir identifikasyonu Sinir hasarı Cerrahi teknik Cerrahın deneyimi ve ameliyatın yapıldığı merkez

Katz and Seltzer Exp Rev Neurother 2009

Cerrahiden Sonra Akut ve Kalıcı Ağrı Çalışmalar sezaryen gibi bazı cerrahi girişimlerden sonra akut postoperatif ağrı şiddetiyle kalıcı ağrı gelişmesi arasında bağlantı olduğunu ortaya koymuştur. Şiddetli akut postoperatif ağrı duyan olgularda daha fazla sensitizasyon olmakta ve bu nedenle mi ağrı kalıcı hale gelmektedir??? Kalıcı ağrının sıklığı ve şiddeti akut postoperatif ağrının optimal tedavisi ile azaltılabilir mi??? Major cerrahi girişimlerde cerrahi sırasında ve sonrasında inflamatuar süreç devam ettikçe sensitizasyon ortaya çıkmaktadır. Analjezik yaklaşımlar uygun şekilde, yeterli sürede uygulanmalıdır.

Cerrahi insizyon ve inflamatuar yanıt İnflamatuar süreç cerrahiden sonra da devam etmektedir, bu nedenle cerrahi sırasında ve sonrasında yeterli süre boyunca tedavi edilmelidir.

Uzun süreli hiperaljezinin azaltılmasında tedavi süresi Neuropathic Stimuli Himmelseher & Durieux, Anesthesiology 2005

Cerrahiden Sonra Akut ve Kalıcı Ağrı Secondary Prevention? Cerrahi girişimden 4-6 hafta sonra şiddetli ağrı ve anormal sensoriyal değişikliklere sahip olgularda kalıcı ağrı riski artmaktadır. (Romundstad 2006) Cerrahi girişimden 1-3 hafta sonra şiddetli akut postoperatif ağrı ve nöropatik komponent bulguları olan olgularda agresif ağrı tedavisi? Cerrahi girişimden sonra olguların rehabilitasyonunun olduğu dönemde subakut ağrı tedavisi ile ilgili çalışma ve öneriler sınırlıdır. Bu dönem akut ağrının kalıcı hale dönmesinde bir köprü olabilir?

Cerrahiden Sonra Akut ve Kalıcı Ağrı Cerrahi girişim başladığı anda ağrılı uyaran ve santral sensitizasyon inhibe edilmeye başlanmalıdır, cerrahi sıtasında ve postoperatif dönemde ağrılı uyaranlar güçlü olduğu sürece uygulamaya devam edilmelidir. (Brennan 2005, Pgatski & Zahn 2006). Cerrahiden sonra akut ve kronik ağrı sinir hasarı, inflamasyon, santral sensitizasyon, psikososyal faktörleri içeren karmaşık bir süreçtir. Bu nedenle tek bir ajanın ağrı kontrolünde etkili ve yeterli olabilmesinin zor olduğu görülmektedir. Cerrahiden sonra inflamatuar yanıtı azaltmada uzun süreli, agresif, multimodal-dengeli analjezi sağlanmalıdır. (Dahl & Kehlet, 2011).

Multimodal Dengeli Analjezi Farklı mekanizmalar ile etki eden analjeziklerin kullanımı additif/sinerjistik etki oluşturarak her ilacın dozunu düşürür, sonuçta yan etki insidansını azaltır. Multimodal analjezide NSAİİ, parasetamol, lokal anestezikler ve opioidler kombine edilmektedir. Ağrı mekanizmasına uygun tedavi sağlanabilir. Farklı sınıftan ajanların kombinasyonu tek başına herhangi bir modaliteden çok daha etkili analjezi sağlar.

Multimodal Dengeli Analjezi OPİOİDLER İM, İV, SC, intratekal,epidural, HKA, HKEA LOKAL ANESTEZİKLER infiltrasyon, periferik blok, santral blok (intratekal, epidural), HKEA Parasetamol, NSAİİ Oral, Suppozituar, İV, İM Ağrı

Sistemik ve nöroaksiyel morfin sezaryen girişimlerinden sonra sık kullanılmaktadır. Nöroaksiyel uygulamada sistemik uygulamaya göre ağrı kontrolü daha etkili olmaktadır. Obstetrik olgularda İV HKA ile yapılan çalışmalarda hasta (maternal) memnuniyetinin daha yüksek olduğu bildirilmiştir. Morfin altın standarddır, güvenlidir. Opioidlerin nöroaksiyel kullanımda selektif analjezi sağlanır. Sempatik ve motor blok oluşmaz. Spinal anesstezi ile birlikte verilen morfin 0.1-0.2 mg uzun süreli analjezi sağlar (27 saate kadar). Daha yüksek dozların kullanılması ek yarar sağlamamaktadır. Diamorfin morfinden daha lipofiliktir.

Epidural anesteziye kıyasla spinal anestezide ağrı skorları ve ek analjezik gereksinimi daha düşük bulunmuştur.

Epidural anesteziye kıyasla spinal anestezide ağrı skorları ve ek analjezik gereksinimi daha düşük bulunmuştur.

İntratekal morfin postoperatif ağrı şiddetini düşürür, ilk analjezik gereksinim süresini uzatır. 0.1 mg morfin uygun bir doz olmaktadır. Postoperatif bulantı-kusma ve kaşıntı riski doza bağımlı artar.

CSE sonrasın 5 mg epidural morfin ile 5,10,15, mg uzun-salınımlı morfinin ilk 48 saat içinde analjezik etkisi değerlendirilmiştir. Epidural 10 ile 15 mg morfin özellikle postoperatif 24-48 saat arasında avantaj sağlamıştır.

Çalışmalar opioidlerin sezaryen sonrası ağrı kontrolünde yeterli olmadığını göstermektedir. Tek doz nöroaksiyel opioid uygulanan olgularda ek analjezik geresinimi olabilmektedir. Multimodal-dengeli analjezide NSAİİ lar tedavide yer almalıdır. NSAİİ Postoperatif analjezi kalitesini arttırır. Visseral ağrıya etkilidir. Uterus kramplarını azaltmada önemlidir. Sistemik ve nöroaksiyel opioidlerin dozunu azaltır (%30-50), yan etki sıklığını azaltır. Periferik anti-inflamatuar etki yanında doku hasarından sonra spinal PG üretimini inhibe eder. PG santral sensitizasyonda pronosiseptif mediatörlerdir. Diklofenak güvenle kullanılabilir.

Tek başına kullanıma göre diklofenak ve tramadolün kombine kullanımı postoperatif hiperaljezinin önlenmesinde etkili olmuştur. Preoperatif sensoriyel eşik değerleri postoperatif sensoriyel değişikliklerle bağlantılı bulunmuştur.

Diklofenak-tramadol kombinasyonu, diklofenak asetaminofen kombinasyonundan daha etkili bulunmuştur. Ancak tramadole bağlı bulantı sıklığı bu olgularda daha yüksek olmuştur.

Lokal anesteziklerin yara infiltrasyonu, abdominal blok, kontinü yara yeri infiltrasyonu, ilioinguinal-iliohipogastrik bloklar araştırılmıştır. Lokal anestezikler tek başına veya NSAİİ veya ketaminle kullanılmıştır.

Genel anestezi yara infiltrasyonu; opioid gereksinimi daha düşük Genel anestezi abdominal blok; ağrı skorları daha düşük Rejyonal anestezi yara infil /abdominal blok; opioid gereksinimi daha düşük Lokal anersteziklere bağlı YD da olumsuz etki bildirilmemiş

Multimodal analjezi & Adjuvanlar NMDA antagonistleri psikomimetik etkilere sahiptir, ancak düşük dozlarda opioid dozunu azaltarak daha iyi ağrı kontrolü sağlar, kronik ağrıyı önleyebilir Alfa-2 agonistler sedasyon, hypotansiyon, bradikardi yapar, düşük dozlarda LA lere eklenerek nöroaksiyel veya periferik bloklarda kullanılabilir Neostigmin en iyi epidural yol ile kullanılır, SSS yan etkileri sorun yaratır Oral gabapentin/pregabalin sedasyon dozunu sınırlayan bir faktördür. Opioidlerle kombinasyonu dozu azaltır, analjeziyi arttırır Kortikosteroidler PG ve sitokin düzeylerini azaltır, ağrının inflamatuar komponentine etkilidir, kullanım erken postop dönemle sınırlıdır ( yan etkiler)

Multimodal analjezi & Adjuvanlar Adjuvanların etki gösterdiği anatomik bölgeler

Ketamin Düşük doz İV ketamin 1.5 mg/kg postoperatif ilk 24 saat morfin gereksinimini ve ağrı skorlarını azaltmıştır. (Sen et al, 2005) 30 mg/24 saat üzerindeki dozlarda ek yarar görülmemiştir Klonidin Visseral ağrıda etkilidir, gebelikte analjezik etkinlik artar İntratekal uygulamada postoperatif hiperaljeziyi azaltabildiği gösterilmiştir Epidural uygulamada morfinin etkisini potansiyalize eder. Neostigmin İntratekal uygulamada etkili ancak bulantı yüksek Epidural uygulamada bulantı daha az?

Cerrahiden sonra gelişen kronik ağrıda tedavi MEDİKAL Trisiklik antidepresan Gabapentin Pregabalin Okskarbamazepin Karbamazepin Lomotrijin Meksiletin Opioidler FİZİKSEL TENS Sıcak banyo Derin ısı Protez kullanımı Masaj GİRİŞİMSEL Sempatik blok PRF / RFTC SCS Intratekal opioid

CSKA & Tedavi GÜÇLÜ OPİOİD ± NONOPİOİD ± ADJUVANT INTRATEKAL OPİOİD ZAYIF OPİOİD ± NONOPİOİD ± ADJUVAN SPİNAL KORD STİMULASYONU NONOPİOİD ± ADJUVAN FİZİK TEDAVİ FİZİK TEDAVİ PULSED PULSED RF/RFTC RF/RFTC ADJUVAN SEMPATİK BLOK McNicol,Cochrane (1): CDOO5180, 2005

Obstetri & Akut ve Kalıcı Ağrı Postoperatif ağrıyla ilişkili bireysel değişkenliği etkileyen birçok faktör vardır (ağrıya duyarlılık, psikososyal faktörler ve genetik faktörler) Günümüzde ağrının değerlendirilmesi ve standardlarına ilişkin belirlemelerde istirahat ve hareket halindeki ağrının 3 ün üzerinde olmaması hedeflenmektedir. Doğumdan sonraki dönemde optimal ağrı kontrolünü sağlamak obstetrik olgularda daha da önem kazanmaktadır. Trombotik olayların görülme riski daha yüksektir Bebekle ilgilenebilmek ve emzirebilmek için annenin ambulasyonu ve uyanıklığının sağlanması özellikle önemlidir. Şiddetli postoperatif ağrı artmış ağrı yanıtı, hiperaljezi ve kronik ağrının gelişmesine neden olabilmektedir.

Obstetri & Akut ve Kalıcı Ağrı Multimodal-dengeli analjezi obstetrik olgularda postoperatif ağrı kontrolünde en etkili yaklaşım olarak görülmektedir En uygun uygulama şekli, doz, kombinasyonlar Obstetrik olgularda ileri araştırmalar; Şiddetli postoperatif ağrı ve kalıcı ağrıda belirleyiciler Hiperaljezi ve kalıcı ağrıda yüksek riskli olguların belirlenebilmesi Multimodal analjezik tekniklerin etkin uygulamasının kısa ve uzun dönem sonuçları Obstetrik olgularda izlem süresi 48 saatin üzerinde olmalı, fonksiyonel durum ve yaşam kalitesi üzerine etkiler de araştırılmalıdır.

Postoperative Analgesic Therapies & CPSP Most analgesic drugs may have only a minor effect on nervous system plasticity and they may not help reversing sensitization that is already established (in patients with preoperative pain) Some drugs may be effective for controlling central censitization and the transition from acute to chronic pain Alpha-2-agonists (clonidine), NMDA receptor anatagonists (ketamine), sodium channel blockers (lidocaine, topically and intravenously), drugs that modify functions of calcium channels (gabapentin, pregabalin) glucocorticoids, amitrityline Perioperative use of oral pregabalin for patients undergoing TKA with a multimodal regime was demonstrated to decrease the incidence of CPSP in 240 patients (Buvanendran et al, 2010).

Postoperative Analgesic Therapies & CPSP Recently, a number of studies have focused on the potential beneficial effect of various antihyperalgesic drugs such as ketamine and the gabapentinoids on persistent postoperative pain. Several of these studies have shown promising results, reduced pain 3 6 months postoperatively. Unfortunately, the methodology of many of these studies is not sufficient to allow final conclusions. late postoperative pain was assessed by telephone study groups were small the analgesic intervention was short-term (<24 h)

Chronic Postsurgical Pain - Conclusion Acute postoperative pain is a result of noxious stimulation of skin, subcutaneous tissues, as well as of neural and visceral structures involved in the surgical procedure. The pathophysiology of CPSP persistent postoperative pain most probably includes either ongoing inflammation or a manifestation of neuropathic pain. The consequences of CPSP can be variable from mild to severe loss of life. Acute postoperative pain is followed by persistent pain in 10 50% of individuals, and that it may be severe in about 2 10% of these patients. These chronic pain problems represent a major humanitarian and socioeconomic burden.

Chronic Postsurgical Pain - Conclusion In future trials, all risk factors for development of high intensity acute and chronic postsurgical pain detailed assessment of the preoperative pain sensitivity surgical handling of nerves functional consequences of pain on a procedure-specific basis (degree of disability, decreased health-related quality of life due to chronic pain) expand analgesic therapy from conventional NSAIDs, opioid, and other nonopioid analgesics, including regional analgesic techniques to include interventions into more central pain mechanisms

Chronic Postsurgical Pain Postoperatif ağrıyla ilişkili bireysel değişkenliği etkileyen birçok faktör vardır (ağrıya duyarlılık, psikososyal faktörler, yaş ve genetik faktörler) Günümüzde ağrının değerlendirilmesi ve standardlarına ilişkin belirlemelerde istirahat ve hareket halindeki ağrının 3 ün üzerinde olmaması hedeflenmektedir. Doğumdan sonraki dönemde optimal ağrı kontrolünü sağlamak obstetrik olgularda daha da önem kazanmaktadır. Trombotik olayların görülme riski daha yüksektir Bebekle ilgilenebilmek ve emzirebilmek için annenin ambulasyonu ve uyanıklığının sağlanması özellikle önemlidir. Şiddetli postoperatif ağrı artmış ağrı yanıtı, hiperaljezi ve kronik ağrının gelişmesine neden olabilmektedir.

However QST Does Not Necessarily Correlate with Clinical Measures of the Human Pain Experience Multifactorial Composition of Post-C-Section Pain and Analgesia Needs Pan Eisenach Anesthesiology 2006

C-Sections, Spinal Anesthesia w Hyperbaric Bupivacaine Spinal Bupi-Clonidine (150 µg) Reduced Postop Mechan Hyperalgesia Better Than Bupi-Suf or Bupi-Suf-Clonidine (75 µg) cm 2 Postoperative Period Area of Punctuate Mechanical Hyperalgesia Bupi Sufenta 24 h 48 h BupiClon Sufenta Bupi Clon 150 µg Bupi Sufenta BupiClon Sufenta # BupiClon 150 µg Lavand homme P et al; Anesth Analg 2008

Incidence of Hyperalgesia / 6 Months-Pain: With vs Without Neuraxial Analgesia Abdominal Surgery: Intraop Epidural or Spinal Analgesia Reduced Postop Hyperalgesia + Residual Pain % Pat Residual Pain 6 Mo after Surgery Correlation r = 0.97 Area of Punctuate Hyperalgesia at 48 Hours after Procedure Lavand homme and de Kock; Acta Anaesth Belg 2006

Abdominal Hysterectomies General Anesthesia Postop Cont Wound Infusion w LA + 7-Day Gabapentin Did Not Reduce Short-Term Hyperalgesia, but Long-Term Pain Postop Analgesic Needs Pain First 2 Days 3 rd 7 th Day 1 Month TREATMENT PLACEBO Morphine Paracet. / Codeine VAS Pain Scores Rest Coughing 0.75% Ropivacaine, 30-h and 400 mg Gabapentin, at 6-h Intervals, for 7 days Fassoulaki et al Eur J Anaesthesiol 2007

Lokal Anestezikler Rejyonel teknikler Tüm cerrahi tipleri için uygulanabileceği halde cerrahi ve postoperatif analjezi amacıyla yeterince kullanılmamaktadır. Postoperatif ağrı skorları ve postoperatif analjezik gereksinimi daha düşük, bulantı-kusma, sedasyon insidansı daha azdır. Lokal Anestezik İnfiltrasyonu Yara yerine infiltrasyon güvenli, düşük yan etki ve toksisite insidansına sahiptir. Uygulama zamanı tartışılmaktadır. Periferik Sinir Blokları Analjezik etkileri literatürce desteklenmektedir - paravertebral, interkostal, ilioinguinal, iliohipogastrik, blok Santral Bloklar (Spinal,Epidural)

Santral Blok (Epidural): Epidural anestezide LA kullanımı ile cerrahi strese metabolik yanıt azalır, solunum fonksiyonları daha az etkilenir, tromboemboli riski azalır. Epidural analjezide kullanılan LA ile sempatik bloğa bağlı ortostatik hipotansiyon, duyusal ve motor blok oluşur, bu etki erken ambulasyonu geciktirir. LA lere opioid eklenmesi ile daha uzun ve güçlü analjezi sağlanır gerekli ilaç dozları azaltılır yan etki insidansı azalır Lokal Anestezikler

Hasta Kontrollü Analjezi Hastanın bir infüzör pompa aracılığı ile kendine istediği zaman belirli bir kilitli kalma aralığında, önceden belirlenenen miktarda analjezik enjekte etmesidir

Hasta Kontrollü Analjezi Sedasyon Analjezi Ağrı

Hasta Kontrollü Analjezi Hasta kontrollü bolus ± bazal infüzyon - Daha az analjezik ile daha kaliteli analjezi Statik ve dinamik ağrı - Hasta memnuniyetinde artma Kendi konfor düzeylerini belirleyebilir Tedavi üzerinde anlamlı kontrole sahip Gece uyku paterninde düzelme - Daha az ilaç kullanımı -> daha az yan etki