SABAH GAZETESİ...33 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 21.06.11 1

Benzer belgeler
Sayı: 2009/18 Tarih: Aileler krize borçlu yakalandı; sorunu işsizlik katladı

Sayı: 2011/20 20 Haziran Basın Açıklaması

Ekonomi Bülteni. 15 Haziran 2015, Sayı: 15. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 17 Ağustos 2015, Sayı: 23. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 22 Mayıs 2017, Sayı: 21. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 18 Temmuz 2016, Sayı: 28. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

GÜNLÜK BÜLTEN 04 Nisan 2014

Yeni yıla yüzde 13 seviyesinde başlayan işsizlik. Borsa İstanbul da işlem gören 10

Ekonomik Görünüm ve Tahminler: Nisan 2015

Ekonomi Bülteni. 13 Nisan 2015, Sayı: 12. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

HAFTALIK BÜLTEN OCAK 2016

GÖSTERGELER YABANCI HAREKETİ:

Ekonomi Bülteni. 13 Şubat 2017, Sayı: 7. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

KOBİ ler Nefes alacak / Ankara. TOBB, Ziraat Bankası, Denizbank ve Kredi Garanti Fonu (KGF) ortaklığında hayata

Ekonomi Bülteni. 14 Aralık 2015, Sayı: 39. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş PARA PİYASASI LİKİT EMEKLİLİK YATIRIM FONU(KAMU) YILLIK RAPOR

IŞIKFX Uluslararası Piyasalar Departmanı Günlük Yorum

TÜRKİYE EKONOMİSİ MAKRO EKONOMİK GÖSTERGELER (NİSAN 2015)

Ekonomi Bülteni. 22 Ağustos 2016, Sayı: 33. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

5.21% -11.0% 25.2% 10.8% % Eylül 18 Ağustos 18 Eylül 18 Ekim 18 AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ ÖZET GÖSTERGELER. Piyasalar

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Eylül 2013, No: 72

Fon Bülteni Ocak Önce Sen

CARİ İŞLEMLER DENGESİ

Ekonomi Bülteni. 26 Haziran 2017, Sayı: 26. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

tepav Tasarruf kamudan başlar Nisan2012 N DEĞERLENDİRMENOTU Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı

Ekonomi Bülteni. 27 Mart 2017, Sayı: 13. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

EKONOMİK VE MALİ POLİTİKA GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Aralık 2011, No:14

Ekonomi Bülteni. 17 Ekim 2016, Sayı: 40. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

CARİ İŞLEMLER DENGESİ

Dünya ve Türkiye Ekonomisindeki Gelişmeler ve Orta Vadeli Program. 22 Kasım 2013

Bir Önceki Gün. Bir Önceki Ay. Bir Önceki Gün

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Mayıs 2012, No: 33

Ekonomi Bülteni. 14 Kasım 2016, Sayı: 44. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

TÜRK-ARAP SERMAYE PİYASALARI FORUMU 2013 TÜRKİYE

GÜNE BAŞLARKEN 6 Nisan 2009

HAFTALIK BÜLTEN 03 AĞUSTOS AĞUSTOS 2015

GÜNLÜK BÜLTEN 26 Kasım 2014

06 Temmuz 10 Temmuz 2015

BIST-100 Teknik Analiz

TÜRKon/HED/13-39 DEĞERLENDİRME NOTU. Faks: +90 (212) TÜRKİYE EKONOMİSİ. Sanayi üretiminde kritik gerileme.

Ata. Fonu ( Fonun BaşlangıcındB Performans. 4 Aralık 2012 : %44.93 : %9.41 : %34.79 : 2.7 ATYADEG TI)

Bankacılık sektörü değerlendirmesi ve 2012 yılı beklentileri

World Energy Outlook Dr. Fatih BİROL UEA Baş Ekonomisti İstanbul, 1 Aralık 2011

Yurtdışına kâr transferi 8 yılda 54 milyar doları aştı

Ekonomi Bülteni. 10 Ağustos 2015, Sayı: 22. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

GÜNLÜK BÜLTEN 20 Haziran 2014

Günlük Bülten 25 Temmuz 2013

Ekonomi Bülteni. 29 Ağustos 2016, Sayı: 34. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 5 Aralık 2016, Sayı: 47. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekim. Günlük Araştırma Bülteni Gün Sonu RAPORU

Ekonomi Bülteni. 7 Kasım 2016, Sayı: 43. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

TÜRKİYE EKONOMİSİNDE YAŞANAN GELİŞMELER VE 2011 YILI EKONOMİK BEKLENTİLERİ. Dr.Süleyman Yaşar. 17 Nisan 2011

CARİ İŞLEMLER DENGESİ

Ekonomi Bülteni. 01 Aralık 2014, Sayı: 48. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 19 Aralık 2016, Sayı: 49. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Makro Veri. TÜİK tarafından açıklanan verilere göre -5,6 puan olan dış ticaretin büyümeye katkısını daha yüksek olarak hesaplamamızdan kaynaklandı.

Marmara Üniversitesi Finans Sektöründe Yabancı Sermaye Sempozyumu

IŞIKFX Uluslararası Piyasalar Departmanı Günlük Yorum

HAFTALIK BÜLTEN 6 TEMMUZ TEMMUZ 2015

TOPLUMSAL RAPORLAR YATIRIM TEŞVİKLERİ VE İSTİHDAM ( ) Yatırımlar büyürken istihdam küçülüyor

Ekonomi Bülteni. 29 Mayıs 2017, Sayı: 22. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

GÖSTERGELER. Altın ihracat ve ithalatı (Bin $) Altın ihracatı (Milyon $)

Hüsnü Özyeğin; YİSAD da konuştu Türk yöneticiler her yerde başarılı

HAFTALIK EKONOMİ RAPORU

Ekonomik Görünüm ve Tahminler: Aralık 2013

Ekim. Günlük Araştırma Bülteni Gün Sonu RAPORU

Küresel gelişmeler, Türkiye ekonomisi ve bankacılık sektörü. 21 Ocak 2015

Global Ekonomi ve Yurtdışı Piyasalar. Temmuz 2011

BANK MELLAT Merkezi Tahran Türkiye Şubeleri 2013 I. ARA DÖNEM FAALİYET RAPORU

Ekonomi Bülteni. 8 Ağustos 2016, Sayı: 31. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 21 Kasım 2016, Sayı: 45. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 15 Ağustos 2016, Sayı: 32. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

GÜNE BAŞLARKEN 18 Mart 2009

HAFTALIK BÜLTEN 28 ARALIK OCAK 2016

GÜNLÜK YATIRIM BÜLTENİ 22 Mart 2012

Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı

GARANTİ EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. BÜYÜME AMAÇLI HİSSE SENEDİ EMEKLİLİK YATIRIM FONU 2010 YILI 9 AYLIK FAALİYET RAPORU

Ekonomide ve bankacılık sektöründe gelişmeler ve öneriler

Ekonomi Bülteni. 23 Ocak 2017, Sayı: 4. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 8 Mayıs 2017, Sayı: 19. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

FAİZLER ARTTI. ŞİMDİ NE OLACAK?

Büyüme Değerlendirmesi : Çeyrek

Ekonomi Bülteni. 7 Ağustos 2017, Sayı: 32. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

5 milyon kişi online ticarete 31 milyar lira harcıyor

GÜNE BAŞLARKEN 12 Mayıs 2009

GÜNLÜK FOREX BÜLTENİ - 11 Temmuz 2014

Tüketici güveni yılın en düşük seviyesinde

AÇIKLANAN SON EKONOMİK GÖSTERGELERDE AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU

Ekonomik Görünüm ve Tahminler: Eylül 2014

Günlük Bülten 10 Nisan 2012

IŞIKFX Uluslararası Piyasalar Departmanı Günlük Yorum

Küresel Kriz Sonrası Türkiye de Finansal Sistem Bankacılık Sektörü

BIST-100 Teknik Analiz

GÜNE BAŞLARKEN 31 Ağustos 2009

Cumhuriyet Halk Partisi

Ekonomi Bülteni. 11 Mayıs 2015, Sayı: 12. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Yurtiçi Piyasalarda Haftalık Görünüm (5-9 Ocak 2015)

BIST-100 Teknik Analiz

EKONOMİK GÖSTERGELER

Ekonomi Bülteni. 24 Ağustos 2015, Sayı: 24. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Transkript:

TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 21.06.11 1 HÜRRİYET GAZETESİ...3 Borsada operasyon: 30 gözaltı Piyasalar Yunanistan'daki oylamaya kilitlendi Alınan tedbirler gerçekçi olmalı İşte kredilerde frene basacak 9 banka İhtiyaç kredisi 76 milyar lirayı aştı BDDK daha çok ihtiyat uyarısı yaptı Sigarayı artırdım Yunanistan a vergi katkısı yaptım, erken ölürsem emekli yüküm olmaz Siemens sürpriz yaptı bankasını da getiriyor TAPDK, yolcu beraberi içki için en az 3 gün şartı önerdi ithalatta ihtisas gümrüğü istedi Teknosa, Best Buy Türkiye yi aldı, bölgede yeni fırsatlara da bakıyor Alan adları İnternette engel gibi oldu, com, net, org kalkıyor AB: Yunanistan 28 milyar Euro tasarrufu göstersin 12 milyar Euro yu verelim Ev kadınları ve ustaya danıştı, leke tutmayan boya geliştirdi TOBB: Arap baharı ticarete yön verecek Kedi-köpek mamasında ithalattan üretime geçti 30 milyon liraya çıkınca yabancı ortak geldi TAI, Airbus la bir anlaşma daha yaptı, gövde deki rolü büyüdü Aksa dan, Suriye ye elektrik ihracı başladı Çinli led ci Türkiye ye üretim hedefiyle geldi Uluslararası uzmanlar Dijital Mahremiyet i Türkiye de tartıştı DHL Avrupa İş Ödülleri nde Türkiye yi temsil edecek Cep telefonuna birden fazla kredi kartı işlemi yükleyecek Erdal SAĞLAM Soğutmayla birlikte yeni teşvik sistemi de gerekli MİLLİYET GAZETESİ...21 Soğutma önlemleri bankacılık hisselerini eritti YouTube u iyi ki sattık yoksa batardık! Güngör Uras Kimi zevkten kimi dertten tüketici kredisi kullanıyor Yaman Törüner İşyeri açmadan da iş yapabilirsiniz SABAH GAZETESİ...33 Asıl otocuya önlem gerekli Yunan halkı çaresiz Google yatırım için umut verdi Rakibin arsasına rezidans dikecek Disneyland'ın pestilini çıkardı Sık yasal değişiklik şirketleri zorluyor

TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 21.06.11 2 BDDK konuta da çelme taktı Kibar'dan 350 milyon dolarlık yatırım İş Yatırım yabancıya inatla 'al' dedi Kemer sıkmadan kurtuluşa izin yok Yunan işçiler 48 saatlik grev başlattı İrlanda ve Portekiz Yunanistan olabilir HDI Sigorta 2011'de büyüme hızını artırdı Süleyman YAŞAR Faiz düşerse cari açık azalır RADİKAL GAZETESİ...40 Mahfi EĞİLMEZ Cari açık nasıl düşürülebilir? Seyfettin Gürsel Düşen işsizlikte tarımın rolü Fatih ÖZATAY Finansal istikrar komitesi Güven SAK Euro önemliyse maç iyi kötü idare edilir

TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 21.06.11 3 HÜRRİYET GAZETESİ Borsada operasyon: 30 gözaltı İstanbul'da düzenlenen operasyonda, borsada manipülasyon yaptığı iddia edilen 30 kişi gözaltına alındı. Edinilen bilgiye göre İstanbul Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri İstanbul Menkul Kıymetler Borsası'nda(İMKB) manipülasyon yapıldığı iddiasıyla ilgili yürütülen soruşturma kapsamında 30 kişiyi gözaltını alındı. Sabah saatlerinde Sarıyer, Beşiktaş ve Başakşehir'de düzenlenen operasyonla gözaltına alınan şüpheliler arasında iş adamı, broker ve aracı kurum çalışanlarının da bulunduğu öğrenildi. Gözaltına alınan şüpheliler sorgulanmak üzere emniyete getirildi. Soruşturma kapsamında gözaltı sayısının artacağı ifade edildi. Piyasalar Yunanistan'daki oylamaya kilitlendi Yunanistan'da bu gece yapılacak güven oylamasına yönelik olumlu beklentiler borsaların yükselmesini sağladı. ABD'de yüzde 0.6'ya, Asya'da yüzde 1.1'e ulaşan yükselişler izlendi. İMKB de dünkü düşüşün ardından güne yükselişle başladı. Kritik oylama geceyarısı Yunanistan hükümeti tüm dünya tarafından yakından izlenen kritik güven oylamaını bu gece yapacak. Gece 24.00'da yapılacak olan oylama, kurtarma paketinin 5. dilim ödemesi için de en önemli şart olarak görülüyor. Eğer hükümet güven oyu alabilirse ay sonunda harcama kesintilerini oylayabilecek. Avrupa Birliği ülkeleri ve IMF, yeni kredi diliminin serbest bırakılabilmesi için bu kesintilerin yapılması gerektiğinde ısrar ediyor. BORSALAR YÜKSELDİ Piyasalar Yunanistan'daki bu oylamaya kilitlenirken, genel beklenti hükümetin bu sınavı atlatacağı yönünde. Borsalar da bu beklenti paralelinde yükseliyor. ABD'de Dow Jones günü yüzde 0.63, Asya'da da Nikkei yüzde 1.13 artışla tamamladı. İMKB'de benzer şekilde güne yükselişle başladı ve saat 10.10 itibariyle yüzde 0.68 yükseldi ve 61 bin 419 puana tırmandı. Dolar ise içeride 1.60 TL'nin altına sarkarak 1.5980 TL'ye geriledi. Serbest piyasada önceki kapanışta doların satış fiyatı 1,6070 lira olmuştu. Euro/dolar paritesi de yüzde 0.3 artışla 1.4352 seviyesine çıktı.

TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 21.06.11 4 Alınan tedbirler gerçekçi olmalı Seçim sonrası ekonominin gidişatı ve cari açığa karşı alınan önlemleri Koç Üniversitesi Ekonomi Bölümü Öğretim Üyesi Prof.Dr Sumru Altuğ ile konuştuk. Altuğ, ardı ardına önlemlerin açıklandığı bu dönemde Türkiye nin genç ve tüketime meyilli nüfus yapısına dikkat çekerek, tedbirler alınırken bu gerçeğin gözden kaçırılmaması uyarısını yaptı. Seçimler geride kaldı ve cari açıkla ilgili tartışmalar yoğun olarak sürüyor. Sizce, hükümet ve ilgili kamu otoriteleri mali tedbirleri zamanında alabilecek mi? Türkiye'de ekonomiyle siyaset çok iç içe geçmiş oldu. Ak Parti'nin bu seçimden özgüven tazeleyerek çıktığını düşünüyorum. Bu yüzden, 2000'li yılların başından beri konuştuğumuz cari açık sorununa da bu özgüven ile çıkmış parti tarafından tedbirler alınabileceğini düşünüyorum. Cari açık her zaman korkutucu değildir, ancak Türkiye'de gelmiş olduğu seviye kısmen korku yaratıyor. Dünya konjonktürü açısından Türkiye'ye baktığımızda iyi durumda. ABD önemli bir kırılma yaşarken, Avrupa'da güney-kuzey ayrımı yaşıyor. Bunlara bakıldığında Türkiye iyi durumda görünüyor. Cari açık, ürettiğinizden fazlasını tüketmek ya da yatırıma kanalize etmektir. Bu her zaman kötü değildir. Eğer bir ülke yatırım yapıyorsa bu ileride üretime dönecektir. - Türkiye'deki cari açık sizin dediğiniz gibi kaynakların yatırıma yönelmesinden dolayı mı ortaya çıkıyor? Şimdi, tabi ki Türkiye'de büyük bir tüketim harcaması da var. Bunu frenleyebilir miyiz? Türkiye'de uzun yıllar, düşük geliri olan insanlar tüketememiştir. Şimdi bu insanların eline para geçiyor ve aynı bireylerin borç alma kısıtları da bankalar aracılığıyla genişlemiş durumda. Bu da ülkede büyük bir davranış değişikliğini ortaya çıkardı. Bunu değiştirmek de çok da kolay mümkün olmayacak. Genç bir nüfus var ve eline geçen bir gelir var. Bu nüfustan tasarruf yapmasını beklemek safdillik olur. GERÇEKÇİ OLMAK LAZIM Alınan tedbirlerle tüketim biraz kısıtlanacak. Ancak Türkiye gibi genç nüfusu olan ileriye dönük beklentileri olan bir nüfus varken alınan önlemlerin dikkatli tasarlanması gerekiyor. Tüketimin bir kısmı, mesela, konut sektörünün çok şişirilmesi biraz engellenebilir. Ama, tüketim eğilimini çok hızlı düşürebileceğimiz fikrine de kapılmayalım. Yani Güneydoğu Asya ülkeleri gibi tasarruf oranlarını yakalayacağımızı düşünmek Türkiye açısından çok gerçekçi değil. - Peki hükümet ve diğer kamu otoriteleri neler yapabilir? Merkez Bankası'nın şimdiye kadar izlediği alışılmışın dışındaki politikaları biraz eleştirmek gerekebilir. Faizleri düşürüp, zorunlu karşılıkları artırdılar. Ancak bu şimdiye kadar kredi büyümesini engellemedi. Merkez Bankası'ndan faiz artırmasını ve daha ortodoks politikalar bekleyebiliriz. BANKALARA YÜKLENMEK FAYDA GETİRMEZ Son finansal krizden çıkışımızı kolaylaştıran unsurların başında güçlü bankacılık sektörü bulunuyordu. Şimdi alınan tedbirlerle bankacılık sektörüne çok yüklenirseniz, bu sektörde bir takım zayıflıklar yaratır. Bunun da Türk ekonomisinin uzun vadeli gelişimi açısından faydalı olacağını düşünmüyorum. - Peki Merkez Bankası'nın faiz artırım silahına ne zaman başvurmasını bekliyorsunuz? Zamanlama konusunda piyasa oyuncuları kadar uzman değilim. Ama kısa vadede, piyasaların güvenini kazanmak için faiz artırımıyla birlikte, mali sıkılaştırma ve bütçenin daha fazla kontrol altına alınmasını altı aylık bir vadede bekleyebiliriz.

TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 21.06.11 5 - BDDK gibi kurumlar tarafından atılan kredileri sıkılaştırma adımları var? Sizce bunlar hedefe ulaşmada önemli adımlar mı? Daha ciddi tedbirler almak gerekebilir. Ancak olaya tersinden bakarsak; cari açığın yarattığı en büyük tehlike nedir? Piyasa oyuncularının ani kaçışlardır. Ben de bu konuda alışılmışın dışında düşünmek istiyorum. Acaba bu mümkün müdür? Piyasa oyuncuları aniden kaçabilir mi? Çeşitli yayın organlarından Türk ekonomisiyle ilgili uyarılar çıkıyor. Ancak, iş gerçeğe bindiği zaman bu yabancılar nereye gidecek? YABANCILAR ESKİSİ GİBİ KAÇMAZ - Hocam, kaçıp gitmezler mi diyorsunuz yani? Kaçabilir, ancak ABD ekonomisinde büyük belirsizlikler var. Tekrar durgunluğa girme olasılığı var. Avrupa'da büyük bir borç krizi var. Bu kaynaklar arasında Arap fonları ve yurtdışından paralarını getirmiş Türk vatandaşları da olabilir. Evet bunlar da kaçabilir ancak ben Türkiye'nin 1995 ve 2000-2001 döneminde yaşadığı para kaçışlarının bir daha yaşanmayacağını öngörüyorum. Para ve maliye politikalarıyla piyasaya güvence verildiği takdirde. İçinde bulunduğumuz dünya konjonktüründe ve Türkiye'nin son dokuz yıllık iktisadi ve siyasi yapısında bunun olmayacağını düşünüyorum. 10 ÜZERİNDEN 8 VERİYORUM - Yabancılara atfedilen tedirginlik fazla mı abartılıyor? Farlı bir dünyada yaşıyoruz bence şunu da kabul etmek gerekiyor ki; Türkiye'nin geçmiş dönemde siyasi olarak yaşadığı kırılganlıklar da büyük oranda ortadan kalktı. 1990'lı yıllardaki tutarsız para ve kur politikaları yaşanmıyor. Bu Türkiye açısından iyi bir haber. Ancak, bu mali otoritelere 10 üzerinden 10 verdiğimiz anlamına gelmesin. Onların da yapması gereken işler var. Onları hızla devreye sokmalılar. - Hocam peki sizin notunuz nedir? Benim notum 10 üzerinden sekizdir. BEN ÜRETİM TARAFINDAYIM - Peki sizce cari açık sorunun ortadan kalkması için hangi önlemler alınmalı? Ben üretim tarafındayım. Devlet üretimi artıracak özendirmeler yapabilir. Üretim için daha doğru kaynak yönlendirilmesi ve özendirilmesi gerekiyor. Mesela tarım, yani Türkiye tarım ürünleri ithal etmemeli. Teknoloji açığını kapatmamız lazım. Evet, bunları altı ayda yapamayız ama Türkiye bunları devreye sokarsa, tehdidi ortadan kaldırmış olur. Rant ekonomisi diyebileceğimiz, emlak sektörünün balon yaratacak kadar özendirilmemesi de gerekiyor. Kısa vadede alınacak tedbirlerin yanında bunlar da hükümetin öncelikleri arasında olmalı. Türkiye sonsuza kadar, 'Borç alalım istediğimiz gibi harcayalım' diyemez. Bu sürdürülemez. 'Biz borç alalım, biraz tüketelim biraz da verimli alanlara yatırım yapalım' demeli. Sürdürülebilir olan senaryo budur. Bunun arasında da, 'Yine borç alalım ve başta konut sektörü olmak üzere ranta yönelik yatırım yapalım' demek de sürdürülebilir bir senaryo değil. Bu nedenle dışardan gelen paranın nasıl kullanılacağı, dışardan gelen paranın kendisi kadar önemli. Hükümetin kalıcı başarısı orta vadede, Türkiye'de üretim yapısıyla ilgili alacağı kararlarda yatıyor.

TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 21.06.11 6 EN ÇOK OTOMOTİV ZARAR GÖRÜR - Peki, cari açığı azaltmak için ekonomiyi soğutma adımlarından en çok hangi sektörler olumsuz şekilde etkilenir? İthalatı kısacak tedbirler alınırsa, ithalata bağlı başta otomotiv sektörü zarar görür. Ancak bu politikaları tek taraflı görmemek lazım. Bir taraftan kredileri zorlaştıracak adımlar atılırken, diğer taraftan bazı teşvikler de verilebilir. Cari açığa karşı savaş, sadece reel sektörü sıkıp, ekonomiyi durgunluğa sokarak yapılmak zorunda değil. Hükümet olarak bir kısmı ekonomiyi daraltmaya, bir kısmı da başka yönlerden ekonomiyi canlandırmaya yönelik bir tedbirler sepeti uygulamaya konabilir. Türkiye'nin elinde bu kaynaklar var. Ayrıca Anadolu'daki iktisadın geliştirilmesi de bu anlamda çok önemli. Gaziantep örneklerinin çoğalması lazım. Erzurum ve Trabzon bu anlamda Avrasya'ya açılan kapılar. Buralar için yeni tedbir ve teşvikler düşünülebilir. Hükümetin bunu yapacak kapasitesi var. Siyasi gücü de elde etti. Ekonomik olarak karnesi de iyi. - Şu anda herkes kısa vadedeki tedbirleri konuşuyor. Kredi daralmasının reel sektörü zor duruma sokması, işsizlik problemini artırmaz mı? İşsizlikte bir artış yaşanabilir. Türkiye'de genç işsizliği gerçekten üzerinde düşünülmesi gereken bir sorun. Bu bir risk oluşturabilir. Belki kısa vadede işsizlikte büyük sorun olmayabilir. Zaten kısmi bir iyileşme de var. Ancak Arap Baharı'nın ortaya çıkışı nedenine baktığınızda en önemli nedenlerinden biri eğitilmiş, işsiz gençlerdi. Dolayısıyla, işsizlik Türkiye'nin orta vadede en büyük sorunu. HÜKÜMETİN İŞSİZLİĞİ ÇÖZECEK GÜCÜ VAR - Peki işsizlik nasıl çözülecek? Tek bir tedbirle olmaz. Çeşitlendirilmiş bir ekonomiyle işsizliğe çözüm bulunabilir. Biraz oradan, biraz buradan. Daha kaliteli bir turizm sektörü, daha verimli bir tarım sektörü, bilgi ekonomisine dayalı yeni ürünlerin teşvik edilmesi, modern bir ihracat geliri getiren sağlık sektörü istihdam yaratır. Bölgesel merkezlerin de teşvik edilmesi gerekiyor. Sadece İstanbul'u bir çekim merkezi haline getirip, Anadolu'daki genç işsizleri buraya çekerek bu sorunu çözmeye çalışmamalıyız. İşsizliğin yerinde çözülmesi gerekiyor. Türkiye'deki işsizlik sorununu bir günde hiç bir siyasi partinin çözeceğini düşünmüyorum. Ama orta vadede çeşitlendirilmiş daha modern ve daha rekabetçi bir ekonominin işsizliği göreceli olarak çözebileceğini düşünüyorum. Bazen gidişat (trend) bugünkü durum kadar önemlidir. Türkiye'de hep bugünkü noktaya bakıyoruz. Biraz da gidişata bakalım. Hükümet, Türkiye'nin gidişatı hakkındaki beklentiyi değiştirdi. Bunu işsizlik konusunda da yapabilir. Hükümetin bunu yapacak gücü var. GEREKİRSE KREDİYİ DEVLET VERSİN - Kredi kanallarının kısmen kapatılması sonrasında reel sektör finansman bulmakta zorluk yaşar mı? Bunun aşılması için ne yapılmalı? Büyük holdingler finansman konusunda zorluk çekmiyor. Onların zaten kredi notları var ve dışardan borçlanıyorlar. Ama küçükler zorlanıyor. Türkiye'de 1980'den sonra katı piyasa ekonomisi kuralları işlemeye başladı. Ama ekonomi politikasında, işleyen ne ise onu yapmak gerekir. Devlet, kredi konusunda, üretimi destekleme konusunda tüm sorumluluğu bankalara bırakmamalı. Bu konuda teşvikler verebilir. Türkiye'nin yeni bir üretim modeline geçmesinden bahsediyorsak, bunun büyük şirketlerden değil de, KOBİ'lerden geçeceğini unutmamamız gerekiyor. Ama bu KOBİ'ler yeni ürün geliştirebilen, yeni pazarlar açabilen

TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 21.06.11 7 dinamik işletmeler olmak zorunda. O nedenle, devlet bu işletmeleri desteklemek için gerekirse kredi vermelidir. Mesela, devlet kaynağı bir yandan diğer tarafa aktararak belki biraz daha az duble yol yaparak, rekabetçi üretim yapabilecek KOBİ'leri daha düşük faizle kredi vererek teşvik yoluna gidebilir. Kast ettiğim, Ziraat Bankası ya da Halk Bankası'nın eskiden olduğu gibi 'arpalık' haline getirilmesi değil... Dünyanın hiç bir yerinde devletin teşvik ya da özendirici diğer politikalarla sürece dahil olmadığı saf bir ekonomi yok. ABD, Japonya ve Avrupa da buna dahil. TÜRKİYE'NİN ELİNDE SİHİRLİ BİR DEĞNEK YOK --Ekonomik açıdan bir türlü sonu gelmeyen sorunlarımız bulunuyor. Bunların başlıcaları tasarruf açığı ve kayıt dışı ekonomi. Bu iki sorunun ortadan kalkması için sizin önerileriniz nelerdir? Tasarruf açığı sadece fazla tüketmek değil, az üretmekten geliyor. Aslında tasarruf açığı ile kayıt dışı ekonominin ikisi iç içe geçiyor. Neden kayıt dışı ekonomi var? Çünkü, Türkiye'de çok verimsiz işletmeler var. Bu işletmeler için vergileri çok düşük düzeye çekseniz hatta kaldırsanız bile bu işletmeleri kayıt altına çekemezsiniz çünkü rekabet güçleri çok düşük. Daha rekabetçi, daha dünya piyasalarına açılan KOBİ'ler yaratılır onlara destek verirseniz onları kayıt altına alabilirsiniz. O işletmeler verimli hale geldiğinde gelip vergisini ödemesi daha muhtemel bir sonuçtur. Ancak, yalnızca vergileri indirerek kayıt dışını, kayıt içine çekmeyi başaramazsınız. Dediğimiz tedbirleri aldığınızda da, üretim artacağı için tasarruf açığı da ortadan kalkacaktır. Almanya ya da Japonya'daki KOBİ'ler, ekonominin bel kemiğini oluşturuyor. Ama bu KOBİ'ler son teknolojiyi kullanarak, iyi işgücüne sahip biçimde örneğin Toyota'ya yedek parça üretiyor. Türkiye'nin de bunun yapması gerekiyor. Türkiye'nin elinde her şeyi bir anda değiştirecek sihirli bir değnek yok. TÜRKİYE HIZLI KALKIŞA GEÇEBİLİR En başa dönersek, Türkiye, bir yerlerden borç alıp konut sektörüne ya da tüketim sektörüne yönelmek suretiyle bugünkü üretim yapısını devam ettirirse o zaman ülkeden ani kaçış yaşanabilir. Ama bence güçlü bir hükümet var. Cesaretli adımlar atarak kalıcı işler yapabilirler. Başbakan'ın bu konuda istekli olduğunu düşünüyorum. Türkiye seçimlerden sonra daha hızlı bir kalkışa geçebilir. Bu konuda umutluyum. İşte kredilerde frene basacak 9 banka BDDK, vatandaş borçlarının varlıklarının yarısını aşması üzerine, bankalara ayar verdi. Kurum, ekonomiyi soğutma önlemlerine bir yenisini ekledi. Dün yürürlüğe giren yeni uygulamayla ihtiyaç kredilerine doğrudan, konut ve taşıt kredilerine ise dolaylı fren geldi. Sektörün genelinde kredi verme iştahı kesilecek, kredi faizleri yüzde 0.1 oranında artacak. BDDK freni öncelikle sektörde 9 bankayı etkileyecek. Hürriyet.com.tr sektör verilerini inceleyerek frene basmak zorunda kalacak bankaları belirledi. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu nun (BDDK) zorunlu karşılık ve sermaye yeterlilik oranlarına ilişkin düzenlemesi dün itibariyle yürürlüğe girdi. Kurum, hane halkının borcunun

TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 21.06.11 8 varlıklarına oranının hızla arttığına dikkat çekti. Aralık 2009 da hane halkının borçluluk seviyesinin yüzde 30 civarında olmasına karşın, Mart 2011 itibarıyla yüzde 35 e ulaştığı vurgulandı. 76 MİLYARLIK KREDİ KORKUTTU 10 Haziran itibariyle bireysel krediler 200 milyar liraya çıkarken bunun 153 milyarını tüketici kredileri oluşturdu. Tüketici kredilerinin yüzde 46 sı konut, yüzde 4 ü taşıt kredilerinden; yüzde 50 si ise ihtiyaç ve diğer tüketici kredilerinden oluştu. Bu yılın 6 ayında konut ve taşıt kredileri yüzde 14 civarında artarken, ihtiyaç ve diğer tüketici kredilerindeki artış oranı yüzde 22.4 e ulaştı. Nisan ayı itibariyle 1 yıllık dönemdeki artışı ise yüzde 47 oldu. VATANDAŞ DA BANKA DA TEMKİNLİ OLSUN İşte BDDK, hem kredi kullanacak vatandaşın hem de kredi veren bankaların temkinli olmasını istedi. Kurum, öncelikle ihtiyaç kredilerinde karşılık oranlarını yüzde 1 den yüzde 4 e yükseltti. Takipteki krediler içinse bu oranı yüzde 8 olarak belirledi. BDDK düzenlemesinde ilk bakışta konut ve taşıt kredileri hariç tutulmuş gibi görünse de dikkatli incelendiğinde dolaylı da olsa konut ve taşıt kredilerinin de dahil olduğu anlaşıldı. BDDK, krediler için ayrılan zorunlu karşılık oranını tüketici kredileri, toplam kredilerinin yüzde 20 sini aşan bankalar için de yüzde 4 e çıkardı. Böylece sektörün en büyük bankalarından Ziraat Bankası, Akbank, Garanti Bankası, İş Bankası ve Vakıfbank ın tüketici kredileri toplam kredilerinin yüzde 20 sini aştığı için bundan sonra vereceği konut, taşıt veya ihtiyaç kredilerinde zorunlu karşılık oranı olarak yüzde 4 ayıracak. İzlemeye aldığı krediler içinse karşılık oranını yüzde 8 e çıkaracak. Bir büyük bankanın yöneticisi, yüzde 20 şartının kendilerini de etkilediğini belirtirken, BDDK nin bu kararı sadece bizleri değil sektörün genelinde kredi verme iştahını kesecek yorumunu yaptı. İhtiyaç kredisinde ise aylık yüzde 1.1 olan faiz oranını yüzde 1.2 ye taşıyabileceğini söyledi. İŞTE O BANKALAR 1- BDDK verilerine göre Ziraat Bankası nın 31 Mart itibariyle kullandırdığı toplam nakdi kredi tutarı 58.4 milyar lira. Toplam krediler içinde taşıt, konut ve diğer kredilerden oluşan tüketici kredileri toplamı ise 24.4 milyar lira. Yani toplam kredilerin yüzde 42 sine tekabül ediyor. Oysa BDDK nin yeni uygulamasıyla yüzde 20 yi aşan bankaların zorunlu karşılık tutarı yüzde 1 den yüzde 4 e çıkıyor. 2- Akbank ın kullandırdığı toplam nakdi kredi tutarı 58 milyar. Tüketici kredileri yüzde 20 sınırını aşarken, 14.2 milyar liraya ulaşmış bulunuyor. 3- Garanti Bankası nın kullandırdığı toplam kredi tutarı 69 milyar lira. Bunun 15 milyarını tüketici kredileri oluşturuyor. Dolayısıyla yüzde 20 sınırını aşıyor. 4- İş Bankası nın kullandırdığı kredi tutarı 70 milyar. Bunun 15.1 milyarını tüketici kredileri oluşturuyor. 5- Vakıfbank ın kullandırdığı kredi tutarı 49 milyar lira. Bunun 15 milyar lirasını tüketici kredileri oluşturuyor. 6- Finansbank ın kullandırdığı toplam kredi tutarı 28.3 milyar olurken; yaklaşık 10 milyarını tüketici kredileri oluşturdu. 7- Denizbank ın kullandırdığı yaklaşık 20 milyar liralık kredinin 5.5 milyar lirasını tüketici kredileri oluşturdu.

TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 21.06.11 9 8- ING Bankın kullandırdığı toplam nakdi kredi tutarı 13.6 milyarı bulurken; bunun 4.3 milyarını tüketici kredileri oluşturdu. Böylece ING yüzde 20 kısıtını, 1.6 milyar aşmış oldu. 9- Sınırı aşan bir diğer banka ise HSBC oldu. 11.5 milyar liralık kredi kullandırırken, bunun 2.7 milyarı tüketici kredilerinden oluştu. Yapı Kredi Bankası ile Halk Bankası ise yüzde 20 sınırına yakın bankalar olarak dikkat çekiyor. İhtiyaç kredisi 76 milyar lirayı aştı BDDK daha çok ihtiyat uyarısı yaptı Taşıt ve konut kredileri hız kesmesine karşın 5 ayda yüzde 22 artarak 76.35 milyar liraya ulaşan ihtiyaç kredilerinde karşılık oranlarını artıran BDDK, bu kredilerde teminat alınmadan uzun vade-düşük taksit uygulandığına dikkat çekti. Tüketici kredisi kullanandan ve bankalardan daha fazla ihtiyat isteyen BDDK, genel karşılık oranlarının artırılmasının uygun olduğunu savundu. EKONOMİYİ soğutma tedbirleri doğrultusunda alınan kararlara, bir yenisini ekleyen Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) tüketici kredilerinde ihtiyat istedi. Haftasonu yaptığı düzenlemeyle taşıt ve konut dışındaki tüketici kredilerinde genel karşılık oranlarını artıran BDDK, bu kararın gerekçesi olarak, ihtiyaç kredilerindeki işleyiş ve gelişmeleri gösterdi. BDDK, toplam 152.7 milyar liraya ulaşan tüketci kredilerinin yarısını oluşturan ihtiyaç kredilerinde, fiziki bir teminatın bulunmayışı, uzun vade-düşük taksit uygulaması gibi faktörlerin talebi artırdığına dikkat çekti. Bu konuda ihtiyatlı davranmayı sağlamak için karşılık oranlarında artışı gidildiğini açıklayan BDDK, konuyla ilgili açıklamasında şu noktalara dikkat çekti: Hane halkının borcu artıyor Hane halkı toplam yükümlülüklerinin toplam varlıklarına oranı hızlı bir artış gözleniyor. Aralık 2009 itibarıyla yüzde 29.6 seviyesinde bu konusu oran mart ayı itibarıyla yüzde 35.1 seviyesine ulaştı. 100 TL nin 54 TL si bireysele Hane halkı yükümlülüklerindeki gelişmeye paralel olarak bireysel kredilerin toplam tasarruf mevduatına oranı da hızla arttı. Zira, küresel finansal kriz öncesi dönemde yüzde 48 düzeyine ulaşan söz konusu oran, finansal kriz döneminde bir miktar gerilemiş ancak krizin etkilerinin ortadan kalkmasıyla artış eğilimini sürdürerek, Nisan 2011 itibarıyla yüzde 54 seviyesine yükseldi. Yüzde 50 si ihtiyaç kredisi Bireysel krediler tutarı 10 Haziran 2011 itibarıyla 200.4 milyar lira büyüklüğe ulaştı. Bireysel kredilerin 152.7 milyar lira tutarındaki bölümünü tüketici kredileri oluştuyor. Bunun da yüzde 46 sını konut kredileri, yüzde 4 ünü taşıt kredileri oluştururken, yüzde 50 si ise ihtiyaç kredileri ile diğer tüketici kredilerinden oluşuyor. Tüketici kredileri 2011 yılı içerisinde yüzde 18.3 oranında artış gösterdi. Bu dönemde konut ve taşıt kredileri sırasıyla yüzde 14.6 ve yüzde 13.1 oranında artarken, ihtiyaç ve diğer tüketici kredilerindeki artış yüzde 22.4 düzeyine ulaştı. Yıllık artış yüzde 54 ü buldu Nisan 2010 ile Nisan 2011 dönemine bakıldığında, ihtiyaç kredileriyle diğer tüketici kredilerinde 23.1 milyar liralık (yüzde 47) düzeyinde bir artış görülüyor. Bu da, tüketici kredilerindeki büyümenin yüzde 50 den fazlasının ihtiyaç ve diğer tüketici kredilerinden kaynaklandığını gösteriyor. Bir yıldan daha uzun vadeli olanlar dikkate alındığında, ihtiyaç ve diğer tüketici kredilerindeki artış yüzde 54 e yükseliyor. Hem konut ve taşıt kredisi dışında tüketici kredisi kullanacakların daha temkinli olmalarını hem de

TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 21.06.11 10 belirtilen nitelikte kredi kullandırım tercihinde bulunan bankaların bahse konu kullandırımlarda daha ihtiyatlı hareket etmelerini sağlayacak uygulamalar geliştirilmesi gereğine işaret ediyor. Maliyeti kurtarmak için aylık bazda 0.25 puan artış gerekiyor BDDK nın yaptığı bu düzenleme ile bankaların maliyet artışını, kredi fiyatlarına yansıtarak, kredi büyümesinde bir yavaşlama sağlanması amaçlanıyor. Yapılan hesaplama göre, tüketici kredilerinin aylık faiz oranlarında 25 baz puanlık bir artış bankaların artan karşılık oranları ile ortaya çıkan ek maliyetlerini karşılamaları için yeterli olacak. Uzun vade pahalanacakbddk nın bir diğer düzenlemesi ise sermaye yeterlilik rasyosu hesabında taşıt ve konut kredileri dışındaki tüketici kredilerinin risk ağırlığını artırması ise, ihtiyaç kredilerinin vadelerine yansıyacak. BDDK nın bir yıldan uzun iki yıldan kısa tüketici kredileri için risk ağırlığını yüzde 150 ve iki yıldan uzun krediler için yüzde 200 e artırması, bankalar tarafından tüketici kredilerinde vadeleri uzatmayın mesajı olarak algılandı. Katılım bankalarını etkilemeyecek kamu bankaları fren yapacak BANKACILIK Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), tüketici kredilerinin genel kredilere oranı yüzde 20 nin üzerinde olan bankalar için karşılık oranını yüzde 1 den yüzde 4 e yükseltmesi, katılım bankaları dışındaki hemen her bankayı etkileyecek. Katılım bankaları yüzde 20 lik sınırın altında kaldığı için yeni düzenlemeden etkilenmeyecek. Bu karardan en çok etkilenecek grup ise kamu bankaları olacak. İhtiyaç ve diğer tüketici kredilerinin gelişimine banka grupları bazında bakıldığında, bu kredilerdeki artışın büyük bir bölümü kamu bankalarından kaynaklandığı görülüyor. Nisan 2010 ile Nisan 2011 dönemi baz alındığında, bu kredilerin kamu bankalarındaki artış oranı yüzde 54. Bu durumda kamu bankaları frene basmak durumunda kalacak.kamudan sonra en çok etkilenecek olanlar ise, özel bankalar kategorisinde yer alan büyük bankalar olacak. BDDK nın yeni düzenlemeleri neleri içeriyor Taşıt ve konut hariç: Tüketici kredilerinin toplam kredilere oranı yüzde 20 nin üzerinde olan bankalar ile taşıt ve konut kredileri dışındaki tüketici kredilerine ilişkin tahsili gecikmiş alacaklar oranı yüzde 8 in üzerinde bulunan bankalarca kullandırılacak taşıt ve konut kredisi dışındaki tüketici kredilerine ilişkin genel karşılık oranın birinci grup (Standart nitelikli krediler ve diğer alacaklar arasında izlenenler) için yüzde 4, ikinci grup (Yakın izlemedeki krediler ve diğer alacaklar arasında izlenenler) için yüzde 8 olarak uygulanacak. Finasman şirketleri dahil: Bu kredilerden sözleşme koşulları ilk ödeme planının uzatılmasına yönelik olarak değiştirilecekler için en az yüzde 10 oranında genel karşılık ayrılacak. Söz konusu genel karşılık oranlarının artırılmasına bağlı olarak bankalar açısından oluşabilecek rekabet dezavantajı göz önünde bulundurularak, bahse konu yaklaşım finansman şirketlerine de uygulanacak. Uzun vade riskine önlem: Daha önce kredi kartı alacakları için getirilmiş olan kalan vadeye bağlı risk ağırlıklandırma yönteminin bir benzeri, taşıt ve konut kredisi dışındaki tüketici kredileri için de uygulanacak. Bu bağlamda, bankaların sermaye yeterliliklerinin hesaplanmasında taşıt ve konut kredileri dışındaki tüketici kredilerinden kalan vadesi bir yıl ile iki yıl arasında olanlar için risk ağırlığının yüzde 150, iki yıldan fazla olanlar için ise yüzde 200 olarak dikkate alınacak. Tüketici kredilerinde vergi kalkanı olsun ABANK Genel Müdürü Hamit Aydoğan, tüketici kredilerini düşürmek için vergi kalkanının da kullanılmasını önerdi. Aydoğan, Bankacılık sektörü cari açığın düşürülmesine önem veriyor. Aşırı ısınan Türkiye piyasasında, tüketici kredilerini düşürmek için kısmen Kaynak Kullanımını Destekleme Fonu, kısmen ÖTV ve benzeri vergi kalkanını da kullanmak gerekiyor diye konuştu.

TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 21.06.11 11 Toplam krediler son haftada yüzde 0.2 geriledi ihtiyaç kredileri 1.2 arttı BDDK nın dün açıkladığı haf-talık bültenine göre toplam kredileri 10 Haziran itibarıyla, bir önceki haftaya göre yüzde 0.2 oranında geriledi. Böylece toplam kredilerinin tutarı 608 milyar 761 milyon lira oldu. Haftalık bazda bu yıl yaşanan üçüncü gerilemeyle birlikte (diğer ikisi ocak ayında olmuştu), kredilerdeki yıllık büyüme geçen haftaki yüzde 36.5 ten yüzde 35.1 e geriledi. Kredilerin türüne bakıldığında ise tüketici kredilerinde yüzde 0.9 artış gözleniyor. Bunun da alt kalemlerine göre, ihtiyaç kredisinde yüzde 1.2 lik artış dikkat çekiyor. Sigarayı artırdım Yunanistan a vergi katkısı yaptım, erken ölürsem emekli yüküm olmaz Borç batağındaki Yunanistan ın Atina Borsası Başkanı Socrates Laziridis, krizin başından bu yana sigara içmeyi iki kat artırdığını belirterek, Bu hem artan vergilerle bütçe açığını kapatmaya yarıyor, hem de erken ölürsem daha az emekli maaşı almış olurum şeklinde espri yaptı. İş Yatırım ın Londra daki yatırımcı konferansında ilgi odağı olan Laziridis, bir Türk şirketinin ülkenin kuzeyinde enerji yatırımı yapacağını söyledi. ATİNA Borsa Başkanı Sokrates Lazaridis, Yunanistan da ekonomik krizin başlangıcından bu yana stres kaynaklı kilo verdiğini ve sigara içmeyi artırdığını bilerterek, İki kat sigara içiyorum. Bu ülkenin bütçe açığını da kapatmaya yarıyor dedi. Ülkeye vergi geliri sağlayabilmek ve bütçe açığını kapatmak için bir tür bireysel savaş verdiğini savunan Laziridis, Daha çok sigara içersem, belki erken ölürüm ve ülkemin benim için emeklilik harcamaları düşer esprisi yaptı. Harekete geçmeli İş Yatırım ın Londra da Yunanlı Piraeus Securities ve Mısır da aktif CI Capital ile birlikte düzenlediği Doğu Akdeniz in Saklı Zenginleri başlıklı konferansta Yunanistan, Mısır ve Türkiye borsa başkanları bir araya gelirken, ülkedeki kriz ve isyanlar nedeniyle en çok ilgiyi Atina Borsa Başkanı Lazaridis çekti. Ülkesinin yeniden toparlanabilmesi için en az iki yıl geçmesi gerektiğine dikkat çeken Laziridis, Yunanistan da siyasilerin artık tartışmayı bırakıp harekete geçmesi gerektiğini vurguladı. 15 milyar Euro Yunanistan ın önündeki en önemli ajandanın özelleştirme olduğunu kaydeden Lazaridis, henüz bu konuda net bir programlarının bulunmadığını, 2013 sonuna kadarki 2.5 yıl için 15 milyar Euro luk takvim yapıldığını toplam miktarın ise 50 milyar Euro yu bulacağını ifade etti. 258 şirketlik Atina Borsası nın 50 milyar Euro piyasa değeri olduğunu belirten Lazaridis, Bu yıl haziran başı itibariyle toplam yabancı yatırımcı satışı 350 milyon Euro oldu. Yabancıların borsadaki oranı azalsa da hâlâ yüzde 51.2. İşlem hacmi de yüzde 48 diye konuştu. Türklere karşı değiliz Sanıldığının aksine Yunanlıların Türk şirketlerinin ülkede yatırım yapmasına karşı olmadıklarını kaydeden Lazaridis, şunları söyledi: Geçen yıllarda çok küçük tepkiler basın tarafından abartıldı. Ancak bu Yunanistan ın genelini yansıtmıyor. Türk şirketlerinden Yunanistan a yatırım konusunda bir ilgi var. Bunu da çok olumlu görüyoruz. Finansbank başarı öyküsü Adını açıklamadığı bir Türk şirketinin Yunanistan a yatırıma hazırlandığını kaydeden Laziridis, şunları dile getirdi: Yunanistan ın kuzeyine enerji alanında sıfırdan bir yatırım yapılacak. NBG, Finansbank ı alarak çok iyi bir iş yaptı. Bu alım bir başarı öyküsü. Şu anda Yunan bankaları sadece Türkiye den değil Balkan ülkelerinde yaptıkları yatırımlardan da kâr elde etmeye başladılar.