- International Periodical For The Languages, Literature and History of Turkish or Turkic, p. 293-305, ANKARA-TURKEY KARACADAĞ DA (ŞANLIURFA- DİYARBAKIR) KIŞ TURİZMİ POTANSİYELİNİ BELİRLEYEN FİZİKİ COĞRAFYA ETMENLERİ * Ahmet Serdar AYTAÇ ** Savaş ÇAĞLAK Esennur BOZDAĞ Cuma ÇİFTÇİ ÖZET Güneydoğu Anadolu Bölgesinin orta kesiminde, Hawaii tipi bir volkan olan Karacadağ, bölgenin Orta Fırat ve Dicle bölümleri içerisinde yeralmaktadır. Genel olarak yassı bir lav platosu karakterindeki dağlık kütlenin en yüksek noktasını 1957 metre yüksekliğindeki Kollubaba tepesi oluşturur. Yaz aylarında ülkemizin en yüksek sıcaklıklarının görüldüğü Güneydoğu Anadolu Bölgesinin ilk ve tek kış turizm merkezi durumunda olan Karacadağ, sınırlı olmakla beraber yöre halkının kış turizmi ihtiyaçlarını görmesi açısından oldukça öneme sahiptir. Kollubaba tepesinin kuzeydoğuya bakan yamacında 1850-1950 metre yükseltileri arasında bulunan kış turizm merkezi, Siverek e 45, Şanlıurfa ya 140, Diyarbakır a 80 km mesafededir. İlk defa 1999 yılında Siverek Kaymakamlığı nın girişimiyle kurulan tesiste ziyaretçilerin kullandığı hizmet evi, kafeterya ve kamelyalar bulunmaktadır. Pist uzunluğu 350 metre kadar olan tesiste turizm sezonu 70 ila 90 gün arasında değişmekte, Aralık ayı ortasında başlayan sezon, Şubat ayı sonuna kadar devam etmektedir. İnceleme alanında bulunan tesisler, sahayı günübirlik ziyaret eden bölge halkının gündelik ihtiyaçlarını karşılayabileceği nitelikte olup, uluslararası standartlara uygun olmaktan çok uzaktır. Son dönem bölgede meydana gelen sosyo-ekonomik gelişmeye bağlı olarak kış turizmine artan ilgi, Karacadağ a gelen ziyaretçi sayısının önemli ölçüde artmasına neden olmuş, bu durum sahada bulunan tesislerin geliştirilip ek yatırımların yapılmasını gündeme getirmiştir. Bu çalışmada, Karacadağ da kış turizmi potansiyelini belirleyen fiziki coğrafya faktörlerinin araştırılması amaçlanmıştır. Anahtar Kelimeler: Güneydoğu Anadolu Bölgesi, Karacadağ, Kış Turizmi, İklim, Fiziki Coğrafya * Bu makale Crosscheck sistemi tarafından taranmış ve bu sistem sonuçlarına göre orijinal bir makale olduğu tespit edilmiştir. ** Yrd. Doç. Dr. Harran Ünv. Fen Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü, El-mek: aserdaraytac@harran.edu.tr
294 Ahmet Serdar AYTAÇ THE PHYSICAL GEOGRAPHY FACTORS WHICH STATE THE POTENTIAL OF WINTER TOURISM IN KARACADAĞ (ŞANLIURFA - DİYARBAKIR) ABSTRACT In the central part of the Southeastern Anatolia Region, Karacadağ, which is a Hawaii type of volcano, is located in the middle Euphrates and Tigris subregion. The higest point of the mountain which is characterized like a flat lava plateau mountain mass is 1957-meterhigh Kollubaba Hill. Karacadağ which is the first and unique winter tourisim center of southeastern region of the Turkey where the highest temperatures are recorded in summers. Despite its limited sercice capacity, it has a great importance for fullfilling the needs of local people about winter tourism. With ist 1850-1950 m of altitude the Karacadağ tourism center, is located in on the northeastern slope of Kollubaba Hill and it is 45 kilometers to Siverek, 140 to Şanlıurfa and 80 to Diyarbakır. The facility which was founded in 1999 by the help of Siverek Governorship, consists of service houses, cafeterias and camellias. In the Center, where the skking track is 350 meters long, the tourism season takes nearly 70-90 days, starting in December till the end of February. The facilities at the area of study do not fit to the international standarts, however can answer the needs of the daily visits of the local people. Lately, due to the the socio-economic development that occured in the region, a raise in the number of visitors for winter tourism has been seen. This situation has brouhgt the need for an improvement in the facilities of the tourism center with additional investments. In this study it is aimed to investigate the physical geography factors which do determine the potential of winter tourism in Karacadağ. Key Words: Southeastern Anatolia Region, Karacadağ, Winter Tourism, Climate, Physical Geography Giriş Kış turizmi, kayak sporuna olanak veren belirli yükseltideki karlı alanlarda ulaşım, konaklama, eğlence, spor tesislerini içeren verilen hizmetlerin geliştiği oranda kış sporları merkezi veya kayak merkezlerine dönüşen yerlerde, kar yağışlarına bağlı olarak kış mevsiminde yapılan sporun ağırlık kazandığı bir turizm çeşididir (Doğaner, 1997, 2001). Kış turizmi kayak pistleri başta olmak üzere teleski, çeşitli eğlence, ulaşım ve konaklama tesisleri gibi ciddi ve yüksek maliyetli yatırımlar gerektiren bir turizm biçimidir. Bu nedenle kış turizm alanlarının yer seçimi ve alanın planlanması sürecinde klimatik ve jeomorfolojik özellikler öncelikli değerlendirilmesi gereken özelliklerdir. Kış turizm merkezlerinin yer seçiminde klimatolojik özelliklerin büyük önemi bulunmaktadır. Yeterli ölçüde kar alabilen, kar kalınlığı yeterli olan ve karın yerde kalma süresinin uzun olduğu alanlar klimatolojik açıdan kış turizmi için ideal alanlar olarak değerlendirilirler. Şöyle ki; Doğaner (1997) kar kalınlığı en az 1 metre olan ve karın yerde kalma süresi en az 120 gün olan yerlerin kayak alanı olarak seçildiğini, Doğanay (2001) kar kalınlığı 50 cm yi aşan ve
Karacadağ da (Şanlıurfa- Diyarbakır) Kış Turizmi Potansiyelini Belirleyen 295 karın 2 ay yerde kalabildiği alanların kış turizm merkezi durumuna gelebileceğini, Gürer (1992) kar kalınlığının 25-30 cm olduğu yerlerde kış sporları merkezlerinin kurulabileceğini belirtmiştir. Kış turizminde kar kalınlığı ve karın yerde kalma süresi dışında kar kalitesi de sonderece önemlidir. Nem ve yabancı maddeler kar kalitesini bozduğundan kayak sporu açısından en ideal kar, toz kar olarak ifade edilen kardır (Doğaner, 1997). Toz kar (kar tozu) çok soğuk mutlak nemin düşük olduğu hava koşullarında altı kenarlı küçük buz kristallerinden oluşan, kuş tüyü biçiminde kar tanelerinden oluşan kar biçimidir (Türkeş, 2010). Çabuk erimeyen ve üzerine düştüğü cisimleri ıslatmayan bu tür kar kuru kar olarak da adlandırılır (Günal, 2013). Kayak alanlarının rüzgâr durumu da önemlidir. Bu alanlarda sık aralıklarla tipi ve kar savrulması gibi olaylar görülmemeli (Doğanay, 2001) kayak alanları karın erimesine veya sulanmasına neden olabilecek güney sektörden esen rüzgârlara kapalı olmalıdır (Doğanay, 1997). Alanın rüzgâr durumu telefirik, teleski, telesiyej, kayak pistleri gibi kış turizmi alt yapılarının planlama aşamasında kar örtüsünün dağılımını etkilediği için de ayrıca önemlidir (Gürer, 1996). Kış turizmi alanlarının yer seçiminde alanın yükselti, bakı, eğim gibi morfolojik özellikler açısından uyguluğu oldukça önemlidir. Alanın her şeyden önce yeterli kar yağışının olabileceği yükselti kuşağı içerisinde bulunması gerekir. Kış sporları ile ilgili çeşitli ulusal veya uluslararası yarışların düzenleneceği alanların bu açıdan Uluslararası kayak federasyonları birliğinin standartlarına uygun olması gerekir. 3000 metrenin üzerindeki alanlar oksijen miktarının önemli ölçüde azalması nedeniyle sporcu sağlığını tehlikeye soktuğundan uygun alanlar dışında değerlendirilmektedir. Kış turizm alanlarının belirlenmesinde etkili olan bir diğer morfolojik unsur eğimdir. Kayak sporunda eğitim, serbest kayak ve yarışmalar için farklı eğim uzunluk ve genişlikte yamaçlara ihtiyaç vardır. Kış sporlarının en yaygın biçimi olan Alp Disiplininde eğitim amaçlı pistlerin %15 eğime sahip olması yeterliyken serbest kayak etkinliği için pist eğimi %50 ye kadar çıkabilmektedir. Yarışmalar için ise %60-70 eğim gerekmektedir. Kış sporların diğer çeşidi olan Kuzey Disiplininde ise kayakla yürüyüş ve koşu esas alındığından düz veya hafif eğimli yamaçlar gerekmektedir. Kış turizm merkezlerinin kuruluş yeri seçiminde en uygun yamaçları dağların orta yükseklikteki seviyelerinde kuzeye bakan yamaçlar oluşturur (Doğaner, 1997). Buralar güneş radyasyonunu nispeten daha az alan ve karın yerde kalma süresinin nispeten daha uzun olduğu, güneyden gelen rüzgârlara kapalı alanlar oldukları için kış turizmi açısından ideal alanlar olarak değerlendirilirler. Kış turizm merkezlerinin yer seçiminde diğer önemli husus yamaçların yeterli pist uzunluğuna imkân verecek genişlikte ve devamlılıkta olmasıdır. Kayak sporu açısından pistlerinin yeterli eğim yanında yeterli uzunluğa ve genişliğe sahip olması gerekir. Alp disiplininde pist uzunluğu ile genişliği arasındaki oran 1/10 dur (Doğaner, 1997, Ülker 1992). Güneydoğu Anadolu Bölgesinin orta kesiminde, Hawaii tipi, kalkan şekilli bir volkan olan Karacadağ, bölgenin Orta Fırat ve Dicle bölümleri içerisinde Şanlıurfa Diyarbakır il sınırları dahilinde yeralmaktadır. İncelemeye konu olan kış turizm merkezi, Karacadağ ın en yüksek zirvesi olan Kollubaba Tepesinin (1957) kuzeydoğuya bakan yamacında, 37 0 42 ile 37 0 43 kuzey enlemleri 39 0 49 ve 39 0 50 doğu boylamları arasında yeralmaktadır. Sözkonusu tesis Siverek e 45, Şanlıurfa ya 140, Diyarbakır a 80 km mesafededir (Şekil 1).
296 Ahmet Serdar AYTAÇ Şekil 1. Karacadağ Kış Turizm Merkezinin Lokasyon Haritası İlk defa 1999 yılında Siverek Kaymakamlığı nın girişimiyle kurulan Karacadağ Kayak Tesisleri, yaz aylarında ülkemizin en yüksek sıcaklıklarının görüldüğü Güneydoğu Anadolu Bölgesinin ilk ve tek kış turizm merkezi durumunda olup yöre halkının kış turizmi ihtiyaçlarını gidermesi açısından oldukça öneme sahiptir. Pist uzunluğu 350 metre kadar olan tesiste, ziyaretçilerin kullandığı hizmet evi, kafeterya ve kamelyalar ve yaklaşık uzunluğu 250 metre olan bir lift bulunmaktadır (Benek, 2013) (Foto 1). Sözkonusu tesisler, sahayı günübirlik ziyaret eden sınırlı sayıda insanın gündelik ihtiyaçlarını karşılayabilecek nitelikte olup, uluslararası standartlara uygun olmaktan çok uzaktır. Sahada herhangi bir konaklama tesisi mevcut değildir. Sahaya Şanlıurfa Diyarbakır karayolundan ayrılan düşük nitelikli asfalt yol ile veya Diyarbakır Çınar ilçesi Ovabağ köyü üzerinden stabilize yol vasıtası ile ulaşmak mümkündür. Güneydoğu Anadolu Bölgesi nde son dönem meydana gelen sosyo-ekonomik gelişme ve artan gelir düzeyine bağlı olarak kış turizmine artan ilgi, Karacadağ a gelen ziyaretçi sayısının önemli ölçüde artmasına neden olmuş, bu durum sahada bulunan tesislerin geliştirilip ek yatırımların yapılmasını gündeme getirmiştir. Bu çalışmada, Karacadağ da kış turizmi potansiyelini etkileyen fiziki coğrafya faktörlerinin araştırılması amaçlanmıştır. Bu çalışmanın, yapılması düşünülen ek yatırımların belirlenmesi sürecinde önemli katkılar sunacağı düşünülmektedir.
Karacadağ da (Şanlıurfa- Diyarbakır) Kış Turizmi Potansiyelini Belirleyen 297 Materyal Metot Araştırmada 1/100.000 ve 1/25000 ölçekli topoğrafya haritalarının M43, M43 c1, c2, c3, c4 M43 b3, b4 paftaları, Devlet Meteoroloji Genel Müdürlüğü nün sahanın yakın çevresinde yer alan yerleşim merkezlerine ait meteoroloji verileri ile saha ve yakın çevresini kapsayan literatürden yararlanılmıştır. Sahanın iklim özelliklerinin belirlenmesinde İnceleme alanı çevresinde yer alan yerleşim merkezlerinden Siverek, Diyarbakır ve Karacadağ meteoroloji istasyonlarının verileri kullanılmış, kayak pistinin bulunduğu alanda meteoroloji istasyonu bulunmadığından, kayak merkezi ve çevresinin iklim koşullarının belirlenmesinde, bu meteoroloji İstasyonlarının verilerinden enterpolasyon yoluyla yararlanılmıştır. Kayak merkezinde bulunan pistin uzunluk ve eğiminin ölçülmesinde Leica disto d5 lazermetre, pistin konumlandırılmasında Magellan Explorist 500 el tipi gps kullanılmış, sahaya ilişkin haritaların hazırlanmasında Arcgis 10.1 programından yararlanılmıştır. Bulgular 1-Karacadağ Kayak Merkezi ve Yakın Çevresinin Jeomorfolojik Özellikleri Genelikle bazaltik lav ve pioklastik kayalardan oluşan Karacadağ da volkanizma Geç Miyosende başlamış ve fasılalarla tarihi devirlere kadar devam etmiştir (Şaroğlu ve Emre 1987, Ercan ve Diğ., 1991). Orta Miyosenden itibaren Arap ve Anadolu plakalarının çarpışması sonucu Arap levhası üzerinde gelişmiş genellikle kuzey-güney ve kuzeybatı- güneydoğu doğrultulu açılma çatlakları boyunca çıkıp çevreye yayılan lavların oluşturmuş olduğu kütlede volkanizma, üç evrede gerçekleşmiş ve kuzeybatıdan güneydoğuya doğru gençleşerek yer değiştirmiştir (Ercan ve Diğ., 1990,1991, Sütçü, 2009). İlk evrede çıkan bazaltik lavlar eski vadi içlerinde 5-10 metre kalınlıkta iken çıkış merkezlerine yaklaşıldıkça kalınlıkları 100 hatta yer yer 250 metre kalınlığa ulaşmıştır. Karacadağ ın esas kütlesini oluşturan 2. evre lavları ise îlk evrede çıkan plato karakterindeki bazalt akıntıları üzerine yayılmıştır. Üçüncü evre lavları ise daha az yer kaplamakla beraber dağınık birbirleriyle ilişkisi olmayan püskürmeler meydana getirmişlerdir (Yıldırm, Karadoğan, 2010). Çok geniş bir alana yayılan volkanizmada çapı yaklaşık 120km olan kabaca daire şeklinde bir alana yayılmış olan lavlar Diyarbakır, Viranşehir- Derik ve Hilvan olmak üzere üç ayrı yöne akmıştır. Yaklaşık 7200km 2 alan kaplayan volkanitler 2000 metre civarında kalınlığa sahiptir (Yalçınlar, 1961, Sözer, 1984; Erinç, 2001; Atalay, 2007, Sütçü, 2009). Çok sayıda volkanik çıkış merkezinden oluşan Karacadağ, ortalama yükseltisi 650-700 metre olan oldukça geniş bazaltik lav platosu üzerinde yükselen basık bir volkan konisi görünümündedir (Erinç, 2001, Yalçınlar, 1961). Koni yükesltisi 650 ile 1150metre yükseklikleri arasında değişen farklı yükseltilerdeki bazaltik lavlardan oluşan platolar ile çevrilidir (Canpolat, 2005). Koninin yüksek kesimlerinde yaklaşık 1800-1850m yüksekliklerde zirve düzlüğü bulunur. Burada kabaca kuzey-güney, kuzeybatı-güneydoğu yönünde uzanan fay hatları üzerinde yada yakın çevresinde volkanik çıkış merkezlerine tekabül eden ve çevresine göre nisbi yükseltisi 30 ila 100 metre arasında değişen küçük volkan konileri yer alır (Erinç, 2001, Canpolat, 2005) (Şekil 2, 3, Foto 1., 2).
298 Ahmet Serdar AYTAÇ Şekil 2. İnceleme alanı ve çevresinin fiziki haritası Karacadağ ı çevreleyen platoluk alanda eğim değerleri genellikle 0-2 0 arasında değişirken Karacadağ ı oluşturan ana volkan konisi üzerinde eğim değerleri 2-8 arasında değişmektedir. Sahada volkanik çıkış merkezlerine tekabül eden konilerin yamaçlarında ve vadi içlerinde ise eğim yer yer 10 ila 30 0 arasındadır. İncelemeye konu olan kış turizm merkezi, Karacadağ ın en yüksek zirvesi ve aynı zamanda bir volkanik çıkış merkezi olan Kollubaba Tepesinin (1957) kuzeydoğuya bakan yamacında kabaca 1850-1950 metre yükseltileri arasında yeralır. Kollubaba Tepesi nin de içinde bulunduğu zirveler bölgesi, kış turizm faaliyetleri için yeterli kar birikiminin oluşabildiği ve karın uzun süre yerde kalabildiği Karacadağ ın yegâne bölgesidir. Kış turizm merkezlerinin 3000 metrenin altında ve kuzeye bakan yamaçlarda kurulması ön görüldüğünden Karacadağ kayak tesisi bulunduğu yükselti aralığı ve bakı koşulları kış turizmine uygun özellikler göstermektedir (Şekil 2). Sahada yaklaşık genişliği 45, uzunluğu 350 metre olan bir pist bulunmaktadır. Pist kayak sporları açısından yeterli uzunluğa sahip olmakla beraber, uluslararası kayak federasyonları birliğinin (FİS) yarışmalar için belirlemiş olduğu standartlara uygun olmadığı gibi, ülkemizin diğer kış turizm tesislerinde yer alan pistlerle kıyaslandığında da oldukça kıssadır. Karacadağ ın yüksek
Karacadağ da (Şanlıurfa- Diyarbakır) Kış Turizmi Potansiyelini Belirleyen 299 kesimlerinde yeralan zirveler düzlüğünün üzerinde çevresine göre nisbi yükseltisi 30-100 metre arasında değişen volkanik çıkış merkezlerine tekabül eden tepeler bulunur. Söz konusu tepeler nisbi yükseltilerinin çok fazla olmaması nedeniyle uzunluğu fazla eğim değerleri yüksek pistlerin oluşturulmasına uygun değildir. Şekil 3. Kollubaba Tepe ve Yakın Çevresinin Eğim Haritası İnceleme alanında yer alan pistin Kollubaba tepenin etek kısımlarına tekabül eden ilk 250 metrelik kesiminde ortalama eğim % 25-26 civarında iken tepenin yüksek kesimlerine takâbül eden son 100 metrellik kısmında eğim %35 civarındadır. Kayak alanlarında her düzeyde kayakçı için uygun pistlerin olması aranan bir özelliktir (Doğaner, 1997). Kayak sporunun bir alt disiplini olan Alp disiplinine göre eğitim amaçlı pistlerin %15 eğime sahip olması yeterliyken serbest kayak etkinliği için pist eğiminin %15 ila %50 arasında olması, yarışmalar için ise %60-70 eğim gerekmektedir. Karacadağ kayak tesisinde %25 ila %35 arasında değişen eğim koşulları alp disiplininin serbest kayak etkinlikleri için yeterli düzeydedir. Kış sporların diğer çeşidi olan Kuzey Disiplininde ise kayakla yürüyüş ve koşu esas alındığından düz veya hafif eğimli yamaçlar gerekmekte, Karacadağ volkan konisinin yüksek kesimlerinde yer alan hafif eğimli zirveler düzlüğü kuzey disiplini açısından ideal şartları bulundurmaktadır. Buralar yine Alp disiplininin eğitim faaliyetleri ve kısmen de serbest kayak etkinlikleri açısından uygun eğim koşullarına sahip alanlardır (Şekil 3, 4).
300 Ahmet Serdar AYTAÇ Şekil 4. Kayak Pistinin Boyuna Profili 2-Karacadağ Kayak Merkezi ve Yakın Çevresinin İklim Özellikleri Kış turizm merkezlerinin yer seçiminde klimatolojik özelliklerin önemi son derece büyüktür. Yeterli ölçüde kar alabilen, kar kalınlığı yeterli olan ve karın yerde kalma süresinin uzun olduğu alanlar kış turizmi merkezi olabilecek potansiyel alanlardır. Bu nedenle bu çalışmada Karacadağ kayak merkezi ve yakın çevresinin daha çok kış dönemine ilişkin iklim özelliklerine yer verilecektir. Karacadağ Kayak Merkezine en yakın meteoroloji istasyonu yaklaşık 25 km mesafede 1986-1994 yılları arasında faaliyet göstermiş olan Karacadağ Bucağı meteoroloji istasyonudur. Sözkonusu istasyonun faaliyet süresi sahanın iklimini tam olarak ortaya koymada yetersiz olmakla beraber, iklim özellikleri hakkında fikir vermesi nedeniyle önemlidir. Denizden yüksekliği 1040 metre olan istasyon, kar yağışı ile ilgili sadece kar yağışlı gün sayısı gözlemi yapmıştır. İnceleme alanına yakın diğer iki istasyon ise Siverek (801 m) ve Diyarbakır (677 m) istasyonlarıdır. Ancak bu istasyonların kar yağışlı günler, karla örtülü günler sayısı ve kar kalınlığına ilişkin verileri, bu istasyonlardan 1000-1200 metre daha yüksekte olan Karacadağ kayak merkezinin koşullarını yansıtmaktan uzak olup yörenin genel iklim koşullarını karakterize etmesi açısından önemlidir. Karacadağ kayak tesisi ve yakın çevresinde meteoroloji istasyonu bulunmadığından sahanın kar kalınlığı, karın yerde kalma süresi ve kayak sezonunun belirlenmesinde Karacadağ istasyonun verileri ile yörede yapılan sözlü görüşmeler ve arazi gözlemlerinden yararlanılmıştır (Tablo 1). Karacadağ ve yakın çevresinde yazları çok sıcak ve kurak, kışları soğuk karasal iklim koşulları hâkimdir (Koçman 1993, Atalay, 1994 Sözer 1984). Saha çevresindeki mukayese istasyonlarında yıllık ortalama sıcaklıklar 12,4 ila 17,3 arsında değişir (Siverek: 16.4, Diyarbakır: 15.7, Karacadağ: 12.4). İnceleme alanı çevresinde sıcaklığın yıl içerisindeki değişimine bakıldığında en düşük sıcaklıklar Ocak ayında (Siverek: 3.6, Diyarbakır: 1.4, Karacadağ: -1.7) görülür. Mart ayından itibaren yükselmeye başlayan sıcaklıklar Temmuz ayında en yüksek değerine ulaşır (Siverek: 30.7, Diyarbakır: 31.2, Karacadağ 27.3). Bu istasyonlardan yaklaşık 800-1000,1200 metre yüksekte yer alan kayak merkezinin enterpolasyonla belirlenen yıllık ortalama sıcaklığı 8 0 C ila 11 0 C, en sıcak ay olan Temmuz ayı ortalama sıcaklığı 22.5 0 C ile 24.7 0 C; en soğuk ay olan Ocak ayında ortalama sıcaklık -0.4 0 C ila -4.6 0 C arasında değişmektedir (Tablo. 1, 2).
Karacadağ da (Şanlıurfa- Diyarbakır) Kış Turizmi Potansiyelini Belirleyen 301 Turistik çekim gücü taşıyıcısı olması nedeniyle kar, kış turizm faaliyetlerinin en temel ve olmazsa olmaz unsurudur. Bilindiği üzere sıcaklığın 0 0 C in altında olduğu zaman su buharı süblimasyon sonucu doğrudan doğruya buz kristalleri şeklinde yoğunlaşır ve kar yağışları oluşur (Erol, 1991). Bu nedenle sıcaklıkların 0 0 C in altında olduğu aylar, yağışın kar şeklinde gerçekleşme olasılığının yüksek olduğu ve yağan karın zeminde erimeden biriktiği dönem olması nedeniyle oldukça önemlidir. Kış turizmi açısından sahanın sıcaklık koşulları incelendiğinde, turizm faaliyetlerinin gerçekleştirilebileceği Aralık- Mart arasındaki dönemde ortalama sıcaklıklar Karacadağ istasyonunda 0.8 0 C ila 5.1 0 C arasında değişirken (Tablo 1); kayak tesisi ve yakın çevresinin aynı dönemde enterpolasyonla belirlenmiş aylık ortalama sıcaklıkları -2.4 0 C ile 1.9 0 C arasında değişir (Aralık: -2.4 Ocak: -4.9 Şubat: -3.6). Aynı dönemde ortalama yüksek sıcaklıklar Karacadağ İstasyonunda 7.6 0 C ile 11.5 0 C arasında değişirken; ortalama düşük sıcaklıklar -2.8 0 C ile 1.3 0 C arasında değişir. Karacadağ istasyonundan yaklaşık 800 metre daha yüksekte olan kayak tesisi ve yakın çevresinde gerek ortalama yüksek sıcaklıklar gerekse ortalama düşük sıcaklıklar çok daha düşük değerlerde seyreder. İnceleme alanı yakın çevresindeki istasyonlarda yıllık ortalama toplam yağış 467 mm ile 538 mm arasında değişmekte (Siverek: 538 mm, Diyarbakır: 467 mm, Karacadağ: 536 mm) yağışların büyük çoğunluğu kış mevsimi ile ilkbahar başında daha çok yağmur şeklinde düşmektedir. Sözkonusu istasyonlardan oldukça yüksekte bulunan kayak merkezi ve çevresine bu istasyonlardan çok daha fazla miktarda yağış düşmesi ve yağışların kış mevsiminde kar şeklinde olması beklenir. Nitekim Schreiber formülüne göre kayak tesisi ve yakım çevresinde yıllık ortalama toplam yağış 950 mm civarındadır. Ek K A O Ş M N Ortalama Sıcaklık 0 C 14.6 5.7 0.8-1.7-0.4 5.1 11.6 Ortalama Düşük Sıcaklık 0 C 9.1 1.3-2.8-5.2-3.9 1.3 6.9 Ortalama Yüksek Sıcaklık 0 C 23.5 13.1 7.6 4.8 5.9 11.5 19 En Düşük Sıcaklık 0 C 0-10 -21-15.9-17.9-8.4-4.1 Minimum Sıcaklığın -0.1 den düşük olduğu günler sayısı 0 8.3 15.9 21.6 18.8 7.7 0.8 Ortalama toplam Yağış 47.8 90.3 61.1 58.4 100.6 71.9 54.6 Kar Yağışlı günler sayısı 0 1.7 4.7 6.1 6.8 4.1 0.2 Tablo 1. Karacadağ İstasyonunda bazı iklim özelliklerinin kış turizmi açısından önemli aylara göre değişimi. Ek K A O Ş M N Ortalama Sıcaklık 0 C 11.4 2.5-2.4-4.9-3.6 1.9 8.4 Tablo 2. Karacadağ Kayak tesisi ve yakın çevresinin enterpolasyonla belirlenmiş aylık ortalama sıcaklık değerleri
302 Ahmet Serdar AYTAÇ Kış turizmi açısından herhangi bir yerde gerçekleşen kar yağışı miktarı ve karın yerde kalma süresi turizm potansiyelinin ve kayak sezonunun belirlenmesinde sonderece önemlidir. Karacadağ İstasyonu verilerine göre inceleme alanında kar yağışı Kasım ayı sonuna doğru başlamakta ve fasılalarla Nisan ayına kadar devam etmektedir. Nitekim kayak tesisleri ve yakın çevresinin enterpolasyonla belirlenen kış mevsimi aylık ortalama sıcaklık değerlerinin 0 0 C in altında olması ve sahada yapılan sözlü görüşmeler bu durumu doğrular niteliktedir. Karacadağ istasyonunda yıllık toplam kar yağışlı gün sayısı 23,6 olup bu istasyondan yaklaşık 800 metre daha yüksekte bulunan kayak tesislerinde kar yağışlı gün sayısının daha fazla olması beklenir. Çeşitli bilim insanları tarafından farklı görüşler ileri sürülmekle beraber kış turizmi açısından 50 cm kar kalınlığı kayak sporu açısından yeterli görülmektedir (Boyraz, Özdemir, 2005). İnceleme alanında biriken karın kayak sporu için yeterli kalınlığa Aralık ayı ortasından itibaren ulaştığı ve Mart ayı ortalarına kadar varlığını sürdürdüğü, sahada kar kalınlığının yıllara göre önemli değişiklikler gösterdiği kar kalınlığının bazı yıllar 1-1,5 metre kalınlığa ulaştığı kayak tesisi, radar ve TRT istasyonu çalışanları tarafından ifade edilmiştir. Bu bilgiler ışığında sahada kayak sezonu 70 ila 90 gün arasında değişmektedir. İnceleme alanında gecikmiş Akdeniz yağış rejim tipi görülür. (Koçman 1993). Akdeniz yağış rejimleri atmosfer dolaşımı ve Akdeniz üzerinden gelen depresyon sayılarında ve yönlerinde yıllar arasında görülen büyük değişmelere bağlı olarak yıllık yağış miktarı önemli değişkenlik gösterir (Ölgen, 2010). Karacadağ istasyonunda yıllık yağış miktarlarının rasat yıllarına göre göstermiş olduğu büyük değişiklik bu durumu kanıtlar niteliktedir. (1990: 461.8 mm, 1991: 603.7 mm, 1992: 716.1mm, 1993: 611.3mm ). Nitekim yörede yapılan sözlü görüşmelerde 2012, 2013 yıllarında çok miktarda kar yağışının meydana geldiği, kar kalınlığının yer yer 2 metreye ulaştığı, karın Nisan ayı başına kadar yerde kaldığı buna karşılık 2014 yılında ise kar yağışının son derece az olduğu, maksimum kar kalınlığının 70cm civarına ulaştığı, Aralık ayı sonlarına doğru başlayan sezonun Şubat ayı başlarında sona erdiği bilgisine ulaşılmıştır. Kış turizm merkezlerinin rüzgâr durumu sahada turizm faaliyetleri üzerinde etkili olan diğer önemli iklim elemanlarındandır. Bu alanlarda meydana gelebilecek tipi kar savrulması ve karın erimesine neden olabilecek güney sektörlü nispeten sıcak rüzgârlar turizm etkinliklerini olumsuz etkiler. Karacadağ istasyonunda yıl boyu hâkim rüzgâr yönünü kuzey, kuzeybatı sektörden esen rüzgârlar oluştururken bu rüzgârlara Şubat-Kasım arasındaki dönemde güneybatıdan esen rüzgârlar eklenir. Karacadağ istasyonunda, Aralık Şubat arasındaki kayak sezonuna tekabül eden dönemde, hâkim rüzgâr yönünü, kuzey sektörlü rüzgârların oluşturması ve aynı dönemde diğer sektörlerden esen rüzgârların frekansının oldukça düşük olması, kar kalitesi ve karın yerde kalma süresi açısından son derece önemlidir. Nitekim bu dönemde güney sektörden esen rüzgârların frekansının düşük olması karın eriyip sulanmasını önlerken; hâkim rüzgâr yönünün kuzey kuzeybatı sektörlü rüzgârlardan oluşması, karın yerde kalma sürenin uzamasına neden olmaktadır. Sahanın rüzgâr özellikleri ile ilgili bir diğer önemli durumu kar yağışları esnasında ve sonrasında güçlü rüzgarlara bağlı gerçekleşen tipi olayıdır. Yörede yapılan sözlü görüşmelerde, kayak tesisinin de üzerinde bulunduğu Kollubaba tepe ve onu çevreleyen zirveler düzlüğü bölgesinde zaman zaman şiddetli tipi olaylarının yaşandığı, buna bağlı olarak karın süpürüldüğü, rüzgârın nispeten serbest hareket ettiği alanlarda kar kalınlığı azalırken rüzgâr gölgesinde kalan alanlarda ise kar kalınlığının önemli ölçüde arttığı bilgisine ulaşılmıştır.
Karacadağ da (Şanlıurfa- Diyarbakır) Kış Turizmi Potansiyelini Belirleyen 303 Sonuç ve Öneriler Karacadağ kayak tesisi Güneydoğu Anadolu Bölgesinin ilk ve tek kış turizm merkezi olması ve yöre halkının kış turizmine yönelik rekreasyon ihtiyaçlarını karşılaması açısından önemli yere sahiptir. Ancak sahada mevcut bulunan tesisler uluslararası standartlardan oldukça uzaktır. Son dönem bölgede meydana gelen sosyo-ekonomik gelişmeye bağlı olarak kış turizmine artan ilgi, Karacadağ a gelen ziyaretçi sayısının önemli ölçüde artmasına neden olmuş, bu durum sahada bulunan tesislerin geliştirilip ek yatırımların yapılmasını gündeme getirmiştir. Karacadağ ın en yüksek zirvesi olan Kollubaba tepesinin kuzeydoğuya bakan yamacında 1850-1950 metreler arasında yeralan tesisin bulunduğu yükselti aralığı ve bakı koşulları kış turizmi açısından uygundur. Sahada genişliği 45 uzunluğu 350 metre olan bir pist yeralır. Sözkonusu pistin uzunluğu profesyonel kayak faaliyetleri için yeterli olmadığı gibi sahanın jeomorfolojik özellikleri Alp disiplini açısından yeterli eğim koşullarına sahip uzun pistlerin oluşturulmasına uygun değildir. Ancak sahanın eğim koşulları Alp disiplininin eğitim ve serbest kayak etkinlikleri ile Kuzey disiplininin kayaklı yürüyüş ve kayaklı koşu etkinliklerine uygundur. Karacadağ kayak tesisi ve yakın çevresinde herhangi bir meteoroloji istasyonu mevcut olmayıp, sahaya en yakın meteoroloji istasyonu 1986-1994 yılları arasında faaliyet göstermiş olan Karacadağ Bucağı meteoroloji istasyonudur. Sözkonusu istasyonun verileri kayak tesisi çevresinin klimatik koşullarını tam olarak yansıtmamaktadır. Karacadağ ın zirveler bölgesi, kış turizm faaliyetlerinin gerçekleştirilebilmesi için kar kalınlığının yeterli seviyeye ulaştığı ve karın uzun süre yerde kalabildiği yegane bölgesidir. Burada kar kalınlığı ortalama 1m olup, kayak sezonu karın kayak için yeterli seviyeye ulaştığı Aralık ayının ikinci yarısında başlamakta ve Şubat ayı sonu Mart ayı başlarına kadar devam etmektedir. Ancak sahada yıllık yağış miktarında atmosfer dolaşımı ve Akdeniz üzerinden gelen depresyon sayılarında ve yönlerinde yıllar arasında görülen büyük değişmelere bağlı olarak önemli dalgalanmalar görülmekte, bu durum kar yağışı miktarında da önemli değişmelerin olmasına neden olmaktadır. Kar yağışlarında yıllara göre meydana gelen bu değişiklik sahada kar kalınlıklarını ve karın yerde kalma süresini önemli ölçüde etkilediğinden Karacadağ Kayak merkezi, tek başına bir turizm merkezi olmaktan ve kış turizmin gerektirdiği yüksek maliyetli yatırımları karşılama potansiyelinden uzaktır. Bu nedenle sahaya konaklama tesisi, teleferik, tele-ski, tele-siege gibi yüksek maliyetli kış turizmi faaliyetlerini kapsayan ek yatırımlar yerine, ulaşımı sağlayan yolların niteliğinin arttırılması, sahayı günübirlik ziyaret eden turistlerin gündelik ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik, restoran, kafeterya, market, gibi hizmet alanlarının tesis edilmesi ve sahaya gelen ziyaretçilerin kaliteli zaman geçirmelerini sağlamaya yönelik kar kızağı, kar raftingi, kar motoru, gibi yüksek maliyet gerektirmeyen alternatif faaliyetler ile turizm aktivitelerinin çeşitlendirilmesi uygundur. Not: Bu çalışma, Türkiye Coğrafyacılar Derneği Uluslararası Kongresi nde, Muğla Sıtkı KOÇMAN Üniversitesi, (4-7 Haziran 2014) sözlü bildiri olarak sunulmuştur. KAYNAKÇA ATALAY, İ., MORTAN, K.., 2007. Türkiye Bölgesel Coğrafyası, İnkılap Kitapevi, İstanbul ATALAY, İ., 1994. Türkiye Coğrafyası, Ege Ünv. Basımevi, İzmir. BENEK, S., 2013. Bazalt Karakterli Şehir, Siverek, Siverek Belediyesi. BOYRAZ, Z., ÖZDEMİR, M.A., 2005. Gelişmekte Olan Bir Kış turizm Merkezi (Elazığ) Hazar Baba. Doğu Coğrafya Dergisi, Cilt:10 Sayı:13. Sf:253-272
304 Ahmet Serdar AYTAÇ CANPOLAT, E,. 2005. Karacadağ (Diyarbakır) Volkanı jeomorfolojisi. İstanbul Ünv. Sosyal Bilimler Enstitüsü, Basılmamış Yüksek Lisans Tezi DOĞANAY, H., 2001. Türkiye Turizm Coğrafyası. Çizgi Kitapevi. Konya DOĞANER, S., 1997. Türkiyenin Dağlık Alanlarında Kış Turizmini Etkileyen Coğrafi Etmenler. Coğrafya Dergisi, 5:19-44, İ.Ü. Edebiyat Fak. Yay. İstanbul DOĞANER, S., 2001. Türkiye Turizm Coğrafyası.Çantay Kitapevi, İstanbul ERCAN, T., ŞAROĞLU, F., TURHAN N., MATSUDA, J.J:, Ui, T., FUJİTANİ, T., NOTSU K., BAĞIRSAKÇI, S., AKTİMUR S., ve Diğ. 1991. Karacadağ Volkanitlerinin Jeolojisi ve Petrolojisi. Türkiye Jeoloji Kurultayı Bülteni, Sayı:6 S:118-133 ERCAN, T., FUJİTANİ, T., MATSUDA, J.J., NOTSU K., Ui, T., 1990. Doğu ve Güneydoğu Anadolu NeojennKuvaterner Volkanitlerine İlişkin yeni jeokimyasal, radyometrik ve izotopik verilerin yorumu. MTA Gn.Müd. Dergisi Sayı:110 SF.143-164 ERİNÇ, S. 2001. Jeomorfoloji II (3. Basım) (Güncelleştirenler; A. Ertek, C. Güneysu). DER Yay. 294, İstanbul. EROL, O., 1991. Genel Klimatoloji, Gazi Büro Yayıncılık. Ankara GÜNAL N., Türkiye de Kar yağışı Karın yerde kalma süresi ve daimi kar sınırı, Acta Turcıca, Yıl:5 Sayı:1 Sf:1-13 GÜRER, İ., 1996, Kar Hidrolojisi, Ankara Ünv. Türkiye Coğrafyası Araştırma ve Uygulama Merkezi Dergisi, Sayı:5 Sf:99-117 Ankara. KOÇMAN, A., 1993. Türkiye İklimi. Ege Ünv. Basımevi, İzmir. ÖLGEN, M.K., 2010. Türkiye de Yıllık ve Mevsimsel Yağış Değişikliğinin Alansal Dağılımı, Ege Coğrafya Dergisi Sayı:19/1 Sf:85-95 SÖZER, A.N., 1984. Güneydoğu anadolu nun Doğal Çevre Şartlarına Coğrafi Bir Bakış. Ege Coğrafya Dergisi Sayı:2 Sf:8-29. İzmir. SÜTÇÜ, Y.F., 2009. Türkiye Jeoloji Hartiaları No:134 Diyarbakır N42 Paftası Açınsaması, MTA Genel Müd. Ankara ŞAROĞLU F., Emre, Ö., 1987. Karacadağ Volkanitlerinin Genel Özellikleri ve Güneydoğu Anadolu Otoktonundaki Yeri. Türkiye 7. Petrol Kongresi Bildiriler Kitabı, 384-391. ÜLKER İ.,1992. Dağ Turizmi.Turizm Bakanlığı Yay. Ankara TÜRKEŞ, M., 2010. Klimatoloji ve Meteoroloji. Kriter Yayınları, İstanbul. YALÇINLAR, İ. 1961. Strüktüral Morfoloji II, İ. Ü. Coğrafya Enstütüsü Yay. No: 29, İstanbul. YILDIRIM, A., KARADOĞAN S., (2010) Derik (Mardin) Güneyinde Korunması Gereken Jeolojik-Jeomorfolojik Bir Miras: Kuşçu Krateri, Dicle Ünv. Ziya Gökalp Eğitim Fak.Dergisi S:14 Sf:119-133
Karacadağ da (Şanlıurfa- Diyarbakır) Kış Turizmi Potansiyelini Belirleyen 305 Foto 1. Karacadağ kayak tesisi ve çevresi arka planda nispi yükseltisi az parazit koniler ve zirveler düzlüğü Foto 2. Volkanik çıkış merkezine tekabül eden Kollubaba Tepe ve kayak pisti