TÜRK PERAKENDE SEKTÖRÜ VE BEKLENTİLERİMİZ
Türkiye de perakende sektörü, 300 milyar dolara ulaşan büyüklüğü, 365 bin mağaza sayısı ve 2009-2013 yılları arasında yıllık bileşik %7 büyüme ile öne çıkan sektörler arasında yerini almaktadır. Perakende sektöründeki büyümeyi destekleyen unsurlara baktığımızda, artan kişi başına düşen milli gelir, demografik yapı, artan kredi kartı kullanımı karşımıza çıkmaktadır. Türkiye de Perakende Satış hacmi yıllar itibariyle artış göstermektedir. 2010 yılında 288 milyar dolar seviyesinde olan perakende satış hacmi, 2012 yılına gelindiğinde 300 milyar dolar seviyesine ulaşmıştır. 2013 yılında ise perakende satışların 324 milyar dolara ulaşması beklenmektedir. Türkiye'de Perakende Satışlar (Mlr $) Yurtiçi Gıda, İçki ve Tütün Tüketimi (Mlr TL) Kaynak: Deloitte Kaynak: TÜİK Son yıllarda gelişmiş ülkelerde yaşanan gelişime paralel olarak Türkiye de de organize perakendenin payı artmaktadır. Sektörde pazar, bakkal, küçük marketler gibi geleneksel perakendeciliğin ağırlığı hala yüksek olmakla birlikte, modern perakende olarak adlandırılan organize perakendeciliğin payı %45 oranındadır. Organize perakende payının önümüzdeki yıllarda %80 düzeylerine çıkması hedeflenmektedir. Organize pazarın hala makul düzeylerde olmaması ve artış potansiyeline sahip olması perakende sektörüne ilişkin büyüme beklentilerini artırmaktadır. Gıda perakendeciliği, toplam sektörün neredeyse yarısını oluşturmaktadır. 2010 yılında 152 milyar dolar seviyesinde olan gıda perakende satışlarının 2013 yılında %9 luk artışla 165 milyar dolara ulaşması beklenmektedir. 2013-2017 yılları arasında gıda perakendeciliğinin %8 oranında büyümesi beklenmektedir.
Hızlı tüketim malları perakendeciliğinde yoğunlaşma oranları Avrupa ülkelerine kıyasla hala çok düşük seviyelerde 2009 verileriyle en büyük dört perakendecinin toplam pazar payı (CR4) İsveç te %91, İngiltere de %68, Almanya da %67 ve Fransa da %65 iken, bu oran Türkiye de %13.74 düzeyindedir. Avrupa ülkelerinde perakende sektöründe yoğunlaşma oranlarının artması rekabet otoritelerini sektör incelemeleri yapmalarına ve rekabet kurallarını belirlemelerine itmiştir. Türkiye de toplam pazarda yoğunlaşma oranının %14 gibi düşük seviyelerde olmasına rağmen, bazı bölge ve illerde yoğunlaşma oranları Türkiye ortalamasının üzerindedir. Örneğin, Ege Bölgesinde hızlı tüketim malları pazarında CR4 (Concentration Rate/ Yoğunlaşma Oranı) oranı %22 iken organize perakendede %50 seviyesindedir. İl bazında baktığımızda, İzmir de hızlı tüketim malları pazarında CR4 oranı %34, organize perakendede %77 dir. Dünya da Yoğunlaşma Oranları, CR4 İlk Dört Perakendecinin Satış Hasılatı Kaynak: Rekabet Kurumu Perakende Sektör Raporu Kaynak: Finnet Yurtiçi perakende pazarına baktığımızda, pazarın en büyük oyuncusu 4000 mağaza ve 11.8 milyar TL lik ciro ile indirim mağazacılığı segmentinde faaliyet gösteren BİM dir. İkinci ve üçüncü büyük perakendeci ise sırasıyla hipermarket, süpermarket ve indirim mağazacılığı formatlarında faaliyet gösteren Migros ve Carrefour olmaktadır. Sektörün parçalı yapısı sebebiyle birleşme ve satın almalar yoğun olarak yaşanmaktadır. Birleşme ve satın almalara örnek olarak; Yıldız Holding in DiaSa ve Şok Marketleri ni satın alması, Makro Market in Uyum Gıda nın % 47.3 ünü alması gibi örnekler verilebilir. Bununla birlikte ulusal ve yerel zincirler yeni mağaza açmak yerine küçük ölçekli zincirleri devralmayı tercih etmektedirler.
İndirim mağazacılığı segmenti hızlı tüketim malları (HTM) perakendeciliğinde en hızlı büyüyen kanal En hızlı büyüyen kanal olan indirim mağazacılığında BİM ve A101 marketleri öne çıkmaktadır. Rekabet Kurumu Türkiye HTM Perakendeciliği Sektör İncelemesi Nihai Raporu nda yer alan verilere göre, organize perakende içinde yer alan indirim mağazacılığı formatı, 2004-2009 döneminde ciro bazında yaklaşık %182 lik artış ile en hızlı büyüyen kanal olmuştur. Özel markalı ürünler ise indirim mağazacılığı paralelinde büyüme göstermektedir. Perakendeciler özel markalı ürünler yaratarak tedarikçileri ile rakip konumuna gelmekle birlikte bu ürünlerin fiyat avantajları tüketicilere fayda sağlamaktadır. Fakat özel markalı ürünlerin toplam satışlardan aldığı payın artışı tedarikçileri olumsuz etkilemektedir. Özel markalı ürünler, son yıllarda hızla büyüme kaydetse de toplam satışlardan aldıkları pay hala Avrupa ülkelerinin oldukça gerisindedir. İndirim mağazacılığı segmentinde faaliyet gösteren ve hızlı tüketim malı perakende pazarının en büyük oyuncu BİM de özel markalı ürünlerin cirodan aldığı pay 2005 yılında %46 iken bu oran 2013 yılında %67 ye yükselmiştir. Kişi başına GSYH artışı, kredi kartı kullanımının yaygınlaşması, demografik yapı gibi başlıca unsurlar perakende sektörünü destekliyor Perakende sektöründeki büyümeyi destekleyen unsurlara baktığımızda, artan kişi başına düşen milli gelir, demografik yapı, artan kredi kartı kullanımı karşımıza çıkmaktadır. Türkiye de kişi başına milli gelir yıllar itibariyle artış trendi içerisindedir. 2009 yılında 8.561 dolar olan kişi başına gayrisafi yurtiçi hasıla 2013 yılında 10.782 dolara yükselmiştir. Kişi Başına GSYH (Cari Fiyatlarla, $) Tüketici Güven Endeksi Kaynak: TÜİK
Kişi başına gayrisafi yurtiçi hasıladaki artışa paralel olarak Türkiye de tüketici güveni de son 5 yıllık süre zarfında artış trendi içerisindedir. Kasım 2008 yılında 55.7 seviyesinde olan tüketici güven endeksi, 2014 yılı Nisan ayına gelindiğinde 78.5 seviyesine kadar yükselmiştir. 2013 yılında gerek yurtiçinde yaşanan sosyo-politik olaylar gerekse küresel ekonomide yaşanan gelişmeler Türkiye de tüketici güveninin bir miktar bozulmasına neden olmuştur. Türkiye de demografik yapı tüketim harcamalarına destek vermektedir. 2013 yılı verilerine göre toplam nüfusun %24.6 sını 15 yaş altı nüfus oluştururken, iş gücünü oluşturan ve aktif tüketme potansiyeline sahip 15-64 yaş aralığı nüfusun oranı %67.7 dir. Bununla birlikte nüfus artış hızına baktığımızda; Türkiye'de nüfus artış hızı %1.2 iken, bu oran Avrupa ülkelerinde %0.2, Almanya'da ise -%0.2'dir. Artan nüfus ve gelir düzeyindeki iyileşme tüketim artış potansiyelini yükseltmektedir. Türkiye de toplam kredi kartı sayısı yıllar itibariyle artış göstermektedir. Kredi kartı kullanımı tüketicilerin satın alma eğilimlerini arttırmakta birlikte toptan satışlara imkan tanımaktadır. Bankalararası Kart Merkezi tarafından yayınlanan Kartlı Ödeme Sistemleri 2013 yılı verilerine göre, Türkiye de 56.8 milyon adet kredi kartı bulunmaktadır. Kartlı ödeme işlemlerinin sektörel dağılımına baktığımızda; market sektörü harcamaları toplam harcamalar içinde en büyük paya sahip olmakla birlikte, 2013 yılında market sektörünün aldığı pay %14 ten %15 e yükselmiştir. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu nun 1 Şubat ta devreye giren yeni kredi kartı düzenlemesiyle birlikte, kredi kartlarında taksit 9 ay ile sınırlandırılırken, kuyumculuk, cep telefonu, akaryakıt ve gıdada taksitlendirme tamamen kaldırılmıştır. Bireysel kredilerin artış hızını kesmek amacıyla yürürlüğe giren bu düzenlemenin toplam perakende satışları olumsuz etkilemesi beklenebilir. Fakat gıda harcamalarının inelastik yapısı bu durumun bir nebze bertaraf edilmesini sağlamaktadır. TÜİK tarafından açıklanan gayrisafi yurtiçi hasıla verileri incelendiğinde, 2014 yılı ilk çeyreğinde gıda, tütün ve içki tüketimi cari fiyatlarla yıllık bazda %13 artış göstermiştir. Enflasyondan arındırılmış rakamlar da gıda, tütün ve içki tüketiminin gücünü koruduğunu bize göstermektedir. (2014 1Ç yıllık yoy %2 artış) Nüfus Potansiyeli Toplam Kredi Kartı (Milyon Adet) * Nisan 2014 Kaynak: T.C. Başbakanlık Türkiye Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı Kaynak: Bankalararası Kart Merkezi
Sonuç olarak, Türkiye de kişi başına GSYH artışı, kredi kartı kullanımının yaygınlaşması, demografik yapı gibi başlıca unsurlar perakende sektörünü desteklemektedir. Özellikle 2013 yılı verilerine göre toplam nüfusun % 24.6 sını 15 yaş altı nüfusun oluşturması, nüfus artış hızının ise Avrupa ülke ortalamalarının üzerinde olması geleceğe yönelik beklentileri kuvvetlendirmektedir. Hızlı tüketim malları perakendeciliğinde yoğunlaşma oranlarının Avrupa ülkelerine kıyasla hala çok düşük seviyelerde olması, sektörde organize pazarın hala makul düzeylerde olmaması ve artış potansiyeli taşıması perakende sektörüne ilişkin büyüme beklentilerini artırmaktadır. Türkiye'de hala gıda perakendeciliğinde pazarın yarısını bakkal, küçük ölçekli market ve manav gibi geleneksel satış noktaları oluşturmaktadır. Türkiye de son yıllarda AVM sayısındaki artış organize pazarın gelişimine katkı sağlamaktadır. Organize pazarın gelişmesi kayıt dışı ekonominin kayıt içine alınmasını sağlaması açısından da önem taşımaktadır. Önümüzdeki süreçte gıda perakendeciliği sektörünün başta demografik yapı, kredi kartı kullanımının yaygınlaşması gibi unsurlara dayalı olarak ekonomik büyümenin üzerinde bir performans göstereceği kanısını taşımaktayız. Bununla birlikte yurtiçi gıda, içki ve tütün tüketimi artış gücünü korumaktadır. Toplam perakende sektöründe 2013-2020 yılları arası yıllık bileşik büyüme oranının %10 düzeyinde olmasını beklemekteyiz. Bununla birlikte organize pazarın toplam perakende satışlardan aldığı payın artacağı görüşündeyiz.