Kasabasi genis bir ovanin dogusuna düsüp köyleri o ovada bulunmaktadir. Seccade ve halisi meshurdur." diye bahsedilmektedir.



Benzer belgeler
TARİH BOYUNCA ANADOLU

T.C. GENÇLİK VE SPOR BAKANLIĞI DAMLA GÖNÜLLÜLÜK PROJESİ UŞAK İLİ FAALİYET VE DEĞERLENDİRME RAPORU

MİLLİ MÜCADELE TRENİ

KÜTAHYA ADININ KÖKENİ VE TARİHİ

Sakarya ili kültür ve turizm bakımından önemli bir potansiyele ve çeşitliliğe sahiptir. İlde Taraklı Evleri gibi

Doğuda Kahramanmaraş ve Gaziantep, Batıda Mersin, Kuzeyde Niğde, Kayseri, Güneyde Akdeniz ile çevrilidir.

şak Hakkında Uşak Belediyesi Stratejik Planlama Ekibi. 1.Durum Analizi 2.Misyon,Vizyon. 3.Stratejik Alan

ŞANLIURFA YI GEZELİM

Tokat ın 68 km güneybatısında yer alan Sulusaray, Sabastopolis antik kenti üzerinde kurulmuştur.

SAMSUN BAHRİYE MEKTEBİ

Beylikler ve Anadolu Selçuklu Dönemi Mimari Eserleri. Konya Sahip Ata Cami Erzurum Ulu cami Saltuklar

Edirne Camileri - Eski Cami. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı

9 EYLÜL 1922 BAKİ SARISAKAL

Fevzi Karamuc;o TARIH 11 SHTEPIA BOTUESE LIBRI SHKOLLOR

SİVEREK'TE TARİHİ ESERLER VE CAMİLER

UŞAK'DA BIR KÖPRÜ KITABESI ÇANLı KÖPRÜ (H M. 1255)

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

KUDÜS TE BULUNAN TARİHİ OSMANLI ESERLERİ

T.C. GENÇLİK VE SPOR BAKANLIĞI DAMLA GÖNÜLLÜLÜK PROJESİ KIRKLARELİ İLİ FAALİYET VE DEĞERLENDİRME RAPORU

TC. ADNAN MENDERES ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TARİH ANABİLİM DALI'NDA TAMAMLANAN TEZLER

50 MİMARİ I TAHİR AĞA TEKKESİ TAHİR AĞA TEKKESİ. Yazı ve Fotoğraf: İsmail Büyükseçgin /

Ermenek Mevlevihanesi/ Karamanoğlu Halil Bey Tekkesi

1891 MANASTIR SALNAMESİNDE MANASTIR VİLAYETİ

KÜTAHYA' NIN TARİHÇESİ

SARUHAN OGULLARI BEYLIGI

Ankara da SELÇUKLU MİRASI. Arslanhane Camii. (Ahi Şerafeddin) 58 YEDİKITA

EGEV, Uşak İl Raporu, 2007 I. TARİHÇE

Şekil-1: TR72 Bölgesinin Türkiye İçindeki Coğrafi Konumu

Fevzi Karamw;o TARIH 10 SHTEPIA BOTUESE

TARİHÇE. Karesi Beyliği nin Osmanlı Devleti ne katılması ile 1345 yılında Balya ve çevresi de Osmanlı hâkimiyetine girmiştir.

SURUÇ İLÇEMİZ. Suruç Meydanı

Ilgın Sahip Ata Vakıf Hamamı. Lala Mustafa Paşa Külliyesi ve Cami. Ilgın Kaplıcaları. Buhar Banyosu

Aziz Ogan: Kültürel ve Tarihsel Hazinelerin İzinde Bir Arkeolog ve Müzeci

AR&GE BÜLTEN. Kültür Turizmi ve İzmir

6 Mayıs Başkomutanlık kanunu süresinin meclisçe tekrar uzatılması. 26 Ağustos Büyük Taarruzun başlaması

Toplum Yararına Program Katılımcı Duyurusu SİVASLI BELEDİYESİ. 43 gün. Mülakat. Sivaslı Belediyesi

Kalem İşleri 60. Ağaç İşleri 61. Hünkar Kasrı 65. Medrese (Darülhadis Medresesi) 66. Sıbyan Mektebi 67. Sultan I. Ahmet Türbesi 69.

OSMANLI BELGELERİNDE MİLLÎ MÜCADELE VE MUSTAFA KEMAL ATATÜRK

SAYFA BELGELER NUMARASI

ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ PEYZAJ MİMARLIĞI BÖLÜMÜ ANADOLU SELÇUKLU DÖNEMİ BAHÇELERİ

BİRECİK İLÇEMİZ Fırat ta Gün Batımı

Sosyal bilgiler öğretmeninin verdiği bu bilgiye dayanarak Mustafa Kemal Paşa ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?

Edirne Tarihi - Bizans Döneminde Edirne. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı

OSMANLI MEDRESELERİ. Tapu ve evkaf kayıtlarına göre orta ve yüksek öğretim yapan medrese sayısı binden fazlaydı.

M.Ö. 1200' LERDEN GÜNÜMÜZE ANADOLU UYGARLIKLARI

Deniz Esemenli ile Üsküdar Turu 27 Ekim 2013, Pazar

ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILÂP TARİHİ DERSİ I.DÖNEM MÜFREDAT PROGRAMI

EĞİTİM EMEKÇİLERİ ÖRGÜTLENME TARİHİNDEN

Roma ve Bizans Dönemi Tarihi Eserleri. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı

1 KAFKASYA TARİHİNE GİRİŞ...

Sultan Abdulhamit in hayali gerçek oldu BÜLTEN İSTANBUL AZİZ BABUŞCU B İ L G İ. NOTU BALKANLAR 2 de İL SİYASİ VE HUKUKİ İŞLER BAŞKANLIĞI

Sunum ve Sistematik 1. BÖLÜM: MUSTAFA KEMAL İN HAYATI

KURTULUŞ SAVAŞI KARTPOSTALLARI MEHMED İN HİKAYESİ *

OSMANLI DEVLETİ DURAKLAMA DÖNEMİ ( XVII/17.YÜZYIL) ÖNEMLİ GELİŞMELERİ

MİLLİ MÜCADELE DÖNEMİ MUSTAFA KEMAL İN SAMSUN A ÇIKIŞI GENELGELER KONGRELER

KURTALAN İLÇESİ. Siirt deki Kültür Varlıkları

Sonuç. Beylikler dönemi, Anadolu'da Türk kültür ve medeniyetinin gelişmesi

Osmanlı nın ilk hastanesi:

ANTİK ÇAĞDA ANADOLU ANATOLIA AT ANTIQUITY KONU 3 FRİGLER 1

TÜRK-İSLAM DEVRİ YAPILARINDA ESKİ ESER KAÇAKÇILIĞI TAHRİBATI, NEDENLERİ VE ÇARELER

İktisat Tarihi I Ekim II. Hafta

6. Bölüm. İdarî Yapı. Dünden Bugüne Antalya

TARİHİ KENTLER BİRLİĞİ KARADENİZ BÖLGE TOPLANTISI / SAMSUN AĞUSTOS 2016

ismiyle nahiye merkezi olmuştur. Bugün idari yapılanmasını gerçekleştirememiş

Bâlî Paþa Camii. Âbideler Þehri Ýstanbul

ORTA ASYADAN TÜRK GÖÇLERİ

Edirne Çarşıları. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı

AKSARAY Aksaray ın Tarihçesi "Şehr-i Süleha"

BATI TRAKYA BAĞIMSIZ TÜRK CUMHURİYETİ

ESKİ GÜMÜŞHANE (SÜLEYMANİYE MAHALLESİ) VE PANAYIR ALANI

2. PLANLAMA ALANININ ÜLKE VE BÖLGEDEKİ YERİ

S a y is t a y. Ha ber Bült eni. Bu Sayida. 1 inci Daire de görevlendirilmistir. Ali Serdar tarihinde Burdur / Karamanli'da dogdu.

MANİSA İLİ ALAŞEHİR İLÇESİ BEŞEYLÜL MAHALLESİ

1896 Askeri Rüştüye'de Mustafa adlı ğretmeninin kendisine Kemal adını verdiği Mustafa Kemal, Manastır Askeri İdadisi (Lisesi)'ne geçti.

ULAŞTIRMA, PERSONEL OKULU VE EĞİTİM MERKEZİ EĞİTİM ALAY KOMUTANLIĞI ALAŞEHİR/MANİSA

AKÇAABAD VAKFIKEBĠR NÜFUS KÜTÜĞÜ - ( )

BATI CEPHESİ'NDE SAVAŞ

PLANLAMA ALANI. Harita 1: Planlama Alanı ve Çevresi Uydu Görüntüsü (Yakın)

DIS TICARET ARASTIRMA SERVISI

ULAŞIM. MANİSA

ÖZGEÇMİŞ Profesör Tarih/Yakınçağ Celal Bayar Üniversitesi Fen Edebiyat Fak. 2014

MANİSA'DAN KUDÜS İZLENİMLERİ

GERMIYANOGULLARI BEYLIGI SIYASI TARIH. a- Mensei:

2013 YILI TEKNİK DESTEK VE DOĞRUDAN FAALİYET DESTEK PROGRAMLARI (2013 TD DFD)

C D E C B A C B B D C A A E B D D B E B A A C B E E B A D B

Şimdi. Yumurtalık. Zamanı

Urla / Klazomenai Kazıları

II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ

ODA YÖNETİM KURULU FAALİYET RAPORU

En İyisi İçin. Cevap 1: "II. Meşrutiyet Dönemi"

Abd-i Kethüda (Cücük) Camisi

SELANİK HAMZA BEY CAMİSİ

SELANİK HAMAMLARI BAKİ SARISAKAL

ŞANLIURFA ARKEOLOJİ MÜZESİ

İKTİSAT BÖLÜMÜ YILLARI BAŞARI SIRASI VE TABAN PUAN KARŞILAŞTIRMASI

İÇİNDEKİLER SUNUŞ İÇİNDEKİLER... III GİRİŞ... 1 BİRİNCİ BÖLÜM BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİ DÜNYADA SİYASİ DURUM 1. Üçlü İttifak Üçlü İtilaf...

İLİM HALKALARI PROJESİ

OSMANLI YAPILARINDA. Kaynak: Sitare Turan Bakır, İznik

MANİSA İLİ ALAŞEHİR İLÇESİ BEŞEYLÜL MAHALLESİ

istanbul'un fethinin türk ve dünya tarihi açısından sebepleri istanbul'un fethinin türk ve dünya tarihi açısından gelişmesi istanbul'un fethinin türk

Transkript:

Usak Usak ve çevresinin MÖ 4000 yilindan itibaren yerlesime açildigi anlasilmaktadir. Özellikle bronz çaginda yerlesimin daha yayginlastigi görülmektedir. MÖ.2000 de Anadolu'da ilk siyasi birligi kuran Hititlerin 1000 de ise Friglerin bati sinirini olusturan Usak ve çevresi bu kültürlerden ziyade Ion Kültürünün etkisi altinda kalmistir. MÖ. 7. Yüzyilda Kral Gyges'in Lidya Imparatorlugunu ele geçirmesi ile topraklarinin büyük kismi Lidya'da kalan Usak. MÖ. 620'de tamamen Lidya'nin egemenligine girmistir. Dünyada ilk kez parayi basan ve kullanan, döneminin en zengin kralligi olan Lidya'nin hakimiyeti MÖ. 546 yilina kadar devam etmektedir. Bu süre içerisinde Efes'ten baslayan kral yolu yapilmis ve yol Gediz (Hermos) nehrini takip ederek Usak ili sinirlari içerisinde Güre köyü, Usak-Keromon- Agora kentlerine ugrayarak devam etmistir, MÖ. 546'da Lidya'nm son krali Kroisos ile Pers Krali Kyros arasindaki savasta Lidya'nin tarihten silinmesi sonucu bölge Iran'dan gelen Persleriri hakimiyetine girmistir. Pers egemenligi MÖ. 334 yilina kadar devam etmistir. Bu tarihte Makedonya li Büyük Iskender'in Anadolu seferi sonucu bölge tüm Anadolu gibi Büyük Iskenderin hakimiyetine girmis, Iskender'in ölümünden sonra ise bölge, Büyük Iskender'in generallerinden Antigon'un payina verilmistir. Daha sonra bir süre Bergama kralligina baglanan Usak ve çevresi MÖ. 189 yilinda Roma Konsülü Montius'un himayesine, baska bir ifadeyle Roma hakimiyetine geçmis, Kavimler Göçünden sonra Roma Imparatorlugunun ikiye ayrilmasi neticesinde Dogu Roma sinirlari içinde kalan Usak, MS. 12, Yüzyila kadar Bizans hakimiyetin da kalmistir. 1071'den sonra yöre zaman zaman Selçuklular ile Bizanslilar arasinda el degistirmis, 1176 yilinda Selçuklu Sultani II. Kiliçarslan ile Bizans Imparatoru Manuel Komnenos arasinda yapilan Miryakefalon (Kumdanli) Savasi sonucunda Selçuklulara geçmistir. Sultan II.Kiliçarslan yeni bir fetih hareketine giriserek 1182'de Uluborlu, daha sonra Kütahya civarini fethetti. Usak yöresinin de bu sefer sirasinda Selçuklu hakimiyetine geçtigi muhakkaktir. Çünkü; Selçuklu sinirlari Denizli'ye kadar yaklasmisti. Bu arada Sultan ll. Kiliçarslan 1185 tarihinde ülkeyi 11 oglu arasinda paylastirdi. Bu taksimat sonunda Kütahya-Usak-Uluborlu bölgesi Giyaseddin Keyhüsrev'e verildi. Bu taksimattan sonra kardesler arasinda hakimiyet mücadelesi hasladi. l. Giyaseddin Keyhüsrev 1192 tarihinde devletin basina geçmeyi basardiysa da diger kardeslerini bertaraf edemedi ve 1196 da II. Süleyman Sah tarafindan sürgüne gönderildi. Kardesler arasindaki bu that mücadelesinden yararlanan Bizans Kütahya-Usak civarini geri aldi. Bizans Hakimiyeti 1233 tarihine kadar sürdü. B u tarihten itibaren Usak civari artik tamamen Türk hakimiy etine geçti. Usak' ta Selçuklu dönemine ait bazi eserlerin varligi bilinmektedir. Bunlardan Usak Kalesinin kare seklinde sehri cevreledigi ve bes kapisinin bulundugu Evliya Çelebi'nin Seyahatnamesinde belirtilmektedir.sehre 5Km. mesafede Dokuzsele Deresi üzerinde bulunan Canli Köprü, kitabesine göre 1255 tarihinde insa edilmistir. Ayni dere üzerinde yer alan Halipazari Köprüsünün kitabesi yoktur. Gediz Çayi üzerindeki Beylerhan Köprüsü, çevrede Güre, Sarikiz ve Köprübasi gibi isimlerle bilinmektedir. Usak, Anadolu Selçuklulari döneminde bu devletin bir anlamda sinir sehri olmustu. Sultan Alaaddin Kevkubad zamaninda, Kütahya ve Usak civarinin kesin olarak Türk hâkimiyetine girmesini takip eden yillarda, bölgeye kesif bir Türkmen yerlesmesi olmustur. Bundan sonra Usak ve çevresini Germiyanogullari Beyligi'nin hakimiyetinde görüyoruz, XIII. Yüzyilin ilk yarisinda Anadolu Selçuklu Devleti'nin hizmetinde olarak Malatya taraflarinda meskun bulunan Germiyan Asireti'nin, muhtemelen 1241'de Baba Ishak isyaninin bastirilmasindan sonra II. Giyaseddin Keyhüsrev zamaninda veya bir müddet sonra

Kütahya-Usak bölgesine yerlestirildikleri anlasilmaktadir. Çünkü Cimri (Alaaddin Siyavus) hadisesinde Germiyanlilarin faal bir rol oynamalari bu asiretin Cimri hâdisesinin ortaya çikisindan (1277) önce Kütahya- Usak yöresine yerlestiklerini göstermektedir. Bu hâdise sirasinda Sahip Ata Ogullan emrinde görülen Germiyanlilar, bundan sonra artik Bati Anadolu'da en kuvvetli beylik haline gelmistir Usak'ta Germiyanogullari süphesiz ki bir takim eserler vücuda getirmislerdir. Bunlardan bir kismi zamanla ortadan kalkarken ancak bir kismi günümüze kadar ulasabilmistir. Dönemin önemli ederlerinden olan Ulu Cami'nin yapilis tarihini gösteren her hangi bir kitabesi yoktur. Ancak orta kapinin sag üst tarafinda yer alan Kocasu çesme tesisine ait bir kitabe bulunmaktadir. Kitabede çesmenin 1419'da yapildigi belirtilmektedir. Buna göre cami de asagi yukari ayni tarihlerde yapilmis olmalidir. Kocasu diye bilinen su tesisi, adi gecen kitabeye göre 1419 tarihinde Kavsid oglu Hasan oglu Mehmet tarafindan yaptirilmistir. Beylikler döneminde Germiyanogullarina tabi olan Usak ve çevresi 1391 de Yildirim Bayezid'in Germiyanogullari hakimiyetine son vermesi ile Osmanlilara dahil olmus, Fetret Devrinde beylikler tekrar canlanmis, 1429 yilinda Germiyanogullarinin son hükümdari II. Yakup Bey'in vasiyeti ile Osmanli Devletine kalmistir. Usak, Osmanli hakimiyetine girdikten bir süre sonra yapilan idari taksimata göre Anadolu Eyaletine bagli Kütahya Sancaginin bir kazasidir. Her ne kadar Tapu ve Kadastro Genel Müdürlügü Arsivindeki 16.yüzyila ait 48 numarali Küiahya Sancagi Tapu Tahrir Defterinde Usak nahiye olarak geçmekte ise de Mustafa Çetin Varlik'in "16.Yüzyilda Kütahya Sancagi" (1980) isimli kitabinda, 1513 tarihinde Usak Kütahya Sancaginin kazalari arasinda gösterilmektedir. Usak bu statüsünü 1530 tarihinde de muhafaza etmektedir. 1530 tarihli Muhasebe-i Vilayet-i Anadolu Defterine göre Usak'ta 11 mahalle ve 411 hane bulunmaktadir. Cami, Burhan Fakih, Haci Hizir mahalleleri nüfus olarak sehrin en büyük mahalleleridir. Meîcid-i Kassab Hasan, Selman Fakih (Dervis Mehmed), Mescid-i Meshed mahalleleri ise en küçük mahallelerdir. Sehir nüfusu içinde gayri müslim olmamasi dikkat çekmektedir. Sehirde 493 yetiskin erkek bulunmaktadir. Ayrica 8 imam,1 hatip, 4 müezzin, 2 Hafiz-i Kur'an olmak üzere 15 din görevlisi hizmet etmektedir. Yine ; 1 seyyid, 3 muhassil (vergi tahsildari). 5 sipahizade, 5 sahib-i berat mevcuttur. Bunlar vergiden muaftir. Ayni tabloda Cami mahallesinde bir müderrisin olmasi sehirde medrese bulundugunu ifade etmektedir. Sehrin yillik geliri 50 000 akçe olup bu gelir: bac-i bazar (pazar vergisi) Cürm-ü cinayet, arusiye, resm-i keyl, bac-i bagat, ösr-ü galat, adet-i agnam (koyun vergisi), resm-i zemin, ösr-ü kovan (kovan vergisi) ile sabunhane ve meyhane gibi küçük imalathanelerin vergilendirilmesinden elde edilmektedir. Bu yillik gelir Anadolu Beylerbeyi ne 'HAS' kaydedilmistir. Usak bu sekliyle l6.yüzyilda küçük bir Anadolu kenti görünümündedir. Belirti- len gelirler içinde hali ve kilimcilige ait bir verginin bulunmamasi, bu yüzyilin ilk yarisinda bu sanatlarla ilgili bir müessesenin daha tesekkül etmedigini ancak bir el sanati olarak yasadigini göstermektedir. Usak kazasinda yerlesme daha çok kirsal alana yayilmis olup, yüzden fazla köyü ve Akkoyunlu yörüklerine bagli konar-göçer olarak yasayan 19 cemaati bulunmaktadir. Bunlar: Delü Musalar, Kesimikler, Turgut Fakih, Beg Timur, Hizir Fakih, Saru Danismendlü, Celebvermis, Ahmedlü, Veled-i Devlethan, Seyh Celebvermis, Durud Alisi. Ilyaslu. Veled-i Levgerler(Göger), Sülekler, Sünnetçiler, Selmanlu, Zinetler, Elsüzler ve Güzeller cemaatleridir. 16.yüzyilda detayli sekilde bilgi bulabildigimiz Usak kazasi hakkinda daha sonraki yillarda belgelere dayali fazla bir bilgiye rastlanmamaktadir. 17.yüzyila ait bilgiler çogunlukla seyahatnamelerde mevcuttur. Bu yüzyilda yasayan Katip Çelebi nin (1605-1658) "Cihannüma" adli eserinde ; "Usak, Kütahya dan doguya bir merhale Murat Dagi yakininda, bir dere içinde kaleli bir kasaba, 150 adet köyü bulunan mamur bir kazadir.

Kasabasi genis bir ovanin dogusuna düsüp köyleri o ovada bulunmaktadir. Seccade ve halisi meshurdur." diye bahsedilmektedir. Usak hakkinda ayni yüzyilda yazilmis bir diger kaynak da Evliya Çelebi'nin "Seyahatname" adli eseridir. Bu eser Katip Çelebi'nin Cihannüma sindan daha sonraki yillarda yazilmistir. Verilen bilgiler kesin olmamakla birlikle Katip Çelebi'nin anlattiklarini teyit eder niteliktedir. Seyahatname ye göre Usak; Kütahya Sancagi dahilinde bulunan bir kaza olup, Gevher Sultan 'Has'sidir. Sehir, doguda Banaz, kible tarafinda Honaz, güneyde Komar, batida Kule, kuzeyde Gediz olmak üzere bes kapisi olan bir kale ile çevrilidir. Eserde kalenin Özellikleri ayrintili bir sekilde anlatilmaktadir. Buna göre; kalenin müstahkem olmadigi, bes arsin yükseklikte, seklinin kare oldugu, Bugday Pazari kapisinda hendek bulundugu ve 1598 tarihinde Usak halkinin Celali Isyanlarindan dolayi bu kaleyi tugla ve taslarla tamir ettikleri anlatilmakladir. Seyahatnamede Usak'in seksen adet köyü mevcuttur. Yillik 10 kese geliri vardir. Sehirde bir kadi, bir seyhülislam (müftü), bir nakip, bir kethüda, yeniçeri serdari ile ayanlar bulunmaktadir. Halk, ekseriyetle ulema ve tüccardan olusmaktadir. Usak kazasi dört tarafi bayirlarla çevrili olup mamurdur. Sehirde 8 kule, 3600 ev, 14 cami, 2 hamam, 370 dükkan, 7 han, 7 kahve mevcuttur. Bedesteni olmamakla birlikte Sultan Alaaddin tarafindan yaptirilan bir tas han bulunmaktadir, Seyahatname'de Usak halisi hakkinda da bilgiler vardir. Usak halisinin çok kiymetli oldugu ve degisik bölgelere ihraç edildigi yazilidir. Usak'ta Rum ve Ermenilerin varligindan bahseden Evliya Çelebi Yahudilerin bulunmadigini yazmaktadir. Eserinde sosyal yasantiya dair bilgiler de mevcuttur. l7. yüzyilda yazilmis olan bu iki kaynak esere göre Usak, 16.yüzyildaki sosyal ve ekonomik yapisini degistirmis gözükmektedir. Bu yüzyilda köylerin sayisinda bir tutarsizlik söz konusudur. Hali ve kilimcilik sehrin ekonomisine büyük bir katkida bulunmaya baslamistir. Charles Texier de "Küçük Asya" adli kitabinda sehir hakkinda bilgi vermektedir. Buna göre; "Usak sehri simale müteveccih ve önünde sarktan garba dogru devam eden genis bir ovaya hakim bulunan tepenin etegindedir. 1500 hanesinden 250 si Rum dur. Bu sehir, sekenesinin sanatkar fikrinden dogma bir refah ve temizlik manzarasi arz eder. Binalar çig kerpiçten yapilmistir. Bu usulün kabulü tas olmamasindan degildir. Pek geri bir devr-i atika olan bu tarz insaya, sarka dogru gittikçe hatta Iran içlerine kadar girildikçe tesadüf olunur. Yalniz umumi binalar tastan veya kirmizi tugladan yapilmistir. Usak haliciligina da deginen Texier, bölge haliciliginin çok eski bir mazisi olmasi nedeniyle gelistigini, bu is kolunun ekseriyetle Rum kadinlarinin elinde oldugunu belirtmektedir.yazar Usak'ta Ermeni nüfusunun 200-300 aile civanda oldugunu belirtmekte, sehirdeki Rumlarin ticaret ve sanatla istigal ettigini, nüfusun üçte ikisini olusturan Türklerin ise arazi sahibi oldugunu yazmaktadir. Eserde sehrin mimarisi hakkinda da bilgi verilmektedir. Wilhelm Von Bode ve Ernest KühneJ adli iki Alman arastirmaci Usak haliciligina dair yaptiklari ve 20.yüzyilin ilk çeyreginde bir kaç basimi yapilan eserde; " gerek Hollanda ve gerek Ingiltere deki yüksek sinifa mensup ailelerin evlerinde 18.yüzyildan kalma Izmir halilarinin bütün odalari kaplamakta oldugu görülür. Bu halilarin ismarlanarak yapildigina süphe yoktur. Bu halilarin örnekleri Orta Asya tiplerinden kopya edilmis ve 17.yüzyildan beri tekrarlanmistir. Yakin bir ihtimale göre Izmir etrafinda ilerlemekte olan ve Hollandali tüccarlar tarafindan satin alinan bu halilar Türk isçileri tarafindan yapilmistir" denilmektedir. "Izmir Halilari" adiyla anilan halilar gerçekle Usak halilaridir. Çikis iskelesi Izmir oldugundan böyle ifade edilmistir.

Besim Atalay da "Türk Haliciligi ve Usak Halilari (Türkiye Is Bankasi Kültür Yayinlan 1967) adli eserinde; Charles Texier'in Usak haliciligini Rumlara has bir sanat gibi göstermis oldugunun asilsizligini ortaya koymaktadir. Usak. Osmanli yönetimi altinda l7 ve 18. yüzyillarda münferit olaylar hariç uzun süre baris içinde yasamistir. 19. yüzyilda siyasa! açidan sakin bir dönem geçiren Usak canli bir ticaret sehri haline gelmistir. Özellikle hali ve kilimleri Izmir yoluyla Ingiltere ve Fransa'ya kadar ulasmistir. Alasehir-Afyon Demiryolunun 1869 yilinda tamamlanmasiyla Izmir Metropolü ile Usak arasinda ulasim kolaylasmis ve ticari hayat daha da canlanmistir. 19.yüzyilin ikinci yarisindaki Usak hakkinda "La Turquie d'asie" adli eserinde bilgi veren Vital Cuinet, evlerin büyük çogunlugunun pismemis tugladan yapildigini, 1890 da ise hem daha saglam hem de daha zarif olan ahsap evlerin tercih edildigini belirtmekledir. 1890 da Usak Kazasinda 72. 466 si Müslüman. 3.384'ü Rum ortadoks ve 1.419' u Ermeni gregoryan olmak üzere toplam 77.269 nüfus yasiyordu. Merkezin nüfusu ise 13.084' tü. 1894 H-üdavendigar Vilayet Salnamesi'ne göre Usak'ta yaklasik 74.000 kisi bulunmaktaydi. Rum ortadokslarin sayici 1591, Ermeni gregor- yanlarin sayisi 662. toplam erkek nüfus 35 543. toplam kadi n nüfus 38 365 idi. Izmir'in isgalinden sonra Bati Anadolu da Gediz ve Menderes vadilerinde ilerlemeyi planlayan Yunan kuvvetleri; 25 Mayista Manisa'yi, 29 Mayista ise Turgutlu'yu isgal etti. Bu isgaller karsisinda Alasehir'de Kuvayi Milliye teskilati kuruldu. Akabinde Lsak'ta da kipirdanmalar basladi. Izmir'in isgali sirasinda 17. Kolordudan ayrilarak Usak'a gelen Selanikli Kaymakam Fuat Bey, Yüzbasi Hakki Bey, ve Sökeli Hilmi Bey burada gizli bir cemiyet kurdular. Ödemis'in 1 Haziranda istilaya ugramasi üzerine Usak'a gelen Alasehir Mevkii Kumandani Süleyman Sururi Bey'in Teskilati Mahsusa ile bir irtibati vardi. Sururi Bey'in etkisiyle bu cemiyetin adi "Müdafaa-i Hukuk Heyeti Milliyesi" seklinde degistirilerek Karakol Cemiyeti ile baglantisi saglandi. Kuvayi Milliyeye karsi olan kaymakam ve belediye reisinin bütün baskilarina ragmen Usak'ta milli hareket sindirilemedi. Gizli cemiyetin çalismalari neticesinde Salihli Cephesinden ayrilan bir bölük Esme'den takviye alarak 17 Temmuz 1919 günü Usak'a girdi ve sehre hakim oldu. Ardindan Gediz ve Simav'da Kuvayi Milliye teskilati kuruldu. Kuvayi Milliyecilerin Usak'ta hakimiyeti ele geçirmesi, Istanbul ve Isgal kuvvetlerine "Kuvayi Milliyeciler hristiyan nüfusa saldirdi" seklinde aksetti. Düsman kuvvetleri Istanbul Hükümetine baski yaparak Usak'ta asayisin saglanmasini istedi. Hükümet, Afyonda bulunan l 500 kisilik 23. Firkayi Usak'a göndermek istedi. General Milne. firkanin Kuvayi Milliye'ye katilabilecegin i düsünerek bunu kabul etmedi. Eski bir ittihatçi olan Ibrahim Tahlakilic (Dalkiliç) gizli bir cemiyet olan "Müdafaa-i Hukuk Heyet-î Milliyesi" cemiyetinin içinde yer almadi. Hatta bu cemiyetin zarar vermesinden endise duyarak 30 Temmuz 1919 da "Redd-i Ilhak" cemiyetini kurdu. Ibrahim Bey'in baskani oldugu bu cemiyet milli kuvvetlerin halka zarar vermelerini önledigi gibi Usak ta Kuvayi Milliye harekelini yayginlastirdi. Izmir'in isgalinin ardindan Usak'ta bu gelismeler yasanirken, bütün Bati Anadolu yu kapsayacak bir üst kongre niteliginde "Alasehir Kongresi" 15-16 Agustos tarihinde toplandi. Kongreye; Balikesir, Manisa-Alasehir, Sindirgi, Buldan, Gördes, Usak, Ödemis, Bozdag, Inegöl, Denizli-Nazilli, Akhisar ve Ayvalik'tan temsilciler katildi. Kongrede Hacim Muhittin Çarikli baskan, Usak temsilcisi Ibrahim Bey ise Baskan yardimcisi seçildiler. II. ve III. Balikesir kongrelerinin ardindan Ekim Ayi içerisinde Usak'ta bir kongre toplandigina dair bilgiler bulunmakla birlikte oldukça sinirlidir. Alasehir Kongresinde kurulmasi kararlastirilan "Alasehir Heyet-i Merkeziyesi" 14 Eylül 1919 da ilk toplantisini yapti. Daha sonra, Heyet-i Merkeziye Talimatnamesi- nin 8. Maddesi olan "Heyet-i Merkeziye, karargahini kendisi için muafik görecegi mahalle nakil edebilir" hükmüne istinaden merkezini Usak'a nakletti. Heyet-i Merkeziye Usak'ta ilk toplantisini Ibrahim Bey'in

baskanliginda gerçeklestirdi. Sivas Kongresinde bütün cemiyetlerin Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti adi altinda toplanmasi karan alinmasina ragmen, Usak'ta Heyet- i Merkeziye "Hareket- i Milliye Redd-i Ilhak Cemiyeti Heyeti-i Merkeziyesi" adini korudu. Bu isimden daha önce Usak'ta kurulan Redd-i Ilhak Cemiyeti ile Heyet-i Merkeziyenin bütünlestigi anlasilmaktadir. Usak Heyet-i Merkeziyetinin görevi sadece cepheye asker göndermek degildi. Cephe gerisinde de ihtiyaçlari gidermek için büyük gayretler sarf ediyordu. Sivas Kongresinin toplanmasindan sonra Yunan kuvvetlerinin harekete geçmesiyle Izmit, Eskisehir ve Konya livalari en hassas bölgeler haline geldi. istanbul Hükümeti bu bölgelerde Kuvayi Milliye teskilatinin kurulmasini önlemeye calisti. Heyet-i Temsiliye ise Istanbul Hükümetini istifaya zorlayarak bu bölgelerde gücünü arttirmak istiyordu. Bu karmasa içinde Garbi Anadolu Umum Kuvayi Milliye Kumandanligina Ali Fuat (Cebesoy) Pasa, Eskisehir Mintika Kumandanligina Atif Bey. 23. Firka Kumandanligina Ömer Lütfi Bey getirildiler. Harbiye Naziri Mersinli Cemal Pasa, Bati Cephesinde yaptigi yeni düzenleme ile 23. Firkayi Konya'da bulunan 12. Kolorduya bagladi. Heyet-i Temsiliye yaptigi çalismalar neticesinde 23. Firkayi kendi denetimi altina aldi. 23- Firkanin 68. Alayi bir taburu eksik olarak Usak'a yerlesti. 8 Ocak 1920 tarihinde 23 Firkanin kumandanligina Asir Bey tayin edildi. Firkanin içinde milis tümeni de vardi. Ibrahim Bey'in istegiyle kurulmus olan Usak Hücum Taburu Ocak 1920 tarihinde milis tümeninin içinde yer aldi. Yunanlilar silah zoruyla Sevr Antlasmasini Osmanli Devletine kabul ettirebilmek için 22 Haziran 1920 tarihinde taarruza basladilar. Yunan kuvvetlerinin bir kolu Bursa tarafina, bir kolu da Izmir'in dogusuna dogru harekete geçti. 29 Agustosta Usak'i isgal etti. Yunanlilar Usak'a girdikleri zaman esraftan ve köklülerden pek çogunun evlerini yagmaladilar. Ayrica isgal sirasinda Yunan askerleri pek çok kisiyi öldürdü. Bu katliamda ne suç tespiti yapildi ne de mahkeme karari alindi. Yunanlilar isgalden sonra sehre yerlesmek için bazi evlere el koydular. Usak'ta yerli halki sindirmek gayesiyle nüfuzlu kisileri, Atina ve Yunan adalarindaki esir kamplarina sürdüler. Sürgüne gönderilen 300 kadar vatandasimiz 10-12 ay sürgünde kaldilar. Bunlar Kuvayi Milliyeye katildiklarindan dolayi sudan bahanelerle suçlandilar. 29 Agustos 1920 de isgal edilen Usak, iki yil iki gün süren Yunan isgalinden 1 Eylül 1922 günü kurtuldu. Yunan idaresi Türkler karsisinda kesin olarak yenileceklerini anlayinca General Haci Anesti'yi baskomutanliktan uzaklastirdi.yerine General Trikopis'i atadi. Bundan habersiz olan Trikopis ile birlikte maiyetindeki generaller, subaylar ve neferler. 2 Eylül 1922 de Usak Merkez Gögem Köyünde 5. Kafkas Tümen Kumandani Halit (Akmansü) Bey'e teslim oldular. General Trikopis ve yanindakiler Haci Anesti'nin önceden kalmis oldugu Usak esrafindan Asim Kaftanciya ait evde Mustafa Kemal Pasa'nin huzuruna çikarildilar. Yunan askerleri, komutanlarinin teslim olmasindan sonra Izmir'e dogru çekilmeye basladi. Yunanlilarin Afyon dan Izmir'e dogru çekilirken yaptiklari mezalimi siddet derecesi bakimindan ikiye ayirmak mümkündür. Afyon dan çekilirken fazla tahribatta bulunmayan Yunan kuvvetleri Usak'tan Izmir'e çekilirken bazi yerlesim yerlerinde yangin çikardiklari gibi halka da çok eziyet ettiler. Arkalarinda tam bir enkaz yigini biraktilar. Bunu yaparken Rum ve Ermenilerin kurduklari kundaklama ve imha ekiplerinden de yardim aldilar. Bu yanginda Usak kaza merkezindeki Kurtulus Mahallesinin yarisi, Hamidiye, Sarayalti ve Durak Mahallesinin tamami yandi. Usak Ticaret ve Sanayi Odasi tarafindan yapilan incelemelerde 650 ev, l resmi bina, 3 hamam, 2 mektep, l hastane, 5 han ve otel. 5 cami ve mescit. 4 medrese. 2 kiremithane. 2 fabrika. 26 çesme ve su terazisinin yandigi tespit edildi. 9 Ekim 1922 tarihli Hakimiyet-i Milliye Gazetesi de Usak'ta 1800 hane ve dükkan, 16 camii, mescit ve tekkenin yandigini bildirmektedir. " Anadoluda Yunan Zulm ve Vahseti" adli eserde ise Usak kazasinda 8132 hane, 689 dükkan ve 119 camii ve mescidin

yandigi açiklanmaktadir. Ayni tarihli Hakimiyet-i Milliye Gazetesi'ne göre sehirde 982 kisi Öldürülmüs, 382 kisi yakilmis. 40 kisi bogulmus, 54 kisi kaybolmustur. Anadoluda Yunan Zulm ve Vahseti adli eserde Usak merkez ve köylerinde Yunanlilar tarafindan 13 488 kisinin öldürüldügü, 3210 Türk ve bir o kadar da hristiyanin zorla yanlarinda Yunanistan a götürüldügü yazilmaktadir. Usak ve çevresinde gerçek- lestirilen bu mezalimin dayanak noktasi; Ermeniler ve Rumlardi. Bunlar yangin çikarir ve adam öldürürken Yunan askerleri yagmaciliga yönelirlerdi. Milli mücadele yillarinda Usak, maddi ve manevi bakimdan zarara ugramasina ragmen, Cumhuriyet Türkiyesi nde ilk girisimlerle sanayi hamlesini baslatmistir. Osmanli devrinde Hüdavendigar Vilayetinin Kütahya Sancagina bagli bir kaza olan Usak, 20 Nisan 1924 tarihli 491 Sayili Teskilat-i Esasiye Kanunu ile yapilan idari düzenlemede yine Kütahya Vilayetinin bir kazasi olarak kaldi. Türkiye Cumhuriyetinin yeni idari yapisi içinde Banaz, Sivasli, Karahalli ve Ulubey Nahiyeleri, Usak Kazasina baglandi. 9 Temmuz l 953 tarih ve 6129 Sayili kanunla vilayet haline getirilen Usak'a. Manisa ilinden Esme ilçesi baglandi. Nahiyeler ilçe statüsüne getirildi.