Bandrol Uygulaması na İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 5. maddesinin ikinci fıkrası çerçevisinde bandrol taşıması zorunlu değildir.



Benzer belgeler
Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...V İÇİNDEKİLER...VII KISALTMALAR...XV

TÜRKİYE BAROLAR BİRLİĞİ

KOCAELİ BAROSU ADLİ YARDIM BAŞVURU FORMU

T.C. ADALET BAKANLIĞI Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığı... CUMHURİYET BAŞSAVCLIĞINA

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/ S.TebK/12

Prof. Dr. Süha TANRIVER Doç. Dr. Emel HANAĞASI

yılı İzmir Barosu Asgari Ücret Tarifesi'nin belirlenmesi.

GİDEN EVRAK HAZIRLAMA ONAYA SUNMA VE GÖNDERME

Sayı: Ankara, 24 /03/2014 ANKARA İDARE MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI NA

ESAM [Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi] I. Dünya Savaşı nın 100. Yıldönümü Uluslararası Sempozyumu

Karşıyaka 1.Sulh Hukuk Mahkemesi'nin tarihli gelen evrak sayılı,h. O. Ş.'ye vasi atanması istemli yazısı.

AVUKATLARIN BİRBİRLERİNE VE MÜVEKKİLLERİNE YAPACAKLARI BİLDİRİMLERE İLİŞKİN YÖNERGE

Samsun Defterdarlığı Muhakemat Müdürlüğü Hukuk Davalarını Açma ve Takip Etme Süreci

T.C. AYDIN ADLİ YARGI İLK DERECE MAHKEMESİ ADALET KOMİSYONU BAŞKANLIĞI

İSTANBUL ANADOLU CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI NA. : Şüpheli hakkında suç duyurusu dilekçemizin sunumudur.

HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU İKİNCİ DAİRE KARARI Esas No 2013/149. Karar No 2013/1034

:48 FİLİZ ESEN-BİROL BAŞARAN

T.C. GİRESUN BELEDİYE BAŞKANLIĞI Hukuk İşleri Müdürlüğü HUKUK İŞLERİ MÜDÜRLÜĞÜ 2011 YILI FAALİYET RAPORU I- GENEL BİLGİLER

Biz Fakir Okuluz Bizim Velimiz Bize Destek Olmuyor Bizim Velimizi Sen Bilmezsin Biz Bağış Alamıyoruz Cümlelerini kurarken bir daha düşüneceksiniz.

T.C. KOZAKLI KAYMAKAMLIĞI İlçe Emniyet Amirliği Belgelendirme Büro Amirliği HİZMET STANDARTLARI TABLOSU BAŞVURUDA İSTENİLEN BELGELER

İTİRAZIN İPTALİ DAVASINDA HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE. Stj. Av. Belce BARIŞ ERYİĞİT HUKUK BÜROSU / ANKARA

İŞ MAHKEMELERİ KANUNU

2- Dâvanın, her biri hakkında aynı sebepten neşet etmesi. hükmü öngörülmüş. iken,

HUKUK VE ADALET DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI (Ortaokul 6, 7 veya 8. Sınıf)

Ahmet Cemal RUHİ Erzincan Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi

Almanya'da Yaşayan Trabzonsporlu Taraftarın 61 Plakanın İlginç Azmin Hikayesi

Hukukçu olmayanlar İçin SÖZLEŞME HAZIRLAMA ve İNCELEME TEKNİKLERİ. Av. Umut YENİOCAK Aralık 2012 / Perşembe - Cuma

BAŞVURUDA İSTENİLEN BELGELER. 1-Yeşilkart Başvuru formu 2-Aile Nüfus Kayıt Örneği 3-Başvuru Dilekçesi

485 SIRA NO.LU VERGİ USUL KANUNU GENEL TEBLİĞİ 2017 / 111

Öğrencilerin çektiği fotokopiye yasal formül şart!

T.C ÇAYIROVA BELEDİYESİ HUKUK İŞLERİ MÜDÜRLÜĞÜ GÖREV VE ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİ

T Ü R M O B TÜRKİYE SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLER VE YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLER ODALARI BİRLİĞİ SİRKÜLER RAPOR MEVZUAT

T.C. GEBZE BELEDİYESİ HUKUK İŞLERİ MÜDÜRLÜĞÜ GÖREV TANIMLARI. Karar Tarihi: 07/03/2008 Karar No: 84 Sayfa 1/6 BİRİNCİ BÖLÜM AMAÇ:

T.C. MALİYE BAKANLIĞI Başhukuk Müşavirliği ve Muhakemat Genel Müdürlüğü


Aile içi şiddeti ihbar edin ve mahkemede yardımcı olun

SORU 1 İlan Reklam Vergisinin kapsamı nedir? Nasıl başvurulur?

VERGİ YARGILAMA USULÜNDE 6545 SAYILI KANUNLA YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER

T.C. ANKARA 4. İDARE MAHKEMESİ ESAS NO : 2010/1045 KARAR NO : 2010/2000

Hamit TİRYAKİ İş Hukuku Uzmanı, Avukat

İlgili Kanun / Madde 6100 S. HMK/115,120

OKUL MÜDÜRÜMÜZLE RÖPORTAJ

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/47

İDARİ YARGILAMA USULÜ KANUNU

KABUL EDİLMEZLİK KARARI

Yeni İş Mahkemeleri Kanununun Getirdiği Değişiklikler

AVUKAT PORTAL ÜZERİNDEN ONLİNE TAKİP AÇILIŞ SÜRECİ

İstihkak prosedürü sonunda, üçüncü kişinin bu hakkı kabul edilir, lehine sonuçlanırsa, o mal üzerindeki haciz kalkar veya mal o hakla birlikte

Yayın Tarihi : Doküman No: Revizyon Tarihi : Revizyon No:

YÖNETİM KURULU 14 MAYIS 2013 GÜNDEMİ KARAR

CEZA MUHAKEMESİ KANUNUNUN YÜRÜRLÜK VE UYGULAMA ŞEKLİ HAKKINDA KANUN

T.C. İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 10. HUKUK DAİRESİ T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I

ELEKTRONİK TEBLİGAT UYGULAMA REHBERİ

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ BİRİNCİ BÖLÜM KARAR NURAN CEYLAN ÖZBUDAK BAŞVURUSU. (Başvuru Numarası: 2014/2890)

12 Mart 2016 CUMARTESİ Resmî Gazete Sayı : YÖNETMELİK

DAVALI: Radyo ve Televizyon Üst Kurulu, Bilkent Plaza, B2 Blok VEKİLİ: Av. Oya PELİT / Aynı yerde

ANAYASA MAHKEMESİ NE BİREYSEL BAŞVURU YOLU AÇILDI

VDDK, E: 2016/202, K: 2016/199 Özel Esaslara Alınma Hakkında

YENİ YAPISI (istinaf) BU BİR «FARKINDALIK» SUNUMUDUR

İçindekiler Önsöz 5 Kısaltmalar 19 Giriş 21 Birinci Bölüm İDARÎ YARGININ GELİŞİMİ VE TÜRK YARGI TEŞKİLATININ GENEL GÖRÜNÜMÜ I. YARGISAL DENETİMİNDE

YÖNETİM KURULU 23 EYLÜL 2014 GÜNDEMİ

HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU İKİNCİ DAİRE KARARI Esas No 2012/299. Karar No 2013/422

CEZA MUHAKEMESİ KANUNUNUN YÜRÜRLÜK VE UYGULAMA ŞEKLİ HAKKINDA KANUN. BİRİNCİ BÖLÜM Genel Hükümler

Elektronik tebligat sistemini kullanmak zorunda olan gelir vergisi mükelleflerinin,

MEDENİ USUL HUKUKU ÖZEL HUKUK YARGISI

1. ONLINE İŞLEMLER MENÜSÜNDEN NES BİREYSEL HESABINA GİRİŞ

1. Lütfen Araştırın!

Sizleri şahsım ve TOBB adına saygıyla selamlıyorum. Biliyorsunuz başkasına gönderilen selam kişinin üzerine emanettir.

3. DAVAYA KONU ÖZEL USULSÜZLÜK CEZALARININ: Türü DönemiTutarı(TL) Kat Tutarı Özel Usulsüzlük Cezası 01/ /

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO. Adalet Programı. Yargı Örgütü Dersleri

VERGİ USUL KANUNU NUN BİLİNEN ADRESLERİ VE TEBLİGAT YÖNTEMLERİ KONULARINDA DEĞIŞİKLİKLER YAPILDI

Kullanıcı Giriş Ekranı

Sirküler Rapor /70-1 ANAYASA MAHKEMESİNİN ÖZEL USULSUZLUK CEZASIYLA İLGİLİ BAŞVURUYA İLİŞKİN KARARI

- Arıtmaların yeri kamu arazisidir bunda indirim yapamayız dediler.

Sirküler Tarihi : Sirküler No : 2017/098

T.C. KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU RET KARARI :F.Y.

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI (T.M.K. 10. MADDE İLE YETKİLİ) TUTANAK

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /18-21

Türkiye Barolar Birliği Başkanlığı

2017 NİSAN AYI YENİLİKLERİ

Elektronik Tebliğe Hazır mısınız? Yazar Ahmet OĞUZ Cuma, 19 Ağustos :03

KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU TÜZEL KİŞİLER İÇİN ŞİKÂYET BAŞVURU FORMU

AİLE MAHKEMELERİNİN KURULUŞ, GÖREV VE YARGILAMA USULLERİNE DAİR KANUN

Şimdi olayı şöyle düşünün. Temel ile Dursun iddiaya giriyor. Temel diyor ki

Kazova: Patronsuz üretim devam ediyor; herkes mutlu, herkes çalışmak istiyor.

1-C.Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulmasına, gereği için Hukuk İşleri Birimine tevdiine,

T.C. ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ HUKUK MÜŞAVİRLİĞİ 2011 YILI BİRİM FAALİYET RAPORU

Ders İzlencesi Eğitim Yılı ve Dönemi Program adı: ADALET PROGRAMI

AVUKAT - İŞ SAHİBİ ARASINDAKİ EN AZ ÜCRET ÇİZELGESİ

T Ü R M O B TÜRKİYE SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLER VE YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLER ODALARI BİRLİĞİ BASIN BÜLTENİ TÜRMOB DAN MALİYE BAKANI NA ZİYARET

ÇİMKO ÇİMENTO VE BETON SAN.TİC.A.Ş. VERİ SAHİBİ BAŞVURU FORMU


İL EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ TRAFİK TESCİL VE DENETLEME ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ HİZMET STANDARTLARI

YABANCILAR ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ KAMU HİZMET STANDART TABLOSU

BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Gerekli çalışmaları yapmak üzere Av.Özkan YÜCEL'in görevlendirilmesine O.B.K.V.

T.C. D A N I Ş T A Y. Vergi Dava Daireleri Kurulu

KİTAP GÜNCESİ VIII. GELENEKSEL KİTAP GÜNLERİ SAYI:3

Prof. Dr. Zehra ODYAKMAZ Ümit KAYMAK İsmail ERCAN THEMIS İDARİ YARGI

Transkript:

Bandrol Uygulaması na İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 5. maddesinin ikinci fıkrası çerçevisinde bandrol taşıması zorunlu değildir.

Genel Yayın Sıra No: 227 2013/08 ISBN No: 978-605-5316-55-6 Yayıncı Sertifika No: 12457 Yayına Hazırlayan İstanbul Barosu Yayın Kurulu İstanbul Barosu Yayınları Türkan Saylan Kültür Merkezi E5 Yan Yol Üzeri Nar Sk. No.2 Maltepe / İstanbul Tel: (0216) 427 37 22 Faks: (0216) 427 05 49 Web: www.istanbulbarosu.org.tr E-posta: dergi@istanbulbarosu.org.tr Tasarım / Uygulama / Baskı Ege Reklam ve Basım Sanatları San. Tic. Ltd. Şti. Esatpaşa Mah. Ziyapaşa Cad. No: 4 / 1 347047 Ataşehir-İstanbul Tel: (0216) 470 44 70 Fax: (0216) 472 84 05 www.egebasim.com.tr Birinci: Basım Temmuz 2013 Bu kitap İstanbul Barosu Yönetim Kurulu Kararı ile ikibin adet basılmıştır.

TEBLİGAT HUKUKU UYGULAMA SORUNLARI VE TARTIŞMALAR İSTANBUL BAROSU YAYINLARI Türkan Saylan Kültür Merkezi E5 Yan Yol Üzeri Nar Sk. No.2 Maltepe / İstanbul Tel: (0216) 427 37 22 Faks: (0216) 427 05 49 Web: www.istanbulbarosu.org.tr E-posta: dergi@istanbulbarosu.org.tr

İÇİNDEKİLER Tebligat Hukuku Çalışması... 9 09 Aralık 2011, Çağlayan Adliyesi Av. Sami AKDAĞ Dr. Selami DEMİRKOL İlknur SAĞLAM Yrd. Doç. Dr. Cenk ŞAHİN Zümrüt KAYA Nejla İNEKÇİOĞLU Av. Kadir DAYLIK Arif RÜMEL Enver SALİHOĞLU Av. Ömür DEDEOĞLU Uygulamadan Kaynaklanan Sorunlar ve Çözüm Önerileri... 69 Ali Yaşar YURDABAK Dr. Selami DEMİRKOL Nejla İNEKÇİOĞLU Fatma TOPRAK Akif AKBEY Seher SAMEDİ Osman GENÇGÖNÜL Av. Sami AKDAĞ Tebligat Hukuku... 113 14 Ocak 2012, Çağlayan Adliyesi Av. Sami AKDAĞ Ahmet PAKSOY Selami DEMİRKOL Ali Yaşar YURDABAK İlknur SAĞLAM Av. Kadir DAYLIK Rıfat ÖĞSÜZ Sırrı YÖNELİ Nejla İNEKÇİOĞLU Zümrüt KAYA Enver SALİHOĞLU Sabri BAYINDIR Nihal ANCI KOÇ Fatma KOÇ Fehmi TOSUN Yrd. Doç. Dr. Cenk ŞAHİN Arif AK Aylin KESERLİ Adnan YILMAZ Av. Ömür DEDEOĞLU Tebligat Hukuku Sempozyumu... 191 8 Mayıs 2012, Doğuş Üniversitesi Gözaçan Kültür ve Sanat Merkezi Prof. Dr. Güzin ÜÇIŞIK Av. Mehmet DURAKOĞLU Av. Sami AKDAĞ Prof. Dr. Öner EYRENCİ Yrd. Doç. Dr. Cenk ŞAHİN Mustafa ADIGÜZEL Av. Dr. Ahmet CEMAL RUHİ Yunus TAHAN Nihal ANCİ KOÇ Soru - Yanıt... 224 Son Söz... 239

Değerli Okuyucular, Doğası gereği çok bilimli (multidisipliner) bir işlem olan tebligat müessesesini bütün boyutları ile gözler önüne serebilmek için, sürece etkili olan tüm paydaşları bir araya getirebilir ve önyargısız şekilde, tebligat sürecindeki tüm tarafların görüşünü bir araya toplayabilirsek büyük resmi ortaya çıkarabileceğimizi düşündük. İki çalıştay ve bir sempozyum süresince bir nevi beyin fırtınası niteliğinde olan çalışmalarımızda sorun ve sonuç odaklı değil, çözüm ve süreç odaklı olarak çalışmaya özen gösterdik. Katılımcıların dikkat çektiği hususların tebligat işlemlerine etkisinin neler olabileceğini kuşkusuz ileride gözlemleyebileceğiz. Ancak şunu vurgulamakta yarar görüyoruz: Çalıştay ve sempozyum süresince, toplantıya katılanlar, gerek bireylerdeki ve gerekse kurumlardaki tebligat farkındalığının, tebligat bilincinin ve özellikle tebligat okuryazarlığının önemine vurgu yapmışlar ve temsil ettikleri kurumların tebligat sürecindeki sorumluluklarının idraki içerisinde hareket etmişlerdir. Ayrıca katılımcılar, çalıştaylar ve sempozyum boyunca, mesleki kimlik ve profesyonel uğraş alanlarının üzerinde, daha büyük bir sistemin dişlileri gibi hareket etmiş, ayrı ayrı ne bildiklerine değil, birlikte ne öğrenebildiklerine odaklanmışlardır. Sonuç olarak katılımcılar, tebligat konusunda toplumun tüm kesimlerinde açığa çıkacak farkındalık düzeyinin, idari tebligatlar yönünden devletin işlemlerine daha fazla güven duyulması, bireylerin devlet kurumlarına saygısının artması, kazai tebligatlar yönünden ise adil yargılama için olmazsa olmaz bir koşul olan hukuki dinlenilme hakkının etkin şekilde kullanılabilmesinin koşullarını oluşturacağı sonucuna varmışlardır. Bu vesile ile, değerli birikim ve deneyimlerini bizlerle paylaşarak bu kitabın oluşumuna katkıda bulunan panelistlere ve tüm katılımcılara, devamla, etkinliklerin amacına uygun ve sorunsuz gerçekleşmesinde emeği geçenlere, son olarak, bu projeye sahip çıkmak suretiyle, başından sonuna kadar başarı ile gerçekleştirilmesine önayak olan İstanbul İdari Yargı Komisyon Başkanı ile İstanbul Adli Yargı Komisyon Başkanına içten teşekkürlerimizi sunarız. İstanbul Barosu Başkanlığı Doğuş Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanlığı

TEBLİGAT HUKUKU ÇALIŞMASI 09 Aralık 2011, Çağlayan Adliyesi Av. Sami AKDAĞ- Şimdi tebligat hukukuyla ilgili bizim daha önceki bir süreçte bir çalışmalarımız oldu. Bir yol aldık mı bilemiyorum, onun değerlendirmesini bu bilgileri paylaştıktan sonra sizlerle birlikte yaparız, ama benim şahsi kanaatim önemli birtakım bilgi ve bulgulara ulaştık. Bugünkü toplantıda da yapmamız icap eden şeyin bilgi ve bulgulara ulaşmak olduğunu, yorum ve çözüm değil, gene aynı şekilde bulguları, olguları ortaya koymak. Çünkü olayın tebligat hukukunun, tebligat uygulamalarının temas ettiği bütün birimleri dinlemeden, onların olaya getireceği perspektifleri öğrenemeden, algılamadan, kavramadan yapılacak yorum ve düşünülecek çözümlerin de hatalı olacağını düşünüyorum. Başta böyle teferruatlı konuştum, ama beni mazur görün, tebligatın mana ve önemiyle ilgili Danıştayın bir görüşü var tebligat nedir diye, Yargıtayın bir görüşü var. Bunları isterseniz okuyayım, isterseniz biliyoruz diyorsanız geçelim, ama ben o görüşlerin eksik olduğunu düşünüyorum. Tebligatın bugüne kadar bilgimizin dışında çok daha büyük derin boyutları var ki, hocalarımız geldiğinde bunları, insan hakları boyutunu anlatacaktır. Ben hemen zamanı da verimli değerlendirme anlamında sizin özellikle bir hâkim olarak idari yargıda tebligatın yargıya olan etkileri, iyi bir tebligatın yargıya olabilecek etkileri konusunda bizimle ne gibi bilgiler paylaşabilirsiniz? Öncelikle sizden başlayalım, sizin yanınızda da çok değerli bilgileri olan bir arkadaşım var, onun yazılı metnini de yanımda getirdim. Diğer arkadaşlarınızın da çok güzel görüşleri var, onları da bilgisayar ortamında bir metin halinde sizlere de dağıtacağım. Bir çalışma yaptık, aşağı yukarı 23 kişi vardık o toplantıda. İdare ve vergi mahkemelerinin değerli müdürü olan arkadaşlarımızın daha önceden yapmış oldukları tespitleri hem orada yazılı, hem sözlü olarak ifade ettiler, onları paylaşacağız. Efendim, sizi dinleyelim öncelikle bu bağlamda. Dr. Selami DEMİRKOL- Burada hazırda bulunan herkesi saygıyla selamlıyorum. Konu önemli, konunun da öneminin bilincin-

10 İstanbul Barosu Yayınları de insanlarla beraberiz. Sondan başlayayım, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesi makul süre Aydın tehlikesi incelemesinde makul sürenin aşılıp aşılmadığı noktasını mahkemenin tutumu, davacının, davalının tutumu, bir de davanın karmaşıklığı konularında inceleme yapıyor ve kendine göre motomot ölçüt belirlememiş, süre belirlememiş, ama makul sürenin aşılıp aşılmadığı konusunda çok titiz davranıyor. Bizde şu anda konuştuğumuz bu tebligat konusu makul sürenin yargılamada öngörülen makul sürenin aşılmasına sebep olabilecek önemli bir faktör ve bu da mahkemenin tutumu, mahkemenin yargılama sırasındaki gerek hâkimin, gerek de alt kadrodaki tutum ve davranışları içerisinde değerlendiriyor. Oysa tebligat mahkemenin dışında olan bir durum, ama bunu mahkemeye mal ediyor. Mahkeme bunu çözecekti diyor. Bu süratli ulaşımı, karar ulaşımını veya diğer vergi getirilmesi temini konuyu çözecek, çözmeliydi diyor, mazeret kabul etmiyor. Bizim önümüzde halihazırda bir sıkıntı var: 6 senede görevli yargı yeri belirlenmemiş bir dosya var. Ben bunu da sizinle paylaştım arkadaşlarımla, yani şu anda bir soruşturma var, bizim mahkemelerde nasıl? İnsan Hakları Mahkemesi tazminata hükmetmiş makbuzları açılmış diye üç tane idare mahkemesinin orijininden giden dosyalar bunlar ve madem bakanlık parayı ödüyor, Maliye Bakanlığı rücu için Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kuruluna yazıyor, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulumuz da bununla ilgili kimlerin kusuru var, kimler bunu geciktirdi onu araştırıyor. Şimdi bu ileride bize tabii çok maliyetler olarak dönecek. Yargıçlara, diğer personele veya da bu sıkıntının oluşmasında, makbuzların açılmasında hâkimin personelden ziyade dışarıdan birisinin ki, o kimdir? İşte ara kararları yerine getirmedeki ya da o tebligattaki sorunu çıkaran kişilerdir. Bunlara rücu gündeme gelebilir. Bizim tebligat konusunda gerçekten mahkeme olarak elimizi kolumuzu bağlayan, artık ne yapabiliriz dedirtecek derecede önemli sıkıntılar yaşıyoruz. Ben kendi tespitlerimi söyleyeyim hemen. Şimdi bizden kaynaklı sıkıntılar var PTT dağıtıcısına yansıyan, PTT dağıtıcısından kaynaklı sıkıntılar var bize yansımış olan. Mesela, bize yansıyan nedir? Biz tebligat zarfını doğru dürüst yazmıyoruz, yani ben önce iğneyi kendime batırayım, çuvaldızı sonra başkasına, gereği gibi açık adres yazmıyoruz. Bunu yapmamamızın sebebi evet, bizim memurumuzun, bizim hâkimimizin bunda bir kusuru olabilir, bunu kabul ederim, ama dava dilekçesini hazırlayan avukat veya

Tebligat Hukuku 11 davacının kendisi ayrıntılı adres yazmıyor. Biz çok adres görüyoruz, posta kutusu adres olarak gösteriliyor. Posta kutusu bizim için imzalı bir tebliğ alıntısının girdirilebileceği yer değil ki, muhatap yok orada. Hiç yazmayanlar var, biz yazıp, hem dilekçeleri var yani. Ben dün de paylaştım, benim kendimin karar örneği de burada zaten getirdim yanımda, davayı şirket adına kanuni temsilci açıyor. Şirket tasfiye olmuş bir şirket, yani adres falan yok artık, tasfiye temsilcisi, tasfiye memuru açıyor, fakat tasfiye memuru şirket olmadığı için kendi ev adresini yazıyor. Zarfın üzerine de ev adresi yazılıyor, şirketin adı yazılıyor, tasfiye memurunun adı yazılmıyor. Adı yazılmadığı için ev adresine gidiyor, şirket aranıyor. Haliyle ev adresi şirket olabilir mi? Şirket yok zaten; davanın açılmamış sayılmasına sadece diyorsunuz işlemden kaldırıyoruz tebligat yapılamadığı için 26.3, ardından bir sene bekletiyoruz ve sonuçta dosya davanın açılmamış sayılmasına diyoruz. Av. Sami AKDAĞ- Buraya bir parantez alalım. Siz söylemiştiniz, toplantıdan hatırlıyorum. Danıştayla müfettiş arasında buraya bir ekleme yapar mısınız? İlknur SAĞLAM- Böyle bir üçlü kıskaç içerisinde mahkemeler bırakılmış durumda şu an gerçekten, son bir senedir bunun şeyini yaşıyoruz. Şöyle ki, şimdi işlemden tebligat geri geldiğinde işlemden kaldırdığımızda devamında da süreç tamamlanıp davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğinde ve davacı da bazen aylar sonra gelebiliyor aklına ne zaman eserse, nasılsa bozdururum şeyi var onda da, yüksek mahkeme bozar benim şeyimi diye temyiz ettiğinde temyiz veya itiraz hani kararın şeyine göre yüksek mahkeme bozuyor. Genellikle bozuyor davanın açılmamış sayılmasına kararlarını, işte usulüne göre 20. maddeye göre yapılmadığında usulüne göre ortada yapılmış bir tebligat olmadığından dolayı işlemden kaldırmada usulüne uygun değildir dava açılması şeklinde falan geri geliyor. Buna son bir-iki senedir böyle olduğu için de mahkemeler tebligatla hangi şerhle iade edilirse edilsin tanımıyor ve hatta taşınmış, taşınmışı dahi, hâlbuki taşınmış şeyine artık 21. madde uygulanmaz. Bazen mesela, postacılar biz taşınmış bırakmak zorunda kalıyoruz bozmayla muhatap olmamak için, işte bu sefer şey yapıyorlar, bayağı açıklamalı yarım sayfa, bir sayfa süren açıklamalı şerhlerle iade ediyorlar bunu yapamayız 20. maddenin şartları oluşmadığından dolayı diye, PTT boyutu böyle. 20. madde

12 İstanbul Barosu Yayınları oluşmadı diye iade ediyor, Danıştay bozuyor, müfettişler de öneriler listelerinde işlemden kaldırma müessesini bu mahkemeler uygulamıyor mu şeklinde eleştiri, neden işlemden kaldırma uygulanmıyor veya bir sene aman bir şekilde davacıya ulaşılır diye ikrarda mesela adres araştırıyoruz. Niye bu şekilde uğraşılıyor? İşlemden, dava dilekçesindeki adrese yapın, geri mi geldi, işlemden kaldırın diyor. Hatta sözlü olarak bir de müfettiş bana iki sene önceki teftişte bunu söyledi. Neden uğraşıyorsunuz böyle tebligat yapmak için diyor, işlemden kaldırma müessesesi niye var diyor. Böyle olunca şimdi bu üçlü kıskaç içerisinde mahkemeler bozulmasın diye öyle yapınca PTT iade ediyor, müfettiş bir yandan eleştiriyor, müfettişin dediğini yapsa yüksek mahkeme bozuyor, yüksek mahkeme bozsa bu şekilde mahkemeler zoraki olarak 20. maddenin etki alanı genişletilmiş oluyor, yani 20. maddenin belirli kuralları var, 20. maddenin şartları oluşmuşsa yapılıyor, oluşmamışsa biz PTT ye zorla bir yerde baskı yapıyoruz 21. maddeye göre bunu yap diye. Şimdi tanınmıyorlarda bazen zaten ben bu tanınmıyor ifadesini de çok muğlak bir ifade, kaldırılmasını istiyorum. Çünkü tanınmıyor demek ne demek? Adam oraya yeni taşınmıştır, komşusu tanımıyor olabilir veya karı-koca çalışıyorlardır, akşam da eve geç gelen insanlardır, komşuları şimdi hele günümüzde zaten büyük apartmanda yaşayan insanlar maalesef kendi katlarındaki insanları tanımıyorlar. Öyle, ben de yaşıyorum çünkü aynı şeyi. İlknur SAĞLAM- İade ettiğinizde yani tebligat alınabiliyor, fakat diğer şerhlerde şey yapılanlar geri geliyor, geri gelince de biz mecburen artık bozma da olacak olsa işlemden kaldırmak zorunda kalıyoruz, ama çok uzun bir süreç geçiyor. Av. Sami AKDAĞ- Bu konuya şimdi geleceğiz. Selami Beyin cümlesini bir paranteze almak istedik çok yerinde bir açıklama olduğunu düşündüğüm için, Selami Bey. Dr. Selami DEMİRKOL - Evet, teşekkür ederim. Mahkemenin, hâkimin, memurun hataları var şüphesiz. Daha mahkeme kararına şirketin temsilcisinin adı yazılmış olsaydı ve tebligat zarfını hazırlayan memurumuz da zarfın üzerine şirketin temsilcisinin adını da yazmış olsaydı bir sorun yaşamayacaktı. Bu ne oldu? Bir sene gecikmeye sebep oldu. Makul süre aşımında bir sene çok önemli, çünkü İnsan Hakları Mahkemesi ortalama bir davanın kesinleşmesi için çok net söylemiyor, ama bütün içtihat alanını çıkardığımız iki sene, iki sene insan hakları mahkemesinin makul süre tespiti var.

Tebligat Hukuku 13 Av. Sami AKDAĞ- Bu noktada Ömür Bey e Baro adına bir soru soracağım. Onun notunu Ömür Bey alabilir misiniz? Unutursan hatırlatın. Dr. Selami DEMİRKOL- Şimdi gelelim PTT yle ilgili sıkıntılarımızın çoğu dağıtıcılarla ilgili. Şöyle bir sürü örnek var, benim birebir yaşadığım ve benim yukarıda yazmak zorunda kaldığım yukarda derken Bölge İdare Mahkemesinde, itiraz mahkemesindeyken. Bakırköy de bir adres gidiliyor, adreste yoktur, tanınmıyor deniliyor. Dosya karara bağlanıyor, itiraz aşamasında hayır, ben buradayım, hiçbir yere gitmedim, nasıl tanınmaz, nasıl bilinmez? diye itiraz dilekçesini yazıyor ve yürütmeyi durdurma istiyor bu davanın açılmamış sayılmasına karar kaldırılsın diye. İtiraz aşamasında biz yeni adresine otomatikman ayrıntılı bir inceleme yapmıyoruz böylesi taleplerde bu konudan ötürü yürütmeyi durdurma talebini reddediyoruz, yürütme ret kararına gidiyor bizzat davacının kendisine aynı adres tebliğ ediyor. Hani tanımıyordu, hani burada böyle birisi yoktu? Oysa orada, hiçbir yere gitmemiş. İlknur SAĞLAM- Aslında Başkanım adres yetersizdi. Daha önce dava için gidilmiş olduğu adrese usulüne uygun tebligat yapılıyor, bir sonraki tebligat tanınmıyor veya yetersiz şahide Peki, bir önceki tebligatta tanınıyor da, bu adam sonra neden tanınmaz hale geliyor veya bir önceki adreste adres yeterlidir diye bizim yazdığımız, memur arkadaşın yazdığı adresler yeterliydi ve tebligat yapılabiliyordu da, sonra o adres nasıl yetersiz hale geliyor? Sokak yoktur, böyle bir numara yoktur da denilebiliyor. Dr. Selami DEMİRKOL- Şimdi dağıtıcılarla ilgili çok böyle bize yansıyan ve tebligatı arada imkânsız hale getiren, oysa sonradan öyle değilmiş, çok rahatmış, tebligat yapılabilecekmiş boyutlarını biz biliyoruz. Örnekler zaten biraz sonra müdür arkadaşlarım anlatırlar yaşadıklarını, ben şimdi muhtar boyutuna, yani mülkü bu işle görevli kişilere getireyim. Gerçi muhtar bey burada olsa iyi olacaktı, ona da söz hakkı düşerdi. Şimdi şöyle: Yine Beşiktaş ta bir adres tebligata gidiliyor, ödeme emri tebliğ edilecek, fakat özür dilerim, ödeme öncesi ihbarname tebliğ edilecek, ödeme emri adreste böyle birisi yoktur, tanınmıyor. Muhtar da evet tanınmıyor diye şerh düşüyor arkasına, adreste böyle birisi yoktur diyor. Tabii bu sefer ne yapılıyor? İlanı tebliğe gidiliyor. 213 sayılı bizim verdiğimiz

14 İstanbul Barosu Yayınları hukuk kanunun bir vergi davası bu, 12. maddesi uyarınca, daha sonra ödeme emri davacının Antalya daki adresine tebliğ ediliyor. Şimdi biz onu ara kararda sorduk bizim önümüze itiraza geldiğinde bu konu, Antalya daki adresi nasıl gitti bu? Çünkü çok iyi biliyoruz ki, bir yerden bir başka adrese gidebilmesi için ikametgâh nakil ilmühaberi almak zorundasın, yani elini kolunu sallayarak bir mahalle muhtarına ben geldim, benim kaydımı yap diyemezsin. Sen nereden geldin? Geldiğin yeri bildir. Bunu belgelemek zorunda, eğer belgelemeden kayıt yaptırırsanız kaydı olmuyor, muhtaç suç işliyordur zaten. Şimdi Beşiktaş taki adresten ikametgâh nakil ilmühaberi almış, aldığını davacı ispatlıyor, biz de o yüzden Antalya ya falan sorduk. Dolayısıyla buradaki muhtar önüne gelmiş, PTT memuru bırakmış, o da hiç bakmadan, ilgilenmeden kaşeyi basıyor. Biz de ne dedik? Muhtar özensiz ve dikkatsiz bir şekilde bu tebliğe aracılık etmiştir, tebliğ imkânsızlığına aracılık etmiş ve tebliği imkânsız hale o getirmiştir dedik. Suç duyurusunda bunda bulunmadık, ama muhtarlar hakkında çok suç duyurusunda bulunduk. Ben İstanbul da sadece 10 tane falan yapmışımdır. PTT dağıtıcısı böyle bir sokak yoktur diyor, muhtar da böyle bir yer yoktur diyor. Biz ara kararla başka bir şekilde soruyoruz, emniyete soruyoruz, böyle bir sokak da var, adres de var. Böyle şeyler çok yaşadık, daha sonra tekrar söz hakkı gelir herhalde, ben uzatmayayım. Av. Sami AKDAĞ- Bu arada ben eksik bıraktığım bir şeyi tamamlayayım burada zekice bir yöntemle. Selim, birbirimizi tanıyanımız var, tanımayanımız var, ama tanıtmak durumundayız gene de, kural bu. Selami Bey tesadüfen idare mahkemesi başkanı Ali Yaşar YURDABAK Bey vasıtasıyla bölge idare mahkemesi başkanıyla tanıştı. Çok değerli bir arkadaşım, üretken bir arkadaşım. Benim mesleğe olan sevgimden daha fazla sevgiyi, meslek sevgisini kendisinde gördüm, çok hayran kaldım gerçekten, şu anda 3. Bölge İdare Mahkemesinin de başkanı kendisi. Bu vesileyle de hem konuşma, hem kendini tanıtma prosedürünü böylece işletmiş oluyoruz. Evet, sıra sizde. Dr. Selami DEMİRKOL- İlknur Hanım bizde 3. Bölge Mahkemesi Yazı İşleri Müdürümüz. İlknur SAĞLAM- Evet, merhabalar herkese.

Tebligat Hukuku 15 Dr. Selami DEMİRKOL- Bir de sizin hukukla irtibatınız vardı. İlknur SAĞLAM- Avukatlık yaptım, evet. Şimdi ben önce 1981 (17.18) Yüksekokulunu öncelikle bitirdim ve ilk defa da 1985 yılında Bölge İdare Mahkemesinde 1. Dairede başladım Yazı İşleri Müdürlüğüne, sonra okurken Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesine geçtim ve daha sonra da ben hukukta okurken 2. sınıfta ikisi birlikte zor oluyor diye istifa ettim, ayrıldım, hukuku bitirdim. 8 yıl avukatlık da yaptım, 8 yıl avukatlık yaptıktan sonra istifa edip yeniden döndüm, vergideyim şu an, 3. Vergi Mahkemesindeyim. Bu şekilde 8 yıllık avukatlık maceram da oldu. Dr. Selami DEMİRKOL- Bir olayı birkaç cepheden görme, yarın öbür gün hâkim olarak bile karşımıza çıkabilirsiniz. İlknur SAĞLAM- Şöyle, ben hukuku bitirdiğim anda bile aslında o zaman da bir yılla kaçırmıştım, hep bir yıl, iki yıl sınava girme yaş sınırı vardı ya. Dr. Selami DEMİRKOL- Pardon, bu yeni avukatlar yaşı yükseltmediler mi? İlknur SAĞLAM- Şimdi galiba 45 falan diyorlar, bu sefer de iki yıla çıktı. 5 yıl ufak gösteriyorum demek ki, teşekkür ederim. Şimdi böyle önemli bir konuda baroda çalışmalarda yer verdiğiniz için, beni de çağırdığınız için çok teşekkür ederim, sağ olun. Bir önceki bizdeki bölgeler toplantısında evet, sizinle çalışmak isterim falan demiştiniz, onore ettiniz, teşekkür ederim. Şimdi tebligat hukuku gerçekten çok önemli, aslında hep adaletin tecellisi deriz ya, adaletin tecellisinde en önemli araçlardan biri, hızlı ve etkin bir şekilde gerçekleşmesi isteniyorsa, tebligat gerçekten de önemli. Demin bu işte PTT, Yüksek Mahkeme boyutunu ve müfettişler şeyini vurgulamış oldum. O kısmını geçecek olursak mahkemeler bu üçgen içerisinde şu anda biraz sıkışmış vaziyette, gerçekten mesela başkanla biz tebligat konusunda her seferinde başkan şimdi işlemden mi kaldırsam, öyle mi yapsam falan, yani ikilemde kalıyor, bir bocalama oluyor. Şimdi öncelikle Sayın Başkanımın da dediği gibi mahkemelerden başlayacak olursak, hani tebligatta aksaklıklar mahkeme boyutunu ele alacak olursak tebligat yapan arkadaşın tabii tebligat

16 İstanbul Barosu Yayınları adresini yanlış yazması, eksik yazması veya bazen hiç yazmaması mesela geçen oldu, sadece davacının adı-soyadı yazıydı, UYAP tan zaten otomatik çıkıyor, adresi güncellenmediği için güncelleme yapmak gerekiyor ilk yeni açılan davada, yapılmazsa adres kısmı boş çıkıyor. O şekilde oldu, ama bunlar her zaman olan şeyler değil, özellikle de ben çok titiz davrandığım için bu konuda kalemde, benim titizliğimi de arkadaşlar bildikleri için özel tebligattaki arkadaşı da en dikkatli ve titiz çalışanları biz seçtik, şey yaptık tebligata önem verdiğimiz için işbölümü yaparken, bu çok önemli. İşbölümü yaparken tebligattaki arkadaşın mutlaka soğukkanlı, sakin, titiz, dikkatli çalışan kişiler seçilmesi gerekiyor. Burada müdür belli bir süre şey yaptıktan sonra orada çalışan arkadaşların hangilerinin hangi yönde daha becerisi olduğunu anlayabiliyor, ona göre seçip koyması gerekiyor, gerçekten de önemli. İşin boyutu mahkeme bakımından böyle, fakat bence en önemli aksaklıkların kaynağına sebep olan PTT boyutu, bir de kanun, tüzük ve yönetmelikler şöyle, yani Tebligat Kanunu yla Usul Kanunları nın gerek Hukuk Usulü olsun veya İdari Yargılama Usulü Kanununda olsun birbirine uyumlu paralel hükümler içermesi gerekiyor. Şimdi PTT ayrı bir şey söylüyor, Usul Kanununu uygulamaya kalkıyorsunuz, yüksek mahkeme bozuyor filan, işlemden kaldırma veya davanın açılmamış sayılmasına diye bir müessese var. Eğer bu müesseseler uygulanmayacaksa o zaman uygulamaların kanun, tüzük, yönetmeliklerden bunların çıkarılması gerekiyor. Bunlar varsa, o zaman ben bunlar kaldırılmadığı müddetçe bunları mahkeme olarak uygulayabilmeliyim. Niye karar bozulsun? Bu sıkıntılar bu şekilde, PTT boyutunu ele alacağımız zaman şimdi en önemlisi bu şerhe az önce de söylediğim gibi tanınmıyordan kaynaklanan, bunun dışında mesela, TC no.su olmadığından sorgulama yapılmamaktadır diye geldi. Çok en büyük sorunlardan biriydi, fakat bu son 1,5-2 ay öncesinde şimdi gerçek kişilerin TC numaraları otomatik olarak UYAP tan geliyor artık, ama tabii bu yeni başlayan bir şey. Evveliyatında en çok karşılaştığımız sorunlardan biriydi, tekrar TC numarasını yazıp yeniden bir yazıyla filan bu da süreci uzatıyordu tabii. Av. Sami AKDAĞ- Birden fazla adres. İlknur SAĞLAM- Evet, muhtarlık da mesela TC no.su olmadığından, mesela TC no.su olmadığından o kişi eğer muhtarlığa

Tebligat Hukuku 17 kayıtlıysa isimden sorgulanamıyor mu acaba onu da merak ettim, tam olarak muhtarlık şeylerine de bakmak lazım. Bunun dışında muhtar tarafından hiç şerh verilmeyen, iade edilenler de oluyor. Mesela, tebligatın 21. maddeye göre yapıldığı belirtiliyor, ama postacı işte kapıya yapıştırıldı, komşuya haber verildi, muhtara bırakıldı falan demiyor, yani muhtarın şerhiyle olmuyor. Yani bu şekilde iade edilince biz o sürem eksik kaldı diye yeniden yazı yazmak zorunda kalıyoruz. Av. Sami AKDAĞ- Şöyle bir şey sorabilir miyiz görevli arkadaşımıza, buna dair bir bilgisi, bulgusu var mı? PTT idaresini temsilen gelen arkadaşımıza, bu 21. maddeye göre yapılan tebligatta hiçbir araştırma yapmadan direkt muhtara gidip UYAP ta kaç tane tebliğ edilebiliyorsa onlara o şekilde o anda tebligatları yapıp, artanları gidip dağıtmak şeklinde, bunu bir not alırsanız. Evet, siz devam edin lütfen. İlknur SAĞLAM- Evet, yani sonuçta PTT bunun dışında mesela kamu kurum ve kuruluşlarının davalı olduğu zaten bizim idare mahkemesinde davalı mutlaka kamu kurumu olmak zorunda, bazen davacı konumda da olabiliriz. Mesela, belediyeler dava açabiliyorlar çok fazla olmasa da, bunlarda sadece unvanın yazılması ve ilçe, il yazılması yeterliyken adres yetersizdi şerhiyle biraz da tirajı komik bir şekilde yargıya gidiyor. Ben Bakırköy Vergi Dairesi Müdürlüğü İstanbul diyorum, adres yetersizdir diye geri geliyor. Yani böyle bir şey olabilir mi? Şimdi bunlar PTT memurlarının ne kadar eğitimsiz, bilgisiz bir şekilde ortaya, sokağa salındığını gösteriyor, dolayısıyla PTT özellikle dağıtıcı boyutunu ele aldığımızda aslında bunları çok da fazla hani şey yapmamak gerekiyor o suçludur falan şeklinde, bunları dağıtıcıları göreve alındıktan sonra daha salınmadan önce bir kere en azından asgari, azami olması tabii arzu edilen bir şey, ama o hani ileriki aşamalarda belki daha sonraki meslekte ilerledikçe inşallah olur, ama asgari gerekli bilgilerin bunlara verilmesi gerekiyor. Bu belirli bilgiler verildikten sonra önemli temel bilgiler, ondan sonra salınması gerekiyor, ama bunlar yani göreve o gün başlıyorlar, pat eğitimsiz bir şekilde salınıyorlar. Av. Sami AKDAĞ- Bir de bunu eksersek buraya, Ali Yaşar Beyin çok güzel bir tespiti vardı Sayın Başkanın, PTT ye alınacak personelin mutlaka yazısının güzel olması, okunaklı olması, bu olmazsa olmaz standart olmalı.

18 İstanbul Barosu Yayınları İlknur SAĞLAM- Evet, bazen hiç okuyamıyoruz kesinlikle, havada böyle bir şeyler uçuyor, ama o da çok önemli. Av. Sami AKDAĞ- Biz heyet oluşturuyoruz bu yazıyı çözmek için. İlknur SAĞLAM- Büyüteç elimizde bakıyoruz, başkalarına götürüyoruz. Büyütünce acaba bir şey çıkarabiliyor, bir anlam çıkarabilir miyiz diye o şekilde. Salondan - Okuyamadığımız zaman da yazı yazıyoruz mesela PTT ye hangi tarih diye tereddüt ettiğimizde Salondan - Her yazışma bir ay geciktiriyor dosyamızı. İlknur SAĞLAM- Mesela, 35. maddeler de sıkça iade ediliyor. Hâlbuki 35. madde iade edilmez diye zarfın üzerinde yazıyor, uyarı olarak yazdığı halde iade ediliyor. Adreste zaten bunlar olduğu için ben 35. madde yapıyorum, ama bu şekilde biraz bu demek ki eğitim yetersizliği, bilgi, eğitim yetersizliği, bilgi şart, eğitim şart, hizmet içi eğitimin verilmesi gerekiyor belirli sürelerle, kanun, tüzük, yönetmeliklerde değişiklikler yapıldığı zaman bunların derhal dağıtıcılara, diğer memurlara falan bir şekilde artık seminer mi olur, şey mi olur hizmet içi eğitim, bunun verilmesi gerekiyor belli aralıklarla mutlaka, çünkü çok önemli. Bunun dışında avukat boyutunu ele alacak olursak, avukatlarda şimdi en önemli hani bize yansıyan şeyler, bizi zorlayan adreslerini UYAP a baroda süresinde değiştiği anda hemen güncellemiyorlar. Biz telefon edip, avukata lütfen baroya gidip adresinizi günceller misiniz demek zorunda kalıyoruz. Hâlbuki bu benim görevim değil, ben yani bunu yapmak zorunda kalıyorum, kaç tane avukatı aramışımdır öyle, çünkü bizim şeyimizle baro güncelleme yapmıyor. Onların mutlaka değişimi söylemesi gerekiyor. İkincisi, bazı avukatlar özellikle şirket avukatlığı yapanlar kendi büroları varsa ve şirketin de avukatlığını hani yapıyorsa baroda, şimdi UYAP ta kendi bürosunu şeye güncelliyor, herhalde şirket öyle istiyor. Çünkü ben de şirket avukatlığı yaptığım için bir müddet oradan biliyorum, kendi adresini yazdırıyordu. Aynı adres diyor, mesela adresi için şirketin adresini yazıyor. Bu sefer biz UYAP otomatik olarak avukatın baroya bildirdiği adresi şey yapıyor ve baroya bildirdiği adres de aslında zarfta çıkan adresle de çoğu za-

Tebligat Hukuku 19 man tebligat yapamıyoruz. Bu sefer şirketin adresine göndermek zorunda kalıyoruz, ama nasıl? Kanunu dolanmak diye bir deyim vardır ya hukukta, UYAP ı dolanıyoruz biz de, davacının şeyine girip, butonda oraya basıp, onun adresine güncellemeyi yapıp, başına vekili avukat bilmem ne diyoruz, sonra şirketin adresini yazıp, bizi UYAP ı dolanmak zorunda bırakıyorlar. Bunların olmaması gerekiyor. Bunun dışında istifa eden avukatlar istifalarını Hukuk Usulü Muhakemeleri ve Avukatlık Kanunu gereği mahkeme ne diyor? Mahkeme yazılı olarak bildirilmedikçe geçersizdir, mahkeme bakımından hüküm ifade etmez, yapılan tebligat geçerlidir. Bildirilmiyor, tebligat geri geliyor, bir bakıyoruz şey diyor, avukat istifa etti. Şunu da hani belki kabul edeceğiz yine: Mesela, postacı getirdiğinde bizzat avukatın kendisi istifa ettiğinden almıyorum deyip adını-soyadını imzalasa Başkanım onu kabul ediyor, biz beyan gibi kabul ediyoruz onu, postacı imzalıyor. Bu çok önemli, bunun dışında süreli vekâletnamelerde avukatlar süresi dolmuş vekâletnameleri hiç dikkate almıyorlar, öyle aylarca vakit geçiyor. Danıştayda mesela, bir hayli dosyamız oldu, Danıştay o da gözden kaçırmış herhalde, herhalde süresi dolan avukatın adını geçirmiş. Şimdi bu durumda asile dönmemiz gerekiyor, fakat asile dönmeden önce avukatla onun ilişkisi devam ediyordur, süreyi unutmuştur şeyi de biz telefon ediyoruz, avukatı buluyoruz, arıyoruz ve lütfen yeni süreli vekâletnameniz doldu, yenisini getirir misiniz diyoruz, getirmezse ona göre asile dönüyoruz, ama bunlar bazen günlerce, haftalarca, bazen de aylarca beklenir. Şu an 3 aydır yeni vekâletname getirecek bir avukatı bekliyoruz. Bakın bu da ne oluyor? 3 ay o dosyada tebligat yapılamama oluyor, süreci geciktiriyor ve makul süre Sayın Başkanımın da dediği makul süre elde olmayan sebeplerden dolayı, mahkemenin özel sebeplerinden dolayı aşılmış oluyor. Yani burada Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi karar verirken sadece tek mahkemeyi sorumlu tutmaması gerekiyor, burada gecikmesinde mahkeme de var, PTT de var, avukat da var, vatandaş da var, vatandaşın kendisi de hiç dilekçesi olmayan davalar açılıyor. Dilekçede adres yok, sırf dilekçeyle çıkmasın, vatandaş mağdur olmasın şeyiyle hâkimler onu kabul ediyorlar. Biz ekindeki belgelere bakarak oradan bir adresten yola çıkarak yapıyoruz, ama oradan geri geldi diyelim, ben şimdi onu nasıl işlemden kaldıracağım veya nasıl 35. madde yapacağım? Yapamam, çünkü dilekçede yazmıyor.

20 İstanbul Barosu Yayınları Yani burada mahkemeleri zor durumda bırakmış oluyorlar davacılar veya avukatlar diyelim. Av. Sami AKDAĞ- Çok birikimlisiniz, bunu biliyorum. Hatta sayfalarca evraklarınız yanınızda, ama sizi tekrar konuşturacağız. Yrd. Doç. Dr. Cenk ŞAHİN - İstanbul Üniversitesi İdare Hukuk yardımcı doçentim. Zümrüt KAYA - Ben 5 İdare mahkemesinden yazı işleri müdürüyüm. Arkadaşımız zaten genel olarak hepsini tekrarladı. Tabii tebligat yargılamanın ayrılmaz bir parçasıdır. Doğru bir tebligat yargının doğru olarak girmesi, hızlı bir tebligat yargının hızlı yürümesi demektir. Tebligatta yaşanan sorunları arkadaşımız genelde anlattı. Tebligatlarda TC lerin olmadığı ve geri gönderildiği, tanınmıyor ibaresiyle iade edildiği, tebliğ tarihlerinin yazılmaması, muhtar kaşelerinin bulunmaması, muhtar kaşelerinin okunmaması, silik olması, dağıtıcılar alındılarını biriktirip topluca mahkemeye gönderilmesi, bir de tebliğ alındıları geç geldiği için tabii ki tebliğ alındıları soruyoruz, aradan iki ay geçiyor, tekrar diyor tebligat düzenleyin. Yani tebligat yok, kaybolmuş, zayi olmuş diye yazı geliyor. Tabii zayi olduğu için aradan 2 ay geçiyor, iki ay sonra tekrar tebligat yapıyorsunuz ve aradan 3-4 ay geçiyor. Tabii ki dağıtıcıların daha dikkatli, eğitimli olması gerekiyor. Bu konuda da eğitim almaları ve sık sık seminer düzenlemeleri gerekiyor PTT lerin de bu konuda, genelde arkadaşım zaten söyledi, bu toplantıda olduğu için çok teşekkür ederiz. Salondan - Zümrüt Hanım, çok özür dilerim. Dünkü konuştuğumuz konu var ya, (32.19) gönderilecek evrak, o bir sıkıntı oldu da son zamanlarda, onu bir izah eder misiniz? Zümrüt KAYA- Şimdi bizim tebliğ alındılarımız şurada var bir tane örnek, şu bizim tebliğ zarfımız UYAP ımızda var. UYAP ımızda normal şablon, şimdi en son sizin mahkemenizde olmuştu değil mi? 7. İdarede daha önceden olmuş. PTT şöyle katlansın, üçe katlanıp gönderilsin diyor, şöyle konulsun. Salondan - Tamam, ama şimdi bunun içine koyduğumuz evrak biraz kalın olduğu zaman aşağıdaki makinenizden de geçmiyor. O yüzden de şu şekilde istiyor bizden, ikiye katlayarak.