Antibiyotik direnci ve akılcı ilaç kullanımı



Benzer belgeler
KASIM 2018 ÇALIŞMA RAPORU

YÖNETMELİK. b) Merkez (Hastane): Turgut Özal Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezini,

T.C. Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu Akılcı İlaç Kullanımı, İlaç Tedarik Yönetimi ve Tanıtım Daire Başkanlığı

AKILCI İLAÇ KULLANIMI. Dr. M. Kürşat Tigen

Türkiye de Temel Sağlık Politikası Hedefleri Çerçevesinde Eczacılık: Bugün ve Yarın

T.C. Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu Akılcı İlaç Kullanımı, İlaç Tedarik Yönetimi ve Tanıtım Daire Başkanlığı

AKILCI İLAÇ KULLANIMI

KODU:KY.PR.02 YAYINLANMA TARİHİ: REVİZYON TARİHİ: REVİZYON NO:00 SAYFA SAYISI:05

Türk Tıbbi Onkoloji Derneği nin

ŞUBAT 2018 ÇALIŞMA RAPORU

AKILCI İLAÇ KULLANIMI. Dr.Şenol Çomoğlu

YÖNETMELİK İZMİR KÂTİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ DİŞ HEKİMLİĞİ UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Farmamorfoz: Eczacılıkta Uzmanlık

SAĞLIK HİZMETİ GERİ ÖDEMELERİ VE YALIN UYGULAMALAR GENEL SAĞLIK SİGORTASI GENEL MÜDÜRLÜĞÜ MART 2017

ALTINBAŞ ÜNİVERSİTESİ DİŞ HEKİMLİĞİ AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

T.C. EGE ÜNİVERSİTESİ ECZACILIK FAKÜLTESİ STAJ YÖNERGESİ

ANTİMİKROBİYAL DİRENÇ STRATEJİK EYLEM PLANI ( )

HASTANELERDE AKILCI ANTİBİYOTİK KULLANIMI, TEMİNİ VE SATINALMA

İ.Ü. ECZACILIK FAKÜLTESİ LİSANS EĞİTİMİ STAJ YÖNERGESİ

BÜLENT ECEVİT ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KLİNİK TIP BİLİMLERİ ÖĞRENCİLERİNİN STAJ EĞİTİM VE ÖĞRETİMİ YÖNERGESİ

Nüfus artıyor Nüfus yaşlanıyor Kronik hastalıkların maliyeti artıyor Pahalı teknolojiler ve ilaçlar piyasaya sürülüyor Nüfusun sağlık hizmetinde

YÖNETMELİK İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ HASTANELERİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Akılcı İlaç Kullanımı. Uzm.Dr.M.Bünyamin GÜCÜYENER 2015

T.C. MARMARA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ

Farmakoloji Uzmanlık Eğitiminden Ne Bekliyoruz?

ECZACILIK FAKÜLTESİ KLİNİK ECZACILIK

Hekim, Tıp Fakültesinden mezun olarak, diploma sahibi olan kişidir.

ONKOLOJİ ECZACILIĞINA DOKTOR BAKIŞI

MART 2018 ÇALIŞMA RAPORU

AKILCI İLAÇ KULLANIMI AKILCI ANTİBİYOTİK KULLANIMI. Adana Devlet Hastanesi 2016 Ecz. Gonca DURAK

AKILCI İLAÇ KULLANIMI DR. PINAR DAL KONAK ESKİŞEHİR ONKOLOJİ GÜNLERİ

ARALIK 2018 ÇALIŞMA RAPORU

SENATO KARARLARI ERCİYES ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ ENFEKSİYON KONTROL KURULUNUN KURULUŞ VE ÇALIŞMA YÖNERGESİ

Prof. Dr. Hayri T. ÖZBEK Çukurova Ünviversitesi, Algoloji Bilim Dalı

MARMARA ÜNİVERSİTESİ MAR-AHEK EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

AKILCI İLAÇ KULLANIMI. Dr. M. Bülent Sönmez 9. Ulusal Alkol ve Madde Bağımlılığı Kongresi Aralık 2015, Edirne

AĞUSTOS 2018 ÇALIŞMA RAPORU

Doç. Dr. Aynur EREN TOPKAYA Maltepe Üniversitesi Tıp Fakültesi

AKILCI İLAÇ KULLANIMI OTURUMLARI İÇİN ÖRNEK SUNUM. Dr. Sibel Aşçıoğlu Hayran Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları AD

Akılcı İlaç Kullanımı ( ) Uzm. Dr. Şermin BÖREKÇİ Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı

İSTANBUL MEDİPOL ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ

AĞRIDA AKILCI İLAÇ KULLANIMI. Prof. Dr. Arzu Yağız On Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon AD, İzmir

YÖNETMELİK NAMIK KEMAL ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

T.C. MARMARA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ

Klinik Mikrobiyoloji Uzmanlık Eğitimi Beklentiler - Öneriler

Sağlık Bakanlığından: HEMŞİRELİK YÖNETMELİĞİ. Resmi Gazete: BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar. Amaç

SOSYAL GÜVENLİK KURUMU GENEL SAĞLIK SİGORTASI GENEL MÜDÜRLÜĞÜ SAĞLIK FİNANSMANINDA 2023 VİZYONU

ERZİNCAN ÜNİVERSİTESİ ECZACILIK FAKÜLTESİ LİSANS EĞİTİMİ STAJ DERSLERİ UYGULAMA İLKE VE ESASLARI

Başkan Gökalp İlhan 12. Türkiye Eczacılık Kongresi nde

ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ Tıp Eğitimi Anabilim Dalı Mezun Görüşleri Anketi

ERCİYES ÜNİVERSİTESİ ECZACILIK FAKÜLTESİ ÖĞRENCİ STAJ ESASLARI BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç ve Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Resmî Gazete YÖNETMELİK. Sağlık Bakanlığından: HEMŞİRELİK YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar. Amaç

VETERİNER HEKİMLİK ALANINDA ANTİMİKROBİYEL DİRENÇ İZLEME ve KONTROL STRATEJİLERİ EYLEM PLANI

Türkiye Klinik Kalite Programı

ABANT İZZET BAYSAL ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ

1 Mart 2018 Eczacıların dilekçelerinin değerlendirildiği Nöbet Komisyonu ön toplantısı yapıldı.

HASTANE ENFEKSİYONLARI KAÇINILMAZDIR. SADECE BİR KISMI ÖNLENEBİLİR.

OCAK 2018 ÇALIŞMA RAPORU

YÖNETMELİK DÜZCE ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

GENEL SAĞLIK SİGORTASI UYGULAMALARINA YÖNELİK OLUŞTURULAN KOMİSYONLARIN ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

ARALIK 2017 ÇALIŞMA RAPORU

Akılcı İlaç Kullanımı. Prof. Dr. Rümeysa Demirdamar Lefke Avrupa Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Kurucu Dekan

Eczacının Sağlık Sektöründeki Konumu ve. Mesleğin Genel Sorunları

AKILCI İLAÇ KULLANIMININ YAYGINLAŞTIRILMASI

Ecz. M. İrfan DEMİRCİ Gaziantep Eczacı Odası Başkanı

AKILCI İLAÇ KULLANIMI

İç Kontrol Uzmanı Pozisyonu İçin Doğru Kriterlere Sahip Olduğunuzdan Emin misiniz?

1. AMAÇ: 4. KISALTMALAR: EKK : Enfeksiyon Kontrol Komitesi SHKS : Sağlıkta Hizmet Kalite Standartları 5. UYGULAMA:

AKILCI İLAÇ KULLANIMI DR. NURİYE TAŞDELEN FIŞGIN İNFEKSİYON HASTALIKLARI VE KLİNİK MİKROBİYOLOJİ

T.C. İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ ECZACILIK FAKÜLTESİ STAJ YÖNERGESİ (2014 VE SONRASI GİRİŞLİLER İÇİN)

Kamu Sağlık Politikaları

Yükseköğretim Kurumlarımızın Mühendislik Fakültelerinin Kıymetli Dekanları ve Çok Değerli Hocalarım..

ENFEKSİYON KONTROL KOMİTESİ ÇALIŞMA TALİMATI

Özgün Problem Çözme Becerileri

DİŞ HEKİMLİĞİ FAKÜLTESİNİN TANITIMI

GİRESUN ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ

ANTİMİKROBİYAL DİRENÇ 2018 FARKINDALIK AKTİVİTELERİ

FIRAT ÜNİVERSİTESİ PROJE KOORDİNASYON VE DANIŞMANLIK OFİSİ YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

48. BÖLGE OSMANİYE ECZACI ODASI

HEPDAK PROGRAM DEĞERLENDİRME ÇİZELGESİ

İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ ARAŞTIRMA VE GELİŞTİRME ENSTİTÜSÜ BAŞKANLIĞI GÖREV, YETKİ VE SORUMLULUKLARI HAKKINDA YÖNETMELİK

İlgili satırda, Eksiklik için "E", Zayıflık için "Z", Kaygı için "K", Gözlem için "G", hiçbir yetersizlik ya da gözlem yoksa ( ) kullanınız.

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ

ERASMUS+ KURUM KOORDİNATÖRLÜĞÜ ÇALIŞANLARI GÖREV TANIMLARI

ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK KURULUŞLARI KALİTE YÖNETİM SİSTEMİ UYGULAMA KOMİTELERİ YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam Ve Yasal Dayanak

TURKLAB Bülten Ocak-Şubat-Mart. Metot Validasyonu Eğitimi Şubat 2018

İŞ BAŞINDA DEĞERLENDİRME FORMLARI

İSTANBUL TIP FAKÜLTESİ Dönem 6 Öğrenim Esasları. A. Genel Tanıtım B. Çalışma Kılavuzu C. Rotasyon Tablosu D.Dönem Kurulu E.

İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ ECZACILIK FAKÜLTESİ STAJ UYGULAMA İLKE VE ESASLARI

Resmi Gazete Tarihi: Resmi Gazete Sayısı: 26453

Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıp Eğitimi Öğrenci Kurulu Yönergesi

Hastane Eczacılığı Uygulamaları Avrupa dan bir bakış

SGK Protokolü Çalıştayı Başladı

ENFEKSİYON KONTROL KOMİTELERİNİN GÖREVLERİ VE SAĞLIK ÇALIŞANLARINDA ENFEKSİYON KONTROLÜ ve ÖNLENMESİ

RUH SAĞLIĞI ALANINDA ÇALIŞAN MESLEKLER

Bu bağlamda katılımcı bir demokrasi, hukukun üstünlüğü ve insan hakları alanındaki çalışmalarımız, hız kesmeden devam etmektedir.

YILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ ÖĞRENCİ REHBERLİK VE KARİYER MERKEZİ (ÖRKAM) YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Eczacılara Yönelik. Akılcı İlaç Kullanımı

TC. YÜKSEK ÖĞRETİM KURULU BAŞKANLIĞI Bilkent/ANKARA. 26 Temmuz 2006

T.C. ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Birimi TIP FAKÜLTESİ DEKANLIĞINA

Transkript:

İstanbul Eczacı Odası nın yayınıdır. 71. sayı Antibiyotik direnci ve akılcı ilaç kullanımı 7. sayfa 2. İstanbul Eczacılık Kongresi düzenleniyor: İlaç ve Eczacılıkta 3N!

Editörden 71. sayı Sahibi İstanbul Eczacı Odası adına Ecz. Semih Güngör Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Ecz. Mehtap Palacı Yayın Koordinatörü Burcu Günüşen Yazı Kurulu Ecz. Ferda Göçener, Ecz. Mehtap Palacı, Ecz. Muhammet Çağlar, Ecz. Mustafa Turunç, Ecz. Nabi Altunay, Ecz. Özlem Aksoy, Ecz. Tuncay Akdoğan Sezer Grafik İzzet Necati Henden Reklam Sorumlusu Ecz. Murat Durmaz Yönetim Yeri ve Yazışma Adresi Mecidiyeköy Yolu Cad. Gökfiliz İş Merkezi No: 8 Kat: 2 Daire:8 Mecidiyeköy - İstanbul Tel: 0212 217 61 91 (pbx) Faks: 0212 217 61 21 istanbuleczaciodasi.org.tr havan@ieo.org.tr Baskı - Cilt Has Matbaacılık 100. Yıl Mah. Mat-Sit. 3. Cad. 199/A Bağcılar-İstanbul Tel: 0212 629 02 49 Yerel Süreli Yayın Merhaba, İlaç ve eczacılık alanında dünyanın gündemi antibiyotiklerin altın çağının kapanması olsa gerek. Bakteriler antibiyotiklere karşı direnç geliştirirken, ilaç firmalarının yeni molekül geliştirme konusundaki isteksizlikleri artık basit enfeksiyonların bile ölüme yol açabildiği bir döneme girildiğine işaret ediyor. Bu duruma karşı ilaç araştırma ve geliştirme faaliyetlerinin kamulaştırılması, bu alanın kâr odaklı olmaktan tamamen çıkarılarak insanlığın hizmetine sunulması gibi dünya çapında radikal çözümler ne yazık ki yakın gelecekte olası gözükmüyor. Türkiye de Sağlık Bakanlığı bu konuda, daha çok eczanelerden reçetesiz antibiyotik satışının sınırlandırılmasına yönelik adımlar atmayı tercih ediyor. Öte yandan antibiyotik tüketiminin fazla olmasının nedeninin reçetesiz satış değil, bu ilaçların çok fazla reçetelendirilmesi olduğuna dair veriler de mevcut. Eczacı Ferda Göçener, Sağlık Bakanlığı nın bu konudaki önlemlerini ve yılbaşından itibaren sağlık müdürlükleri aracılığıyla eczacılarla yaptığı toplantılarda konuşulanları yazdı. İEO Kamu Eczacıları Komisyonu ise hastanelerde antibiyotik kullanımı konusunda bir yazı hazırladı. Piyasada bulunmayan ilaçlarla ilgili sorunlar ise hâlâ devam ediyor. Ecz. Hakan Ertem, TEB in ithal ilaç birimiyle ilgili eleştirilerini sıraladı. Bu konuda kooperatiflerin çözüme katkıda bulunabileceğini yazdı. Bulunamayan ilaçlardan biri de D vitaminleri. Ecz. Özlem Aksoy un Bir keçim bile yok, anlıyor musun? başlıklı yazısı konuya esprili bir dille yaklaşıyor. İstanbul Eczacı Odası bu yıl bir kongre düzenliyor: 2. İstanbul Eczacılık Kongresi. Konunun tüm bileşenlerini buluşturma iddiasındaki bu kongreyi hazırlık aşamasında kongre yürütme kurulu başkanı Ecz. Mustafa Turunç ile konuştuk. Son olarak Ecz. Ohannes Şaşkal a Charlie Hebdo saldırısıyla ilgili arka kapaktaki çizimini yayınlamamıza izin verdiği için çok teşekkür ederiz. İyi okumalar Burcu Günüşen

3 7 Odanın Penceresinden İlaç ve Eczacılıkta 3N! Eczacılıkta uzmanlık 10 Kamu hastanelerinde antibiyotik kullanımı 20 100 yaşın üzerinde gülümseyen yüzlerin memleketi 26 Ülke ülke Eczacılık: Avustralya 31 Gecikmiş mezuniyet törenimiz 36 Prof. Dr. Ali Meriçli ile müzik ve radyo üzerine 42 Erkek şiddetine karşı direniş Mücadele eden kadınlar 63 Didem Madak ı keşfediyor 65

Odanın Penceresinden Yeni Bir SGK İlaç Alım Protokolü Öncesinde En son üç buçuk yıllık olarak imzalanan SGK İlaç Alım Protokolü ile ilgili çalışmalar önümüzdeki günlerde başlayacak. Yeni İlaç Alım Protokolünün (eğer yine beklenmeyen sorunlar yaşanmazsa) 1 Temmuz 2015 tarihine kadar imzalanması gerekiyor. Eğer yine beklenmeyen sorunlar çıkmazsa diyorum; çünkü özellikle son altı yılda imzalanan protokoller eczacıyı tarihinin en ağır ekonomik krizine sokan düzenlemeler olarak eczacılık tarihinde yerini aldı. Esasında altı buçuk yıllık süre içerisinde, TEB ile SGK arasında yapılan pazarlıklar sonucunda, iki defa İlaç Alım Protokolü imzalanırken, üç tane de Ek Protokol yayınlandı. Sizlerin de bildiği gibi, eczanelerimize çok ağır hasar veren iki protokolün biri üç yıllık olarak imzalanırken, diğeri ise genel seçimler göz önüne alınarak üç buçuk yıllık yapıldı. Üç yıl süreli ilk SGK İlaç Alım Protokolü, 1 Şubat 2009 tarihinde yürürlüğe girdi. 2009 İlaç Alım Protokolü para cezalarının yanı sıra sözleşme fesihleri ile devasa bir cezalandırma içeren ve tek taraflı işleyen bir protokol olup ömrü 11 ay sürdü. 14 Aralık 2009 tarihinde, SGK, Türk Eczacıları Birliği ne gönderdiği ihbarname ile 2009 Protokolünü 1 ay öncesinden yazılı bildirimde bulunarak tek taraflı feshettiğini bildirdi. Feshin gerekçesini, yapılan eczane kapatma eylemi ile kurum sigortalılarının sağlıklı yaşama hakkının ihlal edilmesi olarak gösterdi. TEB Yönetiminin eczaneleri kapatması başına büyük iş açmıştı. SGK e sözleşme hazırlığına başladı. AKP li yandaş eczacı odaları aracı oldular, dönemin yönetimi gazetelere ilanlar Ecz. Semih Güngör İstanbul Eczacı Odası Başkanı SGK İlaç Alım Protokolü ile ilgili çalışmalar önümüzdeki günlerde başlayacak. Yeni İlaç Alım Protokolünün 1 Temmuz 2015 tarihine kadar imzalanması gerekiyor. 5

TEB Merkez Heyeti tarafından yapılan açıklama, sözleşme süreçlerinde yaşanan başarısızlığın kabulü ve bundan sonra yapılacak protokol görüşmelerinin farklı geçeceğinin mesajı olarak değerlendirilebilir. vererek özür diledi. Türkiye nin en güçlü meslek örgütü olarak gösterilen Türk Eczacıları Birliği ni yönetme sorumluluğunu yüklenenler, bu süreçte siyasi bir duruş içerisinde olmadıklarını belirtip bundan sonra da olmayacaklarını taahhüt ederek, Başbakan ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanına geç olmadan bir an önce protokol görüşmelerini başlatın mesajı verdiler. Verilen sözler, yapılan basın açıklamaları hükümeti tatmin etmedi ve meslek örgütümüz e sözleşme tehdidi ile karşı karşıya kaldı. Sosyal Güvenlik Kurumu nun tek taraflı sözleşme feshine karşı Odamız yürütmenin durdurulması için dava açtı. Sözleşmesiz döneme çok kısa bir süre kala yargı yürütmeyi durdurdu ve eczacılar derin bir nefes aldı. Bir sonraki dönem tekrar SGK ile görüşme masasına oturan TEB Yönetimi 2009 SGK İlaç Alım Protokolünü aratmayan çok ağır ceza maddeleri içeren, eczacıyı Kurumun insafına terk eden, üç buçuk yıllık bir protokole imza koydular. 01.02.2012 tarihinde yürürlüğe giren 2012 yılı SGK İlaç Alım Protokolü nün geçerli olduğu üç yılı aşkın süre içerisinde, birçok eczanenin kapanmasına ve bir o kadar da eczacının mahkeme kapılarında hak arama mücadelesine tanık olundu. Üç yılı aşkın bir süre için geçerli olan ve yakında yürürlük süresi sona erecek olan son İlaç Alım Protokolü; pazarlık gücümüzü elimizden alan tek taraflı işleyen bir sözleşme olarak eczacılık tarihindeki yerini aldı. Uzun süreli İlaç Alım Protokollerinin kaybeden tarafının biz eczacılar olduğu bir kez daha tescil edilmiş oldu. Üç yıllık İlaç Alım Protokolünün her yıl yapılan revizyon görüşmelerinden de eczacı lehine bir sonuç çıkmadı. Uzun süreli sözleşmelerle kendisini güvence altına alan SGK, tüm taleplerimizi geri çevirdi. Türk Eczacıları Birliği en son yapılan ve tam bir yıl süren revizyon görüşmeleri sonrasında yaptığı açıklamada Protokolün 10.1 Maddesi gereğince Birliğimiz ile Kurum Başkanlığı arasında Ocak 2014 Aralık 2014 arasında sürdürülen revizyon görüşmelerinde olumlu bir sonuç alınamamış; meslektaşlarımızın ekonomisini iyileştirmek amacıyla Kuruma iletilen taleplerimiz hiçbir şekilde kabul görmemiş; diğer uygulamalarla ilgili değişiklik önerilerimizin bir kısmı görüşmeler sırasında kabul edilmiş ancak sonrasında bu değişikliklerden vazgeçildiği bilgisi alınmış; kısaca revizyon görüşmeleri sürecinde somut bir sonuca varılamamıştır. diyerek son altı yılda eczacı tabanında büyük hayal kırıklığı yaratan ve eczanelere ağır bir ekonomik bedel çıkaran uzun süreli sözleşme dönemlerine son noktayı koydu. TEB Merkez Heyeti tarafından yapılan bu açıklama, sözleşme süreçlerinde yaşanan başarısızlığın kabulü ve bundan sonra yapılacak protokol görüşmelerinin farklı geçeceğinin mesajı olarak değerlendirilebilir. Önümüzdeki günlerde yeni bir SGK İlaç Alım Protokolü görüşme süreci başlayacaktır. Bu görüşme süreci özellikle eczanelerin ekonomik geleceği açısından çok önemli bir fırsat olacaktır. Masanın diğer tarafında, seçime giden bir hükümet vardır. Seçim dönemlerinde bu tip pazarlık süreçleri sırasında doğru taleplerle ve meslek örgütünün gücünü arkasına alarak masada yer alabilmek, uzun bir sürecin sonrasında eczacının pazarlıkta elini güçlendirecek ve belki de hepimizin içine sinecek bir İlaç Alım Protokolü ortaya çıkarabilecektir. Türk Eczacıları Birliği yönetimi böyle bir başarıyı yakalayabilmek için önemli adımlar atmak zorundadır. Öncelikle protokol görüşmeleri şeffaf olma- 6

lıdır. Atılan her adımdan eczacının haberi olmalıdır. Gerektiğinde dönüp eczacıya danışmak ve onun desteğini almak masadakilerin direnme gücünü artıracaktır. İmzalanacak protokol eczacının geleceğidir. Böylesine önemli bir süreçte doğru bilgilendirilmek tüm meslektaşlarımızın en tabii hakkıdır. Eczacı, görüşme sürecinin bir parçası olduğunu ve nasıl bir anlaşmanın onu bağladığını bilerek İlaç Alım Protokolünün altına imzasını atmalıdır. Eczacı odaları, geçmişte olduğu gibi, pazarlık masasında yer alarak görüşme sürecine güç katmalıdırlar. Eczacı odalarının bu süreçte yer almaları, eczacı meslek örgütünün kararlılığını ortaya koyacaktır. Erdoğan Çolak yönetimi mutlaka bir sözleşme imzalamak zorunda olmadıklarını, gerekirse masadan kalkacak bir iradeye sahip olduklarını pazarlık sürecinin her aşamasında SGK yetkililerine hissettirmek zorundadır. Üç yıllık İlaç Alım Protokolleri dönemi mutlaka artık sona ermelidir. SGK İlaç Alım Protokolü, ilaç hizmetini verenle ilaç hizmetini alan için eşitlik prensibini temel alan bir anlaşma olmak zorundadır. Biz eczacılar için ekonomik sorunlarımızı aşmada önemli bir eşik olarak gördüğüm 2015 Yılı SGK İlaç Alım Protokolü ile ilgili düşüncelerimi sizlerle paylaştığım bu yazı baskıya girerken, Türk Eczacıları Birliği tarafından gündemi aynı olan bir çalıştaya davet edildik. Ankara da yapılan ve iki gün süren çalıştayda SGK İlaç Alım Protokolü nün reçetelerin fatura edilme şartları, süresi, reçete karşılama usul ve esasları, feshi ve cezai şartları ile ekonomik taleplerimiz her yönüyle tartışıldı. Tüm eczacı odalarının katılımıyla gerçekleşen çalıştayda önemli kararlar alındı. Eczacı odaları 2015 Yılı SGK İlaç Alım Protokolü görüşme sürecinin şeffaf yürütülmesi, eczacılarla paylaşılması, eczacı odalarının görüşme sürecine katılımının sağlanması konusunda ortak görüş ortaya koydular. Ayrıca SGK İlaç Alım Protokolünün bir yıllık olarak imzalanması, cezai şartların eczacıların mağduriyetini önleyecek şekilde yeniden düzenlenmesi, muayene ücretlerinin eczacılar tarafından alınmasının sonlandırılması, reçete hizmet bedellerinin artırılması ve ilaç hizmeti alan kadar bu hizmeti sunan eczacıyı da kollayan bir anlayışa dönüştürülmesi hususlarında mutabakat sağlandı. Çalıştay sonuçları, yazılı bir metin haline dönüştürüldükten sonra, en kısa sürede yapılacak Başkanlar Danışma Kurulunda değerlendirilecek, Sosyal Güvenlik Kurumu ile müzakerelere başlanacak. Gelecek için olumlu bir adım olarak değerlendirilebilecek bu çalıştayda konuşulanlar ve alınan prensip kararları geçmişte yaşandığı gibi son anda değişmediği takdirde, mesleğimizin geleceği ve eczacı meslek örgütünün yeniden birlikteliğinin sağlanması için çok önemli bir adım atılmış olacaktır. Saygılarımla. Üç yıllık İlaç Alım Protokolleri dönemi mutlaka artık sona ermelidir. SGK İlaç Alım Protokolü, ilaç hizmetini verenle ilaç hizmetini alan için eşitlik prensibini temel alan bir anlaşma olmak zorundadır. 7

8

2. Eczacılık Kongresi düzenleniyor: İlaç ve Eczacılıkta 3N! İstanbul Eczacı Odası, 14 Mayıs Eczacılık Günü nün hemen ardından İlaç ve Eczacılıkta 3N! başlığıyla bir eczacılık kongresi düzenliyor. Kongre başkanı Ecz. Mustafa Turunç la kongrenin amaçlarını ve içeriğini konuştuk. Röportaj: Burcu Günüşen Fotoğraf: Aygül Yıldırgan 2. İstanbul Eczacılık Kongresi hangi tarihlerde yapılacak? Bize kongre hakkında bilgi verir misiniz? 22-24 tarihlerinde Grand Cevahir Kongre Merkezi nde 2. İstanbul Eczacılık Kongresi ni düzenliyoruz. Uluslararası bir kongre mi olacak? Uluslararası ilaç ve eczacılık alanında birkaç konuşmacıyla temas halindeyiz. Belli konularla ilgili yurtdışından uzman konuklarımız olacak. Ama bunun dışında ülkemizdeki ilaç, eczacılık ve halk sağlığı konularında hemen hemen her konuya değinen bir kongre olmasını arzu ediyoruz. Dilerim böyle bir kongreyi de gerçekleştirebiliriz. Kongrede özellikle hangi konulara odaklanacaksınız? Temamızı tespit ettik, İlaç ve Eczacılıkta 3N! diyoruz. Ne oldu, ne oluyor ve ne olmalı? diye soruyoruz. Hem sağlık politikaları, hem ilaç-eczacılık alanında dün neydi, bugün ne olmakta ve ilerisi için öngörülerimiz ne olmalı sorularına cevap veren bir kongre gerçekleştirmeyi umuyoruz. Kongre konularını kısaca söyleyeyim: Yeni yasa-yönetmelik ve uygulamalarımız var, bunlarla ilgili çeşitli teb- Temamızı tespit ettik, İlaç ve Eczacılıkta 3N! diyoruz. Ne oldu, ne oluyor ve ne olmalı? diye soruyoruz. 9

Dünyada eczacılığın nereye gittiğinin, yeni modellerin, yeni eczacılık anlayışlarının sorgulandığı bir kongre olmasını umut ediyoruz. liğler, konuşmacılar olacak. Eczacının meslek hakları, iyi eczacılık uygulamaları, Türkiye de yeni eczane modelleri, bu modeller içindeki zincir tehlikeleri de ele alacak. Ayrıca eczacı kooperatiflerinin eczacılık mesleğindeki konumunu irdeleyen panellerimizin olmasını düşünüyoruz. İlaçta reklam ve medya-sağlık ilişkileri bu kongrede yer alabilecek. Özellikle yeni yeni hayatımıza sokulmaya başlayan OTC, reçetesiz ilaç kavramıyla ilgili, bu kavramlara eczacı bakışının ne olması gerektiği konuları da bu kongrede işlenecek ana konulardan olacak. Dünyada eczacılığın nereye gittiğinin, yeni modellerin, yeni eczacılık anlayışlarının sorgulandığı bir kongre olmasını umut ediyoruz. Eczacılıkta uzmanlık yasası çıktı, o uzmanlık alanlarıyla ilgili değerli konuşmacıların tebliğ ve sunumları olacak. İlacın güvenilirliği ve farmakovijilans konularında yine değerli konuşmacılarımızın tebliğ ve sunumlarını da bekliyoruz. Koruyucu sağlık, ilaca erişim hakkı, akılcı ilaç uygulamaları, küreselleşmenin sağlığa etkileri, ilaç endüstrisinde yaşanan sorunlar, endüstri-eczacı ilişkileri, son zamanlarda eczacılarımızda çok görülen tükenmişlik sendromu, fitoterapi ve olağandışı durumlarda sağlık hizmetlerindeki eczacının rolü gibi pek çok konuyu da kongremizde işlenmesi gereken konular diye ele aldık. 7 Nisan a kadar bu konularla ilgili sunum, tebliğ veya poster çalışması olan meslektaşlarımızı kongremizde bizlere katkı vermeye çağırıyoruz. Tebliğlerin gönderilmesi için son tarih 7 Nisan mı? Evet. Çok yakın zamanda 1. Duyurumuz çıkacak. Üç kurul oluşturduk. Yürütme Kurulunun dışında Bilimsel Kurulumuz var. Eksik olmasınlar, hepsine tek tek teşekkür ediyorum, İstanbul daki 8 eczacılık fakültesinin değerli dekanları Bilimsel Kurul içinde yer almayı kabul ettiler. Ayrıca yine kendi konularında önemli deneyimlere sahip akademisyen arkadaşlarımız da Bilimsel Kurul içinde yer alıyorlar. Bunun dışında kongremizin bir önemli yanı da Gençlik Kurulu muzun olması. 8 eczacılık fakültemizin öğrencilerinden bir komisyonla işbirliği içindeyiz. Ve inanıyorum ki 22 Mayıs ta başlayacak olan kongremizde özellikle İstanbul daki öğrenci arkadaşlarımız önemli bir katılım gösterecekler. Bu arada kesinleşen paneller de var galiba programda. Bu konuda bilgi verebilir misiniz? Tabii. Ana temaları biraz önce söylemiştim. İki buçuk gün sürecek kongremizde önemli bulduğumuz konularda paneller yapmak istiyoruz. İlaç endüstrisini temsilen sendika ve dernek başkanlarının, kabul ederlerse SGK ve İlaç Kurumu başkanlarının katılacağı bir ilaç ve eczacılık paneli düşünüyoruz. Ayrıca mesleğimizdeki güncel sorunların tartışılacağı ve çözüm önerilerinin getirileceği oda başkanlarımızın da yer alacağı bir panel düzenlemeyi düşünüyoruz. Ayrıca mevcut eczane modelinin dışında farklı model arayışları var bilindiği gibi, hem o modelleri tartışmak, hem de bu modeller içinde de eczacı kooperatiflerinin nasıl bir yer alması gerektiği konusunu ele alacağımız bir panel de düşünüyoruz. Bunun için de çok değerli ecza kooperatiflerimizden de başkanlarımızın katılmasını bekliyoruz. 14 Mayıs Eczacılık Günü nün bir hafta sonrasına geliyor bu kongre. Neden 14 Mayıs ta yapmayı tercih etmediniz? Odamızın Yönetim Kurulunun da eğilimi bu 10

şekildeydi. Sırf İstanbul değil, İstanbul dışından da eczacı odalarımızın kongremize katılmasını bekliyoruz. 14 Mayıs haftası her eczacı odasının kendi etkinlikleri olduğu için bir hafta daha öteleyelim, herkes kendi programını yapsın, sonra çok daha rahatlıkla kongremize katılabilirler diye düşünerek 22-24 Mayıs tarihlerini belirledik. Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Önemli bir kongre olacak bu, özellikle son 12 yıldır sağlıkta dönüşümle beraber ciddi bedeller ödeyen sağlık emekçileriyiz. Çok önemli sorunlarımız, sıkıntılarımız var. Öte taraftan ilaç sanayisine bakıldığında, onlar da kendi içlerinde pek çok sorunla karşı karşıya kaldıklarını ifade ediyorlar. Bu sektörün paydaşları olarak, hem sağlık otoritesi, siyasi iktidar, hem de diğer paydaşlar açısından her konunun ele alınabileceği bir kongre olması önemli. İstanbul Eczacı Odası nın düzenlemesi onun için çok önemli. Şunu söylersem şu kurum alınır mı, bunu söylersem bu kurum alınır mı anlayışında olmayan bir Odayız. Sözü olanın cesaretle sözünü söyleyebileceği bir demokratik ortam yaratmaya özen gösteriyoruz. O bakımdan da tüm meslektaşlarımızı bu kongreye bekliyoruz. Onların katılım ve katkıları, bu kongreye ve bizlere güç verecektir. Çok teşekkür ederiz. Ben de çok teşekkür ederim bu röportajı yaptığınız için, şahsım, yürütme kurulum ve odam adına. Sözü olanın cesaretle sözünü söyleyebileceği bir demokratik ortam yaratmaya özen gösteriyoruz. Tüm meslektaşlarımızı bekliyoruz. Onların katılım ve katkıları, bu kongreye ve bizlere güç verecektir. 11

Eczacılıkta uzmanlık Prof. Dr. Levent Üstünes Ege Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmakoloji Anabilim Dalı K asım 2014 te TBMM Sağlık Komisyonunda, eczacılıkta uzmanlık yapılmasını öngören yasa teklifinin kabul edilmesiyle eczacılıkta uzmanlık konusu Türkiye nin gündemine girmiş bulunmaktadır. Konu sağlık hizmetlerinden yararlanan toplum, eczacılık fakültelerimiz, meslek örgütümüz ve eczacılık hizmetlerinin diğer tüm paydaşlarını yakından ilgilendirmektedir. Bu yazıda eczacılıkta uzmanlık konusu çerçevesinde ve onunla doğrudan ilişkili olan bazı önemli ve temel konular irdelenmeye çalışılacaktır. Uzmanlık ve pratisyenlik Uzman ve pratisyen sözcükleri genelde birbirini çağrıştırır. Özellikle sağlık alanında, eğer bir alanın uzmanı varsa, bunun mutlaka pratisyeni de vardır. Türk Dil Kurumu (TDK) Güncel Türkçe Sözlük pratisyen sözcüğünün karşılığı olarak aşağıdaki açıklamaları vermektedir: 12

pratisyen sıfat Fransızca praticien sıfat düz hekim düz hekim isim isim Mesleğinde uzmanlık belgesi almamış olan (kimse), pratisyen TDK Güncel Sözlük te uzman sözcüğünün karşılığı ise aşağıdaki şekildedir: uzman sıfat 1. sıfat Belli bir işte, belli bir konuda bilgi, görüş ve becerisi çok olan (kimse), mütehassıs, kompetan Kuşkusuz hepimiz her alanın uzmanı olamayız. - A. Ağaoğlu 2. isim Belli bir bilim dalında lisansüstü öğrenim derecesine sahip kimse, spesiyalist 3. isim Bilirkişi Aynı sözlüğün uzman sözcüğü ile ilişkili olarak verdiği birleşik sözler arasında yer alan uzman doktor veya iç hastalıkları uzmanı nın karşılıkları ise şu şekildedir: uzman doktor isim, tıp (***) isim, tıp (***) Bir tıp dalında gerekli ihtisası görüp uzmanlık belgesini alan doktor, uzman hekim iç hastalıkları uzmanı isim, tıp (***) isim İç hastalıklarıyla ilgilen hekim, dâhiliyeci, dâhiliye mütehassısı Eczacılıkta uzmanlık konusunu kabul eden ve düzenleyen yasanın yürürlüğe girmesinden sonra Türkiye de pratisyen eczacı ve uzman eczacı kavramları kaçınılmaz olarak gündeme girmiş durumdadır. Yukarıda tıp doktorları için verilen tanımlar göz önüne alındığında eczacılıkta uzmanlık konusunu kabul eden ve düzenleyen yasanın yürürlüğe girmesinden sonra Türkiye de pratisyen eczacı ve uzman eczacı kavramları kaçınılmaz olarak gündeme girmiş durumdadır. Örneğin tıp eğitiminde pratisyenlik ve uzmanlık birbirini tamamlayan iki ayrı süreçtir. Tıpta uzmanlık, pratisyenlik üzerine inşa edilir ve pratisyenin bilgi, görüş ve becerisini ilgili alanda uzmanlık düzeyine çıkarmayı hedefler. Bu açıdan bakıldığında pratisyenlik uzmanlığın temelini oluşturur. Daha açık bir ifade ile uzmanlığın temellerinin pratisyenlik eğitimi sırasında atılması gerekir. Bu nedenle eczacılıkta uzmanlık girişiminin başarısı, evrensel nitelikteki bu temel gerçeğin göz önünde bulundurulmasına bağlıdır. Bunun eczacılık fakültelerimizde halen verilmekte olan eczacılık lisans eğitiminde köklü değişiklik ve düzenlemelerin yapılmasını gerektirdiği açıktır. Toplum, sağlık sorunlarının çözümlenmesi konusunda sağlık meslek çalışanlarına güve- 13

nir. Toplumu oluşturan bireyler yaşadıkları sağlık sorunları kendi başlarına çözemeyecekleri noktaya geldiğinde yardım almak için sağlık çalışanlarına başvururlar. Bu çerçevede bakıldığında toplumun bir sağlık çalışanı olan eczacıdan beklentisi bireyin ilaç tedavi sorunlarını belirlemesi, çözümlemesi ve önlemesidir. Bu yalın gereksinim günümüzde Farmasötik Bakım olarak adlandırılan hasta merkezli modern eczacılık hizmet yaklaşımının temelini oluşturmaktadır. Bu nedenle farmasötik bakım bir pratisyenlik uygulamasıdır ve hastaya hizmet sunan her eczacının yerine getirmesi gereken bir Klinik Eczacılık hizmetidir. Farmasötik bakım uygulaması konusunda pratisyen eczacı için tanımlanan bu durum, aslında pratisyen hekim ve diş hekimi gibi diğer tüm pratisyen sağlık hizmet sunucuları tarafından çok eskiden beri uygulanmaktadır. Yandaki grafikte hastaların sağlık gereksinimlerinin karmaşıklık derecesine göre pratisyen ve uzman tarafından sunulan bakım hizmetleri arasındaki düzey farkı gösterilmektedir. Grafikten kolayca anlaşılabileceği gibi, her eczacı, bir pratisyen olarak, hastasının belirli karmaşıklık derecesine kadar olan her türlü ilaç tedavi problemini çözebilecek yeterlilik ve yetkinliğe sahip olmak zorundadır. Dikkatten uzak tutulmaması gereken bir diğer temel nokta, pratisyen eczacı ve uzman eczacının aynı temel hasta bakım süreçlerini uyguladıkları gerçeğidir. Daha açık bir ifadeyle, her ikisi de hastanın ilaca ilişkin gereksinimlerini saptamak, ilaç tedavi problemlerini tanımlamak, tedavi hedeflerinin belirlenmesi dahil bakım planı geliştirmek, hedef ve çıktılara yönelik sağlanan ilerlemeyi belirleyebilmek için hasta takip değerlendirmesi yapmak zorundadır. Uzman ve pratisyen arasındaki tek fark, uzmanın ilaç tedavisine ilişkin karmaşıklık derecesi yüksek durumlarda girişimde bulunabilme yeterliliğine sahip olmasıdır. Klinik eczacı ve klinisyen kavramları Türkiye de klinik, klinisyen ve eczacı sözcüklerinin yan yana kullanılması bazı çevrelerce garipsenmekte ya da kabul edilememektedir. Klinik eczacılıkta uzmanlık konusunun yasalaştığı bu günlerde, bu konudaki bilgi eksikliğini gidermek için öncelikle klinisyen sözcüğünü tanımlamak gerekir. Daha açık bir ifade ile klinisyen (clinician) ve hekim (physician) sözcükleri ne ifade etmektedir? Klinisyen sözcüğü, hekim, diş hekimi, eczacı, psikolog, hemşire, ebe, paramedik veya fizyoterapist gibi klinikte çalışan herhangi bir sağlık hizmet çalışanını ifade eder. Klinisyenler hastalara, hastaneler, klinikler veya evlerde sağlık hizmeti sunan sağlık çalışanlarıdır. Hekim ya da tıp doktoru sözcüğü ise tıp eğitimini tamamlamış, doktorluk ve/veya cerrahlık yapmak için gereken lisansa sahip bir sağlık meslek çalışanını tanımlamaktadır. Bir hekim aynı zamanda bir klinisyendir, fakat bütün klinisyenler hekim yani tıp doktoru değildir. Bu temel ve yadsınamaz gerçek göz önüne alındığında gerek pratisyen gerekse uzman eczacının aynı zamanda klinisyen sıfatını taşıyacakları açıktır. Bu durumda konuya ilişkin tanımlanması gereken diğer temel kavramın Klinik Eczacı olduğu görülmektedir. Yukarıda açıklandığı üzere pratisyen eczacı ve uzman 14

eczacı arasında hizmet sunumu bakımından tek fark hastaya sunulan bakımın karmaşıklık derecesidir. O halde, herhangi bir Eczacılık Lisans Eğitimi Programı nda temel klinik eczacılık yeterliliklerini kazanmış her eczacı (pratisyen eczacı) bir klinik eczacıdır. Bu nedenle, eczacılık fakültelerimizin eczacılık lisans eğitim programlarını, öğrencilerine temel klinik eczacılık yeterliliklerini kazandırabilecek Klinik Eczacılık Lisans Eğitimi Programı na dönüştürmeleri gerekmektedir. Eczacılık lisans eğitimi programı ile eczacılıkta uzmanlık eğitimi arasındaki sıkı ilişki nedeniyle bu sorumluluk eczacılık fakültelerimizin gündeminin en ön sırasında olmak durumundadır. Ulusal Eczacılık Eğitimi Akreditasyon Kurulu (ECZAK) tarafından 2013 yılında hazırlanan Türkiye Ulusal Eczacılık Lisans Eğitimi Programı Akreditasyon Standartları ve Dünya Eczacılık Federasyonu (FIP) tarafından 2012 yılında yayımlanan Eczacılık Yeterlilik Standartları belgesi bu konuya ışık tutabilecek niteliktedir. Eczacılıkta uzmanlık yasası Eczacılıkta uzmanlık, 6 Kasım 2014 tarihinde kabul edilen 6566 sayılı Eczacılar ve Eczaneler Hakkında Kanun ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun la düzenlenmiştir. Bu Kanuna göre eczacılığın herhangi bir uzmanlık dalında uzman olmak ve o unvanı ilan edebilmek için Sağlık Bakanlığınca kabul ve ilan edilen Türkiye eğitim kurumlarınca verilmiş veya yabancı memleketlerin eğitim kurumlarından verilip Sağlık Bakanlığınca belirlenen Türkiye eğitim kurumlarından biri tarafından tasdik edilmiş ve Sağlık Bakanlığınca tescil olunmuş bir uzmanlık belgesini haiz olmak şarttır. Kanun uyarınca eczacılıkta uzmanlık dalları Klinik Eczacılık ve Fitofarmasi olarak belirlenmiştir ve eğitim süreleri 3 yıldır. Bu eğitim süreleri, Sağlık Bakanlığınca, Eczacılıkta Uzmanlık Kurulunun kararı üzerine üçte-bir oranına kadar artırılabilecektir. Kabul edilen yasada fitofarmasi ayrı bir uzmanlık dalı olarak tanımlanmış olmasına rağmen, gelecekte klinik eczacılık uzmanlığının bir yan dalına dönüşmesi olası gözükmektedir. Eczacılıkta uzman olabilmek için merkezi olarak yapılacak Eczacılıkta Uzmanlık Sınavı na (EUS) girmek ve başarılı olmak gerekmektedir. Uzmanlık dallarının eğitim müfredatları ve bu müfredatlara göre uzmanlık dallarının temel uygulama alanları ile görev ve yetkilerinin çerçevesi, Eczacılıkta Uzmanlık Kurulu tarafından belirlenecektir. Yasa uyarınca Eczacılıkta Uzmanlık Kurulu önemli ve belirleyici bir işleve sahiptir. Eğitim kurumlarına uzmanlık eğitim yetkisi vermek ve uzmanlık eğitim yetkisini kaldırmak Kurulun görevidir. Ayrıca, uzmanlık eğitimlerinin çekirdek eğitim müfredatlarının ve rotasyonlarının belirlenmesi ve uzman eczacıların görev ve yetkilerinin belirlenmesi de Kurulun yetkisindedir. Yabancı ülkelerde uzmanlık eğitimi görenlerin mesleki ve ilmî değerlendirilmesini Kanun uyarınca eczacılıkta uzmanlık dalları Klinik Eczacılık ve Fitofarmasi olarak belirlenmiştir ve eğitim süreleri 3 yıldır. yapacak olan eğitim kurumlarının belirlenmesi ile ilgili kararlar almak, uzmanlık sınavı jürilerinin tespitine ilişkin esasları belirlemek, uzmanlık eğitimi ve uzman insan gücü konusunda görüşler vermek ve uzmanların mesleki ve teknik gelişmeleri takip etmelerini sağlayıcı inceleme ve araştırmalarda bulunmak da Eczacılıkta Uzmanlık Kurulunun görevleri arasındadır. Klinik eczacılıkta uzmanlık eğitimi ABD de eczacılık eğitiminde 50 yılı aşkın deneyim, hasta bakım hizmetleri sunabilecek yeterlilikte pratisyen ve uzman klinik eczacıların yetiştirilebilmesi için kliniğe yönelik eğitim programlarının uygulanmasının zorunlu olduğunu göstermiştir. Bu nitelikte bir programın geliştirilmesi ve uygulanması üç temel faktöre bağlıdır: 1. Öğretim üyesi kalitesi ve sayısı, 2. Mesleki stajlar (lisans ve uzmanlık) ve ülkede mevcut sağlık sistemine uygun bir Eczacı Bakım Modeli nin 15

Tıp fakültesi hastaneleri, eczacılık fakültesi öğretim üyeleri ile işbirliği içinde çalışacak akademik kadroları, klinik eczacılık uygulamalarının yapılacağı klinikleri ve tıp eğitimi anabilim dalları ile klinik eczacıların yetiştirilmesinde etkin bir rol oynayabilirler. mevcudiyeti (hastaya sunulan klinik eczacılık hizmetlerinin karşılığının sağlık sistemi tarafından ödenmesi) 3. Klinik eczacılık lisans ve uzmanlık eğitimi programlarının kalite kontrolü ve verilen eğitimin yeterliliğinin sürekli olarak değerlendirilmesi. Türkiye de eczacılıkta lisans ve uzmanlık eğitimi için de geçerli olduğu açık olan bu üç faktörü ayrı ayrı ele alarak inceleyelim. Öğretim üyesi kalitesi ve sayısı ABD deneyimi göz önüne alındığında, Türkiye de eczacılık fakültelerinde hasta odaklı ya da klinik nitelikte bir eğitim programının yaşama geçirilebilmesi, öncelikle yeterli mali kaynak ve yeterli sayıda nitelikli öğretim üyesini gerektirmektedir. Özellikle klinik eczacılık uygulamalarında deneyimli öğretim üyelerinin sayı ve nitelik bakımından yeterli olması ayrı bir önem taşımaktadır. ABD de mesleğe giriş düzeyinde ilk klinik eczacılık programının Kaliforniya da 1950 lerde başladığı ve daha küçük çapta klinik eczacılıkta uzmanlık programlarının değişik üniversitelerde 1960 lı yılların sonlarında başladığı unutulmamalıdır. Diğer bir ifade ile, ABD de mesleğe giriş düzeyinde klinik eczacılık eğitimi veren programlar, daha önce klinik eczacılık eğitimi almış deneyimli öğretim üyelerinin yeterli sayıya ulaşmasından sonra başlamıştır. Bu öğretim üyeleri bugün ABD de eczacılık yapabilmek için zorunlu derece olan klinik eczacılık meslek doktorası (Pharm.D.) eğitimi veren programların artmasını sağlamıştır. Bu nedenle, klinik eczacılıkta lisans ve uzmanlık eğitimi için Türkiye de de eczacılık fakültelerinin yeterli bir çekirdek öğretim üyesi kadrosu oluşturmaları zorunludur. Bu, özellikle tıp fakültesi olan üniversitelerimizin eczacılık fakültelerinde açılacak Klinik Eczacılık Anabilim Dalları ile tıp fakültelerinin ilgili anabilim dalları arasında Klinik Eczacı Öğretim Üyesi Yetiştirilmesine Yönelik Multidisipliner Lisansüstü Eğitim Programları nın başlatılmasıyla sağlanabilir. Tıp fakültesi hastaneleri, eczacılık fakültesi öğretim üyeleri ile işbirliği içinde çalışacak akademik kadroları, klinik eczacılık uygulamalarının yapılacağı klinikleri ve tıp eğitimi anabilim dalları ile klinik eczacıların yetiştirilmesinde etkin bir rol oynayabilirler. Mesleki stajlar ve ülkenin mevcut sağlık sistemine uygun eczacı bakım modeli Eczacılık mesleğinin temeli, tıp doktorluğunda olduğu gibi, büyük ölçüde usta-çırak ilişkisine dayanır. Bu nedenle klinik eczacılık meslek stajlarının ve klinik eczacılıkta uzmanlık uygulamalarının değişik kliniklerde yetkin eğitmenler gözetiminde yapılması gerekir. Halen ABD de uygulanmakta olan klinik eczacılık lisans eğitimi programı hastaya farmasötik bakım sunabilen pratisyen klinik eczacıların yetiştirilmesini amaçlar. Hasta bakımında tanımlanmış bir yeterlilik düzeyinin sağlanabilmesi, tıbbi ve biyolojik bilimler, eczacılık bilimleri, sosyal/davranışsal/idari bilimler ve klinik bilimlerin yanı sıra çok farklı hizmet ortamlarında yapılan uygulamalı eğitimleri gerektirir. Günümüzde ABD de en 16

çok talep gören ve kabul düzeyi yüksek birinci basamak eczacılık hizmeti İlaç Tedavisi Yönetimi dir (Medication Therapy Management, MTM). İlaç tedavisi yönetiminin sık görülen örnekleri, diyabet, koagülasyon, lipid bozuklukları, hipertansiyon, astım, kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH), ağrı, kalp yetmezliği, osteoporoz ve transplant hastası yönetimidir. Eczacılar tarafından yönetilen diğer hastalık ve klinik durumlar migren, ruh sağlığı, onkoloji, bağışıklama, hematoloji, anemi, tiroit hastalığı, obezite, sağlığın geliştirilmesi, metabolik sendrom, aminoglikozitlerle tedavi, üst solunum yolu enfeksiyonları ve üriner kanal enfeksiyonlarıdır. Bağışıklama dışında, sayılan bu hastalık durumlarının büyük bölümü eczacı yönetiminde sürdürülmeyi gerektiren kapsamlı ilaç tedavisini içermektedir. ABD de klinik eczacıya özgü faaliyetler genellikle hasta konsültasyonu, ilaç incelemesi, hastanın durumunun belgelenmesi, ilaç reçeteleme, teşhis, laboratuvar testleri, hasta kayıtlarının incelenmesi ve ilaç danışmanlığıdır. Bu etkinliklerin gerçekleştiği yerler çoğu zaman hastane klinik ve poliklinikleri, doktor muayenehaneleri, serbest çalışan klinikler ve Bakım Yönetimi Kuruluşları (Managed Care Organisations, MCOs) tarafından görevlendirilen eczanelerdir. ABD de bu hizmetlerin sunulduğu serbest eczanelerin sayısı da giderek artmaktadır. Bu ileri eczacılık uygulaması genellikle İşbirliğine Dayalı İlaç Tedavisi Yönetimi (Collaborative Drug Management, CDTM) yoluyla sürdürülür. Uygulama çerçevesinde eczacı, ilgili doktorla yapmış olduğu protokol uyarınca, ilaç tedavi rejimlerini başlatabilme, değiştirebilme, devam ettirebilme, laboratuvar testleri isteyebilme ve tanımlanmış bir protokol uyarınca hasta değerlendirmeleri yapabilme yetkisine sahiptir. Bu hizmetlerin geri ödemeleri sigorta şirketleri, Medicare veya hastanın kendisi tarafından karşılanmaktadır. Türkiye de klinik eczacılık hizmetlerinin lisans ve uzmanlık düzeyinde geliştirilip sürdürülebilmesi için, ABD deki gibi, mevcut sağlık sistemine uygun bir eczacı bakım modelinin oluşturulması şarttır. Bu modelin oluşturulmasında, başlangıçta, eğitmen eczacıların öğrencilere staj ve uzmanlık rotasyonları sırasında rol model olarak verecekleri klinik eczacılık hizmetlerinden yararlanılabilir. Rotasyonlarda hastalara sunulacak ilaç tedavi yönetimi gibi ileri klinik eczacılık hizmetleri, bir yandan sağlık hizmetlerinde maliyetlerin azalmasını sağlarken, diğer yandan hastaların sağlık çıktılarına olumlu etkiler yapacaktır. Unutulmaması gereken nokta, eczacının yukarıda sayılan ileri klinik eczacılık hizmetlerini sağlayabilme yeteneğinin ABD de bir gecede ortaya çıkmamış olmasıdır. Eczacının geleneksel reçete hazırlama sorumluluğuna klinik görev ve sorumlulukların eklenmesi, 1960 lardan başlayarak kademeli olarak ilerleyen sancılarla dolu bir süreç sonucunda gerçekleşmiştir. 1970 ve 1980 lerde eczacıların doktorlardan hastaların klinik yönetimini öğrenmelerinin ardından, çoğu eczacı, klinik eczacılığın psikiyatri, kardiyoloji, enfeksiyon hastalıkları, terapötik ilaç izlemi (farmakokinetik izlem), onkoloji, pediyatri, ayakta bakım ve farmakoterapi gibi değişik alanlarında uz- ABD de klinik eczacıya özgü faaliyetler genellikle hasta konsültasyonu, ilaç incelemesi, hastanın durumunun belgelenmesi, ilaç reçeteleme, teşhis, laboratuvar testleri, hasta kayıtlarının incelenmesi ve ilaç danışmanlığıdır. 17

Türkiye de sağlık hizmetleri kurumsallaşmıştır ve mevcut eczacılık meslek uygulaması klinik eczacılık hizmetlerinin geliştirilmesine elverişlidir. manlaşmıştır. Klinik eczacılık lisans ve uzmanlık eğitimi programlarının kalite kontrolü Klinik eczacılıkta lisans ve uzmanlık eğitiminin kalitesini güvence altına almak için klinik eczacılıkta ulusal lisans ve uzmanlık eğitimi yeterlilik standartlarının hazırlanması ve eğitimi değerlendiren bir sistemin kurulması gerekmektedir. Sonuç Türkiye de eczacılık mesleği büyük sorunlar yaşamaktadır. Uzun yılların birikimi olan bu sorunlar hem eczacıları hem de eczacılık hizmetlerinin alıcısı konumundaki toplumu doğrudan etkilemektedir. Sorunların nedeninin eczacılık mesleğinde son 40-50 yılda dünya ölçeğinde yaşanan dramatik değişime yeterince ayak uydurulamaması olduğu açıktır. Örneğin ABD de eczacılık eğitimi, geçen yarım yüzyıl boyunca, temel bilim ağırlıklı bir eğitim programından genel sağlık hizmetlerine katkıda bulunan ve ilaç yönetimi hizmetlerini başarabilecek yeterlilikte eczacılar yetiştiren standart bir eğitim programına dönüşmüştür. Bu dönüşümün zamana yayılan bir evrim değil, neredeyse yeniden doğuş sayılabilecek çok hızlı ve çok sancılı bir metamorfoz (başkalaşım) olduğu görülmektedir. Gelişmiş birçok ülkede eczacılıkta benzeri gelişmeler yaşanırken, Türkiye bugüne kadar 1950 lerin temel bilim ağırlıklı eczacılık eğitimi modelini sürdürmekte direnmiştir. Bu, Türkiye de eczacılık mesleğinin sağlık sisteminin dışına itilmesine yol açmıştır. Bu nedenle klinik eczacılık uzmanlığının yasalaşması, eczacılık mesleği ve eczacılık hizmetlerinin geleceği açısından çok önemli ve olumlu yönde bir gelişmeyi temsil etmektedir. Türkiye de sağlık hizmetleri kurumsallaşmıştır ve mevcut eczacılık meslek uygulaması klinik eczacılık hizmetlerinin geliştirilmesine elverişlidir. Ayrıca, kurumsal sağlık hizmet sunucuları Türkiye deki sağlık hizmetinin birincil sunucusu konumundadır. Devlet, Türkiye de sağlık hizmetlerinin finansmanında esas aktör olduğundan, hasta bakımına yönelik klinik eczacılık hizmetlerinin tanınmasında belirleyici bir faktör olarak rol oynayabilir. Günümüzde birçok devletin (ör., Çin, Kore, Japonya) ilaç tedavisi yönetimi gibi hasta bakım hizmetlerinde eczacının rolünü kabul etmiş olması bu bakımdan cesaret vericidir. Bununla birlikte, klinik eczacılık alanında deneyimli uzman öğretim üyelerine, uygulamalardan sorumlu eğitmenlere ve model nitelikteki uygulama yerlerine olan acil ihtiyaç önemli bir sorun olarak ortada durmaktadır. Kaliteli öğretim üyelerinin ve eğitmenlerin yetiştirilmesi, bilgisayarların yenilenmesinde olduğu gibi bir gecede mümkün olamayacağından, klinik eczacılık alanında yetişmiş öğretim üyelerinin sayı ve kalitesinin artırılmasında planlı ve aşamalı bir yaklaşımın uygulanması gerekmektedir. Eczacılıkta uzmanlığı düzenleyen 6566 sayılı Kanuna göre 2023 yılından itibaren yatak sayısı 100 ila 300 olan hastanelerde bir, 300 ün üzerindeki her 200 yatak için ilave bir uzman klinik eczacı istihdam edilmesi zorunlu hale geleceğinden, bu konu, eczacılık fakültelerimizin çözmeleri gereken en önemli sorun olarak gündemdedir. 18

Akılcı ilaç kullanımı, akılcı uygulamalar Sağlık otoritesi, ocak ayı başında İl Sağlık Müdürlükleri tarafından İlçe Sağlık Müdürlüklerine gönderilen bir yazı ile, eczanelerden, başta antibiyotikler olmak üzere reçetesiz ilaç satışlarının denetlenmesini ve engellenmesini istemiştir. Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu nun bu kararı almasında ve uygulamak istemesinde Türkiye nin Avrupa da en çok antibiyotiğin kullanıldığı ülke olmasının rolü önemlidir. Ancak bilmekteyiz ki bu çalışma SGK nın elindeki veriler kullanılarak yapılmıştır ve doğal olarak bu veriler reçeteli satılan ilaçlar üzerindendir. Bu tespit sonrası Sağlık Bakanlığı Akılcı İlaç Kullanımı Ulusal Eylem Planı hazırlığı yapmış ve en kolay ulaşılacak, kontrol edilecek sağlık alanını da eczaneler olarak belirlemiştir. İl Sağlık Müdürlüğü tarafından İlçe Sağlık Müdürlüklerine gönderilen yazı ile, 1262 sayılı yasada yer alan ilaçların ancak reçete mukabilinde satılması gerekmektedir ibaresi hatırlatılarak ilgili hüküm gereği reçetesiz ilaç satılamayacağı belirtilmiş, eczanelerde reçetesiz ilaç satışının öncelikle antibiyotikler olmak üzere engellenmesi ve eczanelerin ilaç satışlarının elektronik ortamda tutulmasının sağlanması, bu konu ile ilgili denetimlere başlamadan önce eczanelerin sahip ve mesul müdürlerine yönelik bilgilendirme toplantıları yapılması ve toplantılarda reçetesiz antibiyotik satışı ile ilgili denetimlere başlanacağı bilgisinin verilmesi istenmiştir. Bu denetimlerin ve bilgilendirme toplantılarının başlayacağı bilgisini alan İstanbul Eczacı Odası Yönetim Kurulu konuyla ilgili İl Sağlık Ecz. Ferda Göçener Sağlık Bakanlığı Akılcı İlaç Kullanımı Ulusal Eylem Planı hazırlığı yapmış ve en kolay ulaşılacak, kontrol edilecek sağlık alanını da eczaneler olarak belirlemiştir. 19

Bizim eczanelerimizden verdiğimiz ilaç hizmeti, vatandaşların kullandıkları devam ilaçlarının onlara ulaştırılması ve ilaçlarını doğru ve uygun dozda kullanılmasının sağlanmasıdır. Müdürlüğü ile bir toplantı yapmış ve meseleye bakışımızı yetkililerle paylaşmış, daha sonra ise bu konuda yapılan bir çalışmayı önerilerimizle birlikte TİTCK yetkililerine de göndermiştir. Geçen süre içerisinde yönetim kurulu olarak bizlere gelen tüm toplantı bilgilerini değerlendirmeye ve toplantılara katılmaya gayret ettik. İl ve İlçe Sağlık Müdürlüğü yetkileri de konuyla ilgili hassasiyetimizi dikkate alarak, toplantılarda meslektaşlarımıza bir tutanak imzalatma zorlamasına gitmemeyi tercih ettiler. Bu toplantılar, ağırlıkla, kamuda çalışan birçok meslektaşımız, İl ve İlçe Sağlık Müdürlük- vatandaşlar tarafından tam ve doğru anlaşılması ve uygulanmasının sağlanmasını mesleki bir sorumluluk olarak görmekteyiz. Meslektaşlarımız yüksek maliyet ve uygulanan ekonomi politikaları nedeniyle yeni kuşak antibiyotiklerin üretilmediğinin, gereksiz antibiyotik kullanımının bağışıklık yarattığının bilincindedir ve hastalarının reçetesiz antibiyotik ya da ilaç alma taleplerini de en aza indirmeye çalışmaktadırlar. Bizim eczanelerimizden verdiğimiz ilaç hizmeti, vatandaşların kullandıkları devam ilaçlarının onlara ulaştırılması ve ilaçlarını doğru ve uygun dozda kullanılmasının sağlanmasıdır. Ülkemizde satılan tüm ilaçların yüzde 85 i, leri yetkilileri ile sorunlarımızı paylaştığımız, karşılıklı bilgi ve görüş alışverişinde bulunduğumuz toplantılar şeklinde geçti. Katıldığımız birçok toplantıda vurguladığımız sorunları bir kez daha hatırlamakta yarar görmekteyiz. Biz eczacılar beş yıllık yüksek eğitimin sağladığı bilgi ve tecrübenin yanı sıra yasalardan aldığımız güvence ile hastalarımıza ilaç hizmetini verme yetkisi olan bir mesleğin mensuplarıyız. Bu bilinçle akılcı ilaç kullanımının bilindiği gibi, devlet tarafından alınmaktadır. SGK ise uygulanan politikalar gereği global bütçe sınırlarında kalabilmek amacıyla sigortalılarından aldığı fiyat farkı, katılım payı, muayene ücreti ve reçete bedeli ile adeta hastayı parasını cebinden ödeyerek ilaçlarını almaya yönlendirmektedir. Akılcı İlaç Kullanımı Ulusal Eylem Planı nın adıyla uyumlu bir çalışma sürecine ihtiyacı olduğu açıktır. Bu tür geniş ölçekli çalışmalarda bizce ilk basamak, hastaların bilgilendirilmesidir. Yerel yönetimlerle ortak bir çalışmayla 20