Niğde Üniversitesi Mühendislik Bilimleri Dergisi, Cilt 3 Sayı 1, (1999), 13-19 UZAYDAN FOTOGRAMETRİK YÖNTEMLE HARİTA YAPIMI Gürcan BÜYÜKSALİH Zonguldak Karaelmas Üniversitesi, Jeodezi ve Fotogrametri Müh. Bölümü, 67100, ZONGULDAK ÖZET Bu çalışmada, ilk önce uzaktan algılama disiplininin ve uydu görüntüleme sistemlerinin fotogrametrik harita yapımı için gerekliliği ve önemi üzerinde durulmuştur. Daha sonra, uzaktan algılanmış veriler kullanılarak topoğrafik harita yapımında önemli olan geometrik hususlar belirtilmiştir. Bütün bunlara ek olarak, uydu görüntülerinin fotogrametrik değerlendirmesi sonucu elde edilecek haritanın planimetrede ve yükseklikte vereceği doğruluk derecesi üzerinde önemli etkiye sahip çözebilirlik kriterlerinden ayrı ayrı bahsedilmiştir. Bunun sonucu, Jeodezi ve Fotogrametri dünyasında çok kullanılan farklı ölçeklerdeki haritaların üreteceği doğruluk değerleri ile uyuşumlu uydu algılayıcı sistemleri için gerekli uzaysal çözebilirlik ve piksel boyutu tahminleri için geliştirilen fikirlere değinilmiştir. Bütün bu açıklamalara dayanılarak, uzay görüntüleme sistemlerinden elde edilen görüntüler kullanılarak 1:25000 ve 1:50000 ölçekli harita yapımı için, bu görüntüleyicilerin ±7.5m ila ±15m arasında konum doğruluğu; ±3m ila ±5m arasında yükseklik doğruluğu ve 2m ila 5m arasında cisim ayırdedebilirliği sağlamaları gerektiği sonucuna varılmıştır. Anahtar Kelimeler: Uzaktan Algılama, Fotogrametri, Uydu Algılayıcıları, Çözebilirlik, Piksel MAPPING FROM SPACE USING PHOTOGRAMMETRIC METHODS ABSTRACT In this study, firstly the importance and the necessity of the remote sensing discipline and satellite imaging systems for photogrammetric mapping have been discussed. Afterwards, the geometric considerations required for topographic mapping applications which use remotely sensed data have been explained. Additionally, the resolution criterias which affect the map s positional and elevation accuracies that are obtained from the photogrammetric processing of satellite images have been described separately. Then, the concepts for estimating the pixel size or spatial resolution required in a sensor system and coincide with the accuracy standards of different maps which are very much used in Geodesy and Photogrammetry community have been dealt with. As a result of all discussion, to accomplish 1:25000 and 1:50000 scale mapping to a standard specification using the images taken by satellite sensors, they should provide ±7.5m to ±15m positional accuracy, ±3m to ±5m elevation accuracy, and 2m to 5m for object detectability. Keywords: Remote Sensing, Photogrammetry, Satellite Sensors, Resolution, Pixel GİRİŞ Uzay çağı, 1957 yılında Sovyetler Birliği nin ilk yapay uydusu Sputnik I in yörüngeye yerleştirilmesiyle başlamıştır. Daha sonra meydana gelen gelişmelerin sonucu olarak insanoğlu Temmuz 1969 da Ay a ayak basmıştır. 1999 yılına gelindiğinde değişik ülkelerce yerkürenin etrafında farklı yerlere 3000 den fazla uydu yerleştirilmiş durumdadır. Günümüzde uydular; haberleşme, yayıncılık, yeryüzünü inceleme ve metereoloji alanlarında yoğun
Gürcan BÜYÜKSALİH olarak kullanılan araçlar halini almaya başlamışlardır. 1972 yılında Landsat ile başlayan uzaktan algılama uyduları yeni bir disiplini ortaya çıkarmış ve bunlarla elde edilen görüntüler birçok değişik bilim dalında kullanım alanı bulmuştur. Bu uygulama alanlarından biri de topoğrafik harita yapımıdır. Düşük ve orta düzeyli uzaysal çözebilirlik (spatial resolution) gerektiren uzaktan algılama uygulamaları (ziraat, ormancılık, jeoloji) ile karşılaştırıldığında kartoğrafik uygulamalar, yer üzerinde bulunan ve topoğrafik haritada gösterilecek detayları belirlemek için yüksek uzaysal çözebilirlik gerektirmektedirler. Ayrıca stereoskopik görüş yeteneği; üçüncü boyutu ölçmek, yer yükseltileri ve arazi yapısı hakkında doğru bilgi çıkarmak açısından önemlidir. Bütün bunlar gözönüne alındığında, oldukça az sayıda uydu görüntüleme sistemi kartoğrafik amaçlı olarak kullanılabilmektedir. Bu çalışmada, ilk önce uzay görüntüleme tekniklerinin klasik fotogrametrik metodlara göre üstünlükleri anlatılacaktır. Daha sonra, harita üretiminde kullanılan uydu görüntüleme sistemlerinin karakteristikleri verilecektir. Bu aşamada, topoğrafik harita yapımı için gerekli görüntü çözebilirliği ve bunu belirleyen faktörler üzerinde ayrıntılı olarak durulacaktır. UZAYDAN FOTOGRAMETRİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ Uzun bir zaman, yersel arazi ölçümleri ve hava fotogrametrisi, topoğrafik harita üretimi için gerekli verinin oluşturulmasında kullanılan ana metodlar olmuştur. Düşük üretim hızı ve yüksek maliyet nedeniyle küçük alanlara sınırlı olan yersel ölçüm metodlarının, harita üretimi ve revizyonu çalışmalarında kullanımı ortadan kalkmıştır. Bunun sonucu, büyük ve orta ölçekli harita üretimi ve revizyonu için hava fotogrametrisi, haritalar için gerekli veriyi makul zaman ve maliyette elde eden tek metot halini almıştır. Ancak bu metotta bile, yer kontrol noktalarının atılması; arazi parsellerinin kullanım bilgilerinin toplanması; fotografta görülemeyen detayların tesbiti; bitki örtüsü, bina ve gölge sonucu belirlenemeyen kısımların bütünlenmesi amacıyla arazi çalışmasına ihtiyaç vardır. Bu işlem, bir harita projesinde toplam çalışmaların sadece %5 ini oluşturmasına rağmen sağladığı bilgi ile haritayı kullanıcı açısından güvenilir ve kabul edilebilir ürün yapmaktadır [11]. Güncelleştirilmiş topoğrafik bilgi için kullanıcı isteği gözönüne alındığında harita üretimi ve revizyonunun klasik fotogrametrik metodlarla bile oldukça yavaş olduğu görülebilir. Mayıs 1994 de Pekin de yapılan Birleşmiş Milletler Kartoğrafya Konferansında sunulan istatistiklere göre (bak. Tablo 1), dünyada toprakla kaplı alanların %65 inin 1/50000 ölçekli haritası üretilmişken, sadece %33.5 inin 1/25000 ölçekli haritası mevcuttur. Tablo 1. 1993 Yılı İtibariyle Dünyada Harita Yapım Durumu [3] Yer 1/25000(%) 1/50000(%) 1/100000(%) 1/250000(%) Afrika 2.9 41.1 21.7 89.1 Asya 15.2 84.0 66.4 100 Avustralya ve Okyanusya 18.3 24.3 54.4 100 Avrupa 86.9 96.2 87.5 90.9 Kuzey Amerika 45.1 77.7 37.3 99.2 Güney Amerika 7.0 33.0 57.9 84.4 Eski Sovyetler Birliği 100 100 100 100 Dünya 1993 33.5 65.6 55.7 95.1 Dünya 1987 17 59 56 90 1987 ile 1993 Arasındaki Yıllık Artış 2.8 1.1 0 0.9 1987 de Harita Yenileme Artışı 4.9 2.3 0.7 3.4 Bu tablodan görülebileceği gibi harita yapımı genel olarak; gelişmekte olan Afrika, Avustralya ve Okyanusya ve Güney Amerika kıtaları için oldukça yetersizdir. 1/25000 için %2.8 ve 1/50000 için %1.1 lik yıllık artışın, bu ölçeklerdeki haritaların değişik bilgi sistemleri ve sürekli gelişim için önemli ihtiyaç olduğu gözönüne alındığında, oldukça yetersiz rakamlar olduğu görülecektir. Yukarıdaki tablodan, haritası mevcut alanlardaki güncelleştirme oranı 1/25000 için %4.9 ve 1/50000 için %2.3 dür. Bunun anlamı, 1/25000 için ortalama harita yaşı 20 sene, 1/50000 için 14
Uzaydan Fotogrametrik Yöntemle Harita Yapımı 40 senedir. Bu veriler, sadece uydu uzaktan algılama metodlarının gerekli bilgiyi makul zaman süresi içinde sağlayacak kapasiteye sahip olduğunun en belirgin kanıtıdır. Son 30 seneden beri, araştırmacılar uydu görüntülerini yukarıda belirtilen problemlerin çözümü olarak görmektedirler. Landsat ın 1972 yılında yörüngeye yerleştirilmesi öncesinde bile, harita yapımı için uzay görüntülerinin belirgin ekonomik üstünlükleri ortaya koyulmuş ve belirli bir bölge için 1 uzay görüntüsü ile 3200 hava fotografına eşdeğer alanın örtülebileceği vurgulanmıştır [10]. Buna ek olarak, 200km yükseklikte yörüngeye yerleştirilmiş ve 300mm odak uzaklıklı metrik kamera taşıyan bir uydu ile 10800km 2 lik bir alanın tek bir fotografla kaydedilebileceği gösterilmiştir [5]. Bu tür görüntülerle oluşturulacak stereomodelde, küçük ölçekli harita yapımı için, sadece 3 adet yer kontrol noktasına ihtiyaç duyulacaktır. Burada önemli nokta, yörüngesel yüksekliklerden elde edilen fotograflarla daha çok alan kaplanabilmesi ve böylece daha az yer kontrol noktasına ihtiyaç duyulmasıdır. Ancak; uzay görüntülerinin olumsuz yanı, tek bir görüntü ile örtülen yer alanındaki artış sonucu hem fotograf ölçeğinde hem de yer çözebilirliğinde azalma meydana gelmekte ve böylece görüntüler üzerinde detayları belirleme ve yorumlamada zorluklar oluşmaktadır. Uzay görüntüleme sistemlerinin diğer önemli üstünlüğü, bilinen bir yörünge boyunca hareket etmeleridir. Uydu efemerisinden çıkarılan karmaşık yörüngesel verilerden, dış yöneltme elemanlarının belirlenmesinde yararlanılmaktadır. Bu verilerin kullanımı, gerekli olan kontrol noktalarının sayısını azaltabileceği gibi stereodeğerlendirme aşamasında yöneltme parametreleri için iyi yaklaşım veya başlangıç değerini sağlayacaktır. UZAYDAN HARİTA YAPIMINDA GEOMETRİK HUSUSLAR Uzay görüntülerinden harita yapımında kullanılan fotogrametrik metodlar iki alt kategoriye ayrılabilir. Bunlar; cismin sadece yatay geometrisinin düşeye çevrildiği planimetrik (iki-boyutlu) harita yapımı ile üç boyutlu verinin üretildiği topoğrafik (üç-boyutlu) harita yapımıdır. Uydu ile dünya arasındaki büyük uzaklık nedeniyle, yeryüzüne düşey olarak yöneltilmiş bir görüntüleme sistemi dikizdüşüme yakın bir görüntü üretir ve eğer görüntülenen alan oldukça az yükseklik değişimine sahipse, bu görüntü doğrudan harita yapımında kullanılabilir. Bu tür harita üretiminde önemli hususlar; görüntü ölçeği (c/h) ve yer çözebilirliğidir. Bunun yanında, eğer görüntülenen alan önemli derecede yükseklik değişimine sahipse stereoskopik görüntü alımı gereklidir. Bu durumda da ölçek ve yer çözebilirliği çok önemli olmakla birlikte topoğrafik harita yapımında gözönüne alınacak hususlar, planimetrik harita yapımındakilerden oldukça farklıdır. Bunlar görüntünün stereoskopik geometrisine ve özellikle onun baz-yükseklik oranına (b/h) bağlıdırlar. Bilindiği üzere, ölçek ve bazyükseklik oranı stereoskopik görüntüler üzerinden ölçülen paralaks değerlerinden yükseklik farklarının hesaplanmasında kullanılır. Buna göre; şeklindedir ve burada c uzay kameranın odak uzaklığı, h yörünge yüksekliği, b baz uzunluğu, dp paralaks miktarı, ve dh yükseklik farkıdır. dh = (h/c)(h/b)dp (1) Yukarıdaki eşitlikten gayet açık bir şekilde görülebileceği gibi, verilen bir görüntü ölçeği için, büyük bazyükseklik oranı iyi yükseklik belirleme doğruluğu için gereklidir. Farklı türdeki görüntüleme sistemleri için bazyükseklik oranı, yerin stereoskopik görüntüsünü elde etmede kullanılan sistemin geometrisine bağlıdır. Fransız SPOT uydusu görüntülerinde nadir-ötesi bakış yeteneği; komşu yörünge izlerinde farklı uydu geçişleri anında değişik açılarda yörünge izine dik doğrultulu (cross-track) görüntüler elde ederek verilen alanın stereoçiftlerini oluşturmayı mümkün kılmaktadır (Şekil 1(a)). Bu durumda baz-yükseklik oranı büyük miktarda kullanılan bakış açılarına bağlıdır (Şekil 1(b)). Bu ilişki aşağıdaki şekilde gösterilebilir: 15
Gürcan BÜYÜKSALİH b/h = tanα 1 tanα 2, α i = arcsin(rsinβ i /R), i = 1,2 (2) Burada; α 1 ve α 2 birinci ve ikinci görüntü için geliş açısı, β bakış açısı, r SPOT uydusunun yerin merkezinden olan uzaklığı, ve R yerin yarıçapıdır. Yörünge 1 b Yörünge 2 β 1 β 1 β 2 β 2 α 1 r r h α 2 R R Yeryüzü O (a) (b) Şekil 1(a). Yörünge izine dik doğrultulu (cross-track) görüntü alımı; (b) b/h oranını belirleyen parametreler SPOT stereo-çiftinin iki görüntüsü için maksimum bakış açısı ±27 kullanılırsa, oldukça iyi baz-yükseklik oranına sahip görüntüler elde edilir. Buna göre; β 1 =27, β 2 =-27, r=7205km, R=6370km alınırsa b/h=1.19 olacaktır. Stereo-görüntü üretme yeteneğine sahip diğer bir doğrusal dizin tarayıcı Alman uydusu MOMS-02 nin bazyükseklik oranı sabit ve 0.8 e eşittir. HARİTA YAPIMI İÇİN GEREKLİ ÇÖZEBİLİRLİK KRİTERLERİ Çözebilirlik (ayırma gücü), optik sistemlerin uzaysal veya spektral olarak yakın sinyaller arasında ayrım yapabilme yeteneğidir. Algılayıcı performansını belirleyen üç tür çözebilirlik mevcuttur. Bunlar; (i) spektral, (ii) uzaysal ve (iii) radyometrik çözebilirliktir. Spektral çözebilirlik, görüntüleme sisteminin algılayabildiği elektromanyetik spektrumun spesifik dalgaboyu aralıklarının sayısı ve boyutunu tanımlar. Uzaysal çözebilirlik, algılayıcı tarafından ayırılabilen iki cisim arasındaki en küçük açısal veya doğrusal ayırımın ölçütüdür. Algılanabilen cisim boyutu küçüldükçe, uzaysal çözebilirlik artar. Radyometrik çözebilirlik, detektörün yerden yayılan ve yansıtılan radyasyon sinyallerinin gücündeki farklılığa karşı olan duyarlılığıdır. Bu, birbirinden ayırılabilen sinyal düzeyleri sayısını verdiğinden yüzey cisimlerinin tanımlanmasında rol oynayan en önemli elemandır. Yukarıda 16
Uzaydan Fotogrametrik Yöntemle Harita Yapımı bahsedilen çözebilirlikler arasında, özellikle uzaysal çözebilirlik topoğrafik harita yapımı açısından önem taşımaktadır. Fotogrametride geniş kullanımda olan çözebilirlikle ilgili terminolojinin çoğu fotografik-tabanlı görüntüler için geliştirilmiştir. Fotografçılıkta çözebilirlik veya ayırma gücü, görüntü üzerinde açıkça iki farklı cisim olarak ayırdedilebilen iki çok yakın cisim arasındaki minimum uzaklıktır. Çözebilirliğin bu tanımı en iyi Modülasyon Taşıma Fonksiyonu (Modulation Transfer Function - MTF) tarafından sergilenmesine rağmen onun üretim ve analizindeki karmaşıklıktan dolayı fotogrametriciler tarafından pek tercih edilmemiştir [1]. Bu nedenle genelde mm deki çizgi çifti (line pairs per millimetre - R lp/mm ) cinsinden ifade edilen görüntü çözebilirliği kullanılmaktadır. Burada n lp/mm çözebilirliğin anlamı, 1mm aralık içinde n çift siyah ve beyaz çizginin birbirinden ayırılabilecek şekilde görüntülenmesidir. Teorik olarak, yer büyüklükleri cinsinden istenilen çözebilirlikte uzay görüntüsü elde etmek mümkündür. Bu nedenle bazen uzay fotoğrafının yer çözebilirliği çizgi çiftindeki metre (metres per line pair R m/lp ) cinsinden ifade edilir. Bu iki çözebilirlik aşağıdaki şekilde ilişkilendirilir: R m/lp = (Fotograf ölçeği / 1000) / R lp/mm (3) Elektro-optik sistemlerde uzaysal çözebilirlik, algılayıcının piksel boyutuna eşit olan veya yer pikseli boyutu cinsinden ifade edilen pikseldeki metre (metres per pixel - R m/piksel ) ile tanımlanır. Piksel boyutu, anlık görüş alanının (Instantaneous Field Of View IFOV) açısal boyutu ve detektörün örnekleme oranı ile belirlenir. IFOV örnekleme birimine karşılık gelen açı olarak tanımlanır. IFOV tarafından örtülen alanda içerilen bilgi görüntü düzleminde tek bir pikselle gösterilir. Görüntüleme sisteminin elektromanyetik enerjiyi etkin bir şekilde algıladığı maksimum görüş açısı, görüş alanı (Field Of View - FOV) olarak adlandırılır. Uydu görüntüleme sistemlerinde, örneğin termal satır tarayıcılarda, FOV a karşılık gelen yer kaplaması, tarama genişliği (swath width) olarak adlandırılır (Şekil 2). F.J. Doyle, harita ölçeği ile yer çözebilirliği arasında varolan bir ilişkiyi fotografik ve elektro-optik sistemler için tanımlayan iki ayrı formül geliştirmiştir [2]. Bunlar; şeklinde ifade edilir. Burada; S m harita ölçeğinin paydası, R m/lp m/lp cinsinden yer çözebilirliği, ve R m/piksel m/piksel cinsinden yer çözebilirliğidir. S m = 4000R m/lp S m = 10000R m/piksel (4) R m/lp ve R m/piksel 2.8 e eşit olan Kell faktörü ile ilişkilendirilir. Buna sonucu R m/lp 2.5 R m/piksel olarak alınabilir [9]. D.L. Light ise harita yapımı uygulamaları için uygun algılayıcı piksel boyutunu belirlemek için farklı kriterler kullanan iki ayrı metod geliştirmiştir [6,7,8]: (i) ilk metod, yer piksel boyutu (m/piksel) ile görüntü ölçeğini ilişkilendirir ve aşağıdaki şekilde ifade edilir: görüntü ölçeği = 11806xpiksel boyutu (5) (ii) ikinci metotta ise topoğrafik harita yapımı için gerekli olan piksel boyutlarını belirlemek için baz-yükseklik oranı ve eş-yükseklik eğrisi aralığından yararlanılmıştır. Buna göre, piksel boyutu = 0.3(1/0.36)(b/h)CI (6) olarak ifade edilir. Burada CI, eş-yükseklik eğrisi aralığıdır. Tablo 2 den görülebileceği gibi, Doyle un metodu ve Light tarafından geliştirilen iki metod birbirini desteklemektedir. Bu durumda, algılayıcı sistemi için gerekli uzaysal çözebilirlik ve piksel boyutu tahmininde geliştirilen bu fikirlerin doğruluğunu kanıtlamaktadır. Tabloda, Light in ikinci metodunda b/h oranının 0.6 alındığına dikkat edilmelidir. 17
Gürcan BÜYÜKSALİH Şekil 2. Termal satır tarayıcıların görüntüleme elemanları [4] Tablo 2. Harita Serileri İçin Çözebilirlik Kriterleri Doyle Metodu Light Metodu (1) Light Metodu (2) Eş-yükseklik σ p σ e Sm R m/piksel R m/lp R m/piksel R m/lp R m/piksel R m/lp Eğrisi Aralığı (m) (m) (m) 100000 10.0 25.0 8.5 21.25 10.0 25.0 20 30.0 6.0 50000 5.0 12.5 4.2 10.50 5.0 12.5 10 15.0 3.0 25000 2.5 6.3 2.1 5.25 2.5 6.3 5 7.5 1.5 Yukarıdaki tabloda, σ p ve σ e sırasıyla konum ve yükseklikteki standart hata değerlerini vermektedirler ve şu şekilde tanımlanırlar: σ p = 0.3mm x harita ölçeği σ e = 0.3m x eş-yükseklik eğrisi aralığı (7) Herhangi ölçekteki çizgisel haritalarda gösterilmesi gerekli karayolu, demiryolu ve bina gibi detaylar 2 ila 3m/lp veya 1 ila 2m/piksel yer çözebilirliği gerektirirler. Eğer harita yapımında kullanılan algılayıcı bu düzeyde bir çözebilirliği sağlamıyorsa, bu nitelikler haritada yeterince gösterilemezler ve yersel ölçüm metodları kullanılarak yapılan arazi bütünlemesi ile belirlenebilirler. 18
Uzaydan Fotogrametrik Yöntemle Harita Yapımı SONUÇLAR (1) Uzay görüntülerinin fotogrametrik harita yapımı için uygunluğunun ortaya koyulması için üç ayrı kriterin gözönüne alınması gereklidir. Bunlar; elde edilen (i) planimetrik doğruluk, (ii) yükseklik doğruluğu, ve (iii) görüntüdeki detayların tanınabilirliğidir. (2) Harita üzerinden grafik okuma doğruluğu ±0.3mm olarak alınırsa, planimetrik doğruluk 1:25000 de ±7.5m; 1:50000 de ±15m ve 1:100000 ölçekli haritada ±30m olacaktır. Bu değerler, verilen ölçeklerde üretilen haritaların yapımında kullanılacak uydu görüntüleme sistemlerinin sahip olması gereken yer piksel boyutunun maksimum değerini gösterirler. Aksi takdirde, bunlarla elde edilen görüntüler üzerinde haritada gösterilmesi gereken detayların belirlenmesi ve yorumlanması zorlaşacaktır. (3) Yükseklik ölçme doğruluğu, harita doğruluk standartlarına göre, yeryüzeyinin yapısına bağlı olan eş-yükseklik eğrisi aralığının 1/5 i olmalıdır. Bunun anlamı; düz arazilerde (eş-yükseklik eğrisi aralığı 10m) m h =±2m, çok düz veya dağlık olmayan arazilerde (eş-yükseklik eğrisi aralığı 20m) m h =±4m ve dağlık arazilerde (eş-yükseklik eğrisi aralığı 50m) m h =±10m olacaktır. Bu değerlerde, stereoskopik görüntü alımı yapabilen uzaktan algılama sistemlerinde harita yapımı için gerekli olan üçüncü boyut doğruluk sınırlarını vermektedir. (4) Cismin ayırdedilebilirliği, harita üzerinde gösterilen cismin ne olduğuna bağlıdır. 2.5 veya 2.8e eşit Kell faktörü gözönüne alındığında; kentsel alanlardaki yapılar için 2m piksel boyutu, tali yollar ve su kanalları için 5m piksel boyutu, ana yol güzergahları ve bina blokları için 10m piksel boyutu yeterli olacaktır. (5) Yukarıdaki maddelerde gözönünde bulundurulursa, uzay görüntüleme sistemlerinden elde edilen görüntüler kullanılarak 1:25000 ve 1:50000 ölçekli harita yapımında standartlara uyulması için, bu sistemlerin ±7.5m ila ±15m konum doğruluğu; ±3m ila ±5m yükseklik doğruluğu ve 2m ila 5m lik cisim ayırdedebilirliği sağlamaları gerekmektedir. KAYNAKLAR 1. Büyüksalih, G., Geometric and Radiometric Calibration of Video Infrared Imagers for Photogrammetric Applications, Ph.D Thesis, University of Glasgow, 1997. 2. Doyle, F.J., Surveying and Mapping with Space Data, ITC Publication Series, A(4), 314-321, 1984. 3. Konency, G., Current Status and Future Possibilities for Topographic Mapping from Space, EARSel Advances in Remote Sensing 4(2), 1-18, 1995. 4. Kennie, T.J.M., Remote Sensing Scanning Systems. In : T.J.M. Kennie and M.C. Matthews (eds), Remote Sensing in Civil Engineering, 41-85, 1985. 5. Light, D.L., Brown, D., Colvocoresses, A.P., Doyle, F.J., Davies, M., El Assal, A., Undrejka, R., Wood, G., Satellite Photogrammetry, Chapter 17 in Manual of Photogrammetry, Fourth Edition, Edited by C.C. Slama, American Society of Photogrammetry, 883-977, 1980. 6. Light, D.L., Mass Storage Estimates for the Digital Mapping Era, Photogrammetric Engineering and Remote Sensing, 52(3), 419-425, 1986. 7. Light, D.L., Planning for Optical Disk Technology with Digital Cartography, Photogrammetric Engineering and Remote Sensing, 52(4), 551-557, 1986. 8. Light, D.L., Remote Sensors for Mapping: What are the Essential Characteristics?, Technical Papers, ASPRS / ACSM Annual Convention, Baltimore, Vol.3, 50-75, 1989. 9. Naithani, N.K., Can Satellite Images Replace Aerial Photographs? A Photogrammetrist s View, ITC Journal, 1990(1), 29-31, 1990. 10. Petrie, G., Some Considerations regarding Mapping from Earth Satellites, Photogrammetric Record, 6(36), 590-624, 1970. 11. Petrie, G., Remote Sensing And Topographic Mapping, Chapter 6 in Kennie and Matthews : Remote Sensing in Civil Engineering, 119-161, Surrey University Press, London, 1985. 19