Çankaya Üniversitesi-İİBF. 2011-2012 Bahar Yarıyılı. Dr. Ahmet OZANSOY



Benzer belgeler
DURGUNLUK VE MALİYE POLİTİKASI

FİNAL ÖNCESİ ÇÖZÜMLÜ DENEME MALİYE POLİTİKASI 1 SORULAR

FİYATLAR GENEL DÜZEYİ VE MİLLİ GELİR DENGESİ

MAKRO İKTİSAT KONUYA İLİŞKİN SORU ÖRNEKLERİ(KARMA)

8. BÖLÜM STAGFLASYONLA MÜCADELEDE MALİYE POLİTİKASI. Dr. Süleyman BOLAT

Ders Notları Dr. Murat ASLAN. Bu notlar; Prof. Dr. ABUZER PINAR ın MALĠYE POLĠTĠKASI ders kitabından faydalanılarak hazırlanmıştır.

SORU SETİ 11 MİKTAR TEORİSİ TOPLAM ARZ VE TALEP ENFLASYON KLASİK VE KEYNEZYEN YAKLAŞIMLAR PARA

FİYAT İSTİKRARI ACI KAHVE

İÇİNDEKİLER BÖLÜM 1: EKONOMİ İLE İLGİLİ DÜŞÜNCELER VE TEMEL KAVRAMLAR...

Ekonomi II. 21.Enflasyon. Doç.Dr.Tufan BAL. Not:Bu sunun hazırlanmasında büyük oranda Prof.Dr.Tümay ERTEK in Temel Ekonomi kitabından

İstihdam Faiz ve Paranın Genel Teorisi, makro iktisadın kökenini oluşturur.

MALİ YE POLİ KASI Maliye politikası nda klasik görüş ten sapmalar özellikle 1930 yı ndan sonra önem kazanmaya baş lamı

Kamu bütçesi, Millet Meclisi tarafından onaylanıp kanunlaşan ve devletin planlanan gelir ve harcamalarını gösteren yıllık bir programdır.

M2 Para Tanımı: M1+Vadeli ticari ve tasarruf mevduatları (resmi mevduatlar hariç)

2.BÖLÜM ÇOKTAN SEÇMELİ

BÖLÜM FAİZ ORANI-MİLLİ GELİR DENGESİ. Bu bölümde, milli gelir ile faiz oranı arasındaki ilişkiler incelenecektir.

MAKROİKTİSAT BÖLÜM 1: MAKROEKONOMİYE GENEL BİR BAKIŞ. Mikro kelimesi küçük, Makro kelimesi ise büyük anlamına gelmektedir.

DEFLASYONLA MÜCADELEDE MALİYE POLİTİKASI

İÇİNDEKİLER Sayfa ÖNSÖZ... v İÇİNDEKİLER... vi GENEL EKONOMİ 1. Ekonominin Tanımı ve Kapsamı Ekonomide Kıtlık ve Tercih

ORTA VADELİ PROGRAM ( ) 8 Ekim 2014

ORTA VADELİ PROGRAMA İLİŞKİN DEĞERLENDİRME ( )

GENEL DEĞERLENDİRME TÜRKİYE CUMHURİYET MERKEZ BANKASI

ORTA VADELİ PROGRAM

SORU SETİ 7 IS-LM MODELİ


C.Can Aktan (ed), Yoksullukla Mücadele Stratejileri, Ankara: Hak-İş Konfederasyonu Yayını, 2002.

tepav Mart2011 N POLİTİKANOTU Cari Açığın Sebebini Merak Eden Bütçeye Baksın Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı

DERS NOTU 09 DIŞLAMA ETKİSİ UYUMLU MALİYE VE PARA POLİTİKALARI PARA ARZI TANIMLARI KLASİK PARA VE FAİZ TEORİLERİ

Dengede; sızıntılar ve enjeksiyonlar eşit olacaktır:

A İKTİSAT KPSS-AB-PS / Mikroiktisadi analizde, esas olarak reel ücretlerin dikkate alınmasının en önemli nedeni aşağıdakilerden

IS LM MODELİ ÇALIŞMA SORULARI

Finansal Piyasalar ve Bankalar

Makro İktisat II Örnek Sorular. 1. Tüketim fonksiyonu ise otonom vergi çarpanı nedir? (718 78) 2. GSYİH=120

Ayrım I. Genel Çerçeve 1

IS-LM MODELİNİN UYGULANMASI

SORU SETİ 7 IS-LM MODELİ

1 MALİYE BİLİMİNİN ESASLARI VE DİĞER BİLİM DALLARIYLA İLİŞKİSİ

2005 YILI İLERLEME RAPORU VE KATILIM ORTAKLIĞI BELGESİNİN KOPENHAG EKONOMİK KRİTERLERİ ÇERÇEVESİNDE ÖN DEĞERLENDİRMESİ

iktisaoa GiRiş 7. Ürettiği mala ilişkin talebin fiyat esnekliği değeri bire eşit olan bir firma, söz konusu

APC= = = + c bulunur. Bunun anlamı gelir arttıkça bireylerin ortalama tüketim

Yılları Bütçesinin Makroekonomik Çerçevede Değerlendirilmesi

TEMEL MAKRO EKONOMİ SORUNLARI VE POLİTİKA ARAÇLARI. Dr. Öğretim Üyesi Yasemin TELLİ ÜÇLER

İKTİSADİ DALGALANMALAR VE MALİYE POLİTİKASI YÖNTEMLERİ

Bölüm-4: İradi Maliye Politikası

İKTİSADİ DALGALANMALAR ve MALİYE POLİTİKASI UYGULAMASINDA YÖNTEMLER

2016 YILI I.DÖNEM AKTÜERLİK SINAVLARI EKONOMİ

BÖLÜM I MAKROEKONOMİYE GENEL BİR BAKIŞ

BİRİNCİ BÖLÜM... 1 KAYIT DIŞI İSTİHDAM... 1 I. KAYIT DIŞI EKONOMİ...

MAKROEKONOMİK ANALİZİN ALTYAPISI: TEMEL MAKROEKONOMİK İLİŞKİLER

ÖDEMELER BİLANÇOSU VE DENGESİ

MİLLİ GELİR DENGESİ

EKONOMİ POLİTİKALARI VE

TARIM POLİTİKASININ ARAÇLARI Ulusal Tarım Politikası Araçları

Orta Vadede (Dönemde) Piyasa Dengesi:

Enflasyon ve Maliye Politikası

KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ DEVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ

2018/1. Dönem Deneme Sınavı.

Çankaya Üniversitesi-İİBF Bahar Yarıyılı. Dr. Ahmet OZANSOY

TEŞVİK TEDBİRLERİ, KRİZDEN ÇIKIŞI TEHDİT EDEN FAKTÖRLER, KRİZİN DERİNLİĞİ VE NEDENLERİ DOĞRU TEŞHİS EDİLMEDEN HAZIRLANMIŞTIR.

Ünite 14 MİLLİ GELİR. Prof. Dr. İsmet BOZ

Maliye Politikası ve Bütçe

Editörler Yrd.Doç.Dr. Bülent Altay & Yrd.Doç.Dr. Temur Kurtaslan GENEL EKONOMİ

Rasyonel Beklentiler Teorisinin Politika Yansımaları ve Enflasyonla Mücadele

GSYH

1 İKTİSAT İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR

Talep Enflasyonu MONETARİST GÖRÜŞ Talep Enflasyonu. Enflasyon ve Maliye Politikası. Enflasyon ve Maliye Politikası

TÜRKİYE EKONOMİSİ MAKRO EKONOMİK GÖSTERGELER (NİSAN 2015)

N VE PARA ARZININ ÖZELL

EKONOMİK SÜREÇ İÇİNDE DEVLETİN FONKSİYONLARI KAMU HİZMETLERİ DIŞSALLIKLAR KAMU HARCAMALARININ ARTIŞINA YÖNELİK GÖRÜŞLER

Ekonomide Uzun Dönem. Bilgin Bari İktisat Politikası 1

İçindekiler kısa tablosu

8.1 KLASİK (NEOKLASİK) MODEL Temel Varsayımlar: Rasyonellik; Para hayali yoktur; Piyasalar sürekli temizlenir.

1 MAKRO EKONOMİNİN DOĞUŞU

2002 HANEHALKI BÜTÇE ANKETİ: GELİR DAĞILIMI VE TÜKETİM HARCAMALARINA İLİŞKİN SONUÇLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ

1 TEMEL İKTİSADİ KAVRAMLAR

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO. Adalet Programı. Mali Hukuk Bilgisi Dersleri

Kamu Kesimi. Ünite 04: Kamu Maliyesindeki Gelişmeler

YENİ TEŞVİK YASASININ AVANTAJLARINDAN DAHA YÜKSEK ORANLARDA YARARLANMAK İÇİN SON GÜN

TOPLAM TALEP VE TOPLAM ARZ: AD-AS MODELİ

ENFLASYON (Genel bakış)

FİNANSAL SERBESTLEŞME VE FİNANSAL KRİZLER 4

1. Bir ekonomide belli bir dönemde üretilen bütün nihai mal ve hizmetlerin piyasa değerine ne ad verilir?

MAL VE PARA PİYASALARINDA EŞ ANLI DENGE. Mal ve para piyasalarında eşanlı denge; IS ile LM in kesiştiği noktada gerçekleşir.

FİNAL ÖNCESİ ÇÖZÜMLÜ DENEME PARA VE BANKA SORULAR

BÖLÜM 9. Ekonomik Dalgalanmalara Giriş

RUS TÜRK İŞADAMLARI BİRLİĞİ (RTİB) AYLIK EKONOMİ RAPORU. Rusya ekonomisindeki gelişmeler: Aralık Rusya Ekonomisi Temel Göstergeler Tablosu

Merkez Bankası 1998 Yılı İlk Üç Aylık Para Programı Gerçekleşmesi ve İkinci Üç Aylık Para Programı Uygulaması

ORTA VADELİ PROGRAM ( ) 4 Ekim 2016

T.C. KALKINMA BAKANLIĞI 2014 YILI PROGRAMI GENEL EKONOMİK HEDEFLER VE YATIRIMLAR

Ekonomi II. 19.Para ve Bankacılık. Doç.Dr.Tufan BAL. Not:Bu sunun hazırlanmasında büyük oranda Prof.Dr.Tümay ERTEK in Temel Ekonomi kitabından

Kıvanç Duru 2015 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Programı Değerlendirmesi

YATIRIM. Ders 19: Menkul Kıymet Analizi. Bahar 2003

BASIN DUYURUSU PARA POLİTİKASI KURULU TOPLANTI ÖZETİ. Sayı: Mart Toplantı Tarihi: 24 Şubat 2015

DEVLET BORÇLANMASININ KALKINMANIN FİNANSMANINDAKİ ROLÜ (2004) 2- DEVLET BORÇLANMASI KAVRAMI VE BORÇLANMANIN NEDENLERİ

~ 2 ~ etkisinden daha büyük olur. E) Kamu harcamalarının genişletici etkisi ile verginin daraltıcı etkisi istihdamın azalmasına yol açar.

İthalat 5 birim olduğuna göre, toplam talep kaç birimdir?

İşsizlik Çeşitleri, Para Kavramı. Spor Bilimleri Anabilim Dalı

d. Devlet anlayışında meydana gelen değişmeler e. Savaş ve savunma harcamalarındaki artış b. Sivil toplum örgüt a. Tarafsız maliye b.

Plan Ödemeler Dengesi, tanım, kapsamı Ana Hesap Grupları Cari Denge, Sermaye Hesabı Dengesi Farklı Ödemeler Dengesi Tanımları Otonom ve Denkleştirici

Transkript:

Çankaya Üniversitesi-İİBF 2011-2012 Bahar Yarıyılı Dr. Ahmet OZANSOY

Deflasyon nedir? Cari fiyat seviyesinde, toplam arzın toplam talepten fazla olmasından kaynaklanan istikrarsızlık durumuna deflasyon denir. Deflasyon dönemlerinde ekonomide duraklama başlar, fiyatlar ve istihdam düşer. Maliye politikasının doğuşu deflasyon dönemlerinde olmuştur. Deflasyon dönemlerinde fiyatların, yatırımların ve istihdamın düşmesine yol açan eksikliklerin tamamlanması yada giderilmesi yönünde politikalar uygulandığından bu politikalara telafi edici maliye politikaları denilmektedir.

Maliye politikası toplam talebi nasıl artırır? Telafi edici maliye politikaları ile sağlanan mali genişleme toplam talebi 2 şekilde artırır: 1- Vergilerin değişmeden kamu alımlarının artması Toplam talebi doğrudan artırır. 2- Vergilerin azaltılması ve transfer ödemelerinin artırılması Bu politikalar harcanabilir geliri artırmak yoluyla toplam talebi artırır.

Ekonomide toplam arz fazlası neden oluşur? 1- Kısa devreli (devri) dalgalanmalar Ekonominin yapısından kaynaklanan sürekli dalgalanmalardır. Üretim, milli gelir ve istihdam hacmi sürekli zikzak çizer. İktisadi devre refahtan başlar, daralma, çöküntü, canlanma safhasından geçerek tekrar refaha döner. 6 Refah 4 2 Canlanma Daralma 0 Çöküntü Kategori 1 Kategori 2 Kategori 3 Kategori 4

Kısa devreli (devri) dalgalanmalar Dalgalanmalar kapitalizmin doğasında olmakla birlikte, dalgalanmaların nedeni, ekonomik aktörlerin aldıkları kararlar ve davranışlarıdır. Müteşebbisler, üretim hacmini belirlerken gelecek hakkındaki beklentilerine göre hareket ederler. Gelecekte talebin yüksek olacağı ancak üretim maliyetlerinin de artmayacağı düşünülüyorsa beklenen kâr marjı yükseleceğinden üretim hacmi artacaktır. Aksi durumda üretim hacmi azalacaktır. Üretim hacminin artması ya da azalması talebe bağlı olduğundan, üretimi artıracak yatırım mallarına olan talep tüketim talebinden doğan türev bir taleptir. Refah devrelerinin sonuna doğru ekonomi tam istihdama yaklaşacağından, azalan verimler kanunu gereğince maliyetler artıp, kâr marjı düşmeye başlayacaktır. Bu durum daralma evresine geçişi başlatacaktır.

Fiyatlar İstihdam Kâr Marjı Fiyat azalışları bir noktada durur Toplam Yatırım Hacmi Gelecek hakkındaki bekleyiş olumluya döner Ücretler İstihdam Üretim Yatırım hacminin düşmesi nedeniyle biriken fonlar nedeniyle Faiz

Ekonomide toplam arz fazlası neden oluşur? 2- Üretimin fiziki hudutlarına ulaşılması (Olgun Ekonomiler Kuramı) Gelişmiş ekonomilerde gelir düzeyi yüksektir. Tüketim harcamaları belli bir düzeyden sonra artmayacağı için istihdam seviyesi yatırım harcamalarının miktarına bağlı olacaktır. Ancak yatırım harcamaları da bazı sebeplerle artırılamayabilir: a. Yatırım yapacak toprak kalmaması b. Üretimin, büyüme yoluyla artırılamaması c. Yeni doğal kaynakların bulunmaması d. Nüfus artışlarının durması e. Piyasadaki monopolcü firmaların üretim teknolojilerini yenilememeleri

Kamu harcamaları, ait olduğu dönem için bir talep unsuru olduğundan, kısa dönemde talep canlanması için etkili bir araçtır. Cari harcamalar doğrudan etkili Yatırım harcamaları doğrudan etkili Transfer harcamaları dolaylı etkili

Kısa dönemde, durgunluğun önlenmesi için yapılan harcamalarda yatırımlara ağırlık verilmesi daha tutarlıdır. Çünkü, canlanan talep enflasyonist etki yapar. Sonraki dönemlerde üretim artışlarını da beraberinde getirecek yatırımlara ağırlık verilmesi daha doğru olur.

Durgunlukla mücadelede uygulanan maliye politikası, iktisat politikası amaçları arasında fazlaca çatışma yaratmaz. Harcamalar Üretim ve Büyüme Sosyal transferler Gelir dağılımı adaletsizliği

Depresyonla Mücadelede Kamu Harcamaları Politikası Daralmadan Depresyona Geçiş Depresyondan Canlanmaya Geçiş

Daralmadan Depresyona Geçiş Girişimciler Tüketiciler Borçlarını öder, stoklarını azaltır, aşınan sermaye ve teçhizatlarını yenilemez. Tüketimlerini kısar, borçlarını öder, likiditelerini artırırlar. Daralma genişler, milli gelir düşer, işsizlik artar, bankalarda borç verilecek fonlar kredi talebi yetersizliği nedeniyle artar.

Telafi edici harcamaların, gelir akımında iddihara (yastık altına) giden sızmaları asgariye indirecek ve bu harcamaların milli geliri artırıcı etkilerini azamiye çıkaracak şekilde dizayn edilmesi gerekir. Bunun için yapılması gerekenler şunlardır:

1- Telafi edici harcamalar, açık bütçelerle (borçlanarak) finanse edilmelidir. Yapılan harcamalar, vergilerle finanse edilirse halkın elindeki para alınıp devletçe harcanmış demektir ve ekonominin bütünü açısından toplamda gerçek bir harcama artışı olmamış olur. Ancak atıl fonlar vergilendirilebilir. Zira böylece toplanan vergi marjinal tüketim eğilimi yüksek olan kesimlere aktarılarak ekonomiye kazandırılır. Ancak bu fonların çekilmesi, faiz oranını yükselterek yatırımlara engel olabilir.

2- Borçlanmalar, hususi harcamaları asgari düzeyde etkilemelidir. Devlet; özel şahıslara değil, bankalara borçlanmalıdır. Böylece kaydî para imkânı nedeniyle ödünç verilebilecek fonlarda bir daralma meydana gelmez. Para arzı artar. 3- Telafi edici harcamalar, girişimcileri gelecek hakkındaki bekleyişlerinde karamsarlığa düşürmemelidir. Devlet; özel şahıslara değil, bankalara borçlanmalıdır. Böylece kaydî para imkânı nedeniyle ödünç verilebilecek fonlarda bir daralma meydana gelmez. Para arzı artar.

4- Ekonomiye akıtılacak parasal akımlar yastık altına gitmemelidir. Kamu harcamalarının, toplumun düşük gelir gruplarının gelir ve harcamalarını artıracak şekilde yürütülmeleri gerekir. Bayındırlık harcamaları (karayolu, sulama tesisi, elektrik santrali vs.) yüksek finansman gerektirdiğinden tüketim ve yatırım harcamalarını önemli ölçüde artırır.

Depresyondan Canlanmaya Geçiş Depresyondan canlanmaya geçiş aşamasında, kamu harcamalarının yapılmasında dikkat edilmesi gereken hususlar şunlardır: 1- Telafi edici harcamaların boyutu, deflasyon boşluğunu giderici miktarla sınırlı olmalıdır. Canlanma aşamasının başında kamu harcamaları hemen kısılırsa, ekonomi tekrar depresyona düşebilir. İş alemindeki hava düzelinceye kadar kamu harcamaları devam etmelidir.

2- Kamu harcamaları, yavaş yavaş azaltılmalıdır. Canlanma oldukça, aynı oranda kamu harcamaları yavaş yavaş azaltılmalıdır. Ekonomi tam istihdama yaklaştıkça telafi edici harcamalardan kaçınılmalı, sadece zorunlu harcamalar yapılmalıdır. 3- Milli gelir ve istihdam düzeyini yükseltecek şekilde kamu harcamaları yapılmalıdır. Girişimcilerin beklentileri iyileştikçe artan tüketim ve yatırım harcamaları, çarpan ve hızlandıran prensibini harekete geçirerek iyileşmeyi hızlandırır.

4- İş çevresinde güven sağlanmalıdır. Güveni ölçmek hem zordur, hem de kişiden kişiye değişir. Mali ve teknik önlemlerin doğru olması güveni artırabilir ancak bazen izlenen politikanın doğruluğu ya da yanlışlığıyla ilgisi olmaksızın da değişebilir. Halk, izlenen politikaların ekonomik bakımdan faydalı ve zorunlu olduğunu bilmeli ve buna inanmalıdır.

Olgun ekonomilerde refah devresi, tam çalışmanın altında gerçekleşir ve kısa ömürlüdür. Depresyonlar ise sık tekerrür eder ve uzun sürer. Bu sebeple olgun ekonomilerde, refah dönemlerinde bile açık bütçe tercih edilir. Olgun ekonomilerde toplam talepteki yetersizlik, yatırımların tasarruflara göre azlığından ileri gelir. Bu nedenle tasarruf-yatırım dengesinin kurulması için; Yatırımlara göre fazla olan tasarruflar, tüketime yönlendirilebilir. Yatırım teşvikleri ile yatırım hacmi genişletilebilir. Hem tüketim hem de yatırım harcamaları artırılabilir. Her üçünde de amaç, atıl fonları aktifleştirmektir.

Fonlar aktif hale getirilirken; İş hayatındaki güven hissi sarsılmamalı Bütçe açıklarının, girişimcilerin gelecek hakkındaki bekleyişlerini olumsuzlaştırmasına izin verilmemeli. Kontrolsüz ve sınırsız olmamak kaydıyla, böyle ekonomilerde bütçe açıklarından korkmaya gerek yoktur. Zira, borçlanma faizleri milli gelirdeki artışları geçmedikçe, bu harcamaların milli gelir üzerinde genişletici etkisi vardır. Ancak unutulmamalıdır ki, kendiliğinden tam istihdama ulaşamayan ekonomilerde, kamu harcamalarının kaldıraç etkisi düşüktür. Bu nedenle olgun ekonomilerde, sadece telafi edici harcamalarla ekonomiyi tam çalışma seviyesine taşımak çok zordur.

Milli geliri artırmak için yapılan kamu harcamalarının miktarı kadar bileşimi de önemlidir. Bu nedenle belirli bir plan ve program dahilinde rasyonel harcamalar yapılmalıdır. Telafi edici kamu harcamalarından azami fayda sağlamak için: Devlet harcamalarının, ekonomiyi canlandırmaya yönelik yapıldığı, halk tarafından bilinmelidir. Aksi halde, gelecek hakkındaki bekleyişler kötümsere döner. Harcama programı azami dikkatle ve daralma başlamadan önce hazırlanmalı ve istenildiği anda uygulamaya hazır hale getirilmelidir. Harcama zamanı, yeri, türü vs. belli olmalıdır. Diğer politikalarla uyumu sağlanmalıdır.

Depresyonla mücadele yapılacak telafi edici harcamalar, başlıca üç tür altında belirtilebilir: Sosyal Yardımlar Mali Yardımlar ve Transfer Ödemeleri Yatırım Harcamaları

Sosyal yardımlar, bundan faydalananların bir şey yapmasına gerek olmaksızın devletçe sağlanan karşılıksız yardımlardır. Yaşlılara, engellilere, bakım çağında çocuğu olan fakirlere vs. yardım yapılır. Sosyal yardımların hemen tamamı tüketime yönelir. Bu yönüyle gerçek bir telafi edici harcama niteliğindedir. Sosyal yardımlar; toplam talebi toplam arz seviyesine yükseltmek bakımından, tüketim meyli düşük olan tabakalardan toplanan fonları, tüketim meyli yüksek tabakalara aktararak devlet harcamalarının gelir yaratıcı etkilerini artırırlar. Ancak, sosyal yardımlar üretim faaliyeti karşılığı verilmediğinden, ekonomiye iktisadi israf yüklerler. Bu yüzden karşılıksız verilmek yerine üretime yönlendirilerek verilmeleri daha faydalıdır.

En önemli transfer harcamalarından biri işsizlik yardımıdır. İşsizlik yardımı, kamu gelirlerinden değil, işçiler, işverenler ve devletin işsizlik sigortası için ödediği primlerden karşılanır. İşsizlik ücreti alabilmek için belli süre işsiz kalmak şarttır. İşsizlik yardımları, genelde sosyal yardımlardan biraz daha yüksek olur ve özellikle işçi ücretlerinin yüksek olduğu ülkelerde, tamamı hemen tüketime gitmez, bir kısmı tasarruf edilir. Belli bir süre sonra işsizlik yardımı kesileceğinden, bu tasarruf isteği artar. Bu nedenle işsizlik ödemelerinin genişletici etkileri sosyal yardımlar kadar yüksek değildir. Ancak işsizlik sigortasının varlığı, normal dönemde işçilerin ihtiyaten tasarruf miktarını azaltır. Öte yandan işsizlik sigortası, duraklama devrelerinde işçi harcamalarının düşmesine engel olur. Bu nedenle uzun vadede sosyal yardımlara tercih edilir.

Yatırım harcamalarının özelliği karşılıklı ve reel olmalarıdır. Bu harcamalar genellikle bayındırlık harcamaları olarak karşımıza çıkar. Küçük projelerle (yol bakımı, şehir güzelleştirmesi, anıt, stadyum, park, bahçe vs. yapımı) ilgili bayındırlık harcamaları Bunlar genellikle emek-yoğun yatırımlardır ve işsizlere iş sağlar. Büyük projelerle (baraj, karayolu, büyük inşaat giderleri vs.) ilgili bayındırlık harcamaları Bunlar genellikle sermaye-yoğun yatırımlardır. Harcamaların çoğu sermaye ve teçhizat giderleridir. Bu alanlarda yapılan kamu harcamalarının, pek çok sektörü harekete geçirdiği düşünülerek daha genel kapsamlı duraklama evrelerinde başvurulmalıdır.

Büyük bayındırlık projelerine harcanan paranın tamamı ücret olmadığından, geri ekonomiye dönüşte sızmalar olur. Ancak, sosyal yardımlardan farklı olarak ikincil, üçüncül döngülerde ekonomiye dönüş daha yüksektir. Bu bakımdan sosyal yardımlardan daha az etkili değillerdir. Ancak dikkat edilmesi gereken husus, bu yatırımların uzun vadede özel sektör yatırımlarıyla rekabete girişecek nitelikte olmaması, aksine özel yatırımları artırıcı etki yaratmasına imkân sağlanmasıdır. Örneğin, elektrik, yol, sağlık vs. yatırımları özel sektörü teşvik eder.

Bayındırlık harcamaları planlanırken, bölge ve memleket ekonomisi göz önünde bulundurularak planlama yapılmalıdır. Ertelenebilir nitelikte olan bayındırlık harcamaları refah devrelerinde yapılmamalı, duraklama devreleri beklenmelidir. Bayındırlık harcamalarına uygun zamanda başlanılmalı ve uygun zamanda bitirilmelidir. Duraklama dönemlerinde küçük, depresyon dönemlerinde büyük bayındırlık yatırımları yapılması daha rasyoneldir.

Deflasyonla Mücadelede Kamu Harcamaları Deflasyon boşluğunu hesaplamanın güçlüğü (Tam istihdam MG düzeyi- Cari MG düzeyi)/paranın tedavül hızı Deflasyon boşluğunu telafi etmesi için yapılan kamu harcamalarının gelir yaratıcı etkilerinin ölçülmesi (iyimserlik/kötümserlik)

Vergi, satınalma gücünün mükelleften devlete aktarılmasıdır. Dolayısıyla yatırım ve tüketim mallarına olan ferdi talebi azaltır. Depresyon dönemlerinde vergi politikasının amacı, vergi indirimleri yoluyla bireylerin satınalma gücünü ve özel harcamaları artırmaktır. Devri hareketlerle mücadeleye yönelen vergi politikasının amacı; milli gelir düzeyi tam istihdamın altındayken özel tüketim ve yatırım harcamalarını artırmak, tam istihdama ulaşılınca ise özel tüketim ve yatırım harcamalarını kısmaktır.

Devri hareketlerle mücadelede vergi politikasının amacı Tam istihdamın altında Tam İstihdamda Özel yatırım harcamaları Özel tüketim harcamaları Özel yatırım harcamaları Özel tüketim harcamaları

Genel satış ve özel tüketim harcamaları üzerinden alınan vergilerin indirilmesi Gelir vergilerinde istisna hadlerinin yükseltilmesi ve en az gelir dilimlerindeki vergi oranlarının indirilmesi Kurumlar vergisi ile şahsi gelir vergisi tarifelerinin yüksek gelir dilimlerinde indirilmesi (yatırımcıların gelecek hakkındaki beklentilerini iyileştirmek yoluyla yatırım harcamalarını artırması) Teşvik edici vergi politikasının uygulanması

Verginin Yansıma Durumu Genel olarak gelir vergileri yansıtılamazken, harcama vergileri fiyat mekanizması yoluyla yansıtılabilir. Herhangi bir verginin, toplam talep üzerinde yaratacağı etkiyi tahmin edebilmek için, o verginin yansıması hakkında bilgi sahibi olunması şarttır. Tüketim malları talebini artırmak istiyorsak Harcama vergileri Yatırım malları talebini artırmak istiyorsak Gelir vergileri

Verginin Konusu Depresyonla mücadelede vergi politikasının başarılı olabilmesi için, verginin konusu itibariyle geniş olması gerekir. Şahsi gelir vergileri ve Harcama vergileri Elverişli Emlak vergisi Veraset ve intikal vergisi Muamele vergileri Elverişsiz

Verginin İndirimlerinin Zamanı Vergi politikasıyla müdahale edilmek istenen şey, satın alma gücü olduğuna göre, vergi indirimleri gelirin ele geçeceği zaman yapılmalıdır. Gelir vergileri, sonraki yıl ödendiğinden, yeni oranın önceki yıl matrahlarına uygulanması daha uygundur. Vergi indirimlerinin, depresyon ve iktisadi hayattaki karamsarlık yaygınlaşmadan yapılması başarı şansını artırır.

Vergi Ahenkleştirmesi Vergilerin konjonktüre göre ayarlanmaları zordur. Halk da vergilerdeki değişikliklere kolaylıkla uyum sağlayamaz. Bu nedenle depresyon dönemlerinde tüm vergilerle değil, sadece birkaç vergiyle oynanmalı, bu oynama da istisna ve muafiyetlerle vergi oranlarına dayanmalıdır. Uygulanan vergi politikası, iş aleminin güvenini sarsmamalıdır. Vergi indirimi yoluyla sağlanan satın alma gücü, piyasaya yönlendirilemezse, tasarrufu artırarak deflasyonu besleyebilir.

Her iki politika da depresyonla mücadelede sınırlı kalmaya mahkumdur. Zira, her ikisinin de doğal sonucu devlet borçlarının artmasıdır. Bu da iş aleminde güvenin sarsılması sonucunu doğurabilir. Depresyon zamanında başlanan işleri enflasyon zamanında hemen kısmak mümkün olmadığı gibi, vergi indirimlerini de hemen kaldırmak mümkün olamaz. Zira vergi artırımı yapmak, politik olarak zordur.

Vergi Politikasının Avantajları Vergi indirimleri kamu harcamalarından farklı olarak kamu ekonomisinin genişlemesine sebep olmaz. Bu yüzden iş alemi, kamu harcamalarının artırılmasına gösterdiği tepkiyi göstermez. En uygun harcama projelerinin hazırlanması ve uygulanması zaman alabilir. Kamu harcamalarının artırılması, idari giderleri de artırır. Vergi indiriminde böyle bir sonuç doğmaz.

Vergi Politikasının Avantajları Vergi indirimleri ile ilgili kanun tasarılarını parlamentodan geçirmek, yeni harcamalarla ilgili tasarıları geçirmekten daha kolaydır. Vergi indirimleri, şahısların satın alma gücünü doğrudan artırır, kamu harcamaları ise dolaylı refah artışı sağlar.

Kamu Harcamaları Politikasının Avantajları Gelir vergisi indirimleri tasarrufların artmasına sebep olabilir, oysa kamu harcamaları (özellikle transferler) marjinal tüketim eğilimi yüksek kesimlere yönelik olduğundan tüketim harcamalarını doğrudan artırır. Vergi indirimleri, tek başına depresyonu gidermeye yeterli olamaz. Menfi vergi politikası ile desteklenme gerekebilir. Bu da zaten, transfer harcaması demektir.

Depresyon, yatırım imkânlarının daralması ve ödünç verilebilecek fonların artması/birikmesi anlamına geldiğinden depresyon dönemlerinde ekonomide atıl fonlar bulunur. Devlet, yatırıma gitmeyen bu atıl fonları borçlanmak suretiyle iktisadi hayata aktarabilirse, depresyondan çıkışı da hızlandırmış olur. Ancak borçlanmanın şahısların tüketimine mani olmayacak şekilde yapılması gerekir. Bu yüzden ticaret bankalarından borçlanma düşük düzeyde tutulmalıdır, aksi halde canlanma safhasında bu bankaların kredi politikalarını kontrol etmek güçleşir. Devlet, depresyon dönemlerinde vadesi gelen borçlarını itfa etmek yerine, vadelerini uzatmayı tercih etmelidir. Zira devlet borçlarının amortismanı deflasyonisttir.

1- İktisadi teşhiste ve telafi edici maliye politikasını en uygun zamanda uygulamaya koyma güçlüğü (hesaplama güçlükleri, tahmin güçlükleri, uygulamadaki politik güçlükler vs.) 2- Maliye politikasının belirsizliğinden doğan güçlükler (Yol haritasının olmaması ya da halka açıklanmaması, politikalara duyulan güvenin azalması) 3- Maliye politikasının finansmanından doğan güçlükler (Borçlanmanın miktarının abartılması, faiz hadlerinin yükselmesinin özel yatırımları azaltması, emisyonla borçlanmanın yarattığı istikrarsızlık korkusu) 4- Mahalli idareler maliyesini devlet maliyesi ile ahenkleştirmekten doğan güçlükler

Stagflasyon nedir? Stagflasyon; deflasyon ve enflasyon kavramlarının birleştirilmesiyle oluşturulmuş ve durgunluk içinde enflasyon anlamına gelen bir kavramdır. Ekonomide daralma ve küçülme dönemlerinde görülen enflasyon halidir. Oysa Klasikler ve Keynesyenler ekonomide işsizlik ya da enflasyonun olacağı ve bunların birbirleriyle ters yönlü bir ilişki içerisinde olduklarını kabul ediyorlardı. Stagflasyon; eksik kapasite ve işsizliğin yanı sıra, talep artışına rağmen üretim kapasitesinin genişleyememesi sonucu doğar. Genellikle az gelişmiş ülkelerde görülmekle birlikte, daha az da olsa gelişmiş ülkelerde de görülebilir.

Sermaye yoğun teknolojilerin ve uzmanlaşmanın artması, sabit maliyetleri artırarak yatırımın başabaş noktasını geciktirmiştir. Bu durum finansman yüküne katlanabilecek büyük ölçekli işletme ve çok uluslu şirketlerin hakimiyetini artırmıştır. Tarım sektöründe de küçük işletmelerin maliyet yapısı, büyük ölçekli işletmelerle rekabet edemez hale gelmiştir. Bu durumda yeni firmaların sektöre girmesi ya da küçük firmaların kapasite genişletmesi zorlaşmıştır. Yani üretim, kısa dönem esnekliğini yitirmiştir. Oysa iletişim ve reklam sektöründeki gelişmler, talebi sürekli artış yönünde desteklemektedir. İşsizliği azaltmaya yönelik genel bir politika enflasyonu; anti-enflasyonist bir politika ise işsizliği artıracağından stagflasyonla mücadele için mikroekonomik bir bakışla seçici politikaların uygulanması gerekir. Sektörel politikalar faydalı olabilir.

1- Telafi edici harcama politikaları sadece konjonktürel değil, aynı zamanda iktisadi kaynakların rasyonel dağılımını sağlayıcı niteliktedir. Bu yönüyle aynı zamanda kalkınma politikasıdır. 2- İşsizliğin giderilmesi ve tam istihdama yaklaşılması politikası, endüstriler ve sektörler arası ilişkilerin dikkate alınmasını zorunlu kılar. 3- Depresyonla mücadelede emek yoğun küçük bayındırlık harcamaları, özel tüketim harcamaları, sosyal yardımlar, para ve kredi politikası etkileri bakımından birbirini tamamlayacak şekilde kullanılmalıdır. 4- Tecrübeli bir maliye idaresi mutlaka gereklidir.

5- Büyük bayındırlık harcamaları artırılmalı, vergi indirimlerine gidilmeli, atıl fonlar devlet borçlanması ile aktif hale getirilmeli ve devlet borçları itfa edilmeden vadeleri uzatılmalıdır. 6- İş çevresinin ve halkın politikalara olan güveni sağlanmalıdır. 7- Depresyonla mücadelede kullanılan maliye politikası, para politikası ve kambiyo politikasıyla uyumlu olmalıdır. 8- Büyük bayındırlık harcamaları artırılmalı, vergi indirimlerine gidilmeli, atıl fonlar devlet borçlanması ile aktif hale getirilmeli ve devlet borçları itfa edilmeden vadeleri uzatılmalıdır. 9- Değişen ekonomik koşullar, telafi edici politikaların da değiştirilmesini gerektirir.