Denet Duyuru Duyuru Tarihi : 06.01.2010 Duyuru No : DUYURU/2010-002 Yayımlandığı Yer : DİYALOG DERGİSİ / OCAK 2010 / SAYI : 261 / Sayfa : 55-64



Benzer belgeler
BÖLÜNME SURETİYLE ELDE EDİLEN HİSSE SENETLERİNİN İKTİSAP TARİHİ

AKTİFE KAYITLI TAŞINMAZLARIN BAŞKA ŞİRKETLERE AYNİ SERMAYE OLARAK KONULMASINDA KDV

6728 SAYILI KANUNLA KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU İLE DİĞER BAZI VERGİ KANUNLARINDA YAPILAN DÜZENLEMELER 09/08/2016 tarih ve sayılı Resmi Gazete

ŞİRKETLERE AYNİ SERMAYE OLARAK KONULABİLECEK KIYMETLER VE BU İŞLEMİN VERGİLENDİRİLMESİ

UYGULAMA ÖRNEKLERİYLE BÖLÜNME BİRLEŞME VE TASFİYE İŞLEMLERİ. (Vergi Hukuku-Ticaret Hukuku-AB Hukuku) İÇİNDEKİLER

KISMİ BÖLÜNME SONUCU ELDE EDİLEN HİSSELERİN ELDEN ÇIKARILMASI

SİRKÜLER İstanbul,

Sirküler no: 083 İstanbul, 14 Ağustos 2009

-Satış konusunun taşınmaz, iştirak hissesi, kurucu senetleri,intifa senetleri, rüçhan hakkı olması,

DEĞER YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK A.Ş.

İstanbul, SİRKÜLER ( )

ŞİRKET ORTAKLARI VE KANUNİ TEMSİLCİLERİN VERGİSEL YÜKÜMLÜLÜKLERİ NİHAT CEYLAN YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİR

4 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Kanunu Genel Tebliği Yayımlandı DUYURU NO:2009/70

BAKIŞ MEVZUAT. KONU: Limited Şirket Pay Devirlerinde Damga Vergisi Ve Harç Uygulaması Değişikliği

GELİR VERGİSİ KANUNUNUN 81

Sat Geri Kirala İşlemi ile Sağlanan Vergisel Avantajlar. Sat Geri Kirala İşlemi ile Sağlanan Vergisel Avantajlar

Aşağıda söz konusu Kanun un Gelir ve Kurumlar Vergisi Kanunları mevzuatına ilişkin düzenlemeleri sirkülerimizin konusunu oluşturmaktadır:

YENİ KURUMLAR VERGİSİ KANUNU TASARISINA GÖRE TAŞINMAZLAR VE İŞTİRAK HİSSELERİ SATIŞ KAZANCI İSTİSNASI. İrfan VURAL Gelirler Kontrolörü

Anılan değişiklikler ile ilgili açıklamalarımız önceki yazılarımızda yer almaktadır.

VERGİ SİRKÜLERİ NO: 2009/24 TARİH: Bazı Varlıkların Milli Ekonomiye Kazandırılması Hakkında Kanuna İlişkin 2 Seri Numaralı Genel Tebliğ

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumundan:


YÖNTEM YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK ve BAĞIMSIZ DENETİM A.Ş.

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü

TAŞINMAZ SATIŞLARINDA KDV İSTİSNASI KONUSUNDA KDV GUT NDE YAPILAN DÜZENLEME VE AÇIKLAMALARIN DEĞERLENDİRİLMESİ

mali açıklamalar YÖNTEM YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK ve BAĞIMSIZ DENETİM A.Ş.

Arkan & Ergin Uluslararası Denetim ve Y.M.M. A.Ş.

DEĞER YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK A.Ş.

ESKİŞEHİR TİCARET ODASI

DEVİR-BİRLEŞME TÜR DEĞİŞİMİ VE BÖLÜNME İŞLEMLERİ

Yeni TTK na Göre Şirket Birleşmeleri ve Bölünmeleri. Mustafa TAN E. Gelirler Başkontrolörü YMM

FAALİYETİNE SON VEREN KURUMLARDA DEVREDEN KDV

Finansal Kiralama Kapsamındaki Satıp Geri Kiralama İşlemlerine İlişkin Vergi İstisnaları*

SİNERJİ SİRKÜLER RAPOR

ERTÜRK YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK VE BAĞIMSIZ DENETİM A.Ş. SİRKÜLER 2016/147

SİRKÜLER RAPOR ( )

DEĞER YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK A.Ş.

SİRKÜLER İstanbul, Sayı: 2014/142 Ref: 4/142

GVK nun Geçici 67. Maddesi Kapsamında Elde Edilen Gelirlere İlişkin GVK Genel Tebliği Yayımlandı DUYURU NO:2007/12 İstanbul,

İŞTİRAK ETTİĞİ ŞİRKETİ DEVİR SONRASI BİLANÇODA

YANIT SORU - YANIT??? SORU

BASTIRILMAMIŞ ANONİM ŞİRKET HİSSESİ DEVRİNDE VERGİLEME

SİRKÜLER 2009 / 34. KOBİ Birleşmeleri İçin Öngörülen İndirimli Kurumlar Vergisi Oranı Yüzde 5 Olarak Belirlenmiştir

VERGİ SİRKÜLERİ NO: 2016/41 TARİH: 10/05/2016

YURTDIŞINDA MUKİM KURUMLARIN TÜRKİYE DEKİ TAŞINMAZ SATIŞLARININ VERGİLENDİRİLMESİ

ERTÜRK YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK VE BAĞIMSIZ DENETİM A.Ş. 2017/85

KURUMLAR VERGİSİ GENEL TEBLİĞİ (SERİ NO: 1) NDE BAŞLIK DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ (SERİ NO:

DEĞER YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK A.Ş.

SİRKÜLER İstanbul, Sayı: 2012/41 Ref: 4/41

KATMA DEĞER VERGĠSĠ GENEL UYGULAMA TEBLĠĞĠNDE DEĞĠġĠKLĠK YAPILMASINA DAĠR TEBLĠĞ (SERĠ NO:8)

86 SERİ NO'LU GİDER VERGİLERİ GENEL TEBLİĞ TASLAĞI

DUYURU: /8

HİSSE SENEDİ SATIŞLARINDAN DOĞAN KAZANÇLARIN VERGİLENDİRİLMESİ

13/11/2008 tarihli ve sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 27/10/2008 tarihli ve 2008/14272 sayılı kararnamenin eki Karar aşağıda yer almaktadır.

DUYURU. Üyelerimize ve Kamuoyuna önemle duyurulur.

SİRKÜLER RAPOR GİDER VERGİLERİ GENEL TEBLİĞİ. ( Seri No : 86 ) Sirküler Tarihi: Sirküler No: 2008/87

KURUMLARDA ZARAR MAHSUBU (5520 Sayılı Kanun la Getirilen Yeni Esaslar)

TEBLİĞ. Maliye Bakanlığından: KURUMLAR VERGĠSĠ GENEL TEBLĠĞĠ (SERĠ NO: 4)

alfa ymm İstanbul, 17/08/2009 ALFA GENELGE 2009/32 Konu : Varlık Barışı İçin Yeniden Tanınan İmkan

SİRKÜLER. Tarih: Sayı:2017/20 KATMA DEĞER VERGİSİ GENEL UYGULAMA TEBLİĞİNDE DEĞİŞİKLİK YAPAN 10 SERİ NOLU KDV TEBLİĞİ HAKKINDA

Konu: 17 Seri No.lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliği ile Yapılan Açıklamalar.

(269 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği)

Sirküler no: 044 İstanbul, 27 Mayıs 2010

İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı GELİR VERGİSİ KANUNU. İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı Mart 2017

FİNANSAL KİRALAMADA SAT GERİ KİRALA İŞLEMLERİNİN VERGİ UYGULAMALARI AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ (II)

VERGİ SİRKÜLERİ NO: 2013/76

Sirküler Tarihi : Sirküler No : 2017/005

GELİR VERGİSİNE TABİ MÜKELLEFLERE GÖRE; KURUMLAR VERGİSİ MÜKELLEFLERİNİN VERGİSEL AVANTAJLARI TÜR DEĞİŞTİRME

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI ANKARA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI. (Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü)

Denet Duyuru Duyuru Tarihi : Duyuru No : DUYURU/ Yayımlandığı Yer : VERGİ DÜNYASI DERGİSİ / ARALIK 2008 / SAYI : 328 / Sayfa : 4-7

Muhasebe Müdürlüğü ne

SİRKÜLER NO: POZ-2017 / 135 İST,

Arkan&Ergin Uluslararası Denetim ve Y.M.M. A.Ş.

BİRLEŞME SÖZLEŞMESİ. İle diğer tarafta;

Kapsam Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti.

ERCİYES Yeminli Mali Müşavirlik ve Bağımsız Denetim A.Ş. 1

SİRKÜLER İstanbul, Sayı: 2012/194 Ref: 4/194

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI BÜYÜK MÜKELLEFLER VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü. Sayı : KDV /07/2014

YÖNTEM YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK ve BAĞIMSIZ DENETİM A.Ş.

TEBLİĞ. 2. KDV Genel Uygulama Tebliğinin (I/C ) bölümünün birinci paragrafı aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

MEVZUATTAKİ GELİŞMELER

Lebib Yalkın Mevzuat Dergisi Ocak 2015 sayısında yayınlanmıştır.

5520 Sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu*

TİCARET ŞİRKETLERİNİN BÖLÜNMESİ MUHASEBE VE VERGİ UYGULAMALARI

Konu: 295 seri numaralı Gelir Vergisi Genel Tebliği 23 Aralık 2016 tarihli ve sayılı Resmi Gazete de yayımlanmıştır.

SİRKÜLER İstanbul, Sayı: 2016/224 Ref: 4/224. Konu: 295 SERİ NUMARALI GELİR VERGİSİ GENEL TEBLİĞİ YAYINLANMIŞTIR

MEVZUAT SİRKÜLERİ /

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI BÜYÜK MÜKELLEFLER VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI. (Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü)

Gayrimenkul satışlarından doğan zarar, kurum kazancından indirilebilir mi?

Sirküler no: 106 İstanbul, 10 Aralık 2009

DUYURU: /7

VERGİ SİRKÜLERİ NO: 2009/57 TARİH:

No: 2017/82 Tarih:

içinde işletmenin tasfiyesi halinde de bu hükmün uygulanacağı ifade edilmektedir.

Kurumlar Vergisi Genel Tebliği, Tevkifat Uygulamalarına İlişkin (Seri, Sıra Numarası, No : 81 Sayılı)

SİRKÜLER İstanbul, Sayı: 2014/117 Ref: 4/117

SİRKÜLER İstanbul, Sayı: 2012/182 Ref: 4/182

SİRKÜLER İstanbul, Sayı: 2012/36 Ref: 4/36

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI BÜYÜK MÜKELLEFLER VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI (Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü)

KURUMLAR VERGİSİ MÜKELLEFLERİNİN MAHKEME KARARIYLA KAZANDIKLARI TAZMİNATLARIN VERGİLENDİRİLMESİ

Transkript:

Denet Duyuru Duyuru Tarihi : 06.01.2010 Duyuru No : DUYURU/2010-002 Yayımlandığı Yer : DİYALOG DERGİSİ / OCAK 2010 / SAYI : 261 / Sayfa : 55-64 Mehmet MAÇ Yeminli Mali Müşavir TAM VE KISMİ BÖLÜNMEDE KDV, ZARAR MAHSUP, AMORTİSMAN VE YATIRIM İNDİRİMİ HAKLARININ DEVRİ 1. GENEL AÇIKLAMA : Şirketlerin; - Tam bölünme yoluyla vergisiz olarak ortadan kaldırılması veya - Kısmi bölünme yoluyla vergisiz olarak ayni sermaye koyabilmesi, şirketlerin yeniden yapılanması açısından çok önemli ve avantajlıdır. Tam ve kısmi bölünme, uzun süredir yapılabilen işlemler olmakla beraber, kısmi bölünme sonucunda ortaya çıkan yeni iştirak hisselerinin anonim şirketlerde iki yıl, limited şirketlerde üç yıl süreyle satış yasağına konu olması, kısmi bölünme sonrasında hisse satışı yapmak isteyenler için önemli bir engel teşkil etmekte ve kısmi bölünme yoluyla yeniden yapılanmak isteyen kurumların önünü tıkamaktaydı. 03.07.2009 tarihli Resmi Gazete de yayınlanan 5904 sayılı Kanun la anonim şirketler açısından bu engel de kaldırılarak tam ve kısmi bölünme daha cazip bir hale getirilmiştir. Aşağıda, tam ve kısmi bölünme yapılması halinde; - KDV istisnası uygulaması ve KDV devir ve iade haklarının intikali, - Bölünen şirkete ait zarar mahsup haklarının devralan şirketlere intikali, - Bölünen şirkete ait bakiye amortisman haklarının devralan şirketlere intikali, - Bölünen şirkete ait yatırım indirimi haklarının devralan şirketlere intikali, konuları açıklanmıştır. Ancak bu açıklamalara geçmeden önce tam bölünmenin ve kısmi bölünmenin mahiyeti nasıl yapıldığı ve ne işe yaradığı konularında kısa bilgiler verilmiştir. 2. TAM BÖLÜNME NEDİR, NASIL YAPILIR, NE İŞE YARAR? Tam bölünmenin mahiyeti, yapılış şekli ve işlevleri www.bdo.com.tr adresli sitemizin Mali Danışmanlık / Makalelerimiz bölümündeki Mayıs 2007 ve Aralık 2008 ayında yayımlanmış olan makalelerimizde geniş şekilde anlatılmıştır. Özetlemek gerekirse, TAM BÖLÜNME, - BİR SERMAYE ŞİRKETİNİN İNFİSAH EDEREK ORTADAN KALKMASI,

DENET DUYURU 2010/002-2 - ŞİRKETİN BİLANÇO KALEMLERİNİN İKİ VEYA DAHA FAZLA YENİ KURULAN YAHUT VAR OLAN ŞİRKETE PAYLAŞTIRILMASI, - DEVRALAN ŞİRKETLERDE MEYDANA GELECEK SERMAYE ARTIŞINI TEMSİL EDEN HİSSELERİN, HAKKANİYETİ SAĞLAYACAK MİKTARDA ve TARAFLARIN ANLAŞTIKLARI KOMBİNASYONDA, ORTADAN KALKAN ŞİRKET HİSSEDARLARINA BEDELSİZ OLARAK VERİLMESİDİR. Tam bölünen şirketin ve devralacak şirketlerin aynı neviden olması gerekmez. Mesela bir A.Ş. mevcut veya yeni kurulacak iki veya daha fazla A.Ş. ve LTD. şirkete bölünebilir. Tam bölünmede ; - Kurumlar vergisi, - Katma değer vergisi, - Tapu harcı ve - Damga vergisi doğmaz. Başka bir anlatımla, tam bölünme işlemi TAMAMEN VERGİSİZ olarak sadece mahkeme masrafı, danışmanlık ve avukatlık ücreti gibi masrafları yapılmak suretiyle sonuçlandırılabilmektedir. Tam bölünme sayesinde ; - Bir şirketin ortakları bu şirketteki mal varlığını paylaşmak suretiyle ortaklığı vergisiz olarak sona erdirebilmektedirler. - İçinde birden fazla faaliyet veya özellikli mal varlıkları bulunan şirketler, birden fazla şirkete paylaştırılarak yok edilmek suretiyle özellikli mal varlıkları ve/veya işletmeler yeni kurulacak veya mevcut şirketlere aktarılarak yeni bir şirketsel yapıya vergisiz olarak kavuşulabilmekte, böylelikle hisse satılmak veya devralan şirketlere ortak alınmak suretiyle yapılanma süreci vergi engeline takılmaksızın tamamlanabilmektedir. - Tam bölünme yoluyla vergisiz olarak miras planlaması yapmak da mümkündür. (Bu konuda Ocak 2007 de yayımlanmış olan makalemize bakınız) Tam bölünme vergisiz olarak yapılabilmekle beraber tam bölünerek yok olan şirketteki vergi potansiyeli korunmaktadır. Çünkü tam bölünmede infisah eden şirkete ait bilanço kalemleri kayıtlı değerleri ile devralan şirketlere aktarılmaktadır. Tam bölünmede KÜLLİ HALEFİYET esası geçerlidir. Tam bölünen şirketin tüzel kişiliği tasfiyesiz infisah suretiyle ortadan kalktığına göre tam bölünen şirketin halefinin olması gerekir. Tam bölünmede devralan şirketler tam bölünen şirketin halefidirler. Devralan şirketler topluca tam bölünen şirketin halefi olarak tüm hak ve mükellefiyetleri yasal düzenleme uyarınca devraldıklarına göre bu şirketler tam bölünen şirketin külli halefidirler. Türk Ticaret Kanununun 151 inci maddesine göre bir şirketin başka bir şirketi devralması halinde devralan şirket külli halef konumunda olup tam bölünmede de devralan şirketler külli haleftir. Amme Alacaklarının Tahsil Usulü hakkındaki kanununun 36 ncı maddesindeki, Bölünme halinde bölünen hükmi şahsın varlıklarını devralan şahıslar. bölünen..şahısların yerine geçer. hükmü de sözünü ettiğimiz külli halefiyet ilkesini teyit etmektedir. Yukarıda külli halefiyet uyarınca tam bölünen şirkete ait tüm haklar ve bu arada KDV, zarar mahsup, bakiye amortisman ve kullanılmamış yatırım indirimi hakları devralan şirketlere aşağıdaki ilgili bölümlerinde belirtildiği şekilde intikal etmektedir.

DENET DUYURU 2010/002-3 Bu haklardan hangilerinin hangi miktarlarda hangi devralan şirkete intikal ettiği hususu, tam bölünen şirketin bilanço kalemlerinin devralan şirketlere nasıl tevzi edildiğine ve tam bölünme sözleşmesinde yer alan hükümlere göre tayin olunur. Bu dağılımdan ve sözleşmeden hareketle devralanı tespit edilemeyen hak ve mükellefiyetlerin, tam bölünen şirket ortaklarınca sonradan yapılacak protokol ile belirlenebileceği görüşündeyiz. 3. KISMİ BÖLÜNME NEDİR, NASIL YAPILIR, NE İŞE YARAR? Kısmi bölünme ile ilgili detaylı bilgiler www.bdo.com.tr adresli sitemizin Mali Danışmanlık/Makaleler bölümünde bulunan, Ekim 2007 de yayımlanmış makalemizde yer almaktadır. Aşağıda kısmi bölünmenin mahiyeti ve işlevleri hakkında özet bilgi verilmiştir: Kısmi bölünme yoluyla bir anonim veya limited şirketteki yahut bir yabancı şirketin Türkiye şubesinin bilançosundaki ; - Bir veya birden fazla GAYRİMENKULÜN, - Bir veya birden fazla en az iki yıl aktifte kalmış İŞTİRAK HİSSESİNİN, - Tüm unsurlarıyla MAL ÜRETİM TESİSİNİN, - Tüm unsurlarıyla HİZMET İŞLETMESİNİN, KAYITLI DEĞERLERİ ÜZERİNDEN, TAMAMEN VERGİSİZ OLARAK (kurumlar vergisi, KDV, damga vergisi ve tapu harcı doğmaksızın) mevcut veya yeni kurulacak şirket veya şirketlere AYNİ SERMAYE OLARAK KONULMASI mümkündür. KISMİ BÖLÜNME SONUCU AYNİ SERMAYE KONULAN ŞİRKETTE MEYDANA GELEN SERMAYE ARTIŞINI TEMSİL EDEN HİSSELER, İSTENİRSE BÖLÜNEN ŞİRKETE İSTENİRSE DOĞRUDAN BÖLÜNEN ŞİRKETİN ORTAKLARINA VERİLEBİLMEKTEDİR. Görüldüğü gibi, kısmi bölünme, gayrimenkul, iştirak hissesi, hizmet veya üretim işletmesi şeklindeki mal varlıklarının VERGİSİZ OLARAK, kayıtlı değerleri ile ayni sermaye olarak konulabilmesi, istenirse bölünme sonucu ortaya çıkan hisselerin kısmi bölünen şirkete, istenirse kısmi bölünen şirketin ortaklarına verilebilmesi imkanıdır. Kısmi bölünme sayesinde ; - Ortaklar şirket varlıklarını ve borçlarını, şirketi ortadan kaldırmaksızın vergisiz olarak paylaşabilmektedir. - Şirket mal varlığının bir kısmı başka bir şirkete aktarılıp, bölünen veya devralan şirkete ortak alabilmek için ortam sağlanabilmektedir. - İçinde birden fazla faaliyet bulunan şirketlerdeki faaliyetler başka şirketlere aktarılmak suretiyle ihtisaslaşma, yeni ortaklık ilişkileri ve hisse satışı suretiyle elden çıkarma imkanı sağlanabilmektedir. - Kısmi bölünen şirketteki gayrimenkullerin veya iştirak hisselerinin bu şirketten dışarı çıkarılması suretiyle söz konusu gayrimenkulleri veya iştirak hisselerini alan yeni teşebbüslerin, yeni şirketsel yapı ve/veya yeni ortaklık yapısı kapsamında yapılabilmesi imkanı elde edilebilmektedir. - Miras planlama aracı olarak kullanılabilmektedir. Kısmi bölünme vergisiz yapılabilmekle beraber, ayni sermaye koyma işlemi kayıtlı değerler üzerinden yapıldığı için, vergi potansiyeli korunmaktadır.

DENET DUYURU 2010/002-4 Tam bölünmede külli halefiyet esasının geçerli olduğunu yukarıda izah etmiştik. Kısmi bölünmede ise KISMİ KÜLLİ HALEFİYET esası geçerlidir. Kısmi bölünmede cüz i halefiyet yerine kısmi külli halefiyet esasının geçerli olmasının nedeni ise bu halefiyetin yasal düzenlemeden doğmuş olması, devre konu mal varlığının bu varlıkla ilgili kalemleri ile birlikte topluca intikali prensibinin uygulanmakta oluşudur. Başka bir anlatımla kısmi bölünme, ismi üstünde tam bölünmenin kısmen yapılması hali olduğundan, tam bölünmede külli halefiyet geçerli bulunduğuna göre kısmi bölünmede de kısmi külli halefiyetin geçerli olması gerekir. Tam bölünmede külli halefiyet, kısmi bölünmede kısmi külli halefiyet ilkesinin varlığı, ilgili kişilerin rızası aranmaksızın bölünme sözleşmesi ve bilanço kalemlerinin aktarılışı kapsamında, alacakların, borçların, mal varlıklarının, bölünen şirket ile üçüncü kişiler arasındaki her türlü ilişki ve anlaşmaların devralan şirketlere yasal bir gereklilik olarak ve kendiliğinden intikal edebilmesini sağlamaktadır. 4. TAM VE KISMİ BÖLÜNMEDE KDV İSTİSNASI UYGULAMASI, KDV DEVİR VE İADE HAKLARININ DEVRALAN ŞİRKETLERE İNTİKALİ : KDV Kanunu nun 17/4-c maddesinde, BÖLÜNME İŞLEMLERİ KDV DEN İSTİSNA EDİLMİŞTİR. Söz konusu maddedeki parantez içi hükümlere göre, bölünme kapsamında KDV siz olarak intikal eden mallar hakkında KDV Kanunu nun 30/a maddesi uygulanmaz. Yani bölünme yoluyla devrolunan iktisadi kıymetlerin iktisabında yüklenilmiş olan KDV lerin indirim iptaline tabi tutulması söz konusu değildir. Bölünen mükelleflerce yüklenilen ve indirimle giderilemeyen vergiler, bölünen kurumun mal varlıklarını devralan mükellefler tarafından mükerrer indirime yol açmayacak şekilde indirim konusu yapılır. Görüldüğü gibi gerek kısmi gerek tam bölünme kapsamında devralan şirketlere mal intikali nedeniyle KDV hesaplanmayacağı gibi, bunlara ilişkin indirim iptali söz konusu olmayacak hatta, bölünme yoluyla devre konu mallar ile ilgili olarak bölünen şirket tarafından yüklenilip indirimle giderilememiş olan KDV ler devralan şirket tarafından indirime konu edilebilecektir. Burada kanun koyucunun üzerinde durduğu husus ayni KDV nin mükerrer indirime konu olmamasıdır. Tam ve kısmi bölünen şirketin bölünmenin meydana geldiği ay itibariyle devrolan veya iadesini beklediği KDV yok ise bölünme nedeniyle KDV hesaplamamak dışında yapılacak bir işlem mevcut değildir. Devrolan veya iadesini beklediği KDV si bulunan şirketin tam bölünmeye tabi tutularak ortadan kalktığı durumda, tam bölünme tarihi itibariyle mevcut devrolan KDV si ve varsa iadesini beklediği KDV, tam bölünme sözleşmesindeki hesap dağılım çizelgesine göre devralan şirketler tarafından kayda alınarak kullanılır. Bizim anlayışımıza göre devralan şirketlerin yapacakları işlem, kendilerine intikal eden devrolan KDV hakkı kadar devrin gerçekleştiği ayda 191 nolu hesap yoluyla KDV indirimi yapmak, iadesi beklenen KDV yi ise 192 nolu hesaba yazarak vergi dairesinden talep etmektir. Kısmi bölünmede ise, bölünen şirkete ait KDV iade haklarının ve devrolan KDV lerin, bölünme yoluyla ayni sermaye olarak konulan, iştirak hissesine, gayrimenkule veya işletmeye ait olanları bölünme sözleşmesine dahil edilmek suretiyle devrolan şirkete geçer. Burada hassas olunması gereken konu ilgililik prensibidir. Bölünme yoluyla devrolunan mal varlığı ile ilgisi kurulamayan KDV lerin bölünme projesine dahil edilmemesi gerekir. 5. TAM VE KISMİ BÖLÜNMEDE BÖLÜNEN ŞİRKETİN ZARAR MAHSUP HAKLARININ DEVROLAN ŞİRKETLERE İNTİKALİ : 5.1. Tam Bölünme Açısından : Tam bölünme mahiyeti itibariyle devir niteliğindedir. Devirde bir şirket başka bir şirket tarafından komple devralınarak ortadan kalkmakta, tam bölünmede ise bir şirket birden fazla şirket tarafından devralınarak ortadan kalkmaktadır. Her iki halde de devralınan hükmi şahsiyeti sona ermekte,

DENET DUYURU 2010/002-5 devirde ortadan kalkan şirkete ait tüm hak ve mükellefiyetler devralan şirkete geçerken, tam bölünmede yine devir mantığı içinde bu hak ve mükellefiyetler, bölünme sözleşmesindeki dağılım planı çerçevesinde birden fazla şirkete intikal etmektedir. Bilindiği üzere Kurumlar Vergisi Kanunu nun 9 uncu maddesinde devralınan kurumların zarar mahsup haklarının devralan kurum tarafından kullanılacağı belirtilmiş, bu kullanımda geçerli olacak şart ve tahditler hükme bağlanmıştır. Yine KVK nin 9 uncu maddesi ile tam bölünme işlemi sonucu bölünen kurumdaki özsermayesinin devralınan tutarını geçmeyen ve devralınan kıymetle orantılı zararların indirilmesi mümkün kılınmıştır. Bunun için gerekli şartlar, tam bölünen şirketin son beş yıla ait kurumlar vergisi beyannamelerinin kanuni sürelerinde verilmiş olması ve devralınan faaliyete, bölünmenin meydana geldiği hesap döneminden itibaren 5 yıl süre ile devam edilmesinden ibarettir. 5.2. Kısmi Bölünme Açısından : 1 no.lu KVK Genel Tebliği nin 19.2.2.1. no.lu bölümünde ; Kurumlar Vergisi Kanununun 9 uncu maddesinde, devir ve tam bölünme işlemlerinde maddede belirlenen sınır dahilinde devralınan kurumların zararlarının indirimi kabul edilmiş ancak, kısmi bölünme işlemlerinde zarar mahsubuna ilişkin herhangi bir hükme yer verilmemiştir. Bu nedenle kısmi bölünmede, bölünen kurumdan devralan kuruma zarar intikali öngörülmediğinden, geçmiş yıl zararlarının hiçbir şekilde devredilmesi mümkün değildir. Görüldüğü gibi Maliye Bakanlığı kısmi bölünme yapılması halinde bölünen şirkete ait zarar mahsup hakkının devralan şirkete geçmeyeceği görüşündedir. Bu görüşe katılmıyoruz. Çünkü kısmi bölünmede, kısmi bölünmeye konu mal veya işletme tüm unsur ve sonuçlarıyla devralan şirkete geçmektedir. Kısmi bölünme nedeniyle kar yaratma kapasitesi sağlayan mal varlığını başka şirkete intikal ettiren firmanın zarar mahsup hakkını da intikal ettirememesi, bu hakkın kullanılamaz hale gelmesine yol açabilir. Halbuki ilgililik kuralı çerçevesinde devre konu mal varlığı ile ilgili olan zarar mahsup hakkının da kısmi bölünme yoluyla devrolan şirkete geçebilmesi, kısmi bölünmenin ruhuna ve mantığına uygundur. Bizim görüşümüz böyle olmakla beraber, mevcut kanun ve tebliğ metni karşısında, kısmi bölünmede devralan şirketin bölünen şirkete ail zarar mahsup hakkını kullanması tarhiyat riski taşımakta olup böyle bir tarhiyatta vergi yargısının tutumunun ne olacağı belirgin değildir. 6. TAM VE KISMİ BÖLÜNMEDE BAKİYE AMORTİSMAN HAKLARININ DEVRALAN ŞİRKETLERE İNTİKALİ : 1 no.lu KVK Genel Tebliği nin 19.3.2. no.lu bölümü şöyledir: Devir ve bölünme neticesinde devre konu iktisadi kıymetler, mukayyet değerleri üzerinden; aktif ve pasifi düzenleyici hesaplar, ilgili olduğu aktif ve pasif hesaplarla birlikte devrolunacağından, söz konusu iktisadi kıymetlerin devir işleminin amortisman uygulamaları bakımından ilk iktisap olarak değerlendirilmemesi gerekmektedir. Diğer bir ifadeyle devralan kurumda devir ve bölünme işlemi nedeniyle devrolan amortismana tabi iktisadi kıymetlerin bakiye değerleri üzerinden kalan amortisman süreleri dikkate alınarak amortisman ayrılmaya devam edilecektir. Görüldüğü gibi amortisman açısından ne yapılacağı tam ve kısmi bölünme yönünden aynıdır ve açıktır. Her iki bölünme türünde de, bölünme yoluyla devre konu amortismana tabi iktisadi kıymetler, aktif değerleri ile ve devir tarihine kadar birikmiş amortismanlarıyla devralan şirketlere intikal eder. Devralan şirketler amortisman uygulamasını devam ettirirler.

DENET DUYURU 2010/002-6 Tam veya kısmi bölünen şirket, devredeceği sabit kıymetlere ait amortismanı yılbaşından bölünme tarihine kadar olan süre için kıst şekilde ayırırlar. Devralan şirket o yıla ait bakiye kıst amortismanı ve izleyen yıllara ait amortismanları ayırır. 7. TAM VE KISMİ BÖLÜNMEDE YATIRIM İNDİRİMİ HAKLARININ DEVRALAN ŞİRKETLERE İNTİKALİ : Bilindiği üzere GVK nun 19 uncu maddesinde yer alan yatırım indirimi istisnası, 5479 sayılı Kanun ile 1.1.2006 tarihinden geçerli olmak üzere yürürlükten kaldırılmış, kazanılmış hakların korunması için aynı Kanunla GVK na eklenen Geçici 69 uncu madde ile bazı düzenlemeler yapılmıştır. Geçici 69 uncu maddedeki sadece 2006, 2007 ve 2008 yıllarına ait ibaresi Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmiştir. Bu suretle, kazanç yetersizliği nedeniyle yararlanılamayan yatırım indirimi tutarlarının indirimine ilişkin 3 yıllık süre sınırlaması ortadan kalkmıştır. Tam bölünen bir şirketin bölünmenin tescil edildiği gün itibariyle kullanamadığı yatırım indirimi haklarının, bölünme sözleşmesi ile yapılan dağılım çerçevesinde devralan şirketlere geçeceği, bu dağılımda serbest olunduğu, yani yatırım indirimi haklarının devralan şirketlere tevziinde mal varlığı tevziine paralel olunması gerekmediği hususu bize göre tereddütsüzdür. Kısmi bölünen şirketlere ait kullanılmamış yatırım indirimi haklarının da devralan şirket veya şirketlere geçebileceği Maliye İdaresince kabul edilmekte olan bir husustur. Örnek olarak İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı nın web sitesinde yer alan muktezanın metnini aşağıda sunuyoruz. T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü Sayı : B.07.1.GİB.4.34.16.01/GVK -19-12150 Konu : Kurumlar Vergisi Kanunun 38/2.maddesine göre bölünme halinde,yatırım indirimine tabi iktisadi kıymetlerin bölünen şirkete ayni sermaye olarak konulması nedeniyle yatırım indirimi ve mükerrer 80. maddenin uygulanması hk.. İlgi :./10/2005 tarihli dilekçeniz. İlgide kayıtlı dilekçenizde.vergi Dairesi Müdürlüğü vergi kimlik numaralı mükellefi olduğunuzu belirtip, 1- Şirketlerinin bünyesinde yer alan araç kiralama faaliyetinde kullanılan araçları, Kurumlar Vergisi Kanunun 38/2 maddesine göre bölünen yeni şirkete ayni sermaye olarak koymayı planladığınızı, bölünme nedeniyle ayni sermaye olarak kullanılacak olan ve bölünme tarihi itibariyle aktifte kalma süresi iki yıldan az olan kiralık araçların yatırım indirimi karşındaki durumunu, 2- Bu bölünme nedeniyle, yeni oluşturulan sermaye şirketine ait hisse senetlerinin bölünen şirketin hissedarlarına verilmesi durumunda mükerrer 80 inci maddenin 1 numaralı bendinde yer alan sürenin başlangıç tarihi olarak hangi tarihin esas alınacağını sorduğunuz anlaşılmaktadır. Dilekçeniz hakkında Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı ndan alınan 10/03/2006 tarih ve 16555 sayılı yazıda; Gelir Vergisi Kanunun Mükerrer 80. maddesinin 1. fıkrasının birinci bendinde, ivazsız olarak iktisap edilenler ile tam mükellef kurumlara ait olan ve iki yıldan fazla süreyle elde tutulan hisse senetleri hariç, menkul kıymetlerin veya diğer sermaye piyasası araçlarının elden

DENET DUYURU 2010/002-7 çıkarılmasında sağlanan kazançların değer artış kazancı olarak vergilendirileceği hükme bağlanmıştır. Öte yandan Kurumlar Vergisi Kanunun 38. maddesinin ikinci fıkrasında tam mükellef bir sermaye şirketinin bilançosunda yer alan gayrimenkuller ve iştirak hisseleri ile üretim tesisleri, hizmet işletmeleri ve bu tesis ve işletmelere bağlı gayrimaddi haklar, hammadde, yarı mamul ve mamul malların, mukayyet değerleri üzerinden mevcut veya yeni kurulacak tam mükellef bir sermaye şirketine, bu değerleri devreden şirketin ortaklarına verilmek veya devreden şirkette kalmak üzere, devralan şirketin iştirak hisseleri karşılığında ayni sermaye olarak konulması bölünme olarak tanımlanmıştır. Bu açıklamalara göre, Gelir Vergisi Kanununun Mükerrer 80. maddesinde yazılı sürenin hesabında, yeni kurulacak şirkete ayni sermayenin konulduğu ve yeni şirket hisselerinin gerçek kişilerce iktisap edildiği tarihin değil, bölünen kurumun hisse senetlerinin iktisap edildiği tarihin esas alınması gerekmektedir. Ayrıca, Kurumlar Vergisi Kanununun 38.maddesi kapsamında gerçekleşen bölünme işlemlerinde, bölünen kurumun bölünme dolayısıyla DEVRETTİĞİ KIYMETLERE AİT HAKLAR, bu kıymetlerle birlikte devralan şirkete geçmektedir. Bölünme tarihi itibariyle henüz kullanılmamış olan yatırım indirimi istisnasını, bölünme sonrasında bu kıymetleri bünyesinde bulunduran mükellef uygulayabilecektir. Bölünme tarihine kadar bölünen şirket bünyesinde kullanılan yatırım indirimi istisnası ile ilgili olarak yapılacak işlem bulunmamaktadır. Dolayısıyla, Kurumlar Vergisi Kanunun 38. maddesinin 1. fıkrasının ikinci bendine göre bölünen söz konusu şirketin yeni şirkete ayni sermaye olarak koymayı planladığı ve bölünme tarihi itibariyle aktifte kalma süresi iki yıldan az olan araçlar dolayısıyla yararlanılamamış olan yatırım indirimi istisnasının bu araçları devralan şirket tarafından kullanılması mümkün olacaktır. denilmektedir. Bilgi edinilmesini rica ederim. Görüldüğü gibi, Maliye İdaresi bölünen şirketin kullanamadığı ve bölünmeye konu mal varlığı ile ilgili bulunan yatırım indirimi haklarının devralan şirketçe kullanılabileceğini kabul etmektedir. Ancak bunun için ilgili mevzuattaki şartların sağlanması gerektiği tabiidir. 8. SONUÇ : Yukarıdaki açıklamalarımızdan anlaşılacağı üzere; - Tam bölünmede bölünen şirkete ait KDV, zarar mahsup, yatırım indirimi ve bakiye amortisman hakları devralan şirketlere intikal edebilmektedir. Ancak devralan şirketlerin kendilerine intikal eden ve miktarı bölünme sözleşmesi ile belirlenen zarar mahsup hakkını kullanabilmeleri için KVK nun 9 uncu maddesindeki şartları sağlamaları gerekir. - Kısmi bölünmede, bölünen şirkete ait KDV, yatırım indirimi ve bakiye amortisman hakları devralan şirket veya şirketlere intikal edebilir. Bu intikalde ilgililik şartı aranmaktadır. Yani devredilen haklar ile devrolunan mallar birbiri ile irtibatlı olmalıdır. Kısmi bölünen şirkete ait zarar mahsup hakkının devralan şirkete geçemeyeceği yönünde 1. no.lu Kurumlar Vergisi Tebliği nde hüküm bulunmakta olup, biz bu hükme katılmıyoruz. Devrolunan malvarlığı ile ilişkilendirilebilen zararların KVK nun 9 uncu maddesindeki şartlar sağlanmak kaydıyla şirket tarafından kullanılabilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Ancak bu görüşümüz doğrultusunda işlem yapılmasının tebliğ hükmüne aykırı düşeceği ve vergi riski oluşturacağı unutulmamalıdır.