KÜLTÜR BAKANLlGI HALK KÜLTÜRLERiNi ARAŞTIRMA ve GELişTiRME GENEL MÜDÜRLÜGÜ YAYıNLARı: 164 SEMiNER, KONGRE BiLDiRiLERi Dizisi:34 ıv. MILLETLERARASı " t. TURK HALK KULTURU KONGRESI BILDIRILERI I. cn.r Genel Konular FERYAL MATBAAsı. ANKARA - 1992
ANADOLU HALK DİLİNDE TÜRKÇE ÇİÇEK ADLARı Sabiha TANSUG (Türkiye) Türkçe çiçek adları. ciddi ve ilginç bir konudur. Çünkü. bazı yabancı dil uzmanlarına ve Türkologlara göre. literatürlerde Türkçe çiçek adlarına pek rastlanmıyormuş.bizim kullandığımızçiçek adları. daha çok Arapça ve Farsçaymış... Oysa. bu toprakların ovasında. yaylasında binbir çiçek açar. Ve halk. yüzyıllardırbu çiçeklerin içinde doğar büyür... Dolayısıyla. çiçeklere, kendi öz dilinde ad vermemiş olması imkansızdır; mantık dışıdır... İşte böylesi bir düşünceyle. bazı yörelerimizin Türkmen ve Yörük köylerine gittim. Oralarda. çıçeklere çok degişik adlar verdiklerini gördüm. Bahçe. saksı ve özellikle kır çiçeklerine verilen adların bir çoğunu, o güne kadar hiç duymamıştım. Bunların bazıları bir hayli açık saçıktı. Ama çoğunluğu, doğaylave insan yaşamıyla bağlantılıydı. Daha çok benzetmeye, yakıştırmaya dayanıyordu.köylününkendine özgü esprılı. doğal düşünme yeteneğını kanıtlıyordu. Ömeğın baharda tüm doğayı donatan "papatya" ile "gelincik"e verilen adlara bakalım... "Papatya" : akbaba. ak çiçek. balı baleı, gelin ali, cici don, ibi bohça... "Papatya"nın irisine oglan göbegi... ufak olanına bodur 01 lan... Evlerin toprak damında açanlarınadam çiçegi...; başka bir türüne karga çiçegi... Edremit yöresinin Tahtakuşlar köylülerı. yoğurt mayaladıklarındayoğurdun üzerine bir tutam "papatya" koyarlar; bu nedenle "papatya"ya yogurt çiçeli demişler. "Gelincik"e verilen adlarsa şunlar : gangılız. güngülüz. patlangeç. çoban gülü. tava patlatan, çattım çanak. gelin çlçegi... İşte bizim çok iyi bıldlğimız "papatya" ile "gelıncık':e bile çok degişik adlar verıldığınıgörüyoruz. Tabii bu adlar. yörelere ve köylere göre değtşıyor da. Köylüler. "lale'ye gardaş ganı, albur diyorlar... "nergıse nazlı kız. uslu kız. çanacık, çayır çiçegi... Dağlarda, taş aralarında açan "menekşe"yeçoban çoluk... beyaz olanına kar topu... Mart ayında yeşil çimenlerin arasından "çığdem" gibi çıkan beyaz çiçeklere de yogurt çlçegi deniyor... Aynı aylarda kırlarda açan pembe bir çiçek vardır. ona değtrmen çiçeli adı veriliyor. zaten buna dikkatle bakildığmda, hakikaten değırmenı anımsattığınıgörürüz. Baharda, taş aralarında açan bir kır çıçeğıne horoz kuyrugu... Diger bir kır çıçeğıne arapta diyorlar.
84 SABtHA TANSUG Genger... Kız dülmesl... Sılır kuyrulu... Şabla... Konburdakh... Mantı dikeni... Koyun otu... Kedi kulalı... Günelik... Bal mahmut çiçell... Geven... Birçok yörede "zakkum"a ahu diyorlar... Karaburun'daysa ay çiçeli adını veriyorlar... Düdük çiçell... Bahçe ve saksı çiçeklerine verilen adlara da kısaca bir değinelım. "şebboy"aana kokusu veya mantı... "zambak"a susam... "fesleyen"in irisine eşek kulalı... "kasımpatı"na patlak... Küçük "karanftl?e, çat Iak... Koyun gözü... Atlas çiçell... Kadife çiçell... Horoz ibill... Hanımeli... Köylü. "ıtır"a gül yalı adını veriyor. Çünkü "ıtır"ı sütlaca, muhal- ı;' 'Yonca'Iara verilen degişik adlar: paralı dirfil. tohumunu paraya benzetmişler... Pamuklu dirfil. beyaz çıçeğı pamuğu anımsatmış... Dath dirfil, bu pembe renk çıçeğın dibini emerseniz ağzınıza hoş bir tat gelir. Bazı yörelerde buna emzik çiçeli de deniliyor... San dirm... Tulrah dilfl.l... Düdük çiçelinin sapları ve çıçeğı uzundur ve incedir. Baharda gençler. bu zarif çıçeğı koparıp dudaklan arasına alırlar. üfleyerek hafif bir ses çıkartırlar. Böylece. kızlara sevgilerini açıklarlar... Dağlarda, nisan ve mayıs ayları. taşlar arasında açan katır kuyrulu veya at kuyrulu vardır. Aynca katır trrnağı, kedi tırnaiı mor mor açar... Baharda bazı yörelerde Hıdrellez sıraları açan kangal veya kireçli denilen sert ve uzun saplı bir çiçek olur. Hıdrellez sabahı köylü. gün doğmadankalkar. bu çiçegi koparır. Eline, koluna, dizine. sırtına bununla vurur "bedenime kuvvet ver" diyerek. (Aynı gelenegi bugün Batı Trakya Türkleri de sürdürüyorlar) Edep çiçeli veya ar namus çiçeli ile ilgili şöyle bir inanç var. Bu uzun saplı çiçek. beyaz renktedir. Orta göbeğındesiyah bir leke bulunur. Eskiden siyah leke çok daha büyükmüş, zamanla küçülmeye başlamış. Köylü. küçülme olayını toplumda ar ve namusun kaybolmasına bağlıyor. Ve; siyah leke tamamen kaybolduğunda. kıyametin kopacağına inanıyor. Bu çıçeğe, Karaburun yöresinde şemsiye çıçeii de deniliyor... Kırlardaaçan kara göbek soğanlı bir çiçektir... Bal çiçeli veya balh ya da balcık. taş aralarında. ağaç altlarındaaçar. Örneğın, Yunt Dağı bölgesinin genç erkekleri bal çiçelinin yapayını hazırlarlar. başlarınatakarlar, yaşamlarıbal gibi tatlı geçsin diye. Ve bu bölgenin köylüleri şöyle derler: 'Ye balcığı, iç suyu. ağzın dönsün bala..." Keklik küpesi; ağaç altlarında açar... Pamukluk; fundalann çıçeğıdır... Amathlar; zeytin ağacı dibinde açar... Deli çiçek; ağustosta Ege'de açar. toprağın en kuru oldugu bir zamanda. O sıra tutulan ve çok lezzetli olan Çipura balığınada "deli balık" adı verilir. Kırlarda açan yabani "gül'te bozamıkveya pamlıkla, kuş burnu. ayı gülü, yaban. yavru alzı adlan veriliyor. Bahçenize bunu ekip "gül':e aşılarsanız, çiçek sıhhatli ve uzun ömürlü olurmuş. Yaşlı köy kadınlanhala böyle yapıyorlarpek çok yörede...
ANADOLU HALK DiLiNDETüRKÇE ÇiÇEK ADLARI 85 lebıye, üzüm hoşafına, pekmeze pişerken atıyor. Böylece bu yemekler~ı gül kokuyor... Kavgenger... Şappak... Acem borusu... Japon güıü... Kaymakam çiçeji.. Atatürk çiçeji.. Paşa düjmesi... Efe bıyıjı... Yedi eltiler... Kirli güısüm... gibi toplumda iz bırakmış kişiler veya ülkeler de çıçeklere ad olmuş... Kaynana dili... Kaynana yumrulu... Yılan dili... Yılan yastıjı... Nişan bohçası... Gelin Bohçası... Gelin yanaıı... Gelin tacı... Fırıldak çiçeji... Cam güzeli... Küçük orospu... Ceylan... Küpe çtçeji... Ortanca... Güne bakan... Çilli kız... Hıdrellez çiçeji.. ~ Hah dokuyan çiçeji... Boz yavşan çiçejl.... Bazı yörelerde. "aslan ağzı'tnadil damak çiçeji deniliyor... Boy çiçeji veya boy bos çiçeji... Ana kokusu her yörede başkatür bir çiçeğe denir, bu ister bahçe çıçeğt ister kır çıçeğı olsun. Ama hepsinin çok güzel kokusu olur... Kirse çlçejl, Edremit'in Tahta Kuşlar köylüleri tarafındankullanılır. Köyün yakınındakibir kilise yıkıntısındaaçan çiçeğe denilir. "Pelin"e verilen isim ak çlçektlr... Akşam ezanı vakti açan bir çiçek vardır. Bu sarı renk. zarif çiçek tam ezan okunurken açmaya başlarve aynı nedenle adı ezan çlçejldır... Akşam sefası... Akşam sabah sefası... Gelin duvajı... Ateş çlçeji... Sepet çiçeji... Boncuk çiçejl... Altın çlçejl... Göz yaşı çiçeğt.. Mum çiçejl... Bu çıçeğe verilen diger adlar ise buz çlçeji ve çarkı felek çlçejldlr... Saat çiçejl... Paşa sırması... Mine çiçejl... Gelin serpmesi... Rozet çlçeji... Zıpçıktı çlçefl... Onblray çlçeji... Hatml... Gül hatml... Kara fatma... Fatma gül... Halk dilinde böyle yakıştırmalı, benzetmeli daha YÜzlerce çiçek adı vardır. Ayrıca böylesi çiçek adlan oyalara, nakış örneklerine. dokumalara. çorap motıflertne, halı kilim desenlerine de geçmiştir. Ve bazı törenlerde. adını verdığımiz çiçekler. büyük bir sevgiyle kullanılır. Örneğın Ege Türkmen köylerinde yere kurulan "muhabbet sofrası"nındört köşesine. mevsim çiçeklerinden hazırlanmışdemetler yerleştirilir özenle. Ve Ege köylerinin Türkmen kızları. meyve. çerez tabaklarını çıçeklerle süslerler: sevdikleri delikanlınınönüne bırakırlar. Böylece. sevgilerini çiçeklerle belirtmiş olurlar topluma. İşte böyle kurulmuş "muhabbet sofrası"ndapir Sultan Abdal'dan. Yunus'dan. Karacaoğlan'dan(çiçekleri dile getiren) şiirler okunur...
86 SAB!HA TANSUO PİR SULTAN ABDAL : El ettiler turnalarla kazlara Dağlar yeşillendidöndü yazlara Çığdem takınsin söyleyin kızlara Niçin gitmez Yıldız dağı dumanın Emek çektim bir ev yaptım erenler Yine bu güzele bildiremedim Bahar geldi çiçek bitti ot bitti Toprak güldü, taşı güldüremedim. Pir Sultan Abdal'ım dağlarben olsam Üstü mor sümbüllü baglar ben olsam Alem çiçek olsa arı ben olsam Dost dilinden tatlı bal bulamadım. YUNUS: Ey aşk eri aç gözünü Yeryüzüne eyle nazar Gör bu latlf çiçekleri Bezenüben geldi geçer B~ dervişlikdedikleri Taze açmış güle benzer Dokunduğunutazeler Seherde esen yele benzer. Bir bahçeye girmek gerek Hoş teferrüç kılmakgerek Bir gülü yaylamak gerek Hergtz el gül solmaz ola. KARACAOGLAN : Tülü maya yürüyüşlürn İspir balaban bakışlım Yayla çıçeğt kokuşlum Nergis topla benim için Senin methin eder diller Payine yüz sürer kullar Yarıağınüstüne gü ller Sokan dilber kiminsin sen Ellf'im uğru nakışlı Yavru balaban bakışlı Yayla çtçeğı kokuşlu Kokar Elif ~lif diye
ANADOLU HALK DILINDE TÜRKÇE çiçek ADLARI 87 Türkmen evinde ölüm olunca. herkes elinde bir tutam çıçekle gelir. ve çıçeğt ölünün üzerine bırakır. Onunla vedalaşır. Hıdrellez'de, bayramlarda mezarlar yine çıçeklerle donatılır. Çünkü doğayla iç içe yaşayanbu köylüler, çiçeklerin önemmı.eskılerdenberıçok iyi bilirler. Köylü kızları baharda, gelincik tomurcuklarınıtülücükleri toplarlar. Önce bunlarıbir bir açarlar. Ve içindeki kırmızı. pembe yapraklara şekil verirler. Böylece, pembe duvaklı, siyah saçlı, başı tuğlu bir büst oluşur. Sonra, içi kırmızı elbiseli, üzeri yeşil cübbelı bir alt yaparlar yine "gelıncık" çıçeğınden. Bu iki beden parçası, süpürge çöpüyle birleştirilir. Ve sonunda. ortaya. gelincikten mınyatürbir bebek çıkar. Gelincikten bu bebege,bir de damat yapılır. Damadın başı siyah saçlıdır ve tuğludur. Doğayla iç içe yaşayan bu insanların, bu tür fantezilere erişmiş olmaları düşündürücüdür.zaten çiçek adlarına da bir çok olay karışmıştır. Toplumda iz bırakan kişiler, ülkeler, doğa olayları, her türlü hayvan, sevilen ya da sevilmeyen olaylar da etkilemiştirçiçek adlarım. SONUÇ İşte. tüm Anadolu düzeyinde gezip araştırsak, halkın kullandığı böylesi (yakıştırmalı, benzetmeli) çiçek adlarını toplasak ne kadar anlamlı ve zengin bir Türk dili ortaya çıkarmış oluruz. Ve bunun yanında. halkın zengin geleneğınıde aydınlığa kavuşturmuş oluruz. Hacı Bektaş Veli'nin dedığı gibi Ara bul, araştın açık bir sınavdır.