Otomotiv Sanayi Derneğî Başkanı Alî İhsan İLKBAHAR Sayın başkan değerli misafirler benim için süpriz oldu çünkü konuşma programında yoktu.



Benzer belgeler
SAYIN BAKANIM SAYIN BAŞKAN OTOMOTİV SANAYİİ DERNEĞİ NİN SAYGIDEĞER TEMSİLCİLERİ DEĞERLİ MİSAFİRLER VE KIYMETLİ BASIN MENSUPLARI

OTOMOTİV SANAYİİ-2014 ve GELECEK. 24.Ekim.2014 Tarihinde MDK Toplantısı FIRAT Üniversitesi Mühendislik Fakültesi / ELAZIĞ

ESAM [Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi] I. Dünya Savaşı nın 100. Yıldönümü Uluslararası Sempozyumu

3. Global SATELLITE SHOW HALİÇ KONGRE MERKEZİ STK, Kurum ve Kuruluşlarımızın Değerli Başkan ve Temsilcileri,

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek in Konuşma Metni

Aslında, benim perakende sektöründeki kariyerim bir anlamda 12 yaşında sahibi olduğumuz süpemarkette yaz tatillerinde çalışmamla başladı.

Çalışma hayatında barış egemen olmalı


Sizleri şahsım ve TOBB adına saygıyla selamlıyorum. Biliyorsunuz başkasına gönderilen selam kişinin üzerine emanettir.

Sayın Başkanım, Sayın Müdürüm, Protokolümüzün Değerli Mensupları, Çok kıymetli Hocalarım, Değerli Öğrenci Arkadaşlarım, Velilerimiz

YÖNETİM KURULU BAŞKANI MUSTAFA GÜÇLÜ NÜN KONUŞMASI

Hepinizi Şahsım, Yönetim Kurulum ve etkinliğe emeği geçenler adına selamlıyorum.

MÜSİAD İNGİLTERE ŞUBESİ AÇILIŞI , LONDRA. İş ve Siyaset Dünyasının, STK larının Başkan ve Temsilcileri,

Piyasalardaki Dalgalanma Otomotiv Sektörüne Nasıl Yansıyor?

Hepinizi Şahsım, Yönetim Kurulum ve etkinliğe emeği geçenler adına saygıyla selamlıyorum.

15 Ekim 2014 Genel Merkez

Son aylarda Asya da gerçekleşen sel felaketleri, Amerika kıtasındaki eşi görülmemiş kasırgalar, İstanbul da dakikalar içinde yaşanan son 32

TÜRKİYE - AFRİKA EKONOMİ FORUMU AÇILIŞ TÖRENİ KONYA 9 MAYIS İş Dünyası ve STK ların Değerli Başkan ve Temsilcileri,

MÜSİAD Otomotiv Sektör Zirvesi. Kocaeli 18 Ekim 2014 Cumartesi

MÜSİAD Başarılı Öğrenciler Ödül Töreni KARADENİZ EREĞLİ 7 HAZİRAN 2018 Sayın Kaymakamım, Sayın Milletvekilim, Sn Rektörüm, Belediye Başkanlarım,

SANAYİ LOKOMOTİF SEKTÖR OLMAKTAN ÇIKTI

Sayın Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanımız ve Değerli Konuklar,

Aç l fl Vural Öger Çok değerli misafirler, Konrad-Adenauer vakfının 23 senedir yapmış olduğu bu gazetecilik seminerinde son senesinde bizim de k

SAYIN BAŞKAN, ANKARA SANAYİ ODASININ DEĞERLİ MECLİS ÜYELERİ, HEPİNİZİ, ŞAHSIM VE YÖNETİM KURULU ADINA SAYGIYLA SELAMLIYORUM.

Yaşam Boyu Öğrenme, Araştırma ve Uygulama Merkezi nin ilk şubesi Bodrum da

Sayın Büyükelçi, Değerli Konuklar, Kıymetli Basın Mensupları,

Kahramanmaraş Uluslararası Tekstil Makineleri Fuarı Açıldı

Yükseköğretim Kurumlarımızın Mühendislik Fakültelerinin Kıymetli Dekanları ve Çok Değerli Hocalarım..

Sayın Kazakistan Uluslararası Ticaret Odası ve Türkiye Kazakistan İş Konseyi Kazak Tarafı Başkanı

Sn. M. Cüneyd DÜZYOL, Kalkınma Bakanlığı Müsteşarı Açılış Konuşması, 13 Mayıs 2015

AUTO SUMMİT Boğaziçi Üniversitesi Otomotiv Ekonomisi Zirvesi 7 Mart 2016

TAYSAD Aylık Sektör Raporu Haziran 2010

BÖLGESEL TİCARET TOPLANTISI İZMİR

Konuşmama ekonomik değerlendirmelerimle devam edeceğim.

Değerli İhracatçılar, Değerli Basın Mensupları,

Hassas Tarım Teknolojileri

Pazartesi İzmir Gündemi

Türkiye Çimento Müstahsilleri Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Adnan İğnebekçili

T.C. Ekonomi Bakanlığı İthalat Genel Müdürlüğü Ankara

Salı İzmir Gündemi

Sayın Büyükelçiler, Değerli Kongre üyeleri, Çok değerli dostum Sayın Zügayir ve Brosh, Kıymetli basın mensupları,

Kahramanmaraş mutlaka devler liginde olacak

KOBİ ler Nefes alacak / Ankara. TOBB, Ziraat Bankası, Denizbank ve Kredi Garanti Fonu (KGF) ortaklığında hayata

2006 YILI EGE BÖLGESİ NİN 100 BÜYÜK FİRMASI

ENDONEZYA MALEZYA TİCARET HEYETİ (27 Mayıs 1 Haziran 2012)

İSO YÖNETİM KURULU BAŞKANI ERDAL BAHÇIVAN IN KONUŞMASI

TAYSAD Aylık Sektör Raporu Eylül 2010

DTİK TÜRK GİRİŞİMCİLER KURULTAYI. Gala Yemeği Konuşması. Ömer Cihad Vardan, DEİK Başkanı. 26 Mart 2016, İstanbul

YUSUF ATA ARIAK - TELKODER 10. OLAĞAN GENEL KURUL AÇILIŞ KONUŞMASI 29 KASIM 2018

TAYSAD Aylık Sektör Raporu Ağustos 2010

SAYIN CUMHURBAŞKANIMIZ ABDULLAH GÜL ÜN YILI TÜBİTAK BİLİM, HİZMET, TEŞVİK ÖDÜLLERİ ve TÜBİTAK ÖZEL ÖDÜLÜ TÖRENİ KONUŞMA METNİ 23 ARALIK 2008

Böylesine anlamlı ve sevinçli bir günde sizlerle birlikte olmaktan mutluluk duyuyorum. Türkiye İş Bankası adına sizleri kutluyorum.

ZORLUKLAR, FIRSATLAR VE STRATEJĐLER

TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI CANSEN BAŞARAN SYMES IN " TÜRKİYE DE ENFLASYON DİNAMİKLERİ: FIRSATLAR VE RİSKLER KONFERANSI AÇILIŞ KONUŞMASI

TAYSAD Aylık Sektör Raporu Ekim 2010

Polonya Otomotiv Sektörü Ve Yan Sanayii

Atatürk ün Kişisel Özellikleri. Elif Naz Fidancı

TAYSAD Aylık Sektör Raporu Kasım 2010

2023 e Doğru Kentsel Dönüşüm, Ulusal Çevre Politikaları ve Sektörden Beklentiler. 23 Ocak 2015, İstanbul. Sayın Bakanım,

MÜSİAD 2 EXPO BY QATAR DOHA Exhibition and Convention Center. Değerli Yönetim Kurulu Üyelerim, Sektör Kurulu Başkanlarım,

MAKİNA İMALAT SANAYİ SEKTÖR ARAŞTIRMASI ODA RAPORU

Mesleki eğitim tanıtım ve işbirliği protokolü

İTO Başkanı İbrahim Çağlar: İstanbul yerli ve yabancı yatırımcıya muazzam fırsatlar sunuyor

İZMİR TİCARET ODASI MECLİS TOPLANTISI

2007 YILI PAZAR, ÜRETİM VE İHRACAT

ÜRETİM (Araç Türüne Göre)

2 Ekim 2013, Rönesans Otel

Türkiye Kurumsal Yönetim Derneği adına hepinizi saygıyla selamlıyorum. Bu yıl altıncısını düzenlediğimiz Kurumsal Yönetim Zirvesi ne hoş geldiniz.

14. ÇALIŞMA EKONOMİSİ VE ENDÜSTRİ İLİŞKİLERİ KONGRESİ

TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI HALUK DİNÇER İN KADIN-ERKEK EŞİTLİĞİ HAKKINDA HER ŞEY KISA FİLM YARIŞMASI ÖDÜL TÖRENİ KONUŞMASI

MÜSİAD İFTARI ŞANLIURFA

Yine yapmak istediklerimizden birisi olan, spesifik sektörlerde, belki daha az, ama daha etkin iş adamları seyahatlerini önemsiyoruz ve buna

AVRUPA BİRLİĞİ OTOMOTİV SEKTÖRÜ

Hazine Müsteşarı Sayın İbrahim H. Çanakcı nın 3 üncü Arap-Türk Bankacılık Forumu nda Yaptığı Konuşma. 13 Mart 2014, İstanbul

(1) Türkiye Sanayisinin Dünya İçindeki Yeri Üzerine Bazı Sayısal Bilgiler, Orhan Silier, Mimarlık Sayı 11, Kasım 1072

SERAMİK SANAYİİ. Hazırlayan Birsen YILMAZ T.C. Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi

Nail OLPAK MÜSİAD 5. Biltronik Yarışması ve 3. Ar Ge Proje Pazarı 09 Mayıs 2013 İstanbul Sayın Bakanım, Sayın Rektörüm, Değerli Katılımcılar,

TORBALI TİCARET ODASI MOBİLYA SEKTÖR ANALİZİ

TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI HALUK DİNÇER İN ÇÖZÜM SÜRECİNİN İKTİSADİ BOYUTUNA KATKI: ALTERNATİF TURİZM KONFERANSI AÇILIŞ KONUŞMASI

PAZARTESİ İZMİR GÜNDEMİ. -Sağlık, Kültür ve Spor Daire Başkanlığı - Basın Halkla İlişkiler Şube Müdürlüğü

Page 1 of 6. Öncelikle, Edirne de yaşanan sel felaketi için çok üzgünüz. Tüm Edirne halkına, şahsım ve üniversitem adına geçmiş olsun demek istiyorum.


Değerli Meslektaşlarım;

ÜÇÜNCÜ TÜRK KENEŞİ İŞ FORUMU. (24 Ekim 2014, Nahçıvan) TÜRK KENEŞİ GENEL SEKRETERİ RAMİL HASANOV UN İŞ ADAMLARINA HİTABI

Basın Bülteni ÖZET DEĞERLENDİRME Yılı Pazar, Üretim Ve İhracat

CHP Yalıkavak Temsilciliğinin düzenlediği Kahvaltıda Birlik ve Beraberlik Mesajı

TAYSAD Aylık Sektör Raporu Mayıs 2010

MÜSİAD İSVİÇRE Değerli Yönetim Kurulu Üyelerim, Şube Başkanlarım,

ÜRETİM (Araç Türüne Göre)

Dış Ticaret Politikası. Temel İki Politika. Dış Ticaret Politikası Araçları Korumacılık / İthal İkameciliği

Diş Hekimliği Sempozyumu

İHLAS EV ALETLERİ FABRİKASINDA YALIN ÜRETİM VE KAİZEN UYGULAMALARI

SAMSUN BÜYÜKŞEHIR BELEDİYE BAŞKANI YUSUF ZİYA YILMAZ & SAM-DER Avusturyada yaşayan Samsunlular Derneğinin

BRIC ÜLKELERİ VE TÜRKİYE FEYZULLAH ALTAY

tepav Nisan2014 N DEĞERLENDİRMENOTU DEVLET DESTEĞİ OLMADAN TEKNOLOJİ GELİŞTİRİLİR Mİ? Kore Otomobil Örneği 2

Bu bağlamda katılımcı bir demokrasi, hukukun üstünlüğü ve insan hakları alanındaki çalışmalarımız, hız kesmeden devam etmektedir.

Düzce Üniversitesi Ziraat ve Doğa Bilimleri Fakültesi tarafından düzenlenen Düzce Fındık Çalıştayı İstiklal Konferans Salonu nda gerçekleştirildi

Hocam Prof. Dr. Nejat Göyünç ü Anmak Üzerine Birkaç Basit Söz

İSTANBUL SANAYİ FORUMU

Transkript:

Taşıt Araçları Yan Sanayii Başkanı Ahmet ARKAN'ın Konuşması Sayın başkan, muhterem konuklar, basınımızın değerli temsilcileri, 3. Otomotiv ve Yan Sanayi Sempozyumunun açılışı münasebeti ile birarada olduğumuz şu anda duygu ve düşüncelerimi kısada olsa açıklama fırsatı bulduğum için çok mutluyum. Bu İmkanı bana sağlayanlara teşekkür ederim. Değerli arkadaşlarım. Bu sempozyum tarihi itibari ile gerek Cumhuriyetimizin 68, yıl dönümünü gerekse ulu önder Atatürk'ün 53, ölüm yıl dönümünü henüz idrak ettiğimiz bir döneme rastladı, DoJayısı ile ayrı bir önem ve mana kazandı. Ulu Önder çağdaş ve uygar bir toplumun yaratılmasını iktisadi zaferlere bağlamış ekonomik özgürlüğünü sağlayamayan milletlerin askeri zaferlerinin kalıcı olamayacağını kısa sürede yeniden müstemleke durumuna düşüceklerini açıkça ifade etmiştir, Üzerinden yıllar geçmesine rağmen onun halen geçerliliğini koruyan ve gittikçe kıymeti biraz daha anlaşılan ilke ve inkılaplarını daha fazla özümsemek verdiği hedefleri daha iyi kavramak zorundayız, Mustafa Kemal " Memleketler muhtaliftir fakat medeniyet birdir ve bir milletin telakkisi içinde bu yegane medeniyete iştirak etmesi lazımdır" der. Bundan yarım asır hatta daha uzun yıllar önce ki bu sözü 1924 de söylemiştir, Türkiye'nin uygar bir toplum olabilmesi bir sanayi toplumu hüviyetine kavuşabilmesi îçin Batıyı bu sözlerle hedef göstermiştir, Yine Ulu Önder bir başka konuşmasında " Ticaret için iki şey lazımdır. Biri harice çıkartılacak mahsulat mercileri temin etmektir bu olmazsa ticaret yoktur, İkincisi ithalattan ziyade ihracattır ki memleketi bu zengin yapacaktır, İşte ticaretimiz İçin başlıca düşünülecek şeyler bunlardır. Bunların herbîrînî bugünkü medeniyete göre, medeniyetin bugünkü îcabatına göre cihan ticaretinin bugünkü esasatına göre kolaylıkla temin edeceğimizi zannetmek gafletine düşmemelh dir. Lakin güçde olsa az da olsa, müşkülatda çeksek'bu gayeyi yürütecek ve İnşallah muaffak olacağız," Değerli konuk= lar bu sözlerin söylendiği Cumhuriyetin ilk yıllarından bu ya= na seneler birbiri ardına geçip gitti. Türkiye sanayileşme yolunda küçümsenmeyecek mesafeler aldı, Ancak bir büyük gerçek var ki Kemal Atatürk'ün verdiği hedefler hala doğruluğunu ve tazeliğini koruyor. Bir önceki sempozyumdan Mayıs 1989 dan sonraki 2,5 yıllık sürede İç ve dış çeşitli kararlar ve olaylar yaşandı. Sanayileşme yolunda daha ciddi tedbirler alınması ihtiyacı arttı. O tarihlerde kapıları aralık görünen Avrupa Topluluğu bugün 2000 yılına kadar kapılarını Türkiye'ye kapalı tutacağını açıkladı. Liberal ekonomi her kesimce değişik değerlendirildi. Bu dönemde Türkiye'ye özgü şartlar ne ölçüde gözönünde tutulabildi. Tüm bunların öz eleştirisi geleceğe yönelik ekonomik güçlenmemize ışık tutacak fikir ve düşünceler bu sempozyumda tartışılmalıdır. İnancımız; Atatürk ilkeleri doğrultusunda milli ekonomimize, sektörümüze.toplumumuza hayırlı olacak kararların oluşacağıdır. Temennimizde düşünen insanların daha dinamik söylenen değil söyleyebilen İnsan haline dönüşmesine imkan sağlayan bu tür çalışmaların devam etmesidir. Sempozyumun başarılı geçmesini yürekten diler, emeği geçen başta Bursa Makina Mühendisleri Odası ve Onun Sayın Başkanı Yusuf Ünler ve ekibine bu sempozyuma katkıda bulunan tüm üyelere şahsım ve Taysad adına hepsini kutlar, şükranlarımı sunarım, saygılarımla. Otomotiv Sanayi Derneğî Başkanı Alî İhsan İLKBAHAR Sayın başkan değerli misafirler benim için süpriz oldu çünkü konuşma programında yoktu. Sizinle böyle duymuş oldum. Otomotiv sanayinin Türkiye için ne kadar önemli olduğunu ben= den önceki konuşmacı arkadaşlarım anlattılar. Ben farklı bir yönden bakmak istiyorum, Türkiye'de önümüzdeki 4-5 sene sonra otomobil talebi yuvarlak hesap yarım milyonu bulacak, ticari vasıtalarda 100 bin civarında olacak Bu tüm vasıtayı Türkiye'de eğer en= düstri kurmazsak 5 ila 6 milyarlık bir dövize ihtiyacımız olacak Onu kurmadığımız takdirde Türkiye'de iş bulabîlcek 300 ile 400 bin kişinin işi olamıyaeak, onlara başka iş bulmak zorunda kalacağız. Ben bu nedenledir ki Türkiye'de bir GAP projesi ne kadar önemli İse otomotiv sanayi de en az o kadar önemlidir. Bir GAP projesi ne kadar titizlikle planlandı ise o kadar titizlikle planlanmalıdır diyorum ve bu görüşümü sık sık tekrarlıyorum. Şurada vurgulamak istediğim bîr husus var. Bu gibi sempozyumlarda konunun öneminin anlatılması, kamuoyuna iletilmesi son derece İyi bir ortam, Makina.Mühendisleri Odasını bu teşebbüslerinden dolayı tebrik etmek lazım ama günün politik olayları seçimin yapıldığı son üçaydan beri belli İdi ve bugünkü tarihd yeterince İştirak olmayacağını tahmin edebilirdik. Önümüzdeki sempozyumlarda bu gibi politik olayları değerlendirerek daha çok İştirakin sağlanabileceği bir döneme atmakta fayda van Yani bu sempozyum ertelenebilirdi demek istiyorum. İkincisi yer olarak ileri» nin merkezi şüphesiz Bursa olacak ama şu anda yan sanayinin çoğunluğunun ve şirketlerin genel merkezleri nedense İstanbul'da bu gerçeğide kaçırmadığımız takdirde ona inanıyorum ki İstanbul'da yapılacak bir sempozyuma katkı 3-4 misli fazla olabileceği gibi basının ilgisi orada muhtemelen daha fazla olabilecek çünkü Türkiye'nin basınının kalbi İstanbul'da atmaktadır. Bir diğer hususda bu gibi sempozyumları yaparken bizzatihi bu derneklerin Otomotiv ve Sanayi derneği, Otomotiv ve Yan Sanayi Derneği bir de yetkili satıcılar derneği gibi bu derneklerle daha sıkı bir işbirliği ile büyük bir kalabalık toplumla değilde bunlarla yapıldığı takdirde gene inanıyorum ki bu tip görüşler dil getirilecek ve sempozyuma hem iştirak fazla olacak hem de problemlerin kamuoyuna İletilebilmesi daha fazla olacaktır, Sempozyumun açılış konuşmasında zaman alıp kıymetli vakitlerinizi öldürmek istemiyorum. Bir hususuda ilave etmek İstiyorum, Bu gibi sempozyumların 4 5 gün yerine ki bu sempozyum dünüde sayarsak 4 gün oluyor, 1. 5-2 güne sıkıştırılmasında fayda olacağına inanıyorum. Bu bakımdan bütün İştirak eden arkadaşlarıma başarılar diliyorum» konuşmacılara başarılar diliyorum. Bu sempozyumdan çıkacak. mesajın gerek hükümet nezdinde gerekse kendi üyelerimiz nezdinde yakınen takip edeceğimizi ve buradan çıkacak mesajlara son derece dikkat edeceğimizi bildirirken hepinizi saygı ile selamlıyorum, 3,OTOMOTÎVVİYAN SANAYİİ SEMPOZYUMU KASİM 1991 BURSA 171

Uludağ Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof.Dr.Fatih Cengiz BABALIK'ın konuşması Sayın başkan, sayın Büyükşehir Belediye başkanımız, çok değerli konuklar basının değerli temsilcileri bîr üniversite mensubu olarak ve bir mühendis olarak Otomotive ve Yan Sanayi Sempozyumunun 3-sünün canlı bir sergi İle dün başlamasından büyük bir mutluluk duydum. Bir sempozyumun açılış konuşmasında söylenebilecek sözleri, tartışması arzu edilecek konu baş» lıklarını benden önce konuşan üç değerli konuşmacı özetlediler. Onları tekrarlamak istemiyorum ama herhalde bütün dünyada otomotiv sanayinin bir anahtar sanayi olduğu, hala olduğu, Her ne kadar o Oda Başkanımız bazı rakip sanayileri de saydılar, mutlaka haklılar ama bugün kişi olarak veya hayat standart! ölçümlerinde kişi başına bir ülkede düşen mikro işlemci halen sayılmıyor da 1000 kişiye düşen otomobil sayısı veyahut otomobil sanayinde çalışan sayısı yada o ülkenin o yıl ürettiği, ihraç ettiği otomobil sayısı hala önemli bir faktör olarak o ülkenin sanayisinin değerlendirilmesinde gözönüne alınıyor, Ben dün akşam Sayın Başkan İle beraber sergiyi gezerken kendilerine de sunmuştum. Çok değerli bir hocamı burada ismen de hatırlamak İsterim kendisine sağlık dileklerimide sunmak İsterim. Yanlış anlaşılmasın sağlığı da çok yerinde Prof. Dr. Lütfullah Ulukan hocamdan. Şöyle yaklaşık 50-55 yıl önce Sinop'da herhalde 35-40'lar arasındaki bir yılda o zaman bizim çocukluğumuzda da daha vardı, ne zamana kadar bilmiyorum Yerli malı haftalarında o yıllarda yerli malı haftası sergisinde Türk sanayi ürünü olarak tek ürünü radyolin diş macunu olduğu, sergide sergilenen tek ürünün bu olduğu her halde sadece bana değil her yıl öğrencilerine bahsetmektedir. Demekki 50-55 yıl sonra şöyle bir geriye baktığımızda nereden nereye geldiğimizi görüp ne kadar derdimiz sıkıntımız problemimiz teknik ve ekonomik yönden olsa bile bu alınan yoldan kıvanç duymamız, bu inançla önümüzdeki sorunlara daha bir güven içinde nerede ise saldırmamız kelimesini kullanacağım çünkü bazen sorunlar öylesine büyük, öylesine zorlu gibi görünüyor bu sorunlarıda alt edebileceğimiz kanısındayım, Tabİİ bu sorunlar alt edilecek, önümüzdeki mesafelerde alınacaktır. Ancak sorun galiba bu mesafelerin alınmasındaki zamandır,burada kat edeceğimiz yolu ne kadar süreçde hangi ivme ile alabileceğimizdir,ben şunu dîyeceğim,herhaide buna da hepiniz İştirak edeceksiniz bu yolu, problemleri özellikle teknik problemleri halledebilmede AR-GE f ye çok daha fazla önem vermemiz, çok daha fazla para ayırmamız ve çok daha fazla sabırlı olmamız gerekecektir. Hele otomotiv sanayinde bu çok daha önemli. Araştırma geliştirme bir taraftan bizatihi kurumların kendilerinde olurken bir tarafta üniversite, TÜBİTAK gibi araştırma kurumlarında olacaktır ve bu kurumlar arasında da mutlaka bir iletişim olması gerekecektir. Üniversite ve TÜBİTAK araştırma için araştırma yapmayacaktır yapmaması gerekecektir, sanayide aynı şekilde ünüiversitenîn bazı bürokratik engellerle boğuşabileceği kor= kuşundan uzak olmalıdır. Bugün ben Bursa'dakİ Uludağ Üniversitesinin Rektör Yardımcısı ve Mühendislik Fakültesinin Dekanı olarak mutlulukla söyliyebilirim, çapı belki çok büyük değildir henüz ama biz çevredeki otomotiv sanayinin önder, kuruluşları İle ufak çapta bu tip araştırmalara, bu tip faaliyetlere başlamış bulunmaktayız, Tabii bir iş birliği yapabilmek için sadece kurumların olması değil kurumların da yeterli kadro ile bezenmesi, donatılması gerekir.17 ci yılını Işrak eden bir üniversiteyiz biz Uludağ Üniversitesi olarak kadromuzu yeni yeni tamamlayabildiğimizi söyleyebilirim bugün bir Makina Mühendisliği bölümü Mühendislik Fakültemizin artık sadece eğitimle değil, çevre ile d çevre sanayinin sorunları ilede İlgi gösterebilecek, onların çözümlerine katkıda bulunacak hem nitelikte hem nicelikte elemanlara sahip bunu tabii tabii bizden daha sonra kurulmuş üniversitelerden birkaç yıl sonra beklemek durumundayız ama bugün diğer gelişmiş üniversitelerimiz gibi Uludağ Üniversitemizde bu konuda belirli fonksiyonları başarı ile ifa edebilecek konuma gelmiştir. Bunu da mutlulukla huzurlarınızda arz etmek isterim. Bir mühendis olarak demin pek çok sorunlar ve Türkiye'ye getirdiği yararlar otomotiv sanayinden benden önceki konuşmacılar bahsettiler, birşeyî de belirtmek lazım programımızda cumartesi günü TSE'nin toplu bir programıda var galiba kalite kontrol mevhumuda kelime olarak biliniyor da Türkiye'de uygulanması da ülkemizde otomotiv sanayinin kurulması, gelişmesiyle beraber başladı ve bugün iftihar edeceğimiz ve dışarıya güvenle İhraç edebileceğimiz ürünlerimiz varsa zannediyorum bu mefhumun oluşmasında otomotiv sanayinin katkısını da o kişilerin de hatırlaması gerekecektir, Tabii otomotiv sanayinin başka sorunları da var, sanayici için olduğu kadar çevre içinde sorunları var, Bu sempozyumda bütün bunların tartışılması mümkün değil. Programda da yok, örneğin bir gürültü olayı bir hava kirkiliği olayı zannediyorum bunlar özel bu konu için hazırlanmış sempozyumlarda bazen çevrecilerin toplantılarında görüyoruz bu konular tartışılıyor. Her yönü ile ekonomik yönü ile sağlığımızla, rahatımızla pek çok yönden negatif, pozitif pek çok etkileri var. Hakikaten ayrı bir sempozyumda tartışılmayı hak eden bir konudur. Efendim sözlerimi böyle bir toplantıyı, sempozyumu düzenlemenin ne kadar zor olduğunu zaman zaman toplantılar düzenleyen bir birimin elemanlarından birisi olarak çok iyi biliyorum çok gü= zel bir şekilde böyle bîr sempozyumu düzenleyen ve bu tip oldukça sık, başarı ile yapabilen Odamız Bursa Şubesine, tüm elemanlarına teşekkür etmekle sözümü tamamlamak istiyorum, Pardon bir cümleyi unuttum benîm ki hazır bir konuşma değildi. Başkanımız Bursa'dakİ Uludağ Üniversitesi'nede yetenekli mühendisler ve teknisyenler yetiştirme görevi düşüyor diye bir mesaj aldım. Elbet herkes yetenekli eleman yetiştirmek isteyecektir, Bizimde amacımız odur. Orada da heryıl birazcık daha iyi eleman yetiştirdiğimiz kanısındayım. Şu şekilde, otomotiv sanayinde çalışan Uludağ Üniversitesi genç meslektaşlarımı gördükçe ben de onlar kadar mutlu oluyo= rum. Ve biliyorsunuz bizim mühendis yetiştirmenin yanında bir de meslek yüksek okulunda otomotiv programımız var, Bursa'dakİ otomotiv sanayindeki kuruluşlar başta Tofaş olmak üzer bu yetişmesinde bize çok büyük katkı sağlıyorlar bunu da şükranla anmak isterim ve bu programımız da Dünya Bankasının destekleme projesindedir, yani teknik donanımı hızla gelişmektedir bu programında bu şekilde biz hem teknisyen hem mühendis seviyesinde zannediyorum başarılı elemanlar yetiştirmekteyiz. Bir İkinci hususu da belirtmek isterim bazı otomotiv sanayinin sorunları şu anda üniversitemizde yüksek lisans veya doktora çalışması olarak da ayrıca bir de akademik çalışma olarak yürütülmektedir. Bun lan da huzurlarınızda duyurmak isterim. Sempozyumun başarılı geçmesi dileği ile hepinizi saygı ile selamlıyorum efendim. 172 3.OTÖMÖTİVVE YÂN 8ANÂYÎİ SEMPOZYUMU KASİM 1991 BURSA

Eski Devlet Bakanı Işın ÇELEBİ'nin konuşması Sayın Başkan, değerli arkadaşlarım burada otomotiv sanayi ila ilgili bir toplantı olduğunu söylediklerinde pazartesi aksamı ve bu toplantıya katılmamı istediklerinde bir nevi görevdi fakat ben onu görevin ötesinde çok zevkli bir toplantı olacağını düşünerek kabul ettim ve burada olmayı bir çok değerli dostumda burada bir takım meseleleri birlikte değerlendirmenin uygun olacağını düşündüm. Özellikle önümüzdeki dönemde Türkiye'de ekonomide rasyonellik kavramının çok ön plana çıkması gerektiği inancındayız. Rasyonellik ve uluslararası düzeyde rekabet etme potansiyelinin Türkiye'de geriye adım atmadan sürdürülmesi gerektiği kanaati toplumun tüm kesimlerinde etkili olacağı inancındayız, Türkiye özellikle rasyonellik çizgisinden ve uluslararası düzeyde rekabet etme ve gerçekçilik düzeyinden geriye adım atmamalıdır, Ve Türkiye kalite ve fiyat yapısı açısından tüm ekonominin alanlarında uluslararsı platformda etkin rekabet edebilecek bir yapıyı geliştirerek sürdürmek zorundadır. Çünkü toplum bugün geleceğe dönük olarak yeniliklere açık olmaktadır ve daima yeniliklerden yana yer almaktadır. Bu anlamda Türkiye 80,000 50,000 araba üretirken bugün yaklaşık 170 bin araba üreten ve her bir tesisin kapasitesi otomotiv sanayinin otomobil kesiminde söylüyorum, 100.000 araba üreten tesisler haline gelmiştir, Ve Türkiye'nin görebildiğim kadarı ile bugün 250,000 civarındaki tüketimi yakın bir tarihde 7-8 yıl sonra gelişmelere paralel 800 bini aşacağı hesap edilmektedir. Bunu otomobil için söylüyorum. Özellikle gelişme süreci içinde baktığımızda hem dünyaya hem Türkiye'ye otomotiv endüs= trlsl İle hükümet politikaları ve iktisat politikaları arasında çok yakın ilişkiler olmuş ve çok etkileşimin güçlü olduğu bir yapıyı görmekteyiz. Bu anlamda hem o+omotiv sanayinin toplumdaki gelişmeye katkısı çok büyük olmaktadır ve ekonomik gelişme de çok öncü bir rol üstlenmektedir ama hükümetle«rîn oluşturduğu iktisat politikaları İle de otomotiv sanayinin gelişmesi çok yakından İlişkili olmalıdır. Örneğin Almanya'da otomotiv sanayinin yükselme dönemi ve başlangıcı olan &ÖTOMOTİVVE YAN SANAYİİ SEMPOZYUMU KASIM 1991 BURSA 1933 de otomobil alımındaki vergilerden muaf hale getirilmesi otomotiv sanayinin hızla gelişmesine neden olmuş ve ölçek ekonomisinin uygulanmasına dönük tedbirler Almanya'- daki otomotiv sanayinin gelişmesini hızlandırmıştır. Bugün Almanya'da vergi gelirlerinin %25 İni otomotiv endüstrisinden alındığını ve ihracat gelirlninde %20 sinin de otomotiv sektöründen temin edildiğini dikkate alırsak Almanya'daki bu uygulamaların nasıl bir sanayi yapısı ortaya çıkarttığını bize göstermesi bakımından ilginçtir, İspanya'da hepinizin gene bildiği 1972'de yerli üreticilerin ihracata yönlendirilmesi ve yerli katkı oranının %90'lardan %50 s lere indirilmesine dönük otomobil maliyetlerini aşağıya İndirmeye dönük bir takım kararlar uygulamalar ve ihracatla İthal parça girdiler arasındaki İlişkinin kurulması İspanya'da da otomotiv sanayinin gelişmesine yol açmıştır Ve vergilerde %95 e varan İndirimlerin yapılması tevsi ve modernizasyon yatırımlarında sağlanan kolaylıklar ve İthal parçalarda gümrük vergisi oranlarının %20 kadar aşağıya düşürülmesi, İspanya'da günde 500 otomobil üretiminin gerçekleşmesine ve realizasyonunu sağlamıştır, Ve araba ithalatında 1993 yılında At ile İspanya'nın, Porteklzin 0 gümrük birliğine gireceği dikkat alınırsa AT'daki uygulamalar aslında bizim için İlginçtir. Portek İz'de de aynı şekilde otomobilde vergi oranlarına dönük çalışmalar yapılmıştır. Güney Kore ise daha farklı bir yapı arz etmektedir. Güney Kore'de 1962'de otomobil sanayinin korunması yasası ve uzun dönemli planlara dayandırılması ve gümrük duvarlarının çok yüksek koruma anlayışı arkasında geliştirmeye çalışılması Güney Kore'de belli bir gelişmeye yol açmış, ancak bu gün bile %300 lük bir koruma duvarları ile Güney Kore'de yerli araba üretimi belli bir düzeye belki getirilebilmiştir. Ama şu bir gerçekkî Güney Kore'de bugün 1000 kişi başına düşen araba kullanımı 30-35 i geçmemektedir. Ve vergi oranları %70 düzeyindedir. Ve Güney Kore örneği bence Türkiye için iyi bir örnek değildir, Bütün bunları niçin anlattım, Tüm bunları otomotiv sanayindeki gelişmelerle hükümetlerin uyguladıkları iktisat politikaları arasında yakın j ş1#olduğunu belirtmek için anlattım. Türkiye'de özellikle otomotiv sanayi ve yan sanayi ithal İkamesi amaçlı kurulmuş ve yerlileşme tek amaç olmuş belli bir döneme kadar. Ve ekonomik üretim ve kalite önemli olmamıştır. Ancak öyle bir noktaya gelmiştir ki Türkiye otomotiv sanayinde özellikle otomobil üretiminde pahallılık ve kalitesizlik çok açıkça gündemde olmasına rağmen otomobil kullanımı lüks sayılmıştır. Türkiye bu pahallılığı ve kalitesizliği aşabilmek için özellikle alınan kararlar bence olumlu sonuçlar getirmiştir. Türkiye 83'lerd 60 bin üretim yapan otomobil üretimi bugün 170-180 bin adete ulaşmış 250 bine yakın bir tüketim var ^e gümrük vergilerinin aşağıya indirilmesi 89 davı 10 Nisan 90 da aldığımız otomotiv sanayine dönük bence çok önemli radikal değişiklik otomotiv sanayindeki temel amacı, 100 adet üretime tevsi ve modernizasyonu veya kurulacak tesislerin 100 bin adette olma- 173

sı ve yan sanayinin uluslararası düzey de rekabet edebilecek şekilde kendini yenileyebilmesi için ciddi teşviklere tabii tutulması önemli ölçüde bir atılım getirdiği kanaati var. Nitekim şirketlerin 90 yılı bilançolarına baktığımızda bu yapıyı gurüyörüz. Arabaların kalitesine baktığımızda da bu mantığı görüyoruz. Oradaki temel amacımız şu îdi insanlar eğer Paris'de veya Londra'da araba kullanan insanlar Türkiye'de araba kullanan insanlar benzer kaliteyi yakalamak zorunda, Çünkü fiyat yapıları benzer. Fiyat yapıları ciddi olarak birbirine yaklaşmış bu arabaların kalitelerinin d yaklaşması gerekililiği üzerinde durulmuştur. Ve tüketici kredisi gibi benzer bir takım uygulamalarla görüyorum ki otomotiv sanayi hem karlılığını sürdürmüş hem başarısını sürdürmüştür. Belki bana çok olumsuz şeyler söyleyeceksiniz Âli İhsan Bey not alıyor, Ahmet Bey not alıyor. Ama şu bîr gerçek kî resmî çektiğimizde bugün Tofaş'ın ürettiği arabaların 3 yıl önce ürettiği arabalarla kalite farkı ciddî olarak değişmiştir, Renault'un 3 yıl önce ürettiği ile kalite farkı değişmiştir. Hiç tartışmasız ve Türkiye araba almak isteyen insanın daha kaliteli araba aldığı v aynı fiyatta daha kaliteli bir araba bulabildiği bir ülke haline gelmiştir, Vd ithalatta azalmıştır. Gümrük duvarlarının inmesine rağmen 91 yılında ithalatta azalmıştır. Yan sanayi sorunlarını aşma noktasında belki eksikliklerimiz o'muştur ama yan sanayide hızla gelişmektedir şimdi biz 90 yılındaki değerli dostlarımızla anılarımızı tartışmak veya anılarımızı tazelemek için burada değilîm, Şİmdî otomotiv sanayicilerinin bir beyza kitabı var hazırlattıkları onu çok dikkatle okuduk ve onun çoğunu yaptık. Şimdi önemli olan gelecek. Gelecek Türkiye'nin dışa açık büyüm sürecindeki İleri adımları geriye tekrar döndürülmesine izin vermemekten geçmektedir, Bu anlamda dünya otomobil sanayine baktığımızda üretim koşullarında ve ticaret yapısında ciddi radikal değişiklikler olduğunu görüyoruz. Ölçek ekonomilerinde ve birleşmenin çok hakim olduğunu ve içpazar kadar dış pazarında etkin olduğu bir sürecin gündemde olduğunu görüyoruz. Örneğin AT ve Japonya'daki rekabetin üretici firmaların birleşmesine yol açtığını Almanya'da Woswagenin Audının Fransa'da Peuge Cıtroenın İtalya'da Fiat grubunun yeni birleşmelere gittiğini, Amerika'da bugün araba üretiminin %95'înİn Ford, General Motors tarafından yapıldığını Japonya'da Toyota ve Nissan'ın üretimin %59-60'ını gerçekleştirdiğini biliyoruz ve bu gruplar ortak teknik pazarlama çabalarını birlikte geliştiriyorlar. Örneğin General Motors İle Issusı, Chrysler ile Mıtsbusht Renault İl American Motor'un birlikte yaptığı çabalar ve diğer önemli bîr nokta da ortak AR-GE projelerînînde maliyet paylaşımına gidiyorlar, Peugeout Volvo Renaulfun Fiat ve Peugeoufun motorlarına dönük araştırmalarının maliyetlerinin paylaşımı gibi, Bir takım yeni yapılar ve radikal değişiklikler ortaya çıktı. Türkiye'nin de bu radikal değişikliklerden etkilenmesi kaçınılmaz. Bu anlamda Türkiye'nin bu attığı adımları İleriye götürmesi lazım. Ve Türkiye ekonomik rasyonelden v rasyonellikden mutlaka kendini geliştirerek sürdürmesi gerekiyor ve Türkiye'de otoyollar 60 km den 1500 km'ye çıkıyor. Yani inanıyorum kî 5-8 sene sonra Türkiye 800-900 bin araba üretme noktasında ve talebin patlama noktasına çıktığında Edirne'den çıktığınızda Ardıhan'a 1 gün içinde varılabneceği kanaatindeyim. Ve o zaman otomotiv sanayine hem kamyonda hem minibüste hem otomobilde daha ciddi bir talebin gelişeceği inancındayım. Bugün 1000 kişiye Almanya'da 420 araba düşüyor İspanyada 275, İrlanda'da 212 yani İrlanda'da da 212 araba düşüyorsa Türkiye'de 25 araba düşmesi bir kere çok büyük bir ksiklik. Bu anlamda otomobil yoğunluğunu önü» müzdeki 8-9 yılda bugünün 2-3 misline çıkartmamız lazım. Onun İçinda Türkiye'deki otomotiv sanayinin gelişmesini temin etmemiz ve artık problemlerin çözümünde hükümetlerin müdaheleci değil İklimi ve ortamı hazırlayan ve bu problemlerin çözümünde sorunların çözümün İmkan verecek oluşumları ortaya koyması gerektiği inancındayım, Müdaheleci bir yapının doğru olmadığı kaanati bende her zaman var idi ama şu geçmiş tecrübelerimde bana otomotiv sanayinin gelişmesinde ve sorunlarının çözümünde müdaheleci bir ortamdan daha çok uygun bir ortamı hazırlamanın yararlı olduğu inancındayım. Bu anlamda Türkiye'deki otomotiv sanayinin geleceğine çok büyük bir güvenim ve saygım var ve ben otomotiv sanayinin Türk ekonomisinin gelişmesine büyük katkıda bulunacağına inanıyorum, İç pazar kadar dış pazarında etkin olduğu kanaatini taşıyorum. Ve orta gelir gruplarının çeşitli finans imkanları ve araçları ile desteklenerek otomobil sahibi olmasını temin edici uygulamaların geliştirileceğine inanıyorum ve yan sanayinin de uluslararsı standartlarda üretim yapan, sağlıklı bir yan sanayinin geliştiğini ve gelişeceğine de büyük inancım var. Bu anlamda beni davet ettiğiniz için teşekkür ede^saygılar sunarım, 174 3.OTÖMÖTIVVE YÂN SANAYİİ SEMPOZYUMU KASIM 1991 BURSA

Büyükşehlr Belediye Başkanı Teoman ÖZALPln Konuşması Sayın Bakanım, Sayın Başkanım Sayın Rektör vekilim, çok değerli misafirler TMMOB'nin Makina Mühendisleri Ödası'- nın çok değerli üyeleri ben de TMMOB Mimaralar Odasının bir üyesi olarak ve Büyükşehir Belediye Başkanı olarak tertiplenmiş bu fevkalade güzel sempozyumda sizlere hoşgeldiniz demek fırsatını bulduğum İçin mutluyum, sevinçliyim. Bu 3.0tomotiv Sanayi v* Yan Sanayi sempozyumu oluyor. Bu sempozyumların bir yoğuna da ben katılma imkanı buluyorum. Sempozyumlar muhakkakki memleketimizin en mühim konularının ekonomi ile İlgili, sanayi ile İlgili konularının gürüşüldüğü en ciddi şekilde görüşüldüğü platformlar oluyor. O bakımdan bu sempozyumları tertip eden bütün arkadaşlarıma ben huzurunuzda teşekkür etmek istiyorum, Türkiye'de biliyorsunuz ekonominin lokomotifi olarak yakın zamana kadar bundan 10-15 sene evvelin kadar daima inşaat sektörü gösterilirdi. Ve inşaat sektörü ne kadar güçlü olursa ne kadar canlı olursa ekonomiyi alıp götürür sürükler denir idi, s Bu lokomotiflerden birinin önde birinin arkada Türkiye ekonomisini sürüklediğini ve Türkiye ekonomisini en İyi noktaya doğru götürdüğünü görüyorum ve bundan dolayı kıvanç duyuyorum. Türkiye'de otomotiv sektörünü şöyle bir hatırlamak gerekiyor. 196O'lı yıllara dönmek gerekiyor, O yıllarda Koç grubu Ford firması ile bir ortak girişimde bulundu ve bir Anadol otomobil geliştirdi. O tarihlerde bu Anadol otomobilinin ortaya çıkması bugün için bu otomobil sektörünün bugün İçin Türkiye'de en ciddi, en cesaretli şekilde atılmış adımı idi ve bugün Türkiye'de otomotiv sektörüne çok iyi bir noktada bulunmak üzere İse muhakkakı bu ciddi atılımın çok büyük rolü vardır, 1970Îİ yılların başlarında Bursa'da ilk önce Tofaş kuruldu, Tofaş'ın ilk otomobillerini hatırlıyorum hatta bir tanesini de ben almıştım. %100 ithal malı İdi. Ve arkadaşımızında ifade ettiği gibi bir montaj sanayi görünüşünde İçli, Ama bu işin başka çıkar yolu yoktu. Muhakkakki o yoldan geçmek gerekiyordu. Bugün üretilen otomobillerimize baktığımız zaman %100'ünün yerli parçalardan teşekkül ettiğini görüyoruz. Bu hakikaten kıvanç verici birşey, Türkiye'de otomotiv sanayi gittikçe gelişiyor. Verilen rakamlara göre bugün 100-150 bin üretimler önümüzdeki 5-10 sene İçinde 800 binlere çıkacak Bunlar tabii ekonomimizin güçlendirilmesinde çok büyük etken olacak. Ancak bunun getirdiği bir takım problemlerinde halledilmesi gerkekiyor. Bunların başında ben şimdi Büyükşehir Belediye Başkanı olarak bir iki konuyu hatırlatmak istiyorum. Öncelikle bugün belki Türkiye'de 1000 kişiye düşen araba sayısı çok az ama yollarımızın halini görüyorsunuz. Sanki Almanya'dan fazla kişi başına düşen otomobil varmış gibi trafik sıkışık, O halde bunların süratle bu trafik sorununun halledilmesi lazım. Belediyeciler olarak bizlere büyük görevler düşüyor, Çevre sorununun hava kirliliğinin halledilmesi lazım. Bu nokta da ben birşey hatırlatmak istiyorum. Bu sempozyumda belki ileride görüşülecektir. Çevre kirliliğinin önlenmesinde muhakkak ki Türkiye'de üretilen tüm araçlarda bir filitre konusunun gündeme getirilmesi gerekiyor. Hava kirliliğinde verilen rakamlar % 50'nîn üzerinde etkenin egzos gazından kaynaklandığını gösteriyor O halde üretimde otomobiljotobüs^amyon^inibüs fabrikalarında filitre sisteminin kesinlikle devreye sokulması lazım. Ve belki bunun bir kanunla mecburiyet haline getirilmesi lazım. Bunu belirtmek İstiyorum, Ayrıca şunu ifade etmek istiyorum' Bursa özellikle çok mühim bir örnektir, Bursa'da hem iki çok büyük otomobil fabrikası var hem de bu fabrikalara hizmet eden yan sanayi fabrikaları var. Bu fabrikalardan bazıları genel merkezleri başka şehirlerde bulunduğu için vergilerini o başka şehirlere yatırıyorlar ve 3030 sayılı Belediye kanununa göre bu vergiler o genel merkezlerin bulunduğu şehirlere intikal ediyor. Halbuki o fabrikaların bulunduğu şehirler kj Bursa o fabrikaların bütün hizmetlerini görüyor. O fabrikalarda çalışan işçilerimizin bütün hizmetlerini görüyor, İşçilerimiz bu şehrin her türlü alt yapı üst yapı ulaşım hizmetlerini toplu taşım hizmetlerini görüyorlar ve bunun karşılığında bu fabrikaların yatırdığı vergilerden maalesef biz hiçbir pay alamıyoruz. Bu önümüzdeki dönemde bîr kanun teklifinde bulunacağım ve bu kanun teklifinin gerçekleşmesi için elimden gelen gayreti göstereceğim ben sizlerden de bu teşebbüsümde bana yardımcı olmanızı rica ediyorum, Bu sempozyumu gerçekleştiren çok değerli arkadaşlarıma huzurunuzda teşekkür ediyorum ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı olarak hepinize saygılar sevgiler sunuyorum efendim. Sayın Anakent Belediye Başkanımıza yapmış olduğu konuşmadan ötürü çok teşekkür ediyorum. aotomotivve YÂN SANAYİİ SEMPOZYUMU KASIM İİ91 BURSA 175