Karasu Nehri Vadisinin Morfotektonik Gelişiminde Tiltlenme Etkisi



Benzer belgeler
TÜRKİYENİN JEOMORFOLOJİK ÖZELLİKLERİ. Türkiye'nin jeomorfolojik Gelişimi (Yer şekillerinin Ana Hatları)

NEOTEKTONİK. Doç.Dr. Yaşar EREN DOĞU ANADOLU SIKIŞMA BÖLGESİ

Bazı şekil grupları km 2 Ha Oran


INS13204 GENEL JEOFİZİK VE JEOLOJİ

Veysel Işık Türkiye deki Tektonik Birlikler

BURDUR-YASSIGÜME KÖYÜNÜN, FİZİKİ COĞRAFYA AÇISINDAN, ÇEVRE SORUNLARI

MTA Genel Müdürlüğü nün Ortaya Çıkardığı Yeni Bir Kara Elmas Yöresi KONYA KARAPINAR Kömür Sahası

NEOTEKTONİK ORTA ANADOLU OVA REJİMİ. Doç.Dr. Yaşar EREN

SENOZOYİK TEKTONİK.

AFYONKARAHİSAR DİNAR DOMBAYOVA LİNYİT SAHASI

YERKABUĞUNUN HAREKETLERİ

JEOLOJİ İÇ KUVVETLER

1967 YILI SAKARYA DEPREMİNE AİT KISA NOT

EĞNER-AKÖREN (ADANA) CİVARI JEOLOJİSİ

YER DEĞİŞTİREN YERLEŞMELERE İKİ ÖRNEK: KIRATLI ve BAHÇELİ KÖYLERİ

AKSARAY YÖRESĠNĠN JEOLOJĠK ĠNCELEMESĠ

Hitit Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Antropoloji Bölümü. Öğr. Gör. Kayhan ALADOĞAN

MENTEŞE YÖRESİ Kıyı Ege Bölgesinün Büyük Menderes Oluğu güneyinde kalan kesimine "Menteşe Yöresi" denilmektedir. 13. yüzyılda Manteşe yöresi

KAFZ genellikle geniş, çok sayıda bazen paralel bazen de saç örgüsü şeklindeki kollardan oluşan bir sağ yönlü doğrultu atımlı faydır.

Eşref Atabey Türkiye de illere göre su kaynakları-potansiyeli ve su kalitesi eserinden alınmıştır.

Temel Kayaçları ESKİŞEHİR-ALPU KÖMÜR HAVZASININ JEOLOJİSİ VE STRATİGRAFİSİ GİRİŞ ÇALIŞMA ALANININ JEOLOJİSİ VE STRATİGRAFİSİ

INS13204 GENEL JEOFİZİK VE JEOLOJİ

Kızılırmak Deltası ve yakın çevresinin jeomorfolojik özellikleri ve insan yaşamındaki etkileri

TEKTONİK JEOMORFOLOJİ NEDİR? SIKIŞMA REJİMİNE ÖZGÜ YÜZEYŞEKİLLERİ ( TÜRKİYE VE DÜNYADAN ÖRNEKLERLE AÇIKLAMA)

Akarsu aşındırma ve biriktirme şekilleri nelerdir?

KARAKURT(KARS) YÖRESİNİN JEOMORFOLOJİK EVRİMİNDE VOLKANİZMA VE TEKTONİĞİN ETKİSİ

ABANT GÖLÜ CİVARININ TEKTONİK VE YAPISAL JEOLOJİSİNİN HAVA FOTOĞRAFLARI İLE KIYMETLENDİRİLMESİ GİRİŞ

MARMARA COĞRAFYA DERGİSİ, SAYI: 10, TEMMUZ-2004, İSTANBUL

PROF. DR. FATMAGÜL KILIÇ GÜL HARİTA MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ PROF. DR. ERKAN GÖKAŞAN DOĞA BİLİMLERİ MERKEZİ YILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ 2018, İSTANBUL

YER KABUĞUNUN TARĠHĠ SÜRE- YIL BAŞLICA OLAYLAR ZAMANLAR BUZUL ÇAĞI SONRASI (POSTGLASİYA L) BUZUL ÇAĞI (PLEİSTOSEN)

SENOZOYİK TEKTONİK.

Yapısal jeoloji. 3. Bölüm: Normal faylar ve genişlemeli tektonik. Güz 2005

GİRİŞ. Faylar ve Kıvrımlar. Volkanlar

Akdeniz in Pleyistosen Deniz Düzeyi Değişimlerini Karakterize Eden, Çok Dönemli-Çok Kökenli Bir Mağara: Gilindire Mağarası (Aydıncık-İçel)

Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl: 3, Sayı: 10, Mart 2015, s

DERS 1. Bölge Sınırlarını Tespiti

KIRŞEHİR AFET DURUMU RAPORU

KARTEPE-MAŞUKİYE-SAPANCA GEZİMİZ

JEOMORFOLOJİK İNDİSLER

TÜRKİYE NİN FİZİKİ ÖZELLİKLERİ

JEO156 JEOLOJİ MÜHENDİSLİĞİNE GİRİŞ

NEOTEKTONİK EGE GRABEN SİSTEMİ. Doç.Dr. Yaşar EREN

MENDERES GRABENİNDE JEOFİZİK REZİSTİVİTE YÖNTEMİYLE JEOTERMAL ENERJİ ARAMALARI

KONYA DA DEPREM RİSKİ

05 AĞUSTOS 2012 ORTABAĞ-ULUDERE (ŞIRNAK) DEPREMİ BİLGİ NOTU

Kapaklıkuyu, Zopzop ve Sarıçiçek Yaylası Özdirenç-Yapay Uçlaşma Etüdü Raporu

FAYLARI ARAZİDE TANIMA KRİTERLER TERLERİ TEKTONİK IV-V. V. DERS. Doç.. Dr. Sabah YILMAZ ŞAHİN

Eşref Atabey Türkiye de illere göre su kaynakları-potansiyeli ve su kalitesi eserinden alınmıştır.

AYAŞ İLÇESİ BAŞAYAŞ KÖYÜ ARAZİ İNCELEME GEZİSİ GÖREV RAPORU

Kitap Adı : Hatay İli nin Su Potansiyeli Ve Sürdürülebilir Yönetimi

DEĞİRMENDERE-I İLE ENGİZ ÇAYI ARASI KIYI KESİMİNİN JEOMORFOLOJİK ÖZELLİKLERİ

23 EKİM 2011 VAN DEPREMİ SAHA GÖZLEMLERİ VE KAYNAK FAYA İLİŞKİN ÖN DEĞERLENDİRMELER

TÜRKİYE NİN DÜNYA ÜZERİNDEKİ YERİ

COĞRAFYA DERGİSİ İSTANBUL UN ANADOLU YAKASININ JEOMORFOLOJİK ÖZELLİKLERİNİN ANA ÇİZGİLERİ 1

TOPOÐRAFYA ve KAYAÇLAR

Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl: 4, Sayı: 35, Aralık 2016, s

GERCÜŞ ANTİKLİNALİ VE ÇEVRESİNİN JEOMORFOLOJİK ÖZELLİKLERİ (Geomorphological Features Gercüş Anticlinal and Surroding)

7. Türkiye nin Sismotektoniği SİSMOTEKTONİK DERSİ (JFM 439)

Masifler. Jeo 454 Türkiye Jeoloji dersi kapsamında hazırlanmıştır. Araş. Gör. Alaettin TUNCER

BÖLÜM 16 YERYÜZÜ ŞEKİLLERİNİN GELİŞMESİ

KONYA ĐLĐ JEOTERMAL ENERJĐ POTANSĐYELĐ

ERÇEK GÖLÜ YAKIN ÇEVRESİNİN FİZİKİ COĞRAFYASI

TÜRKİYE DE İL MERKEZLERİNİN COĞRAFİ MEKANLA İLİŞKİLERİ

Eşref Atabey Türkiye de illere göre su kaynakları-potansiyeli ve su kalitesi eserinden alınmıştır.

DOĞU TOROSLAR'DA ÇARPIŞMA SONRASI KRATONİK HAVZALARIN EVRİMİ GİRİŞ

2010 DARFIELD VE 2011 CHRISTCHURCH DEPREMLERİ VE SONUÇLARI

ŞEBİNKARAHİSAR-ALU CRA ÇEVRESİNDE VOLKANİK ŞEKİLLER

Geomorphology and Evolution of the Bingöl Plain and its Surroundings (Eastern Anatolia)

Akıntı Yönünde süreç geçişi (f (gs) = 1) Drenaj alanı m^2

MADEN SAHALARI TANITIM BÜLTENİ

FETREK MAĞARALARI (VİŞNELİ-KEMALPAŞA) Fetrek Caves (Vişneli-Kemalpaşa)

İNCESU YARMAVADİSİ (ÇORUM-ORTAKÖY) (Break-River of İncesu)

YER. Uzaklık. Kütle(A) X Kütle (B) Uzaklık 2. Çekim kuvveti= Yaşar EREN-2007

COĞRAFİ FAKTÖRLERDEN YERŞEKİLLERİNİN HARPUT UN KURULUŞU, GELİŞMESİ VE ŞEHRİN YER DEĞİŞTİRMESİ ÜZERİNE OLAN ETKİLERİ

Jeomorfoloji Dönem Ödevi Konu:Jeomorfik indisler. Gözde Seviner Gözde Pelin Topkaya Yasin Başköse Prof.Dr.

COĞRAFYA DERGİSİ Sayı 12, Sayfa 1-11, İstanbul, 2004 Basılı Nüsha ISSN No: Elektronik Nüsha ISSN No:

GÖLLER BÖLGESİNDE YERALTISUYU VE KARŞILAŞILAN SORUNLAR

ULUABAT MANYAS GÖLLERİ VE YAKIN ÇEVRESİNİN JEOMORFOLOJİK GELİŞİM MODELLEMESİ

Eşref Atabey Türkiye de illere göre su kaynakları-potansiyeli ve su kalitesi eserinden alınmıştır.

KIRŞEHİR VE YOZGAT İLLERİ NEOJEN DÖNEM OMURGALI FOSİL YATAKLARININ TESPİTİNE İLİŞKİN 2011 YILI YÜZEY ARAŞTIRMASI KAPANIŞ RAPORU

ELAZIĞ KENTİ VE YAKIN ÇEVRESİ İÇİN CBS ORTAMINDA OLASI DOĞAL RİSK DEĞERLENDİRMESİ VE AFET BİLGİ SİSTEMİ ÖRNEK UYGULAMASI

1. Yer kabuðunun yapý gereði olan bir veya birkaç mineralden oluþan kütlelere ne ad verilir?

Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl: 5, Sayı: 56, Ekim 2017, s

Kemaliye nin (Eğin) Tarihçesi


DOĞU ANADOLU BÖLGESİ KONUMU, SINIRLARI VE KOMŞULARI:

23 Ekim 2011 Van ve 09 Kasım 2011 Edremit (Van) Depremleri

25 OCAK 2005 HAKKARİ DEPREMİ HAKKINDA ÖN DEĞERLENDİRME

COĞRAFYA DERGİSİ İLUH DERESİ (BATMAN) HAVZASI NIN JEOMORFOLOJİSİ

TABAKALI YAPILAR, KIVRIMLAR, FAYLAR. Prof.Dr. Atike NAZİK Ç.Ü. Jeoloji Mühendisliği Bölümü

Raman-Gercüş Antiklinalleri Arasında Dicle Vadisinin Jeomorfolojisi The Geomorphology of Dicle Valley Between Raman- Gercüş Anticlinals

11 MART 2011 BÜYÜK TOHOKU (KUZEYDOĞU HONSHU, JAPONYA) DEPREMİ (Mw: 9,0) BİLGİ NOTU

Türkiye nin Yüzey Suyu Kaynakları (Nehirler, Göller, Barajlar) Usul (2008)

KPSS. Harita Seti. Türkiye Coğrafyası. Doğu ATEŞ

TAHTALI BARAJI HAVZASI ALT YÖRESİ

MADEN TETKİK VE ARAMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

F A N E R O Z O Y İ K

Transkript:

Karasu Nehri Vadisinin Morfotektonik Gelişiminde Tiltlenme Etkisi Tilting effect on the morpho-tectonic evolution of Karasu River valley Nurcan AVŞİN 1 1 Yüzüncü Yıl Üniversitesi, Coğrafya Bölümü Öz: Karasu Nehri, Murat Nehri nin önemli kollarından biri olup, Van Gölü nün doğusunda yer alan Muş Ovası nı drene etmektedir. Nemrut Dağı eteklerinden kaynağını alan nehir, Muş un kuzeybatısında Murat Nehri ile birleşerek, Fırat Nehrinin önemli bir kolunu oluşturur. Tektonik bir depresyon olan Muş ovasında akmakta olan Karasu Nehri nin morfotektonik evrimini konu alan bu çalışmanın amacı, alandaki yerel ve bölgesel tektonik aktivitenin, Karasu Nehri vadisi üzerindeki etkisini tespit etmek ve nehrin güneye doğru kayma sürecini ortaya koymaktır. Bu doğrultuda öncelikle, yapılan saha çalışmaları neticesinde Karasu Nehri vadisi ve yakın çevresinin jeomorfoloji haritası oluşturulmuştur. Muş ovası içerisinde ağırlıklı olarak vadinin kuzey kesiminde gözlenen kopmuş menderesler, nehrin güneye kayma sürecine işaret eden önemli morfolojik delillerdir. Ek olarak, vadinin boyuna ve enine profilleri, gerek yamaç eğimlerini gerekse yatak tabanı eğimini değerlendirmek amacıyla incelenmiştir. Sonuç olarak, Alp orojenezinden günümüze değin devam etmekte olan uplift (bölgesel yükselim) ve dikey hareketler (bindirmeler) beraberinde, Muş Ovası nı kuzeyden sınırlayan Otluk-Şerafettin silsilesinin, güney kesim dağlarına oranla olasılıkla daha fazla yükselmekte olması, nehrin güney yönüne doğru kayarak yatağını terk etmesine ve bu avulsiyon sonucunda çok sayıda kopmuş menderesin ortaya çıkmasına sebep olmuştur. Anahtar kelimeler: Muş Ovası, Karasu Nehri, kopmuş menderes, yatak terki (avulsyon) 1. Giriş 1.1. Alanın yeri ve sınırları & çalışmanın amacı ve kapsamı Bu araştırma, Fırat Nehri nin önemli kollarından biri olan ve Muş ovasını drene eden Karasu Nehrini konu almaktadır. Van Gölü nün batısında yer alan Muş Ovası, aynı zamanda tektonik bir depresyon olup (Şengör, 1980; Şaroğlu ve Güner, 1981) GD-KB yönlü uzanarak, kuzeyde Şerafettin ve Otluk Dağları, güneydeyse Kavuşşahap Dağları ile sınırlandırılmaktadır. Nemrut Dağı eteklerinden kaynağını alan Karasu Nehri, ovayı yaklaşık 60 km GD-KB yönünde kat ettikten sonra Muş yakınlarında Murat Nehri ile birleşerek batıya yönelmektedir (Şekil 1). Bu çalışma, ova yamaçları, vadi tabanı, aktüel nehir yatağı (kanal), sekiler, alüvyal yelpazeler ve kopmuş menderesler gibi flüvyal birimleri kapsayarak, Karasu Nehrinin morfolojik gelişim sürecinde tektonizma etkisini ortaya koymayı amaçlamaktadır. 45

1.3. Materyal ve yöntem Şekil 1: Muş Ovası nın lokasyon haritası Bu araştırma, çeşitli ölçeklerde (1/25000, 1/100000, 1/500000) topografya ve jeoloji haritaları, eski tarihli hava fotoğrafları, güncel uygu görüntüleri gibi temel kartografik kaynaklardan ve saha çalışmalarının sonuçlarından yararlanılarak hazırlanmıştır. Araştırma alanına ait temel veri tabanını oluşturmak amacıyla, öncelikle vadi içerisinde ve yakın çevresindeki jeomorfolojik birimler tespit edilmiştir. Bunun yanında vadi ve yakın çevresinin enine ve boyuna kesitleri oluşturularak, araştırma alanındaki yüksek ve alçak yüzeyler, ova ve vadi yamaçları, vadi tabanı eğimi ile yan kolların yatak eğimleri incelenmiştir. Güncel vadi içerisindeki jeomorfolojik birimlerin değerlendirilmesine ilişkin uygulamalara ek olarak, alana ait en eski (1973) tarihli hava fotoğrafları ile güncel uydu görüntüleri ve topografya haritaları analiz edilmiştir. Güncel yatak paterni ise, nehir yataklarının kıvrımlanma-örgülenme dereceleri esasına dayalı sınıflandırma temelinde (Schumm, 1977, 1981) değerlendirilmiştir. 3. Bulgular 3.1. Karasu Nehri vadisi ve yakın çevresinin jeolojik-teltonik özellikleri Araştırma alanı, jeolojik açıdan bir çok farklı birimin yanal ve dikey geçişler oluşturduğu kompleks bir alandır. Saha içerisinde, Paleozoyikten Kuvaternere kadar çeşitli yaşlarda karasal ve denizel birimler görülmektedir (Şaroğlu ve Güner, 1981). Muş Havzası içerisinde sıralanan Kretase, Eosen, Oligosen, Miyosen ve Pliyosen yaşlı formasyonların büyük bölümü, bol miktarda genç volkaniklerle örtülüdür. Araştırma sahasında yer alan formasyonlar; Paleozoyik-Mesozoyik yaşlı metamorfikler (şist, gnays, mermer), Oligosen yaşlı Kelereş Formasyonu (karasal ve denizel kırıntılar), Miyosen yaşlı Adilcevaz Formasyonu (denizel kireçtaşı ve karasal kırıntılar), Kuvaterner yaşlı Nemrut volkanitleri ve Kuvaterner yaşlı eski ve yeni alüvyonları kapsayan Muş Formasyonudur (Şekil 2). 46

Tektonik özellikler Araştırma sahasının içerisinde yer aldığı Muş Ovası/Havzası, Toros-Zagros orojenik kuşağı üzerinde bulunmaktadır. Arabistan ve Avrasya plakalarının sıkıştırma ürünü olan KAF ve DAF zonlarının birleştiği Varto kesiminin güneyinde konumlanan ova, bu nedenle, hemen hemen bütün jeolojik dönemlerdeki tektonik hareketlerin etkisi altında kalmıştır. Ayrıca bölgenin tektonik yapısına uygun yönde uzanarak Alp Orojenik kuşağının diğer havzaları ile (Elbistan, Malatya, Uluova, Çapakçur, Van ve Gevar) büyük bir benzerlik göstermektedir. Saha içerisinde Muş ovasını güneyden ve kuzeyden kuşatan dağlık sahalar bu tektonik hareketler ile yükselerek ovanın, faylanma ve bindirmelerle sınırlanmasına neden olmuştur (Şekil 3). Söz konusu bu özellikler, ovanın gelişimi sırasındaki drenaj gelişimini etkilediği gibi, özellikle Kuvaterner flüvyal morfolojisini önemli ölçüde yönlendirmiş olmalıdır. Şekil 2: Muş Havzasının jeoloji haritası (MTA) 47

Şekil 3: Muş Havzası ve yakın çevresinin tektonik haritası 3.3. Araştırma alanının genel jeomorfolojik özellikleri Muş Ovası, Doğu Anadolu Bölgesinin Yukarı Murat Bölümünde yer almakta olup, Iğdır Ovası ndan sonra bölgenin en büyük ovasıdır. Kuzeyde Otluk ve Şerafettin Dağları, güneyde Kavuşşahap Dağları, doğuda Nemrut Dağı ve batıda Genç Boğazı ile sınırlanan ova, yaklaşık 6400 km2 lik bir yüz ölçümüne sahiptir. Bu çalışmanın araştırma konusu olan ve ovayı kabaca GD-KB doğrultusunda drene eden Karasu Nehri ise yaklaşık 60 km akışının ardından Muş yakınlarında Murat Nehri ile birleşerek Genç Boğazı ndan ovayı terk etmektedir. Araştırma alanında iki ana morfolojik üniteden bahsetmek mümkündür. Bunlar dağlık sahalar ve ova kesimi olarak sınıflandırılabilir (Şekil 4). Dağlık sahalar Araştırma alanı, kuzey ve güneyden sıra dağlarla, doğudan ise Nemrut Dağı yla sınırlandırılmıştır (Şekil 4). Muş Ovasını kuzeyden kuşatan kütle (Şerafettin ve Otluk Dağları) Murat Nehri ile iki bölüme ayrılmıştır. Şerafettin Dağları, gerek epirojenik hareketlere (uplifte), gerekse dikey hareketlere (lokal faylanmalara) maruz kalarak yükselmiş ve akarsular tarafından derince parçalanmıştır. Pliyosen de tamamen su yüzeyine çıkan bu arazide, kırık hatlar boyunca ara ara volkanik malzeme çıkışının olmasıyla, Tersiyer sedimentleriyle karışık halde bazalt, andezit, tüf gibi sedimentler bulunmaktadır. Bu dağlardaki püskürmeler, Eosen-Neojen boyunca sürmüştür. Otluk (Elçiler) Dağları ise, Geç Miyosen deki tektonik hareketler sonucunda tamamıyla su yüzeyine çıkmış, kırık hatlar boyunca volkanik olaylara maruz kalmış ve kısmi şekilde lavlarla örtülmüştür (Atalay, 1983). Ovanın güney sınırını oluşturan Bitlis Dağları ise çok eski bir kara kütlesi olup hemen hemen bütün tektonik hareketlerden etkilenmiştir. Bitlis Masifi olarak da adlandırılan bu dağlar, Geç Oligosen de meydana gelen tektonik hareketlerden yeniden etkilenmiş, şiddetli deformasyonlar sonucunda dağın kuzey etekleri faylanarak yükselmiştir. Oligo-Miyosen de ise aşınım yüzeyleri oluşmuştur. Son olarak, Muş Ovasını doğudan sınırlandıran Nemrut Dağı, Geç Miyosen deki kırık hatları boyunca meydana gelmiş bir stratovolkandır. Ova kesimi Pliyosen sonlarına kadar kapalı bir havza durumunda olan Muş Ovası, Kuvaterner başlarında Murat Nehri nin, yatağını geriye doğru aşındırması sonucu batıdan kapılmış ve dış drenaja bağlanmıştır. Ovanın batısı genel olarak epirojenez ile yükselirken, doğusu subsidansa uğramaktadır. 48

Ova tabanında yaklaşık 300 metre Neojen dolgusu tespit edilmiştir. Bu da ovanın, Miyosen sonlarından itibaren göllerle (Pliosen gölü) işgal edildiğini göstermektedir. Ova dolgusu, Neojen yaşlı killi, kireçli, marnlı, kumlu depolar ve Murat ile Karasu Nehirlerine ait alüvyonlardan oluşmaktadır. Ovada, Murat ve Karasu boyunca terk edilmiş veya kopmuş birçok menderes göze çarpmaktadır. Bunların dışında yine Murat ve Karasu boyunca özellikle Karasu nun güney kesiminde terk edilmiş eski yataklar mevcuttur (Atalay, 1983). Şekil 4: Muş Ovasının dağlık sahalarını gösteren blokdiyagram (Atalay, 1983) 3.4. Karasu Nehri Vadisi Karasu Nehri vadisi, Muş Ovası içerisinde açılmış genç bir vadidir. Ovadaki en genç jeolojik tortulların Pliyosen yaşlı olduğu dikkate alındığında Karasu Nehri nin, ovaya Pliosen sonrası yerleştiği söylenebilir. Bu nedenle nehrin yaşı, 5.3 milyon yıl dan genç olmalıdır. Vadi ve yakın çevresindeki jeomorfolojik oluşumlar şu şekilde sıralanabilir: ova yamaçları ve aşınım yüzeyleri, birikinti yelpazeleri, nehrin yerleştiği ova dolguları (Miyosen-Pliyosen dönemine ait karasal ve gölsel depolar), akarsu sekileri (çok az sayıda tespit edilebilmiştir), taşkınovası, aktüel yatak, akarsu setleri (burun setleri ve nehir adacıkları), kopmuş menderesler ve oxbow gölleri. Tektonik bir depresyon olan Muş ovasında, ova tabanı eğimi oldukça düşük olduğundan nehrin yatak eğimi de çok düşüktür (Şekil 5). Dolayısıyla 2 değerindeki mendereslenme oranıyla Karasu Nehri nin tam menderesli bir akarsu özelliği gösterdiği söylenebilir. Karasu Nehri güncel mendereslenme derecesi: 92 km (gerçek uzunluk) / 46 km (vadinin ortasından geçtiği varsayılan kuşuçuşu uzunluk) = 2.0, nehrin yatak tabanı (vadi) eğimi: % 0.01 değerindedir. 3.5. Tiltlenme bulguları Şekil 5: Karasu Nehri vadi tabanı eğimi 49

Flüvyal sistemler, tektonik deformasyonun kaydını tutan en önemli göstergelerdendir. Bu nedenle, pek çok jeolojik ve jeomorfolojik yapılandırma çalışması, nehir sekileri ve nehir yatakları başta olmak üzere flüvyal oluşumlardan yararlanmaktadır. Muş Ovası, konumu nedeniyle aktif tektonik bir alanda bulunmaktadır. Kuzeyinde, Kuzey Aanadolu Fay Zonu ile Doğu Anadolu Fay Zonunun birleşim yeri olan Varto yer alırken, ova (özellikle güneyindeki Bitlis Dağları) hemen hemen bütün jeolojik devirlerde tektonik hareketlerin etkisinde kalmıştır. Pleyistosen yaşlı flüvyal, gölsel ve volkanik birimlerin en iyi gözlendiği havza olan araştırma alanı, Doğu Anadolu Bölgesi nin sıkışma tektoniğine bağlı gelişen D-B doğrultulu dağarası havzalarına örnek teşkil etmektedir (Şaroğlu ve Güner, 1981). Ovaya Kuvaterner de yerleştiği düşünülen ve alanı D-B yönünde drene eden Karasu Nehri vadisi, bölgenin tektonik aktivitesini yansıtan bir flüvyal sistemdir. Gürpınar yakınlarından kaynağını alarak Hasköy yakınlarına kadar ovanın güneyinden akışını sürdüren nehir, bu kesimden itibaren ani bir yön değişimi ile yaklaşık 3 km kuzeye ötelenmiştir. Bu ötelenme, tektonik kaynaklı olmasının yanında kuzey yamaçlardan ovaya inen birikinti yelpazelerinin de etkisiyle meydana gelmiş olmalıdır. Nehir vadisinin tümüne bakıldığında, özellikle Hasköy yakınlarındaki bu ötelenmenin ardından nehrin güney yamaçlardan uzaklaştığı ve Muş yakınlarındaki sulama kanallarına kadar menderesler oluşturarak aktığı görülmektedir. Burada dikkat çekici olan, nehir yatağının güneyinde kalan kopmuş mendereslerdir. Karasu Nehri vadisi boyunca yer yer gözlenen bu kopmalar, özellikle Hasköy den çalışma alanının daha batısında bulunan Muş yakınlarına kadar devam etmekte ve ağırlıklı olarak güneyde toplanmaktadır (Şekil 7). Nehir vadisinin güney yamaçlarında meydana gelen bu kopmalar, nehrin kuzeye doğru göç etmesiyle ilgili görünmektedir. Ovayı güneyden sınırlandıran dağlık sahanın bazı kaynaklara göre (Şaroğlu ve Güner 1981; Atalay, 1983; Şaroğlu ve Yılmaz, 1984) asimetrik yükselimi, ovanın güney batısının daha büyük bir yükselim oranına sahip olmasına ve nehrin kuzey kaymasına yol açmış olabilir. Bunun yanında, ovanın doğu bölümünde bir sübsidans olduğu görülmektedir. Dolayısıyla Karasu Nehri drenaj sistemi, bu kesimde büyük oranda biriktirme yapmaktadır. Şekil 7: Karasu Nehri vadisinin aktüel yatağı ve menderes kopmaları (Googleearth, 2014). 4. Sonuç Karasu Nehri, önemli bir dağarası havza olan Muş depresyonunu D-B yönünde akaçlayan bir flüvyal sistem olarak, havzanın morfo-tektonik yapısında anahtar bir açıklayıcıdır. Mevcut veriler ve arazi gözlemleri ışığında nehrin, Murat Nehri ile birleşimine kadar olan akış mesafesinde, havzanın 50

Kuvaterner tektonik evriminden oldukça etkilendiği ve GB-KD yönlü asimetrik yükselim ile kuzeye göç etmekte olduğu düşünülmektedir. Ancak bu konuda yapılması planlanan daha detaylı çalışmalar neticesinde olası avulsiyon ve tiltlenmenin nicel verilerine ulaşılacaktır. Referanslar Atalay İ., 1983. Muş Ovası ve çevresinin jeolojisi ve toprak coğrafyası. Ege Üni. Edebiyat Fakültesi Yayınları, İzmir. Şaroğlu F. ve Yılmaz G., 1981. Doğu Anadolu nun jeomorfolojik gelişimine etki eden öğeler; jeomorfoloji, tektonik, volkanizma ilişkileri, TCK Bülteni 24, 39-50. Şaroğlu F. ve Yılmaz Y., 1984. Doğu Anadoluda neotektonik dönemdeki jeolojik evrim ve havza modelleri, MTA Dergisi 107, 73-94 Şengör, C., 1980. Türkiye neotektoniğinin esasları, TCK Yayınları, Ankara 51

52