AYAKTAKIMI ARASINDA HALDUN ALAGAŞ SAHNESİ 12.12.2015 tarihinde İBB Haldun Alagaş Sahnesinde oynanmış Ayaktakımı Arasında tiyatrosunun dekor betimlemesi, oyunun türü, oyuncuları, özeti, kahramanların özellikleri hakkında sizlere bilgi verir. MERT ALARÇİN 9 / A 36 tiyatro.mertalarcin.com
1 AYAKTAKIMI ARASINDA HALDUN ALAGAŞ SAHNESİ OYUNUN ADI; Ayak Takımı Arasında YAZARI; Maksim Gorki tarafından yazılmıştır. YÖNETMENİ; Orhan Alkaya tarafından yönetilmektedir. OYNANDIĞI SAHNE; İBB Haldun Alagaş Sahnesinde oynanmıştır. Bu ödev hakkında daha detaylı bilgiye kapak sayfasında ki web sitesinden ulaşılabilir... PERDE SAYISI; -2- Oyun iki perde den oluşmaktadır. ÇEVİRMENİ; Koray Karasulu tarafından çevirmenlik yapılmıştır. SAHNE TASARIMI; Nurullah Tuncer ve Sırrı Topraktepe tarafından oyunun sahnesi tasarlanmıştır. OYUNUN TÜRÜ; Yetişkin Tiyatrosu - Drama MERT ALARÇİN 9 / A 36
2 MİHAİL İVANOV KOSTİLYEV; Rıdvan Çelebi VASİLİSA KARPOVNA; Yeşim Koçak NATAŞA; Şirin Kılavuz MEDVEDYEV; Yılmaz Meydaneri VASKA PEPEL; Serdar Orçin ANDREY MİTRİÇ KLEŞÇ; Ali Gökmen Altuğ ANNA; Buket Yanmaz Kubilay NASTYA; İrem Erkaya
3 KVAŞNİYA; Semah Tuğsel BUBNOV; Kutay Kırşehirlioğlu BARON; Ahmet Özarslan SATİN; Mehmet Avdan AKTÖR; Mert Tanık LUKA; Mazlum Kiper ALYOŞKA; Çağlar Polat EĞRİ KURSAK; Tuğrul Arsever TATAR; Emrah Özertem
4 LUKA - MAZLUM KİPER LUKA, SAHNEYE SONRADAN KATILAN AMA ETKİN BİR ROL E SAHİP OLAN BİR KARAKTERDİR. SÜREKLİ DİĞER KAHRAMANLARA KENDİ ÜSLUBU İLE ETKİLEYECİ SÖZLER SÖYLEMESİ İLE ÖN PLANA ÇIKMAKTADIR. DİĞER KARAKTERLERİN YANI SIRA O DAHA ÇOK İYİLİK, GÜZELLİKTEN TARAFTARDIR. SÖYLEDİĞİ SÖZLER İLE BAZI KARAKTETLERİ MUTLU ETSE DE BAZI KARAKTERLERİN SİNİRİNE GİTMEKTEDİR. KENDİSİ BİR NEVİ GEZGİNDİR. NEREDEN BİR YENİ AKIM, OLUŞUM VARSA ONU DA ÖĞRENMEK İÇİN ŞEHİRLER, ÜLKELER, KITALAR DEĞİŞTİRMEKTEDİR. En Belirgin Özelliği: Takma İsmi: İyi Kalpli Olması İhtiyar
5 PERDE (1-2) Oyuncuların tabiri ile 4000 ayyaş kadar içmeleri için votka şişeleri. Kimilerinin hastalığından, kimilerinin keyfinden yatmaları için araç olarak kullanılan yataklar. Kış günlerinin gece, gündüz en sevileni özellikle Rusya ve çevresinde ki ülkelerin olmak üzere battaniye. Fakir, hiçbir mal a, mülke sahip olmayan kişilerin geçimini sağlamaları için odun keserken çevreye zarar vermemek için kullandıkları ağaç kütükleri. Birçok olaya tanıklık eden yemek yemekten, kavga etmeye kadar birçok amaçlı olarak kullanılan bir nevi çok amaçlı masa Oyuncuların sadece sirkelemek için kullandığı masa örtüsü. Odunların kesimini kolaylaştırmak için hafif, hafif vuruşlar yaptıkları balta. Olay bir yer altında geçtiği için insanların içeri girip, çıkmaları için kullandığı kimi zaman kavgaların başlangıcı olan merdiven. Özel bölümler den oyunun geçtiği ortama geçiş olan kapılar. Vaska ile Satin in votka eğlencelerini daha keyifli hale getirmeleri için tavla ve masası İşçilerin el emeği, göz nuru olan eserlerini meydana getirirken kendilerinin oturduğu tabureler. Luka nın öğüt verici sözlerini söylerken adeta bir dede edası ile oturduğu eski, tozlu ve yırtık koltuk. İlk başlarda sadece ısınma amaçlı kullanılan daha sonra Vasilisa nın ayağını yakmaya kadar giden oyun sonuna kadar hiç sönmeyen ateş
İlk başlarda herkesin kendi halinde olduğu küçük bir yaşam alanı şeklinde başlar. Herkes kendi halinde vazifesini olabildiğince yerine getirmeye çalışır. Nastya nın durumu ise diğerlerinden farklıdır. O Kederli Aşk romanını okuyor, hayaller kuruyordur. Baron ise onun tavırlarına Geri zekâlı Kız! diyerek tavır göstermektedir. O ise hiçbir şey olmazmış gibi kitabını okumaya devam eder. Çünkü onun bir sevdiği vardır. Ve ona deliler gibi âşıktır! Tam mekân sessizliğe başlamışken bir den bütün mekân Bubnov un İşçiyim ben, işçi! Saygı duyacaksınız bana! diyerek haykırması ile yıkıldı. Çünkü Satin onu Sen yine çalışıyormusun? Hadi gel 4000 ayyaş kadar içelim! diyerek kızgın bir boğa ya dönüştürmüştür. Olay oyuna daha sonradan katılan Luka tarafından bir nebze de olsa sakinleştirilmiştir. Ve bir müddet daha Luka nın yani ihtiyarın anlatmış olduğu gezgin hikâyeleri ile sakin bir biçim de devam etmiştir. Lakin gün geçmiyor ki tekrardan, bulunulan yerin işletme sahipleri olan karı koca Mihail ve Vasilisa tarafından ortalık karıştırılmaya başlanmıştır. Vasilisa kız kardeşini döverek yataklara düşene kadar hasta eder. Adeta sinirini ondan çıkartır. Vasilisa nın bu tavırlarına en çok ihtiyar ses çıkartır ve ihtiyar, Anna yı koruma altına alır. Ona bir baba şefkati gösterir. Tabi Vasilisa bunlara göz yumamaz ve ihtiyara Sen Karışma!, Sen Kim Oluyorsun. Gibi atıflarda bulunmaktadır. İhtiyar da istifini bozmadan hiç ses çıkarmamaktadır. Ta ki o güne kadar! O gün, Anna nın ölüm günüdür. Artık git gide artan eziyete ve işkenceye dayanamayarak hayata gözlerini yumar. Ablası hiçbir şey olmamış gibi hayatına devam ederken, en çok bu duruma ihtiyar ile o sırada baş komiser ile içmeye giden kocası üzülmüştür. Diğer halk ise sadece Ayak Takımı burası daha ne olacak? gibi tepkilerden 6
başka hiçbir tepki de bulunmamıştır. Anna nın ölümü ile her şey daha sakin ilerlemiştir biraz da olsa. Artık ihtiyar da o halka pek fazla uyum sağlayamadığı için çok uzaklarda ki bir ülkeye gitme kararı verir. Bunun nedenini soranlara ise tek cevabı vardır. Oralarda yeni bir din bulunmuş. Onu araştıracağım. İnsan her zaman yeniliklere açık olmalıdır. Yoksa sadece bulunduğumuz noktada yerinde sayarız. diyerek karşılık verir. Gideceği akşam köşesinde eski, yırtık koltuğunda kafasını dinlerken yine Baron ve Nastya nın bağrışmaları ile rahatını bozar. İkilinin kavga sebebi Nastya nın okuduğu kitaptır. Baron, Nastya nın aşk kitapları okumasını katiyen istememektedir. Ta ki ihtiyar o can alıcı sözü edene kadar. Bir insan âşıksa yaşıyordur, nefes alıyordur. Lakin âşık değilse o kalp kurumaya yüz tutmuştur. Sen kızım ben sana inanıyorum! Sen kalpten sevenlerdensin diyerek Nastya nın yüzünde güller açmasının en güzel sebebi olur. Nastya nın haykırışları herkesi kendinden almıştır. Birisi bana inanıyor! İnanıyor! Ben onu seviyorum, seviyoruum! İhtiyar Evet, kızım evet! Sen seviyorsun der ve oyunu muhteşem son ile bitirirler! 7
8 OYUNUN KONUSU; Ayak Takımı Arasında, Seyircilerine: Dünya üzerinde yaşanabilecek tüm dramları, dersleri vermeye çalışmaktadır. Bunu da karakterler aracılığı ile kimi zaman etkileyici sözler, kimi zaman sözlü kavgalar ile seyirciye olayların sonucunu göstermektedir. OYUNUN ANA FİKRİ; İnsanlar ne tür, ne büyüklükte, nasıl bir acı yaşarlarsa yaşasınlar hiçbir zaman pes etmemeli, pişman olmamalı ve bundan kendini mahvedecek kadar üzülmemeli. Çünkü üzüntü sadece daha fazla üzüntüye götürür.
Oyunda, pek fazla kötü tarafından eleştirilecek nokta bulamadım. Bu yüzden herkes gibi oyunu kötü tarafları ile değil de iyi tarafları ile eleştireceğim. Bir tiyatro oyununun en önemli unsuru oyunculardır. Bu oyunda da Serdar Orçin, Mazlum Kiper gibi usta oyuncular bulunmaktadır. Bu da oyunun kalitesininde belirleyici unsurdur. Oyuncular, tiyatronun gerçekleştiği süre boyunca hiçbir şekil de ciddiyetini kaybetmeyip, tamamen oyuna odaklanmıştır. Çünkü tiyatro, sinema gibi olmayıp tamamen canlı performans yapılmaktadır ve telafisi bulunmamaktadır. Oysaki sinema filmlerinde onlarca, yüzlerce kez en iyisi olana kadar tekrar yapılabilir. Eğer bir ciddiyet kaybı olsaydı yazacağım en önemli eleştiri bu olurdu. Oyuncular dışında dekor a dan z ye oyunun türüne göre tasarlanmıştır. Oyuncuların, oyuna nereden giriş yapacağı, konu ile nasıl bağıntı kurulacağı çok zekice tasarlanmıştır. Bir diğer unsur ise senaryo da ki tabirlerdir. Ayak Takımı Arasında, Maksim Gorki tarafından yıllar, yıllar önce yazılmıştır. Eğer günümüz tabileri kullanılsaydı senaryo üzerinde ciddi düzenlemeler yapıldığı anlaşılabilirdi ancak kullanılan tabirler eski lügat kelimeleri olduğundan senaryo üzerinde pek fazla oynama yapılmadığı anlaşılıyor. 9
10
11