2015 YILI MEZİTLİ MÜFTÜLÜĞÜ

Benzer belgeler
HER YIL KIRK HADİS SINIFLAR

HER YIL KIRK HADİS SINIFLAR

İsimleri okumaya başlarken- و ب س ي د ن ا - eklenmesi ve sonunda ع ن ه ر ض ي okunması en doğrusu.

İmam Tirmizi nin. Sıfatlar Hususundaki Mezhebi

Öğretim İlke ve Yöntemleri 1

40 HADİS YARIŞMASI DİKKAT 47'DEN 55'E KADAR Kİ HADİSLERİN ARAPÇA METİNLERİ DÜZELTİLMİŞTİR. SINIFI 5-6,7-8 1-) 9-10,11-12 SINIFI 5-6,7-8 2-) 9-10

Ne kadar kötü ب ئ س Temel-esas. Alçattı-küçük

(Allahım!) Yalnız sana ibadet ederiz ve yalnız senden yardım dileriz. (Fâtiha, 1/5)

İman; Allah a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine ve âhiret gününe iman etmendir. Keza hayrı ve şerriyle kadere inanmandır.

EV SOHBETİ DERSLERİ. Biz insanı en güzel biçimde yarattık. (Tîn, 95:4)

Ders :24 Konu: ASABİYYET, IRKÇILIK ve İSLAM DAKİ YERSİZLİĞİ

Allah, ancak samimiyetle ve kendi rızası gözetilerek yapılan ameli kabul eder. (Nesâî, Cihâd, 24)

Bir kişinin kalbinde iman ile küfür, doğruluk ile yalancılık, hıyanet ile emanet bir arada bulunmaz. (İbn Hanbel, II, 349)

Bayram hutbesi nasıl okunur? - İlyas Uçar - Ebû Rudeyha - Evvâh - Kişisel Bilgi Sitesi

Damla Yayın Nu: Editör Mehmet DO RU. Dil Uzman lyas DİRİN. Görsel Tasar m Uzman Cem ÇERİ. Program Gelifltirme Uzman Yusuf SARIGÜNEY

Kur ân-ı Kerîm den İçinde Hitabı Geçen Ayetler 2/Bakara 104: 2/Bakara 153: 2/Bakara 172 2/Bakara 178 2/Bakara 183

Değerli Kardeşim, Kur an ve Sünnet İslam dininin iki temel kaynağıdır. Rabbimiz in buyruklarını ve Efendimiz (s.a.v.) in mübarek sünnetini bilmek tüm

SAHABE NİN ÖNDERİ HZ. EBU BEKİR

MARDİN MÜFTÜLÜĞÜ 2013 YAZ KUR AN KURSU HADİS YARIŞMASI HADİS VE TERCEMELERİ

(40 Hadis-7) SEÇME KIRK HADİS

MEKANLAR - toplu halde -

HER YIL KIRK HADİS SINIFLAR

CENAB-I HAKK IN O NA İTAATİ KENDİNE İTAAT KABUL ETTİĞİ ZAT A SALÂT VE SELAM

HER YIL KIRK HADİS SINIFLAR

األصل الجامع لعبادة هللا وحده

MEVLİD KANDİLİ VE HZ. PEYGAMBER (S.A.S.) SEVGİSİ

Peygamberlerin Kur an da Geçen Duaları

ADÂB-I MUÂŞERET VE GÖRGÜ KURALLARI

DUALAR DUANIN ÖNEMİ Dua

HER YIL KIRK HADİS SINIFLAR

HER YIL KIRK HADİS SINIFLAR

EV SOHBETLERİ DERSLERİ

Kur an ın Bazı Hikmetleri

Cihad Gönderen Kadir Hatipoglu - Şubat :23:10. Cihad İNDİR

TESLİMİYET KAHRAMANI ÜMMÜ SÜLEYM BİNT MİLHÂN (Radıyallahu anha)

HER YIL KIRK HADİS SINIFLAR

KADINA ARKADAN YANAŞMANIN HÜKMÜ

(Dersini sabah namazından sonra yapmanı tavsiye etmekle birlikte, sana uygun olan en münasip bir vakitte de yapmanda bir sakınca yoktur.

HER YIL KIRK HADİS SINIFLAR

RAMAZAN ORUCU. Ey iman edenler! Sizden öncekilere farz kılındığı gibi, sakınırsınız diye o oruç sizin üzerinize de farz kılındı.

EV SOHBETLERİ DERS: 18 KONU: HADESTEN TAHARET (MANEVÎ PİSLİKLERDEN TEMİZLENMEK)

تلقني أصول العقيدة العامة

Kur an Anahtarı احمد سداد اوستون

Bu dersimizde İslam da aile ve aile hukukunu ele alacağız.

REHBERLİK VE İLETİŞİM 1

HER YIL KIRK HADİS SINIFLAR

1. İnanç, 2. İbadet, 3. Ahlak, 4. Kıssalar

EV SOHBETLERİ SOHBET Merhamet

Ramazan, bin aydan daha hayırlı olan Kadir gecesini içinde saklayan mübarek bir aydır. 3

SAHÎH ÂŞÛRÂ FIKHI MUKADDİME:

HER YIL KIRK HADİS SINIFLAR

Orucun Manevi Hayatımıza Katkıları

KURAN DA TEKRARLANAN AYETLER

GİRİŞ KABUL olan DUALAR

YAHUDİLER ARALARINDA İMAN SAHİPLERİ ÇOK AZDIR

TAKVA AYI RAMAZAN TAKVA AYI RAMAZAN. Rahman ve Rahim Allah ın Adıyla

İşte bu peygamberler. (ki) biz bazısını bazısına üstün kıldık. Onlardan bazısı Allah ile konuştu. Ve bazısını derecelerle yükseltti

Seyyid Yahyâ-yı Şirvânî nin Vird-i Settâr ı *

EV SOHBETLERİ AT. Ders : 6 Konu : Kitaplara İman. a) Kitaplara Topyekün İman

IGMG Ev Sohbeti. IGMG Ev sohbeti 1

Kültürümüzden Dua Örnekleri. Güzel İş ve Davranış: Salih Amel. İbadetler Davranışlarımızı Güzelleştirir. Rabbena Duaları ve Anlamları BÖLÜM: 3 URL:

VEDA HUTBESİ. Zafer KOÇ

KİTAP-SÜNNET İLİŞKİSİ (Nebi ve Resul Kavramları)

ICERIK. Salih amel nedir? Salih amelin önemi Zekat nedir? Zekat kimlere farzdır? Zekat kimlere verilir? Sonuc Kaynaklar

Kur an-ı Kerim de Geçen Ticaret, Alım-Satım, Satın Alma Ayetleri ve Mealleri

BAZI AYETLER ÜZERİNE KÜÇÜK Bİ R TEFEKKÜR ( IV)

ي ا ا ي ه ا ال ذ ين ا م ن وا ك ت ب ع ل ي ك م الص ي ام ك م ا ك ت ب ع ل ى ال ذ ين م ن ق ب ل ك م ل ع ل ك م ت ت ق ون

Kur an-ı Kerim den Seçme Metinler

Bazı Âyetlerin Anlamları ile İlgili Mülahazalar

ALLAH IN RAZI OLDUĞU KULLAR

İnsanda bir organ vardır. Eğer o sağlıklı ise bütün vücut sağlıklı olur; eğer o bozulursa bütün vücut bozulur. Dikkat edin! O, kalptir.

İLİ : GENEL TARİH : Hazırlayan: Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü

Rahmet Ayı RAMAZAN Pazar, 07 Haziran :17

Ders : 87 Konu : Takva Nedir ve İnsan Neden Sadece Takvası ile Üstündür?

Kur'an Dili, III, Eser neşriyat, İstanbul,1971.

EV SOHBETLERİ SOHBET. Helal Yemek ve İçmek

Recep in İlk Üç Orucunun Fazileti

150. Sohbet TEVHÎDİN TARÎFİ VE MAHİYETİ (2/2)

1- EBEVEYNLERİN ÇOCUKLAR ÜZERINDEKİ HAKLARI

Tedbir, Tevekkül Ve Kader Anlayışımız Gönderen Kadir Hatipoglu - Ağustos :14:51

94. SOHBET İslam da İbadet Kavramı Çerçevesinde "Çalışmak İbadet "midir?

İslâm, güzel ahlâktır. İslâm, güzel ahlâktır. İslâm, güzel ahlâktır.

ZEKATIN ÖNEMİ VE FAZİLETİ

2013 EZBER HADİS OKUMA YARIŞMASI

RAMAZAN AYI 1. Ameller niyetlere göre değerlendirilir. Herkese niyet ettiği şey vardır buyurmaktadır

9. CÜZ KURAN OKULU KURAN-DER HASAN TEMUR

Question. Neden Hz İsa Ruhullah (Allah ın ruhu) olarak adlandırılmıştır? Yüce Allah ın kendi ruhundan. Peygamberi Âdem e üflemesinin manası nedir?

İnfak, malın Allah rızası için Allah yolunda harcanması, ehemmiyet ve zaruret derecesine göre Müslümanların ihtiyaçlarının karşılanmasıdır.

Kaidetun Azimetun fi l Fark Beyn İbadet Ehl'ul İman ve l İslam ve Ehl'uş Şirk ve n Nifak

HADİS II DERSİ EZBER HADİSLER

Kur an-ı Kerim den Seçme Metinler

RAMAZAN ORUCUNU DEVAMLI OLARAK 30 GÜN TUTAN KİMSENİN HÜKMÜ

93. SOHBET Kur an ın ve Sünnetin Işığında Zengin ve Fakirin İmtihanı

Resulullah ın Hz. Ali ye Vasiyyeti

dinkulturuahlakbilgisi.com amaz dinkulturuahlakbilgisi.com Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com

Kuran okumak şefaattir. Alemlere Rahmet olarak gelen Allah Resulü (s.a.s.) şöyle buyurmaktadır.

124. SOHBET Sözü Güzel Söylemek

BİRKAÇ AYETİN TEFSİRİ

Anlamı. Temel Bilgiler 1

3. Farz Dışında Yaptığı İbadetler

Transkript:

5 4 3 2 1 2 2015 YILI MEZİTLİ MÜFTÜLÜĞÜ CAMİLERDE AYET VE MEALİ OKUMA PROJESİ KAPSAMINDA HAZIRLANAN ŞUBAT AYI GÜNLÜK AYET VE MEALLERİ ق ل أ ت ح آج ون ن ا ف ي ه للا و ه و ر ب ن ا و ر ب ك م و ل ن ا أ ع م ال ن ا و ل ك م أ ع م ال ك م و ن ح ن ل ه م خ ل ص و ن }البقرة/ 931 } 139. De ki: Allah bizim de Rabbimiz, sizin de Rabbiniz olduğu halde, O'nun hakkında bizimle tartışmaya mı girişiyorsunuz? Bizim yaptıklarımız bize, sizin yaptıklarınız da size aittir. Biz O'na gönülden bağlananlarız. و ك ذ ل ك ج ع ل ن اك م أ م ة و س ط ا ل ت ك ون وا ش ه د اء ع ل ى الن اس و ي ك ون الر س ول ع ل ي ك م ش ه يد ا و م ا ج ع ل ن ا ال ق ب ل ة ال ت ي ك نت ع ل ي ه ا إ ال ل ن ع ل م م ن ي ت ب ع الر س ول م م ن ي نق ل ب ع ل ى ع ق ب ي ه و إ ن ك ان ت ل ك ب ير ة إ ال ع ل ى ال ذ ين ه د ى ه للا و م ا ك ا ن ه للا ل ي ض يع إ يم ان ك م إ ن ه للا ب الن اس ل ر ؤ وف ر ح يم }البقرة/ 943 } 143. İşte böylece sizin insanlığa şahitler olmanız, Resûl'ün de size şahit olması için sizi mutedil bir millet kıldık. Senin yöneldiğin yeri (Kâbe'yi) biz ancak Peygamber'e uyanı, ökçeleri üzerinde geri dönenden ayırdetmemiz için kıble yaptık. Bu, Allah'ın hidayet verdiği kimselerden başkasına elbette ağır gelir. Allah sizin imanınızı asla zayi edecek değildir. Zira Allah insanlara karşı şefkatli ve merhametlidir. Rivayete göre kıyamette milletler peygamberlerinin tebliğatını inkâr ederler. Allah peygamberlerden tebliğ ettiklerine dair delil ister. Bunun üzerine ümmet-i Muhammed getirilir ve onlar buna şehadet ederler. Onlara «Siz bunu nereden öğrendiniz?» diye sorulur. Onlar da «Kur an dan ve Resûlullah tan öğrendik» derler. Nihayet Resûlullah getirilir ve o da buna şahitlik eder. و ل ئ ن أ ت ي ت ال ذ ين أ و ت وا ال ك ت اب ب ك ل آي ة م ا ت ب ع وا ق ب ل ت ك و م ا أ نت ب ت اب ع ق ب ل ت ه م و م ا ب ع ض ه م ب ت اب ع ق ب ل ة ب ع و ل ئ ن ات ب ع ت أ ه و اءه م م ن ب ع د م ا ج اءك م ن ال ع ل م إ ن ك إ ذ ا ل م ن الظ ال م ي ن }البقرة/ 941 } 145. Yemin olsun ki (habibim!) sen ehl-i kitaba her türlü âyeti (mucizeyi) getirsen yine de onlar senin kıblene dönmezler. Sen de onların kıblesine dönecek değilsin. Onlar da birbirlerinin kıblesine dönmezler. Sana gelen ilimden sonra eğer onların arzularına uyacak olursan, işte o zaman sen hakkı çiğneyenlerden olursun. و ل ك ل و ج ه ة ه و م و ل يه ا ف اس ت ب ق وا ال خ ي ر ات أ ي ن م ا ت ك ون وا ي أ ت ب ك م ه للا ج م يع ا إ ن ه للا ع ل ى ك ل ش ي ء ق د ي ر }البقرة/ 941 } 148. Herkesin yöneldiği bir kıblesi vardır. (Ey müminler!) Siz hayır işlerinde yarışın. Nerede olursanız olun sonunda Allah hepinizi bir araya getirir. Şüphesiz Allah her şeye kadirdir. ك م ا أ ر س ل ن ا ف يك م ر س وال م نك م ي ت ل و ع ل ي ك م آي ات ن ا و ي ز ك يك م و ي ع ل م ك م ال ك ت اب و ال ح ك م ة و ي ع ل م ك م م ا ل م ت ك ون وا ت ع ل م و ن }البقرة/ 919 } 151. Nitekim kendi içinizden size âyetlerimizi okuyan, sizi kötülüklerden arındıran, size Kitab'ı ve hikmeti talim edip bilmediklerinizi size öğreten bir Resûl gönderdik. 1

22 21 20 19 18 17 16 ف اذ ك ر ون ي أ ذ ك ر ك م و اش ك ر وا ل ي و ال ت ك ف ر ون }البقرة/ 911 } 152. Öyle ise siz beni (ibadetle) anın ki ben de sizi anayım. Bana şükredin; sakın bana nankörlük etmeyin! ي ا أ ي ه ا ال ذ ين آم ن وا اس ت ع ين وا ب الص ب ر و الص ال ة إ ن ه للا م ع الص اب ر ين }البقرة/ 913 } 153. Ey iman edenler! Sabır ve namaz ile Allah'tan yardım isteyin. Çünkü Allah muhakkak sabredenlerle beraberdir. Sabır ile namaz, nefsin kötü arzularına karşı en büyük silahtır. و ال ت ق ول وا ل م ن ي ق ت ل ف ي س بيل ه للا أ م و ات ب ل أ ح ي اء و ل ك ن ال ت ش ع ر ون }البقرة/ 914 } 154. Allah yolunda öldürülenlere «ölüler» demeyin. Bilakis onlar diridirler, lâkin siz anlayamazsınız. و ل ن ب ل و ن ك م ب ش ي ء م ن ال خ وف و ال ج وع و ن ق ص م ن األ م و ال و األنف س و الث م ر ات و ب ش ر الص اب ر ي ن }البقرة/ 911 } 155. Andolsun ki sizi biraz korku ve açlık; mallardan, canlardan ve ürünlerden biraz azaltma (fakirlik) ile deneriz. (Ey Peygamber!) Sabredenleri müjdele! ه للا ف م ن ح ج ال ب ي ت أ و اع ت م ر ف ال ج ن اح ع ل ي ه أ ن ي ط و ف ب ه م ا و م ن ت ط و ع خ ي ر ا إ ن الص ف ا و ال م ر و ة م ن ش ع آئ ر ف إ ن ه للا ش اك ر ع ل يم }البقرة/ 911 } 158. Şüphe yok ki, Safa ile Merve Allah'ın koyduğu nişanlardandır. Her kim Beytullah'ı ziyaret eder veya umre yaparsa onları tavaf etmesinde kendisine bir günah yoktur. Her kim gönüllü olarak bir iyilik yaparsa şüphesiz Allah kabul eder ve (yapılanı) hakkıyla bilir. Safa ile Merve, Kâbe nin doğu tarafında iki tepenin adıdır. Hâcer validemiz Hz. İsmail için su ararken bu iki tepe arasında yedi defa koşmuştur. Bugün hac ve umre için Beytullah ı ziyaret ve tavaf edenler, aynı zamanda Safa ile Merve arasında sa yederler. Âyette, iki tepe arasında sa yetmekte (gelip gitmekte) günah yoktur, denilmiştir. Çünkü cahiliye devrinde her iki tepede de birer put vardı. Her ne kadar İslâm bu putları kaldırmışsa da bazı kimselerin içinde bir şüphe kaldı. İşte 158. âyetle bu şüphe tamamen giderilmiş oldu. إ ن ال ذ ين ي ك ت م ون م ا أ نز ل ن ا م ن ال ب ي ن ات و ال ه د ى م ن ب ع د م ا ب ي ن اه ل لن اس ف ي ال ك ت اب أ ول ئ ك ي لع ن ه م ه للا و ي ل ع ن ه م الال ع ن ون }البقرة/ 911 } 159. İndirdiğimiz açık delilleri ve hidâyet yolunu -kitapta onu insanlara apaçık göstermemizden sonra- gizleyenler yok mu, işte onlara hem Allah hem de bütün lânet ediciler lânet eder. إ ن ال ذ ين ك ف ر وا و م ات وا و ه م ك ف ار أ ول ئ ك ع ل ي ه م ل ع ن ة ه للا و ال م آلئ ك ة و الن اس أ ج م ع ين }البقرة/ 969 } 161. (Âyetlerimizi) inkâr etmiş ve kâfir olarak ölmüşlere gelince, işte Allah'ın, meleklerin ve tüm insanların lâneti onların üzerinedir. 2

10 9 8 7 6 و إ ل ه ك م إ ل ه و اح د ال إ ل ه إ ال ه و الر ح م ن الر ح يم }البقرة/ 963 } 163. İlâhınız bir tek Allah'tır. O'ndan başka ilâh yoktur. O, rahmândır, rahîmdir. Bundan önceki âyetlerde Allah a ve O nun gönderdiği dine karşı nankörlük edenlerin nasıl kötü bir âkıbete sürüklendikleri, onların ebediyen kötülenecekleri anlatılmıştır. Bundan sonraki âyetlerde ise, her insanda en büyük ilâhî nimet olan aklı herkesin yerli yerince kullanması, etrafına dikkat ve ibretle bakması için kâinat olaylarına temas edilmiştir. Zira hakkıyla düşünen, etrafına ibretle bakan kimse, mutlaka Allah ı bulur ve O na inanır. إ ن ف ي خ ل ق الس م او ات و األ ر ض و اخ ت ال ف الل ي ل و الن ه ار و ال ف ل ك ال ت ي ت ج ر ي ف ي ال ب ح ر ب م ا ي نف ع الن اس و م ا أ نز ل ه للا م ن الس م اء م ن م اء ف أ ح ي ا ب ه األر ض ب ع د م و ت ه ا و ب ث ف يه ا م ن ك ل د آب ة و ت ص ر يف الر ي اح و الس ح ا ب ال م س خ ر ب ي ن الس م اء و األ ر ض آلي ات ل ق و م ي ع ق ل ون }البقرة/ 964 } 164. Şüphesiz göklerin ve yerin yaratılmasında, gece ile gündüzün birbiri peşinden gelmesinde, insanlara fayda veren şeylerle yüklü olarak denizde yüzüp giden gemilerde, Allah'ın gökten indirip de ölü haldeki toprağı canlandırdığı suda, yeryüzünde her çeşit canlıyı yaymasında, rüzgârları ve yer ile gök arasında emre hazır bekleyen bulutları yönlendirmesinde düşünen bir toplum için (Allah'ın varlığını ve birliğini isbatlayan) birçok deliller vardır. و م ن الن اس م ن ي ت خ ذ م ن د ون ه للا أ ند ادا ي ح ب ون ه م ك ح ب ه للا و ال ذ ين آم ن وا أ ش د ح به ا ل ه و ل و ي ر ى ال ذ ين ل م وا إ ذ ي ر و ن ال ع ذ اب أ ن ال ق و ة ل ه ج م يعا و أ ن ه للا ش د يد ال ع ذ ا ب }البقرة/ 961 } 165. İnsanlardan bazıları Allah'tan başkasını Allah'a denk tanrılar edinir de onları Allah'ı sever gibi severler. İman edenlerin Allah'a olan sevgileri ise (onlarınkinden) çok daha fazladır. Keşke zalimler azabı gördükleri zaman (anlayacakları gibi) bütün kuvvetin Allah'a ait olduğunu ve Allah'ın azabının çok şiddetli olduğunu önceden anlayabilselerdi. و ق ال ال ذ ين ات ب ع وا ل و أ ن ل ن ا ك ر ة ف ن ت ب ر أ م ن ه م ك م ا ت ب ر ؤ وا م ن ا ك ذ ل ك ي ر يه م ه للا أ ع م ال ه م ح س ر ات ع ل ي ه م و م ا ه م ب خ ار ج ين م ن الن ار }البقرة/ 961 } 167. (Kötülere) uyanlar şöyle derler: Ah, keşke bir daha dünyaya geri gitmemiz mümkün olsaydı da, şimdi onların bizden uzaklaştıkları gibi biz de onlardan uzaklaşsaydık! Böylece Allah onlara, işlerini, pişmanlık ve üzüntü kaynağı olarak gösterir ve onlar artık ateşten çıkamazlar. ي ا أ ي ه ا الن اس ك ل وا م م ا ف ي األ ر ض ح ال ال ط ي با و ال ت ت ب ع وا خ ط و ات الش ي ط ان إ ن ه ل ك م ع د و م ب ي ن }البقرة/ 961 { إ ن م ا ي أ م ر ك م ب الس وء و ال ف ح ش اء و أ ن ت ق ول وا ع ل ى ه للا م ا ال ت ع ل م ون }البقرة/ 961 } 168. Ey insanlar! Yeryüzünde bulunanların helâl ve temiz olanlarından yeyin, şeytanın peşine düşmeyin; zira şeytan sizin açık bir düşmanınızdır. 169. O size ancak kötülüğü, çirkini ve Allah hakkında bilmediğiniz şeyleri söylemenizi emreder. Şeytan, insanın içinde bulunan kötü düşünce ve arzuları körükler, insan nefsine kötülüğü sevdirir. Bu sebeple insanın kötülük yapmasını kolaylaştırır. O yüzden Hz. Ebubekir: «Büyük adam, nefsinin isteklerine uymayan kimsedir» demiştir. 3

27 26 25 24 23 و إ ذ ا ق يل ل ه م ات ب ع وا م ا أ نز ل ه للا ق ال وا ب ل ن ت ب ع م ا أ ل ف ي ن ا ع ل ي ه آب اءن ا أ و ل و ك ان آب اؤ ه م ال ي ع ق ل ون ش ي ئا و ال ي ه ت د ون }البقرة/ 911 } 170. Onlara (müşriklere): Allah'ın indirdiğine uyun, denildiği zaman onlar, «Hayır! Biz atalarımızı üzerinde bulduğumuz yola uyarız» dediler. Ya ataları bir şey anlamamış, doğruyu da bulamamış idiyseler? و م ث ل ال ذ ين ك ف ر وا ك م ث ل ال ذ ي ي ن ع ق ب م ا ال ي س م ع إ ال د ع اء و ن د اء ص م ب ك م ع م ي ف ه م ال ي ع ق ل و ن }البقرة/ 919 } 171. (Hidayet çağrısına kulak vermeyen) kâfirlerin durumu, sadece çobanın bağırıp çağırmasını işiten hayvanların durumuna benzer. Çünkü onlar sağırlar, dilsizler ve körlerdir. Bu sebeple düşünmezler. 170-171. âyetlerde insanların körükörüne eskiye bağlanmaları, yeni ortaya konmuş fikirlere kulak vermemeleri kötülenmiş, bu konuda doğru olanın, akılcı olarak hareket edilmesi olduğu söylenmiştir. Zemahşerî ye göre âyetin meâli şöyledir: Kâfirleri doğru yola çağıran davetçinin (Peygamber in) durumu, bağırıp çağırmadan başka bir şey işitmeyenlere seslenen çobanın durumu gibidir. ي ا أ ي ه ا ال ذ ين آم ن وا ك ل وا م ن ط ي ب ات م ا ر ز ق ن اك م و اش ك ر وا ل ه إ ن ك نت م إ ي اه ت ع ب د ون }البقرة/ 911 } 172. Ey iman edenler! Size verdiğimiz rızıkların temiz olanlarından yeyin, eğer siz yalnız Allah'a kulluk ediyorsanız O'na şükredin. ه للا ف م ن اض ط ر غ ي ر ب ا و ال ع اد ف ال إ م ع ل ي ه إ ن م ا ح ر م ع ل ي ك م ال م ي ت ة و الد م و ل ح م ال خ نز ير و م ا أ ه ل ب ه ل غ ي ر إ ن ه للا غ ف ور ر ح يم }البقرة/ 913 } 173. Allah size ancak ölüyü (leşi), kanı, domuz etini ve Allah'tan başkası adına kesileni haram kıldı. Her kim bunlardan yemeye mecbur kalırsa, başkasının hakkına saldırmadan ve haddi aşmadan bir miktar yemesinde günah yoktur. Şüphe yok ki Allah çokça bağışlayan çokça esirgeyendir İslâm da zorluk yoktur. Zaruretler mahzurları ortadan kaldırır. Bir kimse elinde olmayan sebeplerle haram olan bir şeyi yemek ya da bir işi işlemek zorunda kalırsa, haddi aşmamak ve o şeyi devamlı helâl saymamak şartıyla zaruret miktarınca yiyebilir. Bu durumda dinen günah işlemiş sayılmaz. إ ن ال ذ ين ي ك ت م ون م ا أ نز ل ه للا م ن ال ك ت اب و ي ش ت ر ون ب ه م ن ا ق ل يال أ ول ئ ك م ا ي أ ك ل ون ف ي ب ط ون ه م إ ال الن ار و ال ي ك ل م ه م ه للا ي و م ال ق ي ام ة و ال ي ز ك يه م و ل ه م ع ذ اب أ ل يم }البقرة/ 914 } 174. Allah'ın indirdiği kitaptan bir şeyi (âhir zaman Peygamberinin vasıflarını) gizleyip onu az bir paha ile değişenler yok mu, işte onların yeyip de karınlarına doldurdukları, ateşten başka bir şey değildir. Kıyamet günü Allah ne kendileriyle konuşur ve ne de onları temize çıkarır. Orada onlar için can yakıcı bir azap vardır. Yahudi hahamları Peygamberimizin Tevrat ta zikredilen vasıflarını gizlediler ve yaptıkları bu kötü iş için de maddi karşılık aldılar. Âyette bunun ne kötü bir davranış olduğu anlatılmaktadır. 4

15 14 13 12 11 ل ي س ال ب ر أ ن ت و ل وا و ج وه ك م ق ب ل ال م ش ر ق و ال م غ ر ب و ل ك ن ال ب ر م ن آم ن ب ا ه ل و ال ي و م اآل خر و ال م آلئ ك ة و ال ك ت اب و الن ب ي ين و آت ى ال م ال ع ل ى ح ب ه ذ و ي ال ق ر ب ى و ال ي ت ام ى و ال م س اك ين و اب ن الس ب يل و الس آئ ل ين و ف ي الر ق ا ب و أ ق ام الص الة و آت ى الز ك اة و ال م وف ون ب ع ه د ه م إ ذ ا ع اه د وا و الص اب ر ين ف ي ال ب أ س اء والض ر اء و ح ين ال ب أ س أ ول ئ ك ال ذ ين ص د ق وا و أ ول ئ ك ه م ال م ت ق ون }البقرة/ 911 } 177. İyilik, yüzlerinizi doğu ve batı tarafına çevirmeniz değildir. Asıl iyilik, o kimsenin yaptığıdır ki, Allah'a, ahiret gününe, meleklere, kitaplara, peygamberlere inanır. (Allah'ın rızasını gözeterek) yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışlara, dilenenlere ve kölelere sevdiği maldan harcar, namaz kılar, zekât verir. Antlaşma yaptığı zaman sözlerini yerine getirir. Sıkıntı, hastalık ve savaş zamanlarında sabreder. İşte doğru olanlar, bu vasıfları taşıyanlardır. Müttakîler ancak onlardır! ي ا أ ي ه ا ال ذ ين آم ن وا ك ت ب ع ل ي ك م ال ق ص اص ف ي ال ق ت ل ى ال ح ر ب ال ح ر و ال ع ب د ب ال ع ب د و األ نث ى ب األ نث ى ف م ن ع ف ي ل ه م ن أ خ يه ش ي ء ف ات ب اع ب ال م ع ر وف و أ د اء إ ل ي ه ب إ ح س ان ذ ل ك ت خ ف يف م ن ر ب ك م و ر ح م ة ف م ن اع ت د ى ب ع د ذ ل ك ف ل ه ع ذ اب أ ل يم }البقرة/ 911 } 178. Ey iman edenler! Öldürülenler hakkında size kısas farz kılındı. Hüre hür, köleye köle, kadına kadın (öldürülür). Ancak her kimin cezası, kardeşi (öldürülenin velisi) tarafından bir miktar bağışlanırsa artık (taraflar) hakkaniyete uymalı ve (öldüren) ona (gereken diyeti) güzellikle ödemelidir. Bu söylenenler, Rabbinizden bir hafifletme ve rahmettir. Her kim bundan sonra haddi aşarsa muhakkak onun için elem verici bir azap vardır. Bütün dinler, hukuk ve ahlâk sistemleri, haksız olarak adam öldürmenin, cana kıymanın büyük bir suç olduğunda birleşmişlerdir. Farklılık, bu suçun önlenmesi için alınması gereken tedbirde kendini göstermektedir. İslâm, suça iten sebepleri azamî ölçüde ortadan kaldırmış, insanı iman, ibadet ve ahlâk terbiyesi ile olgunlaştırmak için gerekli tedbirleri almış, bütün bunlardan sonra da kısas adıyla «cana kıyanın canına kıyılır» kaidesini koymuştur. Haksız aflarla bir gün hürriyete kavuşmak ümidi içinde beslenen kimselerin bu hali (hapis cezası) hiç de caydırıcı ve suçu önleyici bir tedbir değildir. Kısası tazminata (diyete) çevirme hakkı, öldürme suçunun acı neticelerine katlanmakta olan ölü yakınlarına (velilere) aittir. Başkası bu cezayı bağışlayamaz. و ل ك م ف ي ال ق ص اص ح ي اة ي ا أ ول ي األ ل ب اب ل ع ل ك م ت ت ق ون }البقرة/ 911 } 179. Ey akıl sahipleri! Kısasta sizin için hayat vardır. Umulur ki suç işlemekten sakınırsınız. «Kısasta hayat vardır» sözü, gerçekten dikkate değer bir ifadedir. Zira kısas tatbik edilirse bir kişinin öldürülmesiyle pek çok kimsenin yaşaması sağlanır. Çünkü cezasının ölüm olduğunu bilen kimse, bu suçu işlemeyecektir. ي ا أ ي ه ا ال ذ ين آم ن وا ك ت ب ع ل ي ك م الص ي ام ك م ا ك ت ب ع ل ى ال ذ ين م ن ق ب ل ك م ل ع ل ك م ت ت ق و ن }البقرة/ 913 } 183. Ey iman edenler! Oruç sizden önce gelip geçmiş ümmetlere farz kılındığı gibi size de farz kılındı. Umulur ki korunursunuz. و إ ذ ا س أ ل ك ع ب اد ي ع ن ي ف إ ن ي ق ر يب أ ج يب د ع و ة الد اع إ ذ ا د ع ان ف ل ي س ت ج يب وا ل ي و ل ي ؤ م ن وا ب ي ل ع ل ه م ي ر ش د و ن }البقرة/ 916 } 186. Kullarım sana, beni sorduğunda (söyle onlara): Ben çok yakınım. Bana dua ettiği vakit dua edenin dileğine karşılık veririm. O halde (kullarım da) benim davetime uysunlar ve bana inansınlar ki doğru yolu bulalar. Rivayete göre bir bedevî Resûlullah (s.a.)a «Rabbimiz yakın mıdır yoksa uzak mıdır? Yakınsa ona fısıltı şeklinde dua edelim, uzaksa bağıralım» dedi. Bunun üzerine âyet indi. Allah ın istediği iman ve itaattir. Allah, iman edip itaat edenlerin dualarını kabul edeceğini vadetmiştir. Gerçek manada iman edip Allah a kulluk edenlerin duası kabul olunur. 5

31 31 30 29 28 و ال ت أ ك ل وا أ م و ال ك م ب ي ن ك م ب ال ب اط ل و ت د ل وا ب ه ا إ ل ى ال ح ك ام ل ت أ ك ل وا ف ر يق ا م ن أ م و ال الن اس ب ا ل م و أ نت م ت ع ل م و ن }البقرة/ 911 } 188. Mallarınızı aranızda haksız sebeplerle yemeyin. Kendiniz bilip dururken, insanların mallarından bir kısmını haram yollardan yemeniz için o malları hakimlere (idarecilere veya mahkeme hakimlerine) vermeyin. Bu âyette işaret edilmek istenen mana, daha ziyade rüşvet ve çıkarcılıktır. Binaenaleyh aldatma ve dalavere ile elde edilen bütün kazançlar haramdır. و أ نف ق وا ف ي س ب يل ه للا و ال ت ل ق وا ب أ ي د يك م إ ل ى الت ه ل ك ة و أ ح س ن و ا إ ن ه للا ي ح ب ال م ح س ن ي ن }البقرة/ 911 } 195. Allah yolunda harcayın. Kendi ellerinizle kendinizi tehlikeye atmayın. Yaptığınızı güzel yapın; Allah güzel yapanları sever. Âyette geçen «ihsan» kelimesi, bir işi tam ve noksansız yapmak, işin hakkını vermek ve dürüst olmak demektir. Nitekim bir hadiste Resûlullah (s.a.)a «İhsan nedir?» diye sorulmuş. O da: «Allah a, O nu görüyormuş gibi kulluk etmendir, her ne kadar sen O nu görmüyorsan da, O seni görüyor» buyurmuştur. Kulluk umumî bir davranıştır. Bu itibarla hadisteki manayı, özellikle ibadete yöneltmek doğru değildir. Esasen Arapça da ihsan, işi doğru dürüst yapmaktır. Onun için işinin ehli olana «muhsin» denir. Tercüme bu anlayışa göre yapılmıştır. Sosyal yardımı ve adaleti de içine alan ihsan ve infakı, «tehlikeyi önleyen bir tedbir» olarak gösteren âyet, adaletin anarşiyi ve ihtilâli önlediğine de işaret etmektedir. و م ن الن اس م ن ي ش ر ي ن ف س ه اب ت غ اء م ر ض ات ه للا و ه للا ر ؤ وف ب ال ع ب اد }البقرة/ 111 } 207. İnsanlardan öyleleri de var ki, Allah'ın rızasını almak için kendini feda eder. Allah da kullarına şefkatlidir. İbn Abbas tan gelen rivayete göre bu âyet Suheyb b. Sinan er-rumî hakkında inmiştir. Mekke müşrikleri bu zatı yakalamış, dininden döndürmek için işkence etmişlerdi. Suheyb, Mekkelilere «Ben ihtiyar bir adamım. Malım da var. Sizden veya düşmanlarınızdan olmamın size bir zararı olmaz, ben bir söz söyledim ondan caymayı iyi görmem, malımı ve eşyamı size verir, dinimi sizden satın alırım» demişti. Onlar buna razı olmuşlar, Suheyb i salıvermişlerdi. Oradan kalkıp Medine ye gelirken bu âyet nazil oldu. Şehre girerken kendisine rastlayan Hz. Ebubekir, «Alışverişin kârlı olsun yâ Suheyb» demiş, o da «Senin alışverişin de zarar etmesin» cevabını vermiştir. ي اأ ي ه ا ال ذ ين آم ن وا اد خ ل وا ف ي الس ل م ك آف ة و ال ت ت ب ع وا خ ط و ات الش ي ط ان إ ن ه ل ك م ع د و م ب ي ن }البقرة/ 111 { ف إ ن ز ل ل ت م م ن ب ع د م ا ج اءت ك م ال ب ي ن ات ف اع ل م وا أ ن ه للا ع ز يز ح ك يم }البقرة/ 111 } 208. Ey iman edenler! Hep birden barışa girin. Sakın şeytanın peşinden gitmeyin. Çünkü o, apaçık düşmanınızdır. 209. Size apaçık deliller geldikten sonra, yine de kayarsanız, şunu iyi bilin ki Allah azîzdir, hakîmdir. ز ي ن ل ل ذ ين ك ف ر وا ال ح ي اة الد ن ي ا و ي س خ ر ون م ن ال ذ ين آم ن وا و ال ذ ين ات ق وا ف و ق ه م ي و م ال ق ي ام ة و ه للا ي ر ز ق م ن ي ش اء ب غ ي ر ح س اب }البقرة/ 191 } 212. Kâfir olanlar için dünya hayatı câzip kılındı. (Bu yüzden) onlar, iman edenler ile alay ederler. Oysa ki, (iman edip) inkârdan sakınanlar kıyamet gününde onların üstündedir. Allah dilediğine hesapsız lutufta bulunur. Ebu Cehil ve arkadaşları, fakir müminler ile alay ettiler, bunun üzerine bu âyet nazil oldu. Hayat gerçeğini sadece dünya malı ile değerlendiren kâfirler için dünya malı câzip hale getirilmiştir. Onun için bunlar, üstün değerlere değil, geçici dünya malına kıymet vermişler, sonunda dünya malı onlara hiçbir fayda sağlamamıştır. http://www.diyanetvakfi.org.tr/meal/bakara.htm 6

5 4 3 2 1 2015 YILI MEZİTLİ MÜFTÜLÜĞÜ CAMİLERDE HADİS VE MEALİ OKUMA PROJESİ KAPSAMINDA HAZIRLANAN ŞUBAT AYI GÜNLÜK HADİS VE MEALLERİ 1-... ع ن ع ب د هللا ب ن ع م ر و ر ض ى هللا ع ن ه م ا ع ن الن ب ي ص ل ى هللا ع ل ي ه و س ل م ق ال : «ا ل م س ل م م ن س ل م ال م س ل م ون م ن ل س ان ه و ي د ه و ال م ه اج ر م ن ه ج ر م ا ن ه ى هللا ع ن ه.«1.... Abdullah b. Amr (r.a.)'dan rivayet edildiğine göre Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: Müslüman dilinden ve elinden (diğer) Müslümanların selamette kaldığı kimsedir. Muhacir de Allah'ın yasakladıklarını terk edendir. (Buharî, İman, 4.) 2-... ع ن أ ن س ر ض ى هللا ع ن ه ع ن الن ب ي ص ل ى هللا ع ل ي ه و س ل م ق ا ل: «ث الث م ن ك ن ف يه و ج د ب ه ن ح ال و ة اإلي م ان م ن ك ان هللا و ر س ول ه أح ب إل ي ه م م ا س و اه م ا و أن ي ح ب ال م ر ء ال ي ح ب ه إال ل ل له و أن ي كر ه أ ن ي ع ود ف ي ال ك ف ر ب ع د أن أن ق ز ه هللا م ن ه ك م ا ي ك ر ه أن ي ق ز ف ف ي الن ار.«2....Enes İbn Mâlik (r.a.)'ten rivayet edildiğine göre Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurdu: "Üç özellik vardır; bunlar kimde bulunursa o, imanın tadını tadar: Allah ve Resulünü, (bu ikisinden başka) herkesten fazla sevmek. Sevdiğini Allah için sevmek. Allah kendisini küfür bataklığından kurtardıktan sonra tekrar küfre dönmeyi, ateşe atılmak gibi çirkin ve tehlikeli görmek." (Müslim, İman, 67.) 3-... ع ن ع ب د هللا ب ن ع م ر ر ض ي هللا ع ن ه م ا ا ن ر ج ال س أ ل ر س ول هللا ص ل ى هللا ع ل ي ه و س ل م أ ي ا إل س ال م خ ي ر قأل «ت ط ع م الط ع ام و ت ق ر أ الس ال م ع ل ى م ن ع ر ف ت و م ن ل م ت ع ر ف.«3-... Abdullah b. Amr (r.a.)'dan rivayet edildiğine göre; Resulullah a biri, İslam'ın en hayırlısı hangisidir? diye sorunca o şöyle buyurmuştur: (İnsanlara) yemek yedirmen ve tanıdığına tanımadığına selam vermendir. (Buharî, İman, 6.) 4-... ع ن ا ب ى ه ر ي ر ة ر ض ى هللا ع ن ه ع ن ر س ول هللا ص ل ى هللا ع ل ي ه و س ل م ق ا ل «م ن ك ان ي ؤ م ن ب اهلل و ال ي و م ا ل خ ر ف ال ي ؤ ذ ج ار ه و م ن ك ان ي ؤ م ن ب اهلل و ال ي و م ا ل خ ر ف ل ي ك ر م ض ي ف ه و م ن ك ان ي ؤ م ن ب اهلل و ال ي و م ا ل خ ر ف ل ي ق ل ح ي ر ا ا و ل ي س ك ت.«4- Ebu Hüreyre (r.a.)'den rivayet edildiğine göre Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: Allah'a ve ahiret gününe iman eden kimse komşusunu rahatsız etmesin. Allah'a ve ahiret gününe iman eden kimse misafirine ikram etsin. Allah'a ve ahiret gününe iman eden kimse ya faydalı söz söylesin veya sussun! (Müslim, İman, 75.) 5-... ع ن آن س ر ض ى هللا ع ن ه ع ن الن ب ي ص ل ى هللا ع ل ي ه و س ل م ق ال «ال يؤ م ن أ ح د ك م ح ت ى ي ح ب أل خ يه م ا ي ح ب ل ن ف س ه.«5....Enes (r.a.) 'ten rivayet edildiğine göre Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: Hiçbiriniz, kendiniz için istediğini kardeşi için de istemedikçe (tam) iman etmiş olmaz. (Buharı, İman, 7.) 7

11 10 9 8 7 6 6-... ع ن ا ب ى س ع يد ال خ د ر ي ر ض ى هللا ع ن ه ق ل: س م ع ت ر س ول هللا ص ل ى هللا ع ل ي ه و س ل م ي ق ول «م ن ر أي م ن ك م م ن ك ر ا ف ل ي ع ي ر ه ب ي د ه ف إن ل م ي س ت ط ع ف ب ل س ان ه ف إن ل م ي س ت ط ع ف ب ق ل ب ه و ذ ل ك أض ع ف اإليم ا ن.«6....Ebu Saîd el-hııdrî (r.a.), Resulullah (s.a.v.)ı şöyle buyururken işittim dedi: Kim bir kötülük görürse onu eliyle değiştirsin. Şayet eliyle değiştirmeye gücü yetmezse diliyle değiştirsin. Diliyle değiştirmeye de gücü yetmezse kalbiyle düzeltme cihetine gitsin ki bu imanın en zayıf derecesidir. (Müslim, İman, 78.) 2.Ünite: İbadetle İlgili Hadis Metinleri 1-... ع ن ع م ر ر ض ى هللا ع ن ه ق ل : س م ع ت ر س ول هللا ص ل ى هللا ع ل ي ه و س ل م ي ق ول»إن م ااألع م ال ب الن ي ات و إن م ا ل ك ل ام ر ئ م ا ن وى ف م ن ك ان ت ه ج ر ت ه ا لى هللا و ر س ول ه ف ه ج ر ت ه ا لى هللا و ر س ول ه و م ن ك ان ت ه ج ر ت ه ل د ن ي ا ي ص يب ه ا أو ا م ر أة ي ن ك ح ه ا ف ه ج ر ت ه ا ل ى م ا ه اج ر ا ل ي ه.«1....Hz. Ömer (r.a.)'den rivayet edilmiştir. O, Resulullah (s.a.v.)'ın şöyle buyurduğunu işittim, dedi: Ameller niyetlere göredir. Herkese niyet ettiği şey vardır. Öyleyse kimin hicreti Allah'a ve Resulüne ise onun hicreti Allah ve Resulünedir. Kimin hicreti de elde edeceği bir dünyalığa veya nikâhlanacağı bir kadına ise onun hicreti de o hicret ettiği şeyedir. (Buharî, Bed'ü'1-Vahy, 1; Müslim, İmaret, 155.) 2-... ع ن اب ن ع م ر ر ض ى هللا ع ن ه م ا أن ر س ول هللا ص ل ى هللا ع ل ي ه و س ل م ق ال»ب ن ي اإل س ال م ع ل ى خ م س : ش ه اد ة أن ال ا ل ه اال هللا و أن م ح م د ا ع ب د ه و ر س ول ه و إ ق ام الص ال ة وإ ي ت اء الز ك اة و ح ج ال ب ي ت و ص و م ر م ض ان.«2....İbn Ömer (r.a.)'den rivayet edildiğine göre Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: İslam dini beş esas üzerine kurulmuştur: Allah'tan başka ilah olmadığına ve Muhammed'in Allah'ın kulu ve Resulü olduğuna şehadet etmek, namaz kılmak, zekât vermek, hacca gitmek ve ramazan orucunu tutmak. (Buharî, İman 2; Müslim, İmân, 21.) 3-... ع ن ا ب ى ه ر ي ر ة ر ض ى هللا ع ن ه ق ل س م ع ت ر س ول هللا ص ل ى هللا ع ل ي ه و س ل م ي قو ل»أ ر أ ي ت م ل و أ ن ن ه ر ا ب ب اب أ ح د ك م ي ع ت س ل م ن ه ك ل ي و م خ م س م ر ات ه ل ي ب ق ى م ن د ر ن ه ش ي ء «ق ال وا:»ال ي ب ق ى م ن د ر ن ه ش ي ء.«ق ال :»ف ذ ل ك م ث ل الص ل و ات ال خ م س ي م ح وهللا ب ه ن ال خ ط اي ا.«3....Ebu Hureyre (r.a)'den rivayet edilmiştir. O, Resulullah(s.av.)'ın şöyle buyurduğunu işittim, dedi: - "Ne dersiniz? Birinizin kapısının önünde bir nehir olsa da o kimse her gün bu nehirde beş defa yıkansa kirinden bir şey kalır mı?" Sahabeler: - "O kimsenin kirinden hiçbir şey kalmaz." dediler. Resul-i Ekrem: - "Beş vakit namaz işte bunun gibidir. Allah beş vakit namazla günahları silip yok eder." buyurdular. (Müslim, Mesâcid, 283.) 4-... ع ن ع ث م ن ب ن ع ف ن ر ض ى هللا ع ن ه ق ل س م ع ت ر س ول هللا ص ل ى هللا ع ل ي ه و س ل م ي قو ل»م ن ص ل ى ال ع ش اء ف ى ج ضم اع ة ف ك أن م ا ق ام ن ص ف ا لل ي ل و م ن ص ل ى الص ب ح ف ى ج م م اع ة ف ك أن م ا ص ل ى ال ي ل ك ل ه.«4....Hz. Osman (r.a.)'dan rivayet edilmiştir. O, Resulullah (s.a.v.)'m şöyle buyurduğunu işittim, dedi: Kim yatsıyı cemaatle kılarsa sanki gecenin yarısını ihya etmiş gibi olur, kim de sabah namazını cemaatle kılarsa sanki gecenin tamamını namazla geçirmiş gibi olur. (Müslim, Mesâcid, 260.) 5-... ع ن ج اب ر ر ض ى هللا ع ن ه ق ال : ق ال ر س ول هللا ص ل ى هللا ع ل ي ه و س ل م»ك ل م ع ر ف ص د ق ة.«5....Câbir (r.a.)'den rivayet edilmiştir. O, Resulullah (s.a.v.)'ın şöyle buyurduğunu söylemiştir; Her (meşru ve) güzel iş sadakadır. (Buharî, Edep, 33.) 8

17 16 15 14 13 12 6-... ع ن ا ب ى ه ر ي ر ة ر ض ى هللا ع ن ه ق ال ج اء ر ج ل ال ى الن ب ي ص ل ى هللا ع ل ي ه و س ل م ف ق ال ي ا ر س ول هللا أ ي الص د ق ة أ ع ظ م أج ر ا ق ال»ا ن ت ص د ق و ا ن ت ص ح يح ش ح يح ت ح ش ى ال ف ق ر و ت أم ل الغ ن ى و ال ت م ه ل ح ت ى ا ذ ا ب ل غ ت ال ح ل ق م ق ل ت ل ف ال ن ك ذ ا و ل ف ال ن ك ذ ا و ق د ك ان ل ف ال ن.«6....Ebu Hüreyre (r.a)'den şöyle dediği rivayet edilmiştir: "Resulullah (s.a,v.)'a bir adam gelerek şöyle dedi: - Ey Allah'ın elçisi! Hangi sadakanın sevabı daha büyüktür? Hz. Peygamber de şöyle buyurdu: - "Sağlığın yerinde olup malına düşkün olduğun, fakirlikten korkup zenginliğe tamah ettiğin halde verdiğin sadakanın sevabı daha büyüktür. (Bu işi) can boğaza gelip de falana şu kadar, filana bu kadar demeye bırakma. Zaten o mal vârislerden şunun veya bunun olmuştur. (Buharî, Zekât, 11; Müslim, Zekât, 92.) ٧-... ع ن اب ن ع م ر ر ض ى هللا ع ن ه م ا ع ن الن ب ي ص ل ى هللا ع ل ي ه و س ل م ق ا ل «ال ح س د اال ف ى اث ن ت ي ن ر ج ل آت اه هللا ال ق ر آن ف ه و ي ت ل وه آن اء ال ل ي ل و آن اء الن ه ار و ر ج ل آت اه هللا م اال ف ه و ي ن ف ق ه آن اء الل يل و آن اء الن ه ا ر.«7....İbni Ömer (r.a.)'den rivayet edildiğine göre, Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: Sadece şu iki kimseye gıpta edilir: Biri Allah'ın kendisine Kur'an verdiği ve gece gündüz onunla meşgul olan kimse, diğeri Allah'ın kendisine mal verdiği ve bu malı gece gündüz onun yolunda harcayan kimse. (Buharî, Tevhid, 45; Müslim, Müsafırîn, 266.) 45 3.Ünite: Ahlakla İlgili Hadis Metinleri 1-... ع ن م ال ك أن ه ا ن ر س ول هللا ص ل ى هللا ع ل ي ه و س ل م ق ا ل : "ب ع ث ت أل ت م م ح س ن اال خ ال ق." 1....Malik'e ulaşan habere göre Allah Resulü (s.a'.v.) şöyle buyurmuştur: "Ben güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim." (Muvatta, Husnü'1-Hulk, 1.) 2-... ع ن الن و اس ب ن س م ع ان األ ن ص ار ي ق ال : س أل ت ر س ول هللا ص ل ى هللا ع ل ي ه و س ل م ع ن ال ب ر و اإل ث م ف ق ال : " ال ب ر ح س ن ال خ ل ق و اإل ث م م ا ح اك ف ي ص د ر ك و ك ر ه ت أن ي ط ل ع ع ل ي ه الن ا س." 2....Nevvas b. Sem'an el-ensârî (r.a.)'den naklen, şöyle demiştir: Allah Resulü (s.a.v.)'ne iyilik ve günah hakkında soru sordum. O da şöyle buyurdu: "İyilik, güzel ahlaktır. Günah (kötülük) ise vicdanını rahatsız eden ve insanların bilmelerini istemediğin şeydir." (Müslim, Birr, 14.) 3-... ع ن ع ب د هللا ق ال : ق ال ر س ول هللا ص ل ى هللا ع ل ي ه س ل م : " ع ل ي ك م ب الص د ق. ف إن الص د ق ي ه د ي ا ل ى ال ب ر. و إن ال ب ر ي ه د ي ا ل ي ال ج ن ة. و م ا ي ز ال الر ج ل ي ص د ق و ي ت ح ر ى الص د ق ح ت ى ي ك ت ب ع ن د هللا ص د يق ا. و ا ي اك م و ال ك ذ ب. ف إن ال ك ذ ب ي ه د ي ا ل ى ال ف ج ور. و إن ال ف ج ور ي ه د ي ا ل ى الن ار. و م ا ي ز ال الر ج ل ي ك ذ ب و ي ت ح ر ى ال ك ذ ب ح ت ى ي ك ت ب ع ن د هللا ك اذ ب ا." 3....Abdullah (r.a.)'tan rivayet edildiğine göre Allah'ın Elçisi (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: "Doğruluğu elden bırakmayınız. Çünkü doğruluk iyiliğe götürür. İyilik de cennete götürür. Kişi doğru söylemeye ve doğruluğu araştırmaya devam ederse Allah katında en doğru kişi olarak yazılır. Yalandan sakınınız. Çünkü yalan kötülüğe götürür. Kötülük de cehenneme götürür. Kişi yalan söylemeye ve yalanı araştırmaya devam ederse Allah katında en yalancı olarak yazılır." (Müslim, Birr, 105.) 4- ع ن أب ي ه ر ي ر ة ر ض ي هللا ع ن ه أن ر س ول هللا ص ل ى هللا ع ل ي ه و س ل م ق ال : " ل ي س الش د يد ب الص ر ع ة إن م ا الش د يد ال ذ ي ي م ل ك ع ن د ال غ ض ب." 4....Ebu Hureyre (r.a.)'den nakledildiğine göre Allah Resulü (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: "Güçlü kimse, güreşte güçlü olan değil, kızgınlık anında kendisine hâkim olandır." (Buharî, Edep, 76; Müslim, Birr, 107.) 9

24 23 22 21 20 19 18 5- ع ن ع ب د هللا ب ن م غ ف ل ر ض ى هللا ع ن ه أن ر س ول هللا ص ل ى هللا ع ل ي ه و س ل م ق ا ل : " إن هللا ر ف يق ي ح ب الر ف ق و ي ع ط ي ع ل ي ه م ا ال ي ع ط ي ع ل ى ال ع ن ف." 5....Abdullah b. Muğaffel (r.a.)'den naklen Allah Resulü (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: "Muhakkak ki Allah nezaketle muamele eder, nezaket ve ağırbaşlılığı sever, şiddet ve kabalık karşılığında vermediğini nezaket ve ağırbaşlılık karşılığında verir." (Ebu Davut, Edep, 10.) 6- ع ن أب ي ه ر ي ر ة ر ض ى هللا ع ن ه أن الن ب ي ص ل ى هللا ع ل ي ه و س ل م ق ا ل : " إي اك م و ال ح س د ف إن ال ح س د ي أ ك ل ال ح س ن ات ك م ا ت أ ك ل الن ار ال ح ط ب." 6....Ebu Hureyre (r.a.)'den naklen Nebi (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: "Hasetten (kıskançlıktan) sakınınız. Çünkü ateşin odunu yediği gibi kıskançlık da iyi amelleri yer bitirir." (Ebu Davut, Edep, 44.) 7- ع ن أب ي ز ر ر ض ى هللا ع ن ه ق ال : ق ال ر س ول هللا ص ل ى هللا ع ل ي ه و س ل م ال ح س ن ة ت م ح ه ا و خ ال ق الن اس ب خ ل ق ح س ن." :" ا ت ق هللا ح ي ث م ا ك ن ت و ات ب ع الس ي ئ ة و 7....Ebu Zer (r.a.)'den naklen şöyle demiştir. Allah Resulü (s.a.v.) bana şöyle dedi: "Nerede olursan ol, Allah'a karşı sorumluluk bilinciyle yaşa! Kötülüğün peşine hemen onu yok edecek bir iyilik yap! İnsanlara güzel ahlakla muamele et!" (Tirmizî, Birr, 55.) 4.Ünite: Sosyal İlişkilerle İlgili Hadis Metinleri 1-... ع ن أب ي ز ر ر ض ى هللا ع ن ه ق ال ل ي الن ب ي ص ل ى هللا ع ل ي ه و س ل م " ال ت ح ق ر ن م ن ال م ع ر وف ش ي ئ ا و ل و أن ت ل ق ى أخ اك ب و ج ه ط ل يق." 1... Ebu Zer (r.a.) şöyle dedi: Nebi (s.a.v.) bana (hitaben) buyurdu ki: "Din kardeşini güler yüzle karşılamak gibi (tabii) bir iyiliği bile sakın küçük görme!" (Müslim, Birr, 144.) 2-... ع ن ن ع م ان ب ن ب ش ير ر ض ى هللا ع ن ه م ا ق ال : ق ال ر س ول هللا ص ل ى هللا ع ل ي ه و س ل م : "م ث ل ال م ؤ م ن ين ف ي ت و اد ه م و ت ر اح م ه م و ت ع اط ف ه م م ث ل ال ج س د إذ ا اش ت ك ى م ن ه ع ض و ت د اع ى ل ه ث ائ ر ال ج س د ب الس ه ر و ال ح م ى." 2... Nu'mân Ibni Beşir (r.a.)' den rivayet edildiğine göre, Resululiah ''s.a.v.) şöyle buyurdu: "Müminler birbirlerini sevmekte, birbirlerine acımakta ve birbirlerini korumakta bir vücuda benzerler. Vücudun bir uzvu hasta olduğu zaman, diğer uzuvlar da bu sebeple uykusuzluğa ve ateşli hastalığa tutulurlar." (Buharî, Edep, 27; Müslim, Birr, 66.) 3-... ع ن أب ي م وس ى ر ض ى هللا ع ن ه ق ال : ق ال ر س ول هللا ص ل ى هللا ع ل ي ه و س ل م : " ال م ؤ م ن ل ل م ؤ م ن ك ال ب ن ي ان ي ش د ب ع ض ه ب ع ض ا " و ش ب ك ب ي ن ا ص اب ع ه. 3. Ebu Musa el-eş'ari (r.a.)'den rivayet edildiğine göre Resululiah (s.a.v.) şöyle buyurdu: "Müminin mümine karşı durumu, bir parçası diğer parçasını sımsıkı kenetleyip tutan binalar gibidir." Hz. Peygamber bunu açıklamak için iki elinin parmaklarını birbiri arasına geçirerek kenetledi. (Buharî, Salat 88, Mezâlim, 5; Müslim, Birr, 65.) 4-... ع ن أب ي ه ر ي ر ة ر ض ى هللا ع ن ه ع ن ر س ول هللا ص ل ى هللا ع ل ي ه و س ل م ق ال : " إذ ا ن ظ ر ا ح دك م إل ى م ن ف ض ل ع ل ي ه ف ى م ال و ال خ ل ق ف ل ي ن ظ ر إل ى م ن ه و أ س ف ل م ن ه." 4... Ebu Hureyre (r.a.)'den rivayet edildiğine göre Resulullah (s.a.v,) şöyle buyurdu: "Sizden biriniz mal ve yaratılış bakımından kendinden daha üstün birine bakarsa ardından kendinden daha düşük derecede olana baksın." (Buharî, Rikak, 30.) 10

28 27 26 25 5-... ع ن ع ب د هللا ب ن ع م ر ر ض ى هللا ع ن ه م ا أن ر س ول هللا ص ل ى هللا ع ل ي ه و س ل م ق ال : " ال م س ل م أخ ال م س ل م ال ي ظ ل م ه و ال ي س ل م ه م ن ك ان ف ي ح اج ة أخ يه ك ان هللا ف ي ح اج ت ه و م ن ف ر ج ع ن م س ل م ك ر ب ة ف ر ج هللا ع نه ب ه ا ك ر ب ة م ن ك ر ب ي و م ال ق ي ام ة و م ن س ت ر م س ل م ا س ت ر ه هللا ي و م ال ق ي ام ة." 5... Abdullah îbni Ömer (r,a.)'den rivayet edildiğine göre Resulullah (s.a.v.) föyle buyurdu: "Müslüman, Müslümanın kardeşidir. Ona zulmetmez, haksızlık yapmaz, onu yalnız bırakmaz. Müslüman kardeşinin ihtiyacını gideren kimsenin Allah da ihtiyacını giderir. Kim bir Müslümandan bir sıkıntıyı giderirse, Allah u Teâlâ o kimsenin kıyamet günündeki sıkıntılarından birini giderir. Kim bir Müslümanın ayıp ve kusurunu örterse, Allah u Teala da o kimsenin ayıp ve kusurunu örter." (Buharî, Mezâlim, 3; Müslim, Birr, 58.) 6- ع ن أن س ر ض ى هللا ع ن ه أن الن ب ي ص ل ى هللا ع ل ي ه و س ل م ق ا ل :" ال ت ب اع د وا و ال ت ح اس د وا و ت د اب ر وا و ك ون وا ع ب اد هللا إخ و ان ا و ال ي ح ل ل م س ل م أن ي ه ج ر أخ اه ف و ق ث آلث." 6... Enes (r,a,)'ten rivayet edildiğine göre Nebi (s.a,v.) şöyle buyurdu; "Birbirinize karşı kötü duygular beslemeyiniz. Birbirinizi çekememezlik yapmayınız. Birbirinize sırt çevirmeyiniz. Ey Allah'ın kulları kardeş olunuz. Bir Müslümanın diğer Müslüman kardeşine üç günden fazla dargın durması helal değildir." (Buharî, Edep, 62; Müslim, Birr, 23.) 7- ع ن أب ى ه ر ي ر ة ر ض ى هللا ع ن ه ق ال ق ال ر س ول هللا ص ل ى هللا ع ل ي ه و س ل م : " ك ل س آلم ى م ن الن اس ع ل ي ه ص د ق ة ك ل ي و م ت ط ل ع ف يه الش م س ت ع د ل وا ب ي ن اإل ث ن ي ن ص د ق ة و ت ع ين الر ج ل ف ى د اب ت ه ف ت ح م ل ه ع ل ي ه ا أو ت ر ف ع ل ه ع ل ي ه ا م ت اع ه ص د ق ة و ال ك ل م ة الط ي ب ة ص د ق ة و ب ك ل خ ط و ة ت م ش يه ا إل ى الص آلة ص د ق ة و ت م يط األ ذ ى ع ن الط ر يق ص د ق ة." 7... Ebu Hüreyre (r.a.) den rivayet edildiğine göre Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: "İnsanların her bir eklemi için her gün bir sadaka gerekir. İki kişi arasında adaletle hükmetmen sadakadır. Bineğine binmek isteyene yardım ederek bindirmen yahut yükünü bineğine yüklemen sadakadır. Güzel söz sadakadır. Namaz için mescide giderken attığın her adım bir sadakadır. Gelip geçenlere eziyet veren şeyleri yoldan gidermen de sadakadır." (Buharı, Sulh, 11, Cihâd, 72, 128; Müslim, Zekât, 56.) 1-... ع ن س ل م ة ر ض ى هللا ع ن ه م ن الن ار." ق ال س م ع ت الن ب ي ص ل ى هللا ع ل ي ه و س ل م ي ق و ل :" م ن ي ق ل ع ل ي م ا ل م أق ل ف ل ي ت ب و أ م ق ع د ه 1....Seleme (r.a.)'den; Peygamber (s.a.v.)in şöyle buyurduğunu işittim: 'Benim söylemediklerimi her kim bana isnâd ederse cehennemdeki yerine hazırlansın." (Buharî, İlim, 38.) 11