KÖMÜR SEKTÖR RAPORU (LİNYİT)

Benzer belgeler
KÖMÜR SEKTÖR RAPORU (LİNYİT)

TÜRKİYE KÖMÜR İŞLETMELERİ KURUMU KÖMÜR (LİNYİT) SEKTÖR RAPORU

KÖMÜR SEKTÖR RAPORU (LİNYİT)

KÖMÜR [Linyit] SEKTÖR RAPORU >>> 2014 TÜRKİYE KÖMÜR İŞLETMELERİ KURUMU

DÜNYA DA VE TÜRKİYE DE KÖMÜR

TÜRKİYE KÖMÜR İŞLETMELERİ KURUMU KÖMÜR SEKTÖR RAPORU (LİNYİT) 2011

2012 ve Sonrası için Türkiye nin Kömür Performansı. Türkiye Madencilik Zirvesi Alp Gürkan, Yönetim Kurulu Başkanı.

Dünyada Enerji Görünümü

(*Birincil Enerji: Herhangi bir dönüşümden geçmemiş enerji kaynağı) Şekil 1 Dünya Ekonomisi ve Birincil Enerji Tüketimi Arasındaki İlişki

Türkiye nin Enerji Geleceği İklim bileşenini arıyoruz

DÜNYA DA VE TÜRKİYE DE KÖMÜRÜN GELECEĞİ

JEOPOLİTİK VE TEKNOLOJİK GELİŞMELER ÇERÇEVESİNDEN KÖMÜRÜN GELECEĞİ

KÖMÜRÜN ENERJİDEKİ YERİ

TÜRKİYE KÖMÜR İŞLETMELERİ KURUMU GENEL MÜDÜRLÜĞÜ PAZARLAMA SATIŞ DAİRE BAŞKANLIĞI 2006; EYLÜL ANKARA. Mustafa AKTAŞ

KÖMÜR REZERVLERİNE SAHİP ÜLKELERDE ELEKTRİK ÜRETİMİNDE KULLANILAN KAYNAKLARIN SEÇİMİ VE TÜRKİYE NİN KONUMU

YAKITLAR JEOLOJİSİ DERS PROGRAMI

Dünyada Enerji Görünümü

TÜRKIYE NİN MEVCUT ENERJİ DURUMU

ENERJİ KAYNAKLARI ve TÜRKİYE DİYARBAKIR TİCARET VE SANAYİ ODASI

2002 ENERJİ İSTATİSTİKLERİ

SERAMİK SEKTÖRÜ NOTU

ENERJİ ÜRETİMİ VE ÇEVRESEL ETKİLERİ

TMMOB Maden Mühendisleri Odası

HALI SEKTÖRÜ. Nisan Ayı İhracat Bilgi Notu. TDH AR&GE ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği. Page 1

Türkiye nin Enerji Teknolojileri Vizyonu

İÇİNDEKİLER SUNUŞ... XIII 1. GENEL ENERJİ...1

DÜNYA SERAMİK KAPLAMA MALZEMELERİ SEKTÖRÜNE GENEL BAKIŞ

HALI SEKTÖRÜ. Mayıs Ayı İhracat Bilgi Notu. TDH AR&GE ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği. Page 1

TR52 DÜZEY 2 BÖLGESİ (Konya-Karaman)

DÜNYA PLASTİK SEKTÖR RAPORU PAGEV

TMMOB JEOFİZİK MÜHENDİSLERİ ODASI ENERJİ SEKTÖRÜ SÜREKLİ BİLİMSEL TEKNİK KURULU ENERJİ VE JEOFİZİK. Haziran 2014, ANKARA

SERAMİK KAPLAMA MALZEMELERİ VE SERAMİK SAĞLIK GEREÇLERİ SEKTÖRÜNDE DÜNYA İTHALAT RAKAMLARI ÇERÇEVESİNDE HEDEF PAZAR ÇALIŞMASI

Halka açık seminer Elektrik Mühendisleri Odası Trabzon Şubesi Organizasyonu 22 Nisan 2000, saat 18:00 Hamamizade İhsan Bey Kültür Merkezi - Trabzon

ENERJİ VERİMLİLİĞİ (ENVER) GÖSTERGELERİ VE SANAYİDE ENVER POLİTİKALARI

Enervis H o ş g e l d i n i z Ekim 2015

TEKSTİL SEKTÖRÜNÜN 2009 YILI ARALIK AYI İHRACAT PERFORMANSI ÜZERİNE KISA DEĞERLENDİRME

PAGEV - PAGDER. Dünya Toplam PP İthalatı

KÖMÜRÜN GÖRÜNÜMÜ, Mehmet GÜLER Maden Mühendisleri Odas Yönetim Kurulu Üyesi

Sıra Ürün Adı

TR33 Bölgesi nin Üretim Yapısının ve Düzeyinin Tespiti ve Analizi. Ek 5: Uluslararası Koşulların Analizi

2017 YILI İLK İKİ ÇEYREK BLOK GRANİT DIŞ TİCARET VERİLERİ

Yakın n Gelecekte Enerji

Enerji ve İklim Haritası

HALI SEKTÖRÜ. Mart Ayı İhracat Bilgi Notu. TDH AR&GE ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği. Page 1

Sn. Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci

GTİP 3924 Plastikten sofra, mutfak, ev, sağlık veya tuvalet eşyası

HALI SEKTÖRÜ. Mart Ayı İhracat Bilgi Notu. TDH AR&GE ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği. Page 1

HALI SEKTÖRÜ. Kasım Ayı İhracat Bilgi Notu. TDH AR&GE ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği. Page 1

LİNYİT SEKTÖR RAPORU 2010

Türkiye nin dış ticaret ve yatırım bağlantıları: Güçlü yönler

2017 YILI İLK İKİ ÇEYREK BLOK MERMER TRAVERTEN DIŞ TİCARET VERİLERİ

Türkiye Cumhuriyeti-Ekonomi Bakanlığı,

Ülkemizde Elektrik Enerjisi:

24 HAZİRAN 2014 İSTANBUL

Pazar AVRUPA TİCARİ ARAÇ SEKTÖR ANALİZİ. 21 Mayıs 2018

Pazar AVRUPA TİCARİ ARAÇ SEKTÖR ANALİZİ. 27 Şubat 2018

MADEN SEKTÖR GÖRÜNÜMÜ

AYLIK ENERJİ İSTATİSTİKLERİ RAPORU-2

XIII. DERİ SEKTÖRÜ DEĞERLENDİRME TOPLANTISI

TÜRKİYE TAKIM TEZGAHLARI ALT SEKTÖRÜ

UNCTAD DÜNYA YATIRIM RAPORU 2015 LANSMANI 24 HAZİRAN 2015 İSTANBUL

(Korkmaz S., 1994, Coal Occurence in Ancient Sedimentary Environment, Coal )

UNCTAD DÜNYA YATIRIM RAPORU 2008

Çimento, Cam, Seramik ve Toprak Ürünleri Sektör Raporu 2010

TÜRKİYE KÖMÜR ARAMALARI

BETON SANTRALİ SEKTÖRÜ NOTU

HALI SEKTÖRÜ. Ocak Ayı İhracat Bilgi Notu. TDH AR&GE ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği. Page 1

ENERJİ VERİMLİLİĞİ. Etüt Çalışmaları ve Yasal Durum. Erdal ÇALIKOĞLU Sanayide Enerji Verimliliği Şube Müdürü V.

TÜ ROFED TÜRİ ZM BÜ LTENİ

2014 AĞUSTOS DIŞ TİCARET RAPORU

TÜ ROFED TÜRİ ZM BÜ LTENİ

TÜRKİYE İÇİN KÖMÜR POLİTİKASI

Tablo 4- Türkiye`de Yıllara Göre Turunçgil Üretimi (Bin ton)

HALI SEKTÖRÜ. Eylül Ayı İhracat Bilgi Notu. TDH Ar&Ge ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği. Page 1

Türkiye nin Elektrik Enerjisi Üretimi Kaynaklı Sera Gazı Emisyonunda Beklenen Değişimler ve Karbon Vergisi Uygulaması. Mustafa ÖZCAN, Semra ÖZTÜRK

KÜRESEL TİCARETTE TÜRKİYE NİN YENİDEN KONUMLANDIRILMASI-DIŞ TİCARETTE YENİ ROTALAR

TÜ ROFED TÜRİ ZM BÜ LTENİ

ÇİMENTO SEKTÖR NOTU. 1. Dünya Çimento Sektörü

Grafik 16. Türkiye de elektrik üretiminin kaynaklara dağılımı

Kömür ve Doğalgaz. Öğr. Gör. Onur BATTAL

TÜ ROFED TÜRİ ZM BÜ LTENİ

TEKSTİL SEKTÖRÜNÜN 2009 YILI EKİM AYI İHRACAT PERFORMANSI ÜZERİNE KISA DEĞERLENDİRME

AMBALAJ MAKĠNELERĠ SEKTÖR NOTU

2014 YILI OCAK-HAZİRAN DÖNEMİ ADANA DIŞ TİCARET RAPORU. HAZIRLAYAN : CENK KADEŞ Meslek Komitesi ve Kararlar Şefi

GTIP : Polietilen tetreflattan (PET) levha, yaprak, film, folye ve seritler

ENERJİ VERİMLİLİĞİ MÜCAHİT COŞKUN

YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARIMIZ VE ELEKTRİK ÜRETİMİ. Prof. Dr. Zafer DEMİR --

Türkiye Rüzgar Enerjisi Sektör Toplantısı ( TÜRES 2017/1 )

AVRUPA TİCARİ ARAÇ SEKTÖR ANALİZİ

TÜRKİYE ELEKTRİK SİSTEMİ (ENTERKONNEKTE SİSTEM)

AYLIK ENERJİ İSTATİSTİKLERİ RAPORU-5

AR& GE BÜLTEN. Ülkemiz önemli maden yataklarına sahip olup belirli madenlerde kendine yetebilen ender ülkelerden birisidir.

İSTANBUL TEKNİK ÜNİVERSİTESİ

DÜNYA SERAMİK SAĞLIK GEREÇLERİ İHRACATI. Genel Değerlendirme

2015 MART DIŞ TİCARET RAPORU

TÜRKİYE DE BU HAFTA 7 11 EYLÜL 2015

KALKINMA BAKANLIĞI KALKINMA ARAŞTIRMALARI MERKEZİ

SÜT ve SÜT ÜRÜNLERİ. Durum ve Tahmin TARIMSAL EKONOMİ VE POLİTİKA GELİŞTİRME ENSTİTÜSÜ TEPGE. Hazırlayan. Zarife Nihal GÜLAÇ. Durum ve Tahmin 2015

GTIP : SERAMIKTEN MUSLUK TASI, LAVABO VE AYAKLARI, KÜVET, BIDE, PISUAR VB; DIGER

KÜRESELLEŞEN DÜNYA GERÇEKLERİ TÜRKİYE NİN ENERJİ GÖRÜNÜMÜ VE TEMİZ TEKNOLOJİLER

Transkript:

TÜRKİYE KÖMÜR İŞLETMELERİ KURUMU KÖMÜR SEKTÖR RAPORU (LİNYİT) 2014 Mayıs 2015

T.C. ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANLIĞI TÜRKİYE KÖMÜR İŞLETMELERİ KURUMU KÖMÜR SEKTÖR RAPORU (LİNYİT) 2014 Mayıs 2015

2014 Yılı Kömür (Linyit) Sektör Raporu; 30 Eylül 2014 tarih ve 2014/6842 sayılı 2015 Yılına Ait Genel Yatırım ve Finansman Kararnamesi nin ilgili hükümleri uyarınca ve Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı tarafından 15 Ocak 2015 tarih ve 29237 sayılı Resmi Gazete de yayınlanan 2015 Yılına Ait Genel Yatırım ve Finansman Programının Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esasların Belirlenmesine Dair Tebliğ de belirlenen çerçevede hazırlanmıştır. HAZIRLAYAN BİRİM Stratejik Planlama Koordinasyon Birimi Koordinatör Dr. Nejat TAMZOK, Maden Yük. Mühendisi Stratejik Planlama Ekibi Musa ÖZCAN, Maden Mühendisi Gülsen ÖZEL, Maden Mühendisi Özlem DEMİRKOL, Maden Mühendisi S. Seda BABAYİĞİT, Programcı

İÇİNDEKİLER İÇİNDEKİLER... i TABLOLAR...ii ŞEKİLLER... iii BİRİMLER... v 1. GİRİŞ... 1 2. DÜNYADA SEKTÖRÜN GÖRÜNÜMÜ... 2 2.1. BİRİNCİL ENERJİ ARZI VE KÖMÜRÜN PAYI... 2 2.2. DÜNYA KÖMÜR ÜRETİMİ... 4 2.3. DÜNYA KÖMÜR TÜKETİMİ... 7 2.4. DÜNYA KÖMÜR TİCARETİ... 10 2.5. FİYATLAR... 12 2.6. DÜNYA KÖMÜR REZERVLERİ... 13 2.7. ÇEVRE VE TEKNOLOJİ... 15 2.7.1. CO 2 EMİSYONLARI... 16 2.7.2. TEMİZ KÖMÜR TEKNOLOJİLERİ... 16 3. TÜRKİYE DE SEKTÖRÜN GÖRÜNÜMÜ... 17 3.1. BİRİNCİL ENERJİ ARZI VE KÖMÜRÜN PAYI... 17 3.2. KÖMÜR ÜRETİMİ... 19 3.3. SEKTÖRÜN YAPISI... 22 3.4. KÖMÜR İTHALATI... 24 3.5. KÖMÜR TÜKETİMİ... 26 3.6. ELEKTRİK ÜRETİMİ AMAÇLI KÖMÜR KULLANIMI... 27 3.7. REZERVLER... 32 3.8. ARAMA FAALİYETLERİ... 34 3.9. KÖMÜR SEKTÖRÜNDE KAZALAR... 38 3.10. SEKTÖR ANALİZİ VE HEDEFLER... 39 3.10.1. GZFT ANALİZİ... 39 3.10.2. HEDEFLER... 41 4. KURULUŞUN SEKTÖR İÇİNDEKİ YERİ... 42 4.1. KURULUŞUN YAPISI VE FAALİYETLERİ... 42 i

4.2. KURULUŞUN GZFT ANALİZİ, VİZYON, MİSYON VE STRATEJİK AMAÇLARI... 43 4.3. REKABET ANALİZİ... 46 4.4. KÖMÜR REZERVLERİ... 47 4.5. ÜRETİMLER... 47 4.6. DEKAPAJ FAALİYETLERİ... 50 4.7. SATIŞLAR... 51 4.8. İHTİYAÇ SAHİBİ AİLELERE KÖMÜR YARDIMI... 52 4.9. TKİ NİN ENERJİ ARZ GÜVENLİĞİNE KATKI SAĞLAMAK ÜZERE YAPTIĞI ÇALIŞMALAR... 52 4.10. KÖMÜR KALİTESİNİ İYİLEŞTİRME ÇALIŞMALARI... 54 4.11. KÖMÜR TEKNOLOJİLERİ ÜZERİNE ÇALIŞMALAR... 54 KAYNAKLAR... 65 TABLOLAR Tablo 1. Dünya Birincil Enerji Arzında Kaynakların Artış Oranları 2012-2040 (%)... 4 Tablo 2. 2013 Yılında 100.000 Tonun Üzerinde Linyit Üretimi Yapılan İşletme, Havza ya da İller... 24 Tablo 3. Türkiye de Yerli Kömüre Dayalı Büyük Ölçekli Termik Santraller... 29 Tablo 4. Elektrik Üretimi Amaçlı Kullanılabilecek Başlıca Kömür Sahaları... 30 Tablo 5. Kömür Yakıtlı Santral Projeleri... 31 Tablo 6. İşletmedeki Büyük Kapasiteli İthal Kömür Santralleri... 31 Tablo 7. Türkiye Taşkömürü Kurumu Ruhsatlı Kömür Sahalarına Ait Rezervler (ton, 2015 Mayıs)... 32 Tablo 8. Kurumlara Ait Linyit Rezervleri, (ton, 2014 yılı sonu)... 33 Tablo 9. MTA Arama Faaliyetleri Sonucunda 2005-2014 Yılları Arasında Bulunan Linyit Rezerv Miktarları... 34 Tablo 10. Sektörün Güçlü ve Zayıf Yönleri... 39 Tablo 11. Sektörde Fırsatlar ve Beklentiler / Tehditler ve Riskler... 40 Tablo 12. Sektör Hedefleri... 41 Tablo 13. TKİ Kurumu nun Kömür Sağladığı Termik Santraller... 46 Tablo 14. TKİ Kömür Rezervleri (2014 sonu, bin ton)... 47 Tablo 15.TKİ Kurumu Kömür Üretimleri (2014, ton)... 48 * BLİ, Ağustos 2014 de SEAŞ a devredildiğinden, üretim değerleri ilk 8 aya aittir.... 48 Tablo 16. TKİ Kurumu nda Yeraltı İşletmeciliği Yapılması Planlanan Sahalar, milyon ton... 49 Tablo 17. TKİ Kurumu Dekapaj Miktarları (2014, m 3 )... 50 Tablo 18. TKİ Kurumu Kömür Satışları (2014, ton)... 51 Tablo 19. Elektrik Üretimi Amaçlı Kömür Üretim Projeleri... 53 ii

ŞEKİLLER Şekil 1. Birincil Enerji Arzındaki Gelişim... 2 Şekil 2. Dünya Birincil Enerji Arzının Kaynaklara Göre Dağılımı, 2012... 2 Şekil 3. Son 12 Yılda Kaynaklara Göre Birincil Enerji Arzı... 3 Şekil 4. Dünya Birincil Enerji Arzının Gelişimi, IEA 2012-2040 Projeksiyonu... 4 Şekil 5. Dünya Kömür Üretimleri... 5 Şekil 6. Ülkelere Göre 2013 Yılı Kömür Üretimleri... 6 Şekil 7. Dünya Linyit Üretimleri... 7 Şekil 8. Ülkelere Göre 2013 Yılı Linyit Üretim Payları... 7 Şekil 9. 2000 den 2013 e Kömür Tüketimlerinde Değişim... 8 Şekil 10. Ülkelere Göre 2013 Yılı Kömür Tüketimleri... 8 Şekil 11. Ülkelere Göre 2013 Yılı Linyit Tüketimi... 9 Şekil 12. Dünya Elektrik Üretiminde Kullanılan Kaynakların Dağılımı... 10 Şekil 13. Çeşitli Ülkelerde Elektrik Üretiminde Kömürün Payı, 2012... 10 Şekil 14. Dünya Kömür Ticareti, 2013... 11 Şekil 15. İhracatçı Ülkelere Göre Kömür İthalat Maliyetleri... 12 Şekil 16. Bazı Ülkelerde Sektörlere Göre Kömür Fiyatları, 2013... 13 Şekil 17. Dünya Kömür Rezervlerinin Kömür Kategorilerine Göre Dağılımı... 13 Şekil 18. Dünya Kömür Rezervlerinde Ülkelerin Payları... 14 Şekil 19. Dünya Linyit Rezervlerinde Ülkelerin Payları... 14 Şekil 20. Fosil Kaynakların Kalan Ömürleri... 15 Şekil 21. Fosil Yakıtlardan CO 2 Emisyonu... 16 Şekil 22. Dünya Kömür Kaynaklı CO 2 Emisyonu... 16 Şekil 23. Türkiye Birincil Enerji Arzının Kaynaklara Dağılımı, 2013... 18 Şekil 24. Türkiye Birincil Enerji Üretiminin Kaynaklara Dağılımı, 2013... 18 Şekil 25. Türkiye Enerji Tüketimi ve Toplam Enerji Üretimi ile Kömür Üretiminin Payları... 19 Şekil 26. Net Birincil Enerji İthalatının Kaynaklara Dağılımı,2013... 19 Şekil 27. Türkiye Taşkömürü Üretimleri... 20 Şekil 28. Türkiye Linyit Üretimleri... 20 Şekil 29. Linyit Üretiminde Kuruluşların Payları... 21 Şekil 30. Yıllar İtibariyle Yapılan Dekapajın Kuruluşlara Dağılımı... 22 Şekil 31. Yıllar İtibariyle Linyit Üretimlerinin Kuruluşlara Dağılımı... 22 Şekil 32. Kömür Üretimi Yapılan Başlıca İller... 23 Şekil 33. Türkiye Kömür İthalatı... 25 Şekil 34. Kömür İthalatında Ülke Payları, 2014... 25 Şekil 35. Yıllar İtibariyle Kömür İthalatına Ödenen Döviz ve Ortalama İthalat Maliyetleri... 26 Şekil 36. Kullanım Yerlerine Göre Ülkemiz Taşkömürü Tüketimi... 26 Şekil 37. Kömür Arzının Sektörlere Göre Tüketim Dağılımı, 2013... 27 Şekil 38. Kurulu Güç ve Brüt Elektrik Üretimi İçinde Kaynakların Payı, 2014 Sonu... 28 Şekil 39. Yerli Kömürün Kurulu Güç ve Brüt Elektrik Üretimi İçindeki Payı... 28 Şekil 40. Türkiye Linyit Rezervlerinin Dağılımı... 34 Şekil 41. TKİ Kurumu Satılabilir Kömür Üretimleri (2000-2014)... 48 Şekil 42. TKİ Kurumu Kömür Üretimlerinin İşletmelere Dağılımı, 2014... 49 Şekil 43. Ömerler Yeraltı Üretim Projesi... 50 iii

Şekil 44. TKİ Kurumu Dekapajlarının İşletmelere Dağılımı, 2014... 51 Şekil 45. TKİ Kurumu Satışlarının İşletmelere Dağılımı, 2014... 52 Şekil 46. İhtiyaç Sahibi Ailelere Kömür Yardımları... 52 Şekil 48. ELİ Dereköy HG Dryer Kazanım Ünitesi... 56 Şekil 53. GLİ Kömür Gazlaştırma Pilot Tesisi (250 kg/h Kapasiteli Sürüklemeli Tip Gazlaştırıcı)... 62 KISALTMALAR AB AB28 BLİ BP CIF ÇLİ EİGM ELİ EPDK ETKB EÜAŞ FAS FOB GELİ GLİ IEA İHD ILİ KEAŞ MİGEM MTA OECD ÖİB R/P SEAŞ TEİAŞ TKİ TTK TPAO TÜİK v.y. WCA YEAŞ YLİ Avrupa Birliği Avrupa Birliği ne üye 28 ülke Bursa Linyitleri İşletmesi British Petroleum cost, insurance and freight Çan Linyitleri İşletmesi Enerji İşleri Genel Müdürlüğü Ege Linyitleri İşletmesi Müessesesi Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Elektrik Üretim Anonim Şirketi free alongside ship free on board Güney Ege Linyitleri İşletmesi Müessesesi Garp Linyitleri İşletmesi Müessesesi International Energy Agency İşletme Hakkı Devri Ilgın Linyitleri İşletmesi Kemerköy Elektrik Üretim ve Ticaret A.Ş. Maden İşleri Genel Müdürlüğü Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü Organisation for Economic Co-operation and Development Özelleştirme İdaresi Başkanlığı Rezerv/Üretim Oranı (yıl) Soma Elektrik Üretim ve Ticaret A.Ş. Türkiye Elektrik İletim Anonim Şirketi Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu Türkiye Taşkömürü Kurumu Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı Türkiye İstatistik Kurumu veri yok World Coal Association Yeniköy Yatağan Elektrik Üretim ve Ticaret A.Ş. Yeniköy Linyitleri İşletmesi iv

BİRİMLER tep mtep tek mtek kcal mton kw MW GW TW kwh MWh GWh TWh Gt ton eşdeğer petrol milyon ton eşdeğer petrol ton eşdeğer kömür (=0,7 tep) milyon ton eşdeğer kömür kilokalori (=10 3 kalori) milyon ton kilowatt (=10 3 watt) megawatt (=10 3 kw) gigawatt (=10 3 MW) terawatt (=10 3 GW) kilowatt-saat (10 3 watt-saat) megawatt-saat (10 3 kwh) gigawatt-saat (10 6 kwh) terawatt-saat (10 9 kwh) gigaton v

1. GİRİŞ 2014 Yılı Kömür (Linyit) Sektör Raporu; 30 Eylül 2014 tarih ve 2014/6842 sayılı 2015 Yılına Ait Genel Yatırım ve Finansman Kararnamesi nin ilgili hükümleri uyarınca ve Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı tarafından 15 Ocak 2015 tarih ve 29237 sayılı Resmi Gazete de yayınlanan 2015 Yılına Ait Genel Yatırım ve Finansman Programının Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esasların Belirlenmesine Dair Tebliğ de belirlenen çerçevede hazırlanmıştır. Söz konusu Usul ve Esaslar ın Kurumsal Verilerin Yayımlanması başlığı altındaki 27. maddesinin 2. fıkrasında Teşebbüsler, faaliyette bulundukları sektörleri takip ederek sektör içindeki yerlerini daha iyi analiz edebilmek ve etkin sektörel politikalar geliştirebilmek veya geliştirilmesine yardımcı olabilmek amacıyla, 2014 Yılı Sektör Raporunu hazırlar. Bu raporlar, 31/5/2015 tarihine kadar kendi internet sitelerinde yayımlanır ve basılı bir örneği ilgili Bakanlık, Müsteşarlık ve Kalkınma Bakanlığı ile ilgisine göre ÖİB ye gönderilir. denilmekte ve Sektör Raporlarının asgari aşağıdaki konuları içereceği ifade edilmektedir: a) Dünyada sektörün görünümü, b) Türkiye de sektörün görünümü, c) Teşebbüsün sektör içindeki yeri, ç) Teşebbüsün yerli ve uluslararası rakipleriyle veya benzer faaliyet gösteren kuruluşlarla karşılaştırılmaları. Dolayısıyla, bu raporda, yukarıda belirlenen sistematik takip edilmiş ve kömür sektörünün önce dünyadaki daha sonra ülkemizdeki mevcut görünümü incelenmiş, bu kapsamda kömür rezervleri, üretim, tüketim ve ticareti ile çevre ve teknoloji alanındaki gelişmeler ele alınmıştır. Raporda, Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu nun ülkemiz kömür sektörü içindeki yeri, 2014 yılı faaliyetleri de aktarılmak suretiyle ortaya konulmuştur. 1

1971 1980 1990 2000 2012 mtep 2. DÜNYADA SEKTÖRÜN GÖRÜNÜMÜ 2.1. BİRİNCİL ENERJİ ARZI VE KÖMÜRÜN PAYI Dünya birincil enerji arzı 1973 ve 2012 yılları arasındaki 39 yılda iki kattan fazla artarak 2012 yılı itibariyle 13.371 mtep (milyon ton eşdeğer petrol) düzeyine ulaşmıştır. 2012 yılındaki artış oranı bir önceki yıla göre %1,8 düzeyindedir (IEA 2013a, s.6; IEA 2014a, s.6). Enerji arzı yeni yüzyılın ilk 12 yılında %33 oranında büyürken, artışın yaklaşık dörtte üçü Asya kıtasından kaynaklanmıştır. Söz konusu 12 yılda, enerji arzı Çin de %146 ve Hindistan da ise %73 oranında büyümüş, buna karşılık Avrupa Birliği nde (AB28) %3, OECD ülkeleri toplamında %1 ve ABD de ise %6 oranında azalmıştır (Şekil 1) (IEA 2014b, s.ii.190; IEA 2014c, s.ii.350-ii.352). 14000 12000 10000 8000 6000 4000 2000 0 Dünya OECD ABD Asya Çin Hindistan Şekil 1. Birincil Enerji Arzındaki Gelişim 1973-2012 yılları arasındaki dönemde; Dünya da petrolün payı %46,1 den %31,4 e düşerken, doğal gazın payı %16 dan %21,3 e, nükleer enerjinin payı %0,9 dan %4,8 e ve hidrolik dâhil yeni ve yenilenebilir enerji kaynaklarının payı ise %1,9 dan %3,5 e yükselmiştir (IEA 2014a, s.6). Aynı dönemde kömürün payı 4,4 puan artışla %24,6 dan %29 düzeyine ulaşmıştır (Şekil 2). Yenileneb. 147 mtep Hidrolik 321 mtep Nükleer 642 mtep Petrol 4.198 mtep Kömür 3.878 mtep Biyo/Çöp 1.337 mtep Doğalgaz 2.848 mtep Şekil 2. Dünya Birincil Enerji Arzının Kaynaklara Göre Dağılımı, 2012 2

2000 2012 mtep Yeni yüzyılın ilk 12 yılındaki en dikkat çekici gelişme ise kömürün toplam enerji arzı içerisindeki payına ilişkindir. Söz konusu 12 yılda petrolün payı %36,4 den %31,4 e, nükleerin payı %6,7 den %4,8 e düşerken, doğal gazın payı sadece 0,7 puanlık artışla %20,6 dan %21,3 e yükselmiş, buna karşın kömürün toplam içindeki payı 5,6 puan artışla %23,4 den %29 düzeyine artmıştır (Şekil 3) (IEA 2013b, s.58; IEA 2014d, s.58). 4500 4000 3500 3000 2500 2000 1500 1000 500 0 Petrol Kömür Doğal gaz Biyo/çöp Nükleer Hidrolik Yenilenebilir Şekil 3. Son 12 Yılda Kaynaklara Göre Birincil Enerji Arzı Dolayısıyla, fosil kaynak payının %80,4 den %81,7 ye yükseldiği ve küresel CO 2 emisyonlarının 23,8 Gt seviyesinden yaklaşık %33 artışla 31,7 Gt düzeyine arttığı (IEA 2014e, s.ii.4) son 12 yıllık dönemin net kazananı kömür olmuştur. Son yıllardaki tüketim artış hızıyla, kömürün, birkaç yıl içerisinde petrolün tahtını ele geçirmesi kaçınılmaz görünmektedir. Uluslararası Enerji Ajansı tarafından, günümüzde mevcut enerji politikalarının gelecekte de çok fazla değişmeden sürdürüleceği varsayımına göre yapılan tahminlerde; dünya birincil enerji arzının 2012 yılına göre yaklaşık %50 oranında artış göstererek 2040 yılında 20.039 mtep seviyesine yükseleceği, bu miktarın kaynaklara dağılımında önemli farklılıkların olmayacağı, bununla beraber 2020 ile 2030 yılları arasında petrolün birinciliği kaybedeceği öngörülmektedir. Buna göre; 2040 yılında en büyük pay %29,2 ile kömürün olacaktır. Kömürü %26,6 ile petrol ve %23,7 ile doğal gaz izleyecektir. Söz konusu yılda; nükleer enerjinin payı %5 ve diğer kaynakların 1 payı ise %20,5 olacaktır (IEA 2014d, s.607) (Şekil 4). Uluslararası Enerji Ajansı nın; yenilenebilir ya da alternatif yakıtların kullanımlarının artacağı ve enerji verimliliğine ya da karbon emisyonlarının azaltılmasına yönelik çabaların geliştirileceği öngörülerine dayalı olan daha iyimser Yeni Politikalar Senaryosu nda dahi, kömürün 2040 yılındaki küresel enerji arzı içerisindeki payı %24 ün altına düşmemektedir (IEA 2014d, s.606). 1 hidrolik, yeni/yenilenebilir, biyoenerji. 3

2012 2020 2030 2040 mtep 7000 6000 5000 4000 3000 2000 1000 0 Petrol Kömür Doğal gaz Nükleer Diğer Şekil 4. Dünya Birincil Enerji Arzının Gelişimi, IEA 2012-2040 Projeksiyonu Dolayısıyla, Uluslararası Enerji Ajansı, mevcut enerji politikalarının gelecekte de fazla değişmeden sürdürüleceği varsayıldığında, kömürün, dünya enerji bileşimi içerisindeki belirleyici konumunu en azından önümüzdeki 25 yıl içerisinde de arttırarak sürdüreceğini öngörmektedir. Buna göre, Uluslararası Enerji Ajansı nın Mevcut Politikalar Senaryosu nda; 2012-2040 döneminde enerji kaynakları için artış oranları; kömürde %51,1, doğal gazda %66,7, petrolde %27,3, nükleerde %56,5 ve diğerlerinde ise %71,8 olacaktır (Tablo 1). Tablo 1. Dünya Birincil Enerji Arzında Kaynakların Artış Oranları 2012-2040 (%) Dönem Petrol Kömür Doğal gaz Nükleer Diğer 2012-2020 9,3 14,9 13,0 30,5 23,4 2020-2030 9,7 16,5 22,0 14,2 20,2 2030-2040 6,1 12,9 20,9 5,0 15,9 2012-2040 27,3 51,1 66,7 56,5 71,8 ABD Enerji Bakanlığı nın gelecek projeksiyonu da Uluslararası Enerji Ajansı ndan çok farklı değildir. Buna göre; mevcut enerji politikalarının önemli ölçüde değişmeyeceğini varsayan Referans Senaryo da 2040 yılı küresel enerji arzında kömürün payı %26,8, petrolün payı %28,4, doğal gazın payı %23,3, nükleerin payı %5 ve diğer kaynakların payı ise %14,5 olacaktır (EIA 2013, s.181-182). 2.2. DÜNYA KÖMÜR ÜRETİMİ Dünya kömür üretimi son otuz yılda iki kat artmıştır. Kömür üretimindeki artış, büyük ölçüde başta Çin olmak üzere Asya kıtasındaki elektrik enerjisi talebinden kaynaklanmaktadır. Bu ülkenin elektrik enerjisi üretimi son on yılda 3 katına yakın artarak 2013 yılında yaklaşık 5.360 TWh düzeyine yükselmiş (BP 2014) ve söz konusu üretimin %81 i kömüre dayalı termik 4

1981 1983 1985 1987 1989 1991 1993 1995 1997 1999 2001 2003 2005 2007 2009 2011 2013 milyon ton santrallerden elde edilmiştir (WCA 2014, s.2). Son on yılda Asya-Pasifik Bölgesi nin toplamındaki elektrik enerjisi üretim artışı ise yaklaşık 2 kat olup elektrik üretiminde en yoğun olarak kullanılan kaynak kömür olmuştur. Kömür tüketiminin, gelişmekte olan ülkelerde gelişmiş ülkelere göre daha fazla artmakta oluşunun nedenleri arasında; yüksek ekonomik büyüme oranları ve artan elektrifikasyon ihtiyacı nedeniyle gelişmekte olan ülkelerin daha kolay ve daha ucuz ulaşabilecekleri kömürü tercih ederken başta Avrupa Birliği olmak üzere gelişmiş ülkelerin özellikle çevresel duyarlılıklar nedeniyle elektrik üretiminde giderek daha fazla doğal gazı ve yenilenebilir kaynakları tercih etmeleri gelmektedir. 1999 yılından itibaren, yani son 14 yıldır kesintisiz artmakta olan küresel kömür üretimi 2013 yılında 2 bir önceki yıla göre %0,4 oranında artarak 7.823 milyon ton olarak gerçekleşmiştir (IEA 2014f, s.ii.3). Böylelikle, 2013 yılı küresel kömür üretimi 14 yıl öncesine göre %74 oranında artmış olmaktadır. Aynı dönemde buhar kömürü üretimindeki artış oranı %87 ve koklaşabilir kömür üretimindeki artış oranı ise %109 düzeyinde olmuştur. Linyit üretimindeki artış ise sadece %3 oranındadır (Şekil 5). 8500 8000 7500 7000 6500 6000 5500 5000 4500 4000 3500 Şekil 5. Dünya Kömür Üretimleri 2013 yılı küresel kömür üretimindeki artış oranı, önceki 13 yılda gerçekleşen ortalama %4,2 yıllık artış oranıyla karşılaştırıldığında oldukça mütevazi kalmaktadır. Üretim artış hızındaki söz konusu soğuma, büyük ölçüde linyit üretimindeki azalmadan kaynaklanmaktadır. 2013 yılında buhar kömürü üretimi %1 artışla 5.979 milyon ton ve koklaşabilir kömür üretimi ise %1,7 artışla 1.004 milyon ton olurken, linyit üretimi ise bir önceki yıla göre %5,5 oranında azalarak 840 milyon ton olarak gerçekleşmiştir (IEA 2014f, s.ii.4). Toplam üretimin yaklaşık %89 u taşkömürü ve %11 i ise linyit 3 kategorisindedir. 2013 yılı dünya kömür üretiminin %46,6 sını (3.680 milyon ton) tek başına Çin gerçekleştirmiştir. ABD nin payı %11,3 (892,6 milyon ton), Hindistan ın payı %7,7 (605,1 milyon ton) ve Avustralya nın payı ise %6,1 (478 milyon ton) oranındadır. Bu ülkeleri; Endonezya (421 milyon ton), Rusya Federasyonu (347,1 milyon ton), Güney Afrika Cumhuriyeti (256,7 milyon 2 2014 yılına ilişkin uluslararası veriler Mayıs 2015 tarihi itibariyle henüz yayınlanmamıştır. 3 Uluslararası literatürde, 5.700 kcal/kg altındaki tüm kömürleri (alt bitümlü ve linyit) kapsayan kahverengi kömür terimi kullanılmaktadır. Bununla beraber, söz konusu terimin ülkemizde yaygın kullanımının bulunmaması nedeniyle, bu çalışmada kahverengi kömür yerine linyit terimi 4.165 kcal/kg altındaki alt ısıl değere sahip linyitlerle birlikte 4.165 kcal/kg-5.700 kcal/kg aralığındaki alt bitümlü kömürleri de kapsayacak şekilde kullanılmıştır. 5

ton) ve Almanya (190,3 milyon ton) izlemektedir (Şekil 6). Bu sekiz ülkenin küresel kömür üretimi içindeki toplam payları %87 düzeyindedir (BP 2014). Avustralya 478,0 Endonezya 421,0 Rusya 347,1 G.Afrika 256,7 Almanya 190,3 Diğer 1.025,5 Hindistan 605,1 ABD 892,6 Çin 3.680,0 Şekil 6. Ülkelere Göre 2013 Yılı Kömür Üretimleri milyon ton Genel olarak, kömür üretimleri gelişmekte olan ülkelerde gelişmiş ülkelere göre çok daha yüksek oranda artış göstermektedir. Dünya kömür üretiminde, 2000-2013 döneminde en yüksek artış oranı %446 ile Endonezya ya aittir ve 2000 yılında 77 milyon ton olan kömür üretimini 2013 yılında 421 milyon ton düzeyine çıkarabilmiştir. Aynı dönemde kömür üretim artışları; Vietnam da %255, Çin de %166, Kolombiya da %124 ve Hindistan da ise %81 olmuştur (BP 2014). Buna karşın; İngiltere, İspanya, Macaristan ve Çek Cumhuriyeti gibi Avrupa ülkelerinde ciddi üretim düşüşleri yaşanmıştır. Bununla beraber, Asya-Pasifik Bölgesi nde önceki yıllarda oldukça yüksek seyreden yıllık kömür üretim artışları 2013 yılında büyük ölçüde azalmıştır. Bu bölgede önceki 13 yılda %7,2 olan yıllık üretim artışı 2013 yılı itibariyle ancak %1,8 olarak gerçekleşmiştir. Söz konusu gelişmede Çin in kömür üretimi etkili olmuştur. Önceki 13 yılda ortalama %8 düzeyinde artış gösteren Çin in yıllık kömür üretimi 2013 yılında sadece %1 oranında artmıştır (BP 2014). Dünya linyit üretimi bir önceki yıla göre %5,5 oranında azalarak 2013 yılında 840 milyon ton olmuştur (IEA 2014f, s.ii.6) (Şekil 7). Bu sınıftaki kömürlerin üretimi 1980 li yıllar boyunca önemli oranda artış göstermekle beraber, neredeyse 20 yılı aşkın bir süredir yaklaşık aynı düzeyde kalmıştır. 2013 yılında ise hemen her ülkede linyit üretimleri 2012 yılına göre gerilemiştir. Gerileme oranları Türkiye de %15,6; Yunanistan da %14,9; Avustralya da %12,3; Çek Cumhuriyeti nde %7,1 ve Rusya da %5,4 düzeyindedir. 6

1980 1985 1990 1995 2000 2005 2010 2011 2012 2013 milyon ton 1200 1000 800 600 400 200 0 Şekil 7. Dünya Linyit Üretimleri 2013 yılı dünya linyit üretiminde en büyük pay Almanya nın olmuştur. Söz konusu yılda Almanya nın linyit üretimi 182,7 milyon ton (%21,7) düzeyindedir. Almanya yı 73,1 milyon ton ile Rusya Federasyonu, 69,8 milyon ton ile ABD, 65,8 milyon ton ile Polonya, 62,6 milyon ton ile Avustralya ve 57,5 milyon ton ile Türkiye izlemektedir. 2013 yılı dünya linyit üretiminde ülkemiz altıncı büyük üretici konumundadır. Yunanistan, Hindistan, Çek Cumhuriyeti ve Sırbistan da önemli linyit üreticileri arasındadır (IEA 2014f, s.ii.6) (Şekil 8). Avustralya 7,5% Polonya 7,8% ABD 8,3% Rusya 8,7% Türkiye 6,8% Almanya 21,7% Yunanistan Hindistan 6,4% 5,3% Çek 4,8% Diğer 17,9% Sırbistan 4,7% Şekil 8. Ülkelere Göre 2013 Yılı Linyit Üretim Payları 2.3. DÜNYA KÖMÜR TÜKETİMİ Dünya kömür tüketimi, son otuz yılda iki katından fazla artarak 2013 yılında 7.876 milyon ton düzeyine kadar yükselmiştir. Bir önceki yıla göre artış oranı %2,4 ve 2000-2013 arasındaki 13 yıldaki artış oranı ise %66 düzeyindedir. Tüketim artışı, büyük ölçüde Çin in talebinden kaynaklanmaktadır. Bu ülkenin 2000-2013 dönemindeki kömür tüketim artışı %190 oranındadır. Aynı dönemde Endonezya nın tüketimi %175, Hindistan ın tüketimi %122, Kazakistan ın tüketimi %98 ve Güney Kore nin tüketimi ise %76 oranında artış göstermiştir (IEA 2014f, s.iii.19-iii.21). 7

Çin ABD Hindistan Almanya Rusya Japonya G.Afrika Polonya Güney Kore Avustralya Kazakistan Türkiye Ukrayna Tayvan Endonezya İngiltere Yunanistan Çek Cumh. Kanada Sırbistan İspanya milyon ton milyon ton Bununla beraber, aynı dönemde bazı gelişmiş ülkelerin kömür tüketimlerinde ise ciddi gerilemeler söz konusudur. Örneğin, 2000-2013 yılları arasında İspanya nın kömür tüketimi %57,3; Kanada nın %35,1; Çek Cumhuriyeti nin %25 ve Yunanistan ın %18,7 oranında azalmıştır (Şekil 9). 4.000 3.500 3.000 2.500 2.000 1.500 1.000 500 0 300 250 200 150 100 50 0 2000 2013 Şekil 9. 2000 den 2013 e Kömür Tüketimlerinde Değişim 2013 yılı dünya kömür 4 tüketiminin yaklaşık yarısı Çin tarafından gerçekleştirilmiştir. Söz konusu yılda Çin in kömür tüketimi 3.881 milyon ton olmuştur. Diğer önemli kömür tüketicileri; sırasıyla, ABD (%10,7), Hindistan (%10), Almanya (%3,1), Rusya (%3), Japonya (%2,5), Güney Afrika Cumhuriyeti (%2,4), Polonya (%1,8), Güney Kore (%1,6) ve Avustralya (%1,5) şeklindedir (Şekil 10) (IEA 2014f, s.iii.17-iii.19). Bu 10 ülkenin küresel kömür tüketimindeki toplam payı %86 oranındadır. Türkiye nin, 2013 yılı dünya kömür tüketimi içindeki payı ise 83,4 milyon ton ile %1,1 düzeyindedir (ETKB 2015a). Avustralya 121 G.Kore 126 Polonya 144 G.Afrika 187 Japonya 196 Rusya 235 Almanya 241 Kazak.88 Türkiye 83 Hindistan 791 Diğer 940 ABD 843 Çin 3.881 milyon ton Şekil 10. Ülkelere Göre 2013 Yılı Kömür Tüketimleri 4 Antrasitten linyite tüm kömür çeşitleri. 8

Çin in kömür tüketimi, özellikle 2000 yılı sonrasında önemli ölçüde artmakla birlikte, yıllık artış oranları giderek düşmektedir. 2000-2005 arasında %13,2 ve 2005-2010 arasında %9 olan ortalama yıllık tüketim artış oranı 2010-2013 arasında %6,8 düzeyine kadar gerilemiştir. Çin deki tüketim artışının önümüzdeki yıllarda daha da gerileyeceğine ilişkin ciddi göstergeler söz konusudur. Çin in 2013 yılındaki tüketim artışı ise %5,3 düzeyindedir. 2013 yılında kömür tüketimi Türkiye de %16,6, Yunanistan da %14,3 ve Rusya da ise %7,4 oranında gerilemiştir. Buna karşın, tüketim, Japonya, ABD, Hindistan ve Endonezya da artış göstermiştir. Bir taraftan doğal gaz rekabeti diğer taraftan elektrik talebindeki genel daralma nedeniyle ABD kömür tüketiminde son yıllarda görülen azalma eğilimi 2013 yılında son bulmuştur. 2013 yılı dünya kömür tüketiminin 991 milyon tonu koklaşabilir kömür ve 6.045 milyon tonu ise buhar kömürüdür. Linyit tüketimi ise toplam 840 milyon ton olmuştur (IEA 2014f, s.ii.10-ii.11). 2013 yılı linyit tüketiminde ilk sıra, uzun yıllardır olduğu gibi yine Almanya nındır. Söz konusu yılda Almanya nın linyit tüketimi 182,5 milyon ton olmuştur. 2013 yılı linyit tüketiminde Almanya yı 72,9 milyon ton ile Rusya, 70,5 milyon ton ile ABD, 65,8 milyon ton ile Polonya ve 62,6 milyon ton ile Avustralya izlemektedir. Türkiye nin 2013 yılı linyit tüketimi ise 55,2 milyon ton düzeyindedir (Şekil 11). milyon ton Diğer 278 Almanya 183 Rusya 73 Yunanistan 53 Türkiye 55 Avustralya 63 ABD 71 Polonya 66 Şekil 11. Ülkelere Göre 2013 Yılı Linyit Tüketimi Günümüzde, Dünya kömür üretiminin yaklaşık %63 ü elektrik üretimi amacıyla kullanılmakta, %27 si demir-çelik endüstrisi dâhil sanayi sektörlerinde ve geriye kalan %10 luk kısım ise ısınma amaçlı ya da diğer alanlarda tüketilmektedir (IEA 2013b, s.146-147). Kömür, elektrik üretimi amacıyla kullanılan yakıtlar arasında en yaygın olanıdır. Kömürün elektrik üretiminde en yüksek oranda kullanılan yakıt olma niteliğinin öngörülebilir bir gelecekte de değişmeyeceği tahmin edilmektedir. 1990 yılında dünya toplam elektrik üretiminde %37,5 oranında kullanılan kömür 2012 yılı itibariyle %40,5 oranında kullanılmıştır. Uluslararası Enerji Ajansı tarafından, mevcut politikaların gelecekte de değişmeden devam edeceği varsayımıyla yapılan tahminlere göre kömürün elektrik üretimindeki kullanım payı 2040 yılında da yaklaşık aynı düzeyde kalacaktır (IEA 2014d, s.608-609) (Şekil 12). Uluslararası Enerji Ajansı nın Yeni Politikalar Senaryosu nda dahi, bu alanda ne doğal gazın ne de nükleer enerjinin kömürün yanına yaklaşabilmesi mümkün görünmemektedir. 9

G.Afrika Polonya Kazakistan Çin Hindistan Avustralya İsrail Çek Cumh. Endonezya Almanya ABD Japonya Türkiye % 1990 2012 2020 2030 2040 0% 20% 40% 60% 80% 100% Kömür Petrol Doğalgaz Nükleer Diğer Şekil 12. Dünya Elektrik Üretiminde Kullanılan Kaynakların Dağılımı Elektrik üretiminde kömürü yüksek oranda kullanan çok sayıda ülke bulunmaktadır. Bunlar arasında, 2012 yılı itibariyle; Güney Afrika Cumhuriyeti (%92,8), Polonya (%84,2), Kazakistan (%76,1), Çin (%75,7), Hindistan (%71,1), Avustralya (%68,8), İsrail (%61,5), Çek Cumhuriyeti (%53,8), Endonezya (%48,7), Almanya (%45,6), ABD (%38,3) ve Japonya (%29,3) en yüksek oranda kullanan ülkelerdir (IEA 2014g, s.iii.8-iii.15) (Şekil 13). 100 80 60 40 92,8 84,2 76,1 75,7 71,1 68,8 61,5 53,8 48,7 45,6 38,3 29,3 28,3 20 0 Şekil 13. Çeşitli Ülkelerde Elektrik Üretiminde Kömürün Payı, 2012 2.4. DÜNYA KÖMÜR TİCARETİ Dünya kömür ticaretinin yaklaşık tamamı taşkömürüne ilişkindir. Linyit kömürünün ülkeler arasında taşınması ya da ticareti günümüzde ekonomik olmamaktadır. Küresel ölçekte ticareti yapılan taşkömürünün iki ana kullanım amacı bulunmaktadır: Elektrik üretimi (buhar kömürü) ve demir çelik endüstrisinin kullanımı için kok üretimi (koklaşabilir kömür). Dünya kömür ticaret hacmi bir önceki yıla göre %4,2 oranında artarak 2013 yılında 1.333 milyon ton ile rekor düzeyine ulaşmıştır. Söz konusu ticaretin 1.028 milyon tonluk kısmı (%77,1) buhar kömürü, 308 milyon tonluk kısmı (%23,1) kok kömürü ve 4,8 milyon tonluk 10

Endonezya Avustralya Rusya ABD Kolombiya G. Afrika Kanada Kazakistan Moğolistan Kuzey Kore Vietnam Polonya Tayland Brezilya İtalya İspanya Malezya Türkiye Fransa Hollanda İngiltere Almanya Tayvan G.Kore Hindistan Japonya Çin Diğer milyon ton kısmı ise linyite ilişkindir (IEA 2014f, s.ii.11). Son yıllarda buhar kömürünün payının giderek yükselmekte olduğu gözlenmektedir. 2013 yılı Dünya kömür ihracatında ilk sıra, 2011 ve 2012 yıllarında olduğu gibi Endonezya nındır. Bu ülkenin 2013 yılı ihracatı bir önceki yıla %10,1 artış göstererek 423,3 milyon ton düzeyine yükselmiştir. Avustralya, 336,3 milyon ton ile ikinci sıradadır. Diğer önemli kömür ihracatçıları arasında, sırasıyla; Rusya (140,8 milyon ton), ABD (106,7 milyon ton), Kolombiya (74,3 milyon ton) ve Güney Afrika Cumhuriyeti (72,4 milyon ton) bulunmaktadır (IEA 2014f, s.ii.12). Elektrik üretiminde kömür kullanımına ilişkin Obama yönetiminin son dönemlerde getirmiş olduğu ciddi kısıtlamalar nedeniyle son iki yıldır artmakta olan ABD nin kömür ihracatı 2013 yılında %6,5 oranında gerilemiştir. 2013 yılı kömür ithalatının lideri, 2011 ve 2012 yıllarında da olduğu gibi yine Çin dir. Bu ülkenin ithalatı, bir önceki yıla göre %13,3 artarak 327,2 milyon ton düzeyine yükselmiştir. İkinci sırada 195,6 milyon ton ile Japonya bulunmaktadır. Diğer önemli ithalatçı ülkeler, sırasıyla; Hindistan (179,9 milyon ton), Güney Kore (126,5 milyon ton), Tayvan (68 milyon ton) ve Almanya (50,5 milyon ton) şeklindedir (IEA 2014f, s.ii.13) (Şekil 14). 300 200 100 0-100 -200-300 İthalat İhracat Şekil 14. Dünya Kömür Ticareti, 2013 Dünya buhar kömürü ihracatı 2013 yılında %5 oranında artış göstererek 1.028 milyon ton olarak gerçekleşmiştir. Buhar kömüründe en büyük ihracatı 423,3 milyon ton ile Endonezya yapmıştır. Bu ülkeyi, sırasıyla; Avustralya, Rusya Federasyonu, Kolombiya, Güney Afrika Cumhuriyeti, ABD ve Kazakistan izlemektedir. Buhar kömürünün en büyük alıcısı ise 250,1 milyon ton ile Çin dir. Bu ülkeyi, sırasıyla; Hindistan, Japonya, Kore, Tayvan, İngiltere, Almanya ve Malezya izlemektedir (IEA, 2014f, s.ii.13-ii.14). Koklaşabilir kömür ticareti ise 2013 yılında bir önceki yıla göre %2,4 oranında artarak 300,7 milyon ton olarak gerçekleşmiştir. Koklaşabilir kömürün en büyük ihracatçısı Avustralya dır. 2013 yılında yapılan toplam koklaşabilir kömür ihracatının %51,3 ünü (154,2 milyon ton) Avustralya yapmıştır. Bu ülkeyi ABD, Kanada, Moğolistan ve Rusya izlemektedir. Koklaşabilir kömür ihracatının %94,4 ünü bu beş ülke gerçekleştirmiştir. Bu sınıftaki kömürün en büyük alıcısı 2013 yılında Çin olmuştur. Bu ülkenin koklaşabilir kömür ithalatı 2013 yılında 77 milyon tondur. Çin i; Japonya, Hindistan ve Güney Kore izlemektedir (IEA 2014f, s.ii.14-ii.15). 11

1991 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 USD/ton 2.5. FİYATLAR Dünya kömür fiyatları, özellikle 2003 sonrası tırmanışa geçmiştir. 2011 yılı itibariyle koklaşabilir kömür fiyatları ton başına 200 doların ve buhar kömürü fiyatları ise 120 doların üzerine çıkmıştır. Son on yıldaki artış oranı; buhar kömüründe %300 leri ve koklaşabilir kömürde ise %450 leri bulmaktadır (IEA 2014f, s.iii.47-iii.51) (Şekil 15). 250 200 150 Avustralya, koklaşabilir, fob ABD koklaşabilir, fas G.Afrika koklaşabilir Kolombiya buhar 100 50 0 Endonezya buhar G.Afrika buhar Kuzeybatı Avrupa Marker Fiyatı Japonya koklaşabilir ithalat, CIF Japonya buhar ithalat, CIF Şekil 15. İhracatçı Ülkelere Göre Kömür İthalat Maliyetleri Bununla beraber, ABD deki Shale Gas devriminin kömür fiyatları üzerindeki etkisi 2011 yılı sonunda ortaya çıkmaya başlamış ve özellikle Kuzeybatı Avrupa buhar kömürü fiyatları 2011 yılı sonunda düşme eğilimine girmiştir. ABD Shale Gas üretimindeki artış doğal gaz fiyatlarını önemli ölçüde düşürmüş ve bu ülkenin elektrik üretiminde kömürden doğal gaza dönüşüm sürecini hızlandırmıştır. Bunun üzerine, ABD kömür üreticilerinin yeni pazar arayışları sonucunda Avrupa kömür fiyatları 2011 Mart ayındaki 130 USD/ton seviyesinden 2012 Mayıs ayında 85 USD/ton düzeylerine kadar gerilemiştir. Bu gelişme, Avrupa da ABD dekinin tam ters yönde bir sonuç doğurmuş ve Avrupa elektrik üreticileri ABD den gelen bu bol ve ucuz kömür nedeniyle elektrik üretiminde doğal gazdan kömüre dönüşümü tercih etmişlerdir. Bununla beraber, ABD kömür üretim hacmi de düşmüş ve mevcut fiyatların sürdürülebilir olup olmadığı tartışılmaya başlanmıştır (IEA 2013c, s.xi; IEA 2012). 2013 yılı başında 85-90 USD/ton aralığında seyreden uluslararası buhar kömürü fiyatları 2013 yılı boyunca 70-90 USD/ton aralığında hareket görmüştür. 2015 yılı Mayıs ayı itibariyle 6.000 kcal/kg buhar kömürü fiyatları 60 USD/ton altına doğru gerileme eğilimindedir. Metalurjik kömür fiyatları ise 2011 yılında 330 USD/ton düzeyine kadar yükselmiş, ancak 2012 yılında tekrar 200 USD/ton seviyelerine gerilemiştir. 2013 yılında 150 USD/ton seviyesinin altını gören metalurjik kömür fiyatları 2015 yılı Mayıs ayı itibariyle 100 USD/ton bandının altına doğru gevşeme eğilimindedir. Bazı ülkelerde 2013 yılı itibariyle koklaşabilir kömür fiyatları ile sanayide ve termik santrallerde kullanılan buhar kömürü fiyatları Şekil 16 da verilmektedir (IEA 2013c, s.iii.52-iii.54). 12

Koklaşabilir Kömür Fiyatı (USD/tek) Sanayide Kullanılan Buhar Kömürü Fiyatı (USD/tek) Elektrik Üretiminde Buhar Kömürü Fiyatı (USD/tek) 500 400 300 200 100 0 Şili Finlandiya Japonya Polonya ABD 350 300 250 200 150 100 50 0 Avusturya Finlandiya Japonya İngiltere ABD 160 140 120 100 80 60 40 20 0 Avusturya Finlandiya Almanya İrlanda Meksika Polonya Portekiz İngiltere ABD Şekil 16. Bazı Ülkelerde Sektörlere Göre Kömür Fiyatları, 2013 2.6. DÜNYA KÖMÜR REZERVLERİ Dünya Enerji Konseyi nin araştırmalarına göre; 2011 yılı sonu itibariyle Dünya kanıtlanmış işletilebilir kömür rezervi toplam 892 milyar ton büyüklüğündedir. Söz konusu rezervin; 403 milyar tonu antrasit ve bitümlü kömür, 287 milyar tonu alt bitümlü kömür ve 201 milyar tonu ise linyit kategorisindedir (WEC 2013, s.1.9-1.10) (Şekil 17). 5 201 milyar ton 403 287 Antrasit ve Bitümlü Alt Bitümlü Linyit Şekil 17. Dünya Kömür Rezervlerinin Kömür Kategorilerine Göre Dağılımı 5 Uluslararası Genel Kömür Sınıflaması na göre; ıslak ve külsüz bazda alt ısıl değerleri 5.700 kcal/kg dan yüksek kömürler antrasit ve bitümlü kömür, 4.165 kcal/kg-5.700 kcal/kg arasında alt ısıl değere sahip olanlar alt bitümlü kömür ve 4.165 kcal/kg ın altında olanlar ise linyit kömürü şeklinde sınıflandırılmaktadır. Veri adreslerinde, tanımlamalarda, metodolojide, terminolojide ya da değişik zaman dilimlerinde ortaya çıkan farklılıklar nedeniyle, kömüre ilişkin küresel bilgilere farklı kaynaklarda farklı şekillerde rastlayabilmek mümkündür. Örneğin, Dünya Enerji Konseyi tarafından kullanılan kanıtlanmış işletilebilir rezerv (proved recoverable reserve) tanımı aralarında Türkiye nin de bulunduğu bazı ülkelerde kullanılmamaktadır. Bununla beraber, ülkemizde kömür rezervleri için halen kullanılmakta olan görünür, muhtemel ve mümkün rezerv kavramları ise tek başlarına uluslararası karşılaştırmalar yapabilmek bakımından yeterli olmamaktadır. Dolayısıyla, ülkemiz kömür sektöründe, uluslararası standartlara uygun yeni bir rezerv sınıflama sisteminin kullanılmasına yönelik bir çalışmanın yapılması ihtiyacı bulunmaktadır. 13

Dünya Enerji Konseyi tarafından 80 civarında ülkede bulunduğu raporlanan dünya kömür rezervlerinin en büyük kısmı (237,3 milyar ton) ABD de yer almaktadır (Şekil 18). ABD yi 157 milyar ton ile Rusya Federasyonu ve 114,5 milyar ton ile Çin izlemektedir. Diğer kömür zengini ülkeler arasında; Avustralya (76,4 milyar ton), Hindistan (60,6 milyar ton), Almanya (40,5 milyar ton), Ukrayna (33,9 milyar ton), Kazakistan (33,6 milyar ton) ve Güney Afrika Cumhuriyeti (30,2 milyar ton) bulunmaktadır. Dolayısıyla, dünya kömür rezervlerinin %90 a yakını bu 9 ülkenin elindedir (WEC 2013, s.1.9-1.10). Kazakistan 4% Güney Afrika 3% Diğer 12% ABD 27% Ukrayna 4% Almanya 4% Hindistan 7% Avustralya 8% Çin 13% Rusya 18% Şekil 18. Dünya Kömür Rezervlerinde Ülkelerin Payları Toplam 201 milyar ton büyüklüğündeki dünya linyit rezervlerinin en büyük bölümü 40,5 milyar ton ile Almanya da bulunmaktadır (Şekil 19). Bu ülkeyi 37,2 milyar ton ile Avustralya ve 30,2 milyar ton ile ABD izlemektedir. Çin (18,6 milyar ton), Sırbistan (13,4 milyar ton), Kazakistan (12,1 milyar ton) ve Rusya (10,5 milyar ton) geniş linyit rezervlerine sahip diğer ülkeler arasındadır (WEC 2013, s.1.9-1.10). Her ne kadar 2013 yılı sonu itibariyle ülkemiz linyit rezervi 14,2 milyar ton olarak hesaplanmaktaysa da, 2011 yılı sonu bilgisini vermesi bakımından Dünya Enerji Konseyi istatistiklerinde Türkiye nin kanıtlanmış işletilebilir linyit rezervi 8,4 milyar ton olarak yer almaktadır. 6 Rusya 5,2% Diğer 19,2% Almanya 20,1% Kazakistan 6,0% Sırbistan 6,7% ABD 15,0% Avustralya 18,5% Çin 9,3% Şekil 19. Dünya Linyit Rezervlerinde Ülkelerin Payları 6 Son yıllarda yürütülen ciddi kömür arama faaliyetleri sonucunda ülkemiz linyit rezervi önemli ölçüde arttırılabilmiştir. Bununla beraber, söz konusu rezervin uluslararası standartlara göre sınıflandırılmasına ve ekonomik olarak işletilebilir rezervlerimizin belirlenmesine yönelik bir çalışmanın ilgili kuruluşların da katılımıyla gerçekleştirilmesinde büyük yarar bulunmaktadır. 14

Kömür Petrol Doğal gaz Yıl Dünya 2011 yılı toplam kömür üretimi dikkate alındığında, küresel kömür rezervlerinin yaklaşık 119 yıl ömrü bulunduğu hesaplanmaktadır (Şekil 20). Aynı şekilde, ısıl değeri yaklaşık 4.000 kcal/kg dan düşük linyit rezervlerinin kalan ömürleri ise, 2012 yılı küresel linyit üretimi dikkate alındığında 222 yıldır. Bununla beraber, kömür rezervlerinin kalan ömrünün hesaplanmasında, günümüz koşullarında teknik ve ekonomik bakımdan kazanılabilir olan toplam 861 milyar ton büyüklüğündeki kömür rezervi temel olarak alınmaktadır. Almanya Federal Yer Bilimleri ve Doğal Kaynaklar Enstitüsü ne göre, günümüz koşullarında henüz teknik ya da ekonomik bakımdan kazanılabilir olmayan 17 trilyon ton taşkömürü ile 4,2 trilyon ton linyit, kaynak olarak yerkürede kullanılabileceği zamanı beklemektedir (Federal Institute for Geosciences and Natural Resources 2009, s.56-59). 120 100 80 60 40 20 0 119 47 60 Şekil 20. Fosil Kaynakların Kalan Ömürleri 2.7. ÇEVRE VE TEKNOLOJİ Kömür madenciliği ve kömür kullanımı, her aşaması çevre üzerinde etkili ve belirli düzeylerde çevre kirliliğine neden olan faaliyetler bütünüdür. Özellikle son 20-25 yıl içerisinde, kömürün çevreye etkileri konusunda gerek teknoloji gerekse mevzuat bakımından olumlu gelişmeler elde edilmiştir. Kömürün yakılması sonucunda ortaya çıkan ve küresel ısınmaya neden olan CO 2 emisyonları ise, son yıllarda kömürden kaynaklanan çevresel sorunlar arasında ilk sırada yer almaktadır. Kömürün küresel ısınmaya yol açan etkilerinin ne şekilde giderilebileceği konusu ve bu kapsamda temiz kömür teknolojilerinin bugünü ve geleceği tüm dünyada ciddi şekilde tartışılmaktadır. Temiz kömür teknolojileri; kömür yıkamadan sıvılaştırmaya, gazlaştırmadan karbon tutma ve depolamaya kadar çok geniş bir yelpazeyi tanımlamakla beraber, günümüz kömür endüstrisinin, kömüre dayalı elektrik santrallerinin veriminin arttırılması ve söz konusu santrallerden CO 2 emisyonlarının azaltılmasıyla sınırlı bir alanda özellikle yoğunlaştığı görülmektedir (Tamzok, 2011). 15

milyon ton 1975 1980 1985 1990 1995 2000 2005 2009 2010 2011 2012 milyon ton 2.7.1. CO2 EMİSYONLARI Fosil yakıt kaynaklı dünya CO 2 emisyonu son 40 yılda %125 artarak 2012 yılında 31,7 milyar ton düzeyine ulaşmıştır. Aynı dönemde kömürden kaynaklanan CO 2 emisyonundaki artış oranı ise %168 düzeyindedir ve 2012 yılında 13.924 milyon ton olmuştur (Şekil 21). Kömür kaynaklı CO 2 emisyonunun toplam emisyon içerisindeki payı 2012 yılı itibariyle %44 düzeyindedir (IEA 2014e, s. II.4-II.9). 14.000 12.000 10.000 8.000 6.000 4.000 2.000 0 Kömür Petrol Doğalgaz Şekil 21. Fosil Yakıtlardan CO 2 Emisyonu 2011 yılı itibariyle; kömür tüketiminden kaynaklanan dünya CO 2 emisyonunun %69 u (9.489 milyon ton) elektrik ve ısı üretimi amaçlıdır. İmalat sanayi ve inşaat sektöründe kullanılan kömürün emisyon payı %26 (3.576 milyon ton) ve ısınma, ulaşım, ziraat ve diğer amaçlı kömür kullanımının payı ise %6 (825 milyon ton) düzeyindedir (IEA 2014f, s.ii.19) (Şekil 22). 14.000 12.000 10.000 8.000 6.000 4.000 2.000 0 1971 1990 2011 Diğer İmalat ve inşaat sektörleri Elektrik ve ısı üretimi Şekil 22. Dünya Kömür Kaynaklı CO 2 Emisyonu 2.7.2. TEMİZ KÖMÜR TEKNOLOJİLERİ Temiz kömür teknolojileri kavramı, genel olarak, kömür üretimi, hazırlanması ve kullanımı süreçlerinde verimlilik ve çevre boyutlarını bir arada kapsayan bir tanımlamaya işaret etmektedir. Söz konusu teknolojiler; bir taraftan emisyon ve atıkların azaltılmasını diğer taraftan birim kömürden elde edilecek enerjinin arttırılmasını hedeflemektedir. Küresel bazda kömür endüstrisinin son yıllarda odaklandığı temel alanlar ise; kömüre dayalı termik santrallerin 16

veriminin arttırılması ve bu santrallerden CO 2 emisyonlarının azaltılmasıdır. Bu çerçevede özellikle sanayileşmiş Batı ülkeleri tarafından benimsenen genel yol haritası; öncelikle mevcut ya da yeni tesis edilecek kömür santrallerinde en son teknolojilerin kullanımının sağlanması, daha sonra termik santral teknolojilerinde daha ileri gelişmelerin elde edilmesi ve son olarak CO 2 tutma ve depolama (CCS) teknolojilerinin ticari olarak- devreye alınmasıdır. Söz konusu yol haritası aşağıda özetlenmektedir (Tamzok 2011): a) Mevcut ya da yeni tesis edilecek kömür santrallarında, sahip olunan en son teknolojilerin (süperkritik, ultra-süperkritik) kullanımının sağlanması ile %44-45 verimlilik düzeyine ulaşılması ve CO 2 emisyonunun 1/3 oranında düşürülmesi, b) Termik santral teknolojilerinde daha ileri gelişmelerin elde edilerek %50-55 verimlilik düzeyine ulaşılması ve CO2 emisyonunun bu aşamada da- 1/3 oranında düşürülmesi, c) CO 2 tutma ve depolama (CCS) teknolojilerinin devreye alınması ile %52-55 verimlilik düzeyine ulaşılması ve CO 2 emisyonunun sıfırlanması. Söz konusu yol haritasının ilk aşamasında, yeni teknolojilerin devreye girmesi ile yüksek verim artışı ve CO 2 emisyonlarının azaltılması hedefleri bakımından önemli gelişmeler kaydedilebilmiştir. Bununla beraber, gerek yeni teknolojilerin gerekse CO 2 tutma ve depolama teknolojilerinin ticari yapılabilirlikleri bakımından henüz pek çok soru işareti ortada durmaktadır (Tamzok 2011). 3. TÜRKİYE DE SEKTÖRÜN GÖRÜNÜMÜ 3.1. BİRİNCİL ENERJİ ARZI VE KÖMÜRÜN PAYI Ülkemiz birincil enerji tüketiminde ortalama yıllık artış oranı son on yılda %3,7 ve son yirmi yılda ise %3,6 düzeyindedir. Birincil enerji arzı 2013 yılında 7 bir önceki yıla göre %0,2 artış göstererek 120,3 mtep olmuştur. Bu arzın kaynaklara dağılımında ilk sırayı 37,6 mtep ile doğal gaz almaktadır. Doğal gazı sırasıyla; 34,7 mtep ile kömür, 33,9 mtep ile petrol, 5,1 milyon tep ile hidrolik, 4,3 mtep ile odun, hayvan ve bitki artıkları ve 4,7 milyon tep ile jeotermal, rüzgâr ve güneş gibi yenilenebilir kaynaklar izlemektedir (ETKB 2015b). Yerli kömür arzı; 13,2 mtep linyit, 1 mtep taşkömürü ve 0,4 mtep asfaltit olmak üzere toplam 14,6 mtep ve ithal kömür arzı ise 16,7 mtep taşkömürü, 3,1 mtep petrokok ve 0,3 mtep kok olmak üzere toplam 20,1 mtep düzeyindedir. Birincil enerji arzının kaynaklara dağılımında yıllar içerisinde önemli değişiklikler söz konusudur. 1971 yılında arzın %46,5 i petrol, %29 u odun ve hayvan-bitki artıkları ve %23,5 i yerli kömürden (linyit, taşkömürü ve asfaltit) karşılanırken 2013 yılına gelindiğinde en büyük pay %31,3 ile 1980 li yılların ortalarından itibaren ithalatına başlanan doğal gazın olmuş, petrol %28,2, yerli kömür %12,1 ve odun ve hayvan-bitki artıkları %3,6 düzeyine gerilemiş, ithal kömür (taşkömürü, kok ve petrokok) ise %16,7 seviyesine yükselmiştir (Şekil 23). 7 2014 yılına ilişkin resmi veriler Mayıs 2015 tarihi itibariyle henüz yayınlanmamıştır. 17

Yerli kömür 12,1% Petrol 28,2% Odun-çöp 3,6% Hidrolik 4,2% Diğer 3,9% İthal kömür 16,7% Doğal gaz 31,3% Şekil 23. Türkiye Birincil Enerji Arzının Kaynaklara Dağılımı, 2013 2013 sonu itibariyle Türkiye nin birincil enerji üretimi bir önceki yıla göre yaklaşık aynı düzeyde kalmış ve 31,9 mtep şeklinde gerçekleşmiştir. Söz konusu yerli üretimin kaynaklara dağılımında, 15,5 mtep ile kömür ilk sırayı alırken, bunu 5,1 mtep ile hidrolik, 4,3 mtep ile odun, hayvan ve bitki artıkları, 4,1 mtep ile jeotermal, rüzgâr ve güneş gibi yenilenebilir enerji kaynakları, 2,5 mtep ile petrol ve 0,4 mtep ile doğal gaz izlemektedir (Şekil 24). Yerli kömür üretimi; 14 mtep linyit, 1 mtep taşkömürü ve 0,5 mtep asfaltit şeklindedir (ETKB 2015b). Petrol 7,8% Odun-çöp 13,5% Doğal gaz 1,3% Diğer 12,9% Kömür 48,6% Hidrolik 16,0% Şekil 24. Türkiye Birincil Enerji Üretiminin Kaynaklara Dağılımı, 2013 Ülkemiz enerji tüketimi son yirmi yılda %100 ve son on yılda ise %43,5 artış gösterirken, enerji üretimimiz son yirmi yılda %20,8 ve son on yılda %34,3 arttırılabilmiştir. Eşdeğer petrol bazında kömür üretimindeki artış ise son yirmi ve on yıllık dönemlerde sırasıyla %33,8 ve %43,4 oranındadır. Dolayısıyla, enerji üretimimizdeki artış enerji tüketimindeki artış hızının önemli ölçüde gerisindedir. Bu nedenle, yerli üretimin tüketimi karşılama oranı yirmi yıl önce %43,9 ve on yıl önce %28,4 düzeyindeyken söz konusu oran 2013 yılı itibariyle %26,6 ya kadar düşmüştür. Aynı şekilde yerli kömür üretiminin enerji tüketimini karşılama oranında da gerileme söz konusudur. Bu oran, 1993 yılında %19,2 ve 2003 yılında %12,9 düzeyindeyken 2013 yılında %12,8 şeklinde gerçekleşmiştir (Şekil 25). 18

1971 1974 1977 1980 1983 1986 1989 1992 1995 1998 2001 2004 2007 2010 2013 bin tep 120.000 100.000 80.000 80 70 60 50 Enerji tüketimi Enerji üretimi 60.000 40.000 20.000 0 40 30 20 10 0 % Kömür üretimi Enerji üretiminin enerji tüketimini karşılama oramı Kömür üretiminin enerji tüketimini karşılama oranı Şekil 25. Türkiye Enerji Tüketimi ve Toplam Enerji Üretimi ile Kömür Üretiminin Payları Yerli enerji üretiminin tüketimi giderek daha az oranda karşılayabilmesi sonucunda enerji ithalatının da giderek artması kaçınılmaz olmuştur. 2013 yılı itibariyle ülkemizdeki enerji tüketiminin %26,6 sı yerli enerji kaynaklarından elde edilirken, %73,4 gibi önemli bir kısmı ise ithal kaynaklardan sağlanmıştır. Net enerji ithalatının kaynaklara dağılımı; 36,8 mtep doğal gaz, 33,4 mtep petrol ve 20,1 mtep kömür şeklindedir (ETKB 2015b) (Şekil 26). Kömür 22,3% Petrol 37,0% Doğal gaz 40,8% Şekil 26. Net Birincil Enerji İthalatının Kaynaklara Dağılımı,2013 3.2. KÖMÜR ÜRETİMİ Ülkemiz 2013 yılı satılabilir kömür üretimi; 57,5 milyon ton linyit, 2 milyon ton taşkömürü ve 0,9 milyon ton asfaltit olmak üzere bir önceki yıla göre %15,5 azalarak toplam 60,4 milyon ton 19

1973 1975 1977 1979 1981 1983 1985 1987 1989 1991 1993 1995 1997 1999 2001 2003 2005 2007 2009 2011 2013 ton 1973 1975 1977 1979 1981 1983 1985 1987 1989 1991 1993 1995 1997 1999 2001 2003 2005 2007 2009 2011 2013 ton olarak gerçekleşmiştir (ETKB 2015a). Böylelikle, yerli kömür üretimi, 17 yıl önceki üretim seviyelerine gerilemiş olmaktadır. 1980 li yıllardan itibaren sürekli bir düşme eğilimine giren taşkömürü üretimleri 2004 yılında 1,9 milyon tona kadar gerilemiştir. Bu tarihten sonra tekrar hareketlenen satılabilir taşkömürü üretimi 2012 yılında 2,3 milyon ton düzeyindedir. 2013 yılında 1,9 milyon ton ve 2014 yılında ise bir önceki yıla göre %5 oranında gerileyerek 1,8 milyon ton olarak gerçekleşmiştir (TTK 2015) (Şekil 27). Zonguldak Havzası nda 2004 yılından itibaren TTK tarafından rödövans karşılığı özel firmalara kömür üretimi uygulaması başlatılmıştır. 2014 yılında özel sektör tarafından üretilen taşkömürü toplam üretimin yaklaşık %28,6 sı oranındadır (TTK 2015). 5.500.000 5.000.000 4.500.000 4.000.000 3.500.000 3.000.000 2.500.000 2.000.000 1.500.000 1.000.000 Şekil 27. Türkiye Taşkömürü Üretimleri Linyit üretimleri ise, özellikle 1970 li yılların başlarından itibaren, petrol krizlerine bağlı olarak elektrik üretimine yönelik linyit işletmeleri yatırımlarının başlaması ile hızlanmıştır. 1970 yılında 5,8 milyon ton olan linyit üretimi 1998 yılında yaklaşık 65 milyon ton olarak gerçekleşmiştir. Ancak, bu tarihten itibaren, özellikle doğal gaz alım anlaşmaları nedeniyle linyit üretimi sürekli azalmış, 2004 yılında 43,7 milyon ton ile en düşük seviyesini görmüştür. Bu tarihten sonra tekrar yükselen linyit üretimleri 2008 yılında 76 milyon tonu görmüş, ancak daha sonra tekrar gerileyerek 2013 yılında 57,5 milyon ton olarak gerçekleşmiştir (ETKB 2015a) (Şekil 28). 80.000 70.000 60.000 50.000 40.000 30.000 20.000 10.000 0 Şekil 28. Türkiye Linyit Üretimleri 20

Milyon ton 2013 yılı satılabilir linyit üretimlerinin kuruluşlara dağılımı ise; TKİ 21,7 milyon ton 8, EÜAŞ ve bağlı ortaklıkları 24,7 milyon ton (EÜAŞ 21 milyon ton, KEAŞ ve YEAŞ 3,7 milyon ton) ve özel sektör 11,1 milyon ton şeklindedir (TKİ 2015; EÜAŞ 2015; MİGEM 2015). Böylelikle özel sektörün linyit üretimindeki payı bir yılda %9,3 den %19,3 düzeyine yükselmiştir. 9 2014 yılında TKİ nin satılabilir linyit üretimi 14,9 milyon ton 10 ve EÜAŞ ın satılabilir üretimi ise 19 milyon ton olmuştur. Güney Ege Linyitleri İşletmesi Müessesesi, Yeniköy Linyitleri İşletmesi ve Bursa Linyitleri İşletmesi nde mevcut linyit sahalarını TKİ den devralan KEAŞ, YEAŞ ve SEAŞ ın 2014 yılı linyit üretimlerinin toplam 9,4 milyon ton olduğu tahmin edilmektedir. Özel sektör üretimlerine ilişkin veriler bu rapor hazırlandığı tarihte henüz çıkarılamadığından 2014 yılı toplam Türkiye linyit üretimini kesin olarak verebilmek mümkün olamamıştır. Bununla beraber, son özelleştirmelerle özel sektör linyit üretimlerinin bir önceki yıla göre önemli oranda artacağı ve yaklaşık 12-15 milyon ton civarlarına yükselebileceği değerlendirilmektedir. Bu durumda, 2014 yılı linyit üretiminin yaklaşık 55-58 milyon ton düzeyinde olması muhtemel görülmektedir (Şekil 29). 80 70 60 50 40 30 20 10 0 2012 2013 2014 (Tahmin) Özel Sektör EÜAŞ ve BO TKİ Şekil 29. Linyit Üretiminde Kuruluşların Payları Bu durumda, ülkemiz linyit üretimlerinin 2008 yılı sonrası gerileme eğilimine girdiği anlaşılmaktadır. Söz konusu gerilemenin nedenleri arasında; Afşin-Elbistan Linyit Havzası nda işletilmekte olan Çöllolar Açık Kömür Ocağı nda Şubat 2011 tarihinde meydana gelen heyelanlar nedeniyle söz konusu ocakta üretimin durdurulmak zorunda kalınması ve sektörde yeni yatırımların gerek kamu gerekse özel sektör tarafından yeterince yapılamaması öne çıkmaktadır. Linyit sektöründe üretimler kadar, üretim yapabilmek amacıyla kömürün üzerinden kaldırılan örtü miktarı da önemli görülmektedir. 2014 yılında TKİ tarafından 84 milyon m 3 ve EÜAŞ tarafından 28 milyon m 3 olmak üzere toplam 112 milyon m 3 dekapaj gerçekleştirilmiştir olup (TKİ 2015; EÜAŞ 2015) bu miktar bir önceki yıla göre %24 oranında bir gerilemeye karşılık gelmektedir (Şekil 30). Özel sektör linyit üretimi büyük oranda yeraltı madenciliği yöntemiyle 8 TKİ ye ait olan Güney Ege Linyitleri İşletmesi ve Yeniköy Linyitleri İşletmesi Ağustos 2013 tarihinde TKİ den YEAŞ ve KEAŞ a devredilmiş olup 2013 yılı ilk 8 ay üretimleri TKİ ye ve son 4 ay üretimleri ise YEAŞ ve KEAŞ a aittir. 9 Üretim rakamlarında Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı na bağlı iki genel müdürlük (EİGM ve MİGEM) arasında farklılıklar bulunmakta olup, bu çalışmada genel olarak EİGM verilerine yer verilmiştir. 10 TKİ ye ait olan Bursa Linyitleri İşletmesi Ağustos 2014 tarihinde SEAŞ a devredilmiş olup, 2014 yılı ilk 8 ay üretimleri TKİ ye ve son 4 ay üretimleri ise SEAŞ a aittir. 21

1990 1991 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 yapılmakta olup gerçekleştirilen dekapaj miktarı TKİ ya da EÜAŞ ile karşılaştırıldığında oldukça sınırlı kalmaktadır. milyon m 3 1990 1991 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 milyon ton 400 350 300 250 200 150 100 50 0 EÜAŞ TKİ Şekil 30. Yıllar İtibariyle Yapılan Dekapajın Kuruluşlara Dağılımı 3.3. SEKTÖRÜN YAPISI Ülkemiz linyit üretiminin %90 a yakın kısmı yakın zamana kadar iki kamu kuruluşu (TKİ ve EÜAŞ) tarafından kendi makine parkları ya da dışarıdan hizmet alma yoluylagerçekleştirilmekteydi. Bununla beraber, özellikle son yıllarda kömüre dayalı termik santralların kömür sahalarıyla birlikte özelleştirilmesi süreci hız kazanmış ve böylelikle özel sektörün üretimdeki payı da artmaya başlamıştır. TKİ nin toplam linyit üretimindeki payı 20 yıl önce %85 civarındayken 2014 yılı itibariyle %26 civarına kadar gerilemiştir. EÜAŞ ve bağlı ortaklıklarının payı ise aynı yılda %50 düzeyindedir (Şekil 31). EÜAŞ nin söz konusu üretim büyüklüğüne ulaşması, linyit üretim işletmelerinin TKİ den EÜAŞ ye devredilmesi yoluyla gerçekleşmiştir. Bu kapsamda; 1989 yılında Sivas-Kangal Linyitleri işletmesi, 1995 yılında Afşin Elbistan Linyitleri İşletmesi, 2000 yılında Çayırhan daki Orta Anadolu Linyitleri İşletmesi TKİ den alınarak EÜAŞ ye devredilmiştir. Son özelleştirme sürecinde ise TKİ nin Milas, Yatağan ve Orhaneli ndeki linyit sahaları özelleştirilmek amacıyla EÜAŞ nin bağlı ortaklıkları YEAŞ, KEAŞ ve SEAŞ a transfer edilmiştir. 80 70 60 50 40 30 20 10 0 ÖZEL EÜAŞ+YEAŞ TKİ Şekil 31. Yıllar İtibariyle Linyit Üretimlerinin Kuruluşlara Dağılımı (2014 yılı tahmindir) Aynı dönemde (1990-2012) özel sektör linyit üretimi genellikle 4-8 milyon ton arasında değişmekle beraber, son yıllarda gerçekleşen özelleştirmeler sonrası 2013 yılı itibariyle özel 22

sektörün payı %20 ler seviyesine yükselmiştir. Özelleştirmeler kapsamında; Sivas-Kangal Havzası ile Seyitömer Havzası kömürleri 2013 yılında ve Kemerköy, Yeniköy ve Yatağan Termik Santrallarını besleyen kömür sahaları ise 2014 yılı sonunda özel sektöre devredildi. Dolayısıyla, 2015 yılından itibaren linyit üretimlerindeki özel sektör payı %40 ın üzerine çıkacak, EÜAŞ ve bağlı ortaklıklarının toplam payı ise %30 lara gerileyecektir. Linyit üretimleri, özellikle Ege, Trakya ve İç Anadolu Bölgeleri nde yoğunlaşmıştır. TKİ üretimleri; Manisa (Soma Havzası), Kütahya (Tunçbilek Havzası) ve Çanakkale illerinde yapılırken, EÜAŞ üretimleri ise 2015 yılı itibariyle Kahraman Maraş (Afşin-Elbistan Havzası) ve Ankara (Çayırhan) illerinde sürdürülmektedir (Şekil 32). Şekil 32. Kömür Üretimi Yapılan Başlıca İller Sektörde kömür, açık işletmecilik ve yeraltı işletmeciliği olmak üzere iki temel yöntemle üretilmektedir. Yüzeye yakın kömür oluşumları ekonomik nedenlerle açık işletmecilik yöntemi ile üretilmekte derin kömür damarları ise yeraltı işletmeciliği yöntemi ile çıkartılmaktadır. TKİ Kurumu nda; açık işletmecilik yöntemi ile üretilen kömür oluşumlarında dragline, büyük kapasiteli kazıcılar, yükleyiciler ve kamyonlar kullanılmakta, yeraltı işletmecilik yöntemi ile üretilen kömür oluşumlarında kazılan boşluğu göçmeden tutabilecek hidrolik tahkimatlar, kömür kazıcılar ve nakledici konveyörler kullanılmaktadır. EÜAŞ nin ruhsatındaki sahalardan Çayırhan da yeraltı mekanize üretim sistemi ve Elbistan da ise döner kepçeli ekskavatör-bant konveyör-dökücü sürekli açık ocak madencilik sistemi kullanılmaktadır. Sektörün en eski kuruluşu bir iktisadi devlet teşekkülü olan TKİ dir. TKİ, uhdesindeki linyit rezervlerini kendi makine parkı ve dışarıdan hizmet alımı yoluyla üretmektedir. Bir diğer iktisadi devlet teşekkülü olan EÜAŞ 1989 yılından itibaren sektöre girmiş olup, Afşin-Elbistan ve Ankara-Çayırhan ın yanında 2012 yılında uhdesine aldığı Tekirdağ, Çatalca ve Karapınar sahaları ile birlikte toplam 5 adet kömür sahasına sahiptir. Söz konusu sahalardan Afşin/Elbistan Kışlaköy sahası EÜAŞ tarafından işletilmektedir. Çayırhan Sahası, işletme hakkı devir sözleşmesi kapsamında özel bir firma tarafından işletilmektedir. Özel sektör elinde bulunan linyit sahası işletme ruhsatı sayısı MİGEM verilerine göre 397 adet olup 2013 yılında bu sahalardan 137 adedinde hiç üretim yapılmamış ve sadece 32 adedinde 23

50.000 tonun üzerinde tüvenan kömür üretimi yapılmıştır (MİGEM 2015). Tablo 2 de, ülkemizde linyit üretimi yapılan önemli sahalar, söz konusu sahalardan yapılan yıllık üretim ve dekapaj miktarları ile üretim yöntemleri verilmektedir. Tablo 2. 2013 Yılında 100.000 Tonun Üzerinde Linyit Üretimi Yapılan İşletme, Havza ya da İller İşletme/Havza/İl Ruhsat Sahibi Satılabilir Üretim milyon ton (2014) Üretim Şekli Dekapaj milyon m 3 (2014) Ege Linyitleri İşletmesi TKİ 8,8 Açık/yeraltı 24,4 Çan Linyitleri İşletmesi TKİ 1,9 Açık ocak 5,1 Garp Linyitleri İşletmesi TKİ 3,7 Açık/yeraltı 42,9 Bursa Linyitleri İşletmesi TKİ 0,4 Açık ocak 11,8 Güney Ege Linyitleri İşletmesi YEAŞ 2,8 Açık ocak v.y. Yeniköy Linyitleri İşletmesi KEAŞ 7,5 Açık ocak v.y. Afşin-Elbistan Linyitleri İşletmesi EÜAŞ 13,5 Açık ocak 28,2 Elbistan-Çöllolar İşletmesi* EÜAŞ 0,0 Açık ocak 0,0 Sivas-Kangal İşletmesi EÜAŞ 2,4 Açık ocak v.y. Çayırhan Kömür İşletmesi EÜAŞ 5,5 Yeraltı - Koyunağılı Kömür İşletmesi EÜAŞ 0,0 Açık/yeraltı - Seyitömer Linyitleri İşletmesi EÜAŞ 5,5 Açık ocak v.y. Adıyaman Gölbaşı** Özel 0,14 Açık ocak v.y. Amasya İli** Sektör Özel 0,35 Açık/yeraltı v.y. Aydın İli** Sektör Özel 0,7 Açık/yeraltı v.y. Balıkesir İli** Sektör Özel 0,6 Açık/yeraltı v.y. Edirne İli** Sektör Özel 0,3 Açık/yeraltı v.y. Karaman Ermenek ** Sektör Özel 0,3 Açık/yeraltı v.y. Konya Beyşehir** Sektör Özel 0,45 Açık ocak v.y. Manisa İli** Sektör Özel 0,6 Açık/yeraltı v.y. Tekirdağ İli ** Sektör Özel 1,6 Açık ocak v.y. * Elbistan Çöllolar İşletmesi nden yaklaşık 20 milyon Sektör ton kömür üretimi ve 60 milyon m3 dekapaj yapılması planlanmış, ancak Şubat 2011 tarihinde meydana gelen heyelan nedeniyle ocaktaki üretim durdurulmuştur. ** Sadece özel sektörün yaptığı üretimler, 2013 verisi, Kaynak: MİGEM v.y.: veri yok Sektörde istihdamın belirlenmesine yönelik kapsamlı bir araştırma bulunmamakla beraber, doğrudan istihdamın taşkömüründe 18.500 ve linyitte 37.000 olmak üzere toplam 55.500 kişi civarında olduğu tahmin edilmektedir. 3.4. KÖMÜR İTHALATI Ülkemizde 1980 li yıllardan önce son derece düşük miktarlarda başlayan kömür ithalatı, 1990 lı yıllarda 10 milyon tonun ve 2000 li yıllarda ise 20 milyon tonun üzerine çıkmıştır. Kömür ithalatındaki artış oranı 2004-2014 arasındaki on yılda %79 ve son yirmi yılda ise %291 oranındadır. 2012 yılında kömür ithalatımız bir önceki yıla göre yaklaşık %23 artış göstererek 29,6 milyon ton düzeyine yükselmiş, 2013 yılında ise bir önceki yıla göre %8,4 azalarak 27,2 milyon ton olarak gerçekleşmiştir. 2014 yılı kömür ithalatı ise %11 artışla 30,2 milyon ton 24

1980 1982 1984 1986 1988 1990 1992 1994 1996 1998 2000 2002 2004 2006 2008 2010 2012 2014 ton olmuştur (TÜİK 2015). Son yıllarda kömür ithalatındaki artışın en önemli nedeni, elektrik üretimi amaçlı kullanılacak buhar kömürlerine olan talepteki ciddi artıştır. Söz konusu eğilim dikkate alındığında, ithalatın önümüzdeki yıllarda da artarak süreceği ve kömür ithalat faturasının doğal gaz faturasına yakın düzeylere yükselebileceği anlaşılmaktadır (Şekil 33). 35.000.000 30.000.000 25.000.000 20.000.000 15.000.000 10.000.000 5.000.000 0 Şekil 33. Türkiye Kömür İthalatı 2014 yılında kömür ithalatındaki liderlik ilk defa Rusya Federasyonu ndan Kolombiya ya geçti. Kolombiya dan yapılan kömür ithalatı 9,4 milyon ton olarak gerçekleştirilirken Rusya Federasyonu ndan yapılan ithalat 2013 yılında da olduğu gibi 8,7 milyon ton oldu. Bu iki ülkeyi 4,3 milyon ton ile ABD, 4 milyon ton ile Güney Afrika Cumhuriyeti, 2 milyon ton ile Ukrayna ve 632 bin ton ile Avustralya izledi (TÜİK, 2015). 2013 yılında söz konusu 6 ülkeden yapılan kömür ithalatı toplam ithalatın yüzde 94 ü düzeyindeyken 2014 yılında bu oran %96 ya yükseldi (Şekil 34). Rusya 29,1% ABD 14,5% G. Afrika 13,4% Avustralya 2,1% Ukrayna 3,8% Kanada 1,7% Diğer 3,8% Kolombiya 31,6% Şekil 34. Kömür İthalatında Ülke Payları, 2014 Kömür ithalat miktarlarının artmasıyla ithalat faturamız da giderek yükselmektedir. İlk defa 2004 yılında 1 milyar Dolar eşiğini geçen kömür ithalatı 2006 yılında 2 milyar Dolar, 2008 yılında 3 milyar Dolar ve 2011 yılında ise 4 milyar Dolar seviyesini geçmiştir. 2012 yılı kömür ithalat faturamız yaklaşık 4,6 milyar Dolar olarak gerçekleşmiş, ancak daha sonra uluslararası piyasalarda kömür fiyatlarının gerilemesiyle 2013 yılı faturası 3,5 milyar Dolar ve 2014 yılı faturası ise 3,2 milyar Dolar olarak tahakkuk etmiştir (TÜİK 2015). Yıllar itibariyle ithalata ödenen döviz ile yıllık ortalama ithalat maliyetleri Şekil 35 de verilmektedir. 25

2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 ton 1980 1982 1984 1986 1988 1990 1992 1994 1996 1998 2000 2002 2004 2006 2008 2010 2012 2014 Milyar Dolar USD/ton 5,0 4,0 3,0 2,0 1,0 200 150 100 50 İthalat Ortalama maliyet 0,0 0 Şekil 35. Yıllar İtibariyle Kömür İthalatına Ödenen Döviz ve Ortalama İthalat Maliyetleri 3.5. KÖMÜR TÜKETİMİ Ülkemizde 2013 yılında tüketilen kömür 28,2 milyon tonu yerli ya da ithal taşkömürü ve 55,2 milyon tonu ise linyit olmak üzere toplam 83,4 milyon ton olmuştur. Dolayısıyla, bir önceki yıla göre 2013 yılında taşkömürü tüketimi %10,5 ve linyit tüketimi ise %19,5 gerilemiştir. Toplam kömür tüketimindeki gerileme ise %16,6 düzeyindedir. 2013 yılı taşkömürü arzının %41,8 oranındaki en büyük kısmı elektrik üretiminde ve %20,1 oranındaki kısmı ise ısınma amaçlı olarak tüketilmiştir. Kok fabrikalarının payı %19,8 ve diğer sanayinin payı ise %18,3 düzeyindedir (ETKB 2015a). Taşkömürü tüketiminde elektrik santrallerinin payı giderek artmaktadır. On yıl önce %20 düzeyinde olan söz konusu pay 2003 yılı itibariyle %40 düzeyini geçmiştir (Şekil 36). 35.000 30.000 25.000 20.000 15.000 10.000 5.000 0 Diğer Sanayi ve Isınma Kok Fabrikaları Elektrik Santralları Şekil 36. Kullanım Yerlerine Göre Ülkemiz Taşkömürü Tüketimi Ülkemizde üretilen linyit kömürleri; elektrik üretimi amacıyla termik santrallerde, sanayi sektörlerinde ve ısınma amaçlı olarak konut ve işyerlerinde tüketilmektedir. Linyitin elektrik üretimi amaçlı tüketim payı, 1970 li yılların başında ısıl değer bazında %20 ler düzeyindeyken 26

Taşkömürü Linyit Asfaltit Petrokok bin ton bu tarihten itibaren artmaya başlamış ve 2001 yılında %80 ile en yüksek seviyeyi görmüştür. Söz konusu gelişmeye paralel olarak, aynı dönemde konut ve hizmetlerin payı %42 den %7 ye ve sanayi sektörlerinin payı ise %36 dan %13 e gerilemiştir. 2001 yılı sonrasında ise süreç tersine dönmüş ve elektrik üretiminde kullanım payı görece düşerken sanayi sektörleri ile konut ve hizmetlerde kullanım payı tekrar artmıştır. 2013 yılında 57,5 milyon ton olan toplam linyit arzının miktar olarak %85,4 ü elektrik üretimi amacıyla termik santrallerde tüketilmiştir. Sanayi sektörlerinde kullanım payı %6,8 ve konutişyerlerinde kullanım payı ise %7,7 düzeyindedir. Bununla beraber, elektrik üretiminde kullanılan linyitlerin ısıl değerleri sanayi ya da ısınmada kullanılan kömürlere nazaran çok daha düşüktür. Toplam ısıl değer bazında hesaplama yapıldığında; 2013 yılında arz edilen linyit enerjisinin %69,7 si elektrik üretiminde, %12,5 i sanayi sektörlerinde ve %17,6 sı ise konut ve işyerlerinde tüketilmiştir. Aynı yılda, 767 bin ton asfaltit arzının miktar olarak %42,8 i elektrik üretimi ve %33,2 si ısınma amaçlı tüketilmiş, kalan kısmı sanayi amaçlı kullanılmıştır. Petrokok ithalatının tamamı ise önemli kısmı çimento fabrikaları olmak üzere sanayi sektörlerinde tüketilmiştir (ETKB 2014a) (Şekil 37). 60.000 50.000 Elektrik 40.000 30.000 20.000 10.000 0 Kok Fabrikaları Sanayi Isınma Şekil 37. Kömür Arzının Sektörlere Göre Tüketim Dağılımı, 2013 3.6. ELEKTRİK ÜRETİMİ AMAÇLI KÖMÜR KULLANIMI Ülkemizin 2014 sonu itibariyle kömüre dayalı santral kurulu gücü bir önceki yıla göre 2.208 MW artarak 14.771 MW düzeyine yükselmiş olup toplam kurulu gücün %21,2 sine karşılık gelmektedir (TEİAŞ 2015a). Toplam kurulu güç içerisinde yerli kömüre 11 dayalı kurulu güç 8.708 MW (%12,5) ve ithal kömüre dayalı kurulu güç ise 6.063 MW (%8,7) şeklindedir (Şekil 38). 2014 yılında kömüre dayalı santrallerden bir önceki yıla göre %15,6 oranında artışla 73,7 TWh brüt elektrik üretilmiş olup toplam brüt elektrik üretimi içerisindeki payı %29,4 düzeyindedir (TEİAŞ 2015b). Bu miktarın 39,2 TWh kısmı yerli kömüre aittir. Yerli kömürün toplam brüt elektrik üretimi içindeki payı 2014 yılında %15,7 olmuştur. 11 8.238 MW Linyit, 335 MW taşkömürü ve 135 MW asfaltit. 27

1984 1986 1988 1990 1992 1994 1996 1998 2000 2002 2004 2006 2008 2010 2012 2014 % Hidrolik 34,0% Yerli Kömür 12,5% İthal Kömür 8,7% Yenileneb ilir 6,3% Sıvı yakıt 1,7% Yenileneb ilir+atık 4,8% Hidrolik 16,1% Yerli Kömür 15,7% İthal Kömür 13,8% Kurulu güç Doğal gaz 36,8% Doğal gaz 48,1% Elektrik Üretimi Sıvı yakıt 1,5% Şekil 38. Kurulu Güç ve Brüt Elektrik Üretimi İçinde Kaynakların Payı, 2014 Sonu Yerli kömürün ülkemiz elektrik kurulu gücü ve brüt elektrik üretimi içindeki payı hızla düşmektedir. 1986 yılında %37,3 düzeyine kadar yükselen kurulu güç içindeki pay 2004 yılında %18,4 düzeyine kadar gerilemiş, 2005 ve 2006 yıllarında devreye alınan Çanakkale Çan ve Afşin-Elbistan B santralleri ile %21 seviyesine kadar yükseltilebilmişse de daha sonra bu alanda yeni bir yatırımın devreye girmemesi nedeniyle 2013 yılında yerli kömürün kurulu güç içindeki payı %13,5 2014 yılında ise %12,5 olarak gerçekleşmiştir. Brüt elektrik üretimi içindeki yerli kömür payı da doğal olarak benzer bir gelişim izlemiştir (Şekil 39). 60 50 40 30 20 10 0 Kurulu Güç İçinde Yerli Kömür Payı Yerli Kömürün Elektrik Üretimi İçindeki Payı Şekil 39. Yerli Kömürün Kurulu Güç ve Brüt Elektrik Üretimi İçindeki Payı Ülkemizde yerli kömür kullanan 40 adet elektrik santrali işletmededir. Bunlardan 26 adedi küçük kapasiteli otoprodüktör, 14 adedi büyük ölçekli santrallerdir. 2 adedi taşkömürü, 37 adedi linyit ve 1 adedi ise asfaltit santralidir (Tablo 3). 28

Tablo 3. Türkiye de Yerli Kömüre Dayalı Büyük Ölçekli Termik Santraller Santralin Adı Mülkiyeti Kömür Ruhsatı Yakıt Kurulu Güç (MW) Çanakkale Çan EÜAŞ TKİ Linyit 320 Orhaneli* EÜAŞ TKİ Linyit 210 Soma* EÜAŞ TKİ Linyit 990 Seyitömer Çelikler Çelikler (İHD) Linyit 600 Tunçbilek B* EÜAŞ TKİ Linyit 300 Yatağan Bereket Elsan Bereket Elsan (İHD) Linyit 630 Yeniköy IC İçtaş IC İçtaş (İHD) Linyit 420 Kemerköy IC İçtaş IC İçtaş (İHD) Linyit 630 Afşin-Elbistan A EÜAŞ EÜAŞ Linyit 1.355 Afşin-Elbistan B EÜAŞ EÜAŞ Linyit 1.440 Kangal Konya Şeker Konya Şeker (İHD) Linyit 457 Çayırhan EÜAŞ EÜAŞ Linyit 620 Çatalağzı Bereket Elsan TTK Taşkömürü 300 Silopi Park TKİ Asfaltit 135 * Orhaneli, Soma ve Tunçbilek Santrallerinin varlık satışı ve Orhaneli kömür sahası için işletme hakkı devri ihaleleri yapılmış, Orhaneli ve Tunçbilek Santralleri ile Orhaneli kömür sahası için Çelikler Firması ve Soma Santrali için Kolin Firması ihaleyi kazanmış olup, satış sözleşmesine ilişkin çalışmalar Mayıs 2015 sonu itibariyle sürdürülmektedir. Yerli kömüre dayalı santral kapasitesinin yaklaşık yarısı 1980-1990 yılları arasında tesis edilmiş olup, küçük ölçekli bazı otoprodüktör santraller dışında bu santrallerin hemen tamamı 2013 yılına kadar kamunun mülkiyetindedir. Bununla beraber, 2013 yılından itibaren gerçekleştirilen özelleştirmeler sonucunda; Seyitömer, Kangal, Yatağan, Yeniköy, Kemerköy ve Çatalağzı Santralleri varlık satışı yoluyla özel sektöre devredilmiş olup, Soma ve Tunçbilek Santrallerinin devir işlemleri de devam etmektedir. Yerli kömüre dayalı olarak işletmeye giren son termik santraller; 2005 ve 2006 yıllarında devreye alınan 320 MW kapasiteli Çanakkale Çan ve 1440 MW kapasiteli Afşin-Elbistan B santralleri ile 2009 yılında devreye giren Ciner Grubu na ait 135 MW gücündeki Silopi Santrali dir. Son yıllarda, çeşitli girişimlerde bulunulmasına karşın yerli kömüre dayalı termik santral yatırımları konusunda önemli bir gelişme sağlanamamıştır. Bu konuda, belirli ölçüde yol alabilmiş sadece üç örnek mevcuttur. Bunlardan Bolu-Göynük Sahası TKİ tarafından özel bir firmaya termik santral kurma şartıyla ve rödövans ihalesiyle verilmiştir. Firma tarafından proje çalışmalarına başlanılmış ve 2x135 MW gücündeki santral için elektrik üretim lisansı alınmış olup santralin kuruluş çalışmaları sürdürülmektedir. Eskişehir-Mihalıççık da bulunan kömür rezervinden elektrik üretimine ilişkin proje de yine aynı model kapsamında bir özel firma tarafından yürütülmektedir. 2x145 MW gücündeki santralin kuruluş çalışmaları devam etmektedir. Bu kapsamda sürdürülen faaliyetler bir sonraki bölümde detaylarıyla verilmektedir. Özel sektör tarafından sürdürülmekte olan bir diğer kömüre dayalı santral projesi ise Sabancı Holding tarafından yürütülen 450 MW gücündeki Tufanbeyli Santrali dir. Elektrik üretiminde dışa bağımlılığın azaltılması amacıyla, Elektrik Enerjisi Piyasası ve Arz Güvenliği Strateji Belgesi nde Elektrik enerjisi üretiminde yerli kaynakların payının artırılması 29

öncelikli hedeftir. denilmekte ve yerli kömüre ilişkin 2023 hedefi konulmaktadır (YPK 2009). Söz konusu belgede; Bilinen linyit kaynakları ve taşkömürü kaynakları 2023 yılına kadar elektrik enerjisi üretimi amacıyla değerlendirilmiş olacaktır. Bu amaçla elektrik üretimine uygun yerli linyit ve taşkömürü sahalarının, elektrik üretimi amaçlı projelerle değerlendirilmesi uygulaması sürdürülecektir. ifadesine yer verilmektedir. Enerji ithalatının azaltılması ve başta kömür olmak üzere yerli kaynakların payının arttırılması gereğine vurgu yapan ifadelerin benzerlerini; Kalkınma Planlarında, Orta Vadeli ya da Yıllık Programlarda, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu Stratejik Planlarında ve KİT Komisyonu kayıtlarında da izleyebilmek mümkündür. Ancak, yerli kömürlerin elektrik üretiminde kullanımının arttırılması hususunda istenilen mesafe alınamamıştır. Son 14 yıldır yerli kömüre dayalı olarak temeli atılan santral kapasitesi toplam kurulu gücümüzün %1 i düzeyine bile yaklaşamamaktadır. Bunun sonucu olarak, yerli kömürlerimizin toplam elektrik üretimindeki payı %15 lere kadar gerilemiştir. Bununla beraber, ülkemizde elektrik üretimi amaçlı kullanılabilecek önemli kömür rezervleri bulunmaktadır. Söz konusu rezervlerden en yüksek ekonomik yararın elde edilmesini sağlamak amacıyla, kömür üretim faaliyetleri devam etmekte olan sahalarda mevcut proje ve planlamaların güncellenerek geliştirilmesi, henüz herhangi bir işletme projesi bulunmayan sahalarda işletme proje ve planlamalarının ortaya konulması, havza niteliği taşıyan bölgelerde ise havza madenciliğinin gerektirdiği orta ve uzun dönem planlamaları içeren ana master planlarının hazırlanması uygun olacaktır. Bu kapsamda, ülkemizde 20.000 MW ın üzerinde kurulu güç yaratabilecek bir linyit/asfaltit potansiyeli bulunmaktadır. Tablo 4 de elektrik üretimi amaçlı olarak hızla değerlendirilmesi gereken rezervler listelenmektedir. Tablo 4. Elektrik Üretimi Amaçlı Kullanılabilecek Başlıca Kömür Sahaları Saha Toplam Rezerv (ton) Kurum Afşin-Elbistan Havzası 4.831.902 EÜAŞ Çayırhan Havzası 425.896 EÜAŞ Kütahya Seyitömer 160.000 Özel sektör Konya Karapınar 1.833.000 EÜAŞ Afyon Dinar 941.000 MTA Eskişehir Alpu 1.453.000 TKİ Adana Tufanbeyli 323.329 TKİ Bingöl Karlıova 103.662 TKİ Bolu Göynük 37.875 TKİ Manisa Soma 688.000 TKİ Kütahya Tunçbilek 253.000 TKİ Tekirdağ Saray 283.000 TKİ Şırnak Asfaltit 71.000 TKİ Konya Ilgın 143.000 Özel Çankırı Orta 94.390 Özel Adıyaman Gölbaşı 32.000 Özel EPDK verilerine göre, 2015 yılı Mayıs ayı itibariyle yerli kömüre dayalı toplam 51 adet üretim lisansı yürürlükte olup bunların toplamı 11.188 MW ı bulmaktadır (Tablo 5). Ayrıca, yürürlükte olan 8 adet (2.360 MW) ön lisans ve değerlendirmede olan 3 adet (600 MW) ön lisans başvurusu 30

bulunmaktadır. İnşa halinde olan yerli kömür yakıtlı santral sayısı 12 olup toplam gücü 3.446 MW düzeyindedir. Bunlardan 1.078 MW büyüklüğündeki 5 adet santral ise tamamlanma aşamasına gelmiştir (EPDK 2015). Tablo 5. Kömür Yakıtlı Santral Projeleri Yakıt Değerlend irmede olan ön lisanslar Yürürlükte olan ön lisanslar Değerlendir mede olan lisanslar Yürürlükte olan lisanslar İnşa halinde olan santraller İşletmede olan santraller # MW # MW # MW # MW # MW # MW Yerli kömür 3 600 8 2.360 - - 51 11.188 12 3.446 41 7.743 İthal kömür 6 5.480 7 4.788 14 11.535 17 12.059 9 5.980 9 6.063 Asfaltit - - - - - - 2 540 2 405 2 135 Metan - - - - 1 1,4 - - - - - - Toplam 9 6.080 15 7.148 15 11.536 70 23.787 23 9.831 52 13.941 Yerli kömüre dayalı santral yatırımları konusunda beklenen gelişme sağlanamamakla beraber, ithal kömüre dayalı santral kapasitesi giderek artmaktadır. 2000 yılına kadar elektrik sistemimizde ithal kömür santrali bulunmazken 2014 sonu itibariyle söz konusu santrallerin kurulu güç kapasitesi 6.063 MW düzeyine ulaşmıştır. Bu büyüklük, 2014 yılı sonu itibariyle toplam santral kurulu gücümüzün %8,7 sine karşılık gelmektedir. Mevcut gelişmeler, ithal kömür santral yatırımlarının önümüzdeki yıllarda da artarak süreceğini göstermektedir. Ülkemizde işletmede olan 9 adet ithal kömür santrali bulunmaktadır. Toplam kurulu gücü 6.063 MW olan bu santrallerin 2 adedi Çanakkale Biga da, diğerleri Adana-Yumurtalık, Kahraman Maraş, Kocaeli-Gebze ve Zonguldak-Çatalağzı nda kuruludur (EPDK 2015) (Tablo 6). Tablo 6. İşletmedeki Büyük Kapasiteli İthal Kömür Santralleri Santral Mülkiyeti Yeri Kurulu Gücü (MWe) Açıklama İsken Sugözü Enerji Santrali Adana-Yumurtalık 1.320 İşletmede İçdaş Çelik Enerji Ters. ve Ulş. San. AŞ Biga - ÇANAKKALE 405 İşletmede İçdaş Elektrik Enerjisi Ürt. ve Yat. AŞ Biga - ÇANAKKALE 1.200 İşletmede Çolakoğlu Metalurji AŞ Gebze - KOCAELİ 190 İşletmede Eren Enerji Elektrik Üretim AŞ Çatalağzı - ZONGULDAK 2.790 1390 MW ı işletmede İzdemir Enerji Termik Santrali Aliağa-İZMİR 350 İşletmede Atlas Termik Santrali Hatay-İSKENDERUN 1.200 İşletmede 31

İthal kömür yakıtlı elektrik üretim tesislerine ilişkin olarak; 12.059 MW gücünde 17 adet yürürlükte olan ve 11.535 MW gücünde 14 adet değerlendirmede olan üretim lisansı ile 4.788 MW gücünde yürürlükte olan 7 adet ve 5.480 MW gücünde değerlendirmede olan 6 adet ön lisans bulunmaktadır. EPDK verilerine göre, inşaat halindeki ithal kömüre dayalı santral toplam gücü 5.980 MW düzeyindedir (EPDK 2015). 3.7. REZERVLER Ülkemizde, doğal gaz ve petrol rezervleri oldukça sınırlı olmasına karşın, 506 milyon tonu görünür olmak üzere, yaklaşık 1,3 milyar ton taşkömürü ve 13,9 milyar tonu görünür rezerv niteliğinde toplam 14,2 milyar ton linyit rezervi bulunmaktadır (TKİ 2015; TTK 2015; MİGEM 2015). Bu miktar dünya kanıtlanmış işletilebilir kömür rezervlerinin %1,7 sini oluşturmaktadır. Linyit rezervlerimiz ise dünya linyit rezervlerinin %7,1 i büyüklüğündedir. Son yıllarda yürütülen arama ve rezerv geliştirme çalışmaları sonucunda ciddi bir rezerv artışı sağlanmıştır. Yeni sahaların bulunmasına ve rezerv artışına yönelik çalışmalar MTA tarafından sürdürülmektedir. Taşkömürü rezervlerimizin tamamı Türkiye Taşkömürü Kurumu nun (TTK) ruhsatında bulunmaktadır (Tablo 7). Havzada bugüne kadar yapılan rezerv arama çalışmalarında, -1200 m derinliğe kadar tespit edilmiş toplam jeolojik rezerv 1,31 Milyar ton olup, bunun %39 u (yaklaşık 510 Milyon ton) görünür rezerv olarak kabul edilmektedir (TTK 2014, s.20). Havzada koklaşabilir rezervler Kozlu, Üzülmez ve Karadon bölgelerinde yer almaktadır. Koklaşabilir taşkömürü rezervlerinin toplam rezervler içerisindeki payı yaklaşık %67 dir. Armutçuk bölgesinde yer alan rezervler; yarı-koklaşma özelliği, yüksek ısıl değer ve düşük bünye külü içeriği ile hem koklaşabilir kömürlerle harmanlanarak hem de pulverize enjeksiyon (PCI) kömürü olarak demir-çelik fabrikalarında kullanıma uygun niteliktedir. Amasra bölgesi kömürlerinin koklaşma özelliği bulunmamakla birlikte, belirli oranlarda metalürjik kömürler ile harmanlandığında koklaşma özelliğini bozmamaktadır. Havza kömürlerinin alt ısıl değeri 6.200-7.250 kcal/kg arasında değişmektedir (TTK 2014, s.21). Tablo 7. Türkiye Taşkömürü Kurumu Ruhsatlı Kömür Sahalarına Ait Rezervler (ton, 2015 Mayıs) Müessese Hazır Görünür Muhtemel Mümkün Toplam Armutçuk 1.763.675 6.874.821 15.859.636 7.883.164 32.381.296 Kozlu 3.146.786 64.347.317 40.539.000 47.975.000 156.008.103 Üzülmez 521.183 134.785.309 94.342.000 74.020.000 303.668.492 Karadon 2.825.324 131.194.211 159.162.000 117.034.000 410.215.535 Amasra 400.060 169.268.317 115.052.000 121.535.000 406.255.377 TOPLAM 8.657.028 506.469.975 424.954.636 368.447.164 1.308.528.803 2005 yılına kadar 8,3 milyar ton olarak hesaplanan linyit rezervlerimizin çoğunluğu 1976 1990 yılları arasında bulunmuş, bu dönemden sonra kapsamlı rezerv geliştirme etüt ve sondajları 32

yapılamamıştır. 2005 yılında, TKİ koordinatörlüğünde, MTA nın sorumluluğunda ve ETİ Maden, TPAO, EÜAŞ, TTK ve DSİ nin de katılımıyla başlatılan Linyit Rezervlerimizin Geliştirilmesi ve Yeni Sahalarda Linyit Aranması Projesi kapsamında yapılan çalışmalar neticesinde; 2005-2012 yıllarını kapsayan dönem içinde önemli rezerv artışları sağlanmıştır. Daha sonra kapsamı genişletilen ve MTA Genel Müdürlüğü koordinatörlüğüne verilerek başlığı Türkiye Maden ve Jeotermal Kaynak Rezervlerinin Geliştirilmesi ve Yeni Sahaların Bulunması Projesi olarak değiştirilen çalışma kapsamında; Trakya, Manisa-Soma-Eynez, Eskişehir-Alpu, Afşin-Elbistan ve Konya-Karapınar da ilave linyit rezervleri tespit edilmiştir. Böylelikle; uzun yıllardır 8,3 milyar ton olarak bilinen linyit rezervlerimiz 2014 yılsonu itibariyle toplam 14,2 milyar tona ulaşmıştır. Bununla beraber, ülkemiz linyit rezervlerinin ısıl değerleri oldukça düşüktür. Genel olarak 1.000 kcal/kg ile 4.200 kcal/kg arasında değişiklik göstermekle birlikte yaklaşık %90 ının alt ısıl değeri 3.000 kcal/kg ın altındadır. Linyit rezervlerimizin %87,7 si Elektrik Üretim Anonim Şirketi (EÜAŞ), Türkiye Kömür İşletmeleri (TKİ) ve Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü (MTA) 12 olmak üzere üç kamu kuruluşunda, geriye kalan %12,3 ü özel sektör ruhsat sınırları içinde bulunmaktadır (Tablo 8). Ülkemiz linyit rezervlerinin %53,4 ile en büyük kısmı EÜAŞ nin ruhsatındadır. Bu kurumu %25,8 ile TKİ, %12,3 ile özel sektör ve %8,5 ile MTA izlemektedir (Şekil 40). Tablo 8. Kurumlara Ait Linyit Rezervleri, (ton, 2014 yılı sonu) Kurumlar Görünür Muhtemel Mümkün Toplam EÜAŞ 7.448.657.000 133.706.000 2.964.000 7.585.327.000 TKİ 3.445.177.000 211.727.000 8.139.000 3.665.043.000 MTA 1.207.484.000 5.629.000-1.213.113.000 Özel Sektör (2013 sonu) 1.749.921.000 v.y. v.y. 1.749.921.000 TOPLAM 13.851.239000 351.062.000 11.103.000 14.213.404.000 - TKİ rezerv miktarları içerisinde; 18,5 milyon ton bitümlü şeyl rezervi ile 70 milyon ton asfaltit rezervi de bulunmaktadır. - v.y.:veri yok - Beyan usulüne göre kaydı tutulan özel sektör rezervlerinin güvenilirlik derecesi düşüktür. - MTA nın elindeki rezervler; Afyon Dinar, İsparta Şarkikaraağaç, Denizli Çivril ve Denizli Şarkikaraağaç ta bulunmaktadır. Türkiye linyit rezervleri toplamının %12,3 üne sahip olan özel sektörün uhdesinde 400 civarında ruhsat bulunmaktadır. Ancak, MİGEM kayıtlarına göre, söz konusu sahaların sadece 31 adedinde kömür rezervi 10 milyon tonun üzerindedir. 12 MTA nın elindeki rezervler MTA ruhsatında bulunmayıp, henüz Maden İşleri Genel Müdürlüğü ya da diğer bir kuruluşa aktarılmayan rezervlere karşılık gelmektedir. 33

MTA 8,5% Özel Sektör 12,3% TKİ 25,8% EÜAŞ 53,4% Şekil 40. Türkiye Linyit Rezervlerinin Dağılımı 3.8. ARAMA FAALİYETLERİ MTA Genel Müdürlüğü tarafından ülkemizde kömür arama çalışmalarına 1938 yılında başlanılmış olup günümüzde de bu çalışmalar yoğun olarak devam etmektedir. 1939-1984 yılları arasında MTA tarafından 40.000 km² alanın detay etüdü yapılmış ve toplam 1.459.000 metre sondaj yapılarak 117 adet linyit sahası saptanmıştır. Bu çalışmalar sonucunda 8,3 milyar ton linyit rezervi tespit edilmiştir. Enerjide yerli kaynakların kullanımını artırma politikası çerçevesinde 2005 yılında başlatılan yoğun kömür arama çalışmaları sonucunda MTA tarafından 2014 yılı sonu itibariyle 1.490.686 metre sondaj yapılarak; 3 adedi büyük rezervli (Karapınar-Ayrancı, Eskişehir-Alpu, Afyon-Dinar) olmak üzere toplam 7,21 milyar ton yeni linyit rezervi tespit edilmiştir. 2005-2014 yılları arasında keşfedilen ya da rezerv artışı gerçekleştirilen sahalar Tablo 9 da sıralanmaktadır (MTA 2015). Tablo 9. MTA Arama Faaliyetleri Sonucunda 2005-2014 Yılları Arasında Bulunan Linyit Rezerv Miktarları Sahalar Konya-Karapınar Sahası nda 1,8 milyar ton Tekirdağ Çerkezköy Havzası nda 495 milyon ton Elbistan MTA Sahası nda 515 milyon ton Eskişehir-Alpu Sahası nda 1,5 milyar ton Afyon-Dinar Sahası nda 942 milyon ton Malatya-Yazıhan Sahası nda 17 milyon ton Pınarhisar-Vize Sahası nda 140 milyon ton Amasya-Merzifon Sahasında 9 milyon ton Konya-Ilgın sahasında 31 milyon ton Afşin-Elbistan (EÜAŞ) Sahası nda 1,3 milyar ton Manisa Soma (TKİ) Sahası nda 205 milyon ton Denizli Çardak Sahası nda 25 milyon ton Denizli Çivril Sahası nda 8 milyon ton İsparta da 240 milyon ton 34

MTA tarafından 2014 yılında yürütülen kömür arama faaliyetleri ise aşağıda detaylarıyla aktarılmaktadır. 1. Orta ve Doğu Anadolu Bölgesi Kömür Aramaları Amasya-Çorum Eosen Havzası Kömür Aramaları: MTA tarafından ihalelik saha konumundan talep edilen ve MİGEM tarafından birleştirilen, çoğunlukla Merzifon Ovası nı içine alan ruhsat sahasında önceki yıllarda tespit edilen Eosen yaşlı kömür içeren Çeltek Formasyonu ve Armutlu Formasyonu nun devamı ve kömür potansiyeli araştırılmaktadır. 2014 yılı sonuna kadar 2 adet lokasyonda 1.585,15 metre sondaj çalışması gerçekleştirilmiştir. Ruhsat sahasının kuzeyinde yer alan ve Kayadüzü köyünün batı kısmında yer alan ilk sondajda 884,00-896,00 metre arasında kalınlıkları 0,55 ile 5,20 metre arasında değişen, toplam kalınlığı 9,75 metre olan 5 adet kömür damarı kesilmiştir. Kömürler orijinal bazda ortalama 3.500 kcal/kg alt ısıl değere sahiptir. Ruhsat sahasının ova kısmında kömür varlığının tespiti için sondaj çalışmalarına 2015 yılında da devam edilecektir. Konya-Isparta Neojen Havzası Kömür Aramaları: Afyonkarahisar-Emirdağ, Konya- Yunak- Çiftlik-Akşehir-Ilgın ve Isparta-Şarkikaraağaç yörelerini içine alan kesimlerde ve çevresinde önceki yıllarda birçok çalışma yapılmıştır. Proje alanının güneyinde yer alan Afyon-Bolvadin- Özburun yöresinde Miyosen çökelleri içerisinde yer alan kömür damarları zaman zaman işletilmektedir. Proje alanının kuzeyinde yer alan Eskişehir Havzası nda önemli kömür damarları ve yine proje alanın batısında yer alan Eskişehir-Kırka da yapılan bor amaçlı sondajlarda da kömür damarları kesilmiştir. Proje alanı içerisinde yer alan güncel göllerde turba oluşumları gözlenmektedir. Önceki yıllarda gerçekleştirilmiş olan jeofizik etüt çalışmalarında yaklaşık 1.000 metre derinliğe erişebilen havzada sedimanter çökellerin bulunduğu belirlenmiştir. Örtülü alanlar altında kalan havzaların ve alt havzalardaki göl alanlarının kömür olanaklarının araştırılması ve potansiyelinin belirlenmesi planlanmıştır. 2014 yılında 34 adet sondajda toplam 10.168 metre ilerleme gerçekleştirilmiştir. Konya-Ilgın da 2 adet kömür içeren ruhsatta yapılan sondajlarda kesilen kömür damarlarının kalınlıkları 1,25 ile 16,60 metre arasında değişirken, ortalama kalori değeri ise 2.200 kcal/kg civarındadır. İki adet ruhsat sahasında buluculuğa esas rezerv raporu yazılmış ve ruhsatlarda toplam 30.610.000 ton rezerv hesaplanmıştır. 2012 yılında Isparta Şarkikaraağaç ta önemli kalınlıklarda kömür damarı kesilen ruhsatlarda, 2014 yılında kömür yayılım alanı ve rezerv belirlemeye yönelik sondaj çalışmaları tamamlanmış olup, 3 adet ruhsatta buluculuğa esas rezerv raporu yazılmış ve 238,5 milyon ton rezerv tespit edilmiştir. Sahada 1 adet ruhsatta ise rezerv belirlemeye yönelik fizibilite ve rapor çalışmaları devam etmektedir. Ayrıca hidrojeoloji çalışmaları kapsamında 2014 yılı içerisinde 160 km 2 hidrojeolojik etüt, 500 km 2 prospeksiyon, 9.034 metre hidrojeolojik amaçlı sondaj yapılmıştır. Sondaj çalışmalarına 2015 yılında da devam edilecektir. Ankara Çevresi Kömür Aramaları: Havzada 2013 yılında jeotermal amaçlı açılan sondajda Miyosen gölsel birimler içerisinde tespit edilen kömür oluşumunun yayılımını ve kömür varlığını ortaya koymak amacıyla Ankara Yenikent-Ayaş civarında MTA ya ait 5 adet IV. grup ruhsat 35

sahasında kömür aramaya yönelik etüt ve sondaj çalışmalarına başlanılmıştır. Proje kapsamında 8 adet lokasyonda toplam 3.333,50 metre sondaj çalışması gerçekleştirilmiştir. Proje kapsamında 1 adet ruhsatta yapılan sondajlarda kalınlıkları 0,40 ile 1,1 metre arasında olan kömür damarları kesilmiş olup, ortalama kalori değerleri ise 1.100-2.600 kcal/kg arasında değişmektedir. Kömür açısından olumsuz olarak değerlendirilen 3 adet ruhsat sahası terk edilmiştir. 2015 yılında kömür kesilen ruhsat sahasında ve MİGEM den ihalelik saha konumundan birleştirilerek alınan arama ruhsatında, arama ve rezerv belirleme çalışmaları devam edecektir. Muş İli Neojen Havzası Kömür Aramaları: Havzada önceki yıllarda MTA tarafından, araştırma ve rezerve yönelik olarak 17 adet sondaj gerçekleştirilmiştir. Bu sondajlar neticesinde buluculuğu alınmış olan 1 adet ruhsat sahasında 814.591 ton görünür, 7.280.805 ton muhtemel olmak üzere toplam 8.095.396 ton kömür rezervi belirlenmiştir. Havzada daha önceki yıllarda tespit edilen bu kömür oluşumunun yayılımını ve kömür varlığını ortaya koymak amacıyla MTA adına alınan 2 adet ruhsatta 2013 yılında etüt ve sondaj çalışmaları yürütülmüştür. 2013 yılında ruhsatların birisinde kömür tespit edilmiş olup, diğeri kömürleşme açısından olumsuz olduğundan terk edilmiştir. Etütler sonucunda sahadan yeni ruhsat taleplerinde bulunulmuş olup, toplam 7 adet ruhsatta arama ve rezerv belirlemeye yönelik etüt ve sondaj çalışmaları devam etmiştir. Proje kapsamında 2014 yılında 46 adet sondajda toplam 15.960 metre ilerleme gerçekleştirilmiştir. Sahadaki kömüre ortalama giriş derinliği 196 metre, ortalama kömür kalınlığı 5,95 metre olup, kömürler ortalama 1.300 kcal/kg ısıl değere sahiptir. 2. Ege Bölgesi Kömür Aramaları Aydın-Muğla Neojen Havzası Kömür Aramaları: Aydın ve Muğla il sınırları içerisinde yüzeylenen Neojen havzalarındaki linyit potansiyelinin etüt ve sondajlı aramalarla açığa çıkarılması amacıyla 2014 yılının ilk yarısında Aydın-Bozdoğan bölgesinde ihalelik saha konumundan MİGEM tarafından birleştirilerek alınan ruhsat sahasında kömür içerebilecek zonun derinliğini, topografik yapısını tespit etmeye yönelik 46 noktada jeofizik DES çalışması gerçekleştirilmiştir. Etüt ve sondaj çalışmalarına 2014 yılının ikinci yarısında başlanılmış olup 8 adet lokasyonda 3.808 metre sondaj çalışması gerçekleştirilmiştir. Sahanın güney doğu kısmında gerçekleştirilen 1 adet sondajda kalınlıkları 0,20 ile 0,70 metre arasında olan kömür damarları kesilmiş olup, toplam kömür kalınlığı 5,0 metre, kömüre giriş derinliği 729 metredir. Kömürler orijinal bazda ortalama 4.000 kcal/kg alt ısıl değere sahiptir. Sahada sondaj ve etüt çalışmalarına 2015 yılında da devam edilecektir. Batı Anadolu Bölgesi Kömür Aramaları: Bölgedeki 2008 yılında gerçekleştirilen sondajlı çalışmalarda kesilmiş olan kömür damarlarının devamlılıklarının araştırılması amacıyla jeolojik etüt ve rezerv belirleme ile aramalara yönelik sondaj çalışmaları 2014 yıl sonuna kadar sürdürülmüştür. 2014 yılında toplam 18.014,8 metre derinlikte 23 adet sondaj tamamlanmıştır. Denizli-Çardak Acıgöl güneyinde MTA ya ait ruhsatlarda yürütülen çalışmalarda ortalama kalınlığı 6,75 metre olan kömür damarları kesilmiştir. Sahada kömür yayılım sınırı ve rezerv belirlemeye yönelik sondaj çalışmalarına 2014 yılında da devam edilmiştir. Çardak bölgesindeki 36

ruhsatların 2 adedinde kömür tespit edilmiş olup, çalışmalar sonucunda Denizli-Çardak bölgesindeki 1 adet ruhsat sahasında ortalama 560 metre derinliğinde, ortalama 6.75 metre kalınlığında, ortalama 2.434 kcal/kg ısıl değere sahip 25,6 milyon ton görünür rezerv tespit edilmiştir. Bölgedeki diğer ruhsat sahalarında arama çalışmaları 2014 Kasım ayında tamamlanmış olup, rezerv belirlemeye yönelik fizibilite çalışmaları devam etmektedir. Denizli-Çivril bölgesinde yer alan 1 adet ruhsat sahasında ise ortalama 255 metre derinliğinde, ortalama 5,95 metre kalınlığında, ortalama 1.461 kcal/kg ısıl değere sahip 7,5 milyon ton görünür rezerv tespit edilmiştir. 2014 yılı sonuna kadar Dinar-Evciler de ve Çivril de arama ve rezerv belirlemeye yönelik sondaj çalışmaları yürütülmüştür. Çivril de 1 adet ruhsatta 7.554.000 ton rezerv tespit edilmiş, buluculuğa esas raporu hazırlanarak MİGEM e gönderilmiştir. Dinar-Evciler de ise ruhsatların bir kısmında kömür oluşumları tespit edilmiş olup, kömür rezervi ve yayılımını belirlemek amacıyla sondaj çalışmaları 2014 yılı sonuna kadar devam etmiştir. MTA tarafından ihalelik saha konumundan talep edilen ve birleştirilen Dinar-Haydarlı sahasında bulunan ruhsatta da kömür içerebilecek zonun derinliğini, topografik yapısını tespit etmeye yönelik 52 nokta jeofizik DES çalışması gerçekleştirilmiştir. Ruhsatta kömür aramaya yönelik sondaj çalışmaları 2014 yılı sonuna kadar devam etmiştir. Ayrıca hidrojeoloji çalışmaları kapsamında 2014 yılı sonuna kadar 160 km 2 hidrojeolojik etüt ve 500 km 2 prospeksiyon ve 5.311 metre sondaj ilerlemesi gerçekleştirilmiştir. 5.600 metre ilave sondaj ihalesi yapılmış olup 2015 yılında da sondaj çalışmalarına devam edilecektir. 3. Trakya Havzası Kömür Aramaları Tekirdağ (Malkara) - Edirne (İpsala) Oligosen Havzası Kömür Aramaları: Trakya Bölgesi fosil yakıtlar bakımından ülkemizin önemli havzalarından biridir. Havzanın kuzeyinde Istranca, batısında Rodop ve güneyinde Menderes Masifleri yer alır. Bölgede kömür aramalarına 1950 li yıllarda MTA tarafından başlanmıştır. 2014 yılında toplam 31.879,5 metre derinlikte 61 adet sondaj tamamlanmıştır. Sondajlarda kesilen kömür damarlarının kalınlıkları 0,50 ile 3,50 metre arasında değişmektedir. Sahadaki kömür ortalama giriş derinliği 250 metre, ortalama kömür kalınlığı 9 metre olup, ortalama 2.000 kcal/kg ısıl değere sahiptir. 4. Karadeniz Bölgesi Kömür Aramaları Kastamonu-Taşköprü, Sinop-Boyabat Neojen Havzası Kömür Aramaları: Kastamonu - Taşköprü Havzası nda, MTA ya ait 13 adet ruhsat sahasında, Eosen ve Neojen birimleri içerisinde bulunması muhtemel linyit oluşumları araştırılmıştır. Proje kapsamında 6 adet lokasyonda 3.366 metre sondaj gerçekleştirilmiştir. Etüt ve sondaj çalışmaları neticesinde ruhsatlarda ekonomik kömür oluşumlarına rastlanılmamış ve 14 adet ruhsat sahası terk edilerek proje tamamlanmıştır. 5. Ücretli İşler Kapsamındaki Kömür Aramaları EÜAŞ adına Beypazarı Fleksür Güneyi Kömür Aramaları: Beypazarı Kömür Havzası H ve E Sektörleri Rezerv Belirleme ve Alt Damar ile Fleksür Güneyi Bölgesinin Araştırılması Projesi kapsamında 2010 yılında yapılan 14 adet araştırma sondajı, fleksür güneyinde yaklaşık 80 km 2 alanda yeni bir kömür havzasının varlığına işaret etmiştir. 37

Proje kapsamında, bölgedeki bu yeni bulguların araştırılması, kömür potansiyelinin ortaya çıkartılması amaçlanmış olup, toplam derinliği 186.150 metre olması planlanan 219 adet sondajın yapılması programlanmıştır. Projede, Kömürün Yerinde Gazlaştırılma Teknolojisine Uygunluğunun Araştırılması ve Tahkimat Tasarımı Analizleri başlığı altında detaylı araştırmaların yapılması da planlanmıştır. Kömürün kalite parametrelerinin belirlenmesi ve yerinde gazlaştırılmasına yönelik özelliklerinin saptanması amacıyla açılacak kuyulardan sistematik olarak 1.485 adet örnek derlenecek ve bu örneklerde çeşitli analizler gerçekleştirilecek; tahkimat tasarımı modellemesi nde kullanılmak üzere 15 ayrı lokasyonda açılacak kuyularda ise çeşitli jeomekanik testler yapılacaktır. Çalışmalarına 26 Temmuz 2013 tarihinde başlanılan projede, 2014 yılında 94.195,37 metre ilerleme gerçekleştirilmiştir. TKİ Adına Linyit Aramaları: MTA ile TKİ Genel Müdürlüğü arasında, Afyon, Burdur, Denizli, Kütahya, Eskişehir, Ankara, Uşak, Muğla illerinde TKİ tarafından ruhsatlandırılmış sahalarda kömür aramaya yönelik 15.800 metre sondaj ve etüt çalışmalarını kapsayan bir sözleşme imzalanmıştır. Sözleşme kapsamında arazi çalışmalarına 15 Nisan 2014 tarihinde başlanılmış olup, 2014 yıl sonuna kadar Afyon, Burdur, Uşak, Kütahya, Denizli illerinde 29 adet lokasyonda toplam 9961,55 metre sondaj çalışması gerçekleştirilmiştir. Proje çalışmaları, TKİ tarafından görevlendirilen akademik danışmanlarla birlikte koordineli olarak yürütülmektedir. Sahalarda 2014 yılında yapılan çalışmalar neticesinde kömür oluşumu tespit edilememiştir. TKİ adına Bolu-Ankara Bitümlü Şeyl Sondaj ve Etüt Çalışmaları: TKİ Genel Müdürlüğü ile TPAO Genel Müdürlüğü ortaklığında gerçekleştirilen bitümlü şeyllerin teknolojik özelliklerinin belirlenmesine yönelik proje kapsamında, MTA ile TKİ arasında, TKİ ye ait Bolu-Göynük-Mengen ve Ankara-Nallıhan-Beydili bitümlü şeyl sahalarında 6.000 metre sondaj ve etüt yapmaya yönelik sözleşme imzalanmıştır. Proje çalışmalarına 11 Ağustos 2014 tarihinde başlanılmış olup, 8 adet lokasyonda 1.395 metre sondaj çalışması gerçekleştirilmiştir. 3.9. KÖMÜR SEKTÖRÜNDE KAZALAR 2014 yılı, Türkiye kömür sektörü için son derece talihsiz bir yıl olmuştur. İki önemli kaza söz konusudur. Bunlardan ilki 13 Mayıs ta Soma da ve diğeri ise 28 Ekim de Ermenek te meydana gelmiştir. Her ikisi de yeraltı kömür işletmesi olarak çalışan ocaklardan ilkinde 301 ve ikincisinde ise 18 çalışan yaşamını yitirmiştir. Henüz resmileşmemiş istatistiklere göre, 2014 yılında tüm kömür ocaklarında meydana gelen can kaybı ise 348 dir. Buna göre Türkiye kömür sektöründe çalışan her 10 bin kişiden 63 ü 2014 yılında yaşamını yitirmiştir. Dolayısıyla, her 10 milyon ton kömür üretimine karşılık 59 can kaybı söz konusudur. Verilen bu rakamlar diğer pek çok ülkeyle karşılaştırıldığında son derece yüksek olup, ülkemiz kömür sektöründe iş güvenliği alanında kapsamlı iyileştirmelere ihtiyaç olduğunu göstermektedir. 38

3.10. SEKTÖR ANALİZİ VE HEDEFLER 3.10.1. GZFT ANALİZİ Linyit sektörünün güçlü ve zayıf yönleri ile sektör dışında oluşabilecek fırsatlar ve tehditleri belirlemeye yönelik GZFT (Güçlü Yönler, Zayıf Yönler, Fırsatlar ve Tehditler) analizi Tablo 10 ve Tablo 11 de verilmektedir. Tablo 10. Sektörün Güçlü ve Zayıf Yönleri Güçlü/Zayıf Yönler Rezervler Üretim Tüketim Kurumsal Yapı Güçlü Yönler Önemli linyit yataklarının mevcudiyeti Yeni arama projeleriyle rezervin artma potansiyelinin yüksekliği Linyit rezervlerimizin elektrik üretimi amaçlı kullanmaya uygun olması Zayıf Yönler Linyit rezervlerinin büyük oranda düşük kalitede olması Mevcut rezervlerin zenginleştirme için uygun özelliklere sahip olmaması Güçlü Yönler Mevcut kamu kuruluşlarının üretimlerinde ölçek ekonomisini büyük oranda yakalayabilmiş olması Kömür santrallarının iklim koşullarından etkilenmeden yıl boyunca çalışabilmesi Madencilik faaliyetlerinin, genel olarak, kırsal alanlarda yapılıyor olması bakımından, ekonomik, toplumsal ve kültürel eşitsizlikleri giderici etkisinin bulunması Kömür üretim faaliyetlerin gerektirdiği yol, su, elektrik, haberleşme gibi alt yapı gereksinmelerinin madencilik yapılan bölgeye getirilmesi ile söz konusu bölgede belirli düzeyde bir altyapı tesis edilebilmesi ve söz konusu altyapının kalkınmanın da temel unsurlarından birini oluşturması Kömür madenciliğinin istihdam ağırlıklı bir sektör olması bakımından bölgeler arası göçü sınırlayıcı nitelikte olması ve bunun yanında kömüre dayalı diğer bölgesel sanayileri de geliştirmek suretiyle dolaylı istihdam yaratma özelliğinin bulunması Zayıf Yönler Özel sektör kuruluşlarının genellikle küçük ölçekli üretim yapabiliyor olmaları Mevcut kamu kurumlarında bulunan makine parklarının son derece eski olması ve yenileme yatırımlarının olması gereken düzeyde yapılamaması Makine-ekipman ve üretim giderleri bakımından dışa bağımlılığın bulunması Yerli madencilik sanayimizin geliştirilememiş olması Madencilik sektörünün riskli olması ve yüksek yatırım gerektirmesi nedeniyle, özel sektörün yatırım tercihleri arasında ilk sıralarda yer bulamaması Sektörde faaliyet gösteren kamu işletmelerinde gerekli yenileme yatırımlarının zamanında yapılamamış olması nedeniyle üretim maliyetlerinin artması Güçlü Yönler Kömür; taşıma ve depolamaya uygun niteliği nedeniyle güvenilirliğinin yüksekliği Ülkemizde enerji güvenliğinin giderek sorunlu hale gelmesiyle yerli kaynak olarak linyitin gündeme gelmesi Zayıf Yönler Kömüre dayalı santrallere karşı kamuoyu tepkisi Yüksek kül ve nem içeriği nedeniyle enerji yoğunluğunun düşük olması Güçlü Yönler Yüksek bilgi birikimi ve deneyimine sahip kuruluşların varlığı Kömür madenciliğinde uzmanlaşmanın belirli ölçülerde halen muhafaza ediliyor olması Sektörde marka haline gelmiş ve güvenilirliği yüksek kurumların bulunuyor olması Sektörde mevcut kamu kurumlarının faaliyetlerini yürütmek için gereken kaynaklara yurtiçi ya da yurtdışından kolaylıkla ulaşabiliyor olması 39

Yasal Yapı Teknoloji İnsan Kaynakları Çevre ve İş Güvenliği Zayıf Yönler Kömür madenciliğindeki kurumsal uzmanlaşmanın giderek aşınmakta olması Linyit rezervlerinin iki ayrı kamu kurumu elinde toplanmış olması Elektrik santralleri ile bu santrallere kömür temin eden maden işletmelerinin farklı kurumsal yapılar elinde olması Linyit sektöründe mevcut özel sektör kuruluşlarının üretimde ölçek ekonomisini sağlayabilecek teknik ve finansal güce sahip bulunmaması Özel sektör firmalarının yurtiçi ya da uluslararası piyasalardan mali kaynak bulabilme kapasitelerinin son derece sınırlı olması Güçlü Yönler Yasal yapı konusunda ciddi bir bilgi ve deneyim birikiminin varlığı Zayıf Yönler Madencilik sektörüne ilişkin yasa ve yönetmeliklerin tam anlamı ile sektörün sorunlarını çözememiş olması Sektörde farklı kanunlara tabi olan bakanlıklar ile kurumlar ve kurumların birbirleri arasında koordinasyon eksikliği Güçlü Yönler Sektörde yüksek teknolojiye ilişkin talep Zayıf Yönler Özel sektör firmalarının araştırma ve geliştirme alanında son derece sınırlı faaliyet göstermesi Sektörde faaliyet gösteren kamu kurumları arasında TKİ dışında araştırma ve geliştirme alanına ilginin sınırlı olması Kamu kurumları, üniversiteler ve özel sektör tarafından yürütülen çalışmaların koordinasyonunda eksiklerin bulunması Güçlü Yönler Kömür madenciliğinin istihdam yaratma potansiyelinin yüksekliği Zayıf Yönler Kalifiye ara eleman temininde güçlük Sektörde, özellikle usta-çırak ilişkisinin zayıflaması Madencilik faaliyetlerinin ağır iş kolu olması nedeniyle işgücünün isteksizliği Güçlü Yönler Gelişen temiz kömür teknolojileri Zayıf Yönler Sahip olduğumuz kömürlerin birim ısıl değer başına diğer enerji kaynaklarına göre çok daha yüksek karbondioksit emisyonuna sahip olması Mevcut kömürlerin yüksek kükürt içerikleri nedeniyle çevreye olan olumsuz etkisinin fazla olması İş güvenliğine ilişkin mevzuattaki yetersizlikler Tablo 11. Sektörde Fırsatlar ve Beklentiler / Tehditler ve Riskler Fırsatlar ve Beklentiler Linyit rezervlerinin aranması ve geliştirilmesine yönelik faaliyetlerin hız kazanması Yerli kömürün, diğer enerji kaynaklarına göre maliyet avantajının artması Sanayinin gelişmesi ve nüfus artışına paralel olarak enerji ihtiyacının giderek artması sonucunda sanayi, ısınma ve elektrik amaçlı kömür pazarında artış eğilimi Ülkemiz enerji arz güvenliğinde zafiyet sonucunda yerli kaynak kullanım ihtiyacının giderek artması Temel strateji belgelerinde yerli kömüre öncelik verilmesi gereğinin giderek daha kuvvetli vurgulanması Kamu elinde bulunan ve yatırımları gerçekleştirilemeyen linyit sahalarının değerlendirilmesi amacıyla özel sektöre açılması Dünya genelinde kömürden elde edilen yan ürünlerin üretim ve kullanımının hızla yaygınlaşıyor olması 40

Tehditler ve Riskler Temiz kömür teknolojileri kullanımı sonucu kaliteli ürün elde edilmesi Temiz kömür teknolojileri alanında ortaya çıkan olumlu gelişmeler Yakma teknolojilerindeki hızlı gelişim nedeniyle düşük kalorili kömürlerden giderek daha fazla yararlanabilmenin mümkün olması Kömür üretimine yönelik yeni teknolojilerin gelişiyor olması CO 2 tutma ve depolama teknolojilerindeki gelişmeler Kömürün yeraltında gazlaştırma teknolojisindeki gelişmeler Türkiye de kişi başına emisyon miktarının gelişmiş ülkelere göre çok daha az olması Aramacılık faaliyetleri açısından Çevre ve Orman Mevzuatı ile MTA açısından Maden mevzuatının linyit aramalarında engel oluşturması MTA haricinde kömür aramacılığında uzman bir kuruluşun ortaya çıkamaması Sektördeki kamu işletmelerinde gerekli yenileme yatırımlarının yapılamaması Özellikle kamu işletmelerinde işletme verimliliğine yönelik araştırma ve geliştirme çalışmalarının son derece sınırlı kalması Ülkemiz kömür endüstrisinin uluslararası piyasalara açılma konusunda strateji geliştirememesi Küresel iklim değişikliği çerçevesindeki tartışmalar 3.10.2. HEDEFLER Linyit sektörünün kısa, orta ve uzun dönem hedefleri Tablo 12 de verilmektedir. Tablo 12. Sektör Hedefleri Ülkemiz linyit potansiyelinin bütünüyle belirlenmesi Linyit aramalarının kesintisiz ve etkin bir şekilde sürdürülmesini teminen kurumsal yapıların güçlendirilmesi Linyit rezervlerine ilişkin tüm arama verilerinin yer aldığı ve linyit madenciliğine temel veri sağlayacak merkezi bir veri tabanının oluşturulması Bilinen tüm linyit yataklarının elektrik enerjisi üretimi amaçlı olarak değerlendirilmesi Mevcut yerli linyitlerin, temiz kömür teknolojileri kullanılmak suretiyle katma değeri yüksek asıl ve yan ürünlere dönüştürülerek elektrik ve sanayi sektörlerinde tüketilmesinin sağlanması Ülkemiz kömür sektöründe; küresel ölçekte yatırım ve üretim yapabilen, Ar-Ge faaliyetleri ile insan kaynaklarının geliştirilmesine yüksek kaynak ayırabilen sermayesi güçlü ve uluslararası alanda rekabet gücü olan küresel ölçekte dinamik yapıların ortaya çıkmasının sağlanması, söz konusu yapıların dünyanın her bölgesinde kömür ve elektrik sektörlerinde aramadan üretime, dağıtımdan tüketime her alanda yatırım yapabilmelerinin teşvik edilmesi Kamu işletmelerinin örgütlenme yapılarının gözden geçirilerek, çağdaş yönetsel yapılar tesis edilmesi Kömür madenciliği makine ve ekipmanları sanayisinin kurulması Atıl durumdaki rezervlerin hızla işletmeye alınması ve yeni sahalar açılmak suretiyle kömür üretiminin arttırılması Kömür sektörünün her aşamasındaki faaliyetlerin detay ve yüksek nitelikli mühendislik projelerine dayandırılmasının sağlanması Küçük rezervli kömür yataklarının bölgesel enerji üretim tesislerinde değerlendirilmesinin sağlanması Kamu-özel işbirlikleri ve şirket satın alma ve birleşmelerinin teşvik edilerek sektörde sermayenin toplulaştırılması Ülkemiz linyitlerinin katma değerinin arttırılmasına yönelik araştırma-geliştirme faaliyetlerinin desteklenmesi Kömürün gazlaştırılması, sıvı yakıt eldesi, metanol, etanol eldesi ve kömürden hümik asit fulvik asit elde edilmesi için gerekli teknolojilerin geliştirilmesi Özellikle Afşin-Elbistan, Soma, Tunçbilek, Karapınar, Trakya gibi geniş kömür alanlarının havza madenciliği kavramı temelinde yeniden projelendirilerek yapılandırılması 41

4. KURULUŞUN SEKTÖR İÇİNDEKİ YERİ Bu bölümde; TKİ Kurumu nun teşkilat yapısı ve faaliyetleri özetlenmekte, kuruluşun güçlü ve zayıf yönleri ile karşı karşıya olduğu fırsatlar ve tehditler analiz edilmekte, kendisi için belirlediği vizyon ve misyonu ile kurumsal beklentileri aktarılmakta, rekabet analizi yapılmakta ve son olarak 2014 yılı faaliyetleri ile sektördeki konumu ortaya konulmaktadır. 4.1. KURULUŞUN YAPISI VE FAALİYETLERİ Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu, devletin genel enerji ve yakıt politikasına uygun olarak linyit, turb, bitümlü şist, asfaltit gibi enerji hammaddelerini değerlendirmek, ülkenin ihtiyaçlarını karşılamak, yurt ekonomisine azami katkıda bulunmak, plan ve programlar tanzim etmek, takip etmek, uygulama stratejilerini tespit etmek ve gerçekleşmesini sağlamak amacıyla 22 Mayıs 1957 tarih ve 6974 sayılı TKİ Kurumu Teşkilat Kanunu nun 31 Mayıs 1957 tarih ve 9621 sayılı Resmi Gazete de ilanı ile kurulmuş bir iktisadi devlet teşekkülüdür. Önce 3460 sayılı KİT Yasası na bağlı kurulan TKİ nin faaliyetleri, daha sonra 8 Haziran 1984 tarih ve 233 sayılı KHK ile 27 Kasım 1984 tarih ve 18588 sayılı Resmi Gazete de yayımlanan Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu Genel Müdürlüğü Ana Statüsü hükümlerine göre yeniden düzenlenmiştir. TKİ nin faaliyetleri 1970 li yılların sonlarından itibaren hız kazanmıştır, özellikle 4 Ekim 1978 tarih ve 2172 sayılı Devletçe İşletilecek Madenler Hakkında Kanun un yayımlanması sonrasında TKİ; Orhaneli, Keles, Tunçbilek, Ömerler, Seyitömer, Işıklar, Eynez, Darkale, Tınaz- Bağyaka, Sivas-Kangal, Beypazarı-Çayırhan, Afşin-Elbistan ve Bingöl-Karlıova gibi önemli yatırım projelerini hızla devreye sokmuştur. Bu gelişmeler sonucunda, TKİ, 1990 lı yılların başında yıllık 60 milyon ton üretim yapabilecek kapasiteye ulaşmıştır. Ancak, TKİ nin gerçekleştirmiş olduğu projelerden 4,2 milyon ton/yıl kapasiteli Sivas-Kangal 1989 yılında, 20 milyon ton/yıl kapasiteli Afşin-Elbistan 1995 yılında ve 4,3 milyon ton/yıl kapasiteli Beypazarı-Çayırhan ise 2000 yılında Elektrik Üretim Anonim Şirketi ne devredilmiştir. Ülke genelinde ısınma ve sanayinin kömür talebini karşılamak amacıyla kurulmuş olan, merkezi Ankara daki Kömür Satış ve Tevzii Müessesesi ve buna bağlı 18 il ve 4 ilçedeki Kömür Satış Şubeleri ise 1991 yılında kapatılmıştır. Son olarak; 2012 Ekim ayında Kütahya Seyitömer deki, 2013 Ağustos ayında Muğla Yatağan ve Milas daki, 2014 yılı Aralık ayında ise Bursa Orhaneli ndeki kömür işletmeleri özelleştirilerek TKİ bünyesinden ayrılmıştır. TKİ nin organları, Yönetim Kurulu ve Genel Müdürlüktür. Yönetim Kurulu, TKİ nin amaç ve faaliyetlerini gerçekleştirme ve yönetimi ile ilgili gerekli her türlü kararı almakla yükümlüdür. TKİ Genel Müdürlüğü; Genel Müdür, Genel Müdür Yardımcıları ve bağlı birimlerden oluşmaktadır. Genel Müdürlük Merkezinde; 13 daire başkanlığı, Hukuk Müşavirliği ve Teftiş Kurulu Başkanlığı bulunmaktadır. Taşrada ise; 2 müessese ve müesseselere bağlı 2 işletme müdürlüğü ve doğrudan Genel Müdürlüğe bağlı 6 kontrol müdürlüğü bulunmaktadır. Kontrol Müdürlükleri doğrudan genel müdürlüğe bağlı olup, redevans karşılığı özel kuruluşlara 42

işlettirilen sahalardaki çalışmaların kontrolünü yürütmektedirler. Tüm teşkilatın 2014 yılı sonu itibariyle; 1.528 memur, 3.478 işçi olmak üzere toplam 5.006 personeli bulunmaktadır. TKİ Kurumu nda kömür, açık işletmecilik ve yeraltı işletmeciliği olmak üzere iki temel yöntemle üretilmektedir. Yüzeye yakın kömür oluşumları ekonomik nedenlerle açık işletmecilik yöntemi ile üretilmelerine karşın derin kömür damarları yeraltı işletmeciliği yöntemi ile çıkartılmaktadır. Açık işletmecilik yöntemi ile üretilen kömür oluşumlarında büyük kapasiteli kazıcılar, yükleyiciler ve kamyonlar kullanılmakta, yeraltı işletmecilik yöntemi ile üretilen kömür oluşumlarında kazılan boşluğu göçmeden tutabilecek hidrolik tahkimatlar, kömür kazıcılar ve nakledici konveyörler kullanılmaktadır. Kurum, özellikle 1970 li yıllardan itibaren ülkemiz kömür madenciliğinde yeni teknolojilerin kullanımı konusunda öncü olmuş; yeraltı mekanize üretim sistemi, döner kepçeli ekskavatörbant konveyör-dökücü sürekli açık ocak madencilik sistemi ve açık ocaklarda dragline kullanımı gibi konularda ülkemiz madencilik endüstrisinde devrim sayılabilecek uygulamalara imza atmıştır. Bununla beraber, özellikle 1990 lardan itibaren yatırım bütçesinde önemli daralmalara gidilmiş olması, Kurumun yeni üretim teknolojilerinin uygulanması konusunda sınırlı kalmasına yol açmıştır. Kurumun öncelikli hedef pazarı, elektrik üretim tesislerinin birincil enerji ihtiyacıdır. Satış hacmi bakımından ikinci sıradaki pazarı ise ısınma ve sanayi sektörleridir. Isınma ve sanayi sektörlerinin pazar büyüklükleri, TKİ nin mevcut üretim kapasitesi ile karşılaştırılamayacak düzeyde olup, özellikle nüfus artışı ve ekonomik büyüme ile orantılı olarak giderek artmaktadır. Bununla beraber, söz konusu pazara erişim olanakları, rakip enerji kaynaklarının yer aldığı sektörel ortamda, çevre ve fiyat gibi çeşitli kısıtların varlığı sonucu değişik oranlarda azalmaktadır. 4.2. KURULUŞUN GZFT ANALİZİ, VİZYON, MİSYON VE STRATEJİK AMAÇLARI TKİ, faaliyette bulunduğu sektör içindeki yerini analiz edebilmek ve etkin sektörel politikalar geliştirebilmek amacıyla 2009 yılında geniş katılımlı bir çalışma gerçekleştirmiş ve kuruluşun GZFT (Güçlü Yönler, Zayıf Yönler, Fırsatlar ve Tehditler) analizi ile vizyon, misyon ve stratejik amaçlarını ortaya koymuştur. Aynı çalışma, Kurumun 2015-2019 Stratejik Planı nda yararlanılmak üzere 2014 yılında da tekrar edilmiş olup çalışmadan elde edilen verilere göre; kuruluşun güçlü yönleri arasında; yüksek bilgi birikimi ve deneyimi, kömür madenciliğindeki uzmanlığı, yeni arama projeleriyle kömür rezervlerini artırma potansiyelinin olması, sektörde bir marka haline gelmiş olması ve güvenilirliğinin yüksekliği hususları öne çıkmaktadır. Madencilik endüstrisinde kurumsal kültür diğer pek çok endüstriden farklı olarak son derece belirleyici bir unsur durumunda olup deneyim ve uzmanlık çok büyük önem taşımaktadır. Genel olarak madencilik endüstrisinin doğası; etkin, verimli ve güvenli madencilik faaliyetlerinin, uzun kurumsal geçmişe sahip kuruluşlar tarafından yapılabilmesi sonucunu doğurmaktadır. Bu gerçek, özellikle madencilik endüstrisi bakımından gelişmiş ülkelerde kolaylıkla izlenebilmektedir. 43

Mineral kaynaklarının, tükenebilir kaynaklar olması, çoğunlukla yerkabuğunun derinliklerinde bulunan yatak oluşumlarının büyük belirsizlikler taşıması, üretim öncesi faaliyetlerin, diğer sektörlere nazaran, çok daha uzun süreli, kapsamlı, zorlu ve maliyetli olması, madencilik yatırımlarında arama maliyetlerinin son derece yüksek olup büyük risk taşıması ve birçok durumda, katlanılan yüksek arama maliyetlerine karşın, ekonomik olarak işletilebilecek bir mineral varlığının belirlenememe olasılığının söz konusu olması, arama riskinin yanında, pek çok cevher için fiyat dalgalanmalarının diğer sektörlere göre çok daha büyük olması ve ölçek ekonomisinin belirleyici önem taşıması, bu endüstride uzun birikim ve deneyime, güçlü finansal yapılara sahip büyük ölçekli kuruluşları gerektirmektedir. Dolayısıyla, TKİ nin gelecekteki durumu kurgulanırken, çok uzun yıllardır teknik ve hukuki anlamda tamamen serbest konumda bulunan ülkemiz kömür endüstrisinde tüm çabalara karşın teknik ve finansal açıdan güçlü özel sektör firmalarının ortaya çıkamamış olması ve genel olarak özel sektörün kömür madenciliğine kapsamlı yatırımlar yapma hususundaki isteksizlikleri ciddiyetle dikkate alınmalıdır. Her şeye karşın; uzun kurumsal geçmişi ve sektördeki bilgi, birikim ve deneyimi hala TKİ nin en güçlü yanı olarak ortada durmakta olup, akılcı stratejiler ve bu stratejilere yönelik proje ve faaliyetler hayata geçirildiğinde, sadece Kurumda değil, tüm ülkemiz kömür endüstrisinde en yüksek etkinlik ve verimlilik düzeyine ulaşılması kaçınılmaz olacaktır. Kurumun zayıf yönleri arasında ise; Kuruma ilişkin özelleştirme ve yeniden yapılandırma konularındaki belirsizlikler ve söz konusu belirsizliklerin personel üzerindeki olumsuz etkileri, açık işletmeye uygun rezervlerin tükeniyor olması, idame/yenileme yatırımlarının zamanında yapılamıyor olması nedeniyle özellikle makine-ekipman parkının ekonomik ömrünü tamamlamak üzere olması hususları öne çıkmaktadır. Ülkemiz ekonomisine en yüksek katkıyı yapmak bakımından TKİ nin önünde önemli fırsatlar bulunmaktadır. Dünyada temiz kömür teknolojileri alanında ortaya çıkan olumlu gelişmeler, kömür yakma teknolojilerindeki hızlı gelişim, kömür madenciliğindeki teknolojik gelişmeler, dünyada petrol ve doğal gaz rezervlerinin hızla tükenmesi, buna karşın ülkemizin zengin linyit rezervlerine sahip olması ve yapılacak aramalar ile yeni kömür yataklarının bulunup geliştirilmesi olasılığının yüksek olması bu fırsatlar arasındadır. Buna karşın tehditler arasında ise; elektrik üretiminde kömür kullanımının çevresel bakımdan tepki görmesi, özelleştirme politikalarındaki belirsizlikler, enerji sektörü ile ilgili yapılan yapısal düzenlemelerde kömür kullanımını sınırlandıran unsurlar ve mevcut yasal düzenlemelerin kamunun yatırım yapmasını engellemesi gibi hususlar öne çıkmaktadır. Tüm değerlendirmeler dikkate alındığında, TKİ Kurumu nun temel misyonu, ilgili olduğu Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı nın temel amaçlarından olan enerji güvenliği, giderek ulusal güvenlik unsurlarına katkıda bulunmaya yönelik olarak inşa edilmiş olup, misyon ifadesi; Ülkemizin enerji ihtiyacını nitelikli, güvenilir ve düşük maliyetli karşılamak üzere; linyit, asfaltit, bitümlü şeyl, turba gibi enerji hammaddelerini, bilimsel ve teknolojik yöntemler kullanarak ve çevresel faktörleri de dikkate almak suretiyle etkin, verimli ve sürdürülebilir bir şekilde aramak, üretmek, kullanımlarını sağlamak ve temiz kömür teknolojileri ile stratejik öneme sahip ikincil ürünleri elde etmek. şeklinde belirlenmiştir. Söz konusu misyon, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı nın Enerji kaynaklarını ve doğal kaynakları verimli ve çevreye duyarlı şekilde değerlendirerek ülke refahına en yüksek katkıyı 44

sağlamak şeklinde ifade edilen misyonu ile de paralellik arz etmekte ve bu misyona katkı yapmaktadır. Ülkenin gelişen ekonomisiyle beraber enerji talebinin de giderek artan bir biçimde ithalat yoluyla karşılanmasının ülkemiz enerji güvenliğini azalttığı bilinmektedir. Artan enerji ihtiyacının karşılanmasında, yerli linyitlerimizin, gerek elektrik üretimi amaçlı gerekse ısınma ve sanayide kullanımının artırılması, enerji güvenliğinin yanında ekonomiye katkı sağlaması bakımından da büyük önem taşımaktadır. Söz konusu misyon ile Elektrik Enerjisi Piyasası ve Arz Güvenliği Strateji Belgesi ile de ortaya konulan Bilinen linyit kaynakları ve taşkömürü kaynakları 2023 yılına kadar elektrik enerjisi üretimi amacıyla değerlendirilmiş olacaktır. Bu amaçla elektrik üretimine uygun yerli linyit ve taşkömürü sahalarının, elektrik üretimi amaçlı projelerle değerlendirilmesi uygulaması sürdürülecektir. stratejik hedefine de uygunluk sağlanmış olmaktadır. Ortaya konulan misyona yönelik olarak, TKİ, üretim ve satışlarını arttırmaya yönelik proje ve faaliyetlerini geliştirme ve gerçekleştirme yönünde çaba gösterirken, söz konusu çabanın önemli bir boyutunu da, özel sektörle yapılacak akılcı işbirlikleri oluşturmaktadır. Bu çerçevede, genel ekonomik yarar, sektörün genel etkinlik ve verimliliğinin arttırılması yönündeki hedeflerin gerçekleştirilmesi, bu kapsamda Kurum tarafından işletilmeyen sahaların devir yoluyla ekonomiye kazandırılması ve özel sektörle işbirliklerinin kurumsal yapıyı güçlendirici yönde sürdürülmesi stratejik önemdedir. Dolayısıyla, toplumsal yarar ve ekonomik verimlilik esaslarına bağlı olarak yerli linyitlerimizin üretimlerinin artırılması ve ülkemiz linyit rezervlerimizden ulusal ekonomiye azami katma değer sağlayacak şekilde yararlanılması, Kurumun öncelikli hedefleri arasındadır. Bu amaçla; verimlilik, düşük maliyetli üretim, ürün kalitesi, üretimin sürekliliği, bilimsel yöntemler kullanılmak suretiyle yapılacak araştırma ve geliştirme çalışmaları ve çevreye duyarlı üretim hususları son derece önemli görülmektedir. Kurumun vizyonu ise; Kömür endüstrisinde uluslararası rekabet edebilirliği olan bir kuruluş olmak şeklinde ortaya konulmuştur. Kurumun gelecekte kendisini görmek istediği yer, gerek kurumsal yapı gerekse verimlilik bakımından uluslararası ölçekte bir kuruluş olmaktır. Kurum tarafından ortaya konulmuş bulunan vizyon ve misyon ifadelerini gerçekleştirebilmek amacıyla, Kurumun GZFT analizleri de dikkate alınmak suretiyle belirlenen stratejik amaçlar, dört ayrı ayak üzerinde oluşturulmuştur. Kurum, üretim ve satışlarını arttırmayı son derece önemli görmekte, bu amaca ulaşmada; maliyetlerin düşürülmesi, verimliliğin arttırılması, Ar-Ge çalışmalarına ağırlık verilmesi ve kurumsal yapının güçlendirilmesinin mutlaka gerekli olacağına inanmaktadır. Bu çerçevede oluşturulan stratejik amaçlar aşağıda sıralanmaktadır: Amaç 1. Yerli kömür üretimi ve pazar payını arttırmak, bu pazarda kalıcı ve etkin olmak. Amaç 2. Rekabet gücünü ve karlılığını yükseltmek için maliyetleri düşürmek, verimliliği artırmak. Amaç 3. Ar-Ge faaliyetlerine ağırlık vererek yeni teknolojiler geliştirmek ve kömürün farklı alanlarda kullanımı için ürün çeşitliliğini artırmak. Amaç 4. Kurumsal yapıyı geliştirmek, güçlendirmek ve sürekliliğini sağlamak. 45

4.3. REKABET ANALİZİ Türkiye toplam linyit rezervinin %26 sı ve linyit üretim kapasitesinin ise yaklaşık %30 u TKİ ye aittir. Üretimlerini tamamen termik santraller ile ısınma ve sanayi talebine bağlı olarak gerçekleştiren TKİ Kurumu, EÜAŞ ve bağlı ortaklıklarına ait 3 termik santrali beslemektedir (Tablo 13). Söz konusu santrallerin toplam kurulu gücü 1.719 MW dır. Bu büyüklük, 2014 yılı sonu itibariyle Türkiye nin yerli kömüre dayalı kurulu gücünün %20 sine, kömüre dayalı kurulu gücünün %11,6 sına ve toplam kurulu gücün ise %2,5 ine karşılık gelmektedir. Tablo 13. TKİ Kurumu nun Kömür Sağladığı Termik Santraller Santralin Adı Bulunduğu İl Kurulu Gücü (MW) 2014 Yılında Verilen Kömür Miktarı (ton) Soma A+B Manisa 1.034 6.874.000 Tunçbilek Kütahya 365 1.886.000 18 Mart Çan Çanakkale 320 1.635.000 Toplam 1.719 10.395.000 TKİ nin endüstriyel pazarı içerisinde termik santraller dışında ısınma ve sanayi sektörleri de yer almaktadır. Sanayi sektörü içerisinde yer alan işletmeler; çimento üreticileri, toprak sektörü, tekstil sanayi, kimya endüstrisi, gıda sektörü, tütünlü madde üreticileri, metal ve demir çelik üreticileri, kâğıt sanayi ve diğerleridir. TKİ tarafından ısınma ve sanayi sektörlerine 2014 yılında yaklaşık 5,9 milyon ton kömür satışı yapılmıştır. Bu miktar, TKİ linyit kömürü satışının %34,4 üne karşılık gelmektedir. Özellikle endüstriyel alanda çimento sektörünün payı oldukça büyüktür. Sektörde faaliyetlerini sürdüren çok sayıda çimento fabrikasıyla beşer yıllık çerçeve anlaşmaları yapılarak kömür satışı gerçekleştirilmektedir. Bayiler, TKİ tarafından üretilmekte olan ürünlerin ısınma pazarına sunulmasına aracılık eden işletmelerdir. 2003 yılında Bakanlar Kurulu tarafından alınan bir kararla ihtiyaç sahibi ailelere valiliklerin finansmanı ve yardımlarıyla kömür satışı yapılmaya başlanılmıştır. Kuruluşun, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Genel Müdürlüğü ile 10 yıldan bu yana yürüttüğü çalışmalar çerçevesinde ailelere kömürün dağıtımı ve teslimatı gerçekleştirilmektedir. Ülkemiz enerji sektöründe rekabet düzeyi son derece yüksektir. Kurum tarafından üretilen kömürlerin karşısındaki en önemli rakip kaynaklar; petrol, doğal gaz ve ithal kömür şeklindedir. Özellikle doğal gazın elektrik üretiminde kullanım payının artışı, linyite dayalı termik santrallerde üretim düşüşlerine, dolayısıyla linyit üretiminde gerilemelere neden olmaktadır. Bu durum, kurumun dinamizmini ve yatırımlarını olumsuz yönde etkilemektedir. Kurum, çevrenin korunmasına yönelik yapılan yasal düzenlemelere gerek üretim gerekse pazarlama bakımından uyum sağlamakla birlikte, kömürün kimyasal yapısından kaynaklanan ve 46

yakma sırasında oluşan gaz ve partiküller nedeniyle karşılaştığı olumsuzluklar, rekabet edebilirlik bakımından önemli bir engel oluşturmaktadır. Bununla beraber, temiz kömür teknolojilerinde son yıllarda artan gelişmeler dikkate alındığında, bu teknolojilerin kullanımı suretiyle kömür kullanımının daha da artırılması mümkün olup, kuruluşun bu yöndeki çalışmaları da sürdürülmektedir. 4.4. KÖMÜR REZERVLERİ Türkiye de 2014 yıl sonu itibariyle yaklaşık 14,2 milyar ton linyit rezervi bulunmaktadır. Bu rezervin %25,8 i (3,7 milyar ton) TKİ Kurumu na aittir. TKİ kömür rezervlerinin hemen tamamı yapılan çalışmalarla görünür rezerv kategorisine alınmıştır (Tablo 14). Tablo 14. TKİ Kömür Rezervleri (2014 sonu, bin ton) Mümkün Muhtemel Görünür Hazır Toplam ELİ Soma 15.000 665.507 7.570 688.077 Çan 69.718 985 70.703 Toplam 15.000 735.225 8.555 758.780 GLİ Tavşanlı 243.844 8.723 252.567 Kontrol Md. 8.139 167.006 730628 159 905.932 Diğer 26.721 1.735.480 1.765.201 TOPLAM 8.139 211.727 3.445.177 17.437 3.682.480 4.5. ÜRETİMLER TKİ Kurumu nda kömür, açık işletmecilik ve yeraltı işletmeciliği olmak üzere iki temel yöntemle üretilmektedir. Yüzeye yakın kömür oluşumları ekonomik nedenlerle açık işletmecilik yöntemi ile üretilmelerine karşın derin kömür damarları yeraltı işletmeciliği yöntemi ile çıkartılmaktadır. 2000 yılında 39,2 milyon ton düzeyinde olan TKİ Kurumu satılabilir üretimi 2004 yılında 24,3 milyon ton ile son 12 yılın en düşük seviyesini görmüş, ancak daha sonra tekrar yükseliş eğilimine girmiştir (Şekil 41). TKİ Kurumu ocaklarından 2014 yılında 21,7 milyon ton tüvenan kömür üretilmiş olup, satılabilir kömür üretimi ise 14,9 milyon ton düzeyinde olmuştur. Dolayısıyla, kurumun satılabilir kömür üretimi son 2 yılda %55 oranında düşmüş olmaktadır. Söz konusu üretim hacmi rezerv miktarıyla orantılandığında Kurumun yaklaşık 170 yıllık kömür rezervine sahip olduğu görülmektedir. 47

2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 bin ton 45.000 40.000 35.000 30.000 25.000 20.000 15.000 10.000 Şekil 41. TKİ Kurumu Satılabilir Kömür Üretimleri (2000-2014) Kurumda 2014 yılında üretilen satılabilir kömürün %63 ü açık ocak ve %37 si ise yeraltı işletmecilik yöntemleriyle elde edilmiş olup, üretimin %64 ü Kurum imkanlarıyla ve %36 sı ise özel sektör firmalarından hizmet alınmak suretiyle yapılmıştır. Kurum, açık ocak üretimlerinin neredeyse tamamını kendi imkanlarıyla yaparken, yeraltından üretimin ise %97 si özel sektör firmalarına yaptırılmaktadır. TKİ Kurumu tarafından 2014 yılında yapılan kömür üretimleri Tablo 15 de verilmektedir. Tablo 15.TKİ Kurumu Kömür Üretimleri (2014, ton) Üretim Yöntemi Tüvenan Satılabilir ELİ Açık İşletme 4.263.692 3.820.214 Yeraltı İşletmesi 8.613.140 5.020.380 Toplam 12.876.832 8.840.594 ÇLİ Açık İşletme 1.948.734 1.917.554 GLİ Açık İşletme 5.202.000 3.219.867 Yeraltı İşletmesi 1.188.334 513.405 Toplam 6.390.334 3.733.272 BLİ Açık İşletme 375.188 375.002 GN.MÜD.(KELES) Açık İşletme 65.458 65.458 GENEL TOPLAM Açık İşletme 11.855.072 9.398.095 Yeraltı İşletmesi 9.801.474 5.533.785 TOPLAM 21.656.546 14.931.880 * BLİ, Ağustos 2014 de SEAŞ a devredildiğinden, üretim değerleri ilk 8 aya aittir. TKİ Kurumu 2014 yılı satılabilir üretiminin en büyük kısmı %59,2 ile ELİ de yapılmıştır. Bu müesseseyi %25 ile GLİ VE %12,8 İLE ÇLİ izlemektedir (Şekil 42). 48

Soma Çan Tunçbilek Orhaneli ton 10.000.000 9.000.000 8.000.000 7.000.000 6.000.000 5.000.000 4.000.000 3.000.000 2.000.000 1.000.000 0 Şekil 42. TKİ Kurumu Kömür Üretimlerinin İşletmelere Dağılımı, 2014 Yeraltı işletmesi olarak çalışılmaya uygun sahalarda üretimi artırmaya dönük rezerv belirleme ve projelendirme çalışmaları, yurtiçinden ve yurtdışından üniversiteler ve çeşitli firmalarla işbirliği yapılarak gerçekleştirilmektedir. Bu kapsamda; önemli miktarlarda kömür rezervinin yeraltı işletmeciliğiyle üretilerek değerlendirilmesi hedeflenmektedir (Tablo 16). Tablo 16. TKİ Kurumu nda Yeraltı İşletmeciliği Yapılması Planlanan Sahalar, milyon ton İhalesi Planlanan Rezerv İhale Edilen Rezerv Ege Linyitleri İşletmesi 424 87 Soma Eynez Derin Sahalar - 37 Deniş 2 (Evciler, Kozluören, Türkpiyale) - 50 Garp Linyitleri İşletmesi 163 145 Ömerler B (Mevcut santral için, ihale edildi) - 25 Derin Sahalar (Termik santral kurma şartlı) - 114 İğdekuzu - 6 Ayrıca, Tunçbilek deki Ömerler-A sahasında 2 adet daha mekanize panonun tesis edilerek, yıllık yeraltı üretiminin 1,4 milyon tona çıkarılmasına yönelik hazırlıklar ve test çalışmaları devam etmektedir (Şekil 43). 49