AVRUPA BİRLİĞİ KOORDİNASYON MERKEZİ

KKTC BAŞBAKANLIĞI AVRUPA BİRLİĞİ KOORDİNASYON MERKEZİ AYLIK BÜLTEN / Sayı: 92 MA Lİ KONTROL FASL I KAPSAM I NDA SAY I ŞTAY VE MAL İ YE BAKANL I Ğ I YLA YAPILAN ÇALIŞMALARAHIZ VERİLDİ Mali Kontrol Projesi kapsamında bu yıl Sayıştay Yasası'nın güncellenmesi amacıyla başlatılan çalışmalara hız verildi. Kasım ayı içerisinde, Sayıştay Yasası'nın AB ve INTOSAI standartlarıyla uyumlu bir şekilde hazırlanması yönünde bir misyon gerçekleşti rildi ve Sayıştay Başkan, Üye ve Denetçilerine uygulanacak kurallarla ilgili maddeler gözden geçirildi. Yapılan bu çalışmalarla birlikte Sayıştay'a bağımsızlık kazandırılarak sürdürülen denetimlerin uluslararası standartlarda olması sağlanacaktır. Bu doğrultuda ilgili taslak yasanın en kısa zamanda sonlandırılarak onaylanması büyük önem taşımaktadır. Öte yandan Mali Kontrol faslı kapsamında Maliye Bakanlığı ile birlikte sürdürülen çalışmalarda, İç Kontrol sistemlerinin etkinliğinin sağlanması yönünde oluşturulması gereken iş süreçleri ve akış şemalarına ilişkin çalışmalara devam edildi ve çalışma grubuyla kurumların karşı karşıya olabilecekleri riskler ve bunların en aza indirilmesi yönünde yapılabilecek eylemler üzerinde duruldu. Bu kapsamda, Hazine ve Muhasebe Dairesi'ne bağlı Maaşlar Birimi ile misyon süresince riskler üzerinde çalışılarak ayrıca Gümrük ve Rüsumat Dairesi'ne ilişkin iş akışları ele alındı R EKABET P OLİTİKASI K APSAMINDA SEMİNER DÜZENLENDİ Rekabet Politikası Projesi kapsamında, Kasım Ayı içerisinde Kurul üyeleri tarafından AB uzmanlarının desteği ile Hakim Konum ve Kötüye Kullanımın Önlenmesi konulu bir seminer düzenlenmiştir. Seminer kapsamında, Ticaret ve Sanayi Odalarına üye ilgili birçok firmaya Rekabet Yasası'nın gerektirdikleri ve firmaların hakim durumda olmaları durumunda uygulanacak yaptırımlarla ilgili bilgiler verilerek AB'nde yaşanan örnekler üzerinde durulmuştur. YEN İ AVRUPA KOM İ SYONU GÖREVE BAŞLADI 2013 sonuna kadar ülkesi Lüksemburg'da 19 yıl boyunca başbakanlık yapmış olan Juncker, AB siyasetinin tecrübeli isimlerinden biri olarak tanınıyor. Juncker, kriz yılları boyunca Av ro Bölgesi maliye bakanlarından oluşan Eurogroup'un da başkanlığını yürütmüştü. Juncker'in 'teknokrat değil, siyasi' olarak nitelediği ekibinde çok sayıda eski başbakan ve bakan bulunuyor. 'İki kademeli' yapı AB'nin yeni yürütme organı, öncekilerden farklı olarak 'iki kademeli' bir yapıya sahip olacak. Komisyon'daki yedi başkan yardımcısı, geriye kalan 20 Komisyon üyesinin dosyalarını da denetlemekle sorumlu olacak. Yeni Komisyon'da, örneğin ekonomi alanında Komisyon üyelerinin görev alanlarının kesiştiği noktalar bulunuyor ve bu üyeler hem birbirleriyle, hem de ilgili başkan yardımcılarıyla birlikte çalışacak. Juncker aynı zamanda geçmiş uygulamalardan farklı olarak 'sağ kolu' gibi görev yapacak bir 'Birinci Başkan Yardımcısı' atadı. Hollanda'nın eski Dışişleri Bakanı Frans Timmermans, 'iyileştirilmiş düzenlemeler, kurumlar arası ilişkiler, sürdürülebilir kalkınma, hukukun üstünlüğü ve Temel Haklar Sözleşmesi'nden' sorumlu olarak, diğer altı başkan yardımcısını denetleyecek. Dış politika Yeni Komisyon'un üç numarası, AB Dışişleri Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini oldu. Ülkesi İtalya'da dışişleri bakanlığı görevine başlayan Mogherini'nin atama sürecinde, özellikle 41 yaşındaki siyasetçinin tecrübesizliği ve Rusya'ya yönelik nispeten ılımlı tavrına ilişkin şüpheler gündeme gelmişti. Mogherini, Ukrayna, Suriye ve Irak başta olmak üzere dünyanın pek çok bölgesinde krizlerin yaşandığı bir dönemde AB'nin dış politikalarından sorumlu olarak görev yapacak. Ticaret ve ekonomi Juncker Komisyonu'nun önündeki önemli konulardan biri de Avrupa'nın tökezleyen ekonomisine yeniden Avrupa BirliğiAvrupa Koordinasyon Birliği Koordinasyon Merkezi Merkezi Tarafından Hazırlanmıştır Sayfa 1

canlılık kazandırılması olacak. Juncker, yıl sonuna kadar 300 milyar Avro'luk bir yatırım paketi hazırlayacağını açıklamıştı. Öte yandan ekonomi politikalarında mali disiplinde ısrarcı olan Almanya gibi ülkelerle Fransa ve İtalya gibi, ekonomide büyümenin desteklenmesi için yatırımlara hız verilmesini isteyen ülkeler arasındaki tartışmaların da önümüzdeki yıllarda devam etmesi bekleniyor. Yeni Komisyon, başta ABD ile müzakereleri devam eden Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı (TTIP) olmak üzere, üçüncü ülkelerle serbest ticaret müzakerelerini de 28 AB ülkesi adına yürütecek. Juncker Komisyonu'nda ticaretten sorumlu olarak görev yapacak olan Cecilia Malmström, görevi devreden José Manuel Barroso Komisyonu'nda içişlerden sorumlu olarak görev yapıyordu. AB'nin yeni üst yönetimi, TTIP'deki yatırımcı-devlet tahkim mekanizması gibi tartışmalı konularda muhataplarıyla görüşmelerde daha şahin bir tavır takınacağının sinyalini vermişti. İngiltere'ninAB'deki yeri Avrupa Birliği'nin önümüzdeki yıllarda yoğun bir şekilde tartışacağı konulardan biri de İngiltere'nin Birlik ile ilişkileri olacak. İngiltere Başbakanı David Cameron, ülkesinde 2015'te düzenlenecek genel seçimleri kazanması halinde bazı yetkileri Brüksel'den geri almak için müzakere yürüteceğini ve AB üyeliklerini 2017'de referanduma götüreceklerini söylemişti. Cameron aynı zamanda, AB'de daha yakın entegrasyon fikrine yakın bir isim olarak gördüğü Juncker'in Komisyon başkanlığını engellemeye çalışmış, ancak başarısız olmuştu. Juncker buna rağmen Komisyon'da İngiltere'nin adayı Jonathan Hill'e, Londra'nın büyük ağırlığa sahip olduğu finansal hizmetler dosyasını verdi. Ancak Juncker'in AB'de serbest dolaşım hakkının yeniden müzakere edilmesine en baştan karşı çıkması, göçe yeni kısıtlamalar getirmek isteyen Cameron'ın canını sıkacak. Genişleme Juncker'in tartışma yaratan açıklamalarından biri de 'önümüzdeki beş yıl boyunca AB'ye hiçbir yeni üyenin katılmayacağı' olmuştu. Juncker aynı zamanda Komisyon'da genişlemeden sorumlu makamın ismini 'Avrupa Komşuluk Politikası ve Genişleme Müzakereleri' olarak değiştirmiş ve önceliği de bunlardan ilkine vermişti. Bu çerçevede Türkiye'nin de aralarında bulunduğu AB adaylarıyla müzakereleri, önümüzdeki beş yıl boyunca Komisyon'un Avusturyalı üyesi Johannes Hahn yürütecek. JUNCKER,AB'NİN 10 ÖNCELİĞİNİ SIRALADI Juncker ve Birinci Başkan Yardımcısı Frans Timmermans, dört sayfalık mektubu, Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schulz ve AB Konseyi (AB dönem başkanlığı) Başkanı Matteo Renzi'ye gönderdi. AB Konseyi başkanlığını devretmeye Sayfa 2 hazırlanan Herman Van Rompuy ve 1 Aralık'ta başkanlığı devralacak olan D o n a l d Tu s k ' a i s e m e k t u p gönderilmedi. Komisyon Başkanı, AB kurumları arasında daha yakın işbirliğinin; krizin acısının halen hissedildiği, işsizliğin 'kabul edilemez derecede yüksek olduğu' ve AB'nin komşularındaki durumun 'güçlü bir karşılık gerektirdiği' bir ortamda önemli bir mesaj vereceğini söyledi. AB antlaşmalarına göre Birliğin yıllık ve çok yıllı programlarına Komisyon ön ayak oluyor. Ancak Juncker, 2015 öncelikleri yıl sonunda onaylanmadan önce, ilk fikirlerini AB Parlamentosu ve Konseyi ile de paylaşmak istediğini söyledi. Juncker, mektubunda 10 önceliğin yer aldığı listede şu detayları sıralıyor. 1. İstihdam, büyüme ve yatırımlara yeni destekler - (2014 sonuna kadar) istihdam, büyüme ve yatırım paketi ve devamı -Avrupa 2020 stratejisinin gözden geçirilmesi - İyileştirilmiş Düzenlemeler gündeminin güçlendirilmesi 2. Bağlı, ortak dijital pazar - Telekomünikasyon pazarında daha daha iddialı reformları da içeren bir Ortak Dijital Pazar paketi - Telif haklarında reform teklifi 3. İleri görüşlü bir iklim değişikliği politikasını da içeren sağlam bir Enerji Birliği - Geçtiğimiz Ekim'de anlaşma sağlanan 2030 enerji paketinin devamı - 2015 Paris İklim Değişikliği konferansında AB'nin üstleneceği rolün hazırlıkları - Enerji güvenliğini güçlendirecek adımlar 4. Sınai temeli güçlendirilmiş, derinleştirilmiş ve daha adil bir iç pazar - Yeni bankacılık denetim ve çözüm kurallarının uygulanması, finansal hizmetler düzenleme çerçevesinin tamamlanması - Bankalar dışındaki finans kuruluşları için kriz yönetimi ve çözüm teklifleri - İleride oluşturulacak bir Sermaye Piyasaları Birliği için çalışmalar - Yabancı çalışanlar direktifinin hedefe yönelik olarak gözden geçirilmesi, işgücü dolaşımının teşviki - Nihai bir KDV rejimi üzerine çalışmalar - Hile ve vergi kaçırmayla mücadelede alınacak önlemler 5. Daha derin ve daha adil bir Ekonomik ve Parasal Birlik - 'İkili' ve 'altılı' paketlerin değerlendirilmesinin ardından Ekonomik ve Parasal Birliğin derinleştirilmesi, ekonomi yönetiminin güçlendirilmesi 6. ABD ile makul ve dengeli bir Serbest Ticaret Anlaşması 7. Karşılıklı güvene dayalı bir adalet ve temel haklar alanı oluşturmak Avrupa Birliği Koordinasyon Merkezi Tarafından Avrupa Birliği Hazırlanmıştır Koordinasyon Merkezi

KASIM2014 - AB'nin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne katılımı yolunda ilerlemek - AB ile ABD arasında kapsamlı bir veri koruma anlaşmasını tamamlamak ve güvenli liman anlaşmasının gözden geçirilmesi 8. Yeni bir göç politikası - Ortak iltica politikasının uygulanması - Mavi Kart direktifinin gözden geçirilmesiyle başlayarak, yasal göçte yeni bir politika - İç güvenlik stratejisi için bir bildiri - Terörle ve radikalleşmeyle mücadele için operasyonel önlemler 9. Daha güçlü bir küresel aktör - Avrupa komşuluk politikası: Durum değerlendirmesi ve izlenecek yol - Milenyum kalkınma hedefleri/2015 sonrası çerçeve 10. Demokratik değişim birliği - GDO'ların onaylanmasına ilişkin mevzuatın gözden geçirilmesi - Zorunlu şeffaflık kayıtları için kurumlararası anlaşma - Daha iyi yasa yapımı için kurumlararası anlaşma Juncker aynı zamanda, Schulz ve Renzi'ye temsil ettikleri kurumlarla bu konularda fikir alışverişinde bulunmaya hazır olduğunu söylüyor. Juncker'in mektubunun ikinci bölümünde ise, 'daha iyi yasa yapımına' ilişkin, bu yıl içinde tamamlanacak yeni bir kurumlararası anlaşmadan bahsediliyor. Buradaki fikir, üç kurum arasında 5 yıllık yasama döneminin başı için stratejik hedefler ve yapılacakların belirlendiği çok yıllı bir program üzerinde anlaşmaya varılması ve bu programın dönem ortasında tekrar değerlendirilmesi. Juncker ve Timmermans Çarşamba günü, Komisyon'un ilerleme kaydetmek için yeterli konsensüsün bulunmadığı alanlarda zaman kaybetmek yerine kabul edilme şansı yüksek yeni yasalara odaklanmak istediğini açıkladı. Timmermans, çalışma programına Komisyon'un karar verdiğini, ancak AB yürütme organının diğer kurumlarla diyalogdan fayda göreceğini söyledi. Timmermans, 'Diyalogla parlamento her yıl gerçekleşiyor. Ancak Konsey ile daha önce hiç diyaloğa girilmedi.komisyon'un önceliklerini üye ülkelerle netleştirme ve kendi önceliklerinin ne olduğunu görme fırsatı elde etmekten memnuniyet duyuyorum. Bunun ardından kendi kararlarımızı hazırlayacağız' dedi. YEN İ AVRUPA KOM İ SYONU'NDA 'B İ L İ M BAŞDANIŞMANLIĞI' KALDIRILDI Avrupa Komisyonu Başkanı 'bilim başbaşdanışmanlığı' makamını kaldırma kararı aldı. 2012 yılından bu yana Avrupa Komisyonu'nun bilim başdanışmanlığı görevini y ü r ü t e n G l o v e r Av r u p a akademilerindeki meslektaşlarına gönderdiği eavrupa Birliği Koordinasyon Merkezi postada, makamının kaldırıldığının Komisyon tarafından kendisine bildirildiğini söyledi. 2012 yılında oluşturulan bu makam, tek bir kişiye çok fazla güç verdiği gerekçesiyle eleştirilerin hedefi oluyordu. Komisyon sözcüsü Mina Andreeva, Juncker'in 'bağımsız bilimsel görüşlere' güvendiğini, ancak bu konuyu kurumsal olarak nasıl şekillendireceği konusunda karar vermediğini söyledi. AVRUPA KOMİSYONU, TTIP BELGELERİNİ KAMUOYUYLAPAYLAŞACAK Malmström, Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı'na ilişkin (TTIP), üye ülkeler ve Avrupa Parlamentosu ile paylaşılan tüm belgelerin kamuoyuyla da paylaşılacağını açıkladı. Komisyon, şu ana kadar müzakere belgelerinin yalnızca bir kısmını dışarıya açık hale getirmişti. Malmström, 'Bunun önemli bir başlangıç olmasını umarım. TTIP diğerleriyle kıyaslandığında çok daha şeffaf olsa da, daha fazlasını yapabiliriz. Pek çok belgeyi sunuyoruz ki sivil toplum da neler konuştuğumuzu bilsin' dedi. Komisyon'nun İsveçli üyesi, bu girişimde kararlı olduğunu, çünkü 'şeffaflığın DNA'larda olduğu bir ülkeden geldiğini' söyledi. Tamamlanması halinde dünyanın en büyük serbest ticaret alanını olaştıracak olan anlaşmayla ilgili kamuoyundaki rahatsızlıklar ve taraflar arasındaki anlaşmazlıklar, TTIP'in tamamlanabileceği umutlarına da gölge düşürdü. Avrupa'da sivil toplum ve bazı hükümetlerin eleştirileri, anlaşmada yer alması öngörülen Yatırımcı-Devlet İhtilaf Halli (ISDS) mekanzimasına yoğunlaşıyor. ISDS maddesi, ABD'li şirketlerin Avrupa'da sağlık ve güvenlik gibi alanlardaki düzenlemelerin by-pass edilmesinin önünü açacağı tartışmalarını beraberinde getiriyor. Avrupa Komisyonu, ISDS görüşmelerini geçici olarak askıya almıştı. Malmström, Washington'da ABD Ticaret Temsilcisi Michael Froman ile görüşecek. Müzakerelerin bir sonraki turu, Brüksel'de düzenlenecek. AB-MOLDOVA ORTAKL I K ANLAŞMAS I AVRUPAPARLAMENTOSU'NDAN ONAYALDI AP'de kabul edilen karar metninde, Ortaklık Anlaşması'nın AB-Moldova ilişkilerinde 'son hedef olmadığı' belirtildi. AP raportörü Petrus Austrevicius, anlaşmanın onaylanmasının Moldova'nın siyasi ve ekonomik reformlardaki başarısının teyidi olduğunu ve nihai olarak AB'ye katılmadaki kararlılığına tanıklık teşkil ettiğini söyledi. Austrevicius, 'Moldova halkını, özellikle ülke için hayati önem taşıyacak parlamento seçimleri bağlamında, bu tarihi başarısı sebebiyle kutlamanın zamanıdır' dedi. AP'de kabul edilen kararda Sayfa 3

aynı zamanda Ukrayna'daki krizde Rusya'nın oynadığı rolün jeo-politik düzen ve AB-Moldova ilişkileri üzerinde de değişimlere yol açtığı belirtildi. Rusya'ya Moldova'nın Avrupa tercihi ve toprak bütünlüğüne saygı gösterme çağrısında bulunan AP üyeleri, Rusya'nın Moldova'da istikrarsızlık yaratmak için ithalat yasaklarını kullanmasını da kınadı. Avrupa Komisyonu'nun komşuluk politikaları ve genişleme müzakerelerinden sorumlu üyesi Johannes Hahn ise Moldova'nın sık sık Doğu Ortaklığı'nın 'öncü ülkesi' olarak adlandırıldığını belirterek, ülkenin AB ile siyasi ve entegrasyonu açısından önemli bir adım atıldığını söyledi. Hahn, seçimlerin ardından Moldova'da kapsamlı bir reform gündemi oluşturulmasını beklediklerini söyledi ve 'Yolsuzlukla mücadele edilmesi gerekiyor, yargı ve asayiş sistemlerinin kapsamlı bir modernleştirmeden geçmesi gerekiyor ve iş ve yatırım ortamının iyileştirilmesi gerekiyor. Ülkenin ekonomik kalkınma potansiyelini ancak bu kilit reformlar ortaya çıkaracaktır' dedi. Ortaklık Anlaşması'nın yürürlüğe girebilmesi için AB üyesi ülkelerin parlamentolarının da onayı gerekiyor. AV RO BÖLGES İ ÜÇÜNCÜ ÇEYREKTE BEKLENT İ LER İ AŞT I, ANCAK BÜYÜME HALEN ZAYIF Açıklanan verilere göre ikinci çeyrekte yüzde 0.1 büyüyen Avro Bölgesi, üçüncü çeyrekte yüzde 0.2 büyüdü. Ortak para birimini kullanan 18 ülkenin yıl bazında büyüme oranı ikinci çeyrekle aynı seviyede, yüzde 0.8 oldu. Avrupa'nın en büyük ekonomisi Almanya üçüncü çeyrekte yüzde 0.1 büyüyerek durgunluğa girmekten kurtuldu. Avro Bölgesi'ndeki ikinci büyük ekonomi Fransa ise beklentileri aşarak yüzde 0.3'lük büyüme oranına ulaştı. Fransa Maliye Bakanı Michel Sapin, '[Ekonomik] aktivite biraz arttı ancak ülkemizin ihtiyaç duyduğu istihdamı yaratmak için halen çok zayıf' dedi. Fransa ve İtalya, AB'nin bütçe kesintileri yerine büyümeye yönelik önlemler almasını istiyor. Almanya ise mali disiplinde ısrarını koruyor. Büyüme ve mali disiplin tartışmasının, haftasonu Avustralya'da düzenlenecek G20 liderler zirvesinde de gündeme gelmesi bekleniyor. ABD Hazine Bakanı Jack Lew, Fransa ve İtalya'nın bütçe açıklarını daha yavaş bir şekilde azaltması ve Almanya ve Hollanda'nın da daha fazla harcaması gerektiğini söylemişti. Av ro Bölgesi'ndeki en büyük üçüncü ekonomi olan İtalya ise üçüncü çeyrekte yüzde 0.1 küçülerek tekrar durgunluğa girdi. AVRO BÖLGESİ'NDE ENFLASYON TEKRAR BEŞ YILIN EN DÜŞÜK SEVİYESİNE GERİLEDİ Kasım ayında enflasyonun bir önceki aya göre 0.1 puan düşerek tekrar yüzde 0.3 seviyesine geriledi. ECB, enflasyonda yüzde 2'nin biraz altını hedefliyor. ECB Sayfa 4 Başkanı mario Draghi üzerinde ekonomiyi canlandırmaya yönelik yeni adımlar atma baskısını da artırıyor. ECB, önümüzdeki hafta düzenelenecek aylık toplantısında parasal genişlemeye gidileceğini açıklayabilir. Avro Bölgesi'nde işsizlik oranının, yüzde 11.5 ile sabit kaldı. Avrupa Komisyonu'nun Avro ve toplumsal diyalogdan sorumlu üyesi Valdis Dombrovskis, ekonomik iyileşmenin halen kırılgan olduğunu ve işsizliğin ısrarcı bir şekilde yüksek seyrettiğini söyledi. Bununla birlikte Avro Bölgesi'ndeki işsizlik oranı, bir önceki yılın aynı ayına göre 0.4 oranında düşüş kaydetti. AB, İNG İ LTERE'Y İ Ç İ LEDEN Ç I KARAN 'FATURADA'ANLAŞMASAĞLADI İngiltere Başbakanı David Cameron, AB bütçelerine üye ülkelerin katkılarının yeniden hesaplanmasıyla ortaya çıkan 2.1 m i l y a r Av r o ' l u k ' f a t u r a y ı ' ödemeyeceğini açıklamıştı. Ödeme tarihi, İngiltere'de Mayıs ayında düzenlenecek seçimlerin sonrasına ertelenmiş oldu. Osborne, AB'ye katılım anlaşmalarındaki 'geri ödeme' maddesi sayesinde bu paranın yarısını, iki taksitte ödeyeceklerini söyledi. Toplantının ardından açıklamalarda bulunan Osborne, anlaşmayı 'insanların kendilerin beklediğinden çok daha büyük bir başarı' olarak değerlendirdi. Cameron, ödeme tarihine iki ay kala çıkarılan faturanın, AB karşıtlığının giderek arttığı İngiltere'nin Birlik'ten çıkmasına yol açabileceğini söylemişti. Hem AB karşıtı Birleşik Krallık Bağımsızlık Partisi'nin (UKIP), hem de kendi partisindeki AB karşıtı kanadın baskısı altındaki Cameron, önümüzdeki yılki genel seçimleri kazanması halinde AB üyeliklerini yeniden düzenleyip 2017'de referanduma götürme sözü vermişti. Bütçeye yapılacak ek katkı, Cameron'ın daha önce bu göreve gelmesine engel olmaya çalıştığı Avrupa Komisyonu Başkanı Jean-Claude ile arasında da soğuk rüzgarlar esmesine yol açmıştı. Görevi devralan Juncker, Cameron'ın 'diğer AB liderleriyle sorunları bulunduğunu' söylemişti. İngiltere ile Brüksel arasındaki bir diğer sorun da, Cameron'ın diğer AB ülkelerinden gelen göçü kısıtlama planları. Almanya Başbakanı Angela Merkel'in, Cameron'ın bu konuda ısrarcı olması halinde 'İngiltere'yi AB'de tutmaya çalışmaktan vazgeçebileceği' bildirilmişti. HAVA KİRLİLİĞİNİN AVRUPA'YA MALİYETİ 189 MİLYARAVRO Hava kirliliğinin sağlık harcamaları, kayıp iş günleri, binalarda yol açtığı hasar, tarımsal üretimdeki düşüş ve diğer maliyetler üzerindeki etkisini analiz eden EEA, toplam maliyetin 2012 yılında, farklı hesaplama Avrupa Birliği Koordinasyon Merkezi Tarafından Avrupa Birliği Hazırlanmıştır Koordinasyon Merkezi

yöntemlerine göre en az 59 milyar Avro olduğunu ve bu miktarın 189 milyara kadar çıkabildiğini söyledi. Bu maliyet 2008 yılında en az 79 milyar, en çok 251 milyar Avro olarak tahmin edilmişti. Düşüşte hem yeni AB çevre yasaları, hem de ekonomideki yavaşlama etkili oldu. EEA'nın tespit ettiği en zararlı 30 tesisin 26'sı ise, çoğunda kömür kullanılan termik santraller. AB geçtiğimiz yılın sonunda, sanayi ve trafikten kaynaklanan hava kirliliğini azaltacak düzenlemeler teklif etmişti.göreve başlayan Komisyon, düzenlemelerde değişikliğe gitmeyi, hatta tamamen rafa kaldırmayı düşünüyor. Komisyon henüz nihai kararını vermiş değil. Bası sektörler rekabet etmekte zorlandıklarını ve AB düzenlemelerinin kendilerini başka yerlere taşınmaya zorlayacağını söylüyor. İSRAİL'DEN AB'YE DOĞALGAZ BORU HATTI PROJESİ TEKLİFİ İsrail Enerji Bakanı Silvan Şalom'un geçtiğimiz hafta Roma'da Avrupalı mevkidaşlarının da katılmıyla düzenlenen bir toplantıda, 'dev' bir proje teklifi sundu. Buna göre İsrail, doğalgazı Güney Kıbrıs'a, buradan da Yunanistan ve İtalya'ya taşımak için büyük bir doğalgaz hattı projesi teklif etti. Kıbrıs, Yunanistan ve İtalya'nın bu teklifi desteklediği ve İsrail'in de Brüksel'deki temsilcilere resmi bir sunum yapacağı belirtildi. İsrail'in 2013 yılında doğalgaz çıkarmaya başladığı Tamar havzasında, 8.5 trilyon metreküp doğalgaz bulunduğu tahmin ediliyor. İsrail'in 2010 yılında bulduğu ve 2016 yılında faaliyete geçmesi beklenen Leviathan havzasında ise 16 ile 18 trilyon metreküp arasında doğalgaz bulunduğu düşünülüyor. Kıbrıs açıklarında bulunan doğalgazın çıkarılmasına ilişkin tartışmalar ise, adadaki Türk ve Rum toplulukları arasındaki barış görüşmelerinin askıya alınmasına yol açmıştı. AB'DE PLAST İ K TORBA KULLAN I M I N I AZALTMAK İÇİNANLAŞMAYAVARILDI Avrupa Parlamentosu ve AB Konseyi arasında varılan anlaşma çerçevesinde, üye ülkelerin iki seçeneği bulunacak. Birinci seçeneğe göre üye yıllık plastik torba kullanımının 2019'da kişi başına 90'a, 2025'te ise 40'a indirilmesini sağlayacak önlemler alınması gerekecek. İkinci seçenekte ise üye ülkelerin, bu torbaların ücretsiz bir şekilde müşterilere verilmesine 2018'e kadar önüne geçilmesi gerekecek. Düzenlemeler, AB'de en çok kullanılan ve çevreye en çok zarar veren, 50 mikrondan daha ince torbaları kapsıyor. AP raportörü Margrete Auken, 'Bu, tüm Avrupa için tarihi bir an. İlk kez, çevrede plastik torba atığı miktarını azaltmak için iddialı önlemler üzerinde anlaşmaya vardık' dedi. Auken, 'Öncü ülkelerin gösterdiği üzere, bu kullan-at torbaların tüketimini ciddi bir şekilde azaltmak, tutarlı bir politika ile kolayca mümkün. Bu torbaların bir an önce kullanımdan kaldırılması, yaygın plastik atık sorunun üstesinden gelmek için kolayca uygulanabilir bir çözüm' dedi. AP'nin Çevre Komitesi başkanı Giovanni La Via ise varılan anlaşmanın kendilerini tatmin ettiğini belirterek, 'Avrupa Komisyonu'nun yeni yaklaşımı, önemli bir sorumluluk duygusu ortaya koyuyor. Komisyon'dan, iki yasama kurumu arasında gerçek bir arabulucu olmasını istedik. Parlamento ve Konsey, çevre ve Avrupalı vatandaşlar için iyi bir iş çıkardı' dedi. 2010 yılında AB'de kişi başına 198 plastik torba kullanıldığı, bunların yüzde 90'ının yeni düzenlemeler kapsamındaki ince torbalar olduğu tahmin ediliyor. Buna göre 2010 yılında aynı zamanda 8 milyarın üzerinde plastik torba, çevresel atık oldu. İplik Pazarı Sokak No: 28 Büyük Hamam Karşısı Surlar içi - Lefkoşa Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Tel: +90 392 228 3423 / +90 392 228 3424 Faks: +90 392 228 3448 Http://www.eucoordination.org Avrupa Birliği Koordinasyon Merkezi Tarafından Hazırlanmıştır.