Ders 22 Kayıp sörfçü ve köpek balığının izini ararken tuhaf birşey bulurlar: Limanda üzerinde sörfçü olmayan bir sörf tahtası ve kafaları karıştıran bir gazete haberi dikkatlerini çeker. Đki muhabir kalabalıktan uzakta esrarengiz köpek balığı bilmecesini çözmek için araştırma yaparlar. Üzerinde sörfçü olmayan kırık bir sörf tahtası akla kötü ihtimaller getirir. Ardından Hamburg Gazetesi nde köpek balığının ve meslektaşları Laura ile Paul un bir fotoğrafını görürler. Ama tüm bunların birbiriyle ilgisi nedir? En azından gramerde birçok şeyin birbiriyle ilgisi var. Bu bölümde ağırlık sie ve er zamirlerine veriliyor. Bu zamirler de geçen bölümde ele alınan artikeller gibi isime göre değişiyor. Manuskript der Folge 22 Komm. Und tschüs. Aber,! Radyo D, Dil Kursunun 22. bölümüne hoş geldiniz. Denizden 100 km uzakta olan Hamburg kentinin limanında bir köpekbalığı görüldüğünü belki hatırlayacaksınız. Muhabirlerimiz ve, pek de ikna edici olmayan bu haberi yerinde incelemek isterler. Ancak, orada çok sayıda meraklı izleyici olduğundan, limanda suyun kenarına bile yaklaşamadılar. başka yollardan bilgi edinmeye karar verir ve ten kendisiyle birlikte gelmesini ister. Hatırlıyor musunuz? ve limanın rıhtımı boyunca yürürlerken bir sörf tahtası SURFBRETT görür. Az sonra dinleyeceğiniz röportaj, bu sörf tahtası ve bir sörfçü SURFER hakkında olacaktır. Hallo, liebe Hörerinnen und Hörer. Willkommen... Seite 1 von 9
... bei Radio D. Radio D...... die Reportage. Szene 1: Am Kai des Hamburger Hafens, guck mal: Was ist denn das? Ein Surfbrett. Das ist ein Surfbrett. Das war ein Surfbrett. Das ist ja kaputt. Das war bestimmt der Hai. Tja, meen Deern, das war der Hai. Und der Surfer? Wo ist der Surfer? Passantin Tja, das weiß nu niemand, ne. Der ist weg. Die Polizei sucht ihn noch. Es gibt also ein Surfbrett, aber keinen Surfer? Passantin Ja, ist das nicht schrecklich? Ein Surfbrett. Das ist ein Surfbrett. Sahneyi dinleyin ve sörf tahtası ile sörfçü hakkında neler söylendiğini bağlamdan çıkarmaya çalışın. in sörf tahtasından geçmiş zaman kullanarak söz ettiğini duydunuz mu? Seite 2 von 9
Das war ein Surfbrett. Das ist ja kaputt. Das war bestimmt der Hai. Tja, meen Deern, das war der Hai. Und der Surfer? Wo ist der Surfer? Passantin Tja, das weiß nu niemand, ne. Der ist weg. Die Polizei sucht ihn noch. sörf tahtasından geçmiş zaman kullanarak bahseder çünkü tahta kırılmıştır ve artık kullanılamaz haldedir. sörf tahtasını köpek balığının ısırdığını iddia eder tabii ki şaka olarak. Fakat, rıhtımdaki meraklı izleyicilerden birisi, bundan kesinlikle emindir. Adam ya Hamburg şivesiyle standart Almanca da junge Frau genç bayan anlamına gelen ve Kuzey Almanya ya özgü tipik bir deyimi kullanarak hitap eder. Ancak, sörf tahtasının olduğu yerde, bir de sörfçü olması veya bulunmuş olması gerekir. Ve anlaşılan o ki, bu sörfçünün nerede olduğunu kimse bilmemektedir. Sörfçü ortadan kaybolmuştur ve polis hâlâ onu aramaktadır. ve nın bu gizemli olayın peşinden gitmek istedikleri tamamen açık. Ancak bunun için öncelikle biraz güç toplamaları gerekmektedir. Bu yüzden oradaki bir büfeden kendilerine yiyecek ve içecek bir şeyler sipariş ederler. En azından böyle planlarlar. Şimdi yemek, daha doğrusu balık FISCH ve Hamburger ile ilgili sahneyi dinleyin. HAMBURGER kavramının iki anlamı ile ilgili oyunu anlayabiliyor musunuz? Seite 3 von 9
Szene 2: Kiosk am Hamburger Hafen (1) Guten Tag. Was darf s denn sein? Ein Mineralwasser bitte. Einen Hamburger. Den haben wir nicht. Was? In Hamburg gibt s keinen Hamburger? Wir sind hier nu mal am Wasser, junger Mann. Und im Wasser leben Fische, keine Hamburger. Alles klar, Chefin. Ich nehme Fisch und Pommes. Einmal oder zweimal? Einmal. 6 Euro bitte. Einen Hamburger. Den haben wir nicht. Sizin de bildiğiniz gibi bu sahne Hamburg kentinde geçiyor ve orada yaşayan insanlara HAMBURGER deniliyor. Ancak bu HAMBURGER - sözcüğü aynı zamanda ayak üstü yemek yenilen restoranlarda, sandviç ekmeğinin arasına konulmuş köfte bulunan bir yiyecek anlamına da gelmektedir. aslında bir Hamburger yemek istiyordu, fakat o büfede hamburger yoktu. sanki buna çok şaşırmış gibi yapar. Seite 4 von 9
Was? In Hamburg gibt s keinen Hamburger? Wir sind hier nu mal am Wasser, junger Mann. Und im Wasser leben Fische, keine Hamburger. Alles klar, Chefin. Ich nehme Fisch und Pommes. Einmal oder zweimal? Einmal. Ein Mineralwasser bitte. Ancak büfe sahibi tarafından hemen suyun kenarında bulunduğu konusunda aydınlatılır. Ve i aydınlatmaya devam ederek, suda Hamburger değil, balık bulunduğunu söyler. kadını yatıştırmak için Alles klar, Chefin Tamam patron der ve Hamburg limanında herkesin yediği şeyi, yani balık ve patates kızartması sipariş eder. Patates kızartması için günlük dilde yalnızca Pommes sözcüğü kullanılmaktadır. Tezgahtar kadın işinin erbabıdır ve e bir porsiyon mu, yoksa iki porsiyon mu istediğini sorar, çünkü henüz yiyecek bir şey siparişi vermemiştir. Ancak 'nın canı bir şey istemez. Ve yalnızca bir maden suyu söyler. 6 Euro öder ve yemeğinin keyfini çıkarır. ise canı sıkkın maden suyunu yudumlamaktadır.o sırada bir gazete satıcısı dikkatini çeker. Seite 5 von 9
Szene 3: Kiosk am Hamburger Hafen (2) Zeitungsverkäufer Hamburger Zeitung; Hamburger Zeitung,... Hai in Hamburg Hai terrorisiert Menschen Hamburger Zeitung Die ist bestimmt interessant. Zeitungsverkäufer Schönen Dank, schöne Frau. Danke. Zeitungsverkäufer Vielen Dank. Zeitungsverkäufer Hamburger Zeitung Hai terrorisiert Menschen Hamburger Zeitung Hey,, siehst du das? Was denn? Das Foto! Waaaas? Siehst du das? Ein Hai und...... Paul...... und Laura sie haben Angst, ganz klar., ich will sie sofort sprechen. Neyse, her şey oldukça hızlı gelişir: Gazete satıcısı bağırarak Hamburger Zeitung un manşetindeki haberi verir - bir köpekbalığı insanları dehşete düşürmektedir.tabii ki hemen bir gazete satın alır. ve nın bu gazetede neyi keşfettiklerini dinleyelim bakalım. Seite 6 von 9
Ja. Hey,, siehst du das? Was denn? Das Foto! Siehst du das? Ein Hai und...... Paul...... und Laura sie haben Angst, ganz klar., ich will sie sofort sprechen. Ja. Eminim ve nın bulvar gazetesinin ilk sayfasında bir fotoğraf gördüklerini anlamışsınızdır. Hamburg limanını gösteren bu fotoğrafta bir köpekbalığı, en azından köpekbalığının yüzgeci görülmektedir ve ile nın kesinlikle tanıdığı iki kişi daha vardır: Laura ve Paul. Onlar televizyondan iş arkadaşlarıdır. Korkmuş oldukları fotoğrafta açık bir biçimde görülmektedir. bir an önce Laura ile konuşmak ister. neler olduğunu öğrenmek için Laura ya telefon etmeye çalışır. Umarım kötü bir şey olmamıştır? Korkmayın, her şey yoluna girecek. Şimdi biz kendimizi gayet sakin bir biçimde dilbilgisi konusuna verebiliriz. Seite 7 von 9
Und nun kommt unser Professor. Ayhan Radio D...... Gespräch über Sprache. die Zeitung Sie ist bestimmt interessant. die Zeitung Sie ist bestimmt interessant. Pekala Bugün, isimlerin yerine neleri koyabileceğimizi göreceğiz. Şu iki cümleyi dinleyin: Gazete/Zeitung sözcüğünün yerine hangi sözcük kullanılmıştır? Zeitung sözcüğünün yerine SIE zamiri kullanılmıştır. Doğru. Ve biz, daha önce bahsi geçtiğinden, SIE zamiri ile gazetenin kastedildiğini biliyoruz. Zamirler, yerini aldıkları ismin cinsiyetini alırlar. SIE, tekil haldeki dişil isimlerin, yani DIE artikelini alan isimlerin yerini alır. Sprecher Der Surfer ist weg. Er ist weg. ER zamiri ise tekil haldeki eril isimlerin, yani DER artikelini alan isimlerin yerini alır. SIE veya ER şahıs zamiri kullanmak yerine, basitçe belgili artikel, yani DIE veya DER artikelleri de kullanılabilir. Ancak bu günlük konuşma dilinde olan bir şeydir ve insanlardan söz edilirken çok kibar bir kullanım değildir. die Zeitung Die ist bestimmt interessant. Sprecher der Surfer Der ist weg. Seite 8 von 9
Paul und Laura sie haben Angst. Sprecher Die Polizei sucht den Surfer. Die Polizei sucht ihn. Paul und Laura haben Angst. Ich will sie sprechen. Bis zum nächsten Mal, liebe Hörerinnen und Hörer. Ayhan Und tschüs. Çoğul hallerde, isimlerin yerine de SIE zamiri de kullanılır. Ve Almanca da tıpkı artikeller gibi, zamirlerin de biçimleri değişmektedir. Doğru. i halindeki eril tekil isim, artikellerde olduğu gibi n harfinden kolayca tanınabilir. DEN artikelini ve IHN zamirini dinleyin. Yalın halde, -i halinde ve çoğul halde SIE aynı kalır. Yani, uzun lafın kısası: Bu anlatılanlar arasında dinleyicilerimiz açısından yalnızca IHN zamiri yeni. Yok, yok, bugünkü konumuz yalnızca tek tek sözcükler değildi; bilakis zamirlerin işlevleri ile Almanca da DER, DIE ve DAS artikellerinin aynı zamanda zamirlerin işlevlerini üstlenebilecekleriydi. Evet, haklısınız, çok teşekkürler sayın. Siz, sevgili dinleyiciler, gelecek bölümde ile başka bir tuhaf keşifte bulunacaklar. Herrad Meese Seite 9 von 9