Baþbakan Recep Tayyip Erdoðan partisinin grup toplantýsýnda yaptýðý konuþmada, muhalefetin anayasa paketine destek vermeyeceðine iliþkin açýklamalarýna karþýlýk referandum resti çekti. Erdoðan, anayasa paketine yönelik eleþtirileri sert ifadelerle yanýtladý. Erdoðan, Sürecin karþýsýnda duran her türlü kiþi tarih karþýsýnda sorumlu olacaktýr dedi. Erdoðan, AKP anayasasý eleþtirilerini Bu taslak güçlü bir ülkenin önünü açacak bir taslaktýr diye yanýtladý. Baykal: Made By AKP CHP Genel Baþkaný Deniz Baykal ise Erdoðan a cevaben Bu anayasa deðiþikliði tasarýsý bir AKP prodüksiyonudur. Made By AKP. Anayasa 70 milyonu ilgilendiriyor. daha on yýllar boyunca bu anayasa yürürlükte olacak. 2 DE 4 DE 2 DE 7 DE Türkiye 24. madde ile 12 Eylül darbesinin ardýndan tanýþtý. Darbenin anayasasýnda din eðitimi de unutulmadý. 1982 de hazýrlanan anayasaya Din ve Vicdan hürriyetini düzenleyen bir madde konuldu. Okullardaki din eðitimini belirleyen ve tartýþmalarýn odaðýnda olan maddede "Din ve ahlâk eðitim ve öðretimi devletin gözetim ve denetimi altýnda yapýlýr. Din kültürü ve ahlâk öðretimi ilk ve orta-öðretim kurumlarýnda okutulan zorunlu dersler arasýnda yer alýr" denildi. Özellikle Aleviler zorunlu din dersinin kaldýrýlmasý taleplerini birçok kez dile getirmesine raðmen 24. maddede her hangi bir deðiþiklik yapýlmadý. Hükümetin baþlattýðý 'Alevi Açýlýmý nda da tartýþýlan baþlýklardan birisiydi zorunlu din dersi. Aleviler, Asimilasyonun aracý olarak gördükleri din dersinin kaldýrýlmasýný istese de Baþbakan a sunulan çalýþtay ön raporunda, dersin kaldýrýlmasý yönünde bir ibare yer almadý. 7 DE 3 DE Kýrþehir'in Kaman ilçesinde, aþýlama mevsiminin baþladýðý bildirildi. Adý ve kalitesi dünyaca meþhur Kaman Cevizi'nin aþýlama mevsimi havalarýn ýsýnmasýyla baþladý. Kaman'da büyük örtü altý üreticiliði yapan 5 ve küçük çaplý yetiþtiricilik yapan yaklaþýk 10'a yakýn Kaman Cevizi üreticisi ceviz aþýlama iþlemlerine baþladý. 3 DE 5 DE Guardian gazetesinin internet sitesinde çýkan habere göre, "Royal College of Physicians" adlý týp kurumu tarafýndan hazýrlanan raporda, evde içilen sigara dumanýndan etkilenen on binlerce çocukta astým hastalýðýnýn yaný sýra göðüs enfeksiyonu ve kulakla ilgili saðlýk sorunlarýnýn görüldüðü belirtildi. Rapora göre, evde soluduklarý sigara dumaný nedeniyle her yýl 3-16 yaþ grubundaki 15 bin 400 çocuk astým hastalýðý, 2 yaþ ve altýndaki 20 bin 500 çocuk göðüs enfeksiyonu ve 16 yaþ altýndaki 121 bin 400 çocuk orta kulak enfeksiyonu gibi saðlýk sorunlarýyla karþýlaþýyor. Sigara dumaný solumayla baðlantýlý olarak her yýl 16 yaþýn altýndaki 600 çocukta menenjit hastalýðý görülüyor. 7 bin 200 bebekte hýrýltýlý soluma baþlangýcý belirlenirken, her yýl 40 çocuk ani bebek ölümü sendromundan hayatýný kaybediyor. 8 DE
2 Bazý þirketler vardýr ki, aradýklarý niteliklere baðlý olarak, yüksek eðitimli, tecrübeli, kalifiye yani alanýnda profesyonelleþmiþ kiþileri iþe alýp, personeli yaparlar. Tecrübe ve birikimlerinin þirkete artý deðer katacaðýna, yeni bir bakýþ getireceðine inanýrlar; çalýþanlarýna bu þartlara göre ücret verirler ya da iþe alýnanlar da bu duruma uygun pazarlýk yaparlar. Bazý þirketler vardýr ki, yeni mezunlarý alýp kendi ihtiyaçlarýna göre yeniden mesleki eðitimden geçirirler, sertifika programlarýna gönderirler, þirket kültürüne göre personeli yeniden þekillendirirler. Ýkinci bölümdeki anlayýþý benimseyen þirketlerin bir kýsmý, çalýþana yaptýklarý bu yatýrýmý, insana yatýrým gözüyle görüp çok hesabýný sormaz; ancak öyle bazýlarý da var ki, televizyonlardaki örneðin Popstar gibi yarýþma programlarýnda yarýþmacýlara imzalatýlan, aðýr yaptýrýmlarý olan sözleþmelere benzeyen türdeki þirket sözleþmesini çalýþanýn burnuna dayar. Buradaki amaç Sana o ek eðitimi alacak imkaný saðladým, sen de beynini bana daha çok satacaksýn! diyebilmektir. Aþaðýda gerçek bir sözleþme örneðinden alýntý bulacaksýnýz.... tarihinden bu yana çalýþmakta olduðum...tarafýndan, iki hafta süreyle... eðitimine gönderilmekteyim. Bu nedenle eðitimin amacýna ve mahiyetine uygun olarak her ne suretle olursa olsun eðitim süresinin bitiminden itibaren bir yýlý tam doldurmadan...den ayrýldýðým takdirde veya iþ kanunu 25 maddesi veya iþ kurallarýna aykýrýlýk nedeniyle iþverence iþ akdimin feshi halinde eðitim için yapýlan...tl eðitim giderini / her türlü gider ile eðitmenlere ve eðitim firmasýna ödenen ve sarf tarihindeki TC Merkez Bankasý döviz satýþ kuru üzerinden ve sarf tarihinden ödemenin yapýldýðý tarihe kadar hesaplanacak %15 oranýnda faizi ile birlikte ve çalýþtýðým süre ile orantý yapýlmaksýzýn herhangi bir ihtar veya ihbara gerek kalmaksýzýn defaten ödemeyi, belirlenen bu meblaðýn fahiþ olmadýðýný... tarihinde gayrikabili rücu kabul, beyan ve taahhüt ederim. Bu sözleþme, bir þirket tarafýndan eðitim almasý saðlanan genç mühendislere zorla imzalatýlmak istenmiþ ve imzalamayanlar iþlerini kaybetmekle tehdit edilmiþtir. Üstelik imzalasalar bile iþverenin tek taraflý olarak iþ akdini fesh edip, üstüne, belirtilen tazminatý ödetme hakký açýk açýk yazýlarak çalýþanlarýn önüne konulmuþtur. Dahasý, eðitim bedelini TL ye çevrilip, üstüne bir de yüzde 15 gibi acýmasýz faiz oraný bindirilmiþtir. Genç bir mühendisi iþe alýp, onu þirketin ihtiyaçlarýna göre eðip, büküp, þekillendirip, üstüne bir de böyle kölelik sözleþmesi imzalattýktan sonra, bütün bu olan biteni, istihdam yaratýp, eðitim vermek gibi algýlatmaya çalýþmak, modern, mutsuz ve umutsuz köleler yýðýný yaratmaktan baþka bir þey deðildir; aldatmanýn önde gelenidir. Genç mezunlar, lütfen gözünü açýn, bu sisteme alet olmayýn. Size bu dayatma yapýldýðýnda en azýndan düþünmek için zaman isteyin ve en yakýn avukata danýþýn; aman dikkat edin ki, bu çalýþtýðýnýz þirketin avukatý olmasýn! Sendika org Tarihi Sorumluluk! Baþbakan Recep Tayyip Erdoðan partisinin grup toplantýsýnda yaptýðý konuþmada, muhalefetin anayasa paketine destek vermeyeceðine iliþkin açýklamalarýna karþýlýk referandum resti çekti. Erdoðan, anayasa paketine yönelik eleþtirileri sert ifadelerle yanýtladý. Erdoðan, Sürecin karþýsýnda duran her türlü kiþi tarih karþýsýnda sorumlu olacaktýr dedi. Erdoðan, AKP anayasasý eleþtirilerini Bu taslak güçlü bir ülkenin önünü açacak bir taslaktýr diye yanýtladý. Baykal: Made By AKP CHP Genel Baþkaný Deniz Baykal ise Erdoðan a cevaben Bu anayasa deðiþikliði tasarýsý bir AKP prodüksiyonudur. Made By AKP. Anayasa 70 milyonu ilgilendiriyor. daha on yýllar boyunca bu anayasa yürürlükte olacak. Anaysa oy veren vermeyen herkesi ilgilendiriyor. Bu kadar geniþ anlamý olan anayasal düzenlemeyi siz nasýl olur da parti mutfaðýnýzýn iç iþi olarak düþünürsünüz. Öyle anayasa deðiþikliði olmaz diye konuþtu. Baþbakan ve AKP Genel Baþkaný Recep Tayyip Erdoðan partisinin grup toplantýsýnda yaptýðý konuþmada, muhalefetin anayasa paketine destek vermeyeceðine iliþkin açýklamalarýna karþýlýk referandum resti çekti. Erdoðan, anayasa paketine yönelik eleþtirileri sert ifadelerle yanýtladý. Erdoðan, Sürecin karþýsýnda duran her türlü kiþi tarih karþýsýnda sorumlu olacaktýr dedi. Millete Gideriz Baþbakan Erdoðan referandum restini þu sözlerle açýkladý: Biz hiçbir zaman kendimizi birilerine kabule ettirmenin gayreti içinde olmadýk. Millet bizi beðensin, takdir etsin, o bize yeter dedik. Siyaset milletle yapýlýr dedik. O ilkeden sapmamanýn gayreti içinde olmadýk. Ben bir referanduma gerek kalmadan, TBMM nin bu deðiþiklikleri gerçekleþtirmesini umut ediyorum. Yok eðer bu gerçekleþmezse, karar sahibi millettir der ve aziz milletimizin takdirine meseleyi sunarýz. Yargý Erdoðan ý Kýzdýrdý Baþbakan Erdoðan konuþmasýnda yargýya tepki gösterdi. Erdoðan, yüksek yargý mensuplarýnýn her fýrsatta siyasetçi gibi konuþtuðunu belirterek, kendilerinin hiçbir erki etki altýna almaya çalýþmadýklarýný söyledi. Erdoðan, Yüksek yargýyla dalga geçiyorlar. Paket hükümetin yargýda yer tutma çabasý yorumunda bulunan Hakimler Savcýlar Yüksek Kurulu(HSYK) Baþkanvekili Kadir Özbek e þu yanýtý verdi: Nezaketten uzak, bulunduklarý konumdan, aðýrbaþlýlýktan uzak açýklamalar. Avrupa ülkelerinde Anayasa Mahkemelerinin üyelerinin parlamentolardan seçildiðini söyleyen Erdoðan, Türkiye de ise Meclis e öcü gözüyle bakýlacak, Meclis iradesi yok sayýlacak dedi. Yargý Hep Ben Diyor Erdoðan, yargýyla ilgili tepkisini þu sözlerle sürdürdü: Burada yüksek yargýnýn rahatsýz olduðu bir konu var. Sadece ben diyorlar, biz diyorlar. Olmaz böyle birþey diyorlar. Bunu ancak biz belirleriz diyorlar. Birinci derecedeki savcý hakimlerin sizden farký ne? Dünya bunu zaten böyle yapýyor. AB ülkelerinin çoðunda bunu göreceksin. Ýlginç olan da þudur, oralarda bunun seçimini parlamento yapýyor. Erdoðan HSYK nin yapýsýnda yapýlan deðiþikliðin eleþtirilmesine iliþkin þu deðerlendirmeyi yaptý: Anayasa Mahkemesi ve HSYK nýn üye yapýsý da evrensel normlar çerçevesinde deðiþiyor. Ben bazý þeylere þaþýyorum. Metni mi okumadýlar? Yoksa taslaktan mý haberleri yok? Parlamento HSYK yý düzenleyemez. HSYK nýn içinde parlamentonun onayýyla oraya gelecek bir tane üye yok. Kim var? Sadece bugüne kadar olduðu gibi, AB normlarýnda olduðu gibi Adalet Bakaný ve müsteþar var. Bu dün de vardý, bugün de var. 15 Ýnci Madde Kozu Erdoðan sözlerini þöyle sürdürdü: Hep Batý Batý Batý diyorsunuz, onlar böyle yapýyor bunu. Hepsinde de durum bu. Þu anda taslak metinle geçici 15. madde Anayasa dan çýkarýlýyor. Bu ve benzeri düzenlemelerle Türkiye Cumhuriyet Anayasasý yeniden ele alýnmýþ oluyor. Bu taslak kiþisel beklentilerle politik hesaplarýn deðil, mantýkla hazýrlanmýþtýr. AKP Anayasasý eleþtirilerine kýzdý Erdoðan anayasa paketiyle ilgili AKP anayasasý eleþtirilerini þu sözlerle yanýtladý: Bu taslak güçlü bir ülkenin önünü açacak bir taslaktýr. Yasalarý ve Anayasa yý siyasi partiler ya da hükümetler deðil TBMM yapar. Uzlaþma komisyonunda bir taslak hazýrlanmadýðý, hazýrlanamadýðý için AK Parti olarak biz hazýrladýk ve bunu TBMM nin gündemine taþýyoruz. Peki taþýyanlar kim? Milletvekilleri. Uzlaþmaya yanaþmadýklarýna yönelik elimizde belgeler var. Biz yine de diyoruz ki uzlaþma diyoruz. Gelin uzlaþalým, gelin katkýnýzý verin diyoruz. Kapýlarý çalan yine biziz. Olur ki diyoruz onlar da buna katký verirler. Þimdi ne diyorlar. Daha okumadan. Bu tasarý niçin Meclis te hazýrlanmadý? Baþbakanlýk ta, AK Parti Genel Merkezi. Baþbakanlýk dediðiniz nedir? Neresidir? Türkiye nin dýþýnda bir yer mi? Adalet Bakanlýðý nýn her türlü bakanlýðýn baðlý olduðu makam. Benim bu tür bir çalýþmayý yapmamdan daha doðal ne olabilir? Ayrýca ben ve arkadaþlarým milletvekili deðil miyiz? Sen bunu nasýl görmezden gelirsin? Uzlaþma komisyonu kendilerinden eleman ister vermezler. BirGün
Hz. Süleyman Hz. Davut'un oðludur. Babasý Davut Peygamber ölünce Cebrail Hz. Süleyman ýn yanýna geldi. Allah seni Ýbranilerin üzerine halife eyledi, dedi, Hz. Süleyman'a peygamberlik küçük yaþta geldi. Hz. Musa'nýn asasýný da eline aldý. Cebrail Hz. Süleyman ýn parmaðýna Hilafet yüzüðünü taktý. Cenabý Hak Hz. Süleyman a kuþlarýn dilinden anlamasýný da verdi. Hz. Süleyman peygamber, Mýsýr Firavun'un kýzý ile evlendi. Pek çok eþi vardý, çok zengindi. Þimdi gelelim Hz. Süleyman ve zümrütlü Anka kuþu efsanesine: Devlet Bakaný Faruk Çelik, Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý'nýn statüsünün müsteþarlýk düzeyine çýkarýlacaðýný açýkladý. Çelik "Baþkanýn görev süresi 5 yýl ile sýnýrlandýrýlacak, bir kiþi en fazla 2 kez baþkan olarak atanabilecek, emeklilik yaþý 67 olacak" dedi. Bunun için bir kanun tasarýsý hazýrlayan AKP, tasarýyý TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'na sundu. Tasarýyý komisyona sunan Bakan Çelik, Cumhuriyetle yaþýt olan Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý'nýn 1924 yýlýnda kanunla kurulduðunu söyledi. Bu kanunda baþkanlýðýn teþkilat yapýsýna iliþkin detaylara yer verilmediðini ifade eden Çelik, bu eksikliði gidermek amacýyla 1935'te bir kanun çýkartýldýðýný kaydetti. Çelik, Diyanet Ýþleri Baþkanlýðýný en kapsamlý þekilde düzenleyen 633 sayýlý yasanýn ise 1965'te yürürlüðe girdiðini bildirerek, bu yasanýn 1979'da Anayasa Mahkemesince biçim yönünden iptal edildiðini belirtti. Aradan geçen 30 yýla raðmen gerekli deðiþikliklerin yapýlamadýðýný söyleyen Faruk Çelik, Diyanet teþkilatýnýn, 30 yýldan bu yana teþkilat yasasýnýn tamamlanamamýþ olmasýnýn büyük bir eksiklik olduðunu ifade ederek, tasarýyý, bu eksiklikleri gidermek amacýyla hazýrladýklarýný kaydetti. BirGün Bir gün Hz. Süleyman bütün kuþlarý sarayýnýn bahçesine çaðýrmýþ. Her birinden isteklerini sormuþ. Kimilerinin isteklerini beðenmiþ, kimilerinkini beðenmemiþ. Hz. Süleyman bu dünyada hep Allahýn dediði olur hiç kimse karþý gelemez demiþ. Anka kuþu hemen ortaya çýkmýþ Ben engel olurum demiþ. Allahýn emrine karþý çýkmýþ. Hz. Süleyman peygamber Anka kuþuna O zaman sana bir vazife vereceðim. Doðdu bir padiþahýn kýzý dünyaya geldi. Batýda bir çiftçinin oðlu doðdu. Allah bunlarý birbirine yazdý. Sana on sekiz yýl müsaade. Ayýn günün yýlýn doldu mu seni bu bahçede bekliyorum. Haydi, uç git. Nasýl mani olacaksýn, görelim demiþ. Anka kuþu iri yarý bir kuþmuþ, ayaklarýnda bir camuzu bile taþýrmýþ. Bakalým padiþahýn kýzýna: Nedimeleri Sulucakarahöyük/ KAMAN Kýrþehir'in Kaman ilçesinde, aþýlama mevsiminin baþladýðý bildirildi. Adý ve kalitesi dünyaca meþhur Kaman Cevizi'nin aþýlama mevsimi havalarýn ýsýnmasýyla baþladý. Kaman'da büyük örtü altý üreticiliði yapan 5 ve küçük çaplý yetiþtiricilik yapan yaklaþýk 10'a yakýn Kaman Cevizi üreticisi ceviz aþýlama iþlemlerine baþladý. Kaman cevizinin ünlü türlerinden Kaman-1 ve Kaman-5 ile yabancý çeþitlerden Chandler ve Pedro türü aþýlý ceviz üretimi yapýlan Kaman'da Dilcikli, Çelik ve Yarma Aþý türleri uygulanarak garantili ve kaliteli Aþýlý Ceviz üretimi yapan irili ufaklý iþletmelerde bu yýl 30 binden fazla kalem aþýlý ceviz üretimi gerçekleþtirileceði belirtildi. Kaman'da ceviz üretimi ve aþýlamasýnýn artýk bir sektör haline geldiðini söyleyen Ceviz Üreticisi Arif Göçmen, ilçede gerçekleþtirilen tüm aþýlý ve çöðür ceviz fidanlarýn ülkemizin tüm bölgelerine uyum saðladýðýný kaydetti. Göçen, "Havasý, iklimi ve toprak özelliði nedeniyle ilçemizde yetiþtirilen dünyaca ünlü ceviz çeþitlerimiz ve talep olduðu için üretimine baþladýðýmýz yabancý türler artýk rahatlýkla yetiþtirilmekte. Bilimsel ve teorik bilgisi yüksek olan Kamanlý tüm üreticilerimizle kendileri kazandýðý gibi yanlarýnda çalýþtýrdýklarý birçok kiþiye de iþ imkaný vermekteler" dedi. Kent Haber GEREKLÝ TELEFONLAR çocuðu alýr sarayýn bahçesinde gezdirirlermiþ. Hep kucakta gezdiriyorlarmýþ. Anka kuþu devamlý oralarda dolaþýyormuþ. Uçarken, kimseye görünmemek için hep yükseklerde uçuyormuþ. Öyle böyle derken kýz iki yaþýna gelmiþ, artýk bahçede koþup oynuyormuþ. Anka kuþu büyük bir ormanda çok yüksek bir aðaca yuvasýný hazýrlamýþ. Bir gün çocuk bahçede koþarken nedimelerden biraz uzaklaþmýþ. O anda tam fýrsat demiþ Anka kuþu. Kýzý ayaklarýna aldýðý gibi uçup gitmiþ, kýzý yuvasýna koymuþ. Çocuk korkuyor ki çýðlýklar atýp aðlýyormuþ. Kuþ sanki bir anne gibi kýzý kanatlarýnýn altýna alýyormuþ. Çocuða ormandan yiyecek bir þeyler getiriyormuþ, kýz aðladýðý zaman cik cik ötüyor, sanki ona bir þeyler söylüyormuþ gibi hep ötüyormuþ. Günler aylar geçmiþ kýz epeyce büyümüþ. Anka kuþuna anne diyormuþ. Kuþa iyice alýþmýþ, kuþdilini öðrenmiþ. Tek tük bildiði ana dilini de unutmuþ. Artýk mutlu görünüyorlarmýþ. Yuvasýndan ormanda olup bitenleri izliyormuþ. Bir gün kuþ annesine beni aþaðýya indiririmsin? Demiþ. Kuþ da indiririm ama ormanda sana zarar gelir, çok kötü hayvanlar var demiþ. ( Devam edecek ) Sulucakarahöyük/ KAPADOKYA Nevþehir'in Ürgüp ilçesine baðlý Mustafapaþa beldesinde bulunan Gomeda Vadisi yerli ve yabancý turistlerin ilgisini çekiyor. Mustafapaþa Belediye Baþkaný Levent Ak yaptýðý açýklamada, Türkiye'nin en önemli turizm merkezlerinden biri olan Kapadokya'da, vadilerin bölge turizmi için büyük bir öneme sahip olduðunu kaydetti. Özellikle beldelerinde bulunan Gome Vadisi'nin bugüne kadar yeterince tanýtýlamadýðý için turizmden hak ettiði payý alamadýðýný ifade eden Ak, bundan sonraki dönemde vadinin tanýtýmý için yeni projeleri hayata geçireceklerini açýkladý. Ak, "Gomeda Vadisi Kapadokya bölgesi genelinde en önemli tarihi kiliseleri, yer altý þehirleri ve güvercinlikler yörenin özgünlüðünü dile getiriyor. Gomeda Vadisi bu özellikleriyle turizm merkezi olarak göz önüne çýkýyor. Mustafapaþa yüzyýllar boyunca farklý din, dil ve kültüre sahip kendine özgü doðal ve tarihsel deðerlere sahip uygarlýklara ev sahipliði yapmýþ, inanç ve hoþ görü merkezidir. 9 Kilometrelik bir parkuru bulunan Gomeda Vadisi yer altý þehri, güvercinlikleri ve 4 farklý kilisesi ile Kapadokya turizmine çok büyük katký saðlayacak. Mustafapaþa belediyesi olarak Gomeda Vadisi'nin tanýtýmý ve turizme kazandýrýlmasý için çalýþmalarýmýza Kapadokya Meslek Yüksekokulu ile birlikte baþladýk. " dedi. Kent Haber Kaymakam 441 3009 Kaymakamlýk Yazý Ýþ. 441 34 10 Sos. Yar. ve Day. 441 39 77 Özel Ýdare 441 31 01 Nüfus 441 31 02 Belediye Baþkanlýðý 441 37 44 Milli Eðitim Müd. 441 30 16 Halk Eðitim Müd. 441 30 48 Askerlik Þubesi 441 30 10 Kapalý Spor Salonu 441 35 20 Devlet Hastanesi 441 30 15 Ýlçe Saðlýk Grup Bþk. 441 36 32 Tapu Sicil 441 32 49 C.Savcýlýðý 441 35 38 Adliye 441 30 18 Kütüphane 441 30 19 H.B.V Kültür Merkezi 441 33 94 Müze 441 30 22 Turizm Danýþma 441 36 87 Emniyet Amirliði 441 26 97 Karakol Amirliði 441 36 66 Jandarma 441 38 08 Ýlçe Tarým 441 30 20 Lise 441 37 74 Kýz Meslek Lisesi 441 31 08 Mal Müdürlüðü 441 30 56 Kadastro 441 35 37 Karaburna Belediye 453 51 30 Kýzýlaðýl Belediye 455 61 29 PTT. 441 35 55 T.M.O. 441 30 11 Türkiye Ýþ Bankasý 441 35 00 Ziraat Bankasý 441 33 26 Þoförler Cemiyeti 441 30 74 Esnaf Odasý 441 37 42 Tarým Kredi Koop. 441 32 76 TEDAÞ 441 31 42 Çiftci M.K.Baþkanlýðý 441 36 80 Rýfat Kartal Huzurevi 441 33 38 Sulucakarahöyük Gzts 441 39 47 Taþýyýcýlar koop 441 20 06 Nevþehir Seyahat 441 30 43 Þanal Seyahat 441 33 59 Mermerler Seyehat 441 21 73 Dergah Taksi Duraðý 441 25 25 Terminal Taksi 441 27 97 Huzurevi 441 33 38 Hacýbektaþ Noterliði 441 35 23 Hacýbektaþ Öðretmen evi 441 31 20
GÖRÜÞLER Türkiye de bugünlerde en gözde tartýþma konularýndan bir tanesi askeri vesayet rejimi nin sona erip ermediðidir. Nev zuhur demokratlara göre siyaset sýnýfý, ordu ve bürokrasi karþýsýnda kendini mahkûm ettiði ergin ol(a)mama halinden.. nihayet kurtulmuþ, en azýndan rüþtünü ispat etme yolunda önemli bir mesafe almýþtýr. Buna göre, Kant ýn deyiþiyle, Türkiye de siyasetin aydýnlanma dönemine girilmiþ bulunuyor. Uluslararasý kamuoyunda ve saygýn bilimadamlarý cemaatinde de benzer yönde deðerlendirmeler yapýldýðýna göre, Türkiye deki siyasal aydýnlanmayý bir kavram ve gerçeklik olarak ele alma zamaný geldi de geçiyor bile. Kant, Aydýnlanmayý, insanýn, kendisini mahkûm ettiði ergin ol(a)mama halinden kurtulmasý olarak tarif etmiþti. Ergin olmayýþ baþkalarýnýn iradesine boyun eðmeden aklýný kullanamamaktýr. Türkiye de askeri ya da bürokratik vesayetten bahsedenler iki taraflý bir süreci, hem halkýn iradesine ipotek koyan otoriter bir rejimi, hem de otoriter rejimin baskýsý altýnda ergin olamayan, çocuk kalmaya zorlanan bir halk ý kastediyor. Ama mesele ilk bakýþta göründüðü denli açýk deðil. Birincisi, modern burjuva demokrasilerinde halký oluþturan birey ve gruplar öncelikle hukuki ve siyasal birer özne olarak kabul edilir. Ýkincisi, kiþi ve gruplarýn hangi þartlarda özne haline dönüþeceðine dair soruya, moral ve siyasal bir tartýþma eþlik eder. Çok fazla ayrýntýya girmeden, özne olma, bireysellikten farklý olarak, hem hukuki ve siyasal rejime tabi olmak, hem de rejimin kurumsal çerçevesi içerisinde hareket etme, eylemde bulunmaktýr. Özgürlük, rejimin kurumsal çerçevesi içerisinde hareket etmek, aktörlerin yaþam dünyasý içinde kendi perspektiflerine uygun stratejiler geliþtirebilmesi, onurlu ve saygýn bir hayat sürebilmesi biçiminde anlaþýlýr. Her iki özelliðe de biraz daha yakýndan bakalým. Önce ikinci husustan, özne olma konumuna dair moral ve siyasal tartýþmayla baþlayalým. Modern burjuva demokrasilerinde özne olma Kant ve Hegel arasýnda iki farklý kolda toplanmýþtýr. Kant a göre moral deðerler ile moral bir içeriðe dayanan eylemleri birbirinden ayýrmak gerekir. Eðer insan eylemlerinde, bunun evrensel bir yasa olarak kavranmasý düsturundan yola çýkarsa, bu gerçekten iradi bir moral eylem olur. Bu sayede hem diðer insanlara dokunma þansý bulmuþ oluruz, hem de onlarýn isteklerini kapsayan, kiþisel olanla etkileþime, dolaþýma girecek bir perspektife sahip olmuþ oluruz. Kýsaca moral bir perspektif ancak ve ancak bilinçli bir öznenin kendisi ve baþkalarý hakkýnda evrensel normu düþünebilme yetisini varsayar, buna dayanýr. Ergin olma, bireyin özneleþme süreci önündeki engelleri bertaraf etme çabasý ile öznenin evrensel moral yasayý arama düsturu doðrultusunda hareket ettiði sürece- önündeki engelleri kaldýrmakla yükümlü bir siyaseti düþünebilme ve gerçekleþtirebilme iradesidir. Bu sayede demokratik siyasetin moral önkabullerine ulaþmýþ oluruz. Mete Tunçay ýn deyiþiyle, Çaðdaþ çoðulcu (Batýlý ya da burjuva liberal) demokrasi anlayýþýnýn altýnda siyasetin bir araç deðil, kendi baþýna ve kendi içinde bir deðer olduðu inancý yatar saptamasý bunlarýn baþýnda gelir. Bir baþka önkabul, siyasetin toplum örgütlenmesinin bir parçasý olduðu, toplumdaki bölünmüþlüðün akýlcý bir eþgüdümünü yansýttýðý önermesidir. Siyaset bu yönüyle esasen gönüllü bir etkinlik olup akýlcý bir çerçeveye oturur. Nitekim Kantçý siyaset düþüncesinde insanlarýn, toplumsal sözleþme dahil, herhangi bir sözleþmenin tarafý olmalarý akli melekelerinin yerinde olmasýnýn bir göstergesi kabul edilir. Kýsaca siyasal eylem ile biliþsel tasarlama yetisi ve akýlcýlýk arasýnda karþýlýklý bir tamamlayýcýlýk iliþkisi vardýr. Bazý psikologlar bireylerde erginliðin biliþsel tarifini, insanlarýn moral bilinç ve davranýþ kapasitesini haiz olma sürecinin önkoþulu olarak kabul etmektedir. Örneðin Kant ýn izinden giden Kohlberg e göre moral bilinç er gin olmanýn nihai aþamasýdýr. Çünkü bireyler ancak bu aþamada eylemlerini yeniden temellendirecek, neyi neden yaptýklarýna dair bir muhasebeye giriþebilecek bir olgunluða eriþir. Moral bilinç insanlarýn eylemlerinin muhasebesini çýkarmalarý kadar, eylemlerinin hesabýný verebilmesini, sonuçlarýný yüklenebilmesini gösterir. Bu noktada eylemin sonuçlarý genel geçer toplumsal anlam ve deðerlere eklenmek yerine, eylemin özgül sonuçlarý üzerinden bir deðerlendirme yapýlýr. Modern hukuk düzeni, söz konusu erginliði, bilimsel mütalaalarýn desteðiyle, onsekiz yaþ olarak tespit etmiþ bulunuyor. Zaman ve koþullardan baðýmsýz olarak hesaplanan söz konusu yaþ, siyasal ve hukuki özne olmanýn erginlikle buluþtuðu önemli bir dönüm noktasýdýr. Bilindiði üzere onsekiz yaþýnda insanlar reþit olur, cezai ehliyeti haiz olur, oy verme hakkýný elde eder... Büyülü on sekiz yaþ, zamanla, yine genel kamuoyu ve bilimsel kamuoyunun onayý ile bazý ülkelerde aþýnmýþtýr. Ehliyet almaktan, yetiþkinler için uygun görülen film seyretme yaþýna kadar birçok alanda artýk ergin olma yaþý onaltýya inmiþ bulunuyor. Ama dikkat edilirse, erginlik yaþýndaki aþaðý doðru hareket daha çok hak ve kaynaklara eriþim konusunda olup hak mahrumiyetlerine yönelik kýsýtlamalarý kapsamamaktadýr. Gerçi erginlik yaþýný düþürmenin biliþsel kanýtlardan ziyade burjuva haz toplumumun isterlerine uygun bir seyir izlediðine þüphe yok ama bu ayrý bir tartýþmanýn konusu. Hegel insanýn bilinçli bir varlýk haline gelmesinin bir süreç, son derece karmaþýk, etkileþimlere açýk bir süreç olduðunu ortaya koymuþtu. Ona göre insanýn kendi olma serüveni, Kant ta olduðu gibi, boþlukta oluþmaz, insanýn tek baþýna karþýlamak durumunda kaldýðý bir iç evrim ya da geliþme deðildir. Aksine bu kurucu süreç toplumsal etkileþim ve yönlendirmelerin etkisi altýnda tamamlanýr. Ergin olma hali diyalektik mücadelelerle beslenen bir öðrenme sürecidir. Hangi toplumda yaþandýðýna baðlý olarak deðiþebilen, iðreti denebilecek bir iki iletiþimsel aracýn (bunlar her an yanlýþ anlaþýlmaya müsait dil ile her tanýnma mücadelesinin ayný zamanda bir kendini tanýma sürecine eþlik ettiði bilgisidir) yardýmýyla gerçekleþen bir öðrenme sürecidir bu. Ergin olma Hegel de belirli önkoþullarý olan bir aþkýn özbilinç içeriði deðildir. Toplumsal düzeyde iletiþime geçebilme kapasitesidir. Bu kapasitenin herkes ve her toplum için geçerli bir formülü yoktur. Hegel ve sonrasý eleþtirel yaklaþýmlar, deðiþik veçheleriyle, ergin olmayý moral bilinç içeriðine deðil, özneler arasý iletiþimselliðe ve toplumsallýða baðladý. Kuþkusuz iletiþimsellik sadece konuþmayý deðil, deðiþik düzeylerde anlaþmazlýklarý ve çatýþmayý da içerir. Mesele çatýþmanýn varlýðýný kabul edip etmemek deðildir. Mesele çatýþmalarýn kurumsallaþtýrýlabilmesidir. Genel olarak kamu hukuku, özelde ise hukuk devleti ve mahkemeler bu noktada önem kazanýr. Hukuk, toplumsal anlam dünyasý ile biliþsel kapasite arasýndaki iliþkiyi kuran bir arabulucu rolündedir. Mahkemeler de erginliði, onsekiz yaþ gibi, biliþsel ve dilsel kapasite kullanýmýna endeksleyen standartlarýyla moral bilincin oluþmasýna ve sabitlenmesine katkýda bulunur. Sadece bununla da kalmaz, normun oluþumunda toplumsal koþullar ile biliþsel unsurlarý harmanlar. Burada soyut norm ile dava konusu olay arasýnda iliþki kurma ve kararýyla dava üzerinden normu yeniden yorumlama vazifesi yargýçlara düþmektedir. Yargýçlar soyut bir normu olaya uygulayan otomatlar deðildir; dava özelinde hem hukuk yaratýrlar, hem de yasayý yeniden yorumlarlar. Son aylarda sayýlarý giderek artan oranda çocuk, yasadýþý örgüt propagandasý yapmak, örgüt üyeliði, kamu düzenini bozmak gibi siyasal davalarýn konusu olarak yargýlanmakta, inanýlmaz suçlamalara maruz kalýp akýl almaz cezalara çarptýrýlmaktadýr. Eðer bir gün Kafka nýn Dava sý yeniden yazýlacak olursa, yeni K (ister Dava nýn kahramaný K, ister Kader olarak okunsun) mutlaka söz konusu çocuklardan birisinin hikâyesi olacaktýr. Çocuklarýn siyasal suçlarýn faili olarak mahkûm edilmeleri insani bakýmdan gerçek anlamýyla bir skandal olmasýnýn yanýsýra, vesayetçi demokrasiden gerçek bir demokrasiye geçiþin sancýlarýnýn yaþandýðý iddialarýnýn bir tür litmus testi niteliðindedir. Sonuçlara bakalým. Eðer yukarýda ortaya koyduðumuz kavramsal çerçeve çocuklarý mahkûm eden bir hukuk devleti bakýmýndan anlamlýysa, þu sonuçlarý görmezden gelemeyiz: Demokrasi erginler arasýndaki gönüllü sözleþme ve çatýþmalarýn eseridir; Ergin olma, belirli biliþsel aþamalardan geçerek, dil kullanma kapasitesi yardýmýyla insanlarýn eylemlerini yeniden temellendirebilmeleridir; Modern demokrasilerde erginlik sadece biliþsel kapasite ve muhakeme yetisi deðildir; toplumsal iletiþim ve etkileþimlerin ürünüdür. Bu anlamda salt hukuki erginlik siyasal özne olma halini, mesela yurttaþlýk bilincini zorunlu kýlmaz. Ayrýca modern sýnýflý toplumlarda kimin çocuk olup olmadýðý, kime ne zaman çocuk denebileceði hususu da ayrýca tartýþmalýdýr. Çalýþan çocuklarýn erginlik yaþý öne çekilirken, þehirli orta ve üst sýnýf çocuklarýnda erginlik yaþýnýn, özellikle erkeklerde, otuz yaþ civarýnda seyrettiði bilinmektedir. Buna ek olarak cinsiyet, göçmenlik, kapalý cemaatlerde büyüme gibi baþka etkenlerin de erginlik yaþý konusunda biliþsel ölçütleri esnetebileceðini hatýrlamakta fayda var. Toplumsal iletiþim kanallarýnýn hukuk ve mahkemeler yoluyla temel haklarý geniþletecek, toplumsal entegrasyonu güçlendirecek biçimde iþlerlik kazanmamýþ olmasý, vesayetçi ya da deðil, demokrasi açýðýnýn en önemli nedenidir. Yargýlanan sadece çocuklar deðil, modern bir toplum ve demokrasi olma yolunda olmazsa olmaz addedilen kurum ve deðerlerdir. Yukarýda ortaya konan ölçütler bakýmýndan mevcut siyasal düzeni ve hukuk düzenini demokratik olarak nitelemek imkânsýzdýr. Mahkûm edilen çocuklar örneðinde siyasal düzenin ve hukuk düzeninin hali pür meali ayan beyan ortadadýr. Ama yine de insanýn boðazýnda düðümlenen, aklýna takýlan bir soruyu sormadan geçmek olmaz: Hukuk devletinden vazgeçtik, çocuklarý mahkûm eden yargýçlar bakýmýndan, karar verme ve hukuku demokratik bir biçimde yeniden yorumlama fýrsatý için þimdi deðilse ne zaman? Yoksa, Sizin Hiç Babanýz Öldü mü? dizesiyle insani bakýmdan anlaþýlabilir nedenlerle hýçkýrýklara boðulanlar, hiç çocuk olmadýnýz mý, ya da hiç bir çocuðu sevmediniz mi? Sapere aude!* (kendi iradenle aklýný kullanma yürekliliðini göster!). *Sapere aude! (kendi iradenle aklýný kullanma yürekliliðini göster!). Kant, Aydýnlanmayý, insanýn, kendisini mahkum ettiði ergin ol(a)mama halinden kurtulmasý olarak tarif etmiþti. Ergin olmayýþ baþkalarýnýn idaresine boyun eðmeden aklýný kullanamamaktýr! BirGün
METÝN ve Kemal Kahraman kardeþler, son albümleri Þahmaran la müzikseverlerin karþýsýna çýkacak. Müzik çalýþmalarýyla ülkemizin yakýn tarihine ýþýk tutan Kahraman kardeþler, bizleri kadim coðrafyanýn geçmiþine doðru yolculuða çýkarýyor, Anadolu ve Mezopotamya topraklarýnýn otantiðini bozmadan evrensel bir dille müzikseverlerin beðenisine sunuyor. Yeni albüm Þahmaran, Lizge Müzik ten çýkacak. 12 Eylül faþizmine karþý tepkilerini, yaptýklarý müzik çalýþmalarý ile yansýtan Kahraman kardeþler, bunun ilk örneklerini, içinde yer aldýklarý Grup Yorum la yaptýlar. Daha sonra Gülbahar Uluer ile birlikte Desmal-Seher Yeli albümünü çýkardýlar. Ardýndan Deniz Koydum Adýný ve Renklerde Yaþamak albümleriyle ülkemizin yakýn tarihini, müzikleriyle belleklerde tutmaya çalýþtýlar. Hem bellekleri taze tutmaya çalýþtýlar, hem de bunu yeni kuþaða taþýmayý sürdürüyorlar. Yaptýklarý müzik çalýþmalarýnda ezilenlerin, baskýya uðrayanlarýn sesi oldular. Alevi inancýna yönelik de önemli çalýþmalar sunan Kahraman kardeþler, Dersim aðýrlýklý yaptýklarý bu çalýþmalarda, Alevi inancýný otantik bir þekilde müzikseverlere sunmaya devam ediyorlar. FARKLILIKLARI GÖSTERDÝLER Cumhuriyetin kuruluþu ve ardýndan dayatýlmak istenen tekçi egemen anlayýþa karþý, Kahraman kardeþler, Anadolu ve Mezopotamya topraklarýnda farklý kültürlerin var olduðunu, yaptýklarý müzik çalýþmalarýyla gösterdiler. Kürtçenin Zazaca lehçesini aðýrlýkta kullanmaya çalýþan Kahraman kardeþler, seslendirdikleri ezgilerle bir kapý açtýlar. Açtýklarý kapýyý aralamaya devam ediyorlar. Çeverê Hazaru albümünde, yapýlan çalýþmanýn külliyatý dikkate aldýðýmýzda, hem müzik olarak hem de albümle birlikte çýkan kitapçýk önemli bir arþiv olma özelliðini taþýyor. Yaþlýlar Dersim Türkülerini Söylüyor adlý albümün de kendi alanýnda bir ilk olma özelliði taþýdýðýný belirtmekte fayda var. Kahraman kardeþler, yaptýklarý müzik çalýþmalarýndan çýkardýklarý her çalýþmada, hep bir yenilik yapmayý da baþarýyorlar. Her albümle birlikte, kendi birikimlerine yeni birikimler katýyorlar. KAPILAR GEREKLÝDÝR Kahraman kardeþlerin yeni albümü Þahmaran da bu özellikleri içinde barýndýrýyor. Ýstanbul da bulunan Seyri Mesel Tiyatrosu Sayê Moru (Þahmaran) adlý oyunu Zazaca olarak sahneye taþýmýþtý. Tiyatronun müziðini de Metin Kahraman yapmýþtý. Kahraman kardeþler, Þahmaran ýn izini de, kadim Anadolu ve Mezopotamya coðrafyalarýnda bilinen farklý hikayelere ulaþarak, böyle bir çalýþmanýn içine girdiler. Metin Kahraman, maddi imkanlarýn yetersizliðinden dolayý çalýþmalarýný geç tamamlamak zorunda kaldýklarýný belirtiyor. Maddi imkansýzlýðýn yaptýklarý çalýþmalara da yansýdýðýný anlatan Kahraman, yaþadýðý sýkýntýlara deðiniyor. Kahraman, Seyr-i Mesel Tiyatrosu tarafýndan Þahmaran ýn sahneye taþýnmasýyla birlikte Þahmaran la ilgili yaptýklarý çalýþmalarý sürdürdüklerini hatýrlatýyor. Þahmaran albümü içinde birçok yerde Þahmaran hikayelerine yönelik araþtýrma içine girdiklerini belirten Kahraman, hikayelerin, farklý olmalarýna karþýn, öz bakýmdan ayný olduðunu söylüyor. Kahraman kardeþler, eðer maddi kaynak bulurlarsa, albümden sonra Þahmaran ýn hikayelerini içeren bir de kitap çýkartmak istiyorlar. Yaptýklarý çalýþmalarla açtýklarý kapýyý aralamaya devam eden Kahraman kardeþlerin araladýklarý bu kapýnýn daha da aralanmasýna, bizler de katkýda bulunmayý ihmal etmeyelim. Çünkü, kapýlar her daim gereklidir! Þerif Karataþ / Evrensel Þýrnak ýn Cizre Ýlçesi nde 1992 yýlýnda yaþanan ve özel harekat timlerinin açtýðý ateþ sonucu 17 kiþinin ölümüyle sonuçlanan Newroz olaylarýnýn belgeseli Bir Baþkaldýrý Destaný: Berivan ýn galasý Cizre de yapýldý. Destaneke Serhildanê: Bêrîvan belgeselinin galasý, dün akþam Þýrnak ýn Cizre ilçesi Mem û Zin Kültür Sanat Merkezi nde yapýldý. Galayý izlemeye çok sayýda vatandaþ ve BDP ilçe Baþkaný Selahattin Cývýldak, Cizre Belediye Baþkan Vekili Mehmet Saçý, il genel meclis üyeleri ile 21 Mart 1992 Newroz unda yaþamýný yitiren Hüseyin Ertene nin eþi ve çocuklarý katýldý. Ayrýca belgeselde söz konusu olan Berivan ýn akrabalarý ve o dönemi birebir yaþayan Cizreliler katýldý. Zaman zaman duygulu anlarýn yaþanmasýna neden olan belgesel, izleyicileri 1992 olaylarýna götürdü. BDP Ýlçe Baþkaný Selahattin Cývýldak, "Belgeseli izlediðimde kendimi adeta o olaylarýn içinde hissetim ve duygulandým. Yönetmen Aydýn Orak bize bu aný hatýrlattýðý ve bunu arþivlediði için ona teþekkür ediyoruz. Dedi. Belgeselde yer alan ve dönem hayatýný yitiren insanlarýn Cem Davran'ýn yeni tiyatro oyunu 'Alevli Günler'de anlatýlan hikayenin bir benzeri yaþandý. Cahit Bolat hem kimliðine Þaman yazdýramadý hem de 172 TL cezaya çarptýrýldý Cem Davran sahnede oynadý aynýsý yaþandý Ankaralý Cahit Bolat, kimliðinde Alevi yazdýramayýnca buna tepki gösterip, din hanesi bölümüne Þaman ya da Þamanist yazýlmasýný istedi. Dava açan Bolat'a "Din hanesine tek tanrýlý üç semavi dinden (Müslüman, Hýrýstiyan, Musevi) baþka bir din yazýlamaz" yanýtý verildi ve Bolat, 'Hukuk Muhakemeleri Yasasý'nda sayýlan hallere uymadýðý gerekçesiyle 172 lira idari para cezasýna çarptýrýldý. Çok kiþi var Bu yaþanan olay akýllara Cem Davran'ýn son oyunu 'Alevli Günler'i getirdi. Kanser olduðunu öðrenen ve þaman inancýna sahip bir eþleri ve çocuklarýnýn da yer aldýðý ve duygulu anlarýn yaþandýðý galanýn finalinde analar gözyaþlarýna hakim olamadýlar. KatlÝam ve kahramanlik Daha sonra belgeseli hazýrlayan Tiyatrocu Aydýn Orak, bu belgeselin galasýnýn Cizre de yapýlmasýnýn önemine dikkat çekti: "Olaylarda 17 yaþýndaki Bêrîvan Cizre adýnda genç bir kadýn baþýndan hiç çýkarmadýðý kefiyesiyle özel timlerin müdahalesine karþý direnen halka öncülük ederek 1992 Newroz kutlamalarýnýn simgesi olmuþtu. 4-5 gün süren olaylar sýrasýnda Bêrîvan da aðýr yaralanmýþtý. Belgeselde hem 1992 Newroz direniþine öncülük eden Bêrîvan Cizre nin yaþam öyküsünü, hem de yaþanan ayaklanma günlerinin bilinmeyen yönlerini tarihe not düþmek istedim" diye konuþtu. Amacýnýn hem 92 de yaþanan Berivan adýndaki kadýnýn kahramanlýðýný ve paralelinde devletin gerçekleþtirdiði katliamýný belgelemek olduðunu söyleyen belgeselin yönetmeni Aydýn Orak, bu iki unsurun paralel yaþandýðýný ve bunun için paralel ayný belgeselde anlatýlmasý gerektiðini belirtti. BirGün profesör olan Tarýk Öztürk'ü canlandýran Cem Davran, "Ülkede bu durumdan mustarip o kadar çok kiþi var ki, hiç þaþýrmadým bu olana" dedi. 'Alevli Günler'de nüfus cüzdanýna Þaman yazdýrabilmek için önce diyanetin, ardýndan nüfus müdürlüðünün sonunda da adaletin kapýsýný çalan ama yine de 'son isteðini' kabul ettiremeyen Cem Davran, konuyla ilgili þunlarý söyledi: Mesaj verdik "Rolümle ilgili araþtýrma yaparken Türkiye'de ciddi sayýda Þaman olduðunu öðrendim. Hatta benim oyunda canlandýrdýðým gibi lenf kanseri gerçek bir Þaman profesör tanýdým. Ýnançlara saygý duymak zorundayýz. Farklý inançlarda da olsak kardeþ gibi yaþayabiliriz. Oyunda da Þaman profesör diyanete gidiyor. Herkes, diyanetin bu isteðe tepki vereceðini düþünüyor ama öyle olmuyor. Ýnancýna saygý gösteriliyor fakat mevzuatta onu çözecek bir madde yok." Git-geller öldürüyor zaten! Davran, oyunda bürokrasiyi bekleyen karakterin öldüðünü söyledi ve ekledi: "Bizde kurallar ve sistem genellikle kalabalýk olanlara göre kurulur. Azýnlýk olan biri, bir yere gittiði zaman prosedür uygulanmaz; sistemde karþýlýðý çýkmaz. Çünkü o düþünülmemiþtir. Bu koþullar altýnda, karþýsýndaki kiþiye iyi niyetle yardým etmeye çalýþan bile yardým edemiyor çünkü sistem öyle..." Sabah
Tarým ve Köyiþleri Bakanlýðý' nýn 2006 Yýlýnda baþlatmýþ olduðu aðaçlandýrma projesiyle ilgili Ýlimize 2010 yýlý için tahsisi yapýlan 7.000 adet iðde, 7.500 adet mahlep, 3.000 adet akasya, 3.000 adet badem, 2.000 sofora, 5.000 adet karaçam olmak üzere toplam 29.500 adet fidan, süne zararlýsýnýn yoðun olduðu; Acýgöl, Avanos, Gülþehir, Hacýbektaþ, Kozaklý, ve Ürgüp Ýlçelerinde daðýtýmý 18.03.2010 tarihinde saðlandý. Konu ile ilgili olarak bir açýklama yapan Nevþehir Ýl Tarým Müdürü Ahmet ÞAHÝN þunlarý söyledi. Hububatta emgi yapmak suretiyle zarar veren Süne zararlýsý ile kapsamlý ve entegre mücadele etmek ve yayýlmasýný engellemek, ilaçlý mücadele sahasýný azaltmak, doðal dengenin korunmasý, doða güzelliðine katkýda bulunmak, erozyon kontrolüne yardýmcý olmak ve her geçen gün artan karbon kirliliðini azaltmak gibi nedenlerle aðaçlandýrma ihtiyacý zorunlu hale gelmiþtir. Yurdumuzda ve diðer ülkelerde yapýlan çalýþmalar göstermiþtir ki, süne parazitoitlerini üretip kitle halinde salmak yerine, bunlarýn doðada korunmasý ve etkinliklerinin artýrýlmasý için bazý tedbirlerin alýnmasý ile sünenin salgýn yapmasý önlenebilecektir. Bu amaçla Ýlimiz genelinde süne mücadelesi yürütülen alanlarda doðal düþmanlarýn varlýðýnýn korunmasý, desteklenmesi ve yaygýnlaþtýrýlmasý için aðaçlandýrma çalýþmasý baþlatýlmýþtýr. Diktirilen aðaçlar süne yumurta parazitoitlerinin ve diðer faydalý böceklerin beslenme ve üremelerine imkân verecek kalýn kabuklu ve nektar verebilen aðaçlardan seçilmiþtir. Bu sebeple faydalý böceklerin varlýðýný sürdürebilmeleri için hasattan sonra kesinlikle anýz yakýlmamalýdýr. Yukarýda sayýlan gayeler güdülmek suretiyle 2010 yýlýnda Tarým ve Köyiþleri Bakanlýðý nýn emirleri gereði baðlantý kurulan Konya Seydiþehir Orman Ýþletme Fidanlýðýndan temin edilen 29.500 adet orman fidaný Ýl Tarým Müdürlüðümüz öncülüðünde Ýlimize getirilerek, bu fidanlarýn amaca uygun yerlere dikimi gerçekleþtirilmiþtir. Böylece, Ýlimize 2006-2010 yýllarý arasý toplam olarak 197.145 adet orman fidanýnýn dikimi gerçekleþtirilmiþtir. Nevþehirtarým Sulucakarahöyük/ NEVÞEHÝR Nevþehir'de geçtiðimiz günlerde hava sýcaklýklarýnýn düþmesi sonucunda bölgedeki tarým arazilerinde bulunan kayýsý aðaçlarýnýn önemli bir bölümü dondan etkilendi. Nevþehir Ziraat Odasý Baþkaný Recep Tunç, Þubat ve Mart aylarýnda hava sýcaklýklarýnýn mevsim normallerinin üzerinde seyretmesinden dolayý bölgedeki birçok meyve aðacýnýn erken çiçek açtýðýný söyledi. Erken çiçek açan kayýsý, erik gibi meyve aðaçlarýnýn geçtiðimiz haftasonu hava sýcaklýðýnýn 0 dereceye kadar düþmesi ile birlikte ciddi zarar gördüðünü ifade eden Tunç, bu nedenle özellikle kayýsý aðaçlarýnýn yüzde 70'e yakýn bölümünde mahsül alýnamayacaðýný vurguladý. Bugibi olaylara karþý geçtiðimiz yýllarda da sürekli olarak çiftçileri ürün sigortasý yaptýrmalarý konusunda uyardýklarýný hatýrlatan Ziraat Odasý Baþkaný Recep Tunç, "Biz üreticilerimizi sürekli olarak ürün sigortalarýný yaptýrma konusunda uyarýyoruz ama ama maalsef açýk arazilerdeki ürünleri korumak mümkün deðil. Yýllardýr özellikle kayýsý konusunda don olaylarýndan dolayý ciddi sýkýntýlar yaþýyoruz. Bu arada Tarým Ürün Sigortasý uygulamaya konuldu. Bu uygulama kapsamýnda yapýlacak olan ürün sigorta bedelinin yüzde bölümünü devlet karþýlýyor geriye kalan kýsmýný ise üretici ödüyor. Ürünü sigortalanan çiftçi, doðal afetler karþýsýnda ürün bedellerini sigortadan karþýlayabiliyor. Bununla ilgili yaptýðýmýz bütün çaðrýlara, mücadelemize raðmen henüz çiftçilerimizin ancak yüzde 30'luk bölümü sigorta yaptýrdý. Yaptýrmayan çiftçilerimizin önemli bir bölümü maddi imkansýzlýklardan dolayý sigorta yaptýrmadýklarýný belirtiyor." dedi. Kent Haber MUSTAFA SÜMEN Sulucakarahöyük/ KIRÞEHÝR Kýrþehir Belediyesi Veteriner Ýþleri Müdürlüðü özellikle yaz aylarýnda artýþ gösteren ve halk saðlýðýný tehdit ederek rahatsýzlýk oluþturan karasinek ve sivrisinek gibi haþerelere karþý ilaçlama çalýþmalarýna baþladý. Belediye Baþkan Yardýmcýsý Veli Þahin, baharýn ve hava sýcaklýklarýnýn iyice kendisini hissettirdiði bu dönemde karasinek, sivrisinek ilaçlama faaliyetlerine tam zamanýnda baþladýklarýný ifade etti. Þehir çöplüðü, Kýlýçözü Çayý, Baðbaþý Avgun Deresi, Selgah Deresi ve Hýlla Göleti gibi haþerelerin üreme kaynaðý olan yerlerin karasinek ve sivrisinek larvalarýna karþý ilaçlandýðýný da söyleyen Þahin, "Halkýmýzýn rahat bir yaþantý sürdürebilmesi için gerekli tedbirleri alan Veteriner Ýþleri Müdürlüðümüz zamanýnda ve düzenli bir ilaçlama programý oluþturarak çok iyi bir baþlangýç yapmýþtýr. Bu yýl ilaçlama programýmýzýn içerisine, þehrimizde bulunan bütün mandýralarýn gübreliklerinin ilaçlanmasýný da eklemiþ bulunmaktayýz. Veteriner Ýþleri Müdürlüðümüzün ev, iþyeri, apartman gibi yerleri haþerelere karþý ilaçlama faaliyetleri de çok iyi bir þekilde titizlikle yapýlmaktadýr" dedi. Ayrýca Kýrþehir Belediyesi Veteriner Ýþleri Müdürlüðü'nü arayan bütün vatandaþlara ilaçlama konusunda her türlü yardýmý yapmaya hazýr olduklarýnýn altýný çizen Baþkan Yardýmcýsý Veli Þahin, "vatandaþlarýmýzýn sineksiz ve haþeresiz rahat ve saðlýklý bir yaþam sürdürmelerine çok önem veriyoruz" þeklinde konuþtu. Kent Haber
7 Bir çif turna gördüm durur dallarda Seversen mevlayý kalma yollarda Sizi bekleyen var bizim ellerde Doðru bizim ele gidin turnalar Önderliði ve yoldaþlýðý, vefayý ve sadakatý, sabrý ve aþký, onuru ve özgürlüðü, eþitliði ve paylaþýmý yaþatarak menzile taþýyan turnalarýn bir beyitiyle baþladýk Siyaseti sanatla, sanatý hayatla, hayatý tabiyatla emzirerek besleyip büyütmek ve dost sofrasýna katýk etmek ne güzel. Sayýn Cumhurbaþkaný, Baþbakan, Baþkan, yöneten ve yönetilenlerce, hani kendini akýllý sayan kimilerince kuþ beyinli zannedilen turnalar dan, dostane bir selam, paha biçilmez bir kelam getirdim sizlere. O dostane selamýn, paha biçilmez kelamýn sahibi turnalarý, daha yakýndan tanýmak ister misiniz? Bir turna kuþu tek baþýna uçmaya kalkýþsa, rüzgara, yer çekimine, tehlikeye ve yalnýzlýk duygusuna karþý fazla dayanamaz. Yönünü þaþýrýr, panik içinde korku ile çarpar kalbi, yalnýzlýðýn mutsuzluðu içinde eþini, katarýný ve yönünü aramaktan yorulur. Oysa turnalar hep birlikte, vakti geldiðinde neþeli çýðlýklarla bayram havasýnda dizilip, bazen tek çizgi olup, bazen V þekli alarak menzile doðru yola çýkýnca diyardan diyara ulaþýrlar. En önde giden rehberdir. Rüzgarý yarýp, tehlikeleri atlatarak katara önderlik yapar bir süre. Kendinden ve ekibinden emindir. Peþinden gelenler, kanat çýrparak hava basýncý oluþturup yer çekimini azaltýrlar. Oluþturduklarý hava akýmýna kendilerini býrakarak daha az enerji ile daha çok yol alýrlar. En arkadaki, hedeften þaþýlmasýn, sýralama bozulmasýn diye çýðlýk atarak öndekileri yönlendirir. Önderlik eden rehber, yorulduktan sonra en arkaya geçerek uyarýcý görevini üstlenir, ikinci olan öndekinin yerini alarak yeni bir önder ve rehber olur. Bu dönüþümü sürekli devam ettirerek, aralarýnda empatiye ulaþarak, adeta gökyüzünde semah dönerler. Yine beyitle devam edelim Turnam deli öttün derdimi deþtin El vurdun yaremin baþýný açtýn Eþinden mi ayrýldýn yolun mu þaþtýn Doðru bir katara gidin turnalar Turnalarýn hepsi sýrasýyla birer önderdir. Turnalarýn hepsi birbirini anlayan birer yoldaþtýr. Turnalarýn hepsi birbirini korumak üzere uyaran birer takipçidir. Turnalarýn her birinin, uðruna ölümü göze alabileceði sadýk olduðu bir eþ i vardýr. Hepsinin tek ortak derdi, sað selamet hep birlikte menzile erme dermanýdýr. Ya biz geliþmiþ beyinli insanlar? Yavan siyasetin yaman çarkýnda hem kendini hem diðerini öðüterek heder eden, sayýn Cumhurbaþkaný, Baþbakan, Baþkan, yönetenler ve yönetilenler Her ülkenin, her toplumun ve her kurumun baþýnda, içinde ve arkasýnda olanlar, menzile sadece kendisi sayesinde ulaþýlacaðýna inananlar, koltuklarýna sým sýký sarýlarak dönüþümü týkamaya çalýþanlar baþýnýzý yukarýya çevirirmisiniz? Üzerinizden geçen belki o güzel turnalardýr. Duyarsanýz avazlarýný ruhunuz güzelleþir. Görürseniz katarlarýný, görüþünüz güzelleþir. Kurtuluruz o zaman hep birlikte bu cendereden! deriken Turnalar beyitiyle sözü baðlayalým Fazla gitmen bizim ele varýnca Selam söylen eþe dosta sorunca Sað selamet menziline varýnca Benden yâre selam edin turnalar Strasbourg Türkiye 24. madde ile 12 Eylül darbesinin ardýndan tanýþtý. Darbenin anayasasýnda din eðitimi de unutulmadý. 1982 de hazýrlanan anayasaya Din ve Vicdan hürriyetini düzenleyen bir madde konuldu. Okullardaki din eðitimini belirleyen ve tartýþmalarýn odaðýnda olan maddede "Din ve ahlâk Ýçiþleri Bakaný Atalay'ýn gözüyle 'o gün': TEKEL iþçileri cop kullanýlmadan süpürüldü, orantýlý gaz kullanýldý, havuza kendileri atladý, kimsenin burnu bile kanamadý... Rifat Baþaran ANKARA - Ýçiþleri Bakaný Beþir Atalay, Abdi Ýpekçi Parký nda eylem yaparken 15 Aralýk 2009 günü yerlerde sürüklenen, havuza dökülen, biber gazýnýn etkisiyle kendinden geçen iþçilere müdahale eden polislerin tek bir cop dahi kullanýlmadýðýný, göz yaþartýcý gazýn yeter ölçüde, orantýlý kullanýldýðýný öne sürdü. Müdahalenin ardýndan Ali Can Akyel adlý iþçi uzun süre felç tehlikesiyle karþý karþýya kalarak tedavi görürken Atalay kendi emriyle gerçekleþen müdahalede kimsenin burnunun dahi kanamadýðýný iddia etti. Müdahale sýrasýnda güvenlik güçleri CHP li Çetin Soysal ýn yüzüne eðitim ve öðretimi devletin gözetim ve denetimi altýnda yapýlýr. Din kültürü ve ahlâk öðretimi ilk ve orta-öðretim kurumlarýnda okutulan zorunlu dersler arasýnda yer alýr" denildi. Özellikle Aleviler zorunlu din dersinin kaldýrýlmasý taleplerini birçok kez dile getirmesine raðmen 24. gaz sýkmýþtý. MHP Mersin Milletvekili Behiç Çelik in yazýlý soru önergesine yanýt veren Bakan Atalay, iþçilerin eylemi 2911 Sayýlý Toplantý ve Gösteri Yürüyüþleri Kanunu na aykýrý olarak baþlattýðýný belirterek, eylemin bütün ikazlara raðmen üç gün boyunca kanunsuz olarak devam ettiðini ve provokasyonlara açýk olduðunu söyledi. Emir bakandan Müdahale emrini kendisinin verdiðini söyleyen Atalay, emrin silsile yoluyla alt birimlere ulaþtýðýný ve usullere uygun bir þekilde müdahalede bulunulduðunu kaydetti. Atalay, verilen emir üzerine müdahaleye önce Toplumsal Olaylara Müdahale Aracý (TOMA) ve panzerlerle su sýkýlarak baþlandýðýný anlattý: Güvenlik görevlilerinin müdahalesini engelleyecek þekilde barikatlar kuran ve kol kola giren eylemcilerin üzerlerine doðrudan tazyikli su sýkýlarak deðil, havadan yere maddede her hangi bir deðiþiklik yapýlmadý. Hükümetin baþlattýðý 'Alevi Açýlýmý nda da tartýþýlan baþlýklardan birisiydi zorunlu din dersi. Aleviler, Asimilasyonun aracý olarak gördükleri din dersinin kaldýrýlmasýný istese de Baþbakan a sunulan çalýþtay ön raporunda, dersin kaldýrýlmasý yönünde bir ibare yer almadý. 'Ders, Ýnsan Haklarýna Aykýrý' Zorunlu din dersleriyle ilgili mahkeme kararlarý da bulunuyor. Türkiye den bir yurttaþýn dersle ilgili Avrupa Ýnsan Haklarý Mahkemesi'ne (AÝHM) baþvurmasý üzerine, mahkeme 9 Ekim 2007 de örnek bir karar verdi. AÝHM 'Zorunlu din dersi AÝHS'e aykýrýdýr' dedi. Türkiye mahkemelerinde de ayný yönde kararlar var. Danýþtay 8'inci Dairesi'nin 'Din dersinin zorunlu olamayacaðý' yönünde bir çok kararý var. Benzer davalar da mahkemelerde sonuçlanmayý bekliyor. Tüm bu tartýþmalara raðmen hükümetin anayasa paketine 24. madde giremedi. Kaldýrýlmasýna yönelik taleplere, içte ve dýþta mahkeme kararlarýna raðmen, maddenin kaldýrýlmasý baþka bahara kaldý. Ozan Bilir / Birgün yaðmurlama þeklinde su sýkýlarak zor kullanmanýn en basit yöntemi ile daðýtýlmaya çalýþýlmýþ, daðýlmayacaklarý anlaþýldýðýndan, personele gaz maskeleri taktýrýlarak, bu þekilde makul bir süre daha beklenilerek, daðýtmakta kararlý olunduðu gösterilerek direniþleri kýrýlmaya çalýþýlmýþ ve topluluðun tamamýnýn duyabileceði þekilde, daðýlmalarý yönünde ikazlara devam edilmiþtir. Atalay þöyle devam etti: Ýkinci aþamada, çevik kuvvet görevlileri marifetiyle cop kullanmadan süpürülerek daðýtýlmak istenmiþtir. Bu iþlem sýrasýnda, eylemcilerle yakýnlaþan görevli personele mukavemette bulunulmaya baþlanmasýyla, daðýlmayý saðlayacak yeter düzeyde/orantýlý olacak þekilde göz yaþartýcý gaz kulanýlarak ve yine süpürülerek eylemci topluluk, Abdi Ýpekçi Parký nýn pazaryeri ve Hacettepe Üniversitesi yerleþkesi istikametine doðru daðýtýlmýþtýr. Topluluktan bazý kiþilerin, alaný terk etmemek, yakalanmamak ve yine medya mensuplarýna haber olacak görüntüler vererek gündem oluþturmak için parkýn havuzuna girdikleri görülmüþtür. Topluluktan, daðýlmamakta direnen, polise mukavemette bulunan þahýslardan toplam 31 þüpheli yakalanmýþ, adli makamlarýn talimatýyla gözaltýna alýnmýþlardýr. Darp, cebir izi yok Atalay müdahale sýrasýnda bir tek cop kullanýlmadýðýný ve kimsenin burnu dahi kanamadan çok hassas bir müdahalenin gerçekleþtirildiðini ve gözaltýna alýnan þüphelilerin Adli Týp raporlarýnda darp/cebir izine rastlanmadýðýný anlattý Radikal
Guardian gazetesinin internet sitesinde çýkan habere göre, "Royal College of Physicians" adlý týp kurumu tarafýndan hazýrlanan raporda, evde içilen sigara dumanýndan etkilenen on binlerce çocukta astým hastalýðýnýn yaný sýra göðüs enfeksiyonu ve kulakla ilgili saðlýk sorunlarýnýn görüldüðü belirtildi. Rapora göre, evde soluduklarý sigara dumaný nedeniyle her yýl 3-16 yaþ grubundaki 15 bin 400 çocuk astým hastalýðý, 2 yaþ ve altýndaki 20 bin 500 çocuk göðüs enfeksiyonu ve 16 yaþ altýndaki 121 bin 400 çocuk orta kulak enfeksiyonu gibi saðlýk sorunlarýyla karþýlaþýyor. Sigara dumaný solumayla baðlantýlý olarak her yýl 16 yaþýn altýndaki 600 çocukta menenjit hastalýðý görülüyor. 7 bin 200 bebekte hýrýltýlý soluma baþlangýcý belirlenirken, her yýl 40 çocuk ani bebek ölümü sendromundan hayatýný kaybediyor. Her yýl bu hastalýklara yakalanan toplam 165 bin çocuktan 9 bin 500 ünün hastanede tedavi altýna alýndýðýna ve evde ebeveynlerden bir veya ikisinin sigara içmesi nedeniyle her yýl 16 yaþýn altýndaki 25 bin çocuðun sigaraya baþladýðýna dikkat çekilen raporda, aile hekimlerinin sigara dumaný solumayla baðlantýlý olarak Ýngiltere de her yýl 303 bin 900 çocuk hastalýðý tespit ettiði kaydedildi. Eriþkinlerin yakýnlarýnda veya yaþadýklarý yerlerde sigara içmeleri yüzünden gençlerde ciddi saðlýk problemleri ortaya çýktýðýna iþaret edilen raporda, çocuklarýn bir araya geldiði dýþarýdaki alanlarda sigara içilmesinin kanunen yasaklanmasý istendi. (aa) Radikal Birleþmiþ Milletler ve Ýnterpol tarafýndan yayýmlanan rapora göre, Afrika gorilleri 2030'a kadar yüzde 90 oranýnda yok olacak Ýnterpol polis teþkilatýnýn Doða Suçlarý Dairesinin Baþkaný David Higgins, "Goriller, çeþitli meslek ve faaliyet kollarýnda ulusal ve uluslararasý yasalarý çiðneyenlerin kurbaný oluyor" diye konuþtu. Tüm kötü gidiþata raðmen Afrika da alýnan önlemle alçak ova gorillerinin BM Çevre-Doða Programý Dairesinin (UNEP) yetkilisi Christiann Nellemann, "Tedbirler alýnmazsa, aðaç kesimi, madencilik ve kaçak avlanma yüzünden gorillerin soylarý, yaþadýklarý Afrika ülkelerinin büyük bölümünde tamamen tükenebilecek" dedi. UNEP in yetkilileinden Achim Steiner de, aðaç kesimi ve Asya ya Avrupa ya ihraç edilen tomruk ürünleri tüccarlarýnýn tuttuðu kaçak avcýlarýn, gorillerin yaþadýðý ülkelerdeki mültecilere ve kasaba-kentlere nüfusu 2007 den beri yüzde 12 artarak 750 ye çýktý. Bu durum "istisnai hal" olarak saptandý. Gorillerin yaþadýðý ülkeler þunlar: Angola, Kamerun, Orta Afrika Cumhuriyeti, Demoktarik Kongo Cumhuriyeti, Gabon, Ekvator Ginesi, Nijerya, Kamerun, Büyük Göller Bölgesi, Ruanda ve Gabon un tropikal-subtropikal bölgeleri. Geliþkin primat memeliler takýmýnýn üyesi gorillerin iki türü ve dört alt türü goril dahil "kaçak av eti" saðladýðýný bulunuyor. anlattý. (aa) Radikal