1995 yılından beri TOPCON cihazlarının Türkiye'de satış ve servis konularında tek yetkilisi PAKSOY Teknik Hizmetler Tic.Ltd.Şti'dir. TOPCON cihazlarının yıllık bakım ve kalibrasyonlarının yapılması ve TEKNİK KONTROL BELGELERİNİN düzenlenerek verilmesi yetkisi sadece PAKSOY Teknik Hizmetler Tic.Ltd.Şti.'ne aittir. Aşağıda belirtilen sebeplerden dolayı PAKSOY Teknik Hizmetler Tic.Ltd.Şti. dışında hiçbir kişi veya kuruluş bu bakımları yapamaz ve belge veremez. 1-) TOPCON Arazi ölçme cihazlarının her bir modelinin değişik test ve kontrol cihazları vardır ve bunların tamamı TOPCON tarafından bizzat üretilmiştir.bunlarsadece temsilci firmada bulunur. 2-) Her bir cihazın kontrol edilme usulleri ve bilgilerini içeren Servis bakım kitapları vardır. Bu kitaplarancaktemsilci firmalarda bulunmaktadır. 3-) Bakım-Onarımın temeli olan servis eğitimini almayan kişilerin servis hizmeti vermeleri mümkün değildir. 4-) TOPCON tarafından temsilci firma personeline verilen her eğitimden sonra o cihazın adının açıkça belirtildiği bir servis eğitim sertifikası verilmektedir. 5-) TOPCON cihazlarının yedek parçası Türkiye 1 de sadece PAKSOY'da mevcuttur. Bu sebeplerden dolayı Topcon Cihazınızın bakım - onarımını yapacağını iddia eden kişi veya Firmalar size aslında doğruyu söylememektedir. Size verecekleri belgelerin de hiçbir doğruluğu yoktur. Burada ayrıca üzülerek belirtiriz ki TOPCON cihazları ile ilgili bakım onarım donanımı ve bilgisi, olmayan, yetkisiz bu kişi ve firmaların deneme yanılma yöntemleri ile cihaza müdahaleleri, cihazlarınıza dönüşü olmayan büyük hasarlar verebileceğini lütfen göz önünde bulundurunuz. S A T I Ş Son günlerde TOPCON cihazlarına renk ve tip olarak benzeyen ÇİN MALI taklit Elektronik Total Statîon Cihazlarının TOPCON adını kullanılarak satışının yapıldığı duyumunu aldık. Yanılgıları ortadan kaldırmak için aşağıdaki önemli konulara dikkat etmenizi önemle rica ederiz. 1-) Satın aldığınız veya almayı planladığınız TOTAL SATION cihazları üzerinde TOPCON adı ve LOGO sunu gerek cihazların üzerinde gerekse kutu ve diğer ambalaj maddeleri üzerinde lütfen arayınız. 2-) Bu ilanın yayınlandığı tarihten başlamak üzere ikinci bir ilana kadar TOPCON topoğrafik cihazlarının satışı yalnızca tarafımızca yapılacaktır. Şu andan itibaren Türkiye sınırları içinde tüm bayii anlaşmalarını iptal ettiğimizi bilgilerinize sunarız. TOPCON Topografya ürünlerine göstermiş olduğunuz bu derin sevgi ve ilgiye sonsuz şükranlarımızı sunar, Güveninizin devamını sağlamak için var gücümüzle ve ilk günün heyecanı içerisinde çalışmalarımızı devam ettireceğimizi bilgilerinize arz ederiz. En içten Sevgi ve Saygılarımızla PAKSOY TEKNİK HİZMETLER TİCARET LTD. ŞTİ. www.paksoyteknik.com.tr e-mail:paksoy@paksoyteknik.com.tr Ankara: Fevzi Çakmak 2.Sok. l\lo:40/3-7 Demirtepe-ANKARA Tel: (0.312) 229 68 22-229 27 34 Fax: 229 68 23 İstanbul: Perpa Ticaret Merkezi Kat:ll IMo:1432 Okmeydanı-İST. Tel: (0.212) 220 97 50-222 42 62 Fax: 220 97 35
Yıl 13»Sayı 52 MART 2003 HKMO Adına Sahibi Hüseyin ÜLKÜ Genel Yayın Yönetmeni A. Fahri ÖZTEN Yazı işleri Müdürü Zeki Y. YÜCESOY Oda Yayın Kurulu Cengiz DACDELEN Nihal ERDOĞAN Gizem Özlem ÖZKALAYCI Gülden GÜROL Sebahat YILDIZ Hakan GÜNGÖR Hasan ADAY Z.Ertuğrul ÖZKALAYCI Saadet TOKDEMİR Adana Ferhat GÜVEL Ankara Gülden GÜROL Antalya Yasar SONGÜR (SAYGUN) Bursa AH Faruk ÇOLAK Diyarbakır Halil ERDEM istanbul Murat Selim ÇEPNİ İzmir Okan ÖZEĞE Konya Mustafa ALTUN Samsun Hakan TOKAÇ Trabzon Veysel ATASOY Cenel Merkez Sümer-1 Sokak 12/10 Kızılay / ANKARA Tel 0.312.230 29 39 0.312.229 34 67 0.533.762 28 13 Fax 0.312.230 85 74 e-mail Fkmo@hkmo.org.tr web www,hkmo,org.tr LokalTel 0.312.22908 01 Mizanpaj Tasarım Yayın Kurulu Teknik Hazırlık Baskı OHEM iletişim 418 58 78-79 ŞUBELER Adana Şubesi Adalet Cad Reşat Bey Mah. Kadir Cennet Apt. No: 27 '" Seyhan / ADANA Tel: 0.322.456 01 69 Faks: 0.322.456 01 10 adana@hkmo.org.tr Ankara Şubesi Fevzi Çakmak Sokak 31/18 Demirtepe -ANKARA Tel: 0.312.229 42 18 Faks: 0.312.229 40 86 ankara@hkmo.org.tr ' Antalya Şubesi Tahıîpazarı Mah. Adnan Menderes Bulvarı No: 15 Kat:7 Daire:31 ANTALYA Tel: 0.242.244 78 83 Faks: 0.242.244 78 84 antalya@hkmo.org.tr Bursa Şubesi Haşim iscam Cad. Tuğtaş işhanı Kat:2 No:203 BURSA Tel: 0.224.225 42 12-13 bursa@hkmo.org.tr Diyarbakır Şubesi Ali Emri 4. Sok. Nergiz Apt. 16/3 Yenişehir -DİYARBAKIR Tel: 0.412.224 68 70 Faks: 0.412.224 68 70 diyarbakir@hkmo.org.tr İstanbul Şubesi Tay Sok No: 17/2 Pangaltı Şişli - İSTANBUL Tel: 0,212.291 33 79 / 3 hat Faks: 0.212.291 33 82 istanbul@hkmo.org.tr İzmir Şubesi 1441 Sokak No:4/5 Alsancak-İZMİR Tel: 0.232.463 08 44 Faks: 0.232.463 84 63 lzmir@hkmo.org.tr Konya Şubesi Babalik Mah. Keyhüsrev Sk. Özlen işhanı No:9/10 42060 Selçuklu-KONYA Tel: 0.332.320 76 27 Faks: 0.332.320 82 96 konya@hkmo.org.tr Samsun Şubesi Demirciler Yokuşu Vakıflar işhanı Kat:2No:10 SAMSUN Tel: 0.362.433 01 38 Faks: 0.362.433 04 79 sam5un@hkmo.org.tr Trabzon Şubesi Çarşı Mah. Maraş Cad. Emek No:47/3 TRABZON Tel: 0.462.326 27 03 trabzon@hkmo.org.tr MERKEZE BAĞLI TEMSİLCİLİKLER Erzurum Temsilciliği Cumhuriyet Cad. Ak Merkez Kat:6 No:73/A ERZURUM Tel: 0.442.234 22 37 erzurum@hkmo.org.tr Malatya Temsilciliği Kadastro Müdürlüğü MALATYA Tel: 0.422.321 15 03 malatya@hkmo.org.tr Kayseri Temsilciliği Sahabiye Mah. Kalender işhanı No:11/9- KAYSERİ Tel: 0.352.222 35 15 Faks: 0.352.232 18 26 kayseri@hkmo.org.tr Çorum Temsilciliği Çepni Mah. Emniyet Sk. Benderli İş Merkezi No:2/38 Tel: 0.364.225 18 19 corum@hkmo.org.tr BÜLTENE YAZI GÖNDERENLERİN DİKKATİNE Yayın Kurulu'na göndermek istediğiniz yazılarınızı "yayinkurulu@hkmo.org.tr" adresine gönderebilirsiniz. Gönderilen yazıların hukuki sorumluluğu yazarlarına aittir. Resimler net olmalıdır. Yayınlanan yazılar kaynak gösterilmek koşuluyla başka yayın organlarında yayınlanabilir. Kaynaklar, yazarların soyadı alfabetik sırasına göre ve "soyadı, adı, belgenin adı, yayın yeri ve tarihi" şeklinde sıralan malıdır. Gönderilen yazılar için telif ödenmez. Uzun, teknik bilgi, pratik ve şekil içeren ; yazılar MS Vvbrd programında sayfa İ ebatları düşünülerek düzenlenmeli ve diskette gönderilmelidir. Yazılar yayınlansın ya da yayınlanmasın % yazarına iade edilmez. >
Bu Sayıda S "Mesleki Sorunların Tartışılması ve Geleceğe Yönelik Politikaların Belirlenmesi" - Kurultay 7 ABD ve Savaş 10 Akyazı Belediye Başkanlığı'na - Trabzon 12 Orman ve Hazine Arazilerinde Yağma Durdurulmalıdır V( 4734 Sayılı Kamu İhale Yasası 18 Belediyelerce Yapılan Uygulamardan Hareketle İmar Planı Uygulma Sorunlarının Belirlenmesi 28 Avrupa Birliği'nin Tarihine Kısa Bir Bakış 3S TMMOB 2003 Yılı Bilirkişilik - Experlik - Hakemlik ve Teknik Müşavirlik Yönetmeliği 39 HKMO Mühendislik Hizmetleri Ücret Tarifesi 3İ HKMO Yöresel Katsayılar 41 Türkiye Ulusal Jeodezi Komisyonu Jeodinamik Çalışma Grubu 43 50 ve 30 ncu Hizmet Yılı Plaketleri 17 Oda Güncesi 49 Şubelerimizden Haberler 78 Matematiğin Kökeni Fİ Bir İyi İnsanı Kaybettik 11 Atananlar 81 Doğanlar - Evlenenler 82 Acı Kayıplarımız 83 İTÜ Kültür ve Sanat Birliği Jeodezi ve Fotogrametri Klubü 14 Kıyı Alanlarda Arazi Kullanımı Etkinliklerinin Uzaktan Algılama ve Coğrafi Bilgi Sistemleri İle İncelenmesi - Uluslararası Sempozyum B5 İTÜ Mezunlarının Dikkatine SU Genç Haritacılar Günleri 2003 Sevgili Dostlar Merhaba... ABD önderliğindeki emperyalist güçler hiçbir haklı ve meşru gerekçeye dayanmayan sözde "Irak'ın demokratikleştirilmesi ve özgürleştirilmesi" (!) adına 21 Mart 2003 Cuma günü Bağdat'ı füzelerle vurarak Irak'a saldırdılar. Biliyoruz ki bu savaş; ABD'nin Afganistan'a yerleşmesinin ardından bu kez Ortadoğu coğrafyasının işgali yoluyla Ortadoğu'yu yeniden şekillendirme doğalgaz, petrol gibi enerji kaynaklarına el koyma, sömürme çerçevesinde atılan yeni bir adımdır. Ülkemizin yanı başındaki bu savaş dünyayı ayağa kaldırdı. Almanya, Fransa, Rusya ve Çin başta olmak üzere dünyanın birçok ülkesinden ABD'ye büyük tepki ve eleştiriler yağdı. Dünyada milyonlarca insan sokağa döküldü. Savaşın; ölüm, açlık, sefalet, daha fazla işsizlik, daha fazla yoksulluk, ekonomik ve sosyal haklanmızın yok sayılması, gericilik, ırkçılık gibi çağdışı duyguların körüklenmesi anlamına geldiğini bilmeyen yok artık. Günlerdir, aylardır, yıllardır barış, dostluk ve kardeşliği benimseyenler dünyanın dört bir yanında bu savaşın engellenmesi için yüzlerce, binlerce eylem gerçekleştirdiler. Ülkemizde de bu zincirin halkaları devam etti. Fakat savaşın başlatılmasına, dalga dalga gelen şok ve dehşet saldırılarına şimdilik engel olunamadı. Barışın, demokrasinin ve insan haklannın tüm dünya ülkeleri ve toplumları için geçerli evrensel ilkeler olduğu gerçeği hiçe sayıldı. TBMM'de "üs ve limanların modernizasyonu" yetkisinin onaylanmasıyla savaş ortamına doğrudan girmek anlamını taşıyan tezkere sonucu; ABD askerleri ile savaş araç ve gereçlerinin, Mersin ve iskenderun limanından Mardin, Nusaybin ve Silopi'ye değin taşınışını ve konuşlanmasını yazılı ve görsel basında film izler gibi izledik. DİSK, KESK, TMMOB, TTB'nin ortaklaşa düzenledikleri ve 01 Mart 2003 tarihinde yapılan "Savaşa Hayır" mitingi ile onbinlerce insan Ankara'da buluştu. Aynı gün TBMM'de "Yabancı askerlerin ülkemizde konuşlandırılması ve TSK'nin Irak'a girmesi" yetkisini içeren tezkere reddedildi. Umutlarımız gerçeğe dönüşmüştü. "Savaşa Hayır, Barış Hemen Şimdi" ilkesi ülkemize hakim olmuştu o gün. Diliyoruz ki umutlarımız umutsuzluğa dönüştürülmez. TMMOB II. Mühendislik-Mimarlık Kurultayı 5-6 Nisan 2003 tarihlerinde Ankara'da toplanacak. Mühendislik - Mimarlık alanları ile İlgili olarak dünyadaki ve Türkiye'deki gelişmelerin, bu gelişmelere bağlı olarak Mühendislik - Mimarlık Hizmetlerindeki üretim sistemlerinin, iş süreçlerinin, Mühendislik - Mimarlık Hizmetlerinin tanımının, uygulama ve denetim süreçlerindeki konumlarının, Mühendis ve Mimarların eğitiminin ve öğretiminin TMMOB'nin yasal statüsünün, yapısının, örgütsel tarihinin, üye bileşiminin, üyeler ile ilişkilerinin, hizmet üretiminin araştırılması ve bu araştırmalar temelinde örgüt misyonunun, yapılanmasının ve politikaların belirlenmesini amaçlayan Kurultayda konu başlıkları; Mesleki Yeterlilik - Mesleki Yetkinlik, Mesleki Denetim-Uzmanlık Ayrımları, Örgüt Birimlerinin Hizmet Üretimi, Mesleki Davranış İlkeleri ve Örgüt Misyonu olarak belirlendi. Yerel Kurultaylara katılan üyelerimizin delege olduğu Kurultaya katılımın sağlanması önem içermektedir. "Mesleki Sorunların Tartışılması ve Geleceğe Yönelik Politikaların Belirlenmesi" konulu Kurultay 13-14 Aralık 2002 tarihlerinde Ankara'da yapıldı. Genel Merkez ve Şubelerimizde çalışmaları bir yıldır sürdürülen Kurultay çerçevesinde "Eğitim, Özel Sektör, Kamu Sektörü, Yasa ve Yönetmelikler, Odanın İşlevi ve Eylem Planı" ana başlıklarında konular yerel toplantılarda irdelenmiş, gelişmeler öneri ve sonuçlar Kurultayda gündeme getirilmiştir. Kurultay sonuç raporu çalışmaları devam etmekte olup, gelişmelere bültenimizde özetle yer verdik. Odamızca 1987 yılından beri düzenlenmekte olan ve bu yıl dokuzuncusunu gerçekleştireceğimiz Türkiye Harita Bilimsel ve Teknik Kurultayı 31 Mart - 4 Nisan 2003 tarihleri arasında Bilkent Hotel-Ankara'da yapılacaktır. Kurultaya ilişkin program kitabı 2003/88 sayılı HKM Jeodezi, Jeoinformasyon, Arazi Yönetimi dergisinde yer aldığı için bültenimizde yalnızca duyurusunu yaptık. Bir sonraki bültenimizde gelişmeleri ayrıntılı olarak sizlere ulaştıracağız. Sevgili dostlar bültenimizin bu sayısında ayrıca; Orman alanlarımızın yağmalanması anlamına gelen Anayasamızın 169. ve 170 inci maddelerindeki değişikliği irdeleyen makale, belediyelerde gündeme gelen uygulamalardan hareketle imar planı uygulama sorunlarının belirlenmesi konulu araştırma, TMMOB'nin 2003 yılı Bilirkişilik-Eksperlik-Hakemlik ve Teknik Müşavirlik Yönetmeliği ile Odamız 2003 yılı I. Yarıyıl Mühendislik Hizmetleri Ücret Tarifesi ve Yöresel Katsayıları, 16-19 Mayıs 2003 tarihlerinde Trabzon'da gerçekleştireceğimiz Genç Haritacılar 2003'ün duyurusu, kurum ve kuruluşlar ile bazı yazışmalar ve Şubelerimizce gerçekleştirilen etkinliklere olabildiğince yer vermeye çalıştık. Görüş, eleştiri ve katkılarınızı bekleriz. Savaşsız bir dünya istemiyle Hoşçakalın. Yayın Kurulu
HKMO Bültenl Mart 2001 38.0da Olağan Genel Kurulunda verilen bir önergenin kabul edilmesi nedeniyle yapılması kararlaştırılan "Mesleki Sorunların Tartışılması ve Geleceğe Yönelik Politikaların Belirlenmesi" konulu kurultay, 14-15 Aralık 2002 tarihlerinde Ankara'da Milli Kütüphane Salonunda gerçekleştirildi. 2002 yılının Temmuz ayından itibaren çalışmalarına başlanan kurultay, Türkiye'nin değişik illerinden 272 meslektaşımızın katılımıyla gerçekleşti. İki gün süren kurultay; açılış oturumuna ilaveten "Eğitim", "Özel Sektör", "Kamu Sektörü", "Yasa ve Yönetmelikler", "Mesleki Sorunların Çözümünde Odanın İşlevi", "Çözüm Önerileri ve Eylem Planı" adı altında 6 oturumda gerçekleştirildi. Her oturum, aynı adla oluşturulan çalışma gruplarınca yönetilmiş, meslektaşlarımız konu başlıklarına göre sorunlar, çözüm önerileri ile görüşlerini dile getirmişlerdir. Toplam 205 kişinin katıldığı kurultayda, 92 meslektaşımız söz alarak görüşlerini sunmuştur. Kurultay süresince üzerinde ağırlıklı olarak görüş bildirilen konular; EĞİTİM Üniversitelerde Eğitim Programları -Eğitim Üretim İlişkileri - Araştırma-Geliştirme ve Altyapının Güçlendirilmesi -Meslek İçi Eğitim - Eğitimde Akreditasyon»Yeni Bölümlerin Açılması KAMU Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Yeniden Yapılandırılması - Kamu Çalışanlarının Özlük Hakları - Kamu Çalışanları ve Meslek Etiği - Birim Fiyatlarda Eşgüdüm ODANIN İŞLEVİ Harita Mühendislik Misyonunun Yazılı ve Görsel Basında Tartışılması - Mesleki Davranış İlkeleri ve Meslek Etiği - Harita ve Kadastro Mühendisliği İsminin Yeniden Tanımlanması - Mesleki Denetim ilkelerinin Yeniden Değerlendirilmesi - Büro Tescil Yönetmeliğinin Yeniden Değerlendirilmesi - En az Ücret Tarifesinin Güncellenmesi - TUS Uygulamalarının Yaygınlaştırılması - Teknik ve Hukuki Gelişmelerin Daha Etkin Olarak Üyelere Ulaştırılması - Oda Genel Merkezinde Üyelerin Sorunlarına Yönelik Uzmanların İstihdam Edilmesi ÖZEL Ölçüsüz Rekabet Yabancı Sermayeye Karşı Rekabet Gücü - Kamu Tarafından Yapılan işlerin Özel Sektöre Devri (Kadastro, imar uygulamaları, aplikasyon gibi) - Yeni İş Alanlarının Yaratılması Coğrafi Bilgi Sistemlerinde Harita Mühendisliğinin Yetki ve Sorumluluğu İş Üretim Süreçlerinde Kalite Sorunu - Meslek Dışı Firmaların Haritacılığı İlgilendiren Faaliyetleri - Diğer Sektörlerle Yapılan Ortak Girişimlerde İş Bitirme Tanımları - Kamu İhale Yasası YASA Kamu ihale Yasası Taşınmaz Değerleme Uzmanlığı Yetki ve Sorumluluğu Kamulaştırma Yasası Emlak Müşavirlik Yasasında Harita Mühendisliğinin Yetki ve Sorumluluğu Belediye Örgütlenmesinde Harita Mühendisliğinin Yetki ve Sorumluluğu Arazi Toplulaştırma Projelerinde Harita Mühendisliğinin Yetki ve Sorumluluğu Harita Sektörünün Özelleştirme Kapsamındaki Yeri Orman Kadastrosu Çalışmalarında Harita Mühendisliğinin Yetki ve Sorumluluğu Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü'nün Yeniden Yapılandırılması Yerel Yönetimler Yasası Değişikliği Önermeleri İmar Yasası Değişikliği Önermeleri Kadastro Kontrollük Ücretlerinin Yeniden Düzenlenmesi BÖHYY' nin Güncelleştirilmesi olarak belirlendi. Gerek kurultay sırasında meslektaşlarımızca ve gerekse sonrasında Kurultay Yürütme Kurulu ve Oda Yönetim Kurulunca yapılan ortak değerlendirmelerde, kurultay sürecinin önce Mart 2003 tarihinde gerçekleştirilecek olan 9,Türkiye Harita Bilimsel ve Teknik Kurultayına oradan da Oda 39.0lağan Genel Kuruluna kadar devam etmesi kararlaştırılmıştır. Bu nedenle, kurultay süresince gerçekleştirilen tüm oturumların kaset çözümleri yapılarak, çalışma gruplarına ulaştırılmıştır. Çalışma gruplarınca bir ön rapor hazırlanarak 9.Türkiye Harita Bilimsel ve Teknik Kurultayında, özet bilgilendirmeler şeklinde sunulacak ve bir forum gerçekleştirilecektir. Kurultay sürecine yönelik olarak gerçekleştirilen tüm görüş ve değerlendirmeler daha sonra derlenerek bir kitapta toplanıp meslektaşlarımızın bilgisine sunulacaktır.
HKMO Bülteni Mart 2003 A.Fahri ÖZTEN Genel Sekreter ABD'nin Balkanlardan Kafkasya'ya, Orta doğudan Latin Amerika'ya kadar dünyanın her yerinin savaşla yüzleştiği bir dönemin ardından gündeme getirdiği "ya benimlesin ya karşı tarafta" dayatmasının yarattığı bloklaşma giderek derinleşmeye başladı. Dünya kapitalizmin 1970'li yıllardan bu yana izlediği neo (yeni)-liberal modelin çöküşüyle ABD hegemonyasındaki erimenin eş zamanlı biçimde yaşanması, emperyalizmin son saldırı dalgasına karşı tüm dünyada yükselen toplumsal tepki ve mücadeleler, üçüncü bin yıla girilen günümüz dünyasında yeni sorunlarla birlikte oluşumlar ve çözümlerin ortaya çıkacağı anlamını gösteriyor. Özellikle 1980'li yıllardan bu yana kapitalizmin durgunluk çemberinden kurtulamaması, küreselleşme adı altında yaygınlaştıran ve kapitalizme sınırlı bir süre için nefes aldıran yeni liberal uygulamaların sürdürülmesi var olan krizin daha da derinleşmesinden başka bir işe yaramadığının ortaya çıkması, ABD'nin dünya ekonomisinin motoru olmaktan çıkmakta olduğu süreçle aynı dönemlere denk geldiği görülmektedir. Başkanlık seçimlerinde George VV.Bush' un şaibeli mahkeme kararıyla başkan oluşu, ABD'nin 11 Eylül saldırılarıyla karşı karşıya gelişi, ABD şirketlerinden enerji devi Enron'un büyük bir yolsuzluk skandalıyla çöküşü ile ABD şirketlerinin ve onları denetlemekle yükümlü kurumların güvenirliliğine indirilen darbe, VVorldcom gibi 1990'larda yükselen diğer bazı dev şirketlerin ve efsanevi yöneticilerin şaibeli çöküşleri, bu skandalların yarattığı güven bunalımı ile hisse senedi borsalarının dibe vuruşu ve borsada şirketlerin toplam değer kaybının 13 trilyon doları bulduğu, 1990' lı yıllardan beri ABD'de sürdürülmekte olan mali genişlemeye dayalı büyüme stratejisinin sonunu getirdi. Ve dünya ekonomisindeki büyüme hızı resmi durgunluk sınırı olarak kabul edilen (%1.1) sınırının altına inişi ABD'de yaşanılan bunalımın açığa çıktığını göstermektedir. 2002 de de devam eden durgunluğun kapitalizmin en önemli güncel sorunu olarak görülen "aşırı kapasite yükü" nü eritememiş olması ise tehlikeyi daha da büyüttüğü görülmektedir. "Neo-liberal küreselleşme modeli" olarak adlandırılan uluslararası sermaye ittifakının, patronun kendi ekonomisini kurtarmak için attığı her adımdan olumsuz şekilde etkilendiği de bilinmektedir. Ekonomik bir sorun gibi görünen birikim sorunlarının çözümü için zora başvurulması kapitalizmin tarihinde ilk kez olmuyor kuşkusuz. Asya ve Afrika'nın yağmalanması, birinci ve ikinci dünya savaşlarının öne çıktığı dönemler olarak yaşanmıştı. Yeni Dünya Düzeni, -küreselleşme- emperyalizmin ta kendisi olduğu, ekonomik yayılmacılığın askeri tehdit ve müdahalelere gereksinim duyduğu tüm açıklığı ile yeni yaşanılan savaş süreciyle bir kez daha kendisini gösteriyor. ABD'nin Afganistan'a yerleşmesinin ardından bu kez Ortadoğu coğrafyasını işgal yoluyla yeniden düzenlemeye girişmesi de ABD ile ekonomik uzlaşma temelleri dağılmaya yüz tutan Avrupa müttefiklerini de doğal olarak tedirgin ediyor. Irak merkezli bir Ortadoğu operasyonunun ardından Venezüella ve Kolombiya merkezli bir Latin Amerika ve Kuzey Kore merkezli bir Asya operasyonu başlatma tehditleriyle herkesi hizaya sokmaya çalışan ABD, petrol, doğal gaz vb. gibi enerji kaynaklarını askeri araçlarla denetim altına alarak ABD merkezli bir sömürü mekanizmasını yaratmaya, bu amaçla da mücadeleye girdiği açıkça söylenebilir. ABD'nin, Irak'a saldırısı ve ardından Ortadoğu'nun işgali aynı zamanda önümüzdeki dönemin dünya enerji rejiminde kurucu öğesi olacağını göstermektedir. Petrol fiyatlarında belirleyici ana unsur olmayı planladığı bilinen ABD, Irak Operasyonunun emperyalist sistemin kısa vadeli yeniden biçimlenmesi açısından taşıdığı önem iyice açığa çıkmaktadır. ABD Başkanı George VV.Bush'un "Irak operasyonu ile birlikte Ortadoğu'ya demokrasi getireceğiz" açıklamasıyla, dünya ülkeleri ve milyonlarca insanla alay ettiğini söylemeye bile gerek yok. Irak'ı vurmak için gün sayan ABD savaşın gerisinde yani ülkesinde pek de beklemediği gelişmelerle yüz yüze. Vietnam savaşından bu yana ilk kez yüzbinlerce insan 18 Ocak'ta VVashington'da savaşa karşı alanlarda buluşarak toplumsal tepkilerini gündeme getirdiler. Bugün dünyanın her coğrafyasında ABD'nin Irak'a yönelik emperyalist savaşına karşı inanılmaz tepkiler gündemde olup, güncelliğini korumaktadır. Bu toplumsal muhalefet; artık ABD'nin Irak'a, ardından Ortadoğu'ya oradan Kafkasya 1 ya
kısaca tum dünyaya, dolayısıyla da aunyanın patronluğuna tek başına hakim olma savaşını verdiğini bilmektedir. ABD öncülüğündeki emperyalizmin, uluslararası hukuk, insan hakları, barış, demokrasi gibi kavramlarla uzaktan yakından hiçbir ilgisinin olmadığı, milyonlarca insan tarafından bir kez daha görülmektedir. DÜNYÂ HALKİ BU SAVÂŞA KARŞI Ortadoğu adım adım yeni bir yıkıma savaşa sürüklenmektedir. ABD başta olmak üzere emperyalist güçler egemenlik ve sömürü alanlarını genişletmek, zengin petrol ve doğalgaz ve benzeri rezervleri, denetimleri altına almak, son yıllarda ürettikleri silahları denemek, yeni pazarlar bularak silah tekellerine daha çok kar sağlamak ve Ortadoğu'yu yeniden şekillendirmek amacı ile Irak'a saldırarak savaşı başlatmayı planlamaktadırlar. Filo/ABD askerinin İstanbul'da toprağımıza ayak bastırılmadan denize atılışları, Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının Samsun 1 dan başlattıkları "tam bağımsızlık yüriiyüşü"nün 30-35 yıl sonra ne anlama geldiğini halkımızın büyük bir çoğunluğu belki de /eni yeni anlıyor, ülkemiz insanları üzerine oynanan oyunları daha objektif şekilde değerlendirip kavradığımızı düşünüyoruz. 1970-80'li yıllarda "Tam Bağımsız Türkiye" ilkesini savunmanın ve sloganını atmanın bedelini, o dönemin genç, çağdaş, aydın, ilerici insanların ağır şekilde ödediklerini biliyoruz. Ancak ödenen ağır bedellere rağmen olumsuz sürecin durdurulmasına izin vermeyenlerin ülkemizi bugün ne hale getirdiklerini açıkça ifade etmenin gerekliliği görülmektedir. ABD'nin Irak'la yapacağı savaş için Kuzey Cephesini açmasına olanak sağlayacak olan ülkemizdeki "üs ve limanların modernizasyonu yetkisi" TBMM'nde onaylanmış olması Türkiye'nin savaş ortamına girmesi anlamı taşıdığı herkes tarafından bilinmektedir. Ülkemizde %94 gibi ezici çoğunluk, içine sokulmak istendiğimiz savaş ortamına karşı çıkmaktadır. "Milli menfaatler" gibi değerli kavramlar kullanılarak savaş ortamına gerekçe gösterilmesi asla kabul edilemez bir yaklaşımdır. Nedense tarihte insanlığa sonsuz acılar veren bu tür savaşlar "milli menfaatler" gerekçe gösterilerek yapılmıştır. ABD'nin Irak'a saldırısının da ülkemizin milli menfaatlerine uygun olduğunu söylemenin, milyonlarca yurttaşımızı kandırmak anlamına geldiği açıktır. Bu planlar içinde ülkemize de belirli görevler biçmişler ve bu görevler karşılığı pazarlıklar yapılmaktadır. ABD eski Başkanı Bili CLINTON'ın uzun yıllar danışmalığını yapan Dick MORRIS "Türkiye Irak Operasyonuna destek verecek, çünkü Türkiye'nin sahibi IMF'dir. IMF parasını verip Türkiye' yi satın aldı." Şeklinde açıklama yapıyor. (Bozyap oyunu-t.mollaveisoğlu sy.87) Hiç utanmadan ve sıkılmadan Dick MORRIS' in yaptığı bu açıklamasını okuyunca insanın tüyleri ürperiyor. Bu ifadenin ne anlama geldiğini elbette biliyoruz. 1968 kuşağının yiğit insanlarını bir kez daha saygı ile anmanın ne kadar anlamlı olduğunu düşünmek gerek. 6.
HKMO Bülteni Mart 2003 Savaş için yapılan pazarlıklarda, bölge coğrafyasında kalıcı egemenlik hedefleyen ABD'nin önderliğindeki emperyalist güçler, kendi çıkarları uğruna ülkemizi tetikçi konuma sokmak istemektedirler. Savaş; yıkım, açlık; ölüm, sefalet, ana-babaların gözyaşları, çocukların yetim kalması, ekonomik ve sosyal haklarımızın gasp edilmesi, daha fazla işsizlik daha fazla yoksulluk daha fazla açlık ve sefalet demektir. Savaş; barış ve kardeşlik gibi önde gelen insani değerlerin yok edilmesi kin, nefret gericilik ırkçılık gibi çağ dışı duvnuların köriiklenmfisi demektir. TBMM'ne seslendi: "Halk bu savaşı durduracak" "Savaşa Hayır, ABD ve emperyalizmin çıkarları için ölmeyeceğiz." Türk Mühendis ve Mimarlar Odaları Birliği (TMMOB) ve bileşeni odalar üyelerin yoğun katılımı ile; "Biz, ABD önderliğindeki emperyalist güçlerin çıkarları için masum insanların, çocukların ölmesini aç yoksul sakat ve yetim kalmasını istemiyoruz. Biz ülkemizin borcunu insanlarımızın kanları ile ödemek istemiyoruz, biz borcumuzu masum Irak halkının kanları ile ödemek istemiyoruz, biz ABD önderliğindeki emperyalist güçlerin Ortadoğu' yu enerji rejimi başta olmak üzere yeniden şekillendirme istem ve girişimleri yönünde bölge coğrafyasında ülkelerin egemenliğine göz çıkarıcı ulusların tetikçisi olmak istemiyoruz," diyerek barış ve kardeşliğin hakim olması için alanları doldurdular. ABD'nin yarattığı diktatör Saddam Hüseyin'in yıllardır kendi halkına zulüm ederek, aydın, çağdaş ve demokrat insanları, binlerce masum Irak halkını öldürdüğünü bilmeyen yok kuşkusuz. Ancak Saddam Hüseyin'in demokrasi ve insanlık dışı ve asla kabul edilemez olan bu uygulamaları hiçbir zaman ABD'nin Irak'a savaş açmasına gerekçe olamaz. Saddam Hüseyin mutlaka Irak halkı önünde yaptıklarının hesabını vermelidir. Misyonları insanların daha iyi koşullarda yaşamaları için topluma hizmet etmek olan mühendisler ve mimarlar ABD'nin bölgedeki denetimini sağlamaya dönük hedeflerini gerçekleştirmeyi ve petrol kaynakları üzerinde egemenliklerini pekiştirmeyi hedefleyen bu saldırısına karşıdırlar. Binlerce yıllık geçmişi barındıran bölge coğrafyası, zengin tarihiyle evrensel bir mirasın ve binlerce yıllık zengin kültür ve yerleşme tarihine ait bir birikimi de barındırmaktadır. Ülkemizdeki üsleri limanları kullanması ve ülkemizden geçmesi istenilen Amerikan ve İngiliz askerleri ve silahları işte bu mirası da bombalamak üzere harekete geçecektir. Ülkemizde ve dünyada aylardır bu emperyalist savaşa karşı tüm dünya insanları hep birlikte direniş göstermekte ve bu direniş yükselerek sürdürülmektedir. DİSK, KESK, TMMOB, ve TTB tarafından düzenlenen, Emek Platformu ve Savaş Karşıtı Platformlar tarafından desteklenen savaş karşıtı etkinlikler başta Ankara olmak üzere ülkemizin dört bir yanında gerçekleştirilmektedir. Özellikle savaş tezkeresinin TBMM'de gündemde olduğu günlerde gerek TBMM'de mevcut parti meclis gruplarını ziyaret ederek ya da mektup göndererek, gerekse de duyarlı milletvekillerimizin katılımıyla meclisi- mizin yanı başında birçok basın açıklaması yapılarak tezkerenin geçmemesi için sesimizi duyurmaya çalıştık. En geniş katılımlı etkinlik ise; 1 Martta Ankara Sıhhiye Meydanında Savaşa Hayır Mitingi oldu. Türkiye' yi ateşe atacak savaş tezkeresinin TBMM'de görüşüldüğü saatlerde, Sıhhiye Meydanına sığmayan yüzbini aşan insan tek bir yürek halinde 1 Mart 2003 günü Ankara'da gerçekleştirilen ve yüzbini aşkın barış ve kardeşliği ilke edinen aydınlık yüzlü savaş karşıtı insanların biraraya gelmesi, umutlarımızın ve hayallerimizin gerçekleşebileceği inancını açığa çıkardı. Bu etkinliğin bir sonucu da TBMM'de gündeme getirilen tezkerenin reddi oldu. Ülkemiz; Ulusal ve Uluslar arası meşruiyetini bütünüyle yitiren bu saldırının tarafı ve ABD'nin payandası olmamalıdır. İnsanlığın büyüyen umutlarının karartılmasına izin verilmemelidir. Savaşa karşı direniş tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de artarak devam etmelidir. Dünyada ve ülkemiz coğrafyasında "Savaşa Hayır Barış Hemen Şimdi" ilkesini benimseyen ve sürece katkı veren tüm güler yüzlü dost ve sevgi dolu insanlara bin selam olsun.
HKMO Bülteni Mart 2003 SAYI :2/A-23 TARİH: 03/01/2003 KONU : AKYAZI BELEDİYE BAŞKANLIĞINA TRABZON Akyazı Belediyesi/Trabzon tarafından ihalesi yapılan 173 ada 34 (1574 m 2 ) ve 36 (29330 m 2 ) nolu parsellerin 2981/3290 sayılı yasanın, 10/c maddesi uygulaması işinde; yargı kararı ile taşınmaz malikleri olduklarını ifade eden Nadiye ACUNER ve Hadiye SİVASLIOĞLU Odamıza yaptıkları yazılı başvuruda söz konusu uygulama işinde kendilerine haksızlık edildiğini ileri sürerek uygulama işinin müellifi Harita ve Kadastro Mühendisi Ömer YDLMAZ'ın konuya ilişkin çalışmalarının incelenmesi isteminde (Örsev Müh. İnş. Taah. Tic. Ltd. Şti) bulunmuşlardır. Yapılan incelemelerde; Akyazı Belediyesi/Trabzon sınırları içinde kalan 173 ada 34 ve 36 nolu parseller üzerinde 2981/3290 sayılı yasanın 10/c maddesine göre yapıldığı belirtilen işin bir imar uygulaması işlemi olduğu anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere; 3194 sayılı imar yasasının 18.maddesi uyarınca yapılacak arazi ve arsa düzenlemesi ile ilgili esaslar hakkındaki yönetmeliğin 5.maddesine göre belirlenen düzenleme sahasının müstakil bir imar adasından daha küçük olamayacağı öngörülmüştür. Ancak 173 ada 34 ve 36 sayılı kadastro taşınmazlarının bir imar adasını kapsayıp kapsamadığı mevcut bilgiler dahilinde anlaşılamamaktadır. Ayrıca aynı yönetmeliğin 5, 6 ve 7 nci maddelerine göre bu kadastro parsellerinin isabet ettiği adanın tamamen teşekkül etmesi veya bu kadastro parsellerinin başka adaya rastlamaması halinde kadastro parselinin tüm sınırlarının aynı düzenleme sahasına alınacağı belirtilmiştir. Dolayısıyla düzenleme sınırının teshirinde esas imar adası olup, kadastro parseli değildir. 2981/3290 sayılı yasanın 10/c maddesi, "İmar mevzuatına aykırı bina yapılmış, hisseli arsa ve araziler veya özel parselasyona dayalı arazilerde, imar adası veya parseli olabilecek büyüklükteki alanlarda, binalı veya binasız arsa ve arazileri birbiriyle, yol fazlalanyla veya Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerle birleştirmeye bunları yeniden ada ve parsellere ayırmaya, yapıları yeniden doğan imar ada veya parseli içinde kalanları yapı sahiplerine, yapı olmayanları diğer hisse sahiplerine müstakil veya hisseli veya hisseli veya kat mülkiyeti esaslarına göre vermeye, bunlar adına tescil ettirmeye ve tescil işlemi dışında kalanların hisselerini 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununa göre tespit edilecek bedeli peşin ödenmek veya parsel sahipleri aleyhine kanuni ipotek tesis edilerek, tapu sicilinden terkin ettirmeye belediye veya valilikler resen yetkilidir. Belediye veya valiliklerin talebi halinde bu yetkiler kadastro müdürlüklerince de kullanılır." hükmünü taşımaktadır. Dolayısıyla üzerinde imar mevzuatına aykırı bina inşa edilmemiş ve af yasasının öngördüğü süre içerisinde bu yasadan yararlanmak için gerekli başvuruların yapılmamış olduğu veya yine imar affi yasası gereği yasada belirtilen süre içinde belediye tarafından tespit ve değerlendirmeye tabi tutulmamış arazi ve arsalarda 2981/3290 sayılı yasanın 10/-c maddesine göre imar uygulaması yapılması mümkün değildir. Bu alanlarda 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 18. maddesine göre imar uygulaması (arazi ve arsa düzenlemesi) yapılması gerekmektedir. 2981 sayılı imar affi yasasına 3290 sayılı yasayla ilave edilen ek-1.maddesi; "İmar planı olan yerlerde, 09.05.1985 tarih ve 3194 sayılı İmar Kanununun IS.nci maddesi gereğince arsa ve arazi düzenlemelerinde, binalı veya binasız arsa ve arazilerde bu Kanundan önce özel parselasyona dayalı veya hisse karşılığı satın alınan yerler dikkate alınarak müstakil, hisseli parselleri veya üzerinde yapılacak binaların daire miktarları gözönünde bulundurularak kat mülkiyeti esasına göre arsa paylarını sahipleri adlarına re'sen tescil ettirmeye Valilik veya Belediyeler yetkilidir." Hükmü 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 18 nci maddesine göre yapılan arazi ve arsa düzenlemelerinde hisseli taşınmazlarda hisse çözümlemesi yapılmasına olanak vermiş ve koşulların oluştuğu durumlarda Belediyelerin hisse çözümlemeleri yapmaları da olasıdır. Bu nedenle ilgili yerde 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 18. maddesi uygulanacak ve koşullar uygun ise hisse çözümü de yapılabilecektir.